istisna mıdır? – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 23 Jan 2024 06:58:27 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Kur korumalı hesap faiz ve kur farkı geliri vergiden istisna mıdır? https://www.muhasebenews.com/kur-korumali-hesap-faiz-ve-kur-farki-geliri-vergiden-istisna-midir/ https://www.muhasebenews.com/kur-korumali-hesap-faiz-ve-kur-farki-geliri-vergiden-istisna-midir/#respond Tue, 23 Jan 2024 06:58:27 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148812 05 Nisan 2023 856.000 USD kur korumaya yatırdığımız dövizin kur farkı geliri 5.856.000 TL vergiden istisna mıdır?

Hesaplanan kur farkı geliri KV den istisnadır.(KVK Geçici14. Md.)

KKM için Geçici vergi beyannamesinde istisna indirimi için
Kur geliri istisnası için : 380 kod
Faiz geliri istisnası için: 384 kod

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kur-korumali-hesap-faiz-ve-kur-farki-geliri-vergiden-istisna-midir/feed/ 0
Yurt dışındaki grup firmasından kullanılan kredinin faizi için stopaj ödenir mi? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-grup-firmasindan-kullanilan-kredinin-faizi-icin-stopaj-odenir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-grup-firmasindan-kullanilan-kredinin-faizi-icin-stopaj-odenir-mi/#respond Tue, 23 Jan 2024 06:43:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148819 Merkezi Türkiye’de olan bir firma yurt dışı grup firmalarından kredi sözleşmesi ile para tahsil ederse; geri ödenen ücret stopaja tabi midir? Yapılan sözleme damga vergisinden istisna mıdır?

Sözleşme Türkiye’de yapılması halinde DV hesaplanır. Paranın Türkiye’yedeki bankaya gelmesi durumunda banka sözleşme talep edecektir.

Alınan para kredi mahiyetinde ise vadeye göre KKDF hesaplanması gerekebilir.

Yurt Dışı Kredilerde Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintisi


Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışından sağladıkları krediler aşağıda yer aldığı şekilde KKDF’ye tabidir.

a) Bankalar ve finansman şirketleri dışında Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışından
sağladıkları TL kredilerde KKDF oranı;
* Ortalama vadesi 1 yıla kadar olanlarda % 1,
* Ortalama vadesi 1 yıl ve üzeri olanlarda % 0,

b) Bankalar ve finansman şirketleri dışında Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışından sağladıkları döviz ve altın kredilerinde KKDF oranı;
* Ortalama vadesi bir yıla kadar olanlarda % 3,
* Ortalama vadesi 1 yıl (1 yıl dahil) ile 2 yıl arasında olanlarda % 1,
* Ortalama vadesi 2 yıl (2 yıl dahil) ile 3 yıl arasında olanlarda % 0,5,
* Ortalama vadesi 3 yıl (3 yıl dahil) ve üzerinde olanlarda % 0,
olarak uygulanmaktadır.

Kredi faizi için gelir stopaj ödenir.


İSTANBUL YMM ODASI’NIN KONUYLA İLGİLİ BİR DEĞERLENDİRME YAZISI;

YURT DIŞI FİRMADAN ALINAN KREDİ FAİZİNDE STOPAJ

1. KONU:

Ülkemizin dış ticaret hacmindeki ve yabancı yatırımlardaki genişlemesinin sonucu olarak yurt dışında yerleşik firmalardan yurt içi firmalar çeşitli fonlar kullanmaktadır. Bu fonlar banka ve finans kuruluşlarından kullanılarak Türkiye’ye getirilir ise bu kaynaklara ödenen faizler üzerinden stopaj (0) olarak uygulanmakta ve KDV dışında bulunmaktadır.

Ancak birçok sanayi işletmesi kendi sermayelerine iştirak etmiş kurumlardan Türkiye’ deki yatırımları veya ticaretleri için kredi almakta öz kaynaklarının üç katı sınırını aşmadığı sürece örtülü sermaye kavramı dışında kalınarak bu tür borçlanmalar gerçekleştirilmektedir.

Bu çalışmamızın amacı tarif edilen borçlanmalar için ödenen faizlerden Kurumlar Vergisi Kanunu 30 ncu md. birinci fıkrasına göre stopaj yapılması ve konunun ayrıca çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları kapsamında değerlendirilmesidir.

2. KONUNUN KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Yurt içinde faaliyette bulunan bir kurumun kendi sermayesine iştirak etmiş kurumdan ilgili hesap döneminin başındaki kayıtlarında yer alan özvarlık toplamının üç katını aşmayan borçlanmaları için ödeyeceği faizleri ve kur farklarının gider yazılması Kurumlar Vergisi Kanunu 11/b maddesi gereğince mümkün bulunmaktadır. Emsallerine göre normal faiz oranı içinde yapılan ve üç kat sınırını aşmayan KVK 12 md. ye uygun borçlanmalar için ödenecek faizler için kanunun 30/1-ç maddesi uyarınca dar mükellef yabancı iştirakçisine ödediği faizin stopaj karşısındaki durumu ne olacaktır?

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Dar Mükellefiyette Vergi Kesintisi” başlıklı 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde; Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde sayılanlar hariç olmak üzere menkul sermaye iratları üzerinden %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerektiği belirtilmiştir. Gelir Vergisi Kanununun 75/6 ncı maddesinde ise “her nevi alacak faizleri” menkul sermaye iradı olarak kabul edilmiştir.

KVK’nun 30 uncu maddesinde verilen yetkiye göre Bakanlar Kurulu, anılan maddede belirlenen %15 oranını değiştirme yetkisine sahiptir. Bu yetkiye istinaden yayımlanan 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile söz konusu maddedeki oranlar yeniden belirlenmiştir. Anılan BKK’nın konumuzla ilgili oranların yeniden belirlendiği bölümü aşağıdaki gibidir.

“5 – Her nevi alacak faizlerinden;

a) Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş olup sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden (katılım bankalarının kendi usullerine göre yurt dışından sağladıkları fonlar ve benzeri kaynaklar için ödedikleri kâr payları dahil) % 0,

b) Bankaların 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca uygun görülen ikincil sermaye benzeri kredileri ile bankaların ve diğer kurumların bir akım veya varlık portföyüne dayalı olarak yurt dışında menkul kıymetleştirme yöntemiyle temin ettikleri kredileri için ödenecek faizlerden % 1,

c) Katılım bankaları tarafından ödenen kâr payları hariç olmak üzere, mal tedarikinden kaynaklanan vade farkları üzerinden % 5,

ç) Diğerlerinden % 10,”

Buna göre, Türkiye’deki kurumların; Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş olup sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurumlardan aldıkları her türlü krediler için ödenecek faizler üzerinden yapacakları stopajın oranı % (o) sıfırdır yani bu faizler üzerinden herhangi bir stopaj yapılmayacaktır. Ancak kredinin bunlar dışında kalan kurumlardan, örneğin yurt dışındaki ortağı veya iştirakinden ya da asıl işi kredi vermek olmayan başka bir kurumdan aldığı krediler nedeniyle ödeyeceği faizler üzerinden %10 oranında vergi kesintisi yapması gerekmektedir

3. KONUNUN ÇİFTE VERGİLENDİRME ÖNLEME ANLAŞMALARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Ülkelerin birçoğu ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması bulunduğu bilinmektedir. Bu anlaşmalar her iki ülke parlamentoları tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girdiklerinde iki ülkenin mevzuatlarının yerini almakta ve vergilemede esas alınmaktadır.

Bu anlaşmalar yazımızda konu edileceği üzere bazen stopajı sıfırlamaktadır. Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığına verilmiş 18.08.2011 tarihli ve yine Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığına verilmiş bulunan 26.08.2011 tarihli iki adet özelge (söz konusu özelgeler, Platformumuzun “Mevzuattaki Gelişmeler” bölümünde yer almaktadır) yazımızın önceki bölümlerinde belirtilen %10 oranındaki stopajın yapılacağını belirtmektedir. Ancak özelgenin içeriğinde belirtilen ülkelerin çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları dikkate alınmadığından konuyu bu yönden de değerlendirmek gereklidir.

Bilindiği üzere, Türkiye’nin taraf olduğu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları (ÇVÖA), her anlaşmada bazı farklılıklar olsa da genelde OECD modeli ya da Birleşmiş Milletler modeli olarak iki farklı model esas alınarak hazırlanmaktadır. Bu anlaşmalar esas itibariyle belli bir sistematiğe dayanmaktadır. Buna göre ÇVÖA’nın 7 nci maddelerinde ticari kazançların, 11 inci maddelerinde faizlerin, 14 üncü maddelerinde ise serbest meslek kazançlarının ne şekilde vergilendirileceğine ilişkin hükümler bulunmaktadır.

Faizlerin vergilendirilmesine ilişkin olarak anlaşmanın 11 inci maddesinde yer alan hükümleri yorumlayabilmek için Hollanda ile imzalanan anlaşmanın ilgili hükümleri aşağıya alınmıştır.

“1. Devletlerden birinde doğan ve diğer Devletin bir mukimine ödenen faiz, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

2. Bununla beraber, söz konusu faiz elde edildiği Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak bu şekilde alınacak vergi;

a) Vadesi iki yılı aşan bir borç dolaysıyla ödenen faizde, faizin gayrisafi tutarının yüzde 10 unu; b) Diğer tüm durumlarda, faizin gayrisafi tutarının yüzde 15 ini,

aşmayacaktır.
3. 2 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın:

a) Hollanda’da doğan ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına ödenen faiz, Hollanda vergisinden muaf tutulacaktır;

b) Türkiye’de doğan ve Hollanda Merkez Bankasına ödenen faiz, Türk vergisinden muaf tutulacaktır;

c) Devletlerden birinin Hükümeti, politik alt bölümleri veya mahalli idareleri, diğer Devlette doğan faiz dolayısıyla bu diğer Devlet vergisinden muaf tutulacaktır.

4. Devletlerin yetkili makamları 2 nci ve 3 üncü fıkraların uygulama şeklini karşılıklı anlaşmayla belirleyeceklerdir.

5. Bu maddede kullanılan “faiz” terimi, ipotek garantisine bağlı olsun olmasın veya borçlunun kazancını paylaşma hakkını tanısın tanımasın her nevi alacak hakkından doğan gelirleri ve özellikle hazine bonolarından, tahvillerden ve bonolardan elde edilen gelirleri, bunun yanı sıra söz konusu bono ve tahvillere ilişkin primleri ifade eder.

6. Devletlerden birinin mukimi olan bir faiz lehdarı, faizin elde edildiği diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bir Türkiye mukimi Hollanda’da bulunan bir sabit yeri kullanarak Hollanda’da serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri veya sabit yer arasında önemli bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda olayına göre 7 nci veya 14 üncü Madde hükümleri uygulanacaktır.

………….”

Görüldüğü üzere, anlaşmaların 11 inci maddesi uyarınca faiz gelirleri prensip itibariyle geliri elde edenin mukim olduğu ülke tarafından vergilendirilmektedir. Ancak yine maddenin ikinci fıkrasında bu gelirler üzerinden gelirin elde edildiği ülkenin sınırlı olarak da olsa vergileme hakkının olduğu vurgulanmaktadır. Bu bölümde genellikle stopaj yoluyla yapılacak bu vergilemenin oranı %10 ile %15 arasında değişmektedir.

Konumuz açısından tartışma yaratan konu ise Hollanda ile yapılan anlaşmanın 11 inci maddesinin (6) numaralı fıkrasında (bazı anlaşmalarda bu fıkra değişebilmektedir) yer alan ifadedir. Bu fıkrada yer alan “Devletlerden birinin mukimi olan bir faiz lehdarı, faizin elde edildiği diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bir Türkiye mukimi Hollanda’da bulunan bir sabit yeri kullanarak Hollanda’da serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri veya sabit yer arasında önemli bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda olayına göre 7 nci veya 14 üncü Madde hükümleri uygulanacaktır.” Şeklindeki düzenlemede yer alan “önemli bir bağ” kavramının yorumu konusunda Platformda iki görüş ortaya çıkmıştır.

1. Görüş:

Anlaşmalarda yer alan söz konusu ifade Kurumlar Vergisi Kanunu ile birlikte değerlendirilmelidir. KVK’nun mükellefiyet şekillerine ilişkin 3/3-a maddesine göre; Türkiye’de işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançlar dar mükellefiyet esasına göre Türkiye’de elde edilmiş ticari kazanç olarak vergilendirilecektir. Kanunun 14 üncü maddesinde, kurumlar vergisinin, mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunacağı ve beyannamenin ilgili bulunduğu hesap döneminin sonuçlarını içereceği; 22 inci maddesinde ise, dar mükellef kurumların iş yeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümlerin uygulanacağı ifade edilmiştir.

page3image1473574176

Buna göre, dar mükellef kurumların Türkiye’de iş yeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde ettiği kazançların tamamı için yıllık beyanname vermeleri ve yılık beyan esasına göre vergilendirilmeleri gerekmektedir.

Anlaşmadaki bahse konu hükümleri bu açıdan değerlendirdiğimizde; anlaşma hükümleri ile KVK hükümlerinin paralellik arz ettiğini görürüz. Bu kapsamda anlaşmanın 11 inci maddesinde yer alan “…söz konusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri veya sabit yer arasında önemli bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümlerinin uygulama dışı kalacağı ve bu durumda olaya göre 7 nci madde hükümlerinin uygulanacağı” şeklindeki ifade de işin doğası gereği olmaktadır.

ÇVÖA’larının ticari kazanca ilişkin 7 nci maddelerinde genel olarak; “Devletlerden birinin bir teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, kazanç bu diğer Devlette, işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere, vergilendirilebilir” şeklinde hükümler bulunmaktadır. Anlaşmanın 5 inci maddesinde “işyeri” terimi, bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer olarak tanımlandıktan sonra aynı maddede daimi temsilciler de anlaşma hükümleri açısından işyeri olarak kabul edilmektedir.

Bu düzenlemeleri birlikte değerlendirdiğimizde şu sonuca ulaşırız: Anlaşmaların faiz gelirlerine ilişkin 11 inci maddelerinde bu gelirlerin hangi ülkede ne şekilde vergilendirileceği belirlendikten sonra, “Devletlerden birinin mukimi olan bir faiz lehdarı, faizin elde edildiği diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bir Türkiye mukimi Hollanda’da bulunan bir sabit yeri kullanarak Hollanda’da serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri veya sabit yer arasında önemli bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda olayına göre 7 nci veya 14 üncü Madde hükümleri uygulanacaktır.” Denilmek suretiyle, işyeri aracılığı ile elde edilen gelirlerin faizlere ilişkin 11 inci madde uyarınca değil, ticari kazanca ilişkin 7 inci madde uyarınca vergilendirilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Anlaşmanın 11 inci maddesinde yer alan “söz konusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri veya sabit yer arasında önemli bir bağ bulunmaktaysa” ibaresi; borcu veren kişiyle borcu alan kişi arasındaki etkin bir bağ ya da yakın ilişki anlamında değil, faizin ödendiği alacak ile Türkiye’deki işyeri arasında etkin bir bağ ya da yakın ilişki olarak anlaşılmalıdır. Yani faize konu olan borç, kaynağı yurt dışındaki bir firma da olsa Türkiye’deki işyeri aracılığı ile temin edilmişse, bu takdirde faiz geliri de Türkiye’deki işyeri aracılığı ile elde edilmiş faiz geliri olarak kabul edilecek ve ona göre vergilendirilecektir. Mevcut KVK hükümlerine göre de, bu gelirler Türkiye’deki işyeri veya daimi temsilci tarafından verilecek yıllık beyannameye dahil edilerek vergilendirilecektir. Görüldüğü gibi bu tür işlemlerde söz konusu faiz gelirlerinin vergilendirilmemesi ya da beyan dışı kalması gibi bir durum söz konusu olmayıp, tersine stopaj yoluyla vergilendirmeden daha fazla bir vergi yükü taşıyan beyan suretiyle vergilendirme durumu söz konusu olmaktadır. Kaldı ki, anlaşmalar yoluyla bu tür gelirlerin vergi dışı kalmasını sağlamak, işin özüne uygun olmadığı gibi anlaşmaların amacına da uymamaktadır. Ayrıca bugüne kadar, gerek mali idare uygulamaları ve gerekse doktrindeki yorumlar da bu doğrultudadır.

Son olarak bu noktada vurgulanması gereken bir husus ise anlaşmaların 9 uncu maddelerinde yer alan “bağımlı teşebbüslere” ilişkin hükümlerin, bu gibi işlemlerde vergi alınmamasını sağlayan müesseseler olarak değil, tam tersine bu işlemlerle bir ülkede ödenecek vergiyi azaltmaya yönelik girişimleri önleme amaçlı düzenlemeler olduğunun gözden kaçırılmaması gerektiğidir. Ayrıca Almanya ile imzalanan yeni anlaşmanın 11 inci maddesindeki ifadeler de yukarıda açıklanan durumu değiştirecek mahiyette olmayıp, yeni anlaşmada diğer anlaşmalardaki hükümlerden farklı bir anlam çıkarılmasını sağlayacak düzenlemeler bulunmamaktadır.

2. Görüş:

Bu görüşe göre, anlaşmalardaki söz konusu hüküm özellikle ilişkili kişilerden alınan borçlar nedeniyle ödenen faizlerin vergilendirilmesini engellemektedir. Dayandığı gerekçeler ise aşağıdadır.

Bu anlaşmalar aşağıda belirtileceği üzere % 10 stopajı kaldırıcı etki yapmaktadır. Ülkemizde tam ve dar mükelleflerin vergi karşısındaki durumları her zaman eşitlik içerisinde muhafaza edilmiştir. Ancak 3 katlık öz sermaye kıstası ile ülkemize sermaye olarak gelmesi arzu edilen bedeller finansman (borç) olarak gelmekte %10 oranında vergilense bile çok az vergi ile ülke dışına çıkmaktadır. Üstelik çifte vergilendirme anlaşmaları bu %10’u bile alınamaz hale getirmiştir.

Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının (Çoğu anlaşma ortak hükümler içermektedir.) faiz başlıklı maddeleri genelge stopajı 10-15 aralığında belirlenmektedir. Ancak Faizin ödendiği alacak ile (iştirak) elde edilen işyeri arasında etkin bağ var ise stopaj dışına çıkılmakta ve ticari kazanç maddelerine dönülmektedir.

Örneğin Lüksemburg anlaşmasının 11 nci maddesinin 1 ve 2 nci fıkra hükümlerinin uygulanmayacağı ticari kazancın uygulanacağı (7 nci md.) 11 nci maddenin 4 ncü fıkrasında belirtilmektedir. Bu durumda yine anlaşmanın 9 ncu maddesinde yer alan bağımlı teşebbüs kavramı devreye girmekte ve ticari emsallere uygun işlemler kendi akışına bırakılmakta ve stopaj dahi ödenmeden faiz çıkışı mümkün hale gelebilmektedir.

Her ülkeye ait anlaşmaların yenilenmesinin diplomatik zorluğu göz önüne alınırsa Kurumlar Vergisi Kanununda yapılanacak değişiklik ile konuyu çözmek daha olası gözükmektedir. Bu amaçla Kurumlar Vergisi Kanunu 12 nci maddesinin 1 nci maddesinin 1nci fıkrasındaki örtülü sermaye kavramındaki üç katını aşan ibaresinin yarısını aşan şekline dönüştürülmesi önerilmektedir.

4. SONUÇ:

Türkiye’deki kurumların yurt dışındaki kurumlardan aldığı krediler nedeniyle hesaplanan ya da ödenen faizlerin ne şekilde vergilendirileceği hakkındaki bu raporumuzda konu önceki bölümlerde detaylı olarak tartışılmıştır.

Kredinin, yurt dışındaki bir finansman kuruluşundan alınması halinde, mevcut düzenlemeler itibariyle ödenecek faizler üzerinden herhangi bir stopaj ve vergileme yapılmayacaktır. Daha doğrusu uygulanacak stopaj oranı sıfırdır.

Diğer kurumlardan alınacak borçlar nedeniyle ödenecek faizler konusunda ise borcun alındığı kurumun ait olduğu ülke ile Ülkemiz arasında ÇVÖA olmaması durumunda da vergileme açısından bir sorun görülmemektedir. Bu gibi durumlarda ödenen faizler üzerinden KVK’nın 30 uncu maddesi ve 2009/14593 sayılı BKK uyarınca % 10 oranında stopaj yapılacaktır.

Borcun alındığı kurumun ikamet ettiği ülke ile Ülkemiz arasında ÇVÖA imzalanmış olması halinde ise vergilemenin ne şekilde yapılacağı konusunda tereddütler bulunmaktadır. Raporumuzun önceki bölümlerinde açıklanan bu tereddütler konusunda Mali İdare tarafından açıklayıcı bir düzenleme yapılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz.

page5image1474700016

 


Kaynak:İYMMO,  İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-grup-firmasindan-kullanilan-kredinin-faizi-icin-stopaj-odenir-mi/feed/ 0
2023 Yılında elde edilen kur korumalı hesap faizi vergiden istisna mıdır? https://www.muhasebenews.com/2023-yilinda-elde-edilen-kur-korumali-hesap-faizi-vergiden-istisna-midir/ https://www.muhasebenews.com/2023-yilinda-elde-edilen-kur-korumali-hesap-faizi-vergiden-istisna-midir/#respond Tue, 16 Jan 2024 05:30:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148595 Firmamız 24.7.2023 kur korumalı hesaba para yatırdı. 26.7.2023 vadesi bitti kur korumalıdan faiz geliri ve kur korumalıdan kur gelir elde etti. Bu faiz gelir ve kur geliri istisna mıdır?

KVK Geçici 14. maddesine göre KKM dan elde edilen Faiz ve hesaplanacak kur farkı KV’den istisnadır.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2023-yilinda-elde-edilen-kur-korumali-hesap-faizi-vergiden-istisna-midir/feed/ 0
Bankanın Kur Korumadan Dönüş İçin Ödediği Teşvik Tutarı Vergiden İstisna Mıdır? https://www.muhasebenews.com/bankanin-kur-korumadan-donus-icin-odedigi-tesvik-tutari-vergiden-istisna-midir/ https://www.muhasebenews.com/bankanin-kur-korumadan-donus-icin-odedigi-tesvik-tutari-vergiden-istisna-midir/#respond Wed, 03 Jan 2024 07:21:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148110 Banka kur koruma kapsamında faiz geliri ve kur farkı destek ödemesi hariç teşvik pirimi vermektedir. Bu kurumlar vergisinden istisna mıdır? Ayrıca hangi muhasebe hesabına atılmalı 649 hesabına mı veya başka bir hesaba mı atmalıyım?

Bu gelir; Faiz geliri değildir. İstisna uygulanmaz. 649 hesapta takip edilir.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bankanin-kur-korumadan-donus-icin-odedigi-tesvik-tutari-vergiden-istisna-midir/feed/ 0
KKM Hesaplarından Elde Edile Faiz Gelirleri Vergiden İstisna Mıdır? https://www.muhasebenews.com/kkm-hesaplarindan-elde-edile-faiz-gelirleri-vergiden-istisna-midir/ https://www.muhasebenews.com/kkm-hesaplarindan-elde-edile-faiz-gelirleri-vergiden-istisna-midir/#respond Wed, 16 Aug 2023 01:16:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145429 2022 yılında dahil olduğumuz KKM 2023 şubat ayında sonlandı. Dövize geçtik ve Haziran sonu KKM hesabına tekrar geçiş yaptık. Şubat ayından Haziran ayı sonuna kadar dönüşümde oluşan kur farkı kazancı KV. den istisna mıdır?

KKM dan elde edilen Kur farkı ve faiz gelirleri KVK geçici 14. maddesine göre KV den istisnadır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kkm-hesaplarindan-elde-edile-faiz-gelirleri-vergiden-istisna-midir/feed/ 0
TL Garantili Yatırım Fonu faiz geliri kurumlar vergisinde istisna mıdır? https://www.muhasebenews.com/tl-garantili-yatirim-fonu-faiz-geliri-kurumlar-vergisinde-istisna-midir/ https://www.muhasebenews.com/tl-garantili-yatirim-fonu-faiz-geliri-kurumlar-vergisinde-istisna-midir/#respond Sat, 20 May 2023 08:27:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=142747 Kurumlar vergisi mükellefi müşterimizin TL Garanti Yatırım Fonu faiz geliri mevcut. Bu gelir kurumlar vergisinde istisna mıdır? Kurum geçici vergi beyanında hangi istisna türüne yazılması gerekir.

Kur korumalı mevduat dışındaki mevduatlardan elde edilen faiz gelirlerinden istisna yoktur.


Kısmen veya tamamen kurumlar vergisine tabi olmayan, kazanç ve iratlar ile ilgili kurumlar vergisinin muafiyet, istisna ve indirim ile ilgili maddelerine ve 1 no.lu kurumlar vergisi genel uygulama tebliğini incelemeniz gerekiyor.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tl-garantili-yatirim-fonu-faiz-geliri-kurumlar-vergisinde-istisna-midir/feed/ 0
Şirketin kur korumalı işleminden oluşan kur farkı ve faiz gelirleri kurumlar vergisinden istisna mıdır? https://www.muhasebenews.com/sirketin-kur-korumali-isleminden-olusan-kur-farki-ve-faiz-gelirleri-kurumlar-vergisinden-istisna-midir/ https://www.muhasebenews.com/sirketin-kur-korumali-isleminden-olusan-kur-farki-ve-faiz-gelirleri-kurumlar-vergisinden-istisna-midir/#respond Wed, 03 May 2023 16:57:04 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=142275 02/2022 de bir şirketin kur korumalı mevduata dönüştürdüğü anda oluşan kur farkları ve yıl sonu faiz geliri kurumlar vergisinden istisna mıdır?

Kur korumalı mevduattan elde edilen Faiz geliri, Kur farkı geliri KVK geçici 14. maddesine göre KV den istisnadır.


10 Ocak 2023 SALI Resmî Gazete Sayı : 32069

TEBLİĞ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

TÜRK LİRASI MEVDUAT VE KATILMA HESAPLARINA DÖNÜŞÜMÜN DESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ (SAYI: 2021/14)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

(SAYI: 2023/2)

MADDE 1- 21/12/2021 tarihli ve 31696 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Sayı: 2021/14)’in 4 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Yurt içi yerleşik gerçek kişilerin bankalardaki, yurt içi yerleşik tüzel kişilerin ise 31/12/2021 ile 31/12/2022 tarihleri arasındaki herhangi bir tarihte bankalarda mevcut olan ABD doları, Euro ve İngiliz sterlini cinsinden döviz tevdiat hesabı ve döviz cinsinden katılım fonu hesabı bakiyeleri, hesap sahibinin talep etmesi halinde dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilir.”

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı yürütür.

 


Kur korumalı altın hesaplarında kar payı kur farkı ödemesi hangi hesaba kaydedilecektir.?

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketin-kur-korumali-isleminden-olusan-kur-farki-ve-faiz-gelirleri-kurumlar-vergisinden-istisna-midir/feed/ 0
Yemek yardımı ödemesinin gelir vergisi, damga vergisi ve SGK primi açısından istisna sınırı nedir? https://www.muhasebenews.com/yemek-yardimi-odemesinin-gelir-vergisi-damga-vergisi-ve-sgk-primi-acisindan-istisna-siniri-nedir/ https://www.muhasebenews.com/yemek-yardimi-odemesinin-gelir-vergisi-damga-vergisi-ve-sgk-primi-acisindan-istisna-siniri-nedir/#respond Sat, 18 Feb 2023 08:27:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=138788 SGK yol + yemek + yakacak yardımı ücret istisnaların da gelir ve damga vergisi var mıdır? 3 kalem de SGK priminden istisna mıdır?

GÜNLÜK YEMEK BEDELİ İSTİSNASI 2023 YILI İÇİN 110 TL’dir

Tebliğde, yemek bedeli istisna tutarı 51 TL olarak belirtilmekle beraber bu tutar 2023 yılı için 110 TL olarak yeniden belirlenmiştir.

İşverenlerce hizmet erbabına nakit olarak verilen yemek bedelinde;

A) GELİR VE DAMGA VERGİSİ İSTİSNASI 

7420 sayılı Kanunla, 1 Aralık 2022 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, işverenler tarafından hizmet erbabına işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda, yemek bedelinin nakit olarak verilmesi suretiyle sağlanan menfaatler de istisna kapsamına alınmıştır.

Hizmet erbabına nakit olarak ödenen yemek bedelinin gelir vergisinden istisna edilebilmesi için;

a) İşverenler tarafından işyerinde veya müştemilatında yemek verilmemesi,

b) Günlük yemek bedelinin 110 TL’yi aşmaması,

c) Fiilen çalışılan günlere ilişkin olması

gerekmektedir.

Nakit olarak yapılan yemek bedeli ödemelerinin de bankalar aracılığıyla ödenmesi gerekmektedir.

*BELİRLENEN GÜNLÜK YEMEK BEDELİ GELİR VERGİSİNDEN İSTİSNADIR

Örneğin, bir hizmet erbabına 21 gün fiilen çalışması karşılığında yapılacak (110 TL x 21 gün=) 2.310 TL’lik yemek bedeli ödemesinin tamamı gelir vergisinden istisna edilecektir.

Ancak yemek bedeli ödemesinin 130 TL olduğunu kabul ettiğimizde (130 TL x 21 gün) 2.730 TL’lik yemek bedelinin 2.310 TL’si gelir vergisinden istisna edilecek, kalan (2.730 TL – 2.310 TL=) 420 TL ise vergiye tabi olacaktır.

Diğer taraftan, işverenlerce hizmet erbabına nakit olarak verilen yemek bedelinin tamamının, istisna kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmektedir. İstisna kapsamındaki yemek bedeli ödemeleri vergi matrahına dahil edilmeyecektir.

*BELİRLENEN GÜNLÜK YEMEK BEDELİ DAMGA VERGİSİNDEN İSTİSNADIR

Ayrıca, işverenler tarafından hizmet erbabına yapılan ödemelere ilişkin olarak düzenlenen kağıtlarda yer alan tutarın, istisnaya isabet eden kısmı damga vergisinden de istisnadır.

B) SGK İSTİSNASININ SINIRI FARKLIDIR

Bu Tebliğin konusuna girmese de hatırlatma yapmak amacıyla SGK yemek yardımı istisnasındaki son duruma konu bütünlüğü olması açısından burada kısaca yer vermekteyiz.

Hatırlanacağı üzere, 7420 sayılı Kanunla getirilen ve yukarıda belirtilen istisna sonrası 11/11/2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” yayınlanmış ve bunu takiben yayımlanan 23/11/2022 tarihli ve 2022/20 Sayılı SGK Genelgesi ile yemek bedeli adı altında sigortalılara veya sigortalılar için üçüncü kişilere yapılan her türlü ödemelerin, günlük brüt asgari ücretin yüzde 23,65’in prime esas kazançtan istisna tutulmasına karar verildiği duyurulmuştur.

Buna göre, 1/1/2023 – 31/12/2023 tarihleri arasında 4/(a) kapsamında sigortalıların prime esas kazançlarından istisna tutulacak yemek bedeli tutarı;

333,60 TL (günlük asgari ücret) x %23,65 = 78,90 TL (Günlük) olarak uygulanacaktır.  110 TL – 78,90 = 31,10 TL üzerinden SGK primi hesaplanacaktır. 

C) Hizmet erbabına yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde istisna uygulaması

Hizmet erbabına nakit ödeme yapılmaksızın yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde;

a) İşverenlerce, hizmet erbabına işyerinde veya müştemilatında yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler herhangi bir tutarla sınırlı olmaksızın,

b) İşverenlerce, hazır yemek hizmeti veren mükelleflerden satın alınan yemeğin, işyerinde veya müştemilatında hizmet erbabına verilmesi durumunda sağlanan menfaatler herhangi bir tutarla sınırlı olmaksızın,

c) İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyip yemek hizmeti veren işletmelerde bu hizmetin sağlandığı durumlarda, bu işletmelere yapılan ödemelerin her bir çalışan için çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 110 Türk lirasını aşmayan kısmı,

ç) İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmediği ve yemek hizmetinin, yemek kartı ve/veya yemek çeki hizmeti veren işletmelerin yemek kartlarına yükleme yapılmak veya yemek çeki satın alınmak suretiyle verildiği durumlarda, her bir çalışan için çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 110 Türk lirasını aşmayan kısmı,

gelir vergisinden istisnadır.

Bu istisnaların uygulamasına yönelik açıklamalar 26/7/1995 tarihli ve 22355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No:186)’nde yapılmıştır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yemek-yardimi-odemesinin-gelir-vergisi-damga-vergisi-ve-sgk-primi-acisindan-istisna-siniri-nedir/feed/ 0
Nakit ödenen yol paraları vergi ve SGK priminden istisna mıdır? https://www.muhasebenews.com/nakit-odenen-yol-paralari-vergi-ve-sgk-priminden-istisna-midir/ https://www.muhasebenews.com/nakit-odenen-yol-paralari-vergi-ve-sgk-priminden-istisna-midir/#respond Thu, 09 Feb 2023 22:46:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=138209 01.01.2023-31.12.2023 döneminde yol parası adı altında nakit olarak personele yapılan ödemeler sgk+ vergiden istisna mıdır?

GVK 23/10 maddesine göre 01/01/2023’den itibaren; Hizmet erbabının toplu olarak iş yerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderler İşverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, çalışılan günlere ait bir günlük ulaşım bedelinin 56 Türk lirasını aşmaması ve buna ilişkin ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması halinde GV istisnası uygulanır. Ödemenin bu tutarı aşması hâlinde aşan kısım ile hizmet erbabına ulaşım bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/nakit-odenen-yol-paralari-vergi-ve-sgk-priminden-istisna-midir/feed/ 0
Yurt dışında düzenlenen fuarlarda verilen stand kurulumu KDV’ye tabi değildir https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-duzenlenen-fuarlarda-verilen-stand-kurulumu-kdvye-tabi-degildir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-duzenlenen-fuarlarda-verilen-stand-kurulumu-kdvye-tabi-degildir/#respond Wed, 30 Nov 2022 08:32:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135012 Bir mükellefimiz yurt dışında düzenlenen bir fuara Türkiye’den katılan firmaya yurt dışında verdiği stant kurulum montaj ve hizmet için düzenleyeceğimiz faturası KDV’den istisna mıdır?

Yurtdışında verilen hizmet için KDV hesaplanmaz. İstisna değil KDV ne tabi işlem değildir. (Hizmetten yararlanma Yurtdışında olmuştur)

__________________________________

BENZER İÇERİKLER

Firmamız; Polonya’da düzenlenen bir fuara katıldı. Fuar organizasyonu ile ilgili Polonya menşeili bir firma tarafımıza fuar katılım organizasyon bedeli olarak 2.403,20 Euro KDV’siz fatura keserek e-posta ile gönderdi. Bu fatura için kdv2 ve stopaj hesaplayacak mıyız? Ya da başkaca yapmamız gereken herhangi bir işlem var mı?

Hizmetten yararlanma; Polonya ‘da olduğu için (2) nolu KDV ve GV stopajı hesaplanmaz.  Fatura giderleştirilir.  Faturanın Türkçeye çevrilmesi zorunluluğu yok. İleride yapılacak bir incelemede inceleme elemanı ister ise çevrilir.

__________________________________

Özelge: Yurt dışında düzenlenen fuarlarda verilen stand kiralanması işleminin KDV karşısındaki durumu hk.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV 12-1038

21/07/2011

Konu

:

Yurt dışında düzenlenen fuarlarda verilen stand kiralanması işleminin KDV karşısındaki durumu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yurt dışında düzenlenen fuarlarda stand, masa, sandalye vb. dekoratif ürünlerin kurulması ve montajına yönelik hizmetlerin katma değer vergisinden (KDV) istisna olup olmadığı konusunda bilgi istenilmektedir.

KDV Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, ticari, sınaî, zirai, faaliyet ve serbest meslek faaliyeti kapsamında Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

-4 üncü maddesinde hizmetin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

-6 ncı maddesinde de işlemlerin Türkiye’de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye de faydalanılmasını ifade ettiği,

hükme bağlanmıştır.

Buna göre, Şirketiniz tarafından ….’ne yurt dışında düzenlenen fuarlarda stand, masa, sandalye vb. dekoratif ürünlerin kurulum ve montajı dahil kiralanması şeklinde verilen hizmetler, hizmet yurt dışında verildiğinden ve hizmetten  yurt dışında faydalanıldığından KDV nin konusuna girmemektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-duzenlenen-fuarlarda-verilen-stand-kurulumu-kdvye-tabi-degildir/feed/ 0