Kazançlarının – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 24 Jun 2024 13:15:20 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Borsa Kazançlarının Vergilendirilmesi İle İlgili Düşünülen Düzenleme Hakkında Açıklamalar https://www.muhasebenews.com/borsa-kazanclarinin-vergilendirilmesi-ile-ilgili-dusunulen-duzenleme-hakkinda-aciklamalar/ https://www.muhasebenews.com/borsa-kazanclarinin-vergilendirilmesi-ile-ilgili-dusunulen-duzenleme-hakkinda-aciklamalar/#respond Mon, 24 Jun 2024 13:15:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=152165 Borsa Kazançlarının Vergilendirilmesi

Mevcut Durum: BİST’te işlem gören ve 1 yıldan kısa süreyle elde tutulan hisse senetlerinin alım satımından elde edilen kazançlar GVK geçici 67 nci madde kapsamında nihai olarak tevkifat yoluyla vergilendirilmekte olup, tevkifat oranı 2006/10731 sayılı BKK’da yapılan değişiklik gereği 2008 yılından beri %0 olarak uygulanmaktadır.

BİST’e işlem gören ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinden elde edilen satış kazançları üzerinden stopaj yapılmamaktadır.

Önerilen Düzenleme: GVK geçici 67 nci madde kapsamında uygulanan %0’lık tevkifat oranının;

  • 3 aya kadar %10
  • 6 aya kadar %7,5
  • 1 yıla kadar %5
  • 3 yıla kadar %2,5
  • 3 yıl üstü için %0 olarak yeniden belirlenebilmesi için yetki alınması

Etki Analizi: Gerçek/Tüzel kişi, yabancı-yerli tüm yatırımcılar tarafından 2022 yılında Borsadan elde edilen kazanç tutarı toplam 540,8 Milyar TL’dir.

2024 yılında Borsadan elde edilecek kazanç tutarının 900 milyar TL olacağı varsayılmış, bu tutarın içerisindeki tam mükellef kurumların payı (%18,4) düşülerek etki analizi aşağıdaki şekilde yapılmıştır.

 

ENSTRUMAN

 

İNDİRİMLİ ORAN

 

ESKİ ORAN

ETKİ ANALİZİ (2024)

AYLIK GELİR ETKİSİ

Önerilen Oranlarda

YILLIK GELİR ETKİSİ

Önerilen Oranlarda

Borsa İstanbul’da İşlem Gören Paylar (Satım)

0%

10%

6,1 Milyar TL

73,2 Milyar TL

 

Not: GİB’den alıntılanan bu yazının yayımlandığı tarihte borsa kazançlarının elde tutma süresine göre vergilendirilmesine yönelik konu ile ilgili TBMM’ye henüz bir kanun tasarısı sunulmamıştı. Son yapılan değerlendirmelerde ek vergi paketinde bu düzenlemelerin yer almayacağı yönünde yorumlar yapılıyordu.

 


Kaynak: GİB MEVZUAT DÜZENLEMELERİ 2024
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/borsa-kazanclarinin-vergilendirilmesi-ile-ilgili-dusunulen-duzenleme-hakkinda-aciklamalar/feed/ 0
Sosyal medya kazançlarının vergilendirilmesinde yeni dönem ve sorunlar https://www.muhasebenews.com/sosyal-medya-kazanclarinin-vergilendirilmesinde-yeni-donem-ve-sorunlar/ https://www.muhasebenews.com/sosyal-medya-kazanclarinin-vergilendirilmesinde-yeni-donem-ve-sorunlar/#respond Thu, 11 Nov 2021 05:30:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=117422

Dr. Numan Emre ERGİN
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
n.emre.ergin@hotmail.com


25 Ekim 2021 Pazartesi

7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun geçen hafta Meclis’te kabul edildi ve Cumhurbaşkanı’nın onayı sonrasında Resmî Gazete’de yayımlanması beklenmektedir. Söz konusu Kanun bir torba yasa olmakla birlikte, diğer torba yasalardan farklı olarak sadece vergi kanunlarında düzenlemeler içermekte olup Gelir İdaresi Başkanlığı da (GİB) Kanundaki düzenlemelerin bir kısmına ilişkin etki analizi yapmıştır.

7338 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemelerin önemli bir bölümünün mükellefler ile İdare arasında devam eden ihtilafların gelecekte yaşanmamasını sağlamaya dönük olduğunu görmekteyiz. Bu düzenlemelerden bir tanesi de sosyal medya üzerinden gelir elde edenler ile akıllı cihazlar için uygulama (aplikasyon) üretenlere getirilen istisnadır. Maliye İdaresi bu gelirlerin ticari kazanç olduğu yönünde özelgeler vermekte, mükellefler nezdinde yapılan vergi incelemelerinde de bu yönde eleştiriler yapılarak geçmişe dönük tarhiyatlar yapılmakta ve mükellefiyetler tesis edilmekteydi. Bu eleştiriler nedeniyle vergi yargısında açılan çok sayıda davanın önemli bir kısmı mükellefler lehine sonuçlanmaya başlamıştı.

GİB, 7338 sayılı Kanun’a ilişkin Etki Analizi Raporunda konuya ilişkin şu tespitlere yer vermiştir. 2020 yılında yaklaşık 20 bin kişi bu platformlardan gelir elde etmiş, 100 bin TL’yi aşan gelir elde eden 975 kişi hakkında 2020 yılında incelemeler başlatılmış, 837 inceleme tamamlanmıştır. Bu incelemelerde yaklaşık 405 milyon TL matrah farkı tespit edilmiş ve 72 milyon TL vergi tarhiyatı yapılmıştır. 2018 ve 2019 yıllarında ise sosyal medyadan gelir elde eden 582 mükellef denetlenmiş olup, 42,l milyon TL gelir vergisi matrahı ile 40 milyon TL KDV matrahının beyan edilmesi sağlanmıştır. 2018, 2019 ve 2020 yıllarında yapılan bu çalışmalarda, sadece bir sosyal medya platformu işleticisi üzerinden ortalama 14 bin kişinin yaklaşık 4 milyar TL hasılat elde ettiği görülmüştür. Belirtilen 4 milyar TL hazılat üzerinden yola çıkarsak %15 oranında stopaj ile en az 600 milyon TL’lik bir gelir elde edilmesinin beklendiği söylenebilir.

Yazımızın altyapısını bu şekilde hazırladıktan sonra, 7338 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen 20/B maddesinde yapılan düzenlemeye göz atalım. Yapılan düzenleme uyarınca, internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançlar 1.1.2022 tarihinden itibaren gelir vergisinden istisna olacaktır. Ayrıca başka faaliyetlerden kaynaklanan kazanç ya da iratların bulunması istisnadan faydalanılmasına engel olmayacaktır.

Bu istisnadan yararlanabilmenin iki şartı bulunmaktadır.

1- Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi ve

2- Söz konusu kazançların toplamının Gelir Vergisi Kanunu (GVK)’nun 103’süncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2021 yılı için 650 bin TL) aşmaması.

İstisnaya ilişkin şartların taşınmadığının tespit edilmesi halinde eksik tahakkuk etmiş olan vergi, vergi ziyaı cezası (ziyaa uğratılan vergi tutarı kadardır) kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunacaktır.

Yukarıdaki iki şartı birlikte sağlamayanlar istisnadan yararlanamayacaklardır; ancak istisnadan yararlanamayan bu kişilerin GVK md. 94 kapsamında tevkifat yapma yükümlülükleri olmayacaktır. Diğer bir ifadeyle, istisnadan faydalanamayanlar stopaja tabi mal/hizmet satın aldıklarında stopaj yapmayacaklardır.

Bankalar, bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ve GVK’nın 98 ve 119’uncu maddelerindeki esaslar çerçevesinde beyan edip ödemekle yükümlüdür. Bu tutar üzerinden GVK’nın 94’üncü madde kapsamında ayrıca tevkifat yapılmayacaktır. Cumhurbaşkanı, stopaj oranını her bir faaliyet türü için ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye, bir katına kadar artırmak suretiyle yeniden tespit etmeye yetkilidir. Görüldüğü üzere, Kanun sosyal medya kazançlarını gelir vergisinden istisna etmekle birlikte tamamen vergi dışı bırakmamış ve stopaj yoluyla vergilendirme yolunu seçmiştir. Bu yöntem söz konusu kazançların pratik ve kolayca vergilendirilmesi, kazanç sahipleri açısından belirlilik sağlaması, en önemlisi de söz konusu kişilerin kayıtdışı gelir elde etmelerinin önüne geçilmesi açısından önemlidir.

7338 sayılı Kanun ile sosyal medya gelirlerine ilişkin KDV Kanunu’nda da değişiklik yapılarak istisna getirilmiştir. Yapılan düzenleme ile KDV Kanunu’nun 17/4.a maddesine “aynı Kanunun (GVK’nın) mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergilendirilen kazançlara konu teslim ve hizmetler” ibaresi eklenmiştir. Bu düzenleme ile stopaj yoluyla vergilendirilip gelir vergisinden istisna olan kazançlara konu teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmiş olmaktadır.

7338 sayılı Kanun ile sosyal medya aracıığıyla elde edilen kazançların vergilendirilmesinde geleceğe dönük bazı netlikler sağlansa da düzenleme geçmişteki ihtilafları ortadan kaldırma ve kanunda belirtilen sınırın aşılması durumunda nasıl vergileme yapılacağı konusunda sorunlar taşımaktadır. Kanun, istisna sınırının aşılması halinde kazancın (istisna edilen faaliyete ilişkin giderlerin gelirlerden düşülmesi sonrasında kalan net tutarın) nasıl vergilendirileceğini düzenlememiştir. Bu eksiklik söz konusu faaliyetlerden elde edilen kazancın niteliği (serbest meslek kazancı mı yoksa ticari kazanç mı olduğu) konusunu açıkta bırakmaktadır.  Diğer taraftan Kanun Gerekeçesinde “Öte yandan, yapılan düzenlemeyle söz konusu faaliyetlere ilişkin kazancın belirli bir kısmı gelir vergisinden istisna edilse de bu faaliyetlerin ticari faaliyet niteliği değişmemektedir.” ifadesine yer verilmiştir. Eğer istisna edilen bu faaliyetlerin ticari faaliyet, elde edilen kazancın da ticari kazanç olduğu yönünde bir belirleme yapılmak isteniyorsa bunun Kanun metnine açıkça yazılması gerekir. Zira, söz konusu faaliyetler ticari bir organizasyon kurularak  ticari sermayeye dayanan faaliyetler değildir. Bu faaliyetlerde ün, şöhret, mesleki uzmanlık, bilgi birikimi gibi unsurlar daha ön plandadır. Bu nedenle de bu faaliyetlerin ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi İdarenin yorumu olup bu yorumun Kanuna gerekçe olarak eklenmesi, mevcut ihtilaflarda İdareye avantaj sağlama gayesini taşımaktadır. Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminde Anayasa gereği yasa teklifleri milletvekillerince hazırlandığından ve bakanlıkların eskiden olduğu gibi yasa tasarısı hazırlaması söz konusu olmadığından halihazırdaki birçok yasa teklifi ve gerekçesinin fiiliyatta ilgili bakanlık tarafından kaleme alındıp milletvekilleri aracılığıyla Meclis’e sevk edildiği bilinen bir gerçektir. Bu nedenle, yukarıda yer verdiğim gerekçe aslında Maliye tarafından kaleme alınmış olup İdare, kanun koyucunun ağzından kendisine avantaj yaratmaya çalışmaktadır. Kanun koyucu bu faaliyetlerin gerçekten ticari faaliyet olduğunu düşünüyorsa bunu açıkça kanun metninde düzenlemelidir. Ancak Kanunda bu yönde yapılacak açık bir düzenleme, düzenleme öncesinde söz konusu faaliyetlerin ticari kazanç olmadığını ortaya koyacağından böyle bir düzenleme göze alınmamış ve gerekçeye eklenen ifadeyle tabiri caizse “şark kurnazlığı” yapılmaya çalışılmıştır. Söz konusu faaliyetler bu köşede daha önce de açıkladığım üzere[1] ticari faaliyet olmayıp serbest meslek faaliyetidir. Bu nedenle vergi mahkemelerinin devam eden davalarda bu durumu dikkate almalarını umuyorum.

Düzenlemedeki diğer bir tartışmalı konu, gelir vergisi tarifesinin dördüncü dilimine kadar olan kazanç için istisna uygulanıyorken, sınırın aşılması halinde istisnadan yararlanılmayacak olmasıdır. İstisnadan yararlanılmamasının sonucu; gelir vergisi tarifesine göre artan oranlı vergi ödenmesi, sürekli mükellefiyet tesis edilmesi, defter tutulması, fatura düzenlenmesi, beyanname verilmesi gibi birçok vergisel yükümlülüğün yerine getirilecek olmasıdır. Bu durumda her ne kadar kanun 2022 sonrası için geçerli olsa da, 2021 yılında uygulandığını varsaydığımızda 650 bin TL gelir elde eden 97.500 TL vergi öderken, 650.001 TL gelir elde eden kişi gider olmadığı varsayımıyla istisnadan yararlanamadığı için 212.190 TL vergi ödeyecektir. Bu çarpık düzenleme nedeniyle 1 TL fazla gelir için yaklaşık 115 bin TL daha fazla vergi ödenirken, bir çok vergisel yükümlülük de beraberinde gelmektedir. Bu durum açıkça Anayasa’nın mali güce göre vergilendirme ilkesine aykırıdır.

Bu düzenlemede GVK’nın 18. maddesinde düzenlenen telif kazançları istisnasından esinlenildiği gözükmektedir. Söz konusu düzenlemede de gelir vergisi tarifesinin dördüncü dilimini aşan kazanç istisna kapsamı dışında tutulmuştu. Söz konusu düzenlemenin de Anayasa’ya aykırı olduğunu daha önceki yazımda[2] dile getirmiştim. Söz, telif kazançları istisnasına gelmişken 7338 sayılı Kanun ile getirilen bu düzenlemeye gerek olmadığını da belirtmek istiyorum. Zira düzenleme kapsamında elde edilen kazançlar zaten serbest meslek kazancı olduğundan sınırı aşmayan tutarlar da telif kazançları istisnasından yararlandırılabilirdi. Ancak, İdare bu kazançları ticari kazanç olarak değerlendirdiğinden GVK md. 18’deki istisna kapsamına sokmuyordu. Bu nedenle de kendi yorumuyla tutarlı olacak ve yukarıda açıkladığım gerekçeyle ayrı bir istisna maddesi olarak düzenleme yapıldı. Böyle bir kanuni düzenleme yapmak yerine İdarenin yorumunu değiştirmesi zaten bütün problemleri ortadan kaldıracaktı…

7338 sayılı Kanunun KDV’ye ilişkin düzenlemesi de uygulamada sorunlara yol açacak şekildedir. Düzenleme ile gelir vergisinden istisna edilen kazanca konu teslimler KDV’den istisna edilmiştir. Dolayısıyla, istisna sınırına kadar olan teslimler için KDV hesaplanmayacak, bu tutarı aşan kısımdan sonra KDV hesaplanmaya başlayacaktır. 2022 yılı için istisna sınırının 700 bin TL olduğunu varsayalım. En son teslimi ile 690 bin TL gelir elde eden kişinin bir sonraki teslimi 30 bin TL olursa bu tek bir teslime istisna nasıl uygulanacaktır? Yapılan teslimin tekbir bedeli olup bölünmeyecek tutardadır. Bu durumda gelirin 10 bin TL’lik kısmına KDV uygulanmayıp kalan 20 bin TL’si üzerinden mi KDV hesaplanacaktır? Çıkarılacak Tebliğde bu konunun açıklığa kavuşturulması gerekir. Bu arada, gelirin istisnayı aşması halinde KDV’ye isabet eden tutar büyük ihtimalle içyüzde yöntemiyle gelirden ayrıştırılacağından KDV’nin gelir sahipleri üzerinde yük olarak kalması söz konusu olacaktır.

İstisnanın ülkemizde son zamanlarda önemli bir pazar olarak gelişen çevrimiçi oyun (online gaming) sektörünü ilgilendiren kısmı da bulunmaktadır. Söz konusu oyunların önemli bir kısmı akıllı telefon ve tabletlerde uygulama olarak kullanıcılara sunulmaktadır. Bu oyunlardan da çeşitli şekillerde gelirler elde edilmektedir. Bu gelirlerin istisna karşısındaki durumunun, bu oyunların arayüzünün Google gibi mecralara kiraya verilmesi sonucu elde edilen adsense gelirlerinin, bu oyunların web üzerinden de oynanabildiği durumlarda istisnadan yararlanılıp yararlanılamayacağının detaylıca açıklanması gerekir. Düzenlemeye ilişkin Tebliğin çevrimiçi (online) dünyanın detaylarına hakim uzman kişilerin görüşleri alınarak hazırlanması gelecekteki muhtemel ihtilafları da önleyecektir. Umarım Maliye bürokrasisi bu konudaki tavsiyemize kulak kabartır.

Sözlerimi düzenlemeye ilişkin bir öneriyle bitirmek istiyorum. Sosyal medyadan gelir elde edenler herkes gibi vergilendirilmelidir. Ancak bu yapılırken İdarenin geçmişteki tartışmalı (kanaatimce hatalı) yorumu kanun gerekçesi yoluyla zımnen dayatılmamalıdır. Yukarıda belirttiğim üzere, söz konusu düzenlemeye zaten gerek yoktu, İdare görüşünü mahkeme kararları doğrultusunda değiştirip uygulamayı değiştirseydi sorunlar zaten çözülecekti; ama yasal düzenleme yapılarak çözüm üretilmeye çalışıldı. (Bu eleştiriyi 7338 sayılı Kanundaki birçok düzenleme için yapmak mümkündür.) Ehven-i şer olarak, yapılan düzenlemede yeni ihtilaflara yol açacak istisnaya ilişkin sınırın kaldırılması, stopaj oranının %20-25 olarak belirlenmesi ile daha hakkaniyetli bir çözüm sağlanabileceğini düşünüyorum.

Sözün özü: Kaş yaparken göz çıkarma.


Kaynak: Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Dunya.com’daki Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve Dunya.com’un sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve Dunya.com’a aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Vergi paketinde neler var?
Şirket birleşme ve satın almalarında damga vergisi (20.09.2021)
Yeniden değerlemede mükellefin hakkı kısıtlanıyor mu? (14.09.2021)
Emlak vergisinde dava açma için yarın (7 Eylül) son gün! (6.9.2021)
Matrah artırımında Maliye’den mükellefe oran çelmesi (31.8.2021)
Yangın, sel ve vergi (23.08.2021)
Uluslararası vergilendirmede kartlar yeniden dağıtılıyor (02.08.2021)
Maliye gerçek (gizli) ortakların peşinde (26.07.2021)
Aftan yararlanma zımnen kabul müdür? (12.07.2021)
Kentsel dönüşümde tapu harcı bilmecesine son! (06.07.2021)
Karşı vekalet ücreti BSMV’ye tabi midir? (21.06.2021)
Matrah artıran mükellefler dokunulmaz mı? (14.06.2021)
Finansman gider kısıtlamasında son durum ve sorunlar (31.05.2021)
Af, yeniden! (24.05.2021)
Evde ürettiği malları internetten satanlara vergi muafiyeti (17.05.2021)
Çek ibraz ve alkol yasağı, MASAK’ın kripto düzenlemesi ile sosyal ağ temsilcisi (03.05.2021)
Özel iletişim vergisi gider yazılabilir mi? (26.04.2021)
Merkez Bankası’nın kripto düzenlemesi: Yassak hemşerim! (19.04.2021)
Avukatların KDV ile imtihanı (12.04.2021)
Maliye ölümü gösterdi, sıtmaya razı etti (05.04.2021)
Finansman gider kısıtlamasında detaylar netleşiyor, ama…(01.04.2021)
Hukuk ve ekonomi reformu paketlerinde vergi (22.03.2021)
Beyaz yakalılar: Gelir vergisi beyannamesini unutmayın! (15.03.2021)
Kar Dağıtmama Stopajı (08.03.2021)
Tevkif edin şu KaDeVe’yi! (01.03.2021)
İzaha davete özel esaslara alma yetkisi (23.02.2021)
Sosyal medya fenomenlerinin ve Youtuberların vergilendirilmesi (15.02.2021)
İnşaat sektörüne ve yabancı kaynak kullananlara vergi sürprizi (08.02.2021)
İletişime bindirim, kentsel dönüşüme indirim (01.02.2021)
Sorularla Değerli Konut Vergisi (28.01.2021)
Matrah artırımı taksitleri ödenmezse vergi dokunulmazlığı kalkar mı? (12.01.2021)
Sermaye kaybı ve borca batıklığa ilişkin yeni düzenlemeler (04.01.2021)
Pandemi, gelir dağılımındaki bozulma ve dayanışma vergisi (28.12.2020)
Asgari ücretin vergiden istisna edilmesi çözüm mü? (21.12.2020)
Hukukçular hukuk reformuna inanıyor mu? (15.12.2020)
Vergide uzlaşma müessesi ve yapılandırmadaki uzlaşma haksızlığı (10.12.2020)
İştirak tasfiye zararının vergisel sonuçları nedir? (7.12.2020)
Tasfiye payı nedir? Nasıl vergilendirilir? (30.11.2020)
Devlet mükellefe faiz öder mi? (23.11.2020)
10 soruda 7256 Sayılı Kanun kapsamında yapılandırma (18.11.2020)
Fabrika ayarlarına dönüş: Ekonomik ve hukuki reform, acı reçete (16.11.2020)
Sosyal medya şirketlerine kesilen cezalar ve vergi (09.11.2020)
Hisse geri alımlarının vergilendirilmesine ilişkin tartışmalar ve önerimiz (07.11.2020)
Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (2) (27.10.2020)
Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (1) (26.10.2020)
Torba yasa Meclis’te, yapılandırma nerede? (19.10.2020)
Yatırımcının yeni kamburu: Ek mali yükümlülük (12.10.2020)
Taşınmaz kirası mı, işletme hakkı kirası mı? (6.10.2020)
Zaman aşımına uğrayan kâr paylarının vergilendirilmesinde mükerrerlik var mı? (28.09.2020)
Online reklam hizmetlerinde stopaj bilmecesi (22.09.2020)
Hukuk belirsizlik kaldırmaz (16.09.2020)
Maliye, yurt dışında parası olanların peşinde, ya gurbetçiler? (14.09.2020)
Vergiye uyumlu mükellefler cezalandırılıyor mu? (07.09.2020)
Binek otomobilde ÖTV artışı, özel okul ücretlerinde KDV indirimi (02.09.2020)
Transfer fiyatlandırması raporlamasında yeni dönem (31.08.2020)
KDV ve iş yeri kira stopaj oranı indiriminde son durum (27.08.2020)
İkinci el motorlu taşıt satışında yeni dönem (24.08.2020)
Maliyeden bayram hediyesi: KDV ve stopaj indirimi, ama kime? (21.08.2020)
Ar-Ge teşviğinde vergi indirimi kısıtlanıyor mu (17.08.2020)
Spor kulüplerinin yeni sporcu sözleşmelerindeki vergisel riski  (10.08.2020)
Uçtu uçtu altın uçtu! Ya vergisi? (07.08.2020)
Anayasa Mahkemesi’nin VTR kararı (30.7.2020)
Erken seçim, aday tartışmaları ve cumhurbaşkanı seçimindeki Anayasal boşluk
(27.7.2020)
Yurt dışındaki taşınmaz ve iştirak satışları vergiden istisna mı? (25.7.2020)
Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 3 (22.7.2020)
Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 2 (17.7.2020)
Mali yapıyı güçlendirmede vergisel bir teşvik: gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası (16.7.2020)
Sezonluk ev kiralayanlar: Vergi sürpriziyle karşılaşmayın! (13.7.2020)
Pandemi, maliye politikası ve vergi barışı
Şirket kuruluşunda sicilde imza zorunluluğu değiştirilmelidir.
Köprüden önce son çıkış: Varlık Barışı
Kamu özel iş birliğine şeffaf bir alternatif: Altyapı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı
Gayrimenkul yatırımında avantajlı bir yöntem: Gayrimenkul Yatırım Fonu
Gayrimenkulde rant vergisi
Gayrimenkul piyasası hareketleniyor ama vergiye dikkat!
KVKK kararlarının yargı denetimi
Kişisel verilerin korunması ve ateş ölçümü
İnternetten otomobil satanların dikkatine
Makam aracı sadece özel sektörde mi ücrettir?
Makam aracı ücret midir?
Şirket araçlarına vergi ayarı
ABD’nin dijital hizmet vergisi misillemesi ve Türkiye
Sanat ve icat vergisi
Altın: Elma dersem çık, armut dersem çıkma!
]]>
https://www.muhasebenews.com/sosyal-medya-kazanclarinin-vergilendirilmesinde-yeni-donem-ve-sorunlar/feed/ 0
Serbest meslek kazançlarının vergilendirilmesine yönelik genel açıklamalar https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-kazanclarinin-vergilendirilmesine-yonelik-genel-aciklamalar/ https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-kazanclarinin-vergilendirilmesine-yonelik-genel-aciklamalar/#respond Tue, 03 Nov 2020 07:38:04 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=95520 221 SERİ NO’LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ
Resmi Gazete Tarihi: 19/02/1999
Resmi Gazete No: 23616
1. Gelir Vergisi Kanununun serbest meslek kazançlarının vergilendirilmesine yönelik hükümlerine ilişkin olarak aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.
1. SERBEST MESLEK FAALİYETİ – SERBEST MESLEK ERBABI1.1. Serbest Meslek Faaliyeti

2. Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancı olarak belirlenmiş ve serbest meslek faaliyeti de “sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın, şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır” şeklinde tanımlanmıştır.

3. Bu tanımdan anlaşılacağı üzere bir faaliyetin serbest meslek faaliyeti olup olmadığı, faaliyetin;

– sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanması,

– bir işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması,

– devamlı olması,

unsurlarını taşıyıp taşımadığına bağlı bulunmaktadır.

4. Bu unsurlar, bir taraftan serbest meslek kazancı ile ticari kazanç, öte yandan serbest meslek kazancı ile ücret ilişkisinin sınırlarını belirlemektedir. Ayrıca, faaliyetin devamlı olması özelliği de serbest meslek faaliyetini, arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetinden ayırmaktadır.

5. Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.” şeklinde tanımlanmıştır.

6. Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere gerek ücret gerek serbest meslek kazancı emeğe dayanan gelir unsurlarıdır. Serbest meslek kazançlarında emek; bir işverene tabi olmaksızın, şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına değerlendirilmektedir. Bir işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışılması halinde ise elde edilen gelir ücrettir.

7. Uygulamada bazı durumlarda ücret ile serbest meslek kazancının ayırımında zorluklarla karşılaşılmaktadır. Bu durumda yukarıda da belirtildiği gibi esas alınacak en önemli ölçüt; iş yerine bağlılık ve işverene tabiliktir. İş yerine bağlılıktan maksat; kendisine ait olmayan bir organizasyonun işyerinde çalışılmasıdır. İşverene tabilikten maksat ise; işverenin hizmetli üzerinde hiyerarşik bir kontrol ve yaptırım uygulama hakkının bulunup bulunmamasıdır. Bu unsurların bulunmaması halinde, gelir vergisi açısından işverene tabi olarak işveren-hizmetli ilişkisinden bahsedilemez.

8. Ücret – serbest meslek kazancı ayırımının önemi, vergilendirme ile ilgili ödevlerin yerine getirilmesinde ortaya çıkmaktadır. Zira, serbest meslek faaliyetinin bir hizmet akdi kapsamında bir işverene tabi ve bir işyerine bağlı olarak sürdürülmesi halinde elde edilen gelir ücret olarak vergilendirileceğinden, bu durumdaki bir mükellefin defter tutma, makbuz düzenleme, katma değer vergisi ve geçici vergi yükümlülükleri söz konusu olmayacaktır. Gelir vergisi beyannamesi verme yükümlülüğü ise, Gelir Vergisi Kanununun ücretlerin vergilendirilmesine ilişkin hükümlerinin gerektirdiği koşullarda doğabilecektir.

9. Aynı şekilde, serbest meslek faaliyetinin arızi olarak yapılması halinde de, mükellefin katma değer vergisi ve geçici vergi yükümlülüğü bulunmadığı gibi defter tutma ve makbuz düzenleme zorunluluğu da sözkonusu değildir. Faaliyetin sürekli olması halinde ise, izleyen bölümlerde de açıklanacağı üzere bütün bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekmektedir.

1.2. Serbest Meslek Erbabı

10. Gelir Vergisi Kanununun 66 ncı maddesinde serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler serbest meslek erbabı olarak tanımlanmıştır. Buna göre, bir kimsenin serbest meslek erbabı olabilmesi için hem serbest meslek faaliyetinde bulunması hem de bu faaliyeti mutad meslek halinde yapması gerekmektedir.

11. Diğer taraftan söz konusu maddede serbest meslek faaliyetinin yanında başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği belirlenmiştir. Dolayısıyla serbest meslek erbabı olan bir kimse aynı zamanda ticari kazanç sahibi veya ücretli de olabilir. Bu durum onun serbest meslek erbabı olma niteliğini değiştirmez.

2. VERGİDEN MUAF SERBEST MESLEK ERBABI

12. Gelir Vergisi Kanununun 66 ncı maddesine 4369 sayılı Kanunun 36 ncı maddesiyle eklenen bent ile belirli şartları taşımaları halinde; ebe, sünnetçi, sağlık memuru, arzuhalci, rehber gibi mesleki faaliyette bulunanlar bu faaliyetlerine ilişkin kazançları nedeniyle gelir vergisinden muaf tutulmuşlardır. Söz konusu şartlar bir taraftan Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesinde sayılan serbest meslek erbabında işe başlamanın belirtilerine(1) , diğer taraftan faaliyet sonucu elde edilen kazancın elde edildiği yere bağlanmıştır. Buna göre yukarıda sayılan serbest meslek erbabı; Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesindeki şartlardan birden fazlasını taşımamaları veya bu şartları taşımakla beraber köylerde veya son nüfus sayımına göre belediye içi nüfusu 5.000’i aşmayan yerlerde faaliyet göstermeleri halinde gelir vergisinden muaf tutulmuştur.

3. SERBEST MESLEK KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

3.1. Serbest Meslek Kazançlarının Tespiti

13. Serbest meslek kazançlarının vergilendirilmesi ile ilgili düzenlemeler Gelir Vergisi Kanununun 67 ve 68 inci maddelerinde yapılmıştır. Serbest meslek kazancının tespitini düzenleyen 67 nci maddede; serbest meslek kazancının, bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ile diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden, bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan fark olduğu hükme bağlanmış ve kazancın Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tutulan serbest meslek kazanç defterine istinaden tespit edileceği belirlenmiştir. Serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilecek giderler ise 68 inci maddede sayılmıştır.

14. 4369 sayılı Kanun ile serbest meslek kazançlarının götürü usulde vergilendirilmesini düzenleyen 69 uncu madde yürürlükten kaldırılmıştır(2). Bu nedenle gelir vergisinden muaf tutulanlar dışında kalan bütün serbest meslek erbabının kazancı, 1.1.1999 tarihinden itibaren yukarıda açıklandığı şekilde gerçek usulde tespit edilecektir.

3.2. Tevkifat Uygulaması

15. Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar belirtilmiş, aynı fıkranın 2 numaralı bendinde yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır. Tevkifat oranı; 18 inci madde kapsamına giren serbest meslek işlerinde %10, diğerlerinde % 20 olarak belirlenmiştir(3). Tevkifat uygulamasında serbest meslek kazancının devamlı veya arızi nitelikte olmasının herhangi bir önemi bulunmamaktadır.

3.3. Tevkif Suretiyle Ödenen Vergilerin Beyannamede Mahsup Edilmesi

16. Gelir Vergisi Kanununun 85 inci maddesine göre, serbest meslek erbabı (serbest meslek faaliyetini mutad meslek olarak ifa edenler) mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar dahi yıllık beyanname vereceklerdir.

17. Bu durumda, 18 inci madde kapsamına giren serbest meslek faaliyetlerinin mutad olarak sürdürülmesi halinde, bu faaliyetlerden elde edilen hasılatın istisna edilen tutarı aşıp aşmadığına bakılmaksızın yıllık gelir vergisi beyannamesi verilecektir. Hasılatın istisna tutarını aşması halinde, istisna tutarı yıllık gelir vergisi matrahının hesaplanmasında gayri safi hasılat tutarından indirilecektir. Diğer yandan bu mükelleflerin vergiden istisna edilen kısma isabet eden giderleri hasılatlarından indirmeleri mümkün bulunmamaktadır. İstisnaya isabet eden gider; [(İstisna Tutarı / Toplam Hasılat) x Toplam Gider] formülüne göre hesaplanacaktır.

18. Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinin 1/f bendinde, vergiye tabi gelirin sadece kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısımlarından ibaret olması halinde beyanname verilmeyeceği hüküm altına alındığından, Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamındaki faaliyetleri arızi olarak yapanların bu faaliyetlerinden elde ettiği hasılatın istisna edilen tutarı aşmaması halinde yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir. Bu durumda yapılan vergi tevkifatı nihai vergileme olacaktır. Anılan faaliyetlere ilişkin hasılat tutarının istisna tutarını geçmesi ve elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanununun 80 inci maddesinde yer alan diğer kazanç ve iratlarda vergilendirme yapabilme sınırına ilişkin tutarı aşması halinde aşan kısım için beyanname verilecektir. Başka bir anlatımla, örneğin 1999 yılında 18 inci madde kapsamında değerlendirilen arızi serbest meslek faaliyetinden elde edilen hasılatın 7 milyar liralık istisna sınırını aşmasından sonra aynı yıl içinde elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanununun 80 inci maddesindeki 3 milyar 500 milyon liralık haddi de aşması halinde aşan kısım için beyanname verilecektir.

19. Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 121 inci maddesinde “Yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan bu Kanuna göre kesilmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisine mahsup edilir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gereken 18 inci madde kapsamındaki serbest meslek kazançları üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, istisna tutarına isabet eden kısım hariç tevkif edilen vergiler mahsup edilecektir. Hasılat tutarının bir kısmından tevkifat yapılmamış olması halinde, istisnaya isabet eden tevkifat tutarı [(İstisna Tutarı / Toplam Hasılat) x Toplam Tevkifat] formülüne göre hesaplanacaktır.

3.4. Geçici Vergi Uygulaması

20. Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesinde yapılan değişiklikle(4) ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabının cari vergilendirme döneminin üç aylık dönemleri itibariyle geçici vergi ödeyecekleri hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde belirtilen serbest meslek faaliyetlerini arızi olarak yapanların geçici vergi ödeme mükellefiyeti bulunmamaktadır. Bu faaliyetleri sürekli olarak yapanlar ise geçici vergi mükellefiyetiyle ilgili işlemleri yerine getireceklerdir.

21. Ayrıca söz konusu faaliyetleri mutad olarak yürütenler elde ettikleri hasılat tutarına bakılmaksızın geçici vergi beyannamesi verecekler, geçici vergi matrahının tespitinde istisna tutarını dikkate alacaklardır. Tevkifat yoluyla kesilen vergilerden istisnaya isabet eden kısım düşüldükten sonra kalan tutar, hesaplanan geçici vergiden mahsup edilecektir. İstisnaya isabet eden tevkifat tutarı 19 nolu paragrafta belirtilen şekilde hesaplanacaktır.

3.5. Katma Değer Vergisi Uygulaması

22. Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 maddesine göre serbest meslek faaliyeti kapsamında yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Buna göre sözü edilen faaliyetleri sürekli bir şekilde yapanlar gerçek usulde katma değer vergisine tabi olacak, arızi nitelik taşıyan serbest meslek faaliyetleri ise vergiye tabi olmayacaktır.

23. Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesine giren faaliyetlerde de yukarıdaki hüküm geçerlidir. Sözü edilen madde kapsamına giren faaliyetlerin mutad meslek olarak yapılması durumunda Katma Değer Vergisi Kanununun genel hükümleri çerçevesinde gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyeti doğacaktır.

24. Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılan faaliyetleri mutad meslek olarak yapanların katma değer vergisi yükümlülüklerine ilişkin olarak, 19 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde yapılan düzenleme 31 Mart 1999 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmıştır. Bu kapsamdaki mükelleflerin 1 Nisan 1999 tarihinden itibaren katma değer vergisi yükümlülüklerini Katma Değer Vergisi Kanununun genel hükümleri çerçevesinde yerine getirmeleri gerekmektedir.

3.6. Serbest Meslek Kazançlarında İstisna ve İstisna Kapsamındaki Kazançların Vergilendirilmesi

25. Serbest meslek kazançlarında istisna Gelir Vergisi Kanununun 18 ve 4369 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde düzenlenmiştir.

3.6.1. İstisnanın Kapsamı

26. Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde yer alan düzenlemeye göre;

-İstisnadan yararlanma hakkı; müellif, mütercim, heykeltıraş, hattat, ressam, bestekar ve mucitlerin kendileri ile bunların kanuni mirasçılarına tanınmıştır.

-İstisna kapsamına; şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve inceleme, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video bant, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserler ve ihtira beratı girmektedir.

-Hasılatın, eserlerin; gazete, dergi, radyo, televizyon ve videoda yayınlanması, kitap, resim, heykel ve nota halindeki eserler ile ihtira beratlarının satılması veya bunlar üzerindeki mevcut hakların devir ve temlik edilmesi veya kiralanması karşılığında elde edilmesi gerekmektedir.

27. 4369 sayılı Kanunla, serbest meslek kazançlarına tanınan istisna Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin birinci ve ikinci dilimleri toplamı tutarı ile sınırlandırılmıştır(5). Bu tutar 1/1/1999 tarihinden itibaren uygulanacak vergi tarifesine göre (2.000.000.000 + 5.000.000.000 =) 7.000.000.000 TL. dır. İstisna tutarı, yukarıda belirtildiği üzere vergi tarifesine bağlandığından, daha sonraki yıllarda vergi tarifesinde yapılacak değişikliğe paralel olarak değişecektir. Öte yandan, serbest meslek kazançlarına tanınan bu istisnanın, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiyi kapsamadığı gerek 18 inci maddede gerekse geçici 7 nci maddede açıkça belirtilmiştir.

28. Maddede istisna uygulamasına ilişkin olarak serbest meslek faaliyetinin devamlılığı açısından herhangi bir sınırlama getirilmemiştir. Bu nedenle Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamındaki kazançların devamlı veya arızi olarak elde edilmesi istisnanın uygulanmasına engel teşkil etmeyecektir.

4. DİĞER HUSUSLAR

4.1. Defter Tutma ve Belge Düzeni

29. Vergi Usul Kanununun 172 nci maddesi ile serbest meslek erbabına defter tutma mecburiyeti getirilmiş, aynı Kanunun 210 uncu maddesinde ise serbest meslek erbabının serbest meslek kazanç defteri tutacağı hüküm altına alınmıştır. Yine aynı Kanunun 236 ncı maddesinde de serbest meslek erbabının hasılatları için serbest meslek makbuzu düzenlemek mecburiyetinde olduğu belirtilmiştir. Bu hükümlere göre serbest meslek erbabının elde ettiği hasılatın tutarına ve istisna olup olmadığına bakılmaksızın defter tutma ve belge düzenleme mecburiyeti bulunmaktadır.

30. Serbest meslek faaliyetini arızi olarak yapanların defter tutma ve belge düzenleme zorunlulukları bulunmamaktadır. Ancak, bu kimselerin yaptıkları hizmetler karşılığında kendilerine yapılan ödemelerin Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden aynı Kanunun 234 üncü maddesi hükmü çerçevesinde “Gider Pusulası” ile tevsik edilmesi uygun bulunmuştur. Diğer yandan, Vergi Usul Kanununun 242 nci maddesi uyarınca, arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyeti ile ilgili giderleri ispat edecek belgelerin muhafaza edilmesi gerekmektedir.

31. Vergi Usul Kanununun 211 inci maddesi uyarınca serbest meslek erbabı, işlerinde bir yıldan fazla kullandıkları ve amortismana tabi tuttukları tesisat ve demirbaş eşyanın kıymetleri ile amortismanlarını 189 uncu maddede yazılı şekilde amortisman kayıtlarında gösterirler. Anılan Kanunun 189 uncu maddesinde; üzerinden amortisman ayrılan kıymetler ve bunların amortismanlarının aşağıda yazılı şekillerden herhangi biri ile gösterileceği belirtilmiştir.

-Envanter defterinin ayrı bir yerinde,

-Özel bir amortisman defterinde,

-Amortisman listelerinde.

32. Serbest meslek erbabının, yukarıda belirtilen kıymetler ile bunların amortismanlarını serbest meslek kazanç defterinin ayrı bir yerine yazmaları da mümkündür.

33. Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılan faaliyetleri mutad meslek olarak yapanların defter tutma ve belge düzenleme yükümlülüklerine ilişkin olarak 19 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde yapılan düzenleme yürürlükten kaldırılmıştır. Bu kapsamdaki mükelleflerin 1999 yılı işlemlerini kaydedecekleri yasal defterlerini 31 Mart 1999 tarihine kadar tasdik ettirerek 1 Ocak 1999 tarihinden sonraki işlemlerini kaydetmeleri gerekmektedir.

4.2. Binek Otomobillerinin Amortismanları ve Giderleri

34. Gelir Vergisi Kanununun 68 inci maddesinin 10 numaralı bendinde yapılan değişiklik ile(6) 1.1.1999 tarihinden itibaren serbest meslek erbabı, envantere dahil olan binek otomobillerinin giderlerini ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlarını gider olarak hasılattan indirebileceklerdir. Bu nevi giderlerin hasılattan indirilebilmesi için söz konusu binek otomobillerin envantere dahil edilmesi şarttır.

35. Öteden beri faaliyette bulunan serbest meslek erbabı, işlerinde kullandıkları halde envanterlerine dahil etmedikleri binek otomobillerini maliyet bedeli ile envanterlerine dahil edebileceklerdir. Maliyet bedelinin tespit edilememesi veya bilinmemesi halinde binek otomobilleri, mükellefler tarafından alış tarihindeki rayice göre tahmin olunacak bedeli ile envantere dahil edilecektir.(7)

36. Bu şekilde envantere dahil edilecek binek otomobillerin maliyet bedeli veya alış tarihindeki rayice göre tahmin olunacak bedelinden, otomobilin iktisap tarihinden envantere alınma tarihine kadar ayrılması gereken amortisman tutarlarının indirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla amortisman süresinin başlangıcı binek otomobilinin iktisap edildiği tarih olacaktır. Amortisman süresi dolmamış ise kalan süre için amortisman ayrılabilecektir.

37. Serbest meslek erbabı tarafından 1.1.1999 tarihinden sonra iktisap edilecek binek otomobilleri maliyet bedeli üzerinden envantere alınacak ve bu bedel üzerinden amortisman ayrılacaktır.

38. Serbest meslek erbabının binek otomobillerini yeniden değerlemeye tabi tutmaları ve azalan bakiyeler usulünde amortisman ayırmaları mümkün değildir.(8) Öte yandan binek otomobillerinin envantere dahil edildiği hesap dönemi için ay kesri tam sayılmak suretiyle kalan ay süresi kadar amortisman ayrılacaktır.(9)

39. Yapılan düzenleme sonucu serbest meslek erbabı binek otomobillerinin amortismanlarının yanı sıra bu araçların akaryakıt, bakım, onarım ve sigorta gibi giderlerini hasılatlarından gider olarak indirebileceklerdir. Ancak, bu taşıtların motorlu taşıtlar vergisi, gider olarak dikkate alınmayacaktır.(10)

40. Öte yandan kazancın tespitinde, serbest meslek erbabının işle ilgili şehir içi ulaşım, posta, telefon ve odabaşı ücreti gibi müteferrik giderleri 1.1.1999 tarihinden itibaren Vergi Usul Kanununda yazılı tevsik edici belgelere dayanılarak gerçek tutarları üzerlerinden gider yazılabilecektir.(11)

5. KONU İLE İLGİLİ ÖRNEKLER

ÖRNEK 1

Üniversitede kadrolu öğretim görevlisi olarak çalışan Bay (A) 1999 yılında aynı zamanda bir heykeltıraş arkadaşının sahip olduğu atölyede zaman zaman heykel yapmış ve bunları satmıştır.

Bay (A)’nın arızi olarak gerçekleştirdiği heykeltraşlık faaliyeti Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılan faaliyetlerden olduğundan, bu faaliyetinden elde etttiği hasılata maddede belirtilen istisna uygulanacaktır. Bay (A)’nın bir yıl boyunca arızi serbest meslek faaliyetinden elde ettiği hasılat 7 milyar liradan fazla ise, 7 milyar liralık istisna ve giderlerin indirilmesiyle hesaplanan (istisnaya isabet eden giderler indirilmez) kazanç tutarının 3 milyar 500 milyon lirayı aşması halinde, aşan kısım için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilecektir.

Bay (A) bu işi mutad meslek olarak yapmadığından;

– Defter tutmayacak ancak yapmış olduğu giderleri için belge alacak ve muhafaza edecektir.

– Serbest meslek makbuzu düzenlemeyecek ancak hasılatına ilişkin aldığı belgeleri muhafaza edecektir.

– Geçici vergi ve katma değer vergisi beyannamesi vermeyecektir.

Bay (A)’nın üniversiteden elde ettiği gelir tek işverenden elde edilen ücret niteliğinde olduğundan ve tevkifat suretiyle vergilendirildiğinden bu geliri için yıllık beyanname verilmeyecek ve diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de verilecek beyannameye dahil edilmeyecektir.

Bay (A)’nın heykellerinin Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılanlar tarafından satın alınması halinde, yapılan ödemelerden %10 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacak, yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi halinde beyan edilen gelire isabet eden tevkifat tutarı beyannamede hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir.

Hasılatın istisna haddinin altında kalması halinde beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu kazancın beyannameye dahil edilmeyeceği tabiidir.

ÖRNEK 2

Bay (B) sözleşme ile işverene tabi olarak günlük bir gazetede makaleler yazmakta ve ayrı bir işverene ait televizyon kanalında da yine işverene tabi olarak günün yorumunu yapmaktadır.

Bay (B)’nin;

– Faaliyetinden elde ettiği gelir ücret olarak vergiye tabi tutulacak, serbest meslek kazancı ile ilgili herhangi bir yükümlülüğü olmayacaktır.

– Elde ettiği ücret geliri Gelir Vergisi Kanununun ücretlerin vergilendirilmesiyle ilgili hükümleri çerçevesinde vergilendirilecektir.

– Faaliyeti sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye ve ihtisasa dayanan bir faaliyet olmasına rağmen, işverene tabi ve işyerine bağlı olarak yapılması nedeniyle ücret olarak kabul edildiğinden, Bay (B)’nin serbest meslek erbabı için var olan; defter tutma, serbest meslek makbuzu düzenleme, geçici vergi ve katma değer vergisi beyannamesi verme yükümlülükleri bulunmayacaktır.

ÖRNEK 3

Bay (C), bir televizyon kanalında işverene bağlı olarak günün yorumunu yapmakta, ayrıca üç ayrı gazetede işverene tabi olmaksızın, şahsi sorumluluğu altında kendi nam ve hesabına haftalık köşe yazıları yazmaktadır.

Bay (C)’nin televizyon kanalından elde ettiği gelir ücret niteliğinde olduğundan Gelir Vergisi Kanununun ücretlerin vergilendirilmesiyle ilgili hükümleri çerçevesinde vergilendirilecektir.

Bay (C), gazetelerdeki söz konusu yazı yazma faaliyeti mutad serbest meslek faaliyeti olduğundan, serbest meslek erbabının yerine getirmesi gereken yükümlülükleri yerine getirecektir. Bununla birlikte Bay (C), söz konusu faaliyeti Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamında bulunduğundan, istisnadan yararlanacaktır.

ÖRNEK 4

Roman, hikaye, makale, senaryo yazarı Bay (D) bir televizyon kanalında haftalık olarak yayınlanan bir dizinin senaryosunu yazmaktadır.

Bu durumda Bay (D);

– İşverene tabi olmaksızın faaliyet gösterdiğinden, bu faaliyeti Gelir Vergisi Kanununun 65 nci maddesi çerçevesinde serbest meslek faaliyetidir.

– Gelir Vergisi Kanununun 66 ncı maddesi uyarınca serbest meslek erbabıdır.

– Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılan bu eserinden elde ettiği gelir için istisnadan yararlanacaktır.

-Vergi kanunlarının serbest meslek erbabı için zorunlu kıldığı serbest meslek defteri tutma, serbest meslek makbuzu düzenleme, geçici vergi, katma değer vergisi ve yıllık gelir vergisi beyannamesi verme yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Verilecek geçici vergi beyannamesi ve yıllık gelir vergisi beyannamesinde istisna tutarı matrahın tespitinde indirim olarak dikkate alınacaktır.

ÖRNEK 5

Devlet memuru olarak çalışan Bay (F), amatör olarak çektiği fotoğrafları gazete ve dergilere göndermektedir. Gazete ve dergiler de bunlardan bazılarını yayınlamakta ve yayınlanan fotoğraflar karşılığında da, Bay (F)’ye ödeme yapmaktadırlar.

Bay (F)’nin fotoğraflardan elde ettiği gelir serbest meslek kazancı olup, “fotoğraf” Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılan eserlerden olduğundan bu gelire istisna uygulanacaktır. Faaliyet mutad meslek olarak ifa edilmediğinden, Bay (F)’nin defter tutma ve belge düzenleme gibi yükümlülükleri yoktur.

ÖRNEK 6

Mütercim Bayan (M) Türkçeye çevirdiği bir kitabın yayımlanması amacıyla bir gazete ile anlaşmıştır.

Bu durumda, Bayan (M)’nin elde ettiği gelir serbest meslek kazancı olacak, kazanç sahibi ve eseri 18 inci maddede sayılmış olduğundan istisna uygulanacaktır. Faaliyet mutad olarak yapıldığından Bayan (M) serbest meslek erbabının yükümlülüklerini yerine getirecektir.

ÖRNEK 7

Yazar Bayan (S)’nin 1999 yılında telif hakkı satışlarından elde ettiği hasılatı 30.000.000.000 lira, bu faaliyeti nedeniyle yaptığı gider tutarı ise 6.000.000.000 liradır. Bu hasılatlar üzerinden 3.000.000.000 lira gelir vergisi tevkifatı yapılmıştır.

1999 yılında elde ettiği geliri telif hakkı satışlarından ibaret olan Bayan (S)’nin vergiye tabi kazancı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır:

Yapılan hesaplamada;

– Gider tutarının istisnaya isabet eden [(7.000.000.000 / 30.000.000.000) x 6.000.000.000 =] 1.400.000.000 liralık kısmı indirilemeyeceğinden, indirilecek gider (6.000.000.000 – 1.400.000.000 =) 4.600.000.000 lira,

– Tevkif edilen verginin istisnaya isabet eden [(7.000.000.000 / 30.000.000.000) x 3.000.000.000 =] 700.000.000 liralık kısmı indirilemeyeceğinden, mahsup edilecek tevkifat tutarı (3.000.000.000 – 700.000.000 =) 2.300.000.000 lira,

olarak dikkate alınacaktır.

Hasılat………………………………………………….. 30.000.000.000 TL

İstisna Tutarı……………………………………………..7.000.000.000 TL

Kalan Hasılat………………………………………….. 23.000.000.000 TL

İndirilecek Gider………………………………………… 4.600.000.000 TL

Beyan Edilecek Safi Kazanç………………………. 18.400.000.000 TL

Hesaplanan Gelir Vergisi…………………………….. 4.670.000.000 TL

Mahsup Edilecek Gelir Vergisi……………………… 2.300.000.000 TL

Ödenecek Gelir Vergisi………………………………. 2.370.000.000 TL

Tebliğ olunur.

(1) Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesinde serbest meslek erbabında işe başlamanın belirtileri aşağıdaki şekilde sayılmıştır.

-Muayenehane, yazıhane, atölye gibi özel işyerleri açmak.

-Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunduğunu ifade eden alametleri asmak.

-Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak.

-Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak.

(2) 4369 sayılı Kanunun 82/3-c maddesi.

(3) 31.12.1993 tarih ve 93/5148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı..

(4) 4369 sayılı Kanunun 52 nci maddesi

(5) 4369 sayılı Kanunun 52 nci maddesi

(6) 4369 sayılı Kanunun 37 nci maddesi ile yapılan değişiklik.

(7) Vergi Usul Kanununun 4369 sayılı Kanunla değişik geçici 5 inci maddesi.

(8) Vergi Usul Kanununun mükerrer 298,mükerrer 315 inci maddeleri

(9) Vergi Usul Kanununun 320 nci maddesi

(10) Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesi

(11) Gelir Vergisi Kanununun 4369 sayılı Kanunun 37 nci maddesi ile değişik 68 inci maddesinin birinci fıkrasının 10 numaralı bendi


Kaynak: GİB – 221 SERİ NO’LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-kazanclarinin-vergilendirilmesine-yonelik-genel-aciklamalar/feed/ 0
Altın yatırım fonlarına altın cinsinden katılan yatırımcıların elde ettikleri kazançlarının vergilendirilmesi nasıl olacaktır? https://www.muhasebenews.com/altin-yatirim-fonlarina-altin-cinsinden-katilan-yatirimcilarin-elde-ettikleri-kazanclarinin-vergilendirilmesi-nasil-olacaktir/ https://www.muhasebenews.com/altin-yatirim-fonlarina-altin-cinsinden-katilan-yatirimcilarin-elde-ettikleri-kazanclarinin-vergilendirilmesi-nasil-olacaktir/#respond Wed, 04 Dec 2019 06:37:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=72283 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

62030549-120[Geç.67-2018/1337]-E.1009109

21.11.2019

Konu

:

Altın yatırım fonlarına altın cinsinden katılan yatırımcıların elde ettikleri kazançlarının vergilendirilmesi

İlgi

:

21/11/2018 tarih 5592506 evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; şirketinizin “Kızılaya Destek Altın Katılım Fonu” adı altında altın yatırım fonu kurmak üzere Sermaye Piyasası Kuruluna başvuruda bulunduğu, şirketinizin bu fonun yönetiminden elde edeceği yönetim ücretini Kızılay ile paylaşacağı, söz konusu fonun katılma belgelerinin altın birim cinsinden veya altının o günkü karşılığı olan TL cinsinden alım satımının yapılabileceği belirtilerek, altın yatırım fonlarına altın cinsinden katılan yatırımcıların altın cinsinden elde ettikleri kazançlarının vergilendirilmesi hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Geçici 67 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında,

” Bankalar ve aracı kurumlar takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla

a) Alım satımına aracılık ettikleri menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarının alış ve satış bedelleri arasındaki fark,

b) Alımına aracılık ettikleri menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının itfası halinde alış bedeli ile itfa bedeli arasındaki fark,

c) Menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının tahsiline aracılık ettikleri dönemsel getirileri (herhangi bir menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracına bağlı olmayan),

d) Aracılık ettikleri menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının ödünç işlemlerinden sağlanan gelirler Üzerinden % 15 oranında vergi tevkifatı yaparlar.

Üç aylık dönem içerisinde aynı türden menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı ile ilgili olarak birden fazla alım satım işlemi yapılması halinde tevkifatın gerçekleştirilmesinde bu işlemler tek bir işlem olarak dikkate alınır. Aynı türden menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı alım satımından doğan zararlar takvim yılı aşılmamak kaydıyla izleyen dönemlerin tevkifat matrahından mahsup edilir. Dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracının alış ve satış bedeli olarak işlem tarihindeki Yeni Türk Lirası karşılıkları esas alınarak tevkifat matrahı tespit edilir. Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracının yabancı bir para cinsinden ihraç edilmiş olması halinde ise tevkifat matrahının tespitinde kur farkı dikkate alınmaz.” hükmü yer almaktadır.

Konu ile ilgili olarak 30/12/2005 tarihli ve 26039 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 257 Seri Numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin,

-“2.4.1. Alım-satım işlemlerinde tevkifat matrahı” başlıklı bölümünde,

“Alım-satım işlemlerinde tevkifat matrahı alış bedeli ile satış bedeli arasındaki tutar olacaktır. Alış ve satış işlemleri sırasında ödenen komisyonlar ile banka ve sigorta muameleleri vergisi tevkifat matrahının tespitinde dikkate alınacak olup, bu giderler dışında başkaca bir giderin tevkifat matrahının tespitinde indirim konusu yapılması söz konusu değildir.

Tevkifat matrahının tespitinde aşağıda yapılan açıklamaların da dikkate alınması gerekmektedir.”,

– “2.4.1.8. Dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçları” başlıklı bölümünde;

“Dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracına ilişkin işlemlerde, tevkifat matrahının tespitinde alış ve satış bedeli olarak işlem tarihindeki Yeni Türk Lirası karşılıkları esas alınacaktır.”,

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; altın yatırım fonlarına altın cinsinden katılan yatırımcıların altın cinsinden elde etmiş oldukları gelirlerde tevkifat matrahının tespitinde kur farkı dikkate alınmayacktır.

Dolayısıyla, şirketinizce tevkifat matrahının hesabında altın cinsinden işlem gören katılma belgelerinin alış ve satış bedeli olarak işlem tarihindeki Türk Lirası karşılıklarının dikkate alınmaması, altın olarak elde edilen kazancın (satış bedeli-alış bedeli) satış tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan tutar üzerinden tevkifat yapılması gerekmektedir.

Yatırım fonu katılma belgelerinin dövize, altına veya başka bir değere endeksli  olarak işlem görmesi halinde ise bu katılma belgelerinin alım-satımına ilişkin işlemlerde tevkifat matrahının tespitinde alış ve satış bedeli olarak işlem tarihindeki Türk Lirası karşılıkları başka bir deyişle kur farkı dikkate alınacaktır.


Kaynak: GİB – Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/altin-yatirim-fonlarina-altin-cinsinden-katilan-yatirimcilarin-elde-ettikleri-kazanclarinin-vergilendirilmesi-nasil-olacaktir/feed/ 0
2018 Yılı Kurum Kazançlarının Vergilendirilmesi Ve Özellik Arz Eden Durumlar – EĞİTİM – 02.04.2019 https://www.muhasebenews.com/2018-yili-kurum-kazanclarinin-vergilendirilmesi-ve-ozellik-arz-eden-durumlar-egitim-02-04-2019/ https://www.muhasebenews.com/2018-yili-kurum-kazanclarinin-vergilendirilmesi-ve-ozellik-arz-eden-durumlar-egitim-02-04-2019/#respond Fri, 22 Mar 2019 09:05:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=52160

 

 

Rezervasyon için tıklayınız… 

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2018-yili-kurum-kazanclarinin-vergilendirilmesi-ve-ozellik-arz-eden-durumlar-egitim-02-04-2019/feed/ 0
2017 Yılı Kurum Kazançlarının Vergilendirilmesi Ve Özellik Arz Eden Durumlar https://www.muhasebenews.com/2017-yili-kurum-kazanclarinin-vergilendirilmesi-ve-ozellik-arz-eden-durumlar/ https://www.muhasebenews.com/2017-yili-kurum-kazanclarinin-vergilendirilmesi-ve-ozellik-arz-eden-durumlar/#respond Tue, 24 Apr 2018 08:44:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=28368 2017 Yılı Kurum Kazançlarının Vergilendirilmesi Ve Özellik Arz Eden Durumlar

28.03.2018 00:01:00   

AÇIŞ KONUŞMASI
Erol DEMİREL (İSMMMO Başkan Yardımcısı )
Bekir BAYRAKDAR (İstanbul Vergi Dairesi Başkanı)

OTURUM BAŞKANI
Cemile KUZU (İSMMMO Saymanı)

KONUŞMACILAR
Rıza BİLGİÇ
Gelir İdaresi Görüşleriyle Matrahın Tespitinde Özellik Arz Eden Hususlar

Emre KARTALOĞLU • Vergi Matrahının Tespiti ve Beyanı
YMM / TÜRMOB Genel Saymanı

Av. Zeki GÜNDÜZ (YMM)
• İdare ve Yargı Görüşleri Doğrultusunda Özellik Arz Eden Hususlar


Kaynak: İSMMMO TV
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/2017-yili-kurum-kazanclarinin-vergilendirilmesi-ve-ozellik-arz-eden-durumlar/feed/ 0