İmalathane – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 08 Jun 2021 06:47:19 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 İmalathaneler ticaret sicilinde tescil edilir mi? https://www.muhasebenews.com/imalathaneler-ticaret-sicilinde-tescil-edilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/imalathaneler-ticaret-sicilinde-tescil-edilir-mi/#respond Tue, 08 Jun 2021 05:47:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=109199 Kahve ithal edip, Kahveleri kavurup satış yapan Anonim Şirket, şirket merkezi dışında Kahve Kavurma yeri, imalat yeri gibi bir yer tutuldu bu tutulan yerde satış olmayacak, buranın şube olarak tescil edilmesine gerek var mıdır? 

Merkez dışında kiralanan veya satın alınan, imalathane ve ofis gibi yerler için Ticaret siciline tescil ettirilir. Ayrıca Vergi Dairesine 1 ay içinde bilgi verilmesi gerekir.Anonim şirket kuruluşu için 12/03/2021 tarihinde Ticaret Sicil Memurluğuna başvuru yapıldı. 

Aynı gün Banka Hesabı açılarak 1/4 sermaye taahhüdü bloke edildi ve ticaret odasına kuruluş harcı yatırıldı, tescil ise 15/03/2021 tarihinde gerçekleşti. Şimdi açılış fişi sermaye kaydı ve ticaret sicil harçlarını ödediğim tarih 12/03/2021 mi yoksa kuruluş tescil olan 15/03/2021 mi?

Kayıtlar 12/03/2021 tarihi itibari ile yapılır.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/imalathaneler-ticaret-sicilinde-tescil-edilir-mi/feed/ 0
İmalathanesi il dışında olan firmaların personelleri yasak kapsamında şehirler arası giriş çıkış yapabilir mi? https://www.muhasebenews.com/imalathanesi-il-disinda-olan-firmalarin-personelleri-yasak-kapsaminda-sehirler-arasi-giris-cikis-yapabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/imalathanesi-il-disinda-olan-firmalarin-personelleri-yasak-kapsaminda-sehirler-arasi-giris-cikis-yapabilir-mi/#respond Mon, 07 Jun 2021 02:26:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=108547 29 Nisan 2021 içişleri bakanlığı genelgesine göre imalathaneler çalışabiliyor. İmalathanelerin sevk ve idaresi yani kanuni merkezi başka bir şehirde ise ve bu şehirde başka bir sigorta sicil numarasında faaliyet gösteriyorsa tam kapanma süresince merkez çalışanları görevlendirme belgesiyle çalışabilir mi?

Çalışanın e-devlet muafiyet sorgulamasını içeren işe giriş belgesi e-devlet SGK kurumu SGK kayıt belgesi sorgulama ile alabilirsiniz.

İkameti ve iş yeri farklı şehirlerde olan işçiler şehirlerarası seyahat iznine tabi midir?

Kişilerin ikamet ettikleri vilayetlerle çalıştıkları vilayetlerin farklı olduğu ve işe geliş gidişin düzenli olarak günlük yapıldığı İstanbul-Gebze, İstanbul-Çorlu/Çerkezköy, İstanbul/Yalova, İzmir-Manisa, Kütahya-Uşak ve benzeri sınır/komşu olan illerde, İl Hıfzıssıhha Kurullarının bu konuda alacakları kararlar doğrultusunda işçi servisleri ile yapılan yolcu taşımacılığı faaliyetleri şehirler arası seyahat iznine tabi olmaksızın yapılabilecektir.

https://www.icisleri.gov.tr/tam-kapanma-tedbirleri-genelgesi-ile-ilgili-sikca-sorulan-sorular

Tam Kapanma ile İlgili İçişleri Bakanlığı Genelgesinde; Kapanmadan muaf olan işyerleri içinde, “İmalatçı ve tedarikçiler ” olarak belirtilen işyerleri isim olarak hangileridir?

Böyle bir listeyi TİCARET VE SANAYİ odasından veya KAYMAKAMLIKLARDAN talep ediniz.

Bizim bilgimiz de Genelgedeki bilgiler kadardır.

__________________________________________________________________

81 İl Valiliğine Tam Kapanma Tedbirleri Genelgesi Gönderildi

26.04.2021

Covid-19 virüsünün mutasyona uğrayan yeni varyantları sonrasında artan bulaşıcılığıyla birlikte Koronavirüs (Covid-19) salgınının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme ve hastalığın yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla yeni tedbirlerin alınması gerekmiş ve 13 Nisan 2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısında alınan kararlar doğrultusunda 14 Nisan 2021 Çarşamba gününden itibaren iki haftalık kısmi kapanma sürecine girilmiştir.

Gelinen aşamada temel usul ve esasları 14.04.2021 tarih ve 6638 sayılı Genelgemizle belirlenen kısmi kapanma tedbirleri sonrasında salgının artış hızının önce yavaşladığı, akabinde durduğu, son günlerde ise bir düşüş eğilimine girdiği görülmektedir.

Bu çerçevede 26.04.2021 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde alınan kararlar doğrultusunda; halihazırda uygulanmakta olan kısmi kapanma tedbirlerine yeni önlemler eklenerek tam kapanma dönemine geçilecektir. 29 Nisan 2021 Perşembe günü saat 19.00’dan itibaren 17 Mayıs 2021 Pazartesi günü saat 05.00’e kadar sürecek olan tam kapanma döneminde ülke genelini kapsayacak şekilde aşağıdaki tedbirlerin alınması gerektiği değerlendirilmektedir.

Tam kapanma döneminde 14.04.2021 tarih ve 6638 sayılı Genelgemizde belirtilen tedbirlere ilave olarak;

1. Sokağa Çıkma Kısıtlaması

Hafta içi hafta sonu ayrımı olmaksızın 29 Nisan 2021 Perşembe günü saat 19.00’da başlayıp 17 Mayıs 2021 Pazartesi günü saat 05.00’te bitecek şekilde tam zamanlı sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır.

1.1- Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak günlerde üretim, imalat, tedarik ve lojistik zincirlerinin aksamaması, sağlık, tarım ve orman faaliyetlerinin sürekliliğini sağlamak amacıyla Ek’te belirtilen yerler ve kişiler kısıtlamadan muaf tutulacaktır.

Sokağa çıkma kısıtlamasına yönelik tanınan muafiyetler, 14.12.2020 tarih ve 20799 sayılı genelgemizde açıkça belirtildiği şekilde muafiyet nedeni ve buna bağlı olarak zaman ve güzergâh ile sınırlı olup, aksi durumlar muafiyetlerin kötüye kullanımı olarak görülerek idari/adli yaptırımlara konu edilecektir.

1.2- Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu günlerde bakkal, market, manav, kasap, kuruyemişçi ve tatlıcılar 10.00-17.00 saatleri arasında faaliyet gösterebilecek, vatandaşlarımız zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması ile sınırlı olmak ve araç kullanmamak şartıyla (engelli vatandaşlarımız hariç) ikametlerine en yakın bakkal, market, manav, kasap, kuruyemişçi ve tatlıcılara gidip gelebilecektir.

Aynı saatler arasında bakkal, market, manav, kasap, kuruyemişçi, tatlıcılar ve online sipariş firmaları evlere/adrese servis şeklinde de satış yapabileceklerdir.

Yukarıda belirtilen uygulama zincir ve süper marketler için haftanın altı günü geçerli olacak, zincir marketler pazar günleri kapalı kalacaktır.

1.3- Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu günlerde yeme-içme yerleri (restoran, lokanta, kafeterya, pastane gibi yerler) sadece paket servis şeklinde faaliyet gösterebileceklerdir.

Yeme-içme yerleri ile online yemek sipariş firmaları Ramazan ayı sonuna denk gelen 13 Mayıs 2021 Perşembe gününe kadar 24 saat esasına göre paket servis yapabilecektir. Yeme-içme yerleri ile online yemek sipariş firmaları Ramazan ayının sona ermesiyle birlikte saat 01.00’e kadar paket servis yapabilecektir.

1.4- Tam kapanma döneminde ekmek üretiminin yapıldığı fırın ve/veya unlu mamul ruhsatlı iş yerleri ile bu iş yerlerinin sadece ekmek satan bayileri açık olacaktır (Bu iş yerlerinde sadece ekmek ve unlu mamul satışı yapılabilir.). Vatandaşlarımız ekmek ve unlu mamul ihtiyaçlarının karşılanması ile sınırlı olmak ve araç kullanmamak şartıyla (engelli vatandaşlarımız hariç) ikametlerine yürüme mesafesinde olan fırına gidip gelebileceklerdir.

Fırın ve unlu mamul ruhsatlı iş yerlerine ait ekmek dağıtım araçlarıyla sadece market ve bakkallara ekmek servisi yapılabilecek, sokak aralarında kesinlikle satış yapılmayacaktır.

1.5- Sokağa çıkma kısıtlaması sırasında yukarıda belirtilen temel gıda, ilaç ve temizlik ürünlerinin satıldığı yerler ile üretim, imalat, tedarik ve lojistik zincirlerinin aksamaması amacıyla muafiyet kapsamında bulunan iş yerleri dışında tüm ticari işletme, iş yeri ve/veya ofisler kapalı olacak olup uzaktan çalışma haricinde yüz yüze hizmet verilmeyecektir.

1.6- Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak olan dönemde konaklama tesislerinde rezervasyonunun bulunması vatandaşlarımız açısından sokağa çıkma ve/veya şehirler arası seyahat kısıtlamasından muafiyet sağlamayacak olup bu dönemde konaklama tesisleri sadece zorunlu durumlara bağlı olarak seyahat izin belgesi alan kişilere hizmet verebileceklerdir.

1.7- Yabancılara yönelik sokağa çıkma kısıtlamasına dair muafiyet sadece turistik faaliyetler kapsamında geçici/kısa bir süre için ülkemizde bulunan yabancıları kapsamakta olup; ikamet izinliler, geçici koruma statüsündekiler veya uluslararası koruma başvuru ve statü sahipleri dahil olmak üzere turistik faaliyetler kapsamı dışında ülkemizde bulunan yabancılar sokağa çıkma kısıtlamalarına tabidirler.

1.8- Tam kapanma sürecinde kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumdaki ileri yaş gruplarındaki veya ağır hastalığı olan vatandaşlarımızın 112, 155 ve 156 numaraları üzerinden bildirdikleri temel ihtiyaçları VEFA Sosyal Destek Gruplarınca karşılanacak olup, bu konuda gerek personel görevlendirilmesi gerekse ihtiyaçların bir an evvel giderilmesi bakımından gerekli tedbirler Valiler ve Kaymakamlar tarafından alınacaktır.

2. Şehirler Arası Seyahat Kısıtlaması

Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak olan 29 Nisan 2021 Perşembe günü saat 19.00’dan 17 Mayıs 2021 Pazartesi günü saat 05.00’e kadar vatandaşlarımızın şehirler arası seyahatlerine zorunlu haller dışında izin verilmeyecektir.

2.1- Şehirler arası seyahat kısıtlamasının istisnaları;
  • Zorunlu bir kamusal görevin ifası kapsamında ilgili Bakanlık ya da kamu kurum veya kuruluşu tarafından görevlendirilmiş olan kamu görevlileri (müfettiş, denetmen vb.) kurum kimlik kartı ile birlikte görev belgesini ibraz etmek kaydıyla bu hükümden muaf tutulacaktır.
  • Kendisi veya eşinin, vefat eden birinci derece yakınının ya da kardeşinin cenazesine katılmak için veya cenaze nakil işlemine refakat etmek amacıyla herhangi bir cenaze yakınının e-Devlet kapısındaki İçişleri Bakanlığına ait e-BAŞVURU veya ALO 199 sistemleri üzerinden yapacakları başvurular (yanında akraba konumundaki 9 kişiye kadar bildirimde bulunabilecektir) sistem tarafından vakit kaybetmeksizin otomatik olarak onaylanarak cenaze yakınlarına gerekli seyahat izin belgesi oluşturulacaktır.

Cenaze nakil ve defin işlemleri kapsamında başvuru yapacak vatandaşlarımızdan herhangi bir belge ibrazı istenilmeyecek olup Sağlık Bakanlığı ile sağlanan entegrasyon üzerinden gerekli sorgulama seyahat izin belgesi düzenlenmeden önce otomatik olarak yapılacaktır.

2.2- Zorunlu Hal Sayılacak Durumlar;
  • Tedavi olduğu hastaneden taburcu olup asıl ikametine dönmek isteyen, doktor raporu ile sevk olan ve/veya daha önceden alınmış doktor randevusu/kontrolü olan,
  • Kendisi veya eşinin, hastanede tedavi gören birinci derece yakınına ya da kardeşine refakat edecek olan (en fazla 2 kişi),
  • Bulunduğu şehre son 5 gün içerisinde gelmiş olmakla beraber kalacak yeri olmayıp ikamet ettikleri yerleşim yerlerine dönmek isteyen (5 gün içinde geldiğini yolculuk bileti, geldiği araç plakası, seyahatini gösteren başkaca belge, bilgi ile ibraz edenler),
  • ÖSYM tarafından ilan edilmiş merkezi sınavlara katılacak olan,
  • Askerlik hizmetini tamamlayarak yerleşim yerlerine dönmek isteyen,
  • Özel veya kamudan günlü sözleşmeye davet yazısı olan,
  • Ceza infaz kurumlarından salıverilen,

Kişilerin zorunlu hali bulunduğu kabul edilecektir.

2.3- Vatandaşlarımız, yukarıda belirtilen zorunlu hallerin varlığı halinde bu durumu belgelendirmek kaydıyla; e-devlet üzerinden İçişleri Bakanlığına ait E-BAŞVURU ve ALO 199 sistemleri üzerinden Valilik/Kaymakamlık bünyesinde oluşturulan Seyahat İzin Kurullarından izin almak kaydıyla seyahat edebileceklerdir. Seyahat İzin Belgesi verilen kişiler seyahat süreleri boyunca sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olacaktır.

2.4- Tam kapanma sürecinde seyahat izin taleplerinde yaşanabilecek artış göz önünde bulundurularak Vali ve Kaymakamlarımızca yeterli sayıda personel görevlendirilmesi başta olmak üzere seyahat izin taleplerinin hızlı bir şekilde değerlendirilerek karara bağlanabilmesi için her türlü tedbir alınacaktır.

2.5- Belirtilen dönem içerisinde uçak, tren, gemi veya otobüs gibi toplu ulaşım aracıyla seyahat edecek kişilere biletleme işlemi yapılmadan önce mutlaka seyahat izin belgesinin olup olmadığı kontrol edilecek, geçerli bir seyahat izninin bulunması halinde biletleme işlemi gerçekleştirilecektir.

Uçak, tren, gemi veya otobüs gibi toplu taşıma araçlarıyla yapılacak seferlerde yolcuların araçlara kabulü öncesinde HES kodu sorgulaması muhakkak yapılacak ve tanılı/temaslı gibi sakıncalı bir durumun olmaması halinde araca alınacaktır.

2.6- Şehirler arası faaliyet gösteren toplu taşıma araçları (uçak hariç); araç ruhsatında belirtilen yolcu taşıma kapasitesinin %50’si oranında yolcu kabul edebilecekler ve araç içindeki yolcuların oturma şekli yolcuların birbirleriyle temasını engelleyecek (1 dolu 1 boş) şekilde olacaktır.

3.Tam kapanma sürecinde sağlık, güvenlik, acil çağrı gibi kritik görev alanları hariç olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarında hizmetlerin sürdürülebilmesi için gerekli olan asgari personel seviyesine düşülecek (asgari personel seviyesi toplam personel sayısının % 50’sini aşmayacak ölçüde) şekilde uzaktan veya dönüşümlü çalışmaya geçilecektir.

Bu dönemde;

  • Uzaktan ve dönüşümlü çalışmaya tabi kamu personeli, herhangi bir özel muafiyete sahip olmamaları nedeniyle diğer vatandaşlarımızın tabi olduğu esaslar haricinde ikametlerinden ayrılmayacaklardır.
  • Kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet binalarında/yerlerinde görev alacak kamu personeli için yetkili yönetici tarafından bu durumu ortaya koyan görev belgesi düzenlenecek ve görevli olduğu zaman dilimi içerisinde ikameti ile iş yeri arasındaki güzergahla sınırlı şekilde muafiyete tabi olacaktır.

4.İller arası hareketliliğin zorunlu olduğu mevsimlik tarım işçileri, hayvancılık ve arıcılık faaliyetlerinde salgınla mücadele koşullarına uygun hareket edilebilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığının koordinasyonunda valilikler tarafından gerekli tedbirler eş zamanlı olarak alınacak, bu bağlamda mevsimlik tarım işçilerinin iller arası hareketliliği ile konaklayacakları alanlarda alınacak tedbirler ve iller arası hayvancılık ve arıcılık faaliyetleri konusunda Bakanlığımızca yeni bir Genelge yayımlanıncaya kadar 03.04.2020 tarih ve 6202 sayılı Genelgemizde belirlenen esaslara göre hareket edilecektir.

5.Tam gün uygulanacak sokağa çıkma kısıtlaması tedbirinin konut sitelerinde de uygulanmasını temin etmek amacıyla site yönetimlerine sorumluluk verilecek, site içerisinde izinsiz şekilde dışarı çıkan kişilerin (özellikle çocukların ve gençlerin) ikametlerine dönmeleri konusunda uyarılmaları sağlanacaktır.

6.Sokağa çıkma süresi boyunca sokak hayvanlarının beslenmelerine özel önem verilecek, bu kapsamda Vali/Kaymakamlar tarafından yerel yönetimler, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gerekli koordinasyon tesis edilerek sokak hayvanlarının beslenmeleri için gerekli tedbirler alınacak, bu amaçla başta hayvan barınakları olmak üzere park, bahçe, orman gibi sokak hayvanlarının doğal

yaşam alanlarına düzenli olarak mama, yem, yiyecek ve su bırakılması sağlanacaktır.

7. Denetim Faaliyetlerinin Etkinliğinin Artırılması

7.1- Tam kapanma döneminde kolluk kuvvetlerinin tam kapasiteyle denetim faaliyetlerine katılımı sağlanacak, özellikle sokağa çıkma ile şehirler arası seyahat kısıtlamaları başta olmak üzere kolluk kuvvetleri tarafından kapsamlı, geniş katılımlı, etkili ve sürekli denetim faaliyetleri planlanarak uygulamaya geçirilecektir.

7.2- Sokağa çıkma kısıtlamaları sırasında;
  • Muafiyet tanınan iş yerlerinde çalışıldığına dair gerçeğe aykırı belge düzenlenmesi,
  • Özel sağlık kuruluşlarından sahte randevu alınması,
  • Fırın, market, bakkal, kasap, manav, kuruyemişçi veya tatlıcılara çıkış serbestisinin maksadını aşan şekilde kullanımı (markete ailece gidilmesi gibi),
  • Çiftçi Kayıt Belgesinin (ÇKS) amaç dışı kullanılması gibi durumlarda muafiyetlerin giderek artan bir sıklıkla kötüye kullanıldığı göz önünde bulundurularak, bu suistimallerin önlenmesi amacıyla kolluk kuvvetleri tarafından her türlü tedbir alınacak ve yapılacak denetimlerde bu hususların kontrolü özellikle sağlanacaktır.

7.3- Şehirler arası seyahat kısıtlamasının etkinliğinin artırılması amacıyla şehirlerin tüm giriş ve çıkışlarında (iller arası koordinasyon sağlanmak kaydıyla) kontrol noktaları oluşturulacak, kontrol noktalarında görevlendirilecek yeterli sayıda kolluk personeli (trafik ve asayiş birimlerinden) marifetiyle toplu ulaşım araçlarıyla veya özel araçlarla yolculuk edenlerin seyahat izin belgelerinin olup olmadığı muhakkak tetkik edilecek ve geçerli bir mazereti/muafiyeti bulunmayan kişilerin şehirler arası seyahatlerine izin verilmeyecektir.

7.4- Tam gün sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak olan tam kapanma döneminde, vatandaşlarımızın sadece temel ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla açık tutulacak fırın, market, bakkal, kasap, manav, kuruyemişçi ve tatlıcı gibi iş yerlerinin çevresinde gerekli kontrollerin yapılabilmesi için yeterli sayıda kolluk personeli görevlendirilecek; yürütülecek devriye ve denetim faaliyetlerinde, bu iş yerlerinin kurallara uyup uymadıkları ile vatandaşlarımızın bu iş yerlerine gidişlerinde araç kullanmama ve ikametlerine en yakın yere gitme kuralına riayet edip etmedikleri kontrol edilecektir.

EK: Sokağa Çıkma Kısıtlamasından Muaf Yerler ve Kişiler Listesi

Sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulanacağı günlerde istisna kapsamında olduğunu belgelemek ve muafiyet nedeni/güzergahı ile sınırlı olmak kaydıyla;

  1. TBMM üyeleri ve çalışanları,
  2. Kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanmasında görevli olanlar (özel güvenlik görevlileri dâhil),
  3. Zorunlu kamu hizmetlerinin sürdürülmesi için gerekli kamu kurum ve kuruluşları ile işletmeler (Havalimanları, limanlar, sınır kapıları, gümrükler, karayolları, huzurevleri, yaşlı bakım evleri, rehabilitasyon merkezleri, PTT vb.), buralarda çalışanlar ile ibadethanelerdeki din görevlileri, Acil Çağrı Merkezleri, Vefa Sosyal Destek Birimleri, İl/İlçe Salgın Denetim Merkezleri, Göç İdaresi, Kızılay, AFAD ve afet kapsamındaki faaliyetlerde görevli olanlar ve gönüllü olarak görev verilenler, cemevlerinin dede ve görevlileri,
  4. Kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşları, eczaneler, veteriner klinikleri ve hayvan hastaneleri ile buralarda çalışanlar, hekimler ve veteriner hekimler,
  5. Zorunlu sağlık randevusu olanlar (Kızılay’a yapılacak kan ve plazma bağışları dahil),
  6. İlaç, tıbbi cihaz, tıbbi maske ve dezenfektan üretimi, nakliyesi ve satışına ilişkin faaliyet yürüten iş yerleri ile buralarda çalışanlar,
  7. Üretim ve imalat tesisleri ile inşaat faaliyetleri ve bu yerlerde çalışanlar,
  8. Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretimi, sulanması, işlenmesi, ilaçlanması, hasadı, pazarlanması ve nakliyesinde çalışanlar,
  9. Tarımsal üretime ilişkin zirai ilaç, tohum, fide, gübre vb. ürünlerin satışı yapılan iş yerleri ve buralarda çalışanlar,
  10. Yurt içi ve dışı taşımacılık (ihracat/ithalat/transit geçişler dâhil) ve lojistiğini yapan firmalar ve bunların çalışanları,
  11. Ürün ve/veya malzemelerin nakliyesinde ya da lojistiğinde (kargo dahil), yurt içi ve yurt dışı taşımacılık, depolama ve ilgili faaliyetler kapsamında görevli olanlar,
  12. Oteller ve konaklama yerleri ile buralarda çalışanlar,
  13. Sokak hayvanlarını besleyecek olanlar, hayvan barınakları/çiftlikleri/bakım merkezlerinin görevlileri/gönüllü çalışanları ve 7486 sayılı Genelgemizle oluşturulan Hayvan Besleme Grubu üyeleri,
  14. İkametinin önü ile sınırlı olmak kaydıyla evcil hayvanlarının zorunlu ihtiyacını karşılamak üzere dışarı çıkanlar,
  15. Gazete, dergi, radyo, televizyon ve internet medya kuruluşları, medya takip merkezleri, gazete basım matbaaları, bu yerlerde çalışanlar ile gazete dağıtıcıları,
  16. Akaryakıt istasyonları, lastik tamircileri ve buralarda çalışanlar,
  17. Sebze/meyve ve su ürünleri toptancı halleri ile buralarda çalışanlar,
  18. Ekmek üretiminin yapıldığı fırın ve/veya unlu mamul ruhsatlı iş yerleri, üretilen ekmeğin dağıtımında görevli olan araçlar ile buralarda çalışanlar,
  19. Cenaze defin işlemlerinde görevli olanlar (din görevlileri, hastane ve belediye görevlileri vb.) ile birinci derece yakınlarının cenazelerine katılacak olanlar,
  20. Doğalgaz, elektrik, petrol sektöründe stratejik olarak faaliyet gösteren büyük tesis ve işletmeler (rafineri ve petrokimya tesisleri ile termik ve doğalgaz çevrim santralleri gibi) ile bu yerlerde çalışanlar,
  21. Elektrik, su, doğalgaz, telekomünikasyon vb. kesintiye uğramaması gereken iletim ve altyapı sistemlerinin sürdürülmesi ve arızalarının giderilmesinde görevli olanlar ile servis hizmeti vermek üzere görevde olduklarını belgelemek şartı ile teknik servis çalışanları,
  22. Kargo, su, gazete ve mutfak tüpü dağıtım şirketleri ve çalışanları, 
  23. Mahalli idarelerin toplu taşıma, temizlik, katı atık, su ve kanalizasyon, karla mücadele, ilaçlama, itfaiye ve mezarlık hizmetlerini yürütmek üzere çalışacak personeli,
  24. Şehir içi toplu ulaşım araçlarının (metrobüs, metro, otobüs, dolmuş, taksi vb.) sürücü ve görevlileri,
  25. Yurt, pansiyon, şantiye vb. toplu yerlerde kalanların gereksinim duyacağı temel ihtiyaçların karşılanmasında görevli olanlar,
  26. İş sağlığı ve güvenliği ile iş yerlerinin güvenliğini sağlamak amacıyla iş yerlerinde bulunması gerekli olan çalışanlar (iş yeri hekimi, güvenlik görevlisi, bekçi vb.),
  27. Otizm, ağır mental retardasyon, down sendromu gibi “Özel Gereksinimi” olanlar ile bunların veli/vasi veya refakatçileri,
  28. Mahkeme kararı çerçevesinde çocukları ile şahsi münasebet tesis edecekler (mahkeme kararını ibraz etmeleri şartı ile),
  29. Yurt içi ve yurt dışı müsabaka ve kamplara katılacak olan milli sporcular ile seyircisiz oynanabilecek profesyonel spor müsabakalarındaki sporcu, yönetici ve diğer görevliler,
  30. Bankalar başta olmak üzere yurt çapında yaygın hizmet ağı olan kurum, kuruluş ve işletmelerin bilgi işlem merkezleri ile çalışanları (asgari sayıda olmak kaydıyla),
  31. ÖSYM tarafından ilan edilmiş merkezi sınavlara katılacağını belgeleyenler (bu kişilerin yanlarında bulunan eş, kardeş, anne veya babadan bir refakatçi) ile sınav görevlileri,
  32. İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurullarınca izin verilen, şehirler arası karayolları kenarında bulunan dinleme tesislerinde yer alan yeme-içme yerleri ve buralarda çalışanlar,
  33. Zorunlu müdafi/vekil, duruşma, ifade gibi yargısal görevlerin icrasıyla sınırlı kalmak kaydıyla avukatlar,
  34. Dava ve icra takiplerine ilişkin yapılacak zorunlu iş ve işlemler için adliyelere gitmesi gereken taraf veya vekilleri (avukat) ile mezat salonlarına gidecek ilgililer,
  35. Araç muayene istasyonları ve buralarda çalışan personel ile araç muayene randevusu bulunan taşıt sahipleri,
  36. Milli Eğitim Bakanlığı EBA LİSE TV MTAL ve EBA platformunda yayınlanmak üzere Bakanlığa bağlı mesleki ve teknik ortaöğretim okul/kurumlarında çalışmaları devam eden uzaktan eğitim video çekimi, kurgu ve montaj faaliyetlerini yürütmekte olan ya da söz konusu çalışmaların koordinasyonunu sağlayan personel,
  37. Profesyonel site yöneticileri ile apartman/site yönetimince düzenlenen görevli olduklarına dair belgeyi ibraz etmek ve ikametleriyle görevli oldukları apartman veya sitelere gidiş-geliş güzergâhıyla sınırlı olmak kaydıyla apartman ve sitelerin temizlik, ısınma vb. işlerini yerine getiren görevliler,
  38. İş yerinde bulunan hayvanların günlük bakım ve beslenmelerini yapabilmek için ikamet ile iş yeri arasındaki güzergâh ile sınırlı olmak kaydıyla evcil hayvan satışı yapan iş yerlerinin sahipleri ve çalışanları,
  39. Sadece yarış atlarının bakım ve beslenmelerini ve yarışlara hazırlık antrenmanlarını yapmak ve ikamet ile yarış ya da antrenman alanı arasındaki güzergâhla sınırlı kalmak kaydıyla at sahipleri, antrenörler, seyisler ve diğer çalışanlar,
  40. Sadece ilaçlama faaliyetleri için zorunlu olan güzergâhlarda kalmak ve bu durumu belgelemek kaydıyla iş yerlerinin haşere ve diğer zararlı böceklere karşı ilaçlamasını yapan firmalarda görevli olanlar,
  41. Muafiyet nedenine bağlı olmak ve ikametlerinden iş yerlerine gidiş/gelişleri ile sınırlı olmak kaydıyla serbest muhasebeciler, serbest muhasebeci mali müşavirler, yeminli mali müşavirler ile çalışanları,
  42. 10.00-16.00 saatleri arasında sayıları banka yönetimlerince belirlenecek şekilde sınırlı sayıda şube ve personel ile hizmet verecek olan banka şubeleri ile çalışanları,
  43. Nöbetçi noterler ile buralarda çalışanlar.

 


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/imalathanesi-il-disinda-olan-firmalarin-personelleri-yasak-kapsaminda-sehirler-arasi-giris-cikis-yapabilir-mi/feed/ 0
İmalathaneler tescile tabi midir? https://www.muhasebenews.com/imalathaneler-tescile-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/imalathaneler-tescile-tabi-midir/#respond Wed, 04 Nov 2020 14:30:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=95638 Şirketimiz yeni bir yer kiraladı ve imalathane olarak kullanacak. Ticaret odası ile görüştüğümde imalathane için tescil yapmadıklarını ve sadece karar defterine karar almamız gerektiğini söyledi. Ticaret odasında tescil edilmeyecek ancak karar defterine alınması gereken bu kararın noter tasdiki gerekli mi?

Alınan kararların noter onayı olması yerinde olacağı, ancak noter onayı yapılmadığı durumlar için herhangi bir yaptırım bulunmamaktadır. Bununla birlikte delil olma noktasında noter onaysız kararın delil kabul edilemeyeceği değerlendirilmektedir.

Defter beyan işletme defteri manav (sebze meyve perakende ticareti) işyeri açılışı yaptık. Açılışta nace koduna toptan (sebze meyve toptan) satışını da ekledik. Nace kodundan dolayı E faturaya geçmek zorunda mıyız?

Nace kodundan dolayı e -faturaya geçilmez e faturaya ciro ile geçilir. Aşağıdaki linki inceleyiniz. https://archive.ismmmo.org.tr/docs/mevzuat/e_uygulamalar_tablo_ozet.pdf


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/imalathaneler-tescile-tabi-midir/feed/ 0
Depo ve imalathane açılışları Ticaret odasından tescil edilmeli midir? https://www.muhasebenews.com/depo-ve-imalathane-acilislari-ticaret-odasindan-tescil-edilmeli-midir/ https://www.muhasebenews.com/depo-ve-imalathane-acilislari-ticaret-odasindan-tescil-edilmeli-midir/#respond Mon, 19 Oct 2020 07:30:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94462 Bir şirketimiz depo ve imalathane olarak kullanmak için işyeri kiralamak istiyor. Depo ve imalathanelerin tescil zorunluluğu var mıdır?

Depoların tescil zorunluluğu bulunmamaktadır. İmalathaneler şube tanımlamasına girer ve tescili gerekmektedir.

Mükellefiyetsiz şube açılışları tescile tabi midir?

Şube açılışlarının ticaret odasından tescili gerekmektedir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/depo-ve-imalathane-acilislari-ticaret-odasindan-tescil-edilmeli-midir/feed/ 0
Taşeron Olarak Yurt Dışında Yapılan Montaj İşleri Ve Mühendislik Hizmeti Karşılığında Elde Edilen Kazançlar İçin Kurumlar Vergisi İstisnasından Yararlanılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/taseron-olarak-yurt-disinda-yapilan-montaj-isleri-muhendislik-hizmeti-karsiliginda-elde-edilen-kazanclar-icin-kurumlar-vergisi-istisnasindan-yararlanilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/taseron-olarak-yurt-disinda-yapilan-montaj-isleri-muhendislik-hizmeti-karsiliginda-elde-edilen-kazanclar-icin-kurumlar-vergisi-istisnasindan-yararlanilabilir-mi/#respond Thu, 14 Feb 2019 16:30:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16747 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Yurt dışında alt yüklenici olarak yapılan asma germe membran işinden elde edilen kazancın kurumlar vergisi istisnasından yararlanıp yararlanamayacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin asma germe membran yapılar ve konstrüksiyonlar konusunda faaliyet gösterdiği, bu faaliyetinizle ilgili olarak alınan projelere ilişkin öncelikle mühendislik çalışmaları yapıldığı, ardından hazırlanan aksamların imalathanenizde hazırlanarak montajının yapıldığı, yurt dışından alınan işlerde mühendisler, montaj personeli ve projeye ilişkin gerekli malzemenin Türkiye’den götürülerek gerektiğinde de yurt dışından alınarak montajın tamamlandığı, alt yüklenici olarak yüklenmiş olduğunuz ve bir yıldan fazla süredir devam eden …… Havalimanı inşaatının asma germe membran işi ile ilgili olarak, ………’de şubenizin bulunmadığı belirtilerek, Suudi Arabistan’daki söz konusu bu faaliyetten elde edilecek kazancın KVK’nın 5/1-h maddesi kapsamında kurumlar vergisinden istisna olup olmadığı ile istisna olması halinde Türkiye’den götürülen malzemenin istisna kapsamı dışında tutulup tutulmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Kanunun 1’inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun “İstisnalar” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde de yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançların kurumlar vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.

Konu ile ilgili olarak, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.9. Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlarda istisna” başlıklı bölümünde;

“Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar, herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Benzer şekilde, anılan fıkranın (h) bendi ile de yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla yapılan ve yurt dışında vergilendirilen inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların (vergi yükü oranına bakılmaksızın), ayrıca yurt içinde de vergilendirilmesinin önüne geçilmesi amacıyla bu kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Teknik hizmetler esas itibariyle inşaat, onarım ve montaj işleriyle ilgili olarak yürütülen planlama, projelendirme, mimarlık ve mühendislik, etüd, fizibilite, harita tasarım, metraj, keşif, idari ve teknik şartname ile ihale dosyası hazırlama, ihale değerlendirme, mesleki kontrollük, inşaat kontrollüğü, tasarım kontrollüğü, işletmeye alma danışmanlığı, proje ve yatırım yönetimi ve benzeri hizmetleri kapsamaktadır.

Teknik hizmetlerden elde edilen kazançların da anılan istisnadan yararlanabilmesi için bu işlerin yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimi temsilciler aracılığıyla yapılması; yurt dışında ayrıca bir iş yeri veya daimi temsilci olmadan yapılan teknik hizmetlerin, hizmet ihracatı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, teknik hizmetlerin yurt dışındaki inşaat, onarım ve montaj işlerine bağlı olarak yapılma şartı bulunmamaktadır.

İnşaat, onarım ve montaj işlerinin yurt dışında gerçekleştirilmesi için bir iş yeri bulunması gerekirken, bu işlere bağlı teknik hizmetlerin yurt dışında herhangi bir iş yeri olmaksızın Türkiye’den gerçekleştirilebilmesi de mümkün olabilmektedir. Proje hazırlanması gibi teknik hizmetler, inşaat ve onarma işinin tamamlayıcı bir unsuru olmasına karşın; kurumların yurt dışında devam eden bir inşaat ve onarma işi olmadığı ya da ayrıca bir işyeri veya daimi temsilci bulundurulmadığı durumlarda, bu faaliyetin ihracat olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup yurt dışındaki inşaat işine bağlı olarak Türkiye’de yapılan teknik hizmetlerden sağlanan kazançların bu istisnadan yararlandırılması mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla, kurumların yurt dışında bir inşaat ve onarım işi varsa, buna bağlı teknik hizmetler ister Türkiye’de isterse yurt dışında yapılsın, elde edilen kazançlar istisnadan yararlanabilecektir. Kurumların yurt dışında yaptıkları bir inşaat ve onarım işinin bulunmaması halinde ise ancak yurt dışında bir iş yeri veya daimi temsilci aracılığıyla yaptıkları teknik hizmetlerden elde edilen kazançlar istisnadan yararlanılabilecektir.

Bu istisnanın uygulanması açısından, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Söz konusu kazançların Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi istisnadan yararlanılması için yeterlidir.
…”
açıklamalarına yer verilmiştir.

Öte yandan, mezkur Kanunun 13’üncü maddesinin birinci fıkrasında, kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması durumunda, kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı; alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemlerin her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirileceği; üçüncü fıkrasında ise emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade ettiği belirtilmiştir.

Buna göre, yurt dışında alt yüklenici sıfatıyla yüklendiğiniz ………’de yapılmakta olan ……… Havalimanı inşaatının asma germe membran işi dolayısıyla yurt dışında bulunan iş yeri veya daimi temsilci aracılığıyla elde ettiğiniz kazançların, Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi halinde Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-h maddesi uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Ancak, bu iş kapsamında Türkiye’deki merkezinizden temin edilen malzemelerin Suudi Arabistan’a gönderilmesinin ihracat işlemi olarak değerlendirilmesi ve bu ihracat işlemleri dolayısıyla oluşan gelirin Türkiye’de kurum kazancınızın tespitinde dikkate alınması gerekmekte olup ihraç edilen malzemelere ilişkin şirketinizce hasılat olarak dikkate alınacak bedellerin Kurumlar Vergisi Kanununun 13’üncü maddesi hükümleri uyarınca emsallere uygun olarak belirlenmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suudi Arabistan Krallığı Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” 01.01.2010 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.

Anlaşma’nın bir örneği ekli “İş yeri” başlıklı 5’inci maddesinde hangi hallerde diğer devlette bir iş yeri oluşacağı veya oluşmayacağı açıkça belirtilmiş olup müteahhitlik işleri bakımından iş yerinin oluşmasını düzenleyen 3 üncü fıkranın (a) bendi, “on iki ayı aşan bir süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım, montaj veya kurma projesi veya bunlara ilişkin kontrol faaliyetlerinin” faaliyetin icra edildiği ülkede bir iş yeri oluşturduğu hükmünü öngörmektedir.

Anlaşma’nın “Ticari Kazançlar” başlıklı 7’nci maddesinin 1’inci ve 2’nci fıkralarında ise;

“1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazançları yalnızca iş yerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bu maddenin 3’üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsü diğer Akit Devlette yer alan bir iş yeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunduğunda, her iki Akit Devlette de bu iş yerine atfedilecek kazanç, bu iş yeri aynı veya benzer koşullar altında, aynı veya benzer faaliyetlerde bulunan ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve iş yerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen bağımsız bir nitelik kazansaydı ne kazanç elde edecek ise aynı miktarda bir kazanç olacaktır.”
hükümleri yer almaktadır.

Yine Anlaşma ‘ya ek Protokol’ün 4’üncü maddesinin (a) fıkrasında; “İnşaat veya kurma ya da bunlara ilişkin keşifle ilgili sözleşmeler yönünden bir iş yerinin kazancı, sözleşmenin toplam tutarı üzerinden değil, sözleşmenin iş yeri tarafından, iş yerinin bulunduğu Devlette yürütülen kısmı üzerinden belirlenecek ve sözleşmenin diğer Akit Devlet dışında yürütülen kısmı iş yeri kazancının belirlenmesinde dikkate alınmayacaktır.” hükmü bulunmaktadır.

Yukarıda hükümlerine yer verilen Türkiye–Suudi Arabistan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nda inşaat, yapım, montaj ve kurma işleri bakımından iş yerinin oluşması 12 aylık süre koşuluna bağlanmış olup şirketinizin üst yapı membran kaplama işi kapsamında Suudi Arabistan’da gerçekleştireceği faaliyetlerin 12 aydan kısa sürmesi halinde, bu faaliyet dolayısıyla elde edilecek kazançlar yalnızca Türkiye’de vergilendirilecek, faaliyetin 12 ayı aşması durumunda ise Suudi Arabistan’da bir şubeniz bulunmasa bile, Anlaşma’nın 5 inci maddesinin 3 üncü fıkrasının (a) bendi gereğince Suudi Arabistan’da bir iş yerine sahip olunduğu kabul edilerek elde edilecek kazançlar iş yerine atfedilecek miktarla sınırlı olmak üzere Suudi Arabistan tarafından vergilendirilebilecektir.

12 aylık sürenin hesaplanmasında başlangıç tarihi olarak şantiyenin oluştuğu tarihin (müteahhidin hazırlık çalışmaları da dahil Suudi Arabistan’da çalışmalarına başladığı tarih); bitim tarihi olarak ise işin tamamlandığı veya sürekli olarak terk edildiği tarihin dikkate alınması gerekmektedir.

Ayrıca, şirketiniz tarafından bilahare 2013 yılının son çeyreğinde başlayıp 15.01.2015 tarihinde bittiği belirtilen Suudi Arabistan’daki faaliyetlerin süresinin 12 ayı aştığı anlaşıldığından, şirketinizin bu ülkede bir iş yerine sahip olduğunun kabul edilmesi gerekmekte olup Suudi Arabistan’ın da iş yeri oluşturan söz konusu faaliyetler dolayısıyla elde edilecek kazançları vergilendirme hakkı bulunmaktadır.

Anlaşma’nın 7’nci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca, Suudi Arabistan’daki iş yerinin ana merkezden tamamen ayrı ve bağımsız olarak düşünülmesi ve ana merkez ile olan faturalama işlemlerinde emsaline uygun ödemelerde bulunması veya hasılat elde etmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, Suudi Arabistan’daki iş yerinin aslında bağlı olduğu Türkiye’deki merkez işletmenin dışında bağımsız bir işletme gibi dikkate alınması gerekmektedir.

Bu kapsamda, Suudi Arabistan’daki iş yerinin anılan taahhüt çerçevesinde yürüteceği faaliyetler sonucunda elde edeceği kazançların tamamının Suudi Arabistan’da vergilendirmesi mümkündür.

Ancak, Anlaşma’nın 7’nci maddesi ile ilgili olarak iş yerine atfedilmesi gereken kazançların tespitine ilişkin yukarıda yer verilen 4 no.lu Protokol hükmünün belirleyici mahiyetteki (a) bendinin de dikkate alınması gerekmektedir. Buna göre, Türkiye’de mukim şirketinizin inşaat, kurma ya da bunlara ilişkin keşifle ilgili sözleşmeler yönünden Suudi Arabistan’da bir iş yerine sahip olması durumunda dahi, bu iş yerinin kazancı sözleşmenin toplam tutarı üzerinden hesaplanmayacak, sözleşmenin Suudi Arabistan’da bulunan iş yeri tarafından yürütülen kısmı üzerinden belirlenecek ve sözleşmenin Suudi Arabistan dışında yürütülen kısmı iş yeri kazancının belirlenmesinde dikkate alınmayacaktır.

Bu durumda, yapılan sözleşmenin öncelikle taahhüt konusu iş ve ödeme bakımından ayrıştırılabilir olup olmadığının ve böyle bir ayrıştırma imkanı bulunması durumunda ise fiilen bu ayrıma göre işlerin bir kısmının etkin bir şekilde Suudi Arabistan’daki iş yerinden kalan diğer kısmının ise Suudi Arabistan dışında yapılıp yapılmadığının tespiti gerekmektedir. Böyle bir tespitin yapılabildiği durumlarda, şirketinizin sadece Suudi Arabistan’daki iş yerine atfedilebilen faaliyetlerinden doğan kazançları üzerinden Suudi Arabistan’ın vergi alma hakkı olup bu ülke dışında gerçekleştirilecek olan faaliyetler nedeniyle oluşan kazançların söz konusu ülkede vergilendirilmemesi gerekmektedir.

Ayrıca, yine böyle bir tespitin yapılabilmesi koşuluyla, firmanız tarafından Türkiye’den yapılacak malzeme temininin Suudi Arabistan’daki iş yerinin hiçbir katkısı olmaksızın gerçekleştirilmesi durumunda, bu malzemelerin sözleşmede belirtilen bedellerinin ana merkez tarafından elde edilen hasılat kısmı olarak kabulü, dolayısıyla Suudi Arabistan’da oluşan iş yerinin kazancı olarak dikkate alınmaması ve üzerinden herhangi bir gelir veya kurumlar vergisi kesintisi yapılmaması gerekmektedir.

Öte yandan, malzeme temini konusunda Suudi Arabistan’daki iş yerinin herhangi bir katkısı bulunması durumunda bu katkı için sözleşmede bir bedel öngörülmüş ise bu bedel iş yerinin hasılatı olarak kabul edilerek iş yeri kazancının tespitinde dikkate alınacaktır. Eğer bu katkılar için sözleşmede herhangi bir bedel öngörülmemişse bu katkının karşılığını oluşturacak emsal bir bedel malzemenin sözleşmede belirtilen fiyatından ayrıştırılarak Suudi Arabistan’daki işyerinden elde edilen hasılat olarak kabul edilecek ve adı geçen ülkede vergilendirilebilecektir.

Anlaşma’nın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi” başlıklı 23’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca, Suudi Arabistan’da elde edilen gelir üzerinden Anlaşma’ya uygun olarak ödenen vergilerin, söz konusu gelirin Türkiye’de de vergiye tabi olması durumunda ortaya çıkacak çifte vergilendirmenin önlenmesi için bu gelir üzerinden Türkiye’de hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir. Bununla birlikte, söz konusu mahsup Türkiye’de vergilendirilebilen gelire atfedilebilen, mahsuptan önce hesaplanan gelir vergisi miktarını aşmayacaktır. Dolayısıyla, mahsup imkânı Türkiye’de vergiye tabi gelir üzerinden mahsuptan önce hesaplanan vergi ile sınırlıdır. Bu bağlamda, yurt dışında yapılan inşaat işleri için iç mevzuatımızda yer alan istisna hükümleri dikkate alındığında Suudi Arabistan’daki inşaat faaliyetleri nedeniyle elde edilen gelir için Türkiye’de vergi istisnasından yararlanılması durumunda bu gelire ilişkin olarak Türkiye’de mahsup yapılamayacağı tabiidir.

Anlaşma hükümlerinin uygulanabilmesi için şirketinizin Gelir İdaresi Başkanlığından alacağı, Türkiye’de tam mükellef olduğunuzu ve tüm dünya kazançları üzerinden Türkiye’de vergilendirildiğinizi gösteren bir mukimlik belgesini Suudi Arabistan’daki vergi sorumlularına ibraz etmesi gerekmektedir.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
26 Şubat 2016 Tarih ve 62030549-125[5-2015/98]-16298 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/taseron-olarak-yurt-disinda-yapilan-montaj-isleri-muhendislik-hizmeti-karsiliginda-elde-edilen-kazanclar-icin-kurumlar-vergisi-istisnasindan-yararlanilabilir-mi/feed/ 0
Basit Usul Defter-Beyan Sistemi Soru-Cevap https://www.muhasebenews.com/basit-usul-defter-beyan-sistemi-soru-cevap/ https://www.muhasebenews.com/basit-usul-defter-beyan-sistemi-soru-cevap/#respond Mon, 01 Oct 2018 16:15:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=33923 Basit Usul Defter-Beyan Sistemi Soru-Cevap

1- Basit Usulde Vergilendirilen Mükellefler Kimlerdir?

Gelir vergisine tabi olan ticaret ve sanat erbabı, kazancın tespit usulü bakımından ikiye ayrılmaktadır.

  1. a) Basit usulde gelir vergisine tabi olanlar.
  2. b) Gerçek usulde gelir vergisine tabi olanlar.

Basit usule tabi olabilmenin genel şartları 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 47’nci, özel şartları ise 48’inc maddesinde belirtilmiştir.


2- Basit Usulde Ticari Kazanç Nedir?

Basit usulde ticari kazanç; bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır.


3- Basit Usulde Vergilendirmenin Sağladığı Kolaylıklar Nelerdir?

  • Defter tutulmaz.
  • Vergi tevkifatı yapılmaz ve muhtasar beyanname verilmez. (Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi verilmesi durumu hariç)
  • Geçici vergi ödenmez, buna ilişkin beyanname verilmez ve bildirimde bulunulmaz.
  • Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin teslim ve hizmetleri katma değer vergisinden istisnadır.
  • Ticari kazancın tespitinde amortismana tabi iktisadi kıymet alışları ve satışları dikkate alınmaz.
  • Ticari kazançlarına yıllık 8.000 TL indirim uygulanmaktadır.
  • Engellilik indiriminden faydalanabilirler.

4- Basit Usule Tabi Olmanın Şartları Nelerdir?

Basit usule tabi olmanın genel ve özel olmak üzere 2 ana şartı bulunmaktadır.

 Genel Şartlar:

  1. Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak.
  2. İşyeri mülkiyetinin iş sahibine ait olması halinde emsal kira bedeli, kiralanmış olması halinde yıllık kira bedeli toplamı büyükşehir belediye sınırları içinde;

2017 takvim yılı için 6.500 TL, 2018 takvim yılı için 7.400 TL *

diğer yerlerde;

2017 takvim yılı için 4.300 TL, 2018 takvim yılı için 4.900 TL’yi aşmaması *

  1. Ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisine tabi olmamak Özel Şartlar:
  1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık alımları tutarının; 2017 takvim yılı için 90.000 TL, ( 2018 takvim yılı için 100.000 TL) veya yıllık satış tutarının 2017 takvim yılı için 130.000 TL’yi aşmaması (2018 takvim yılı için 148.000 ).
  2. (1) numaralı bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hâsılatının, 2017 takvim yılı için 43.000 TL’yi aşmaması (2018 takvim yılı için 49.000 TL).
  3. (1) ve (2) numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde, yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının; 2017 takvim yılı için 90.000 TL’yi aşmaması (2018 takvim yılı için 100.000 TL).

5- Basit Usulden Kimler yararlanamaz?

  1. Kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakları.
  2. İkrazat (ödünç para verme) işleriyle uğraşanlar.
  3. Sarraflar ile kıymetli maden ve mücevherat alım satımı ile uğraşanlar.
  4. Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişi ve kurumlara karşı inşaat ve onarma işini taahhüt edenler ile bu mükelleflere karşı derece derece taahhütte bulunanlar.
  5. Sigorta prodüktörleri.
  6. Her türlü ilan ve reklam işleriyle uğraşanlar veya bu işlere tavassut (aracılık) edenler .
  7. Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile uğraşanlar.
  8. Tavassut (aracılık) işi yapanlar. (dayıbaşılar hariç)
  9. Maden işletmeleri, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları işletenler.
  10. Şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar ile treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri.
  11. Maliye Bakanlığınca teklif edilen ve Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan iş grupları, sektörler, il ve ilçeler, büyükşehir belediyeleri dahil olmak üzere il ve ilçelerin belediye sınırları (mücavir alanlar dahil), belediyelerin nüfusları, yöreler itibarıyla veya sabit bir işyerinde faaliyette bulunulup bulunulmadığına göre gerçek usulde vergilendirilmesi gerekli görülenler.

6- Basit Usule Tabi Mükelleflere Uygulanacak Kazanç İndirimi Ne Kadardır?

Ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerin beyan ettikleri ticari kazançlarına 01/01/2016 tarihinden itibaren 8.000 TL’lik kazanç indirimi uygulanacaktır.


7- Basit Usule Tabi Mükelleflerde Engellilik İndirimi Nedir?

2016 yılında elde edilen basit usule tabi ticari kazancın yıllık beyanname ile beyanında dikkate alınacak engellilik indirimi yıllık tutarları şu şekildedir:

Birinci derece engelliler için (900 x 12) 10.800 TL

İkinci derece engelliler için (470 x 12) 5.640 TL

Üçüncü derece engelliler için (210 x 12) 2.520 TL


8- Genç Girişimci Kazanç İstisnası Nedir?

Gelir Vergisi Kanununda 6663 sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla 29 (yirmi dokuz) yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 TL’ye kadar olan kısmı mezkur Kanunun mükerrer 20’inci maddesinde belirtilen şartlarla gelir vergisinden müstesna tutulmuştur.


9- Basit Usule Tabi Mükellefler İçin Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi Ne Zaman Verilir?

Geliri sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan oluşan mükelleflerin, beyannamelerini 1-25 Şubat tarihleri arasında vermesi gerekmektedir. Ancak 2017 yılı kazançlarına ilişkin yıllık beyanname verme süresinin son günü hafta sonuna rastladığından, beyannameler 26 Şubat 2018 akşamına kadar verilecektir.

Basit usulde tespit edilen ticari kazanç yanında beyana tabi başka bir gelir unsurunun bulunması halinde ise mükellefler, beyannamelerini 1-25 Mart tarihleri arasında vereceklerdir. Ancak 2017 yılı kazançlarına ilişkin yıllık beyanname verme süresinin son günü hafta sonuna rastladığından, beyanname 26 Mart 2018 akşamına kadar verilecektir.


10- Basit Usule Tabi Mükelleflerde Beyanname ile Beyan Edilen Verginin Ödeme Yerleri Nerelerdir?

Vergi;

Vergi tahsiline yetkili olan banka şubelerine,

Bağlı bulunulan vergi dairesine,

Bağlı bulunulan vergi dairesinin bildirilmesi şartı ile herhangi bir vergi dairesine ödenebilir.


11- Basit Usule Tabi Mükellefler İşe Başlamayı Kaç Gün İçinde Bildirmek Zorundadır?

İşe başlama bildirimi, basit usule tabi mükellef tarafından imzalanarak kendilerince, Avukatlık Kanununa göre ruhsat almış avukatlar veya 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarınca işe başlama tarihinden itibaren 10 gün içinde ilgili vergi dairesine yapılır.


12- Basit Usule Tabi Mükellefler Adres, İş ve İşletme Değişikliklerini Kaç Gün İçinde Bildirmek Zorundadır?

Mükellefler adres, iş veya işyerlerinde meydana gelen değişiklikleri, değişikliğin meydana geldiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde dilekçeyle bağlı oldukları vergi dairesine bildirmek zorundadırlar.


13- Basit Usule Tabi Mükellefler İşe Bırakmayı Kaç Gün İçinde Bildirmek Zorundadır?

Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder. Mükelleflerden işi bırakanların, bu durumu 1 ay içerisinde vergi dairesine bildirmesi gerekmektedir.


14- Basit Usule Tabi Mükelleflerin Kullandıkları Gelir ve Gider Belgeleri Nelerdir?

  • Fatura
  • Ödeme Kaydedici Cihaz Fişi
  • Perakende Satış Fişi
  • Müstahsil Makbuzu
  • Gider Pusulası
  • Z Raporu

15- Basit Usule Tabi Mükellefler Gelir ve Gider Belgelerini Ne Kadar Süre Muhafaza Etmelidir?

Mükelleflerce, bir takvim yılı içinde aldıkları mallara ve hizmetlere ait alış belgeleri ve yaptıkları giderler ile hasılat belgelerinin, ilgili bulundukları yılı takip eden yıldan başlayarak 5 yıl süresince saklanması ve yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz edilmesi zorunludur.


16- Basit Usule Tabi Mükelleflerin Vergi Levhalarının Alınması ve Bulundurulması Zorunluluğu Var Mıdır?

Basit usulde vergilendirilen mükellefler her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı almak ve yetkililerce istenildiğinde ibraz etmek üzere bulundurmak zorundadırlar.


17- Basit Usule Tabi Mükellefler Ödeme Kaydedici Cihaz Kullanabilirler Mi?

Basit usulde vergilendirilen mükelleflerden isteyenler ödeme kaydedici cihaz kullanabileceklerdir.


18- Basit Usule Tabi Mükellefler Yanlarında İşçi Çalıştırabilir Mi?

Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin kendi işyerlerinde bilfiil çalışmaları veya bulunmaları şarttır. Ancak, bu mükelleflerin işlerinde yardımcı işçi veya çırak çalıştırmaları bu şartı bozmayacaktır.

Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin yanında çalışan kişiler diğer ücretli olarak vergilendirilecektir.


19- Basit Usule Tabi Mükelleflerin Gelir ve Giderleri Sisteme En Geç Ne Zaman Kaydedilmelidir?

486 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 7 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, basit usule tabi mükelleflerin alış ve giderleri ile satış ve hasılatlarına ilişkin üçer aylık kayıtların, izleyen ayın sonuna kadar Sisteme kaydedilmesi gerekmektedir.

Ancak, söz konusu Genel Tebliğin 499 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile değişik geçici 2 nci maddesi kapsamında, basit usule tabi mükelleflerin 30/4/2018 ve 31/7/2018 tarihine kadar kaydedilmesi gereken alış ve giderleri ile satış ve hasılatlarına ilişkin üçer aylık kayıtları 31/10/2018 tarihine kadar Sisteme kaydedilebilecektir.


20- Basit Usule Tabi Mükellefler Sisteme En Son Hangi Tarihe Kadar Başvuru Yapmalıdır?

Sistemini kullanmak zorunda olan mükelleflerin, Sistemi kullanmaya başlayacakları takvim yılından önceki ayın son gününe kadar (bugün dahil) defterbeyan.gov.tr adresi üzerinden veya gelir vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairesi aracılığıyla başvuru yapmaları gerekmektedir.

Söz konusu düzenleme gereğince, ticari kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflerin esas itibariyle 31/12/2017 tarihine kadar yapmaları gereken başvurular, 486 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 499 Sıra No.lu Tebliğ ile değişik geçici 1 inci maddesi gereğince 30/9/2018 tarihine kadar yapılabilecektir.

Diğer taraftan, Sistemini uygulanmaya başlanmasından sonra (1/1/2018 tarihinden sonra) mükellefiyet tesis ettiren ve Sistemi kullanmak zorunda olan mükellefler, işe başlama bildiriminin verildiği günü izleyen yedinci iş günü mesai saati sonuna kadar gelir vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairesine, ya da işe başlama bildiriminin verildiği günü izleyen yedinci iş gününün sonuna (saat 23.59’a) kadar defterbeyan.gov.tr adresi üzerinden başvuru yapacaklardır.


21- Defter Beyan Sistemi Nedir?

Serbest meslek erbabı, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile basit usule tabi olan mükelleflerin kayıtlarının elektronik ortamda tutulması, bu mükelleflerden defter tutmak zorunda olanların defterlerinin bu kayıtlardan hareketle elektronik ortamda oluşturulması ve saklanması, vergi beyannamesi, bildirim ve dilekçelerin elektronik ortamda verilebilmesi ile elektronik ortamda belge düzenlenebilmesi amacıyla geliştirilen Sistemdir.


22- Sistemin Avantajları Nelerdir?
  • Bir muhasebe programına ihtiyaç duyulmaksızın internetin olduğu her yerden vergisel ve ticari işlemlerin elektronik ortamda kayıt altına alınabilmesi.
  • Kırtasiyeciliği azaltması.
  • Defter tasdikine ihtiyaç duyulmaması.
  • Defterleri muhafaza etmeye yönelik maliyetlerin söz konusu olmaması ile fatura ve makbuz gibi belgelerin elektronik olarak düzenlenebilmesi gibi imkânlar sayesinde yükümlülüklere ilişkin bürokratik işlemlerin ve uyum maliyetlerinin azaltılması.
  • Kayıt dışı ekonomi ile etkin bir şekilde mücadele edilmesi.
  • Vergiye gönüllü uyum seviyelerinin artırılması.

23- Defter-Beyan Sisteminden Kimler Faydalanabilir?

Defter Beyan Sisteminden;

  • Serbest Meslek Kazancı Elde Eden Mükellefler
  • Basit Usule Tabi Mükellefler
  • İşletme Hesabı Esasına Göre Defter Tutan Mükellefler

faydalanabilir.


24- Sistemi Kullanmak Zorunlu Mu?

Basit usule tabi mükellefler ile serbest meslek erbapları (noterler ile noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar hariç) 1/1/2018, diğer mükellefler ise 1/1/2019 (serbest meslek kazanç defteri yanında işletme hesabı esasına göre defter tutanlar açısından 1/1/2018) tarihinden itibaren Sistemi kullanmaya başlayacaklardır.


25- Defter Beyan Sistemini Kullanmak İçin Başvuru Yapmak Gerekiyor Mu?

Defter-Beyan Sistemini kullanmak zorunda olan mükelleflerin, Sistemi kullanmaya başlayacakları takvim yılından önceki ayın son gününe kadar (bu gün dahil) www.defterbeyan.gov.tr adresi üzerinden veya gelir vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesi aracılığıyla başvuru yapmaları gerekmektedir.


26- Basit Usule Tabi Mükellefler Defter-Beyan Sistemini Kullanmak İçin Ne Zamana Kadar Başvuru Yapmak Zorundadır?

Defter-Beyan Sistemini kullanmak zorunda olan mükelleflerin, Sistemi kullanmaya başlayacakları takvim yılından önceki ayın son gününe kadar (bu gün dahil) www.defterbeyan.gov.tr adresi üzerinden veya gelir vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesi aracılığıyla başvuru yapmaları gerekmektedir.

486 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 16’ncı maddesi kapsamında Tebliğin 5’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 31/12/2017 tarihine kadar Sistemi kullanmak üzere yapılması gereken başvurular basit usule tabi olan mükellefler açısından 30/6/2018 tarihine kadar yapılabilecektir.

Defter-Beyan Sisteminin uygulanmaya başlanmasından sonra mükellefiyet tesis ettiren ve söz konusu Sistemi kullanmak zorunda olan basit usule tabi mükellefler kendileri veya aracılık ve sorumluluk yetkisi verdiği meslek odası veya meslek mensupları aracılığıyla işe başlama bildiriminin verildiği günü izleyen yedinci iş günün mesai saati sonuna kadar ilgili vergi dairesine başvuru yapacaklardır. Söz konusu başvuru işe başlama bildiriminin verildiği günü izleyen yedinci iş gününün sonuna (saat 23.59’a) kadar www.defterbeyan.gov.tr adresi üzerinden de yapılabilecektir.

Basit usule tabi mükelleflerden;

a) Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilenlerin, bu hususun kendilerine tebliğ edildiği tarihi takip eden aybaşından önce,

b) Mevcut işine 193 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen faaliyetleri ilave edenlerin, bu faaliyetlere ilişkin işe başlama bildiriminin verildiği günü izleyen yedinci iş günü sonuna kadar,

c) Gerçek usulde vergilendirilmekte iken 193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde yer alan düzenleme gereği basit usule tabi olmayı yazı ile talep eden mükelleflerin ise, anılan maddede belirtilen şartların gerçekleştiği takvim yılının son gününe (bu gün dâhil) kadar

kendileri veya aracılık ve sorumluluk yetkisi verdiği meslek odası veya meslek mensupları aracılığıyla www.defterbeyan.gov.tr adresi üzerinden elektronik ortamda veya gelir vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairesine başvuru yapmaları gerekmektedir.


27- Basit Usule Tabi Mükelleflerin Başvurularını Kimler Yapabilir?

Basit usule tabi mükellefler başvurularını;

– Kendileri,

– Aralarında 486 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin ekinde (Ek:1) yer alan “Defter-Beyan Sistemi Kullanımı Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi (Meslek Odaları ile Basit Usulde Vergilendirilen Üyeleri İçin)” düzenledikleri meslek odaları,

– 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan “Elektronik Beyanname Gönderme Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” imzaladıkları meslek mensupları,

aracılığıyla yapabileceklerdir.


28- Sisteme Nereden ve Nasıl Giriş Yapılacaktır?

Defter-Beyan Sistemine kullanıcı kodu veya Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası (TCKN) ve şifre bilgileri kullanılarak www.defterbeyan.gov.tr adresi üzerinden giriş yapılacaktır.


29- Defter-Beyan Sisteminde Neler Yapılabilir?

Sisteme giriş yapılarak gelir ve giderler elektronik ortamda kaydedilebilir, defterler bu kayıtlardan hareketle elektronik ortamda oluşturabilir, saklanabilir ve beyannameler hazırlanarak onaylanabilir. Diğer taraftan Sistem üzerinden fatura, serbest meslek makbuzu gibi belgeler elektronik ortamda düzenlenebilecektir.


30- Defter-Beyan Sistemi Üzerinden Üçüncü Taraf Kurum ve Kuruluşlarından Alınan Veriler Gösterilecek Midir?

Sisteme dahil olan mükelleflere adlarına yapılan kesinti (stopaj) bilgileri, sigorta (mal, can ve DASK) bilgileri, adlarına yapılan kira geliri ödemeleri, gayrimenkul alış-satış bilgileri gösterilmektedir.


31- Defter-Beyan Sistemini Kullanmak İçin Kullanıcı Kodu ve Şifre Nasıl Alınabilir?

Sisteme giriş sırasında kullanılacak şifre bilgisi, mükellef veya noterden yetkilendirdiği kişi tarafından gelir vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine yapılacak başvuru ile alınabilecektir.

Şifrenin vergi dairesine başvurularak talep edilmesi halinde, vergi dairesi tarafından muhataba müracaat anında sistemden üretilecek şifreyi ihtiva eden kapalı bir zarf, Teslim Tutanağı karşılığı mükellef veya yetkilendirdiği kişiye verilecektir.

Sistemin kullanılması için mükellef, meslek mensubu ya da meslek odası tarafından kullanıcı kodu ve şifre teminine yönelik olarak yapılan başvuruların değerlendirilmesinde, 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile elektronik beyanname uygulamasına ilişkin ilgili diğer mevzuat dikkate alınacaktır.


32- Mükellefler Sigortalı Olarak Çalıştırdıkları Kişileri Sistem Kullanıcısı Olarak Tanımlayabilecek Midir?

Sistemi kullanacak mükellef, meslek mensubu veya meslek odaları istemeleri halinde, sigortalı olarak çalıştırdıkları çalışanlarını Sistemin belirli fonksiyonlarını kullanmak üzere Sistem kullanıcısı olarak tanımlayabilecek ve yetkilendirebileceklerdir.

Bu durumda, tanımlanan kişilerin Sisteme girişte kullanacakları şifreler, Defter-Beyan Sistemi içerisinden elektronik ortamda üretilerek kullanıcıya gösterilecektir. Bu şekilde Sistem kullanıcısı olarak tanımlanan kişiler, kendileri için oluşturulan kullanıcı kodu ve şifreyi kullanarak Sisteme giriş yapabileceklerdir.


33- Sistem Üzerinden Elektronik Ortamda Tutulan Kayıtlar İlgili Kurum ve Kuruluşlara Nasıl İbraz Edilecektir?

Kendisinden mükellefiyetine ilişkin kayıtlarının ibrazı talep edilen mükellefler, talepte bulunan birim ile ibrazı talep edilen bilgilerin mahiyetini, ibraz talep yazısının bir örneği ile birlikte ibraz süresinin sonundan en geç 10 gün önce bağlı olduğu vergi dairesi aracılığıyla Başkanlığa bildirecektir.

Kayıtlar muhatabına, Başkanlık tarafından belirlenen yöntemler ile değişmezliği garanti edilerek ibraz edilecektir.


34- Beyannameler Sistem Üzerinden Gönderilebilecek Midir?

Sistem üzerinden mükelleflerin ilgili döneme ait beyannamelerini oluşturabileceği, düzenleyebileceği, gönderebileceği ve görebileceği menüler yer almaktadır. Mükellefler beyannamelerini inceleyebilecek, onaylayabilecek ve gönderebileceklerdir.


35- Sistem Üzerinden Hangi Beyannameler Gönderilebilir?

Basit usule tabi mükelleflerin “Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi” “Muhtasar Beyannamesi”, “Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi’’ ile KDV mükellefiyeti olanların “KDV Beyannamesi”, aracılık ve sorumluluk sözleşmesi imzalanan meslek odası/meslek mensubu tarafından gönderilebilir.


36- Meslek Odaları Defter-Beyan Sistemini Kullanabilecek Midir?

– Evet.

5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamında esnaf ve sanatkârlar tarafından kurulan “Meslek Odaları” basit usulde vergilendirilen üyelerinin kayıtlarının tutulması ve beyannamelerinin gönderilmesi için Sistemi kullanabileceklerdir.

Meslek odalarının bu şekilde Sistemi kullanabilmeleri için basit usulde vergilendirilen üyeleri ile 486 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan “Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi”ni imzalaması ve bu sözleşmeye ilişkin bilgileri elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığına göndermesi gerekmektedir.


Kaynak:Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER


Basit usul defter-beyan sistemine başvuru süresi 30 Eylül 2018 tarihine uzatıldı

Defter Beyan Sistemi ile ilgili Duyurular

Defter Beyan Sistemi Telefon Faturası Gideri Ekleme

Defter Beyan Sistemi Sabit Kıymet Satış Karı

Defter – Beyan Sistemi Sıfır Km Binek Otomobil Alış Kaydı Nasıl Yapılır ?

Defter – Beyan Sistemi KOBI Desteklerine Ait Gelir Kaydı Girme Nasıl Yapılır ?

Defter – Beyan Sistemi Mukellef Ekleme ve Mükellef Yönetimi Nedir?

Defter – Beyan Sistemi Meslek Odaları Üye Başvurusu Nasıl Yapılır ?

Defter – Beyan Sistemi Meslek Odaları Aracılık ve Sorumluluk Sözleşme Girişi Nasıl Yapılır?

Defter – Beyan Sistemi Genel Tanıtım ve Üye Seçimi ( Meslek Odalari ) Nedir?

Defter – Beyan Sistemi Dönem Başı Emtia Mevcudu Kaydı Nasıl Yapılır ?

Site ve Binaların Ortak Kullanım Alanlarının Kiralanması Sonucu Kiracıların Tahliyesi Hangi Durumlarda Yapılabilir?

Site Ortak Alanlarından Kira Geliri Elde Edenler Dikkat!

Kira Gelirinden İndirebileceğiniz Giderleri Biliyor musunuz?

Site İşletme Kooperatifleri de Kurumlar Vergisi Muafiyetinden Faydalanabilir mi?

Bir Konuta Birden Fazla Kişinin Ortak Olması Halinde Beyanname Nasıl Verilir?

]]>
https://www.muhasebenews.com/basit-usul-defter-beyan-sistemi-soru-cevap/feed/ 0
Site Yönetimleri tarafından yapılan ücret ödemeleri Gelir Vergisine tabi midir? https://www.muhasebenews.com/site-yonetimleri-tarafindan-yapilan-ucret-odemeleri-gelir-vergisine-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/site-yonetimleri-tarafindan-yapilan-ucret-odemeleri-gelir-vergisine-tabi-midir/#respond Wed, 12 Sep 2018 09:00:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=33921 Site Yönetimleri tarafından yapılan ücret ödemeleri Gelir Vergisine tabi midir?

Sayı: B.07.1.GİB.4.06.17.02-DMG-1255-458

Tarih: 24/06/2010

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

Sayı : B.07.1.GİB.4.06.17.02-DMG-1255-458
Konu : Site yönetimi tarafından yapılan ücret ödemelerinin Gelir ve Damga V. hk.

 

İlgide kayıtlı dilekçenizin incelenmesinden, … potansiyel vergi kimlik numarası ile … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün sınırları içerisinde bulunan ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu ile 5711 sayılı Kanuna göre faaliyet gösteren siteniz yönetimi tarafından 2010/Ocak tarihinden itibaren yönetim ve denetim kurulu üyelerine ödenecek huzur hakkı ile kapıcı ücretleri ve serbest meslek ödemelerinin gelir vergisi ve damga vergisine tabi olup olmadığı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

A-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde; “Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmü yer almış olup, aynı maddenin 4 üncü bendinde ise; Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatlerin de ücret olarak vergilendirileceği hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 34 üncü maddesinde yönetici tarif edildikten sonra, 35-38’inci maddelerinde bunların görevleri ve sorumlulukları belirtilmiş; 40 ıncı maddesinde ise “…Yönetici yönetim planında veya kendisiyle yapılan sözleşmede bir ücret tayin edilmemiş olsa bile kat maliklerinden uygun bir ücret isteyebilir.

Kat malikleri kurulu, kat malikleri arasından atanmış yöneticinin normal yönetim giderlerine katılıp katılmayacağı, katılacaksa, ne oranda katılacağını kararlaştırır. Bu yolda, bir karar alınmamış ise, yönetici yönetim süresince kendisine düşen normal yönetim giderlerinin yarısına katılmaz.” hükmü yer almıştır.

Buna göre, yönetici ve denetçilerin kat malikleri dışından seçilmesi halinde, kendisine yönetim planında ya da sözleşmede saptanan ücret ödemesinin, gerçek ücret olarak kabul edileceği doğaldır. Ancak, yönetici ve denetçilerin kat malikleri arasından seçilmesi halinde, bunlara sağlanan menfaatler, yukarıda belirtilen görev ve sorumlulukların külfeti ve bu görevin yerine getirilmesinde yapılması gerekli olan masrafların karşılığı niteliğinde olması nedeniyle, bunların vergilendirilmemesi gerekir. Yönetim giderlerinin üstünde bir ödeme yapılması halinde ise fazla kısmın ücret olarak vergilendirileceği tabiidir.

Diğer taraftan, aynı kanunun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “(3946 sayılı Kanunun 22’nci maddesiyle değişen madde. Yürürlük; 1/1/1994) Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmü yer almakta olup, aynı fıkranın 1 inci bendinde; hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre, aynı fıkranın 2/b bendinde ise serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; yönetimini üstlendiği ve tevkifat uygulamasında “sair kurum” olarak değerlendirilen adı geçen site yöneticiliği tarafından serbest muhasebeciye yapılan serbest meslek ödemeleri üzerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının    2 numaralı bendi gereğince gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, anılan site yöneticiliğine bağlı olarak çalıştırılan ve kat malikleri arasından seçilen yönetici ve deneticilere yönetim giderlerine katılmama oranında yapılan ödemelerin gerçek ücret olarak kabul edilmemesi nedeniyle gelir vergisi tevkifatına tabi tutulmaması gerekmekte olup, bu kişilere yönetim giderlerinin üzerinde bir ödeme yapılması durumunda ise fazla kısmın ücret olarak vergilendirilmesi gerektiğinden bu tutar üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı tabiidir.

Ancak, kat malikleri dışından yönetici ve denetçi seçilmesi halinde ise, bu kişilere yapılan ödemelerden, Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Aynı kanunun müteferrik istisnaları düzenleyen bölümünün “Ücretlerde” başlıklı 23 üncü maddesinde; “(2361 sayılı Kanunun 17’nci maddesiyle değişen madde) Aşağıda yazılı ücretler Gelir Vergisi’nden istisna edilmiştir:

Hizmetçilerin ücretleri (Hizmetçiler özel fertler tarafından evlerde, bahçelerde, apartmanlarda ve ticaret mahalli olmayan sair yerlerde orta hizmetçiliği, süt ninelik, dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi özel hizmetlerde çalıştırılanlardır.)(Mürebbiyelere ödenen ücretler istisna kapsamına dahil değildir);

… hükmü yer almıştır.

Bu hükme göre; ücretleri vergiden istisna edilmesi öngürülen hizmetçiler; özel fertler tarafından evlerde, bahçelerde, apartmanlarda ve ticaret mahalli olmayan sair yerlerde çalıştırılan orta hizmetçisi, bahçıvan, kapıcı, kaloriferci gibi hizmet erbabıdır.

Bu itibarla, sitenizin kısmen veya tamamen ticaret mahalli olmayan bir site olması halinde, siteniz yönetimi tarafından ücretli olarak çalıştırılan kapıcıya yapılacak ücret ödemeleri Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesi gereğince istisna kapsamında olduğundan, söz konusu tutarlar üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması gerekmektedir.

Diğer taraftan, kapıcının iş merkezlerinde veya ticaret mahalli olan sitede çalıştırılması durumunda ise, yapılan ödemeler gelir vergisinden istisna olmayıp Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddeleri çerçevesinde ücret olarak gelir vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

B-DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 9 uncu maddesinde, bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu hükmüne yer verilmiştir.

Mezkur Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “Makbuzlar ve diğer kağıtlar” başlıklı bölümünün 1/b fıkrasında, maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtların binde 6,6 nispetinde damga vergisine tabi tutulacağı; Kanuna ekli (2) sayılı tablonun “IV Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün 34 numaralı fıkrasında ise, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinde belirtilen ücretlere ilişkin kağıtların damga vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

Buna göre,

– Siteniz yönetimine bağlı olarak çalıştırılan yönetici ve deneticilere yapılan huzur hakkı ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtların ihtiva ettiği toplam tutar üzerinden 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “Makbuzlar ve diğer kağıtlar” başlıklı bölümünün 1/b fıkrası uyarınca binde 6,6 nispetinde damga vergisine tabi tutulması;

– Sitenizin kısmen veya tamamen ticaret mahalli olmayan bir site olması halinde, siteniz yönetimi tarafından ücretli olarak çalıştırılan kapıcıya yapılan ücret ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtların, 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun IV/34 bölümü uyarınca damga vergisine tabi tutulmaması,

-Serbest muhasebeciye yapılan serbest meslek ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtlar Damga Vergisi Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar arasında yer almadığından söz konusu kağıtların damga vergisine tabi tutulmaması gerekmektedir.


Kaynak:Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Site ve Binaların Ortak Kullanım Alanlarının Kiralanması Sonucu Kiracıların Tahliyesi Hangi Durumlarda Yapılabilir?

Site Ortak Alanlarından Kira Geliri Elde Edenler Dikkat!

Kira Gelirinden İndirebileceğiniz Giderleri Biliyor musunuz?

Site İşletme Kooperatifleri de Kurumlar Vergisi Muafiyetinden Faydalanabilir mi?

Bir Konuta Birden Fazla Kişinin Ortak Olması Halinde Beyanname Nasıl Verilir?

]]>
https://www.muhasebenews.com/site-yonetimleri-tarafindan-yapilan-ucret-odemeleri-gelir-vergisine-tabi-midir/feed/ 0
Sitelere (Konut) sunulan İşgücü temin hizmetlerinde KDV tevkifatı yapılacak mıdır? https://www.muhasebenews.com/sitelere-konut-sunulan-isgucu-temin-hizmetlerinde-kdv-tevkifati-yapilacak-midir/ https://www.muhasebenews.com/sitelere-konut-sunulan-isgucu-temin-hizmetlerinde-kdv-tevkifati-yapilacak-midir/#respond Wed, 12 Sep 2018 07:00:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=33908 Sitelere (Konut) sunulan İşgücü temin hizmetlerinde KDV tevkifatı yapılacak mıdır?

Sayı: 84098128-120.03.05.06[23-2013-2]-614

Tarih: 10/10/2013

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

Sayı : 84098128-120.03.05.06[23-2013-2]-614
Konu : 700 konutlu sitede çalıştırılan temizlik elemanı, bahçıvan, elektrikçi, sıhhi tesisatçı ve güvenlik görevlisine ödenen ücretler ile dışardan sağlanan hizmetlerin vergilendirilmesi hk.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; 700 konutlu, ticari tesisi bulunmayan, gelirleri site sakinlerinin ödediği aidatlardan oluşan sitenizde, yönetim kurulu başkanlığı bünyesinde temizlik elemanı, bahçıvan, elektrikçi, sıhhi tesisatçı ve güvenlik görevlisi çalıştırdığınız belirtilerek, söz konusu kişilere yapılan ücret ödemelerinin gelir vergisi tevkifatına tabi olup olmadığı, bu hizmetlerden bazılarının (güvenlik gibi) dışarıdan bir firmadan alınması durumunda, bu kişilere ait gelir vergilerinin ödenip ödenmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

GELİR VERGİSİ YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesinde, “Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmü yer almaktadır.

Anılan Kanunun müteferrik istisnaları düzenleyen bölümünün “Ücretlerde” başlıklı 23’üncü maddesinde; “(2361 sayılı Kanunun 17’nci maddesiyle değişen madde) Aşağıda yazılı ücretler Gelir Vergisi’nden istisna edilmiştir:

  1. Hizmetçilerin ücretleri (Hizmetçiler özel fertler tarafından evlerde, bahçelerde, apartmanlarda ve ticaret mahalli olmayan sair yerlerde orta hizmetçiliği, süt ninelik, dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi özel hizmetlerde çalıştırılanlardır.) (Mürebbiyelere ödenen ücretler istisna kapsamına dahil değildir);

…” hükmü yer almıştır.

Bu hükme göre; ücretleri vergiden istisna edilmesi öngürülen hizmetçiler; özel fertler tarafından evlerde, bahçelerde, apartmanlarda ve ticaret mahalli olmayan sair yerlerde çalıştırılan orta hizmetçisi, bahçıvan, kapıcı, kaloriferci gibi hizmet erbabıdır.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesinde, vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar ile vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratlar sayılmış ve (1) numaralı bendinde, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61’inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben 103 ve 104’üncü maddelere göre tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Bu itibarla, ticaret mahalli olmayan sitenizde çalıştırılan bahçıvana yapılan ücret ödemelerinin Gelir Vergisi Kanununun 23’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında gelir vergisinden müstesna tutulması; temizlik elemanı, elektrikçi, sıhhi tesisatçı ve güvenlik görevlisi olarak çalıştırılanların ise hizmetçi kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından, bu kişilere yapılan ücret ödemelerinden Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104’üncü maddelerine göre vergi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

            KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 9’uncu maddesinde “Mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu yetkiye dayanılarak 14.04.2012 tarih ve 28264 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.05.2012 tarihinde yürürlüğe giren 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin ;

-“3.1. Kısmi Tevkifatın Mahiyeti Ve Tevkifat Uygulayacak Alıcılar” bölümünün 3.1.2. ayrımında “Kısmi tevkifat uygulaması kapsamında KDV tevkifatı yapmak üzere sorumlu tutulabilecekler aşağıda iki grup halinde sayılmış olup, tevkifat uygulaması kapsamındaki her bir işlem bazında tevkifat yapacaklar, söz konusu gruplardan birine veya ikisine veyahut söz konusu gruplar kapsamında olan bazı sorumlulara atıf yapılmak suretiyle Tebliğin ilgili bölümlerinde belirtilmiştir.

  1. a) KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir.)
  2. b) Belirlenmiş alıcılar (KDV mükellefi olsun olmasın):

– 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların teşkil ettikleri birlikler, belediyelerin teşkil ettikleri birlikler ile köylere hizmet götürme birlikleri,

– Yukarıda sayılanlar dışındaki, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları,

– Döner sermayeli kuruluşlar,

– Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,

– Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları,

– Bankalar,

– Kamu iktisadi teşebbüsleri (Kamu İktisadi Kuruluşları, İktisadi Devlet Teşekkülleri),

– Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar,

– Organize sanayi bölgeleri ile menkul kıymetler, vadeli işlemler borsaları dahil bütün   borsalar,

– Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan idare, kurum ve kuruluşlara ait olan (tek başına ya da birlikte) kurum, kuruluş ve işletmeler,

– Payları İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören şirketler,”

-(3.1.6) ayrımında; “KDV mükellefiyeti bulunmayanların, Tebliğin (3.1.2/b) ayrımı kapsamında olmamak kaydıyla, kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki alımlarında tevkifat uygulaması söz konusu olmayacaktır.”

– “3.2.5 İşgücü Temin Hizmetleri” bölümünün (3.2.5.2.1.) ayrımında ; “Gerçek veya tüzel kişiler faaliyetlerinin yürütülmesine ilişkin olarak ihtiyaç duydukları işgücünü kendilerine hizmet akdi ile bağlı ücretli statüsünde hizmet erbabı çalıştırarak temin etmek yerine, alt işverenlerden veya bu alanda ya da başka alanlarda faaliyette bulunan diğer kişi, kurum, kuruluş veya organizasyonlardan temin etmektedirler.

Bu tür hizmetler, esas itibariyle, temin edilen elemanların, hizmeti alan işletmenin bilfiil sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılabilmesinin mümkün bulunduğu durumlarda tevkifat kapsamına girmektedir.”

– (3.2.5.2.2.) ayrımında; “(3.1.2.) bölümünde sayılanlara verilen özel güvenlik ve koruma hizmetleri de işgücü temin hizmeti kapsamında tevkifata tabi tutulacaktır”.

düzenlemelerine yer verilmiştir.

Bu itibarla, sitenizin 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (3.1.2.) ayrımında sayılanlar kapsamında olmaması kaydıyla, kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki hizmet alımlarında tevkifat uygulaması söz konusu olmayacaktır.


Kaynak:Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Site ve Binaların Ortak Kullanım Alanlarının Kiralanması Sonucu Kiracıların Tahliyesi Hangi Durumlarda Yapılabilir?

Site Ortak Alanlarından Kira Geliri Elde Edenler Dikkat!

Kira Gelirinden İndirebileceğiniz Giderleri Biliyor musunuz?

Site İşletme Kooperatifleri de Kurumlar Vergisi Muafiyetinden Faydalanabilir mi?

Bir Konuta Birden Fazla Kişinin Ortak Olması Halinde Beyanname Nasıl Verilir?


]]>
https://www.muhasebenews.com/sitelere-konut-sunulan-isgucu-temin-hizmetlerinde-kdv-tevkifati-yapilacak-midir/feed/ 0
İşyeri Nedir? https://www.muhasebenews.com/isyeri-nedir/ https://www.muhasebenews.com/isyeri-nedir/#respond Fri, 01 Dec 2017 14:00:11 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=5950 Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri;
– Mağaza,
– Yazıhane,
– İdarehane,
– Muayenehane,
– İmalathane,
– Şube,
– Depo,
– Otel,
– Kahvehane,
– Eğlence ve spor yerleri,
– Tarla,
– Bağ,
– Bahçe,
– Çiftlik,
– Hayvancılık tesisleri,
– Dalyan ve voli mahalleri,
– Madenler,
– Taş ocakları,
– İnşaat şantiyeleri,
– Vapur büfeleri gibi
ticari, sınai zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir.

Kaynak: Vergi Usul Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/isyeri-nedir/feed/ 0
KDV Mükelleflerinin Defter Ve Kayıt Düzeni Nasıl Olmalıdır? https://www.muhasebenews.com/kdv-mukelleflerinin-defter-kayit-duzeni-nasil-olmalidir/ https://www.muhasebenews.com/kdv-mukelleflerinin-defter-kayit-duzeni-nasil-olmalidir/#respond Tue, 07 Mar 2017 12:15:47 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=6696 1- KDV MÜKELLEFLERİ DEFTER VE KAYITLARINI NASIL DÜZENLEMEK ZORUNDADIR?
KDV mükellefleri, tutulması mecburi defter kayıtlarını bu verginin hesaplanmasına ve kontrolüne imkân verecek şekilde düzenlerler.
Bu kayıtlarda en az aşağıdaki hususların açıkça gösterilmesi şarttır;
1.1- Vergi konusu işlemlerin;
1.1.1- Mahiyeti,
1.1.2- Vergisiz tutarları,
1.1.3- Hesaplanan vergi,
1.1.4- İndirilebilir vergi miktarları,

1.2- Vergiden istisna edilen işlemlerin;
1.2.1- İndirim hakkı tanınan,
1.2.2- İndirim hakkı tanınmayanlara göre
mahiyeti ve ayırımı ile hesaplanan indirilebilir vergi miktarı,

1.3- İndirim konusu yapılamayacak işlemlerin;
1.3.1- Niteliği,
1.3.2- Bu işlemlerle ilgili vergi miktarları,

1.4- Matrah ve indirim miktarlarındaki değişmelerle;
1.4.1- Ödenen vergi,
1.4.2- Terkin edilen vergi,
1.4.3- İade olunan vergi,

***Emtia üzerine iş yapanlar, emtia envanterinde veya envanter defterinde, hesap dönemi sonunda mevcut emtiayı Katma Değer Vergisine tabi olan ve olmayanlar itibariyle tefrik edip göstermeye mecburdurlar.

2- ÖNCE DEVLET ALACAĞI!
Mükelleflerin,
2.1- Fabrika,
2.2- İmalathane,
2.3- Ticarethane,
2.4- Şube,
2.5- Satış mağazası ve depolarında mevcut;
2.5.1- İlk madde,
2.5.2- Yarı mamul,
2.5.3- Mamul madde stokları,
üçüncü şahıslara satılmış veya rehnedilmiş olsa dahi, KDV ile zam ve cezalarının teminatı hükmünde olup, bedellerinden ilk önce sözü edilen hazine alacağı tahsil olunur.

Kaynak: Katma Değer Vergisi Kanunu

Tarih: 7 Mart 2017

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kdv-mukelleflerinin-defter-kayit-duzeni-nasil-olmalidir/feed/ 0