iş akdi feshi – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 09 Mar 2019 10:26:26 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 İşçinin Ücretinin Ödenmemesi Nedeniyle İşi Bırakması Durumunda Tazminat Ödenir mi? https://www.muhasebenews.com/iscinin-ucretinin-odenmemesi-nedeniyle-isi-birakmasi-durumunda-tazminat-odenir-mi/ https://www.muhasebenews.com/iscinin-ucretinin-odenmemesi-nedeniyle-isi-birakmasi-durumunda-tazminat-odenir-mi/#respond Sat, 17 Mar 2018 05:30:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=18159 KONU: İşçi Ücretinin Tespiti
Davacı Davalının Hiçbir Gerekçe Yokken İşi Bıraktırdığını İddia Ederek İhbar Tazminatına İlişkin Takibe Yapılan İtirazın İptalini Talep Etmiştir. Davalı Davacının İhbar Tazminatı Alacağı Olmadığını Savunmuştur. Dosyada Feshin Ne Şekilde Gerçekleştiğine Dair Yazılı Delil Bulunmamaktadır. Dinlenen Davacı Tanıkları Davacının Ücretlerinin Ödenmemesi Nedeni İle İş Akdini Feshettiğini Açıkça Beyan Etmişlerdir. İş Akdini Haklı Nedenle De Olsa Fesheden Tarafın İhbar Tazminatına Hak Kazanamayacağı Gözetilmeden Herhangi Bir Gerekçe De Belirtilmeden Davalının İddiasını İspat Edemediğinden Bahisle İhbar Tazminatına Hükmedilmesi Hatalıdır.

İLGİLİ KANUN MADDELERİ:
4857/md.32,37

Davacı, borçlunun icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra ve inkâr tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili davacı işçinin iş akdinin işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, ücretlerinin ödenmediğini, bunun üzerine icra takibi başlattıklarını, davalı borçlu tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğin iddia ederek davalı borçlunun icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra ve inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

B) DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.

C) YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) TEMYİZ:
Kararı davalı yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.

E) GEREKÇE:
1-
Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununda 32’nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.

İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, … 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.

4857 sayılı Yasanın 8’inci maddesinde, işçi ile işveren arasında yazılı iş sözleşmesi yapılmayan hallerde en geç iki ay içinde işçiye çalışma koşullarını, temel ücret ve varsa eklerini, ücret ödeme zamanını belirten bir belgenin verilmesi zorunlu tutulmuştur. Aynı yasanın 37’nci maddesinde, işçi ücretlerinin işyerinde ödenmesi ya da banka hesabına yatırılması hallerinde, ücret hesap pusulası türünde bir belgenin işçiye verilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Usulünce düzenlenmiş olan bu tür belgeler, işçinin ücreti noktasında işverenden sadır olan yazılı delil niteliğindedir. Kişi kendi muvazaasına dayanamayacağından, belgenin muvazaalı biçimde işçinin isteği üzerine verildiği iddiası işverence ileri sürülemez. Ancak böyle bir husus ileri sürülsün ya da sürülmesin, muvazaa olgusu mahkemece resen araştırılmalıdır. (Yargıtay 9.HD. 23.9.2008 gün 2007/27217 E, 2008/24515 K.).

Çalışma belgesinde yer alan bilgilerin gerçek dışı olmasının da yaptırıma bağlanmış olması, belgenin ispat gücünü arttıran bir durumdur. Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Ancak bu noktada, 4857 sayılı Kanunun 8 inci ve 37 nci maddelerinin, bu konuda işveren açısından bazı yükümlülükler getirdiği de göz ardı edilmemelidir. Bahsi geçen kurallar, iş sözleşmesinin taraflarının ispat yükümlülüğüne yardımcı olduğu gibi, çalışma yaşamındaki kayıt dışılığı önlenmesi amacına da hizmet etmektedir. Bu yönde belgenin verilmiş olması ispat açısından işveren lehine olmakla birlikte, belgenin düzenlenerek işçiye verilmemiş oluşu, işçinin ücret, sigorta pirimi, çalışma koşulları ve benzeri konularda yasal güvencelerini zedeleyebilecek durumdadır. Çalışma belgesi ile ücret hesap pusulasının düzenlenerek işçiye verilmesi, iş yargısını ağırlıklı olarak meşgul eden, işe giriş tarihi, ücret, ücretin ekleri ve çalışma koşullarının belirlenmesi bakımından da önemli kolaylıklar sağlayacaktır. Bu bakımdan ücretin ispatı noktasında delillerin değerlendirilmesi sırasında, işverence bu konuda belge düzenlenmiş olup olmamasının da araştırılması gerekir.

Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.

Somut uyuşmazlıkta; davacı günlük 120,00 TL ücret aldığını iddia etmiş, davalı savunmada bulunmamıştır. Dosyada ücret bordrosu bulunmamaktadır. Hizmet cetveli dökümüne göre davacının prime esas ücreti asgari ücret olarak bildirilmiştir. Yaptırılan emsal araştırmasında… aylık ücretin net 1.500,00 TL, … 2010 yılı için brüt 1.184,00 TL, … ise net 2.800,00 TL olabileceği cevaplarını vermişlerdir. Davacı ile birlikte çalışmadıklarını beyan eden davacı tanıkları davacının günlük 100,00 TL karşılığı çalışma konusunda anlaştığını beyan etmişlerdir. Bu tanıkların aynı gün temyiz incelemesi yapılan seri dosyalarda tüm işçiler yönünden işçilerin 100,00 TL karşılığı çalıştığına yönelik beyanları mevcuttur. Oysaki bir kısım davacı işçiler, ücretlerinin günlük 75,00 TL veya 90,00 TL olduğunu dava dilekçesinde açıkça beyan etmişlerdir. Bu husus da tanıkların beyanlarının inandırıcılığını ortadan kaldırmaktadır.

Yerel Mahkemece…’in cevabı asgari ücretteki artış oranına göre güncellenerek 2014 yılındaki ücretin yaklaşık brüt 1.765,52 TL olduğu tespiti yapılmış, fakat işçinin ücretinin günlük net 120,00 TL olduğu kabul edilerek hesaplamalar yapılmıştır.

…’nun https://… adresli internet sitesinde yapılan güncel sorguda davacı emsali işçinin aylık ücretinin brüt 2.033,00 TL olabileceği bilgisinin verildiği görülmektedir. Buna göre davacının ücretinin birbiri ile tutarlı … cevabı dikkate alınarak net 1.500,00 TL olarak kabul edilmesi gerekirken net 3.600,00 TL ücret tespiti ile alacakların belirlenmesi hatalıdır.

3- İhbar önelleri ve ihbar tazminatı yönlerinden taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14’üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.

Dosya kapsamına göre; davacı davalının hiçbir gerekçe yokken işi bıraktırdığını iddia ederek ihbar tazminatına ilişkin takibe yapılan itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı davacının ihbar tazminatı alacağı olmadığını savunmuştur. Dosyada feshin ne şekilde gerçekleştiğine dair yazılı delil bulunmamaktadır. Dinlenen davacı tanıkları davacının ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile iş akdini feshettiğini açıkça beyan etmişlerdir. İş akdini haklı nedenle de olsa fesheden tarafın ihbar tazminatına hak kazanamayacağı gözetilmeden herhangi bir gerekçe de belirtilmeden davalının iddiasını ispat edemediğinden bahisle ihbar tazminatına hükmedilmesi hatalıdır.

4- Hükmedilen alacakların net mi yoksa brüt mü olduklarının hüküm fıkrasında gösterilmemesinin infazda tereddüt oluşturacağının düşünülmemesi de hatalı olup ayrıca bozmayı gerektirmiştir.

F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Yargıtay-9. Hukuk Dairesi-E. 2016/1693-K. 2016/5763-T. 14.03.2016

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/iscinin-ucretinin-odenmemesi-nedeniyle-isi-birakmasi-durumunda-tazminat-odenir-mi/feed/ 0
Kimler İşsizlik Sigortasından Yararlanabilir? https://www.muhasebenews.com/kimler-issizlik-sigortasindan-yararlanabilir/ https://www.muhasebenews.com/kimler-issizlik-sigortasindan-yararlanabilir/#respond Fri, 23 Feb 2018 13:30:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15276 1- KİMLER İŞSİZLİK SİGORTASINDAN YARARLANABİLİR?
İşsiz kalan sigortalı çalışanlar, iş sözleşmelerinin;
1.1- İşveren tarafından iyi niyet veya ahlak kurallarına aykırılık nedenleri dışındaki nedenlerle,
1.2- İşçi tarafından sağlık, iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırılık veya işyerinde işin durmasını gerektiren nedenlerle,
1.3- Belirli süreli iş sözleşmelerinde süre bitimi nedeni ile feshi durumunda işsizlik ödeneğinden yararlanılabilmektedir.

2- İŞSİZLİK ÖDENEĞİNDEN YARARLANMA ŞARTLARI NELERDİR?
İşsizlik ödeneğinden yararlanılabilmesi için ayrıca;
2.1- Son 3 yılda en az 600 gün ve son 120 günde kesintisiz işsizlik sigortası primi ödenmiş olması,
2.2- Fesih tarihinden itibaren 30 gün içinde İŞKUR’a yazılı ya da elektronik ortamda başvuruda bulunulması gerekmektedir.


İşsizlik Sigortası

1. Kimler, işsizlik sigortası kapsamındadır?

    • 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalılar,
    • 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde açıklanan sandıklara tabi sigortalılar,
    • İstekleri halinde;
      o    4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan sigortalılar,
      o    Ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma aracı işyerleri ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde çalışma gün sayısı 10 günden az olan kişiler,

işsizlik sigortasının kapsamında bulunmaktadır.

2. İşsizlik sigortası hizmetlerinden yararlanabilme koşulları nelerdir? Hangi belgeler ile nereye başvuru yapılabilir?

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa göre, işsizlik sigortası kapsamında bir işyerinde çalışırken; çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliliğinde olmasına rağmen, kendi istek ve kusuru dışında işini kaybedenler; hizmet akdinin feshinden önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olmak kaydıyla son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olmak ve hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde en yakın İŞKUR birimine şahsen ya da elektronik ortamda www.iskur.gov.tr portalı üzerinden başvurarak iş almaya hazır olduğunu bildirmek koşulu ile işsizlik sigortası hizmetlerinden yararlandırılmaktadır.

Mücbir sebepler dışında 30 gün içerisinde başvurulmaması halinde, başvuruda gecikilen süre, toplam hak sahipliği süresinden düşülmektedir.

3. İşsizlik sigortası primleri hangi kazanç üzerinden ve hangi oranda kesilmektedir?

İşsizlik sigortası primi, sigortalının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80 ve 82 nci maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlarından % 1 sigortalı, % 2 işveren ve %1 Devlet payından oluşmaktadır.

4. Yersiz alınan ve iadesi istenen İşsizlik sigortası primleri hangi Kurumdan talep edilmelidir?

İşsizlik sigortası primlerinin toplanmasından Sosyal Güvenlik Kurumu, diğer her türlü hizmet ve işlemlerin yapılmasından Türkiye İş Kurumu görevli, yetkili ve sorumludur.

İşsizlik sigortası primlerinin toplanmasından, sigortalı ve işyeri bazında kayıtların tutulmasından, toplanan primler ile uygulanacak gecikme zammı, faiz ve cezaların Fona aktarılmasından, teminat ve hak edişlerin prim borcuna karşılık tutulmasından, yersiz olarak alınan primlerin iadesinden Sosyal Güvenlik Kurumu görevli, yetkili ve sorumludur.

Yersiz olarak alınan primlerin iadesi ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu ile irtibata geçilmesi gerekmektedir.

5. Sigortalı işsizlere hangi hizmetler sunulmaktadır?

Sigortalı işsizlere Kanunda belirtilen esas ve usuller çerçevesinde, İŞKUR tarafından aşağıda belirtilen ödemeler yapılmakta ve hizmetler sağlanmaktadır;

  • İşsizlik ödeneğinin verilmesi,
  • 5510 sayılı Kanun gereği genel sağlık sigortası primlerinin ödenmesi,
  • Yeni bir iş bulma,
  • Meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi verilmesi.

6. İşsizlik ödeneği ne kadar süre ile ödenmektedir?

Hizmet akdinin feshinden önceki son üç yıl içinde;

  • 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün,
  • 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün,
  • 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün,

süre ile işsizlik ödeneği (kanunda yer alan diğer şartları taşınması kaydıyla) verilmektedir.

7. İşsizlik ödeneği miktarı nasıl hesaplanmaktadır? (2018 için)

Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde kırkı olarak hesaplanmaktadır. Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, 4857 sayılı İş Kanununun 39 uncu maddesine göre onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde seksenini geçememektedir.

2018 yılı için aylık işsizlik ödeneği hesabı;

Son 4 Aylık Prime Esas Kazançların Aylık Ortalaması Hesaplanan İşsizlik Ödeneği Miktarı Damga vergisi Ödenecek İşsizlik Ödeneği Miktarı
Son 4 Ay Asgari Ücretle Çalışan 2.029,50 811,80 6,16 653,80
Son 4 Ay 3.500 TL ile Çalışan 3.500 1.400 10,63 1.190,89
Son 4 Ay 5.000 TL ile Çalışan 5.000 1,623,60* 12,32 1.611,28

(*) Hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının %80’ini geçemeyeceği için işsize ödenecek aylık işsizlik ödeneği bu şekilde hesaplanmıştır.

8. Sigortalı işsizler, işsizlik ödeneklerini İŞKUR’a başvurduktan sonra ne zaman, nasıl ve nereden alabilirler?

İlk işsizlik ödeneği ödemesi, ödeneğe hak kazanılan tarihi izleyen ayın sonuna kadar yapılır. Sigortalı işsizler, TC Kimlik Numaralı Nüfus Cüzdanı ile birlikte her hangi bir PTT şubesine başvurarak işsizlik ödeneklerini alabilirler.

9. İşsizlik ödeneği hangi hallerde kesilmektedir?

İşsizlik ödeneği almakta iken;

  • Kurumca teklif edilen mesleklerine uygun ve son çalıştıkları işin ücret ve çalışma koşullarına yakın ve ikamet edilen yerin belediye mücavir alanı sınırları içinde bir işi haklı bir nedene dayanmaksızın reddeden sigortalı işsizlerin ödenekleri tekrar başlatılmamak üzere kesilir.
  • Gelir getirici bir işte çalıştığı veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı aldığı tespit edilen sigortalı işsizlerin ödenekleri tekrar başlatılmamak üzere kesilir.
  • Kurum tarafından önerilen meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimini haklı bir neden göstermeden reddeden veya kabul etmesine karşın devam etmeyen ve haklı bir nedene dayanmaksızın Kurum tarafından yapılan çağrıları zamanında cevaplamayan, istenilen bilgi ve belgeleri öngörülen süre içinde vermeyen sigortalı işsizlerin işsizlik ödenekleri kesilir. Ancak, bu hallerin sona ermesi durumunda, ödemelere yeniden başlanır. Şu kadar ki, bu suretle yapılacak ödemenin süresi başlangıçta belirlenmiş olan toplam hak sahipliği süresinin sona erdiği tarihi geçemez.

10. Ölen Sigortalı İşsizlere ait fazla ödemeler tahsil edilir mi?

Ölen sigortalı işsizlere ait fazla ödemeler geri tahsil edilmez.

11. İşsizlik ödeneğinden herhangi bir kesinti yapılacak mıdır?

İşsizlik ödeneği damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulamaz, nafaka borçları dışında haciz ve başkasına devredilemez.

12. Son 120 günde kesinti sayılmayan haller nelerdir?

Hizmet akitleri 4447/51 inci madde kapsamında sona eren sigortalı işsizlerin, hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün içinde, hizmet akdi devam etmekle birlikte;

  • Hastalık,
  • Ücretsiz izin,
  • Disiplin cezası
  • Gözaltına alınma,
  • Hükümlülükle sonuçlanmayan tutukluluk hali,
  • Kısmi istihdam,
  • Grev,
  • Lokavt,
  • Genel hayatı etkileyen olaylar,
  • Ekonomik kriz,
  • Doğal afetler,

Nedeniyle iş yerinde faaliyetin durdurulması veya işe ara verilmesi halinde, son 120 günün hesabında prim yatırılmayan bu süreler kesinti sayılmamaktadır.

13. Sigortalı işsizlerin, işsizlik ödeneği alırken sağlık hizmetlerinden yararlanması mümkün müdür?

5510 sayılı Kanun gereğince, işsizlik ödeneği alanlar genel sağlık sigortası kapsamına alınmış olup bakmakla yükümlü olduğu kişiler de genel sağlık sigortalısı kapsamında sağlık hizmetlerinden yararlanabileceklerdir.

14. Sigortalı işsizin, işsizlik ödeneği alırken bir işte çalışmaya başlaması halinde yapması gerekenler nelerdir?

İşsizlik ödeneği alırken gelir getirici bir işte çalışmaya başlayanların (bir gün dahi olsa) işe girdiği tarihi takip eden günden başlayarak 15 gün içinde en yakın İŞKUR birimine bilgi vermeleri gerekmektedir.


Kaynak: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER


İşsizlik Maaşı 2018 yılında ne kadar oldu?

Kıdem Tazminatınız Zamanında Ödenmezse Faiz İsteyebilir misiniz?

Evlendikten Sonra İşten Ayrılma Halinde Kıdem Tazminatı Alabilir misiniz?

Deniz İş Kanununa Göre Kıdem Tazminatının Hesaplanması Ne Üzerinden Yapılır?

Kıdem Tazminatı Hesaplanırken Ücrete Hangi Ödemeler Dâhil Edilmez?

s

Hamilelik veya Doğum Nedeni İle İşten Ayrılan İşçi, Kıdem Tazminatına Hak Kazanır mı?

Ücretini Alamayan Gemi Adamı İşten Ayrılırsa Kıdem Tazminatını Alabilir mi?

Çalışma Şartlarınız Değişirse Kıdem Tazminatınızı Alıp İşten Ayrılabilir misiniz?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/kimler-issizlik-sigortasindan-yararlanabilir/feed/ 0
İş Akdi Feshedilen İşçilere Ödenen Kıdem ve İhbar Tazminatlarına Ait Damga Vergileri Hangi Dönemde Beyan Edilip Ödenmelidir? https://www.muhasebenews.com/is-akdi-feshedilen-iscilere-odenen-kidem-ve-ihbar-tazminatlarina-ait-damga-vergileri-hangi-donemde-beyan-edilip-odenmelidir/ https://www.muhasebenews.com/is-akdi-feshedilen-iscilere-odenen-kidem-ve-ihbar-tazminatlarina-ait-damga-vergileri-hangi-donemde-beyan-edilip-odenmelidir/#respond Fri, 09 Feb 2018 13:30:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15842 (GİB – ÖZELGE)

Konu: İş akdi feshedilen işçiye ödenecek olan kıdem ve ihbar tazminatlarının hangi dönemde gider yazılacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; 31.12.2012 tarihinde iş akdi feshedilen işçinin 2013 yılının Ocak ayında ödenecek olan kıdem ve ihbar tazminatlarının hangi dönemde gider yazılacağı, 31.12.2012 tarihli tazminat bordroları ile işçiden kesilen gelir ve damga vergilerinin hangi dönemde beyan edilip ödeneceği ile 2009 yılında iş akdi işveren tarafından haklı nedenlerle feshedilmiş işçiye ödenmeyen tazminat için iş mahkemesinde açılan ve 2012 yılında şirket aleyhine verilen karara istinaden ödenecek olan tazminatın 2012 yılı mali karının tespitinde gider yazılıp yazılamayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNLARINA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasıyla da safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8’inci maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

Gelir Vergisi Kanununun 37’nci maddesinde ticari kazancın tarifi yapılarak her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu, 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde ise, işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye, ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların ticari kazancın tespitinde gider olarak indirileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 61’inci maddesinde; ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği, yine bu Kanunun 25’inci maddesinin birinci fıkrasının  (7) numaralı bendi ile 1475 sayılı İş Kanunu ve 854 sayılı Deniz İş Kanununa göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlar ile Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Kanununa göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarlarının (hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz) gelir vergisinden müstesna olacağı hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanunun 94’üncü maddesinde, vergi tevkifatı yapmakla yükümlü kişiler ve kurumlar belirlenerek vergi tevkifatına tabi olan kazanç ve iratlar bentler halinde sıralanmış, maddenin birinci fıkrasının  (1) numaralı bendinde hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61’nci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) 103 ve 104’üncü maddelerine göre istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben ödemeyi yapanlar veya menfaati sağlayanlar tarafından tevkifat yapılacağı, 96’ncı maddesinde, vergi tevkifatının 94 üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanacağı, bu maddede geçen hesaben ödeme deyiminin, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade ettiği, 98’inci maddesinde de, 94’üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri kârlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri, ertesi ayın yirmi üçüncü günü akşamına kadar ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 4857 sayılı İş Kanununun 120’nci maddesinde; ”25.8.1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14’üncü maddesi hariç diğer maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.” hükmü yer almakta olup işçinin ya da çalışanın kıdem tazminatı almaya hak kazanabilme şartlarının düzenlendiği 1475 sayılı İş Kanununun 14’üncü maddesinde ise;

”Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:
1. İşveren tarafından bu Kanunun 24 üncü maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,
2. İşçi tarafından bu Kanunun 25 inci maddesi uyarınca,
3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,
4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;
5. 506 sayılı Kanunun 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81’inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleriyle işten ayrılmaları nedeniyle,

Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.
……

Ancak, toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleri ile belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez??
hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre en yüksek gösterge ve ek göstergeden aylık ödemesi Başbakanlık Müsteşarına yapılmaktadır. Buna göre, kıdem tazminatının tavanı Başbakanlık Müsteşarına ödenecek emekli ikramiyesi tutarı kadardır.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; kıdem ve ihbar tazminatının gider kaydı konusunda Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinde özel bir hüküm olmamakla birlikte maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi çerçevesinde kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için İş Kanununa göre işçinin kıdem tazminatına hak kazanması ve hak edilen kıdem tazminatının da işçiye ödenmiş olması gerekir. Tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş kıdem tazminatının gider yazılması mümkün değildir.

Bu nedenle,  iş akdinin fesih sözleşmesi ile sona erdirilmesi veya mahkeme kararı dolayısıyla şirketiniz tarafından çalışanlarınıza ödenecek kıdem ve ihbar tazminatı giderlerinin, yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde ödemenin yapıldığı dönemde kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Ayrıca, söz konusu ödemeler dolayısıyla yapılan vergi tevkifatlarının, Gelir Vergisi Kanununun 98’inci maddesine istinaden ödemenin yapıldığı ayı takip eden ertesi ayın yirmi üçüncü günü akşamına kadar muhtasar beyanname ile bildirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, söz konusu tazminatın 1475 sayılı Kanunun 14’üncü maddesine göre hesaplanacak kıdem tazminatına tekabül eden kısmı gelir vergisinden istisna olup, kıdem tazminatının istisnayı aşan kısmı ile ihbar tazminatının tamamı ise Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesi uyarınca ücret olarak kabul edilecek ve gelir vergisi tevkifatına tabi tutulacaktır.

DAMGA VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu; 3’ncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kâğıtları imza edenler olduğu; 19’uncu maddesinde, genel ve özel bütçeli dairelerle il özel idareleri ve belediyeler, bankalar, iktisadi kamu teşekkülleri ile bunların iştirakleri ve müesseseleri ve benzeri teşekkül, iştirak ve müesseselerin ödemelerinde kullanılan ve nispi vergiye tabi bulunan makbuzlarla bu mahiyetteki kâğıtlara ait vergilerin, bu ödemelerin yapılması, avans suretiyle ödemelerde avansın itası sırasında ilgili daire ve müesseseler tarafından istihkaklardan kesinti yapılması şekliyle tahsil edileceği; lüzum görülen hallerde damga vergisini istihkaktan kesinti yapılması şeklinde ödetme konusunda Bakanlığımıza yetki tanındığı; 23’üncü maddesinde, genel bütçeli daireler dışında kalan ve istihkaktan kesinti yapmak durumunda bulunan daire ve müesseseler tarafından bir ay içinde kesilen damga vergisinin, ertesi ayın yirminci (371 sıra no.lu VUK Tebliği uyarınca 23’üncü) günü akşamına kadar ödemenin yapıldığı yer vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve 26’ncı günü akşamına kadar yatırılacağı hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 10 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile yaptıkları ödemelerden kestikleri gelir vergisini sorumlu sıfatıyla aylık muhtasar beyanname ile vergi dairesine bildirerek ödemek mecburiyetinde olan gerçek veya tüzel kişilerin, bu ödemeler sebebiyle düzenlenen kâğıtlara ait damga vergilerini de bu muhtasar beyanname ile aynı vergi dairesine ödemeleri Bakanlığımızca uygun görülmüştür.

Mezkur Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar” başlıklı bölümünün (1/b) fıkrasında, maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dâhil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtların nispi damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Buna göre, iş akdi feshedilen işçilere yapılacak ihbar ve kıdem tazminatı ödemelerine ilişkin olarak işçilerden kesilen damga vergisinin, ödemeye ilişkin kâğıdın düzenlendiği tarihi izleyen ayın 23’üncü akşamına kadar vergi dairesine verilecek muhtasar beyanname ile bildirilmesi ve 26’ncı günü akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir.

Kaynak: İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı
20 Mart 2015 Tarih ve 84098128-120.01.02.07[40-2013-3]-143 sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/is-akdi-feshedilen-iscilere-odenen-kidem-ve-ihbar-tazminatlarina-ait-damga-vergileri-hangi-donemde-beyan-edilip-odenmelidir/feed/ 0
İşçinin İcra Dairesindeki Borcuna Mahsuben İşveren Tarafından Yapılan Maaş Kesintisinin İcra Dosyasına Ödenmemesi Halinde Sorumlu Kimdir? https://www.muhasebenews.com/iscinin-icra-dairesindeki-borcuna-mahsuben-isveren-tarafindan-yapilan-maas-kesintisinin-icra-dosyasina-odenmemesi-halinde-sorumlu-kimdir/ https://www.muhasebenews.com/iscinin-icra-dairesindeki-borcuna-mahsuben-isveren-tarafindan-yapilan-maas-kesintisinin-icra-dosyasina-odenmemesi-halinde-sorumlu-kimdir/#respond Fri, 28 Apr 2017 12:00:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=14802 Çalışan işçiler borçları nedeniyle icra takibine uğrayabilmektedirler.

İcra takibinin kesinleşmesi sonrası icra dairesi tarafından işverenlere yapılan bildirim sonrası, işverenlerin, işçilerin maaşından 1/4 oranında kesinti yapması ve işçi adına açılmış olan icra dosyasına yatırmaları zorunludur.

İşçinin maaşından yapılan bu kesintinin işveren tarafından icra dosyasına yatırılmadığı durumlarda işçi, iş akdini haklı olarak feshedebilir.

İşçi ayrıca maaşını eksik alması, icra borcunun hiç ödenmemesi ve icra borcunun ödenmemesi sebebi ile anaparaya işleyecek faizlerden dolayı mağdur olabilmektedir.

Bu durumda işçinin uğradığı zararlardan dolayı iş akdini haklı olarak feshedebilir. Ayrıca işverenden kıdem tazminatı ve diğer alacaklarını da talep edebilir ve iş mahkemelerinde dava açılabilir.

Kaynak: Damga Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi,  gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/iscinin-icra-dairesindeki-borcuna-mahsuben-isveren-tarafindan-yapilan-maas-kesintisinin-icra-dosyasina-odenmemesi-halinde-sorumlu-kimdir/feed/ 0