kanunları – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 08 Oct 2024 09:53:10 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Bilanço esasına tabi şahıs işletmesinin limited şirkete devrinin vergi kanunları karşısındaki durumu https://www.muhasebenews.com/bilanco-esasina-tabi-sahis-isletmesinin-limited-sirkete-devrinin-vergi-kanunlari-karsisindaki-durumu-2/ https://www.muhasebenews.com/bilanco-esasina-tabi-sahis-isletmesinin-limited-sirkete-devrinin-vergi-kanunlari-karsisindaki-durumu-2/#respond Tue, 08 Oct 2024 09:53:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=156401 T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Tarih: 10.07.2019

Sayı: 45404237-130[I-18-99]-E.126251

 

Konu: Bilanço esasına tabi şahıs işletmesinin limited şirkete devrinin vergi kanunları karşısındaki durumu.

 

 

İlgide kayıtlı özelge başvuru formunuzdan, bilanço esasına tabi … şahıs işletmesinin 17/04/2018 tarihi itibariyle tüm aktif ve pasifiyle birlikte 17/04/2018 tarihinde kurulan Şirketinize devrinin yapıldığı belirtilerek, 2018/Nisan vergilendirme dönemi işlemlerine ilişkin muhtasar ve katma değer vergisi beyannameleri ile Ba-Bs bildirim formlarının düzenlenmesi hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 80 inci maddesinin son fıkrasında, faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç sayılacağı ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümlerin uygulanacağı; aynı maddenin 2 nci fıkrasında ise, bu maddede geçen “elden çıkarma” deyiminin, mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade ettiği, 81 inci maddesinin 2 nci fıkrasında, kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması. (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.) halinde değer artışı kazancı hesaplanmayacağı, vergileme yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinde, kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin kanun maddesinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan anılan Kanunun 98 inci maddesinin birinci fıkrasında, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları, ikinci fıkrasında ise ziraî ürün bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç olmak üzere, çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az olanlar, 94 üncü maddeye göre yapacakları tevkifatla ilgili muhtasar beyannamelerini, bağlı bulundukları vergi dairesine önceden bildirmek şartıyla her ay yerine Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının yirmiüçüncü günü akşamına kadar verebilecekleri hükme bağlanmıştır.

Öte yandan; Kurumlar Vergisi Kanununun 31 inci maddesinde, muhtasar beyanname konusunda Gelir Vergisi Kanununda belirlenen usûl ve esasların, bu maddeye göre verilecek muhtasar beyannameler hakkında da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, … şahıs işletmesinin 17/04/2018 tarihinde Şirketinize devri nedeniyle ve Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesine göre şahsi sorumluluk halinde yürütülen faaliyetin son bulması şahıs işletmesi açısından işi bırakma anlamına geldiğinden şahıs işletmesince 01/04/2018-16/04/2018 tarihleri arasında yapılan ödemelerle ilgili tevkifatlara ilişkin verilmesi gereken muhtasar beyannamenin, 2018 yılı Mayıs ayının 23 üncü günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Ayrıca Şirketiniz tarafından, gelir stopaj vergisi mükellefiyetinin tesis edildiği 17/04/2018 tarihi itibariyle Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine göre yapılacak tevkifatların, aynı Kanunun 98 inci maddesinde yer alan hükümler çerçevesinde beyan edileceği tabiidir.

II-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesinde işi bırakma, vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi şeklinde tanımlanmıştır.

Bu hükme göre, bir şahıs işletmesinin aktif ve pasifiyle bir limited şirkete devredilmesi durumunda şahsi sorumluluk altında yürütülen faaliyet son bulacağından şahıs işletmesi açısından işi bırakma olarak kabul edilmesi gerekmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362 ve 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir

396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 2.2.1. bendinde “Mükellefler söz konusu bildirim formlarını aylık dönemler halinde düzenlemek ve takip eden ayın birinci gününden itibaren son günü akşamı saat 24:00’e kadar sistem üzerinden onaylamak suretiyle göndermekle yükümlüdürler.” denilmiştir.

Aynı Tebliğin 2.2.2. bendinde “Mükellefiyetin terki halinde bildirim formları, işin bırakıldığı tarihi izleyen ayın son günü akşamına kadar verilmek zorundadır. Bu bildirimler, kullanıcı kodu, parola ve şifre almış mükelleflerce veya 3568 sayılı Kanuna istinaden yetki almış meslek mensuplarınca verilecektir.” açıklamasına yer verilmiştir.

Bu açıklamalara göre 01/04/2018-17/04/2018 tarihleri arasında yapılmış olan mal/hizmet alım satımlarının …  şahıs işletmesi tarafından, 17/04/2018-30/04/2018 tarihleri arasındaki mal/hizmet alım satımlarının ise Şirketiniz tarafından Ba-Bs bildirim formları ile adı geçen Tebliğde belirtilen süre içerisinde bildirilmesi gerekmektedir.

III-KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-17/4-c maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile aynı maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yazılı şartlar dahilinde adi ortaklıkların sermaye şirketine dönüşmesi işlemleri ve Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemlerinin (Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. İşlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılır.) KDV’den istisna olduğu,

-41/1 inci maddesinde ise mükelleflerin ve vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanların Katma Değer Vergisi beyannamelerini, vergilendirme dönemini takip eden ayın yirmidördüncü günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine vermekle yükümlü oldukları

hüküm altına alınmıştır.

Konu ile ilgili olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II/F-4.3. Gelir Vergisi Kanununun 81 inci Maddesi Kapsamındaki İşlemler, Adi Ortaklıkların Sermaye Şirketine Dönüşmesi ile Kurumlar Vergisi Kanununa Göre Yapılan Devir ve Bölünme İşlemleri” başlıklı bölümünde konuya ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Buna göre, devrin yapıldığı ayın başından devir tarihine kadar gerçekleşen işlemlerin şahıs şirketi, devrin gerçekleştiği tarihten (17/04/2018 tarihi dahil) bu tarihin içinde bulunduğu ayın sonuna kadar olan işlemlerin ise Şirketiniz tarafından, takip eden ayın 24 üncü günü akşamına kadar 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, şahıs işletmesine ait son dönem KDV beyannamesinde yer alan devreden KDV tutarının Şirketiniz tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılması mümkündür.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bilanco-esasina-tabi-sahis-isletmesinin-limited-sirkete-devrinin-vergi-kanunlari-karsisindaki-durumu-2/feed/ 0
Döviz cinsinden yapılan hakediş ödemelerinin vergi kanunları karşısındaki durumu https://www.muhasebenews.com/doviz-cinsinden-yapilan-hakedis-odemelerinin-vergi-kanunlari-karsisindaki-durumu-2/ https://www.muhasebenews.com/doviz-cinsinden-yapilan-hakedis-odemelerinin-vergi-kanunlari-karsisindaki-durumu-2/#respond Tue, 14 Dec 2021 11:42:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119385

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.17.01-130[2011-2-24-02]-571

16/05/2012

Konu

:

Döviz cinsinden yapılan hakediş ödemelerinin vergi kanunları karşısındaki durumu.

 

            İlgide kayıtlı dilekçenizde, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile TOKİ arasında imzalanan “Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi İçinde Yapılacak Doğalgaz Hizmetlerine İlişkin Protokol” kapsamında yapılacak ada içi ve ada dışı doğalgaz altyapı tesisatının bedelinin, yüklenici olarak şirketinizin yaptıracağı ihale bedeli üzerinden ödeneceği, tanzim edilen hakedişlerin müşavir onayından sonra kesinleşeceği ve idarenin ve belediyenin oluruyla yükleniciye aylık olarak hesaptan ödeneceğinin hüküm altına alındığı; bu kapsamda şirketiniz tarafından söz konusu işlerin 8.494.036 USD bedel ile alt yüklenici firmaya ihale edildiği ve bu şekilde belirlenen hakediş tutarının alt yükleniciye fatura tarihindeki kur esas alınarak TL olarak ödendiği, şirketinizce düzenlenen hakediş belgelerinin onaylanmak üzere Ankara Büyükşehir Belediyesine gönderildiği, ancak, adı geçen Belediyenin hakediş belgesinin USD olarak değil alt yükleniciye ödenen TL tutarı üzerinden düzenlenmesi gerektiği iddiasıyla hakediş raporunu imzalamadığı belirtilerek, konunun kurumlar vergisi stopaj matrahı, KDV matrahı ve kurumlar vergisine esas alınması gereken gelir yönünden değerlendirilmesi talep edilmiştir.

            A-Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden Değerlendirme:

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 42 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır.) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak mezkur yıl beyannamesinde gösterilir.” hükmü yer almaktadır.

            Aynı Kanunun 44 üncü maddesinde, inşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihin; diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya bırakıldığı tarihin bitim tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.

            Bir işin 42 nci madde kapsamına girmesi için faaliyet konusu işin, inşaat ve onarma işi olması, işin taahhüde bağlı olarak yapılması ve birden fazla takvim yılına sirayet etmesi gerekir.

            Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Vergi kesintisi” başlıklı 15 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasında; aynı fıkrada belirtilen kişi, kurum ve kuruluşların, yine aynı fıkrada bentler halinde sayılan nakden ya da hesaben ödemeleri üzerinden avanslar da dahil olmak üzere istihkak sahiplerinin kurumlar vergilerine mahsuben vergi kesintisi yapmak zorunda oldukları hükme bağlanmış olup, anılan fıkranın (a) bendinde; Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden % 3 oranında 2009/14594 sayılı Karara göre) vergi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

            Hakediş raporları, istihkakları ödeyenleri işi üstlenen firmaya karşı borçlu durumda gösteren bir işlem olduğundan, hakediş raporlarının onaylandığı tarihte hesaben ödemenin gerçekleştiği kabul edilmektedir.

            Buna göre, tevkifatın; hakediş bedellerinin hesaben ödendiği tarih itibariyle yapılması gerekmektedir. Ayrıca, hakediş ödemelerinin döviz cinsinden yapılması halinde tevkifatın matrahı , hesaben ödemenin yapıldığı tarihteki döviz alış kuru dikkate alınarak hesaplanan TL karşılığı tutarı olacaktır.

            Diğer taraftan, döviz üzerinden düzenlenen hakedişlerde, hak edişin onay tarihi ile ödeme tarihi arasındaki kur artışından kaynaklanan fazla ödemeler yıllara sari inşaat işi ile ilgili olduğundan, istihkak tutarına dahil edilmesi ve ödenen kur farkları üzerinden de tevkifat yapılması gerekir.

            Ancak, hesaben ödeme gerçekleştikten sonra döviz kurunun düşmesi halinde hesaben ödeme tarihindeki kur esas alınarak hesaplanan tevkifat tutarı; işin bittiği dönem için verilen kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edileceğinden, söz konusu tevkifat tutarının düzeltilmesi veya iadesi mümkün olmamaktadır.

            Bu çerçevede, T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında imzalanan 22/01/2007 tarihli protokolde belirtilen Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında bulunan doğalgaz alt yapı işleri için şirketinize ödenecek hakediş bedelleri üzerinden Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15 inci maddesine göre yapılacak tevkifatların; hak ediş bedellerinin hesaben ödendiği tarih itibariyle yapılması gerekmekte olup, hakediş ödemelerinin döviz cinsinden yapılması halinde ise, tevkifatın matrahı, hesaben ödemenin yapıldığı tarihteki döviz alış kuru dikkate alınarak hesaplanan TL karşılığı tutarı olacaktır.

            Öte yandan, şirketinizin taahhüt ettiği Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında bulunan doğalgaz alt yapı işine ait kazancın işin bitirildiği yıl kati olarak tespit edilmesi ve tamamının o yılın geliri sayılarak beyan edilmesi gerekmektedir.

            B-Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden Değerlendirme:

            Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

            -10/a maddesinde mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile; 10/b maddesinde ise malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi ile vergiyi doğuran olayın meydana geldiği,

            -24/c maddesinde vade farkı, fiyat farkı, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu,

            -26 ncı maddesinde ise, bedelin döviz ile hesaplanması halinde, dövizin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği,

            hükme bağlanmıştır.

            Buna göre, taahhüde dayanan işlerde vergiyi doğuran olay, düzenlenen hakediş raporlarının ihale makamınca onaylandığı anda meydana gelmekte olup, bedelin döviz cinsinden belirlenmesi halinde işleme ait faturanın, döviz bedeli Türk Lirasına çevrilmek suretiyle bulunacak tutar üzerinden KDV hesaplanarak düzenlenmesi; döviz tutarının Türk Lirasına çevrilmesinde ise söz konusu hakediş raporlarının ihale makamınca onaylandığı tarihteki Merkez Bankası cari alış kurunun esas alınması gerekmektedir.

            Öte yandan, 105 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin “2.Kur Farkları” başlıklı bölümünde;

            “Bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edildiği işlemlerde, bedelin kısmen veya tamamen vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihten sonra ödenmesi halinde, satıcı lehine ortaya çıkan kur farkı esas itibariyle vade farkı mahiyetinde olduğundan, matrahın bir unsuru olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

            Buna göre, teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında ortaya çıkan lehte kur farkı için satıcı tarafından fatura düzenlenmek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli oran uygulanmak suretiyle KDV hesaplanacaktır.

            …”

            açıklamalarına yer verilmiştir.

            Buna göre, hizmet bedelinin döviz cinsinden belirlenip, ödemenin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihten sonra yapılması halinde ödeme tarihi ile vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih arasında ortaya çıkan vade farkı mahiyetindeki kur farkları katma değer vergisine tabi bulunmaktadır. Bu durumda, kur farkının KDV dahil işlem bedeli üzerinden hesaplanması halinde kur farkı tutarı üzerinden iç yüzde yoluyla, kur farkının KDV hariç bedel üzerinden hesaplanması halinde ise kur farkı tutarı üzerinden ayrıca KDV hesaplanıp beyan edilecektir.

            Ayrıca, dilekçenizde bahsi geçen, Ankara Büyükşehir Belediyesinin söz konusu yapım işi dolayısıyla şirketinize ödeyeceği bedelin faturada alt yüklenicilere yaptığınız ödemelerin TL karşılığı olarak gösterilmesi yönündeki talebi Başkanlığımız görev alanına giren bir konu olmayıp, bu hususun düzenlenmiş protokol hükümleri çerçevesinde adı geçen belediye ile şirketiniz arasında özel hukuk hükümlerine göre çözülmesi gerekmektedir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/doviz-cinsinden-yapilan-hakedis-odemelerinin-vergi-kanunlari-karsisindaki-durumu-2/feed/ 0
İSKİ’den alınan ödeme makbuzlarındaki KDV indirim konusu yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/iskiden-alinan-odeme-makbuzlarindaki-kdv-indirim-konusu-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/iskiden-alinan-odeme-makbuzlarindaki-kdv-indirim-konusu-yapilir-mi/#respond Tue, 07 Dec 2021 07:30:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118964 İnşaat işiyle iştigal eden firmanın İSKİ kurumuna ödediği ve kurumun vermiş olduğu tahakkuksuz gelirler tahsilat makbuzundaki KDV’leri indirim konusu yapabilir miyiz? 

Makbuzlarda KDV gösterilmiş ise indirim konusu yapılır.

Aboneliği şirket adına olmayan su ve elektrik faturalarının vergi kanunları karşısındaki durumu hk.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı : 62030549-120[40-2014/556]-135676 08.09.2016
Konu : Aboneliği şirket adına olmayan su ve elektrik faturalarının vergi kanunları karşısındaki durumu

       İlgide kayıtlı özelge talep formunun tetkikinden;

        – Şirketinizin 15/01/2010 tarihinden itibaren restoran işletmeciliği faaliyetine başladığı adreste kiracı olduğu ancak bu adreste faaliyete geçilmesine rağmen elektrik, su ve doğalgaz abonelik sözleşmelerinin sehven yenilenmediği,

        – İşletmenin su sayacının kırık olması nedeniyle su tüketim bedellerinin uzun bir süre tahakkuk etmediği, 2014 yılının Şubat ayında su sayacının değiştirilmesi sonrasında ….. tarafından Şirketinize abonelik sözleşmesi yapılması için tebligat gönderildiği,

       – Ayrıca 709 günlük süreci içeren 22/02/2014 tarihli 20.994 TL’lik su tüketim faturası düzenlenerek ilgili tutarın ödenmesi hususunda ödeme protokolü oluşturulduğu, düzenlenen 14 adet senet mukabili toplamda 1.358, 40 TL vade farkı ödemesi gerçekleştirileceği,

         – Eski kiracının ……. ‘a olan icra aşamasındaki borçları nedeniyle de yeni abonelik sözleşmesi yapılamadığı ancak işletmenin elektrik kullanımları için ilgili kurum tarafından 148260 abone numarası baz alınarak düzenlenen ancak adres bilgisi farklı görünen faturaların da Şirketiniz tarafından ödendiği

      belirtilerek yukarıda yer alan hususlar çerçevesinde de;

      1) 709 günlük süreci kapsayan su tüketimine ilişkin …. tarafından düzenlenen faturada gösterilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı, söz konusu su giderinin normal gider olarak mı yoksa kanunen kabul edilmeyen gider olarak mı dikkate alınacağı, su ödemesine ilişkin düzenlenen senetler mukabili ödenecek vade farkının gider olarak kaydedilip kaydedilemeyeceği,

       2) Aboneliği Şirketinize ait olmamakla birlikte şirketinizin elektrik kullanımlarını içeren ve ilgili kurum tarafından 148260 abone numarası baz alınarak düzenlenen ancak adres bilgisi farklı görünen elektrik faturalarının kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı ile bu faturalara ait katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

         hususlarında Başkanlığımız görüşlerinin talep edildiği anlaşılmaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN

    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun,

       1/1 inci maddesinde; Türkiye’de ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu, 10/g maddesinde; vergiyi doğuran olayın su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji dağıtım veya kullanımlarında bunların bedellerinin tahakkuk ettirilmesi anında meydana geldiği,

         29/1 inci maddesinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri,

         29/3 üncü maddesinde; indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,

         34/1 inci maddesinde; yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait Katma Değer Vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanunî defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği

         hüküm altına alınmıştır.

         Bu hüküm ve açıklamalara göre, işyerinde kullanılan ancak abonelik kaydı başkası adına kayıtlı olan su aboneliğine ilişkin kullanım bedelinin faaliyette bulunduğunuz işyerine ait olduğunun ve işle ilgili olarak kullanıldığının tevsik edici belgelerle ispatı halinde bu belgelere dayalı giderlerle ilgili olarak yüklenilen KDV indirim konusu yapılabilir.

         Diğer taraftan geçmiş dönemlere ait olan, ancak toplu olarak 2014 yılında tahakkuk ettirilen su kullanım bedellerinin tahakkuk ettirildiği takvim yılı aşılmamak şartı ile bunlara ilişkin vesikaların kanuni defterlere kayıt edildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceği tabiidir.

KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN

         5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

         Aynı Kanunun 11 nci maddesinde ise; “Kurum kazancının tespitinde aşağıdaki indirimlerin yapılması kabul edilmez:

        

d) Bu Kanuna göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizleri.

         …”

         hükmü yer almaktadır.

         Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde, safi kazancın tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler sayılmış olup, maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendiyle ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.

         Anılan bent hükmü uyarınca, yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup, bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün değildir.

         Aynı Kanunun 40 ıncı maddesinde indirilecek giderler sayılmış olup bu maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendine göre, işle ilgili olmak şartıyla mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar ticari kazancın tespitinde indirilecek giderler arasında sayılmıştır.

         Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar “dönemsellik” ve “tahakkuk esası” ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında, bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.

         Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (B) fıkrasında, “Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.” denilerek vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği belirtilmiştir.

         Buna göre; şirketinizin kiracı olarak faaliyette bulunduğu işyerinin aboneliği eski kiracı adına kayıtlı olan elektrik ve su bedellerinin faaliyette bulunduğunuz döneme ve işyerine ait olması, ticari faaliyetinizle ilgili olarak kullanılmış olması ve tarafınızca ödendiğinin ilgili kurumlardan alınacak belgelerle kati olarak tevsiki kaydıyla, söz konusu tutarların tahakkuk ettiği dönem itibarıyla kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

      Diğer taraftan, süresinde ödenmeyen su tüketim bedellerinin geç ödenmesi nedeniyle uygulanan vade farkları işle ilgili olarak mukavelenameye göre ödenen tazminat niteliğinde olacağından, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/iskiden-alinan-odeme-makbuzlarindaki-kdv-indirim-konusu-yapilir-mi/feed/ 0
Yabancı havayolu ulaştırma kurumu Türkiye şubesinin vergi kanunları karşısındaki durumu https://www.muhasebenews.com/yabanci-havayolu-ulastirma-kurumu-turkiye-subesinin-vergi-kanunlari-karsisindaki-durumu/ https://www.muhasebenews.com/yabanci-havayolu-ulastirma-kurumu-turkiye-subesinin-vergi-kanunlari-karsisindaki-durumu/#respond Thu, 27 May 2021 12:15:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=109857

T.C.

GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ   DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef   Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

11395140-019.01-1455

06/09/2013

Konu

:

Yabancı havayolu ulaştırma kurumu Türkiye şubesinin   vergi kanunları karşısındaki durumu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, … Türkiye Şubesi unvanı ile uluslararası havayolu taşımacılığı faaliyetinde bulunacağınız belirtilerek, merkezi Güney Kore’de bulunan şirketinizin Türkiye’de bulunan şubesinin elde edeceği kazancın hangi ülkede vergilendirileceği, kurumlar vergisi yönünden sorumluluklarınız ile tutulması gereken defterler ve Ba-Bs bildirim formları yönünden sorumluluklarınızın neler olduğu hususlarında Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi talep edilmektedir.

            I-KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinde;

            ” ……

            (2) Dar mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler.

            (3)  Dar mükellefiyette kurum kazancı, aşağıdaki kazanç ve iratlardan oluşur:

            a) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye’de iş yeri olan veya daimî temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticarî kazançlar (Bu şartları taşısalar bile kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye’de satın aldıkları malları Türkiye’de satmaksızın yabancı ülkelere göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye’de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye’de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye’de olması veya satış sözleşmesinin Türkiye’de yapılmasıdır.

……

            (4)  Bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimî temsilci bulundurulması konularında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.

            (5) Kanunî merkez: Vergiye tâbi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir.

            (6) İş merkezi: İş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkezdir. “

            hükmüne yer verilmiştir.

Kanunun 23 üncü maddesinde ise yabancı ulaştırma kurumlarının vergiye matrah olacak kurum kazancının, hasılata ortalama emsal oranlarının uygulanması suretiyle hesaplanacağı, ortalama emsal oranlarının, Türkiye’de daimî veya arızî olarak çalışan bütün kurumlar için hava taşımacılığında % 5 olarak uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti ile Kore Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Diğer Bazı Hususları Düzenleme Anlaşması’nın uluslararası taşımacılığı düzenleyen 8 inci maddesinde;

            “1. Bir Akit Devlet teşebbüsünün, uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliğinden elde ettiği kazanç bu Devlette vergilendirilecektir.”

             hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Kore’de mukim … şirketinin Türkiye şubesi olarak adınıza geçici vergi ve kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilecek, ancak, Türkiye’de uluslararası hava taşımacılık faaliyeti dolayısıyla elde edeceğiniz kazançlar Türkiye’de vergilendirilmeyecektir.

Öte yandan, Türkiye’de uluslararası hava taşımacılık faaliyeti dışında elde ettiğiniz kazançların ise ilgili geçici vergilendirme ve yıllık kurumlar vergisi dönemlerinde kurum kazancına dahil edilerek vergilendirileceği tabiidir.

Ancak Anlaşmanın ilgili maddesinin Kore’de mukim şirketinize uygulanabilmesi için Kore yetkili makamlarından mukimlik belgesi alınması ve bu belgenin aslı ve noter veya bu ülkedeki Türk konsolosluklarınca tasdikli Türkçe tercümesinin bir örneğinin bağlı olunan vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.

            II-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 173 üncü maddesinde, defter tutma mecburiyetinin; gelir vergisindenmuaf olan esnaf ve gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler, Gelir Vergisi Kanununa göre kazançları basit usulde tesbit edilenler, kurumlar vergisinden muaf olan iktisadi kamu müesseseleri ile dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler hakkında uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanunun “Yabancı nakliyat kurumlarının hasılat defteri” başlıklı 207 nci maddesinde, “Yabancı nakliyat kurumları veya bunları Türkiye’de temsil eden şube veya acentaları bir “Hasılat defteri” tutmaya ve bu deftere Türkiye’de elde ettikleri hasılatı tarih sırasıyla ve müfredatlı olarak kaydetmeye mecburdurlar. Bu madde gereğince hasılat defteri tutan yabancı nakliyat kurumları bu işleri için ayrıca muhasebe defteri tutmaya mecbur değildirler.” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 220 nci maddesinde ise bu defterin tasdike tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Kanunun 148, 149 ve Mükerrer 257 nci maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri hususunda yükümlülük getirilmiştir.

Konu ile ilgili olarak yayımlanan 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin mal ve hizmet alımları ile mal ve hizmet satışlarının 2010 yılı ve müteakip yıllarda bildirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri açıklanmış bulunmaktadır.

Anılan Tebliğin “1.1. Yükümlülük Kapsamındaki Mükellefler” başlıklı bölümünün ikinci fıkrasında; “Kurumlar vergisinden muaf olan mükellefler, muafiyetten yararlandıkları hesap döneminden itibaren Ba-Bs bildirim formu vermeyeceklerdir.” açıklamasına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, merkezi Güney Kore’de bulunan havayolu şirketinizi Türkiye’de temsil eden şubenizin defter tutma istisnası kapsamında bulunmaması nedeniyle Türkiye’de elde etmiş olduğu kazançları için notere onaylattırmak suretiyle bir “hasılat defteri” tutması gerekmekte olup, söz konusu faaliyetiniz için ayrıca bir muhasebe defteri tutma mecburiyetiniz bulunmamaktadır.

Ayrıca, kurumlar vergisi mükellefi olduğunuzdan, Ba-Bs bildirim formlarını verme yükümlülüğünüz bulunmaktadır.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yabanci-havayolu-ulastirma-kurumu-turkiye-subesinin-vergi-kanunlari-karsisindaki-durumu/feed/ 0
Bilanço esasına tabi şahıs işletmesinin limited şirkete devrinin vergi kanunları karşısındaki durumu https://www.muhasebenews.com/bilanco-esasina-tabi-sahis-isletmesinin-limited-sirkete-devrinin-vergi-kanunlari-karsisindaki-durumu/ https://www.muhasebenews.com/bilanco-esasina-tabi-sahis-isletmesinin-limited-sirkete-devrinin-vergi-kanunlari-karsisindaki-durumu/#respond Sun, 20 Dec 2020 10:16:49 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99106 T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı

:

45404237-130[I-18-99]-E.126251

10.07.2019

Konu

:

Bilanço esasına tabi şahıs işletmesinin limited şirkete devrinin vergi kanunları karşısındaki durumu.

İlgide kayıtlı özelge başvuru formunuzdan, bilanço esasına tabi … şahıs işletmesinin 17/04/2018 tarihi itibariyle tüm aktif ve pasifiyle birlikte 17/04/2018 tarihinde kurulan Şirketinize devrinin yapıldığı belirtilerek, 2018/Nisan vergilendirme dönemi işlemlerine ilişkin muhtasar ve katma değer vergisi beyannameleri ile Ba-Bs bildirim formlarının düzenlenmesi hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 80 inci maddesinin son fıkrasında, faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç sayılacağı ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümlerin uygulanacağı; aynı maddenin 2 nci fıkrasında ise, bu maddede geçen “elden çıkarma” deyiminin, mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade ettiği, 81 inci maddesinin 2 nci fıkrasında, kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması. (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.) halinde değer artışı kazancı hesaplanmayacağı, vergileme yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinde, kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin kanun maddesinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan anılan Kanunun 98 inci maddesinin birinci fıkrasında, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları, ikinci fıkrasında ise ziraî ürün bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç olmak üzere, çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az olanlar, 94 üncü maddeye göre yapacakları tevkifatla ilgili muhtasar beyannamelerini, bağlı bulundukları vergi dairesine önceden bildirmek şartıyla her ay yerine Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının yirmiüçüncü günü akşamına kadar verebilecekleri hükme bağlanmıştır.

Öte yandan; Kurumlar Vergisi Kanununun 31 inci maddesinde, muhtasar beyanname konusunda Gelir Vergisi Kanununda belirlenen usûl ve esasların, bu maddeye göre verilecek muhtasar beyannameler hakkında da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, … şahıs işletmesinin 17/04/2018 tarihinde Şirketinize devri nedeniyle ve Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesine göre şahsi sorumluluk halinde yürütülen faaliyetin son bulması şahıs işletmesi açısından işi bırakma anlamına geldiğinden şahıs işletmesince 01/04/2018-16/04/2018 tarihleri arasında yapılan ödemelerle ilgili tevkifatlara ilişkin verilmesi gereken muhtasar beyannamenin, 2018 yılı Mayıs ayının 23 üncü günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Ayrıca Şirketiniz tarafından, gelir stopaj vergisi mükellefiyetinin tesis edildiği 17/04/2018 tarihi itibariyle Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine göre yapılacak tevkifatların, aynı Kanunun 98 inci maddesinde yer alan hükümler çerçevesinde beyan edileceği tabiidir.

II-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesinde işi bırakma, vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi şeklinde tanımlanmıştır.

Bu hükme göre, bir şahıs işletmesinin aktif ve pasifiyle bir limited şirkete devredilmesi durumunda şahsi sorumluluk altında yürütülen faaliyet son bulacağından şahıs işletmesi açısından işi bırakma olarak kabul edilmesi gerekmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362 ve 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir

396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 2.2.1. bendinde “Mükellefler söz konusu bildirim formlarını aylık dönemler halinde düzenlemek ve takip eden ayın birinci gününden itibaren son günü akşamı saat 24:00’e kadar sistem üzerinden onaylamak suretiyle göndermekle yükümlüdürler.” denilmiştir.

Aynı Tebliğin 2.2.2. bendinde “Mükellefiyetin terki halinde bildirim formları, işin bırakıldığı tarihi izleyen ayın son günü akşamına kadar verilmek zorundadır. Bu bildirimler, kullanıcı kodu, parola ve şifre almış mükelleflerce veya 3568 sayılı Kanuna istinaden yetki almış meslek mensuplarınca verilecektir.” açıklamasına yer verilmiştir.

Bu açıklamalara göre 01/04/2018-17/04/2018 tarihleri arasında yapılmış olan mal/hizmet alım satımlarının …  şahıs işletmesi tarafından, 17/04/2018-30/04/2018 tarihleri arasındaki mal/hizmet alım satımlarının ise Şirketiniz tarafından Ba-Bs bildirim formları ile adı geçen Tebliğde belirtilen süre içerisinde bildirilmesi gerekmektedir.

III-KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-17/4-c maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile aynı maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yazılı şartlar dahilinde adi ortaklıkların sermaye şirketine dönüşmesi işlemleri ve Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemlerinin (Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. İşlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılır.) KDV’den istisna olduğu,

-41/1 inci maddesinde ise mükelleflerin ve vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanların Katma Değer Vergisi beyannamelerini, vergilendirme dönemini takip eden ayın yirmidördüncü günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine vermekle yükümlü oldukları

hüküm altına alınmıştır.

Konu ile ilgili olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II/F-4.3. Gelir Vergisi Kanununun 81 inci Maddesi Kapsamındaki İşlemler, Adi Ortaklıkların Sermaye Şirketine Dönüşmesi ile Kurumlar Vergisi Kanununa Göre Yapılan Devir ve Bölünme İşlemleri” başlıklı bölümünde konuya ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Buna göre, devrin yapıldığı ayın başından devir tarihine kadar gerçekleşen işlemlerin şahıs şirketi, devrin gerçekleştiği tarihten (17/04/2018 tarihi dahil) bu tarihin içinde bulunduğu ayın sonuna kadar olan işlemlerin ise Şirketiniz tarafından, takip eden ayın 24 üncü günü akşamına kadar 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, şahıs işletmesine ait son dönem KDV beyannamesinde yer alan devreden KDV tutarının Şirketiniz tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılması mümkündür.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bilanco-esasina-tabi-sahis-isletmesinin-limited-sirkete-devrinin-vergi-kanunlari-karsisindaki-durumu/feed/ 0
7161 Sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun https://www.muhasebenews.com/7161-sayili-kanun-vergi-kanunlari-ile-bazi-kanun-ve-kanun-hukmunde-kararnamelerde-degisiklik-yapilmasina-dair-kanun/ https://www.muhasebenews.com/7161-sayili-kanun-vergi-kanunlari-ile-bazi-kanun-ve-kanun-hukmunde-kararnamelerde-degisiklik-yapilmasina-dair-kanun/#respond Fri, 18 Jan 2019 07:00:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=44442   7161 Sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun için tıklayınız…

 

 

 


Kaynak: turmob.org.tr
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


 

]]>
https://www.muhasebenews.com/7161-sayili-kanun-vergi-kanunlari-ile-bazi-kanun-ve-kanun-hukmunde-kararnamelerde-degisiklik-yapilmasina-dair-kanun/feed/ 0
Vergi Kanunları yeniden düzenleniyor! https://www.muhasebenews.com/vergi-kanunlari-yeniden-duzenleniyor/ https://www.muhasebenews.com/vergi-kanunlari-yeniden-duzenleniyor/#respond Thu, 17 Jan 2019 07:00:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=44336 Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve KHK’larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Kanunla getirilen bazı değişiklikler şu şekilde:

Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü kullanımındaki kadastral yollar, kamulaştırma zorunluluğu olmadan Hazine adına tescil edilecek.

Varlık finansmanı fonlarının sermaye piyasalarında yaptıkları işlemler sonucu elde ettikleri gelirler, banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisna tutulacak.

Kamu kurum, kuruluşları hariç Türk Hava Kurumu ile sivil havacılıkta görevli pilotlar ve sertifikalandırılmış kabin memurlarına ödenen aylık ücretin gerçek safi değerinin yüzde 70’i gelir vergisinden istisna olacak. Cumhurbaşkanı, bu oranı yüzde 100’e kadar artırabilecek ya da sıfıra kadar indirebilecek.

Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar için geçerli olan gelir ve kurumlar vergisi istisnası, 31 Aralık 2023’e kadar uzatılıyor.

Milli Savunma Bakanlığı hukuk hizmetleri kadrolarında görevli askeri hakimlerden emeklilik hakkına sahip olanların hizmetlerinden bir süre daha yararlanmak amacıyla, tazminat alarak emekli olmalarına ilişkin süre 31 Aralık 2021’e uzatılacak.

Yenilenebilir ve diğer enerji tesisleri KDV’den istisna tutulacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığınca yayıncılık sertifikası verilmiş yayıncılar tarafından yapılan kitap ve süreli yayınların tesliminde de KDV muafiyeti olacak.

Vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirlerin yanı sıra kur farkı da matraha dahil unsurlar arasında yer alacak.

Malullük ve yaşlılık sigortasından ödenen aylıklar ile her ay itibarıyla yapılan ödemeler toplamı, dosya bazında yapılacak ek ödeme dahil 1000 liradan az olamayacak.

İşsizlik ödeneğinden yararlanmak için “son 120 günlük prim ödeyerek sürekli çalışma” şartı kaldırılacak, “hizmet akdine tabi” olarak çalışmak yeterli olacak. Böylece, 120 gün boyunca hizmet akdine tabi olmasına karşın devamsızlık hallerinden kaynaklı ödememe durumu ortadan kaldırılacak.

 

 

 

 


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


 

 

 

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-kanunlari-yeniden-duzenleniyor/feed/ 0
Hakediş ödemelerinin bankalarda değerlendirilmesi sonucu elde edilen faiz ve repo gelirleri ile döviz cinsinden yapılan hakediş ödemelerinin vergi kanunları karşısındaki durumu. https://www.muhasebenews.com/hakedis-odemelerinin-bankalarda-degerlendirilmesi-sonucu-elde-edilen-faiz-ve-repo-gelirleri-ile-doviz-cinsinden-yapilan-hakedis-odemelerinin-vergi-kanunlari-karsisindaki-durumu/ https://www.muhasebenews.com/hakedis-odemelerinin-bankalarda-degerlendirilmesi-sonucu-elde-edilen-faiz-ve-repo-gelirleri-ile-doviz-cinsinden-yapilan-hakedis-odemelerinin-vergi-kanunlari-karsisindaki-durumu/#respond Wed, 09 Jan 2019 18:08:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=28210 Hakediş ödemelerinin bankalarda değerlendirilmesi sonucu elde edilen faiz ve repo gelirleri ile döviz cinsinden yapılan hakediş ödemelerinin vergi kanunları karşısındaki durumuna ilişkin Gelir İdaresi başkanlığının verdiği görüş – 15.02.2018

ÖZET
1- Hakedişlerin bankada değerlendirilmesi ve kazanç elde edilmesi
Şirketinizin taahhüt ettiği yıllara sari inşaat işi nedeniyle elde ettiği hakedişlerin bankalarda değerlendirilmesi sonucunda ortaya çıkan kur farkları, faiz ve repo gelirlerinin, yıllara sari inşaat işi ile ilişkilendirilmemesi gerekmekte olup bu gelirlerin tahakkuk ettiği ilgili dönemler itibarıyla kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

2- Yıllara sari inşaat ile ilgili olmayan Kur farkı zararlarının dağıtımı
Öte yandan, yıllara sirayet eden inşaat işleri ile birebir bağlantısı olmayan hesapların değerlemesinden oluşan olumsuz kur farklarının dağıtıma konu edilebilecek müşterek genel gider kapsamında bulunması durumunda, yıllara sirayet eden inşaat işine düşen paya ilişkin bu kur farklarının inşaat işinin maliyetine ekleneceği tabiidir.

3- Yıllara sari inşaat işi ile ilgili olmayan hesapların işleyişi
Ayrıca, yıllara sari inşaat işiyle doğrudan ilgisi olmayan hesapların değerlemesinin Vergi Usul Kanununun değerlemeye ilişkin hükümleri çerçevesinde yapılması gerekmektedir.


T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı: 62030549-120[42-2014/228]-158888
Tarih : 15.02.2018

Konu:Hakediş ödemelerinin bankalarda değerlendirilmesi sonucu elde edilen faiz ve repo gelirleri ile döviz cinsinden yapılan hakediş ödemelerinin vergi kanunları karşısındaki durumu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ana faaliyeti çevre koruma tesislerinin anahtar teslim yapımı işleri olan şirketinizin, yıllara sirayet eden inşaat ve onarım işinden elde edilen hakediş ödemelerinin bankalarda değerlendirilmesi sonucu ortaya çıkan kur farkları, faiz ve repo gelirlerinin yıllara sari inşaat işi ile ilişkilendirilip ilişkilendirilemeyeceği, yıllara sari olarak değerlendirilmesi halinde bu gelirler üzerinden yapılan tevkifatın ne zaman mahsup edileceği, döviz cinsinden alınan avansların, dövizli cari hesapların geçici vergi dönemi itibariyle değerlenmesi sonucu oluşan kur farklarının ve fatura tarihi ile ödeme tarihi arasında oluşan kur farklarının ne zaman beyan edileceği, yıllara sari inşaat işinin bir parçası olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, bu kur farkları üzerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı ve yıllara sari inşaat işiyle birebir bağlantısı olmayan hesapların değerlemesinde kur farklarının nasıl beyan edileceği hususunda bilgi talep edilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır.) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak mezkur yıl beyannamesinde gösterilir.” hükmüne yer verilmiş olup, Kanunun 43 üncü maddesinde ise yıl içinde tek veya birden fazla inşaat ve onarma işinin bu madde şümulüne girmeyen işlerle birlikte yapılması halinde, her yıla ait müşterek genel giderlerin, bu işlere ait harcamalar ile diğer işlere ait satış ve hasılat tutarlarının (enflasyon düzeltmesi yapılan dönemlerde bunların düzeltilmiş tutarlarının) birbirine olan nispeti dahilinde dağıtılacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 44 üncü maddesinde, inşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihin; diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya bırakıldığı tarihin bitim tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.

Bir işin 42 nci madde kapsamına girmesi için faaliyet konusu işin, inşaat ve onarma işi olması, işin taahhüde bağlı olarak yapılması ve birden fazla takvim yılına sirayet etmesi gerekir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Vergi kesintisi” başlıklı 15 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kişi, kurum ve kuruluşların, kurumlara avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben yaptıkları ödemeler üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben %15 oranında kesinti yapmak zorunda oldukları hüküm altına alınmış olup, anılan fıkranın (a) bendinde Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri kesinti yapılacak ödemeler arasında sayılmıştır. 2009/14594 sayılı B.K.K. ile söz konusu hakediş ödemeleri üzerinden yapılacak kesinti oranı %3 olarak belirlenmiştir.

Anılan maddenin altıncı fıkrasına göre bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, kesintiye tâbi kazanç ve iratları ödeyenleri hak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder.

Buna göre, tevkifatın hakediş bedellerinin nakden veya hesaben ödendiği tarih itibariyle yapılması gerekmekte olup; hakediş ödemelerinin döviz cinsinden yapılması halinde şirketinize ödenecek hakediş bedelleri üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesine göre yapılacak tevkifatın matrahı, ödemenin yapıldığı tarihteki döviz alış kuru dikkate alınarak hesaplanan TL karşılığı tutar olacaktır.

Diğer taraftan, döviz üzerinden düzenlenen hakedişlerde, hakedişin onay tarihi veya fatura tarihi ile ödeme tarihi arasında kur artışından kaynaklanan fazla ödemeler yıllara sari inşaat işi ile ilgili olduğundan, istihkak tutarına dahil edilmesi ve bu kur farkları üzerinden de tevkifat yapılması gerekmektedir. Ayrıca yıllara sari inşaat işi dolayısıyla döviz cinsinden alınan avansların ve bedeli döviz ile belirlenen hizmetleri tedarik eden firmaların cari hesaplarının geçici vergi dönemi itibariyle değerlemesi sonucu oluşan kur farklarında herhangi bir ödeme söz konusu olmadığından tevkifat yapılmaması gerekmektedir. Ancak avans tarihi ile hakediş ödemesi için faturanın düzenlendiği tarih arasında oluşan kur farklarından tevkifat yapılması gerekmektedir.

Ancak, hesaben ödeme gerçekleştikten sonra döviz kurunun düşmesi halinde hesaben ödeme tarihindeki kur esas alınarak hesaplanan tevkifat tutarı; işin bittiği dönem için verilen kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edileceğinden, söz konusu tevkifat tutarının düzeltilmesi veya iadesi söz konusu olmamaktadır.

Şirketinizin taahhüt ettiği yıllara sari inşaat işi nedeniyle elde ettiği hakedişlerin bankalarda değerlendirilmesi sonucunda ortaya çıkan kur farkları, faiz ve repo gelirlerinin, yıllara sari inşaat işi ile ilişkilendirilmemesi gerekmekte olup bu gelirlerin tahakkuk ettiği ilgili dönemler itibarıyla kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

Öte yandan, yıllara sirayet eden inşaat işleri ile birebir bağlantısı olmayan hesapların değerlemesinden oluşan olumsuz kur farklarının dağıtıma konu edilebilecek müşterek genel gider kapsamında bulunması durumunda, yıllara sirayet eden inşaat işine düşen paya ilişkin bu kur farklarının inşaat işinin maliyetine ekleneceği tabiidir.

Ayrıca, yıllara sari inşaat işiyle doğrudan ilgisi olmayan hesapların değerlemesinin Vergi Usul Kanununun değerlemeye ilişkin hükümleri çerçevesinde yapılması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 


Kaynak: Kurumlar Vergisi Kanunu Madde -15

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/hakedis-odemelerinin-bankalarda-degerlendirilmesi-sonucu-elde-edilen-faiz-ve-repo-gelirleri-ile-doviz-cinsinden-yapilan-hakedis-odemelerinin-vergi-kanunlari-karsisindaki-durumu/feed/ 0
Vergi yapılandırma kanunları 2. taksit ödemesi için son gün 30 Kasım 2018 https://www.muhasebenews.com/vergi-yapilandirma-kanunlari-2-taksit-odemesi-icin-son-gun-30-kasim-2018/ https://www.muhasebenews.com/vergi-yapilandirma-kanunlari-2-taksit-odemesi-icin-son-gun-30-kasim-2018/#respond Mon, 26 Nov 2018 14:30:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=40288 1) 7143 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılan borçların 2. taksit ödeme dönemi devam ediyor. 

Kanunun getirdiği imkânlardan yararlanmaya devam edilmesi için ilk iki taksitin süresinde ödenmesi gerekmektedir.

Ayrıca, taksitli ödeme seçeneği tercih edilmiş olmasına rağmen, kalan taksitlerin tamamının peşin olarak 2. taksit ödeme süresi içinde (30 Kasım 2018) ödenmesi halinde taksitli ödeme seçeneği için uygulanan katsayılar kaldırılacak olup;

  • Hesaplanan Yİ-ÜFE tutarı üzerinden %50,
  • İdari para cezalarının aslından %12,5,

oranında indirim yapılacaktır.

Ödemelerinizi;

  • İnteraktif Vergi Dairesi uygulamamızdan (IOS ve Android),
  • Başkanlığımız resmi internet sayfasında (www.gib.gov.tr) yer alan “Borç Sorgulama ve Ödeme” bölümünden 02:00 – 22:00 saatleri arasında anlaşmalı bankaların banka kartı/kredi kartı, banka hesabından havale yöntemi  ve yabancı ülkede faaliyet gösteren bankalara ait kartlar ile,
  • Anlaşmalı banka şubelerinden ve PTT İşyerlerinden,
  • Vergi dairelerinden,

yapabilirsiniz.

İnternet üzerinden yapılacak ödemelerde herhangi bir mağduriyetin oluşmaması için, tarayıcıya “www.gib.gov.tr” adresi yazılarak giriş yapılmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.

Muhtemel yoğunluk sorunları ile karşılaşmamak için ödeme işlemlerinizi son günlere bırakmamanızı önemle hatırlatırız.

7143 Borcu Ödeme için tıklayınız.

2) 7020 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılan borçların 9. taksit ödeme dönemi devam ediyor. 

Ödemelerinizi,

  • İnteraktif Vergi Dairesi uygulamamızdan (IOS ve Android),
  • Başkanlığımız resmi internet sayfasında (www.gib.gov.tr) yer alan “Borç Sorgulama ve Ödeme” bölümünden 02:00 – 22:00 saatleri arasında anlaşmalı bankaların banka kartı/kredi kartı, banka hesabından havale yöntemi  ve yabancı ülkede faaliyet gösteren bankalara ait kartlar ile,
  • Anlaşmalı banka şubelerinden ve PTT İşyerlerinden,
  • Vergi dairelerinden

yapabilirsiniz.

İnternet üzerinden yapılacak ödemelerde herhangi bir mağduriyetin oluşmaması için, tarayıcıya “www.gib.gov.tr” adresi yazılarak giriş yapılmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.

Muhtemel yoğunluk sorunları ile karşılaşmamak için ödeme işlemlerinizi son günlere bırakmamanızı önemle hatırlatırız.

7020 Borcu Ödeme için tıklayınız.

3) 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun kapsamında yapılandırılan borçların 11. taksit ödeme dönemi devam ediyor.

Ödemelerinizi,

  • İnteraktif Vergi Dairesi uygulamamızdan (IOS ve Android),
  • Başkanlığımız resmi internet sayfasında (www.gib.gov.tr) yer alan “Borç Sorgulama ve Ödeme” bölümünden 02:00 – 22:00 saatleri arasında anlaşmalı bankaların banka kartı/kredi kartı, banka hesabından havale yöntemi  ve yabancı ülkede faaliyet gösteren bankalara ait kartlar ile,
  • Anlaşmalı banka şubelerinden ve PTT İşyerlerinden,
  • Vergi dairelerinden

yapabilirsiniz.

İnternet üzerinden yapılacak ödemelerde herhangi bir mağduriyetin oluşmaması için, tarayıcıya “www.gib.gov.tr” adresi yazılarak giriş yapılmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.

Muhtemel yoğunluk sorunları ile karşılaşmamak için ödeme işlemlerinizi son günlere bırakmamanızı önemle hatırlatırız.

6736 Borcu Ödeme için tıklayınız.


 

Kaynak:ISMMMO
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebe News veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


 

]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-yapilandirma-kanunlari-2-taksit-odemesi-icin-son-gun-30-kasim-2018/feed/ 0