irtifak hakkı – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 25 Feb 2021 06:52:44 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Kimler Kira Vergisi Ödeyecek? https://www.muhasebenews.com/kimler-kira-vergisi-odeyecek/ https://www.muhasebenews.com/kimler-kira-vergisi-odeyecek/#respond Thu, 25 Feb 2021 00:00:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103663

Ertuğrul KILIÇ
SMMM, Bağımsız Denetçi Sorumlu Ortak
ertugrul.64@gmail.com


Son yıllarda ev sahibi olanlar ve evlerini kiraya verenler, Mart ayı geldiğinde vergi ödeyecek miyim diye bir telaşa düşmektedirler. Öncelikler kira geliri elde edilen unsurlar neler, bunlardan elde edilen tutarlar ne zaman beyan edilir, kira alınmaz ise beyan edilir mi, ne zaman çıkan vergiler ödenir ve en çok ihtiyaç duyulan ve bilinmesi gereken durumları açıklamaya çalıştım.

Kira Gelirlerinin Unsurları Nelerdir?

Gayrimenkul bütüne zarar vermeden nakli mümkün olmayan iktisadi unsurları ifade etmektedir. Gelir vergisi kanunumuz bu kavramı biraz daha kapsamlı değerlendirerek, hukuken menkul mal niteliğindeki bir kısım iktisadi unsurların da gayrimenkul kavramına dâhil etmektedir.

Gayrimenkul sermaye iradının ( kira vergisi) mükellefleri kimlerdir. Gelir vergisi kanunun 70’ci maddesinde belirtilen mal ve hakları kiraya veren sahipleri, mutasarrıfları, zilliyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri ve kiracılarıdır.

Mülkiyet hakkına sahip olanlar, mal ve haklara sahip veya malikleri tasarruf edeceği gibi bazen bunların dışındaki kimselerde tasarruf edebilirler. Bunlara mutasarrıf denilmektedir. Menkul ve gayrimenkul malları el altında bulunduran ve bu mallar üzerinde fiili bir egemenlik kuran kişilere Zilliyet denilmektedir.

Bir gayrimenkul üzerinde bir intifa veya kullanımına rıza göstermeyi veyahut mülkiyete has bazı hakların kullanılmasından çekinmeyi ifade eden ve diğer bir gayrimenkul veya şahıs lehine ayni bir hak tesisini ihtiva eden külfete irtifak hakkı denmektedir.

Başka bir kimseye ait menkul ve gayrimenkul malları ve haklar üzerinde tam bir yararlanma ve kullanma hakkını veren şahsi irtifak hakkıdır.

Gayrimenkul sayılan mal ve haklar, sahipleri tarafından kiraya verilebileceği gibi, bunları kira ile tutanlar bunları kiraya verebilir, bunlara da kiracı diyoruz.

Bunlar Gayrimenkul sermaye iradının unsurlarıdır. Bunları geniş bir biçimde yazamayacağım. Daha çok tasarruf aracı olarak alınan binaların kiraya verilmesinin gelir vergisinin konusuna giren kısmı ele alacağım. Bunun için Kiralamaya ait konut ticari işletmenin aktifinde kayıtlı olmamalıdır.

Kira Geliri Ne Zaman Elde Edilmiş Sayılır?

Vergi kanunumuz da kural, Kira gelirlerinin tahsili esastır. Yani evinizi kiraya verdiniz ama kiraları tahsil edemediniz. Kiracı kirayı ödemeden bırakıp gitti. Tahsil edilmeyen kira tutarı beyan edilmeyecektir. Ya da evinizi kiraya verdiniz iki yıllık (2020-2021 yıllarını kapsasın) peşin aldınız. Peşin tahsil edilen kiralar ise tahsil edildiği yıl değil, ilgili olduğu yılda beyan edilecektir. Peşin aldığınız kiranın 2020 yılına isabet eden tutarı 2021 yılının Mart ayında, 2021 yılına isabet eden peşin alınan kirayı 2022 yılı mart ayında beyan edilecektir.

Yabancı parayla kiraya ( Dolar, Euro vb. gibi) verilen gayrimenkullerinizin, elde edilen tutarları tahsil edildiği tarihteki merkez bankası döviz alış kuru veya Gelir İdaresinin yayınlamış olduğu kur var ise bu kur ile Türk Parasına çevrilir ve bu tutar üzerinden beyan edilir.

Kira bedelinin para dışındaki bir değerle tahsili halinde, tahsil edilen kira emsal bedelle değerlenerek tutarı bulunur.

Kira Gelirlerini Beyan Etmek Zorunda Olanlar Kimlerdir?

Sadece gelirleri gayrimenkul sermaye iradından ibaret olanlar, 2020 yılında tahsil etmiş oldukları kira gelirleri tutarı;

  • Konut kira geliri 6.600 liralık istisna tutarını aşanlar (2020 yılı için)
  • İş yeri kira geliri brüt tutarı 49.000 lira olan beyanname verme sınırını aşanlar

(49.000 liralık sınırın aşılıp aşılmadığının tespitinde, iş yeri kira gelirleri ile mesken kira gelirinin gelir vergisinden istisna edilen tutarı aşan kısmı birlikte dikkate alınır.) (2020 yılı için)

  • Stopaja ve istisna uygulamasına konu olmayan kira gelirleri toplamı 2.600 liralık beyanname verme sınırını aşanlar.2020 yılı kira gelirleri için beyanname vereceklerdir.

Yukarıda geçen 2.600 liralık sınır beyanname verme sınırı olup, gelir tutarının bu tutarı geçmesi durumunda tamamı vergiye tabidir.

Kişiye Ait Gelirin Toplanmasında Kira Geliri Beyan Edilecek Mi?

2020 yılı konut kira hâsılatının 6.600 liralık kısmı gelir vergisinden istisnadır. Ancak bir kişiye ait gelirin yıllık beyanname ile verilmesi durumunda aşağıdaki durumların gerçekleşmesi halinde İstisnadan yararlanamazlar.

  • Ücret, menkul ve gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve irat elde edenlerden, 2020 yılı için bu gelirleri toplamı 180.000 lirayı geçenler,
  • İstisna tutarının üzerinde kira geliri elde edip bu geliri beyan etmeyenler ile eksik beyan edenler,
  • Ticari, zirai veya serbest meslek kazancı için beyanname verenler,

Gelir elde edilen, konut birden fazla kişi ile ortaklık halinde ise istisna tutarı, ortak olan bütün kişiler için ayrı ayrı uygulanır. Bir kişinin birden fazla konuttan kira elde etmesi halinde istisna,  bir defa uygulanır. Bunun nedeni, istisna konut için değil kira gelirini elde eden için uygulanmaktadır.

Kira Gelirinden İndirilecek Giderler Nelerdir?

Kira geliri beyan edilirken, kanunumuzda iki yöntem bulunmaktadır. Kira geliri elde eden kişi bu yöntemlerden birini seçmek durumundadır.

Götürü gider yöntemi; Götürü gider uygulamasında, gerçek giderlere bakılmaksızın kira gelirinin %15’i götürü olarak matrahtan indirilebilir. Götürü gider usulü hem konut hem de işyeri kira gelirleri için geçerlidir. Ancak bu usulün seçilmesi durumunda iki yıl bu usulden geriye dönülemez.

Gerçek gider yöntemi; Gelir Vergisi Kanunu’nun 74’ci maddesinde sayılan giderler indirilebiliyor. Gerçek gider yönetimini seçen kişiler açısından istisnaya isabet eden tutar elde edilen kira tutarından indirilememektedir.( Bu maddenin detayında gerçek indirilebilecek giderler tek tek sayılmıştır. Bu yöntemi seçenler bu giderleri beyanname üzerinde indirebilirler.)

Kira Geliri Beyan Edilmez veya Eksik Beyan Edilirse Ne ile Karşılaşılır?

Kira gelirlerinin beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi durumun da;

Konut kira gelirleri için uygulanan ve tutarı 6.600 lira olan istisna hakkı kaybedilir.

Beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen gelir tutarı tespit edilirse, beyan edilmeyen tutar kadar gelir vergisi tarh edilir ve verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilir.

Zamanında ödenmeyen vergi tutarı üzerinden oranında gecikme faizi ödenir. (aylık %1,60) Beyanname verilmemesi nedeniyle I. derece usulsüzlük cezası kesilir.( iki kat olarak)

Beyan Edilen Vergi Ne Zaman Ödenir?

Beyanname verildikten sonra hesaplanan verginin iki eşit taksitte (Mart – Temmuz) ödenmesi yapılabilir.


Kaynak: Ertuğrul KILIÇ, SMMM – Bağımsız Denetçi Sorumlu Ortak Özel İzni ile yayınlanmıştır. Yazının Tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI
İşletmelere Vergi Yapılandırılması Yerine, Karşılıksız Sermaye Konulmalı
Esnek Çalışma Kıdem Tazminatının Ölüm Fermanı 
Kıdem Tazminatı – Tamamlayıcı Emeklilik Ve Çalışma Hayatına Etkileri-3
Kıdem Tazminatı – Tamamlayıcı Emeklilik Ve Çalışma Hayatına Etkileri-2
Kıdem Tazminatı – Tamamlayıcı Emeklilik Ve Çalışma Hayatına Etkileri
Pandemi Sürecinde Çalışılmadan Geçen Sürelerin Kıdem Tazminatına Etkisi
KOBİ’ler İçin Borçlandırma Yerine, Sermaye Katılım Ortaklığı Kurulmalı
İşletmelerin Binek Otomobil Maliyetlerinin Giderleştirilmesi Ve Amortisman Kâbusu Bitmiyor!
VUK 353/1‘de Yapılan Değişiklik Ve Elektronik Faturada Ceza Uygulaması.
Elektronik Fatura Yerine Kâğıt Fatura Kesilirse Ceza Uygulanabilir Mi?
]]>
https://www.muhasebenews.com/kimler-kira-vergisi-odeyecek/feed/ 0
Kooperatif Tarafından Ecrimisil Ödenerek Sahip Olunan 2/B Arazisinin Zilyetliğinin Üçüncü Kişilere Devrinde Kurumlar Vergisi İstisnası Uygulanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/kooperatif-tarafindan-ecrimisil-odenerek-sahip-olunan-2b-arazisinin-zilyetliginin-ucuncu-kisilere-devrinde-kurumlar-vergisi-istisnasi-uygulanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kooperatif-tarafindan-ecrimisil-odenerek-sahip-olunan-2b-arazisinin-zilyetliginin-ucuncu-kisilere-devrinde-kurumlar-vergisi-istisnasi-uygulanabilir-mi/#respond Sun, 23 Sep 2018 08:00:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16491 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Ecrimisil ödeyerek kullanım hakkına sahip olunan hazine adına kayıtlı 2/B arazinin zilyetliğinin üçüncü kişilere devrinden elde edilecek kazancın KDV ve Kurumlar Vergisinden istisna edilip edilemeyeceği hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden, ecrimisil ödenerek kullanılan Hazine adına kayıtlı 2/B arazisinin üçüncü kişilere devir işleminde alınan bedelin katma değer vergisi ile kurumlar vergisinde taşınmazlara yönelik uygulanan istisnadan faydalanılıp faydalanamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünü talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanunun “İstisnalar” başlıklı 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde kurumların, en az iki tam yıl süre ile aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süre ile sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmının kurumlar vergisinden istisna olduğu; bu istisnanın, satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulacağı, ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesinin şart olduğu, bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağı hükmü bulunmaktadır.

Öte yandan, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.

1 seri nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6. Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı istisnası” başlıklı bölümünde istisna uygulamasına ilişkin açıklamalara yer verilmiş olup “5.6.2.2.1. Taşınmazlar” başlıklı kısımda;

“İstisnaya konu olan taşınmazlar, Türk Medeni Kanununda “Taşınmaz” olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır.

Bunlar Türk Medeni Kanununun 704’üncü maddesinde;

  • Arazi,
  • Tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar,
  • Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler

olarak sayılmıştır.

Elden çıkarılacak taşınmazlardan doğacak kazancın, bu istisna uygulamasına konu olabilmesi için taşınmazın Türk Medeni Kanununun 705’inci maddesi gereğince kurum adına tapuya tescil edilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, ilgili kurum adına tapuya tescili yapılmamış bir binanın satışından doğan kazanca bu istisna uygulanmayacaktır.”
açıklamaları yer almaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, ecrimisil ödenerek kullanılan Hazine adına kayıtlı 2/B arazisinin zilyetliğinin üçüncü kişilere devrinden elde edilecek kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında kurumlar vergisinden istisna edilebilmesi mümkün bulunmamaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİNE GÖRE

3065 sayılı KDV Kanununun;

1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV ye tabi olduğu,
2/1 inci maddesinde, teslimin; bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu,
17/4-p maddesinde ise, Hazinece yapılan taşınmaz teslimi ve kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca yapılan arsa ve arazi teslimlerinin KDV’den istisna olduğu,
hüküm altına alınmıştır.

26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.05.2014 tarihinden itibaren yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II/F.4.15. Hazinenin Taşınmaz Teslimi ve Kiralamaları, İrtifak Hakkı Tesisi, Kullanma İzni ve Ön İzin Verilmesi İşlemleri ile Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığının Arsa ve Arazi Teslimleri” başlıklı bölümünde;

“Hazinece yapılan taşınmaz teslimi ve kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri ile TOKİ Başkanlığınca yapılan arsa ve arazi teslimleri KDV’den müstesnadır.

Hazine ibaresi, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli I sayılı cetvelde sayılan kamu idarelerini kapsamakta olup, örneğin söz konusu cetvelde sayılmayan Üniversiteler ve Belediyeler “Hazine” kavramı içerisinde yer almamaktadır. Dolayısıyla bunlar tarafından yapılacak taşınmaz teslimi ve kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri verginin konusuna girmesi halinde bu istisna kapsamında değerlendirilmez.”
açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, Kooperatifinizin kullandığı hazine adına kayıtlı arazinin zilyetliğinin üçüncü kişilere devri genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabidir.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
17 Şubat 2016 Tarih ve 62030549-125[6-2015/244]-13066 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kooperatif-tarafindan-ecrimisil-odenerek-sahip-olunan-2b-arazisinin-zilyetliginin-ucuncu-kisilere-devrinde-kurumlar-vergisi-istisnasi-uygulanabilir-mi/feed/ 0
Kamu Taşınmazları Vakıflara Eğitim İçin 49 Yıllığına Tahsis Edilecek! https://www.muhasebenews.com/kamu-tasinmazlari-vakiflara-egitim-icin-49-yilligina-tahsis-edilecek/ https://www.muhasebenews.com/kamu-tasinmazlari-vakiflara-egitim-icin-49-yilligina-tahsis-edilecek/#respond Thu, 01 Mar 2018 05:30:04 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=19581 KAMU TAŞINMAZLARI ÜZERİNDE EĞİTİM VE YURT FAALİYETLERİ İÇİN 49 YIL SÜRE İLE BEDELSİZ İRTİFAK HAKKI VERİLDİ.
Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflardan öğrencilere yönelik eğitim ve yurt temini faaliyeti bulunanlardan Gençlik ve Spor Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından müştereken belirlenen şartları sağlayanlar lehine, kuruluş amaçlarına uygun olarak kullanılmak üzere mülkiyeti Hazineye veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar üzerinde 49 yıl süre ile bedelsiz irtifak hakkı tesis edilmesi, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler üzerinde ise bunlar adına bedelsiz kullanma izni verilmesine karar verilmiştir.

1- EĞİTİM FAALİYETİ İÇİN BAŞVURU KOŞULLARI NELERDİR?
4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununun ek 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasından eğitim kurumu yapmak amacıyla yararlanmak isteyen vakıfların başvuru tarihi itibarıyla;
1.1- Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınması,
1.2- Vakıf senedinde, vakfın faaliyet unsurları arasında eğitim faaliyetlerinin bulunması,
1.3- Eğitim faaliyetleri için talep ettikleri taşınmazlar üzerinde yeni yapacakları tesislerdeki fiili öğrenci sayısının (%3 zorunlu okutulacak öğrenci oranı dahil) en az %10’nun bedelsiz, %10’nun ise %50 indirimli olarak ihtiyaç sahibi öğrencilere ayrılması,
1.4- Eğitimin daha nitelikli sunulmasına yönelik olarak ilgisine göre Milli Eğitim Bakanlığının veya Diyanet İşleri Başkanlığının uygun görüşlerini de içeren plan ve proje hazırlanması,
1.5- Son 1 yıl fiilen ve kesintisiz olarak eğitim faaliyetini sunuyor olması,
gerekmektedir.

2- ÖĞRENCİ YURDU İÇİN BAŞVURU KOŞULLARI NELERDİR?
4706 Sayılı Kanunun ek 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasından öğrenci yurdu yapmak amacıyla yararlanmak isteyen vakıfların başvuru tarihi itibarıyla,
2.1- Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınması,
2.2- Vakıf senedinde, vakfın faaliyet unsurları arasında öğrenci yurdu faaliyetlerinin bulunması,
2.3- Ülke genelinde en az 5 ilde özel öğrenci yurdu faaliyetinde bulunulması,
2.4- Öğrenci barınma faaliyetlerinin daha nitelikli sunulmasına yönelik olarak ilgisine göre Milli Eğitim Bakanlığının veya Diyanet İşleri Başkanlığının uygun görüşlerini de içeren plan ve proje hazırlanması,
2.5- Ülke genelindeki yurtlarının toplamda en az 1.000 kurum kontenjanına sahip olması,
2.6- Son 1 yıl fiilen ve kesintisiz olarak öğrenci yurt hizmetini sunuyor olması,
2.7- Yurt faaliyetleri için talep ettikleri taşınmazlar üzerinde yeni yapacakları tesislerdeki fiili öğrenci sayısının en az %10’nun bedelsiz, %10’nun ise; indirimli (%50) olarak ihtiyaç sahibi öğrencilere ayrılması,
2.8- Mevcut barınma faaliyetlerinin yanında öğrencilere yönelik sosyal, kültürel ve sportif vb. faaliyetlerin iyileştirilmesine imkân sağlıyor olması,
gerekmektedir.

3- VAKIFLARIN TAŞINMAZ TALEPLERİNDEN NELER DEĞERLENDİRİLMEYE ALINIR?
Taşınmazlar üzerinde, Yönetmeliğin 5’inci veya 6’ncı maddesinde belirtilen koşulları sağlayan vakıfların;
3.1- Yurt ve eğitim faaliyetlerine ilişkin taşınmaz talepleri,
3.2- İrtifak hakkı tesisi veya kullanma izni verilen taşınmazların üzerindeki binalarda öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik kapalı alanlarda %20’yi geçmeyen kısımlarının ticari amaçlı kullanım talepleri,
3.3- Yeni yapılacak eğitim kurumlarının veya yurtların yapım, bakım, onarım, işletim ve benzeri giderlerinin karşılanmasında kullanılması için ihtiyaç duydukları taşınmaz talepleri,
3.4- Taşınmazın kısmen yurt ve eğitim faaliyeti kısmen de yeni yapılacak eğitim ve yurtların yapım, bakım, onarım, işletim ve benzeri giderlerin karşılanması için ihtiyaç duydukları taşınmaz talepleri,
İdare tarafından değerlendirmeye alınır.

4- BAŞVURU VE DEĞERLENDİRME NASIL YAPILIR?
4.1-
Vakıf veya şartları taşıyan benzer nitelikteki birden fazla vakıf tarafından, kuruluş amacı dâhilindeki faaliyetlerini gerçekleştirmek amacıyla üzerinde kullanma izni verilmesi veya irtifak hakkı tesis edilmesi amacıyla Yönetmelikte yer alan bilgi ve belgeler ile taşınmazın varsa tapu bilgileri de eklenmek suretiyle elektronik ortam yoluyla ya da bir dilekçeyle İdareye başvuruda bulunulur.
4.2- İdare tarafından yapılan ilk inceleme ve değerlendirme sonucu taşınmazın Yönetmelik kapsamında değerlendirilmesinin uygun olmadığının anlaşılması halinde başvuru reddedilerek durum başvuru sahibi vakfa/vakıflara bildirilir.
4.3- Talep sahibi vakfın/vakıfların Yönetmeliğin 5’inci veya 6’ncı maddelerinde belirtilen şartları taşıyıp taşımadıklarının değerlendirilmesi Milli Eğitim Bakanlığınca veya Diyanet İşleri Başkanlığınca gerçekleştirilir ve durum ilgili İdareye bildirilir.
4.4- Milli Eğitim Bakanlığınca veya Diyanet İşleri Başkanlığınca vakfın/vakıfların Yönetmelikte belirtilen şartları taşıdığının bildirilmesi üzerine başvuru sahibi vakıf/vakıflar adına kullanma izni verilmesi veya lehlerine irtifak hakkı tesis edilmesine ilişkin işlemlere başlanılır. Aksi halde durum vakfa/vakıflara bildirilir.

5- ÖN İZİN NEDİR? NASIL VERİLİR?
Ön izin:
İrtifak hakkı kurulmadan veya kullanma izni verilmeden önce; tescil, ifraz, tevhit, terk ve benzeri işlemlerin yapılması veya imar planının yaptırılması, değiştirilmesi ya da uygulama projelerinin hazırlanması ve onaylatılması gibi işlemlerin yerine getirilebilmesi için İdarece verilen izindir.
5.1- Bu Yönetmelik kapsamında değerlendirilmesi uygun görülen taşınmazların irtifak hakkı veya kullanma izni ihalesi ilan yapılmaksızın gerçekleştirilir.
5.2- Yapılacak yatırım için ön izne ihtiyaç duyulması halinde, lehine irtifak hakkı tesis edilecek veya kullanma izni verilecek vakfa/vakıflara; 19.6.2007 tarihli ve 26557 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelikte yer alan hükümler çerçevesinde ön izin verilir.
5.3- Ön izin döneminde ön izin sahibi vakıf/vakıflar, bu Yönetmelikte belirtilen şartlara uyulması kaydıyla projenin gerçekleştirilmesi için Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan diğer vakıfları ortak alabilir. Ortak alınması durumda, Yönetmelik ve Sözleşme hükümlerine aykırı davranılması halinde her türlü sorumluluk hak lehtarı olan Vakfa aittir.

6- İRTİFAK HAKKI TESİSİ VEYA KULLANMA İZNİ HANGİ HALLERDE VERİLİR?
6.1-
Ön izin döneminde yükümlülüğünü yerine getiren vakıf/vakıflar için tapu kütüğünün ayrı bir sayfasına taşınmaz olarak kaydedilmeyen, ancak tapu kütüğünün “İrtifak Hakları ve Gayrimenkul Mükellefiyetleri” sütununa kaydedilen süreli (normal) nitelikli irtifak hakkı tesis edilebilir veya tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar için kullanma izni verilebilir.
6.2- Ön izine ihtiyaç duyulmayan hallerde bu Yönetmelikteki şartları taşıması kaydıyla, ön izin verilmeden irtifak hakkı tesis edilebilir veya kullanma izni verilebilir.

7- İRTİFAK HAKLARI VE KULLANMA İZİN SÜRESİ NE KADARDIR?
Yönetmelik kapsamında tesis edilecek irtifak hakları ile verilecek kullanma izinlerinin süresi kırk dokuz yıldır.

8- ÖN İZİN, İRTİFAK HAKKI VEYA KULLANMA İZNİ BEDELLERİ NASIL TESPİT EDİLİR?
8.1-
Ön izin, irtifak hakkı ve kullanma izni bedelsizdir. Bunlardan hasılat payı da alınmaz.
8.2- İrtifak hakkı tesis edilen veya kullanma izni verilen taşınmazlardan söz konusu vakıflar ile bu vakıfların kurduğu veya ortağı olduğu iktisadi işletme ve şirketleri tarafından elde edilen gelirin tamamı, münhasıran öğrencilere yönelik eğitim kurumlarının veya yurtların yapım, bakım, onarım, işletim ve benzeri giderlerinin karşılanmasında kullanılır. Gelirler ayrı bir hesapta takip edilir ve kullanılamayan gelirler aynı şekilde sonraki yıllarda kullanılır.
8.3- Bu kapsamda elde edilen gelirin tespitinde, 20.02.2008 tarihli ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu ile 27.09.2008 tarihli ve 27010 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vakıflar Yönetmeliği uyarınca tutulan muhasebe kayıtları esas alınır.

9- İRTİFAK HAKKI VEYA KULLANMA İZNİ LEHTAR TARAFINDAN BAŞKASINA DEVREDİLEBİLİR Mİ?
HAYIR.
İrtifak hakkı lehtarı veya kullanma izni sahibi tarafından irtifak hakkı ve kullanma izni üçüncü kişilere devredilemez.

10- İRTİFAK HAKKI VE KULLANMA İZNİ SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ VE FESHİ NASIL GERÇEKLEŞİR?
10.1-
İrtifak hakkı ve kullanma izni sözleşmesi, sözleşme süresinin bitiminde sona erer.
10.2- Sözleşme hükümlerine aykırı davranılması, taşınmazın sözleşmede öngörülen amaç dışında kullanıldığının tespiti halinde İdarece verilen on günlük süre içerisinde aykırılıkların giderilmemesi veya adına kullanma izni verilen ya da lehine irtifak hakkı kurulan tarafından talep edilmesi hâlinde sözleşme İdarece feshedilir.
10.3- İrtifak hakkı veya kullanma izni sözleşmesinin sona ermesi veya feshedilmesi hâlinde, özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, taşınmaz üzerindeki tüm yapı ve tesisler sağlam ve işler durumda tazminat veya bedel ödenmeksizin İdareye intikal eder ve bundan dolayı adına kullanma izni verilen ya da lehine irtifak hakkı kurulan tarafından veya üçüncü kişilerce her hangi bir hak ve talepte bulunulamaz.

11- İRTİFAK HAKKI VERİLEN TAŞINMAZ ÜZERİNDE TİCARİ NİTELİKLİ ÜNİTELER AÇILABİLİR Mİ?
11.1-
Taşınmazlar üzerinde, Yönetmelikte belirtilen koşulları sağlayan vakıflar lehine yurt ve eğitim faaliyetlerine ilişkin verilen taşınmazların üzerindeki binalara ait kapalı alanların %20’lik kısmını geçmeyecek şekilde ihtiyaçların karşılanmasına yönelik olarak ticari nitelikli ünitelerin açılmasına izin verilebilir.
11.2- İrtifak hakkı kurulan veya kullanma izni verilen taşınmaz üzerinde bulunan tesis bizzat vakıf, vakıf tarafından kurulan iktisadi işletme veya şirketler tarafından işletilebileceği gibi; bu Yönetmelikte belirtilen şartları taşıması vakfın/vakıfların kuruluş amacı ile resmi senedinde belirtilen faaliyet unsurları arasında yer alması kaydıyla aynı taşınmazın belirli bir kısmının öğrenci ve yurt faaliyeti için, diğer kısmın ise ticari nitelikli faaliyetler için veya tamamı üzerinde öğrencilere yönelik yeni yapılacak eğitim kurumlarının veya yurtların yapım, bakım, onarım, işletim ve benzeri giderlerinin karşılanmasında kullanılması için tesisin tamamı veya bir kısmı üzerinde üçüncü kişilerin faaliyetine izin verilebilir.

***Ancak; bu madde kapsamındaki işlemlerin yapılabilmesi için taşınmaz üzerinde yapılacak tesisin vakıf tarafından tamamlanması ve İdareden izin alınması zorunludur.

12- İRTİFAK HAKKI TESİS EDİLEN TAŞINMAZ İÇİN TAPU SİCİLİNDE ŞERH KONULUR MU?
EVET.
Yönetmelik hükümleri uyarınca üzerinde irtifak hakkı tesis edilen taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesine; “Taşınmazın üzerinde ……………………… yapılmak/kullanılmak amacıyla irtifak hakkı tesis edilmiş olup, taşınmaz irtifak hakkı süresi içerisinde başka bir amaçla kullanılamaz.” şeklinde şerh konulur.

***Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde, Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik hükümleri kıyasen uygulanır.

13- DAHA ÖNCE İRTİFAK HAKKI TESİS EDİLEN VAKIFLAR 4706 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 21’NCİ MADDESİNDEN YARARLANABİLİR Mİ?
EVET.
13.1- 4706 sayılı Kanunun ek 4’üncü maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce lehlerine bedelli olarak ön izin, kullanma izni ve irtifak hakkı tesis edilen vakıfların 4706 sayılı Kanunun geçici 21’inci maddesinden yararlanabilmeleri için 27.01.2018 tarihine kadar İdareye başvuruda bulunmaları gerekmektedir.
13.2- Mevcut eğitim ve yurt faaliyetlerinde bulunulan taşınmazlarla ilgili olarak; Yönetmeliğin 5’inci ve 6’ncı maddelerinde (ç bentleri hariç) belirtilen koşulların taşınması, İdarece yapılan değerlendirme sonucu talebin uygun görülmesi ve yeni sözleşme düzenlenmesinin kabul edilmesi şartıyla, (gerekmesi halinde) yeniden ön izin sözleşmesi, irtifak hakkı ve/veya kullanma izni sözleşmesi düzenlenir ve hasılat payı alınmaksızın kırkdokuz yıl süreli bedelsiz irtifak hakkına/kullanma iznine dönüştürülebilir.
13.3- Bu maddenin birinci fıkrası kapsamında kalan taşınmazların kullanımı ile ilgili olarak lehlerine irtifak hakkı tesis edilen veya adlarına kullanma izni verilen vakıflardan, tahakkuk ve/veya tebliğ edilen ancak henüz tahsil edilmeyen ön izin, kullanma izni ve irtifak hakkı bedelleri ile hasılat payları tahsil edilmez, tahsil edilenler iade edilmez.

14- YURT İÇİN BELİRLENECEK KURUM KONTENJANLARININ HESAPLAMASI NASIL YAPILIR?
Yurt için belirlenecek kurum kontenjanlarının hesaplanmasında vakıfların geçici kullanımına bırakılan yurtlardaki öğrenci sayıları da dikkate alınır.

Açıklamalar
Eğitim faaliyeti: Milli Eğitim Bakanlığınca kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verilen ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflarca yürütülen; okul öncesi, ilkokul, ortaokul, ortaöğrenim kurumlarını açma ve işletme faaliyeti, yükseköğrenim öğrencilerinin eğitimine yönelik eğitim kurumu açılması ve işletilmesi faaliyeti ile yurt açılmasını ve işletilmesini, ayrıca; Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak açılan Kur’an-ı Kerim okumak, anlamını öğrenmek, hafızlık yapmak ve din eğitimi almak isteyen vatandaşlara verilen eğitimi,
İdare: Hazine taşınmazları bakımından merkezde Maliye Bakanlığını (Millî Emlak Genel Müdürlüğü); illerde defterdarlığı (millî emlak dairesi başkanlığı veya millî emlak müdürlüğü) ve ilçelerde millî emlak müdürlüğünü yoksa mal müdürlüğünü, diğer kamu taşınmazları bakımından ise özel bütçeli idareleri, il özel idarelerini, belediyeleri ve taşınmaz maliki diğer kamu kurum ve kuruluşlarını
İrtifak hakkı: Bir taşınmaz üzerinde yararlanmaya ve kullanıma rıza göstermeyi veya mülkiyete ilişkin bazı hakların kullanılmasından vazgeçmeyi kapsayan ve diğer bir taşınmaz veya kişi lehine aynî hak olarak kurulan yükümlülüğü
Kanun: 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunu,
Kullanma izni: Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler üzerinde kişiler lehine verilen izni,
Kuruluş amacı: Vakfın gayesini ve vakfın gayesini gerçekleştirmek için yapılabilecek iş ve işlemleri,
Kurum kontenjanı: Milli Eğitim Bakanlığınca verilen iş yeri açma ve çalışma ruhsatında geçen kapasiteyi,
Ön izin: İrtifak hakkı kurulmadan veya kullanma izni verilmeden önce; tescil, ifraz, tevhit, terk ve benzeri işlemlerin yapılması veya imar planının yaptırılması, değiştirilmesi ya da uygulama projelerinin hazırlanması ve onaylatılması gibi işlemlerin yerine getirilebilmesi için İdarece verilen izni,
Yurt temini faaliyeti: Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflarca ülke sınırları içerisinde Milli Eğitim Bakanlığınca kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenerek açılan ve işletilen özel öğrenci yurdu barınma faaliyeti ile resmi öğretim kurumlarının yatılılık ve pansiyon ihtiyacını karşılamak üzere resmi öğrenci yurdu yapılması ve/veya işletme hizmeti sunulması ile Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak açılan Kur’an eğitim ve öğretimi kursu hizmetlerinin yürütülmesinde barınma ve beslenme ihtiyacını karşılamak üzere açılan yurt ve pansiyonları,
İfade etmektedir.

Kaynak: Resmî Gazete (21.07.2017 – 30130)

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kamu-tasinmazlari-vakiflara-egitim-icin-49-yilligina-tahsis-edilecek/feed/ 0
Kentsel Dönüşüm Projelerinde Ödenen Kira Yardımı ve Taşınma Tazminatları Gider Olarak Kaydedilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/kentsel-donusum-projelerinde-odenen-kira-yardimi-ve-tasinma-tazminatlari-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kentsel-donusum-projelerinde-odenen-kira-yardimi-ve-tasinma-tazminatlari-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/#respond Fri, 29 Dec 2017 07:10:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=21381 (GİB – ÖZELGE) 

Konu: Kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapılan kira yardımı ve taşınma tazminatının vergi kanunları karşısındaki durumu hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ek dilekçede; şirketiniz tarafından, kooperatif adına kayıtlı arsa üzerine kentsel dönüşüm projesi kapsamında yıkılarak tekrar yapılacak konutlara ilişkin olarak kooperatife yapılacak kira yardımı ile taşınma bedeli ödemelerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı, söz konusu ödemelerin gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı ile kooperatif tarafından şirketiniz adına fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227’nci maddesinin 1’inci fıkrasında, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu belirtilmiş, 229’uncu maddesinde, fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen vesika olarak tarif edilmiş, 232’nci maddesinde ise fatura kullanma mecburiyetinde olanlar sayılmıştır.

Buna göre, 16.05.2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında şirketiniz tarafından kooperatife yapılan kira yardımı ödemeleri karşılığında anılan kooperatifin kurumlar vergisi veya katma değer vergisi mükellefiyeti söz konusu ise şirketiniz adına fatura düzenlemesi, bu mükellefiyetleri söz konusu değil ise şirketiniz tarafından kooperatif adına gider pusulası düzenlenmesi gerekmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6’ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 2’nci maddesinde, gelire giren kazanç ve irat unsurları sayılmış olup, bunlar ticari kazançlar, zirai kazançlar, ücretler, serbest meslek kazançları, gayrimenkul sermaye iratları, menkul sermaye iratları ve diğer kazanç ve iratlar olarak hüküm altına alınmıştır.

Mezkûr Kanunun 70’inci maddesinde de; aynı maddede bentler halinde sayılan mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 262’nci maddesine göre maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin arttırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferrik bilumum giderlerin toplamını ifade etmektedir.

Genellikle kat karşılığı inşaatlarda müteahhit açısından arsa maliyet bedeli (arsa payı karşılığında) arsa sahibine teslim edilen daire ve işyerlerinin yapımı için yapılan harcamaların toplamını oluşturmakta olup, bu bedel inşaat maliyetinin de içerisinde yer almaktadır. Buna göre, arsa karşılığında müteahhit firma tarafından arsa sahibine verilecek daireler ve işyerleri için yapılan harcamalar veya ödenen nakit para anılan müteahhit firma açısından arsa sahibinden alınan arsa payının maliyet bedeli olacaktır. Müteahhit açısından kendisine kalan dairelerin maliyeti ise, hem kendi daireleri hem de bu dairelere isabet eden arsa payı için ödediği bedelin (arsa sahibine bıraktığı dairelerin, işyerlerinin maliyet bedeli veya nakit paranın) toplamı olmaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kat karşılığı inşaatın arsa maliyet bedeli, şirketiniz tarafından arsa karşılığında arsa sahibine teslim edilecek gayrimenkulün inşaatı için yapılan harcamaların toplamından oluşmaktadır. Dolayısıyla, söz konusu harcamalar (inşaat süresince arsa sahibine yapılan kira yardımları dahil) tevsik edilmesi şartıyla inşaatın maliyetinin tespitinde dikkate alınabilecektir.

Ayrıca, kentsel dönüşüm projesi kapsamında yıkılan daireler (mesken) için şirketiniz tarafından kooperatif hesabına, kooperatif tarafından da üyelere aylık kira yardımı olarak ödenen bedel, kiralama işlemine dayanmamakta olup yardım niteliğindeki bu ödemeler, Gelir Vergisi Kanununun 2’nci maddesinde sayılan gelir unsurlarından hiçbirine girmemektedir. Dolayısıyla söz konusu kira yardımının anılan Kanunun 70’inci maddesi kapsamında elde edilen gayrimenkul sermaye iradı olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından şirketiniz tarafından kooperatife kira yardımı olarak ödenen tutarlar üzerinden tevkifat yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Kaynak: Büyük Mükellefler Vergi Dairesi
04.08.2017 Tarih ve 62030549-125[15-2016/30] Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kentsel-donusum-projelerinde-odenen-kira-yardimi-ve-tasinma-tazminatlari-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/feed/ 0
Doğalgaz Depolama Tesisi Ve Yastık Gazı Satışında Kurumlar Vergisi ve KDV İstisnası Uygulanır mı? https://www.muhasebenews.com/dogalgaz-depolama-tesisi-yastik-gazi-satisinda-kurumlar-vergisi-kdv-istisnasi-uygulanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/dogalgaz-depolama-tesisi-yastik-gazi-satisinda-kurumlar-vergisi-kdv-istisnasi-uygulanir-mi/#respond Fri, 03 Nov 2017 08:15:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16427 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Doğalgaz depolama tesisi ve yastık gazı satışının KDV ve KV Kanunu kapsamındaki durumu hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketiniz aktifinde yer alan doğalgaz depolama tesisinin Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile …… A.Ş. ye devredildiğinden bahisle, doğalgaz depolama tesisinde yer alan yastık gazının mütemmim cüz (bütünleyici parça) niteliğinde olduğuna ilişkin açıklamalar ve ilgili tesisin …..  A.Ş. ye satış yoluyla devredilmesi neticesinde, doğalgaz depolama tesisinin yüzey tesisleri olan ve dilekçenizde detaylandırılan mülkiyet ve irtifak haklarının satışında ve mütemmim cüz niteliğinde olduğunu belirttiğiniz yastık gazının satışında, KVK’nın 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) ve KDV’nin 17’nci maddesinin dördüncü fıkrasının (r) bentleri uyarınca istisnadan yararlanıp yararlanmayacağınız hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde; “Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı…

Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler zıyaa uğramış sayılır.

İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler zıyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır. …” hükmü yer almaktadır.

Söz konusu istisnanın uygulanmasına ilişkin olarak 1 seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; “5.6.2.2.1 Taşınmazlar” başlıklı bölümünde; satışa konu taşınmazlardan doğacak kazancın bu istisna uygulamasına konu olabilmesi için taşınmazın Türk Medeni Kanunu’nun 705’inci maddesi gereğince kurum adına tapuya tescil edilmiş olması gerektiğine ve yine aynı bölümde; “Taşınmaz tanımına, taşınmazın bütünleyici parçası niteliğinde olan unsurları da girecektir. Bütünleyici parça, Türk Medeni Kanunu’nun 684’üncü maddesinde, “Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. Bütünleyici parça, yerel âdetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır.” şeklinde tanımlanmıştır.

Taşınmaz tanımına, taşınmazın eklentisi niteliğinde olan unsurlar girmeyecektir. Eklenti, Türk Medeni Kanunu’nun 686’ncı maddesinde; “Bir şeye ilişkin tasarruflar, aksi belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsar. Eklenti, asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel âdetlere göre, işletilmesi, korunması veya yarar sağlaması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır. Eklenti, asıl şeyden geçici olarak ayrılmakla bu niteliğini kaybetmez.” şeklinde tanımlanmıştır.

İstisna uygulaması sabit üretim vasıtası niteliğindeki makineler açısından değerlendirildiğinde, makinelerin sökülmesi gerektiği zaman bina tahrip olacak veya zarar görecek ise bu makineler binanın bütünleyici parçası olarak kabul edilecektir. Aynı şekilde, bina ile birlikte bir bütün oluşturan ve birbirinden ayrılmaları halinde istenilen faydayı sağlamayacak durumda olan makineler de binanın bütünleyici parçasıdır. Bunlara örnek olarak transformatörler, kazanlar, zemine raptedilen türbinler sayılabilir. Taşınmazlarla birlikte satışa konu olan ve o taşınmazın bütünleyici parçası sayılan şeylerin satışından elde edilen kazançlar da istisna kapsamında değerlendirilecektir. Ancak, taşınmazın zeminine veya duvara sabitlenmiş olmakla birlikte münferiden veya toplu olarak sökülüp satılması mümkün olan ve bu takdirde işletmenin sınai olma vasfını değiştirmeyen ve üretimi de aksatmayan makine ve benzeri aletler bütünleyici parça niteliğinde değerlendirilemeyeceğinden bunların satışından doğan kazanç, istisnadan yararlanamayacaktır…” açıklamalarına yer verilmiştir.

Diğer taraftan, özelge talep formu ile ekinde yer alan Şirketinize ait Doğalgaz Depolama Tesislerinin …….  Genel Müdürlüğüne Devredilmesi konulu 20.05.2016 tarih ve 2016/T-12 Karar No’lu Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile;

– Şirketinize ait Silivri Kuzey Marmara ve Değirmenköy Yeraltı Doğal Gaz Depolama Tesisi ve Faz III’ün işletmeye dönüştürülmesine,
– Böylece teşkil edilen işletmenin, bütün varlıkları, hak ve vecibeleri ile …….  A.Ş. Genel Müdürlüğüne 2016 yılı dönem başı varlık tabanı olan 460.082.212 TL bedel ile bağlanmasına,
– Tesislerde bulunan yastık gazının ….  tarafından 325 ABD Doları/m3 bedelle Şirketinizden satın alınmasına
karar verildiği anlaşılmıştır.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde düzenlenen istisna uygulamasında, taşınmazlarla birlikte satışa konu olan ve o taşınmazın bütünleyici parçası sayılan şeylerin satışından elde edilen kazançlar da dikkate alınacak olup şirketinize ait doğalgaz depolama tesislerinin depolama işlevini yerine getirebilmesi için gerekli olan yastık gazının, doğalgaz depolama tesislerinizin bütünleyici parçası olduğu açıktır.

Bu kapsamda, doğalgaz depolama tesislerinizin bütünleyici parçalarıyla birlikte …….’a satışından doğan kazancınızın %75’lik kısmının, Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde sayılan diğer şartların sağlanması kaydıyla, kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesine göre, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisinin konusunu oluşturmaktadır.

Aynı Kanunun 17’nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (r) bendinde, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlerin katma değer vergisinden istisna olduğu, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin istisna kapsamı dışında olduğu, istisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre; Şirketinize ait doğalgaz depolama tesisine ilişkin taşınmazlar, bağımsız ve sürekli haklar ile bu tesisin bütünleyici parçası niteliğinde olan yastık gazının …. AŞ’ye teslimi, bunların en az iki tam yıl süreyle Şirketiniz aktifinde yer alması şartıyla, Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-r maddesi uyarınca KDV’den istisna olacaktır.

Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
15 Ağustos 2016 Tarih ve 84974990-130[KDV-4-İ-17-2016/30]-199707 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/dogalgaz-depolama-tesisi-yastik-gazi-satisinda-kurumlar-vergisi-kdv-istisnasi-uygulanir-mi/feed/ 0