kimdir – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 03 Feb 2023 09:23:31 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Konaklama Vergisinin Mükellefi Kimdir? https://www.muhasebenews.com/konaklama-vergisinin-mukellefi-kimdir/ https://www.muhasebenews.com/konaklama-vergisinin-mukellefi-kimdir/#respond Fri, 03 Feb 2023 09:23:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=137970 Konaklama vergisinin mükellefi, verginin konusuna giren hizmetleri sunanlardır. Tesisin mülkiyetinin işletene ait olup olmamasının, tesisin kamu veya özel sektör, gerçek veya tüzel kişiler ya da tüzel kişiliği bulunmayan teşekküller tarafından işletilmesinin mükellefiyete tesiri yoktur.

Mükellefiyet, konaklama tesisi işletenin KDV yönünden bağlı olduğu vergi dairesince, KDV mükellefiyeti bulunmayanlar bakımından ise tesisin bulunduğu yer vergi dairesince tesis edilir.

Verginin mükellefi, konaklama hizmetlerinin sunulduğu tesisi fiilen işletenlerdir.


Kaynak: GİB Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/konaklama-vergisinin-mukellefi-kimdir/feed/ 0
Gümrük Müşaviri kimdir? https://www.muhasebenews.com/gumruk-musaviri-kimdir/ Mon, 25 Jan 2021 07:16:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=102367

Gümrük Müşaviri kimdir?

Gümrük müşavirleri, gümrüklerdeki işlemlerinizi yapan temsilcilerinizdir.
Gümrük işlemlerinizi kendiniz yapabileceğiniz gibi, sizi temsilen bir gümrük müşavirinin yapması da mümkündür.
Gümrük Kanunu size, tüm gümrük işlemlerinizi sizin adınıza takip etmek üzere bir temsilci seçme hakkı verir.
Gümrüklerde uygulanan kanun, yönetmelik, tebliğ ve genelgeler karmaşık bir kurallar bütünü oluşturduğundan, bu kurallar hakkında yeterli bilgisi olmayan kişilerin gümrük işlemlerini bir temsilcinin yapması kolaylık sağlayacaktır.
Gümrük müşavirleri, belirli koşulları sağlayarak bu unvanı almaya hak kazanmış olan meslek mensuplarıdır.
Sizin temsilciniz olarak ve kendilerine tanınan kanuni yetkiler çerçevesinde gümrük mevzuatı gereğince yapmanız gereken işlemleri yaparlar.
Gümrük müşavirliği mesleğine dair ilkeler ve esaslar Gümrük Kanunu ile belirlenir. Gümrük Müşavirleri ile ilgili kanun maddeleri hakkında bilgi almak isterseniz, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 5., 227., 228., 229., 230. ve Geçici 6. maddelerini inceleyebilirsiniz.
Gümrük müşaviri olabilmek için yerine getirilmesi gereken koşullar Gümrük Kanunu ile belirlenir.
Buna göre, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan ve kamu haklarından mahrum bulunmayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, belirli koşulları sağlamaları halinde, önce Gümrük Müşavir Yardımcısı, daha sonra da Gümrük Müşaviri olabilirler.
Gümrük Müşavir Yardımcısı ve sonra Gümrük Müşaviri olabilmek için öncelikle kişinin, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sebebiyle işlenen suçlar olan taksirli suçlar hariç olmak üzere, Kanun’da sayılan belirli suçlardan hüküm giymemiş olması gerekir. Ayrıca, ceza veya disiplin soruşturması nedeniyle memuriyetten çıkarılmış olan kişilerin gümrük müşavir yardımcısı/gümrük müşaviri olması mümkün değildir.
Bunları izleyen iki diğer önemli koşul, gümrük müşavir yardımcılarının görmeleri gereken eğitim ve yapmaları gereken staj ile ilgilidir. Gümrük Müşavir Yardımcısı olabilmek için aranılan eğitim şartı Gümrük Kanunu’nun 227. Maddesi ile belirlenmiş bulunmaktadır.
Buna göre, Gümrük Müşavir Yardımcısı olabilmek için, Kanunla belirlenen diğer koşulları sağlamanın yanı sıra, hukuk, iktisat, maliye, işletme, muhasebe, bankacılık, kamu yönetimi, siyasal bilgiler ve endüstri mühendisliği dallarında eğitim veren fakülte ve yüksek okullardan veya denkliği Yüksek Öğretim Kurumunca tasdik edilmiş yabancı yüksek öğretim kurumlarından en az lisans seviyesinde mezun olmak veya diğer öğretim kurumlarından lisans seviyesinde mezun olduktan sonra yukarıda belirtilen bilim dallarından lisans üstü seviyede diploma almış olmak ya da ön lisans eğitimi veren gümrük, dış ticaret ve Avrupa Topluluğu konularında uzmanlık programı olan meslek yüksek okullarından mezun olmak gereklidir. Bu koşulları sağlayan kişilerin bir gümrük müşavirliği şirketinde stajyer olarak 1 yıl staj görmesi zorunludur.
Gümrük müşaviri olabilmek için , Kanunla belirlenen diğer koşulları sağlamanın yanı sıra, hukuk, iktisat, maliye, işletme, muhasebe, bankacılık, kamu yönetimi, siyasal bilgiler ve endüstri mühendisliği dallarında eğitim veren fakülte ve yüksek okullardan veya denkliği Yüksek Öğretim Kurumunca tasdik edilmiş yabancı yüksek öğretim kurumlarından en az lisans seviyesinde mezun olmak gereklidir.
Diğer taraftan, Gümrük Kanunu bakanlık personeline Gümrük müşavir yardımcısı ve Gümrük müşaviri olmak için bazı haklar tanımıştır. Stajını tamamladıktan sonra gümrük müşavir yardımcılığı sınavında başarılı olarak gümrük müşavir yardımcısı olan ve bundan sonra en az 2 yıl süreyle bir gümrük müşavirinin yanında gümrük müşavir yardımcısı olarak çalışan kişiler, diğer şartları da taşımaları durumunda, gümrük müşavirliği sınavına girebilirler.
Bir ve iki yıllık staj ve çalışma süreleri hesaplanırken SGK’dan alınmış olan hizmet dökümlerinde yer alan süreler dikkate alınır. Farklı yerlerde çalışılan sürelerin tamamı hesaplamaya dahil edilir.
Aynı anda iki farklı müşavir yanında yapılan çalışmalardan sadece biri hesaplamaya ilave edilir.
Ticaret Bakanlığı tarafından yılda bir kez yapılan Gümrük Müşavirliği sınavında başarılı olan Gümrük Müşavir Yardımcıları, Gümrük Müşaviri olmaya hak kazanırlar. Gümrük Müşavirliği sınavına girecek kişilerin, yukarıda belirtilen ve sınava giriş şartı olarak aranan koşulları, sınavın açıldığı yıl başı itibariyle sağlamaları gerektiğini hatırlatmak isteriz. Gümrük Müşavirliği sınavında başarılı olan kişilere bu kişilere bu mesleği yapabileceklerine dair bir izin belgesi verilir. Bunlardan başka, yine Gümrük Kanunu uyarınca, gümrük müşavirlerinin kanunda öngörülen faaliyetlerini yapmalarına engel hastalıklarının bulunmaması gereklidir. Bu konuda tereddüt edilmesi halinde, Ticaret Bakanlığı tarafından tam teşekküllü resmi sağlık kurumlarından sağlık raporu istenebilir.
Gümrük Kanunu uyarınca ve istisnalar hariç olmak üzere, gümrük idarelerinde sizi temsil edecek olan gümrük müşavirinin Türkiye’de yerleşik olması gereklidir.
Gümrük müşavirinizi seçip temsilciniz olarak belirledikten sonra, kendisi artık sizin adınıza gümrük beyannamesi doldurabilir ve imzalayabilir. Gümrük mesleğinin vakar ve onuruna aykırı fiil ve hareketlerde bulunan; görevlerini yapmayan veya kusurlu olarak yapan; görevinin gerektirdiği güveni sarsıcı hareketlerde bulunan; görevini bağımsızlık, tarafsızlık ve dürüstlükle yapmayan meslek mensupları hakkında, durumun niteliği ve ağırlık derecesine göre uyarma, kınama, geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma ve meslekten çıkarma cezaları verilebilir.
Disiplin cezaları ile ilgili olarak Gümrük Kanunu’nda ayrıntılı düzenlemeler vardır.
Türkiye genelinde mesleklerini icra eden gümrük müşavirleri İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, ve Mersin Gümrük Müşavirleri Derneklerinin çatısı altında meslek birliklerini kurmuş bulunmaktadır.
Gümrük Müşavirleri ile ilgili daha detaylı bilgileri bu derneklerden temin edebilirsiniz.
Gümrük müşavirleri derneklerinin internet sayfalarını ziyaret ederek bu konuda daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz.
Ticaret Bakanlığı, gümrük müşavirinize ödeyeceğiniz ücretin alt sınırını belirler. Bu ücret tarifesi Bakanlık tarafından her yıl güncellenir. Gümrük Müşavirlerinin güncel ücret tarifesini Ticaret Bakanlığı’ndan temin edebilirsiniz.

Kaynak:T.C. Ticaret Bakanlığı Gümrük Rehberi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Hangi durumda işyeri bildirgesi için ceza uygulanır? https://www.muhasebenews.com/hangi-durumda-isyeri-bildirgesi-icin-ceza-uygulanir/ https://www.muhasebenews.com/hangi-durumda-isyeri-bildirgesi-icin-ceza-uygulanir/#respond Thu, 27 Aug 2020 13:45:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=91306 İşyeri bildirgesinin gönderilmesinden sonra Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından yapılacak işlemler

İşyeri bildirgesinin gönderilmesinden sonra ünite tarafından tescil işlemi yapılacak olup Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 29 uncu maddesinde sayılan ve Kuruma verilmesi gereken belgelere istinaden yapılacak işyeri tescillerinde ise söz konusu maddede sayılan ve işyeri tesciline esas belge ve/veya belgelerin Üniteye ibrazından sonra tescil işlemi yapılacaktır.

Kuruma gönderilen işyeri bildirgelerinde belgenin gönderildiği tarih ve referans numarası yer aldığından bahse konu bildirgelere ilgili sosyal güvenlik merkezince ayrıca tarih ve sayı verilmeyecektir.

Bildirgenin gönderildiği tarih Kuruma verildiği tarih kabul edilecektir. İşyerinin tescil tarihi ise (kanun kapsamına alınış tarihi) sigortalı çalıştırılmaya başlanılan tarih olacaktır. Sigortalı çalıştırılmaya başlanılan tarih işyeri bildirgesinin verildiği tarihten önceki bir tarih ise işyeri bildirgesi süresinde verilmemiş kabul edilecektir.


Kaynak: SGK Genelge 2020/20 – 18.06.2020 – İşveren İşlemleri Genelgesi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/hangi-durumda-isyeri-bildirgesi-icin-ceza-uygulanir/feed/ 0
SGK İşyeri bildirgesine eklenecek belgeler kaç gün içinde kuruma verilmelidir? https://www.muhasebenews.com/sgk-isyeri-bildirgesine-eklenecek-belgeler-kac-gun-icinde-kuruma-verilmelidir/ https://www.muhasebenews.com/sgk-isyeri-bildirgesine-eklenecek-belgeler-kac-gun-icinde-kuruma-verilmelidir/#respond Thu, 27 Aug 2020 12:45:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=91304 Tescil edilecek işyerlerinde işyeri bildirgesinin gönderilmesinden sonra işverenler veya yetki verilen kişilerce yapılacak işlemler ile işyeri bildirgesi ekinde verilecek belgeler

Bilindiği üzere Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 29 uncu maddesi “İşyeri bildirgesi ile birlikte verilecek diğer belgeler” başlığını taşımakta olup söz konusu madde kapsamında işyeri bildirgesi ile birlikte verilecek belgeler düzenlenmiştir.

Bu doğrultuda işyeri bildirgelerinin gönderilmesinin ardından, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 29 uncu maddesinde yer alan belgelerden verilmesi gerekenler 7 iş günü içerisinde işyeri bildirgesinin gönderildiği Kurum ünitesine posta yoluyla gönderilecek veya elden ibraz edilecektir. İşyeri bildirgesinin Kuruma gönderilmesinin ardından Kuruma verilecek belgeler arasında Kuruma gönderilmiş olan işyeri bildirgesinin çıktısı yer almayacak olup işyeri bildirgesinin çıktısı istenilmeyecektir.

7 iş günlük sürenin hesaplanmasında işyeri bildirgesinin gönderildiği gün hesaba katılmayacak olup sürenin hesaplanmasına takip eden günden itibaren başlanacaktır.

Örnek 1: (A) gerçek kişi işvereni tarafından 4/10/2018 tarihinde sigortalı çalıştırılmaya başlanılacak işyerine ilişkin işyeri bildirgesi 3/10/2018 tarihinde Kuruma gönderilmiştir. İşyeri bildirgesinin gönderilmesinin ardından Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 29 uncu maddesinde sayılan belgelerden verilmesi gereken belgelerin bulunması halinde en geç işyeri bildirgesinin Kuruma gönderildiği 3/10/2018 tarihini takip eden 7 iş günü içinde (en geç 12/10/2018 tarihine kadar) ilgili sosyal güvenlik merkezine ibraz edilecektir.

Kurumlarca elektronik ortamda Kurumumuza çeşitli bilgiler aktarılmakta ve bu bilgiler Kurum ünitelerimizce elektronik ortamda görüntülenebilmekte, yine Kurumumuza özel olarak aktarılmayan bilgiler de (tüzel kişilerin; hükmi şahsiyetin tescil edildiği Ticaret Sicil Gazetesi gibi) ilgili Kurum uygulamalarından sorgulanabilmektedir. Bu doğrultuda Kurum ünitelerimizce elektronik ortamda ulaşılabilecek belge ve bilgiler için belge/bilgi talep edilemeyecektir.

Öte yandan ek belgeler ilgili üniteye bizzat başvurarak verilebileceği gibi taahhütlü, iadeli taahhütlü, acele posta servisi, PTT Alo Post veya PTT Kargo ile gönderilebilecektir.

Adi posta veya Kuruma doğrudan yapılan başvuru ve bildirimlerde, başvuru veya bildirimin Kurumun gelen evrak kayıtlarına intikal tarihi; taahhütlü, iadeli taahhütlü, acele posta servisi, PTT Alo Post veya PTT Kargo ile yapılan başvuru ve bildirimlerde ise başvuru veya bildirimin postaya veya kargoya verildiği tarih; başvuru veya bildirim tarihi olarak kabul edilecektir.


Kaynak: SGK Genelge 2020/20 – 18.06.2020 – İşveren İşlemleri Genelgesi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sgk-isyeri-bildirgesine-eklenecek-belgeler-kac-gun-icinde-kuruma-verilmelidir/feed/ 0
Adres nakillerinde SGK işyeri bildirgesi kaç gün içinde verilmelidir? SGK işyeri bildirgesi yanlış SGM verilirse ceza uygulanır mı? https://www.muhasebenews.com/adres-nakillerinde-sgk-isyeri-bildirgesi-kac-gun-icinde-verilmelidir-sgk-isyeri-bildirgesi-yanlis-sgm-verilirse-ceza-uygulanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/adres-nakillerinde-sgk-isyeri-bildirgesi-kac-gun-icinde-verilmelidir-sgk-isyeri-bildirgesi-yanlis-sgm-verilirse-ceza-uygulanir-mi/#respond Thu, 27 Aug 2020 11:45:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=91302 İşyeri bildirgesinin gönderilmesi ve tescil işlemleri

İşyeri bildirgesi en geç işçi çalıştırılmaya başlanıldığı gün verilmelidir.

5510 sayılı Kanunun 11’inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemeye istinaden işverenler, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma vermekle yükümlü tutulmuşlardır.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğin 27 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeye istinaden işyerinde, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran, sigortalı çalıştırılan bir işyerini devir alan ya da bu nitelikte işyeri kendisine intikal eden işveren, Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen sürelerde vermekle yükümlü olduğu örneği Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği eki Ek-6′ da bulunan işyeri bildirgesini Kuruma elektronik ortamda göndermekle zorunlu tutulmuştur.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlayacak olan işyerleri dışında devir, nakil, intikal, birleşme, nevi değişikliği ve katılım durumlarında işyeri bildirgesi verilmesi gereken hallerde de işyeri bildirgesi düzenlenerek Kuruma verilecektir.

Nakillerde işyeri bildirgesinin verilme süresi 10 gündür.

Örnek 1: Kurumumuzda tescilli bulunan ve Bursa ilinde faaliyet gösteren işyerinin İstanbul iline 7/9/2018 tarihi itibariyle nakledilmesi halinde söz konusu nakil işlemine ilişkin işyeri bildirgesi ilgili işyerinin İstanbul’da nakledildiği yeri içine alan sosyal güvenlik merkezine nakil tarihini takip eden 10 gün içinde gönderilecektir.

İşyeri bildirgesi yanlış SGK merkezine verilirse ceza uygulanır mı?

İşyeri bildirgesinin en geç sigortalı çalıştırılmaya başlanılan tarihte Kurumun ilgili ünitesine gönderilmesi gerekmekle birlikte Kurumumuzun başka bir ünitesine intikal etmesi  halinde de işyeri bildirgesinin yanlış üniteye ulaştığı tarih üzerinde durulmaksızın, söz konusu belgenin yasal süresi içinde verilmiş olduğu kabul edilecektir.

Örnek 2: 11/09/2018 tarihinde sigortalı çalıştırılmaya başlanılan bir işyeri ile ilgili olarak düzenlenen işyeri bildirgesinin Eskişehir Yunus Emre Sosyal Güvenlik Merkezine verilmesi (gönderilmesi) gerekirken aynı tarihte Bursa Osmangazi Sosyal Güvenlik Merkezine verilmesi (gönderilmesi) halinde işyeri bildirgesinin anılan üniteye ulaştığı tarih üzerinde durulmaksızın, söz konusu belgenin yasal süresi içinde verilmiş olduğu kabul edilecektir.

İşyeri bildirgesinin düzenlenmesi sırasında ilgili sosyal güvenlik merkezinin hatalı seçilmesi halinde, tescil işlemi yapılmamış olmak ve işyeri bildirgesinin verilmesi gereken yasal süre geçirilmemiş olmak kaydıyla bildirgeyi düzenleyen kişiler tarafından da ilgili sosyal güvenlik merkezi düzeltilebilecektir. Ayrıca işyeri bildirgesi gönderildikten sonra, işyeri tescil işlemi yapılmamış olmak kaydıyla bildirgenin verilmesi gereken yasal süresinin son gününe kadar (son gün dahil) bildirgeyi düzenleyen kişiler tarafından işyeri bildirgesinin iptal edilmesi veya hatalı girilen bilgilerin düzeltilmesi de mümkün bulunmaktadır.

İşyeri bildirgesinde bildirilen işçi sayısı değiştirilebilir mi?

Örnek 3: (A) gerçek kişi işvereni tarafından 16/10/2018 tarihinde sigortalı çalıştırılmaya başlanılacak işyerine ilişkin işyeri bildirgesi 10/10/2018 tarihinde Kuruma gönderilmiştir. Söz konusu işyerinde 16/10/2018 tarihinde çalıştırılmaya başlanılacak sigortalı sayısı 2 olmasına karşın çalıştırılmaya başlanılacak sigortalı sayısı alanına 3 olarak girilmiştir. Söz konusu (A) işvereni tarafından 16/10/2018 tarihine kadar (bu tarih dahil olmak üzere) hatalı girilen sigortalı sayısı düzeltilebilecektir.

Öte yandan işyeri bildirgesinin düzenlenmesi sırasında bildirgenin gönderileceği sosyal güvenlik merkezinin hatalı seçildiğinin bildirge verme süresi sona erdikten sonra fark edilmesi halinde, bildirgeyi düzenleyen ve gönderen kişilerce işlem yapılamayacak, bildirgenin hatalı gönderilmiş olduğu ilgili sosyal güvenlik merkezince nakil veya transfer işlemi yapılacaktır.

Dolayısıyla,

-İşyerinin aynı il içinde aynı Ana SGM’ye bağlı başka bir Alt SGM’ye gönderilecek olması halinde dosya transfer işlemi

-İşyerinin aynı il içinde farklı Ana SGM’ye bağlı başka bir Alt SGM’ye gönderilecek olması halinde işyeri nakil işlemi

yapılacaktır.

İşyeri bildirgesinde çalıştırılmaya başlanılacak sigortalı sayısı alanında belirtilen sigortalı sayısının altında bildirimde bulunulduğunun tespit edilmesi halinde konuya ilişkin ihbar ve şikayet olmaması halinde herhangi bir işlem yapılmayacaktır.

Örnek 4: (B) Ltd. Şti. tarafından 03/09/2018 tarihinde sigortalı çalıştırılmaya başlanılacak işyerine ilişkin işyeri bildirgesi aynı tarihte Kuruma gönderilmiştir. Söz konusu işyerinde çalıştırılmaya başlanılacak sigortalı sayısı 2 olmasına karşın çalıştırılmaya başlanılacak sigortalı sayısı alanına 3 olarak girilmiştir. Söz konusu durumun ilgili ünite tarafından tespit edilmiş olması halinde konuya ilişkin bir ihbar ve şikayet olmaması halinde herhangi bir işlem yapılmayacaktır.

Diğer yandan işyeri bildirgesinde çalıştırmaya başlanılacak sigortalı sayısı belirtildiği halde Kuruma sigortalı işe giriş bildirgelerinin verilmeyerek sigortalı çalıştırılmaması halinde ise konuya ilişkin bir ihbar ve şikayet olmaması kaydıyla işverenin Kuruma yazılı olarak müracaat etmesi şartıyla işyeri dosyası işlemden kaldırılacaktır. 


Kaynak: SGK Genelge 2020/20 – 18.06.2020 – İşveren İşlemleri Genelgesi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/adres-nakillerinde-sgk-isyeri-bildirgesi-kac-gun-icinde-verilmelidir-sgk-isyeri-bildirgesi-yanlis-sgm-verilirse-ceza-uygulanir-mi/feed/ 0
Alt İşveren nedir? Kimler alt işveren olarak adlandırılır? Alt işverenin alt işverenin olur mu? https://www.muhasebenews.com/alt-isveren-nedir-kimler-alt-isveren-olarak-adlandirilir-alt-isverenin-alt-isverenin-olur-mu/ https://www.muhasebenews.com/alt-isveren-nedir-kimler-alt-isveren-olarak-adlandirilir-alt-isverenin-alt-isverenin-olur-mu/#respond Thu, 27 Aug 2020 10:45:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=91298 Alt işveren kavramı

Kanunun 12 nci maddesinin altınca fıkrasında, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denileceği, sigortalılar, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işverenin, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu olacağı, belirtilmiştir.

Kanunun söz konusu hükmüne istinaden asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edebilmek için;

  • İşyerinde sigortalı çalıştıran asıl işverenin varlığı,
  • Alt işverenin yapmayı üstlendiği iş için sigortalı çalıştırması,
  • İşin asıl işverenin işyerinde yürütülmesi,

-Alt işverenin işyerinde asıl işverenin yapmış olduğu ana işin bir bölümünde, eklentilerinde veya yardımcı işlerinde iş alması,

şartlarının aynı anda gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılacaktır. Söz konusu şartlara ilişkin olarak aşağıda belirtilen açıklamalara göre ilgilinin alt işveren olup olmadığı yönünde işlem yapılacaktır.

1- İşyerinde sigortalı çalıştıran asıl işverenin varlığı

Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin doğabilmesi için, işyerinde sigortalı çalıştıran bir asıl işverenin bulunması gerekmektedir. Sigortalı çalıştırmayan işverenlik sıfatını kazanamayacağı için bu durumdaki kişilerden iş alanlar da alt işveren sayılmayacaktır.

Bu doğrultuda asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı için öncelikle işin başka bir işverenden alınmış olması, diğer bir deyişle asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına sigortalı çalıştırıyor olmasına dikkat edilecektir.

Diğer yandan asıl işverenin işverenlik sıfatını koruması adına, işyerinde sigortalı çalıştırarak işin bütününü başka bir işverene devretmemiş olması gerekmektedir. Bu kapsamda işin bütünün bir başka işverene bırakıldığı durumlarda alt işverenlik söz konusu olmayacaktır. Bu doğrultuda işin belli bir bölümünde değil de tamamının bir bütün halinde bir başkasına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, dolayısıyla sigortalı çalıştırılmadığı için işverenlik sıfatına haiz olunmadığı durumlarda işi devralan kişi alt işveren, devreden de asıl işveren olarak nitelendirilmeyecektir.

2- Alt işverenin yapmayı üstlendiği iş için sigortalı çalıştırması ve işin asıl işverenin işyerinde yürütülmesi

Kanuna istinaden asıl işveren- alt işveren ilişkisinin kurulması için alt işverenin yapmayı üstlendiği işte çalıştırdığı sigortalıların, o iş için alınmış ve çalıştırılmış olması gerekmektedir. Esasen iş alanın söz konusu işi var olan ve 5510 sayılı Kanun kapsamında bulunan işyerinin (devamlı işyeri) sigortalı işçileri ile yapması durumunda, iş alan alt işveren olarak kabul edilmeyecektir.

Fabrikaya yemek pişirilmesi işini kendi işyerinde yapan kişi alt işveren sayılmaz

Örnek 1: Bir fabrikaya yemek pişirilmesi işini kendine ait müstakil işyerinde yapan ve burada çalıştırmış olduğu işçileri ile yemekleri fabrikaya getirip servis yapan kişi yardımcı hizmetler olarak nitelendirilecek olan söz konusu işi fabrika işyerinde , bölüm veya eklentilerinde yapmamış olduğundan, sosyal sigorta yükümlülüklerini fabrika işyeri dosyası üzerinden alt işveren olarak değil, kendi adına açılmış olan devamlı işyeri dosyası üzerinden yerine getirecek ve alt işveren olarak nitelenmeyecektir.

Bu doğrultuda yapılan işin devamlı işyerinden yapılabilecek mahiyette bir iş olup olmadığına dikkat edilecek olup bir işyerinin, faaliyetine devam etmesinin taahhüt edilen işe bağlı olmaması, taahhüt konusu işten bağımsız olarak faaliyetini devam ettirmesi, dolayısıyla taahhüt konusu iş olmasaydı dahi mevcut olacak olan bir işyeri olması halinde, devamlı mahiyette bir işyerinin varlığı kabul edilerek işi üstlenen kişi alt işveren olarak değil işveren olarak işlem görecektir.

Ayrıca işin tamamının yürütümü ile sorumlu olan işverenden iş alan, ancak sigortalı çalıştırmayanların da alt işverenliği söz konusu olmayacaktır. Bu anlamda, alınan işte sigortalı çalıştırmayıp tek başına ya da ortakları ile işi yürüten kişi alt işveren olarak nitelendirilemeyecektir.

Müteahhitten sıva işini alıp tek başına yapan alt işveen sayılmaz

Örnek 2: Bir inşaat işine ilişkin olarak müteahhitten inşaat işinde sıva işini alan ve sigortalı çalıştırmaksızın söz konusu işi tek başına yapan kişi alt işveren sayılmayacaktır.

3- Alt işverenin işyerinde asıl işverenin yapmış olduğu ana işin bir bölümünde, eklentilerinde veya yardımcı işlerinde iş alması

Kanunun 12 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan düzenlemeye istinaden alt işverenin asıl işverene ait işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya işin bölüm veya eklentilerinde iş alması gerekmektedir.

İşyerinde yapılan ana işin ne olduğu hususu, işyerinin ne amaçla tesis edilmiş olduğuna bakılarak tespit edileceğinden, ana işin bir bölümünden iş alarak kendi adına ve hesabına işçi çalıştıran kişi alt işveren olarak nitelendirilecektir. Bölüm tabiri değişik ürün çeşitlerinin üretildiği yerleri ifade edebileceği gibi aynı ürünün değişik üretim aşamalarını da ifade edebilecektir.

Fabrikadaki paketleme işini alan ve kendi işçileri ile yapan kişi alt işverendir.

Örnek 3: Bir bisküvi fabrikasında bisküvi üretimi yapılan veya gofret yapılan kısımlar işin ayrı bir bölümü olabileceği gibi tüm ürünlerin paketlendiği kısım da işin bir bölümü olarak kabul edilecek olup söz konusu paketleme işini müstakilen alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran kişi alt işveren olarak nitelendirilecektir.

Diğer yandan Kanunda yer alan alt işverenin “işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya işin bölüm veya eklentilerinde iş alması” ibaresinde Kanunda verilecek işin yapılan asıl işle ilgili olacağına ilişkin bir belirleme yapılmamıştır. Bu doğrultuda Kanunda verilecek işin; “asıl işin tamamlayıcısı/ayrıntısı” mı yoksa asıl işin ifasına yardımcı olacak “yardımcı iş” (işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan ancak asıl iş devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan iş) mi olduğu hususunda sınırlandırma yoluna gidilmediğinden, verilecek işin; her ikisini de kapsadığı değerlendirilecektir. Bu doğrultuda Kanunda belirtilen ve eklenti olarak belirtilen yerlerde görülen işin de asıl işle ilgili olan veya ona yardımcı olan işler olması halinde işi alan kişi alt işveren olarak değerlendirilecektir.

Yapılacak işin niteliğinin asıl iş ile ilintisi önemli.

Örnek 4: Bir tekstil fabrikasına bir bölüm eklenmesi için yapılacak olan inşaat işinin dokuma işinden farklı nitelikte iş olduğu dikkate alındığında, inşaat işini yüklenen kişinin dokuma işvereninin alt işvereni sayılması mümkün olmayacaktır.

Güvenlik, yemek dağıtımı, servis işleri alt işveren olarak ifa edilebilir.

Örnek 5: Bir fabrikanın güvenliğinin sağlanması veya çalışanlarının yemek ihtiyacının karşılanması ya da çalışanların işyerine getirilip götürülmesi amacıyla yaptırılan işler işyerinin yardımcı işleri olarak kabul edileceğinden bu gibi işleri üstlenenler 5510 sayılı Kanun karşısındaki yükümlülüklerini fabrika işyerine ait işyeri dosyası üzerinden alt işveren olarak yerine getirebileceklerdir.

Alt işverenin alt işvereni olur mu?

Bir işverenden iş alan alt işveren, aldığı işin bölüm veya eklentilerini sözleşme ile başka birine verse dahi alt işverenden işi alan kişi alt işverenin alt işvereni olmayacaktır. Ancak asıl işverenin muvafakatı olursa asıl işverenin alt işvereni olabilecektir. Keza ilgili Kanun maddesinde de görüldüğü üzere alt işveren olarak nitelenmenin temeli o işyerinde işi yürüten asıl işverenden iş almaya dayandırılmıştır.

Örnek 6: Bir tekstil fabrikasında kumaş boyama işi asıl işveren tarafından alt işverene verilebilecek olup söz konusu boyama işinin ilgili alt işveren tarafından kendi içinde daha alt bölümlere ayrılıp alt işveren niteliğindeki başka kimselere verilme imkanı bulunmamaktadır. Ancak asıl işverenin muvafakatı olması halinde işin alt işveren tarafından bölünerek başka alt işverenler verilmesi mümkün bulunmakta olup bu durumda söz konusu alt işverenler asıl işverenin işyeri dosyasından işlem göreceklerdir.


Kaynak: SGK Genelge 2020/20 – 18.06.2020 – İşveren İşlemleri Genelgesi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/alt-isveren-nedir-kimler-alt-isveren-olarak-adlandirilir-alt-isverenin-alt-isverenin-olur-mu/feed/ 0
SGK’ya göre işyeri, işyerine bağlı yer, eklenti, araçlar kavramları nedir? https://www.muhasebenews.com/sgkya-gore-isyeri-isyerine-bagli-yer-eklenti-araclar-kavramlari-nedir/ https://www.muhasebenews.com/sgkya-gore-isyeri-isyerine-bagli-yer-eklenti-araclar-kavramlari-nedir/#respond Thu, 27 Aug 2020 09:45:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=91296 İşyeri kavramı

5510 sayılı Kanununun 11 inci maddesinde işyeri tanımlanmış olup; söz konusu tanımlamaya göre işyerinin, sigortalı sayılanların maddî olan ve olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerler olduğu, işyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile araçların da işyerinden sayıldığı belirtilmiştir.

Kanununda yer alan ilgili hükme istinaden bir yerin işyeri olarak nitelenmesi için o yerde sigortalı sayılan birinin varlığı gerekmektedir.

İşçi çalıştırılmayan birimler SGK açısından işyeri niteliğinde değildir

Örnek 1: Merkezi Ankara’da bulunan ve burada 6 sigortalı istihdam eden firma, İzmir ve İstanbul’da iki şubeye sahip ve her bir şube de 5 kişi çalıştırmaktadır. Firma İzmir ve Ankara’da iki depoya sahiptir ancak buralarda sigortalısı bulunmamaktadır. Söz konusu firmanın sigortalı sayılanları çalıştırdığı merkezi ve iki şubesi Sosyal Güvenlik Kurumu açısından işyeri niteliğine sahip olacak iken sigortalı çalıştırmadığı iki deposu işyeri sayılmadığından Sosyal Güvenlik Kurumu açısından işyeri niteliğine sahip olmayacaktır

Sadece işveren çalışıyorsa işyeri sahibi işveren sayılmayacak

Örnek 2: Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olan ve hizmet akdiyle kimseyi çalıştırmayan bir büfe sahibinin işini yaptığı dükkanı da Kanun açısından işyeri sayılmaktadır ancak söz konusu yerde ilgili kişi tarafından sigortalı çalıştırılmadıkça ilgili kişi işveren sayılmayacak, işyeri bildirgesi vermesi ve Kanunun işverene yüklediği diğer yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmeyecektir.

Diğer yandan Kanunda yer alan tanıma istinaden işyerine bağlı yerler, eklentiler ile araçlarda işyeri kavramı içinde değerlendirilecek olup işyerine bağlı yerler, eklentiler ile araçlara ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır. 

İşyerine bağlı yer: Asıl işin ayrıntısı ve tamamlayıcısı olan yerlerdir. Bir yerin işyerine bağlı yer olarak nitelenmesi için bu yerin tatili halinde diğer işlerinde sekteye uğraması ve işyerinde gaye olan amacın meydana gelmemesi, bu işlerin ve görüldüğü yerlerin birbirine sıkı sıkıya bağlı ve tabi olması, her birinin müstakilen aynı ana gaye ve neticeyi meydana getirememesi, ancak hep birlikte bütünü teşkil etme şartları aranacaktır. 

Örnek 3: Bir iplik fabrikasında iplik boyama, apreleme, paketleme kısımları gibi tamamlayıcı kısımlar bulunmakta olup bu kısımlar bir bütün olarak işin ayrıntılarını oluşturmakta ve bütün olarak işyerinde amaç olunan iplik üretimini meydana getirmektedirler

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 27 nci maddesinin altıncı fıkrasına istinaden esas işin ayrıntısı veya tamamlayıcısı niteliğinde olan ve sigortalıları birbirine karışmayan işlerin ayrı ve bağımsız olarak yürütüldüğü yerler de bağımsız işyeri sayılacaktır.

Öte yandan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 27 nci maddesinin altıncı fıkrasına istinaden esas işin ayrıntısı veya tamamlayıcısı niteliğinde olan ve sigortalıları birbirine karışmayan işlerin ayrı ve bağımsız olarak yürütüldüğü yerlerin bağımsız işyeri olarak nitelendirilmesi için bu işlerin farklı mekanlarda veya yerlerde görülmesi gerekecek olup aynı mekanda veya yerde yapılan işler bağımsız işyeri sayılmayacaktır

Örnek 4: Bir iplik fabrikasında iplik boyama, apreleme kısımları yer almakta olup paketleme işlemi farklı bir yerde yapılmaktadır. Söz konusu iplik paketleme işinin yapıldığı yer ayrı bir işyeri olarak tescil edilecektir.

Eklentiler: İşyerine fiziki olarak bağlı olan dinlenme yerleri, kreş, avlu, yemekhane, uyku, yıkanma, muayene, büro gibi yerler eklentileri oluşturmaktadır. Bu gibi yerlerde Kanunun uygulamasında işyeri kapsamı içerisinde değerlendirilecektir.

Ancak bu yerlerdeki işler de ayrı ve bağımsız bir şekilde yürütülüyorsa ve buralarda çalışan sigortalılar esas işyerinde çalışan sigortalılarla karışmıyorlarsa buralar da ayrı ve bağımsız işyeri sayılacaktır.

Örnek 5: Bir fabrikanın yemekhanesi fabrikanın kurulu bulunduğu alanda bulunmayıp, farklı bir yerde yer alıyor, işler ayrı ve bağımsız bir şekilde yürütülüyor ve burada çalışan sigortalılar esas işyerinde çalışan sigortalılarla karışmıyorsa, söz konusu yemekhane ayrı ve bağımsız işyeri sayılacak ve ayrı bir dosya tescil edilecektir.

Araçlar: İşyerindeki her türlü otobüs, otomobil, kamyon gibi taşıt aracının yanı sıra, vinç, buldozer, dozer, forklift gibi her türlü seyyar veya sabit araçlar da işyeri olarak sayılacaktır.

Araçların işyerinden sayılması için aynı yönetim altında örgütlenmesi gerekecek olup işyerinde bulunan ve farklı bir kişiye, işverene ait olan araç işyerinden sayılmayacaktır.

Devamlı bir işyerinde bu işyerinde görülen işin ayrıntısı ve tamamlayıcısı olmayan bir iş yapılması ve bu işin ayrı bir işvereni olması halinde söz konusu işin yapıldığı yer ayrı bir işyeri sayılacaktır. Bu gibi durumlarda iç içe girmiş işyerleri söz konusu olacağından, ayrı ayrı işverenler tarafından sigortalı çalıştırılması halinde bu yerler bağımsız işyeri olacaktır.

Örnek 6: Bir sinemada bulunan kantin, bir gemide bulunan büfe, bir oteldeki berber işyeri gibi yerlerde ayrı ayrı işverenler tarafından sigortalı çalıştırılması halinde bu yerler bağımsız işyeri sayılacaktır.

Öte yandan Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen Toplum Yararına Çalışma Programlarından yararlananlar ve Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler için Türkiye İş Kurumu da prim ödeme yükümlüsü olmakla birlikte 5510 sayılı Kanun kapsamında işyeri sayılmayacaktır.

Yine iş kaybı tazminatından yararlananlar için Türkiye İş Kurumu prim ödeme yükümlüsü olmakla birlikte 5510 sayılı Kanun kapsamında işyeri sayılmayacaktır.


Kaynak: SGK Genelge 2020/20 – 18.06.2020 – İşveren İşlemleri Genelgesi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sgkya-gore-isyeri-isyerine-bagli-yer-eklenti-araclar-kavramlari-nedir/feed/ 0
SGK açısından geçici iş ilişkisi hangi hallerde ve kimler arasında kurulabilir? https://www.muhasebenews.com/sgk-acisindan-gecici-is-iliskisi-hangi-hallerde-ve-kimler-arasinda-kurulabilir/ https://www.muhasebenews.com/sgk-acisindan-gecici-is-iliskisi-hangi-hallerde-ve-kimler-arasinda-kurulabilir/#respond Thu, 27 Aug 2020 08:45:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=91294 Geçici iş ilişkisi kurulan işveren kavramı

4857 sayılı İş Kanunun 7 inci maddesinde,

  • Geçici iş ilişkisi, özel istihdam bürosu aracılığıyla ya da holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde görevlendirme yapılmak suretiyle kurulabilir.

Özel istihdam büroları İş Kurumundan izin alarak geçici iş ilişkisi kurabilir.

Özel istihdam bürosu aracılığıyla geçici iş ilişkisi, Türkiye İş Kurumunca izin verilen özel istihdam bürosunun bir işverenle geçici işçi sağlama sözleşmesi yaparak bir işçisini geçici olarak bu işverene devri ile;

a) Bu Kanunun 13 üncü maddesinin beşinci fıkrası ile 74 üncü maddesinde belirtilen hâllerde, işçinin askerlik hizmeti hâlinde ve iş sözleşmesinin askıda kaldığı diğer hâllerde,

b)Mevsimlik tarım işlerinde,

c)Ev hizmetlerinde,

d)İşletmenin günlük işlerinden sayılmayan ve aralıklı olarak gördürülen işlerde,

e)İş sağlığı ve güvenliği bakımından acil olan işlerde veya üretimi önemli ölçüde etkileyen zorlayıcı nedenlerin ortaya çıkması hâlinde,

f)İşletmenin ortalama mal ve hizmet üretim kapasitesinin geçici iş ilişkisi kurulmasını gerektirecek ölçüde ve öngörülemeyen şekilde artması hâlinde,

g)Mevsimlik işler hariç dönemsellik arz eden iş artışları hâlinde,

kurulabilir.

Geçici iş ilişkisinde süre kriterleri

Geçici işçi sağlama sözleşmesi ikinci fıkranın (a) bendinde sayılan hâllerin devamı süresince, (b) ve (c) bentlerinde sayılan hâllerde süre sınırı olmaksızın, diğer bentlerde sayılan hâllerde ise en fazla dört ay süreyle kurulabilir. Yapılan bu sözleşme ikinci fıkranın bendi hariç toplam sekiz ayı geçmemek üzere en fazla iki defa yenilenebilir. Geçici işçi çalıştıran işveren, belirtilen sürenin sonunda aynı iş için altı ay geçmedikçe yeniden geçici işçi çalıştıramaz.

Bu Kanunun 29 uncu maddesi kapsamında toplu işçi çıkarılan işyerlerinde sekiz ay süresince, kamu kurum ve kuruluşlarında ve yer altında maden çıkarılan işyerlerinde bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında geçici iş ilişkisi kurulamaz.

Grev ve lokavt uygulaması sırasında Geçici iş ilişkisi kurulabilir mi?

Geçici işçi çalıştıran işveren, grev ve lokavtın uygulanması sırasında 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 65 inci maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla geçici iş ilişkisiyle işçi çalıştıramaz.

Tüm işçiler geçici iş ilişkisi ile çalıştırılamaz!

İkinci fıkranın (f) bendi kapsamında geçici iş ilişkisi ile çalıştırılan işçi sayısı, işyerinde çalıştırılan işçi sayısının dörtte birini geçemez. Ancak, on ve daha az işçi çalıştırılan işyerlerinde beş işçiye kadar geçici iş ilişkisi kurulabilir. İşçi sayısının tespitinde, kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür. Geçici işçi sağlama sözleşmesi ile çalışan işçi, 30 uncu maddenin uygulanmasında özel istihdam bürosu ve geçici işçi çalıştıran işverenin işçi sayısına dâhil edilmez.

Çıkartılan işçi ile geçici iş ilişkisi kurulabilir mi?

Geçici işçi çalıştıran işveren, iş sözleşmesi feshedilen işçisini fesih tarihinden itibaren altı ay geçmeden geçici iş ilişkisi kapsamında çalıştıramaz.

Geçici işçi işverenden borç alabilir mi?

Geçici işçi, geçici işçi çalıştıran işverenden özel istihdam bürosunun hizmet bedeline mahsup edilmek üzere avans veya borç alamaz.

Geçici iş ilişkisinde işverenin yükümlülükleri nelerdir?

Geçici işçi çalıştıran işveren

a)İşin gereği ve geçici işçi sağlama sözleşmesine uygun olarak geçici işçisine talimat verme yetkisine sahiptir.

b)İşyerindeki açık iş pozisyonlarını geçici işçisine bildirmek ve Türkiye İş Kurumu tarafından istenecek belgeleri belirlenen sürelerle saklamakla yükümlüdür.

c)Geçici işçinin iş kazası ve meslek hastalığı hâllerini özel istihdam bürosuna derhâl, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13 üncü ve 14 üncü maddelerine göre ilgili mercilere bildirmekle yükümlüdür.

d) Geçici işçileri     çalıştıkları       dönemlerde, işyerindeki         sosyal  hizmetlerden  eşit muamele ilkesince yararlandırır. Geçici işçiler, çalışmadıkları dönemlerde ise özel istihdam bürosundaki eğitim ve çocuk bakım hizmetlerinden yararlandırılır.

e)İşyerindeki geçici işçilerin istihdam durumuna ilişkin bilgileri varsa işyeri sendika temsilcisine bildirmekle yükümlüdür.

f)20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 17 nci maddesinin altıncı fıkrasında öngörülen eğitimleri vermekle ve iş sağlığı ve güvenliği açısından gereken tedbirleri almakla, geçici işçi de bu eğitimlere katılmakla yükümlüdür.

Geçici işçinin, geçici işçiyi çalıştıran işverenin işyerindeki çalışma süresince temel çalışma koşulları, bu işçilerin aynı işveren tarafından aynı iş için doğrudan istihdamı hâlinde sağlanacak koşulların altında olamaz.

Geçici iş ilişkisinde işveren özel istihdam bürosudur. Özel istihdam bürosu aracılığıyla geçici iş ilişkisi, geçici işçi ile iş sözleşmesi, geçici işçi çalıştıran işveren ile geçici işçi sağlama sözleşmesi yapmak suretiyle yazılı olarak kurulur. Özel istihdam bürosu ile geçici işçi çalıştıran işveren arasında yapılacak geçici işçi sağlama sözleşmesinde; sözleşmenin başlangıç ve bitiş tarihi, işin niteliği, özel istihdam bürosunun hizmet bedeli, varsa geçici işçi çalıştıran işverenin ve özel istihdam bürosunun özel yükümlülükleri yer alır. Geçici işçinin, Türkiye İş Kurumundan veya bir başka özel istihdam bürosundan hizmet almasını ya da iş görme edimini yerine getirdikten sonra geçici işçi olarak çalıştığı işveren veya farklı bir işverenin işyerinde çalışmasını engelleyen hükümler konulamaz. Geçici işçi ile yapılacak iş sözleşmesinde, işçinin ne kadar süre içerisinde işe çağrılmazsa haklı nedenle iş sözleşmesini feshedebileceği belirtilir. Bu süre üç ayı geçemez.

İkinci fıkranın (f) bendi kapsamında kurulan geçici iş ilişkisinde, geçici işçi çalıştıran işveren işyerinde bir ayın üzerinde çalışan geçici işçilerin ücretlerinin ödenip ödenmediğini çalıştığı süre boyunca her ay kontrol etmekle, özel istihdam bürosu ise ücretin ödendiğini gösteren belgeleri aylık olarak geçici işçi çalıştıran işverene ibraz etmekle yükümlüdür. Geçici işçi çalıştıran işveren, ödenmeyen ücretler mevcut ise bunlar ödenene kadar özel istihdam bürosunun alacağını ödemeyerek, özel istihdam bürosunun alacağından mahsup etmek kaydıyla geçici işçilerin en çok üç aya kadar olan ücretlerini doğrudan işçilerin banka hesabına yatırır. Ücreti ödenmeyen işçiler ve ödenmeyen ücret tutarları geçici işçi çalıştıran işveren tarafından çalışma ve iş kurumu il müdürlüğüne bildirilir.

Süre dolmasına rağmen geçici iş ilişkisi devam ediyorsa sözleşme süresize döner

Sözleşmede belirtilen sürenin dolmasına rağmen geçici iş ilişkisinin devam etmesi hâlinde, geçici işçi çalıştıran işveren ile işçi arasında sözleşmenin sona erme tarihinden itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesi kurulmuş sayılır. Bu durumda özel istihdam bürosu işçinin geçici iş ilişkisinden kaynaklanan ücretinden, işçiyi gözetme borcundan ve sosyal sigorta primlerinden sözleşme süresiyle sınırlı olmak üzere sorumludur.

Geçici işçi verdiği zararlardan işverene karşı sorumludur.

Geçici işçi, işyerine ve işe ilişkin olmak kaydıyla kusuru ile neden olduğu zarardan, geçici işçi çalıştıran işverene karşı sorumludur.

İş görme ediminin holding bünyesinde başka bir şirkete görülmesi halinde geçici iş ilişkisi kurulmuş olur.

İşverenin, devir sırasında yazılı rızasını almak suretiyle bir işçisini, holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devretmesi hâlinde de geçici iş ilişkisi kurulmuş olur. Bu fıkra kapsamında geçici iş ilişkisi, yazılı olarak altı ayı geçmemek üzere kurulabilir ve en fazla iki defa yenilenebilir. İşçisini geçici olarak devreden işverenin ücret ödeme yükümlülüğü devam eder. Geçici iş ilişkisi kurulan işveren, işçinin kendisinde çalıştığı sürede ödenmeyen ücretinden, işçiyi gözetme borcundan ve sosyal sigorta primlerinden, devreden işveren ile birlikte sorumludur. Dördüncü, beşinci, onuncu ve on dördüncü fıkralar ve dokuzuncu fıkranın (a) ve (f) bentleri ile (d) bendinin birinci cümlesinde düzenlenen hak ve yükümlülükler bu fıkraya göre kurulan geçici iş ilişkisinde de uygulanır.”

Hükümleri bulunmaktadır.

Geçici iş ilişkisi kurulan işçiler için alt işveren dosyası açılabilir mi?

5510 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde 4857 sayılı İş Kanununda tanımlanan geçici iş ilişkisi kurulan işverenin bu kanunda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu hükme bağlanmış olup, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin alt işveren ve sigortalıyı geçici olarak devir alanın yükümlülüğü başlığını taşıyan 31 inci maddesinde de, sigortalıyı geçici iş ilişkisi çerçevesinde devralan işverenin, müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu yükümlülüklerini sigortalıyı devir aldığı işverenle yapmış olduğu sözleşmeyi Kuruma ibraz etmesi kaydıyla kendisine verilecek numara ile sigortalıyı devir aldığı işverene ait işyeri dosyası üzerinden yerine getirebileceği, sigortalıyı geçici iş ilişkisi çerçevesinde devralan işveren adına işyeri dosyası açılmayacağı öngörülmüştür.

İşçisini geçici iş ilişkisi çercevesinde başka bir işverene devreden işverenin bu kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi, Kanunun ve yönetmeliğin yukarıda belirtilen hükümleri karşısında geçici iş ilişkisine istinaden işçi çalıştıran işverenin de (devralan) 5510 sayılı kanundan doğan yükümlülüklerden dolayı müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu dikkate alınarak, işçiyi devralan işverence müracaat edilmesi halinde işçiyi devralan işveren adına işyeri dosyası açılmayarak tıpkı alt işverende olduğu gibi asıl işverenin işyeri dosyası üzerinden verilecek numara ile yükümlülükleri yerine getirmesi sağlanacaktır


Kaynak: SGK Genelge 2020/20 – 18.06.2020 – İşveren İşlemleri Genelgesi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sgk-acisindan-gecici-is-iliskisi-hangi-hallerde-ve-kimler-arasinda-kurulabilir/feed/ 0
İşveren vekili kimdir? https://www.muhasebenews.com/isveren-vekili-kimdir/ https://www.muhasebenews.com/isveren-vekili-kimdir/#respond Thu, 27 Aug 2020 07:45:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=91286 İşveren vekili kavramı

5510 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre işveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse işveren vekili olarak tanımlanmakta ve Kanunda geçen işveren deyiminin, işveren vekilini de kapsadığı belirtilmektedir.

4857 sayılı İş Kanununun ‘tanımlar’ başlıklı 2 nci maddesinde de, “İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur.

Bu Kanunda işveren için öngörülen her çeşit sorumluluk ve zorunluluklar işveren vekilleri hakkında da uygulanır. İşveren vekilliği sıfatı, işçilere tanınan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre işveren vekili sayılmak için işin veya görülen hizmetin bütününü yönetmek ve işveren ad ve hesabına hareket etmek unsurlarının birleşmesi gerekmektedir. Bu durumda işin bütününü yönetmek koşulu gerektiğinden uygulamada gerekli görevlendirme yapılması halinde bir fabrikanın genel müdürü işveren vekili sayılabilecekken aynı fabrikanın pazarlama, insan kaynakları, üretim birimlerinin olması ve her birimin müdürünün olması halinde söz konusu birim müdürleri işveren vekili sayılmayacaktır.

Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutukluların işveren vekili, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumunun sorumlu müdür ve amirleri olacaktır.

İşveren vekili Kanunda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaktır. İşveren vekili bu doğrultuda, Kanunda belirtilen ve işverenin sorumlu kılındığı belgelerin, beyannamelerin verilmesi, primlerin ödenmesi yükümlülüklerinden dolayı işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen, mali ve hukuki anlamda sorumlu sayılacaktır. Yine işveren vekili ödenmeyen prim borcu ve buna bağlı olan borçlardan tıpkı işveren gibi sorumlu olacaktır. Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitlerde ve işyerinde tutulan tutanaklarda işveren hazır değilse işveren vekili muhatap tutulacaktır.

Öte yandan işverenin aynı anda birden çok kişiye çeşitli konularda vekâlet vermesi mümkündür. Vekâlet verilen bu kişilerden biri işveren vekili olarak atanabileceği gibi, bu kişiler dışında başka bir kişinin de işveren vekili olarak görevlendirilmesi mümkün olup, işverenin herhangi bir işi kendi adına yerine getirmesi için vekâletle yetkilendirdiği her kişi işveren vekili olarak addedilemez, işveren vekiline işveren tarafından verilen temsil yetkisi; işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev almayı kapsamalıdır. Yönetimde bir görev verilmemiş ise salt temsil yetkisi verilen kişiler işveren vekili olarak kabul edilemez. Örneğin; bir işçisine, muhasebecisine ya da herhangi bir kişiye sadece bankadan para çekme, e-Sigorta kullanıcı kodu ve şifresi alma ve kullanma veya noterde işlem yapma vb. gibi verilen vekâletname tek başına o kişiyi “işveren vekili” yapamayacaktır.

Bu itibarla; ünitelerimizde işverenler tarafından işveren vekili yetkisi verilmediği halde, sadece e-sigorta kullanıcı kodu almaya ve kullanmaya vekaletname ile görevlendirilmiş kişilerin işveren vekili olarak yapılan kayıtlarının yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile yapılan açıklamalar gereğince düzeltilmesi gerekmekte ve yukarıda açıklanan hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir.

Diğer yandan gerçek veya tüzel kişi bir işverenin aynı vergi/T.C. numarası adı altında 5510 sayılı Kanun kapsamında birden fazla işyeri bulunması halinde her bir işyerinin sorumlusu işveren vekili kabul edilemez. İşveren vekili işveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse olduğundan, işveren adına tescilli bütün işyerlerinden sorumlu olan kişi işveren vekili olarak kabul edilecektir.

Örnek 1: A bankasının Türkiye genelindeki ayrı tescil edilmiş her şubesinin müdürü işveren vekili olmayıp A Bankasının yönetim kurulunca işveren vekili olarak yetkilendirilmiş kişisi yetkilendirilen kişi yoksa genel müdürü veya yönetim kurulu başkanı işveren vekili olarak kabul edilecektir. 


Kaynak: SGk Genelge 2020/20 – 18.06.2020 – İşveren İşlemleri Genelgesi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isveren-vekili-kimdir/feed/ 0
Maksim Gorki Kimdir? https://www.muhasebenews.com/maksim-gorki-kimdir/ https://www.muhasebenews.com/maksim-gorki-kimdir/#respond Thu, 27 Jun 2019 14:45:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=53007 Maksim Gorki
Aleksey Maksimoviç Peşkov  
(D. 28 Mart 1868 – ö. 18 Haziran 1936), Rus/Sovyet yazar, sosyalist gerçekçi yazımın öncüsü politik eylemci.

 

Maksim Gorki

Gorki, nakliyecilik yapan babasını 5 yaşındayken kaybeder ve annesi yeniden evlenince doğum yeri olan Nijniy Novgorod’a döner. 11 yaşında tamamen öksüz kalır, anneannesi ve büyük babası tarafından Astrahan’da büyütülür. Masalları ile büyüdüğü anneannesinin üzerinde büyük etkisi vardır. Gorki yalnızca birkaç ay okula gidebilir. 8 yaşında çalışmaya başlar, bu sayede Rus işçi sınıfının yaşamını yakından tanır. Bir gemide bulaşıkçılık yaparken okuma merakı sarar. İlk gençlik yıllarını Kazan’da geçiren Gorki, Aralık 1887’de intihar girişiminde bulunur. Sonraki 5 yıl boyunca değişik işlerde çalışarak, daha sonra yazılarında kullanacağı pek çok izlenimi edindiği büyük Rusya turuna çıkar. Gorki’nin daha sonra eserlerinde görülen güçlü betimlemeler ne kadar keskin bir gözlemci olduğunu gösterecektir.

Maksim Gorki
Yazarlık kariyeri

1892 yılında Tiflis’te, Kafkasya Gazetesi’nde çalışmaya başladı. Yoksullukla ve acıyla dolu bir hayat sürdüğü için Rusça’da acı anlamına gelen Gorki takma adını kullanmaya başladı. 1895’te Sankt-Peterburg’da yayınlanan bir dergide çıkan Çelkaş adlı öyküsü ile ünlendi. Ardından Yirmi Altı Erkek ve Bir Kız öyküsü yayınlandı.

Ünü hızla yayıldı. Bu öyküler kadar başarılı olmayan bir dizi roman ve öykü daha yazdı. Gorki’nin 1898 yılında yayınlanan ilk kitabı Hikâye Denemeleri (Очерки и рассказы) çok beğenilir ve yazarlık kariyerinin başlangıcı sayılır. İlk romanı Foma 1899’da basıldı. Bu dönemde sağlam bir olay örgüsü kuramaması ve yaşamın anlamı üzerine uzun felsefik tartışmalara girmesi romanlarının başarısını düşürür. 1906’da yazdığı ve Rus Devrimi’ne adadığı Ana en başarılı romanıdır. 1899-1906 arasında Sankt-Peterburg’da yaşar. Gorki, Çar rejimine açıkça karşı çıkmış ve bu yüzden birçok kez tutuklanmıştır. Çarlık tarafından kontrol ve baskılara maruz kalmıştır. 1901’de “Fırtına Habercisi”nin Türküsü isimli kısa şiiri yüzünden tutuklandı. Kısa sürede serbest kaldı, Kırım’a gitti.

Gorki birçok devrimci ile tanıştı. Lenin’le tanıştığı 1902 yılından itibaren aralarında yakın bir arkadaşlık oluşmuştur.

1902 yılında Rusya Edebiyat Akademisi’ne seçilir. Ancak Çar II. Nikolas buna izin vermez. Anton Çehov ve Vladimir Korolenko bu tavrı protesto eder ve Akademiden ayrılır.

Başarısız olan 1905 Rus Devrimi sırasında Peter ve Paul Kalesi’nde kısa bir süre daha hapis kalır. Gorki Güneşin Çocukları adlı oyununu yazar.

Ekim Devrimi ve Gorki

Maksim Gorki

Gorki 1905’te Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’ne resmi olarak üye olur ve bolşeviklerle beraber hareket eder.

 

 

 

Anton Chekhov ile birlikte 1900, Yalta

İleride 1905 Devrimi’nde önemli bir rol oynayacak olan Bilgi isimli bir yayınevi kurar. 1905 Moskova Ayaklanması’nda da kilit bir rol oynayan Gorki, ayaklanmaya katılan işçiler için gereken malzeme ve erzak temin etmiştir. Ayrıca ayaklanmada kullanılacak askeri teçhizatlar Gorki’nin dairesinde hazırlanmıştır.

1906’da ABD’ye seyahat eder aynı yıl Rusya’dan ayrılıp İtalya’da Capri Adası’ndaki villasında yaşamaya başlar. 1913’te tekrar Rusya’ya döner ve Rusya’nın I. Dünya Savaşı’na girmesine karşı çıkar. Aralık 1915’te Petrograd’da Letopis adında (Türkçe: Tarihsel Olaylar) bir edebiyat, bilim ve politika dergisi kurar.

I. Dünya savaşı sırasında Petrograd’daki dairesi Bolşevik ofisi gibi çalışmaya başlar. Lenin’in devrim fikrini erken bulan Kamenev ve Zinovyev’in eleştirel yazıları Gorki’nin editörlüğünü yaptığı Novaya Şisn gazetesinde basılır. Lenin, Bolşevik Parti Üyelerine Mektup adlı yazısında Kamenev ve Zinoviyev’in bu gazetede yer alan bir makalesinden bahsetmiş ve Bolşeviklere gönderdiği bu mektubunda bu iki ismin yazdığı yazıları eleştirmiştir.Zira bu iki isim Bolşevik Merkez Komitesinin 16 Ekim günü 10-2 oyla aldığı ayaklanma kararına itiraz etmiş ve Novaya Şisn gazetesine demeç vererek Bolşevik Merkez Komitesinin aldığı kararı ifşa etmişti.Bu olay sonrasında Lenin “Artık onları yoldaş olarak kabul edemem.” diyerek Kamenev ve Zinoviyev’in partiden ihraç edilmelerini istemiştir. Fakat Zinoviyev Lenin’e karşı sadakat andını içerek affedilmiş ve Petrograd Sovyeti’nin başkanlığına getirilmiştir. Gorki bu gazete de Bolşeviklerin iktidara el koymasını eleştiren yazılar yayımlamıştır. Nitekim 1918’de Bolşeviklerin Vakitsiz Düşünceleri isimli makalelesini yayınlar.

Lenin, Gorki ile dostluğuna zarar vermek istememiş bu dönem boyunca kendisini ikna etmeye çalışan uzun mektuplar yazmıştır.

Lenin’in Gorki’yle 1919’daki yazışmalarında Petrograd’ın boğucu havasının ve çevrenin onu kötü etkilediğini ve bir hava değişikliğine ihtiyacı olduğunu düşündüğünü yazmıştır. Bu mektuplarda olayların Pentograd’dan göründüğü gibi olmadığını gelmek isterse bu tür bir ziyareti planlayabileceklerini yazmış, bu tür fikir ve davranışların hayatı kendisi için zorlaştıracağını söylemiştir.

Ancak Komünist Enternasyonal Dergisi’nde Gorki’nin yazdığı bazı yazıları yakışıksız bularak 31 Haziran 1920’de Politbüro’ya bu tür makelelerin Komünist Enternasyol’de yayınlanmaması gererektiğini belirten mektubunu göndermiştir.

Bu yıllar Gorki ile Bolşeviklerin fikir ayrılıkları olarak tanımlanacak tartışmalarla geçmiştir. Zira devrimin hemen yapılması konusunda Lenin’le fikir birliğinde olmayan birçok parti üyesi bulunmaktadır. Ancak Gorki’nin Parti ile ilişkisinde tam anlamı ile bir kopukluk veya destekten bahsetmek mümkün değildir.

1920’lerde Vladimir Mayakovski ile birlikte Komsomol örgütüne bağlı Pionerskaya Pravda gazetesinin yayınlanması çalışmalarına katılmıştır. Bu gazetede pek çok makalesi yayınlanmıştır.

Maksim Gorki

Ağustos 1921’de bir yazar arkadaşı ve Anna Ahmatova’nın kocası Nikolay Gumilyov’un Petrograd Çeka’sı tarafından monarşist görüşleri nedeni ile tutuklandığını öğrenir. Gorki arkadaşının bizzat Lenin tarafından bırakılmasını sağlamak için hemen Moskova’ya gider. Ancak Petrograd’a döndüğünde Gumilyov’un zaten öldüğünü öğrenir. Ekim ayında tüberküloza yakalanır ve İtalya’ya göçer.

1921-1929 arasındaki yıllarını tekrar İtalya’nın Sorrento kentindeki villasında geçirmiştir. 1929’dan sonra SSCB’ni birçok kez ziyaret etmiştir. Haziran 1929’da Gorki Solovki’yi ziyaret etmiş ve batıda kötü bir üne sahip olan Gulap Kampı hakkında olumlu şeyler yazmıştır. 1932’de Stalin Gorki’yi ülkeye kesin dönüş yapmaya çağırmış ve ülkesinde büyük bir memnuniyetle karşılacağını garantilemiştir.

Aleksandr Soljenitsin’e göre Gorki kendi ilgileri nedeniyle dönmüştür. Gorki’nin Faşist İtalya’dan geri dönüşü Sovyet zaferinin büyük bir propagandası olur. Gorki’ye Lenin Nişanı verilir ve eskiden milyoner Ryabuşinskiy’e ait olan ve şimdi Gorki Müzesi olan Moskova’daki malikaneye yerleştirilir. Şehir dışında da bir yazlık ev tahsis edilir. Moskova’nın büyük caddelerinden biri olan Tverskaya Caddesi’ne ve doğduğu şehire adı verilir. 1990’da şehrin adı tekrar Nizhni Novgorod olarak değiştirilecektir.

1930’larda dünyanın en büyük uçaklarından olan Tupolev ANT-20’ler de Maksim Gorki olarak isimlendirilmişlerdir.

Ancak Stalinist baskı arttıkça ve özellikle 1934 yılının aralık ayındaki Sergey Kirov’ suikastinden sonra Gorki Moskova’daki evinde bir nevi hapis hayatı yaşamıştır. Son dönem yapıtlarının hemen hepsinde devrim öncesi dönemi ele almıştır.

Ölümü

Oğlunun Mayıs 1935’teki ani ölümünü takiben Gorki de, 1936 yılında Haziran ayında öldü. Her ikisinin de ölümü şüphe altındadır. Zehirlendikleri iddia edilmiş, ama bu iddia hiçbir zaman ispatlanamamıştır. Gorki’nin cenaze töreninde tabutu taşıyanlar arasında Stalin ve Molotov da yer alacaklardır.

1938’de Buharin’in mahkemesinde Gorki’nin, Yagoda’nın NKVD ajanları tarafından öldürüldüğü itiraf edilmiştir.

Eserleri

Roman

  • Foma (1899, 1983)
  • Ana (1906, 1979)
  • Halk Düşmanı (1907, Türkçeye “Yararsız Bir Adam” adıyla (1979)
  • Matvey Kojemyakin (1910, 1984)
  • Klim Samgin’in Hayatı (1936, 1975)
  • Artamonovlar (1977)
  • Küçük Burjuvalar (1901, 1967)
  • Arkadaş
  • Fırtınanın Habercisi
  • Çocukluğum
  • Üçler , (1900)
  • Soytarı
  • Ekmek İşçileri
  • İki Kafadar ve filer
  • Düşkünler
  • Ekmeğimi Kazanırken
  • Benim Üniversitelerim
  • İnsanlarımız
  • Danko’nun Yüreği

Öykü

  • Yirmi Altı Erkek ve Bir Kız (1939)
  • İtalya Hikayeleri (1911, 1970)
  • Yol Arkadaşım
  • Bozkırda

Oyun

  • Ayaktakımı Arasında (1941, 1967)
  • Sonuncular
  • Yazlıkçılar (Yaz Misafirleri)
  • Vassa Jeloznova
  • Güneşin Çocukları
  • Barbarlar
  • Küçük Burjuvalar
  • Yegor Buliçov ve Digerleri

Anı/otobiyografi

  • Benim Üniversitelerim (1941, 1986)
  • Çocukluğum (1947, 1976)
  • Ekmeğimi Kazanırken (1949, 1986)
  • Tolstoy’dan Anılar (1919, 1967)
  • Güncemden Yapraklar (1924, 1984)
  • Lenin (1924-1936) “Türkçeye Gorki Lenin’i Anlatıyor” adıyla (1980)

 

 

 


Kaynak: Vikipedia
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/maksim-gorki-kimdir/feed/ 0