ipotek – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 19 Jan 2022 09:53:06 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.4 İpotek masraflarını hangi hesapta takip edebiliriz? https://www.muhasebenews.com/ipotek-masraflarini-hangi-hesapta-takip-edebiliriz/ https://www.muhasebenews.com/ipotek-masraflarini-hangi-hesapta-takip-edebiliriz/#respond Wed, 19 Jan 2022 14:30:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121121 Banka kredisini kapatmak için bankaya ödenen ipotek masraflarını 770 hesabın hangi kalemine işlenecek? Ayrıntılı hesap adını verebilir misiniz? 780 Finansman giderine işlenebilir mi?

770 HESAPTA  istediğiniz kadar alt hesabı yaratabilir kod ve isim verilir.

Bunun bir standardı olmaz.

Alt hesaplar; kullanıcılar tarafından serbestçe açılır..

780 hesap olmaz bu bir finansman gideri değildir.


Kaynak: İsmmmo, GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ipotek-masraflarini-hangi-hesapta-takip-edebiliriz/feed/ 0
Konut satışları 2021 Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %37,9 azalarak 70 bin 587 oldu https://www.muhasebenews.com/konut-satislari-2021-ocak-ayinda-bir-onceki-yilin-ayni-ayina-gore-79-azalarak-70-bin-587-oldu/ https://www.muhasebenews.com/konut-satislari-2021-ocak-ayinda-bir-onceki-yilin-ayni-ayina-gore-79-azalarak-70-bin-587-oldu/#respond Wed, 24 Feb 2021 06:12:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=104544 Konut Satış İstatistikleri, Ocak 2021

Türkiye genelinde konut satışları 2021 Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %37,9 azalarak 70 bin 587 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 13 bin 666 konut satışı ve %19,4 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 6 bin 635 konut satışı ve %9,4 pay ile Ankara, 4 bin 63 konut satışı ve %5,8 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 10 konut ile Hakkari, 16 konut ile Ardahan ve 31 konut ile Bayburt oldu.

İpotekli konut satışları 2021 Ocak ayında 10 bin 732 olarak gerçekleşti

Türkiye genelinde 2021 Ocak ayında ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %74,6 azalış göstererek 10 bin 732 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %15,2 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul 2 bin 338 konut satışı ve %21,8 pay ile ilk sırayı aldı. İpotekli konut satışının en az olduğu iller 1’er konut ile Ardahan ve Bayburt oldu. Hakkari ve Şırnak illerinde ise ipotekli konut satışı gerçekleşmedi.

Diğer satış türleri sonucunda 59 bin 855 konut el değiştirdi

Diğer konut satışları 2021 Ocak ayında Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre %16,1 azalarak 59 bin 855 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 11 bin 328 konut satışı ve %18,9 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %82,9 oldu. Ankara 5 bin 375 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 3 bin 291 konut satışı ile İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il 10 konut ile Hakkari oldu.


Konut satışlarında 22 bin 268 konut ilk defa satıldı

Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı 2021 Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %38,2 azalarak 22 bin 268 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı %31,5 oldu. İlk satışlarda İstanbul 3 bin 746 konut satışı ve %16,8 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul’u bin 649 konut satışı ile Ankara ve bin 233 konut satışı ile İzmir izledi.

İkinci el konut satışlarında 48 bin 319 konut el değiştirdi

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları 2021 Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %37,7 azalış göstererek 48 bin 319 oldu. İkinci el konut satışlarında da İstanbul 9 bin 920 konut satışı ve %20,5 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı %72,6 oldu. Ankara 4 bin 986 konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 2 bin 830 konut satışı ile İzmir izledi.

Yabancılara 2021 yılı Ocak ayında 2 bin 675 konut satışı gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %31,5 azalarak 2 bin 675 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Ocak 2021’de ilk sırayı bin 380 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul ilini sırasıyla 462 konut satışı ile Antalya, 179 konut satışı ile Ankara, 131 konut satışı ile Mersin ve 75 konut satışı ile Bursa izledi.

Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı İran vatandaşlarına yapıldı

Ocak ayında İran vatandaşları Türkiye’den 459 konut satın aldı. İran’ı sırasıyla, 385 konut ile Irak, 260 konut ile Rusya Federasyonu, 168 konut ile Afganistan ve 88 konut ile Yemen izledi.


Kaynak: TÜİK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/konut-satislari-2021-ocak-ayinda-bir-onceki-yilin-ayni-ayina-gore-79-azalarak-70-bin-587-oldu/feed/ 0
Kredi Sözleşmeleri Kapsamında Tesis Edilen İpoteklerin Tapu Harcı ve Vergi Muafiyeti https://www.muhasebenews.com/kredi-sozlesmeleri-kapsaminda-tesis-edilen-ipoteklerin-tapu-harci-ve-vergi-muafiyeti/ https://www.muhasebenews.com/kredi-sozlesmeleri-kapsaminda-tesis-edilen-ipoteklerin-tapu-harci-ve-vergi-muafiyeti/#respond Sat, 19 Dec 2020 00:00:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=96865

Stj. Av. Delal Roza Doğan
info@ozgunlaw.com


İpotek halen mevcut veya ileride doğması muhtemel olan bir alacağı teminat altına alan bir taşınmaz rehin çeşididir. Başka bir anlatımla; ipotek, borcun ödenmemesi hâlinde alacaklının paraya çevirmek suretiyle alacağını tahsil etme hakkına sahip olduğu, taşınmaz üzerinde kurulan ve alacaklı ile ipotek veren kişi arasındaki bir rehin sözleşmesine dayanan ya da kanundan doğan asıl borç ilişkisinin fer’i nitelikteki sınırlı bir ayni haktır. İpotek alacağa bağlı bir hak olup, geçerli bir alacağın olmaması hâlinde, ipotekten bahsedilemez. Her türlü alacağın teminat altına alınabilmesi için ipotek tesis etmek mümkündür; zira para alacaklarının yanında yapma yahut yapmama borçları da ipotek ile teminat altına alınabilir. Bu hâlde, para ödenmesi dışındaki borçlar bakımından, borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle, alacaklının uğrayacağı zararın giderilmesi için para olarak talep edilecek tazminat tutarının teminat altına alınması söz konusu olur. [1]

İpotek iki şekilde kurulur; bunlar tescil ile kazanım ve kanun hükmü gereği kazanımdır. Tescil ile kazanım ise hukuk işlem yoluyla kazanım ve ipotek sözleşmesi ile kazanım olarak ikiye ayrılmaktadır. Sözleşmeye dayanan ipoteğin kurulması iki aşamada gerçekleşir. Birinci aşama taraflar arasındaki rehin sözleşmesinin kurulmasıdır. Sözleşme taşınmaz üzerinde ayni bir hakkın kurulmasına ilişkin olup resmi yazılı geçerlilik koşuluna tabidir (MK. md. 856/II). İkinci aşama tapu siciline tescil aşamasıdır. Alacaklı lehine rehin şeklindeki ayni hak tescil ile doğar. Tescilin geçerliliği ve hüküm ifade etmesi için rehin sözleşmesinin geçerli bir şekilde doğmuş olması gerekir. Tescil işlemi sonunda alacaklıya bir ipotek belgesi verilir. Ancak, bu belge ipotekli borç senedi ve irat senedinden farklı olarak kıymetli evrak niteliği taşımaz.

İpoteğin kanundan doğduğu hallerde taraflar arasında önceden yapılmış olan bir rehin sözleşmesi mevcut değildir. Kanundan doğan ipotek hâllerinden bir kısmında tapuya tescil zorunlu olduğu hâlde bir kısmında ipotek tescilsiz olarak kazanılmaktadır. Medeni Kanun’un 893. maddesine dayanan kanuni ipotek halleri tapuya tescille kazanılır. Buna karşılık Medeni Kanun’un 865/III, 867 ve 876. maddelerindeki hükümlere tabi olan kanuni ipotek hâlleri tescile tabi değildir.

İpoteğe konu olacak gayrimenkul krediyi alarak borçlanan şahsa ait olabileceği gibi bir üçüncü kişiye de ait olabilir. Taşınmaz mallar ipotek edilebileceği gibi müstakil ve daimî haklar da ipotek edilebilir. Ticari işletmelerin rehin edilmesi de mümkündür. Taşınmaz malın tam olan hissesi paylara ayrılarak ipotek edilemez. Elbirliği mülkiyet (iştirak hâlinde) mülkiyette, iştirak çözülmeden bir paydaşın payı rehnedilemez. [2]

İpotek tesisi için kural olarak resmi senet düzenlenmesi gerekir. Ancak konut yapanlara, turizm tesisi yapanlarla işletmecilerine, sanayicilere, esnaf ve sanatkarlara, bankalarca veya kamu kurum ve kuruluşları ile konuları ile ilgili olarak açılacak krediler için resmi senet düzenlenmesi zorunlu değildir. Taraflar arasındaki borç sözleşmesi yevmiyeye alınarak ipoteğin tescilinin yapılması yeterlidir

İpotek tesis edilirken, 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca tapu harcı, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca damga vergisi temin edilir. Ancak kanun koyucu tarafından; 5035 sayılı yasa ile bankalar, Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri, yurtdışı kredi kuruluşları ile uluslararası kurumlarca kullandırılan kredilerle ilgili olarak teminat gösterilen gayrimenkullerin ipotek işlemlerinde bizzat işlemin kendisi tapu harcı ve damga vergisinden muaf tutulmuştur.

Bu bakımdan bu yazının konusunu oluşturan, kredi sözleşmeleri kapsamında tesis edilen ipoteklerin tapu harcı ve vergi muafiyetleri söz konusu olacaktır. İşbu yazıda, kredi sözleşmeleri kapsamında tesis edilen ipoteklerin tapu harcı ve damga vergisi muafiyetleri ayrı ayrı incelenecektir.

1.KREDİ SÖZLEŞMELERİ KAPSAMINDA TESİS EDİLEN İPOTEKLERİN DAMGA VERGİSİ MUAFİYETİ

488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na ekli 2 sayılı tablonun “IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün 23 numaralı fıkrasında,

Bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak (6322 sayılı kanunun 17.maddesiyle değişen ibare; Yürürlük 15/06/2012) kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin kâğıtlar ile bu kâğıtlar üzerine konulacak şerhler (kredilerin kullanımları hariç) damga vergisinden istisnadır. ( DVK, 2 sayılı tablo IV-23)”

hükmü yer almaktadır.

Buna göre488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinde;

Bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisinden müstesna olduğu”

(2) sayılı tablonun “IV. Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün (23) numaralı fıkrasında ise;

“Bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve geri ödenmesi amacıyla düzenlenecek kâğıtlar” ın damga vergisinden istisna olduğu”

hükmünü havidir.

Görüldüğü üzere Kanun’da açıkça, işlemin tarafları değil, işlemin kendisi (kredilerin temini ve geri ödenmesi amacıyla düzenlenecek kâğıtlar) hem yurtiçi bankalarca kullandırılan kredi sözleşmeleri kapsamında kurulan ipotekler açısından hem de yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini amacıyla kurulan ipotekler açısından damga vergisinden muaf tutulmuştur.

2.KREDİ SÖZLEŞMELERİ KAPSAMINDA TESİS EDİLEN İPOTEKLERİN TAPU HARCI MUAFİYETİ

492 sayılı Kanun’un 123. maddesi (Ek fıkra: 20/6/2001-4684/23 md.; Değişik: 25/12/2003 – 5035/31 md.)

“(…) bankalar, finansman şirketleri, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin işlemler (yargı harçları hariç) bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.”

hükmünü içermektedir.

Görüldüğü üzere hem yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere hem de yurt içi bankalarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin işlemler kanunda yazan harçlardan muaf tutulmakta olup; söz konusu muafiyet, Kanun hükmünden açıkça anlaşıldığı üzere, herhangi bir mükellef belirtmeksizin işlemden doğan harcın bizatihi kendisini kapsamaktadır.

Görüldüğü üzere, hem 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu, hem de 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca yurt içi ve yurt dışı kredi kuruluşları tarafından kullandırılan kredi sözleşmeleri kapsamında tesis edilen ipotekler damga vergisi ve tapu harcından herhangi bir mükellef belirtilmeksizin muaf tutulmuşlardır.

Stj. Av. Delal Roza Doğan

Kaynakça:

1. (https://www.tapu-kadastro.net/index.php/sample-levels/tapu-islemleri-akitli1/ipotek)

2.  Ünlütepe, M. (2012). İpoteğin Alacak Bakımından Kapsamı. TBB Dergisi, (102), 173-218.

Bulut, U. (2019). İpotek Hakkının Haczi ile ilgili Sorunlar ve Değerlendirme. Yıldırım Beyazıt Hukuk Dergisi, (2), 233-258.


Kaynak: Stj. Av. Delal Roza Doğan- İçerik, Özgun Law firmasının özel izni ile yayınlanmıştır. Yazıya ilişkin tüm hak ve sorumluluk yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Anonim Şirketler Sermaye Azaltımı Şirketin Kendi Paylarını İktisabı

]]>
https://www.muhasebenews.com/kredi-sozlesmeleri-kapsaminda-tesis-edilen-ipoteklerin-tapu-harci-ve-vergi-muafiyeti/feed/ 0
KKEG Sadece Beyannamede mi işlem görür? https://www.muhasebenews.com/kkeg-sadece-beyannamede-mi-islem-gorur/ https://www.muhasebenews.com/kkeg-sadece-beyannamede-mi-islem-gorur/#respond Tue, 10 Nov 2020 09:11:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=78555 Kurumlar vergisiyle ilgili size ”İlgili yıl Bilanço Zararı:10.000 KKEG:15.000,00 İlgili yılın yıl sonu yansıtma kayıtları nasıl yapacağım. Vergi mevzuatı açısından da yapılan açıklama varsa paylaşır mısınız?” diye soru sordum. Sizde cevaben: ”KKEG (689) hesabı 690 hesap ile kapatacak. Söz konusu tutarı Geçici vergi ve yıllık beyannameye ilave edeceksiniz.” dediniz. Bu işlem beyanname ayağıyla ilgili. Peki, TDHP çerçevesine 690’ları kapattığımda ticari bilanço zararını mali kara nasıl geçireceğim?

Ticari zarar mali kara devir edilmez. Bilançoda aynı dönem için hem zarar hem kar olmaz. Bilançoda yer alan zarar veya kar BİLANÇO TİCARİ ZARARI VEYA BİLANÇO TİCARİ ZARARI OLUR. Vergi hesaplaması için mali kar kullanılır.

 

Bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri geçmiş yıl zararlarını geçici vergiden mahsup edebilirler mi?

Geçici vergi matrahının hesaplanmasında, gelir/kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde indirimi mümkün olan geçmiş yıl zararları dikkate alınacaktır.

 

Zarar eden firmamızı kar eden firmamız ile birleştirmek istiyoruz. Devralan şirkette devir neticesinde geçmiş yıl zararlarını mahsup yapmak istiyoruz. Geçmiş yıl zararlarını mahsup etmemiz için devir alınan şirketin faaliyetini 5 yıl daha yapmak zorunda mıyız?

Zarar mahsubu için birleşmeden itibaren 5 yıl daha faaliyeti sürdürmesi gerekir.

 

Geçmiş yıl zararını geçicide mi indirebilirim yoksa yıllık kurumlar vergisinde mi?

Geçmiş yıl zararları önce geçici vergi beyannamesinde mahsup edilir.

Düzelte beyannamesi vermeniz gerekir.

 

Zarar olsa dahi indirilecek istisna ve indirimler

-Tam mükellef kurumlardan elde edilen iştirak kazançları (KVK Md. 5/1-a)

-KVK Madde 12’den kaynaklanan iştirak kazançları (örtülü sermaye)

-KVK Madde 13’den kaynaklanan iştirak kazançları (transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı)

-KVK’nun 5/1-b maddesinde belirtilen koşulları taşıyan yurtdışı iştirak kazançları

-KVK’nun 5/1-c maddesinde belirtilen koşulları taşıyan tam mükellefiyete tabi anonim ortaklıkların, aktiflerinde en az 2 yıl süre ile yer almış yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kurum kazançları

-Emisyon primi kazancı (KVK Md. 5/1-ç)

-Yatırım fon ve ortaklıklarının portföy işletmeciliği kazançları (KVK Md. 5/1-d)

-En az 2 tam yıl süreyle aktifte yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların % 50’lik kısmı. (KVK. Md. 5/1-e)

-En az 2 tam yıl süreyle aktifte yer alan iştirak hisselerinin, kurucu senetlerinin, intifa senetlerinin ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75’lik kısmı. (KVK. Md. 5/1-e)

-Bankalara, finansal kiralama şirketlerine ve finansman şirketlerine borçları nedeniyle kanunî takibe alınmış veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna borçlu durumda olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının, bu borçlara karşılık bankalara, finansal kiralama şirketlerine ve finansman şirketlerine veya bu Fona devrinden sağlanan hasılatın bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden kazançların tamamı ile bankaların, finansal kiralama şirketlerinin ve finansman şirketlerinin bu şekilde elde ettikleri söz konusu kıymetlerin satışından doğan kazançlarında; taşınmazlar için %50’lik, diğer kıymetler için %75’lik kısmı. (KVK Md. 5/1-f)

-Kurumların yurtdışında bulunan işyerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ve söz konusu maddede belirtilen koşulları taşıyan kazançları (KVK’nın 5/1-g)

-Yurt dışı inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançlar (KVK Md. 5/1-h)

-Okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve orta öğretim özel okulları, özel kreş ve gündüz bakımevleri ile Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara veya kamu yararına çalışan derneklere bağlı rehabilitasyon merkezlerinin işletilmesinden, ilgili Bakanlığın görüşü alınmak suretiyle Hazine ve Maliye Bakanlığının belirleyeceği usuller çerçevesinde beş hesap dönemi itibarıyla elde edilen kazançlar (KVK Md. 5/1-ı)

-Sat-Geri Kirala Kazançlarında (finansal kiralama) İstisna (KVK Md.5/1-j)

-Her türlü varlık ve hakların, kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla varlık kiralama şirketlerine satışı ile varlık kiralama şirketlerince bu varlıkların devralındığı kuruma satışından doğan kazançlar. (KVK Md.5/1-k)

-Serbest bölgeler istisnasına tabi kazançlar (3218 Sayılı Kanun Geç. Md. 3/a)

-Teknoloji geliştirme bölgelerinde elde edilen kazançlar (4691 sayılı Kanun Geçici Md. 2)

Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar (4490 sayılı Kanun)

-Yabancı Fon ve Kazançların Vergilendirilmesinde yönetici şirketlere ilişkin istisna (KVK Md. 5/A-3)

-Sına Mülkiyet Haklarında istisna (KVK Md. 5/B-1)

-Diğer İndirimler ve İstisnalar

 

Zarar Mahsubu ve Diğer İndirimler

  • Zarar Mahsubu

Geçmiş Yıllar Zararları

Devir ve Bölünme Halinde Zarar Mahsubu

Yurt Dışı Zararların Mahsubu

  • Diğer İndirimler

Sponsorluk Harcamaları,

Bağış ve Yardımlar,

Girişim Sermayesi Fonu,

Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler,

Korumalı iş yerlerine (ruhsal veya zihinsel engelli çalıştırmaya özel 5378 sayılı kanun                       kapsamında kurulan iletmeler) özel korumalı iş yeri indirimi,

Nakit sermaye artışı indirimi,

25 no.lu KDV genel tebliği 9.maddesinde verilen örneğe istinaden, Ay sonlarında 120 ve 320 hesapta yapılan döviz değerlemesi işlemlerinde oluşan kur farkı için, KDV kısmının kur farkı karı veya zararı yazılmayıp ara bir hesapta takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum?

Düşündüğünüz gibi bir işlem yapılmaz. Kur farkları için 646-656 hesaplar kullanılır.

 

Bir Anonim Şirketimiz kâr dağıtımı yapmak istemektedir. Genel Kurul Kararı almak zorunlu mudur?

Kar payı dağıtılmasına ilişkin yetki genel kurulun olduğu için mutlaka genel kurul kararının alınması gerekmektedir.

Her pay sahibi, kanun ve esas sözleşme hükümlerine göre pay sahiplerine dağıtılması kararlaştırılmış net dönem kârına, payı oranında katılma hakkını haizdir. Şirketin sona ermesi hâlinde her pay sahibi, esas sözleşmede sona eren şirketin mal varlığının kullanılmasına ilişkin, başka bir hüküm bulunmadığı takdirde, tasfiye sonucunda kalan tutara payı oranında katılır.

 

Kar dağıtımı yalnızca nakit mi yapılır? Şirket biriken geçmiş yıl karlarıyla fabrika binası yapmışsa ve bu gayrimenkulü ortağa satış şeklinde devretmesi durumunda kar dağıtımı sayılır mı?

Kar geçmiş yılın kazancından elde edilmiş olup nakdi dağıtılacak haktır. Vergilendirmeler de bu çerçevede yapılacağı göz önüne alındığında gayrimenkulün verilmesi (devri)ile olmayacağı değerlendirilmektedir.

 

Anonim şirket olarak Eylül 2019 döneminde yönetim kurulunda olağan genel kurul toplantısı hakkında karar aldık. Kararın gündemi ise 2018 yılına ait karın dağıtılmasının karara bağlanması ve ödenmesi hakkındadır. Sonuç olarak Eylül 2019 döneminde 2018 yılına ait karın dağıtılması ve ödenmesi için olağan genel kurul toplantı tutanağı ve bu karara istinaden yönetim kurul kararımızı noterden tasdik ettirdik. Bu karar tescile tabi midir değil midir?

Tescile tabi değildir. Ancak bir dilekçe ile noter onaylı tutanak ve hazirun cetveli sicil dosyasına konulmak üzere sicile verilebilir.

 

Tasfiye sonu kapanış yapılırken geçmiş dönem karlarını ve tasfiye sonu kar çıkarsa bunlarla ilgili kar dağıtım yapma zorunluluğu var mı?

Tasfiye sonunda kar dağıtımı zorunludur.

Dağıtılan kardan % 15 GV stopajı yapılır.

GVK 22 ve 86. maddedeki koşullara göre MSİ beyannamesi verilir veya verilmez.

 

Tasfiye girmiş ve tasfiye işlemi sonuçlanmış Limited şirketi kar dağıtımında; devreden KDV’ i kârdan mahsup ettiğimiz de KDV beyannamesi verirken devreden KDV hangi satırda nerde göstermemiz gerekir?

Devreden KDV’nin kardan mahsubu olmaz.

 


Kaynak: İSMMMO – TTK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kkeg-sadece-beyannamede-mi-islem-gorur/feed/ 0
İstanbul’da Temmuz ayında ipotekli konut satışı on kat arttı https://www.muhasebenews.com/istanbulda-temmuz-ayinda-ipotekli-konut-satisi-on-kat-artti/ https://www.muhasebenews.com/istanbulda-temmuz-ayinda-ipotekli-konut-satisi-on-kat-artti/#respond Tue, 25 Aug 2020 12:00:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=91193 Konut kredisi faiz oranlarının düşmesiyle konut satışları, Temmuz ayında son yılların en yüksek seviyesine erişti. İstanbul’da, 39 bin 432 konut satıldı. Konut satışları, aylık yüzde 37, yıllık yüzde 128 arttı. Satışlardaki yıllık artış, sıfır konutlarda yüzde 55, ikinci el konutlarda yüzde 174 olarak kaydedildi. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli konutların payı yüzde 61’e yükseldi. Konut satışlarının yüzde 58’i Avrupa Yakası’nda gerçekleşirken, en yüksek satış Esenyurt’ta oldu. Yabancılara konut satışının yüzde 38’i İstanbul’da olurken, yıllık satış yüzde 45 azaldı. Hem İstanbul’da hem de Türkiye’de konut fiyatları yükseldi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul İstatistik Ofisi, İstanbul’a ilişkin konut piyasalarının değerlendirildiği Ağustos 2020 Konut Piyasası İstanbul Ekonomi Bülteni’ni yayınladı. Temmuz ayında gerçekleşen işlemler, rakamlara şöyle yansıdı:

Yıllık yüzde 128 artış

Konut kredisi faiz oranlarının düşmesiyle Temmuz ayında konut satışları son yılların en yüksek seviyesine ulaştı. Konut satışları yıllık, İstanbul’da, yüzde 128 artarak 39 bin 432; Türkiye’de, yüzde 124 artarak 229 bin 357 olarak gerçekleşti. Toplam konut satışları içinde İstanbul’un payı, yüzde 17 oldu. İstanbul’da satılan toplam konut sayısı, aylık yüzde 37 arttı

İkinci el konut satışları yüzde 174 arttı

Temmuz ayında, 10 bin 429 sıfır konut, 29 bin ikinci el konut satıldı. Konut satışlarının, yüzde 26’sı sıfır konut, yüzde 74’ü ise ikinci el konut satışı oldu. Sıfır konut satışları yıllık yüzde 55, aylık yüzde 26; ikinci el konut satışları ise yıllık yüzde 174, aylık yüzde 41arttı.

Toplam satışların yüzde 61’i ipotekli

Temmuz 2019’da, 2 bin 143 ipotekli konut satılırken, bu sayı, Temmuz 2020’de 24 bine ulaştı. İpotekli konutların toplam satışlar içindeki payı, artarak yıllık yüzde 61 olarak gerçekleşti. Türkiye genelinde ise konutların yüzde 57’si ipotekli olarak satıldı.

Konut satışlarının yüzde 58’i Avrupa Yakası’nda

Konut satışlarının yüzde 58’i Avrupa Yakası’nda gerçekleşti. Esenyurt’ta 4 bin 61, Pendik’te 2 bin 355,  Sancaktepe’de 2 bin 122, Beylikdüzü’nde bin 993, Ümraniye’de bin 914 konut satıldı.

Yabancılara konut satışı yüzde 45 azaldı

Yabancılara yapılan konut satışı yıllık yüzde 45 azalırken, aylık yüzde 43 arttı. Yabancılara konut satışının yüzde 38,2’sinin gerçekleştiği İstanbul’da, bin 46 konut satıldı.

Konut fiyatları yüzde 18,1 arttı

Haziran ayında, ortalama metrekare konut fiyatları, yıllık nominal yüzde 18 arttı. Aylık yüzde 2 artarak 5 bin 523 TL olarak gerçekleşti. Türkiye genelinde ise 3 bin 402 TL oldu.

Konut Piyasası Temmuz 2020 Bülteni hazırlanırken, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) verilerinden yararlanıldı.

İBB İstanbul Ekonomi Bülteni Konut Piyasası Ağustos 2020 bilgilerine https://istatistik.istanbul/ adresinden ulaşabilirsiniz.


Kaynak: İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul İstatistik Ofisi Verileri
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/istanbulda-temmuz-ayinda-ipotekli-konut-satisi-on-kat-artti/feed/ 0
Sponsorluk harcamalarının ne kadarı kira geliri beyannamesinde indirim konusu yapılabilir? https://www.muhasebenews.com/sponsorluk-harcamalarinin-ne-kadari-kira-geliri-beyannamesinde-indirim-konusu-yapilabilir/ https://www.muhasebenews.com/sponsorluk-harcamalarinin-ne-kadari-kira-geliri-beyannamesinde-indirim-konusu-yapilabilir/#respond Wed, 04 Mar 2020 11:30:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=78980 Sponsorluk Harcamaları

Gelir Vergisi Kanunu’nun 89 uncu maddesinin sekizinci bendine göre yapılan sponsorluk harcamalarının;

Amatör spor dalları için %100’ü,

Profesyonel spor dalları için %50’si, yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilecektir.

 

Bireysel Katılım Yatırımcısı İndirimi

Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 82 nci maddesine göre, 31/12/2022 tarihine kadar bireysel katılım yatırımcısı tam mükellef gerçek kişiler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra iktisap ettikleri tam mükellef anonim şirketlere ait iştirak hisselerini en az iki tam yıl elde tutmaları şartıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun değerlemeye ait hükümlerine göre hesapladıkları hisselerin tutarlarının %75’ini yıllık beyannamelerine konu kazanç ve iratlarından hisselerin iktisap edildiği dönemde indirebilirler.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları kapsamında projesi son beş yıl içinde desteklenmiş kurumlara iştirak sağlayan bireysel katılım yatırımcıları için bu oran %100 olarak uygulanır.

 


 

Yurt dışında üniversite öğrencilerinin kurduğu eğitim organizasyonuna yapılacak bağış ya da sponsorluk gelir/kurumlardan indirilebilir mi?

GVK 40-89-ve KVK 10. Maddesi gereği bahsettiğiniz indirimler düşülememektedir.


 

Sponsorluk kapsamında alınan faturaların KDV’sinin indirimi söz konusu mudur?

KDV indirimi; mal ve hizmet alımlarında kanun kabul ettiği giderler için ödenen KDV indirim konusu yapılır.


 

Sponsorluk Harcamalarının Muhasebeleştirilmesi Nasıl Yapılır?

Sponsorluk harcamaları, esasen kazancın bulunması halinde beyanname üzerinden indirim konusu yapılan ve kazancın yetersiz olması nedeniyle de sonraki yıllara devredilemeyen indirimlerdir.

Belirtilen sponsorluk harcamalarının muhasebe kayıtlarında öncelikle kanunen kabul edilmeyen gider olarak muhasebeleştirilmesi, kurumlar vergisi beyannamesinde kazanç (indirime esas bir tutar) oluşması halinde, beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek suretiyle kazançtan indirilmesi gerekmektedir.

Mükellef kurumun indirime konu bir kazancının oluşmaması halinde söz konusu sponsorluk harcamaları kayıtlarda kanunen kabul edilmeyen gider olarak kalacak, bu sayede cari dönemde zarar oluşursa ertesi hesap dönemi devredilebilecek mali zarar içinde yer almayacaklardır.

 


Kaynak: GİB, Türmob, Kurumlar Vergisi Rehberi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sponsorluk-harcamalarinin-ne-kadari-kira-geliri-beyannamesinde-indirim-konusu-yapilabilir/feed/ 0
Müteaahit Firma Tarafından Ön Ödemeli Konut Satışı Kapsamında Satıma Konu Edilen Taşınmaza Banka Lehine İpotek Tesis Ettirilmesi Halinde Tüketicilerin İpotek Karşısındaki Durumu https://www.muhasebenews.com/muteaahit-firma-tarafindan-on-odemeli-konut-satisi-kapsaminda-satima-konu-edilen-tasinmaza-banka-lehine-ipotek-tesis-ettirilmesi-halinde-tuketicilerin-ipotek-karsisindaki-durumu/ https://www.muhasebenews.com/muteaahit-firma-tarafindan-on-odemeli-konut-satisi-kapsaminda-satima-konu-edilen-tasinmaza-banka-lehine-ipotek-tesis-ettirilmesi-halinde-tuketicilerin-ipotek-karsisindaki-durumu/#respond Mon, 17 Jun 2019 14:45:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=60961 Müteaahit Firma Tarafından Ön Ödemeli Konut Satışı Kapsamında Satıma Konu Edilen Taşınmaza Banka Lehine İpotek Tesis Ettirilmesi Halinde Tüketicilerin İpotek Karşısındaki Durumu

Finansman problemi çeken müteahhit firmalardan ön ödemeli konut satışı kapsamında taşınmaz satın alan tüketicilerin, günümüzde sıkça karşılaştığı sorunlardan biri de satın aldıkları taşınmaza, müteahhit firma tarafından bankalar lehine ipotek tesis ettirilmiş olmasıdır. Ön ödemeli konut satışlarında taşınmazın değerini eksiksiz bir şekilde ödeyip, tüm yükümlülüklerini yerine getiren tapuyu henüz devralmayan tüketiciler satın aldıkları taşınmaza ilişkin ipotek işlemi karşı karşıya kalmakta ve mülkiyet hakkı ihlali yaşamaktadırlar.

Müteahhit firmalar henüz projeye başlamadan, projenin finansmanının sağlanması amacıyla taşınmazların satışını yapmakta ve ayrıca satıma konu ettikleri taşınmaza bankalardan kullandıkları krediler karşılığında ipotek işlemi tesis ettirmektedirler.

Türk Ticaret Kanunu’nun 18/2 maddesi uyarınca her tacirin basiretli bir iş adamı
gibi hareket etmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. İlgili hüküm uyarınca ipotek
tesis eden bankanın basiretli davranma yükümlülüğü bulunmakta olup; ipotek işlemi tesis ettiği bağımsız bölümün kredi kullandırdığı müteahhit şirkete ait olup olmadığını, herhangi bir satıma konu olup olmadığı hususlarının araştırılması, şirketin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi kanunun ilgili maddesinden kaynaklanan bir yükümlülüktür.

Konuya ilişkin olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/11-2426 E.
2015/1540 K. Sayılı ilamında;

“Somut olayda taraflardan birisinin banka olması nedeniyle belirtilmelidir ki; bankalar devletin yoğun denetimi ve müdahalesi altında bulunan ve kendileri için belirlenmiş özel ilkelere uymak şartıyla faaliyet gösterebilen kuruluşlardır. Bankacılık sektörüne özgü bu durum, bankalarla muhatap olan geniş halk kitlelerinin bankalara karşı özel bir güven duygusu beslemelerine yol açmaktadır…Bu taahhüdü veren bir banka olup, bir güven kurumu olarak basiretli tacir gibi davranması gerekir ve objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır.”

denilerek bankaların güven kurumu olarak ağırlaştırılmış özen yükümlülüğünün bulunduğu hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda, ilgili mevzuat ve düzenlemeler uyarınca bankalar tarafından ipotek tesis edilmeden evvel yapılacak olan araştırmada üçüncü kişiler olan tüketicilerin haklarının, menfaatlerinin araştırılması gerekmektedir. Doktrinin ağırlıklı görüşüyle de desteklenen bankaların tabiatı itibariyle kişilerin hak ve menfaatlerini koruması, güven kurumu olmasının sonuçlarından biri de ağırlaştırılmış özen yükümlülüklerinin bulunmasıdır.

Nitekim, ipotek tesisi işleminden önce, tüketici ile müteahhit firma arasında ön ödemeli konut satışı işlemi gerçekleştirildiğinden, tüketicinin satış işleminden sonra ipotek tesisi işlemi ile karşı karşıya kalması bankaların özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlamına gelecektir.

Tüketicinin satın almış olduğu bağımsız bölümü takyidatlardan ari bir şekilde tapuda kendi adına tescil ettirmeleri gerekmekte olup; bankanın basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı davranmaları neticesine tüketicilerin katlanmak zorunda olmalarını hukuk düzeni korumamaktadır.

Her ne kadar müteaahit firma ile tüketicilerin adi yazılı şekilde Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmesi akdetmesi halinde bankanın ipotek tesis ederken iyiniyetli olup olmadığına bakılması gerektiği yönünde doktrinde farklı görüşler olsa da, Yargıtay tarafından da geçerli kabul edilen “Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” kapsamında satıma konu olmuş olan ve bu kapsamda mülkiyeti üçüncü kişiye ait olmuş olan taşınmazlar üzerinde yüklenicinin tasarruf yetkisi olmadığı halde ipotek işlemi tesis edilmesinin usule aykırı nitelikte olacağı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, bankaların kredi kullandırdığı müteahhit firmanın ticari faaliyetini bilmeksizin ipotek işlemi tesis etmesi ticari hayatın olağan akışına aykırı nitelikte olacaktır.

Yargıtay’ın konuya ilişkin yakın tarihli bir başka ilamında da; “…Davacı bankanın sadece belgeye itibar edip diğer gerekli araştırmaları yapmayarak basiretli tacir gibi davranmaması müterafık kusurunu oluşturmaktadır. Mahkemece bu husus nazara alınmadan, kusur durumu ve zarar yönünden bilirkişi raporu alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiş olup; bu kapsamda, bankanın taraflar arasındaki sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması halinde tapu siciline güven ilkesinden yararlanabilmesi ve iyiniyetli olduklarını ileri sürebilmesi için ipotek tesis edilen bağımsız bölümlerin satışa konu olup olmadığı, bağımsız bölümlerin müteahhit firmanın mülkiyetinde olup olmadığı hususlarını araştırmış olması ve bu araştırmalarını da ispat etmesi gerekmektedir.

Netice itibariyle, tüketiciler tarafından, bankanın ipotek işlemi tesis ederken iyiniyetli olup olmadığı hususu; bağımsız bölümü satın alırken müteahhit firmaya vermiş olduğu bono vs. senetlerin müteahhit firma tarafından kredi kullandırılan bankaya verildiği, kredi kullandıran bankanın müteahhit firmanın ticari faaliyetini bildiği hususlarının ispatı ile mümkün olabilecektir. Bu kapsamda, kredi kullandırdığı müteahhit firmanın ticari faaliyetini bilen hatta söz konusu firmadan işbu ticari faaliyet kapsamında bono alan bankaların iyiniyetli olmadıklarının ispatlanması halinde banka lehine tesis edilen ipoteklerin fekkedilmesi mümkün olabilecektir.

Detay Bilgi İçin;
Avukat İpek Öztaş
ipek@ozgunlaw.com

Kaynakça:
1.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/2426 E. sayılı 2015/1540 K. Sayılı ilamı
2.Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/8513 E. 2014/15479 K. 14.10.2014 sayılı ilamı
3. Dr. Mehmet Doğar, Ön Ödemeli Konut Satışı,On İki Levha Yayınları
4. Tüketici Hukuku Davaları,TeoriUygulama, Seçkin Yayınları

 

 


Kaynak: ozgunlaw.com
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


 

]]>
https://www.muhasebenews.com/muteaahit-firma-tarafindan-on-odemeli-konut-satisi-kapsaminda-satima-konu-edilen-tasinmaza-banka-lehine-ipotek-tesis-ettirilmesi-halinde-tuketicilerin-ipotek-karsisindaki-durumu/feed/ 0
Yurt dışındaki işyerinden elde edilen kazanç Türkiye’de ayrıca vergiye tabi olacak mı? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-isyerinden-elde-edilen-kazanc-turkiyede-ayrica-vergiye-tabi-olacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-isyerinden-elde-edilen-kazanc-turkiyede-ayrica-vergiye-tabi-olacak-mi/#respond Sun, 16 Jun 2019 10:00:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=55003 Yurt Dışı Şube Kazançları İstisnası

Yurtdışında İş yeri veya daimi temsilci elde edilen kazançlar Türkiye’de vergiye tabi midir?

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi ile kurumların yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri kurum kazançları, belli şartlar altında kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimi temsilciler aracılığıyla elde edilen kurum kazançlarının;

Doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,

Elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması,

İştirak edilen şirketin ana faaliyet konusunun, finansal kiralama dâhil finansman temini, sigorta hizmetlerinin sunulması veya menkul kıymet yatırımı olması durumunda, bu kazançların doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında (%20) (2018-2019-2020 hesap dönemlerinde %22) gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması, gerekmektedir.

 

 

 

 


Kaynak: Kurumlar Vergisi Kanunu
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Yurt Dışı İştirakimizden elde ettiğimiz kazanç için Türkiye’de ayrıca vergi ödeyecek miyiz?

Yurt dışında yaptığımız inşaat kazancı kurumlar vergisinden istisna mıdır?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-isyerinden-elde-edilen-kazanc-turkiyede-ayrica-vergiye-tabi-olacak-mi/feed/ 0
Finansman borçları nedeniyle TMSF’ye verilen taşınmazların hasılatı kurumlar vergisine tabi midir? https://www.muhasebenews.com/finansman-borclari-nedeniyle-tmsfye-verilen-tasinmazlarin-hasilati-kurumlar-vergisine-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/finansman-borclari-nedeniyle-tmsfye-verilen-tasinmazlarin-hasilati-kurumlar-vergisine-tabi-midir/#respond Sun, 16 Jun 2019 08:00:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=55000 Bankalara, Finansal Kiralama ya da Finansman Şirketlerine Borçları Nedeniyle Kanuni Takibe Alınmış veya TMSF’ye Borçlu Durumda Olan Kurumlar ile Bunların Kefillerine ve İpotek Verenlere Tanınan İstisna

 

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ile bankalara, finansal kiralama ya da finansman şirketlerine borçları nedeniyle kanuni takibe alınmış veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna borçlu durumda olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının, bu borçlara karşılık bankalara, finansal kiralama ya da finansman şirketlerine veya bu Fona devrinden sağlanan hasılatın bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden kazançların tamamı kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

 

 

 


Kaynak: TÜRMOB – Kurumlar Vergisi Rehberi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

İki yıldan fazla firmanın aktifine kayıtlı taşınmazların satışları KDV beyannamesinin hangi bölümüne yazılır?

Aktife kayıt edilen taşınmazın bankaya satılması durumunda fatura düzenlenir mi?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/finansman-borclari-nedeniyle-tmsfye-verilen-tasinmazlarin-hasilati-kurumlar-vergisine-tabi-midir/feed/ 0
Kurumlar Vergisinde %5’i ile Sınırlı Bağış ve Yardımlar Zarar nedeniyle sonraki yıl indirilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisinde-5i-ile-sinirli-bagis-ve-yardimlar-zarar-nedeniyle-sonraki-yil-indirilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisinde-5i-ile-sinirli-bagis-ve-yardimlar-zarar-nedeniyle-sonraki-yil-indirilebilir-mi/#respond Thu, 25 Apr 2019 08:32:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=55221 Kurumlar Vergisinde Kurum Kazancının %5’i ile Sınırlı Bağış ve Yardımlar

 Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere, köylere, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının %5’ine kadar olan kısmı, kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirim konusu yapılabilecektir.

Matrahtan indirilmesi için bağış ve yardımın;

Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlara yapılması,

Makbuz karşılığı olması,

Karşılıksız yapılması,

Sadece ilgili dönem kazancından indirilmesi

Beyannamede ayrıca gösterilmesi gerekir.

İndirilemeyen kısım diğer yıla nakledilemez.

Kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecek bağış ve yardımların tutarı, o yıla ait kurum kazancının %5’i ile sınırlıdır.

İndirilebilecek bağış ve yardım tutarının tespitinde esas alınan kurum kazancı, zarar mahsubu dâhil giderler ile iştirak kazançları istisnası düşüldükten sonra, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki [Ticari bilanço kârı – (iştirak kazançları istisnası + geçmiş yıl zararları)] tutardır.

 

 

 


Kaynak: Kurumlar Vergisi Rehberi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Derneğe yapılacak ayni bağış ve yardımlar kurum kazancı tespitinde indirim konusu yapılabilir mi?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisinde-5i-ile-sinirli-bagis-ve-yardimlar-zarar-nedeniyle-sonraki-yil-indirilebilir-mi/feed/ 0