hizmet teslimi – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 12 Mar 2018 08:49:12 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Emlak Aracılığından Elde Edilen Gelirler Nasıl Vergilendirilir? https://www.muhasebenews.com/emlak-araciligindan-elde-edilen-gelirler-nasil-vergilendirilir/ https://www.muhasebenews.com/emlak-araciligindan-elde-edilen-gelirler-nasil-vergilendirilir/#respond Mon, 19 Mar 2018 05:00:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17033 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Yurt içinde ve yurt dışında yerleşik müşterilere emlak aracılığı faaliyetinin vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda,
– Şirketinizin ana faaliyet konusunun emlak komisyonculuğu olduğu, faaliyetiniz kapsamında üçüncü kişilere ait gayrimenkullerin alım satım ve kiraya verilmesinde tarafları bir araya getirerek aracılık hizmeti sunduğunuz, sunduğunuz bu hizmetler karşılığında müşterilerden komisyon aldığınız,
– Yurt dışında mukim komisyoncular ile Türkiye’de bulunan tam mükellef konut sahipleri arasında aracılık hizmeti sağladığınız, yurt dışında mukim komisyoncu tarafından sağlanan hizmet karşılığında herhangi bir ödemede bulunmadığınız,
– Yurt dışından sağlanan hizmet kapsamında yurt dışında mukim komisyoncunun kira bedelini yurt dışında mukim müşterisinden tahsil ederek Türkiye’de bulunan tam mükellef konut sahibine iletmek üzere şirketiniz adına havale ettiği ve yurt dışında mukim komisyoncunun yaptığı hizmetin karşılığında komisyon bedelini yurt dışındaki müşterisinden tahsil ettiği,
– Şirketiniz adına havale edilen tutarın komisyon tutarı ve komisyon bedeli üzerinden hesaplanan KDV düşüldükten sonra Türkiye’deki tam mükellef konut sahibi adına havale edildiği,
belirtilerek;
-Yurt dışında mukim komisyoncular ile tam mükellef konut sahipleri arasında yapmış olduğunuz aracılık hizmetinin gelir, kurumlar ve katma değer vergisine tabi olup olmadığı,
-Yurt dışında mukim şirket tarafından yurt dışında mukim müşteriden tahsil edilerek şirketinize havale edilen tutar için şirketiniz tarafından belge düzenlenip düzenlenmeyeceği,
-Şirketinizin Türkiye’deki tam mükellef gayrimenkul sahibinden tahsil ettiği komisyon bedelinin nasıl vergilendirileceği,
-Türkiye’de bulunan tam mükellef gayrimenkul sahibinin nasıl vergilendirileceği
hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38’inci maddesinde ise;

“Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arsındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerince:

1- İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir.
2- İşletmeden çekilen değerler ise bu farka ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulur.”
hükmü yer almaktadır.

Özelge talep formunuzun tetkikinden şirketinizin sadece komisyon geliri elde etmek amacıyla gayrimenkul kiralama işine aracılık ettiği anlaşılmaktadır.

Buna göre, şirketinizin aracılık ettiği gayrimenkul kiralama faaliyeti nedeniyle yurt dışında mukim emlak komisyoncusu firma tarafından yurt dışında bulunan müşteriden tahsil edilerek Türkiye’deki tam mükellef gayrimenkul sahibine ödenmek üzere adınıza gönderilen tutarlar şirketiniz açısından kazanç olarak kabul edilmeyecek; ancak yapmış olduğunuz aracılık hizmeti dolayısıyla elde ettiğiniz emlak komisyonculuğu gelirleriniz ilgili dönem kurum kazancınızın tespitinde dikkate alınacaktır.

Diğer taraftan, Türkiye’de bulunan tam mükellef gayrimenkul sahibinin elde etmiş olduğu kira geliri nedeniyle Gelir Vergisi Kanunu veya Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili hükümlerine göre vergilendirileceği tabiidir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

1’inci maddesinin; 1’inci bendinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, 3/f bendinde, Gelir Vergisi Kanununun 70’inci maddesinde sayılan mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV’ye tabi olduğu,

6/b maddesinde; işlemlerin Türkiye’de yapılmasının hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

17/4-d maddesinde, iktisadi işletmeye dâhil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemlerinin KDV’den istisna olduğu, hüküm altına alınmıştır.

Buna göre;
Vergi mükellefiyeti bulunmayan şahıslara ait taşınmazın kiraya verilmesi nedeniyle iktisadi bir işletme oluşmaması halinde, bu kiralama işlemi 3065 sayılı Kanunun 17/4-d maddesi gereğince KDV’den istisna olacaktır.

Bir iktisadi işletmeye dâhil olan taşınmazın (konutun) kiraya verilmesi işlemi ticari bir organizasyon içerisinde yürütüldüğünden 3065 sayılı Kanunun 1/1’inci maddesine göre genel oranda (%18) KDV’ye tabi tutulacak ve taşınmaz sahibi tarafından beyan edilecektir.

            Türkiye’de bulunan taşınmazın yabancı müşterilere kiralanmasına ilişkin aracılık hizmetinden Türkiye’de faydalanıldığından, söz konusu hizmetin karşılığını oluşturan bedel (komisyon) üzerinden 3065 sayılı Kanunun genel hükümleri çerçevesinde firmanız tarafından KDV hesaplanarak beyan edilmesi gerekmektedir.

VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229’uncu maddesinde, “Fatura, satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun 231’inci maddesinin beş numaralı bendinde ise; “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.” denilmekte olup 232’nci maddesinde ise birinci ve ikinci sınıf tüccarların kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek, satın aldıkları emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve almak zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, yurt dışında mukim şirket tarafından yine yurt dışında mukim müşteriden tahsil edilerek Türkiye’deki tam mükellef gayrimenkul sahibine aktarılmak üzere şirketinize havale edilen tutardan şirketinizin komisyon olarak alacağı tutar için gayrimenkul sahibi adına fatura düzenlemeniz gerekmekte olup, konut sahiplerine havale edilen arta kalan tutar için herhangi bir belge düzenlemesine gerek bulunmamaktadır.

Kaynak: Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
19 Ağustos 2015 Tarih ve 49327596-125[KVK.2013.ÖZ.52]-210 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/emlak-araciligindan-elde-edilen-gelirler-nasil-vergilendirilir/feed/ 0
Şirket Aktifine Kayıtlı Olmayan ve Kamuya Ait Taşınmaz Üzerinde Kurulan İntifa Hakkının Satışından Elde Edilen Kazanç İstisna Kapsamında mıdır? https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifine-kayitli-olmayan-kamuya-ait-tasinmaz-uzerinde-kurulan-intifa-hakkinin-satisindan-elde-edilen-kazanc-istisna-kapsaminda-midir/ https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifine-kayitli-olmayan-kamuya-ait-tasinmaz-uzerinde-kurulan-intifa-hakkinin-satisindan-elde-edilen-kazanc-istisna-kapsaminda-midir/#respond Sat, 10 Mar 2018 11:30:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17333 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Taşınmaz satış kazancı istisnası
İlgi: 13.12.2012 tarihli özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketinizin %99,74’ü… Belediyesi’ne ait bir tüzel kişilik olduğu, kamuya ait bir gayrimenkul üzerinde 15.01.1993 tarihinden başlamak üzere bir bedel ödeyerek 49 yıl müddetle intifa hakkı aldığınızı, söz konusu intifa hakkının sehven şirket aktifine kaydedilmediği, ancak aynı gün tapuya tesis ve tescil edildikten sonra intifa haklarının bulunduğu gayrimenkul için ilgili belediyeye emlak vergisi kaydı açıldığı ve tüm emlak vergilerinin ödendiği belirtilerek, üzerinde intifa haklarının bulunduğu gayrimenkulün mülk sahibi tarafından başka bir özel-tüzel kişiliğe satılması ve şirketinizin kullanılmayan süre için gayrimenkulün yeni sahibi lehine intifa hakkından bir bedel karşılığında feragat etmesi halinde elde edilecek gelir için, fatura kesilip kesilmeyeceği, KDV Kanununun 17’nci maddesinin 4-r bendine göre KDV’den dolayı istisna kapsamına girip girmeyeceği ve Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e kapsamında kazançlarının %75’inin kurumlar vergisinden istisna olup olmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı maddede belirtilen şartlar çerçevesinde kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Konuyla ilgili olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.2.1 Taşınmazlar'” başlıklı bölümünde; “İstisnaya konu olan taşınmazlar, Türk Medeni Kanununda “Taşınmaz ” olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır.

Bunlar Türk Medeni Kanununun 704’üncü maddesinde;

Arazi,
Tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar,
Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler olarak sayılmıştır.” açıklamaları yer
almaktadır.

Ayrıca, özelge talep formunuz ekinde yer alan … Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü’nün 21.01.2013 tarih ve … sayılı yazısında, şirketiniz adına … tarih ve … yevmiye numarası ile … ada 4 ve … parsellerin, tedavül öncesi geldisi olan … Ada …, … ve … parseller üzerinde irtifak hakkı çeşidi olarak; intifa hakkı tesis işlemi yapıldığı, 4721 sayılı Medeni Kanun’un 826’ncı maddesi kapsamında, müstakil ve daimi hak niteliğinde bağımsız ve sürekli nitelikte tapu kütüğüne taşınmaz olarak kayıtlı bulunmadığı belirtilmiştir.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalara göre; şirketiniz aktifinde kayıtlı olmayan ve tapu kütüğünde ayrı bir sayfaya bağımsız olarak ve sürekli bir hak olarak kaydedilmeyen kamuya ait bir taşınmaz üzerinde kurulan intifa hakkının taşınmaz olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından söz konusu intifa hakkının taşınmazın yeni sahibine devredilmesi sonucu elde edilen kazancın 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-e maddesinde belirtilen taşınmaz satış kazancı istisnasından yararlanması mümkün bulunmamakta olup, söz konusu kazancın kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

3065 sayılı KDV Kanunu’nun;
– İstisnaları düzenleyen 17’inci maddesinin (4/r) bendinde; kurumların aktifinde veya belediyelerin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlerin, (4/p) bendinde de; Hazinece yapılan taşınmaz teslimi ve kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca yapılan arsa ve arazi teslimlerinin KDV’den istisna olduğu,

– 1/1’inci maddesinde, Türkiye’ de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu, bu faaliyetlerin kanunların veya resmî makamların gösterdiği gerek üzerine yapılmasının, bunları yapanların hukukî statü ve kişiliklerinin, işlemlerin mahiyetini değiştirmeyeceği ve vergilendirmeye mani teşkil etmeyeceği,
hüküm altına alınmıştır.

Bu itibarla, %99,74 hissesi … Belediyesi’ne ait olan şirketinizin aktifinde kayıtlı bulunmayan ve tapu kütüğünde ayrı bir sayfaya bağımsız ve sürekli bir hak olarak kaydedilmeyen … Merkez İlçe Belediyesi adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki intifa hakkının, her ne kadar tapuya tesis ve tescil edilerek emlak vergisi kaydı yapıldıktan sonra tüm emlak vergileri ödense de taşınmaz olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından, söz konusu intifa hakkının kullanılmayan kısmından feragat edilmesinin hak satışı olarak değerlendirilerek KDV Kanununun 1/1’inci maddesi uyarınca KDV’ye tabi tutulması gerekmektedir.

VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Faturanın tarifi” başlıklı 229’uncu maddesinde; “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika” olarak tanımlanmış, 231/5’inci maddesinde ise faturanın mal teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun “Fatura kullanma mecburiyeti’ başlıklı 232’nci maddesi hükmüne göre, tüccarlar sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve aldıkları emtia veya hizmet için de fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.

Bu nedenle, şirketiniz aktifine kayıtlı bulunmayan intifa hakkının bulunduğu gayrimenkulün, mülk sahibi tarafından başka bir özel-tüzel kişiliğe satılması ve şirketiniz tarafından kullanılmayan süre için gayrimenkulün yeni sahibi lehine intifa hakkından bir bedel karşılığında feragat edilmesi halinde, alınan bedel üzerinden şirketinizce fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı
18 Temmuz 2014 Tarih ve 84098128-125[5-2012/9]-443 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifine-kayitli-olmayan-kamuya-ait-tasinmaz-uzerinde-kurulan-intifa-hakkinin-satisindan-elde-edilen-kazanc-istisna-kapsaminda-midir/feed/ 0
Dernek Adına Alınan Bağış Ve Yardımların Dernek İktisadi İşletmesine Aktarılması Halinde Kdv Ve Kurumlar Vergisi Hesaplanır mı? https://www.muhasebenews.com/dernek-adina-alinan-bagis-ve-yardimlarin-dernek-iktisadi-isletmesine-aktarilmasi-halinde-kdv-ve-kurumlar-vergisi-hesaplanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/dernek-adina-alinan-bagis-ve-yardimlarin-dernek-iktisadi-isletmesine-aktarilmasi-halinde-kdv-ve-kurumlar-vergisi-hesaplanir-mi/#respond Mon, 06 Nov 2017 10:00:49 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16620 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Dernek adına alınan ayni bağış ve yardımların dernek iktisadi işletmesine aktarılması durumunun KV, KDV ve VUK yönünden değerlendirilmesi.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; derneğinizin amaçları doğrultusunda üyelerinden ve gönüllü bağışçılardan ayni ve nakdi bağış aldığı, öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla yurt açıp işletilmek istediği, yurtta kalan öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılanması için derneğiniz adına alınan ayni ve nakdi bağış ve yardımların bir kısmının iktisadi işletmenize aktarılması durumunun kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve Vergi Usul Kanunu yönünden değerlendirilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup, aynı Kanunun 2’nci maddesinin beşinci fıkrasında da dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde bulunmayan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi işletme olduğu; altıncı fıkrasında ise dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği; mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Dernekler tüzel kişilikleri itibariyle kurumlar vergisi mükellefi olmamakla birlikte, derneğe bağlı iktisadi işletme oluşturacak nitelikte devamlı ticari, sınai ve zirai faaliyetlerin kurumlar vergisine tabi tutulması gerekecektir.

03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler” başlıklı (2.4) bölümünde iktisadi işletmenin tanımı içinde yer alan ve devamlı olarak yapılan ticari, sınai veya zirai faaliyetten söz edebilmek için bu işletmenin tedavül ekonomisine katılması, başka bir ifadeyle işletmede üretilen veya alınan malların veya verilen hizmetin bir bedel karşılığı satılmış olması gerektiği, aksi halde diğer unsurlar var olsa dahi bir iktisadi işletmenin varlığından söz edilemeyeceği ifade edilmiştir.

İktisadi işletmenin belirgin özellikleri; bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesidir. Diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurları, ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetlerdir. Kanun, bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek ya da vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsama almıştır.

Diğer taraftan,  5253 sayılı Dernekler Kanununun 30/a maddesinde; “Dernekler tüzüklerinde gösterilen amaç ve bu amacı gerçekleştirmek üzere sürdürüleceği belirtilen çalışma konuları dışında faaliyette bulunamazlar.” hükmüne yer verilmiştir.

Konu ile ilgili olarak derneğinizin tüzüğünün tetkikinde;  “Amaç ve Hedefler Listesi” başlıklı 3’üncü maddesinin (e) bendinde; “İhtiyaç sahibi öğrencilere yurt içi ve yurt dışı her türlü eğitim ve öğrenim yardımı yapar. Ayrıca yurt, kütüphane, dershane, kurs, enstitü, ilmi araştırma ve geliştirme merkezleri, her kademede okullar açar ve bu tür müesseselere her türlü ayni ve nakdi yardımda bulunur.” hükmünün yer aldığı anlaşılmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, derneğinize yapılacak ayni ve nakdi bağış ve yardımlar nedeniyle kurumlar vergisi mükellefiyeti oluşmayacaktır.

Öte yandan, derneğinize yapılan ayni ve nakdi bağış ve yardımların bir kısmının iktisadi işletmenize aktarılması durumunda söz konusu bu tutarların, iktisadi işletmenizin kurum kazancına dâhil edileceği tabiidir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1’inci maddesinde, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti kapsamındaki teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu; bu faaliyetlerin kanunların veya resmi makamların gösterdiği gerek üzerine yapılmasının ve bunları yapanların hukuki statü ve kişiliklerinin işlemlerin mahiyetini değiştirmeyeceği ve vergilemeye engel teşkil etmeyeceği,

20’nci maddesinde ise; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu; bedel deyiminin, alıcının ödediği veya borçlandığı para, mal ve diğer şekillerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,
belirtilmiştir.

Buna göre, yurtta kalan öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılanması için derneğiniz adına alınan ayni ve nakdi bağış ile yardımların bir kısmının derneğiniz bünyesinde oluşan iktisadi işletmeye bağış yoluyla (kaynak) aktarılması, herhangi bir mal teslimi veya hizmet ifası karşılığını oluşturmadığından KDV’ye tabi tutulmayacaktır.

Kaynak: İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı
17 Şubat 2016 Tarih ve 84098128-125[6-2013/17]-85 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/dernek-adina-alinan-bagis-ve-yardimlarin-dernek-iktisadi-isletmesine-aktarilmasi-halinde-kdv-ve-kurumlar-vergisi-hesaplanir-mi/feed/ 0