hissedar – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 30 Jan 2023 07:37:29 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Hissedar ve şirket ortağı olan ve emekli olan kişi için Bağkur Primi ödenecek mi? https://www.muhasebenews.com/hissedar-ve-sirket-ortagi-olan-ve-emekli-olan-kisi-icin-bagkur-primi-odenecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/hissedar-ve-sirket-ortagi-olan-ve-emekli-olan-kisi-icin-bagkur-primi-odenecek-mi/#respond Mon, 30 Jan 2023 07:37:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=137705 Anonim şirket ortağı/hissedar olan ve sgk tabi olarak maaşla çalışan ortağımız 31.12.2022 tarihi itibariyle emekli oldu. Sorum hissedar ve şirket ortağı kişiyi yine sgk girişi yapıp maaş ödemesi yapabilir miyiz? yoksa bağkurlu olarakmı çalışması gerekiyor ?

Emekli olan kişi ortak ise 4b primi ödemesi olmayacaktır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/hissedar-ve-sirket-ortagi-olan-ve-emekli-olan-kisi-icin-bagkur-primi-odenecek-mi/feed/ 0
Şirket ortakları şirketlerinde sigortalı olarak çalışabilir mi? https://www.muhasebenews.com/sirket-ortaklari-sirketlerinde-sigortali-olarak-calisabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-ortaklari-sirketlerinde-sigortali-olarak-calisabilir-mi/#respond Fri, 29 Apr 2022 02:19:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=113362 A LTD. Şirketinin %100 sahibi olan kişi, %25 ortağı olduğu B- şirketinde SSK’lı olarak çalışabilir mi? 

Ortağı olduğu işyerinde kişiler 4a sigortalısı olarak bildirilemezler.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU 

Kanun Numarası : 5510 

Kabul Tarihi : 31/5/2006

Sigortalılık hallerinin birleşmesi

MADDE 53- (Değişik birinci fıkra: 13/2/2011-6111/33 md.) Sigortalının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır. Ancak, sigortalılık hallerinin çakışması nedeniyle Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılığı esas alınanlar, yazılı talepte bulunmak ve Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt sınırı ve üst sınırına ilişkin hükümler saklı olmak kaydıyla, esas alınmayan sigortalılık statüsü kapsamında talep tarihinden itibaren prim ödeyebilirler. Bu şekilde ödenen primler; iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından sağlanan haklar yönünden, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde, kısa vadeli sigorta kollarından sağlanan diğer yardımlar ile uzun vadeli sigorta kollarından sağlanan yardımlar yönünden ise Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde değerlendirilir. Bu fıkra hükümlerine göre ödeme talebinde bulunulduğu halde ait olduğu ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenmeyen primlerin ödenme hakkı düşer. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi ile aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendindeki diğer sigortalılık statülerine aynı anda tabi olacak şekilde çalışılması durumunda, (b) bendinin (4) numaralı alt bendi dışındaki diğer sigortalılık durumu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında muhtar sigortalılığı ile aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendindeki diğer sigortalılık statülerine aynı anda tabi olacak şekilde çalışılması durumunda muhtar sigortalılığı dikkate alınır.

(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/33 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı bildirilemezler. 

(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/33 md.) İsteğe bağlı sigortalı olanların 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamına tabi olacak şekilde çalışmaya başlamaları halinde, bu Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü fıkrası saklı kalmak kaydıyla isteğe bağlı sigortalılık hali sona erer. 

1 Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık halleri ile 5 inci maddenin (a) ve (e) bentlerine tâbi sigortalılık hallerinin çakışması halinde, 4 üncü madde kapsamında sigortalı sayılır ve birinci fıkra hükmü uygulanır. 

Birinci fıkra hükmü saklı olmak üzere sigortalının, bu madde hükmüne göre sigortalı sayılması gereken sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali için prim ödemiş olması durumunda, ödenen primler birinci fıkraya göre esas alınan sigortalılık hali için ödenmiş ve esas alınan sigortalılık halinde geçmiş kabul edilir. 

(Değişik fıkra: 17/4/2008-5754/33 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk defa sigortalı sayılanlardan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmış olanların yaşlılık aylığı bağlanma taleplerinde, en fazla sigortalılığın geçtiği sigortalılık hali, hizmet sürelerinin eşit olması ile malûllük ve ölüm halleri ile yaş haddinden re’sen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme ve bağlı oldukları sigortalılık halinin kanunla değiştirilmesi durumunda ise son sigortalılık hali esas alınır. 


Kaynak: ismmmo,5510 Sayılı KAnun
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-ortaklari-sirketlerinde-sigortali-olarak-calisabilir-mi/feed/ 0
Yönetim kurulunda yer almayan A.Ş hissedarları 4a’lı olarak hissedarı oldukları şirkette çalışabilir mi? https://www.muhasebenews.com/yonetim-kurulunda-yer-almayan-a-s-hissedarlari-4ali-olarak-hissedari-olduklari-sirkette-calisabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yonetim-kurulunda-yer-almayan-a-s-hissedarlari-4ali-olarak-hissedari-olduklari-sirkette-calisabilir-mi/#respond Mon, 17 Jan 2022 01:30:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116395 Yönetim kurulu üyesi olmayan sadece A.Ş. hissedarı olan bir kişi ilgili A.Ş. de 4a (ssk) lı olarak çalışabilir mi?

1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu (“1479 sayılı Kanun”)’nun mülga 24’üncü maddesi gereğince anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları sigortalı sayılmakta iken 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi ile anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları sigortalı sayılarak yönetim kurulu üyesi olmayan ortaklar ile kurucu ortaklar zorunlu 4/1-b kapsamı dışında tutulmuştur.
Yukarıda yer alan düzenleme kapsamında, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olmayan şirket ortakları bahse konu şirkette ayrıca başka bir görev üstleniyor larsa 4-a kapsamında sigortalı olabilecekler ve ücret alabileceklerdir.


Kaynak: ismmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Logomuhasebe karen ltd veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yonetim-kurulunda-yer-almayan-a-s-hissedarlari-4ali-olarak-hissedari-olduklari-sirkette-calisabilir-mi/feed/ 0
Anonim şirketlerin kurucu ortaklarının sigortalılığı https://www.muhasebenews.com/anonim-sirketlerin-kurucu-ortaklarinin-sigortaliligi/ https://www.muhasebenews.com/anonim-sirketlerin-kurucu-ortaklarinin-sigortaliligi/#respond Thu, 16 Dec 2021 03:45:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=112112 1479 sayılı Kanunun mülga 24 üncü maddesinin (I/g) bendi gereğince anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları sigortalı sayılmakta iken 1/10/2008 tarihinden itibaren Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları sigortalı sayılmıştır. Kanunun geçici 22 nci maddesi uyarınca 1479 sayılı Kanunun mülga 24 üncü maddesine tabi olarak sigortalı olan anonim şirket kurucu ortaklarından sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenler hakkında 1/10/2008 tarihinden itibaren altı ay içinde yazılı talepte bulunmaları halinde sigortalılıkları devam ettirilmekte, bu süre içerisinde talepte bulunmayanların sigortalılıkları ise 1/10/2008 tarihi itibari sona erdirilmektedir.

Kanunun 53 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmamaktadır.

Bu Genelgenin, (SGK Genelge- 2013/11) üçüncü kısım, dördüncü bölüm “1- Anonim şirket ortağı olup, yönetim kurulu üyesi olmayanların 1/10/2008 tarihinden itibaren sigortalılıkları” başlıklı bölümde Kanunun geçici 22 nci maddesi kapsamında olan anonim şirket kurucu ortakları hakkında yapılacak işlemler açıklanmıştır

Buna göre; anonim şirket kurucu ortakları 1/10/2008 tarihinden sonra Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmadıklarından kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı hizmet akdine tabi çalışmaları kaydıyla Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı bildirilmesinde sakınca bulunmamakta olup, geçici 22 nci madde kapsamında prim ödemekte iken (Değişik, 24/4/2019 tarihli ve 2019/9 sayılı Genelge) ortağı olduğu işyerlerinden (a) bendi kapsamında sigortalı olarak bildirilenlerin de iradelerini (a) bendi sigortalısı olma yönünde kullandıkları hususu dikkate alınarak geçici 22 nci madde gereğince devam ettirilen (b) bendi sigortalılıkları sona erdirilecektir.

 

 

 


Kaynak: SGK Genelge – 2013/11
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/anonim-sirketlerin-kurucu-ortaklarinin-sigortaliligi/feed/ 0
Şirket hissedarları hisselerini istediği değerden satabilir mi? https://www.muhasebenews.com/sirket-hissedarlari-hisselerini-istedigi-degerden-satabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-hissedarlari-hisselerini-istedigi-degerden-satabilir-mi/#respond Fri, 10 Dec 2021 02:30:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118615 A.Ş. hisse devri yapacağız. Şirketimiz 1 TL nominal değerli 100.000 TL sermayeli bir şirkettir. Tamamı devredilecek. Şirketin öz sermayesi yaklaşık 2 milyon TL. Ancak firma sahibi şirketi 100.000 TL bedelli devretmek istiyor. Burada herhangi bir sınır söz konusu mudur?

Şirket ortaklarının hisselerini nominal bedelden veya daha fazlasından satar.

Bu konuda bir oran veya limit yok.

Ancak İleride yapılacak bir vergi incelemesinde Gerçek satış tutarı tespite edilir ise cezalı vergi tarhiyatı yapılır.

Limited şirket bir mükellefim şirketi satmak istiyor. Şirket sermayesi 500.000 TL’dir. Şirketi 2.500.000 TL’ye satılacaktır. Tutarın resmi yoldan gelmesi gerektiği için bu bedel üzerinden satış gerçekleşecektir. 

  1. Değer artış kazancına bakılırken sadece sermaye üzerinden mi bakmamız gerekiyor
  2. Değer artış kazancından kurtulmak için sermaye attırmayı düşünüyorum. Hisse devrinin yapıldığında sermayenin tamamının ödenmesi mi gerekiyor?

Şirket satılmaz. Şirketin hisse sahibi veya sahipleri Hisselerini satarlar.

Değer artış kazancından kurtulmak diye bir işlem olmaz. Satış bedeli ile alış (sahip olunan değer) fark için değer artış kazancı hesaplaması yapılacaktır. 

Değer artış kazancı hesaplaması için alış bedeli (sahip olunan bedel) için enflasyondan arındırılarak değeri yükseltilme imkânı vardır.

Özelge: Hisse senedi iktisap tarihi ve endeksleme uygulaması hk.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

İVEDİ
Sayı : B.07.1.GİB.4.35.16.01-120.07.01-780 16/08/2012
Konu : Hisse senedi iktisap tarihi ve endeksleme uygulaması hk.

        İlgide kayıtlı özelge talep formunda; değeri 497.600,00.-TL. olan 4976 adet Ltd. Şti. hissesinizi 05.10.2011 tarihinde 800.000,00.-TL. bedelle sattığınız, ilk defa 24.03.1997 tarihinde yapılan hisse devri sonucu 7 adet hisseye 175,00.-TL. ödemek suretiyle şirkete ortak olarak katıldığınız, 18.05.2000 tarihinde şirketin sermaye artırımına gitmesi dolayısıyla hisselerinizin 280 adet ve 28.000,00.-TL. olduğu, 23.12.2003 tarihinde yapılan hisse devri sonucu diğer ortaklardan devraldığınız 360 adet ve 36.000,00.-TL. olan hisseleriniz ile birlikte şirketteki toplam hissenizin 640 adet ve 64.000,00-TL. olduğu, şirketin 06.07.2007 tarihinde kar yedeklerini kullanmak suretiyle sermaye artırımına gitmesi üzerine 4.336 adet 433.600,00.-TL. hisse daha alarak toplam hisse tutarınızın 4976 adet ve 497.600,00.-TL. olduğunu belirterek, sahibi bulunduğunuz hisselerin maliyet bedelini endekslerken her birini iktisap tarihine göre ayrı ayrı mı yoksa toplam üzerinden mi endeksleyeceğiniz ile maliyet bedeli endekslemesi yaparken ÜFE oranlarını mı yoksa TEFE oranlarını mı dikkate alacağınız hususlarındaki Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

         193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80’inci maddesinde;

         “Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.

         … …

  1. Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar. 

         … …

         Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder. 

         Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 6.000 (278 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 1.1.2011 tarihinden itibaren 8.000 TL.)Yeni Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır.

         … …”  hükmü yer almaktadır.

         Aynı Kanunun “Safi Değer Artışı” başlıklı 81’inci maddesinde ise,

         “Değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur. Hâsılatın ayın ve menfaat olarak sağlanan kısmının tutarı Vergi Usul Kanununun değerleme ile ilgili hükümlerine göre tayin ve tespit olunur.

         … …

         Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir. (5281 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle 01.01.2006 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere eklenen cümle. Yürürlük; 01.01.2006) Şu kadar ki, bu endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının % 10 veya üzerinde olması şarttır.”  hükmüne yer verilmiştir.

         Öte yandan 5479 sayılı Kanunun 11’inci maddesiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesine 01.01.2006 tarihinden geçerli olmak üzere eklenen fıkrada, vergi kanunlarında yer alan “toptan eşya fiyatları genel endeksi” ibaresinin “üretici fiyatları genel endeksi” ve “TEFE” ibaresinin “ÜFE” olarak uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

         Buna göre, 01/01/2006 tarihinden önce iktisap ettiğiniz hisselere ilişkin endekslemede her bir hisse için elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyatları genel endeksi (TEFE), 01/01/2006 tarihinden sonra sermaye artırımı nedeniyle sahip olduğunuz hisse senetlerine ilişkin endekslemede ise her bir hisse için maliyet bedeli artış oranının % 10 veya üzerinde olması şartıyla, senetlerin elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen üretici fiyatları genel endeksi (ÜFE) dikkate alınacaktır.

         Bu çerçevede, söz konusu hisselere ilişkin safi değer artışı kazancı, her bir hissenin elden çıkarılması karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan hisselerin ayrı ayrı iktisap tarihinden elden çıkarma tarihine kadar yapılan endeksleme suretiyle tespit edilen maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve uhdenizde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle hesaplanacaktır.

         Ayrıca, vergiye tabi değer artışı kazancınızın hesaplanmasında mükerrer 80’inci maddede yer alan istisna tutarının da dikkate alınacağı tabiidir. 

         Bilgi edinilmesini rica ederim.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-hissedarlari-hisselerini-istedigi-degerden-satabilir-mi/feed/ 0
Şirket hissedarları değişirse gerçek faydalanıcı bildirim formunu yeniden düzenlemeli miyiz? https://www.muhasebenews.com/sirket-hissedarlari-degisirse-gercek-faydalanici-bildirim-formunu-yeniden-duzenlemeli-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/sirket-hissedarlari-degisirse-gercek-faydalanici-bildirim-formunu-yeniden-duzenlemeli-miyiz/#respond Wed, 03 Nov 2021 04:30:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116905 Gerçek faydalanıcıya ait bilgi değişmesinde bilgileri ilk geçici döneminde mi girerek bildireceğiz. Değişim olarak ne anlamamız gerekir. Kişi adres değiştirir bilgimiz olmazsa bu bir eksiklik mi yoksa hisse devri, sermaye oranı değişimi veya ortak tamamen değişir yeni biri girerse onun bildirimimi anlamamız gerekir?

Değişimden ne anlaşılacağı konusunda 529 vuk tebliğinde açıklama olmadığı için detaylı yorum yapamıyoruz. 

Aşağıdaki bilgiler ve yeni yetkili atanmasında hisse oranı değişimi olması halinde VUK 529 GN Tb. Bildirimin şekli MADDE 7 – (2) Bildirim yapma yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri söz konusu beyannameler aracılığıyla; gerçek faydalanıcıların adı, soyadı, vatandaşlıkları, kimlik numaraları ve adresleri, varsa telefon, faks ve elektronik posta bilgileri ile gerçek faydalanıcıların sebebini bildirirler.

—————————————————————————————————-

13 Temmuz 2021 SALI Resmî Gazete Sayı : 31540
TEBLİĞ
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO: 529)

 Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Gelirlerin/servetlerin arkasındaki gerçek isimlerin bilinmesi vergi kaçakçılığı ile mücadele açısından büyük önem arz etmektedir. Ülkemizin de üyesi bulunduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Vergi Amaçlarına Yönelik Şeffaflık ve Bilgi Değişimi Küresel Forumu (Küresel Forum), vergi kaçakçılığıyla mücadele amacına yönelik olarak çalışmalar yürütmektedir. Bu bağlamda, Küresel Forum, faaliyetleri gereği şeffaflık ve bilgi değişimi konusunda ülkelerin uyması gereken uluslararası asgari standartlar oluşturmuş olup tüzel kişiliklerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcısının bilinmesi hususu standardın unsurlarından biridir. Bu konu, suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesi amacıyla Mali Eylem Görev Gücü tarafından belirlenen tavsiyelerde de karşılık bulmaktadır.

(2) Bu kapsamda, tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcı bilgisinin güncel, tam ve doğru bir şekilde tespit edilebilmesi amacıyla gerçek faydalanıcının belirlenmesine ve bildirilmesine ilişkin olarak bildirim zorunluluğu getirilen mükelleflerin kapsamı, bildirimin şekli, bildirimde bulunulacak dönem, bildirim verme zamanı, bildirimin gönderilme usulü ile uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasların belirlenmesi bu Tebliğin konusunu teşkil etmektedir.

Tanımlar ve kısaltmalar

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ uygulamasında;

a) Gerçek faydalanıcı: Tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri nihai olarak kontrolünde bulunduran ya da bunlar üzerinde nihai nüfuz sahibi olan gerçek kişi veya kişileri,

b) Tedbirler Yönetmeliği: 10/12/2007 tarihli ve 2007/13012 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliği,

c) Trust: Bir malvarlığının belirli bir lehtar ya da lehtar grubunun yararlanması için, malvarlığının maliki olan sözleşme kurucusu tarafından, söz konusu malvarlığının yönetimi, kullanımı ya da sözleşmede belirtilen diğer tasarruflarda bulunulması amacıyla sözleşmeyi icra eden bir mütevellinin kontrolüne bırakılmasını hüküm altına alan hukuki ilişkiyi,

ifade eder.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 3/11/2011 tarihinde imzalanan ve 3/5/2017 tarihli ve 7018 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ve 1/7/2018 tarihinde yürürlüğe giren Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi, yürürlükteki Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları ile 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149, 152/A ve 256 ncı maddeleri ve mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendine dayanılarak hazırlanmıştır.

Gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimi verme zorunluluğu getirilenler

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğin konusunu teşkil eden gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimini, bildirim verme süresinin başladığı 1/8/2021 tarihi itibarıyla faal olan (tasfiye işlemi devam edenler dâhil);

a) Kurumlar vergisi mükellefleri,

b) Kollektif şirketlerde şirketi temsile yetkili kimse veya ortak, eshamsız komandit şirketlerde komandite ortaklardan biri ve adi ortaklıklar adına en yüksek ortaklık payına sahip kişi, Türkiye’de yönetim merkezi olan veya Türkiye’de mukim yöneticisi olan yabancı ülkede kurulmuş trust ve benzeri teşekküllerin yöneticileri, mütevellileri veya temsilcileri,

vermek zorundadırlar.

(2) Ayrıca; Tedbirler Yönetmeliğinde 11/10/2006 tarihli ve 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasında yükümlü sayılan;

a) Bankalar,

b) Bankalar dışında banka kartı veya kredi kartı düzenleme yetkisini haiz kuruluşlar,

c) Kambiyo mevzuatında belirtilen yetkili müesseseler,

ç) Finansman ve faktoring şirketleri,

d) Sermaye piyasası aracı kurumları ve portföy yönetim şirketleri,

e) Ödeme kuruluşları ile elektronik para kuruluşları,

f) Yatırım ortaklıkları,

g) Sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri ile sigorta ve reasürans brokerleri,

ğ) Finansal kiralama şirketleri,

h) Sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde takas ve saklama hizmeti veren kuruluşlar,

ı) Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasasına ilişkin saklama hizmeti ile sınırlı olmak üzere Borsa İstanbul Anonim Şirketi,

i) Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi ile kargo şirketleri,

j) Varlık yönetim şirketleri,

k) Kıymetli maden, taş veya mücevher alım satımı yapanlar ile bu işlemlere aracılık edenler,

l) Cumhuriyet altın sikkeleri ile Cumhuriyet ziynet altınlarını basma faaliyeti ile sınırlı olmak üzere Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü,

m) Kıymetli madenler aracı kuruluşları,

n) Ticaret amacıyla taşınmaz alım satımıyla uğraşanlar ile bu işlemlere aracılık edenler,

o) İş makineleri dâhil her türlü deniz, hava ve kara nakil vasıtalarının alım satımı ile uğraşanlar ile bu işlemlere aracılık edenler,

ö) Tarihi eser, antika ve sanat eseri alım satımı ile uğraşanlar veya bunların müzayedeciliğini yapanlar,

p) Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü, Türkiye Jokey Kulübü ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığı dâhil talih ve bahis oyunları alanında faaliyet gösterenler,

r) Spor kulüpleri,

s) Noterler,

ş) Savunma hakkı bakımından diğer kanun hükümlerine aykırı olmamak ve 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 35 inci maddesinin birinci fıkrası ile alternatif uyuşmazlık çözüm yolları kapsamında ifa edilen mesleki çalışmalar nedeniyle edinilen bilgiler hariç olmak üzere; taşınmaz alım satımı, sınırlı ayni hak kurulması ve kaldırılması, şirket, vakıf ve dernek kurulması, birleştirilmesi ile bunların idaresi, devredilmesi ve tasfiyesi işlerine ilişkin finansal işlemlerin gerçekleştirilmesi, banka, menkul kıymet ve her türlü hesaplar ile bu hesaplarda yer alan varlıkların idaresi işleriyle sınırlı olmak üzere serbest avukatlar,

t) Bir işverene bağlı olmaksızın çalışan serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirler,

u) Finansal piyasalarda denetim yapmakla yetkili bağımsız denetim kuruluşları,

ü) Kripto varlık hizmet sağlayıcılar,

v) Tasarruf finansman şirketleri,

ile bunların şube, acente, temsilci ve ticari vekilleri ile benzeri bağlı birimleri Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından talep edildiğinde müşterileri tarafından gerçekleştirilen işlemlerin gerçek faydalanıcı bilgisini Başkanlığa bildirmek zorundadır.

(3) Merkezi yurtdışında bulunan yükümlünün şube, acente, temsilci ve ticari vekilleri ile benzeri bağlı birimleri Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından talep edildiğinde müşterileri tarafından gerçekleştirilen işlemlerin gerçek faydalanıcı bilgisini Başkanlığa bildirmek zorundadır.

Gerçek faydalanıcının belirlenmesi

MADDE 5 – (1) Tüzel kişilerde;

a) Tüzel kişiliğin yüzde yirmi beşi aşan hissesine sahip gerçek kişi ortakları,

b) Tüzel kişiliğin yüzde yirmi beşi aşan hissesine sahip gerçek kişi ortağının gerçek faydalanıcı olmadığından şüphelenilmesi veya bu oranda hisseye sahip gerçek kişi ortak bulunmaması durumunda, tüzel kişiliği nihai olarak kontrolünde bulunduran gerçek kişi ya da kişiler,

c) (a) ve (b) bentleri kapsamında gerçek faydalanıcının tespit edilemediği durumlarda, en üst düzey icra yetkisine sahip gerçek kişi ya da kişiler,

gerçek faydalanıcı olarak kabul edilerek bildirime konu edilir.

(2) Tedbirler Yönetmeliğinin 12 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen tüzel kişiliği olmayan iş ortaklıkları gibi teşekküllerde;

a) Tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri nihai olarak kontrolünde bulunduran gerçek kişi ya da kişiler,

b) (a) bendi kapsamında gerçek faydalanıcının tespit edilememesi halinde tüzel kişiliği olmayan teşekkül nezdinde en üst düzeyde icra yetkisine sahip gerçek kişi ya da kişiler,

üst düzey yönetici sıfatıyla gerçek faydalanıcı olarak kabul edilir ve bildirime konu edilir.

(3) Trust ve benzeri teşekküllerde; kurucular, mütevelli, yönetici, denetçi veya faydalanıcı sıfatını haiz olanlar ya da bu teşekküller üzerinde nüfuz sahibi olanlar gerçek faydalanıcı olarak kabul edilerek bildirime konu edilir.

Bildirimin dönemi ve verilme zamanı

MADDE 6 – (1) Bildirim yapma yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri, gerçek faydalanıcı bilgisini geçici vergi beyannameleri ve yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bildirmek zorundadır.

(2) Kurumlar vergisi mükellefleri dışında kalan diğer mükellefler ile diğer kişiler gerçek faydalanıcı bilgisini her yılın Ağustos ayı sonuna kadar Gelir İdaresi Başkanlığına bir form ile elektronik ortamda bildirmek zorundadır.

(3) Birinci ve ikinci fıkrada belirtilenlerin yeni mükellefiyet tesis ettirmesi veya daha önce bildirime ekledikleri bilgilerde değişiklik olması halinde, yeni mükellefiyet tesisini veya bilgi değişikliğini, bunların gerçekleştiği tarihi takip eden bir ay içerisinde bildirmeleri gerekmektedir.

Bildirimin şekli

MADDE 7 – (1) Kurumlar vergisi mükellefleri yıllık ve geçici vergi beyannamelerinin ekinde, kurumlar vergisi mükellefleri dışında kalan mükellefler ile bildirim yapması gereken diğer kişiler ise dördüncü fıkrada belirtilen bildirim formu ile bildirim yaparlar.

(2) Bildirim yapma yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri söz konusu beyannameler aracılığıyla; gerçek faydalanıcıların adı, soyadı, vatandaşlıkları, kimlik numaraları ve adresleri, varsa telefon, faks ve elektronik posta bilgileri ile gerçek faydalanıcılığın sebebini bildirirler.

(3) Bildirim formu ile bildirim verme yükümlülüğü getirilenler, “gerçek faydalanıcıya ilişkin bildirim formu” ile gerçek faydalanıcıların adı, soyadı, vatandaşlıkları, kimlik numaraları, adresleri, varsa telefon, faks ve elektronik posta bilgileri ile gerçek faydalanıcılığın sebebini bildirirler.

(4) Kapsama giren mükellefler ve diğer kişiler tarafından bildirim; İnternet Vergi Dairesinde yer alan açıklamalara uygun şekilde elektronik ortamda İnternet Vergi Dairesi üzerinden “gerçek faydalanıcıya ilişkin bildirim formu” doldurularak verilecektir.

(5) Kapsama giren mükellefler ve diğer kişilerin bağlı bulunduğu vergi dairesinden kullanıcı kodu, parola ve şifre almaları gerekmektedir. Kağıt ortamında (elden veya posta ile) bildirim formu kabul edilmeyecektir. Bildirim formunun elektronik ortamda verilmiş sayılabilmesi için sistem üzerinden onaylama işleminin yapılması şarttır. Onaylama işlemi en geç bildirimin verilmesi gereken sürenin son günü saat 23:59’a kadar tamamlanmalıdır.

(6) Bildirimin elektronik ortamda gönderilmesi zorunlu olduğundan vergi dairesi müdürlükleri/malmüdürlükleri, bildirimi kâğıt ortamında hiçbir şekilde kabul etmeyecektir.

(7) Elektronik ortam dışında gönderilen bildirim verilmemiş sayılacaktır.

(8) “Gerçek faydalanıcıya ilişkin bildirim formu”, mükellef tarafından bizzat gönderilebileceği gibi ilgili dönemde, aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan serbest muhasebeci mali müşavir veya gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi tasdik sözleşmesi (tam tasdik sözleşmesi) bulunan yeminli mali müşavirler aracılığıyla da gönderilebilir.

(9) Bildirimin yapılmasının ardından bildirimin hatalı veya eksik olduğunun anlaşılması durumunda bildirimin bu maddede belirtilen usullerde yeniden verilmek suretiyle düzeltilmesi gerekmektedir.

Diğer hususlar ve cezai yaptırım

MADDE 8 – (1) Gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimine konu edilen bilgilerin mükellefler tarafından, bildirimin verildiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren 5 yıl süreyle muhafaza edilmesi gerekmektedir.

(2) Bu Tebliğde yapılan düzenlemeler kapsamında bildirilmesi gereken bilgileri bildirmeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında 213 sayılı Kanunun ilgili ceza hükümleri tatbik olunur.

(3) Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yapılacak araştırma, inceleme ve uluslararası bilgi değişimi ile vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından yapılacak araştırma ve incelemeler neticesinde, 4 üncü maddede yer verilen mükellef ve diğer kişilerin gerçek faydalanıcı bilgisine ilişkin hatalı kayıtların bulunduğunun tespit edilmesi halinde, gerekli cezai işlemlerin ve sicil kayıtlarında gerekli değişikliklerin yapılabilmesi amacıyla Gelir İdaresi Başkanlığına bilgi verilir.

İlk bildirim

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Gerçek faydalanıcı bilgisi verme yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri dâhil bütün mükellefler ile diğer kişilerin, en geç 31/8/2021 günü sonuna kadar gerçek faydalanıcı bilgisini 6 ncı maddenin ikinci fıkrasında belirtilen form ile elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığına bildirmeleri gerekmektedir.

Yürürlük

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.


Kaynak: İsmmmo,  Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-hissedarlari-degisirse-gercek-faydalanici-bildirim-formunu-yeniden-duzenlemeli-miyiz/feed/ 0
Şirket hissedarlarının vefat etmesi durumunda mirasçıları şirketteki paylarını reddedebilir mi? https://www.muhasebenews.com/sirket-hissedarlarinin-vefat-etmesi-durumunda-mirascilari-sirketteki-paylarini-reddedebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-hissedarlarinin-vefat-etmesi-durumunda-mirascilari-sirketteki-paylarini-reddedebilir-mi/#respond Sat, 18 Sep 2021 22:22:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=84121 Tek hissedarlı ve hissedarın müdür olduğu bir limited şirketimizin hissedarı vefat etti. Şirketin Sgk ve vergi borcu bulunmaktadır. Mirasçıları reddi miras yolunu seçti. Şirketin bundan sonraki muhasebe yönünde işlemlerinde nasıl bir yol izlemeliyiz?

Bu alan muhasebe için değil ortaklık yapısı bakımından değerlendirilecek olan bölüm.

Mirasçılar reddi miras etmeleri ile paylar mirasçıların alt soyuna geçmektedir.

İlgili mahkemeden dava edilerek payların kime kaldığının tespitine kadar devam etmeli, alt soylar dahil tüm mirasçıların reddi sonrası medeni kanun bakımından mahkemece verilecek karara göre şirket faaliyeti ne işlemlerin yapılması gerekecektir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-hissedarlarinin-vefat-etmesi-durumunda-mirascilari-sirketteki-paylarini-reddedebilir-mi/feed/ 0
Yönetim kurulu üyesi olmayan anonim şirket hissedarları şirketlerinde 4a SGK’lı olarak çalışabilir mi? https://www.muhasebenews.com/yonetim-kurulu-uyesi-olmayan-anonim-sirket-hissedarlari-sirketlerinde-4a-sgkli-olarak-calisabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yonetim-kurulu-uyesi-olmayan-anonim-sirket-hissedarlari-sirketlerinde-4a-sgkli-olarak-calisabilir-mi/#respond Fri, 27 Aug 2021 22:12:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=110165 A.Ş.’de SGK’lı avukat olarak çalışan personel aynı şirkete yüzde 10 hisse ile ortak oldu.

SGK devam etmektedir SGK açısından engel var mıdır?

1.10.2008 tarihinden sonra ilk defa veya yeniden yönetim kurulu üyesi olan anonim şirket ortakları zorunlu olarak kanunun 4. Maddesi (b) bendi kapsamında sigortalı olacakları için bu işyerlerinden kanunun 4. Maddesi (a) bendi kapsamında (Ssk sigortalısı olarak) bildirilmeleri mümkün değildir. 

Anonim şirket ortağı olmayan yönetim kurulu üyelerinin çalışması hizmet akdi kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, vekâlet akdine daha yakın olduğu, ancak vekalet akdinin de 4/a (SSK) sigortalısı olma koşullarını sağlamadığı bilinmelidir. 

Böylelikle anonim şirket ortağı olmayan yönetim kurulu üyeleri bu sıfatları dolayısıyla 4/a (SSK), 4/b (Bağ – Kur) ve 4/c (Emekli Sandığı) kapsamında sigortalısı olarak değerlendirilemez. 

Ancak şirket ortağı olmayan yönetim kurulu üyesinin aynı şirket bünyesinde hizmet akdine tabi olarak çalışmasının önünde herhangi bir engel bulunmamakta ve bu kapsamda çalışmaları durumunda 4/a (SSK) sigortalısı olmaları zorunluluk teşkil etmektedir. 

Yine Yönetim Kurulu üyesi olmayan A.Ş. ortakları, ortak olduğu şirkette Türk Ticaret Kanunundan kaynaklanmayan bir görev (üretim, personel, muhasebe müdürü vb.) almaları halinde şirket tüzel kişiliği ile aralarında hizmet akdi bulunacağından 4-a kapsamında sigortalı olmaları gerekmektedir.

A.Ş.’de şirket ortağı olmayan yönetim kurulu üyesinin emekli olması halinde 4/a SGDP’li olması gerekliliği mevzuatta hangi genelgede yer almaktadır. 

Ayrıca, yine AŞ, de şirket ortağı olmayan yönetim kurulu üyelerinin şirkette ayrıca genel müdür görevini yürütmesi halinde 4/a’lı mı olması gerekir? Bu da hangi genelgede yer almaktadır? 

Anonim şirket ortağı olmayan yönetim kurulu üyelerinin çalışması hizmet akdi kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, vekâlet akdine daha yakın olduğu, ancak vekalet akdinin de 4/a (SSK) sigortalısı olma koşullarını sağlamadığı bilinmelidir. 

Böylelikle anonim şirket ortağı olmayan yönetim kurulu üyeleri bu sıfatları dolayısıyla 4/a (SSK), 4/b (Bağ- Kur) ve 4/c (Emekli Sandığı) kapsamında sigortalısı olarak değerlendirilemez. 

Ancak şirket ortağı olmayan yönetim kurulu üyesinin aynı şirket bünyesinde hizmet akdine tabi olarak çalışmasının önünde herhangi bir engel bulunmamakta ve bu kapsamda çalışmaları durumunda 4/a (SSK) sigortalısı olmaları 3 zorunluluk teşkil etmektedir. 

Ayrıca Şirket ortağı olmayan yönetim kurulu üyesinin emekli olması halinde ise 4/a SGDP’li olması gerekmektedir.

Anonim şirket yönetim kurulu üyesi aynı zamanda başka bir firmada 4/a statüsünde çalışıyor. Diğeri ise Bağ-Kur’lu Huzur hakkı ödemesi yaparsak her ikisi için de SGK’ya prim ödenmeli mi?

Huzur hakkı, düzenli olarak toplantılara iştiraki sağlamak ve toplantı yapmayı teşvik etmek üzere yönetim kurulu üyelerine toplantı başına ödenen bir mali haktır. Huzur hakkının ödenmesi ya esas sözleşmeye hüküm konulmakla ya da genel kurulda görüşülerek karara bağlanmakla mümkündür. Huzur hakkının SGK primine tabi olup olmadığı hususu, yönetim kurulu üyesinin 4-1/a kapsamın ya da 4-1/b kapsamında olup olmadığına göre farklılık arz edecektir.

Yönetim kurulu üyesi, 5510 sayılı Kanunun 4-1/a maddesi kapsamında sigortalılığı devam ediyorsa bu kimselerin elde ettikleri huzur hakkı ücret özelliği taşıdığı dikkate alınarak prime tabi tutulması gerekirken, 4-1/b kapsamında sigortalı iseler huzur hakkı adı altında kendilerine yapılan ödemelerden sigorta primi kesilmeyecektir. Genel anlamda yönetim kurulu üyeleri ve ortaklar ile şirket arasındaki ilişki hizmet akdine bağlı bir işçi işveren ilişkisinden doğmadığından, 4/a kapsamında sigorta primine tabi tutulmamaktadır. Bu nedenle de anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları 4/b kapsamında sigortalı sayılmışlardır.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yonetim-kurulu-uyesi-olmayan-anonim-sirket-hissedarlari-sirketlerinde-4a-sgkli-olarak-calisabilir-mi/feed/ 0
Şirket ortakları kendi şirketlerinde 4/1-a kapsamında sigortalı olabilir mi? https://www.muhasebenews.com/sirket-ortaklari-kendi-sirketlerinde-4-1-a-kapsaminda-sigortali-olabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-ortaklari-kendi-sirketlerinde-4-1-a-kapsaminda-sigortali-olabilir-mi/#respond Tue, 29 Jun 2021 02:17:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103390 Kurucu ortak olan şirket ortaklarının kendi şirketinden SGK’lı olarak emekli olmaları 2019 yılında kaldırılmış. Bu bilgi doğru mudur? Pandemi nedeni ile üst düzey yönetici de ücretsiz izne çıkarılıp destek ödemesi alabilir mi? 

1479 Sayılı Kanun’un mülga 24. Maddesinin (1/g) bendi gereğince, anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları sigortalı sayılmakta iken, 1.10.2008 tarihinden itibaren 5510 Sayılı Kanun’un 4. Maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları sigortalı sayılmıştır. 

Anonim şirketlerde kurucu ortakların, 5510 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden önce zorunlu olarak sigortalı olmaları gerekmekteydi. 

Ancak 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve şu anda da yürürlükte olan 5510 Sayılı Kanun’a göre, artık anonim şirketlerin kurucu ortakları sigortalı tanımı içinde yer almamaktadırlar. 

Kanunun yürürlük kazanması ile, 01.10.2008 tarihinden önce sigortalı olan şirket kurucu ortaklarının herhangi bir hak kaybına uğramamaları için, Anonim şirketlerin kurucu ortakları, kurucu ortaklığından kaynaklı olarak sigortalılık durumu 01.10.2008 tarihinden önceki bir dönemde başlıyorsa, 5510 Sayılı Kanun’un geçici 22. Maddesi ile 1479 sayılı Kanun’a göre 01.10.2008 tarihinden önce anonim şirketlerin kurucu ortağı olmaları nedeniyle sigortalı olanlardan, 5510 Sayılı Kanun’un 4. Maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi kapsamında sigortalılığını devam ettirmek isteyenlerin, 01.10.2008 tarihinden itibaren altı ay içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na talepte bulunmaları halinde, sigortalılıkları devam ettirileceği, talepte bulunmayanların sigortalılık durumu 01.10.2008 tarihi itibariyle sona erdirileceği hüküm altına alınmıştır. 

Koronavirüs (Covid-19) salgınının ekonomik ve sosyal hayata etkilerinin azaltılması amacıyla, 4447 sayılı Kanunun geçici 24 üncü maddesi kapsamındaki kişilere ücretsiz izne çıkarıldıkları veya işsiz kaldıkları dönem için İşsizlik Sigortası Fonundan ve İŞKUR tarafından yapılan ödemedir. 

Nakdi Ücret Desteğinden Yararlanacak Kişiler 17/4/2020 tarihi itibarıyla, iş sözleşmesinin bulunduğu işveren tarafından 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun geçici 10 uncu maddesi uyarınca ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler ile 15/3/2020 tarihinden sonra 4447 sayılı Kanunun 51 inci maddesi kapsamında iş sözleşmesi feshedilen ve aynı Kanunun diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçiler herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almamak kaydıyla ücretsiz izinde bulundukları veya işsiz kaldıkları süre kadar kapsam dâhilindedir. 

Ücretsiz izne ayrılan işçiler için nakdi ücret desteğine hak kazanma koşulları 

İşçinin; 

17/4/2020 tarihi itibarıyla iş sözleşmesinin bulunduğu işveren tarafından 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi uyarınca ücretsiz izne ayrılmak, 

Kısa çalışma ödeneğinden yararlanmamak, 

Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almamak,

İşsizlik sigortası kapsamında çalışıyor olmak koşullarını birlikte taşıması gerekir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-ortaklari-kendi-sirketlerinde-4-1-a-kapsaminda-sigortali-olabilir-mi/feed/ 0
İşyerinde SSK’lı çalışan işçi başka bir şirkete ortak olursa teşvikten yararlanmaya devam edebilir mi? https://www.muhasebenews.com/isyerinde-sskli-calisan-isci-baska-bir-sirkete-ortak-olursa-tesvikten-yararlanmaya-devam-edebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/isyerinde-sskli-calisan-isci-baska-bir-sirkete-ortak-olursa-tesvikten-yararlanmaya-devam-edebilir-mi/#respond Sun, 30 May 2021 22:45:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=106677 Şirketimizde çalışan kişi 27103 sayılı teşvikten faydalanmaktadır, daha sonra başka bir şirketten hisse devri alarak ortak ve şirket müdürü oldu. Halen eski şirkette de çalışmaktadır. Acaba 27103 sayılı teşviki bozulur mu? Yersiz yararlanmaktan ileride ceza yer mi?

Kişinin fiiili çalışması karşılığı 4a sigortalılığı ve teşvikten yararlanması sözkonusudur ve aynı işyerinde koşullar değişmediği sürece geçerli ve hukukidir. İşçiniz işçin e-sgk işveren sisteminden teşvik sorgulaması yapmayı unutmayınız.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir.Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isyerinde-sskli-calisan-isci-baska-bir-sirkete-ortak-olursa-tesvikten-yararlanmaya-devam-edebilir-mi/feed/ 0