kardeş – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 29 Oct 2021 09:44:00 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Karısı ölen kişiye ölüm aylığı bağlanır mı? https://www.muhasebenews.com/karisi-olen-kisiye-olum-ayligi-baglanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/karisi-olen-kisiye-olum-ayligi-baglanir-mi/#respond Thu, 28 Oct 2021 22:13:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107474 Karısı ölen kişiye emekliye eşinin ölüm aylığı bağlanır mı? Bağlanması için ne yapmak gerekir?

Ölüm aylığında hak sahibi tanımında eş kavramı bulunmaktadır ve 5510 sayılı Kanunun 34’üncü maddesi gereği ölüm aylığı bağlanan eşin aylığı ancak, evlenmesi halinde kesilir. 

Çalışması halinde kesilmez.

Eşi ve babası SGK’dan emekli olan bir hanım her ikisinin de vefatı halinde her ikisinden de emekli maaşı alabilir mi? 

Tercih ettiği aylığı alacaktır. 

Ancak Eş ve anne-babadan biri 1 Ekim 2008’den önce diğeri 1 Ekim 2008’den sonra ölmüşse yine iki maaş var. 

Eğer, iki ölüm de 1 Ekim 2008’den sonra ise sadece bir maaş ödenir.

_______________________________________________________________________

ABD’den aldığım dul emekli maaşı için Türkiye’de vergi ödeyecek miyim?

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı : 38418978-120[61-19/7]-E.309136 16.11.2020
Konu : ABD’den alınan emekli maaşının vergilendirilmesi hk.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ABD’den eşinizin emekli maaşını dul maaşı olarak aldığınız ve ABD Hükümetinin bu maaşı vergilendirdiği belirtilerek; söz konusu maaş dolayısıyla Türkiye’de vergi ödenip ödenmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

01.01.1998 tarihinden itibaren uygulanmakta olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının “Emekli Maaşları ve Düzenli Ödemeler” başlıklı 18 inci maddesinde;

“1. 19 uncu Maddenin (Kamu Görevleri) 2 nci fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukimine geçmiş çalışmalarının karşılığında dönemsel veya toplu olarak ödenen emekli maaşları ve sağlanan diğer benzeri gelirler, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.

2.1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devletin sosyal güvenlik mevzuatı veya benzeri mevzuat hükümlerine göre diğer Akit Devletin bir mukimine veya Birleşik Devletlerin bir vatandaşına yaptığı ödemeler, yalnızca İlk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir.

…”

hükmü yer almaktadır.

Buna göre, eşinizden dolayı elde ettiğiniz söz konusu ödemelerin Amerika Birleşik Devletleri sosyal güvenlik mevzuatı veya benzeri mevzuat hükümlerine göre yapılması halinde Anlaşmanın 18 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, yalnızca Amerika Birleşik Devletlerinde vergilendirilecektir. Ancak, söz konusu ödemelerin sosyal güvenlik mevzuatı veya benzeri mevzuat hükümleri haricinde yapılması durumunda Anlaşmanın 18 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince elde ettiğiniz gelirleri vergileme hakkı Türkiye’ye ait olacak ve vergilendirmede iç mevzuat hükümleri dikkate alınacaktır.

İç mevzuat hükümlerinin uygulanacağı durumda;

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1 inci maddesiyle gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tabi tutulmuş olup, gelirin bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olduğu belirtilmiştir. Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise Türkiye’de yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden tam mükellefiyet esasında vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 4 üncü maddesinde;

Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır:

  1. İkametgahı Türkiye’de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19 uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir.);
  2. Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.)” hükmüne yer verilmiştir.

23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinde, yabancı ülkelerde bulunan sosyal güvenlik kurumları tarafından ödenen emekli, malûliyet, dul ve yetim aylıklarının, 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde ise yabancı ülkelerde bulunan sosyal güvenlik kurumları tarafından ödenen emekli, dul, yetim ve evlenme ikramiyeleri veya iade olunan mevduat, sürelerini doldurmamış bulunanlarla, dul ve yetimlerine toptan ödenen tazminat ve yardımların gelir vergisinden müstesna olacağı hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, aynı Kanunun 95 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabının ücretleri hakkında tevkif usulünün cari olmayacağı ile bu kişilerin gelirlerini yıllık beyanname ile bildirecekleri belirtilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, söz konusu emeklilik gelirinizin Amerika Birleşik Devletlerinde bulunan sosyal güvenlik kurumlarından elde ediliyor olması halinde, bu gelirleriniz Türkiye’de gelir vergisinden istisna edilecek olup, bu gelirleriniz için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi söz konusu olmayacaktır.

Ancak, söz konusu emeklilik gelirinizin Amerika Birleşik Devletlerinde bulunan Sosyal Güvenlik Kurumları haricinde özel emeklilik sigorta kuruluşlarından elde ediliyor olması halinde ise, bu gelirlerinizin tevkif suretiyle vergilendirilmemiş ücret geliri olarak Gelir Vergisi Kanununun 95 inci maddesine göre yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerektiği tabiidir.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir.Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/karisi-olen-kisiye-olum-ayligi-baglanir-mi/feed/ 0
Emekli sandığından emekli maaşı alan kişi, ölen eşi için cenaze yardımı alabilir mi? https://www.muhasebenews.com/emekli-sandigindan-emekli-maasi-alan-kisi-olen-esi-icin-cenaze-yardimi-alabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/emekli-sandigindan-emekli-maasi-alan-kisi-olen-esi-icin-cenaze-yardimi-alabilir-mi/#respond Thu, 22 Apr 2021 22:22:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107472 Erkek bir arkadaşım vefat etti. Kendisi SGK’dan emekli, hanımı da SGK’dan emekli maaş tercihinde eşinin maaşı bira daha yüksek hanımı eşinin maaşının tamamını ve kendi maaşının da % 50 sini alabilir mi?

Eşine aylık bağlanması için, ölüm tarihinde sigortalının eşi ile yasal evlilik bağı bulunması şarttır. Sigortalının dul eşine % 50’si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75’i oranında aylık bağlanacaktır.

Emekli sandığından emekli maaşı alan kişi, ölen eşi için cenaze yardımı alabilir mi? 

Cenaze ödeneği sigortalının sırasıyla eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana babasına, o da yoksa kardeşlerine verilir. 

Cenazenin bu kişiler dışında gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırıldığının belgelenmesi durumunda, masraflar gerçek veya tüzel kişilere ödenir. 

Cenaze ödeneğinin sayılan kişilere ödenememesi ve sigortalının cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırılması durumunda, onaylanan tarifeyi geçmemek üzere belgelere dayanan masraflar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenir. 

5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi sigortalıların cenaze ödeneği kişinin emekli aylığından az olmamak üzere (makam, temsil ve görev tazminatı gibi tazminatlar hariç) 2021 yılı için 3.149,94 TL’dir. Cenaze ödeneğinde zaman aşımı, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıldır.

_______________________________________________________________________

Ölüm Sigortasından sağlanan yardımlar nelerdir?

Ölüm Sigortası

 Ölüm sigortasından sağlanan yardımlar

Ölüm sigortasından;

  • Ölüm aylığı,
  • Ölüm toptan ödemesi,
  • Evlenme ödeneği,
  • Cenaze ödeneği, yardımları yapılmaktadır.

Yararlanma şartları 

Sigortalıya ilişkin koşullar

Hak sahiplerine ölüm sigortasından aylık bağlanmasında gerek sigortalıya gerekse hak sahiplerine ilişkin koşullar değerlendirilirken sigortalıların öldüğü tarihte geçerli olan mevzuat esas alınacaktır. 2008/Ekim ayı başından önce ölen 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine mülga kanun hükümlerine göre, 2008/Ekim sonrası ölen sigortalıların hak sahiplerine ise Kanun hükümlerine göre ölüm aylığı bağlanacaktır.

Bu itibarla, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre, Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4/1-(a) sigortalıları için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,

Kanunun 47 nci maddesinde belirtilen sebeplerle kazaya uğramış, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış,

Bağlanmış bulunan malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,

olması şartları aranmaktadır.

Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/1-(a) sigortalıları için öngörülen her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak sahipleri tarafından yapılan tüm borçlanmalar bu şartların oluşmasında dikkate alınmayacaktır. Ancak, 1/10/2008 tarihinden önce ölen sigortalıların 900 gün hesabında borçlanılan tüm süreler dikkate alınacaktır.

Örnek 1: 4/9/2009 tarihinde ölen sigortalının 500 gün 4/1-(a) kapsamında hizmeti, 540 gün de sağlığında kendisi tarafından yapılan askerlik borçlanması hizmeti bulunmaktadır. Bu durumda, ölen sigortalının borçlanma süresi hariç en az 900 prim ödeme gün koşulunun bulunmaması nedeniyle hak sahiplerine aylık bağlanamayacaktır.

Örnek 2: Sigortalı 22/10/2009 tarihinde vefat etmiş olup, ölüm tarihinde 1/1/2006- 30/8/2008 süresinde toplam 910 gün hizmeti bulunmaktadır. Bu durumda, 900 prim ödeme gün koşulu yerine gelmekle birlikte, 5 yıllık sigortalılık süresi şartı yerine gelmediğinden hak sahiplerine aylık bağlanamayacaktır.

Örnek 3: 25/2/2008 tahinde ölen ve 4/1-(a) kapsamında 500 gün hizmeti olan sigortalının hak sahibi, sigortalının yurtdışında geçen 400 günlük hizmet süresini borçlanmış ve borçlanma bedelini 7/4/2009 tarihinde ödeyerek aylık talebinde bulunmuştur. 5 yıllık sigortalılık süresi şartının da bulunması halinde, 1/5/2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı  bağlanacaktır.

Diğer taraftan, Kanunun 32 nci maddesindeki ölüm aylığı bağlanabilmesi için aranan 1800 prim gün koşulu 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları için geçerli olup, 1800 prim gün koşulunun oluşmasında, gerek ölen sigortalının gerekse hak sahiplerinin yaptıkları tüm borçlanmalar dikkate alınacaktır. Bu koşulun tek başına yerine gelmesi yeterli olup ayrıca, sigortalılık süresi aranmayacaktır. 4/1-(c) sigortalıları açısından Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümleri saklıdır.

Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmış olan sigortalının ölümü halinde, en son tabi olduğu sigortalılık hali esas alınarak hak sahiplerine aylık bağlanacaktır.

Ölüm aylığı bağlanması koşullarından 1800 prim ödeme gün veya 5 yıllık sigortalılık süresi ve en az 900 prim ödeme gün sayısı şartlarının yerine gelmesinde, sigortalının varsa birden fazla sigortalılık haline göre hizmetleri dikkate alınacak ve en son tabi olduğu sigortalılık haline göre aylık bağlanacaktır. Sigortalılık hallerinin birleşmesi sonucunda son tabi olunan sigortalılık haline göre aylığa hak kazanılamaması halinde, bu defa diğer sigortalılık hallerindeki hizmetlere göre ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, aylığa hak kazanacağı sigortalılık hali esas alınarak aylık bağlanacaktır.

Örnek 4: Ölen sigortalının 910 gün 4/1-(a) kapsamında, 200 gün 4/1-(b) kapsamında hizmeti olup, son sigortalılık hali 4/1-(b) dir. Hak sahiplerine son sigortalılık hali olan 4/1-(b) ye göre aylık bağlanabilmesi için 1800 prim gün sayısının tamamlanması gerekmektedir. Hak sahipleri tarafından 600 gün askerlik borçlanması yapılsa dahi 1800 prim gün sayısı tamamlanamadığından 4/1-(b) sigortalılık haline göre aylık bağlanamamaktadır. Bu durumda hizmetler ayrıştırılarak 5 yıllık sigortalılık süresi ve 900 gün koşuluna göre 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanacak ve aylık bağlama işleminde 4/1-(b) kapsamındaki hizmetler dikkate alınmayacaktır.

Hak sahiplerine ilişkin koşullar

Kanunun 3 üncü maddesinin (7) numaralı bendinde hak sahibi kavramı; “Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babası” olarak tanımlanmıştır.

Diğer taraftan, Kanunun 56 ncı maddesinde, ölen sigortalının hak sahiplerinden;

Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya da aylık bağlanmış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü veya öldürmeye teşebbüs ettiği veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya malul duruma getirdiği,

Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıya veya gelir ya da aylık bağlanmamış olan sigortalıya veya hak sahibine karşı ağır bir suç işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan çıkarıldıkları,

hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilere gelir veya aylık ödenmeyeceği öngörülmüştür.

Kanuna göre ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden sonra olan sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanırken aranan şartlar aşağıda belirtilmiştir.

Eşe aylık bağlama şartları

Sigortalının ölümü ile dul kalan eşe aylık bağlanabilmesi için, ölüm tarihinde sigortalı ile Türk Medeni Kanununa  uygun olarak evlilik ilişkisinin bulunması gerekmektedir.

Çocuklara aylık bağlama şartları

Ölüm aylığı bağlanmasında evlilik bağı içinde doğan çocuklar ile sigortalı ve eşi tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocuklar da hak sahibi sayılmaktadır. Ölüm aylığına hak kazanma şartları yönünden çocuklar için ortak koşul;

Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortasına tabi çalıştırılan hükümlü ve tutuklular,

Haklarında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası hükümleri uygulanan, 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler; haklarında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanan meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, 82 nci maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar,

Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan ve haklarında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanan kursiyerler,

hariç olmak üzere, Kanun veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olmasıdır.

Çocuklara ilişkin diğer koşullar, çocuğun kız veya erkek veya malul olmasına göre farklılıklar göstermektedir.

Erkek çocuklar

Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için öğrenci değilse 18, orta öğrenim yapması halinde 20, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış olması şarttır.

Orta öğrenimin 20, yüksek öğrenimin ise 25 yaşından önce bitirilmesi halinde, ölüm aylıkları bu yaşlar beklenmeden kesilecek, erkek çocukların evlenmesi halinde aylıkları kesilmeyecektir.

Kız çocuklar

Kız çocuklarının yaşları ne olursa olsun evli olmaması, evli olmakla birlikte sonradan boşanması veya dul kalması şarttır. Kız çocukların hak sahibi olma şartları içerisinde belli yaşlara kadar öğrenci olma koşulu bulunmamaktadır.

Malul çocuklar

Ölüm aylığı, Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malul olduğu anlaşılan kız ve erkek çocuklarına bağlanacaktır. Malul çocuklarda, yaş, öğrencilik niteliği ve bekar olma şartları aranmaz.

Ana ve babaya aylık bağlama şartları

(Bu başlık altında belirtilen hususlar “4/1-(a) ve 4/1-(b) Sigortalılarına İlişkin Tahsis Uygulamaları” konulu 22/06/2013 tarihli ve 2013/26 sayılı Genelge ile yürürlükten kaldırılmıştır.)

Kanuna göre ana ve babaya ölüm aylığı bağlanma şartları, Kanunun yürürlük tarihi olan 2008 yılı Ekim ayı başından (özel sektör için 1/10/2008, kamu sektörü için 15/10/2008) sonra ölen sigortalılar için uygulanacaktır. Söz konusu madde hükmü gereği ana ve babaya aylık bağlanabilmesi için;

Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması,

Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması,

Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hissenin bulunması (65 yaşın üstünde olması halinde artan hisse şartı aranmaz),

şartları aranmaktadır.

Öte yandan, 6/8/2003 ila 2008/Ekim ayı arasında vefat eden sigortalılardan dolayı mülga kanun hükümlerine göre, bir veya birden fazla çocuktan aylık veya gelir almaya hak kazanan ana ve babaya; ilk hak kazanılan gelir veya aylık bağlanarak diğer hak kazanılan gelir ve aylıklar bağlanamamakta iken, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ölen sigortalılar için ana ve babaya gelir/aylık bağlama şartlarında değişiklik olmuştur.

Buna göre, Kanunun 34 üncü maddesi gereğince hak sahibi eş ve çocuklardan artan hissenin bulunması (65 yaşın üstünde olması halinde artan hisse şartı aranmaz) halinde, her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya gelir/aylık bağlanmakta olup, anılan Kanun maddesine göre ana ve babaya diğer çocuklarından dolayı bağlanan veya bağlanacak gelir veya aylıkların dahi ana ve babaya bağlanacak gelir veya aylığın bağlanmasına engel teşkil etmemesi ve hem gelire hem aylığa hak kazanılması halinde gelir/aylık başlangıç tarihlerinin aynı olması (gelir başlangıç tarihinin de ay başı olması) nedenleriyle, aynı çocuktan dolayı hem gelire hem aylığa hak kazanan ana ve babaya Kanunun 54 üncü maddesi hükümleri dikkate alınarak hem gelir hem aylık bağlanacaktır.

Diğer taraftan, 4/1-(a) veya 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılardan 2008/Ekim ayı başından sonra ölenlerden dolayı ölüm gelir/aylık talebinde bulunan ana ve babalar hakkında alınan Tahsis Talep ve Beyan ve Taahhüt Belgesine istinaden;

Öncelikle, 65 yaşından küçük ana ve baba için artan hissenin bulunup bulunmadığına bakılarak artan hisse bulunmaması halinde talep başka araştırma yapılmadan reddedilecektir. 65 yaşından büyük ana ve babalar için artan hisseye bakılmayacaktır.

Örnek 1: 1/2/2010 tarihinde ölen sigortalının ölüm tarihinde hak sahibi olarak eş ve 2 çocuğu bulunmaktadır. Bu durumda eşe % 50, çocuklara ise % 25 er oranında aylık bağlanacağından artan hisse bulunmamakta olup, ölüm aylığı talebinde bulunan ana veya babaya aylık bağlanmayacaktır.

İkinci olarak, ana ve babanın diğer çocuklarından aldıkları gelir/aylıklar hariç olmak üzere gelir/aylık alıp almadıkları ayrı ayrı araştırılacaktır. Araştırma sonucunda miktarına bakılmaksızın gelir/aylık aldığı anlaşılan ana veya babanın talebi reddedilecektir. Sözleşme aylıkları (kısmi aylıklar) da bu kapsamda değerlendirilecektir. Ayrıca, 2022 sayılı Kanuna göre aylık alan ana veya babanın tercihi alınarak 2022 aylığının kesilmesini müteakip aylık bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Örnek 2: Sigortalı 12/5/2010 tarihinde ölmüş olup, ölüm aylığı talebinde bulunan ana ve baba arasında evlilik birliği mevcuttur. Baba kendi çalışmalarından dolayı 530 TL yaşlılık aylığı almaktadır. Bu durumda, babaya aylık alması nedeniyle ölüm aylığı bağlanmayacak, anneye ise, her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirin asgari ücretin net tutarından daha az olup olmadığı hususunda sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenleri aracılığı ile tespit yapıldıktan sonra % 25 oranında aylık bağlanacaktır.

Üçüncü olarak, ana ve babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olup olmadığının tespiti için öncelikle ana ve babanın daimi olarak oturdukları yerin bağlı bulunduğu il veya ilçe idare kurullarınca alınacak muhtaçlık kararına ilişkin belgenin temini yoluna gidilecek, temin edilememesi halinde, tespit işlemi Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları aracılığı ile yapılacaktır. Ana ve baba arasında evlilik bağının bulunması halinde bu tespit, her ikisinin elde ettiği kazanç ve iratlar toplamının ikiye bölünmesi suretiyle yapılacaktır. Ancak, kazanç ve iratların tespitinde diğer çocuklardan dolayı alınan gelir/aylıklar dikkate alınmayacaktır.

Yine, ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan veya bulunmayan ülkelerin sosyal güvenlik kurumlarından aylık alan ana ve babaların bu aylıkları her türlü kazanç ve irat kapsamında değerlendirilecek olup, Almanya ve Bulgaristan tarafından bağlanan aylıkları Kurum aracılığı ile ödenenlerin gelir ve aylık tutarları, Kurum internet sayfasında “Emekli” başlığı altındaki “Almanya/Bulgaristan Rant ve Kaza Emekli Ödemeleri” bölümüne giriş yapılarak sorgulanacaktır. Sorgulama Dİ/DK/BI/BK rumuzları, dosya numarası ve cinsiyet kodu girilmek suretiyle yapılacaktır.

Yabancı ülke sosyal güvenlik kurumlarınca bağlanan gelir/aylıkları Kurum aracılığı ile ödenmeyenlerin ise beyanları esas alınmak suretiyle işlem yapılacaktır.

Ana ve babaya düşen pay asgari ücretin net tutarının üzerinde ise talepler reddedilecektir.

Örnek 3: 22/7/2009 tarihinde ölen sigortalının hak sahibi olarak eşi ve bir çocuğu bulunmaktadır. Sigortalının aralarında evlilik birliği olan ana ve babası ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Baba kendi çalışmalarından dolayı 850 lira yaşlılık aylığı almakta, ayrıca tapusu kendisine ait işyerinden dolayı 1.000 lira kira geliri bulunmaktadır. Annenin üzerine kayıtlı mal varlığı ve gelir/aylığı bulunmamaktadır.

Bu durumda, öncelikle artan hisse olup olmadığı hususuna bakılmış ve artan hissenin olduğu görülmüştür. İkinci olarak, ana ve babanın diğer çocuklarından aldıkları hariç olmak üzere gelir/aylık alıp almadığı araştırılacaktır. Baba yaşlılık aylığı aldığından talebi reddedilecektir. Anne herhangi bir gelir veya aylık almadığından, muhtaçlık belgesi istenecek, temin edilememesi durumunda her türlü kazanç ve irattan elde ettiği gelirin asgari ücretin net tutarı olan 521,89 liranın altında olup olmadığı araştırılacaktır. Ana ile baba arasında evlilik

birlikteliği olduğundan, eve giren gelir toplam olarak değerlendirilip ikiye bölünecektir. 850 lira yaşlılık aylığı + 1.000 lira kira geliri = 1.850/2= 925 aile içindeki gelirden anneye düşen pay asgari ücretin net tutarının üzerinde olduğu için annenin talebi de reddedilecektir.

Örnek 4: 3/5/2010 tarihinde ölen sigortalının geride hak sahibi olarak eşi ve bir çocuğu bulunmaktadır ve sigortalının aralarında evlilik birliği bulunmayan ana ve babası ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Anne ve baba ölen diğer çocuklarından dolayı 500 er lira aylık almakta, babanın ayrıca tapusu kendisine ait işyerinden dolayı 1.500 lira kira geliri bulunmaktadır.

Bu durumda; öncelikle artan hisse olup olmadığı hususuna bakılmış ve artan hissenin olduğu, gelir veya aylık alıp almadıklarına bakıldığında ise, ölen diğer çocuklarından dolayı aldıkları aylık dışında gelir ve aylık almadıkları anlaşılan ana ve babadan muhtaçlık belgesi istenecek, temin edilememesi durumunda her türlü kazanç ve irattan elde ettiği gelirin asgari ücretin net tutarının altında olup olmadığı araştırılacaktır. Anne ile baba arasında evlilik birlikteliği olmadığından her birinin kazanç ve irattan elde ettiği geliri ayrı ayrı değerlendirilecektir. Annenin ayrıca bir kazancı yok iken, babanın diğer çocuğundan aldığı aylık değerlendirme dışı bırakıldığında 1500 TL kira geliri bulunmaktadır. Bu durumda, anneye aylık bağlanacak ancak, babanın 1500 TL kira geliri 2010 yılın ilk yarısı için belirlenen asgari ücretin net tutarının üzerinde olduğundan talebi reddedilecektir.

Ana ve babaların her türlü kazanç ve irattan elde etmiş oldukları gelirin asgari ücretin net tutarından daha az olup olmadığının tespiti sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenleri aracılığı ile yaptırılacak araştırmaya göre tespit edilecektir. Araştırma sonuçlanıncaya kadar ana ve babanın gelir/aylık bağlama işlemi yapılmayacaktır. Ancak, araştırmanın sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenlerine talebin havale edildiği tarihten itibaren en geç 1 ay içerisinde sonuçlanması sağlanacaktır.

Aynı sigortalıdan dolayı ana ve baba dışında başka hak sahiplerinin gelir/aylık taleplerinin bulunması halinde bunların işlemleri araştırma sonucu beklenmeden sonuçlandırılacaktır.

Ölüm aylığı başvurusu

Ölen sigortalıdan dolayı hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için hak sahiplerinin örneği Kurumca hazırlanan tahsis talep dilekçesi ile Kuruma başvurması şarttır.

Dilekçeye;

18 yaşını doldurmayanlar hariç, ortaöğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayan erkek çocukların ilgili öğretim kurumundan alacakları öğrenci belgesi,

15 yaşından küçük çocuklar hariç olmak üzere bir adet belgelik fotoğraf, Malul çocuklar için sağlık kurulu raporu,

Hak sahibi anne ve babalar için alınabiliyorsa il ve ilçe idare kurullarınca verilecek muhtaçlık kararı,

eklenecektir.

Ölüm aylığının başlangıcı

Kanunun 35 inci maddesinde, ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıkların, sigortalının ölüm tarihini veya hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacağı, aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması ile yeniden hak sahibi niteliğinin kazanılması halinde ise 34 üncü maddede belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanacağı öngörülmüştür.  Buna göre;

  • Sigortalının öldüğü tarihte hak sahibi olup, bu niteliğin kaybedilmesi ve daha sonra tekrar hak  sahibi  durumuna  girilmesi  halinde,  ölüm  aylıkları,  hak  sahibi  olma  niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden aybaşından değil, hak sahiplerinin müracaat tarihlerini takip eden aybaşından başlatılacaktır. Bu durum, ölüm gelirleri için de uygulanacaktır.Örnek 1: Sigortalı B, 11/12/2008 tarihinde vefat etmiştir. Sigortalının hak sahibi kızına ölüm tarihini takip eden aybaşı olan 1/1/2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Hak sahibi kız çocuğunun 14/2/2009 tarihinde çalışmaya başlaması nedeniyle ölüm aylığı bu tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilmiştir. Kız çocuğu 20/5/2009 tarihinde çalıştığı işten ayrılarak 12/6/2009 tarihinde tahsis talebinde bulunmuş olup, tarafına talebini takip eden aybaşı yani 1/7/2009 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanacaktır.Örnek 2: Sigortalı C, 10/10/2009 tarihinde vefat etmiştir. Babasının ölüm tarihinde evli olan kız çocuğu 2/3/2010 tarihinde boşanmış ve 16/6/2010 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Hak sahibi kız çocuğuna boşandığı tarihi takip eden aybaşı yani 1/4/2010 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanacaktır.
     
  • Kurumdan malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalının hak sahiplerinin aylıkları da, sigortalının ölüm tarihini takip eden ay başından başlatılacaktır. 
  • Kanunun 4/1-(b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalının ölüm tarihinde prim borçlarının bulunması halinde, hak sahiplerine prim borçlarını ödemeden aylık bağlama işlemi yapılmayacak ve ölüm aylığı prim borçlarını ödedikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatılacaktır. Sigortalıların ölüm tarihinde 1800 günden fazla primi ödenmiş süresinin bulunması aylıkların ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren başlatılması için yeterli sayılmayacaktır.

  • Örnek 1: Sigortalı 12/3/2009 tarihinde vefat etmiş olup öldüğü tarihte 4300 gün hizmeti bulunmakla birlikte prim borcu da bulunmaktadır. Hak sahipleri 20/5/2009 tarihinde prim borçlarını ödemişlerdir. Bu durumda hak sahiplerine prim borcunu ödedikleri tarihi takip eden aybaşı olan 1/6/2009 tarihi itibariyle aylık bağlanacaktır.

    Örnek 2: 21/2/2009 tarihinde vefat eden 4/1-(b) sigortalısının 3800 prim ödeme gün sayısı ve bu hizmetlere ilişkin prim borcu bulunmaktadır. Hak sahipleri prim borçlarını 30/4/2009 tarihinde ödemiştir. Bu durumda ölüm aylığı prim borçlarının ödendiği tarihi takip eden aybaşı  olan 1/5/2009 tarihi itibariyle başlatılacaktır.
     
  • 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlerle 4/1-(a) ve 4/1-(c) kapsamında aylık bağlanacağı durumlarda, ölüm tarihinde, sigortalının 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlere ilişkin borcunun bulunması halinde, ölüm aylıkları prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödendiği tarihi takip eden aybaşından başlatılacaktır. Bu uygulama, 2008/Ekim ve sonrasında ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylıkları için yapılacaktır.
  •  
  • 4/1-(b) kapsamında ticari faaliyetine devam edeceğini belirterek 4/1-(a) kapsamında yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunan ve talep tarihinde prim borçlarının bulunması nedeniyle aylık bağlama işlemi sonuçlandırılamayan sigortalıların borçlarını ödemeden vefat etmeleri halinde, bunların 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılıkları ölüm nedeniyle sona ereceğinden;
  • Ölüm tarihine kadar hizmetlerinin dikkate alınması,
    Ölüm sigortasında son sigortalılık haline göre aylık bağlanacağından ve bu durumda iken ölen sigortalıların faaliyetlerinin devam etmesi nedeniyle son sigortalılık halinin 4/1-(b) olması,
    Bunların hak sahiplerinin prim borçlarını ödemesi koşuluyla prim borçlarının ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren  4/1-(b) kapsamında ölüm aylığı bağlanması, gerekmektedir.
    Söz konusu Kanun hükmünden yararlanmak suretiyle askerlik borçlanması yaparak ölüm aylığı talebinde bulunan hak sahiplerine sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.
    Ölüm sigortasında, sigortalıların ölüm tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre aylık bağlanacağından, Devredilen Bağ-Kur Tahsisler Daire Başkanlığının 2002/33 sayılı Genelgesinin “3.2.3- 619 sayılı KHK (4/10/2000 tarihinden sonra)” bölümünün (c) bendi, Kanunun yürürlük tarihi olan 1/10/2008 tarihi itibariyle uygulamadan kaldırılmıştır.

    Örnek 1:
    Mes.kur.kayıt tarihi : 1/1/1996
    Terk tarihi             : 31/12/1997
    Hizmet süresi         : 2 yıl
    Ölüm tarihi            : 1/6/1999
    Askerlik borç.tal.tar.: 25/6/2000
    Hak sahipleri askerlik borçlanması yapmak suretiyle ölüm aylığı bağlanmasını talep etmektedir. Ancak sigortalı öldüğü tarihte aktif sigortalı olmadığından yürürlükte bulunan 1479 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesi gereğince hak sahibinin borçlanma talebi reddedilmiştir.
    Örnek 2:
    Mes.kur.kayıt tarihi  : 1/1/1996
    Terk tarihi                  : 31/12/1997
    Hizmet süresi             : 2 yıl
    Ölüm tarihi                 : 1/6/1999
    Askerlik borç.tal.tar.  : 22/6/2009
    Borç. ödediği tarih     : 1/7/2009
    Aylık başlangıç tarihi: 1/8/2009
    Hak sahiplerinin askerlik borçlanma talep tarihinin Kanunun yürürlük tarihinden sonra olması ve Kanunda borçlanma için ölüm tarihinde aktif sigortalılık şartı aranmaması nedenleriyle hak sahiplerine borçlanma yaptırılacak ve ölüm aylığı bağlanmasında sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat gereği 3 yıllık hizmet süresi koşulu borçlanma ile yerine geldiğinden, ölüm aylığı borçlanma bedelinin ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatılacaktır.

    Hak sahiplerine paylaştırılması
    Ölüm aylığından yararlanan eş, çocuk, ana ve babaların aylıktaki hisseleri farklılıklar göstermektedir. Eş ve çocuklara bağlanan aylıklar toplamı, sigortalının aylığını aşarsa bunların aylıkları hisseleriyle orantılı olarak indirilecektir.
    Kanunun yürürlüğe girdiği 1/10/2008 tarihinden önce 1479 ve 2926 sayılı kanunların ilgili maddelerine göre, sigortalıların gerek kendilerinin gerekse ölümleri halinde hak sahiplerinin askerlik borçlanması yapabilmesi için borçlanma tarihinde veya ölüm tarihinde aktif sigortalı olma şartı arandığından, anılan kanunlara göre aktif sigortalı olmamaları nedeniyle askerlik borçlanma talepleri reddedilenlerin, Kanunun yürürlük tarihinden sonra anılan Kanunun 41 inci maddesine göre gerek kendilerince gerekse hak sahiplerince yapılan talepleri kabul edilerek borçlanma işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Eşe bağlanacak aylığın oranı

Sigortalının dul eşine % 50 si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine  ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75 i oranında aylık bağlanacaktır.

Çocuklara bağlanan aylıkların oranı

Ölen sigortalının hak sahibi durumundaki çocuklarına (erkek, kız ve malul çocuklar) bağlanan ölüm aylığının oranı, her çocuk için % 25 tir.

Ancak, çocuklardan, sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her biri için ölüm aylığı oranı  % 50 dir.

Sigortalı tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocuklar da yukarıda belirtilen oranlara göre ölüm aylığından yararlanacaktır.

Ana ve babaya bağlanan aylıkların oranı

Sigortalının ölüm tarihinde veya sonradan eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların  toplamı  hesaplanan ölüm aylığından;

Az olursa, artan bölümü, ölüm aylığına hak kazanan ana ve babasına eşit paylar halinde ödenecektir. Ancak, ana ve babanın her birinin hissesi ölüm aylığının % 25 ini geçmeyecektir. Ana ve babanın toplam hissesi % 25 olduğu için, ana ve babanın her ikisinin de aylığa hak kazanması halinde hisseleri % 12,5, sadece birinin aylığa hak kazanması halinde ise hissesi % 25 olacaktır. Diğerinin daha sonra tekrar gelire girmesi halinde hisse % 12,5 e düşecektir.

Sigortalının ana ve babasına ölüm aylığı bağlanmasında artan hissenin bulunması koşulu sigortalının ölüm tarihi ile sınırlı tutulmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ana ve babanın müracaatında artan hisse bulunmamakla birlikte daha sonra artan hissenin ortaya çıkması halinde, aylık bağlanacak, artan hissenin ortadan kalkması halinde ise aylıkları durum değişikliğini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilecektir.

Evlenme ödeneği verilmesi

Kanunun 37 nci maddesine göre evlenmeleri nedeniyle gelir ve aylıkları kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde, almakta oldukları gelir veya aylıklarının (ek ödeme hariç) iki yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenecektir.

Örnek:

Hak sahipleri                             : Eş ve 3 öz çocuk

Hisseler                                      : 2/5- 1/5 – 1/5 – 1/5

Kız çocuğun evlenme tarihi   : 2/6/2009

Tahsis numarasını son rakamı        : 5

2009/ Haziran ayında ödenen aylık miktarları :

Eş            : 280,38 TL

Çocuklar : 140,19 TL

Kurumuzdan aylık almakta iken 2/6/2009 tarihinde evlenen kız çocuğuna almakta olduğu aylığın iki yıllık tutarı evlenme ödeneği olarak ödenecektir.

Evlenme ödeneği :140,19 x 24 = 3.364,56 TL dir. Hesaplanan bu miktar bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak verilecektir.

Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen 4/1-(b) sigortalılarının hak sahibi kız çocuklarının aylık almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra evlenmeleri halinde, bunlara da Kanunun 37 nci maddesi uyarınca evlenme ödeneği verilecektir. Evlenme ödeneği verilen kız çocuklarının gelir ve aylıkları, evlenme tarihini izleyen ödeme dönemi başından itibaren durdurulacak, gelir ve aylıkların durdurulduğu tarihten iki sene sonra da kesilecektir. Evlenme ödeneği verilmesi halinde diğer hak sahiplerinin gelir ve aylıkları, evlenme ödeneği verilen sürenin bitimini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden belirlenecektir.

Evlenme ödeneği alan hak sahibinin gelir ve aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde, bu süre içinde tekrar gelir ve aylık bağlanmayacak, bu gibi durumlarda kız çocuklarına bağlanacak ölüm gelir ve aylıklarının başlangıcı, iki yıllık sürenin dolduğu tarihi takip eden aybaşı olacaktır.

Anne veya babasından dolayı tarafına evlenme ödeneği verilen kız çocuğunun iki yıl içerisinde eşinin ölümü halinde, eşten dolayı tarafına ölüm aylığı bağlanacaktır.

4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılarının hak sahibi kız çocukları evlenme ödeneği taleplerini Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi ile yapacaklardır. Evlenme tarihi nüfus kütüğüne işlenmemişse, evlenme cüzdanının bir örneğinin de Kuruma verilmesi zorunludur.

Cenaze ödeneği verilmesi

Kanunun cenaze ödeneği verilmesine ilişkin 37 nci maddesi gereğince cenaze ödeneği; İş kazası veya meslek hastalığı sonucu,

Sürekli iş göremezlik geliri, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken, Kendisi için en az 360 gün malullük yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş iken,

ölen sigortalının hak sahiplerine verilecektir. 360 gün malullük, yaşlılık ve ölüm primi bildirilmiş olanların hak sahiplerine cenaze ödeneği verilmesi için ölüm tarihinde sigortalı olma şartı aranmayacaktır.

Cenaze ödeneği sigortalının sırasıyla eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana veya babasına, o da yoksa kardeşlerine verilecektir. Cenazenin bu kişiler dışında gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırıldığının belgelenmesi durumunda, cenaze ödeneği tutarını geçmemek üzere belgelere dayanan tutar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenecektir.

Cenaze ödeneği için, hak sahiplerince ölüm tarihini belirten bir dilekçe ile Kuruma başvurulması şarttır. Sigortalının ölüm tarihi nüfus kütüğüne kaydedilmemişse, dilekçeyle birlikte sigortalının ölüm tarihini belirten ilgili makamlarca usulüne göre düzenlenen bir belgenin (defin ruhsatı, ölüm tutanağı …vs.) Kuruma verilmesi gerekmektedir.

Cenaze ödeneği, Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip  Bakan  tarafından  onaylanan tarife üzerinden ödenecektir. Buna göre cenaze ödeneği miktarları yıllar itibariyle Genelge Eki (Ek-4) tabloda gösterilmiştir.

Cenaze ödeneği, 4/1-(a) sigortalılarından;

1/1/2009 tarihinden önce ölenlerin hak sahiplerine, “g cics”, ”OD00”, ”D.Cenaze Yardımı İşlemleri” programı,

1/1/2009 tarihinden sonra ölenlerin hak sahiplerine ise “http://sgknet.sgk.intra”, “SSK/Tahsis İşlemleri” menüsünde yer alan “Kanuna Göre Cenaze Ödeneği Programı”

kullanılmak suretiyle ödenecektir. Ancak söz konusu program web tabanlı olup, gelirden çıkma işleminin yapıldığı programla arasında entegrasyon olmadığından, sigortalıların hak sahiplerine cenaze ödeneği ödenmeden önce mutlaka gelirden çıkma işleminin yapılması gerekmektedir.

Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalılarının hak sahiplerine yapılacak cenaze ödenekleri PTT şubeleri aracılığı ile 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine yapılacak cenaze ödenekleri ise Ziraat Bankası şubeleri aracılığıyla yapılacaktır.

Ölüm aylığı bağlama işlemlerinde dikkat edilecek hususlar

Sosyal güvenlik merkezlerince hak sahiplerine gelir/aylık bağlama işlemi yapılarak Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğüne gönderilen ölüm dosyalarının incelenmesinde; Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalılar için gerek pasif gerekse aktif ölüm ilk karar aylık bağlama işlemleri sırasında;

Hak sahibi eşe aylık bağlanırken, eşin çalışması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir/aylık alması halinde eş kodunun  yanlış girildiği,

Hak sahibi erkek çocuklardan, orta öğrenime 20, yüksek öğrenime 25 yaşlarını tamamlamadan kayıt yaptıranların durum kodları ile muhtemel mezuniyet tarihlerinin sisteme kaydedilmediği,

Hak sahibi kız çocuklarının gelir/aylık bağlama işlemleri sırasında 4/1-(a) haricinde 4/1-

  • ve 4/1-(c) kapsamına tabi çalışıp çalışmadıkları hususunda araştırma yapılmadığı,

Hak sahibi eşin 4/1-(a) kapsamında gelir/aylık alması halinde SYZ (E/H) kodunun hatalı girildiği,

506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 92, 93 ve 96 ncı maddeleri gereği karşılığı bulunan dosyalarda pasif ve aktif ölüm ilk karar programlarında “T/Y” ve “A/S” kodlarının doğru girilmediği, ayrıca her iki dosyadan SYZ ödendiği,

Eş ve çocuklar dışında ana ve babanın ölüm gelir/aylığı talebinde bulunduğu hallerde, ana ve babanın ölüm aylığı müstahaklığı araştırılıncaya kadar diğer hak sahiplerine gelir/aylık bağlanmadığı,

tespit edilmiştir.

Buna göre, gerek hak sahiplerinin mağduriyetine neden olunmaması gerekse işlemlerin doğru yapılması açısından;

Hak sahibi eşe aylık bağlanırken eşin çalışması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir/aylık bağlanmış olması halinde eş kodunun “1” girilmesi,

Hak sahibi erkek çocuklardan, orta öğrenime 20, yüksek öğrenime 25 yaşlarını tamamlamadan kayıt yaptıranların durum kodları ile muhtemel mezuniyet tarihlerinin sisteme kaydedilmesi,

Hak sahibi kız çocuklarının gelir/aylık bağlama sırasında 4/1-(a) haricinde 4/1-(b) ve 4/1- kapsamına tabi çalışıp çalışmadıklarının mutlaka araştırılması,

Hak sahibi eşin 4/1-(a) kapsamında gelir/aylık alması halinde SYZ’nin “H”, 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında gelir/aylık alması halinde SYZ’nin “E” olarak girilmesi,

506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 92, 93 ve 96 maddeleri gereği karşılığı bulunan dosyalarda pasif ve aktif ölüm ilk karar programlarında “T/Y” ve “A/S” kodlarının doğru girilmesi ve SYZ nin her iki dosyadan ödenmemesine dikkat edilmesi,

Eş ve çocuklar dışında ana ve babanın ölüm gelir/aylığı talebinde bulunduğu hallerde, ana ve baba dışında başka hak sahiplerinin gelir/aylık bağlama işlemlerinin araştırma sonucu beklenmeden sonuçlandırılması,

hususlarına dikkat edilerek ölüm tahsis işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Ölüm aylığının kesilmesi, yeniden başlaması, durum değişiklikleri

Ölüm olayı dışında sigortalının hak sahiplerine bağlanmış bulunan aylıkların hangi hallerde kesileceği ve hangi hallerde yeniden bağlanabileceği aşağıda açıklanmış olup, bu haller Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalılardan dolayı ölüm aylığı bağlanan hak sahipleri için geçerlidir. Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılardan dolayı ölüm aylığı bağlanan hak sahibi eş ve çocuklar ile ana ve babaların durum değişikliği nedeniyle aylıklarının artırılması, azaltılması kesilmesi ve yeniden bağlanmasında mülga kanun hükümleri uygulanacaktır.

Ölüm aylığının kesilmesi ve yeniden başlaması

Dul eşin aylıkları

Sigortalının dul eşi evlendiğinde, bağlanmış bulunan ölüm aylığı evlenme tarihini takip eden dönem başından itibaren kesilecektir.

Aylığın kesilmesine neden olan evlenmenin, ölüm veya boşanma nedeniyle son bulması halinde, kesilmiş bulunan aylık eşin talebi üzerine yeniden bağlanacaktır. Sonradan evlendiği eşinin ölümü nedeniyle, ikinci eşinden de ölüm aylığına hak kazanan dul eşe, bu aylıklardan tercih ettiği aylığı bağlanacaktır.

Ayrıca, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eşlerin bağlanmış olan aylıkları kesilecek ve adlarına ödenmiş olan tutarlar Kanunun 96 ncı maddesine göre geri alınacaktır.

Erkek çocukların aylıkları

Erkek çocuklara bağlanan aylıklar;

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,

Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı,

18 yaşını, orta öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurdukları,

tarihi izleyen ödeme dönemi başından kesilecektir. Orta öğrenimde 20 veya yüksek öğrenimde ise 25 yaşına gelmeden önce mezun olma, kendi isteği ile ayrılma, atılma gibi nedenlerle okulla ilişiği kesilenlerin aylıkları da ilişiğin kesildiği tarihten sonraki ödeme dönemi başından geçerli olmak üzere kesilecektir. Bu şekilde aylığı kesilenlerden yeniden öğrenime başlayanlara, yukarıda belirtilen yaş sınırları içinde kalmak ve talepte bulunmak koşuluyla yeniden aylık bağlanacaktır. Erkek çocukların evlenmeleri halinde aylıkları kesilmeyecektir.

Kız çocukların aylıkları

Kız çocuklarına bağlanan aylıklar;

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,

Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı, Evlendikleri,

tarihi izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Ölüm aylığının kesilmesine neden olan sebebin ortadan kalkması (işten ayrılma, evliliğin son bulması, dul kalma ve bağlanan gelirin/aylığın kesilmesi) halinde, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanır. Ancak, evlenme ödeneği aldıktan sonra, evlenme tarihini izleyen ödeme dönemi başından başlamak üzere iki yıl içerisinde meydana gelen boşanma veya dul kalma halinde, bu süre içinde tekrar aylık ödenmediğinden, bu gibi durumlarda kız çocuklarına bağlanacak ölüm aylıkları, iki yıllık sürenin dolduğu tarihten itibaren başlatılacaktır.

Evliliğin son bulması ile kocasından da aylık bağlanmasına hak kazanan kız çocuğuna tercih ettiği aylık bağlanacaktır.

Kız çocukların boşanmaları nedeniyle ölüm aylığına hak kazanmaları halinde, aylığın başlangıç tarihi, boşanma ilamının kesinleştiği tarihe göre belirlenecektir.

Ayrıca, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen kız çocukların bağlanmış olan aylıkları kesilecek ve adlarına ödenmiş olan tutarlar Kanunun 96 ncı maddesine göre geri alınacaktır.

Malul çocukların aylıkları

Malul çocuklara bağlanan aylıklar;

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,

Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı,

Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirmediği tespit edilen çocukların yeni malullük durumuna esas tutulan rapor tarihini,

izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Sigortalının ölüm tarihinde aylık bağlanmamış ya da bağlandıktan sonra kesilen çocuklardan sonradan çalışamayacak durumda malul olanlara, Kanuna tabi veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmamaları ve buralardan kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ve aylık bağlanmaması koşuluyla, malullük durumunun tespitine esas sağlık kurulu rapor tarihini takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanacaktır. Malul çocukların evlenmeleri halinde aylık kesilmeyecektir.

Ana ve babanın aylıkları

Ana ve babaya bağlanan ölüm aylıkları;

Eş ve çocuklardan artan hissenin bulunmadığı (65 yaşın üstündeki ana ve babalar hariç),

Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha fazla olduğunun tespit edildiği,

Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve aylık bağlandığı,

tarihi takip eden ödeme döneminden kesilecektir.

Diğer durum değişiklikleri

Kanuna göre gelir veya aylık bağlanan sigortalı ile hak sahibi kişilerin durumlarının, kendilerine veya başka hak sahiplerine bağlanmış bulunan gelir veya aylık tutarının düzeltilmesini gerektirir bir şekilde değişmesi halinde gelir veya aylık tutarları, değişikliğin meydana geldiği tarihten sonraki ödeme dönemi başından başlanarak yeni duruma göre düzeltilecektir.

Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayan eş ve çocukların durum değişiklikleri

Diğer taraftan, Kanunun 56 ncı maddesinin son fıkrası gereğince eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilmekte ve bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınmakta olup, uygulamanın usul ve esasları aşağıda açıklanmıştır.

Buna göre;

Kurumumuzca, eşinden boşanarak gelir/aylık talebinde bulunan eş ve kız çocuklarının gelir/aylık bağlama işlemleri geciktirilmeksizin gerçekleştirilecek, ancak ihbar veya şikayet olması ya da Kurumca gerekli görüldüğü hallerde gerekli inceleme yaptırılarak sonucuna göre işlemleri tamamlanacaktır.

Boşandığı eşi ile tekrar evlenerek evlenme ödeneği talebinde bulunan kız çocuklarına sosyal güvenlik kontrol memurları veya sosyal güvenlik denetmenlerine inceleme yaptırılarak oluşturulan rapora göre işlemler sonuçlandırılacak, bunun dışında kalan evlenme ödeneği taleplerinde ise araştırma yapılmamakla birlikte Genelge eki (Ek-40) Taahhütname alınmak suretiyle gelir/aylık bağlama işlemi tamamlanacak ancak, araştırma işlemine devam edilecektir.

Boşanmaları nedeniyle gelir/aylık talebinde bulunan eş ve kız çocukları ile evlenme ödeneği talebinde bulunan kız çocuklarından Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesiyle birlikte ayrıca Genelge eki (Ek-40) “Taahhütname” alınacaktır.

Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalıların ölüm dosyaları sosyal güvenlik il müdürlüklerinde/sosyal güvenlik merkezlerinde bulunduğundan, bu sigortalıların boşanmaları nedeniyle ölüm gelir veya aylığı bağlanan eş ve kız çocuklarının dosyaları her ay aylık bağlanan dosya sayısının % 10 u örnekleme usulü ile seçilerek, bu dosyalardan boşanma tarihi ile ölüm aylığı talep tarihi arasında 1 yıl ve daha az süre bulunanlar hakkında, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı konusunda sosyal güvenlik kontrol memurları veya sosyal güvenlik denetmenlerine inceleme yaptırılacaktır. Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalıların ölüm dosyalarının merkezde olması nedeniyle örnekleme usulü kontroller SSGM Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığınca yapılacaktır.

Sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenlerinin tespiti sonucu gelir veya aylıkları 56 ncı madde gereği kesilmiş bulunan hak sahiplerinden gelir ve aylıklarının yeniden bağlanmasını talep edenlerden;

Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeniyle aylığı kesilen hak sahibinin, birlikte yaşadığı tespit edilen eşinin ölmesi veya eşinin başka biri ile evlenmesi hallerinde, hak sahibi eş veya kız çocuklarının aylıkları; gelir/aylık aldıkları sigortalının ölüm tarihi 2008/Ekim öncesi ise, boşandıkları eşlerinin ölüm veya evlenme tarihlerini takip eden aybaşından, 2008/Ekim ve sonrası ise talep tarihlerini takip eden aybaşından başlatılacaktır.

SSGM İzleme Değerlendirme Bilgilendirme ve Kontrol Daire Başkanlığının tespitin yapılmasında dikkat edilecek usul ve esaslarla ilgili 2/2/2010 tarihli toplu talimatı göz önüne alınarak; boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı Kurumca tespit edilen eş ve kız çocuklarının, haklarında eksik araştırma yapıldığı ve birlikte yaşamadığı yönündeki talepleriyle birlikte yeniden somut bilgi ve belge sunmaları halinde, bu talepler daha önce inceleme yapan sosyal güvenlik merkezine intikal ettirilecektir. Yeni bilgi veya belge sunulmaması durumunda ise hak sahiplerinin araştırma talepleri reddedilecektir. Yeniden yapılan incelemede, hak sahibi hakkında yapılan ilk tespitin doğru olmadığına karar verilmesi halinde, gelir ve aylıklar kesildiği tarihten itibaren yeniden başlatılacaktır.

2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi gereğince uygulanan fark aylıkları

Bilindiği üzere, 2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi gereğince Kurumumuzdan ölüm aylığı veya geliri almakta olan hak sahibi çocuklardan, Kanunda belirtilen koşulları yerine getirenlere fark aylıklar ödenmekte ve bunların karşılığı Hazineden alınmaktadır.

Anılan Kanunun ek 1 inci maddesinin son fıkrası, 5754 sayılı Kanunun 92 nci maddesiyle; “Bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre aylık almaya hak kazanacak şekilde özürlü olduğunu belgeleyen ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklardan bu kurumlardan aldıkları aylık veya gelir toplamı tutarları bu madde gereğince durumlarına göre ödenebilecek tutardan daha az olanlara; aradaki fark ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından (birden fazla sosyal güvenlik kurumundan aylık veya gelir alanlar için yalnızca tercih edecekleri bir sosyal güvenlik kurumu tarafından) ödenir ve bu şekilde ödenen tutarlar Hazineden tahsil edilir.” şeklinde değiştirilmiş; yine aynı Kanuna eklenen geçici 1 inci madde ile “Bu Kanun kapsamındaki kişilere bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler terkin edilmiştir. İlgililer hakkında herhangi bir idari ve icrai takibat yapılmaz.” hükmü getirilmiştir.

Buna göre; Kanuna ve 506, 1479, 5434, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre gelir veya aylık almakta olan yetim çocuklar hakkında aşağıda belirtildiği şekilde işlem yapılacaktır.

Mevcut uygulamada, sosyal güvenlik kurumlarından sadece malul olmaları nedeniyle yetim aylığı alan çocuklar kapsamda iken yapılan değişiklikle, sosyal güvenlik kurumlarından, aylık veya gelir almakta olan çocuklardan 18 yaşın altında olanlar da dahil olmak üzere Kanunda belirtilen şekilde özürlü olduğunu belgeleyen tüm yetim çocuklar kapsama alınmıştır.

2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin son fıkrasında yapılan değişiklik, 8/5/2008 (dahil) tarihinden itibaren talepte bulunan ve gelir ve aylık alan yetim çocuklara uygulanacağından, malul çocuklar dışında gelir veya aylık almakta olan diğer yetim çocuklar da söz konusu maddeden anılan tarih itibariyle yararlandırılacaktır.

Kurumdan yetim aylığı alan çocuklardan;

18 yaşından büyük olanların ek 1 inci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinden yararlanabilmesi için çalışma güçlerini;

% 70 ve üzerinde (başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde özürlü),

% 40 ile % 69 arasında (özürlü),

kaybetmeleri koşullarından birini yerine getirmiş olmaları,

18 yaşından küçük olanların, ek 1 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinden yararlanabilmesi için ise çalışma güçlerini en az % 40 oranında kaybetmiş olmaları,

gerekmektedir.

Kurumdan gelir ve aylık almakta olan yetim çocuklara, sadece özürlülük dereceleri göz önüne alınarak 2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesine göre fark aylıkları ödenecek olup, 2022 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmasında aranan diğer şartlar Kurumumuzca fark aylıklarında dikkate alınmayacaktır.

Kurumdan gelir ve aylık alan çocuklardan;

18 yaşından büyük olanların almakta oldukları aylık toplamının;

Özürlülük derecesi % 70 ve üzerinde olanlar için gösterge rakamının her yıl bütçe kanunu ile tespit edilecek katsayı ile çarpımının % 300 ünün,

% 40 ile % 69 arasında olanlar için ise % 200 ünün,

18 yaşından küçük olanların almakta oldukları aylık toplamının, özürlülük derecesi % 40 ve üzeri olanlar için % 200 ünün;

altında olması halinde aradaki fark kadar aylıklarına ilave ödeme yapılacaktır.

Yetim çocuklara 2022 sayılı Kanuna göre fark aylıkları Kurumumuzdan gelir veya aylık aldıkları sürece ödenecektir.

2022 sayılı Kanunun 5797 sayılı Kanunla değişik 8 inci maddesinin son fıkrasına göre; “Bu madde kapsamında aylık bağlamaya esas sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye yetkili sağlık kuruluşlarının belirlenmesi ile bu raporların alınmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ile Kurum tarafından birlikte hazırlanacak yönetmelikle ” 2022 sayılı Kanun Kapsamında Aylık Alan Özürlülere Sağlık Kurulu Raporu Vermeye Yetkili Hastanelerin Belirlenmesi ile Sağlık Raporlarının Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesi; “Bu Kanun kapsamında aylık bağlanması talebinde bulunan özürlüler için, 16/7/2006 tarihli ve 26230 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’te belirtilen usul ve esaslara göre, söz konusu Yönetmelik ekinde yer alan Yetkili Sağlık Kuruluşları tarafından düzenlenecek sağlık kurulu raporları esas alınır.” şeklinde olup, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin 7 nci maddesi; “Bu Yönetmelikte belirtilen özürlü sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye yetkili sağlık kurumlarını ve hakem hastaneleri Sağlık Bakanlığı belirler ve internet sitesinde yayımlar. Yetkili olmayan sağlık kurumları ile 6 ncı maddede belirtilen şekilde özürlü sağlık kurulunu teşkil edemeyen sağlık kurumlarının verdiği sağlık kurulu raporları değerlendirilmeye alınmaz.” hükmüne amirdir.

Diğer taraftan, 2022 sayılı Kanunun 5754 sayılı Kanunla değişik ek 1 inci maddesi gereği ödenecek fark aylıklarına esas özürlülük dereceleri; bunların sağlık kurumlarından alınan sağlık kurulu raporlarına göre Kurum Sağlık Kurulunca belirlenmekle birlikte mevzuatta, Kurumdan

2022 sayılı Kanuna göre fark aylığı alan yetim çocukların özürlülük derecelerinin Kurum Sağlık Kurulunca belirlenmesine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, uygulamada birlikteliğin sağlanması ve hak sahibi çocukların işlemlerinin daha kısa sürede sonuçlandırılması açısından, bundan böyle yetim çocuklara fark aylıkların ödenmesinde yetkili sağlık kuruluşlarınca düzenlenen sağlık kurulu raporlarında belirtilen özürlülük dereceleri esas alınacak olup, özürlü çocukların sağlık kurulu raporları Kurum Sağlık  Kuruluna gönderilmeksizin rapor asıllarına (raporların, noter tasdikli dahi olsa fotokopi veya suret olmaması) göre işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Öte yandan, 4/1-(a) sigortalılarından dolayı taraflarına Kurumumuzca ölüm geliri veya aylığı bağlandıktan sonra 2022 sayılı Kanuna göre fark aylığı almak için ünitelere  talepte bulunan hak sahiplerinin talep belgeleri ile sağlık kurulu raporları SSGM Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığına intikal ettirilecektir.

Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında veya 506 ve 2925 sayılı kanunlara göre ölüm gelir ve aylığı almakta olan yetim çocuklar ödeme programlarında;

18 yaşından küçük olanlar “1” kodu,

18 yaşından büyük;

Erkek çocuklardan, orta öğrenime devam edenler “2”, yüksek öğrenime devam edenler “3” kodu,

Malul çocuklar “6” kodu, Kız çocuklar “7” kodu,

ile yer almakta olup, ölüm güncelleme ve hak sahibi giriş ve güncelleme programlarında bu kodla yer alan kayıtlar için yeni açılacak alana, 18 yaşından büyük çocuklar için, “A” girilmesi halinde hak sahibi çocuğun aylığı muhtaçlık aylığının % 300 oranı, “B” girilmesi halinde % 200 oranı ile mukayese edilerek fark hesaplanacaktır.

18 yaşından küçük çocuklar için ise bu alana sadece “C” girilecek olup, “C” kodunun girilmesi halinde hak sahibi çocuğun aylığı muhtaçlık aylığının % 200 oranı ile mukayese edilerek fark hesaplanacaktır.

Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında veya 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre ölüm aylığı almakta olan yetim çocuklardan;

18 yaşından büyük olmakla birlikte malul olmaları nedeniyle (M kodu atılmış olanlar) ölüm aylığı alan çocuklar için 5378 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra bu kanundan yararlanmak istediğini beyan eden talep dilekçesini,

Ölüm aylığı bağlanan ve 18 yaşın altında olanlar da dahil özürlü olduklarını belgeleyen çocuklar için de 8/5/2008 tarihinden itibaren talep tarihini,

takip eden aybaşından itibaren Emektar Projesi ile ilgili olarak hazırlanan kullanım kılavuzuna uygun olarak işlem yapılacaktır.

2022 sayılı Kanuna eklenen geçici 1 inci madde gereğince, aylık farkı hakkını kaybeden özürlü çocukların, bu aylıklarının kesilmesini gerektiren tarihten 8/5/2008 tarihine kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizleri terkin edileceğinden, söz konusu yersiz ödemeler gereği yapılmak üzere mahalli maliye teşkilatına

Kız çocuklarına ödenecek evlenme yardımında, 2022 sayılı Kanuna göre ödenen fark aylıkları dikkate alınmayacaktır.

2022 sayılı Kanuna göre ödenen fark aylıklar için ayrıca ek ödeme hesaplanacaktır.

Kanuna ve 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı Kanunlara göre yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklara 2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi gereğince yapılacak fark aylık ödemeleri  yıllar itibariyle Genelge eki (Ek-5) tabloda gösterilmiştir.

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/emekli-sandigindan-emekli-maasi-alan-kisi-olen-esi-icin-cenaze-yardimi-alabilir-mi/feed/ 0
Meskeni kardeşim kullanıyor. Kira geliri beyannamesi bildiriminde bulunmalı mıyım? https://www.muhasebenews.com/meskeni-kardesim-kullaniyor-kira-geliri-beyannamesi-bildiriminde-bulunmali-miyim/ https://www.muhasebenews.com/meskeni-kardesim-kullaniyor-kira-geliri-beyannamesi-bildiriminde-bulunmali-miyim/#respond Mon, 05 Apr 2021 01:30:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=106245 Gelir vergisi mükellefi olan bir kişinin 1 adet meskeni var ve kiradadır. Ancak meskenin kira gelirini gelir vergisi mükellefinin kardeşi alıp kullanmaktadır. Bu durumda 2020 yılı gelir vergisi beyannamesini verirken söz konusu kira gelirini beyan edecek miyiz? 

Kira gelirini kardeşi kullanıyor diye bir istisnai durum olmaz. 

Kira geliri elde eden kişi beyanname verecek vergisini ödemelidir.

Parayı kim harcar ise harcasın bunun vergi hukuku içinde yorumu olmaz. 

Serbest meslek mükellefinin 2020 yılı matrahı 85.000 TL, stopaja tabi menkul sermaye iradı 11.000 TL’dir. Beyannameye menkul sermaye iradının eklenmesi gerekir mi?

MSİ Banka mevduat faizi dışında elde edilen gelir ise; 85.000+11.000= 96.000 TL olarak beyan edilecektir. (GVK 86/1-c)


Kaynak: ismmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/meskeni-kardesim-kullaniyor-kira-geliri-beyannamesi-bildiriminde-bulunmali-miyim/feed/ 0
Muhasebe hizmeti birinci dereceden akrabalara verilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/erkek-kardesimin-esi-isyeri-acacak-sahis-isletme-defteri-tutacak-meslek-hukukunda-smmm-akrabalarin-defteri-tutulabiliyor-mu/ https://www.muhasebenews.com/erkek-kardesimin-esi-isyeri-acacak-sahis-isletme-defteri-tutacak-meslek-hukukunda-smmm-akrabalarin-defteri-tutulabiliyor-mu/#respond Wed, 31 Jul 2019 14:30:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=64895 Erkek kardeşimin eşi işyeri açacak, şahıs, işletme defteri tutacak. Meslek hukukunda SMMM akrabaların defteri tutulabiliyor mu?

SMMM kaçıncı dereceden olursa olsun; anne, baba, kardeş, eş ve çocuk olmak üzere tüm akrabalarının defterlerini tutabilir.

 

 


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/erkek-kardesimin-esi-isyeri-acacak-sahis-isletme-defteri-tutacak-meslek-hukukunda-smmm-akrabalarin-defteri-tutulabiliyor-mu/feed/ 0
Fiilen şirketimde çalışan eşimin ve çocuğumun ücret ödemelerini gider olarak yazabilir miyim? https://www.muhasebenews.com/fiilen-sirketimde-calisan-esimin-ve-cocugumun-ucret-odemelerini-gider-olarak-yazabilir-miyim/ https://www.muhasebenews.com/fiilen-sirketimde-calisan-esimin-ve-cocugumun-ucret-odemelerini-gider-olarak-yazabilir-miyim/#respond Wed, 06 Mar 2019 12:30:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=50075 Mükellefimin işyerinde, kardeşi ve eşi fiilen çalışmaktadır ve SGK primleri ödenmektedir. Gider olarak kayıt yapılabilir mi yoksa kanunen kabul edilmeyen gider olarak mı kayıt yapmak gerekir?

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK’nın) 1’inci maddesinde gelir, bir takvim yılı içinde elde edilen kazanç ve iratların safi tutarı olarak tanımlanmıştır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (KVK’nın) 6’ncı maddesinde de “Kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanır.” hükmüne yer verilmiş ve kurumlar vergisi matrahının safi kurum kazancı olduğu belirlemesi açık bir biçimde yapılmıştır.

Mezkur maddenin ikinci fıkrasında ise safi kurum kazancının tespitinde GVK’nın ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Gerek ticari kazanç elde eden gelir vergisi mükelleflerinde, gerekse kurumlar vergisi mükellefleri açısından safi kazancın tespitinde bazı ödemeler indirim konusu yapılamamaktadır.

2.2. Teşebbüs Sahibinin Kendisine, Eşine, Küçük Çocuklarına İşletmeden Ödenen Aylıklar, Ücretler, İkramiyeler, Komisyonlar ve Tazminatlar GVK Md. 41/1-2’de teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden yapılan aylık, ücret, ikramiye, komisyon ve tazminat adı altındaki ödemelerin gider olarak kabul edilmeyeceği belirtilmiştir.

Bu tip ödemeler, esasında kanunen indirimi kabul edilmesi gereken mahiyettedir. Ancak, ticari kazancın elde edilmesi için işletme sahibi ve yakınları tarafından sadece sermaye faktörü değil emek faktörü de kullanılmaktadır.

İşletme sahibi, eşi ve küçük çocuklarının emeğinin ticari organizasyonun bir unsuru olduğu ve nasıl ki sermaye karşılığında kâr elde ediliyorsa; üretime katılan bu mahiyetteki emek faktörünün de elde edeceği getirinin ücret değil kâr olması gerektiği kabul edilmektedir.

GVK Md. 41/1-2 düzenlemesinin getirilmesindeki temel amaç, işletme sahiplerinin, kârdan pay almak dışında kendisine, eşine veya küçük çocuklarına ücret adı altında ödemeler yaparak bazı değerleri muvazaalı bir şekilde, vergi ödemeksizin işletmeden dışarı çıkarmalarının önüne geçebilmektir. Diğer bir ifadeyle, bu düzenlemedeki eşe ve küçük çocuklara yapılan ödemelerin KKEG ilan edilmesi, bir tür vergi güvenlik müessesesi olarak düşünülebilir.

Esas itibariyle bakıldığında söz konusu bent hükmü ile amaçlanan, işletme sahiplerinin kendisine, eşine veya küçük çocuklarına ücret vb. adlar altında ödemeler yapmak suretiyle muvazaalı bir şekilde vergilenebilir kazancı aşındırmasının önüne geçmektir. Diğer bir ifadeyle söz konusu düzenlemenin eşe ve küçük çocuklara yapılan ödemeleri KKEG ilan eden bölümü bir anlamda vergi güvenlik müessesesidir.

Ancak; serbest meslek erbabının annesi, babası, kardeşi ile eş ve çocuklarına hizmet akdine dayalı olarak yapılan ve Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddeleri uyarınca vergilendirilen ücret ödemelerinin, mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilebilmesi mümkündür.

 

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


 

BENZER İÇERİKLER

Mükellefin kardeşi sigortalı olarak çalışıyorsa 27103 sayılı teşvikten yararlanabilir mi?

 

 

 

Fiilen işyerinde çalışan mükellefin oğlu SGK teşvikinden faydalanabilir mi?

 

 

 

İş yerimde çalışan eşimin ve çocuğuma ödenen ücretleri gider olarak yazabilir miyim?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/fiilen-sirketimde-calisan-esimin-ve-cocugumun-ucret-odemelerini-gider-olarak-yazabilir-miyim/feed/ 0
2019 Mart Ayında beyan edilecek, 2018 yılına ait Kira Gelirlerine ilişkin açıklamalar https://www.muhasebenews.com/2019-mart-ayinda-beyan-edilecek-ve-2018-yilina-ait-kira-gelirlerine-iliskin-aciklamalar/ https://www.muhasebenews.com/2019-mart-ayinda-beyan-edilecek-ve-2018-yilina-ait-kira-gelirlerine-iliskin-aciklamalar/#respond Fri, 01 Mar 2019 06:00:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=49078 1- Kira Gelirinin Kapsamı
Arazi, bina, haklar, motorlu taşıtlar ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde detaylı bir şekilde sayılan mal ve hakların kiraya verilmesinden elde edilen gelirler Gayri Menkul Sermaye İradı (Kira Geliri) olarak adlandırılmaktadır.

 

2- Kira Gelirleri için Beyanname Verme Süresi ve Ödeme Tarihleri
2018 yılı içinde konut ve/veya  işyeri kira gelirleri elde edenlerin, bu gelirleri için 25 Mart 2019 –  Pazartesi günü mesai saati bitimine kadar, (İnternetten verenler için 23:59) ikametgah adreslerinin bağlı olduğu vergi dairesine, (yurtdışında ikamet edenler, kira gelirinin elde edildiği gayrimenkulün adresinin bağlı olduğu vergi dairesine) elden veya internet üzerinden beyannamelerini göndermeleri gerekmektedir.

Tahakkuk Eden Toplam GMSİ – Gelir Vergisinin
1. Taksiti 01.04.2019 Pazartesi, 
2. Taksiti ise 31.07.2019 Çarşamba gününe kadar banka veya bağlı olunan vergi daireleri veznelerinden ödenebilir.

Sadece Kira geliri elde eden 60 yaş ve üzeri mükellefler ile engelli mükelleflerden, yaşlılığı, sakatlığı veya hastalığı nedeniyle vergi dairesine gidemeyecek durumda olanlar, maliye’nin 444 0 189 numaralı telefonunu arayarak, adını, soyadını ve adres bilgilerini vermeleri halinde vergi dairesi görevlileri bu kişilerin adreslerine giderek beyannameleri alacak ve bu durumdaki kişilerin işlemlerini yapacaklardır.

 

3- Hangi Yılların Kira Gelirleri için 25 Mart 2019 Tarihine kadar Beyanname Verilecektir
2018 Yılı ve daha önceki dönemlere ait olup, 2018 yılı içerisinde tahsil edilen kira gelirleri 2018 yılı kira gelirleri ile birlikte 25 Mart 2019 tarihine kadar beyan edilecektir.

Örnek; 2016, 2017 ve 2018 Yıllarına ait kira bedellerinin 2018 yılı içerisinde tahsil edilmesi halinde üç yıla ait kira bedeli toplamı 25 Mart 2019 tarihinde birlikte beyan edilecektir.

2018 ve sonraki yıllara ait kira bedellerinin, 2018 yılı veya daha önceki yıllarda peşin olarak tahsil edilmiş olması halinde, her yılın kira bedeli ait olduğu yılda beyan edilecektir.

Örnek; 2018 yılı içinde 2018-2019-2020 yıllarına ait olan, 3 yıllık kira bedelinin peşinen tahsil edilmesi halinde;
1- 2018 Yılı Kira Geliri          25.03.2019 tarihinde
2- 2019 Yılı Kira Geliri          25.03.2020 tarihinde (Değişiklik olmaması halinde)
3- 2020 Yılı Kira Geliri          25.03.2021 tarihinde (Değişiklik olmaması halinde)

beyan edilecektir.

 

4- Kira Bedellerinin Tahsil Türleri ve Kanuni Zorunluluklar
Kira Bedelleri; Nakden (TL),  Havale yoluyla ve ayni olarak (Emsal bedel uygulanır) tahsil edilebilir.

Kiralanan yer için yapılan masrafın kiradan düşülerek tahsil edilmesi halinde kira bedelinin tam beyan edilmesi gerekmektedir.

Önceki dönemlerde dövizli tahsil edilen kira bedelleri, tahsil günündeki T.C. Merkez Bankası döviz alış kuru esas alınarak TL’ye çevrilir. Belirlenen Döviz’in T.C. Merkez Bankasında karşılığı yoksa Maliye Bakanlığı’nın belirlediği değerleme kuru ile değerlenir.

Konutlarda 500 TL’nin üstündeki kiraların, İşyerlerinde ise tutarı ne olursa olsun tüm kira bedellerinin 01.11.2008 tarihinden itibaren 268 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre banka veya PTT’den yatırılma zorunluluğu getirilmiştir.

Konutlarda uygulanan 500 TL’lik sınır her konut için ayrı ayrı uygulanacaktır. Yani bir kişinin sahibi olduğu ve mesken olarak kiraya verdiği iki konuttan birinin aylık kirasının 400 diğerinin 600 TL olduğu varsayılırsa, ev sahibinin sadece 600 TL olan konut için kira bedelini Banka’dan veya PTT’den tahsil etme zorunluluğu olup, 400 TL kirası olan konutun kirasını isterse elden nakit olarak da alabilecektir.

Tebliğlerle yapılan düzenlemelere göre bankadan ödeme/tahsil edilme kapsamına girenlerde, İŞYERİ KİRALARINDA KİRACI ve KİRAYA VEREN, KONUT KİRALARINDA İSE EV SAHİBİ sorumlu olacaktır.

Ceza Uygulaması; Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesinde yer alan hüküm uyarınca, mükerrer 257’nci maddeyle getirilen zorunluluklara uymayanlara özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerekmektedir. Anılan madde uyarınca bu Tebliğ ile 01/11/2008 tarihinden itibaren getirilen zorunluluklara uymayanlara kesilecek ceza,

2018 yılı için; 
-Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 1.600 TL’den,
-İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde  tespit edilenler hakkında 800 TL’den,
-Yukarıda yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 400 TL’den az olmamak üzere her bir işlem için bu işleme konu tutarın%5’idir.

2019 yılı için; 
-Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 1.900 TL’den,
-İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde  tespit edilenler hakkında 700 TL’den,
-Yukarıda yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 350 TL’den az olmamak üzere her bir işlem için bu işleme konu tutarın %5’idir.

 

5- İşyeri Kira Gelirlerine Hangi Oranda Tevkifat uygulanacaktır?
İşyerleri, mülk sahibine yaptıkları kira ödemelerinden, %20 oranında gelir vergisi kesintisi yaparak, mülk sahipleri adına, kendi bağlı oldukları vergi dairesine muhtasar beyanname ile beyan etmek zorundadırlar. Mülk sahipleri, işyerlerinden elde ettikleri kira gelirlerini Brüt olarak beyan edecekler,  kiracılar tarafından ödenen gelir vergisi kesintilerini de kendi gelir vergilerinden indireceklerdir.  Kiracılar tarafından peşin ödenen sonraki yıllara ait kira bedelleri için de ödemenin yapıldığı ayda gelir vergisi kesintisi yapılacaktır.

İşyeri olarak kullanmak amacıyla kiraladıkları yerlerden gelir vergisi kesintisi yapmak zorunda olanlar Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesinde detaylı olarak belirtilmiştir.

 

6- Kira Geliri Beyanname Verme Sınırları
Gelirinin sadece Gayrimenkul Sermaye İradından ibaret olması halinde;
2018 Yılı içinde elde edilen KONUT Kira gelirleri istisnası olan 4.400 TLyi aşanlar, (Kira Geliri Beyan edilmez veya eksik beyan edilirse bu istisnadan yararlanılamaz)

İşyeri kira geliri elde edenlerden, Brüt kira geliri 34.000 TL’yi aşanlar, (Gelir Vergisi Kesintisi yapılanlar)

Konut ve İşyeri kira gelirinin birlikte elde edilmesi halinde; konut kira gelirinin istisna haddi sonrası kalan tutarı (4.400 TL üzeri) ile işyeri kira gelirinin brüt tutarının toplanması sonucu bulunan tutarın 34.000 TL’yi aşması halinde iki gelir de beyan edilecektir. Aşmaması halinde sadece konut kira gelir beyan edilecektir.

 

7- Yurt Dışında bulunan Türk Vatandaşları Hangi Kira Gelirini Beyan Etmeyeceklerdir?
Yurt içinde yerleşmiş olmayan gerçek kişiler, çalışma veya oturma izni alarak 6 aydan fazla bir süreyle yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları; tutarı ne olursa olsun, üzerinden Gelir vergisi kesintisi yapılmış olan İŞYERİ KİRA GELİRLERİNİ  BEYAN  ETMEYECEKLERDİR.

4.400 TL istisna üzerinde kalan Konut Kira geliri için ise Türkiye’de yerleşik kişiler gibi beyanname vereceklerdir.

 

8- Bedelsiz Kullandırılan Yerler ve Emsal Kira bedeli Uygulaması
Sahip olunan yer ile ilgili hiç kira alınmaması veya emsallerine göre düşük kira alınması halinde emlak değerinin %5’i yıllık kira bedeli olarak uygulanır.

Boş kalan gayrimenkulün korunması amacıyla bedelsiz olarak başkasının kullanımına bırakılması ile Mal sahiplerinin, çocuklarının, Anne, Babalarının ve Kardeşlerinin ikametine tahsis edilmesi, (Her bir yakınına en fazla bir konut tahsis edilmesi şartı ile), Mal sahibi ile akrabalarının aynı evde oturması halinde emsal kira bedeli uygulanmaz.

 

9- Elde Edilen Kira Gelirlerinin Beyan Edilmemesi Halinde Uygulanacak Cezalar
Konutlardan elde edilen kira gelirleri beyan edilmez veya eksik beyan edilir ve vergi dairesi tarafından durum tespit edilirse, 4.400 TL’lik istisnadan yararlanılamaz, ayrıca iki kat birinci derece usulsüzlük cezası uygulanarak, Takdir komisyonunca konutun bulunduğu yerin ortalamalarına göre emsal kira belirlenerek hesaplanan gelir vergisi üzerinden ayrıca vergi ziyaı cezası kesilir.

Mükellefin beyan süresi geçen kira gelirlerini, Vergi Dairesi tespit etmeden, kendiliğinden, V.U.K.’nun Pişmanlık ve Islah başlıklı 371. maddesi hükümlerinden yararlanmak istediğini belirtir bir dilekçe ile bağlı bulunduğu vergi dairesine vermesi halinde, istisnadan faydalanacak ve vergi ziyaı kesilmeyecek, sadece Pişmanlık zammı adı altında normal vade tarihi ile beyan tarihi arasında geçen süre için gecikme zammı tahsil edilecektir.

 

10- Kira Gelirlerinden İndirilebilecek Giderler
Kira Geliri elde edenler;  Kira gelirlerinin beyanında, safi irada ulaşırken indirecekleri giderler için,
10.1-Götürü Gider Yöntemi,
10.2-Gerçek Gider
 Yönteminden
birini seçebilirler, hangi yöntem seçilmişse tüm kira gelirleri için uygulanır, bazı kira gelirleri için Gerçek, bazıları için Götürü Yöntem uygulanamaz.

GERÇEK gider yöntemini seçen kişi, kira geliri elde ettiği yer için kendisi tarafından yapılan giderleri belgelerini de beyannamelerine eklemek koşuluyla Brüt kira gelirinden indirebilecektir. (aydınlatma, ısıtma, su, asansör, sigorta, tadilat, kredi faizleri, bir gayrimenkul için elde edilen yıldan itibaren 5 yıl süre ile satın alma bedelinin %5’i oranında indirim, emlak, vergi, resim, harç, şerefiye, amortisman, Kira ile oturulan konuta ait ödenen kira bedelleri)

Gerçek Gider Yöntemini seçenler, indirdikleri gerçek giderlerden vergiden istisna edilen tutara isabet eden kısmını gider olarak indiremeyecektir. Bu formül şöyle uygulanacaktır.

İstisna sonrası Brüt Kira x Gerçek gider Tutarı
______________________________________
Brüt Kira geliri

GÖTÜRÜ gider yöntemini seçen kişi;  Brüt kira gelirinden istisna tutarı düşüldükten sonra kalan kısma %15 oranında götürü gider indirimi yapabilecektir. Götürü gider yönteminin seçilmesi durumunda, iki yıl boyunca gerçek gider yöntemine geçilemeyecektir.

Gelir Vergisi Kanunun 89. maddesinde sayılan ve aşağıdaki bazıları belirtilen indirimler Gelir Vergisinden düşülebilecektir.

11-Yıllık Beyannameye Dahil Edilen Gelirlerden Yapılacak Diğer İndirimler

11.1-Sigorta Primleri
01/01/2013 tarihinden itibaren elde edilen gelirler için verilecek yıllık gelir vergisi beyannamelerinde, bireysel emeklilik dışında kalan şahıs sigortaları için ödenen primlerin beyan edilen gelirin %15’ine kadar olan kısmı matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.

İndirim konusu yapılacak tutarın hesaplamasında beyan edilen gelir olarak, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları düşülmeden önceki tutar esas alınacaktır.

01/01/2013 tarihinden sonra bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ise indirim konusu yapılmayacaktır.

Yıllık beyannamede matrahın tespitinde dikkate alınacak sigorta primleri;

  • Mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait birikim priminin alındığı hayat sigortalarına ödenen primlerin %50’si ile,
  • Ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primlerinin %100’ünden oluşmaktadır.

İndirim konusu yapılacak primlerin toplamı, beyan edilen gelirin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır. (2018 yılı gelirlerine ilişkin olarak kullanılacak olan asgari ücretin yıllık brüt tutarı 24.354 TL’dir).

 

11.2- Eğitim Ve Sağlık Harcamaları
Aşağıda belirtilen şekilde yapılan eğitim ve sağlık harcamaları beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması şartıyla yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirilir.

  • Eğitim ve sağlık harcamaları Türkiye’de yapılmalıdır.
  • Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmelidir.
  • Söz konusu harcamalar mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olmalıdır. “Küçük çocuk” tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları ifade etmektedir.

İndirim konusu yapılacak tutarın hesaplamasında beyan edilen gelir olarak, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları düşülmeden önceki tutar esas alınacaktır.

11.3- Bağış Ve Yardımlar
Beyan edilecek gelirden indirilebilecek bağış ve yardımlar aşağıdaki başlıklar altında detaylandırılmıştır. (Bu yazıda bağış ve yardımların detaylarına girilmemiştir.)

11.3.1- Beyan Edilecek Gelirin %5’i ile sınırlı Olarak İndirilebilecek Bağış ve Yardımlar,
11.3.2-Tamamı İndirilebilecek Bağış ve Yardımlar Sponsorluk Harcamaları
11.3.3-Bireysel Katılım Yatırımcısı İndirimi
11.3.4-Diğer Kanunlara Göre Tamamı İndirilecek Bağış ve Yardımlar


ÖZET
1-
 2018 Kira Gelirleri için İSTİSNA Tutarları
     1.1- Yıllık Mesken kira gelirleri istisnası (her bir mükellef için) 4.400 TL                             (4.400 TL ve altı Mesken kira geliri beyan edilmeyecektir.)
     1.2- Yıllık brüt işyeri kira gelirleri istisnası 34.000 TL
     1.3- İşyeri ve mesken kira gelirinin birlikte elde edilmesi halinde mesken kira                  geliri olarak  tahsil edilen tutarın 4.400 TL üzerinde kalan kısmı ile Brüt                    işyeri kira geliri toplamının 34.000 TL’yi aşması halinde beyan verilecektir.                  Beyan sınırının altında olması halinde sadece mesken kira geliri beyan                      edilecektir.

2- Beyanname Verme Tarihleri 01.03.2019 – 25.03.2019 arasındadır.

3- G.M.S.İ. Gelir Vergisi Son Ödeme Tarihleri
1. Taksit Vade sonu 01.04.2019
2. Taksit Vade Sonu 31.07.2019

4- Götürü Gider Yöntemi İndirim Oranı %15

5- Yurtdışında yaşayan Vatandaşlar ve Dar Mükellefler Üzerinden Vergi Kesintisi yapılmış olan İşyeri Kira gelirlerinin tutarı ne olursa olsun beyanname vermeyecekler veya mesken kira gelir bulunması halinde bu gelirlerini beyannameye dâhil etmeyeceklerdir.

6- 2018 Yılında daha önceki yıllara ait kiralar da tahsil edilmiş ve daha önceki yıllarda bu gelirler beyan edilmemişse 2018 yılı kira geliri ile birlikte beyan edilecektir.

7- Konut Kira gelirlerinin 500 TL ve üzerinde olması halinde kira bedelinin banka veya PTT’den tahsil edilmesi zorunludur. Elden tahsil edilmesi halinde ise cezai sorumluluk ev sahibine ait olacaktır.

8- İşyeri kira gelirleri, tutarı ne olursa olsun bankadan tahsil edilecektir. Elden tahsil edilmesi/ödenmesi halinde cezai sorumluluk KİRACI ve KİRAYA verene aittir.

9- Mükellefin kendisine, eşine ve çocuklarına ait, Türkiye’de yapılan bazı sigorta prim ödemeleri ile eğitim ve sağlık harcamalarının %10 ile %15 arasında değişen oranlardaki tutarı (Asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak kaydıyla) safi gelirden indirilebilecektir.

10- Devlete ait eğitim ve sağlık kurumlarına yapılan yardım ve bağışların tamamı safi gelirden indirilebilecektir.

11- Sahibi oldukları konutları, çocuklarına, annesine, babasına ve kardeşlerine bedelsiz olarak kiraya verenler hakkında emsal kira bedeli uygulanmayacaktır. (Beyanname verilmeyecektir.)

12- 2018 yılı içinde Mesken kira gelirinin yanında ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve irat elde edenlerin, gelirlerinin toplamı 120.000 TL’yi aşması halinde elde ettikleri mesken kira gelirlerinden 4.400 TL’lik istisna düşülmeyecektir.

Örnek;
2018 yılında;
70.000 TL Ücret geliri (Tek işverenden)
50.000 TL Brüt İşyeri kira geliri,
10.000 TL Mesken kira geliri,
20.000 TL Kar payı (Temettü) elde edilmiştir.
Elde edilen gelirlerin toplamı 120.000 TL’yi aştığından 4.400 TL’lik Konut kira geliri istisnası uygulanmayacaktır.

ÖRNEK HESAPLAMALAR

Örnek:1 –  Konut Kira Geliri Beyanı
AÇIKLAMA TUTAR
 2018 Yılında Elde edilen Kira Geliri toplamı 12.000,00
 Seçilen Yöntem (Götürü Gider Yöntemi)
Beyan Edilen Konut Kira Geliri 12.000,00
Konut Kira Geliri İstisnası 4.400,00
İstisnadan Sonrası Kalan Tutar 7.600,00
Götürü Gider İndirimi %15 1.140,00
Vergi Matrahı 6.460,00
Ödenecek Gelir Vergisi Tutarı 969,00
Damga vergisi (2018’de değişecektir.) 72,70
Toplam Ödenecek 1.041,70
TAKSİT TABLOSU TUTAR
1. Taksit – 01.04.2019 557,20
2. Taksit – 31.07.2019 484,50
TOPLAM 1.041,70

 


 

Örnek:2 –  Konut Kira Geliri Beyanı (Gerçek Gider)
AÇIKLAMA TUTAR
 2018 Yılında Elde edilen Kira Geliri toplamı 20.000,00
 Seçilen Yöntem (Gerçek Gider Yöntemi)
Beyan Edilen Konut Kira Geliri 20.000,00
Konut Kira Geliri İstisnası 4.400,00
İstisnadan Sonrası Kalan Tutar 15.600,00
Gerçek GİDER 5.000,00
İndirilebilecek Gerçek GİDER (5.000*15.600/20.000) 3.900,00
Gelir Vergisi Matrahı

 

Ödenecek Gelir Vergisi Tutarı

11.700,00

 

1.755,00

Damga vergisi 72,70
Toplam Ödenecek 1.827,70
TAKSİT TABLOSU TUTAR
1. Taksit – 01.04.2019 950,20
2. Taksit – 31.07.2019 877,50
TOPLAM 1.827,70
 

 

 Örnek:3 –  İŞYERİ KİRA Geliri Beyanı

 

 

TUTAR

 2018 Yılında Elde edilen BRÜT İŞYERİ Kira Geliri 80.000,00
 Seçilen Yöntem (Götürü Gider Yöntemi)
Beyan Edilen İŞYERİ Kira Geliri 80.000,00
Konut Kira Geliri İstisnası
İstisnadan Sonrası Kalan Tutar 80.000,00
Götürü Gider İndirimi %15 12.000,00
Vergi Matrahı 68.000,00
Ödenecek Gelir Vergisi Tutarı 15.240,00
Mahsup Edilecek STOPAJ tutarı 16.000,00
Damga vergisi 72,70
Toplam Ödenecek 72,70
İADE ALINACAK GELİR VERGİSİ 760,00
TAKSİT TABLOSU TUTAR
1. Taksit – 01.04.2019 72,70
2. Taksit – 31.07.2018
TOPLAM 72,70

 


 

Örnek:4 –  KONUT ve İŞYERİ KİRA Geliri Beyanı

TUTAR

2018 Yılında Elde edilen BRÜT İŞYERİ Kira Geliri 80.000,00
2018 Yılında Elde Edilen KONUT Kira geliri 12.000,00
TOPLAM KİRA GELİRİ 92.000,00
Seçilen Yöntem (Götürü Gider Yöntemi)
TOPLAM KİRA GELİRİ 92.000,00
Konut Kira Geliri İstisnası 4.400,00
İstisnadan Sonrası Kalan Tutar 87.600,00
Götürü Gider İndirimi %15 13.140,00
Vergi Matrahı 74.460,00
Ödenecek Gelir Vergisi Tutarı 16.984,20
Mahsup Edilecek STOPAJ tutarı 16.000,00
Ödenecek Gelir Vergisi Tutarı 984,20
Damga vergisi 72,70
Toplam Ödenecek 1.056,90
TAKSİT TABLOSU TUTAR
1. Taksit – 01.04.2019 564,80
2. Taksit – 31.07.2019 492,10
TOPLAM 1.056,90

Notlar:
1- Aile bireylerinin her birinin sahip oldukları mal ve haklardan elde ettikleri kira gelirleri için kendi adlarına ayrı ayrı beyanname vermeleri gerekmektedir. Beyanname, geliri elde eden aile bireyi adına düzenlenerek imzalanacaktır. Mesken geliri istisnasından her bir mükellef ayrı ayrı faydalanabilecektir.

2- Küçük ve kısıtlıların mükellef olması durumunda bunlar adına verilecek olan yıllık gelir vergisi beyannamesi veli, vasi veya kayyum tarafından imzalanır. Mal ve haklara hisseli olarak sahip olunması halinde, her ortağın sadece kendi hissesine karşılık gelen kira gelirlerini beyan etmesi gerekmektedir.

3- Beyana tabi geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından ibaret olan mükellefler, istemeleri halinde vergi dairesinden alacakları kullanıcı kodu, parola ve şifreyi kullanmak suretiyle yıllık gelir vergisi beyannamelerini elektronik ortamda doğrudan kendileri gönderebilecekleri gibi elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi almış meslek mensupları aracılığıyla da gönderebileceklerdir.

4– Konutlarda, her bir konut için aylık 500 TL ve üzerinde, haftalık, günlük veya benzeri şekilde kısa süreli konut kiralamalarında ise tutara bakılmaksızın kira geliri elde edenlerin, İşyerlerinde, işyerini kiraya verenler ile kiracıların kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerinin banka, benzeri finans kurumları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğu bulunmaktadır. Söz konusu zorunluluklara uymayanlara kesilecek ceza, (Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesinin o yıl için belirlenen özel usulsüzlük cezası miktarından az olmamak üzere) her bir işlem için bu işleme konu tutarın % 5’idir.

Açıklamalar ve Hesaplamalar bilgi amaçlı verilmiş olup, mükellefin elde ettiği diğer
gelirlere göre açıklamalarda ve hesaplamalarda farklılıklar olacağından kişi özelinde konunun uzmanına danışılması tavsiye edilmektedir. Bu nedenle yazını içeriği ve hesaplamalar ile ilgili hiçbir sorumluluk kabul edilmemektedir.

Ali KARAKUŞ
İstanbul
1.3.2019

 


Kaynaklar
1- Gib Gelir Vergisi Rehberleri
2- Türmob Gelir Vergisi Düzenleme Rehberi
3- Gelir Vergisi Kanunu ve Tebliğleri

 


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2019-mart-ayinda-beyan-edilecek-ve-2018-yilina-ait-kira-gelirlerine-iliskin-aciklamalar/feed/ 0
Cenaze Ödeneği Nedir? Kimlere ve Ne Kadar Ödenir? https://www.muhasebenews.com/cenaze-odenegi-nedir-kimlere-ne-kadar-odenir/ https://www.muhasebenews.com/cenaze-odenegi-nedir-kimlere-ne-kadar-odenir/#respond Sun, 25 Nov 2018 07:30:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=13894 1- CENAZE ÖDENEĞİ NEDİR?
Cenaze ödeneği, Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından onaylanan tarife üzerinden ölen sigortalının ailesine bir defa yapılan yardımdır.

2- CENAZE ÖDENEĞİNDEN YARARLANMA ŞARTLARI NELERDİR?
Cenaze ödeneği;
2.1- İş kazası veya meslek hastalığı sonucu,
2.2- Sürekli iş göremezlik geliri, malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken,
2.3- Kendisi için en az 360 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş iken,
ölen sigortalının hak sahiplerine verilir.

360 gün malullük, yaşlılık ve ölüm primi bildirilmiş olanların hak sahiplerine cenaze ödeneği verilmesi için ölüm tarihinde sigortalı olma şartı aranmayacaktır.

3- CENAZE ÖDENEĞİ KİMLERE ÖDENİR?
Cenaze ödeneği sigortalının sırasıyla
3.1- Eşine,
3.2- Eşi yoksa çocuklarına,
3.3- Eş veya çocuklarının olmaması durumunda ölen kişinin anne – babasına,
3.4- Anne – babası da yoksa kardeşlerine,
3.5- Cenazenin bu kişiler dışında gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırıldığının belgelenmesi durumunda, masraflar gerçek veya tüzel kişilere ödenir.

Cenaze ödeneğinin sayılan kişilere ödenememesi ve sigortalının cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırılması durumunda, onaylanan tarifeyi geçmemek üzere belgelere dayanan masraflar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenir.

4- CENAZE ÖDENEĞİNDEN YARARLANMAK İÇİN NASIL BAŞVURULUR?
Cenaze ödeneği verilebilmesi için,
4.1- Hak sahiplerince ölüm tarihini belirten bir dilekçe ile
4.2- Sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine
başvurulması gerekir.

Sigortalının ölüm tarihi nüfus kütüğüne işlenmemişse dilekçeyle birlikte sigortalının ölüm tarihini belirten ilgili makamlarca düzenlenen ölüm belgesinin Kuruma (SGK) verilmesi gerekir.

5- CENAZE ÖDENEĞİ TUTARI NE KADARDIR?
Cenaze ödeneği tutarı her yıl bir önceki yıl için Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı tarafından açıklanan Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) değişim oranında artırılarak belirlenmekte olup, 2017 yılı için ödenen cenaze ödeneği tutarı 531,00 TL’dir.

Cenaze ödeneğinde zaman aşımı, hakkın doğduğu tarihten itibaren 5 (beş) yıldır.

Kaynak: Sosyal Güvenlik Kurumu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/cenaze-odenegi-nedir-kimlere-ne-kadar-odenir/feed/ 0