iş merkezi – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 26 Mar 2022 08:51:50 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 İspanya’dan Satın Alınan Bilgisayar Programı İçin Ödenen Bedel Üzerinden Vergi Hesaplanır mı? https://www.muhasebenews.com/ispanyadan-satin-alinan-bilgisayar-programi-icin-odenen-bedel-uzerinden-vergi-hesaplanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/ispanyadan-satin-alinan-bilgisayar-programi-icin-odenen-bedel-uzerinden-vergi-hesaplanir-mi/#respond Thu, 14 Mar 2019 11:05:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16505 (GİB – ÖZELGE)

Konu: İspanyadan alınan bilgisayar programı için ödenen bedellerden vergi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı ve KDV ye tabi olup olmadığı.

İlgide kayıtlı dilekçenizde, şirketinizin yurt dışındaki acentelerle hesap mutabakatı yapabilmek için İspanya’dan bilgisayar programı satın aldığınızı belirterek ödediğiniz bedelin katma değer vergisi ve kurumlar vergisine tabi olup olmadığı konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun birinci maddesinde sayılı kurumların kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasında vergilendirileceği hükme bağlanmış ve üçüncü fıkrasında da dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.

Aynı Kanunun 30’uncu maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde serbest meslek kazançlarından, (c) bendinde gayrimenkul sermaye iratlarından, ikinci fıkrasında ise ticarî veya ziraî kazanca dâhil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranları, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 03.02.2009 tarihinden itibaren, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlarda % 5, diğer serbest meslek kazançlarında %20; gayrimenkul sermaye iratlarında %20 ve gayrimaddi hak bedeli ödemelerinde ise %20 olarak belirlenmiştir.

Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti ile İspanya Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması 01.01.2004 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 18.12.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Anlaşma’nın 7’nci maddesinde ticari kazançların, 12’nci maddesinde gayrimaddi hak bedellerinin, 14’üncü maddesinde de serbest meslek kazançlarının vergilendirilmesine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

Anlaşma ‘ya ek Protokol’ün 7’nci maddesinde ise;

“Bir Akit Devlet teşebbüsü tarafından diğer Akit Devlette, bu diğer Devlette bulunan görevli personel veya istihdam edilen personel aracılığı ile hizmet veya faaliyetler (aynı veya bağlı projeler için) icra edilir ise, söz konusu hizmet veya faaliyetin bu diğer Devlette icra edildiği kabul edilecektir.”
hükmü bulunmaktadır.

Bu düzenlemeler çerçevesinde,

– Şirketiniz tarafından İspanya mukimi firmadan piyasada bulunan hazır paket programların alınarak üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan ve/veya çoğaltılmadan işletmenizde kullanılması halinde, yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç, ticari kazanç niteliği taşıyacağından, Anlaşma’nın 7’nci maddesi kapsamında değerlendirilecektir. Bu durumda, İspanya mukimi firmanın Anlaşma’nın 5’inci maddesi kapsamında Türkiye’de bir iş yerine sahip olmaksızın elde edeceği gelirleri vergilendirme hakkı İspanya’ya aittir. Bu gelirlerin Türkiye’de bulunan bir iş yeri vasıtasıyla elde edilmesi halinde ise bu iş yerine atfedilen gelirle sınırlı olmak üzere vergilendirme hakkı Türkiye’ye ait olacaktır.

Anlaşma’nın 5’inci maddesinde ise hangi hallerde diğer Devlette bir iş yeri oluşup oluşmayacağı açıkça belirtilmiştir.

– “Copyright” kapsamında bir bilgisayar programının çoğaltma, değiştirme, topluma dağıtma, gösterme vb. gibi haklarının satın alınması halinde, şirketiniz tarafından bir gayrimaddi hak elde edilecek olup, İspanya mukimi firmaya yapılacak söz konusu gayri maddi hak bedeli ödemelerinin gayrisafi tutarı üzerinden söz konusu Anlaşmanın 12’nci maddesinin ikinci fıkrasına göre %10 oranında vergi kesintisi yapılacaktır. Ancak, söz konusu ödemelere iç mevzuatımızda daha düşük bir oranın uygulanması halinde iç mevzuatımızda belirlenen bu düşük oranın uygulanacağı tabiidir.

Diğer taraftan, Anlaşma ‘ya ek Protokol’ün 6’ncı maddesinde:

“12 nci maddenin 3’üncü fıkrasında belirtilen bir varlığın satışı halinde yapılan ödemelerde, bu ödemelerin söz konusu varlıkla ilgili olarak gerçek bir elden çıkarma karşılığında yapılmadığı ispat edilmez ise 13’üncü madde hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmaktadır. Bu husus ispat edilir ise 12’nci madde hükümleri uygulanacaktır.”
hükmü yer almakta olup, bu çerçevede, gayrimaddi hak satışının gerçek olduğunun ispatı halinde Anlaşma’nın 13’üncü maddesi uygulanacaktır. Bununla birlikte, gayrimaddi hakkın mülkiyeti alıcıya geçmediği sürece, bir başka ifadeyle alıcı, gayrimaddi hakkı süreli veya süresiz olarak istediği kişiye kiralama hakkını devir almadığı durumda gerçek bir hak satışından bahsedilemeyecektir.

Gayrimaddi hak satışının gerçek olduğunun ispat edilmemesi veya doğrudan kullanımının ya da kullanım hakkının devredilmesi durumunda, bu ödemeler için Anlaşma’nın 12’nci maddesi hükümleri uygulanacaktır. Bu kapsamdaki ödemeler üzerinden vergilendirme hakkı İspanya’ya ait olup, Türkiye’nin de bu ödemeler üzerinden yüzde 10’u aşmayan oranda vergi alma hakkı bulunmaktadır.

Ancak, Anlaşma’nın 12’nci maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca, İspanya mukimi firma Türkiye’de yer alan bir iş yeri veya sabit yer vasıtasıyla ticari veya serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa vergileme, 12’nci maddenin 2’nci fıkrasında belirtilen yüzde 10 vergi oranı dikkate alınarak değil, olayına göre 7’nci veya 14’üncü madde hükümleri uygulanarak iş yeri veya sabit yerin kazançlarıyla birlikte Türkiye’de yapılacaktır.

Bununla birlikte, bahsi geçen yazılımın mülkiyet hakkının şirketinize devredilmesi ve söz konusu devrin belgelerle tevsik edilmesi halinde ise İspanya mukimi firmaya yapılacak ödemeleri vergilendirme hakkı, Anlaşma’nın 13’üncü maddesinin 4’üncü fıkrasına göre İspanya’ya ait olup, Türkiye’nin söz konusu ödemeler üzerinden vergi alma hakkı bulunmamaktadır.

– İspanya mukimi firmaya, şirketinizde kullanılmak üzere daha önce piyasada bulunmayan bir bilgisayar programının özel olarak hazırlatılması halinde veya daha önce üretilmiş, piyasada bulunan bilgisayar programlarının üzerinde, şirketinize yönelik özel değişikliklerin yapılması halinde İspanya mukimi firma tarafından elde edilen kazanç, serbest meslek kazancı niteliği taşıyacağından, Anlaşma’nın 14’üncü maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde değerlendirilecektir. Buna göre, İspanya mukimi bir teşebbüsün Türkiye’ye gelmeksizin İspanya’da icra edeceği serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergileme hakkı yalnız İspanya’ya aittir. Söz konusu faaliyetlerin Türkiye’de icra edilmesi durumunda ise, İspanya mukimi firmanın bu faaliyetleri Türkiye’de bir iş yeri vasıtasıyla icra etmesi veya Türkiye’deki faaliyetlerinin icra edildiği süre veya sürelerin herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günden fazla olması halinde Türkiye’nin de bu gelirleri vergileme hakkı bulunmaktadır.

Söz konusu İspanya mukimi firmanın Türkiye’de icra edeceği serbest meslek faaliyetlerini bir iş yeri vasıtasıyla gerçekleştirmesi durumunda kendisine yapılacak ödemeler üzerinden vergi sorumlularınca Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesi uyarınca tevkifat yapılması gerekmektedir. İspanya mukimi firmanın bir iş yeri bulunmaksızın Türkiye’de icra edeceği serbest meslek faaliyeti ise, bu firmanın personelleri vasıtasıyla Türkiye’de yapacağı serbest meslek faaliyetlerini ifade etmektedir. Bu durumda da, Türkiye’nin vergilendirme hakkı ve vergi sorumlularının tevkifat yükümlülüğü firmanın faaliyet icrası amacıyla Türkiye’de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşan bir süre kalması koşuluna bağlanmıştır. Faaliyetin Türkiye’de icra edilmesi durumunda, istihkak sahibi firmanın faaliyet icrası amacıyla Türkiye’de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşan bir süre kalıp kalmayacağının yaptıkları serbest meslek ödemeleri üzerinden vergi tevkifatı yapmak zorunda olan vergi sorumlularınca ödeme sırasında belirlenebilir olması ya da bilinmesi mümkün olmayabileceğinden, söz konusu ödemeler üzerinden vergi sorumlularının vergi tevkifatını yapmaları gerekmektedir.

İspanya mukimi firmanın Türkiye’de serbest meslek icrası için kaldığı sürenin herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşıp aşmadığının tespitinde; Türkiye’de serbest meslek faaliyeti sunuluyorsa, aynı veya bağlı proje kapsamındaki faaliyetlerin tamamı ve aynı veya bağlı proje kapsamında sunulan hizmetin Türkiye’ye gönderilen birden fazla personel vasıtasıyla icra edildiği durumda, bunların Türkiye’de toplam kalma süreleri dikkate alınacaktır.

Kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan teşebbüsler Anlaşma hükümleri çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye’de vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda, bizzat veya vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine başvurabileceklerdir.

Diğer taraftan, Anlaşma hükümlerine göre, Türkiye’nin vergi alma hakkının olduğu durumda yol açılacak çifte vergilendirme, Anlaşma’nın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi”ne ilişkin 22’nci maddesinin 1’inci fıkrası çerçevesinde, Türkiye’de ödenen verginin İspanya’da bu gelire ilişkin ödenecek vergiden mahsup edilmesi suretiyle önlenebilecektir.

Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu İspanya teşebbüsünün İspanya’da tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin İspanya yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile Noterce veya İspanya’daki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi sorumlularına ve ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun, 1/2’nci maddesi ile her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV ye tabi olduğu, 6’ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, mal tesliminde, malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmet ifalarında işlemin Türkiye’de yapılmış sayılması için hizmetin Türkiye’de yapılması veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği, 8/1-b maddesinde, ithalatta mal ve hizmet ithal edenlerin verginin mükellefi olduğu, 9/1 maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı’nın vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği ve 29/1 inci maddesinde de mükelleflerin, vergiye tabi işlemler üzerinden hesapladıkları katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV ile ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen KDV’yi indirebilecekleri hüküm altına alınmıştır.

26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin;  “C. MÜKELLEF VE VERGİ SORUMLUSU” başlığının “2.1.2.1. İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler” bölümünde;

“3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV’nin konusuna girebilmesi için Türkiye’de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye’de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye’de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabi olacaktır.

Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

            Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.

KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye’de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır.
…” açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, yurt dışında yerleşik firmalardan satın aldığınız bilgisayar programları KDV’ye tabi olup, bu hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin şirketiniz tarafından sorumlu sıfatıyla (2 no.lu KDV beyannamesi ile) beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.

Kaynak: Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
5 Ocak 2016 Tarih ve 49327596-125[KVK.2014.ÖZ.24]-3 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/ispanyadan-satin-alinan-bilgisayar-programi-icin-odenen-bedel-uzerinden-vergi-hesaplanir-mi/feed/ 0
Yabancı Şirket Ortağına Kar Dağıtımında Tevkifat Oranı Nasıl Hesaplanır? https://www.muhasebenews.com/yabanci-sirket-ortagina-kar-dagitiminda-tevkifat-orani-nasil-hesaplanir/ https://www.muhasebenews.com/yabanci-sirket-ortagina-kar-dagitiminda-tevkifat-orani-nasil-hesaplanir/#respond Thu, 20 Dec 2018 06:00:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=21485 (ÖZELGE) 

Konu: Japonya mukimi şirket ortağına kar dağıtımında tevkifat oranı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketinizin her türlü malın ithalatı, ihracatı ve dahili ticareti faaliyetiyle iştigal ettiği, %99,96 oranında ortağınız olan Japonya mukimi firmaya kar payı dağıtımının planlandığı belirtilerek, dağıtılacak kar payı üzerinden hangi oranda tevkifat yapılacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Tam ve Dar Mükellefiyet” başlıklı 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında; “Dar mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler.” hükmüne yer verilmiş, üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar sayılmıştır.

Aynı Kanunun 30’uncu maddesinin birinci fıkrasında; dar mükellefiyete tabi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmü yer almakta olup, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, tam mükellef kurumlar tarafından, Türkiye’de bir iş yeri veya daimî temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) ve Gelir Vergisi Kanununun 75’inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan kâr payları üzerinden bu Kanunun 15’inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tâbi tutulan kazançlar hariç olmak üzere %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 13/11/1994 tarih ve 22110 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Japonya Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” 1/1/1995 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.

Söz konusu Anlaşmanın 10’uncu maddesinin 1 ve 2’nci fıkraları;”
1. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2- Bununla beraber, söz konusu temettüler, ödemeyi yapan şirketin mukimi olduğu Akit Devletçe de kendi mevzuatına göre vergilendirilebilir; ancak, temettü elde eden kişi temettünün gerçek lehtarı ise, bu şekilde alınacak vergi aşağıdaki oranları aşmayacaktır:
a) Temettü elde eden, kar dağıtımına ilişkin hesap döneminin bitiminden hemen önceki 6 aylık süre içinde, temettü ödeyen şirketin hisselerinin en az yüzde 25’ini elinde tutan bir şirket ise gayrisafi temettü tutarının yüzde 10’u;
b) Tüm diğer durumlarda gayrisafi temettü tutarının %15’i.

Bu fıkra hükümleri, bünyesinden temettü ayrılan şirket kazancının vergilemesine etki etmeyecektir.” hükümlerini öngörmektedir.

Anılan Anlaşmanın Protokolünün 6’ncı maddesinde ise;
“6. Anlaşmanın 10’uncu maddesinin 2’nci fıkrasının a) ve b) bentleri ile ilgili olarak, Türkiye’de, söz konusu temettüleri ödeyen şirketin gelirine uygulanan Türk vergisi miktarının, bu temettülerin ödenebilir hale gelmesinden hemen önce sona eren hesap döneminde elde edilen gelirin %40’ından daha az olması halinde, Anlaşmada belirtilen vergi oranları, sırasıyla, a) bendi için 15, b) bendi için %20 olacaktır.” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, Türkiye mukimi şirketiniz tarafından %99,96 oranında ortağınız olan Japonya mukimine yapılan kar payı ödemelerinin gayrisafi tutarı üzerinden anılan Anlaşmanın 10’uncu maddesinin 2’nci fıkrasının (a) bendi uyarınca Türkiye’de %10 oranını aşmayacak şekilde vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Ancak, Türkiye’de söz konusu temettüleri ödeyen şirketin gelirine uygulanan vergi oranı, Kurumlar Vergisi Kanununun “Kurumlar Vergisi ve Geçici Oranı” başlıklı 32’nci maddesinin 1’inci fıkrasına göre %20 olduğundan anılan Protokolün 6’ncı maddesine göre söz konusu temettü ödemeleri üzerinden Türkiye’de %10 oranında değil, %15 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

Diğer taraftan, Anlaşma hükümlerine göre Türkiye’de vergi ödenmesi durumunda, ödenen bu vergi Anlaşmanın bir örneği ekli 22’nci maddesinin 2’nci fıkrasının (b) bendi uyarınca Japonya’da ödenecek vergiden mahsup edilecektir.


Kaynak: : İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı -04.08.2017 Tarih ve 62030549-125[30-2014/155]-235835 Sayılı Özelge
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER


Şirket Kuruluşlarında Yabancı Ortak Olması Durumunda Neler Yapılmalıdır?

 

Yabancı Ortak, Şirket Hissesini İtibari Değeri Üzerinden Devrederse Vergilendirme Nasıl Yapılır?

 

Yabancı Uyruklu Şirket Ortakları ve Yönetim Kurulu Üyelerinin Çalışma İzni Alması Gerekir mi?

 

Yabancı Mükelleflerden Kar dağıtım stopajı kesilir mi?

 

Yabancılara Verilen Bağımsız Çalışma İzni Nedir?

 

Yabancı müşteri tahsilatlarımızı bankadan yapmak zorunda mıyız?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/yabanci-sirket-ortagina-kar-dagitiminda-tevkifat-orani-nasil-hesaplanir/feed/ 0
ÇVÖ Anlaşmalarında Çifte Mukimlik Olması Halinde Vergilendirme Neye Göre Yapılır? https://www.muhasebenews.com/cvo-anlasmalarinda-cifte-mukimlik-olmasi-halinde-vergilendirme-neye-gore-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/cvo-anlasmalarinda-cifte-mukimlik-olmasi-halinde-vergilendirme-neye-gore-yapilir/#respond Wed, 07 Nov 2018 13:45:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=22917 Anlaşma kapsamına giren kişilerin hangi Devletin mukimi olduğu  konusu Anlaşmaların 4. maddesinde yer almaktadır. Anlaşmaların pek çok maddesinde vergileme yetkisi mukim olunan Devlete bırakılmış olduğundan, mukim olunan devletin belirlenmesi bu açıdan önem kazanmaktadır. Yine Anlaşma hükümlerinden yararlanmak isteyenlerin mutlak surette ilgili makamlara mukimlik belgesi ibraz etme zorunluluğu da bulunduğundan, bu maddede mukimliğin belirlenmesine yönelik getirilen kriterler önem kazanmaktadır.

1- ÇVÖ ANLAŞMALARINDA ÇİFTE MUKİMLİK:
Anlaşmalarda gerçek veya tüzel kişiler ikametgah, ev, kanuni merkez, iş merkezi veya benzeri yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle bir Devlette vergi mükellefiyeti altına giriyorlarsa artık bu Devletin mukimi olarak kabul edilmektedirler. Ancak, bir gerçek veya tüzel kişi yukarıda belirtilen kriterler nedeniyle bazen her iki Devlette birden mukim kabul edilebildiklerinden, çifte mukimlik sorunu ortaya çıkabilmektedir.

2- ÇVÖ ANLAŞMALARINDA ÇİFTE MUKİMLİK OLMAS HALİNDE ÇÖZÜM YOLU NASIL TESPİT EDİLİR?
Böyle bir durum ortaya çıktığında,
2.1- Gerçek kişiler:
Anlaşmaya taraf Devletlerden birinde devamlı bir meskenlerinin bulunması halinde bu Devletin, her iki Devlette de bir meskene sahip olmaları durumunda ise,  kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu Devletin mukimi olarak kabul edilmektedirler.
Ancak, yukarıdaki kriterler kullanılmasına rağmen sorun çözülemiyorsa, bu defa sırasıyla mutat oturma yeri ve uyruklukları bu kişilerin mukimliğinin belirlenmesinde kriter olarak kullanılmaktadır. Bununla beraber, gerçek kişinin her iki Devletin de uyruğunda olması veya hiç birinin uyruğunda olmaması durumunda ise sorun taraflarca karşılıklı anlaşma yoluyla çözümlenmektedir.

2.2- Çifte mukimlik sorununun gerçek kişiler dışında ( tüzel kişi olup olmadıklarına bakılmaksızın şirketlerde, diğer tüzel kişi ve kurumlarda ):
Gerçek kişiler dışında çifte mukimlik durumunun ortaya çıkması halinde sorunun çözümünde hangi kriterin esas alınacağı yine Anlaşmaların bu maddesinde belirlenmektedir. Yürürlükteki Anlaşmalar dikkate alındığında bu sorun, iş merkezi, kanuni merkez, kurumlaşılan yer kriterlerinden birine yer vermek suretiyle veya yetkili makamlara sorunun çözümü konusunda yetki vermek suretiyle çözümlenmektedir.

Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/cvo-anlasmalarinda-cifte-mukimlik-olmasi-halinde-vergilendirme-neye-gore-yapilir/feed/ 0
Yurt Dışı Firmasından İhracat İçin Alınan Hizmet Bedelleri Nasıl Vergilendirilir? https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmasindan-ihracat-icin-alinan-hizmet-bedelleri-nasil-vergilendirilir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmasindan-ihracat-icin-alinan-hizmet-bedelleri-nasil-vergilendirilir/#respond Sat, 13 Oct 2018 10:22:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17182 (GİB – ÖZELGE)

Konu: İhraç edilecek ürünlerle ilgili yurt dışında mukim firmadan alınan, aracılık komisyonu, pazar ve müşteri araştırması ve pazarlama hizmetlerinin vergilendirilmesi.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yurt dışına tekstil ürünleri ihraç ettiğinizi, Almanya mukimi gerçek ve tüzel kişilerden ihraç ettiğiniz ürünlerle ilgili yurt dışında pazar ve müşteri araştırması, aracılık komisyonu, pazarlama ve reklam hizmet bedeli gibi hizmetlerden faydalanılacağı belirtilerek, konunun Katma Değer Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu yönünden nasıl değerlendirileceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun 1’inci maddesinde sayılan kurumlardan, kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, üçüncü fıkrasında dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.

Aynı Kanunun 30’uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı belirtilmiş olup, 12.01.2009 tarihli ve 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile serbest meslek kazançlarından yapılacak tevkifat oranı petrol arama faaliyeti dolayısıyla sağlanacak serbest meslek kazançlarından %5, diğer serbest meslek kazançlarından %20 olarak belirlenmiştir.

ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARINA GÖRE

Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi ve Vergi Kaçakçılığını Önleme Anlaşması, 01.01.2011 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 01.08.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Anılan Anlaşmanın “Ticari Kazançları” düzenleyen 7’nci maddesinin birinci fıkrasında;

“1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazançları bu diğer Devlette, yalnızca bu işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere vergilendirilebilir.”

Aynı anlaşmanın “Serbest Meslek Faaliyetleri” başlıklı 14’üncü maddesinde ise;

“1. Bir Akit Devletin mukimi olan bir gerçek kişinin serbest meslek hizmetleri veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Bununla beraber, bu hizmet veya faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer;

a) bu kişi, bu diğer Devlette, söz konusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek amacıyla sürekli kullanabileceği sabit bir yere sahip ise; veya
b) bu kişi, bu diğer Devlette, söz konusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek amacıyla, 12 aylık herhangi bir kesintisiz dönemde, bir veya birkaç seferde toplam 183 gün veya daha uzun bir süre kalırsa,
söz konusu gelir aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.

Böyle bir durumda, olayına göre, ya yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen gelir, ya da yalnızca bu diğer Devlette bulunulan süre içinde icra edilen hizmet veya faaliyetlerden elde edilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

2. Serbest meslek faaliyetleri terimi, doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerinin yanı sıra, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel,  edebî,  artistik,  eğitici veya öğretici faaliyetleri kapsamına alır.” hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre;
            – Söz konusu anlaşmanın Serbest Meslek Faaliyetlerine ilişkin 14 üncü maddesinde yalnızca gerçek kişilerin faaliyetlerine ilişkin düzenlemelere yer verildiğinden, Almanya mukimi firmaların Türkiye’ye gelmeksizin gerçekleştirdikleri reklam, satışlara aracılık, mümessillik ve pazarlama gibi faaliyetler karşılığında elde ettikleri ticari kazançların yanısıra, pazar ve müşteri araştırması gibi serbest meslek faaliyeti kapsamında elde ettikleri kazançların da anlaşmanın Ticari Kazançlara ilişkin 7’nci maddesi çerçevesinde yalnızca Almanya’da;
            – Almanya mukimi gerçek kişilerin Türkiye’ye gelmeksizin Almanya’da icra ettikleri aynı kapsamdaki faaliyetler serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirildiğinden, söz konusu faaliyetler karşılığında elde ettikleri kazançların anlaşmanın Serbest Meslek Faaliyetlerine ilişkin 14’üncü maddesi çerçevesinde yalnızca Almanya’da vergilendirilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

Katma Değer Vergisi Kanununun;

1/1’inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,
4’üncü maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
6/b maddesinde, hizmetin Türkiye’de yapılmasının veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasının işlemlerin Türkiye’de yapıldığını ifade ettiği,
9/1 maddesinde ise, mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, mülga 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (2.1.) bölümü ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.2.1) bölümüne göre; ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmet ifalarında, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir

Ancak, hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.

Buna göre, şirketinizin yurt dışına yapacağı ihracat işlemlerine yönelik olarak yurt dışında verilen ve yurt dışında yararlanılan aracılık hizmeti KDV’nin konusuna girmediğinden, söz konusu aracılık hizmeti karşılığında yurt dışında mukim firmalara yapılan ödemeler üzerinden sorumlu sıfatıyla KDV tevkif edilip, 2 No.lu KDV Beyannamesiyle beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
29 Nisan 2015 Tarih ve 62030549-125[30-2013/350]-51641 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyon

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmasindan-ihracat-icin-alinan-hizmet-bedelleri-nasil-vergilendirilir/feed/ 0
KDV Beyannamesi Kim Tarafından Tarh Edilir? https://www.muhasebenews.com/kdv-beyannamesi-kim-tarafindan-tarh-edilir/ https://www.muhasebenews.com/kdv-beyannamesi-kim-tarafindan-tarh-edilir/#respond Mon, 21 May 2018 08:45:31 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=6557 1- KDV BEYANNAMESİ KİM TARAFINDAN TARH EDİLİR?
1.1- KDV, mükellefin iş yerinin bağlı bulunduğu vergi dairesince tarh olunur.
1.2- Mükellefin, ayrı ayrı vergi dairelerinin faaliyet bölgelerinde iş yerleri varsa, KDV, Gelir veya Kurumlar Vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesi tarafından tarh olunur.
1.3- Gayrimenkul teslimlerinde mükellefin istemi halinde, KDV Beyan üzerine gayrimenkulün bulunduğu yer vergi dairesince tarh olunur.
1.4- İthalde alınan KDV ilgili gümrük idaresince tarh olunur.
1.5- İkametgâhı, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar tarafından motorlu kara taşıtlarıyla Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık ile transit taşımacılığa ait KDV’si de, ilgili gümrük idaresince tarh olunur.


Kaynak: Katma Değer Vergisi Kanunu

Tarih: 21 Şubat 2017

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kdv-beyannamesi-kim-tarafindan-tarh-edilir/feed/ 0
Yurt Dışında Yapılacak İnşaat İşi İçin Türkiye Merkezinden Malzeme Gönderilmesi Halinde Vergilendirme Nasıl Yapılır? https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yapilacak-insaat-isi-icin-turkiye-merkezinden-malzeme-gonderilmesi-halinde-vergilendirme-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yapilacak-insaat-isi-icin-turkiye-merkezinden-malzeme-gonderilmesi-halinde-vergilendirme-nasil-yapilir/#respond Sun, 20 May 2018 12:00:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17460 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Yurtdışında yapılan inşaat işiyle ilgili olarak merkezden yurt dışı şubeye yapılacak mal hareketlerinin vergi kanunları açısından değerlendirilmesi hk.
İlgi: … tarihli ve… sayılı özelge talep formunuz.

İlgi talep formunuzda; … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olarak… Üniversitesi Ziraat ve Veterinerlik Fakültesi İnşaat yapım işi ile ilgili olarak verilen teklifin malzeme ve işçilik bedeli dâhil tutarı olduğu ve bu inşaatla ilgili olarak alınacak malzeme ve ekipmanların ilgili ülkede bulunmaması nedeniyle Türkiye’den temin edilerek karşılığında bir bedel tahsil edilmeksizin …’da bulunan inşaat şantiyenize sevk edileceği, bu malzeme ve ekipmanların bedellerinin merkezden ödenerek merkez şube cari hesabına yazılacağı belirtilerek,

Söz konusu malzeme ve ekipmanların alışları ile ilgili oluşan maliyetleri merkezin muhasebe kayıtlarına alınıp, bu alışlarla ilgili katlanılan veya öngörülen diğer alış maliyet tutarlarının da ilavesi suretiyle fatura düzenlenip ilgili ülkeye sevk edildiğinde aradaki farkın ihracat geliri olarak değerlendirilip kurumlar vergisine tabi tutulup tutulmayacağı, bu alışlarla ilgili olarak satıcı firmalara merkez tarafından yapılacak ödemelerin merkez muhasebe kayıtlarında hangi hesaplarda muhasebeleştirileceği ve yurtdışına gönderilen bu alışlara ilişkin yüklenilen katma değer vergisi hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinde; “Kanunun 1’inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun “İstisnalar” başlıklı 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde, yurtdışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançların kurumlar vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.9. Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlarda istisna” başlıklı bölümünde;

Öte yandan, yurt dışındaki şubelerden elde edilen kazançların genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesinde, faaliyette bulunulan yabancı ülkenin mevzuatına göre hesap döneminin kapandığı tarih itibarıyla ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilen faaliyet sonucu, Türkiye ‘de de aynı tarih itibarıyla genel sonuç hesaplarına kaydedilecektir. Bu hususun Türkiye ‘de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesinde, kazancın kambiyo mevzuatına göre fiilen Türkiye’ye getirilmesinin herhangi bir etkisi olmayacaktır. Faaliyette bulunulan yabancı ülkede kazanca tasarruf edilebilmesi yeterlidir.”
açıklamaları yer almıştır.

Aynı Tebliğin “5.9.2. Yurt dışında yapılan inşaat işleri nedeniyle, merkez ve şube arasındaki cari hesapların değerlemesi” başlıklı bölümünde ise;

“Yurt dışında yapılan inşaat işleri ile ilgili olarak Türkiye’deki merkez ile yurt dışındaki işyeri arasında ortaya çıkan ilişkilerde yurt dışındaki işyerine Türkiye’den fatura kesilmek suretiyle yapılan ve o işyerinde maliyet veya gider olarak kabul edilen mal ve hizmet hareketleri ile yurt dışındaki işyeri ile Türkiye’deki merkez arasındaki para hareketlerinin ayrı ayrı hesaplarda izlenmesi ve değerlemenin buna göre yapılması gerekmektedir.

Yurt dışındaki işyerine merkez tarafından fatura düzenlenmek suretiyle ihraç olunan emtia ile yurt dışına yönelik olarak fatura düzenlenmek suretiyle yapılan hizmetlerden doğan dövize bağlı alacak ve borçların aynen mal veya hizmet ihracından doğan alacak ve borçlarda olduğu gibi değerlemeye tabi tutulacağı ve değerleme farklarının vergi matrahının tespitinde dikkate alınacağı tabiidir.

Türkiye’de bulunan merkez ile yurt dışındaki işyeri arasında gerçekleşen diğer para hareketlerinden doğan alacak ve borçların ise gerçek bir alacak ve borç niteliği taşımadığı açıktır. Bu nedenle, söz konusu para hareketlerine dayalı cari hesap bakiyelerinin değerlemesine gerek bulunmamaktadır.”
açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, şirketinizin yurtdışında bulunan şubesi tarafından yapılan inşaat işine ait kâr veya zararın ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, yurtdışında bulunan şubede kullanılacak malların Türkiye’den tedarik edilerek yurtdışına gönderilmesi ihracat işlemi olarak değerlendirileceğinden, bu işlem dolayısıyla oluşan kazancın, kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınacağı tabiidir.

Diğer taraftan, inşaat yapım işine ilişkin olarak yurtdışı şubenize gönderilecek malzeme ve ekipman bedelleri bakımından Kurumlar Vergisi Kanununun 13’üncü maddesinde yer alan hükümlere de uyulması gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun:

– 1/1 maddesinde, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,
-4’üncü maddesinde hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
– 6’ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’ de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’ de faydalanılmasını ifade ettiği,
hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, Katma Değer Vergisi Kanunun 11/1-a maddesi ile ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin vergiden istisna olduğu, 12/1-a maddesinde bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için “teslimin yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine veya malların yetkili gümrük antreposu işleticisine tevdi edilmesi gerektiği; 12/2 maddesinde yurt dışındaki müşteri tabirinin; ikametgâhı, işyeri, kanunî ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade ettiği, bir hizmetin yurtdışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için ise hizmetlerin yurtdışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurtdışında faydalanılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için karşılığında yurda herhangi bir bedel getirilmesine gerek bulunmamakta olup, şirketinizin yurtdışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubesine inşaat işi ile ilgili malları bedelsiz teslimi KDV Kanununun 12/1 maddesindeki şartlar çerçevesinde gerçekleştirilmesi kaydıyla ihracat teslimi olarak kabul edilecek ve KDV’den istisna tutulacaktır.

Öte yandan, ihracat istisnası uygulanan işlemleriniz nedeniyle yüklenilen vergilerin, KDV Kanununun 32’nci maddesi hükmü uyarınca bu maddede yer alan yetkiye istinaden Bakanlığımızca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde iadesinin talep edilebileceği tabiidir.

VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3’üncü maddesinde; “B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.” denilmekte olup, anılan Kanunun 227’nci maddesinin birinci fıkrasında “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229’uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan; aynı Kanunun 231/5’inci maddesinde ise “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.” hükmü bulunmaktadır.

Buna göre, inşaat yapım işine ilişkin olarak malzeme ve ekipmanların bir daha geri getirilmemek üzere anılan ülkeye götürülmesi işlemi ihracat olarak değerlendirildiğinden, ihracata konu malzemelere ilişkin faturanın (gümrük mevzuatı hükümleri saklı kalmak kaydıyla, müteahhit firma veya şirketinizin yurt dışındaki şubesi adına) şirketinizce düzenlenerek defter kayıtlarına hâsılat olarak intikal ettirilmesi gerekmektedir.

Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
2 Haziran 2014 Tarih ve 27575268-105[Mük257-2013-401]-556 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yapilacak-insaat-isi-icin-turkiye-merkezinden-malzeme-gonderilmesi-halinde-vergilendirme-nasil-yapilir/feed/ 0
Tam Mükellef ve Dar Mükellef Ne Demektir? https://www.muhasebenews.com/tam-mukellef-dar-mukellef-ne-demektir/ https://www.muhasebenews.com/tam-mukellef-dar-mukellef-ne-demektir/#respond Fri, 11 May 2018 11:45:17 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=4937

1- TAM MÜKELLEF NEDİR?

Kanuni [1] veya iş merkezi [2] Türkiye’de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.

Aşağıda sayılan kurumların kanuni veya iş merkezi Türkiye’de ise tam mükellef olarak vergilendirilirler.
     1.1- Sermaye şirketleri,
     1.2- Kooperatifler,
     1.3- İktisadî kamu kuruluşları,
     1.4- Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler,
     1.5- İş ortaklıkları,

Örnek-1:

Fransız
uyruklu Fontaine,

– Türkiye
’de 20 Mart 2010 tarihinde başladığı işinden 15 Mayıs 2016 tarihinde izinli ayrılmıştır. (6 yıl 1 ay 26 gün)

– 20 Ekim 2016
tarihinde Türkiye’ye tekrar dönen Fontaine görevine 31 Aralık 2016 Tarihine kadar devam etmiştir.(2 ay 2 gün)

Fontaine’
nin 2016 yılı için mükellefiyet durumu aşağıda açıklanmıştır.

Açıklama-1:


Fontaine
Tam mükelleftir.

Çünkü ayrı ayrı 6 aydan az sürede Türkiye’de kalmış olmasına rağmen bir takvim yılında kalınan sürenin toplamı 6 ayı geçmektedir.

Yasal dayanak-1:

Gelir Vergisi Kanunu’nun ‘’Tam Mükellef’’ ile ilgili maddesi şöyledir;

Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır ve tam mükellef olarak kabul edilir:


1-
İkametgâhı Türkiye’de bulunanlar (İkametgâh, Kanunu Medeninin 19. Ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir)

2-
Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak 6 aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez)

2- DAR MÜKELLEF NEDİR?

Kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler.

Aşağıda sayılan kurumların kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar ise dar mükellef olarak vergilendirilirler.
2.1- Sermaye şirketleri,
2.2- Kooperatifler,
2.3- İktisadî kamu kuruluşları,
2.4- Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler,
2.5- İş ortaklıkları,

3- DAR MÜKELLEFİYETTE KURUM KAZANCI, AŞAĞIDAKİ KAZANÇ VE İRATLARDAN OLUŞUR;


3.1-
Türkiye’de iş yeri olan veya daimî temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticarî kazançlar (Bu şartları taşısalar bile kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye’de satın aldıkları malları Türkiye’de satmaksızın yabancı ülkelere göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye’de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye’de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye’de olması veya satış sözleşmesinin Türkiye’de yapılmasıdır.) (04.01.1961 – 213 sayılı VUK hükümlerine uygun)

 3.2- Türkiye’de bulunan ziraî işletmeden elde edilen kazançlar,

 
3.3- Türkiye’de elde edilen serbest meslek kazançları,

3.4- Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar,

3.5- Türkiye’de elde edilen menkul sermaye iratları,

3.6- Türkiye’de elde edilen diğer kazanç ve iratlar.

Örnek 2:

Amerika vatandaşı Mr. John,

– 01.10.2015-10.12.2016
tarihleri arası Türkiye’de bulunmuş ve bu dönemde Türkiye’de ve Amerika’da yaptığı ticari faaliyetlerden ticari kazanç elde etmiştir.(1 yıl 2 ay 10 gün)

– 2015
yılında Türkiye’de 100.000-TL, Amerika’da ise 200.000-TL

– 2016
yılında Türkiye’de 300.000-TL, Amerika’da 500.000-TL elde etmiştir.
Vergilendirilecek kazancı aşağıda açıklanmıştır.

Açıklama -2:

Mr. Jonh 2015 takvim yılında Türkiye’de 6 aydan az süre ile kaldığından bu yılda dar mükelleftir.

Bu süre sadece Türkiye’de elde ettiği 100.000-TL’lik kazancı Türkiye’de vergilendirilecektir.

2016
yılında ise Türkiye’de 6 aydan fazla kaldığından tam mükelleftir.

Hem Amerika’da hem Türkiye’de elde ettiği kazancı
, toplam (300.000+500.000): 800.000-TL kazanç üzerinden gelir vergisi hesaplanacaktır.

Mükellefin Amerika’da elde ettiği gelir orada gelir vergisine tabi tutulmuşsa, ödenen vergi, Türkiye’de mükellefin hesaplanan vergisinde indirilebilecektir.

Yasal dayanak-2:

Gelir Vergisi Kanunu’nun “Tam Mükellef” ile ilgili maddesi şöyledir;

Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır ve tam mükellef olarak kabul edilir:

1-
İkametgâhı Türkiye’de bulunanlar (İkametgâh, Kanunu Medeninin 19. ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir)

2-
Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak 6 aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez)

[1] Kanunî merkez: Vergiye tâbi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir.
[2] İş merkezi: İş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkezdir.


Kaynak: 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (Md.3)
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/tam-mukellef-dar-mukellef-ne-demektir/feed/ 0
Teşvik İkramiyeleri Gelir Vergisinden İstisna!!! https://www.muhasebenews.com/tesvik-ikramiyeleri-gelir-vergisinden-istisna/ https://www.muhasebenews.com/tesvik-ikramiyeleri-gelir-vergisinden-istisna/#respond Fri, 11 May 2018 06:30:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=22526 HANGİ TEŞVİK İKRAMİYELERİ VE MÜKAFATLAR GELİR VERGİSİNDEN İSTİSNA EDİLMİŞTİR?
Gelir Vergisi Kanununun 29’uncu maddesinde yer alan teşvik gayesiyle verilen aşağıda yazılı ikramiye ve mükafatlar Gelir Vergisi’nden müstesnadır;
1- İlim ve fenni, güzel sanatları, tarımı, hayvan yetiştirilmesini ve memleket bakımından faydalı olan diğer işleri ve faaliyetleri teşvik maksadıyla verilen ikramiyeler ve mükafatlar;
2- Subay, astsubay, erbaş ve erlere ve ordu hizmetinde bulunan sivil makinistlere, uçuş, dalış gibi hizmetleri dolayısıyla verilen tazminatlar, gündelikler, ikramiyeler, zamlar ile Türk Hava Kurumu veya kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunan müesseselerde uçuş maksadıyla görevlendirilen, hava aracının sevk ve idaresiyle görevli pilotlar ile uçuş esnasında uçak içinde hizmet veren yetkili sivil havacılık otoritesince sertifikalandırılmış personele; fiilen uçuş hizmeti, denizaltına dalış yapanlara fiilen dalış hizmetleri dolayısıyla yapılan aynı mahiyetteki ödemeler;
3- Spor yarışmalarına katılan amatör sporculara ödenen ödül ve ikramiyeler;
4- Spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretler.

Kaynak: Gelir Vergisi Kanunu 

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/tesvik-ikramiyeleri-gelir-vergisinden-istisna/feed/ 0
Muhasebe Kayıtları Türkçe Tutulmak Zorunda! https://www.muhasebenews.com/muhasebe-kayitlari-turkce-tutulmak-zorunda/ https://www.muhasebenews.com/muhasebe-kayitlari-turkce-tutulmak-zorunda/#respond Tue, 24 Apr 2018 13:30:03 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=6272 1- VUK’A GÖRE KAYITLAR HANGİ DİLDE TUTULMAK ZORUNDADIR?
Bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur.

2- TÜRKÇE KAYITLAR BULUNMAK ŞARTI İLE BAŞKA DİLDE KAYIT YAPILABİLİR Mİ?
EVET.
Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir.
Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir.

3- KAYIT VE BELGELERDE HANGİ PARA BİRİMİ KULLANILIR?
Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır.
Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir.

***Yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.

4- KİMLER TÜRK PARASI HARİÇ PARA BİRİMİ İLE KAYIT TUTABİLİR?
Bakanlar Kurulunca; aşağıdaki işletmelere, kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilebilir;
4.1- İlgili dönem defter tasdik tarihi itibarıyla;
4.1.1- Ödenmiş sermayesi (yurt dışında kurulan şirketlerin Türkiye’ye ayrılan ödenmiş sermayesi) en az 100 milyon USD,
4.1.2- Muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası ve sermayesinin en az % 40’ı,
4.1.3- İkametgâhı,
4.1.4- Kanunî ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kişilere ait olan işletmeler,

***Bakanlar Kurulu, bu had ve nispeti sektörler itibarıyla ayrı ayrı yarısına kadar indirmeye veya iki katına kadar artırmaya yetkilidir.

5- BELİRTİLEN ŞARTLARI YERİNE GETİRMEYEN İŞLETMELER İÇİN HANGİ ZORUNLULUK UYGULANIR?
Bu şartların ihlâl edildiği hesap dönemini izleyen hesap döneminden itibaren Türk para birimine göre kayıt tutma zorunluluğu başlar.

6- TL İLE YAPILAN İŞLEMLERDE DÖVİZ KURU NASIL HESAPLANIR?
Türk para birimiyle yapılan işlemler, işlemin gerçekleştiği günün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla ilgili para birimine çevrilir.

7- İKTİSADİ KIYMETLERİN DEĞERİ VE VERGİ ÖDEME İŞLEMLERİ HANGİ PARA BİRİMİNE GÖRE HESAPLANIR?7.1- İktisadî kıymetlerin değerleri ile vergi matrahı kayıt yapılan para birimine göre tespit edilir, beyannamenin verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla Türk parasına çevrilerek beyan edilir.
7.2- Vergi ödeme, mahsup ve iade işlemlerinde de Türk Lirası tutarlar kullanılır.

8- DİĞER PARA BİRİMİ İLE KAYIT TUTAN MÜKELLEFLER ENFLASYON DÜZELTMESİ YAPABİLİR Mİ?
HAYIR.
8.1- Bu mükellefler, diğer para birimleriyle kayıt tuttukları sürece mükerrer 298’inci maddenin (A) fıkrası uyarınca enflasyon düzeltmesi yapamazlar.
8.2- Türk para birimiyle kayıt yapmaya başlamaları halinde ise 3 yıl süreyle anılan madde hükmünden yararlanamazlar.

Kaynak: Vergi Usul Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/muhasebe-kayitlari-turkce-tutulmak-zorunda/feed/ 0
Çifte Vergilendirme Anlaşmalarına Göre Türkiye’de Elde Edilen Ticari Kazançlar Nasıl Vergilendirilir? https://www.muhasebenews.com/cifte-vergilendirme-anlasmalarina-gore-turkiyede-elde-edilen-ticari-kazanclar-nasil-vergilendirilir/ https://www.muhasebenews.com/cifte-vergilendirme-anlasmalarina-gore-turkiyede-elde-edilen-ticari-kazanclar-nasil-vergilendirilir/#respond Thu, 05 Apr 2018 11:00:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=23092 Anlaşmaya taraf diğer Devlette bulunan bir işyeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde edilen ticari kazançlar, “Ticari Kazançlar”a ilişkin (Madde 7) madde hükümleri uyarınca, diğer Devlette, yalnızca bu iş yeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarla sınırlı olmak üzere, bu Devletin iç mevzuatının öngördüğü usul ve esaslar uyarınca vergiye tabi tutulmaktadır.

Diğer Devlette yapılacak faaliyetlerin hangi hallerde iş yeri veya daimi temsilci oluşturacağı konusu ise ayrıntılarıyla Anlaşmalarda (Madde 5) açıklanmaktadır.

Örnek:
Türkiye’de mukim olan bir kişinin Rusya’da bulunan bir iş yeri veya daimi temsilci vasıtasıyla ticari faaliyette bulunması durumunda, bu faaliyetten elde edilecek kazançlar yukarıda bahsedilen şekilde Rusya’da, bu Devletin iç mevzuatı çerçevesinde vergiye tabi tutulacaktır.

Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/cifte-vergilendirme-anlasmalarina-gore-turkiyede-elde-edilen-ticari-kazanclar-nasil-vergilendirilir/feed/ 0