hurdaya – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 18 Jan 2022 05:18:20 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Şirket aktifinde olup hurdaya ayrılan aracın bedelsiz olarak geri dönüşüm firmasına tesliminin vergilendirilmesi https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifinde-olup-hurdaya-ayrilan-aracin-bedelsiz-olarak-geri-donusum-firmasina-tesliminin-vergilendirilmesi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifinde-olup-hurdaya-ayrilan-aracin-bedelsiz-olarak-geri-donusum-firmasina-tesliminin-vergilendirilmesi/#respond Tue, 18 Jan 2022 05:05:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120548 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Kdv – Ötv Grup Müdürlüğü

Sayı

:

39044742-130[Bakanlık Görüşü]-540887

08.07.2021

Konu

:

Hurda araç tesliminin vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinize ait binek otomobilin hurdaya ayrılarak geri dönüşüm firmasına bedelsiz olarak teslim edildiği belirtilerek söz konusu teslimin vergi mevzuatı açısından nasıl değerlendirilmesi gerektiği hususunda görüş talep edilmektedir.

1- Vergi Usul Kanunu Yönünden:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların mükellefler tarafından, esas itibarıyla, mezkûr Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde düzenlenen veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak düzenlenmesi uygun bulunan belgelerden herhangi birisi ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda, mezkûr Kanunun;

-229 uncu maddesinde, “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.”,

-232 nci maddesinde, “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:

1.Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;

2.Serbest meslek erbabına;

3.Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;

4.Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;

5.Vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.”

hükümlerine yer verilmiştir.

Ayrıca Kanunun 267 nci maddesinde, emsal bedelin, gerçek bedeli belli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değer olduğu ve emsal bedelinin sırasıyla ortalama fiyat esası, maliyet bedeli esası veya takdir esaslarından birinin uygulanması suretiyle tespit edileceği;

-328 inci maddesinde de, devir ve trampanın satış hükmünde olduğu belirlenmiştir..

Diğer taraftan, 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 1 inci maddesinde, “(1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 31/12/2019 tarihine kadar, 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02, 87.03, 87.04 G.T.İ.P. numaralarında yer alan, kayıt ve tescile tabi 16 ve daha büyük yaştaki araçların adına kayıtlı gerçek veya tüzel kişiler tarafından, ilgili mevzuat gereğince kayıt ve tescili silinerek, doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilmesi ya da bir daha kullanılmamak üzere hurdaya çıkartılması halinde, her bir araç için aynı cins (87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan araçlardan sadece motor silindir hacmi 1600 cm3 ‘ü geçmeyen) yeni bir aracın ilk iktisabında tahakkuk eden özel tüketim vergisinin 10.000 Türk lirasını aşmamak üzere araçların cinsleri ve özelliklerine (motor silindir hacmi, sınıfı, özel tüketim vergisi oranına esas matrahı gibi) göre Bakanlar Kurulunca tespit edilecek kısmı, terkin edilir.” hükmü yer almakta olup, söz konusu maddenin uygulama usul ve esasları “7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Genel Tebliğ” ile belirlenmiştir.

Buna göre, aktifinize kayıtlı aracın bahse konu mevzuat dahilinde hurdaya ayrılarak ilgili kuruma bedelsiz olarak tesliminde, işlemin mahiyetine ilişkin açıklamalara da yer vermek suretiyle, emsal bedel üzerinden geri dönüşüm firması adına fatura düzenlenmesi ve aracın buna istinaden aktifinizden/kayıtlarınızdan çıkarılması icap etmektedir.

2- Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun;

-6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettiği safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safî kurum kazancının tespitinde, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmış olup,

Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde de, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1-) İşletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği;

2-) İşletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı,

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddelerinin hükümlerine uyulacağı

hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar “dönemsellik ilkesi” ile “tahakkuk esası ilkesi”dir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında bir gelir veya gider unsurunun özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönemin kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketinize ait binek otomobilin hurdaya ayrılarak bedelsiz olarak geri dönüşüm firmasına teslim edilmesi durumunda, emsal bedel esas alınarak hesaplanacak tutar üzerinden, genel hükümler çerçevesinde fatura düzenlenmesi ve bu tutarın şirketinizin kurum kazancına dahil edilmesi gerekmekte olup, bahse konu binek aracın şirket kayıtlarındaki maliyet bedelinin ise safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabileceği tabiidir.

3- Katma Değer Vergisi Yönünden:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

-17/4-g maddesinde ise, metal, plastik, lastik, kauçuk, kağıt, cam hurda ve atıkları ile konfeksiyon kırpıntılarının tesliminin KDV’den istisna olduğu

hükme bağlanmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin;

-“Metal, Plastik, Kâğıt, Cam Hurda ve Atıkları ile Konfeksiyon Kırpıntılarının Teslimi” başlıklı (II/F-4.7.2.) bölümünde,

“Hurda veya atık metal, plastik, kâğıt ve cam ile konfeksiyon kırpıntılarının teslimlerinde KDV uygulanmaz.

İmalathane ya da fabrikalarda, imalat sırasında elde edilen metal kırpıntı, döküntü ve talaşların teslimi de bu kapsamda vergiden müstesnadır…”

-“Hurda ve Atık Teslimi” başlıklı (I/C-2.1.3.3.3.) bölümünde;

“Metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıkları ile konfeksiyon kırpıntılarının teslimi 3065 sayılı Kanunun (17/4-g) maddesi gereğince KDV’den müstesnadır. Ancak, bu malların teslimi ile ilgili olarak aynı Kanunun (18/1) inci maddesine göre istisnadan vazgeçilmesi mümkündür.

Hurda kavramı; her türlü metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt ve cam hurdasını, bunların hurda halindeki karışımlarını, aynen veya onarılmak suretiyle üretim amaçlarına uygun olarak kullanılamayacak haldeki metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt ve cam karakterli her türlü ham, yarı mamul ile mamul maddeyi ifade etmektedir.”

açıklamalarına yer verilmektedir.

Buna göre, şirketinize ait binek otomobile, ilgili trafik müdürlüğünce tescil belgesine “Hurdaya çıkarılmıştır.” şerhi konulması ve aynen veya onarılmak suretiyle üretim amacına uygun olarak kullanılamayacak halde olması durumunda bu aracın teslimi 3065 sayılı Kanunun 17/4-g maddesi uyarınca KDV’den istisna tutulacaktır. Ancak, söz konusu aracın aynen veya onarılmak suretiyle kullanılabilir halde olduğunun tespiti halinde bu teslimde genel hükümlere göre KDV uygulanması gerekmektedir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifinde-olup-hurdaya-ayrilan-aracin-bedelsiz-olarak-geri-donusum-firmasina-tesliminin-vergilendirilmesi/feed/ 0
Nakliyecilik faaliyeti ile uğraşan mükellefler üzerindeki hacizli araçları nasıl hurdaya çıkartabilir? https://www.muhasebenews.com/nakliyecilik-faaliyeti-ile-ugrasan-mukellefler-uzerindeki-hacizli-araclari-nasil-hurdaya-cikartabilir/ https://www.muhasebenews.com/nakliyecilik-faaliyeti-ile-ugrasan-mukellefler-uzerindeki-hacizli-araclari-nasil-hurdaya-cikartabilir/#respond Sun, 01 Nov 2020 06:00:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=95400 T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı

Sayı   : 91378753-010.06.01[40-03]

Konu :

GELİR VERGİSİ KANUNU İÇ GENELGESİ

(SIRA NO: 2015/1)

GİRİŞ

Başkanlığımıza intikal eden olaylardan;

– Nakliyecilik faaliyeti ile uğraşan mükelleflerin bu faaliyetlerinde kullandıkları taşıtlarının üzerinde haciz veya ihtiyati haciz bulunması nedeniyle söz konusu taşıtları resmi yoldan hurdaya ayıramadıkları,

– Gayri resmi yoldan hurda vaziyette satış, hurda vaziyetteyken parçalanarak kaybolma, daha önceki bir tarihten itibaren kullanılamaz durumda olmasına rağmen resmi yoldan hurdaya ayrılmak suretiyle trafik tescil kaydı silinerek tasarruftan çıkmış olma vb. gerekçelerle kullanılamaz durumdaki taşıtlarla ilgili olarak hurda belgesi alınmasında ve söz konusu taşıtların kullanılamaz hale geldiği tarihin tespitinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle ticari faaliyetlerine devam etme imkânı bulunmamasına rağmen mükelleflerin mükellefiyet kayıtlarının terkin edilemediği,

– Nakliyecilik faaliyetinde kullanılan taşıtların savaş, iç savaş vb. durumların yaşandığı ülkelerde kullanılamaz hale gelmesi veya çeşitli sebeplerle ilgililerin tasarrufundan çıkması durumlarında, mükelleflerin mükellefiyet kayıtlarının terkin edilmesi hususlarında problemler yaşandığı,

– Nakliyecilikte kullanılan taşıtların veraset suretiyle intikal yoluyla mirasçılara devri durumunda, kendisi birer ticari işletme addolunan kamyon, otobüs gibi taşıtlar nedeniyle işi bırakma yükümlülüklerini zamanında yerine getirmeyen mirasçılar nezdinde geçmişe yönelik mükellefiyet tesis işlemleri nedeniyle mağduriyetlerin yaşandığı,

– Veraset suretiyle intikalle devrolunan ancak ticari faaliyette kullanılmayan taşıtların haciz nedeniyle satışının yapılamaması, trafikten çekilememesi veya hurdaya ayrılamaması durumlarında, mükelleflerin mükellefiyet kayıtlarının terkin edilmesi hususlarında sorunlar yaşandığı

anlaşılmış olup, söz konusu sorunların çözümüne yönelik olarak 22/7/2003 tarihli ve 2003/3 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İç Genelgesinde yer alan hususlara ilaveten aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.

1-KULLANILAMAZ DURUMDA OLAN TAŞITLARLA İLGİLİ OLARAK YAPILACAK İŞLEMLER

2003/3 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İç Genelgesinin “2-ARAÇLARIN KULLANILAMAZ HALE GELMESİ” başlıklı bölümünde, “Çeşitli nedenlerle hurda belgesi alınamaması durumunda söz konusu aracın durumunun bilirkişi raporu ile ortaya konulması ve gerekli görülmesi halinde olayın vergi inceleme raporu ile de tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması halinde bilirkişi raporu ve inceleme sonucuna göre hareket edilecektir.”

açıklamasına yer verilmiştir.

Ancak, Başkanlığımıza intikal eden olaylardan, nakliyecilikte kullanılmakta iken gayri resmi olarak hurda vaziyette satılan veya hurda vaziyette parçalanarak kaybolan taşıtların mükelleflerin tasarrufundan çıkmış olması nedeniyle gerçek durumun bilirkişi raporu alınmak suretiyle tespitinin mümkün olamadığı anlaşılmaktadır.

18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında hurda taşıt kabul edilerek tescil kaydı silinen taşıtlarla ilgili olarak, mükelleflerce tescil kaydının silinmesinden daha önceki bir tarihten itibaren ticari faaliyetin sona ermiş olduğunun iddia edildiği hallerde de 2003/3 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İç Genelgesi kapsamında bilirkişi raporu yoluyla herhangi bir tespit yapılması mümkün olamamaktadır.

Ayrıca, mükelleflerin tasarrufundan çıkmış olan taşıtlarla ilgili olarak Vergi Dairesi Müdürlükleri tarafından gerçek durumu yansıtan vergi inceleme raporlarının düzenlenmesi hususunda da bir takım sıkıntılar yaşanabilmektedir.

Benzer nedenlerle, kullanılamaz vaziyette olmasına rağmen üzerinde haciz veya ihtiyati haciz bulunması gibi nedenlerle söz konusu taşıtları resmi yoldan hurdaya ayıramayanların da mükellefiyet terkin talepleri yerine getirilememektedir.

Bu çerçevede, nakliyecilikte kullanılmakta iken gayri resmi olarak hurda vaziyette satılma, hurda vaziyette parçalanarak kaybolma, resmi olmayan yollardan satılma vb. nedenlerle trafik tescil kaydı silinmeksizin mükelleflerin tasarrufundan çıkmış olan, resmi yoldan hurdaya ayrılmak suretiyle trafik tescil kaydı silinmiş olmakla birlikte daha önceki bir tarihten itibaren kullanılamaz durumda olduğu iddia edilen ve kullanılamaz vaziyette olmasına rağmen üzerinde haciz veya ihtiyati haciz bulunması gibi nedenlerle resmi yoldan hurdaya ayrılamayan taşıtlara ilişkin olarak mükellefin talebi üzerine veya re’sen bu iddiaların ilgili bulunduğu tarihten itibaren;

– Taşıt sahibinin sürücü belgesinden hareketle, kaydı kapatılacak olan taşıtın kullanımından dolayı trafik idari para cezası uygulanmadığının,

– Taşıtın dosyasında tebliğ edilmemiş trafik idari para cezası karar tutanağı bulunmadığının,

– Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi (TRAMER) kayıtlarına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının yaptırılmamış olduğunun,

– Taşıtın tescil dosyası kayıtlarında herhangi bir işlem (teknik değişiklik, renk değişikliği, zayi veya yıpranma nedenleriyle belge yenileme, şahsi hal ve adres değişikliği gibi) yapılmamış olduğunun,

– Taşıtın ölüm veya yaralanmayla sonuçlanan trafik kazasına karışmadığının,

– Söz konusu taşıtla faaliyette bulunmak üzere ilgili kuruluşlardan faaliyet türüne uygun yetki belgesi (K1, K2 vb.) alınmadığının veya belge yenilemesi yapılmadığının,

– Söz konusu taşıtla ticari faaliyette bulunulduğuna dair herhangi bir tutanak, yoklama veya benzeri bir belge (yol denetim ekiplerince yapılan tespit vb.) bulunmadığının

tespiti halinde, en son verilen vergi beyannamesinin (Yıllık gelir vergisi beyannamesi, geçici vergi beyannamesi veya katma değer vergisi beyannamesi) verildiği tarih dikkate alınmak suretiyle mükelleflerin ticari faaliyetlerine devam etme imkânının kalmadığı tarih itibarıyla gelir vergisi mükellefiyetleri terkin edilecektir.

Söz konusu terkin işleminin yapılabilmesi için yukarıda yer alan tespitlerin tamamının varlığının aranması gerekmektedir.

Öte yandan, bu taşıtların herhangi bir şekilde ticari faaliyetlerde kullanıldığının tespiti halinde söz konusu taşıtlara ilişkin olarak yeniden gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekmektedir.

Hurda vaziyette terk edildiği alandan parçalanarak çalınma hali hariç nakliyecilikte kullanılan taşıtların çalınması halinde ise 2003/3 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İç Genelgesinin “3-ARAÇLARIN ÇALINMASI” başlıklı bölümünde yer alan açıklamalar çerçevesinde işlem yapılmaya devam edilecektir.

2-SAVAŞ, İÇ SAVAŞ VB. DURUMLARIN YAŞANDIĞI ÜLKELERDE ÇEŞİTLİ NEDENLERLE KİŞİLERİN TASARRUFUNDAN ÇIKAN VEYA KULLANILAMAZ HALE GELEN TAŞITLARLA İLGİLİ OLARAK YAPILACAK İŞLEMLER

Savaş, iç savaş vb. durumların hüküm sürdüğü yabancı ülkelerde, kaza sonucu ya da taşıtın model yılı vb. nedenlerle kullanılamaz hale gelen veya irade dışı sebeplerle kişilerin tasarrufundan çıkan taşıtların bu durumları, ilgili ülke yetkili makamlarından veya bu ülkelerdeki dış temsilciliklerimizden gerekli belgelerin alınamaması nedeniyle tevsik edilememektedir.

Dolayısıyla, 2003/3 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İç Genelgesinde yer alan açıklamalar çerçevesinde mükelleflerin bu taşıtlara bağlı mükellefiyet terkin taleplerinin yerine getirilmesi hususunda sıkıntılar yaşanmaktadır.

Nakliyecilik faaliyeti ile uğraşan mükelleflerin söz konusu taleplerinin değerlendirilebilmesi için, ilgili Vergi Dairesi Müdürlüklerince mükelleflerden talep edilmesi gereken bilgi ve belgeler aşağıda yer almaktadır;

– Gümrük ve Ticaret Bakanlığından alınan ve taşıtın en son yurt dışına çıkış yaptığı tarihi gösteren ve söz konusu taşıtın yeniden yurda dönmediğini tevsik eden belgeler,

– Mükellefin ya da taşıt şoförünün savaş, iç savaş vb. durumların hüküm sürdüğü ülkeye giriş ve çıkış tarihlerini tevsik eden belgeler.

Söz konusu belgeler kapsamında en son verilen vergi beyannamesinin (Yıllık gelir vergisi beyannamesi, geçici vergi beyannamesi veya katma değer vergisi beyannamesi) verildiği tarih dikkate alınmak suretiyle mükelleflerin ticari faaliyetlerine devam etme imkânının kalmadığı tarih itibarıyla gelir vergisi mükellefiyetleri terkin edilecektir.

Savaş, iç savaş vb. durumların yaşandığı ülkeler dışındaki ülkelerde nakliyecilikte kullanılan taşıtların alıkonulması, çalınması veya kullanılamaz hale gelmesi durumlarında ise 2003/3 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İç Genelgesi ile bu Genelgenin ilgili bölümlerinde yer alan açıklamalar çerçevesinde işlem yapılması gerekmektedir.

3-NAKLİYECİLİKTE KULLANILAN TAŞITLARIN VERASET SURETİYLE MİRASÇILARA DEVRİNDE YAPILACAK İŞLEMLER

Hususi ihtiyaçlarda kullanılmaya müsait olsun yahut olmasın nakliyecilikte kullanılan taşıtların veraset suretiyle mirasçılara intikali durumunda, mirasçılar nezdinde işe başlanıp başlanılmadığının yoklama ile tespiti yapılmaksızın ilgililer adına ticari kazanç yönünden  gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmeyecektir.

Yapılan yoklamalarda varislerce söz konusu taşıtlarla ticari faaliyette bulunulmadığının beyan edilmesi durumunda, veraset suretiyle intikalin gerçekleştiği tarih esas alınarak bu Genelgenin “1-KULLANILAMAZ DURUMDA OLAN TAŞITLARLA İLGİLİ OLARAK YAPILACAK İŞLEMLER” başlıklı bölümünde yer verilen tespitler yapılmak suretiyle mükellefiyet tesisine gerek olup olmadığı değerlendirilecektir.

Yapılan değerlendirme neticesinde;

– Kamyonet vb. özel ihtiyaçlar için de kullanılmaya müsait taşıtlar için, veraset suretiyle intikalin gerçekleştiği tarih esas alınarak yapılacak tespitler çerçevesinde ticari faaliyette bulunulmadığı kanaatine varılması ve ilgililerce taşıtların trafik kaydının hususiye çevrilmiş olması,

– Otobüs, kamyon vb. özel ihtiyaçlar için kullanılmaya müsait olmayan taşıtlar için, veraset suretiyle intikalin gerçekleştiği tarih esas alınarak yapılacak tespitler çerçevesinde ticari faaliyette bulunulmadığı kanaatine varılmış olmasının yanı sıra söz konusu taşıtların satılması, trafikten çekilmesi veya kullanılamaz durumda ise hurdaya ayrılması

şartlarıyla varisler adına gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmemesi mümkün olabilecektir.

Özel ihtiyaçlar için kullanılmaya müsait olmayan taşıtlardan haciz vb. nedenlerle satılamayan, trafikten çekilemeyen veya hurdaya ayrılmayanlarla ilgili olarak ise, bu hususların tevsik edilmesi koşuluyla yukarıda bahsi geçen tespitler çerçevesinde yapılacak değerlendirme sonucuna göre mükellefiyet tesis edilmemesi mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, ölüm nedeniyle varislere intikal eden taşıtla nakliyecilik faaliyetine bir veya birkaç varis tarafından devam edilmesi durumunda, diğer varislerin söz konusu taşıt üzerindeki haklarından feragat etmeleri şartıyla sadece faaliyette bulunan varis veya varisler adına mükellefiyet tesis edilmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB İç Genelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/nakliyecilik-faaliyeti-ile-ugrasan-mukellefler-uzerindeki-hacizli-araclari-nasil-hurdaya-cikartabilir/feed/ 0