hukuki niteliği – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 26 Dec 2022 08:58:51 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 e-Biletin hukuki niteliği ve uygulamaya dahil olma https://www.muhasebenews.com/e-biletin-hukuki-niteligi-ve-uygulamaya-dahil-olma/ https://www.muhasebenews.com/e-biletin-hukuki-niteligi-ve-uygulamaya-dahil-olma/#respond Mon, 26 Dec 2022 08:58:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135905 Biletler
Biletlerin düzenlenmesi gereken durumlar
Giriş ve yolcu taşıma biletleri bazı ekinlikler ile şehirlerarasında yapılan yolcu taşımalarında düzenlenmesi gereken belgelerdir.
e-Bilet
e-Biletin hukuki niteliği ve uygulamaya dahil olma
e-Bilet belgeleri, yeni bir belge türü olmayıp, kâğıt ortamdaki “Bilet” belgeleri ile aynı hukuki niteliklere sahiptir.

e-Bilet uygulamasına dahil olmak isteyen mükelleflerin; e-Fatura uygulamasına dahil olması (Türkiye’de tam mükellef olmayan hava
yolu firmaları hariç), e-Bilet düzenleyebilme ve iletebilme konusunda gerekli hazırlıklarını tamamlamış olması, e-Bilet Uygulamasına dâhil olmak için gerekli başvuruyu yapması gerekmektedir.
Yolcu taşımacılığında elektronik ortamda bilet ve yolcu listesi düzenlenmesi

Kara ve deniz yolu ile şehirlerarası veya uluslararası yolcu taşımacılığı işi ile iştigal eden mükellefler

Kara ve deniz yolu ile şehirlerarası veya uluslararası yolcu taşımacılığı işi ile iştigâl eden mükelleflerin, elektronik ortamda yolcu taşıma bileti ve yolcu listesi düzenlemeleri, düzenledikleri e-Biletleri yolcularına talebi doğrultusunda elektronik veya kâğıt ortamında iletmeleri
ve bu vesikaları elektronik ortamda muhafaza ve ibraz etmeleri ile Başkanlığa bildirilmeleri gerekmektedir.

Şehirlerarası tarifeli yolcu taşımacılığı faaliyetiyle iştigal eden D1 yetki belgeli işletmeler

Şehirlerarası tarifeli yolcu taşımacılığı faaliyetiyle iştigal eden D1 yetki belgeli işletmeler 1/1/2021 tarihine kadar (2021 veya müteakip
yıllarda faaliyetlerine başlayanlar, faaliyete başladığı ayı izleyen dördüncü ayın başından itibaren) e-Bilet uygulamasına geçmek, bu tarihten sonra düzenleyecekleri yolcu biletlerini ve yolcu listelerini e-Bilet uygulaması kapsamında, e-Bilet ve e-Bilet Yolcu Listesi olarak
düzenlemek zorundadırlar.

Hava yolu ile yurt içi veya yurt dışı yolcu taşımacılığı işi ile iştigal eden mükellefler

Hava yolu ile yurt içi veya yurt dışı yolcu taşımacılığı işi ile iştigal eden mükelleflerin, e-Bilet düzenlemeleri, düzenledikleri e-Biletleri
muhatabına elektronik veya kağıt ortamda iletmeleri, bu belgeleri elektronik ortamda muhafaza ve ibraz etmeleri ile Başkanlığa
elektronik ortamda bildirilmeleri gerekmektedir. Türkiye’de faaliyette bulunan dar mükellef hava yolu firmalarının, sadece Türkiye’de
elde edilmiş sayılan hasılatlarını içeren biletleri bu kapsamdadır

IATA üyesi olmayan hava yolu firmaları da istemeleri halinde e-Bilet uygulamasından yararlanabilir. Belirtilen şartları taşıyan e-Biletler,
tutarına bakılmaksızın fatura yerine geçen belge olarak kabul edilir. e-Bilet düzenleme izni alan mükellefler, bagaj ücreti, cezalar, ücret
iadesi ve benzeri işlemleri için de e-Bilet düzenler.
Etkinlikler için e-Bilet düzenlenmesi

Sinema, tiyatro, konser, spor müsabakası ve benzeri etkinlikler için bilet düzenleyen mükelleflerin e-Bilet düzenlemeleri, düzenledikleri
e-Biletleri elektronik veya kâğıt ortamda muhatabına iletmeleri ile e-Biletleri elektronik ortamda muhafaza ve ibraz etmeleri gerekmektedir.
Sinema işletmelerinin e-Bilet ve Yeni Nesil ÖKC Kullanma zorunluluğu

Yerli ve yabancı film gösteriminde bulunan sinema işletmeleri, usul ve esasları ilgili Tebliğde belirtilen e-Bilet uygulamasına geçmek, düzenleyecekleri giriş biletlerini e-Bilet olarak düzenlemek ve düzenledikleri her e-Bilet belgesindeki bilgileri, Başkanlıkça
yayımlanan “Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlardan Bilgi Fişleri Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslara İlişkin Teknik Kılavuz”da
belirtilen şekilde “e-Bilet Bilgi Fişi (Sinema)” olarak kayıt altına almak amacıyla “YN ÖKC ” kullanmak zorundadırlar. Düzenlenen her e-Biletin bilgi fişi tanzim edilerek kayıt altına alınması amacıyla kullanılacak YN ÖKC’lerin, her bir bilet satış gişesinde olma zorunluluğu bulunmayıp, işletmelerin teknik ve yazılım altyapılarının elvermesi koşuluyla sinema mekânı bazında, eğlence vergisinin beyan ve ödemesinin yapılacağı belediye bazında ya da eğlence vergisinin beyan ve ödemesinde belediyeler bazında aylık satış raporlarının alınabilmesi koşuluyla işletme merkez bilgi işlem lokasyonlarında ihtiyaç duyulan adette kurulması ve bulundurulması da mümkündür.
Yerli ve yabancı sinema filmi gösteriminde bulunan sinema işletmeleri 1/7/2020 tarihine kadar (1/7/2020 tarihinden sonra faaliyetlerine başlayanlar, faaliyetlerine başladıkları ayı izleyen dördüncü ayın başına kadar) e-Bilet uygulamasına geçmek ve düzenleyecekleri
giriş biletlerini e-Bilet olarak düzenlemek zorundadırlar.

Düzenlenen e-Bilet, e-Bilet Raporu ve Rapor Özeti, YN ÖKC’den düzenlenen e-Bilet Bilgi Fişi ve Aylık Satış Raporu Kanunun defter ve
belgelerin muhafaza ve ibraz mecburiyetine ilişkin hükümleri uyarınca sinema işletmecileri tarafından muhafaza süresi boyunca elektronik
ortamda muhafaza edilecek ve ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından talep edilmesi halinde elektronik veya kağıt ortamda ibraz edilecektir.

Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun Kapsamında Düzenlenecek Biletler

Gerek federasyonlar gerekse de yetki devredilen kurumların spor müsabakalarına giriş karşılığında tevsik edici belge olarak bilet
düzenlemeleri halinde, başvurulmuş olması koşuluyla söz konusu biletler de e-Bilet olarak düzenlenebilir. Ancak spor müsabakalarına
giriş karşılığında, özel mevzuatları gereği bilet dışında tevsik edici başka bir belgenin (banka dekontu vb.), elektronik ortamda
düzenlenmesi ve söz konusu belgede etkinlik e-Biletinde bulunması gereken bilgilerin tamamına yer verilmesi durumunda, düzenlenen
bu belge e-Bilet olarak kabul edilir. Bu durumda ilgili kurumlarca Başkanlığa sadece raporlama yapılır.
Yolcu listesi
Şehirlerarasında yapılan yolcu taşımalarında Vergi Usul Kanununun 233 üncü maddesi gereğince yolcu taşıma bileti kesmeye mecbur
olan mükellefler (T.C. Devlet Demiryolları hariç) taşıtların her seferi için yolcu listesi düzenlerler ve bu listenin bir nüshasını sefer sonuna
kadar taşıtta ve diğer nüshasını işyerinde bulundururlar. Yolcu taşıma biletlerinin komisyoncu veya acenteler tarafından
kesilmesi halinde yolcu listeleri 3 nüsha olarak düzenlenir ve bir nüshası bu kimseler tarafından saklanır.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.



]]>
https://www.muhasebenews.com/e-biletin-hukuki-niteligi-ve-uygulamaya-dahil-olma/feed/ 0
e-Arşiv faturanın hukuki niteliği ve uygulamaya dahil olma https://www.muhasebenews.com/e-arsiv-faturanin-hukuki-niteligi-ve-uygulamaya-dahil-olma/ https://www.muhasebenews.com/e-arsiv-faturanin-hukuki-niteligi-ve-uygulamaya-dahil-olma/#respond Mon, 26 Dec 2022 07:13:49 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135889 e-Arşiv Fatura belgesi, yeni bir belge türü olmayıp, kağıt ortamdaki “Fatura” belgesi ile aynı hukuki niteliklere sahiptir.

Kanun hükümlerine göre fatura, kâğıt ortamında en az iki nüsha olarak düzenlenerek ilk nüshası (aslı) müşteriye verilen, ikinci nüshası ise
yine kâğıt ortamında aynı Kanunun muhafaza ve ibraz hükümlerine göre mükelleflerce saklanılan bir belgedir.

Gelir İdaresi Başkanlığından e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olma izni alan mükellefler, e-Fatura uygulamasına kayıtlı olmayan
kullanıcılara (vergi mükellefleri veya vergi mükellefi olmayanlar) düzenleyecekleri faturaları da elektronik ortamda e-Arşiv Fatura
olarak oluşturur, alıcının talebine göre e-Arşiv Faturayı kağıt veya elektronik ortamda iletir ve düzenleyene ait nüshayı ise elektronik
ortamda muhafaza ve ibraz ederler.

Elektronik ortamda oluşturulan faturanın, alıcısına kâğıt olarak gönderilen veya elektronik ortamda iletilen şekli belgenin aslı, düzenleyen tarafından muhafaza edilen elektronik hali ise ikinci nüsha hükmündedir.

e-Arşiv Fatura uygulamasına kayıtlı mükelleflerin, istisnai durumlar haricinde, e-Fatura uygulamasına kayıtlı mükelleflere gerçekleştirmiş
85 www.gib.gov.tr olduğu mal satışları ile hizmet ifalarında faturayı e-Fatura olarak, e-Fatura uygulamasına kayıtlı olmayan vergi mükellefleri ile vergi mükellefi olmayanlara gerçekleştirmiş olduğu mal satışları ile hizmet ifalarında ise faturayı e-Arşiv Fatura olarak düzenlemeleri zorunludur.

e-Arşiv Fatura uygulaması aşağıda belirtilen mükellefler dışındaki mükellefler için zorunlu bir uygulama olmayıp, uygulamaya dahil olmak
isteyen mükelleflerin; e-Fatura uygulamasına dahil olması, e-Arşiv Fatura düzenleyebilme ve iletebilme konusunda gerekli hazırlıklarını
tamamlamış olması, e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olmak için gerekli başvuruyu yapması gerekmektedir.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/e-arsiv-faturanin-hukuki-niteligi-ve-uygulamaya-dahil-olma/feed/ 0
e-Faturanın hukuki niteliği ve uygulamaya dahil olma ile ilgili açıklamalar https://www.muhasebenews.com/e-faturanin-hukuki-niteligi-ve-uygulamaya-dahil-olma-ile-ilgili-aciklamalar/ https://www.muhasebenews.com/e-faturanin-hukuki-niteligi-ve-uygulamaya-dahil-olma-ile-ilgili-aciklamalar/#respond Mon, 26 Dec 2022 06:52:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135883 e-Fatura belgesi, yeni bir belge türü olmayıp, kâğıt ortamdaki “Fatura” belgesi ile aynı hukuki niteliklere sahiptir.

e-Fatura uygulamasına kayıtlı mükelleflerin, istisnai durumlar haricinde, birbirlerine sattıkları mallar ve ifa ettikleri hizmetler için düzenledikleri faturaları e-Fatura olarak göndermeleri ve almaları zorunludur. e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükellefler, uygulamaya kayıtlı olmayan mükelleflere yaptıkları mal teslimi ve hizmet ifası için genel hükümler çerçevesinde kağıt ortamdaki fatura (e-Arşiv uygulamasına dahil olanlar/dahil olma zorunluluğu getirilenler ise uygulamaya dahil oldukları/zorunluluklarının başladığı tarihten itibaren e-Arşiv Fatura) düzenlemek zorundadırlar.

e-Belge uygulamalarına dâhil olan mükellefler, uygulamaya dâhil oldukları tarihin içinde bulunduğu ayın (e-Fatura ve e-Arşiv Fatura
uygulamaları için 7 nci günün) sonuna kadar, söz konusu belgeleri kâğıt ortamda da düzenleyebilirler. Ancak aynı işlem için e-Belge veya kâğıt ortamdaki belgelerinden sadece birinin düzenlenmesi gerekmektedir. e-Belge uygulamalarına dahil olunan tarihin ait olduğu ayın sonundan (e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamaları için 7 nci günden) itibaren, belgelerin e-Belge olarak düzenlenmesi zorunlu olup, kağıt ortamda belge düzenlenmesi halinde Kanunda yazılı cezalar tatbik edilir.

Elektronik belge olarak düzenlenme zorunluluğu getirilen belgelerin; ilgili Tebliğde sayılanların bilgi işlem sistemlerinde meydana gelen
arıza, kesinti ile bu sistemlerde yapılan bakım/ planlı bakım, kullanılmakta olan mali mührün veya elektronik imza aracının
arızalanması veya çalınması, yayımlanan genel tebliğ, sirküler ve teknik kılavuz ve duyurularda, belgelerin e-Belge yerine kâğıt olarak
düzenlenmesine izin verilmesi gibi nedenlerle, kanunen düzenlenmesi gereken sürenin geçirilmemesi kaydıyla, kâğıt olarak düzenlenmesi
durumunda özel usulsüzlük cezası kesilmez. Mükelleften kaynaklanan diğer nedenlerle, e-Belge olarak düzenlenmesi gereken belgelerin
kâğıt olarak düzenlenmesi yukarıda sayılan nedenler kapsamında değerlendirilmez. Elektronik olarak düzenlenmesi gereken belgenin,
mücbir sebepler nedeniyle elektronik olarak düzenlenememesi halinde, özel usulsüzlük cezası kesilmez. e-Fatura uygulaması aşağıda belirtilen mükellefler dışındaki mükellefler için zorunlu bir uygulama olmayıp, uygulamaya dahil olmak isteyen mükelleflerin; e-Fatura düzenleyebilme ve iletebilme konusunda gerekli hazırlıklarını tamamlamış olması e-Fatura uygulamasına dahil olmak için gerekli başvuruyu yapması gerekmektedir.

2.4.2.1.2.2. e-Fatura uygulamasına dahil olmaları zorunlu olanlar ve uygulamaya geçme süreleri
Aşağıda sayılan mükellef gruplarının e-Fatura uygulamasına dâhil olmaları ve istisnai durumlar haricinde, e-Fatura uygulamasına
kayıtlı diğer kullanıcılara faturalarını e-Fatura olarak düzenlemeleri ve bunlardan e-Fatura olarak almaları zorunludur.

● Brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı);

a) 2018, 2019 veya 2020 hesap dönemleri için 5 Milyon TL,
b) 2021 hesap dönemi için 4 Milyon TL,
c) 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 3 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler.
Şartları 2020 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler, ilgili hesap dönemini izleyen yılın yedinci ayının başından itibaren, e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.


● Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli I sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’ndan lisans alan (bayilik lisansı dâhil) mükellefler.


● Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa ve/veya ithal edenler.

Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı liste kapsamındaki mallar nedeniyle EPDK’dan lisans alımı veya mezkûr Kanuna ekli (III) sayılı liste kapsamındaki malların imal, inşa veya ithalini 2020 veya müteakip yıllarda gerçekleştirenler, lisans alımı veya imal, inşa veya ithalin gerçekleştirildiği ayı izleyen dördüncü ayın başından itibaren e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.


● Mal veya hizmetlerin alınması, satılması, kiralanması veya dağıtımı işlemlerinin gerçekleştirilmesine aracılık etmek üzere internet ortamında Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda tanımlanan başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ya da tüzel kişi aracı hizmet sağlayıcıları, internet ortamında gerçek ve tüzel kişilere ait gayrimenkul, motorlu araç vasıtalarının satılmasına veya kiralanmasına ilişkin ilanları yayınlayan internet sitelerinin sahipleri veya işleticileri ile internet ortamında reklamların yayınlanmasına aracılık faaliyetinde bulunan internet reklamcılığı hizmet aracıları ile kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamda mal veya hizmet satışını gerçekleştiren mükelleflerden, 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) olanlar.

Aracı hizmet sağlayıcıları, internet reklamcılığı hizmet aracıları ile internet ortamında ilan yayınlayanlar 1/7/2020 tarihine kadar (2020 veya müteakip hesap dönemlerinden itibaren bu paragrafta belirtilen işler ile iştigal etmek üzere işe başlayacak mükellefler ise işe başlama tarihinden itibaren 3 ay içinde kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamlarda mal veya hizmet satışını gerçekleştiren mükelleflerden ilgili Tebliğde belirtilen brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını 2020 veya 2021 hesap dönemlerinde sağlayanlar 1/7/2022 tarihine kadar, 2022 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayanlar ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar) başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.


● Komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigal eden mükellefler. Komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigal eden mükellefler 1/1/2020 tarihine kadar (2020 veya müteakip hesap dönemlerinden itibaren bu paragrafta belirtilen işler ile iştigal etmek üzere işe başlayacak mükellefler ise işe başlama tarihinden itibaren 3 ay içinde) başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.


● Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde temin eden
tüm mükellefler (hastane, tıp merkezleri, dal merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı diğer özelleşmiş tedavi merkezleri, tanı, tetkik ve görüntüleme merkezleri, laboratuvarlar, eczaneler, tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezi, kaplıcalar, beşeri tıbbi ürün/ürün sunan ve/veya üreten özel hukuk tüzel kişileri ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeleri, ecza depoları vb.). Burada sayılanlar, 1/7/2021 tarihinden itibaren, bu tarihten sonra Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayanlar ise söz konusu Kuruma fatura düzenlemeye başlamadan önce e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.


● Gayrimenkul ve/veya motorlu taşıt, inşa, imal, alım, satım veya kiralama işlemlerini yapanlar ile bu işlemlere aracılık faaliyetinde bulunan mükelleflerden brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı);
a) 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL,
b) 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri, olan mükellefler.
Belirtilen brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını 2020 veya 2021 hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler 1/7/2022 tarihine kadar, 2022 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.


● Kültür ve Turizm Bakanlığı ile belediyelerden yatırım ve/veya işletme belgesi almak suretiyle konaklama hizmeti veren otel işletmeleri.
İlgili Tebliğin yayım tarihi (22/1/2022) (bu tarih dâhil) itibarıyla faaliyette bulunanlar 1/7/2022 tarihine, bu Tebliğin yayım tarihinden sonra faaliyete başlayanlar ise, faaliyete başladıkları ayı izleyen dördüncü ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır. Belirlenen hadlerin altında kalan mükellefler de istemeleri halinde e-Fatura uygulamasından yararlanabilir. e-Fatura uygulamasına geçme zorunluluğu olan mükelleflerin; tam bölünme, birleşme (devralma şeklinde birleşme ve yeni kuruluş şeklinde birleşme) veya tür (nev’i) değişikliğine gitmeleri halinde devrolunan veya birleşilen tüzel kişi mükellefler ile tam bölünme veya tür (nev’i) değişikliği sonucunda ortaya çıkan yeni tüzel kişi mükellefler e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır. Uygulamalara geçme süresi hiçbir koşulda işlemin ticaret siciline tescil tarihini izleyen ayın başından itibaren 3 ayı geçemez. Gelir İdaresi Başkanlığı, yapılan analiz veya inceleme çalışmaları neticesinde riskli ya da vergiye uyum düzeyi düşük olduğu tespit edilen mükellefleri veya mükellef gruplarını, faaliyet, sektör ve ciro tutarına bağlı olmaksızın, yazılı bildirim yapmak ve geçiş hazırlıkları için en az 3 ay süre vermek suretiyle e-Fatura uygulamasına geçme zorunluluğu getirmeye yetkilidir. Kendisine yazılı bildirim yapılan mükelleflerin, yazılı bildirimde belirtilen süreler içinde e-Fatura uygulamasına dâhil olması gerekmektedir.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/e-faturanin-hukuki-niteligi-ve-uygulamaya-dahil-olma-ile-ilgili-aciklamalar/feed/ 0
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin hukuki niteliği ve bu doğrultuda uygulanacak hükümler (Ali Burak KAYA) https://www.muhasebenews.com/arsa-payi-karsiligi-insaat-sozlesmesinin-hukuki-niteligi-ve-bu-dogrultuda-uygulanacak-hukumler-ali-burak-kaya/ https://www.muhasebenews.com/arsa-payi-karsiligi-insaat-sozlesmesinin-hukuki-niteligi-ve-bu-dogrultuda-uygulanacak-hukumler-ali-burak-kaya/#respond Wed, 07 Aug 2019 06:15:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=65234

ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ VE BU DOĞRULTUDA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

26.07.2019

Yüklenicinin (müteahhit), iş sahibinin arsası üzerinde ve arsada belli veya belirlenebilir payların mülkiyetine karşılık bağımsız bölümlerin bir bütünlük taşır biçimde inşa edilmesini üstlendiği sözleşmelerin uygulamadaki adı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesidir. Doktrinde, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve arsa payı karşılığı yapı sözleşmesi olarak da adlandırılabilmektedir. Hem arsa sahibinin arsasını değerlendirmesi açısından hem de yüklenicinin dış finansal kaynaklar ile eser meydana getirmesi ve bundan genellikle bir pay alması açısından iki taraf için de kazançlı bir sözleşmedir. Bu nedenle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine uygulamada sık sık rastlanmaktadır. Makalemde, bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünün daha isabetli olabilmesi için bu müessesenin hukuki niteliği ve bu minvalde uygulanacak hükümler incelenecektir.

HUKUKİ NİTELİĞİ

Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşme

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, arsa sahibi belirli arsa paylarının mülkiyetini yükleniciye devretmek, yüklenici de binayı tamamlayarak kararlaştırılan bağısız bölümleri arsa sahibine teslim etmek borcu altına girmektedir. Her iki taraf da karşılıklı olarak borçlu ve alacaklı duruma girdiğinden, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdendir.

Karma Sözleşme – Çifte Tipli Sözleşme

Bütün esaslı unsurları ile kanunda düzenlenmiş olan sözleşmelere isimli sözleşmeler denir. Bu sözleşmeler genelde TBK’da bulunuyor olmasına rağmen farklı kanunlarda da esaslı unsurlarıyla düzenlenmiş olan sözleşmeler, isimli sözleşmeler olarak adlandırılır.

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, iş görme sözleşmelerinden eser sözleşmesi niteliğini taşımakla birlikte, tipik bir eser sözleşmesi değildir. Çünkü eser sözleşmesinde olduğu gibi yüklenicinin yaptığı işe karşılık arsa sahibi ücret değil, belli arsa paylarının devrini üstlenmektedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi mülkiyeti devir borcu doğuran sözleşmelerden satış sözleşmesi olarak da nitelendirilemez. Şöyle ki satış sözleşmesi satıcıya bir malın zilyetliğinin devrini, alıcıya ise mala uygun bir bedel ödemeyi üstelendiği sözleşmedir. Arsa paylarının devri sözleşmesinin yapıldığı anda ve bir para karşılığında yapılmadığı için satış sözleşmenin esaslı unsurlarını sağlayamamaktadır. Yüklenici inşaatı yapması, arsa sahibinin de arsa paylarının devrini yüklenmesi, bir mal değişimi niteliğinde olmadığı için bir trampa sözleşmesi olarak da kabul edilemez. Dolayısıyla tam iki tarafa borç yükleyen isimli sözleşmelerden olmadığı aşikârdır.

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kanunda düzenlenmemiş ve borçlar kanununun sözleşme özgürlüğü ilkesinden doğan bir sözleşmedir. Bu yüzden iki sözleşmeden meydana gelen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi isimsiz sözleşmeler grubunda yer almaktadır.

İsimsiz sözleşmeler üç ana gruba ayrılmaktadır. Bunlar: sui generis sözleşmeler, karma sözleşmeler ve birleşik sözleşmelerdir.

Birleşik sözleşme birbirinden bağımsız ve ayrı tipteki sözleşmelerin varlıklarına zarar vermeden bir arada düzenlenmeleridir. Birinin geçerliliği diğerinin geçerliliğine bağlıdır. Bu tip sözleşmelerde, bir sözleşmenin tümü alınıp diğer bir veya birden fazla sözleşme ile birleştirilmiştir. Birleştirme ile sözleşmelerin bağımsızlıkları korunmuş olmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi taşınmaz satımı ve eser sözleşmesini olarak iki sözleşmenin birleşmesinden meydana geldiği düşünülse ise de bunların bir arada yapılması ile iki sözleşme bağımsızlıklarını koruyamamakta ve her sözleşmeye kendine özgü hükümlerin uygulanmasıyla da çözüm sağlanamamaktadır. Bu nedenle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi birleşik sözleşmelerden değildir.

Sui generis sözleşmeler, kanunda düzenlenen sözleşme tiplerinden tamamen veya kısmen ayrılan; yabancı unsurlar içeren sözleşmelerdir. Sui generis sözleşmenin, karma sözleşmeden farkı unsurlarının içerdiği doğal bir özgünlük, teorikten ziyade pratik kaygılar taşımasıdır.  Bu yüzden eser sözleşmesi kategorisi içinde yer alan satış ve eser sözleşmelerinin unsurlarını barındıran arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine sui generis sözleşme demek doğru olmayacaktır.

Karma sözleşmeler, birden fazla sözleşmede varlığı belirtilen unsurların, kanunda öngörülmemiş biçimde bir araya getirilmesiyle meydana getirilen sözleşmelerdir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi de satış sözleşmesi (TBK 205 vd.) ve eser sözleşmesi (TBK 470 vd.) bir araya getirilerek karma bir şekilde düzenlenmektedir. Arsa paylarının devrine ilişkin satış sözleşmesi ile bağımsız bölümlerin yapımına ait eser sözleşmesi olmak üzere ikisi bir arada düzenlenerek her birinin unsurlarını taşıyan karma tipli bir sözleşme ortaya çıkmaktadır.

Karma sözleşmeler de kendi arasında dörde ayrılmaktadır: Kombine sözleşme, Çifte tipli sözleşme, Kaynaşık sözleşme, Yabancı unsur içeren sözleşmeler.

Kombine sözleşmeler, bir tarafın kanunda düzenlenmiş olan (isimli sözleşme) sözleşmelerin en az birinin esaslı unsurlarını aslı edim olarak yüklenmesi, buna karşılık diğer tarafın sadece tek bir edimi (genellikle para ödemek) borçlandığı sözleşmelerdir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde taraflardan her birinin isimli sözleşmelerden sadece birinin esaslı unsurlarını taşıması arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin bu gruba dâhil olmadığının göstergesidir.

Kaynaşık sözleşmeler, kanunda düzenlenen bir sözleşmenin aslı edimine karşılık farklı bir sözleşme tipinin ediminin veya edimlerinin yerine getirilmesinin üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerdeki unsurlar birbirinden ayrılamayacak niteliktedir. Doktrindeki tek örneği karma bağışlama sözleşmesidir. Nitekim bağışlama sözleşmesine karşılık bir bedel belirlenen bu sözleşme ne bağışlama sözleşmesi niteliğinde ne de satış sözleşmesi niteliğindedir. Doktrinde, bu yüzden kaynaşık sözleşmelere, çeşitli tiplerin birbirine karıştığı sözleşmeler de denmektedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde eser sözleşmesi ile satış sözleşmesi ayrılamayacak kadar yakın bir ilişkide olmadığı için kaynaşık sözleşmelerden değildir.

Yabancı unsur içeren sözleşmeler, taraflar isimli bir sözleşme yapmakta ancak bu sözleşmeye başka bir isimli sözleşmenin yan edimleri eklenerek isimli sözleşmenin dışına çıkılır. Kanaatimce sözleşmelere ismini veren unsurlar karakteristik edimler ve asli edimler olmasından dolayı yan edimlerin isimli bir sözleşmeyi yabancı unsur içeren sözleşme yapacak kadar etkisi olmayacaktır. Yan edimin, asli edimi geçmesi gibi bir durumda da yan edim asli edim olarak kabul edilmeli ve yine farklı bir karma sözleşme tipine giren bir sözleşme meydana gelecektir. Nitekim bunun en iyi örneği beyaz eşya satım ve montaj sözleşmesidir. Bir beyaz eşyanın kurulmaması onun kullanılamayacağı anlamına geldiği için beyaz eşyanın montajı da yan edimden ziyade asli bir edim olarak sözleşmeye esaslı unsur olarak dâhil olmaktadır. Doktrinde de benzer eleştiriler yapılmış ve sonuç olarak gereksiz ve kullanışsız bir kavram olduğu düşünülmektedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi isimli sözleşme tiplerinin esaslı unsurları alınarak oluşturulduğu için yabancı unsur içeren sözleşme olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.

Çifte tipli sözleşmeler, taraflardan birinin isimli bir sözleşmenin edimini diğer tarafın ise farklı bir isimli sözleşmenin edimini karşılık olarak ifa etmeyi üstlendiği sözleşmelerdir. Kaynaşık sözleşmelerden farklı olarak tek bir sözleşme altında birleşen isimli sözleşmeler ayrılamaz nitelikte değil aksine bu sözleşme kendisini oluşturan sözleşme tiplerine ait unsurları korumaktadır. Gerçekten de arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi muhtevasında hem eser sözleşmesini hem de satış sözleşmesini bulundurmaktadır ancak bu iki sözleşme tiplerinden ayrılarak bambaşka yeni ve özgün karakterli bir sözleşme oluşturmamaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi eser ve satış sözleşmesinin harmoni içinde birleştirilerek her ikisine ait unsurların yer yer ayrışarak meydana gelen çifte tipli bir sözleşmedir.

Sürekli-geçici karmaşığı bir borç ilişkisidir

Bu konuya ilişkin Yargıtay 24.01.1984 tarihli İçtihadı birleştirme büyük genel kurulunun E. 1983/3, K. 1984/1 sayılı kararında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ne sürekli borç ilişkisi ne de ani edimli borç ilişkisi olduğunu, bu yüzden iki borç ilişkisini de içeren sürekli geçici karmaşığı bir borç ilişkisi olduğunu belirtmiştir. Yargıtay buna neden olarak da eserin bir süre geçmeden tamamlanamayacağını bu yüzden de sürekli borç ilişkisi niteliklerini barındırdığını, aynı zamanda satış sözleşmesinin ani edimli bir borç olduğu göz önünde bulundurularak ani edimli borç ilişkisinin de unsurlarını taşıdığını kararında: “İş görme sözleşmeleri arasında yer alan istisna sözleşmesi genel olarak “ani edimli” sözleşmeler grubunda mütalaa edilmekte ise de, istisna sözleşmesinin bir türü olan inşaat sözleşmelerinde; müteahhidin (emeğe ve masrafa dayanan) edim borcunun genellikle uzun bir zaman süreci içine yayılmış olmasından dolayı ve edim borcunun bu özelliği yönünden, sürekli borç ilişkilerine özgü kuralların da gözetilmesi gerekir. Kanunda da, istisna sözleşmeleri düzenlenirken, sürekli borç ilişkilerine özgü kurallara yer verildiği görülmektedir. O halde, Hukuk Genel Kurulu kararında da açıkça belirtildiği gibi, inşaat sözleşmeleri “geçici – sürekli karmaşığı” bir özellik taşımaktadır. Baskın olan bilimsel görüşler de bu yoldadır.”  diyerek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçici sürekli karmaşığı bir özellik taşıdığına karar verilmiştir. Gerçekten de 1984’ten bu yana uzun bir süre geçmesine rağmen doktrinde de hala Yargıtay’ın benimsediği görüş hâkimdir.

UYGULANACAK HÜKÜMLER

Sürekli-geçici karmaşığı bir borç ilişkisi olması

Sözleşmenin nitelik itibariyle sürekli borç ilişkisi meydana getirildiğinin kabulü halinde, hükümleri ileriye etkili biçimde sonuç doğurup fesih ile sözleşme ilişkisi son bulacaktır. Ani edimli borç ilişkisinin varlığının kabulü halinde ise sözleşme geriye etkili olarak sonuç doğurup dönme ile sözleşme ilişkisi bitirilecektir. Ancak sürekli-geçici karmaşığı bir borç ilişkisinde sözleşme ilişkisi fesih ile mi yoksa dönme ile mi sonlandırılacaktır? Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar sözleşmeyi sözleşmenin kuruluş anı itibariyle geriye dönük olarak sona erdirmiş olacaklarından, o ana kadar yapmış oldukları edimleri geri talep etme hakkına sahip olacaklardır. Fesih ile sözleşmeyi sonra erdirmede ise, sona erme anına kadar ifa edilmiş olan edimler geçerliliğini koruyacak ve sözleşme fesih anından itibaren ileriye etkili şekilde sona erecektir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin sürekli-geçici karmaşığı bir borç ilişkisi olması sözleşmenin sona ermesinin fesih ile mi yoksa dönme ile mi olacağını somut olaya göre değerlendirmemizi gerektirir. Yargıtay’ın 1984 tarihli içtihadı birleştirme kararında “işin büyük ölçüde tamamlanmış sayılması” durumunda tarafların fesih hakkını kullanabileceğine hükmolunmuştur. Ancak bu ifade muğlak bir kriter olup yalnızca Yargıtay’ın kararları doğrultusunda “büyük ölçüde” kavramının içeriği doldurulmuştur.  Nitekim “işin büyük ölçüde tamamlanmış sayılması” eskiden Yargıtay tarafınca %91 (Yarg. 15. HD, 01.12.1999, 3337/4423), %75 (Yarg. 15. HD, 10.10.1991, 1446/4707), %70 (Yarg. 15. HD, 16.09.1991, 1166/4123) ve hatta %69 (Yarg. 15. HD, 24.09.1991, 993/4323) oranında tamamlanması hâlinde sözleşmenin ileriye etkili olarak sona erdirilebileceği (feshedilebileceği) sonucuna ulaşılmışsa da hem Yargıtay 15. HD. hem de 23. HD. aktüel kararları bu inşaatın tamamlanma oranının ancak %90 ve üzerinde olması şartını fesih için zorunlu görmüştürler(Yarg. 23. HD, 29.04.2014, 132/3297; Yarg. 23. HD, 24.09.2012, 3179/5386; Yarg. 15. HD, 01.12.1999, 3337/4423). Bu kararların mefhum-u muhalifinden de anlaşılacağı üzere %90 seviyesine ulaşmamış bir inşaat için taraflar gerekli koşullar sağladığında taraflar sözleşmeden dönebileceklerdir.

Karma Sözleşme olması

Karma sözleşmelere uygulanacak hükümler hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmektedir. Bu görüşler: İmtisas Teorisi, Kıyas Teorisi, Terkip Teorisi ve Yaratma Teorisidir.

İmtisas teorisine göre bir karma sözleşmede sözleşmelerden birisi diğerine göre daha baskın olabilir. Bu teoriye göre sözleşme baskın olan sözleşme tipine göre yorumlanmalı ve bu sözleşme hükümleri uygulama alanı bulmalıdır.

Kıyas teorisine göre sözleşme tipleri doğrudan değil sözleşme tipinin karma sözleşmenin tarafları için benzerlik gösterdiği durumlarda isimli sözleşme tipine ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulama alanı bulmalıdır.

Terkip teorisine göre karma sözleşmeler iki sözleşme tipinin yan yana getirilerek yapılarından hiçbir şey kaybetmeden yeni bir sözleşme tipi oluşturduğunu kabul ederek uyuşmazlığın hangi sözleşme tipine ait olduğunu tespit etmek suretiyle tespit edilen sözleşme tipi hükümleri uygulama alanı bulmalıdır.

Yaratma teorisine göre karma sözleşmelerde TMK 1’in uygulama alanı bulması gerektiğini savunur.

Bugün doktrinde konsensus olmamasına rağmen, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bakımından kıyas teorisinin kabul edilmesi doktrindeki ağırlıklı görüştür. Ancak Yargıtay kararlarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine terkip teorisinin uygulandığı görülmektedir. Yargıtay’ın bu görüşü karma sözleşmeyi oluşturan farklı sözleşmelere ilişkin hükümlerin çelişmesi çok muhtemel olduğundan eleştirilmektedir. Bu yüzden arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi için terkip teorisinin uygulanması isabetli değildir. Bunun yerine, eser ve satış sözleşmeleriyle ilgili hükümler kıyas yoluyla uygulanması, bu hükümler arasında çatışma/karışıklık olması halinde ise sözleşmenin amacı ve tarafların karşılıklı menfaatleri göz önüne alınarak hakkaniyete uygun hareket edilmesi en doğru ve hakkaniyetli çözüm olacaktır.

Ali Burak KAYA
a.kaya@ozgunlaw.com


Kaynakça:
1. Kostakoğlu Cengiz, İçtihatlı İnşaat Hukuku ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri, Yetkin Yayınevi, Ankara 2016
2. Eren Fikret, Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Yetkin Yayınevi, Ankara 2016.
3. Erman Hasan, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi, Der Yayınları, İstanbul 2007
4. Kartal Bilal, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi, Matsa Basımevi, Ankara 1993
5. Gümüş Mustafa Alper, Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2013
6. Gökyayala Emre, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde, Mahkemece Sözleşmenin Feshine Karar Verilen Hâllerde İfaya Eklenen Ceza Koşulunun Akıbeti, http://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2017/11/3-EMRE-GOKYAYLA.pdf, 2017


Kaynak: Ali Burak KAYA – İçerik, Ozgun Law firmasının özel izni ile yayınlanmıştır.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/arsa-payi-karsiligi-insaat-sozlesmesinin-hukuki-niteligi-ve-bu-dogrultuda-uygulanacak-hukumler-ali-burak-kaya/feed/ 0