kiralanması – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 26 Jan 2024 16:53:44 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Faaliyetlerinin Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelikte değişiklik yapıldı https://www.muhasebenews.com/konutlarin-turizm-amacli-kiralanmasi-faaliyetlerinin-duzenlenmesine-iliskin-yonetmelikte-degisiklik-yapildi/ https://www.muhasebenews.com/konutlarin-turizm-amacli-kiralanmasi-faaliyetlerinin-duzenlenmesine-iliskin-yonetmelikte-degisiklik-yapildi/#respond Fri, 26 Jan 2024 16:53:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148930
26 Ocak 2024 CUMA Resmî Gazete Sayı : 32441
YÖNETMELİK

Kültür ve Turizm Bakanlığından:

KONUTLARIN TURİZM AMAÇLI KİRALANMASI FAALİYETLERİNİN

DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1- 28/12/2023 tarihli ve 32413 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Faaliyetlerinin Düzenlenmesine İlişkin Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Mevcut müstakil konutlar

GEÇİCİ MADDE 2- (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte turizm amaçlı kiralama faaliyetine konu olan müstakil konutlarda, başvurunun konut ibaresi içermeyen tapuyla yapılması halinde, taşınmaz üzerinde konut bulunduğuna ilişkin yazılı beyan üzerine 5 inci maddede istenilen diğer bilgi ve belgelerle birlikte tapu değerlendirilmeye alınır. Bu kapsamdaki başvurularda 31/12/2024 tarihine kadar geçerli olmak üzere izin belgesi düzenlenir.”

MADDE 2- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Yönetmelik hükümlerini Kültür ve Turizm Bakanı yürütür.

 

 


Kaynak: Resmi Gazete – 26.1.2024
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/konutlarin-turizm-amacli-kiralanmasi-faaliyetlerinin-duzenlenmesine-iliskin-yonetmelikte-degisiklik-yapildi/feed/ 0
Dernek ve vakıflara ait gayrimekullerin kiralanması stopaja tabi midir? https://www.muhasebenews.com/dernek-ve-vakiflara-ait-gayrimekullerin-kiralanmasi-stopaja-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/dernek-ve-vakiflara-ait-gayrimekullerin-kiralanmasi-stopaja-tabi-midir/#respond Tue, 04 Jul 2023 16:33:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=144112  

Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5/b) bendinde, vakıflar (mazbut vakıflar hariç) ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması esası getirilmiş olduğundan, vergi uygulamalarında dernek olarak kabul edilen sandıkların sahip olduğu gayrimenkullerin kiraya verilmesi durumunda bunlara yapılan kira ödemeleri üzerinden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Muafiyetler” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, kamu idare ve kuruluşları tarafından sosyal amaçlarla işletilen şefkat, rehin ve yardım sandıkları, sosyal yardım kurumları, yoksul aşevleri, ceza ve infaz kurumları ile tutukevlerine ait işyurtları, darülaceze atölyeleri, öğrenci yurtları, pansiyonları ve benzeri kuruluşların kurumlar vergisinden muaf olduğu belirtilmiştir. Buna göre, bu kapsamda, değerlendirilen sandıkların sahip olduğu gayrimenkullerin kiralanması nedeniyle elde edilen kira gelirlerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dernek-ve-vakiflara-ait-gayrimekullerin-kiralanmasi-stopaja-tabi-midir/feed/ 0
Binek oto ticareti yapan işletmenin araç için ödediği kredi faizi gider yazılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/binek-oto-ticareti-yapan-isletmenin-arac-icin-odedigi-kredi-faizi-gider-yazilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/binek-oto-ticareti-yapan-isletmenin-arac-icin-odedigi-kredi-faizi-gider-yazilabilir-mi/#respond Tue, 26 Jul 2022 08:09:27 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=129008 Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları, binek otomobillere ait araç alımındaki kredi faiz gideri ilk yıl içinde gidere atılabilir mi? Maliyetine atılmak zorunda mı?

Alım satıma konu olan taşıtlar için (işletmede kullanılan taşıtlar hariç) ödenen faizler giderleştirilir. Söz konusu faiz gideri için Finansman gider kısıtlaması yapılır.


İkinci el oto alım satımında KDV oranları ve vergilendirilmesi hk.

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı : 39044742-130[Özelge]-110787 05.02.2019
Konu : İkinci el oto alım satımında KDV oranları ve vergilendirilmesi

İlgi : 28/09/2016 tarih ve 727288 evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketinizin ikinci el otomobil alım satım faaliyeti ile iştigal ettiği, söz konusu araçların defter kayıtlarınıza ticari mal olarak kaydedilip, ticari mal olarak satışının gerçekleştirildiği belirtilerek ikinci el araç alım satım işini yaparken;

-Satıcının mükellef olması halinde binek otomobil alımında ödediğiniz KDV’nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı, indirim konusu yapılması veya yapılamaması halinde söz konusu araçların satışında uygulanacak KDV oranı,

-Noterden satış sözleşmesi ile satın aldığınız (mükellefiyet kaydı olmayan kişilerden) binek otomobillerinin noter satış sözleşmesi ile kayıtlara almanızın yeterli olup olmayacağı, noter satış sözleşmesi ile kayıtlara almanız durumunda bu araçları sattığınızda uygulanacak KDV oranı,

-Kredi ile satın aldığınız binek otomobillere ait ödediğiniz kredi faiz tutarlarının gider yazılıp yazılmayacağı,

-Vergi mükellefi olan veya olmayan kişiler ile faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanlardan alınan binek otomobillerinin alışlarında ödenen KDV’nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

hususlarında Başkanlığımız görüşleri talep edilmektedir.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

-227 nci maddesinde, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait kayıtların tevsiki mecburidir.”,

-229 uncu maddesinde, “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.”,

-231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde, “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılır.”,

-232 nci maddesinde, “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:

1.Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;

2.Serbest meslek erbabına;

3.Kazançları basit usulde tesbit olunan tüccarlara;

4.Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;

5.Vergiden muaf esnafa

Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlara da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.

Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 50.000.000 lirayı (2018 yılı için 1.000 TL) geçmesi veya bedeli 50.000.000 liradan (2018 yılı için 1.000 TL) az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.”,

-234 üncü maddesinde, “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin:

3.Vergiden muaf esnafa;

yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir.

Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev’i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana veya malı satana tevdi olunur.

Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir.”,

-262 nci maddesinde, “Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder.”,

-274 üncü maddesinde, “Emtia, maliyet bedeliyle değerlenir…”

hükümlerine yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 238 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “B-Dönem Sonu Stoklarının Değerlemesi île İlgili Hususlar” bölümünde,

“…

Bu itibarla, emtianın satın alınıp işletme stoklarına girdiği tarihe kadar oluşan kur farklarının maliyete intikal ettirilmesi zorunludur. Stokta kalan emtia ile ilgili olarak daha sonra ortaya çıkacak kur farklarının ise, ilgili bulundukları yıllarda gider yazılması veya maliyete intikal ettirilmesi mümkün bulunmaktadır.

İşletmelerin finansman temini maksadıyla bankalardan veya benzeri kredi müesseselerinden aldıkları krediler için ödedikleri faiz ve komisyon giderlerinden dönem sonu stoklarına pay vermeleri zorunlu bulunmamaktadır. Buna göre mükellefler söz konusu ödemelerini doğrudan gider olarak kaydedebilecekleri gibi, diledikleri takdirde stokta bulunan emtiaya isabet eden kısmı maliyete dahil edebileceklerdir.” açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre,

-Vergi mükellefi olmayan kişilerden noter satış senedi ile satın aldığınız araçlar için gerçek satış bedeli üzerinden gider pusulası düzenlenmesi,

-Kullanılmış binek otomobillerin satın alınıp işletme adına kayıt ve tescil ettirildikten sonra satışa sunulması halinde ise gerçek satış bedeli üzerinden fatura düzenlenmesi

gerekmektedir.

Öte yandan, kredi ile satın aldığınız binek otomobillere ait finansman giderlerinin, bu araçların işletme aktifine girdiği tarihe kadar oluşan kısmının maliyet bedeline intikal ettirilmesi zorunlu olup, bu aşamadan sonra ise doğrudan gider olarak dikkate alınabilmesi veya maliyet bedeline dahil edilmesi ihtiyari bulunmaktadır.

GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinde; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar “dönemsellik” ve “tahakkuk esası” ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Tahakkuk esasına göre belirlenen gelir ve giderlerin yalnızca cari döneme ait kısmı, aynı döneme ilişkin ticari kazancın hesabında gelir ya da gider olarak dikkate alınabilmektedir. Dönemsellik ilkesinde ise, gelir veya giderlerin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanması gerekmekte olup söz konusu ilke gereği işletmeler, gelir ve giderlerini tahakkuk esasına göre muhasebeleştirmek, hasılat, gelir ve karlarını aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırmak durumundadırlar.

Bu çerçevede, ikinci el taşıt alım satımı ile alım satıma aracılıktan elde edilen kazançlar ticari kazanç mahiyetinde olup taşıt alım satımında ticari kazancın hesaplanmasında satış bedellerinin hasılat, alış bedellerinin (bankadan alınan kredinin taşıt alımına sarfedilen kısmı için ödenen faiz ve komisyon giderleri dahil) ise maliyet olarak dikkate alınması gerekmektedir.

 KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

-29/1 inci maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den KDV Kanunu’nda aksine hüküm bulunmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler nedeniyle ödenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’den indirebilecekleri,

23/f maddesinde, (7104 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile ekli Yürürlük 1/6/2018) ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce, katma değer vergisi mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dâhil) alınarak vasfında değişiklik yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların tesliminde matrah, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutar olduğu,

-30/b maddesinde ise faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen KDV’nin vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği

hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, KDV oranları  KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için % 18 olarak tespit edilmiştir.

Söz konusu Bakanlar Kurulu Kararına ekli (I) sayılı listenin 9 uncu sırasına göre, Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 87.03 tarife pozisyonundaki binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlardan kullanılmış olanların teslimi % 1 oranında KDV’ye tabidir. Ancak, Katma Değer Vergisi Kanununun 30/b maddesine göre binek otomobillerinin alımında yüklenilen katma değer vergisini indirim hakkı bulunan mükelleflerin, bu araçları tesliminde genel oranda (%18) KDV uygulanması gerekmektedir. Bu sırada yer alan “kullanılmış” deyimi 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa göre özel tüketim vergisine tabi olmayan taşıtları ifade etmektedir.

Diğer taraftan 2008/13426 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesinin 2 nci maddesinde KDV Kanununun 30/b maddesine göre binek otomobillerin alımında yüklenilen KDV’yi indirim hakkı bulunan mükelleflerin, kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek üzere iktisap ettikleri ve 31/12/2007 tarihi itibarıyla aktiflerinde veya envanterlerinde bulunan binek otomobillerinin iktisap tarihinden itibaren 2 yıl geçtikten sonra teslime konu olması halinde bu teslimde %1 oranında KDV uygulanacağı ifade edilmiştir.

Ayrıca, 60 No’lu KDV Sirküleri’nin “5.10” bölümünde araçların tesliminde oran uygulaması konusunda ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

-Vergi mükellefiyeti bulunmayanların binek otomobili teslimleri KDV’nin konusuna girmediğinden, vergiye tabi olmayan bir işlem nedeniyle indirim konusu yapılacak KDV de söz konusu olmayacaktır.

-Vergi mükellefi olanlar ile faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanlardan alınan binek otomobillerinin alışlarında ödenen (%1 veya % 18) KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün olmayıp gider veya maliyet olarak dikkate alınması gerekmektedir.

-Söz konusu binek otomobil alımlarında KDV ödenip ödenmediğine bakılmaksızın satışında %1 oranında KDV hesaplanması gerekmektedir. Teslime konu araçların söz konusu Bakanlar Kurulu Kararına ekli (I) sayılı listenin 9 uncu sırasında tanımlanan binek otomobil kapsamına girmemesi (60 No.lu KDV Sirkülerine göre binek otomobil kapsamında değerlendirilmemesi) halinde ise genel oranda (%18) KDV hesaplanacaktır. 

Ayrıca ikinci el motorlu kara taşıtlarında özel matrah şekli uygulamasına ilişkin açıklamalara KDV Genel Uygulama Tebliğinin “III/A-4.9. İkinci El Araç ve Taşınmaz Ticareti” başlıklı bölümünde yer verilmiştir. 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/binek-oto-ticareti-yapan-isletmenin-arac-icin-odedigi-kredi-faizi-gider-yazilabilir-mi/feed/ 0
İnternet üzerinden yapılan satışların Maliye’ye bildirme zorunluluğu getirildi https://www.muhasebenews.com/internet-uzerinden-yapilan-satislarin-maliyeye-bildirme-zorunlulugu-getirildi/ https://www.muhasebenews.com/internet-uzerinden-yapilan-satislarin-maliyeye-bildirme-zorunlulugu-getirildi/#respond Tue, 31 May 2022 09:31:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=127895

Ali KARAKUŞ
SMMM, Bağımsız Denetçi


31 Mayıs 2022

Yasal Dayanak

31 Mayıs 2022 tarih ve 31852 sayılı  Resmi Gazete’de yayımlanan 538 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Tebliği ile internet üzerinden yapılan satış ve kiralama işlemlerine aracılık edenlere bildirim zorunluluğu getirildi. 

Uygulama 31 Mayıs itibarıyla başladı

Zorunluluk Tebliğin yayım tarihi olan 31 Mayıs 2022 tarihi itibarıyla başladı.

Zorunluluğun kapsamına taşınır ve taşınmaz mal ve hizmetlerin satılması ve kiralanması girmektedir.

Taşınır ve taşınmazlar ile mal ve hizmetlerin alınması, satılması veya kiralanmasının temin edilmesine yönelik olarak verilen ilanların yayımlanmasına aracılık eden aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcılarına takvim yılının birer aylık süreleri içerisinde gerçekleştirmiş oldukları söz konusu işlemlere ilişkin olarak aşağıdaki bilgileri Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi Transfer Sistemine bildirmeleri zorunluluğu getirilmiştir. 

Bildirimde yer alacak bilgiler

a) Verilen hizmetin sağlandığı internet adres veya adreslerini,

b) Hizmet verilen gerçek ya da tüzel kişilere ait ad soyad/unvan, TCKN/YKN/VKN bilgileri ile işyeri adres bilgilerini,

c) Hizmet verilenler adına gerçekleştirilen taşınır, taşınmaz, mal ve hizmet satış/kiralama işlemlerine ilişkin her bir tahsilat veya satış işlemi tutarı ve tarihi ile tahsil edilen tutarların aracılık hizmeti verilenlere ödenmesine ilişkin banka hesap bilgilerini,

ç) Başkanlık tarafından belirlenecek diğer bilgileri,

Bildirim elektronik ortamda yapılacaktır

Bildirimler, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından BTRANS aracılığıyla yapılacak duyuru çerçevesinde Sistem üzerinden Başkanlığa bildirilecektir.

Bildirimler aylık olarak yapılacaktır.

Tebliğ kapsamında bildirilmesi zorunlu olan bilgiler Başkanlığa aylık olarak bildirilecektir. Bir aya ait bilgilerin, takip eden ayın son günü saat 23.59’a kadar bildirilmesi zorunludur.

Bildirim kapsamına ilişkin duyurular GİB’in BTRANS sistemi aracılığı ile yapılacaktır.

Başkanlık, bildirilmesi zorunlu olan bilgilerin kapsam ve içeriğinin belirlenmesinde yetkili olup, bunlar ile bunlara ilişkin veri format ve standardında yapılacak değişiklikler BTRANS aracılığıyla duyurulacaktır.

Ödemelere aracılık edilmesi bildirim yükümlülüğünü etkilemeyecektir.

Bildirim yükümlülüğü getirilenlerin, ödemelere ilişkin olarak satıcının/kiralayanın ticari temsilcisi olması sebebiyle ödemeye aracılık etmesi veya ödeme hizmetini bir dış hizmet olarak banka veya ödeme kuruluşundan alması bilgi verme yükümlülüklerini etkilemeyecektir.

İlan verenler, bildirim yükümlülüğü getirilen internet hizmet sağlayıcılarına gereken bilgileri vermek zorundadır

Aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcılar üzerinden ilan verenler, verdikleri ilanlara yönelik olarak söz konusu sağlayıcıların bu madde kapsamında Başkanlığa bildirmek zorunda olduğu bilgileri bunlara vermek zorundadır

Bildirimde yer alması gereken asgari bilgilerin, ilan vermek isteyenler tarafından bilgi verme yükümlülüğü getirilenlere verilmemesi halinde ilanların yayınlanamayacağı anlaşılıyor.

Aracıların ilan vermesi halinde mülkiyet sahibine ilişkin bilgilerin de internet platformlarına bildirilmesi zorunludur.

Verilen ilanın konusu olan taşınır, taşınmaz, mal veya hizmetlerin mülkiyetinin ilan veren dışındaki bir gerçek veya tüzel kişiye ait olması durumunda, mülkiyet sahibine ilişkin bilgilerin de aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcılara bildirilmesi zorunludur.

Buna göre; örneğin bir emlak aracı firması tarafından mülk sahibi adına emlak sitelerine verilecek ilanlarda mülk sahiplerine ilişkin bilgiler de platforma bildirilecek ancak ilerleyen bölümlerde belirtildiği gibi zorunluluk kapsamına giren bilgilere internet platformlarında yer verilmesi zorunlu değildir. Bir başka deyişle u örnekte mülk  sahibinin bilgisi ilan verilirken emlak alım satımı ve kiralanmasına aracılık eden internet platformuna bildirilecek ancak ilanda bu bilginin yer alması zorunlu olmayacaktır.

Haziran ayında verilen ilanlara ilişkin ilk bildirimler 1 Ağustos 2022 tarihine kadar verilecektir.

Tebliğ kapsamında sürekli olarak bilgi verme yükümlülüğü getirilenler, ilk bildirimlerini ilk kez 2022 Haziran ayında verilen ilanlara ilişkin olarak 1 Ağustos 2022 tarihine (31 Temmuz 2022 tarihinin hafta sonuna isabet etmesi nedeniyle) kadar Gelir İdaresi Başkanlığı’na yapmak zorundadır.

Bilgi verme yükümlülüğü getirilenlerden kasıt; taşınır ve taşınmazlar ile mal ve hizmetlerin alınması, satılması veya kiralanmasının temin edilmesine yönelik olarak verilen ilanların yayımlanmasına aracılık eden aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcıları kastedilmektedir. 

31 Mayıs itibarıyla yayında olan ve bu tarihte yeni verilen ilanlara ilişkin bildirimler 31 Ağustos 2022 tarihine kadar verilecektir

Tebliğ kapsamında sürekli bilgi verme yükümlülüğü getirilenlerin Tebliğin yayımlandığı tarih olan 31 Mayıs 2022 tarihi itibarıyla yayında olan ilanları ile Tebliğin yayımlandığı tarihten 31 Mayıs 2022 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ilk kez verilen ilanlara (bunlardan Tebliğin yayımlandığı tarihten 31 Mayıs 2022 tarihine kadar yayından kaldırılanlar ile 2022 Haziran ayında yayını devam eden veya yayından kaldırılanlar dâhil) ilişkin bildirimi 31 Ağustos 2022 tarihine kadar yapmaları gerekmektedir. Bildirimin yapılabilmesi için ilan verenler tarafından ilanlara ilişkin ilave bilgi verilmesinin gerekmesi halinde bu durum ilan verenlere uygun yöntemlerle duyurulacak ve bu duyuruya rağmen bildirilmesi zorunlu olan bilgilerini tamamlamayanlar Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirilecektir.

İlan verenler ve aracı hizmet sağlayıcıları bildirim kapsamındaki bilgilerin doğruluğundan sorumlu tutulmuşlardır. 

İlan verenler, aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcıların bahsi geçen Tebliğ kapsamında bildirmek zorunda oldukları bilgileri bunlara temin etmek zorunda olduğu gibi bu bilgilerin doğruluğundan da sorumlu tutulmuşlardır.

Aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcılar ilan verenlerin adı geçen Tebliğ gereğince temin etmeleri gereken bilgilerin kendilerine bildirilebilmesi için gerekli olan koşulları yerine getirmek zorundadır.

Bildirim formatı GİB tarafından BTRANS aracılığı ile bildirilecektir.

Aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcılar BTRANS aracılığıyla bildirdikleri bilgilerin doğruluğundan sorumlu oldukları gibi bu bilgileri Başkanlığın belirlemiş olduğu format, standart ve bildirim yöntemine uygun olarak bildirmek zorundadırlar.

Başkanlıkça belirlenen format, standart ve bildirim yöntemi haricinde bildirilen bilgiler kabul edilmeyeceği ve bildirim in yapılmamış sayılacağına da Tebliğ’de yer verilmiştir.

Bildirim zorunluluğu getirilenler kapsama giren bildirimleri VUK uyarınca saklamak zorundadır. 

Bilgi verme zorunluluğu getirilenler, Başkanlık sistemine bildirmekle yükümlü oldukları bilgileri 213 sayılı Kanunun defter, kayıt ve belgeler için öngördüğü muhafaza süreleri içerisinde elektronik ortamda saklamak ve istenildiğinde elektronik araçlar ve ortamlar vasıtası ile ibraz etmekle yükümlüdürler.

Vergi Usul Kanunu’nun Zamanaşımı Süreleri başlıklı 114’üncü maddesinde; “Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.” denilmiştir.

Bildirim zorunluluğu getirilenler kapsama giren bilgileri VUK uyarınca saklamak zorundadır. 

Tebliğde yapılan düzenlemeler kapsamında bildirilmesi gereken bilgileri bildirmeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunanlar ile bu Tebliğle getirilen zorunluluklara uymayanlar hakkında Vergi Usul 213 sayılı Kanunun ilgili ceza hükümleri tatbik olunacağı belirtilmiştir.

VUK 352. maddede belirtilen ceza nispetlerinin uygulanacağı anlaşılıyor. Bu maddede mükellefiyet türüne ve bildirimin verilme süresine göre cezalar belirtilmiştir. 

Aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcıların ilk kez bildirim yapılacak tarihten önce BTRANS’ın kullanımına ilişkin başvurularını tamamlamaları gerekmektedir.

Bildirim zorunluluğu getirilen bilgilere ilanlarda yer verilmesi zorunlu değildir.

Aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcılar tarafından, Tebliğ ile bildirilmesi zorunlu olan bilgilere yayımlanacak ilanlarda yer verilmesi zorunlu olmayıp, zorunluluk bu bilgilerin Başkanlığa bildirilmesine yöneliktir.

Önceki bölümlerde belirtildiği gibi ilan verirken bildirimi zorunlu tutula bilgiler aracı platformlara girilecek ancak ilanda yayınlanması zorunlu olmayacaktır.

Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirim sürelerini uzatma ve uygulamaya ilişkin esasları belirleme yetkisi verilmiştir.

Başkanlık, bu Tebliğde yer alan süreleri uzatmaya, bilgi verme dönemini bildirilecek bilgiler ve/veya mükellef grupları itibarıyla birlikte veya ayrı ayrı belirlemeye ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye yetkili kılınmıştır.

Ali KARAKUŞ
31 Mayıs 2022
İstanbul


Kaynak: Ali KARAKUŞ – SMMM, Bağımsız Denetçi özel izni ile yayınlanmıştır.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/internet-uzerinden-yapilan-satislarin-maliyeye-bildirme-zorunlulugu-getirildi/feed/ 0
Arabaların sürücüsüz olarak kiralanmasında KDV Tevkifatı olacak mı? https://www.muhasebenews.com/arabalarin-surucusuz-olarak-kiralanmasinda-kdv-tevkifati-olacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/arabalarin-surucusuz-olarak-kiralanmasinda-kdv-tevkifati-olacak-mi/#respond Tue, 31 May 2022 05:10:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=127011 Motorlu hafif kara taşıtlarının ve arabaların sürücüsüz olarak kiralanması faaliyet konusu olan mükellef vergi mükellefi olanlara fatura düzenlerken KDV tevkifatı yapacak mıdır?

Düzenlenecek faturada % 18 KDV hesaplanır. KDV tevkifatı yapılmaz.


Sürücülü araç kiralama işinde yakıt ücretinde KDV tevkifatı.

T.C.
ADIYAMAN VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

Sayı

:

88409335-130[9-ÖZELGE-2013-1-2]-7

21/03/2014

Konu

:

Sürücülü araç kiralama işinde yakıt ücretinde KDV tevkifatı.  

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinde, şirketiniz tarafından TPAO ……. Bölge Müdürlüğünün ekip ve malzemelerini, arama ve üretim sahaları ile ihtiyaç duyulan tüm yerlere vardiyalı veya vardiyasız olarak taşımak üzere “Sürücülü 22 (Yirmi) Adet Minibüs Araç Kiralama İşi”ni aldığınız, sözleşme gereği yakıt ücretinin günlük kira bedeline ilaveten hesaplanarak hakedişlerde tarafınıza ödenmesi gerektiği, söz konusu yakıtı, akaryakıt istasyonlarında KDV li olarak satın aldığınızı ve faturalarınızda muaflık ve tevkifat uygulanması nedeniyle çifte vergilendirmenin olduğu belirterek, yakıt ücretinin KDV tevkifatına tabi olup olmadığı sorulmaktadır.

            KDV Kanununun 9/1 inci maddesinde mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği hükme bağlanmıştır.

            Bu yetkiye dayanılarak yayımlanan ve 1/5/2012 tarihinde yürürlüğe giren 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (3.1.2) bölümünde kısmi tevkifat uygulaması kapsamında KDV tevkifatı yapmak üzere sorumlu tutulanlar, (3.2) bölümünde ise kısmi tevkifat uygulanacak hizmetler sayılmıştır.

            Buna göre, faturada söz konusu hizmete ait bedelden ayrı olarak gösterilen yakıt bedeline isabet eden KDV tutarı üzerinden tevkifat yapılmayacaktır.


 

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ’nin  Yemek Servis ve Organizasyon Hizmetlerine ilişkin bölümü;

2.1.3.2.5. İşgücü Temin Hizmetleri

2.1.3.2.5.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı

Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sayılanlara, faaliyetlerinin yürütülmesi ile ilgili işlemlerde kullanılan işgücünün sağlanması şeklinde verilen hizmetlerde (işgücü temin hizmeti alımlarında), alıcılar tarafından (9/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.

2.1.3.2.5.2. Kapsam 

Gerçek veya tüzel kişiler, faaliyetlerinin yürütülmesine ilişkin olarak ihtiyaç duydukları işgücünü, kendilerine hizmet akdi ile bağlı ücretli statüsünde hizmet erbabı çalıştırarak temin etmek yerine, alt işverenlerden veya bu alanda ya da başka alanlarda faaliyette bulunan diğer kişi, kurum, kuruluş veya organizasyonlardan temin etmektedirler.

Bu tür hizmetler, esas itibarıyla, temin edilen elemanların, hizmeti alan işletmenin bilfiil sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılabilmesinin mümkün bulunduğu durumlarda tevkifat kapsamına girmektedir.

Bu şekilde ortaya çıkan hizmetlerde aşağıdaki şartların varlığı halinde tevkifat uygulanır:

– Temin edilen elemanların, hizmeti alana ücretli statüsünde hizmet akdiyle bağlı olmaması gerekmektedir.

– Temin edilen elemanların, hizmeti alanın sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılması gerekmektedir. Elemanların işletmenin mal ve hizmet üretimi safhalarından herhangi birinde çalıştırılması halinde, sevk, idare ve kontrolün hizmeti alan işletmede olduğu kabul edilir.

Dolayısıyla işgücü temin hizmetinin varlığının tespitinde; hizmetin ifasında kullanılan elemanların işgücü temin hizmetini veren firmanın bünyesinde bulunması ve ona hizmet akdiyle bağlı olması, hizmeti alanın sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılması gibi karineler göz önünde bulundurulur, bu hususların varlığı, taraflar arasında bir sözleşme yapılmışsa bu sözleşmedeki hükümler veya sözleşmeye bağlı teknik şartnamedeki açıklamalar da dikkate alınarak tespit edilir.

İşgücü temin hizmeti veren mükellefin, söz konusu hizmeti bir başka mükelleften temin ettiği elemanları kullanarak sunması halinde, sadece kendisine verilen işgücü temin hizmetinde tevkifat uygulanır. 

Kısmi tevkifat kapsamındaki işlemleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili olup, insan veya hayvan sağlığına yönelik koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerini ifa edenlere hekimler vasıtasıyla verilen hizmetler için işgücü temin hizmeti kapsamında tevkifat uygulanmayacaktır.

Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümlerinde sayılanlara verilen özel güvenlik ve koruma hizmetleri de işgücü temin hizmeti kapsamında tevkifata tabi tutulur.

Buna göre, güvenlik hizmetleri sektöründe faaliyet gösteren işletmeler tarafından verilen;

– Sabotaj, yangın, hırsızlık, soygun, yağma, yıkma tehditlerine karşı caydırıcı ön tedbirleri alma, 

– Tesis, alan, alış-veriş merkezi, bina, nakil vasıtaları, konut, işyeri, etkinlik, gösteri, toplantı, kutlama, tören, müsabaka, organizasyon ve benzerlerinin güvenliğini sağlama,

– Arama ve kurtarma, özel eğitimli şoför, 

– Güvenlik sistemi oluşturma ve izleme, giriş çıkış kontrolü, güvenlik etütleri hazırlama, personel güvenlik tahkikatları yapma, araştırma, koruma,

– Güvenlik ve korumaya yönelik eğitim ve danışmanlık,

– Değerli evrak, nakit, koleksiyon, maden ve eşya gibi kıymetlerin bir yerden başka bir yere transferi, 

– İkaz-ihbar, alarm izleme,

ve benzeri tüm hizmetler işgücü temin hizmeti kapsamında tevkifata tabidir

Yalnızca özel güvenlik sistemlerinin kurulması, bu kapsamda tevkifata tabi değildir. Ancak bu kurulumun Tebliğin (I/C-2.1.3.2.1.)bölümünde açıklanan yapım işlerinin özelliklerini taşıması halinde, bu kapsamda tevkifat uygulanır.

 


Kaynak: GİB Özelge, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/arabalarin-surucusuz-olarak-kiralanmasinda-kdv-tevkifati-olacak-mi/feed/ 0
İntifa hakkına konu gayrimenkulün kiralanması ve Emlak Vergisinin kim tarafından ödeneceği hk. https://www.muhasebenews.com/intifa-hakkina-konu-gayrimenkulun-kiralanmasi-ve-emlak-vergisinin-kim-tarafindan-odenecegi-hk/ https://www.muhasebenews.com/intifa-hakkina-konu-gayrimenkulun-kiralanmasi-ve-emlak-vergisinin-kim-tarafindan-odenecegi-hk/#respond Tue, 08 Mar 2022 09:15:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123781 Sayı : B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-1539

Tarih: 08/09/2011

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı:B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-153908/09/2011
Konu:İntifa hakkına konu gayrimenkulün kiralanması ve Emlak Vergisinin kim tarafından ödeneceği hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; 2009 yılında 2 aylık kira geliri elde edildiği halde kiracının 12 aylık vergi kesintisi yatırdığı taşınmaza ait 2009 yılı için ödenecek vergiden söz konusu vergi kesintisinin ne kadarının mahsup edileceği, 2009 yılı için mahsup edilmeyen kesintinin 2010 yılı vergisinden mahsup edilip edilemeyeceği; % 72 si size ait olmak üzere kendi gelirlerinden dolayı gelir vergisi mükellefi olan 2 aile üyesiyle birlikte ortak olduğunuz bu taşınmazda 16/6/2009 tarihinde  adınıza intifa hakkı tesis ettirdiğiniz belirtilerek, kira gelirleri ile ilgili gelir vergisi beyannamesinin hangi mükellefler tarafından verileceği hususu ile söz konusu taşınmazın emlak vergisinin intifa hakkı sahibi tarafından mı, yoksa malik tarafından mı ödeneceği hususundaki tereddütleriniz hakkında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır. 

1. Emlak Vergisi Yönünden

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun “Mükellef” başlıklı 3 üncü maddesinde, bina vergisini, binanın malikinin, varsa intifa hakkı sahibinin, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği hükme bağlanmıştır.

Bu hükme göre, bir binanın intifa hakkına sahip olunması halinde malik değil, intifa hakkı sahibi emlak vergisi mükellefi olmaktadır. Bu nedenle, gayrimenkulün intifa hakkına sahip olanın emlak vergisini ödemesi gerekmektedir.

1319 sayılı Kanunun 33/6 ncı maddesinde bir bina veya arazi mükellefinin değişmesi vergi değerini tadil eden sebep sayılmış; 23/b maddesinde bu Kanunun 33 üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde değişikliğin vuku bulduğu bütçe yılı içerisinde emlakın bulunduğu yerdeki ilgili belediyeye emlak vergisi bildirimi verileceği; 9/a maddesinde bina vergisi mükellefiyetinin 33 üncü maddenin (1) ilâ (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde bu değişikliklerin vuku bulduğu tarihi takip eden bütçe yılından itibaren başlayacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükümler uyarınca, daha önce %72 sinin emlak vergisi mükellefi olunan işyerinde 16/6/2009 tarihinde  intifa hakkı tesis edilmekle intifa hakkı sahibi 2010 yılından itibaren bu işyerinin tamamının emlak vergi mükellefi olmaktadır.

Bu itibarla, 16/6/2009 tarihinde intifa hakkı tesis edilen söz konusu işyeri için intifa hakkı sahibi tarafından ilgili belediyeye 31/12/2009 tarihine kadar emlak vergisi bildirimi verilmesi ve 2010 yılından itibaren bu bildirim üzerine tahakkuk edecek emlak vergisinin ödenmesi gerekmektedir.  

2. Gelir Vergisi Yönünden

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde; hangi mal vehakların sahiplerinin, mutasarrıflarının, zilyetlerinin, irtifak ve intifa hakkı sahiplerinin veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratlarının gayrimenkul sermaye iradı olduğu sayılmak suretiyle açıklanmış olup “gayrisafi hasılat” başlıklı 72  nci maddesiyle de gayrimenkul sermaye iratlarında, gayrisafi hasılatın 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira bedellerinin tutarı olduğu, gayrimenkul sermaye iradı sahipleri için, ıttıla hasıl etmeleri kaydıyle, namlarına, kamu müesseselerine, icra dairesine, bankaya, notere veya postaya para yatırılmasının tahsil hükmünde olduğu hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “İntifa Hakkı ve Diğer İrtifak Hakları” başlıklı 2 nci ayrımında yer alan 794 üncü maddesinde, intifa hakkının, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir malvarlığı üzerinde kurulabileceği, aksine düzenleme olmadıkça bu hakkın, sahibine, konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayacağı; 795 inci maddesinde, intifa hakkının, taşınırlarda zilyetliğin devri, alacaklarda alacağın devri, taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulacağı, taşınır ve taşınmazlarda intifa hakkının kazanılması ve tescilinde, aksine düzenleme olmadıkça, mülkiyete ilişkin hükümlerin uygulanacağı; 803 üncü maddesinde, intifa hakkı sahibinin, hakkın konusu olan malı zilyetliğinde bulundurma, yönetme, kullanma ve ondan yararlanma yetkilerine sahip olduğu belirtilmiştir.

Bu hükümlere göre, intifa hakkına konu gayrimenkulün kiralanması karşılığında elde edilen gayrimenkul sermaye iradının intifa hakkı sahipleri tarafından beyan edilmesi gerekmektedir.

193 sayılı Kanunun 86 ncımaddesinde, “Aşağıda belirtilen  gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.” denilmişolup;

“1. Tam mükellefiyette;

c) Vergiye tâbi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmaması koşuluyla, Türkiye’de tevkifata tâbi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkulsermaye iratları ve gayrimenkul sermayeiratları” için de beyanname verilmeyeceği hükmü amirdir.

Yine aynı Kanunun 121 inci maddesinde ise, yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan bu kanuna göre kesilmiş bulunan vergilerin, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edileceği, hükmü mevcuttur.

Diğer taraftan, 252 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin “tevkif yoluyla kesilen vergilerin mahsup ve iadesinin, beyanname üzerinden hesaplanan vergiye mahsubu”na dair açıklamaların yapıldığı 1.2.Bölümünde, “Yıllık beyanname ile beyan edilen gelir veya kurum kazancı üzerinden hesaplanan vergiden yıl içinde tevkif yoluyla kesilen vergiler mahsup edilir. Mahsup işleminin yapılabilmesi için, tevkif yoluyla kesilen verginin beyannameye dahil edilen gelir veya kazanca ilişkin olması gerekir.” denilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 2009 yılında tahsil edilen iki aylık kira gelirinin hisselerine düşen tutarların varsa diğer gelirleri ile birlikte Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesine göre 2009 yılı için belirlenen (22.000,00 TL) haddin üzerinde olması halinde beyan edilmesi gerekeceği gibi, söz konusu tahsil edilen iki aylık kira üzerinden yapılan stopajın mahsubu mümkün olabilecektir.

Ayrıca, 2009 yılında tahsil edilemeyen kira tutarlarının tahsil edildiği yılın geliri olarak beyan edilmesi gerekmekte olup bu kiralar üzerinden yapılan stopajlar da beyan edilen dönemde mahsup edilecektir.

Öte yandan, söz konusu gayrimenkule ilişkin olarak intifa hakkının alındığı 16/6/2009 tarihinden önce elde edilen kira gelirlerinin üç ortak tarafından hisseleri oranında beyan edilmesi ve vergilendirilmesi gerekmektedir. 16/6/2009 tarihinden sonra ise intifa hakkına sahip olan kişi tarafından beyan edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/intifa-hakkina-konu-gayrimenkulun-kiralanmasi-ve-emlak-vergisinin-kim-tarafindan-odenecegi-hk/feed/ 0
Şirketin aktifindeki gayrimenkulün bankaya kiralanması karşılığında düzenelenecek faturalarda 5/10 KDV tevkifatı yapılacaktır. https://www.muhasebenews.com/sirketin-aktifindeki-gayrimenkulun-bankaya-kiralanmasi-karsiliginda-duzenelenecek-faturalarda-5-10-kdv-tevkifati-yapilacaktir/ https://www.muhasebenews.com/sirketin-aktifindeki-gayrimenkulun-bankaya-kiralanmasi-karsiliginda-duzenelenecek-faturalarda-5-10-kdv-tevkifati-yapilacaktir/#respond Tue, 25 Jan 2022 08:51:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121344

T.C.
NEVŞEHİR VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-21253973-045-22558

31.12.2021

Konu

:

İş Yeri Kiralama İşlemlerinde KDV Tevkifatı

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, turizm faaliyetleri işi ile iştigal ettiğiniz ve Şirketinizin aktifinde kayıtlı bulunan taşınmazı … Bankası A.Ş.ye kiraladığınız belirtilerek Bankaya düzenlediğiniz faturalarda tevkifat uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

-9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin;

– “Diğer Hizmetler” başlıklı (I/C-2.1.3.2.13) bölümünde;

“KDV mükellefleri tarafından, 5018 sayılı Kanuna ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlar, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan kamu kurum ve kuruluşları, döner sermayeli kuruluşlar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bankalar, sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları ile kalkınma ajanslarına ifa edilen ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen diğer bütün hizmet ifalarında (sağlık hizmet sunucuları tarafından verilen ve faturası Sosyal Güvenlik Kurumuna düzenlenen sağlık hizmetleri hariç) söz konusu alıcılar tarafından (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, Şirketinizin aktifinde kayıtlı  taşınmazın … Bankası A.Ş.ye kiraya verilmesi nedeniyle düzenlenen faturada hesaplanan KDV, Banka tarafından Tebliğin (I/C-2.1.3.2.13.) bölümü kapsamında (5/10) oranında KDV tevkifatına tabi tutulacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

..


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketin-aktifindeki-gayrimenkulun-bankaya-kiralanmasi-karsiliginda-duzenelenecek-faturalarda-5-10-kdv-tevkifati-yapilacaktir/feed/ 0
Fransa Mukimi Firmadan Helikopter Kiralanması Nedeniyle Yapılan Ödemelerden Tevkifat Yapılıp Yapılmayacağı https://www.muhasebenews.com/fransa-mukimi-firmadan-helikopter-kiralanmasi-nedeniyle-yapilan-odemelerden-tevkifat-yapilip-yapilmayacagi/ https://www.muhasebenews.com/fransa-mukimi-firmadan-helikopter-kiralanmasi-nedeniyle-yapilan-odemelerden-tevkifat-yapilip-yapilmayacagi/#respond Sat, 11 Dec 2021 04:20:09 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118720

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-62030549-125-846149

15.10.2021

Konu

:

Fransa Mukimi Firmadan Helikopter Kiralanması Nedeniyle Yapılan Ödemelerden Tevkifat Yapılıp Yapılmayacağı

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ülkemizde yaşanan orman yangınları nedeniyle Fransa’da mukim olan ve Türkiye’de işyeri ve daimi temsilcisi bulunmayan … firmasından, 50 uçuş saati süreyle helikopter ve uçuş ekibi ile yangın söndürme ve soğutma hizmetinin alındığı belirtilerek, söz konusu helikopter ve uçuş ekibi için yapılacak ödemeler üzerinden Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu kapsamında kesinti yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşleri sorulmuştur.

A- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; birinci maddede sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanların, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazancının hangi kazanç ve iratlardan oluştuğu belirtilmiştir. Anılan maddenin üçüncü fıkrasının (ç) bendinde de taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen kazançların, dar mükellefiyet konusuna giren kurum kazancı olarak vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimî temsilci bulundurulması konularında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

Taşınır ve taşınmaz mallar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar, dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar arasında sayılmıştır. Bunlar, dar mükellef kurumların gayrimenkul sermaye iradı niteliğindeki kazançlarıdır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 7 nci maddesine göre, bu tür kazançların elde edilmiş sayılması için taşınmaz ve taşınır malların Türkiye’de bulunması ve bu mal ve hakların Türkiye’de kullanılması veya Türkiye’de değerlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye’de değerlendirme, ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.

1 seri no. lu Kurumlar Vergisi Tebliğinin “III- Dar Mükellefiyet Esasında Verginin Tarhı ve Ödenmesi” başlıklı bölümün alt bölümlerinde dar mükelleflerin vergilendirilmesine ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde de dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde gayrimenkul sermaye iratlarından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca gayrimenkul sermaye iratları üzerinden yapılacak kurumlar vergisi kesintisi oranı, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamındaki faaliyetlerden sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından %1, diğerlerinden %20 olarak belirlenmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, ülkemizde yaşanan orman yangınları nedeniyle, Derneğinizin Fransa’da mukim olan … firmasından Türkiye’de yangın söndürme ve soğutmalarına katılmak üzere, 50 uçuş saati süreyle helikopter ve uçuş ekibi için yapacağı ödemeler, iç mevzuatımıza göre kira ödemesi olarak değerlendirilmesi ve Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre %20 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

B- ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI YÖNÜNDEN:

Türkiye Cumhuriyeti ile Fransa Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması 01.01.1990 tarihinden itibaren uygulanmakta olup söz konusu Anlaşmanın “Gayrimaddi Hak Bedelleri“ne ilişkin 12 nci maddesinin 1, 2 ve 3 üncü fıkralarında;

“1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

2. Bununla beraber, sözkonusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak kendisine ödemede bulunan kişi gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.

3. Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri, radyo-televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dahil olmak üzere edebi, artistik, bilimsel her nevi telif hakkının veya her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı, kullanma hakkı veya satışı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında elde edilen her nevi bedeli kapsar.”

hükümleri öngörülmüştür.

Buna göre, Fransa’da mukim olan ve Türkiye’de kanuni merkezi veya iş yeri bulunmayan … şirketinden mürettebatıyla birlikte helikopter kiralama faaliyetinin, ilgili Anlaşmanın “Gayrimaddi Hak Bedelleri”ni düzenleyen 12 nci maddesi hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Söz konusu Anlaşmanın 12 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında gayrimaddi hak bedeli tanımlanmakta olup mürettebatıyla birlikte helikopter kiralama faaliyetinin, bu fıkrada yer alan “..sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında elde edilen her nevi bedeli kapsar.” ifadesi kapsamında değerlendirilmesi ve Türkiye’de doğan ve Fransa’da mukim kuruma yapılan bu türden ödemelerin gayrisafi tutarı üzerinden Anlaşmanın 12 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca Türkiye’de %10 oranını aşmayacak şekilde vergi kesintisi yapılması gerekmektedir. Ancak, söz konusu ödemelere iç mevzuatımızda daha düşük bir oranın uygulanması halinde iç mevzuatımızda belirlenen bu düşük oranın uygulanacağı tabiidir.

Fransa mukimi firmanın Türkiye’de elde ettiği kazanç veya iratların ilgili Anlaşma çerçevesinde vergiye tabi tutulabilmesi için, mukimi olduğu ülkenin yetkili makamlarından mukimlik belgesi alması ve bu belgenin aslı ile noter veya bu ülkedeki Türk konsolosluklarınca tasdikli Türkçe tercümesinin bir örneğini, kendilerine yapılan ödeme üzerinden vergi tevkifatı yapacak vergi sorumlularına ibraz etmeleri gerekmektedir. Vergi sorumluları teslim aldıkları söz konusu mukimlik belgelerini gerektiğinde yetkili makamlara ibraz etmek üzere muhafaza edeceklerdir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümleri uygulanacaktır.

C- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı KDV Kanununun,

1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin; 1/2 inci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu,

4/1 inci maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

6 ncı maddesinde işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade etiği,

9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “I/C.2.1.2.1. İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler” başlıklı bölümünde;

“3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV’nin konusuna girebilmesi için Türkiye’de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye’de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye’de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabi olacaktır.

Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.”

açıklamalarına yer verilmektedir.

Buna göre, Derneğiniz tarafından orman yangınlarında kullanılmak üzere Fransa mukimi firmadan alınan yangın söndürme helikopteri ve uçuş ekibinin kiralanması hizmetinden Türkiye’de yararlanıldığından, bu hizmetlerin KDV’ye tabi tutulması gerekmekte olup söz konusu hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin, hizmeti alan Derneğiniz tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/fransa-mukimi-firmadan-helikopter-kiralanmasi-nedeniyle-yapilan-odemelerden-tevkifat-yapilip-yapilmayacagi/feed/ 0
Fransa Mukimi Firmadan Yangın Söndürme İçin Helikopter Kiralanması Nedeniyle Yapılan Ödemelerden Tevkifat Yapılıp Yapılmayacağı https://www.muhasebenews.com/fransa-mukimi-firmadan-yangin-sondurme-icin-helikopter-kiralanmasi-nedeniyle-yapilan-odemelerden-tevkifat-yapilip-yapilmayacagi/ https://www.muhasebenews.com/fransa-mukimi-firmadan-yangin-sondurme-icin-helikopter-kiralanmasi-nedeniyle-yapilan-odemelerden-tevkifat-yapilip-yapilmayacagi/#respond Wed, 08 Dec 2021 08:38:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119042

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-62030549-125-846149

15.10.2021

Konu

:

Fransa Mukimi Firmadan Helikopter Kiralanması Nedeniyle Yapılan Ödemelerden Tevkifat Yapılıp Yapılmayacağı

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ülkemizde yaşanan orman yangınları nedeniyle Fransa’da mukim olan ve Türkiye’de işyeri ve daimi temsilcisi bulunmayan … firmasından, 50 uçuş saati süreyle helikopter ve uçuş ekibi ile yangın söndürme ve soğutma hizmetinin alındığı belirtilerek, söz konusu helikopter ve uçuş ekibi için yapılacak ödemeler üzerinden Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu kapsamında kesinti yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşleri sorulmuştur.

A- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; birinci maddede sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanların, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazancının hangi kazanç ve iratlardan oluştuğu belirtilmiştir. Anılan maddenin üçüncü fıkrasının (ç) bendinde de taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen kazançların, dar mükellefiyet konusuna giren kurum kazancı olarak vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimî temsilci bulundurulması konularında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

Taşınır ve taşınmaz mallar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar, dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar arasında sayılmıştır. Bunlar, dar mükellef kurumların gayrimenkul sermaye iradı niteliğindeki kazançlarıdır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 7 nci maddesine göre, bu tür kazançların elde edilmiş sayılması için taşınmaz ve taşınır malların Türkiye’de bulunması ve bu mal ve hakların Türkiye’de kullanılması veya Türkiye’de değerlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye’de değerlendirme, ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.

1 seri no. lu Kurumlar Vergisi Tebliğinin “III- Dar Mükellefiyet Esasında Verginin Tarhı ve Ödenmesi” başlıklı bölümün alt bölümlerinde dar mükelleflerin vergilendirilmesine ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde de dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde gayrimenkul sermaye iratlarından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca gayrimenkul sermaye iratları üzerinden yapılacak kurumlar vergisi kesintisi oranı, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamındaki faaliyetlerden sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından %1, diğerlerinden %20 olarak belirlenmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, ülkemizde yaşanan orman yangınları nedeniyle, Derneğinizin Fransa’da mukim olan … firmasından Türkiye’de yangın söndürme ve soğutmalarına katılmak üzere, 50 uçuş saati süreyle helikopter ve uçuş ekibi için yapacağı ödemeler, iç mevzuatımıza göre kira ödemesi olarak değerlendirilmesi ve Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre %20 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

B- ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI YÖNÜNDEN:

Türkiye Cumhuriyeti ile Fransa Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması 01.01.1990 tarihinden itibaren uygulanmakta olup söz konusu Anlaşmanın “Gayrimaddi Hak Bedelleri“ne ilişkin 12 nci maddesinin 1, 2 ve 3 üncü fıkralarında;

“1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

2. Bununla beraber, sözkonusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak kendisine ödemede bulunan kişi gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.

3. Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri, radyo-televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dahil olmak üzere edebi, artistik, bilimsel her nevi telif hakkının veya her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı, kullanma hakkı veya satışı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında elde edilen her nevi bedeli kapsar.”

hükümleri öngörülmüştür.

Buna göre, Fransa’da mukim olan ve Türkiye’de kanuni merkezi veya iş yeri bulunmayan … şirketinden mürettebatıyla birlikte helikopter kiralama faaliyetinin, ilgili Anlaşmanın “Gayrimaddi Hak Bedelleri”ni düzenleyen 12 nci maddesi hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Söz konusu Anlaşmanın 12 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında gayrimaddi hak bedeli tanımlanmakta olup mürettebatıyla birlikte helikopter kiralama faaliyetinin, bu fıkrada yer alan “..sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında elde edilen her nevi bedeli kapsar.” ifadesi kapsamında değerlendirilmesi ve Türkiye’de doğan ve Fransa’da mukim kuruma yapılan bu türden ödemelerin gayrisafi tutarı üzerinden Anlaşmanın 12’nci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca Türkiye’de %10 oranını aşmayacak şekilde vergi kesintisi yapılması gerekmektedir. Ancak, söz konusu ödemelere iç mevzuatımızda daha düşük bir oranın uygulanması halinde iç mevzuatımızda belirlenen bu düşük oranın uygulanacağı tabiidir.

Fransa mukimi firmanın Türkiye’de elde ettiği kazanç veya iratların ilgili Anlaşma çerçevesinde vergiye tabi tutulabilmesi için, mukimi olduğu ülkenin yetkili makamlarından mukimlik belgesi alması ve bu belgenin aslı ile noter veya bu ülkedeki Türk konsolosluklarınca tasdikli Türkçe tercümesinin bir örneğini, kendilerine yapılan ödeme üzerinden vergi tevkifatı yapacak vergi sorumlularına ibraz etmeleri gerekmektedir. Vergi sorumluları teslim aldıkları söz konusu mukimlik belgelerini gerektiğinde yetkili makamlara ibraz etmek üzere muhafaza edeceklerdir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümleri uygulanacaktır.

C- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı KDV Kanununun,

1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin; 1/2 inci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu,

4/1 inci maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

6 ncı maddesinde işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade etiği,

9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “I/C.2.1.2.1. İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler” başlıklı bölümünde;

“3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV’nin konusuna girebilmesi için Türkiye’de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye’de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye’de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabi olacaktır.

Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.”

açıklamalarına yer verilmektedir.

Buna göre, Derneğiniz tarafından orman yangınlarında kullanılmak üzere Fransa mukimi firmadan alınan yangın söndürme helikopteri ve uçuş ekibinin kiralanması hizmetinden Türkiye’de yararlanıldığından, bu hizmetlerin KDV’ye tabi tutulması gerekmekte olup söz konusu hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin, hizmeti alan Derneğiniz tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/fransa-mukimi-firmadan-yangin-sondurme-icin-helikopter-kiralanmasi-nedeniyle-yapilan-odemelerden-tevkifat-yapilip-yapilmayacagi/feed/ 0
Yurt dışından uçak ana motoru, motor standı ve teçhizatının kiralanması işlemlerinde KDV uygulaması. https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-ucak-ana-motoru-motor-standi-ve-techizatinin-kiralanmasi-islemlerinde-kdv-uygulamasi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-ucak-ana-motoru-motor-standi-ve-techizatinin-kiralanmasi-islemlerinde-kdv-uygulamasi/#respond Tue, 27 Jul 2021 06:16:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=100013

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

Sayı

:

76464994-130[KDV.2015.131]-184203

10.11.2017

Konu

:

Yurt dışından uçak ana motoru,motor standı ve techizatının kiralanması işlemlerinde KDV uygulaması.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin havacılık sektöründe faaliyette bulunduğu ve yurt dışından uçak ana motoru ve motor standı ile birlikte teçhizatının kiralanacağı belirtilerek, söz konusu kiralama işleminin Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 13/a maddesi kapsamında istisna olup olmadığı ile istisna olmaması durumunda uygulanacak KDV oranı konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı KDV Kanununun;

-(9/1) inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,

-(13/a) maddesinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçların kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflere bu amaçla yapılan deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçlarının teslimleri, bu araçların imal ve inşası ile ilgili olarak yapılan teslim ve hizmetler ile bunların tadili, onarım ve bakımı şeklinde ortaya çıkan hizmetler ve faaliyetleri deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçların imal ve inşası olanlara bu araçların imal ve inşası ile ilgili olarak yapılacak teslim ve hizmetlerin KDV’den istisna olduğu

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/B) bölümünün “1.1.Araç ve Tesislerin Tesliminde İstisna” başlıklı kısmında;

” …

İstisnanın kapsamına; deniz taşıma araçları, yüzer tesisler ve yüzer araçlar ile hava ve demiryolu taşıma araçları (gemi, yat, kotra, yüzer platform, uçak, helikopter, lokomotif, vagon, filika, cankurtaran salı vb. ile ana motor) girmektedir. İnşa halinde gemi olarak tanımlanan tekne kabuğu teslimleri de bu kapsamda KDV’den istisnadır.

 …”

Diğer taraftan, KDV oranları KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Kararname eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için %18 olarak belirlenmiştir.

Söz konusu Kararname eki (I) sayılı Listenin 15 inci sırasında;  “3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca teslimleri katma değer vergisinden istisna olan araçların, faaliyetleri kısmen veya tamamen bu araçların kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflere kiralanması hizmeti,” yer almaktadır.

Buna göre; faaliyet konusunun kısmen veya tamamen uçak kiralanması veya çeşitli şekilde işletilmesi olduğu anlaşılan Şirketiniz tarafından uçak motorunun ithali veya yurt içinden alımı, 3065 sayılı KDV Kanununun (13/a) maddesi kapsamında KDV’den istisnadır.

Öte yandan, şirketinizce yurt dışından uçak ana motoru kiralanması işlemi KDV’ye tabi olup, 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı liste kapsamında yer alan bu kiralama üzerinden (%1) oranında KDV hesaplanması ve işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV nin de, 3065 sayılı KDV Kanununun 9 uncu maddesi gereğince şirketinizce sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV beyannamesiyle beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, şirketiniz tarafından motor standı ve teçhizatının yurt dışından kiralanması işleminde ise genel oranda (%18) KDV hesaplanarak 3065 sayılı KDV Kanununun 9 uncu maddesi gereğince şirketinizce sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV beyannamesiyle beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-ucak-ana-motoru-motor-standi-ve-techizatinin-kiralanmasi-islemlerinde-kdv-uygulamasi/feed/ 0