kentsel dönüşüm – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 06 Jul 2021 06:22:33 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Kentsel dönüşümde tapu harcı bilmecesine son! https://www.muhasebenews.com/kentsel-donusumde-tapu-harci-bilmecesine-son/ https://www.muhasebenews.com/kentsel-donusumde-tapu-harci-bilmecesine-son/#respond Tue, 06 Jul 2021 01:00:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=111947

Dr. Numan Emre ERGİN
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
n.emre.ergin@hotmail.com


1999 yılındaki Marmara Depremi sonrasında ülkemizdeki bina stoğunun önemli bir kısmının depreme dayanaklı olmadığı gerçeği ortaya çıkınca, depreme dayanıksız binaların güçlendirilmesi veya yıkılıp yerlerine yenilerinin yapılması çalışmaları başladı. Bu bağlamda, biraz gecikmeyle de olsa 2012 yılında “kentsel dönüşüm”ün yasal alt yapısı olan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun çıkarıldı ve aynı yıl sonunda söz konusu Kanuna ilişkin Yönetmelik de çıkarılarak kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verildi. İşin özünde, depreme dayanıklı olmayan binaların maliklerce veya belediyelerce ya da Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tespit ettirilip tapuya riskli yapı şerhinin düşülmesi, sonrasında da bu riskli binaların yıkılarak yerlerine yenilerinin yaptırılması yer almaktadır. Sistemin işlemesi, bina malikleri ile binaları yenileyecek müteahhitlerin anlaşmasına bağlıdır. Kentsel dönüşümün başarıyla uygulandığı örneklerin sayısı az olmamakla birlikte; riskli yapı tespitlerine karşı yapılan itirazlar ve açılan davalar, maliklerin kendi aralarında ve müteahhitlerle anlaşmasında problemler çıkması, birçok projenin rant kaygısı içermesi ve bina yığınlarına (örneğin İstanbul Fikirtepe bölgesi) yol açması, müteahhitlerin batması nedeniyle projelerin tamamlanamaması gibi sebeplerle kentsel dönüşümün istenilen hız ve başarıda ilerlediğini söylemek de mümkün değildir.

6306 sayılı Kanun, kentsel dönüşümün maliyetini azaltmak için çeşitli teşvikler içermektedir. Söz konusu teşviklerden en önemlilerinden birisi Kanun’un 7 maddesinin 9. bendinde düzenlenen vergisel teşviklerdir. Maddenin ilk halinde, Kanun uyarınca yapılan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamaların noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paraların ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesna olduğu belirtilmişti. Görüldüğü üzere, kanun koyucu kentsel dönüşüm nedeniyle ortaya çıkan “işlem vergilerinin” alınmamasını istiyordu. Buna rağmen gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve tapu müdürlükleri, gerek Maliye bu istisna maddesini (her zaman olduğu gibi) dar yorumlayarak istisnanın uygulanma alanını oldukça sınırlı tutmuş, bunun üzerine de çok sayıda ihtilaf ortaya çıkmıştı. Bu ihtilafların büyük çoğunluğunun mahkemelerce vatandaşlar lehine sonuçlandırıldığını söyleyebiliriz. Diğer taraftan, mahkemeye taşınan ihtilaf konusu tutarların çok büyük olmayıp temyiz sınırının altında kalması nedeniyle, söz konusu mahkeme kararlarının kahir ekseriyetinin Danıştay incelemesi geçirmeden kesinleştiğini de belirtmek gerekir.

Yaşanan tartışmalar üzerine, 6306 sayılı Kanun’un vergi istisnasını düzenleyen 7/9. maddesi 2018 yılı sonunda değiştirilerek daha detaylı bir düzenleme yapıldı. Söz konusu düzenleme uyarınca, 6306 sayılı Kanun uyarınca yapılacak olan ve Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare (belediyeler) ve dönüşüme konu yapıların inşası işini yüklenen müteahhit ile malik ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerinden birinin taraf olduğu;

1) Kanun kapsamındaki taşınmazların dönüşüme tabi tutulmadan önce ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri ile bu Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların malik, işi yüklenen müteahhit ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerine ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri,

2) Kanun kapsamındaki bir yapıdan dolayı, bu Kanun kapsamındaki parsellerde veya alanlarda veya söz konusu parsel ve alanların dışındaki parsellerde yeni bir yapı yapılması ya da mevcut bir yapının satın alınması veya ipotek tesis edilmesi işlemleri,

3) Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların işi yüklenen müteahhit, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare (belediyeler) ve bunların iştirakleri tarafından gerçekleştirilecek ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri ile belirtilen yapıların dönüşümüne ilişkin olarak Kanun uyarınca yapılacak diğer işlemler noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan ücret ve harçlardan, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden, bu işlemler nedeniyle düzenlenecek kâğıtlar, resmî dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler sebebiyle düzenlenen kâğıtlar da dahil olmak üzere damga vergisinden, bu Kanun kapsamındaki yapıların maliklerine ve malik olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak en az bir yıldır ikamet ettiği veya bunlarda işyeri bulunduğu tespit edilenlere bu amaçlarla kullandırılan krediler dolayısıyla lehe alınacak paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisnadır. Ayrıca, Kanun kapsamındaki iş, işlem ve uygulamalar, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi ve İdarenin, sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketleri tarafından yürütülüyor ise bu şirketlerce yapılan iş, işlem ve uygulamalarda da belirtilen vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanmaktadır.

Kentsel dönüşüm işlemlerinde uygulanan vergisel istisnalara ilişkin Kanun maddesi detaylıca düzenlenerek yaşanan uyuşmazlıkların önüne geçilmek istense de pratikte ihtilaflar görülmeye devam etti. İhtilafa konu tartışmalardan en önemlisi de riskli yapıların dönüştürülmesinden sonra ortaya çıkan yeni taşınmazların hak sahiplerince üçüncü kişilere satışlarında Kanun’da belirtilen istisnaların uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindi. İdare, kentsel dönüşüme uğramış riskli yapıların üçüncü kişilere satışında Kanun’daki vergisel istisnaların uygulanmayacağı görüşünde olup bu işlemlerde başta tapu harcı olmak üzere diğer ücret ve vergileri almaktadır.

Danıştay 9. Dairesi, 23 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kanun yararına temyiz yoluyla verdiği iki içtihat ile artık bu konudaki ihtilafları sona erdirecek karara imza atmıştır. Kararların detaylarına girmeden, bu kararların neden ihtilaflara son vereceğine ilişkin bir parantez açayım. Söz konusu kararlar, kanun yararına temyiz yoluyla verilmiştir. İdari Yargılama Usulü Hakkında Kanun’un “kanun yararına temyiz” başlıklı 51. maddesi uyarınca, idare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir. Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma kararı, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz. Bozma kararının bir örneği ilgili bakanlığa gönderilir ve Resmi Gazete’de yayımlanır. Kanun yararına temyiz, olağan üstü kanun yollarından birisi olup amacı içtihat birliğini sağlamaktır. İçtihadı birleştirme kararı kadar bağlayıcılığı olmasa da hukuka aykırılığın tespiti yapılarak mahkemelerce dikkate alınmak üzere Resmi Gazete’de yayımlanması, bu kararları güçlü birer emsal karar yapmaktadır. Yüksek mahkeme bir anlamda, kanun yararına temyize konu uyuşmazlıktaki görüşünü ilan edip ilgili mahkemelerin bu görüşe uymasını beklemektedir.

Şimdi gelelim Danıştay 9. Dairesinin verdiği kararlara. 9. Daire, 2020/6224 E., 2021/2347 K. sayılı kararında, kentsel dönüşüme uğramış taşınmazını üçüncü kişiye satan başvurucunun ödediği tapu harcını düzeltme şikayet yoluyla1 İdare’den geri isteğinin reddi üzerine açtığı davada, ilk derece vergi mahkemesinin 6306 sayılı Kanun çerçevesinde yıkılıp yeniden yapılan yapıdaki bağımsız bölümlerin hak sahibi dışındaki üçüncü kişilere satılması işleminin söz konusu Kanun’da belirtilen istisna kapsamındaki satış olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle de bu devir işleminde tahsil edilen tapu harcının hukuka uygun olduğu yönündeki kesin kararını incelemiş ve kentsel dönüşüm uygulaması sonrasında inşa edilen konutların üçüncü kişilere ilk satış işlemlerinin de 6306 sayılı Kanun kapsamında olduğunu ve Kanun’un 7/9. maddesi uyarınca vergi ve harçtan istisna olduğunu belirtip dava konusu olayda verginin mevzuunda hata olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Resmi Gazete’de yayımlanan ikinci karara konu olayda ise ilk derece mahkemesi düzeltme şikayet konusu yapılan başvuruyu, konunun 6306 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmeliğin hukuken yorumlanmasına bağlı olduğu, herhangi bir kuşku veya hukuki tartışmaya meydan bırakmayacak şekilde açık bir vergi hatası kapsamında olmadığı, davanın esasını oluşturan iddiaların vergilendirme işlemine karşı açılacak idari davada incelenebilecek hukuki bir ihtilaf olması nedeniyle uyuşmazlığın düzeltme şikayet kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davayı kesin olarak reddetmiştir. (Vergi yargısının son dönemde uyuşmazlık konusu olayların kanun yorumu gerektirmesi nedeniyle vergi hatası kapsamında değerlendirilemeyeceği ve düzeltme şikâyet başvurusu yapılamayacağı yönündeki bazı kararlarını hayretle karşılıyorum. Mevzuatı değerlendirmeden bir konuda vergi hatası olduğu nasıl her zaman tespit edilecek ben şahsen anlamakta zorlanıyorum.) Danıştay 9. Dairesi 2020/5969 E., 2021/2353 K. sayılı kararında, yukarıdakine paralel şekilde, kentsel dönüşüme uğramış riskli yapıların hak sahiplerinin üçüncü kişilere yaptıkları satışların da Kanun’daki vergi ve harç istisnasından yararlanacağını ve ortada vergide hata olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Kanun yararına temyiz yoluyla verilen bu iki kararın geleceğe ve geçmişe dönük önemli etkileri olacaktır. Bu kararlar uyarınca, riskli yapı şerhi konulduktan sonra yıkılıp yerine yeni taşınmaz alan hak sahipleri ve müteahhitlerce üçüncü kişilere yapılan satış ve devirlerde 6306 sayılı Kanun’un 7/9. maddesindeki istisna uygulanarak tapu harcı ve diğer vergi, harç ve ücretler alınmamalıdır. Geçmişte ödenmiş tapu harçlarının iadesi ise Vergi Usul Kanunu’nun düzeltme ve şikâyet hükümleri yoluyla mümkündür. Bu durumda, kentsel dönüşüme uğramış yapıları devir alan üçüncü kişiler ve devreden hak sahiplerinin, 2016 yılı ve sonrasında bu kapsamda ödemiş oldukları tapu harçlarının iadesi için vergi dairelerine baş vurmaları yeterli olacaktır. Vergi daireleri, yukarıda yer verdiğim Danıştay kararlarına rağmen iade yapmazsa açılacak davalar çok yüksek bir olasılıkla İdare aleyhine sonuçlanacaktır.

Sözün özü: Yanlış hesap Bağdat’tan döner.

(1) Düzeltme ve şikayet yolu, Vergi Usul Kanunu uyarınca dava açma süresi geçen ama vergi hatası bulunan işlemler nedeniyle ödenmiş olan vergilerin iadesini sağlayan müesseselerdir.


Kaynak: Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Dunya.com’daki Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve Dunya.com’un sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve Dunya.com’a aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Karşı vekalet ücreti BSMV’ye tabi midir? (21.06.2021)

Matrah artıran mükellefler dokunulmaz mı? (14.06.201)

Finansman gider kısıtlamasında son durum ve sorunlar (31.05.2021)

Af, yeniden! (24.05.2021)

Evde ürettiği malları internetten satanlara vergi muafiyeti (17.05.2021)

Çek ibraz ve alkol yasağı, MASAK’ın kripto düzenlemesi ile sosyal ağ temsilcisi (03.05.2021)

Özel iletişim vergisi gider yazılabilir mi? (26.04.2021)

Merkez Bankası’nın kripto düzenlemesi: Yassak hemşerim! (19.04.2021)

Avukatların KDV ile imtihanı (12.04.2021)

Maliye ölümü gösterdi, sıtmaya razı etti (05.04.2021)

Finansman gider kısıtlamasında detaylar netleşiyor, ama…(01.04.2021)

Hukuk ve ekonomi reformu paketlerinde vergi (22.03.2021)

Beyaz yakalılar: Gelir vergisi beyannamesini unutmayın! (15.03.2021)

Kar Dağıtmama Stopajı (08.03.2021)

Tevkif edin şu KaDeVe’yi! (01.03.2021)

İzaha davete özel esaslara alma yetkisi (23.02.2021)

Sosyal medya fenomenlerinin ve Youtuberların vergilendirilmesi (15.02.2021)

İnşaat sektörüne ve yabancı kaynak kullananlara vergi sürprizi (08.02.2021)

İletişime bindirim, kentsel dönüşüme indirim (01.02.2021)

Sorularla Değerli Konut Vergisi (28.01.2021)

Matrah artırımı taksitleri ödenmezse vergi dokunulmazlığı kalkar mı? (12.01.2021)

Sermaye kaybı ve borca batıklığa ilişkin yeni düzenlemeler (04.01.2021)

Pandemi, gelir dağılımındaki bozulma ve dayanışma vergisi (28.12.2020)

Asgari ücretin vergiden istisna edilmesi çözüm mü? (21.12.2020)

Hukukçular hukuk reformuna inanıyor mu? (15.12.2020)

Vergide uzlaşma müessesi ve yapılandırmadaki uzlaşma haksızlığı (10.12.2020)

İştirak tasfiye zararının vergisel sonuçları nedir? (7.12.2020)

Tasfiye payı nedir? Nasıl vergilendirilir? (30.11.2020)

Devlet mükellefe faiz öder mi? (23.11.2020)

10 soruda 7256 Sayılı Kanun kapsamında yapılandırma (18.11.2020)

Fabrika ayarlarına dönüş: Ekonomik ve hukuki reform, acı reçete (16.11.2020)

Sosyal medya şirketlerine kesilen cezalar ve vergi (09.11.2020)

Hisse geri alımlarının vergilendirilmesine ilişkin tartışmalar ve önerimiz (07.11.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (2) (27.10.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (1) (26.10.2020)

Torba yasa Meclis’te, yapılandırma nerede? (19.10.2020)

Yatırımcının yeni kamburu: Ek mali yükümlülük (12.10.2020)

Taşınmaz kirası mı, işletme hakkı kirası mı? (6.10.2020)

Zaman aşımına uğrayan kâr paylarının vergilendirilmesinde mükerrerlik var mı? (28.09.2020)

Online reklam hizmetlerinde stopaj bilmecesi (22.09.2020)

Hukuk belirsizlik kaldırmaz (16.09.2020)

Maliye, yurt dışında parası olanların peşinde, ya gurbetçiler? (14.09.2020)

Vergiye uyumlu mükellefler cezalandırılıyor mu? (07.09.2020)

Binek otomobilde ÖTV artışı, özel okul ücretlerinde KDV indirimi (02.09.2020)

Transfer fiyatlandırması raporlamasında yeni dönem (31.08.2020)

KDV ve iş yeri kira stopaj oranı indiriminde son durum (27.08.2020)

İkinci el motorlu taşıt satışında yeni dönem (24.08.2020)

Maliyeden bayram hediyesi: KDV ve stopaj indirimi, ama kime? (21.08.2020)

Ar-Ge teşviğinde vergi indirimi kısıtlanıyor mu (17.08.2020)

Spor kulüplerinin yeni sporcu sözleşmelerindeki vergisel riski  (10.08.2020)

Uçtu uçtu altın uçtu! Ya vergisi? (07.08.2020)

Anayasa Mahkemesi’nin VTR kararı (30.7.2020)

Erken seçim, aday tartışmaları ve cumhurbaşkanı seçimindeki Anayasal boşluk
(27.7.2020)

Yurt dışındaki taşınmaz ve iştirak satışları vergiden istisna mı? (25.7.2020)

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 3 (22.7.2020)

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 2 (17.7.2020)

Mali yapıyı güçlendirmede vergisel bir teşvik: gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası (16.7.2020)

Sezonluk ev kiralayanlar: Vergi sürpriziyle karşılaşmayın! (13.7.2020)

Pandemi, maliye politikası ve vergi barışı

Şirket kuruluşunda sicilde imza zorunluluğu değiştirilmelidir.

Köprüden önce son çıkış: Varlık Barışı

Kamu özel iş birliğine şeffaf bir alternatif: Altyapı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı

Gayrimenkul yatırımında avantajlı bir yöntem: Gayrimenkul Yatırım Fonu

Gayrimenkulde rant vergisi

Gayrimenkul piyasası hareketleniyor ama vergiye dikkat!

KVKK kararlarının yargı denetimi

Kişisel verilerin korunması ve ateş ölçümü

İnternetten otomobil satanların dikkatine

Makam aracı sadece özel sektörde mi ücrettir?

Makam aracı ücret midir?

Şirket araçlarına vergi ayarı

ABD’nin dijital hizmet vergisi misillemesi ve Türkiye

Sanat ve icat vergisi

Altın: Elma dersem çık, armut dersem çıkma!

]]>
https://www.muhasebenews.com/kentsel-donusumde-tapu-harci-bilmecesine-son/feed/ 0
2012’de başlatılan kentsel dönüşüm seferberliği kapsamında 1,5 milyon konut dönüşüm kapsamına alındı https://www.muhasebenews.com/2012de-baslatilan-kentsel-donusum-seferberligi-kapsaminda-15-milyon-konut-donusum-kapsamina-alindi/ https://www.muhasebenews.com/2012de-baslatilan-kentsel-donusum-seferberligi-kapsaminda-15-milyon-konut-donusum-kapsamina-alindi/#respond Fri, 16 Apr 2021 14:00:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107822 Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Bakanlık tarafından Türkiye genelinde yapılan kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kurum, Twitter hesabından, “Rakamlarla Kentsel Dönüşüm” başlığıyla yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2012’de başlattığı kentsel dönüşüm seferberliği kapsamında 1,5 milyon konutu dönüşüm kapsamına aldıklarını belirtti.

Kentsel dönüşüm kapsamında, 16,5 milyar lira kaynak kullanıldığını bildiren Kurum, şunları kaydetti:

“Cumhurbaşkanımızın 2012 yılında ‘bedeli ne olursa olsun yapacağız’ diyerek İstanbul’da başlattığı kentsel dönüşüm seferberliğini, ‘Türkiye’nin her yerinde kentsel dönüşüm’ hedefiyle daha da hızlandırdık. Kentsel dönüşüm temel ilkelerimiz, yerinde dönüşüm, gönüllü dönüşüm, hızlı dönüşüm. 81 ilde 716 bin konut ve iş yerini riskli yapı olarak değerlendirip yeniliyoruz. 59 ilde 600 bin bağımsız bölümün yer aldığı 273 riskli alanda da çalışmalarımız olanca hızıyla devam ediyor. 33 ilde 163 kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanında ve 16 yenileme alanında çalışmalarımız devam ediyor. 81 il, 922 ilçemizde afetlere karşı risk taşıyan tüm binalarımızı kentsel dönüşüm kapsamına alarak yeniliyoruz.”


Kaynak: T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2012de-baslatilan-kentsel-donusum-seferberligi-kapsaminda-15-milyon-konut-donusum-kapsamina-alindi/feed/ 0
Çevre ve Şehircilik Bakanı: Otopark yönetmeliğindeki değişiklik ile trafik azalacak https://www.muhasebenews.com/cevre-ve-sehircilik-bakani-otopark-yonetmeligindeki-degisiklik-ile-trafik-azalacak/ https://www.muhasebenews.com/cevre-ve-sehircilik-bakani-otopark-yonetmeligindeki-degisiklik-ile-trafik-azalacak/#respond Fri, 26 Mar 2021 13:00:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=106640 Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İlbank 2020 Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, İller Bankasının kendi öz kaynaklarıyla 2003’ten bugüne kadar 100 bin projeyi bitirdiğini, 84 milyar liralık yatırım yaptığını anlattı.

İller Bankasının 88’inci kuruluş yıl dönümü olduğunu anımsatan Kurum, “Sadece geçen yıl 6,5 milyar lira yatırım yapan bankamız, bugün bedeli 8,5 milyar lira olan 700’e yakın projeyi 81 ilin tamamında sahada sürdürmektedir.” dedi.

İller Bankasının Mogan Gölü’nün çevre düzenlemesi, Ayder yaylasının altyapısı, İstanbul Finans Merkezinin çevre düzenlemesi gibi pek çok projeyi gerçekleştirdiğini aktaran Kurum, şehirlere hizmet eden İller Bankası ailesine teşekkür etti.

Belediyelerin tüm çalışmalarını yakından takip ettiklerini belirten Kurum, 80 ilde yaklaşık 300 ziyaret gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Kurum, bakanlığının ve İller Bankasının her zaman yerel yönetimlerin yanında olduğunu vurguladı.

Milletin sağlığı, güvenliği ve huzuru için gerçekleştirdikleri projelerin başında kentsel dönüşümün geldiğini ifade eden Kurum, bugüne kadar 1,5 milyon konutun dönüşümünü tamamladıklarını, “Türkiye’nin her yerinde kentsel dönüşüm” hedefiyle dönüşüm çalışmalarını sürdürdüklerini aktardı.

“ELAZIĞ VE MALATYA’DA 10 BİN KONUTUN TESLİMİ YAPTIK”

Elazığ ve Malatya’da 26, İzmir’de 5 bin konutun çalışmalarına devam ettiklerini anlatan Kurum, şunları kaydetti:

“Elazığ ve Malatya’da 10 bin konutun teslimi yaptık ve kalan konutları da etaplar halinde yapıyoruz. İzmirimizde de vatandaşlarımıza söz verdiğimiz şekliyle bir yıl içerisinde afet konutlarımızı yapacağız ve vatandaşlarımızı sağlam, güvenli, yeşil ve sosyal alanları olan konutlarımıza yerleştireceğiz. İstanbul’un nerdeyse tüm ilçelerinde çalışmalarımız hızla devam ediyor. Hemen hemen her gün İstanbul’da yüzlerce deprem konutumuzun temellerini atıyoruz. İnşallah hızlı, yerinde ve gönüllü dönüşümle yılda 300 bin olmak üzere 5 yılda 1,5 milyon konutun deprem dönüşümünü gerçekleştireceğiz.”

Bakan Kurum, “Tarihe vefa, geçmişe saygı” sloganıyla 44 ilde, 79 tarihi meydanı da yeniden ihya ettiklerini söyledi.

Türkiye’de bir ilk ve model olacak ahır projesini Ağrı’dan başlattıklarını, 550 milyon liralık yatırım bedeli olan projede 341 ahır ve 3 veteriner binasının yer alacağını aktaran Kurum, “25 bin başlıklı tesisi Ağrı’ya kandırmış olacağız. Proje, Ağrı’daki istihdamı arttıracak, bölgeyi kalkındıracak.” dedi.

Belediye başkanlarına seslenen Kurum, “Gelin hep birlikte projelerimizin hepsini ekonomik bir değere, istihdama bağlayalım ve yaptığımız her projede de vatandaşımızı refahını, şehrimizin huzurunu, mutluluğunu ve ekonomik anlamda da kalkınmayı sağlayacak projelerle birleştirelim. Bakanlık olarak biz bu projelerin hepsine katkı sağlayacağız, destek olacağız.” ifadelerini kullandı.

“MODERN OTOPARKLAR ÜRETİP TRAFİK SIKIŞIKLIĞINI AZALTIYORUZ”

Modern otoparklar üretip trafik sıkışıklığını, şehirlerdeki araç yoğunluğunu azalttıklarını belirten Kurum, Türkiye’nin her yerinde, özellikle şehir merkezlerinde yaşanan trafik sorununu çözecek otopark projelerini farklı şehirlerde üretmeye başladıklarını söyledi.

Yeni Otopark Yönetmeliği’nin bugün Resmi Gazete’de yayımlandığını anımsatan Kurum, şu bilgileri verdi:

“Daire büyüklüklerine göre otopark zorunluluğu uygulamasını getirdik. 80 metrekareden küçük her 3 daire için en az 1 otopark, 80 metrekare ile 120 metrekare arasındaki her 2 daire için en az 1 otopark, 120 metrekare ile 180 metrekare arasındaki her daire için en az 1 otopark ve 180 metrekare üzeri her daire için 2 otopark yeri ayrılması hükmünü getirdik. Otoparkın öncelikle, bina bodrumunda karşılanması zorunluluğunu kaldırdık. Talebe göre, binanın bodrumunda veya binanın bahçeleri ile bahçe altlarında yapılabilmesinin önünü açtık. İlçe belediyeleri de bundan böyle bölge otoparkları yapabilecekler. Asgari zorunlu otopark adedi 20’den fazla olan yeni yapılacak binalar ile AVM ve bölge otoparklarında elektrikli araç park yeri düzenleme şartı getirdik. Bu da inşallah 2023’te elektrikli otomobilimizin ülkemize kazandırılması çerçevesinde çok önemli. Yine bütün AVM’lerde elektrikli şarj istasyonlarının hızlı şarj özellikli olması zorunluluğunu getirdik. Yeni yönetmeliğimizle hem trafik yoğunluğunu azaltacağız hem de vatandaşlarımızın otopark ihtiyacını karşılayacağız. Ayrıca tüm belediyelerimizin bu konuda çok daha etkin olmalarını sağlamış olacağız.”

“SON 2 YILDA 80 BİN KONUTUN TESLİMİNİ YAPTIK”

TOKİ’nin şu ana kadar sosyal donatılarıyla beraber toplam 1 milyon bağımsız bölüm ürettiğini aktaran Kurum, son 2 yıl içinde de 80 bin konutun teslimini yaptıklarını, 150 bin sosyal konutluk iki projenin inşaatlarının devam ettiğini söyledi.

Millet bahçelerinin de inşasının sürdüğünü dile getiren Kurum, 57 millet bahçesinin tamamladığını, 78 ildeki 235 millet bahçesi proje çalışmalarının da devam ettiğini kaydetti.

Bakan Kurum, 22 ilde uygulamaya başladıkları ekolojik koridorların en önemli parçalarının birinin de bisiklet ve yürüyüş yolları olacağını belirterek, şunları söyledi:

“Son 2 yılda 1300 kilometre bisiklet yolu, 108 kilometre yeşil yürüyüş yolunun yapımını hamdolsun tamamladık. Bakın biz bakanlık olarak 2020 yılında belediyelerimize 672 çevre temizlik aracı ve kamyonu hibe ettik. 64 bin 684 çöp konteynırı hibe ettik. Bisiklet ve yürüyüş yolları, sıfır atık projesi uygulamaları, çevre dostu sokak projeleri, atık su ve katı atık tesisleri için 700 milyon lira destekte bulunduk. Yine İller Bankamızla, 339 belediyemizin 407 projesi için 690 milyon lirası hibe olmak üzere toplam 1 milyar liralık finansman desteği sağladık.”


Kaynak: T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/cevre-ve-sehircilik-bakani-otopark-yonetmeligindeki-degisiklik-ile-trafik-azalacak/feed/ 0
Kentsel Dönüşüm Alanlarında Taşınmaz Maliklerine Verilen İnşaat Taahhüt Hizmetlerinde KDV Oranı Kimi, Nasıl Etkileyecek? https://www.muhasebenews.com/kentsel-donusum-alanlarinda-tasinmaz-maliklerine-verilen-insaat-taahhut-hizmetlerinde-kdv-orani-kimi-nasil-etkileyecek/ https://www.muhasebenews.com/kentsel-donusum-alanlarinda-tasinmaz-maliklerine-verilen-insaat-taahhut-hizmetlerinde-kdv-orani-kimi-nasil-etkileyecek/#respond Fri, 26 Feb 2021 00:00:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=105393 Ali ÇAKMAKCI
Yeminli Mali Müşavir, Bağımsız Denetçi
info@adenymm.com.tr

Bilindiği üzere, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında riskli yapılara (Riskli alan, Rezerv alan, Riskli yapı) yönelik dönüşüm projeleri çerçevesinde (kentsel dönüşüm alanlarında) yapılan binalarda taşınmaz maliklerinin doğrudan kendilerinin bina yapımlarına ilişkin inşaat hizmeti almalarında KDV, arsa karşılığı inşaat işlerindeki gibi (trampa/mal değişim sözleşmeleri) %1 yerine, %18 gibi daha yüksek oranda uygulanmaktaydı. Bu fiili plandaki aksaklık ve yaratılan haksız durum, taşınmaz maliklerinin doğrudan doğruya kendilerince yaptırılan bu projelere ilişkin KDV oranının da indirilerek bize göre çok geç te olsa giderilmesine olanak tanımış oldu.

30 Ocak 2021 tarihli ve 31380 sayılı Resmi Gazete’de  yayımlanan “Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 3470)” ile 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında riskli yapılara yönelik dönüşüm projeleri çerçevesinde taşınmaz maliklerine ait mevcut inşaat alanının 1,5 katına kadar olan yeni inşaat alanlarında yapılacak konutlara ilişkin inşaat taahhüt işlerinde katma değer vergisi (KDV) yüzde 1 olarak belirlenmiştir.

Taşınmaz maliklerinin müteahhitlere arsa payı vermeden dönüşüm projelerini doğrudan kendileri yaptırarak aynı alanda konut inşa etmek istemeleri ve bunun için müteahhitlerden inşaat taahhüt hizmeti almaları halinde, daha önceden bu hizmetlere genel oranda yüzde 18 KDV hesaplanıyordu.

Cumburbaşkanlığınca alınan bu yeni kararla, afet risklerine karşı yenilenmesi gerekli görülen konutlarla ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapamayan riskli yapı malikleri için de doğrudan bir KDV indirimi imkanı sağlanmış oldu. Bu düzenlemenin inşaatın maliyetinde neredeyse %17 düzeyinde tasarruf sağlatarak, projelerin daha uygulanabilir, Kanunun daha amaca hizmet edebilir bir noktaya gelmesine de katkı sağlayabileceği açıktır.

Mevcut durumda riskli yapıların kat karşılığı müteahhide verilmesi halinde, arsa karşılığında riskli bina kat maliklerine verilen net alanı 150 m2’nin altındaki konut teslimlerinde yüzde 1, net alanı 150 m2’nin üzerindeki konut teslimlerinde ise yüzde 18 KDV uygulanıyor. İşyeri teslimleri ise %18 KDV oranına tabidir.

Bahsi geçen Karar ile 2007/13033 Sayılı Karar’a ekli (I) sayılı listenin 13 üncü sırasının sonuna aşağıdaki ibare eklenmiştir:

 “6306 sayılı Kanun kapsamında “riskli yapıların” bulunduğu yerlerde dönüşüm projeleri çerçevesinde taşınmaz maliklerine ait mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanında yapılacak olan konutlara ilişkin inşaat taahhüt işleri,

  • Öncelikle, bu tür taahhüt tipi projelerde sadece konutlar için indirimli KDV oranının geçerli olduğunu iletmet isteriz. Bu açıdan işyerleri/ticari alanlar için verilen inşaat taahhüt hizmetlerinde bu hüküm geçerli olmayacaktır. Bu tür taahhüt hizmetleri için KDV oranı genel KDV oranı olan %18 olarak uygulanmaya devam edecektir.
  • Kentsel dönüşüm projelerinde projenin büyükşehirlerde olup olmaması indirimli KDV oranını bu açıdan etkilememektedir.
  • Yapılan bu KDV oranı indirimi ile; kentsel dönüşüm alanları içindeki taşınmaz maliklerine yapılacak yeni konutlar için doğrudan inşaat maliyetlerinde %17’lik bir teşvik (indirim, kolaylık) sağlanmıştır. Zira, bu kişiler KDV yi indirim konusu yapamamaktadırlar.
  • Keza, bu düzenleme kapsamındaki konutların inşaat taahhüt işleri için müteahhit tarafından 30.01.2021 tarihinden itibaren düzenlenecek faturalarda %1 KDV hesaplanacağından müteahhitlere, Kanun’un 29/2’inci maddesi gereği genel hükümler çerçevesinde (Cumhurbaşkanı Kararı’nda indirimli orandan KDV iade alınamaz hükmü yer almamaktadır)  (2021 yılı için 18.900 TL’yi aşan kısım için) indirimli orandan KDV iade hakkı doğacaktır. Projeler bu tarihten önce başlasa da, bu Kararın yayımı tarihinden sonra kesilen tüm hakedişlerde bu yeni KDV oranı uygulanabilecektir.
  • Kararda %1 KDV oranı sadece mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanında yapılacak olan konutlara ilişkin inşaat taahhüt işleri için geçerli olduğundan, mevcut inşaat alanının 1.5 katına kadar isabet eden taahhüt işleri %1, bir buçuk katını aşan kısım ise yine %18 KDV ye tabi olacaktır.

Buna göre, 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapıların bulunduğu yerde mevcut toplam 1.000 m2 “inşaat alanı” bulunan ve dönüşüm projeleri kapsamında yıkılarak taahhüt yoluyla yerine toplam 2.500 m2 “inşaat alanı” izni verilen bir “karma projede (konut ve işyeri)” bu yeni toplam inşaat alanının %20 sinin işyeri olduğu durumda, yeni inşaat alanının 500 m2 si doğrudan işyerine ayrıldığından bu alanda KDV oranı %18 uygulanacaktır. Bu teslimin KDV iadesi imkanı ise bulunmuyor.

Fakat, ticari alandan arta kalan 2.000 m2 yeni inşaat alanı konutlara ayrıldığı için bu inşaat alanlarından eski yapının 1.000 m2 inşaat alanının 1.5 katı olan toplam 1.500 m2 si için %1 KDV, bunu aşan 500 m2 konut inşaat alanı için ise, “konutun m2 si ne olursa olsun”, %18 KDV uygulanması gerekmektedir. Konutun m2si KDV oranı açısından önemli olmayacaktır, zira yapılan teslim konut değil bir tür inşaat taahhüt hizmetidir.  

Bu durumda, müteahhitler yaptıkları inşaat taahhüt hizmetlerinde m2 ve işyeri teslimleri itibariyle yapıyı analiz edip kestikleri hakediş faturalarında bu orantıyı esas alarak KDV hesaplamaları gerekmektedir.

  • Taşınmaz maliklerinin yeni inşaatten kaç birim konut aldıklarının indirimli KDV oranı açısından herhangi bir önemi yoktur. Önemli olan, toplam ne kadar m2 inşaat alanının  konuta ayrıldığıdır.
  • Yeni projenin bir tür yenileme, bakım onarım türünde değil de, “yeni bir inşaat” sınıfında tanımlanması gerekmektedir.
  • İnşaat taahhüt işleri doğrudan taşınmaz maliklerine verilmesi gerektiğinden alt taşeronlarda ise indirimli KDV oranı uygulanamayacaktır.
  • Sözleşmenin ne zaman düzenlendiğinin, inşaat yapım izninin ne zaman alındığının, inşaatın büyükşehirde olup olmamasının hiçbir önemi bulunmamaktadır.
  • İndirimli KDV oranı sadece inşaat taahhüt hizmetlerinde geçerli olup, mal, malzeme, hizmet veya çeşitli tür danışmanlık hizmetleri bu kapsama girmemektedir.
  • 3470 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılan %1 KDV oranı kapsamına sadece “Riskli Yapı”ların girdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında riskli alan ve rezerv alan olarak tanımlanan yerlerde (Riskli alan, Rezerv alan) gerçekleştirilen inşaat taahhüt hizmetlerinde yüzde 18 KDV oranı uygulanması gerekmektedir.

—————————————
YAZARIN NOTU: Makale konularını yazıldığı dönem dikkate alınarak güncel mevzuat açısından değerlendirmenizi rica ederiz. Gerekli olması halinde konunun spesifik boyutları da dikkate alınarak bir uzmana danışmakta yarar olduğu düşünülmektedir. Makalenin Tüm Hakları Yazarına Aittir. İzinsiz çoğaltılamaz, dağıtılamaz, kopyalanamaz, amacı dışında ve atıf yapmadan kullanılamaz. Aksi takdirde derhal yasal işlem yapılacaktır. Soru, görüş, öneri ve değerlendirmelerinizi yazarın kendisine iletebilirsiniz.                              


Kaynak: İşbu içerik YMM Ali ÇAKMAKCI’nın özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Cins Tashihinin Vergi Uygulamalarındaki Karşılığı

Uluslararası Ticarette ve Turizm Sektöründe Debit Note ve Credit Note Uygulamaları

Limited Şirketlerde Pay Devirleri ve Değer Artış Kazancının Tespitine İlişkin Kurallar

Anonim Şirket Hissesi veya Ortaklık Paylarının Devir veya Satışlarında Özel Durumlar

Yeni Varlık Barışı Yasası Bize Ne Anlatıyor, Ne Vaad Ediyor?

Transit Taşımacılıkta Yetkili Kuruluşların Teminat Sağlama Hizmetinin KDV Açısından Değerlendirilmesi

Özel Sektör Yap-İşlet-Devret Yatırımlarında Vergilendirme

Araç Satış Bedellerinin Kasko Değerinin Aşağısında Olması Tarhiyat Sonucunu Doğurur Mu?

Yurtdışında Geliri Olup Beyan Etmeyenlerin Acilen Pişmanlık Hükmünden Yararlanmaları Gerekmektedir

Şirket Ortaklarının “Şahsi Borçlarının” Şirketlere Etkisi

Uluslararası Taşımacılıkta KDV İadesi

]]>
https://www.muhasebenews.com/kentsel-donusum-alanlarinda-tasinmaz-maliklerine-verilen-insaat-taahhut-hizmetlerinde-kdv-orani-kimi-nasil-etkileyecek/feed/ 0
Binasını Dönüştürecek Vatandaşa Kredi Desteği 125 binden 200 bin liraya yükseltildi https://www.muhasebenews.com/binasini-donusturecek-vatandasa-kredi-destegi-125-binden-200-bin-liraya-yukseltildi/ https://www.muhasebenews.com/binasini-donusturecek-vatandasa-kredi-destegi-125-binden-200-bin-liraya-yukseltildi/#respond Thu, 18 Feb 2021 14:00:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=104884 Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’na göre hak sahipliği bazında destek sağlanacak kredi anapara tutarı için üst limit, “güçlendirme kredisi”nde 50 binden 80 bin liraya, “konut yapım”, “konut edindirme”, “iş yeri yapım” ve “iş yeri edindirme” kredilerinde 125 binden 200 bin liraya yükseltildi

Kentsel dönüşüm kapsamında hak sahiplerince bankalardan kullanılacak kredilere sağlanacak faiz desteklerinde, kredi anapara tutarı için belirlenen üst limitler artırıldı.

6306 Sayılı Kanun Kapsamında Hak Sahiplerince Bankalardan Kullanılacak Kredilere Sağlanacak Faiz Desteğine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülecek karara göre, hak sahipliği bazında destek sağlanacak kredi anapara tutarı için üst limit, “güçlendirme kredisi”nde 50 binden 80 bin liraya, “konut yapım”, “konut edindirme”, “iş yeri yapım” ve “iş yeri edindirme” kredilerinde ise 125 binden 200 bin liraya yükseltildi.

Bir hak sahibi adına faiz desteği sağlanacak toplam kredi tutarı da 625 bin liradan 1 milyon liraya çıkarıldı.

“Kentsel Dönüşüm Hızlanacak”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

“Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile kentsel dönüşümü hızlandıracak, vatandaşlarımıza mali kolaylık getirecek bir düzenlemeyi daha hayata geçirdik. Yapılarını kentsel dönüşüm kapsamında yenileyen vatandaşlarımız için kredi miktarlarını arttırdık. Binasını dönüştürecek hak sahibi vatandaşlarımızın bankalardan kullanacağı krediyi 125 bin TL’den 200 bin TL’ye, toplam kredi tutarını 625 bin TL’den 1 milyon TL’ye yükselttik. Bina güçlendirme kredisini de 50 bin TL’den 80 bin TL’ye çıkardık. Yapılarını kentsel dönüşüm kapsamında yenileyen vatandaşlarımız için KDV indiriminden sonra attığımız bu yeni adımla ülkemizin tamamında deprem dönüşüm sürecini daha da hızlandırarak vatandaşlarımızı sağlam ve güvenli yuvalara kavuşturmak için çalışmaya devam edeceğiz.”


Kaynak: T.C Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/binasini-donusturecek-vatandasa-kredi-destegi-125-binden-200-bin-liraya-yukseltildi/feed/ 0
İletişime bindirim, kentsel dönüşüme indirim https://www.muhasebenews.com/iletisime-bindirim-kentsel-donusume-indirim/ https://www.muhasebenews.com/iletisime-bindirim-kentsel-donusume-indirim/#respond Mon, 01 Feb 2021 01:00:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103071

Dr. Numan Emre ERGİN
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
n.emre.ergin@hotmail.com


Geçen hafta sonu vergi gündemi açısından yine hareketli geçti. Zaten vergisel düzenlemelerin hafta sonları açıklanmasına da alıştık artık. Bu hafta sonu 30.01.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan iki adet Cumhurbaşkanı kararıyla iki verginin oranında değişiklik yapıldı. Dolayısıyla, sizlere bir iyi, bir de kötü haberim var. İki değişiklik de bana deprem gerçeğini hatırlattı.

Önce kötü haberden başlayayım. 1999 depremi sonrasında hayatımıza geçici (!) olacağı söylenerek giren ama kalıcı hale gelen, kamuoyunda da “deprem vergisi” olarak bilinen “özel iletişim vergisi”nin oranı, 3469 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla %7,5’dan %10’a çıkarıldı. Diğer bir ifadeyle, özel iletişim vergisi oranı %33 artırıldı. Özel iletişim vergisi, adından da anlaşılacağı üzere iletişimden alınan bir vergi olup 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 39. maddesinde düzenlenmiştir. Verginin konusuna giren hizmetler ise şunlardır: 1) Her nevi mobil elektronik haberleşme işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli hatlara yüklemeler için yapılan satışlar dâhil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri, 2) Radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetleri, 3) Kablolu, kablosuz ve mobil internet servis sağlayıcılığı hizmeti, 4) İlk üç seçenek kapsamına girmeyen diğer elektronik haberleşme hizmetleri.

Görüldüğü üzere, özel iletişim vergisi esas itibariyle teknolojik iletişim üzerinden alınan bir vergi olup verginin şeklen mükellefi bu hizmetleri sağlayanlar olsa da, diğer harcama vergilerinde olduğu gibi vergiyi ödeyenler aslında bu hizmetleri kullananlardır. Dolayısıyla, bu vergi artışı vatandaşın cebinden çıkmaktadır. Avrupanın en yavaş internetini kullanan vatandaşımız artık daha fazla vergi ödeyecektir. Pandemi şartlarında internet ve teknoloji kullanımın arttığı bir dönemde, böyle bir vergi artışını ben anlamlı bulduğumu söyleyemeyeceğim. Umarız buradan elde edilen ilave vergi, bilgisayarı/tableti olmayan çocukların online eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılır da vergi artışı anlam kazanır.

Peki, özel iletişim vergisindeki bu artış planlı mıydı? Bütçedeki etkisi ne olur? Aşağıdaki tabloda, özel iletişim vergisinin 2020 ve 2021 yılı Bütçe Kanunlarında yer alan tutarları ile 2020 yılı gerçekleşmesi yer almaktadır. 2020 yılı sonu rakamları henüz açıklanmadığından 2020 yılı Eylül ayında açıklanan son rakamı esas alınarak yıl sonu için tahmini bir rakamı tabloya yansıttım.

Daha bir ay önce kabul edilen Bütçe Kanun’da geçen seneki bütçeye göre %13.8, gerçekleşen tahsilata göre %8.9 artış öngörülüp bütçe kabul edilmişken, Bütçe Kanuna yansımayan %33’lük bir artışa neden gidildiğini bilmiyoruz. Özel iletişim vergisinin toplam vergi gelirleri içindeki payı binde 4.5 civarında. Bu artış ile 1.5 milyar TL’lik ilave bir gelir yaratılması mümkün olacaktır. Ancak alınacak bu ilave vergi artık herkesin evinde televizyon, cebinde de telefon olduğuna göre ayırım yapmadan herkesten alınacaktır. Yine adaletsiz bir vergi artışıyla karşı karşıyayız.

Şimdi gelelim iyi habere. 3470 sayılı Cumhurbalkanı kararı ile “6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm pojeleri çerçevesinde taşınmaz maliklerine ait mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanında yapılacak olan konutlara ilişkin inşaat taahhüt işleri”ndeki KDV oranı %1 olarak belirlendi. Bu indirim kentsel dönüşüm projelerindeki vergisel bir haksızlığı giderme açısından önemli ve yerindedir. Malum ülkemiz deprem kuşağında ve deprem gerçeği ara ara kendini hatırlatmaktadır. Mevcut bina stokunun da önemli bir kısmı depreme dayanıklı olmayıp bu binaların yenilenmesi gerekmektedir. İşte 6306 sayılı Kanun bu kentsel dönüşümü hızlandırmak amacıyla çıkarılmıştı, ancak uygulama maalesef istendiği gibi olmadı. İstanbul Fikirtepe bölgesindeki başarısız ve “tuhaf” yapılaşmalara yol açtığı gibi başarılı örnekler de yok değil.

Kentsel dönüşümde bina sahipleri müteahhitlerle “arsa karşılığı kat” şeklinde sözleşmeler yaptığı gibi, bu tür bir anlaşmaya girmeden bir müteahhit firmasından hizmet alarak da binalarını yeniletebilmektedir. İki yöntem benzer sonucu verse de vergisel olarak farklı sonuçlar doğurdu. İlk yöntemde müteahhit arsa alıp karşılığında kat mülkiyeti/irtifakı teslim ettiğinden Maliye bunu bir takas olarak değerlendirip müteaahhitin teslim ettiği konutun 150 m2’den düşük olması durumunda %1 oranında, 150m2’den yüksek olması durumunda ise %18 oranında KDV uygulatmakta iken ikinci yöntemde müteaahhidin yaptığı işlemin bir konut teslimi olmadığı, arsa sahiplerinin müteahhitten müteahhitlik hizmeti satın aldığı gerekçesiyle yapılan inşaatın metrekaresine bakmadan %18 oranında KDV uygulanmaktaydı. Bu nedenle, ikinci yöntemde ilave %17’lik KDV bir adaletsizliğe neden oluyordu. İşte bu yeni Karar ile bu adaletsiz duruma son verilmiş olacaktır. Yerinde ama gecikmiş bir indirim!

Bu indirimden kimlerin yararlanacağını şu şekilde belirtebiliriz. 1) İndirimden 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı şerhi konulmuş binalar yararlanacak, 2) riskli yapı için dönüşüm projesi olacak, 3) mevcut inşaat alanının 1.5 katına kadar yeni inşaat alanı olacak, 4) indirimden sadece konutlar yararlanacak, 5) yapılan iş inşaat taahhüt işi olacak.

Görüldüğü üzere, indirimin kapsamı ve sınırları belirlenmiş durumdadır. Projede konut dışındaki ticari alan inşaatı indirim dışındadır. Ayrıca indirimden sadece inşaat taahhüt hizmetleri yararlanacaktır. Bu nedenle müteaahhit tarafından yapılan ve inşaat taahhüt işi dışında kalan işler indirimden yararlanamayacaktır. Maliyenin açıklığa kavuşturması gereken iki konu olduğunu düşünüyorum. İlki, projede konut olarak gözüken ama fiilen işyeri olarak yapılan teslimlerin (veya tersi) durumunun ne olacağıdır. İkinci olarak, projenin mevcut inşaat alanının 1.5 katını aşması durumunda indirimin uygulanıp uygulanmayacağı konusudur. İkinci soru için 1.5 kata kadar %1’lik oranın uygulatılmasının düzenlemenin amacına uygun ve hakkaniyetli olacağını düşünüyorum. Ayrıca bu KDV indirimi ile müteaahhitlerin sundukları %1 oranına tabi müteaahitlik hizmetlerine ilişkin olarak yüklenip indiremedikleri %18 KDV’yi iade almalarının önü açılmış oldu.

Yazımı aynı Resmi Gazete’de yayımlanan 2021-32/59 numaralı Tebliğden bahsederek sonlandıracağım. 2018 yılında yapılan bir düzenleme ile döviz cinsinden ve dövize endeksli sözleşme düzenleme yasağı getirilmiş, sonrasında da döviz cinsinden düzenlemesine izin verilen sözleşmeler belirlenmişti. İşte yayımlanan bu son tebliğ ile “Türkiye’de yerleşik kişilerin Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinde akdedeceği konaklama hizmet sözleşmeleri” de dövizli sözleşme yasağının dışına çıkarılmış oldu. Bu düzenleme sonrasında artık vatandaşlarımızın yapacağı konaklama hizmetleri döviz cinsinden olabilecek. Bu düzenleme ile pandemi nedeniyle turist gelmeyince zor günler geçiren otelleri Türkiye’de yerleşiklerin ödeyeceği dövizlerin kurtaracağı varsayılıyor olsa gerek. Artık otel konaklamaları daha pahalı olacak gibi…

Sözün özü: Deprem, sallamasa da kendisini vergiyle hatırlatır.


Kaynak: Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Dunya.com’daki Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve Dunya.com’un sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve Dunya.com’a aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Sorularla Değerli Konut Vergisi (28.01.2021)

Matrah artırımı taksitleri ödenmezse vergi dokunulmazlığı kalkar mı? (12.01.2021)

Sermaye kaybı ve borca batıklığa ilişkin yeni düzenlemeler (04.01.2021)

Pandemi, gelir dağılımındaki bozulma ve dayanışma vergisi (28.12.2020)

Asgari ücretin vergiden istisna edilmesi çözüm mü? (21.12.2020)

Hukukçular hukuk reformuna inanıyor mu? (15.12.2020)

Vergide uzlaşma müessesi ve yapılandırmadaki uzlaşma haksızlığı (10.12.2020)

İştirak tasfiye zararının vergisel sonuçları nedir? (7.12.2020)

Tasfiye payı nedir? Nasıl vergilendirilir? (30.11.2020)

Devlet mükellefe faiz öder mi? (23.11.2020)

10 soruda 7256 Sayılı Kanun kapsamında yapılandırma (18.11.2020)

Fabrika ayarlarına dönüş: Ekonomik ve hukuki reform, acı reçete (16.11.2020)

Sosyal medya şirketlerine kesilen cezalar ve vergi (09.11.2020)

Hisse geri alımlarının vergilendirilmesine ilişkin tartışmalar ve önerimiz (07.11.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (2) (27.10.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (1) (26.10.2020)

Torba yasa Meclis’te, yapılandırma nerede? (19.10.2020)

Yatırımcının yeni kamburu: Ek mali yükümlülük (12.10.2020)

Taşınmaz kirası mı, işletme hakkı kirası mı? (6.10.2020)

Zaman aşımına uğrayan kâr paylarının vergilendirilmesinde mükerrerlik var mı? (28.09.2020)

Online reklam hizmetlerinde stopaj bilmecesi (22.09.2020)

Hukuk belirsizlik kaldırmaz (16.09.2020)

Maliye, yurt dışında parası olanların peşinde, ya gurbetçiler? (14.09.2020)

Vergiye uyumlu mükellefler cezalandırılıyor mu? (07.09.2020)

Binek otomobilde ÖTV artışı, özel okul ücretlerinde KDV indirimi (02.09.2020)

Transfer fiyatlandırması raporlamasında yeni dönem (31.08.2020)

KDV ve iş yeri kira stopaj oranı indiriminde son durum (27.08.2020)

İkinci el motorlu taşıt satışında yeni dönem (24.08.2020)

Maliyeden bayram hediyesi: KDV ve stopaj indirimi, ama kime? (21.08.2020)

Ar-Ge teşviğinde vergi indirimi kısıtlanıyor mu (17.08.2020)

Spor kulüplerinin yeni sporcu sözleşmelerindeki vergisel riski  (10.08.2020)

Uçtu uçtu altın uçtu! Ya vergisi? (07.08.2020)

Anayasa Mahkemesi’nin VTR kararı (30.7.2020)

Erken seçim, aday tartışmaları ve cumhurbaşkanı seçimindeki Anayasal boşluk
(27.7.2020)

Yurt dışındaki taşınmaz ve iştirak satışları vergiden istisna mı? (25.7.2020)

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 3 (22.7.2020)

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 2 (17.7.2020)

Mali yapıyı güçlendirmede vergisel bir teşvik: gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası (16.7.2020)

Sezonluk ev kiralayanlar: Vergi sürpriziyle karşılaşmayın! (13.7.2020)

Pandemi, maliye politikası ve vergi barışı

Şirket kuruluşunda sicilde imza zorunluluğu değiştirilmelidir.

Köprüden önce son çıkış: Varlık Barışı

Kamu özel iş birliğine şeffaf bir alternatif: Altyapı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı

Gayrimenkul yatırımında avantajlı bir yöntem: Gayrimenkul Yatırım Fonu

Gayrimenkulde rant vergisi

Gayrimenkul piyasası hareketleniyor ama vergiye dikkat!

KVKK kararlarının yargı denetimi

Kişisel verilerin korunması ve ateş ölçümü

İnternetten otomobil satanların dikkatine

Makam aracı sadece özel sektörde mi ücrettir?

Makam aracı ücret midir?

Şirket araçlarına vergi ayarı

ABD’nin dijital hizmet vergisi misillemesi ve Türkiye

Sanat ve icat vergisi

Altın: Elma dersem çık, armut dersem çıkma!

]]>
https://www.muhasebenews.com/iletisime-bindirim-kentsel-donusume-indirim/feed/ 0
Dar Gelirliye Konut Fırsatı!!! https://www.muhasebenews.com/dar-gelirliye-konut-firsati/ https://www.muhasebenews.com/dar-gelirliye-konut-firsati/#respond Thu, 10 Aug 2017 05:00:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=20142 Toplu Konut İdaresi (TOKİ),  Maliye ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul ili başta olmak birçok şehirde dar gelirlileri konut sahibi yapmak için çalışmalara başladı.

Yapılacak çalışmalar için bankalar dar gelirlilere yönelik projeleri destekleyici finansman modelleri geliştirilecek. Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, TOKİ tarafından üretilecek konutların %10 peşinat ve uzun vade (10, 15, 20 yıl) ve düşük taksitlerle konut alıcılarına kira öder gibi ödeme imkânı sunulacağını açıkladı. Ayrıca Bakan, kullanım hakkı veya kiralama şeklinde konut edindirmeyi düşünmediklerini kaydetti.

Bakan Özhaseki, TOKİ tarafından ihalesi yapılan konut projelerinin inşaatının başlaması ile birlikte satışa yönelik işlemlerin de başlayacağını belirterek, proje tamamlandıktan hemen sonra teslim aşamasına gelmeden satışı da tamamlanmış olacağını açıkladı. Bakan, stoklarda bulunan konutların büyük kısmının kentsel dönüşüm veya kamu kurumları ile yapılan protokoller kapsamında bekletilen konutların olduğunu ifade etti.

TAPUSUZ EVLERE KOLAYLIK DÜŞÜNÜLÜYOR.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yılda en az 500 bin bağımsız birimin yıkılarak kentsel dönüşüme girmesini hedeflediklerini açıkladı. Yasaya göre dar gelirlilere tahsis edilecek konut ve iş yerleri, borçlandırma suretiyle verilebiliyor. İleriki günlerde yapılan bu uygulamanın riskli bölgede oturan ancak tapusu olmayan vatandaşlar için uygulanması da planlanıyor. Yapılacak projelerin 200 bininin İstanbul’da 300 bininin ise diğer şehirlerde yapılması planlanıyor.

Kaynak: Türk Ticaret Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/dar-gelirliye-konut-firsati/feed/ 0