imha – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 15 Jan 2022 08:15:34 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.4 Eczaneler süresi geçen ilaçları düzenlendikleri imha faturalarında KDV hesaplamalı mıdır? https://www.muhasebenews.com/eczaneler-suresi-gecen-ilaclari-duzenlendikleri-imha-faturalarinda-kdv-hesaplamali-midir/ https://www.muhasebenews.com/eczaneler-suresi-gecen-ilaclari-duzenlendikleri-imha-faturalarinda-kdv-hesaplamali-midir/#respond Sat, 15 Jan 2022 15:30:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120960 Eczanelerin yıl sonunda ilaç imhaları için atık ilaç bertaraf belgesi düzenlenmektedir. Bu belgelerde yazan ilaç tutarları üzerinden KDV hesaplanıp beyan edilmeli midir? 

KDV hesaplanıp beyan edilecektir.

Özelge: Miadı dolan ilaçların takdir komisyonu olmaksızın imha edilmesi durumunda stok değerlerinin gider olarak kaydedilip kaydedilemeyeceği ve ödenmiş olan kdv nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hk. 

Sayı:  B.07.1.GİB.0.06.29-010-9

Tarih:  06/04/2012

T.C. 

MALİYE BAKANLIĞI 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI 

Sayı : B.07.1.GİB.0.06.29-010-9 06/04/2012

Konu : Miadı dolan ilaçların takdir komisyonu olmaksızın imha

edilmesi durumunda stok değerlerinin gider olarak

kaydedilip kaydedilemeyeceği ve ödenmiş olan kdv nin

indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

İlgide kayıtlı dilekçenizin incelenmesinden, depolarınızda yer alan miadı dolmuş, hasar görmüş, üretimden kalkmış ve insan sağlığını tehdit eden ilaçların ve ilaç hammaddelerinin tespiti için … Üniversitesi … Anabilim Dalına başvurarak bir bilirkişi raporu aldığınız, ayrıca imha edilecek ilaçlar ve ilaç hammaddeleri için …. Sağlık Grup Başkanlığı yetkilileri tarafından bir tespit tutanağının tarafınıza verildiği, ancak … İl Çevre ve Orman Müdürlüğü yetkililerinin iş yoğunluğu nedeniyle imha işlemine katılamayacaklarının tarafınıza bildirildiği, bahsi geçen ilaçların ve ilaç hammaddelerinin takdir komisyonu veya konuyla ilgili Bakanlıkların yetkilileri nezdinde olmaksızın … tesislerinde imha edilmesi durumunda söz konusu malların stok değerlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı ile söz konusu emtialara ilişkin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Takdir Komisyonlarının Görevleri” başlıklı 74 üncü maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak takdir komisyonlarının görevleri arasında sayılmıştır.

Mezkur Kanunun 278 inci maddesinde, yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi hâller neticesinde iktisadî kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia ile maliyetlerin hesaplanması mutad olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartaların emsal bedeli ile değerleneceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 267 nci maddesinde ise, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın emsal bedelinin, ortalama fiyat, maliyet bedeli ve takdir esası olmak üzere üç esasa göre tayin edileceği; ilk iki sıradaki usul ile belli edilemeyen emsal bedelin ilgililerin müracaatı üzerine takdir komisyonunca takdir yolu ile belli edileceği hüküm altına alınmıştır.

Mer’i mevzuata göre, bir mükellefe ait takdir işleminin mükellefin bağlı olduğu vergi

dairesinin bulunduğu il veya ilçedeki takdir komisyonunca yapılması gerekmektedir. Ancak özellik arz edebilecek bazı durumlarda takdir işlemlerinin başka mahalde bulunan takdir komisyonlarınca da yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.

Bu durumda, farklı bölgelerde bulunan ve kıymetleri düşen emtianın emsal bedelleri, bulundukları il veya ilçelerdeki takdir komisyonlarınca tespit edilebileceği gibi, emtianın bulunduğu il veya ilçelerdeki takdir komisyonlarınca emsal bedellerini belirleyici gerekli tespitler yapılarak mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin takdir işlemlerini yapmakta olan takdir komisyonuna veri olarak da gönderilebilecektir.

Emtiaların imhasında genel uygulama, imhaların takdir komisyonu nezaretinde yapılmasıdır. Ancak son kullanma tarihi geçmiş veya bozuk olan ilaç, tıbbi malzeme, gıda, atık vb. emtianın insan sağlığına zararlı olabileceği ve acilen imha edilmesi mecburiyeti bulunan bu ürünlerin emsal bedellerinin takdir komisyonlarınca muayyen bir zamanda takdirinin mümkün olamayacağı hususları göz önüne alınarak; takdir komisyonuna başvurulmaksızın ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde tutanakla tespit edilmek suretiyle imha edilebilmesi Başkanlığımızca benimsenmiştir.

Bu çerçevede imha edilecek emtianın niteliğine göre, ilgili mevzuat gereği görevli olan bakanlıkların veya yetkili kurumun görevlileri ve bu emtiayı imha etmeye yetkili müessese ile mükellefin temsilcilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde imha işleminin yapılması ve bu durumun komisyon tarafından tutanakla tespit edilmesi gerekmektedir.

Söz konusu ürünlerin yukarıda bahsedilen şekilde teşekkül ettirilen bir komisyon nezdinde imha edilmesi halinde, bu ürünlerin imhası aşamasına mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi görevlilerinin söz konusu komisyona katılımına gerek bulunmamaktadır.

Yukarıda izah edilen şekilde ilgili bakanlık ve yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı komisyon nezdinde imha işlemine ilişkin olarak düzenlenen tutanağın istenildiğinde ibraz edilmesi şartıyla muhafaza edilmesi gerekmekte olup, imha işleminin söz konusu tutanağa istinaden muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, son kullanma tarihi geçmiş veya bozuk ürünlerin imha edilmesi işlemine ilgili bakanlık yetkililerinin katılımının sağlanamaması ve imhaya ilişkin tespitin bu komisyon nezdinde tutanağa bağlanamaması durumunda, olayın mutlaka takdir komisyonuna intikalinin sağlanması gerekmekte olup, imha edilen ürünlerin takdir komisyonunca belirlenecek emsal bedel üzerinden kayıtlara alınarak işlem yapılması gerekecektir.

Diğer taraftan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29/1 nci maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler nedeniyle hesaplanan katma değer vergisi ile ithalat sırasında ödenen katma değer vergisini indirebilecekleri hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 30/c maddesinde ise, deprem ve sel felaketi nedeniyle zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait katma değer vergisinin indirim konusu yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Uygulamanın usul ve esaslarına ilişkin olarak yayımlanan 113 Seri Nolu KDV Genel Tebliğinin E Bölümünde de kullanım süresi geçen veya kullanılamayacak hale gelen mallara ilişkin yüklenilen KDV hakkında yapılacak işlemler açıklanmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalar uyarınca, kullanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelen ve imha edilen mallar, zayi olan mal mahiyetinde olduğundan mükelleflerce bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılması da mümkün bulunmamaktadır.

Zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin, imha tarihini

kapsayan vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesinin “İlave Edilecek KDV” satırına ilave edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir.

Buna göre, stoklarınızda bulunan ve miadı dolmuş, hasar görmüş, üretimden kalkmış ve insan sağlığını tehdit eden ilaçlar ve ilaç hammaddelerine ilişkin yüklendiğiniz KDV’yi, söz konusu mallar her ne şekilde imha edilirse edilsin, indirim konusu yapmanız mümkün olmayıp, indirim hesaplarına almış olmanız halinde çıkarmanız gerekmektedir.

Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin birinci fıkrasında, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan

değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı ve ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalara göre, resmi makamlar nezdinde imha edilecek malların Vergi Usul Kanununun 267 nci maddesi uyarınca belirlenecek emsal bedeli ile işletmenin kayıtlarında yer alan değer arasındaki farkın kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün olabilecektir.

Ancak, takdir komisyonu veya Sağlık Bakanlığı yetkilileri nezdinde olmaksızın imha edilen malların emsal bedelinin takdir komisyonu tarafından belirlenmemesi nedeniyle, söz konusu mal bedellerinin kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün olmayacaktır.


Kaynak: İsmmmo, GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/eczaneler-suresi-gecen-ilaclari-duzenlendikleri-imha-faturalarinda-kdv-hesaplamali-midir/feed/ 0
Tarihi geçmiş yada yıpranmış ürünleri imha eden firmalar bu ürünler için ödedikleri KDV’yi ne yapmalıdır? https://www.muhasebenews.com/tarihi-gecmis-yada-yipranmis-urunleri-imha-eden-firmalar-bu-urunler-icin-odedikleri-kdvyi-ne-yapmalidir/ https://www.muhasebenews.com/tarihi-gecmis-yada-yipranmis-urunleri-imha-eden-firmalar-bu-urunler-icin-odedikleri-kdvyi-ne-yapmalidir/#respond Fri, 05 Mar 2021 05:12:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=105349 31.12.2020 tarihli bir elektrik faturası henüz ulaştı. Bu faturayı 01.01.2021 tarihi itibariyle kayıtlara alıp KDV VE GİDER olarak indirebilir ve gider yazabilir miyim?

Gider 681 hesaba yazılır. KDV’de indirilir.


Kitap satışı yapan mükellefimiz, stoğunda bulunan eski ve yıpranmış kitapları imha etmek istemektedir. Bununla ilgili nasıl bir yol izlememiz gerekir. İmha edilecek kitaplarla ilgili daha önce yüklenilen KDV’yi düzeltmemiz gerekir mi? 

İmha için VD müracaat edilecek Takdir komisyonundan karar alınacaktır. 

Komisyon tarafından tespit edilen bedel KKEG yazılacaktır. 

Önceden indirilen KDV ise ilave KDV olarak beyan edilecektir.


Kaynak: ismmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tarihi-gecmis-yada-yipranmis-urunleri-imha-eden-firmalar-bu-urunler-icin-odedikleri-kdvyi-ne-yapmalidir/feed/ 0
İthali yapıldıktan sonra kırılma, bozulma sebebiyle ihraç edilen veya imha edilen malların ÖTV iadesi https://www.muhasebenews.com/ithali-yapildiktan-sonra-kirilma-bozulma-sebebiyle-ihrac-edilen-veya-imha-edilen-mallarin-otv-iadesi/ https://www.muhasebenews.com/ithali-yapildiktan-sonra-kirilma-bozulma-sebebiyle-ihrac-edilen-veya-imha-edilen-mallarin-otv-iadesi/#respond Thu, 17 Dec 2020 15:18:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=98865

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

64597866-135[5-2014]-54

21/04/2014

Konu

:

İthali yapıldıktan sonra kırılma, bozulma sebebiyle ihraç edilen veya imha edilen malların ÖTV iadesi.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizce yurt içinde satış amaçlı ÖTV ödenerek ithal edilen cihazların kırılma, bozulma sebebiyle yurtiçinde satışı gerçekleşmeden yurt dışına ihracatı veya imhası durumunda, söz konusu malların ithalinde ödenen ÖTV’nin iadesinin mümkün olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Bilindiği üzere, 4760 sayılı ÖTV Kanununun (1/1-c) maddesinde, bu Kanuna ekli (IV) sayılı listedeki malların ithalatı veya imal ya da inşa edenler tarafından tesliminin bir defaya mahsus olmak üzere ÖTV’ye tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, vergiyi doğuran olayın ithalatta, 4458 sayılı Gümrük Kanununa göre gümrük yükümlülüğünün doğması, ithalat vergilerine tâbi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili anında meydana geleceği hüküm altına alınmıştır.

Ancak, aynı Kanunun (5/1) maddesinde, Kanuna ekli listelerdeki malların ihracat teslimleri, teslimin yurt dışındaki bir müşteriye yapılması ve teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkmış olması şartlarıyla ÖTV’den istisna olduğu; (5/2) maddesinde de, ihraç edilen malların alış faturaları ve benzeri belgeleri üzerinde gösterilen ve beyan edilen özel tüketim vergisinin ihracatçıya iade edileceği, Maliye Bakanlığının, ihraç edilen mallara ait verginin iadesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

Söz konusu yetkiye dayanılarak 1 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliğinin “ÖTV Ödenerek Satın Alınan Malların İhracı” başlıklı (5.1.2.) bölümünde, ihraç edilen mallara ait alış faturaları veya benzeri belgelerde gösterilen ve beyan edilen ÖTV’nin ÖTV Kanununun (5/2) maddesi uyarınca ihracatçıya iade edilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.

Buna göre, ÖTV ödenerek ithal edilen malların ithalatçısı tarafından aynen ihraç edilmesi kaydıyla, ihraç edilen malın ithalinde gümrüğe ödenen ÖTV’nin ithalatçı-ihracatçıya bahse konu Genel Tebliğle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde iade edilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak ÖTV ödenerek ithal edilen malların işlenerek, tadilat yapılarak veya imalat ya da sair sebeplerle kullanılarak veyahut niteliğinde meydana gelen değişme sonrasında ihraç edilmesi halinde, diğer bir ifade ile ithal edildiği haliyle aynen ihraç edilmemesi durumunda bu malların ihracına bağlı olarak, ithalde gümrüğe ödenen ÖTV’nin iadesi mümkün bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, ÖTV Kanununda, vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği safhadan sonra, ÖTV’ye tabi malların kırılma, bozulma ve benzeri nedenlerle kullanılamaz hale gelmesi ve imha edilmesi nedeniyle, bu mallarla ilgili olarak ithalde veya yurtiçinde imalatçılardan temininde ödenen ÖTV’nin iade edilebileceğine yönelik herhangi bir düzenleme yer almamaktadır.

Ayrıca, Kanunun (15/1) maddesi uyarınca, iade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olması, yersiz veya fazla ödenen verginin alıcıya iade edilmesi ve bu işlemlerin defter kayıtları, belgeler ile beyannamede gösterilmesi şartıyla Kanuna ekli (IV) sayılı liste kapsamındaki mallarla ilgili olarak malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi veya diğer nedenlerle matrahta değişiklik vuku bulduğu ya da yersiz veya fazla vergi hesaplandığı hallerde vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükelleflerin, bunlarla ilgili olarak borçlandıkları ya da ödedikleri vergiler için değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve meydana geldiği dönem içinde düzeltme yapabilmeleri, bu vergiden mahsup edebilmeleri ve iade talebinde bulunabilmeleri mümkün bulunmakta olup, gümrük idaresine ÖTV’si ödenerek ithal edilen malların imha edilmesi durumunun bu madde kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, firmanızca ithali yapılan söz konusu malların kırılma, bozulma ve benzeri nedenlerle yurt dışındaki satıcı firmaya iade edilmesi halinde, ithalde ödenen ÖTV’nin 4458 sayılı Gümrük Kanunu çerçevesinde düzeltilmesi ve tarafınıza iadesinin mümkün olup olmadığı hususunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı görüşüne de başvurulması uygun olacaktır.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ithali-yapildiktan-sonra-kirilma-bozulma-sebebiyle-ihrac-edilen-veya-imha-edilen-mallarin-otv-iadesi/feed/ 0
Yasal defterleri 10 yıl sonra imha edebilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/yasal-defterleri-10-yil-sonra-imha-edebilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/yasal-defterleri-10-yil-sonra-imha-edebilir-miyiz/#respond Tue, 02 Jul 2019 12:40:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=61290 Yasal defterleri 10 yıl sonra imha edebilir miyiz?

VUK’a göre 5 yıl, TTK ya göre 10 yıl resmi defterleri sakladıktan sonra 10 yılın sonunda resmi defterleri imha etmemizin bir sakıncası var mı?

Bir sakınca yok (10.yılın sonuna kadar muhafaza edilmesi gerekir.)

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Yasal defterlerimizi ne kadar süreyle saklamak zorundayız?

İlgili yıla ait yasal defterleri tasdik edilmeyen şirketlerin defteri tutulabilir mi?

Şirketler tasfiyeye girdikten sonra yeni yasal defterler tasdik ettirmeli midir?

 


]]>
https://www.muhasebenews.com/yasal-defterleri-10-yil-sonra-imha-edebilir-miyiz/feed/ 0
Kolaylaştırılmış imha nedir? https://www.muhasebenews.com/kolaylastirilmis-imha-nedir/ https://www.muhasebenews.com/kolaylastirilmis-imha-nedir/#respond Fri, 12 Apr 2019 15:30:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=54524 Kolaylaştırılmış imha nedir?

 

Gümrük idaresince gümrük işlemleri sırasında fikri ve sınai bir hakkı ihlal ettiğinden şüphe edilen eşya Kanunun 53’üncü maddesine istinaden mahkemede dava açılmaksızın veya mahkeme kararı beklenmeksizin kolaylaştırılmış imha yoluyla imha edilebilir.

İmha işlemi, gümrük idaresince eşyanın gümrük işlemlerinin durdurulduğunun veya alıkonulduğunun tebliğ edilmesini takip eden on iş günü, bozulabilir eşya için ise üç iş günü içerisinde, hak sahibi tarafından verilecek fikri ve sınai hakları ihlal eden eşyaya ilişkin detaylara yer verilen dilekçenin ya da eşyanın imha edilmek üzere gümrüğe terk edildiğine ilişkin eşya sahibi veya temsilcisi tarafından verilmiş muvafakatnamenin gümrük idaresine ibraz edilmesi ve bu süreler içerisinde eşya sahibi veya beyan sahibi tarafından itiraz edilmemesi halinde uygulanır.

Gümrük idaresinin kabul etmesi şartı ile eşyanın imha edilmek üzere gümrüğe terk edildiğine ilişkin olarak hazırlanan muvafakatname beyan sahibi veya eşya sahibince doğrudan gümrük idaresine ibraz edilebilir. On iş günlük süre haklı bir mazeretin bulunması halinde on iş günü daha uzatılabilir.
İmha işlemi, gümrük idaresinin gözetimi ve hak sahibinin sorumluluğu altında gerçekleştirilir. İmha ile ilgili tüm masraflar hak sahibinden alınır. İmha sırasında eşyadan gümrük idaresince numune alınır.

 

 


Kaynak: Ticaret Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/kolaylastirilmis-imha-nedir/feed/ 0
Geçmiş yıllara ait evrakları Vergi ve SGK yönünden kaç yıl muhafaza etmeliyiz? https://www.muhasebenews.com/gecmis-yillara-ait-evraklari-vergi-ve-sgk-yonunden-kac-yil-muhafaza-etmeliyiz/ https://www.muhasebenews.com/gecmis-yillara-ait-evraklari-vergi-ve-sgk-yonunden-kac-yil-muhafaza-etmeliyiz/#respond Tue, 12 Mar 2019 09:00:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=50856 SGK mevzuatı açısından sadece SGK ile ilgili, ücret bordrosu bildirge vb. belgeler ile defterlerin 10 yıl süreyle saklanması yeter mi? Alış ve satış ile ilgili belgeleri imha edebilir miyiz?

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre; defter tutmak zorunda olanlar ile defter tutma mecburiyetinde olmayanlar tuttukları, kullandıkları veya almaya mecbur oldukları;

– Defterleri,

– Alış ve satış faturalarını,

– Sevk irsaliyelerini,

– Fatura yerine geçen parakende satış fişlerini, makinalı kasaların kayıt rulolarını, giriş ve yolcu taşıma biletlerini, gider pusulası ve müstahsil makbuzlarını,

– Serbest meslek makbuzlarını,

– Ücret Bordrosu ve bordro yerine geçen vesikaları,

– Taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listelerini,

– Yazdıkları ve aldıkları mektup, telgraf ve hesap hülasalarını, gönderilen ve gelen muhabere (haberleşme) evrakını,

– Mukavelename, taahhütname, mahkeme ilamları gibi hukuki vesikalarla, ihbarname karar örnekleri vergi makbuzları gibi vergi evrakını, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar,

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “prim belgeleri ve işyeri kayıtları” başlıklı 86. maddesi ikinci fıkrasında, işveren ve işyeri sahipleri; işyeri defter, kayıt ve belgelerini ilgili olduğu yılı takip eden yılbaşından başlamak üzere on yıl süreyle, saklamak ve Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilen memurlarınca istenilmesi halinde on beş gün içinde ibraz etmekle yükümlü tutulmuşlardır.

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


 

BENZER İÇERİKLER

SGK’da zaman aşımı süresi nedir?

 

 

 

SGK gelir ve aylık bağlama işlerinde zaman aşımı var mıdır?

 

 

Veraset ve İntikal Beyannamesine Dâhil Edilmeyen Mallar İçin Zaman Aşımı Süresi?

 

 

 

Amme Alacaklarında Tahsil Zaman Aşımı Ne Kadardır?

 

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/gecmis-yillara-ait-evraklari-vergi-ve-sgk-yonunden-kac-yil-muhafaza-etmeliyiz/feed/ 0
Miadı Dolduğu İçin İmha Edilen Ürünler Gider Yazılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/miadi-doldugu-icin-imha-edilen-urunler-gider-yazilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/miadi-doldugu-icin-imha-edilen-urunler-gider-yazilabilir-mi/#respond Fri, 21 Dec 2018 16:30:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=12985 Miadı dolan ve gümrükte bekleyen ürünlerin gümrük müdürlükleri tarafından ithalatına izin verilmemesi sebebiyle ithalatının gerçekleştirilemediği, hasarlı ve miadı dolan ürünlerin tespit ve kontrollerinin gümrük müdürlüğü tarafından yapılarak mühürlenerek imha edilmek üzere ithalatçıya teslim edilmesi halinde, miadı dolan ve ithalatı gerçekleştirilemeyerek Gümrükte imha edilecek ürünlerin mal bedeli ve Gümrükte gerçekleştirilecek imha masraflarının kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınmayacağına ilişkin açıklamalar aşağıda belirtilmiştir.

Tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde ise, safi kazancın tespit edilmesinde indirilebilecek giderler sayılmış olup, aynı maddenin (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği belirtilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Takdir Komisyonlarının Görevleri” başlıklı 74 üncü maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak takdir komisyonlarının görevleri arasında sayılmıştır.

Adı geçen kanunun 278 inci maddesinde, yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi hâller neticesinde iktisadî kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia ile maliyetlerin hesaplanması mutad olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartaların emsal bedeli ile değerleneceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 267 nci maddesinde ise, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın emsal bedelinin, ortalama fiyat, maliyet bedeli ve takdir esası olmak üzere üç esasa göre tayin edileceği; ilk iki sıradaki usul ile belli edilemeyen emsal bedelin ilgililerin müracaatı üzerine takdir komisyonunca takdir yolu ile belli edileceği hüküm altına alınmıştır.

Emtiaların imhasında genel uygulama, imhaların takdir komisyonu nezaretinde yapılmasıdır.
Ancak son kullanma tarihi geçmiş veya bozuk olan ilaç, tıbbi malzeme, gıda, atık vb. emtianın insan sağlığına zararlı olabileceği ve acilen imha edilmesi mecburiyeti bulunan bu ürünlerin emsal bedellerinin takdir komisyonlarınca muayyen bir zamanda takdirinin mümkün olamayacağı hususları göz önüne alınarak; takdir komisyonuna başvurulmaksızın ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde tutanakla tespit edilmek suretiyle imha edilebilmesi Maliye Bakanlığınca benimsenmiştir.

Bu çerçevede imha edilecek emtianın niteliğine göre, ilgili mevzuat gereği görevli olan bakanlıkların veya yetkili kurumun görevlileri ve bu emtiayı imha etmeye yetkili müessese ile mükellefin temsilcilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde imha işleminin yapılması ve bu durumun komisyon tarafından tutanakla tespit edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, imha işlemine ilgili bakanlık yetkililerinin katılımının sağlanamaması ve imhaya ilişkin tespitin bu komisyon nezdinde tutanağa bağlanamaması durumunda, olayın mutlaka takdir komisyonuna intikalinin sağlanması gerekmekte olup, imha edilen emtianın takdir komisyonunca belirlenecek emsal bedeli üzerinden kayıtlara alınarak işlem yapılması gerekecektir.

Miadı dolan emtia ile ilgili imha işleminin yukarıda açıklanan şekilde takdir komisyonu veya ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde yapılması halinde gider yazılabilmekte, yapılmaması durumunda ise Vergi Usul Kanununa göre emtia için emsal bedel takdiri yapılamadığından, bu ürünlerin maliyet bedellerin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan, imha işlemleri kapsamında üstlenilen masrafların kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.

Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/miadi-doldugu-icin-imha-edilen-urunler-gider-yazilabilir-mi/feed/ 0
İmha Edilen Emtianın Değerlenmesinde Genel Uygulama nasıldır? https://www.muhasebenews.com/imha-edilen-emtianin-degerlenmesinde-genel-uygulama-nasildir/ https://www.muhasebenews.com/imha-edilen-emtianin-degerlenmesinde-genel-uygulama-nasildir/#respond Fri, 25 May 2018 12:25:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=29513 İmha Edilen Emtianın Değerlenmesinde Genel Uygulama nasıldır?

 

 

25 Mayıs 2018 CUMA

Resmî Gazete Sayı : 30431

TEBLİĞ

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO: 496)

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 278 inci maddesi uyarınca imha edilmesi gereken emtianın değerlenmesinde genel uygulamaya ilişkin açıklamalar ile 21/3/2018 tarihli ve 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 10 uncu maddesiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununa eklenen 278/A maddesinde öngörülen değerleme uygulamasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi bu Tebliğin amaç ve kapsamını teşkil etmektedir.

Yasal düzenlemeler ve dayanak

MADDE 2 – (1) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 186 ncı maddesinde “Envanter çıkarmak,  bilânço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir şekilde ve müfredatlı olarak tespit etmektir.

Şu kadar ki; ticari teamüle göre tartılması, sayılması ve ölçülmesi mûtat olmıyan malların değerleri tahminen tesbit olunur.

Mevcutlar, alacaklar ve borçlar işletmeye dahil iktisadi kıymetleri ifade eder.”

– 258 inci maddesinde, “Değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasiyle ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tesbitidir.”,

– 259 uncu maddesinde, “Değerlemede, iktisadi kıymetlerin vergi kanunlarında gösterilen gün ve zamanlarda haiz oldukları kıymetler esas tutulur.”,

– 262 nci maddesinde, “Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder.”,

– 267 nci maddesinde, “Emsal bedeli, gerçek bedeli olmıyan, veya bilinmiyen veyahut doğru olarak tesbit edilemiyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir.

Emsal bedeli sıra ile, aşağıdaki esaslara göre tayin olunur:

Üçüncü sıra: (Takdir esası) Yukarıda yazılı esaslara göre belli edilemeyen emsal bedelleri ilgililerin müracaatı üzerine takdir komisyonunca takdir yolu ile belli edilir. Takdirler, maliyet bedeli ve piyasa kıymetleri araştırılmak ve kullanılmış eşya için ayrıca yıpranma dereceleri nazara alınmak suretiyle yapılır. Takdir edilen bedellere mükelleflerin vergi mahkemesinde dava açma hakkı mahfuzdur. Ancak, dava açılması verginin tahakkuk ve tahsilini durdurmaz.

…”,

– 274 üncü maddesinde “Emtia, maliyet bedeliyle değerlenir. Emtianın maliyet bedeline nazaran değerleme günündeki satış bedelleri % 10 ve daha fazla bir düşüklük gösterdiği hallerde mükellef, maliyet bedeli yerine 267 nci maddenin ikinci sırasındaki usul hariç olmak üzere, emsal bedeli ölçüsünü tatbik edebilir. Bu hüküm 275 inci maddede yazılı mamuller için de uygulanabilir.”,

– 275 inci maddesinde “İmal edilen emtianın (Tam ve yarı mamul mallar) maliyet bedeli aşağıda yazılı unsurları ihtiva eder:

1.Mamulün vücuda getirilmesinde sarf olunan iptidai ve ham maddelerin bedeli;

2. Mamule isabet eden işçilik;

3. Genel imal giderlerinden mamule düşen hisse;

4. Genel idare giderlerinden mamule düşen hisse; (Bu hissenin mamulün maliyetine katılması ihtiyaridir.)

5. Ambalajlı olarak piyasaya arz edilmesi zaruri olan mamullerde ambalaj malzemesinin bedeli.

Mükellefler, imal ettikleri emtianın maliyet bedellerini yukarıki unsurları ihtiva etmek şartıyle diledikleri usulde tâyin edebilirler.”

– 278 inci maddesinde “Yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi haller neticesinde iktisadi kıymetlerinde önemli bir azalış vâki olan emtia ile maliyetlerinin hesaplanması mûtat olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartalar emsal bedeli ile değerlenir.”,

– 278/A maddesinde “Bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilmesi gereken emtia, bu mahiyetteki imha işlemleri süreklilik arz eden mükelleflerin başvurularına istinaden, bu Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasının üçüncü bendindeki usulle mukayyet olmaksızın, Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul çerçevesinde ve tayin olunan imha oranı dikkate alınmak suretiyle değerlenebilir.

Birinci fıkra hükmünden yararlanmak için yapılan başvurular, Maliye Bakanlığınca, mükellefin geçmiş yıllardaki işlemleri, fiili üretimi, satış ve imha süreçleri ile sektördeki diğer mükelleflerin durumu, yetkili idare, oda ve kuruluşların görüşleri de dikkate alınmak suretiyle değerlendirilir. Bu değerlendirme neticesinde, Maliye Bakanlığınca karşılıklı anlaşmak suretiyle, tayin olunan imha oranını aşmamak kaydıyla imha edilen emtianın emsal bedeli sıfır olarak kabul edilir.

Mükellefler, imha işlemine ilişkin her türlü kayıt, belge ve evrakı bu Kanunun ilgili hükümleri uyarınca muhafaza ve gerektiğinde ibraz etmek zorundadır.

Maliye Bakanlığı, bu maddeden yararlanmak için başvuruda bulunabilecek mükelleflerde aranacak şartları, tayin olunan imha oranının geçerli olacağı süreyi, imha oranının süresinden önce iptaline ilişkin kriterleri, bu madde kapsamına giren emtiayı (sektörler, iş kolları ve işletme büyüklüklerini ayrı ayrı ya da birlikte dikkate almak suretiyle) belirlemeye ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları tespite yetkilidir.”

hükümleri yer almaktadır.

Tanımlar ve kısaltmalar

MADDE 3 – Bu Tebliğ uygulamasında;

a) 213 sayılı Kanun: 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununu,

b) Atık işleme tesisi: 2/4/2015 tarihli ve 29315 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atık Yönetimi Yönetmeliği hükümleri ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen esaslara uygun olarak izin/çevre lisansı almış atık işleme tesislerini,

c) İdare: Gelir İdaresi Başkanlığını,

ç) İmha Oranı: Yurtiçinde satışa konu edilen emtianın, bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilmek üzere gerçekleşen iade miktarlarının ilgili yıldaki toplam yurtiçi satış miktarına oranını,

ifade eder.

BİRİNCİ BÖLÜM

İmha Edilen Emtianın Değerlenmesinde Genel Uygulama

İmha edilen emtianın değerinin takdir komisyonu tarafından tespit edilmesi

MADDE 4 – (1) 213 sayılı Kanunun 267 ve 278 inci maddeleri uyarınca, yangın, deprem ve su basması gibi doğal afetler nedeniyle veya bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi nedenlerle iktisadi kıymetin imha edilmesinin gerektiği hallerde, emsal bedel ile değerlenecek olan iktisadi kıymet değerinin ortalama fiyat veya maliyet bedeliyle belirlenmesi mümkün olmadığından, bu kıymetlerdeki değer düşüklüğü takdir komisyonu marifetiyle tespit edilir.

(2) Takdir komisyonu tarafından takdir edilen emsal bedeli, mükellefler tarafından değer düşüklüğüne uğrayan iktisadi kıymetin değeri olarak kayıtlara intikal ettirilir. Değer düşüklüğü ise ilgili dönem kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınır.

Emtianın ilgili Bakanlık veya Yetkili Kurum görevlilerinin yer aldığı bir komisyon nezdinde imha edilmesi

MADDE 5 – (1) Kıymeti düşen emtiadan; son kullanma tarihinin geçmesi veya kalite standartlarına uygun olmamaları ya da çevreye ve insan sağlığına zarar verecek nitelikte olmaları gibi nedenlerle imha edilmesi gerekenler bakımından, bu Tebliğin 4 üncü maddesinin (2) numaralı ayrımı kapsamında işlem tesis edilebilmesi için, imha işleminin, esas itibariyle, takdir komisyonu nezaretinde gerçekleştirilmiş olması aranır.

(2) Bu gibi imha edilmesi mecburiyeti bulunan emtianın emsal bedelinin takdir komisyonunca muayyen bir zamanda takdirinin mümkün olmamasına bağlı olarak; takdir komisyonuna başvurulmaksızın ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde tutanakla tespit edilmek suretiyle malların imha edilebilmesi de mümkündür.

Bu durumda, imha edilecek emtianın niteliğine göre, ilgili mevzuat gereği yetkili/ilgili bakanlık veya kurum görevlileri ve bu emtiayı imha etmeye yetkili müessese ile mükellefin temsilcilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde imha işleminin yapılması ve bu durumun komisyon tarafından tutanakla tespit edilmesi kaydıyla, imha işleminin takdir komisyonu nezdinde yapılması ve mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi görevlilerinin söz konusu imha komisyonuna katılımı aranmaz.

Mükelleflerce bu şekilde gerçekleştirilen imha işlemine ilişkin düzenlenen tutanağa dayanılarak gerekli yasal kayıtlar yapılır. Değer düşüklüğünün yasal kayıtlara intikal ettirilebilmesi için ayrıca takdir komisyonu kararı aranmaz. Ancak, söz konusu imha tutanağı ile imha işlemine dayanak diğer belge ve vesikaların istenildiğinde ibraz edilmek üzere mükelleflerce muhafaza edilmesi zorunludur.

(3) Yukarıda belirtilen şekilde gerçekleştirilen imha işlemleri, 213 sayılı Kanunun 278/A maddesi kapsamında ve mükelleflere tayin olunan imha oranı dahilinde değerlendirilmeyecek olup, bu maddenin uygulama usul ve esasları Tebliğin ikinci bölümünde belirlenmiştir. Dolayısıyla, söz konusu imha işlemleri bakımından Tebliğin ikinci bölümünde belirlenen usul ve esaslara uyulması gerekmemektedir.

Yurt dışında imha edilen emtianın durumu

MADDE 6 – (1) İhraç edilen emtiadan ticari sebeplerle iadesi gerekenlerin geri getirilme maliyetinin yüksek olması veya hukuki nedenlerle geri getirilememesi ya da bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi nedenlerle imha edilmesinin gerekmesi durumunda, söz konusu emtianın imha edildiğine ilişkin ilgili ülke mevzuatına göre düzenlenen belgeler esas alınmak suretiyle takdir komisyonu tarafından verilecek karara istinaden gerekli yasal kayıtlar yapılır. Bu durumda, imha işlemine ilişkin olarak ilgili ülke mevzuatına göre düzenlenen belgelerin istenildiğinde ibraz edilmek üzere mükelleflerce muhafaza edilmesi gerekmektedir.

(2) Yukarıda ifade edildiği şekilde yurt dışında imha edilen emtianın değerleme işlemleri, 213 sayılı Kanunun 278/A maddesi kapsamında ve mükelleflere tayin olunan imha oranı dahilinde bulunmamaktadır.

Ambalaj malzemelerinin durumu

MADDE 7 – (1) 213 sayılı Kanunun 275 inci maddesine göre ambalajlı olarak piyasaya arz edilmesi gereken emtiada, ambalaj malzemesinin bedeli imal edilen emtianın maliyet bedeli içerisine dahil edilmektedir. Kıymeti düşen emtianın ambalaj malzemesi ile birlikte imha edilmesi durumunda, emtianın maliyet bedeli içerisinde yer alan ambalaj malzemesi bedelinin de 213 sayılı Kanunun 278 inci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

(2) İmha edilen emtianın ambalaj malzemesinin imha edilmemesi ve hurda olarak tekrar kullanılabilecek nitelikte olması halinde, söz konusu malzemelerin emsal bedelle değerlenerek kayıtlarda izlenmesi gerekmektedir.

Kıymeti düşen emtiada oluşan değer düşüklüğünün gider olarak dikkate alınacağı dönem

MADDE 8 – (1) 213 sayılı Kanunun 278 inci maddesi kapsamında yapılan değerleme işlemlerinde;

– Takdir komisyonu kararının (Tebliğin 4 üncü maddesi),

– İlgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı komisyon nezdinde imha işlemine ilişkin olarak düzenlenen tutanağın (Tebliğin 5 inci maddesi),

– Yurt dışında gerçekleştirilen imhalara ilişkin olarak ilgili ülke mevzuatına göre düzenlenen belgelere istinaden verilen takdir komisyonu kararının (Tebliğin 6 ncı maddesi),

mükelleflere bildirildiği tarih itibariyle değer düşüklüğü belli olduğundan, emtianın maliyet bedeli ile emsal bedeli arasındaki farkın, takdir komisyonu kararının veya tutanağın tebliğ edildiği dönemde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.

İKİNCİ BÖLÜM

Bozulma, Çürüme veya Son Kullanma Tarihinin Geçmesi Gibi Nedenlerle Süreklilik Arz Eden İmha İşlemlerine Konu Emtianın Değerlenmesi

Bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle süreklilik arz eden imha işlemlerine konu emtianın değerlenmesi

MADDE 9 – (1) Son kullanma tarihinin geçmesi nedeniyle iade alınan raf ömrü çok kısa gıda maddeleri ile bozulma veya son kullanma tarihinin geçmesi nedeniyle iade alınan ilaç ve benzeri maddelerin çevreye ve insan sağlığına zarar verecek nitelikte olmaları nedeniyle, ivedi bir şekilde, bekletilmeksizin imha edilmesi zorunluluğu doğabilmektedir.

Bu kapsamda, 7103 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ile 213 sayılı Kanuna eklenen 278/A maddesi, bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilmesi gereken emtianın emsal bedelinin, takdir komisyonu kararı olmaksızın mükelleflerce belirlenebilmesine imkân sağlamış olup, mezkur maddenin dördüncü fıkrasıyla Maliye Bakanlığına verilen yetkiye istinaden bu uygulamanın usul ve esasları aşağıda belirlenmiştir.

Uygulama kapsamındaki mal grupları

MADDE 10 – (1) 213 sayılı Kanunun 278/A maddesinin dördüncü fıkrasının verdiği yetkiye dayanılarak, söz konusu madde uygulamasından esas itibariyle, yurt içinde satışa konu olan ancak, raf ömrünün çok kısa olması, bozulması veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle iade alınan, insan ve çevre sağlığına zararlı olması nedeniyle imha edilmesi mecburiyeti bulunan ve imha işlemleri süreklilik arz eden;

– Her türlü et ve et ürünleri (kıyma, pastırma, sucuk, salam, sosis gibi),

– Her türlü süt ve süt ürünleri (peynir, yoğurt, ayran, kaymak,  tereyağı,  gibi),

– Yumurta,

– Taze sebze ve meyve,

– Pasta, kek, börek, ekmek gibi her türlü unlu mamuller,

– İlgili Bakanlık tarafından ruhsatlandırılan veya ithaline izin verilen insan ve hayvan sağlığı için kullanılan her türlü ilaç,

ve benzeri emtianın faydalanması uygun bulunmuştur.

(2) Uygulamadan yararlanılmak istenen emtianın yukarıda belirtilen mahiyette olup olmadığı, bu Tebliğ kapsamında İdareye yapılan başvurularda öncelikli olarak değerlendirilir.

Uygulamadan yararlanabilecek mükellefler

MADDE 11 – (1) 213 sayılı Kanunun 278/A maddesi uygulamasından, münhasıran kazançları bilanço usulüne göre tespit edilen gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilir. Şu kadar ki, bu mükelleflerin Tebliğin 12 nci maddesine göre yapacakları başvuru tarihinden önceki son hesap dönemine ait bilançolarında yer alan rakamlardan net satışları ile aktif büyüklüğünün aritmetik ortalamasının 10.000.000 TL’nin veya özsermaye büyüklüğünün 5.000.000 TL’nin üzerinde olması gerekmektedir.

Başvuru ve İdareye sunulacak bilgi ve belgeler

MADDE 12 – (1) 213 sayılı Kanunun 278/A maddesi uygulamasından yararlanılabilmesi izni ve imha oranının tespiti için mükellefler tarafından İdareye yazılı olarak başvuruda bulunulmalıdır.

Söz konusu başvuru, örneği bu Tebliğ ekinde yer alan (EK 1) başvuru formu ile yapılabilir. Başvurunun, asgari mezkûr form içeriği bilgilere yer verilmek suretiyle söz konusu başvuru formu kullanılmadan yapılması da mümkündür.

(2) Başvuru formu/dilekçesi ekinde;

a) Madde kapsamında faydalanılmak istenen ürün grupları, bu ürün gruplarına ilişkin detaylı ürün listeleri,

b) Son beş hesap dönemine ilişkin ve miktar bazında yurt içi satışlar ve satıştan iadeler bilgileri (her bir ürün bazında),

c) Son beş hesap dönemi içinde imha edilen emtia miktarını, emtia türü ve dönemler itibariyle gösterir tablo,

ç) İmha işlemlerine ilişkin belgeler,

d) Kendi işletmeleri bünyesinde imha/atık bertaraf tesisleri bulunan ve ilgili mevzuatı dahilinde yetki/lisans sahibi mükelleflerce, yetkilendirme/lisans belgesinin noter onaylı örneği,

İdareye ibraz edilir.

(3) İdare, mükellef tarafından ibraz edilen bilgi ve belgeler üzerinde yapılan ön inceleme neticesinde, ibraz edilen bilgi ve belgeleri yeterli görmemesi halinde, mükelleften ilave bilgi ve belge talebinde bulunabilir.

(4) Eksik veya ilave olarak istenen bilgi ve belgeler mükellef tarafından tamamlanmadığı sürece, başvuru değerlendirmeye alınmaz.

Başvuruların değerlendirilmesi

MADDE 13 – (1) Bu Tebliğin 12 nci maddesinde belirtilen mahiyetteki başvuruları müteakiben, mükellefin başvurusu İdare tarafından bir ön değerlendirmeye tabi tutulur.

(2) Ön değerlendirme neticesinde, başvuruya ilişkin müspet bir kanaatin hasıl olmasına bağlı olarak, başvuru ve eki belgeler, 213 sayılı Kanunun 278/A maddesi kapsamında imha oranının belirlenebilmesine yönelik gerekli araştırmanın yapılarak sonuçlarının bir görüş ve öneri raporuna bağlanmasını teminen Vergi Denetim Kurulu Başkanlığına intikal ettirilir.

(3) Adı geçen Başkanlık tarafından; mükellefin geçmiş yıllardaki işlemleri, varsa fiili üretim aşamaları, satış, iade ve imha süreçleri, sektördeki diğer mükelleflerin durumu, yetkili idare, oda ve kuruluşların görüşleri ile uygun görülen diğer hususlar da dikkate alınmak suretiyle yapılacak araştırma sonuçları ve başvuruya ilişkin değerlendirmeyi içerecek şekilde görüş ve öneri raporu hazırlatılarak İdareye intikal ettirilir.

Söz konusu raporda, başvuruda bulunulan her bir ürün itibariyle mezkûr madde uygulamasında uygun görülebilecek imha oranına ilişkin değerlendirmeye/kanaate de yer verilir.

İmha oranının tayin olunması

MADDE 14 – (1) Görüş ve öneri raporunun İdareye intikalini müteakiben İdare bünyesinde Gelir İdaresi Başkanı tarafından belirlenen Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı veya Gelir İdaresi Daire Başkanlarından birinin başkanlığında, Gelir İdaresi Daire Başkanı ve/veya Grup Başkanlarından oluşan üç kişilik bir komisyon tarafından yapılan nihai değerlendirme neticesinde başvurunun uygun görülmesi halinde, bu komisyon tarafından her bir ürün için tespit edilen imha oranı mükellefin kabulüne sunulur. Mükellef tarafından kabul edildiği yazılı olarak bildirilen bu imha oranları, mükellefin kabul tarihinden itibaren uygulanmaya başlar. Mükellefler tarafından kabul edilmeyen imha oranlarına konu emtia için, bu Tebliğin birinci bölümündeki esaslara göre değerleme yapılır.

(2) İdare ile başvuruda bulunan mükellef arasında tayin olunan imha oranı mükellefin kabul beyanında bulunduğu hesap dönemi ve bu hesap dönemini izleyen beşinci hesap döneminin sonuna kadar (imha oranının iptali durumu saklı kalmak üzere) geçerlidir. Şu kadar ki, mükelleflerin işe başladıkları ilk yılda madde hükmünden faydalanmak için başvuru yapmaları halinde, tayin olunan imha oranı, kabul beyanında bulunulan tarihi takip eden üçüncü hesap döneminin sonuna kadar geçerlidir.

(3) Başvuruda bulunan mükellefler için nitelik, satış şekli, piyasa durumu vb. bakımından farklılık arz eden emtia için farklı imha oranları belirlenebilir.

İmha oranının uygulanması

MADDE 15 – (1) İmha oranının tayinini müteakiben Tebliğin bu bölümü kapsamındaki imha işlemlerinde, mükelleflerce, her bir ürün itibariyle imha edilen emtianın emsal bedeli sıfır olarak kabul edilmek suretiyle söz konusu emtia değerlenir.

(2) Tayin olunan imha oranı dahilinde gerçekleştirilen imha işleminin, mükelleflerin kendi işletmeleri bünyesinde bulunan atık işleme tesislerinde yapılması halinde, mükelleflerce en az iki nüsha imha tutanağı düzenlenir. Tutanak yetkililerce imzalanır. Tutanakta; tutanağın tarihi, mükellefin ad-soyad/unvanı, vergi dairesi, vergi kimlik numarası, imha yeri ve imha işleminin bu Tutanakta ad, soyad, unvan ve imzası bulunan yetkililerin gözetiminde yapıldığına dair ibarenin bulunması zorunludur.

Tutanağın ekinde, imhaya konu mallara ait iade faturalarına ilişkin icmal (İade faturasını düzenleyen mükellefin ad-soyad/unvanı, fatura numarası ve tarihi, iade mal cinsi ve miktar) bilgilerine yer verilir.

İmha sonucu ortaya çıkan atıkların başka bir atık işleme tesisine gönderilmesi durumunda, mükellefler tarafından düzenlenen tutanak ve icmalin bir örneği sevk irsaliyesine eklenir.

(3) Tayin olunan imha oranı dahilinde gerçekleştirilen imha işleminin, mükelleflerce kendi işletmeleri bünyesinde yapılmaması, yetkilendirilmiş bir atık imha tesisine yaptırılması halinde ise imha edilecek emtianın sevki aşamasında, mükellefler veya emtianın dağıtıcısı firmalar tarafından yukarıda ifade edilen şekilde en az üç nüsha olarak düzenlenecek tutanak ve icmalin bir nüshası sevk irsaliyesine eklenir.

Bu sevk irsaliyesi ile tutanak ve icmalin, imha tesislerince muhafaza ve gerektiğinde ibraz edilmesi gerekmektedir.

Söz konusu tutanakta, ekli icmalde yer verilen malların imha edilmek üzere, imha tesisine gönderildiği ibaresine yer verilir.

İmha tesisine emtianın dağıtıcısı olan firmalar tarafından gönderilen ve yukarıda belirtildiği şekilde düzenlenen tutanak ve eki icmalin bir nüshası, emtiası imha olunan mükellefe gönderilir. Bu nüshalar tüm taraflarca muhafaza ve gerektiğinde ibraz edilir.

Bildirim

MADDE 16 – (1) Bu müessese hükümlerinden faydalanan mükelleflerce, her yıl, ilgili olduğu yıla ait gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresi içinde, örneği bu Tebliğ ekinde yer alan (EK 2) formata uygun şekilde ve her bir ürün itibariyle hazırlanacak imha oranı yıllık takip raporu bir dilekçe ekinde İdareye ibraz edilir.

İmha oranının yenilenmesi veya revize edilmesi

MADDE 17 – (1) Mükellefler mevcut bir imha oranının yenilenmesi/revize edilmesi talebinde bulunabilir. Yeni bir ürün grubu için imha oranı tespitine yönelik başvurular da imha oranının revize edilmesi kapsamında değerlendirilir.

(2) İmha oranının yenilenmesi talebi, en geç mevcut imha oranının geçerlilik süresinin bitiminden dokuz ay önce İdareye, dayanak bilgi ve belgelerle birlikte yapılır.

İdare, söz konusu başvurunun incelenmesi sonucunda, mevcut imha oranının geçerlilik süresinin bitim tarihini izleyen beşinci hesap dönemini aşmayacak şekilde, uygun göreceği süre kadar daha mevcut imha oranlarının devam ettirilmesine karar verebilir. Bununla birlikte, İdare, mevcut imha oranlarında kavranan işlemlerin mahiyetinin, belirtilen koşulların ve benzeri unsurların değiştiğine ya da farklı bir oran tespit edilmesi gerektiğine karar verirse, mükellef ile yeni bir imha oranı belirlemek için durumun araştırılmasını yukarıda belirtildiği şekilde Vergi Denetim Kurulu Başkanlığından talep eder ve gelen görüş ve öneri raporunu da yapılan değerlendirmede dikkate almak suretiyle mükellef ile yeni imha oranları belirleyebilir.

(3) Tayin olunan imha oranlarının revize edilmesi talebinde mükellefler, revize edilme talebinin nedenlerini de içerecek şekilde gerekli bilgi ve belgeleri İdareye ibraz eder. Bu durumda da durumun araştırılması yukarıda belirtildiği şekilde Vergi Denetim Kurulu Başkanlığından talep edilir ve gelen görüş ve öneri raporunu da yapılan değerlendirmede dikkate almak suretiyle tayin olunmuş imha oranları revize edilebilir.

Revize talebinin İdare tarafından kabul edildiği durumda, imha oranlarının revize edildiği tarihten itibaren yeni imha oranı tayin edilmiş sayılır. İdarenin revize talebini kabul etmediği durumda mevcut imha oranları aynen devam eder.

(4) Mevcut imha oranlarının revize edilmesine ilişkin nedenler İdare tarafından da tespit edilebilir. Bu durumda mükelleften talep edilen gerekli izahat neticesinde imha oranları, taraflarca revize edilir. Bu şekilde imha oranlarının revize edildiği tarihten itibaren yeni imha oranları geçerli olur.

İmha oranlarının iptali

MADDE 18 – (1) Aşağıda belirtilen durumlarda, İdare, tayin olunan imha oranlarının geçerliliğini tek taraflı olarak iptal edebilir:

a) Mükellefin bu Tebliğde belirlenen imha işlemine ilişkin belgelendirme prosedürlerine uymaması,

b) Mükellef tarafından gerek başvuru esnasında gerekse sonraki aşamalarda (imha oranı yıllık takip raporu dâhil) ibraz edilen bilgi ve belgelerin eksik, yanlış veya yanıltıcı olduğunun anlaşılması,

c) İmha oranı yıllık takip raporunun süresinde verilmemesi,

d) İdare tarafından imha oranlarının revize edilme talebinin mükellef tarafından kabul edilmemesi.

(2) Tayin olunan imha oranlarının geçerliliğinin iptal edildiği durumlarda iptal kararının verildiği tarihten itibaren tayin olunmuş olan imha oranları geçerliliğini kaybeder ve mükelleflerin 213 sayılı Kanunun 278/A maddesi kapsamında değerleme yapma imkanları son bulur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Diğer Hususlar

Muhafaza ve ibraz

MADDE 19 – (1) Bu Tebliğde belirlenen usul ve esaslar dahilinde gerçekleştirilen imha işlemlerine ilişkin her türlü kayıt, belge ve evrakın 213 sayılı Kanunun ilgili hükümleri uyarınca muhafaza ve gerektiğinde ibraz edilmesi zorunludur.

Belirlenen imha oranının aşılması halinde değerleme

MADDE 20 – (1) Tayin olunan oranı aşan imha işlemlerine konu emtia, 213 sayılı Kanunun 278 inci maddesi kapsamında değerlendirilir ve bu Tebliğin birinci bölümünde belirlenen usul ve esaslara göre değerlenir.

İmha Oranı Tayini Başvuru Formu ve İmha Oranı Yıllık Takip Raporu’nda değişiklik yapma yetkisi

MADDE 21 – (1) İdare, bu Tebliğ eklerinde yer alan, İmha Oranı Tayini Başvuru Formu ve İmha Oranı Yıllık Takip Raporu’nda değişiklik yapma yetkisini haizdir.

Cezai müeyyide

MADDE 22 – (1) 213 sayılı Kanunun 278 ve 278/A maddelerinde yer alan değerleme hükümlerine uyulmaması durumunda mükellefler hakkında 213 sayılı Kanunun ilgili ceza hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilir.

Yürürlük

MADDE 23 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 24 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

 

 


Kaynak: Resmi gazete – 25.05.2018
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/imha-edilen-emtianin-degerlenmesinde-genel-uygulama-nasildir/feed/ 0