İhracatçılar – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 22 Dec 2023 07:16:44 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 İmalatçılar ve ihracatçılar için kurumlar vergisi oranları % kaçtır? https://www.muhasebenews.com/imalatcilar-ve-ihracatcilar-icin-kurumlar-vergisi-oranlari-kactir/ https://www.muhasebenews.com/imalatcilar-ve-ihracatcilar-icin-kurumlar-vergisi-oranlari-kactir/#respond Fri, 22 Dec 2023 07:16:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148146 Geçici vergide 32/7, 32/8 ihracatçı, imalatçı kazançlarında %20 değil %19 vergi hesaplanıyordu. Bu uygulamada bir değişiklik oldu mu?

İhracat kazançlarında %24, aynı zamanda imalat kazancı da varsa o da %24 , diğerleri %25 şeklinde olarak devam ediyor mu?

Eski sistem devam ediyor oran değişikliği olmuştur. 2023 /3. dönemden itibaren;
İhracatçılar için KV oranı % 25 yerine % 20 olarak uygulanacak.
İmalatçılara için ise % 25 oranı yerine % 24 olarak uygulanacaktır.
Aşağıdaki linkteki İSMMMO duyurusunu inceleyiniz.
https://ismmmo.org.tr/dosya/4353/Mevzuat-Dosya/06102023-yeni-kv-oranlari.pdf

 


01.10.2023 TARİHİNDEN İTİBAREN UYGULANACAK KURUMLAR
VERGİSİ ORANLARI
(KVK 32. MADDE)

YUKARIDAKİ YENİ ORANLAR 2023 YILI ÜÇÜNCÜ GEÇİCİ VERGİ DÖNEMİNDE
UYGULANMAYA BAŞLANACAKTIR.

Tabloda belirtilen oranlar 01.10.2023 tarihinden itibaren verilmesi gereken
beyannamelerden başlamak üzere; kurumların 2023 yılı ve izleyen vergilendirme
dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere belirlenen oranlardır.

Bu oranlar 17 Kasım 2023 gün sonuna kadar verilmesi gereken 3. Dönem geçici vergi
beyannamelerinde de uygulanacaktır.

Özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2023 takvim yılında başlayan özel hesap
dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanacaktır.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/imalatcilar-ve-ihracatcilar-icin-kurumlar-vergisi-oranlari-kactir/feed/ 0
İhracatçılar Birliğine Kayılı Olanların Döviz Alım Satımındaki BSMV İstisnası https://www.muhasebenews.com/ihracatcilar-birligine-kayili-olanlarin-doviz-alim-satimindaki-bsmv-istisnasi/ https://www.muhasebenews.com/ihracatcilar-birligine-kayili-olanlarin-doviz-alim-satimindaki-bsmv-istisnasi/#respond Sat, 15 Jul 2023 11:46:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=144294 Şirketimiz ihracatçılar birliğine üye iki yıldır ihracat yapmıyor. İthalat yapıyor. döviz bürosundan döviz alırken İhracatçılar birlik üye kaydımızı gösterdik. Binde 2 BSMV vergisi ödemedik. Bir sakınca olur mu?

BSMV’nin mükellefi yetkili Döviz büfesidir. Sizin için bir sorumluluk ve sakınca olmaz.


BENZER İÇERİKLER

Kambiyo (Döviz) Muamelelerinde Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi

6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 28’inci maddesi 1’inci fıkrası; “Banka ve sigorta şirketlerinin 10/6/1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’na göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir.” hükmündedir.

Bu düzenleme uyarınca yetkili kurum ve kuruluşların yapmış oldukları bütün işlemler nedeniyle (olayımızda ‘kambiyo muameleleri’ dahil) kendi lehlerine aldıkları paraların Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisine (BSMV) tabi olduğu açıktır.

Kanunun, “Matrah” başlıklı 31’inci maddesine göre kambiyo alım ve satım muamelelerinde verginin matrahı, kambiyo satışlarının tutarıdır.

Kambiyo Satışlarında BSMV Uygulaması

Kanunda, kambiyo alım ve satım muamelelerinden bahsedilmekte ve verginin matrahı kambiyo satışlarının tutarı olarak belirtilmektedir. Kanun, bir gider vergisi düzenlemesidir. “Gelirden yapılan bir harcama” veya “yapılan bir gider” söz konusu olduğundan, burada belirtilen kambiyo muamelesinin “kambiyo satım işlemi” olduğu, ancak kanun düzenlemesinde belirtilen “alım ve satım” işleminin genel olarak karşılıklı yapılan “alım satım”ı ifade ettiği düşünülmektedir. Kambiyo satışında, kambiyo satışını yapan olarak banka veya yetkili müessese; kambiyo alışını yapan olarak ise kambiyoyu alan gerçek veya tüzel kişinin kastedildiği değerlendirilmektedir.

Kambiyo muamelelerinde verginin doğması, kambiyo satışının yapılmasına bağlıdır. Kambiyo muamelesini yapan kurum veya kuruluş açısından yapılan işlemin “kambiyo satışı” olması gerekmektedir. Kambiyo satım işlemini yapan, banka veya yetkili müessese olabilir. Kanun düzenlemesi, kambiyo satış tutarı üzerinden vergi alınmasını öngörmüştür.

Diğer taraftan, bankalarca yapılan döviz/kambiyo alışlarında bu verginin uygulanmayacağı, zira düzenlemenin “bir gider vergisi” olması nedeniyle kanunun amacına uygun olmayacağı değerlendirilmektedir.

Kambiyo satış muamelelerinde, 2008-2019 yılları arasında BSMV sıfır olarak belirlenmiştir. Bu zaman aralığında kambiyo muamelelerinde BSMV fiilen kaldırılmış gibi işlem görmüştür.

Kambiyo Muamelelerinde Yetkili Kurum ve Kuruluşlar

Bankalar: 6802 sayılı Kanun’un 28’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca bankaların yaptıkları işlemler, genel olarak, mevcut düzenlemelere bağlı kalınmaksızın “para ve sermaye piyasasına özgü işlemler” olarak tanımlanmıştır.

Bu işlemler mevduat kabulü, senet iskontosu, menkul kıymet ticareti, kredi işlemleri, altın ticareti, akreditif, vesika ve mal karşılığı, çek muhataplığı gibi ödeme ve tahsil işlemleri, kiralık kasacılık gibi hizmetler, altın ve para ticareti, döviz alım ve satım işlemleri olarak sayılabilir.

5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 4’üncü maddesinde bankaların diğer kanunlarda öngörülen hükümler saklı kalmak kaydıyla gerçekleştirebileceği faaliyetler arasında “efektif dahil kambiyo işlemleri; para piyasası araçlarının alım ve satımı; kıymetli maden ve taşların alımı, satımı veya bunların emanete alınması işlemleri” de yer almaktadır.

Yetkili Müesseseler (Döviz Büroları) ise T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Finansal Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürlüğü tarafından tespit edilen usul ve esaslar çerçevesinde dövize ilişkin işlemler; kıymetli maden, taş ve eşyalara ilişkin işlemler de yapabilen anonim şirketlerdir.

Yetkili Müesseseler; 1567 Sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve bu Kanun Hakkında 32 Sayılı Karar, söz konusu Karara istinaden yayımlanan tebliğlerde yer alan düzenlemelere göre faaliyetlerini yürütmektedir. Kambiyo satım işlemleri, BSMV uygulamasında banka muamele ve hizmeti olarak kabul edilmektedir.

Kambiyo Nedir?

Pratikte, “altın”ın bir ödeme aracı olmasından dolayı altınla yapılan işlemlerin “kambiyo” işlemleri kapsamında değerlendirilmesi yönünde farklı görüşler bulunmaktadır. 6802 sayılı Kanun’un 31’inci maddesi uyarınca, kambiyo muamelelerinde kambiyo satış işlemiyle birlikte vergiyi doğuran olay gerçekleşmektedir.

Altın satış işlemlerinin döviz satış muamelelerinde olduğu gibi BSMV tabi tutulabilmesi için altının, kambiyo tanımı kapsamında olması gerekmektedir. Kıymetli madenlere -altına- ilişkin düzenlemeler Kambiyo Mevzuatı içerisinde yapılmış olmakla birlikte Kambiyo Mevzuatı olarak adlandırılan 1567 Sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan 32 Sayılı Kararın “Tanımlar” başlıklı 2’nci maddesinin (h) bendinde; DÖVİZ (KAMBİYO): efektif dâhil yabancı parayla ödemeyi sağlayan her nev’i hesap, belge ve vasıtalar olarak belirtilmiştir. Bu çerçevede “efektif dâhil yabancı parayla ödemeyi sağlayan her nev’i hesap, belge ve vasıtalar”a ilişkin işlemler, kambiyo muamelesi olarak bilinmektedir.

Kambiyo Muamelelerinde Yeni BSMV Oranı

24.05.2020 tarihinden önce kambiyo muamelelerinde BSMV oranı 05.12.2019 tarihli ve 7194 sayılı Kanun’un 8’inci maddesi uyarınca %02 (binde iki) olarak belirlenerek bu oranı sıfıra kadar indirmeye ve %2’ye kadar yükseltmeye Cumhurbaşkanı yetkili kılınmıştır. Bu yetkiye dayanılarak kambiyo muamelelerinde 23.05.2020 tarihli ve 2568 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla 24.05.2020 tarihinden itibaren geçerli kanuni oran %1 (yüzde bir) olarak yeniden belirlenmiş bulunmaktadır.

Kambiyo Muamelelerinde BSMV “Sıfır” Olan İstisnai İşlemler Nelerdir?

24.05.2020 tarihinde yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararıyla yetkili kurum ve kuruluşların kambiyo satışlarında BSMV sıfır olarak uygulayacağı istisnai işlemler belirlenmiştir. İstisnai işlemler;

-Bankalar ile yetkili müesseselerin kendi aralarında veya birbirlerine yaptıkları kambiyo satışları,

-Hazine ve Maliye Bakanlığına yapılan kambiyo satışları,

-Döviz kredisinin ödenmesine yönelik olarak, döviz kredisi kullanılan ya da kullanımına aracılık eden banka tarafından kredi borçlusuna yapılan kambiyo satışları,

-Sanayi sicil belgesini haiz işletmelere yapılan kambiyo satışları,

-İhracatçı Birliklerine üye olan ihracatçılara yapılan kambiyo satışlarıdır.

Kambiyo Muamelelerinde Geçmişten Günümüze BSMV Oranları?

Kambiyo Muamelelerinde BSMV Oranlarına İlişkin Tablo aşağıda yer almaktadır.

  TARİH İLGİLİ KANUN/MADDE ORAN
1 01.08.1956 6802 sayılı kanun/33 md. Onbinde 4,5
2 10.08.1970 1318 sayılı kanun/59 md. Onbinde 5,0
3 01.05.1981 2447 sayılı kanun/8 md. ‰ 1
4 01.01.1984 3239 sayılı kanun/133 md. ‰ 1
5 19.04.1986 08.04.1986 tarihli ve 86/10563 sayılı BKK ‰ 1
6 01.01.1989 06.12.1988 tarihli ve 88/13608 sayılı BKK ‰ 1
7 01.01.1992 12.08.1991 tarihli ve 91/2072 sayılı BKK ‰ 1
8 01.09.1998 28.08.1998 tarihli ve 98/11591 sayılı BKK (91/2072 sayılı  BKK yürürlükten kaldırılmıştır.) ‰ 1
9 01.08.2002 07.10.1998 tarihli ve 98/11795 sayılı BKK

(98/11591 sayılı BKK’da değişiklik)

‰ 1
10 01.05.2008 31.03.2008 tarihli ve 2008/13459 sayılı BKK

(98/11591 sayılı BKK’da değişiklik)

0
11 15.05.2019 14.05.2019 tarihli ve 1108 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ‰ 1
12 07.12.2019 7194 sayılı kanun/8 md. ‰ 2
 

13

 

24.05.2020

23.05.2020 tarihli ve 2568 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı % 1

 

Uygulanan BSMV oranları 1956 yılından günümüze kadar geçen zaman içerisinde 0 ile %1 arasında değişkenlik göstermiştir.

 


Kaynak: OAİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ihracatcilar-birligine-kayili-olanlarin-doviz-alim-satimindaki-bsmv-istisnasi/feed/ 0
Tekstil ve Konfeksiyon İhracatcılar Birliği tarafından verilen dekonta istinaden yapılan ödemelerin gider kaydedilip edilemeyeceği. https://www.muhasebenews.com/tekstil-ve-konfeksiyon-ihracatcilar-birligi-tarafindan-verilen-dekonta-istinaden-yapilan-odemelerin-gider-kaydedilip-edilemeyecegi/ https://www.muhasebenews.com/tekstil-ve-konfeksiyon-ihracatcilar-birligi-tarafindan-verilen-dekonta-istinaden-yapilan-odemelerin-gider-kaydedilip-edilemeyecegi/#respond Mon, 03 Jan 2022 10:12:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120411  

T.C.
GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef   Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

62030549-125[8-2013/226]-60319

11/06/2015

Konu

:

………. Birliği tarafından verilen dekonta istinaden   yapılan ödemelerin gider kaydedilip edilemeyeceği.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizce milli katılımla ve ………. Birliği aracılığıyla katıldığınız yurt dışı fuar organizasyonları nedeniyle adı geçen birliğe yurt dışı fuar bedeli olarak yaptığınız ödemeler karşılığında ilgili birlik tarafından, katma değer vergisi mükellefi olmadıkları gerekçesiyle tarafınıza fatura düzenleyemediklerinden bahisle dekont düzenledikleri belirtilerek, bu dekonta istinaden yapılan ödemelerin gider kaydedilip kaydedilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

            A-KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazançları kurumlar vergisinin konusu kapsamına alınmış olup aynı Kanunun 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında da dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde bulunmayan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi işletme olduğu; altıncı fıkrasında ise dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği; mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler” başlıklı (2.4) bölümünde, iktisadi işletmenin tanımı içinde yer alan ve devamlı olarak yapılan ticari, sınai veya zirai faaliyetten söz edebilmek için bu işletmenin tedavül ekonomisine katılması, başka bir ifadeyle işletmede üretilen veya alınan malların veya verilen hizmetin bir bedel karşılığı satılmış olması gerektiği, aksi halde diğer unsurlar var olsa dahi bir iktisadi işletmenin varlığından söz edilemeyeceği ifade edilmiştir.

İktisadi işletmenin belirgin özellikleri; bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesidir. Diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurları, ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetlerdir. Kanun, bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek ya da vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsama almıştır.

Devamlılık unsuru, bir hesap dönemi içinde aynı veya ayrı faaliyet alanlarında ticari mahiyet arz eden işlemlerin birden fazla yapılmasını ifade etmektedir. Aynı hesap döneminde tek işlem nedeniyle ticari faaliyetin devamlılık unsurunun oluştuğunu kabul etmek mümkün olmamakla birlikte, faaliyetin organizasyon gerektirmesi veya amacının ticari olması durumunda devamlılık unsurunun varlığı kabul edilir.

Ekonomik faaliyetin ticari organizasyonu gerektirmesi ve yılda birden fazla tekrar ettirilmesi veya her yıl bir defa olmakla beraber müteakip yıllarda ya da birkaç yıl arayla yapılmasına karşılık periyodik olarak tekrar etmesi durumunda da bu faaliyetin devamlı olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir.

……… Birliğinin, tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamakla birlikte devamlılık arz eden ticari, sınai ve zirai faaliyetleri nedeniyle birlik tüzel kişiliğine bağlı oluşan iktisadi işletmeleri kurumlar vergisine tabidir.

Buna göre, adı geçen birliğin bedel karşılığında fuar organizasyonu düzenlemesi veya söz konusu organizasyonlara aracılık etmesi halinde; birliğe bağlı oluşacak iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, ikinci fıkrasında ise safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde ise bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu; bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı; ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu hükümler uyarınca, safi kurum kazancının tespit edilmesinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi yanında Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Söz konusu bent hükmü uyarınca, yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Bu itibarla, şirketiniz tarafından yurt dışı fuar bedeli olarak yapılan ödemelerin; işle ilgili olması, işin önemi ölçüsünde yapılması ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belgelendirilmesi şartıyla, Gelir Vergisi Kanununun 40 ncı maddesinin (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkündür.

            B-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

4 üncü maddesinde; hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu; bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

8/2 nci maddesinde, vergiye tabi bir işlem söz konusu olmadığı veya Katma Değer Vergisini fatura veya benzeri vesikalarda göstermeye hakkı bulunmadığı halde, vergi uygulanması veya olması gerekenden fazla vergi hesaplanması halinde fazla veya yersiz hesaplanan vergilerin iade edilmesi konusunda Bakanlığımızın yetkili olduğu,

30/a maddesinde de vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV’nin vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre …………  Birliğinin şirketinize yurt dışında verdiği fuar organizasyon hizmeti, yurt dışında ifa edilip yine yurt dışında faydalanıldığından, söz konusu hizmet KDV’nin konusuna girmemektedir. Dolayısıyla, bu hizmet nedeniyle KDV hesaplanması da söz konusu değildir.

Öte yandan, adı geçen ihracatçı birliğinin KDV’nin konusuna girmeyen bir işlem nedeniyle şirketinizden tahsil ettiği KDV’yi Kanunun 8/2 maddesine istinaden öncelikle beyan edip ödemesi gerekmektedir. Bu şekilde fazla ve yersiz olarak ödenen verginin aynı madde hükümünün verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan mülga 116 seri no.lu KDV Genel Tebliğinin 4. bölümü kapsamında ve Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin “I/C-1.1.2. Fazla veya Yersiz Ödenen Verginin İadesi” başlıklı bölümünde yer alan açıklamalar çerçevesinde iadesinin talep edilmesi mümkün bulunmaktadır.

            C-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde; “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun 229 uncu maddesinde; “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” denilmekte olup 231 inci maddesinin 5 inci bendinde; “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Yine aynı Kanunun 232 nci maddesinde; “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler; Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere, vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.” hükmü yer almaktadır.

Anılan madde hükümlerinden de anlaşılacağı gibi şirketiniz katıldığı yurt dışı fuar organizasyonları için ihracatçı birliğine ödenen tutarlarla ilgili olarak ihracatçı birliğin kurumlar vergisi veya KDV mükellefiyetinin bulunması halinde, ödenen bedel üzerinden şirketiniz adına azami yedi gün içinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

İhracatçı birliğinin kurumlar vergisi ve KDV mükellefiyetinin bulunmaması halinde ise birliğin tabi olduğu mevzuata göre şirketiniz adına düzenleyeceği belge ekine, yurt dışı fuar katılım bedelini aktardığı organizasyon firmasının birlik adına düzenlediği fatura ile dağılım tablosunu eklemesi şartıyla bu belgenin tevsik edici belge olarak kabul edilmesi mümkün bulunmaktadır.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tekstil-ve-konfeksiyon-ihracatcilar-birligi-tarafindan-verilen-dekonta-istinaden-yapilan-odemelerin-gider-kaydedilip-edilemeyecegi/feed/ 0
Türkiye İhracatçılar Meclisi Ve İhracatçı Birlikleri İnsan Kaynakları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapıldı https://www.muhasebenews.com/turkiye-ihracatcilar-meclisi-ve-ihracatci-birlikleri-insan-kaynaklari-yonetmeliginde-degisiklik-yapildi/ https://www.muhasebenews.com/turkiye-ihracatcilar-meclisi-ve-ihracatci-birlikleri-insan-kaynaklari-yonetmeliginde-degisiklik-yapildi/#respond Wed, 24 Nov 2021 06:16:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118449
24 Kasım 2021 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 31669
YÖNETMELİK

Ticaret Bakanlığından:

TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ VE İHRACATÇI BİRLİKLERİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 – 3/9/2009 tarihli ve 27338 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İhracatçı Birlikleri İnsan Kaynakları Yönetmeliğinin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(3) Belirli süreli ve özel hizmet sözleşmeli olarak birlik genel sekreterliğinde istihdam edilen personel sayısı, daimi hizmet sözleşmesi ile istihdam edilen personel sayısının yüzde on beşini ve her halükarda yirmi kişiyi geçemez. Bir önceki yıl personel giderleri, gelirlerinin yüzde kırkından fazla olan birliklerce, belirli süreli ve özel hizmet sözleşmeli yeni personel istihdam edilemez. Münhasıran belirli bir projenin yürütülmesi için istihdam edilen ve istihdam giderlerinin en az yüzde yetmiş beşi o projeye destek veren ulusal ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan fonlarla karşılanan personel için bu sınırlamalar uygulanmaz.”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(7) Belirli süreli hizmet sözleşmesi ile istihdam edilmesi düşünülen personelden 7 nci maddenin yaş sınırı ve eleme sınavı hariç olmak üzere sekiz, dokuz, on ve on birinci fıkralarında belirtilen şartları taşıyanların aylık ücreti, ilgili fıkrada belirtilen unvana işe başlamada hak tanınan aylık çıplak ücretinden fazla olmamak üzere Yönetim Kurulu tarafından sözleşme süresince geçerli olmak üzere belirlenir. Münhasıran belirli bir projenin yürütülmesi için istihdam edilen ve istihdam giderlerinin en az yüzde yetmiş beşi o projeye destek veren ulusal ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan fonlarla karşılanan belirli süreli hizmet sözleşmesi ile istihdam edilen personelin ücreti, bu fıkrada belirtilen ücret sınırının iki katını aşamaz. Belirli süreli hizmet sözleşmesi ile istihdam edilen personele grup ve basamak ilerlemesi yapılmaz.”

MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.

Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin
Tarihi Sayısı
3/9/2009 27338
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin
Tarihi Sayısı
1- 11/10/2011 28081
2- 3/4/2012 28253
3- 7/4/2012 28257
4- 15/6/2012 28324
5- 15/2/2013 28560
6- 27/11/2013 28834
7- 12/3/2014 28939
8- 18/11/2014 29179
9- 30/12/2015 29578
10- 30/12/2017                   30286 (Mükerrer)
11- 7/7/2018                   30471 (Mükerrer)
12- 6/8/2021 31205

 

 


Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiye-ihracatcilar-meclisi-ve-ihracatci-birlikleri-insan-kaynaklari-yonetmeliginde-degisiklik-yapildi/feed/ 0
Hizmet ihracı için ihracatçılar odasına kayıt olmak gerekiyor mu? https://www.muhasebenews.com/hizmet-ihraci-icin-ihracatcilar-odasina-kayit-olmak-gerekiyor-mu/ https://www.muhasebenews.com/hizmet-ihraci-icin-ihracatcilar-odasina-kayit-olmak-gerekiyor-mu/#respond Wed, 17 Nov 2021 01:56:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=117759 İstanbul’dan yurt dışına danışmanlık hizmetleri verecek bir mükellefimiz var. Hizmet ihracında KDV’siz ihracat faturası kesmek için bir birlik (ihracatçılar vs.) /oda kaydı gerekiyor mu?

Hizmet ihracı için bir birliğe veya kuruma kayıt yapılmaz. 

Hizmet verilen yer yurt dışında ise fatura da KDV hesaplanmadan faturası düzenlenir. 

Faturada alt veya üst limit olmaz.


Özelge: İhracatın arttırılması amacına yönelik yurt içi merkezli firmadan alınana reklam hizmetinin KDV karşısındaki durumu

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü)

 

Sayı

:

39044742-KDV 12-2007

04/08/2014

Konu

:

İhracatın arttırılması amacına yönelik yurt içi merkezli firmadan alınana reklam hizmetinin KDV karşısındaki durumu.  

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketiniz tarafından ihracatınızı arttırmak için yurt dışında direkt izlenebilen (Türkiye’de de uydu üzerinden izlenebilen) kanallara reklam verildiği, bu reklamın Türkiye merkezli bir firma üzerinden alındığı belirtilerek söz konusu reklam hizmetinin KDV ye tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun; 1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin vergiye tabi olduğu, 4/1 inci maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,  6/b maddesinde, hizmet ifalarında işlemin Türkiye’de yapılmasının, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği hükümlerine yer verilmiştir.

            Aynı Kanunun 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurtdışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV den istisna olduğu, 12/2 nci maddesinde ise bir hizmetin yurtdışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurtdışında faydalanılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

            Hizmet ihracı ile ilgili açıklamaların yer aldığı 01/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II/A-2. Hizmet İhracı” bölümünde; 3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV’den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2) nci maddesine göre; hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması ve hizmetten yurtdışında faydalanılması gerektiği, hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapıldığının yurtdışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edileceği, hizmetten yurtdışında faydalanılmasından kastın, Türkiye’de yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurtdışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması, Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisinin bulunmaması olduğu, hizmet ihracına ilişkin istisnanın, yurtdışındaki müşteriye düzenlenen hizmet faturası ile tevsik edileceği açıklanmıştır.

            Buna göre, firmanız tarafından yurt içinde faaliyet gösteren reklam firmasından, reklam filmi yurt dışında gösterilmek üzere alınan reklam hizmetinin, hizmet yurt içinde verildiğinden ve hizmetten yurt içinde faydalanıldığından hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu çerçevede, reklam hizmeti bedeli üzerinden genel oranda (% 18) hesaplanarak, reklam hizmetini veren Türkiye’deki firma tarafından beyan edilmesi gerekmektedir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.


Kaynak: İSMMMO,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/hizmet-ihraci-icin-ihracatcilar-odasina-kayit-olmak-gerekiyor-mu/feed/ 0
Dönelim ekonomiye https://www.muhasebenews.com/donelim-ekonomiye/ https://www.muhasebenews.com/donelim-ekonomiye/#respond Fri, 06 Aug 2021 01:00:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=113382

Dr. Hakan ÇINAR
Akademisyen
hakan.cinar@mentorgumruk.com.tr


Dedim ki, biz yine işimize bakalım. Bir yandan pandemiyle mücadele ederken, ülkemizde ortaya çıkan önce sel, sonra yangın felaketleri hepimizi karamsarlığa itti. Daha tam müsilajı konuşuyorduk ki o konu bile arada kaynadı gitti. İngiltere, ülkemize seyahatleri yine kırmızı listede tutmaya devam etti ki, zaten yeterince yaralanmış turizm sektörü buradan da bir darbe almış oldu. Neyse ki Alman turistler ise gelmeyi sürdürüyorlar. Turizmin ekonomimiz için önemli bir rolü olduğunu düşündüğümüzde, Ege ve Akdeniz’i saran alevlerin gelecekte turizmimize de zarar verme endişesini taşıdığımı da itiraf edeyim. Hani iyi giden ne var deseniz, bu manada sayabileceğimiz pek de bir şey yok gibi. Ama ben bir tane güzel gelişme ve fırsattan bahsedeceğim yazımın devamında.

Dünyada da pek çok benzer sıkıntı devam ederken, normalleşmeye çalışma çabaları çok da istenilen gibi yürümüyor aslında. Bir yandan sanayide yaşanan hammadde sıkıntısı ve fiyatlardaki artış devam ederken, öte yandan taşıma fiyatlarındaki yükseliş de sürüyor.  Kurlarda yaşanılan dalgalanma da üretim ile ihracat güçlerinin zayıflamasına sebebiyet vermeye devam ediyor.

Bu olumsuzluklara rağmen ihracatımızdaki artışın neden devam ettiğini daha doğrusu bu artışın nasıl oluştuğunu da anlamaya çalışalım bir yandan. Çünkü her türlü olumsuz tabloya rağmen, ülkemizi bekleyen ihracat fırsatının iliklerimize kadar farkına varmamız gerekiyor.

Bir ülkenin güçlü bir sayılabilmesi için, hiç şüphesiz iki temel konuyu çözümlemiş olması gerekiyor. Bunlardan biri hukuk, diğeri ise ekonomi. Hukuk çok geniş bir kavram; ülkenin güvenilirliğinde, yabancı sermayenin geliş kriterlerinde, insanların huzurlu yaşamasında, kadınların cinsiyet ayrımı olmaksızın yaşayabilmesinde, beyin göçünü engellemede, devlete güven duymasında, özetle insan olduğumuzu hissetmede birinci sırada hukuktan söz etmemiz gerekir. Ekonomilerin gelişebilmesi için de hukuk aslında olmazsa olmaz.

Pandemi ile devam eden bu süreçte krizin ülkemiz için yarattığı bu önemli fırsatın farkına varmalıyız. Bugüne dek Avrupa ülkelerine yaptığımız ihracatla övünürüz ki, bu da çok normal. İhracatımızın yüzde ellisi hemen hemen bu bölgeye. Ve üstelik karayolu taşımasında da kuvvetlendik, güçlü bir taşıma filosuna sahibiz. Ancak biz ihracatımızın büyüklüğü ile övünürken, AB’nin toplam ithalatındaki payımızın ise sadece %3,7 olduğunu da atlamamalıyız. Dünyada da 6. sırada geliyoruz. Yani özetle gidebileceğimiz daha hemen hemen 30 kat yol var. Neden 6.sıradayız, çünkü Uzakdoğu ile rekabet edemiyoruz. Neden edemiyoruz, çünkü oralar ucuz, biz ise pahalıyız. Bir tarafta beklediğimiz bir Gümrük Birliği güncellemesi var ve buradan pazar artışı olacağını düşünüyoruz ki o kaf dağının arkası. Oysaki, bugün Uzakdoğu ülkeleri taşıma maliyeti sebebiyle pahalı duruma geldiler ve bu durum da kolay kolay değişmeyecek, resim çok net. Denizyolundaki bu yüksek maliyetler, onları dezavantajlı bizi ise avantajlı hale getirdi. Güçlü bir karayolu taşıma filosuna da sahip olduğumuzu düşündüğümüzde, yakınlık, hız ve öğrenilmiş tecrübeler ile bütünleştirerek çok hızlı yol almamız ve ihracatımızı katlanarak arttırmamız kaçınılmaz hal alıyor. Ancak elbette bunu başarabilmenin yolu üretimden ve sanayi gücümüzü yükseltmekten geçiyor. Sanayicimizi iştahlandırmalı ve nitelikli üretim oranımızı arttırmamız gerekiyor. Sanayicimizin ve ihracatçılarımızın, cesaretle yatırımlarını sürdürmesi, bol bol Avrupa pazarı ile temaslarını arttırması ve ayağa gelmiş bu fırsatı kaçırmamaları gerekiyor. Bu konuyu ilerleyen haftalarda sıklıkla ele alacağız.

Yazımı bitirmeden bir paragrafı da ülkemizin önemli sanayi kuruluşlarından Dalgakıran grubuna ayırmak isterim. Renkli kişilik Adnan Dalgakıran makine sektörünün duayeni ve ülkemize en çok yatırım getiren önemli bir sanayici, ihracatçı, iş insanı. Öyle olduğunu dün bir kez daha ve Bosch’taki Türkiye Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini noktalayacağını daha önce paylaşan Steven Young’ı İcra Kurulu Başkanlığı görevine getirerek gösterdi. Anlaşılıyor ki Dalgakıran’da büyüme de, ihracat da artarak devam edecek. Sevindirici, mutlu edici. İşte görmek istediğimiz gelişmeler bunlar. İhracatçılar, umarım yazımı sadece okuyup bir köşeye atmazlar ve umarım bu fırsata hep birlikte ulaşırız.


Kaynak: İşbu içerik, Sayın Dr. Hakan ÇINAR’ın özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Biraz FED, biraz enflasyon, biraz IMF; bu biziz işte

Dünün sonu, yarının başlangıcı

Büyüsek mi büyümesek mi?

Yabancı sermaye mi, yalancı sermaye mi?

Gümrük Birliği’nin mi 25. yılı, AB kapısında beklemenin mi?

Nakliyecilerin yarışı kızıştı. Denenmişler mi, değişimciler mi?

Kripto paralar hobi mi, yoksa gerçekten para mı?

Yükselen maliyetler

Diyorlar ki, cep telefonu tuvalet kağıdı olarak ithal edilebilirmiş?!

e-Ticaret ile teknoloji TOBB’da buluştu

Sıkça sorulmayan sorular

Üretimi sevsek mi?

Dış ticaretin yönü

Globalizmden glokalizme

Suez

Yurtdışı Lojistik Merkezler

Ayşe teyze e-ihracata da başladı

İhracatçının çilesi bitmez

Tedarik edebilsek satacağız

Hangi ambargo daha iyi?

Hoş bulduk Avrupa Birliği

Kime gelişmiş ülke denir?

Aynı yollardan gidip farklı sonuçlar beklenir mi?

Aldık mı mesajı?

Harika bir yılı geride bırakırken…

Esnaf deyip geçmeyin

Anneme perakendeci olduğumu söylemeyin o beni halen mutlu bir insan sanıyor…

Menşede takıldık

İzmir’de deniz göründü

Böyle kapanmaz

Ya dışındasındır çemberin ya da içinde yer alacaksın

]]>
https://www.muhasebenews.com/donelim-ekonomiye/feed/ 0
Tarım sektörünün 2020 yılında ihracatı %4,3 artarak 24,4 milyar dolara ulaştı https://www.muhasebenews.com/tarim-sektorunun-2020-yilinda-ihracati-43-artarak-244-milyar-dolara-ulasti/ https://www.muhasebenews.com/tarim-sektorunun-2020-yilinda-ihracati-43-artarak-244-milyar-dolara-ulasti/#respond Tue, 19 Jan 2021 13:00:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=101909

İhracatçılar Tarımda Talep ve Önerilerini Bakan Pakdemirli’ye Aktardı

TİM BAŞKANI GÜLLE: 2020 İHRACATINA 24,4 MİLYAR DOLAR İLE TARIM DAMGASI

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İstişare ve Tarım Müşavirleri toplantısı, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin katılımıyla gerçekleştirildi. Online olarak düzenlenen toplantıda ihracatçılar tarım sektörüyle ilgili talep ve önerilerini paylaştı.

Toplantıda konuşan TİM Başkanı İsmail Gülle, özellikle küresel tedarik zincirleri içerisinde rollerin yeniden yapılanma sürecinde olmasının, Türkiye’ye tarım sektöründe önemli fırsatlar sunduğunu belirterek, “Pandeminin küresel etkilerine rağmen ülkemiz yılın üçüncü çeyreğinde, ihracatını artıran dört ülkeden biri olurken, tarım alanındaki tüm sektörlerimizin bu fırsatları avantaja çevirdiklerini gördük. 2020 yılı ihracat hedefimize ulaşmamızda, tarım sektörlerimiz kilit rol oynadı. Tarım sektörlerimizin, geçtiğimiz yıl ihracatı; yüzde 4,3 artarak 24,4 milyar dolara ulaştı” dedi.

61 ihracatçı birliği, 27 sektör ile 100 bin ihracatçının tek çatı kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) belirlenen ihracat hedefine ulaşılması ve ihracatın geliştirilmesine yönelik çalışmalarına devam ediyor. TİM İstişare ve Tarım Müşavirleri toplantısında tarım sektörünün tüm paydaşları bir araya geldi. Online düzenlenen toplantıya Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TİM Başkanı İsmail Gülle, birlik başkanları ve yardımcıları ile bakanlık bürokratları katıldı. Tarım sektörünün enine boyuna masaya yatırıldığı toplantı ile İhracatçı birlikleri, TİM Tarım Kurulu üyeleri taleplerini, önerilerini, sektörlerindeki güncel durumu, beklentilerini aktardı.

“ilk kez Çin’e kanatlı eti ihracatı gerçekleştirdik”

Gerçekleşen İstişare toplantısının anlam ve öneminin ihracatçılar açısından büyük olduğuna vurgu yapan TİM Başkanı İsmail Gülle, “2020 yılında, Çin’le varılan anlaşma ile ilk kez Çin’e kanatlı eti ihracatı gerçekleştirdik. Bununla beraber, Çin’e Süt ve Süt Ürünleri ihracatı önündeki tüm engeller kalktı. En büyük pazarımız olan Avrupa Birliği’nde, benzeri engellerin kaldırılması önem arz etmektedir. Bununla beraber, Irak’ta son zamanlarda, beyaz et ve balık ihracatına ilişkin yaşanan gelişmeler ihracatçımızı endişelendirmiştir. Bu problemlerin çözümünde, Bakanlığımızın desteklerini bekliyoruz.2020 yılında, ihracat ailemizin talep ettiği; Tarım destek ödemelerinin gerçekleştirilmesi, sektördeki işletmelere uzun vadeli finansman olanaklarının sağlanması ve Kırsal kalkınma desteklerinin geliştirilmesi gibi birçok konuda Bakanlığımız kısa sürede etkili çözümler getirdi.” dedi.

“Üç sektörümüz Cumhuriyet tarihi ihracat rekorları kırdı”

Gülle, özellikle küresel tedarik zincirleri içerisinde rollerin yeniden yapılanma sürecinde olmasının, Türkiye’nin tarım sektöründe önemli fırsatlar sunduğunu söyledi. Pandeminin küresel etkilerine rağmen Türkiye’nin yılın üçüncü çeyreğinde, ihracatını artıran dört ülkeden biri olduğuna işaret eden Gülle, “Tarım alanındaki tüm sektörlerimizin bu fırsatları avantaja çevirdiklerini gördük. 2020 yılı ihracat hedefimize ulaşmamızda, tarım sektörlerimiz kilit rol oynadı. Öyle ki, Tarım sektörlerimizin, 2020 yılında ihracatı; yüzde 4,3 artarak 24,4 milyar dolara ulaştı. Miktar bazında ise 17,9 milyon ton oldu.2020 yılında, Yaş Meyve Sebzede ihracatımız yüzde 21 artışla 2,73 milyar dolar, Meyve Sebze Mamullerinde yüzde 9 artışla 1,68 Milyar dolar, Hububatta ise yüzde 8 artışla 7,3 milyar dolara ulaştı. Bu üç sektörümüz, böylesine zorlu bir dönemde, yıllık bazda Cumhuriyet tarihi ihracat rekorları kırdı. Şimdi yeni normalde sektörlerimizin mevcut başarılarını sürdürülebilir kılmamız gerekiyor.” diye konuştu.

“Tarım bizim en kuvvetli yönümüz”

Türkiye’nin, sahip olduğu verimli topraklarla, kendi vatandaşının ihtiyacını karşılarken aynı zamanda tarım sektörü ihracatında da rekorlara imza attığına dikkat çeken Gülle, “Tarım bizim en kuvvetli yönümüz. Böylesi verimli topraklara sahip bir coğrafyada, tarımda en iyisini biz yapmalıyız. Çiftçisinden, ihracatçısına, tüccarından, ziraatçisine, bu rekorların mimarı olan, tarımsal üretimle ülkemize değer katan herkese şükranlarımı sunuyorum.” ifadelerini kullandı.

Sektörlerden gelen talep ve öneriler

Sektörlerden gelen talep ve önerileri toplantıda aktaran Gülle, şunları kaydetti:

“Gıda fiyatları tüm dünyada, daralan arz ve talebin beklenenin üzerinde artması nedeniyle, giderek yükseliyor. Diğer yandan, son dönemde önemli bir gündem maddemiz; “Kuraklık”

Ülkemizin tatlı su kaynaklarının önemli bir kısmını, tarımsal sulamada kullanıyoruz. Tarımda vahşi sulama, kuraklık tehlikesini daha da artırıyor. Bunun önüne geçmek adına, su kaybını önleyici, modern kapalı ve damla sulama yöntemine dayalı yatırımlara öncelik verilmesi gerekiyor.”

Tarımsal verimliliğin ihracattaki önemine vurgu

Gülle, bu bağlamda, devlet destekleriyle özellikle basınçlı ve damla sulama sistemlerini kullanan üreticilerin daha fazla desteklenmesinin, kuraklık sorunuyla başa çıkılmasında, büyük katkı sağlayacağını dile getirdi. Tarımsal verimliliğin, ihracatta önemli bir başlık olarak öne çıktığından da bahseden Gülle, “Tarımda verimliliği artırmak için, gelişmiş ülkelerdeki gibi, tarım arazilerinin bölünerek daralmasının önüne geçilmesi gerekmektedir. Tarımsal verimliliği artırmak adına bu sorunu yeni bir bakış açısıyla ele almamız, yeni dönemin ihtiyaçlarının karşılanması bakımından önem arz etmektedir.” şeklinde konuştu.


Kaynak: T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tarim-sektorunun-2020-yilinda-ihracati-43-artarak-244-milyar-dolara-ulasti/feed/ 0