Katma Değer Vergisi Kanunu – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 30 Sep 2023 11:30:39 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Serbest meslek defteri tutmakta olan bir mükellef ayrıca işletme defteri de tutabilir mi? https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-defteri-tutmakta-olan-bir-mukellef-ayrica-isletme-defteri-de-tutabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-defteri-tutmakta-olan-bir-mukellef-ayrica-isletme-defteri-de-tutabilir-mi/#respond Sat, 30 Sep 2023 11:30:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146628 Serbest Meslek Defteri (Psikolojik Danışmanlık Hizmeti)tutmakta olan bir mükellefim aynı zamanda internet üzerinden satış yapmak istemektedir. Defter beyan sisteminde nasıl yol izlenmelidir? Serbest meslek makbuzu kesiliyor iken fatura da kesilmesinde bir sakınca var mıdır?

İnternet üzerinden yapılacak ticari faaliyet müşteriniz için 2 işi olup, bu iş için DBS’den ayrıca işletme defteri tutulacak satışlar için fatura düzenlenecek.

 


Bir mükellef aynı anda Serbest meslek defteri ve işletme defteri tutulabilir mi?


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-defteri-tutmakta-olan-bir-mukellef-ayrica-isletme-defteri-de-tutabilir-mi/feed/ 0
Yurt dışından alınan hizmetlerde KDV ve Stopaj yükümlülüğü nedir? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-alinan-hizmetlerde-kdv-ve-stopaj-yukumlulugu-nedir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-alinan-hizmetlerde-kdv-ve-stopaj-yukumlulugu-nedir/#respond Sat, 30 Sep 2023 10:57:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146695 Anonim Şirket mükellefim Fransa’da bir şirket ile isim hakkı/franchising sözleşmesi yapmış ve sözleşme gereği aralıklarla 50.000 EUR fatura gelmekte ve ödemektedir. KDV ve Stopaj açısından yapılması gerekenler nedir?

Yurt dışından alınan hizmetler ile ilgili aşağıdaki bilgi notumuzu inceleyiniz.

HİZMET İTHALATI

Yurt dışında bulunan kişi ve kurumların Türkiye’deki müşterisine sunduğu hizmet karşılığı aldıkları paralar Türkiye’de gelir veya kurumlar vergisi türünden stopaja tabi tutulmaktadır.

-Hizmeti yurt dışından sunan bir kurum olmalı,

-Yapılan hizmetin stopaja tabi olması, (KVK 30.maddeye göre)

Burada önemli olan bir diğer hususta, Türkiye ile ilgili ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması olmamalı veya vergi anlaşmasında stopajı engelleyici bir hüküm bulunmamalıdır.

STOPAJA Oran % 20

-Mühendislik, Danışmanlık, Montaj, Eğitim vb hizmetler,

-Tercümanlık hizmetleri, serbest meslek kapsamında verilen hizmetler,

-Faiz ödemeleri(Borç verme faizi, Mevduat faizi,vb)

-Kiralama Hizmet Bedeli,

-Yurt dışından yazılım hizmetinin alınması

-Personel Ücretleri (Yurt dışında bulunan bir işletmede çalışan bir personel, geçici bir süre için Türkiye’de çalıştırıldığında yurt dışında bulunan işletmeye bu çalışma karşılığı yapılan ödemeler)

-Gayri maddi haklar (Know-how, ticaret unvanı, telif, vb)

HİZMET İTHALATINDA KDV SORUMLULUĞU

Aşağıda belirtilen hizmetlerin ithal edilmesi durumunda faydalanmanın Türkiye’de olması ve söz konusu hizmetin KDV’den istisna edilmemiş olması şartıyla KDV sorumluluğu doğar;

-Proje Hizmetleri (Yurt dışında çizilen bir mimari projenin Türkiye’ye gönderilmesi)

-Yurt dışından danışmanlık hizmeti, montaj hizmeti gibi teknik hizmetlerin alınması yada tamir bakım hizmetinin alınması,

(Türkiye’de üretimi yapılan bir mal için yurt dışında pazar oluşturmak anlamında gerekli çalışmaları yapan ve yurt dışında bulunan bir kişiye yapılacak komisyon ödemesi KDV sorumluluğunu doğurmaz. Ancak, Türkiye’de bulunan otel, hastane, okul gibi işletmeler için müşteri bulma karşılığı yapılan ödemeler KDV sorumluluğunu doğurur. Burada esas olan, hizmetten yurt dışında mı yoksa yurt içinde mi yararlanıldığıdır.)

-Yurt dışından gayri maddi hak alınması (Know-how, ticaret unvanı, telif, vb.)

-Yurt dışından yazılım hizmetinin alınması,

-Kiralama işleri(Yurt dışından kiralanan bir makinanın Türkiye’ye getirilip kullanılması)

– Personel Ücretleri (Yurt dışında bulunan bir işletmede çalışan bir personel, geçici bir süre için Türkiye’de çalıştırıldığında yurt dışında bulunan işletmeye bu çalışma karşılığı yapılan ödemeler)

-Faiz ödemeleri(Yurt dışında bulunan ve banka yada finans kurumu olmayan bir kişiye alınan borç para için faiz ödenmesi. Yurt dışında bulunan bir bankadan kredi alınması karşılığı ödenen faizler için KDV sorumluluğu doğmaz)
Hizmet ithalatından dolayı KDV türünden doğan sorumluluk 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilir ve aynı dönemde 1 No.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılır..

STOPAJ VE KDV MATRAHININ TESPİT EDİLMESİ

Hizmet ithalatı için yurt dışında bulunan kişi yada kurumlara ödeme yapılırken net bir tutar üzerinden anlaşılmış ise, hem KDV hem de gelir ve kurumlar vergisi türünden yapılacak beyanname brüt tutar üzerinden yapılmalı.


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

62030549-125[30-2020/232]-1190513

17.10.2022

Konu

:

Danimarka mukimi Şirketin Yönetim veya Franchise Sözleşmesi kapsamında verdiği hizmetlerin vergilemesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;

– Danimarka’da mukim müvekkiliniz … Hotels …’nin … Otel Grubunun bir şirketi olduğu, … Otel Grubunun faaliyetlerinin, grubun sahibi olduğu veya kiraladığı otellerin işletilmesi ve grubun kendi işletmediği otellere marka ve danışmanlık hizmetleri verilmesini içerdiği, söz konusu otellerin … Otel Grubu (…) markalarından biri altında işletildiği,

– … Hotels Group’un grup şirketlerinden biri olan … Hotels … (…)’ın, Türkiye’de toplam 14 otelin işletilmesi ve markalaştırılması konusunda yönetim sözleşmeleri ile franchise sözleşmeleri imzaladığı, sözleşmelere … ve … ile ilişkili kişi durumunda olmayan otel sahiplerinin taraf olduğu,

– Yönetim sözleşmesinin franchise sözleşmesine kıyasla daha geniş bir hizmet kapsamı içerdiği, otel sahiplerinin … ile imzalayacağı sözleşme türünü seçme hakkı bulunduğu,

Buna göre;

Yönetim sözleşmesi kapsamında;

– Otel sahiplerine personel alımı, pazarlama, halkla ilişkiler, satın alma, güvenlik standartları, bilgi teknolojileri ve otelin iç dekorasyonu konularında destek ve danışmanlık hizmetleri sunulduğu,

– Otel sahibine grubun ortak rezervasyon sistemine erişim imkanı sağlandığı ve …’un sunduğu hizmetlerin çoğunlukla Belçika’da yer alan … personeli tarafından verildiği,

– Yönetim Sözleşmesi uyarınca otel sahibinin yaptığı ödemelerin aşağıdaki şekilde olduğu;

1. Baz ücret ve yönetim ücreti

2. Rezervasyon ücreti

3. … pazarlama ve reklam katılım payı (pazarlama ücreti),

Franchise sözleşmesi kapsamında;

– Otel sahibine isim, logo vs. kullanım hakları ve grubun rezervasyon sistemine erişim hakkı sağlandığı,

– Yönetim sözleşmelerinden farklı olarak otel sahiplerine sağlanan destek ve danışmanlık unsurunun daha sınırlı olduğu,

– Pazarlama faaliyetlerine ilişkin sunulan destek ve hizmetlerin, yönetim sözleşmesi kapsamında sunulan pazarlama desteği ile aynı oranda olduğu,

– Söz konusu sözleşmenin en önemli unsurunun, otel sahibine … Grubuna ve sistemlerine ilişkin kullanım haklarının sağlanması olduğu,

– Franchise sözleşmesi uyarınca otel sahibinin yaptığı ödemelerin aşağıdaki şekilde olduğu;

1. Gayrimaddi hak ödemesi

2. Rezervasyon ücreti

3. … pazarlama ve reklam katılım payı (pazarlama ücreti),

– Yönetim sözleşmesi uyarınca otel sahiplerinin, akdedilen yönetim sözleşmesini …’un otel sahipleri ile imzaladığı üçüncü bir sözleşme türü olan lisans sözleşmesine dönüştürme imkanı bulunduğu ve söz konusu lisans sözleşmesinin hükümleri ile franchise sözleşmesi hükümlerinin aynı olduğu

belirtilmiş ve … şirketinin Türkiye’de mukim otel sahiplerine sunduğu söz konusu hizmetler karşılığı elde ettiği gelirlerin vergisel açıdan ne şekilde değerlendirileceği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.

I. KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun birinci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış ve üçüncü fıkrasında da dar mükellefiyette kurum kazancının hangi kazanç ve iratlardan oluştuğu belirtilmiştir.

Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı belirtilmiş olup, maddenin ikinci fıkrasında, ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranı, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca gayrimaddi hak bedeli ödemelerinde %20 olarak belirlenmiştir.

II. ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI YÖNÜNDEN

“Türkiye Cumhuriyeti ile Danimarka Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” 01/01/1991 tarihinden itibaren uygulanmakta olup, söz konusu Anlaşmanın “Gayrimaddi Hak Bedelleri” başlıklı 12 nci maddesinde;

“1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

2. Bununla beraber, söz konusu gayri maddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, gayri maddi hak bedeli elde eden kişi gayri maddi hak bedelinin gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi, gayri maddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.

3. Bu maddede kullanılan “gayri maddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri, radyo televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dâhil olmak üzere edebi, artistik veya bilimsel her çeşit telif hakkının veya her çeşit patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin veya sınaî, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı kullanma hakkı veya satışı ile sınaî, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı, kullanma hakkı veya satışı ile sınaî, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında ödenen her türlü bedelleri kapsar.

4. Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı bu bedelin elde edildiği diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bir Türkiye mukimi, Danimarka’da bulunan bir sabit yeri kullanarak Danimarka’da serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu gayrimaddi hak bedelinin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, bu Maddenin 1’inci ve 2’nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda olayına göre, bu Anlaşmanın 7’nci veya 14’üncü madde hükümleri uygulanacaktır.

5. Bir Akit Devletin kendisi, politik alt bölümü, mahalli idaresi veya mukimi tarafından ödenen gayrimaddi hak bedelinin, o Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini ödeyen kişi bir Akit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Akit Devlette gayrimaddi hak bedelini ödemeye neden olan hak veya varlık ile bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve bu gayrimaddi hak bedeli bu işyerinden veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu gayrimaddi hak bedelinin işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.

6. Kullanım, hak veya bilgi karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ve gerçek lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı herhangi bir nedenle aştığında, bu madde hükümleri en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatı uyarınca vergilendirilebilecektir.”

hükmü bulunmaktadır.

Öte yandan özelge talep formunda;

– Yönetim sözleşmesine göre … tarafından otel sahibine verilen hizmetlerin, inşaat sürecinde ve açılış öncesi süreçte gözetim ve destek sunulması ve otelin işletilmesi safhasında yönetim hizmetleri sağlanmasından oluştuğu, muhasebe, personel, işçi işveren ilişkileri, eğitim, yiyecek ve içecek, satın alma, kat hizmetleri, mutfak, çamaşırhane, tabela, onarım ve bakım, yenileme, genişleme, halkla ilişkiler, can güvenliği, mühendislik, sigorta, kira, lisans ve imtiyazlar, pazarlama, reklam, rezervasyon, eğlence, satış, güvenlik ve kayıp önleme, idare, ön büro ve rutin yasal konuları dahil olmak üzere ilgili sorumlulukların … standartlarına göre yerine getirileceği, …’un Türkiye’de otel işletmesi faaliyetlerini sürdürmek adına hareket eden bir temsilcisinin bulunmadığı, ilgili hizmetlerin tamamının yurtdışından sağlandığı, anlaşma süresi boyunca, otelin adından önce “…” veya … Hotels … tarafından belirlenecek olan bir başka ön isim kullanılacağı, ancak otel sahibinin … isminin kullanımı için spesifik bir tutar ödemeyeceği, otel sahibinin baz ücret, yönetim ücreti, … pazarlama ve reklam katılım payı ve rezervasyon ücreti adı altında ücret ödemesi yaptığı,

– Franchise sözleşmesine göre ise …’un otel sahiplerine …, … ve ilgili logoları ve sistem dahil ancak bunlarla sınırlı olmayan belirli ticari markaların kullanılarak işletilmesi için gayri münhasır bir lisans verdiği, sözleşme uyarınca lisans sahibinin … rezervasyon sistemine erişim sağlayacağı, otelin …’un zaman zaman yayınladığı ilgili katalog ve yayınlarda, diğer sistem otelleri ile aynı ölçüde olmak üzere pazarlamasının yapılacağı, otel sahibine diğer sistem otellerine sunulan şartlarla sistem pazarlama kampanyalarına katılma teklifi sunulduğu, otel sahibinin royalty ödemesi, … pazarlama ve reklam katılım payı ve rezervasyon ücreti adı altında ücret ödemesi yaptığı,

– Söz konusu ödemelerden;

a) Baz ücretinin, … tarafından sağlanan gözetim ve yönetim (otelin işletilmesi) hizmetleri karşılığında otel sahibinin toplam hasılatın %…’ine denk gelen bir ücreti,

b) Yönetim ücretinin, baz ücrete benzer bir şekilde otel sahibinin … tarafından sağlanan gözetim ve yönetim (otelin işletilmesi) hizmetleri karşılığında, brüt faaliyet karının %…’una denk gelen bir yönetim ücretini,

c) Royalty ödemesinin, otel sahibinin lisans kapsamında herhangi bir hak iddia ettiği, elinde tuttuğu veya kullandığı herhangi bir dönem için …’a brüt oda hasılatının belirli bir yüzdesine denk gelen tutarda bir ödemeyi,

ç) … pazarlama ve reklam katılım payının, otel sahibinin …’a ilgili hesap dönemi için brüt oda gelirinin %…’ine denk gelen bir katılım payı ödemesini (bu ödemenin sistem otellerinin reklamını ve tanıtımını yapmak üzere … tarafından ifa edilen hizmetler için tahsil edilen, yönetilen ve harcanan … pazarlama ve reklam fonunun bir parçasını oluşturduğu),

d) Rezervasyon ücretinin ise, otel sahibinin …’a, müşteriler tarafından … rezervasyon sistemi vasıtasıyla yapılan ve iptal edilmeyen her bir oda rezervasyonu başına, …tarafından kullanılan üçüncü kişi rezervasyon sistemleri için fatura edilen tutarların da dahil olduğu sabit bir ücreti

ihtiva ettiği belirtilmiştir.

Bu itibarla; yönetim sözleşmesi ve franchise sözleşmesi adı altında akdedilen sözleşmeler ve yönetim sözleşmesi eki lisans sözleşmesi bir bütün olarak incelendiğinde, … tarafından Türkiye’deki otel sahiplerine verilecek hizmetlerin, farklı sözleşmeler ile ve baz ücret, yönetim ücreti, royalty ödemesi, rezervasyon ücreti, … pazarlama ve reklam katılım payı (pazarlama ücreti) adı altındaki çeşitli hizmetler karşılığında yapılan ödemeler ile veriliyor olmasına rağmen, esasen lisans sözleşmesi kapsamında otel sahibine “…” veya “…” tarafından belirlenecek olan bir başka ön isim kullanım hakkının verilmesi ve söz konusu ismin kullanımının zorunlu olması ile bu ticari markanın itibarının sağlanmasına yönelik ticari tecrübe ve bilgi birikimine bağlı hizmet niteliğinde olduğu değerlendirilmektedir. Genel olarak isim hakkı ve/veya franchise sözleşmelerinde esas olan otelcilik faaliyetinin yürütülmesi olup, bu sözleşmelerde yurt dışındaki şirket, dünyaca ünlü otel markasının ve bu markayı oluşturan sistemin kullanılmasına izin vermesinin karşılığında, otel sahibi tam mükellef kurumdan yıllık sabit bir bedel veya ciro üzerinden belli bir pay almaktadır. Yurt dışında mukim şirket, sadece markanın korunmasına yönelik standartları belirlemekte ve otelin bu standartlara uygun biçimde işletilip işletilmediğini kontrol etmektedir. Bu tip sözleşmelerde isim hakkı kullandırılmanın yanında know-how aktarımı da gerçekleştirilmektedir.

Buna göre, otel sahibi tarafından yapılacak ödemelerin otelin performansına bağlı ve ciro üzerinden taraflarca belirlenen oranlarda yapılacak olması, hizmet verenin hizmet alanı bir şekilde denetim ve kontrol altında bulundurması, otelin mal sahibi adına Türkiye dışında yurt dışı yönetici tarafından yönetilmesi ve … bünyesindeki otellerin yıllık pazarlama ve tanıtımı için Türkiye’deki otelin brüt gelirler üzerinden bir pay ayrılması hususları dikkate alındığında yönetim sözleşmesi veya franchise sözleşmesi kapsamında, tek sözleşme altında ve çeşitli hizmetler karşılığında yapılan ödemelerin temel niteliğinin gayrimaddi hak kiralaması olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Dolayısıyla hem yönetim sözleşmesi hem de franchise sözleşmesi çerçevesinde farklı adlar altında yapılan ödemelerin (baz ücret, yönetim ücreti, royalty ödemesi, … pazarlama ve reklam katılım payı ve rezervasyon ücreti) yurt dışındaki kurumun Türkiye’den elde ettiği gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Türkiye ile Danimarka arasındaki Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının 12 nci maddesinin 2’nci fıkrası hükümlerine göre, Türkiye’de doğan ve Danimarka mukimine yapılan gayrimaddi hak bedeli ödemelerinden Türkiye’nin, iç mevzuat hükümleri kapsamında vergi alma hakkı bulunmaktadır. Ancak, gayrimaddi hak bedeli elde eden kişi gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı ise bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.

Müvekkiliniz şirketin Türkiye’de elde ettiği kazanç ve iratların ilgili Anlaşma çerçevesinde vergiye tabi tutulabilmesi için Danimarka yetkili makamlarından mukimlik belgesi almanız ve bu belgenin aslı ile noter veya bu ülkedeki Türk konsolosluklarınca tasdikli Türkçe tercümesinin bir örneğini ilgili vergi dairesine veya tarafınıza yapılacak ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapacak vergi sorumlularına ibraz etmeniz gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümleri uygulanacaktır.

 


Kaynak: GİB, İSMMMO,
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-alinan-hizmetlerde-kdv-ve-stopaj-yukumlulugu-nedir/feed/ 0
Virüsle Savaşta KDV Bir Araç Olabilir mi? https://www.muhasebenews.com/virusle-savasta-kdv-bir-arac-olabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/virusle-savasta-kdv-bir-arac-olabilir-mi/#respond Wed, 13 Jan 2021 00:00:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=95872

Hakan UÇAK

Gümrük ve Dış Ticaret Direktörü
hucak@kpmg.com


Covid19 salgını ile mücadele kapsamında, birçok ülke ciddi tedbirleri hayata geçirdi. Ülkemizde de süreçte özellikle salgın kapsamında kullanılan maske, solunum cihazı ve dezenfektan gibi bir çok eşyanın tedarikinde düzenlemeler uygulamaya alındı.

Kişisel koruyucu ekipmanlara herkesin ulaşabilmesinin önemi düşünüldüğünde, söz konusu eşyalar üzerinden tahsil edilen vergiler ön plana çıkıyor.

Mücadele Kapsamındaki Eşyalarda KDV Oranları Ne?

Covid-19 kapsamında kullanılan ürünlerin ithalatında veya yurt içindeki tesliminde KDV oranı eşyanın niteliğine bağlı olarak değişkenlik gösteriyor.

Örneğin; herkes tarafından kullanılan maske tekstil ürünü olduğu için % 8 oranında KDV’ye tabi oluyor.

Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca, tıbbi cihazların ithalatında veya yurt içindeki tesliminde uygulanacak KDV oranı % 8 olarak belirlenmiştir. Hangi ürünlerin bu kapsamda belirlendiği Katma Değer Vergisi Kanunu ekinde yer alan II sayılı listede yer almaktadır.

Covid-19 tedavisinde kullanılan solunum cihazı bu listede yer aldığı için bu eşyanın ithalatında veya yurt içindeki tesliminde % 8 oranında KDV ödenmektedir.

Ancak, Covid19 kapsamında kullanılan bütün ürünlerde KDV oranı % 8 olarak belirlenmemiştir.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 13.08.2020 günlü 64597866-130-E.17489 sayılı özelgesinde, 3926.90.97.90.18 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) numarasında sınıflandırılan virüs ve bakterilerden koruyan, göze gelebilecek ufak cisim ve maddelere karşı koruyan, yüz siperliği cinsi eşyanın BKK eki (II) sayılı listenin B/4 ve B/5 inci sıraları kapsamında yer aldığı belirtilerek % 18 oranında KDV tahsil edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Benzer durum el dezenfektanı ve kolonya için de geçerlidir. El dezenfektanı ve kolonya teslimlerinde % 18 oranında KDV tahsil edilmektedir.

Sorumlu Vergicilik Bakışıyla…

Covid-19 ile mücadele kapsamında kullanılan eşyalar esasen kişisel koruyucu birer ekipman olmak ile birlikte, salgının yayılımının önüne geçilmesi noktasında tıbbi bir araç olarak değerlendirilmelidir. Bu nedenle tıpkı solunum cihazında olduğu gibi toplum sağlığını ilgilendiren ve Covid-19 ile mücadele kapsamında kullanılan bütün eşyaların tesliminde % 8 oranında KDV uygulanmasının sosyal faydayı artıracağını düşünüyoruz.

02.11.2020

“Bu yazı www.kpmgvergi.com’da yayımlanmıştır.”


Kaynak: İşbu içerik, Gümrük ve Dış Ticaret Direktörü Hakan Uçak’ın ve KPMG’nin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hak ve sorumluluğu yazarlara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/virusle-savasta-kdv-bir-arac-olabilir-mi/feed/ 0
Katma Değer Vergisi Kanunu’nda Değişiklik Yapıldı https://www.muhasebenews.com/katma-deger-vergisi-kanununda-degisiklik-yapildi/ https://www.muhasebenews.com/katma-deger-vergisi-kanununda-degisiklik-yapildi/#respond Thu, 03 Dec 2020 10:00:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=97792 TÜRMOB

Mevzuat sirküleri 03.12.2020/216

ÖZET: 7257 sayılı ELEKTRİK PİYASASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN ile KDV Kanunu’na eklenen Geçici 41’inci maddede 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun ek 1 inci maddesi kapsamındaki devirlerin katma değer vergisinden müstesna olduğu, bu kapsamda yapılan işlemler için yüklenilen vergilerin, vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirileceği, indirim yoluyla giderilemeyen vergilerin iade edilmeyeceği yönünde düzenleme yapıldı.

02 Aralık 2020 tarihli ve 31322 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7257 sayılı ELEKTRİK PİYASASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’un 1’inci maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 41 – 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun ek 1’inci maddesi kapsamındaki devirler katma değer vergisinden müstesnadır. Bu kapsamda yapılan işlemler için yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla giderilemeyen vergiler iade edilmez. Hazine ve Maliye Bakanlığı istisna uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

7257 sayılı Yasa’nın 9’uncu maddesi ile 4646 sayılı Yasaya eklenen Ek Madde 1 aşağıdaki gibidir.

Şirket kurulumu ve devir

EK MADDE 1- (Ek:25/11/2020-7257/9 md.)
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ilgili kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları tarafından bu maddenin yürürlük tarihinden önce yurt dışında kurulan şirketlerin Türkiye’deki şubelerinin bulunduğu yerlerde söz konusu şirketlerin ortaklarınca, işletme konuları, ticaret unvanları, sermayeleri ve ortaklık payları aynı kalmak suretiyle, bu madde ve özel hukuk hükümlerine tabi olmak ve ikinci fıkrada belirtilen işlemleri gerçekleştirmek üzere, Cumhurbaşkanı kararıyla ayrı birer şirket kurulabilir. Bu şirketler, bu madde ve 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun bu maddeye aykırı olmayan hükümlerine göre Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü de alınmak suretiyle hazırlanacak esas sözleşmelerinin tescil ve ilanıyla faaliyete geçerler.

Kurulan şirketler faaliyete geçmelerini müteakip en geç altı ay içerisinde yurt dışındaki şirketlerle yapacakları protokollerle, yurt dışındaki şirketlerin her türlü; haklarını, alacaklarını, yükümlülüklerini, taşınırlarını ve taşınmazlarını, gemilerini ve taşıtlarını, ruhsatlarını ve lisanslarını, fikri ve sınai haklarını, uluslararası kuruluşlar ve şirketler nezdindeki hisselerini ve ortaklıklarını, sözleşmelerini ve kredi anlaşmalarını, araçlarını, gereçlerini ve malzemelerini, yazılımlarını ve donanımlarını, yazılı ve elektronik ortamdaki kayıtlarını ve diğer dokümanlarını, taraf olduğu davaları ve icra takiplerini, bu maddenin yürürlük tarihinden önceki borçlarını ve personelini devralabilirler. Söz konusu devir işlemlerinin tamamlanmasıyla beraber, yurt dışında kurulan şirketlerin Türkiye’deki şubeleri talep üzerine tasfiyesiz terkin olunur. Bu devirlere ilişkin bütün devir, temlik ve intikal işlemleri ile bu işlemlerden doğan kazançlar ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenecek her türlü sözleşme, protokol ve kâğıtlar damga vergisi dâhil her türlü vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerden istisnadır. Bu devir işlemlerine ve protokollere ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı yetkilidir. İlgili mevzuatta yurt dışındaki şirketlere yapılan atıflar devir işlemlerinin tamamlanmasını müteakip ilgisine göre Türkiye’de kurulan şirketlere yapılmış sayılır.

Kurulan şirketler, işletme konusu dâhilinde olmak kaydıyla 11/9/1981 tarihli ve 2522 sayılı Kamu Kuruluşlarının Yurt Dışındaki İhalelere Katılması Hakkında Kanuna tabi olmaksızın yurt içinde ve yurt dışında gereken faaliyetleri yürütmeye yetkilidir. Bu şirketler hakkında; 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, ceza ve ihalelerden yasaklanma hükümleri hariç 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun kuruluşa ve tescile, ayni ve nakdi sermaye konulmasına, sermaye ve kanuni yedek akçelerle ilgili olarak kendiliğinden sona ermeye ilişkin hükümleri, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu kurum ve kuruluşlarına personel alınmasına dair ilgili mevzuat hükümleri uygulanmaz. Ancak, Türkiye Büyük Millet Meclisi denetimine ilişkin 2/4/1987 tarihli ve 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi hükümleri uygulanır. Kurulan şirketlerde 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi personel istihdam edilir.

Kurulan şirketlerin ortaklık yapısını değiştirmeye, yurt içinde ve yurt dışında şirket kurmasına veya bir şirkete yüzde elliden fazla hisseyle ortak olmasına karar vermeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.


Kaynak: TÜRMOB Mevzuat Sirküleri
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/katma-deger-vergisi-kanununda-degisiklik-yapildi/feed/ 0
7257 Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapıldı https://www.muhasebenews.com/7257-elektrik-piyasasi-kanunu-ile-bazi-kanunlarda-degisiklik-yapildi/ https://www.muhasebenews.com/7257-elektrik-piyasasi-kanunu-ile-bazi-kanunlarda-degisiklik-yapildi/#respond Wed, 02 Dec 2020 07:15:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=97672

2 Aralık 2020 ÇARŞAMBA

Resmî Gazete Sayı : 31322

KANUN

7257 Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

Kanun No. 7257            Kabul Tarihi: 25/11/2020

MADDE 1 – 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 41 – 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun ek 1 inci maddesi kapsamındaki devirler katma değer vergisinden müstesnadır. Bu kapsamda yapılan işlemler için yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla giderilemeyen vergiler iade edilmez. Hazine ve Maliye Bakanlığı istisna uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

MADDE 2 – 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının beşinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkranın dokuzuncu cümlesinde yer alan “6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamında vadesi geçmiş borcunun ve” ibaresi, dördüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “ve 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamında vadesi geçmiş borcun bulunmaması” ibaresi ve beşinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamında borcunun bulunmaması,” ibaresi madde metninden çıkarılmış, dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “ve 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamında vadesi geçmiş borcun bulunmaması hâlinde” ibaresi “ile” şeklinde değiştirilmiştir.

“Ruhsat bedelinin tamamının ocak ayının sonuna kadar yatırılmaması halinde yatırılmayan kısmın o yıl haziran ayının son gününe kadar 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı oranında artırılarak ruhsat bedeli olarak yatırılması zorunludur, aksi halde ruhsat iptal edilir.”

MADDE 3 – 3213 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde ve ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “, 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamında vadesi geçmiş borcunun bulunmaması şartıyla” ibareleri madde metninden çıkarılmış, ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “altı ay” ibaresi “on iki ay” şeklinde, aynı fıkranın ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye onikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Bu yükümlülüğe uymayan ruhsat sahiplerine 100.000 Türk lirası idari para cezası uygulanır ve ruhsat süresinin bitiş tarihinden en geç altı ay öncesine kadar da belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen ruhsat sahiplerinin talepleri reddedilerek ruhsatları süresi sonunda iptal edilerek ilgili saha ihalelik saha konumuna getirilerek ihale yolu ile ruhsatlandırılır.”

“Bu madde ile 13 üncü madde kapsamında maden arama ve işletme ruhsatlarının verilmesi, birleştirilmesi, sürelerinin uzatılması, devir ve intikalleri ile çevreyle uyum bedeli iadelerine ilişkin müracaatlarda 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamında vadesi geçmiş borcun bulunmaması şartı aranır.”

MADDE 4 – 3213 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin üçüncü fıkrasına sekizinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Bu ruhsat sahalarında, devralanın kurulu işletme kapasitesi veya şerh edilen sözleşmedeki kapasiteyi aşmayacağı yönünde vereceği taahhüde istinaden, ilgili alan için tanınan tüm muafiyetler ve bu Kanunun 7 nci maddesine istinaden alınmış bütün izinler devredilen ruhsatlarda da aynen korunur.”

MADDE 5 – 3213 sayılı Kanunun ek 15 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “mücavirdeki sahalara” ibaresi “işletme izni alanı dışındaki mücavir sahalara yirmi metreye kadar” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 6 – 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (8), (10) ve (32) numaralı bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“8) Üretim: Doğal gazın 30/5/2013 tarihli ve 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu kapsamında Türkiye’de yer altında bulunan yataklarından yer üstüne çıkarılmasını, temizlenmesini ve arıtılmasını, toplama hatlarıyla iletim hatlarına ve/veya dağıtım şebekesine kadar taşınmasını,”

“10) İletim: Üretime mahsus toplama hatları ve dağıtım şebekeleri haricindeki gaz boru hattı şebekesiyle gerçekleştirilen veya ihracat lisansı kapsamında yapılan sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) taşıma faaliyeti haricindeki LNG taşıma vasıtalarıyla gerçekleştirilen doğal gaz naklini,”

“32) İthalatçı şirket: Yurt dışından LNG, sıkıştırılmış doğal gaz (CNG) veya gaz formunda doğal gaz ithal edilmesi faaliyetlerini gerçekleştiren tüzel kişiyi,”

“43) Organize toptan doğal gaz satış piyasası (OTSP): Doğal gaz sisteminden yararlanan lisans sahiplerince doğal gazın alım-satımının ve dengeleme işlemlerinin yapıldığı piyasalar, ileri tarihli fiziksel teslimat gerektiren doğal gaz piyasaları ve Kurul tarafından belirlenen diğer doğal gaz piyasası işlemlerinin gerçekleştirildiği, Kurul tarafından düzenlenen piyasayı,

44) Son kaynak tedariki: Tüketicilere sözleşme süresi içerisinde doğal gazı tedarik etmekte olan şirketlerin iflası, lisanslarının iptal edilmesi ve/veya organize toptan doğal gaz satış piyasası çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucunda temerrüde düşmesi gibi nedenlerle doğal gaz tedarik edilemeyen veya serbest tüketici olma hakkına sahip olduğu halde gaz tedariki sağlanamayan tüketicilere Kurul tarafından belirlenen yöntem çerçevesinde yetkilendirilen lisans sahiplerince gaz arzı sağlanmasını,”

MADDE 7 – 4646 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin dördüncü paragrafına üçüncü cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler, (f) bendine aşağıdaki paragraf, (g) bendine sekizinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf ve aynı bende aşağıdaki alt bentler eklenmiştir.

“Üretilen doğal gazın iletim şebekesi vasıtasıyla iletilmesinin teknik ve ekonomik olarak uygun olmadığına Kurulca karar verilmesi ve üretim yapan toptan satış şirketinin kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi kaydıyla, üretim şirketi tarafından dağıtım şebekesine bağlantı yapılarak üretilen doğal gaz dağıtım şirketince öncelikle satın alınır. Kurul, gerekli hallerde bu kapsamda satın alınacak doğal gaz bedelini belirler.”

“LNG ihracatı yapmak isteyen tüzel kişiler, ihracat lisanslarına derç edilmesi ve yurt içinde teslim faaliyetinde bulunmamaları kaydıyla, LNG taşıma faaliyetinde bulunabilirler.”

“Dağıtım şirketleri boru hatlarının ulaşmadığı bölgelerde LNG veya CNG ile besleme yöntemiyle doğal gaz dağıtım faaliyetinde bulunabilirler. Dağıtım şirketleri LNG veya CNG tesis yatırımlarını kendileri yapabilecekleri gibi bu faaliyetleri hizmet alımı yoluyla da gerçekleştirebilir. Ancak, dağıtım şirketleri LNG ve CNG’nin doğrudan satışı faaliyetinde bulunamaz. Acil durum veya mücbir hallerde mevcut iletim ve dağıtım şebekeleri LNG veya CNG ile beslenebilir. LNG ve CNG faaliyeti gerçekleştiren lisans sahipleri, acil durum ve mücbir hallerde iletim ve dağıtım şirketlerinin taleplerini karşılamakla yükümlüdür. Bu konuda usul ve esaslar Kurulca belirlenir.”

“8) 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu kapsamında yapı kayıt belgesi alan yapının bulunduğu bölgenin uygulama imar planı olmaması veya uygulama imar planı olmakla birlikte yolların imar mevzuatına uygun olarak açılmamış olması halinde; ilgili belediyenin meclis kararı alarak bu bölgelerde yapılacak şebekelerin yapım tarihinden itibaren 10 yıl içerisinde deplase edilmesi gerektiğinde yatırımın deplase edilen kısmıyla ilgili tüm maliyetleri üstleneceğini taahhüt etmesi şartıyla, doğal gaz dağıtım şirketleri tarafından bu bölgelere şebeke yatırımı yapılabilir.

9) Doğal gaz dağıtım şirketlerinin dağıtım bölgelerine ilave edilecek yeni genişleme bölgelerinde yerleşim yeri belediyesince doğal gaz dağıtım şirketine yatırım yapılması talebinde bulunulması halinde; ilgili dağıtım şirketinden teminat, kontrollük hizmet bedeli, kaplama bedeli, zemin/alan tahrip bedeli, hafriyat döküm bedeli ve benzeri adlarla herhangi bir bedel alınmaz ve altyapı kazı alanının üst kaplamaları ilgili belediye tarafından bedelsiz olarak yapılır.”

MADDE 8 – 4646 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine aşağıdaki alt bentler eklenmiştir.

“4) Kurul, bir tüketiciye sözleşme süresi içerisinde doğal gazı tedarik etmekte olan şirketlerin iflası, lisanslarının iptal edilmesi ve/veya organize toptan doğal gaz satış piyasası çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucunda temerrüde düşmesi gibi nedenlerle doğal gaz tedarik edilemeyen veya serbest tüketici olma hakkına sahip olduğu halde gaz tedariki sağlanamayan tüketicilere gaz arzı sağlamak üzere bir veya birden fazla lisans sahibini son kaynak tedarikçisi olarak yetkilendirebilir. Son kaynak tedarikçisi ve son kaynak tedarik bedelinin belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından belirlenir.

5) Piyasada rekabet ortamının oluşturulması amacıyla Kurul belirli bir lisans sahibinin ya da lisans sahiplerinin Kurul tarafından belirlenen miktar veya orandaki doğal gazın organize toptan doğal gaz satış piyasasını kullanmak suretiyle alım satımını yapmalarını teşvik edebilir ve/veya zorunlu hale getirebilir. Bu konuya ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 9 – 4646 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Şirket kurulumu ve devir

EK MADDE 1 – Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ilgili kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları tarafından bu maddenin yürürlük tarihinden önce yurt dışında kurulan şirketlerin Türkiye’deki şubelerinin bulunduğu yerlerde söz konusu şirketlerin ortaklarınca, işletme konuları, ticaret unvanları, sermayeleri ve ortaklık payları aynı kalmak suretiyle, bu madde ve özel hukuk hükümlerine tabi olmak ve ikinci fıkrada belirtilen işlemleri gerçekleştirmek üzere, Cumhurbaşkanı kararıyla ayrı birer şirket kurulabilir. Bu şirketler, bu madde ve 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun bu maddeye aykırı olmayan hükümlerine göre Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü de alınmak suretiyle hazırlanacak esas sözleşmelerinin tescil ve ilanıyla faaliyete geçerler.

Kurulan şirketler faaliyete geçmelerini müteakip en geç altı ay içerisinde yurt dışındaki şirketlerle yapacakları protokollerle, yurt dışındaki şirketlerin her türlü; haklarını, alacaklarını, yükümlülüklerini, taşınırlarını ve taşınmazlarını, gemilerini ve taşıtlarını, ruhsatlarını ve lisanslarını, fikri ve sınai haklarını, uluslararası kuruluşlar ve şirketler nezdindeki hisselerini ve ortaklıklarını, sözleşmelerini ve kredi anlaşmalarını, araçlarını, gereçlerini ve malzemelerini, yazılımlarını ve donanımlarını, yazılı ve elektronik ortamdaki kayıtlarını ve diğer dokümanlarını, taraf olduğu davaları ve icra takiplerini, bu maddenin yürürlük tarihinden önceki borçlarını ve personelini devralabilirler. Söz konusu devir işlemlerinin tamamlanmasıyla beraber, yurt dışında kurulan şirketlerin Türkiye’deki şubeleri talep üzerine tasfiyesiz terkin olunur. Bu devirlere ilişkin bütün devir, temlik ve intikal işlemleri ile bu işlemlerden doğan kazançlar ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenecek her türlü sözleşme, protokol ve kâğıtlar damga vergisi dâhil her türlü vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerden istisnadır. Bu devir işlemlerine ve protokollere ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı yetkilidir. İlgili mevzuatta yurt dışındaki şirketlere yapılan atıflar devir işlemlerinin tamamlanmasını müteakip ilgisine göre Türkiye’de kurulan şirketlere yapılmış sayılır.

Kurulan şirketler, işletme konusu dâhilinde olmak kaydıyla 11/9/1981 tarihli ve 2522 sayılı Kamu Kuruluşlarının Yurt Dışındaki İhalelere Katılması Hakkında Kanuna tabi olmaksızın yurt içinde ve yurt dışında gereken faaliyetleri yürütmeye yetkilidir. Bu şirketler hakkında; 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, ceza ve ihalelerden yasaklanma hükümleri hariç 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun kuruluşa ve tescile, ayni ve nakdi sermaye konulmasına, sermaye ve kanuni yedek akçelerle ilgili olarak kendiliğinden sona ermeye ilişkin hükümleri, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu kurum ve kuruluşlarına personel alınmasına dair ilgili mevzuat hükümleri uygulanmaz. Ancak, Türkiye Büyük Millet Meclisi denetimine ilişkin 2/4/1987 tarihli ve 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi hükümleri uygulanır. Kurulan şirketlerde 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa tabi personel istihdam edilir.

Kurulan şirketlerin ortaklık yapısını değiştirmeye, yurt içinde ve yurt dışında şirket kurmasına veya bir şirkete yüzde elliden fazla hisseyle ortak olmasına karar vermeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.”

MADDE 10 – 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan “ithalat yoluyla yapılacak spot sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) alımları,” ibaresi “yapılacak her türlü doğal gaz alımları,” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 11 – 4734 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasına “Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketinin ve bu şirketlerin bağlı ortaklıkları ile yurt dışında kurdukları şirketlerin” ibaresi eklenmiş, fıkrada yer alan “Türkiye karasuları ile uluslararası sular dahilinde” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve “üretim ve taşıma” ibaresi “üretim, taşıma, depolama ve gazlaştırma” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 12 – 10/5/2005 tarihli ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (4) ve (7) numaralı bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (8) numaralı bendinde yer alan “biyokütleden elde edilen gaz (çöp gazı dâhil),” ibaresi ile “enerjisi” ibaresi madde metninden çıkarılmış, (9) numaralı bendinde yer alan “kentsel atıkların” ibaresi “belediye atıklarının (çöp gazı dâhil)” şeklinde, “tarımsal hasat atıkları dâhil olmak üzere tarım ve orman ürünlerinden ve bu ürünler” ibaresi “gıda ve yem değeri olmayan tarımsal atıkları, endüstriyel odun dışındaki orman ürünleri” şeklinde değiştirilmiş, (10) numaralı bendinde yer alan “doğal su, buhar ve gazlar ile kızgın kuru kayalardan elde edilen su, buhar ve gazları” ibaresi “su, buhar ve gazlar ile kızgın kuru kayaların enerjisini taşıyan su, buhar ve gazları” şeklinde değiştirilmiş, (14) numaralı bendine “süreler” ibaresinden sonra gelmek üzere “, miktarlar” ibaresi eklenmiş, (16) numaralı bendinde yer alan “fiyatların çarpılması suretiyle,” ibaresi “fiyatların çarpılması suretiyle Türk lirası olarak veya” şeklinde değiştirilmiş, (6), (11), (13) ve (15) numaralı bentleri yürürlükten kaldırılmış ve ikinci fıkrasında yer alan “20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunundaki” ibaresi “14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunundaki” şeklinde değiştirilmiştir.

“4. EİGM: Enerji İşleri Genel Müdürlüğünü,”

“7. EPİAŞ: Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketini,”

MADDE 13 – 5346 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 6 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği 18/5/2005 tarihinden 31/12/2020 tarihine kadar işletmeye girmiş veya girecek olan YEK Destekleme Mekanizmasına tabi üretim lisansı sahipleri için, bu Kanuna ekli I sayılı Cetvelde yer alan fiyatlar, on yıl süre ile uygulanır. 31/12/2020 tarihinden sonra işletmeye girecek olan YEK Belgeli üretim tesisleri için bu Kanuna göre uygulanacak fiyat ve süreler Cetveldeki fiyatları geçmemek üzere Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir.

Lisanssız üretim faaliyeti kapsamındaki tesisler için on yıllık sürenin bitiminden itibaren lisans süresi boyunca elektrik piyasasında oluşan saatlik piyasa takas fiyatının yüzde on beşinin YEK Destekleme Mekanizmasına katkı bedeli olarak ödenmesi koşuluyla lisanslı üretim faaliyetine geçilmesine ilişkin ve/veya lisanssız üretim faaliyeti kapsamında üretilen ihtiyaç fazlası elektrik enerjisi için, elektrik piyasasında oluşan piyasa takas fiyatını geçmemek üzere uygulanacak fiyat ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir.

Bu Kanuna ekli I sayılı Cetvelde hidroelektrik üretim tesisleri için yer alan fiyatlardan nehir tipi veya rezervuar alanı on beş kilometrekarenin altında olan hidroelektrik üretim tesisleri ile dalga, akıntı ve gel-git enerjisine dayalı elektrik üretim tesisleri faydalanabilir.

30/6/2021 tarihinden sonra işletmeye girecek olan elektrik üretim tesisleri için Türk lirası olarak uygulanacak YEK Destekleme Mekanizmasına ve fiyatların güncellenmesine ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir. İşletmeye giren lisanslı elektrik üretim tesislerinden YEK Destekleme Mekanizmasına bir sonraki takvim yılında tabi olmak isteyenler YEK Belgesi almak ve EPDK tarafından belirlenecek tarihe kadar EPDK’ya başvurmak zorundadır.

YEK Destekleme Mekanizmasında öngörülen süreler; tesislerden işletmedekiler için işletmeye girdiği tarihten, henüz işletmeye girmemiş olanlar için işletmeye girecekleri tarihten itibaren başlar. YEK Destekleme Mekanizmasına tabi olanlar, uygulamaya dâhil oldukları yıl içerisinde uygulamanın dışına çıkamaz.

YEK Destekleme Mekanizmasına tabi olanların listesi ile bunlara ait tesislerin işletmeye giriş tarihlerine, yıllık elektrik enerjisi üretim kapasitelerine ve yıllık üretim programına ilişkin bilgiler, kaynak türlerine göre EPDK tarafından yıl sonuna kadar yayımlanır.

Tamamı yenilenebilir olmak üzere birden fazla enerji kaynağından elektrik üretmek amacı ile kurulan üretim tesislerinde üretilerek sisteme verilen net enerji miktarının YEK Destekleme Mekanizmasından faydalanmasına ilişkin usul ve esaslar EPDK tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.

EPİAŞ, her fatura dönemi için YEK toplam bedelini ilan eder ve her bir tedarikçinin ödeme yükümlülüğü oranını belirler. Ödeme yükümlülüğü oranının belirlenmesi sırasında, bu Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilerek YEK Destekleme Mekanizmasına tabi olmaksızın serbest piyasada satışı yapılan elektrik enerjisi miktarı bu Kanun kapsamındaki hesaplamalara dâhil edilmez. Tüketicilere elektrik enerjisi sağlayan her bir tedarikçinin ödemekle yükümlü olduğu tutar belirlenerek ilgili tedarikçiye fatura edilir ve yapılan tahsilat YEK Destekleme Mekanizmasına tabi tüzel kişilere payları oranında ödenir. Bu fıkra kapsamındaki EPİAŞ dâhil uygulamalara ilişkin usul ve esaslar, EPDK tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten tesislerin lisanslarına derç edilecek yıllık üretim miktarı, bu tesislerin kaynağına göre mevcut kurulu gücü ile üretebileceği yıllık azami üretim miktarıdır.

Bu Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten ve bu madde hükmüne tabi olmak istemeyen tüzel kişiler, lisansları kapsamında serbest piyasada satış yapabilirler.

YEK Destekleme Mekanizmasına tabi üretim tesislerinin iletim ve/veya dağıtım sistem güvenliği açısından uymaları gereken yükümlülükler ile bu üretim tesislerinden dengeleme güç piyasası ve/veya yan hizmetler piyasası dâhilinde faaliyette bulunacakların belirlenmesi ve bu piyasalarda faaliyette bulunacak tüzel kişilere ilişkin hak ve yükümlülükler EPDK tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenlenir.

Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretiminin desteklenmesi amacıyla uygulanan tarifeler ile YEK Destekleme Mekanizması kapsamındaki diğer gelirlerin değerlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar EPDK tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 14 – 5346 sayılı Kanunun 6/A maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Lisanssız elektrik üretim faaliyeti

MADDE 6/A – Kendi tüketim ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten lisanssız elektrik üretim faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişiler; ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisini dağıtım sistemine vermeleri halinde I sayılı Cetveldeki fiyatlardan on yıl süre ile faydalanabilir. Bu kapsamda dağıtım sistemine verilen elektrik enerjisinin görevli tedarik şirketi tarafından satın alınması zorunludur. İlgili şirketlerin bu madde gereğince satın aldıkları elektrik enerjisi, ilgili görevli tedarik şirketi tarafından YEK Destekleme Mekanizması kapsamında üretilmiş ve sisteme verilmiş kabul edilir.”

MADDE 15 – 5346 sayılı Kanunun 6/B maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 6/B – Lisans sahibi tüzel kişilerin bu Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı ve 30/6/2021 tarihinden önce işletmeye giren üretim tesislerinde kullanılan mekanik ve/veya elektro-mekanik aksamın yurt içinde imal edilmiş olması halinde; bu tesislerde üretilerek iletim veya dağıtım sistemine verilen elektrik enerjisi için, I sayılı Cetvelde belirtilen fiyatlara, üretim tesisinin işletmeye giriş tarihinden itibaren beş yıl süreyle; bu Kanuna ekli II sayılı Cetvelde belirtilen fiyatlar ilave edilir.

30/6/2021 tarihinden sonra işletmeye girecek yerli aksam kullanan, YEK Belgeli üretim tesisleri ile tüketim tesisinin ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak kurulacak lisanssız üretim tesisleri için Türk lirası olarak uygulanacak yerli katkı fiyatları, bu fiyatların güncellenmesi, uygulanacak süre ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esaslar Cumhurbaşkanı tarafından belirlenerek ilan edilir.

Yerli aksam kapsamının tanımı, standartları, sertifikasyonu ve denetimi ile ilgili usul ve esaslar, Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 16 – 5346 sayılı Kanunun 6/C maddesinin dördüncü ve yedinci fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 17 – 5346 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “EİE” ibaresi “EİGM” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 18 – 5346 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “31/12/2015” ibaresi “31/12/2025” şeklinde, “yatırım ve işletme dönemlerinin ilk on yılında” ibaresi ise “lisans tarihinden itibaren on yıl boyunca” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 19 – 5346 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 7 – Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılan yarışmalar kapsamında sıfır veya sıfırdan küçük teklif fiyatı ile kapasite tahsis edilen tüzel kişiler, yerli katkı fiyatlarından faydalanamazlar.”

MADDE 20 – 5346 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 8 – 12/5/2014 ile 30/4/2015 tarihleri arasında yapılan güneş enerjisine dayalı önlisans başvurularına ilişkin yarışmalar kapsamında kapasite tahsisi gerçekleştirilen üretim tesisleri için yarışma sonucu teklif edilen katkı payı tutarı, 31/12/2020 tarihinden sonra işletmeye girilmesi durumunda da ilgili mevzuatı kapsamında ödenir.”

MADDE 21 – 5346 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 9 – 15/2/2011 ile 13/9/2011 tarihleri arasında yapılan rüzgar enerjisine dayalı lisans başvurularına ilişkin yarışmalar kapsamında kapasite tahsisi gerçekleştirilen üretim tesisleri için yarışma sonucu teklif edilen katkı payı, 31/12/2020 tarihinden sonra işletmeye girilmesi durumunda da ilgili mevzuatı kapsamında uygulanır.”

MADDE 22 – 5346 sayılı Kanuna ekli I sayılı Cetvel aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 23 – 5346 sayılı Kanuna ekli II sayılı Cetvelin “Yerli Katkı İlavesi (ABD Doları cent/kWh)” başlığında yer alan “İlavesi” ibaresi “Fiyatları” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 24 – 3/6/2007 tarihli ve 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) ve (4) numaralı bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“3) MAPEG: Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünü,

4) İdare: Büyükşehirlerde Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarını, büyükşehir belediyesi bulunmayan illerde ise il özel idarelerini,”

MADDE 25 – 5686 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “MİGEM’e” ibaresi “MAPEG’e” şeklinde, ikinci cümlesinde yer alan “MİGEM” ibaresi “MAPEG” şeklinde, üçüncü cümlesinde yer alan “MİGEM’e” ibaresi “MAPEG’e” şeklinde, üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “MİGEM’e” ibaresi “MAPEG’e” şeklinde, 6 ncı maddesinin birinci, üçüncü, beşinci ve altıncı fıkralarında yer alan “MİGEM’e” ibareleri “MAPEG’e” şeklinde, 7 nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “MİGEM’e” ibaresi “MAPEG’e” şeklinde, 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “MİGEM’e” ibaresi “MAPEG’e” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 26 – 5686 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“e) İdare payı: Akışkanın; doğrudan ve/veya dolaylı olarak seralarda, elektrik üretimi ve konut ısıtmasında kullanıldığı tesislerde gayrisafi hasılatının %1’i tutarında idare payı ödenir. Akışkanın doğrudan ve/veya dolaylı olarak kaplıca ve diğer alanlarda kullanıldığı tesislerde ise kullanılan yıllık toplam ısı enerjisi değeri ve reenjeksiyon durumu dikkate alınarak kullanılan suyun bir metreküpü 1,5 Türk lirası tutarını geçmeyecek şekilde, hesaplama yöntemi Bakanlık tarafından yönetmelikle belirlenen idare payı ödenir. Bu fıkrada belirlenen idare payı üst limiti her yıl ocak ayında yayımlanan yıllık TÜFE değeri kadar artırılır. İdare payı, akışkanın doğrudan ve/veya dolaylı olarak seralarda, elektrik üretimi ve konut ısıtmasında kullanıldığı tesislerde her yıl haziran ayı sonuna kadar; kaplıca ve diğer alanlarda kullanıldığı tesislerde ise yönetmelikte belirlenen dönemlerde idareye ödenir. Tahsil edilen tutarın beşte biri, idare tarafından, kaynağın bulunduğu büyükşehirlerde ilçe belediyesi olmak üzere ilgili belediye veya köy tüzel kişiliğine on iş günü içinde ödenir. Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları idare payından kalan kısmı genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere İçişleri Bakanlığı merkez muhasebe birimi hesabına aktarır. Gelir kaydedilen tutarlar karşılığını, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarına aktarılmak üzere İçişleri Bakanlığı bütçesine ödenek eklemeye İçişleri Bakanı yetkilidir.”

MADDE 27 – 5686 sayılı Kanunun 11 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(6) Ruhsat sahibi tarafından idare payı hesaplamasında kullanılan su miktarının belirlenmesinde usulsüzlük yapıldığının veya kaçak kullanımın tespit edilmesi halinde idare tarafından 500.000 Türk lirasını geçmemek üzere ruhsat sahibine bir önceki yılda kullandığı su miktarının karşılığının iki katı oranında idarî para cezası tahakkuk ettirilir. İdarî para cezası miktarı 20.000 Türk lirasından aşağı olamaz. Aynı fiilin ruhsat dönemi içerisinde üçüncü kez tekrarı halinde teminat irat kaydedilerek ruhsat iptal edilir.”

MADDE 28 – 5686 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkra buna göre teselsül ettirilmiştir.

“(1) MTA, jeotermal ve doğal mineralli su kaynak aramalarını ruhsat harcından ve teminatından muaf olarak bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alarak yapar. MTA’nın arama ruhsatı aldığı sahalarda kaynak varlığı tespit etmesi halinde, bu alan MTA tarafından 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre ihale edilir veya bedeli karşılığında veya gelir paylaşımı esası ile kamu kurum ve kuruluşları ile bunların bağlı ortaklıklarına Bakan onayı ile devredilebilir. İşlemlerine başlanan sahanın devir veya ihale süreci tamamlanıncaya kadar ruhsata ilişkin süreler durur. Devir alan kuruma veya ihale üzerinde kalan istekliye bu alanda idarece işletme ruhsatı verilir. Sahanın ihale edilerek devredilmesi ya da bedeli karşılığında veya gelir paylaşımı esası ile devredilmesi durumunda oluşacak gelirden MTA’nın yaptığı masraflar alındıktan sonra kalan miktar MTA ve idarece eşit paylaşılır. Bakan onayı ile devredilen sahaların devralan kamu kurum ve kuruluşları tarafından bağlı ortaklıkları dışında ihalesiz olarak devri mümkün değildir.”

“(2) MTA tarafından kaynak varlığı tespit edilerek ihale edilen alanların satışlarına ilişkin ihale bedelleri taksitlendirilmek sureti ile ödenebilir. Taksitlendirme, ilk taksiti peşin olmak üzere yıllık ödeme şeklinde ve en fazla altı taksit olabilir. Taksit miktarı ihale ilanında belirlenir. İhale bedelinin taksitle ödenmesi halinde taksit süresinin en az iki katı süreli ve toplam taksit tutarı kadar teminat mektubu alınır.”

MADDE 29 – 5686 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 6 – (1) Turizm amaçlı faaliyet gösteren kaplıca ve termal otellerden 2020 yılında tahsil edilmesi gereken idare payı, başvuru şartı aranmaksızın 20/12/2021 tarihine kadar ertelenir. Bu alacaklar ertelenen süre sonunda herhangi bir zam veya faiz uygulanmadan tahsil edilir, tahsil edilmiş olanlar iade edilmez.”

MADDE 30 – 12/11/2012 tarihli ve 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 31 – 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (tt) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“tt) Dağıtım şebekesi: Tüketicilerin iç tesisatını ve üreticilerin şalt sahasını dağıtım sistemine bağlamak üzere tesis edilen bağlantı hatları hariç dağıtım tesisini,”

MADDE 32 – 6446 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (b) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

“a) Tarifesi düzenlemeye tabi olan tüzel kişiler için; halka açık şirketlerde yüzde beş, diğerlerinde yüzde on ve üzerindeki sermaye payı değişiklikleri ile kontrol değişikliği sonucunu doğuracak her türlü işlem”

MADDE 33 – 6446 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve sonraki bentler buna göre teselsül ettirilmiş, beşinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “tesislerinin sisteme” ibaresi “tesislerinin iletim sistemine” şeklinde değiştirilmiş, ikinci cümlesine “çerçevesinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “iletim sistem kullanım bedelinden mahsup edilmek suretiyle” ibaresi eklenmiş ve üçüncü cümlesinde yer alan “on” ibaresi “beş” şeklinde değiştirilmiştir.

“d) İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen cezai şartları ve diğer yaptırımları uygulamak.”

MADDE 34 – 6446 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin onikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(15) 4628 sayılı Kanunun mülga geçici 14 üncü maddesi kapsamında bağlantı görüşü oluşturularak tesis edilmiş ve/veya edilecek enerji nakil hatları ile ilgili olarak, önlisans veya lisans sahibi tüzel kişiler tarafından Kuruma başvuruda bulunularak, dağıtım sisteminden bağlantı talep edilmesi halinde, bağlantı talebi meri mevzuat kapsamında değerlendirilir. Bu kapsamda TEİAŞ ile yapılan bağlantı anlaşması sonlandırılmak suretiyle dağıtım şirketiyle bağlantı anlaşması düzenlenir. TEİAŞ ile yapılan bağlantı anlaşması uyarınca tesis edilmiş olan enerji nakil hatları ile diğer şebeke unsurları, işletme ve bakım hizmetleri karşılığında, ilgisine göre ilgili dağıtım şirketi veya TEİAŞ tarafından iz bedelle devralınır.”

MADDE 35 – 6446 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiş, üçüncü fıkrasında yer alan “Kanunda kaynak türü bazında” ibaresi “Kanun kapsamında” şeklinde değiştirilmiştir.

“g) Bağlantı anlaşmasındaki sözleşme gücü ile sınırlı olmak kaydıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisi”

MADDE 36 – 6446 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) 11 inci maddenin onuncu fıkrası uyarınca Borsa İstanbul Anonim Şirketi tarafından işletilecek olan piyasalara ilişkin 6362 sayılı Kanun hükümleri saklı olmak üzere, dağıtım şirketleri hariç elektrik piyasası faaliyetleri ile lisanssız faaliyet gösteren kişilerin bu Kanun kapsamındaki inceleme ve denetimi Kurum tarafından; elektrik dağıtım şirketlerinin denetimi ise Bakanlık tarafından yapılır. Ancak Bakanlık, elektrik dağıtım şirketlerinin denetimini, Kurum da dahil olmak üzere bu konuda ihtisas sahibi olan kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte yapabileceği gibi bu kurum ve kuruluşlara kısmen veya tamamen yetki devretmek suretiyle yaptırmaya da yetkilidir. Bakanlığın ihtisas sahibi kamu kurum ve kuruluşlarından bu konuya ilişkin olarak yapacağı talepler süresinde karşılanır. Yetki devri yapılması halinde kendisine yetki devredilen veya birlikte yapılacak kurum veya kuruluşun denetim işlemleri için yapacağı her türlü masraf Bakanlık bütçesine konulan ödenekten karşılanır. Bakanlık tarafından düzenlenen veya karara bağlanan denetim raporları Kuruma bildirilir. Denetim raporu sonucuna göre gerekli yaptırım ve işlemler Kurul tarafından karara bağlanır.”

MADDE 37 – 6446 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrasının (a) bendinin ikinci ve üçüncü cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bağlantı tarifeleri, şebeke yatırım maliyetlerini kapsamaz; bağlantı yapılan tüketim tesisinin iç tesisatının ve üretim tesisinin şalt sahasının dağıtım şebekesine bağlanması için inşa edilen bağlantı hattı kapsamında katlanılan masraflar ile sınırlıdır. Bağlantı hattının tüketici veya üretici tarafından tesis edilmesi hâlinde, bağlantı hattı işletme ve bakım sorumluluğu karşılığı dağıtım şirketine devredilir, bu tüketicilerden ve üreticilerden bağlantı bedeli alınmaz.”

MADDE 38 – 6446 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Taşınmaz temini işlemleri

MADDE 19 – (1) Elektrik piyasasında üretim faaliyetlerine ilişkin taşınmaz temini işlemleri ile ilgili olarak;

a) Üretim faaliyetinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişilerinin önlisans veya lisansa konu faaliyetlerine ilişkin taşınmaz temini taleplerine yönelik işlemler, 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine göre Kurum tarafından yürütülür. Taşınmaz temini talepleri Kurum tarafından değerlendirilir ve uygun görülmesi halinde Kurul tarafından karar alınır. Bu kapsamda alınan kararlar, kamu yararı kararı yerine de geçer ve herhangi bir makamın onayına tabi değildir.

b) Kamulaştırma ve/veya devir yoluyla elde edilen taşınmazların mülkiyeti ve/veya üzerindeki sınırlı ayni haklar üretim tesislerinin mülkiyetine sahip olan ilgili kamu kurum veya kuruluşu adına, bunların bulunmaması halinde ise Hazine adına tescil edilir. Hazine adına tescil edilen veya niteliği gereği tapuda terkin edilen taşınmazlar üzerinde Hazine taşınmazlarının idaresiyle sorumlu ve görevli olan kamu kurumu tarafından, lisansın geçerlilik süresi ile sınırlı olmak üzere, lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri lehine bedelsiz irtifak hakkı tesis edilir ve/veya kullanma izni verilir. Bu işlemlere konu edilemeyecek olanlar için ise bedel alınmaksızın kiralama yapılır.

c) Kamulaştırma, devir, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni, kiralama gibi işlemlere ilişkin bedeller ve projeden kaynaklı tazminatlar ile bu işlemlere ilişkin diğer giderler, önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri tarafından ödenir. Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler üzerinde tesis edilen irtifak hakkı, kira ve kullanma izni sözleşmelerinde, sözleşmenin geçerliliğinin önlisans veya lisansın geçerlilik süresi ile sınırlı olacağı hükmü yer alır.

ç) Önlisans sahibinin lisans alamaması ya da önlisans veya lisansın sona ermesi ya da iptali hâlinde, önlisans veya lisans sahibi tüzel kişiler tarafından ödenmiş bulunan kamulaştırma bedellerine ilişkin olarak, kamulaştırılan taşınmazların üzerinde irtifak hakkı tesis edilmek, kiralamak ve/veya kullanma izni verilmek suretiyle başka bir önlisans veya lisans sahibinin kullanımına bırakılması durumunda, kamulaştırma bedeli lehine irtifak hakkı tesis edilen, kiralanan ve/veya kullanma izni verilen önlisans veya lisans sahibi tarafından kamulaştırma bedelini ödemiş olan tüzel kişiye ödenir.

(2) Elektrik piyasasında dağıtım faaliyetlerine ilişkin taşınmaz temini işlemleri ile ilgili olarak;

a) Dağıtım faaliyetinde bulunan lisans sahibi özel hukuk tüzel kişilerinin lisansa konu faaliyetlerine ilişkin taşınmaz temini taleplerine yönelik işlemler, 2942 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine göre TEDAŞ tarafından yürütülür. Taşınmaz temini talepleri TEDAŞ tarafından değerlendirilir ve uygun görülmesi halinde TEDAŞ tarafından karar alınır. Bu kapsamda alınan kararlar, kamu yararı kararı yerine de geçer ve herhangi bir makamın onayına tabi değildir.

b) Temin edilen taşınmazların mülkiyeti ve/veya üzerindeki sınırlı ayni haklar TEDAŞ adına tescil edilir. Bu taşınmaz ve hakların kullanımı, lisans süresi ve dağıtım faaliyeti ile sınırlı olmak üzere, ilgili lisans sahibi özel hukuk tüzel kişisine aittir.

c) Özel hukuk tüzel kişileri tarafından faaliyette bulunma hakkı edinilen dağıtım bölgelerinde özelleştirme tarihi itibarıyla mevcut olan dağıtım tesislerinin bulunduğu ve bu tarih itibarıyla kamulaştırma kararları alınmamış veya kamulaştırma kararı alınmakla birlikte kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış taşınmazların kamulaştırması TEDAŞ tarafından yapılır, tapuda TEDAŞ adına tescil edilir, kamulaştırma bedelleri ile bu işlemlere ilişkin diğer giderler TEDAŞ tarafından ödenir.

ç) Özel hukuk tüzel kişileri tarafından faaliyette bulunma hakkı edinilen dağıtım bölgelerinde özelleştirme tarihi sonrasında yapılan yeni dağıtım tesisleriyle ilgili taşınmaz temini işlemlerinin gerektirdiği bedeller ile bu işlemlere ilişkin diğer giderler, ilgili lisans sahibi tüzel kişi tarafından ödenir ve tarifeler yoluyla geri alınır.

d) Süresinin bitmesi nedeniyle dağıtım lisansının sona ermesi halinde, tarifeler yoluyla geri alınamayan taşınmaz teminine ilişkin bedeller, TEDAŞ tarafından ilgili özel hukuk tüzel kişisine iade edilir.

(3) 2942 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi uyarınca kamulaştırılan taşınmazın sahibi veya mirasçıları tarafından geri alınması durumunda, taşınmaz sahibi veya mirasçıları tarafından geri ödenecek bedel, kamulaştırma bedelini ödemiş olan tüzel kişiye ödenir.

(4) Kamu tüzel kişiliğini haiz olan ve elektrik piyasasında üretim, iletim veya dağıtım faaliyetinde bulunan önlisans veya lisans sahibi kamu tüzel kişilerinin önlisansa veya lisansa konu faaliyetleri ile ilgili taşınmaz temini işlemleri, 2942 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine göre, bu tüzel kişiler tarafından yürütülür ve elde edilen taşınmazların mülkiyeti veya üzerindeki sınırlı ayni haklar bu kamu tüzel kişileri adına tescil edilir. Bu fıkra kapsamında, Hazinenin özel mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler için önlisans veya lisans sahibi kamu tüzel kişileri lehine, lisans süresince bedelsiz irtifak hakkı tesis edilir, kiralama yapılır veya kullanma izni verilir.

(5) Bu maddede belirtilen hususlara ilişkin usul ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.”

MADDE 39 – 6446 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 3 – (1) 8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.”

MADDE 40 – 6446 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 4 – (1) Aşağıda belirtilen iş ve işlemleri yapmak üzere görevlendirilen personel hakkında, 3213 sayılı Kanunda belirlenen ve madencilik faaliyetlerinin incelenmesi ve denetlenmesi için görevlendirilen personele uygulanan harcıraha ilişkin hükümler uygulanır.

a) Bu Kanun kapsamında elektrik dağıtım şirketlerinin faaliyetlerinin denetlenmesi, incelenmesi ve kontrolü için görevlendirilenler

b) Bakanlık personelinden, elektrik üretim tesislerinde kullanılan yerli aksamın imalat ve tesis denetimi ile görevlendirilenler de dâhil olmak üzere, 5346 sayılı Kanun kapsamında elektrik üretim tesislerine ilişkin denetim faaliyetleri ile 18/4/2007 tarihli ve 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında yürütülen denetim faaliyetleri ve elektrik üretim tesislerinin kabul işlemleri için görevlendirilenler

c) TEİAŞ’ta 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bendi kapsamında görev yapan personelden, açık ve kapalı trafo merkezleri ile enerji nakil hatlarının denetimi, tesisi, bakımı veya kontrolü hizmetleri için görevlendirilenler

(2) Bu ödemeler damga vergisi hariç herhangi bir kesintiye tabi tutulmaz.”

MADDE 41 – 6446 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Düzenlemeye tabi tarifeler üzerinden elektrik enerjisi satın alan tüketicileri, dağıtım bölgeleri arası maliyet farklılıkları nedeniyle var olan fiyat farklılıklarından kısmen veya tamamen koruyacak şekilde tesis edilmiş ve uygulamaya ilişkin hususları Kurum tarafından hazırlanan tebliğ ile düzenlenmiş fiyat eşitleme mekanizması içerisinde tüm kamu ve özel dağıtım şirketleri ile görevli tedarik şirketleri yer alır.

(2) Fiyat eşitleme mekanizması 31/12/2025 tarihine kadar uygulanır. Fiyat eşitleme mekanizmasının uygulandığı süre boyunca ulusal tarife uygulamasının gerekleri esas alınır ve ulusal tarifede çapraz sübvansiyona yer verilir. Ulusal tarife, Kurumca hazırlanır ve Kurul onayıyla yürürlüğe girer.

(3) İkinci fıkra kapsamındaki sürenin beş yıla kadar uzatılmasına Cumhurbaşkanı yetkilidir.

(4) Fiyat eşitleme mekanizmasının uygulandığı dönemde tüm hesaplar ilgili mevzuata göre ayrıştırılarak tutulur.”

MADDE 42 – 6446 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “Bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla işletmede olanlar dâhil 31/12/2020 tarihine kadar işletmeye girecek olan 5346 sayılı Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri ile bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 31/12/2020 tarihine kadar işletmeye girecek olan Bakanlık tarafından” ibaresi “Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 31/12/2020 tarihine kadar işletmeye girecek olan ve Bakanlık tarafından” şeklinde, “ilgili kurum tarafından verilmiş izin tarihinden itibaren yatırım ve işletme dönemlerinin ilk on yılında” ibaresi “lisans tarihinden itibaren on yıl boyunca” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 43 – 6446 sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2015” ibaresi “31/12/2025” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 44 – 6446 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Taşınmaz teminine ilişkin devam eden iş ve işlemler

GEÇİCİ MADDE 28 – (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce;

a) Elektrik dağıtım tesisleri için gerekli olan taşınmazların teminine yönelik olarak Kurul tarafından alınmış kararlara ilişkin işlemler TEDAŞ,

b) Elektrik üretim tesisleri için gerekli olan taşınmazların teminine yönelik olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kamulaştırma kararı alınmamış ve/veya 2942 sayılı Kanunun 30 uncu maddesine göre devir işlemleri başlatılmamış taşınmazlarla ilgili süreçler Kurum,

tarafından sonuçlandırılır.”

MADDE 45 – 6446 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Lisans ve önlisanslara ilişkin sonlandırma ve tadil hakkı

GEÇİCİ MADDE 29 – (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu Kanun kapsamında mevcut olan üretim veya otoprodüktör lisanslarını, önlisanslarını ya da lisans başvurularını sonlandırmak ya da kurulu güç düşümü suretiyle tadil etmek isteyen tüzel kişilerin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki ay içerisinde Kuruma başvurmaları hâlinde lisansları, önlisansları veya lisans başvuruları sonlandırılarak ya da tadil edilerek teminatları ilgisine göre kısmen veya tamamen iade edilir.”

MADDE 46 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 47 – Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

1/12/2020

 


Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/7257-elektrik-piyasasi-kanunu-ile-bazi-kanunlarda-degisiklik-yapildi/feed/ 0
İnternet Üzerinden Yapılan Kontör Yükleme İşleminin Vergilendirilmesi Nasıl Yapılmaktadır? https://www.muhasebenews.com/internet-uzerinden-yapilan-kontor-yukleme-isleminin-vergilendirilmesi-nasil-yapilmaktadir/ https://www.muhasebenews.com/internet-uzerinden-yapilan-kontor-yukleme-isleminin-vergilendirilmesi-nasil-yapilmaktadir/#respond Sat, 17 Mar 2018 04:00:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17666 (GİB – ÖZELGE)

Konu: İnternet üzerinden yapılan kontör yükleme işleminin vergi kanunları karşısındaki durumu hk.
İlgi: … tarihli ve… sayılı özelge talep formunuz.

İlgi özelge talep formunuzda; … Vergi Dairesi Müdürlüğünün… vergi numaralı mükellefi olduğunuzu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan “STH” tipi lisans sahibi şirket olarak internet üzerinden tedarikçi firmalardan ses alıp Telekom bayilerine yine internet üzerinden ses satışı yaptığınızı, bu satışlara ilişkin düzenlediğiniz faturalarda katma değer vergisi ve özel iletişim vergisi hesaplayarak beyan ettiğinizi, yeni projeniz kapsamında bu faaliyetinize ek olarak kendi hattınızı satarak internet üzerinden kontör yükleme işlemi yapacağınızı, yapacağınız bu işlemle hem nihai tüketicilere hem de Telekom bayilerine satış işlemi gerçekleştireceğinizi belirterek, söz konusu kontör yükleme işleminin Kurumlar Vergisi Kanunu, Özel İletişim Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu karşısındaki durumu hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38’inci maddesinde ise, “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

  1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
  2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulur.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu çerçevede; şirketinizin, kendi hattını satarak internet üzerinden hem Telekom bayilerine hem de nihai tüketicilere yapacağı kontör yükleme işlemi nedeniyle elde edeceği tutarların kurum kazancının tespitinde dikkate alınarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39’uncu maddesinde, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu uyarınca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak suretiyle veya 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca bu Kuruma bildirim yapılması veya bu Kurumca kullanım hakkı verilmesi yoluyla yetkilendirilen veya yetkilendirilmiş sayılan işletmecilerin (kablo TV altyapısı üzerinden teknik olarak verilebilecek her türlü hizmetleri dışında, görev sözleşmesi ile ulusal egemenlik kapsamındaki uydu yörünge pozisyonlarının hakları, yönetimi ve işletme yetkisine sahip olanlar hariç) her nevi mobil elektronik haberleşme işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli kart satışları dahil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetlerinin %25, kablolu, kablosuz ve mobil internet servis sağlayıcılığı hizmetinin %5, radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetler ile diğer elektronik haberleşme hizmetlerinin %15 oranında ÖİV’ye tabi olduğu, verginin mükellefinin yukarıda sayılan elektronik haberleşme hizmetlerini sunan işletmeciler olduğu, verginin matrahının KDV matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül ettiği, bu maddede hüküm bulunmayan hallerde 3065 sayılı KDV Kanunu hükümleri uygulanacağı ile ÖİV’nin KDV matrahına dahil edilmeyeceği, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmeyeceği ve hiçbir vergiden mahsup edilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 3’üncü maddesinde, elektronik haberleşme; elektriksel işaretlere dönüştürülebilen her türlü işaret, sembol, ses, görüntü ve verinin kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektromanyetik, elektrokimyasal, elektromekanik ve diğer iletişim sistemleri vasıtasıyla iletilmesi, gönderilmesi ve alınması, elektronik haberleşme hizmeti ise elektronik haberleşme tanımına giren faaliyetlerin bir kısmının veya tamamının hizmet olarak sunulması şeklinde tanımlanmıştır.

Diğer yandan, 4 No.lu Gider Vergileri Sirkülerinde, ÖİV mükellefi olan işletmecilerin nihai tüketici durumundaki kurum, kuruluş ve şahıslara yapacağı hizmet satışlarında ÖİV hesaplayacakları; birden fazla aşamadan oluşacak bir vergileme söz konusu olduğunda, ÖİV mükellefleri arasında gerçekleşecek işlemlerde, ÖİV mükelleflerinin vermiş olduğu telekomünikasyon hizmetlerine ilişkin faturalarda gösterdikleri ÖİV’den bu hizmetlere ilişkin olarak ödedikleri ÖİV’yi, Katma Değer Vergisi Kanununun 29, 30, 32 ve 34’üncü maddelerinde belirtilen hükümler çerçevesinde indirim konusu yapabilecekleri açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, STH kapsamında elektronik haberleşme hizmeti sunmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından yetkilendirilen şirketin kullanıcılarına kendi hattını satması ve telefon görüşmesini sağlamak amacıyla internet üzerinden kontör yükleme hizmeti vermesi %15 oranında ÖİV ye tabidir.

Ayrıca, şirketin söz konusu faaliyetini yerine getirebilmesi için tedarikçi firmadan aldığı hizmet karşılığında tedarikçi firmanın şirket adına düzenleneceği faturalarda yer alan ÖİV tutarlarının indirim konusu yapması mümkün bulunmaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;

1/1’inci maddesinde; Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/2’nci maddesinde; her türlü mal ve hizmet ithalatının, 1/3-a maddesinde ise; posta, telefon, telgraf, teleks ve bunlara benzer hizmetler ile radyo ve televizyon hizmetlerinin KDV’ye tabi olduğu, 10’uncu maddesinde; mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde vergiyi doğuran olayın malın teslimi veya hizmetin yapılması anında meydana geldiği, 20’nci maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, 23/f maddesinde; Maliye Bakanlığının işin mahiyetini göz önünde tutarak özel matrah şekilleri tespit etmeye yetkili olduğu,
hükme bağlanmıştır.

Konu ile ilgili olarak yayımlanan 85 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin “C-Özel Matrah Şekli Uygulaması” başlıklı bölümünde; “Katma Değer Vergisi Kanununun 23’üncü maddesinin (f) bendi hükmünün Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanarak, GSM operatör şirketleri tarafından sunulan cep telefonu konuşma hizmetlerinden faydalanmak üzere çıkarılan ön ödemeli hazır kartlar da dâhil olmak üzere bütün telefon kartı ve jeton satışlarının özel matrah şekline göre vergilendirilmesi uygun görülmüştür. Buna göre, perakendeci bayiler tarafından yapılan telefon kartı ve jeton satışlarına ait katma değer vergisinin bayi karına isabet eden katma değer vergisini de ihtiva edecek şekilde perakendeci bayilere telefon kartı ve jeton teslimi yapan kuruluşlar tarafından beyan edilmesi gerekmektedir.

Bu durumda, bayiler belirtilen kapsamdaki telefon kartı ve jeton satışları için ayrıca vergi hesaplamayacaklardır….” açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre; şirketiniz tarafından özel matrah şekline tabi olan kontör teslimlerine yönelik düzenlenecek faturada perakendeci bayi karını da ihtiva edecek şekilde toplam matrah üzerinden KDV hesaplanacak ve hesaplanan bu vergi mükellef sıfatı ile verilecek olan 1 No.lu KDV beyannamesinde “Hesaplanan KDV” olarak beyan edilecektir. Ayrıca nihai tüketicilere perakende olarak yapılan satışlarınızda da KDV hesaplanacaktır.

Öte yandan, müşteri aboneliğini belirleyen hat satışı, bir telefon kartı olmayıp, ön ödemeli veya telefon kartı olarak değerlendirilemeyecek olup, şirketiniz tarafından düzenlenecek hat satış faturalarında satış bedeli üzerinden genel oranda (%18) KDV hesaplanacaktır.

VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Faturanın nizamı” başlıklı 231’inci maddesinin beşinci fıkrasında, “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.”

“Fatura Kullanma Mecburiyeti” başlıklı 232’nci maddesinde ise; “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler;
1- Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,
2- Serbest meslek erbabına,
3- Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara,
4- Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere,
5- Vergiden muaf esnafa,
Sattıkları emtia veya yaptırdıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.” hükümleri yer almaktadır.

Diğer taraftan, 382 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin ” 4- Nihai Tüketicilere Elektronik Ortamda Kredi Kartıyla Yapılan Kontör Satışlarında Belge Düzeni ” başlıklı bölümünde;

“Ülkemizde faaliyet gösteren GSM veya sabit telefon operatörleri ile bunlarla anlaşmalı firmalar tarafından, ön ödemeli telefon hizmetinde kullanılan kontörlerin nihai tüketicilerle yüz yüze karşılaşılmaksızın, telefon veya internet üzerinden iletilen talepler üzerine, kart sahibinin hattına otomatik olarak yüklenmesi ve bedelinin elektronik ortamda kredi kartı kullanılarak tahsil edilmesi suretiyle satışlar yapılmakta olup, bu tür satışlarda uyulacak belge düzeni hakkında aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek görülmüştür.

Yukarıda belirtilen şekilde yapılan kontör satışlarında;
-Kontör satışı yapan işletmelerce gün içerisinde yapılan satışlara ilişkin olarak her günün sonunda “günlük satış raporu” düzenlenmesi ve
-Bu satışlara ilişkin olarak kredi kartlarından yapılan tahsilatların, ilgili banka tarafından düzenlenecek “günlük tahsilat listelerine” istinaden tevsik edilmesi
şartlarıyla, her bir satış için ayrı ayrı belge düzenlenmek yerine, gün sonunda “Muhtelif Müşteriler” ibareli tek bir fatura düzenlenmesi uygun bulunmuştur.

Ancak, müşterinin istemesi halinde fatura veya fatura yerine geçen belgenin düzenleneceği tabiidir.

Belirtilen şekilde kontör satışı yapan işletmelerce, “Muhtelif Müşteriler” ibareli olarak düzenlenecek olan faturaya, “günlük satış raporu” ile banka tarafından düzenlenecek “günlük tahsilat listeleri”nin eklenmesi ve faturaların bu şekilde muhafaza edilmesi gerekmektedir.” denilmektedir.

Buna göre, şirketinizin, kendi hattını satarak, ön ödemeli telefon hizmetinde kullanılacak kontörlerin nihai tüketicilerle yüz yüze karşılaşılmaksızın, telefon veya internet üzerinden iletilen talepler üzerine, kart sahibinin hattına otomatik olarak yüklenmesi ve bedelinin elektronik ortamda kredi kartı kullanılarak tahsil edilmesi suretiyle şirketiniz tarafından yapılacak kontör satışlarının yukarıda belirtildiği şekilde belgelendirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, müşteri aboneliğini belirleyen hat satışı karşılığında, Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren yedi gün içinde fatura düzenlenmesi gerekeceği tabiidir.

Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
17 Nisan 2014 Tarih ve 27575268-105[232-2012-9384]-394 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/internet-uzerinden-yapilan-kontor-yukleme-isleminin-vergilendirilmesi-nasil-yapilmaktadir/feed/ 0
KDV Kanununun Konusuna Giren İşlemler https://www.muhasebenews.com/katma-deger-vergisi-kanununu-teskil-eden-islemler/ https://www.muhasebenews.com/katma-deger-vergisi-kanununu-teskil-eden-islemler/#respond Tue, 27 Jun 2017 15:15:23 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=6071 1- KDV KANUNUNUN KONUSUNA GİREN İŞLEMLER NELERDİR?
Türkiye’de yapılan aşağıdaki işlemler katma değer vergisine tabidir.
1.1- Aşağıdaki faaliyetler çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler,
1.1.1- Ticarî,
1.1.2- Sınaî,
1.1.3- Ziraî faaliyet,
1.1.4- Serbest meslek faaliyeti.

1.2- Her türlü mal ve hizmet ithalatı,

1.3- Diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler;
1.3.1- Hizmetler,
1.3.1.1- Telefon,
1.3.1.2- Telgraf,
1.3.1.3- Teleks ve bunlara benzer hizmetler,
1.3.1.4- Radyo ve televizyon hizmetleri,

1.3.2- Her türlü şans ve talih oyunlarının tertiplenmesi ve oynanması,
1.3.3- Düzenlenen faaliyet ve gösteriler,

1.3.3.1- Profesyonel sanatçıların yer aldığı gösteriler ve konserler,
1.3.3.2- Profesyonel sporcuların katıldığı sportif faaliyetler, maçlar, yarışlar ve yarışmalar, tertiplenmesi, gösterilmesi,

1.4- Aşağıdaki şekilde yapılan satışlar;
1.4.1- Müzayede mahallerinde yapılan satışlar,
1.4.2- Gümrük depolarında yapılan satışlar,
1.4.3- 10.02.2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununa göre düzenlenen ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi,

1.5- Boru hattı ile ham petrol, gaz ve bunların ürünlerinin taşınmaları,

1.6- Gelir Vergisi Kanununun 70’inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemleri,

1.7-
Aşağıda yazılı teslim ve hizmetler
1.7.1- Genel ve katma bütçeli idarelere,
1.7.2- İl özel idarelerine,
1.7.3- Belediyeler
1.7.4- Köyler ile
1.7.5- Bunların teşkil ettikleri birliklere,
1.7.6- Üniversitelere,
1.7.7- Dernek ve vakıflara,
1.7.8- Her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile

1.7.9- Döner sermayeli kuruluşlar
1.7.10- Döner sermayeli kuruluşlara ait veya tabi diğer müesseselerin
1.7.10.1- Ticarî,
1.7.10.2- Sınaî,
1.7.10.3- Ziraî nitelikteki,
1.7.10.4- Meslekî nitelikteki teslim ve hizmetleri,

1.8- Rekabet eşitsizliğini gidermek maksadıyla isteğe bağlı mükellefiyetler suretiyle vergilendirilecek teslim ve hizmetler.

2- GELİR VERGİSİ UNSURLARININ KAPSAM BAKIMINDAN AÇIKLIK BULUNMADIĞINDA HANGİ KANUNA GÖRE TESPİT YAPILIR?
Ticari, sınaî, ziraî faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliği Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edilir.

***Bu faaliyetlerin kanunların veya resmî makamların gösterdiği gerek üzerine yapılması, bunları yapanların hukukî statü ve kişilikleri, Türk vatandaşlığında bulunup bulunmamaları, ikametgâh veya işyerlerinin yahut kanunî merkez veya iş merkezlerinin Türkiye’de olup olmaması işlemlerin mahiyetini değiştirmez ve vergilendirmeye mani teşkil etmez.

***İthalatın kamu sektörü, özel sektör veya herhangi bir gerçek veya tüzel kişi tarafından yapılması veya herhangi bir şekil ve surette gerçekleştirilmesi, özellik taşıması vergilendirmeye tesir etmez.

Kaynak: Katma Değer Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/katma-deger-vergisi-kanununu-teskil-eden-islemler/feed/ 0