Her – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 22 Feb 2024 07:08:50 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Vakıfların iktisadi işletmesi her yıl defter tasdik etmek zorunda mıdır? https://www.muhasebenews.com/vakiflarin-iktisadi-isletmesi-her-yil-defter-tasdik-etmek-zorunda-midir/ https://www.muhasebenews.com/vakiflarin-iktisadi-isletmesi-her-yil-defter-tasdik-etmek-zorunda-midir/#respond Thu, 22 Feb 2024 07:08:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149342 1) Vakıflar ve bunların iktisadi işletmelerinin her yıl defter tasdik ettirme zorunluluğu var mıdır?

2) Vakıfların iktisadi işletmelerinin vergi mükellefiyetlerini dondurmaları sözkonusu mudur?

1-Vakıfların tüzel kişiliği ve İktisadi işletmeleri her yıl defter tasdik ettirecekler

Aşağıdaki linkde bulunan 04/12/2023 tarihli duyurumuzu inceleyiniz.

https://ismmmo.org.tr/dosya/4530/Mevzuat-Dosya/04122023-2024-yili-icin-defter-tasdikleri.pdf

2-Mükellefiyet dondurulması diye bir uygulama olmaz. Mükellefiyet KAPATILIR.

Mükellefiyetin kapatılması için mevzuatta sayılan işlemlerin yapılması ve kayıtlı olunan kurumlardaki sicil kayıtlarının kapatılması gerekir.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vakiflarin-iktisadi-isletmesi-her-yil-defter-tasdik-etmek-zorunda-midir/feed/ 0
Enflasyon düzeltmesi yapmadan önce her zaman olduğu gibi normal ticari bilanço hazırlanmalıdır https://www.muhasebenews.com/enflasyon-duzeltmesi-yapmadan-once-her-zaman-oldugu-gibi-normal-ticari-bilanco-hazirlanmalidir/ https://www.muhasebenews.com/enflasyon-duzeltmesi-yapmadan-once-her-zaman-oldugu-gibi-normal-ticari-bilanco-hazirlanmalidir/#respond Wed, 06 Dec 2023 21:22:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147980

Bilanço enflasyon düzeltmesi öncesi VUK’a göre bilanço hazırlanacaktır

2023 hesap dönemi sonuna ait bilanço, enflasyon düzeltmesine ilişkin hükümler göz önünde bulundurulmaksızın düzenlenecektir.

Kar normal bilançoya göre hesaplanacaktır. 

31/12/2023 tarihli bilanço için enflasyon düzeltmesi yapılacak, 2023 dönemine ait vergi matrahı düzeltme öncesi mali tablolara göre tespit edilen kâr üzerinden hesaplanacaktır.

Ardından 2023 bilançosu enflasyon düzeltmesine tabi tutulacaktır.

31/12/2023 tarihli Enflasyon düzeltmesi hükümleri uyarınca düzeltilmiş bilanço, 1/1/2024 tarihli açılış bilançosu olarak kabul edilecektir.

Düzeltme, parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarlarının düzeltme katsayıları ile çarpılması suretiyle gerçekleştirilecektir.

Düzeltilmiş Tutar = Parasal olmayan kıymet X Düzeltme Katsayısı

Düzeltme katsayısı için Türkiye İstatistik Kurumu tarafından Türkiye geneli için hesaplanan ve aylar itibariyle açıklanan Yurt İçi – Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) değerleri göz önünde bulundurulacaktır.

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/enflasyon-duzeltmesi-yapmadan-once-her-zaman-oldugu-gibi-normal-ticari-bilanco-hazirlanmalidir/feed/ 0
Geçmiş yıl zararları kurumlar vergisi beyannamesinde 5 yıl boyunca indirim konusu yapılabilir https://www.muhasebenews.com/gecmis-yil-zararlari-kurumlar-vergisi-beyannamesinde-5-yil-boyunca-indirim-konusu-yapilabilir/ https://www.muhasebenews.com/gecmis-yil-zararlari-kurumlar-vergisi-beyannamesinde-5-yil-boyunca-indirim-konusu-yapilabilir/#respond Mon, 13 Nov 2023 17:22:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147456 Şirketlerin Zarar Mahsubu

Kurumların ticari faaliyetlerden doğan zararlar, aşağıda yapılan açıklamalara göre sonraki dönemlerde doğan kazançlarından indirilebilecektir.

9.1. Geçmiş yıl zararları

Kurumlar vergisi beyannamesinde, her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar kurum kazancından  indirilebilecektir.

Mükelleflerce bir hesap dönemi içerisinde oluşan zararın, müteakip 5 hesap döneminde oluşacak kârlarla mahsup edilememesi halinde mahsup imkanı ortadan kalkmaktadır.

9.2. Devir ve bölünme durumunda zarar mahsubu

Devir veya tam bölünme hallerinde, varlıkları devralan kurumlar, devralınan veya bölünen kurumların zararlarını aşağıda belirtilen sınırlamalar çerçevesinde mahsup imkanına sahiptirler.

Buna göre devralan kurumlar, kendi bünyelerinde oluşan zararların yanı sıra;

  • Devir halinde devralınan kurumların devir tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen zararları ile
  • Tam bölünme işlemi sonucu bölünen kurumun öz sermaye tutarını geçmeyen zararlarını

kazançlarından indirebileceklerdir.

Devir ve bölünme hallerinde devreden zarar tutarları, devralınan veya bölünen kurumun öz sermayesi ile sınırlıdır. Tam bölünme işleminde, bölünen kurumun zararlarından, söz konusu kurumun öz sermayesinin devralınan tutarını geçmeyen ve devralınan kıymetle orantılı zarar kısmı mahsup edilebilecektir.

9.2.1. Öz sermaye tutarı

Öz sermaye, kurumun Vergi Usul Kanunu uyarınca devir veya bölünme tarihi itibarıyla tespit edilmiş olan öz sermayesidir. Vergi Usul Kanununun 192 nci maddesi uyarınca, aktif toplamı ile borçlar arasındaki fark öz sermayeyi teşkil etmektedir. Öz sermaye hesabında bu Tebliğin (12.1.5) bölümünde yapılan açıklamalar dikkate alınacaktır.

Devralınan veya bölünen kurumun öz sermaye tutarının sıfır veya negatif olması halinde bu kurumların zararlarının mahsubu mümkün değildir.

9.2.2. Devir ve bölünme halinde zarar mahsubu yapılabilmesinin şartları

Devir ve bölünme halinde zarar mahsubunun yapılabilmesi için;

  • Devralınan veya bölünen kurumların son 5 yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması,
  • Devir veya bölünme neticesinde zarar mahsubu yapacak kurumun, aynı faaliyete devir veya bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az 5 yıl süreyle devam etmesi

gerekmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 9 uncu maddesi ile devir ve bölünme işlemlerinde zarar mahsubu yapılabilmesi için “aynı faaliyete devam” şartı getirilmiştir. Bu şart, mülga 5422 sayılı Kanunun mükerrer 14 üncü maddesinde yer alan “aynı sektörde faaliyet gösterme” şartından daha dar kapsamlı bir şart olup devralan kurumların devir veya bölünmenin meydana geldiği tarihten itibaren en az 5 yıl süreyle, devralınan veya bölünen kurumların faaliyetlerini devam ettirme zorunluluğu bulunmaktadır.

Vergiden kaçınma amacına yönelik olarak ekonomiye kazandırılması mümkün olmayan kurumların devir veya bölünme suretiyle devralınması ya da devralınan veya bölünen kurumların faaliyetinin 5 yıllık süre içinde arızi hale getirilerek kısmen durdurulması veya sona erdirilmesi gibi ekonomik olmayan sebeplerle devir ve bölünme işleminin yapılması halinde zarar mahsubu mümkün değildir.

Şartların ihlali halinde zarar mahsubu olanağı ortadan kalkacağından, gerekli düzeltme işlemi yapılacak; yersiz zarar mahsubu nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler için vergi ziyaı doğmuş sayılacaktır.

9.2.3. Devir ve bölünme halinde zarar mahsubunun sırası ve mahsup edilemeyen zarar tutarları

Devralınan zararlar, devreden veya bölünen kurumda doğduğu dönemden itibaren beş yıllık süre içinde mahsup edilebilecektir.

Devir ve bölünme halinde mahsup edilebilecek zararlar, hangi hesap dönemine ait olduğu devralan kurumların beyannameleri ekinde ayrıca bildirilmek şartıyla, mükelleflerce serbestçe belirlenebilecektir. Öz sermaye sınırlamasını aşan zarar tutarları ise iptal edilecektir.

9.3. Yurt dışı zararların mahsubu

Kurumların yurt dışı faaliyetlerinden zarar doğması halinde, maddede belirtilen koşullar dahilinde yurt dışı zararların kurum kazancından indirilebilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, kazançları Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna edilen faaliyetlere ilişkin yurt dışı zararların mahsup imkanı yoktur.

Buna göre, yurt dışı inşaat ve onarım işlerinden elde edilen kazançlar Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendine göre Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna edilmiş olduğundan, bu faaliyetlerden zarar doğması halinde, bu zararlar diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlardan indirim konusu yapılamaz.

Türkiye’de indirim konusu yapılan yurt dışı zararların ilgili ülkede mahsup edilmesi veya gider yazılması halinde, Türkiye’de beyannameye dahil edilecek yurt dışı kazanç, mahsup ya da gider yazılmadan önceki tutar olacaktır.

9.3.1. Yurt dışı zararların tevsiki

Kurumların yurt dışı faaliyetlerinden doğan zararlarını, Türkiye’de beyan ettikleri kazançlardan indirebilmeleri için faaliyette bulundukları ülkenin vergi kanunlarına göre beyan ettikleri vergi matrahlarını (zarar dahil), her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisini haiz kuruluşlara incelettirip rapora bağlatmaları ve bu raporun aslı ile birlikte tercüme edilmiş bir örneğini Türkiye’deki ilgili vergi dairesine vermeleri şarttır. Ayrıca, söz konusu denetim kuruluşlarınca hazırlanan rapor ekinde yer alacak vergi beyanları ile bilanço ve gelir tablosunun, yabancı ülkedeki yetkili makamlara onaylatılması zorunludur.

Faaliyette bulunulan yabancı ülkede denetim yetkisini haiz bir denetim kuruluşunun olmaması halinde, her yıla ait vergi beyannamesi ve eki bilanço ile gelir tablosunun, yabancı ülkenin yetkili makamlarından alınacak veya onaylatılacak birer örneğinin, mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı mahiyetteki temsilcilerine onaylatılarak, aslının ve tercüme edilmiş bir örneğinin ilgili vergi dairesine verilmesi gereklidir.

9.3.2. Denetim yaptırma zorunluluğu

Yurt dışı zararlarını Türkiye’de beyan ettikleri kazançlarından indirmek isteyen kurumların yurt dışı faaliyet sonuçlarını yukarıdaki esaslara göre tevsik etmeleri şarttır.
Mükelleflerin yurt dışı zararlarını mahsup edebilmeleri için maddede belirtilen esaslara göre hazırlanmış son beş yıla ilişkin raporlarını ilgili vergi dairesine ibraz etmiş olmaları gerekmektedir.

Örneğin 2002, 2003, 2004 ve 2005 hesap dönemlerinde kâr edip, 2006 hesap döneminde zarar eden tam mükellef bir kurumun, son beş yıla ait raporlarını ilgili yıllarda bağlı olduğu vergi dairesine ibraz etmiş olması halinde, 2006 hesap dönemine ilişkin yurt dışı zararlarını, Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili olanlar hariç olmak üzere, indirim konusu yapması mümkün bulunmaktadır.

Ancak, mükelleflerin söz konusu raporları ilgili vergi dairesine ibraz etmemiş olmaları halinde ise bu dönemlere ilişkin raporların zararın mahsup edileceği ilgili dönemde ibraz edilmesi de yeterli olacaktır.

9.3.3. Yurt dışında zarar mahsubu

Türkiye’de indirim konusu yapılan yurt dışı zararın, ilgili ülkede de mahsup edilmesi veya gider yazılması halinde, Türkiye’deki beyannameye dahil edilecek yurt dışı kazanç, mahsup veya gider yazılmadan önceki tutardır.

Örneğin; (A) Kurumunun 2005 ve 2006 yıllarındaki yurt içi ve yurt dışı faaliyet sonuçları aşağıdaki gibidir:

2006 yılı ile ilgili olarak yabancı ülkede verilen beyannamede 35.000.000.- YTL kazançtan 25.000.000.- YTL zarar düşülmek suretiyle 10.000.000.- YTL karşılığı kazanç beyan edilmiştir. Kurumun 2005 ve 2006 yılları ile ilgili olarak Türkiye’de vereceği yıllık beyannamede beyan edeceği matrah aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

9.3.4. Geçmiş yıl faaliyet sonuçları

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan yurt dışı zararların mahsubuna ilişkin hüküm, mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda da yer aldığından, kurumların geçmiş yıllara ilişkin yurt dışı faaliyet zararlarını yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde tevsik etmeleri zorunludur.

9.3.5. Faaliyet sonuçlarının genel sonuç hesaplarına intikal ettirilme zamanı

Yurt dışı faaliyet sonuçlarının Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi zamanı konusunda Tebliğin (5.9) bölümünde yapılan açıklamalar geçerli olacaktır.
Yurt dışı faaliyetlerden doğan kârlar, Türkiye’de genel sonuç hesaplarına hangi para cinsinden intikal ettirilmişse, zararların da aynı para cinsinden intikal ettirilmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB KVK Genel Tebliği
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gecmis-yil-zararlari-kurumlar-vergisi-beyannamesinde-5-yil-boyunca-indirim-konusu-yapilabilir/feed/ 0
Muhasebe ve Mali Müşavirlik Sözleşmeleri Her Yıl Yenilenmeli Midir? https://www.muhasebenews.com/muhasebe-ve-mali-musavirlik-sozlesmeleri-her-yil-yenilenmeli-midir/ https://www.muhasebenews.com/muhasebe-ve-mali-musavirlik-sozlesmeleri-her-yil-yenilenmeli-midir/#respond Thu, 19 Oct 2023 12:47:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147225 Mesleki sözleşmeler her yıl yeniden düzenlenmek zorunda mı ekine tarafların imza sirküleri ve kimlik fotokopileri eklenmek zorunda mı?

Mesleki sözleşmeler her yıl yeniden düzenlenecek veya güncellenecektir. Sözleşme müşteriye ıslak imza ettirilir. İmza sirküleri ve kimlik fotokopileri eklenmek zorunluluğu olmaz.


ÖZEL MEVZUAT SİRKÜLERİ

3568 SAYILI KANUN KAPSAMINDA
İMZALANAN HİZMET SÖZLEŞMELERİNDE
DAMGA VERGİSİ UYGULAMASI

09.01.2019/26-2

ÖZET

Damga Vergisi Kanunu düzenlemelerine göre vergiyi doğuran olay, Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan kağıtların imzalanması veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenmesi ile gerçekleşmekte olup; 3568 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen hizmet sözleşmelerinin birden fazla yılı kapsayacak şekilde düzenlenmesi durumunda, damga vergisi matrahını yıl sayısının sözleşmedeki bir yıllık tutarla çarpılması sonucunda bulunacak tutar oluşturmaktadır. 

Yıllık olarak düzenlenen hizmet sözleşmesinin izleyen yıllarda kendiliğinden uzaması ve ayrıca bir sözleşme düzenlenerek imzalanmaması veya şerh konulmaması durumunda ise damga vergisi hesaplanmamaktadır.

Sadece E-Birlik sistemi üzerinden bilgi girişine ilişkin işlemlerin yapılmış olması, damga vergisinde vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi sonucunu doğurmamakta dolayısıyla damga vergisi hesaplanmasını gerektirmemektedir. 

Asıl olan kağıtların imzalanması ya da elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulmasıdır. Bir nüshadan      fazla   olarak düzenlenen   (nispi vergiye tabi) sözleşmelerin, sadece bir nüshası damga vergisine tabidir.

3/1/1990 tarihli ve 20391 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” in 24’üncü maddesinde tarafların mesleki konularda yapılacak işler için sözleşme yapabilecekleri, defter tutma, süreklilik arz eden müşavirlik hizmeti verme, inceleme, tahlil ve denetim yapma ve bunlarla ilgili, rapor ve benzerlerini düzenleme ile yeminli mali müşavirlerin tasdik işlemleri konularında sözleşme yapılmasının zorunlu olduğu; 20’nci maddesinde meslek mensuplarının hizmet verdikleri müşterileriyle düzenleyecekleri sözleşmelerin bilgilerini Birliğin belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde bağlı oldukları Odalara iletmek zorunda oldukları düzenlemesi yer almaktadır.

488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesine göre Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu, bu kanundaki kâğıtlar teriminin, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği ve Kanuna ekli (1) sayılı Tabloda sözleşmelerin binde 9,48 oranında damga vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

Buna göre meslek mensuplarının “Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” esaslarına göre düzenleyecekleri sözleşmeler, Damga Vergisi Kanunu’nun yukarıdaki hükümlerine göre damga vergisine tabidir. Dolayısıyla vergiye tabi sözleşmelerin kâğıt ortamında düzenlenerek meslek mensupları ve müşterileri tarafından imzalanması durumunda vergiyi doğuran olay gerçekleşmektedir. Yine elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeler de damga vergisine tabidir.

Buna karşılık sözleşmelere ait bilgilerin elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulmadığı sürece bilgi girişine ilişkin işlemlerinin yapılmış olması damga vergisinin konusuna girmemektedir. Bu sebeple, sadece E-Birlik sistemi üzerinden bilgi girişine ilişkin işlemlerin yapılmış olması, damga vergisinde vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi sonucunu doğurmamaktadır.

Diğer taraftan “Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Ücretlerinin Esasları Hakkında Yönetmelik”te ücretin tanımı, ücret tarifelerinin tespit ve ilanı ile ücretle ilgili diğer konularda düzenleme yapılmış ve Yönetmeliğin 11’inci maddesinde ücretin tespitinde tarifeye uyulmasının zorunlu olduğu, 14’üncü maddesinde de en az bir yıllık düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Buna göre sözleşmenin yıllık olarak düzenlenmesi esas olmakla birlikte mevcut düzenlemelere göre sözleşmelerin birden fazla yılı kapsaması da mümkün olabilmektedir. Ancak bu durumda gelecek yıllarda uygulanacak ücretlerin, ilgili yıl Asgari Ücret Tarifesinde yer alacak ücretlerden düşük olmaması gerekmektedir. Nitekim E-Birlik üzerinde yer alan sözleşme örneğinin 6.2. maddesinde yer alan “… madde kapsamında kendiliğinden yenilenmiş sayıldığı hallerde veya bir yıldan uzun süre geçerli olmak üzere imzalanan sözleşmelerde, yeni yılda uygulanacak ücret, ilgili yıl için geçerli olacak asgari ücret tarifesinde belirtilen tutarın altında kalmamak kaydıyla taraflarca her yıl yeniden belirlenecektir.” maddesi hükmü bunu ifade etmektedir.

Buna göre meslek mensupları ile müşterileri arasında her yıl için Resmi Gazetede yayımlanan asgari ücret tarifesinde belirlenen ücretlerden az olmamak üzere belirlenen yıllık ücret tutarı üzerinden (aylık tutarın yer alması halinden yıllık tutara ulaşılarak) damga vergisinin hesaplanması gerekmektedir.

Diğer taraftan, 2016 yılından itibaren Asgari Ücret Tarifesindeki ücretler katma değer vergisi (KDV) dahil fiyat üzerinden belirlendiğinden, sözleşme tutarının 1,18’e bölünerek damga vergisi matrahının bulunması gerekmektedir. Dikkat edilmelidir ki, Gelir Vergisi Kanunu’na göre yapılan stopaj tutarı damga vergisi matrahına dahildir. Buna ilişkin detaylı bilgi Oda Başkanlıklarına gönderdiğimiz 8/2/2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Genelgemizde bulunmaktadır.

3568 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen hizmet sözleşmelerinde damga vergisi uygulamalarına ilişkin Maliye Bakanlığı özelgeleri ile Danıştay Kararlarına ilişkin örnekler de aşağıdaki gibidir.

İzmir Defterdarlığının 17/10/2018 tarihli ve 66813766-155[2-2018/16]-E.408826sayılı Özelgesinde1

“Buna göre, mali müşavirliğini yaptığınız müşterilerinizle düzenlediğiniz hizmet sözleşmelerinin süresi, içeriği ve geçerlilik şartları gibi hususlar 3568 sayılı Kanun uygulaması ile ilgili olup, bu hususlardan ari olarak Damga Vergisi Kanunu yönünden, söz konusu sözleşmelerin süresinin, bu sözleşmelere şerh konulması veya yeni bir sözleşme veyahut bu mahiyette bir kağıt düzenlenmesi şeklinde herhangi bir değişiklik yapılmaksızın kendiliğinden uzaması durumunda, sözleşme süresinin bitimini izleyen yıllar için ayrıca damga vergisi aranılmaması gerekmektedir.”

Balıkesir Defterdarlığının 08/12/2011 tarihli ve B.07.1.GİB.4.10.15.01-2010-DVK/478-135 sayılı Özelgesinde2

taraflar arasında düzenlenen mevcut sözleşmeye şerh koymak veya yeni bir sözleşme veyahut bu mahiyette bir kağıt düzenlemek suretiyle söz konusu sözleşmede herhangi bir değişiklik yapılmaksızın sözleşme süresinin kendiliğinden uzaması durumunda, sözleşme süresinin bitimini izleyen yıllar için ayrıca damga vergisi aranılmayacağı”,

Bartın Defterdarlığı’nın 12/01/2012 tarihli ve B.07.4.DEF.0.74.10.00-040-DA-1 sayılı Özelgesinde3

“hizmet sözleşmelerinin süresi, içeriği ve geçerlilik şartları gibi hususlar 3568 sayılı Kanun uygulaması ile ilgili olup, bu hususlardan ari olarak Damga Vergisi Kanunu yönünden, söz konusu sözleşmelerin süresinin, bu sözleşmelere şerh konulması veya yeni bir sözleşme veyahut bu mahiyette bir kağıt düzenlenmesi şeklinde herhangi bir değişiklik yapılmaksızın kendiliğinden uzaması durumunda, sözleşme süresinin bitimini izleyen yıllar için ayrıca damga vergisi aranılmaması gerekmektedir.”

görüşlerine yer verilmiştir.

5 Ağustos 2016 tarihli ve 29792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Danıştay 9. Dairesinin 28.12.2015 tarihli ve E. 2013/1798, K. 2016/18733 sayılı Kanun Yararına Temyiz Kararı ise aşağıdaki gibidir.

“… davacı ile mükellefleri arasında imzalanan sözleşmelerde yer alan “İş bu sözleşme 1 (bir) yıl için düzenlenmiş olup, tarafların bu süre sona ermeden 30 gün önce yazılı feshi ihbarda bulunmadıkları takdirde ve izleyen yıllarda yine aynı sürede yazılı feshi ihbarda bulunmadıkları takdirde, iş bu sözleşme 1 (bir) daha ve takip eden yıllarda da aynı süre için (ücret miktarı hariç) kendiliğinden uzar. Ücret miktarı ise her yılın başında Resmi Gazetede yayımlanan Asgari Ücret Tarifesindeki artış oranında artarak uygulanır.” şeklindeki ifade sözleşmenin kendi hükmü olup; yukarıda açıklandığı üzere şerh niteliği taşımamaktadır. Dolayısıyla, damga vergisini doğuran hizmet sözleşmesinin kendi hükmünden hareketle sözleşmenin düzenlendiği tarihten sonraki dönemlere ilişkin olarak tarh edilen damga vergisi ile kesilen vergi zıyaı cezasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. ”.

Buna göre gerek 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun lafzi hükmü gerekse de örnekleri yukarıda verilen Hazine ve Maliye Bakanlığı özelgeleri ve Danıştay Kararları dikkate alındığında, sözleşmede kendiliğinden yenilenmesi konusunda hükümler bulunması ya da sözleşmenin çok yıllı düzenlenmiş olması gibi durumlarda damga vergisi matrahının hesaplanmasında aşağıdaki hususların göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

ÖRNEK 1: 

Meslek mensubu (A), 31.1.2019 tarihinde 2019 yılına ilişkin olarak müşterisiyle aylık KDV dahil 236 TL ödemeli hizmet sözleşmesi yapmıştır. Bu durumda KDV hariç ücret tutarı 200 TL’dir. Bu sözleşmeye ilişkin damga vergisi matrahının ise (200 x 12 =) 2.400 TL olarak hesaplanması ve bu tutarın beyan edilmesi gerekmektedir.

2-) Sözleşmenin birden fazla yılı kapsayacak şekilde düzenlenmesi durumunda, vergiyi doğuran olay kağıdın düzenlenmesi ve imzalanması durumunda meydana geldiğinden yıl sayısının sözleşmedeki bir yıllık tutarla çarpılması sonucunda bulunacak tutar damga vergisinin matrahını oluşturacaktır.

ÖRNEK 2: 

Örnek 1’deki sözleşmenin, üç yıl için yapıldığına ilişkin sözleşmede açıkça hüküm bulunması durumunda damga vergisi matrahı ((200 x 12) x 3) = 7.200 TL olacaktır.

3-) Sözleşmenin yıllık olarak düzenlenmesi durumunda geçerli olduğu yıla ilişkin damga vergisinin hesaplanıp beyan edilmesinden sonra sözleşmede “Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca çıkarılıp Resmi Gazetede yayımlanan Asgari Ücret Tarifesinde yer alan tutarlar üzerinden her yıl kendiliğinden yenilenir” hükmünün bulunması, izleyen yılda bu hükmün uygulanması ve ayrıca bir sözleşmenin ya da sözleşmeye atıf yapan ayrı bir kağıdın taraflarca imzalanmaması durumunda izleyen yıllarda vergiyi doğuran olayın gerçekleşmemesi dolayısıyla damga vergisi hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.

ÖRNEK 3: 

Meslek mensubu (A)’nın, müşterisiyle Örnek 1’de yer alan 31.1.2019 tarihinde yaptığı aylık

236 TL ücretli sözleşmenin dönemi 1.1.2019-31.12.2019 tarihi olarak belirtilmiş ve sözleşmede “Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca çıkarılıp Resmi Gazetede yayımlanan Asgari Ücret Tarifesinde yer alan tutarlar üzerinden her yıl kendiliğinden yenilenir” hükmüne yer verilmiş ve 2020 ve izleyen yıllarda ayrıca bir sözleşme ve/veya ek protokol imzalanmamıştır.

Bu durumda 2019 yılı için damga vergisi matrahı (200 x 12 =) 2.400 TL’dir. 2020 ve izleyen yıllarda ayrıca damga vergisi açısından vergiyi doğuran olay gerçekleşmediğinden damga vergisi hesaplanmasına ve beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır.

4-) İradi olarak Asgari Ücret tarifesinin üzerinde bir tutarın belirlenip, sözleşmenin özel hükümler başlığı bölümüne “bu tarife önümüzdeki yıllarda Asgari Ücret Tarifesinden az olmamak üzere kendiliğinden TÜİK tarafından ilan edilen Yİ-ÜFE oranından yenilenir.” gibi özel bir hükmün yer alması ve sözleşmenin her yıl kendiliğinden yenilenmesi ve ayrıca sözleşmenin kağıt ortamında imzalanmaması durumunda vergiyi doğuran olay gerçekleşmediğinden damga vergisi hesaplanmasına ve beyan edilmesine gerek olmadığı değerlendirilmektedir.

5-) Çok yıllı sözleşmelerde her yıl sözleşmenin yeniden imzalanması durumunda, yeni bir kağıt düzenlenip imzalanmış olduğu kabul edileceğinden sözleşmenin toplam tutarı üzerinden yeniden damga vergisi hesaplanması gerekir. Ancak daha önceki yılda düzenlenen ve sözleşme tutarı belli olduğu için üzerinden damga vergisi hesap edilen tutara ek tutarı içeren yeni sözleşme düzenlenirse, bu durumda sadece bu fark tutar üzerinden damga vergisi hesaplanacaktır.

ÖRNEK 4: 

Meslek mensubu (A)’nın, müşterisiyle 31.1.2019 tarihinde yaptığı KDV dahil aylık 236 TL ücretli sözleşmenin dönemi 1.1.2019-31.12.2019 tarihi olarak belirtilmiş ve sözleşmede “bu tarife önümüzdeki yıllarda Asgari Ücret Tarifesinden az olmamak üzere kendiliğinden TÜİK tarafından ilan edilen Yİ-ÜFE oranından yenilenir.” hükmüne yer verilmiştir.

2020 yılında asgari ücret tarifesi artışları %10 oranında, enflasyondan dolayı sözleşmede yer alan ücret artışı ise %15 oranında gerçekleşmiştir. Taraflar 2019 yılında ayrıca bir sözleşme ve/veya ek protokol imzalamamışlardır.

Bu durumda 2019 yılı için damga vergisi matrahı (200 x 12 =) 2.400 TL olarak tespit edilerek üzerinden hesaplanan damga vergisi beyan edilecek olup, 2020 yılı için ayrıca damga vergisi hesaplanmasına ve beyanına gerek bulunmamaktadır.

ÖRNEK 5: 

Örnek 4’teki olayda 2020 yılında enflasyon artışının %10 buna karşılık asgari ücret tarifesi artışının %20 olduğunu varsayalım.

Bu durumda enflasyon kaynaklanan artışa göre aylık ücret (brüt 259,6 TL) KDV hariç 220 TL, ancak verilen hizmet bedeli Asgari Ücret Tarifesi’ne göre (brüt 283,2 TL) KDV hariç 240 TL olmuştur. Bu durumda ayrıca bir sözleşme düzenlenmesi gerekmektedir.

(A)’nın sadece aylık 20 TL için ek sözleşmesi/protokolü düzenleyerek imzalaması durumunda, (20 x 12 =) 240 TL’nin bu sözleşmenin damga vergisi matrahını oluşturması gerektiği değerlendirilmektedir.

(A)’nın bu yıl için aylık net 240 TL’yi içeren yeni bir sözleşme imzalaması durumunda ise damga vergisi matrahının (240 x 12=) 2.880 TL olarak hesaplanması gerekmektedir.

Meslek mensuplarımızın müşterileri ile aralarında düzenleyecekleri sözleşmelerde yukarıda yer alan hususlara dikkat etmeleri gerekmekle birlikte Birliğimiz meslek mensuplarımıza yıllık sözleşme yapmalarını önermektedir.

Saygılarımızla…


1 http://www.gib.gov.tr/gibmevzuat
2 http://www.gib.gov.tr/node/92530
3 http://www.gib.gov.tr/node/90227


Kaynak: TÜRMOB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/muhasebe-ve-mali-musavirlik-sozlesmeleri-her-yil-yenilenmeli-midir/feed/ 0
Gerçek Faydalanıcı Bilgi Formunun Her Yıl Verilme Zorunluluğu Var Mıdır? https://www.muhasebenews.com/gercek-faydalanici-bilgi-formunun-her-yil-verilme-zorunlulugu-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/gercek-faydalanici-bilgi-formunun-her-yil-verilme-zorunlulugu-var-midir/#respond Tue, 08 Aug 2023 01:00:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145191 Gerçek Faydalanıcı Bilgi formunun her yıl verme zorunluluğu var mıdır?

Konu ile ilgili olarak daha önce yaptığınız duyuru için aşağıdaki linkte bulunan yazımızı inceleyiniz. Yazı güncelliğini korumaktadır.

https://ismmmo.org.tr/dosya/2795/Mevzuat-Dosya/Gercek-faydalaniciya-iliskin-bildirim-formu-hakkinda-aciklama-ek-25082021.pdf


Gerçek Faydalanıcı Bildirimi Hakkında Açıklamalar


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gercek-faydalanici-bilgi-formunun-her-yil-verilme-zorunlulugu-var-midir/feed/ 0
Gerçek faydalanıcı bildirimi için 2022 yılı kurumlar vergisi beyannamesi içinde işaret konulacaktır https://www.muhasebenews.com/gercek-faydalanici-bildirimi-icin-2022-yili-kurumlar-vergisi-beyannamesi-icinde-isaret-konulacaktir/ https://www.muhasebenews.com/gercek-faydalanici-bildirimi-icin-2022-yili-kurumlar-vergisi-beyannamesi-icinde-isaret-konulacaktir/#respond Mon, 01 May 2023 08:57:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=142170 Gerçek faydalanıcı bilgi formu ile ilgili 2021 yılı ağustos ayında bildirimler yaptık. Değişiklik olduğunda 1 ay içerisinde internet vergi dairesinden değişiklikleri beyan ettik. Ayrıca 2022 için bildirim yapmalı mıyız? Her hangi bir süre var mı?

Değişiklik yok ise ayrıca bildirim verilmez Verilmeyecek bildirimde süre olmaz. Diğer taraftan GİB vergi takvimindeki belirleme gereksiz bir belirlemedir. KV Ekinde onlarca ek vardır. Bu ek de onlardan biridir.

Bilindiği üzere Gerçek faydalanıcı bilgi formu için Yıl içinde verilen Geçici vergi beyannamelerinde de bu Tik koyma işlemi tekrarlanmaktadır. KV beyannamesinde ki ek içinde Tık işlemi yapılacaktır.


 

Gerçek Faydalanıcı Bildirimi Hakkında Açıklamalar

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gercek-faydalanici-bildirimi-icin-2022-yili-kurumlar-vergisi-beyannamesi-icinde-isaret-konulacaktir/feed/ 0
Kira Sertifikası İhracı Amacıyla Her Türlü Varlık ve Hakların Satışından Doğan Kazançlarda Kurumlar Vergisi İstisna https://www.muhasebenews.com/kira-sertifikasi-ihraci-amaciyla-her-turlu-varlik-ve-haklarin-satisindan-dogan-kazanclarda-kurumlar-vergisi-istisna/ https://www.muhasebenews.com/kira-sertifikasi-ihraci-amaciyla-her-turlu-varlik-ve-haklarin-satisindan-dogan-kazanclarda-kurumlar-vergisi-istisna/#respond Mon, 10 Apr 2023 08:08:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141483 Her türlü varlık ve hakların, kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla
ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla varlık kiralama şirketlerine satışı ile
varlık kiralama şirketlerince bu varlıkların devralındığı kuruma satışından doğan
kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

 


Kaynak: GİB REHBER
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kira-sertifikasi-ihraci-amaciyla-her-turlu-varlik-ve-haklarin-satisindan-dogan-kazanclarda-kurumlar-vergisi-istisna/feed/ 0
8.000 TL’nin üzerinde olan avans ödemelerinin banka kanalıyla tevsik edilmesinde hak edişin fatura edildiği tarihteki tutarın mı yoksa her bir avansın ödendiği tarihteki tutarın mı dikkate alınacağı https://www.muhasebenews.com/8-000-tlnin-uzerinde-olan-avans-odemelerinin-banka-kanaliyla-tevsik-edilmesinde-hak-edisin-fatura-edildigi-tarihteki-tutarin-mi-yoksa-her-bir-avansin-odendigi-tarihteki-tutarin-mi-dikkate-alinacagi/ https://www.muhasebenews.com/8-000-tlnin-uzerinde-olan-avans-odemelerinin-banka-kanaliyla-tevsik-edilmesinde-hak-edisin-fatura-edildigi-tarihteki-tutarin-mi-yoksa-her-bir-avansin-odendigi-tarihteki-tutarin-mi-dikkate-alinacagi/#respond Sat, 15 Jan 2022 11:00:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120982

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.18.02-32Mük257-8044-729

15/09/2011

Konu

:

8.000.-TL?nin üzerinde olan avans ödemelerinin banka kanalıyla tevsik edilmesinde hak edişin fatura edildiği tarihteki tutarın mı yoksa her bir avansın ödendiği tarihteki tutarın mı dikkate alınacağı

 

İlgide kayıtlı dilekçeniz incelenmesinden, kooperatifinizin … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi numaralı mükellefi olduğu, kooperatifiniz ile inşaat firması arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre dönemler halinde inşaat imalat miktarına göre hakediş ödemeleri yapıldığı ve bunların faturalarının firma tarafından düzenlendiği, fatura tutarlarının 8.000-TL üzerinde bulunması nedeniyle yıl içinde bu fatura tutarlarına mahsuben avans olarak söz konusu tutarın altında nakit ödemeler yapıldığı belirtilerek, 8.000-TL’nin altında olan avans ödemelerinin banka kanalıyla tevsik edilmesinde hakediş ödemeleri için fatura düzenlendiği tarihteki tutarın mı yoksa her bir avansın ödendiği tarihteki tutarın mı dikkate alınması gerektiği ile avans ödemelerinin makbuz karşılığında ödenip ödenmeyeceği hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin 2 nci fıkrasında Maliye Bakanlığının mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerincedüzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme konusunda yetkili olduğu hükmü yer almaktadır.

Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğunun kapsamı, işlem tutarı, başlangıç tarihleri ve uygulanma esasları yayımlanan 320, 323, 324, 332 ve 337 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile 268 Seri No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği ve 1 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde düzenlenmiştir.

320 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “Yetki” başlıklı 2 nci maddesinin ikinci paragrafında; “Kanunda belirtilen banka, 4389 sayılı Bankalar Kanununa göre banka adı altında Türkiye’de kurulan kuruluşlar ile yurt dışında kurulu bankaların Türkiye’deki şubelerini, benzeri finans kurumu ise Bankalar Kanununun 20 nci maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen özel finans kurumları olarak tespit edilmiştir.” hükmü mevcuttur.

Aynı Tebliğin”3.Tevsik Zorunluluğunun Kapsamı, İşlem Tutarı ve Başlangıç Tarihi” başlıklı bölümünde; “…Birinci ve ikinci sınıftüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın kendi aralarında yapacakları ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden (Türkiye’de mukim olmayan yabancılar hariç) mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları 10.000.-Türk Lirasını aşan tahsilat ve ödemelerinin (332 sıra Nolu Genel Tebliğ ile 1.5.2004 tarihinden sonra 8.000.-TL aşan tutarlar) banka veya özel finans kurumları ile posta idaresi aracı kılınarak yapılması ve bu kurumlarca düzenlenen dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsiki zorunludur. Tespit edilen tutarın altında kalan tahsilat veya ödemelerin banka veya özel finans kurumları ile posta idaresi aracılığıyla yapılması ihtiyaridir.

Tespit edilen tutarı aşan avansların da banka veya özel finans kurumları ile posta idaresince düzenlenen belgelerle tevsiki zorunludur…” açıklamasına yer verilmiştir.

324 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 1-A Bölümünde, tevsik kapsamında olan mal ve hizmet bedelinin 8.000-TL’yi aşmasının yeterli olacağı, bir başka ifadeyle faturada gösterilen meblağın tevsik kapsamındaki tutarı aşmasının yeterli olduğu ve  bu bedelin farklı tarihlerde ödenmesinde her bir ödemenin tahsilat ve ödemenin yapılacağı kurumlardan geçirilmesi gerektiği açıklanmıştır.

Söz konusu düzenlemeler ile Vergi Usul Kanununun Mükerrer 257 nci maddesindeki yetkiye dayanılarak yayımlanan 320, 323, 324 ve 332 Sıra No.lu Genel Tebliğlerle yapılan düzenlemeler ile ticari işlemler ve finansal hareketlerin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran olayların mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesi amaçlanmaktadır.

Buna göre, belirli bir malın teslimini veya belirli bir hizmetin yerine getirilmesini isteme hakkını temsil eden ve emtianın/hizmetin toplam bedelinden mahsup edilen avans ödemelerinin 8.000-TL’yi aşması halinde 320 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ kapsamında banka veya özel finans kurumları ile posta idaresi aracı kılınarak tevsik edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, hakediş tutarının 8.000-TL’yi aşması durumunda, bu hakediş bedeline mahsup edilmek üzere ödenen avansların da bankalar, katılım bankaları veya posta idareleri aracı kılınarak ödenmesi gerekmektedir.


Kaynak: GİB ÖZELGE
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/8-000-tlnin-uzerinde-olan-avans-odemelerinin-banka-kanaliyla-tevsik-edilmesinde-hak-edisin-fatura-edildigi-tarihteki-tutarin-mi-yoksa-her-bir-avansin-odendigi-tarihteki-tutarin-mi-dikkate-alinacagi/feed/ 0
Ana şirketle sözleşme yapılmak suretiyle iştiraklerin mali müşavirliğinin yapılıp yapılamayacağı, serbest meslek makbuzunun her bir iştirake (şirket) ayrı ayrı düzenlenmesi yerine topluca ana şirket adına düzenlenip düzenlenemeyeceği hk https://www.muhasebenews.com/ana-sirketle-sozlesme-yapilmak-suretiyle-istiraklerin-mali-musavirliginin-yapilip-yapilamayacagi-serbest-meslek-makbuzunun-her-bir-istirake-sirket-ayri-ayri-duzenlenmesi-yerine-topluca-ana-sirket-a/ https://www.muhasebenews.com/ana-sirketle-sozlesme-yapilmak-suretiyle-istiraklerin-mali-musavirliginin-yapilip-yapilamayacagi-serbest-meslek-makbuzunun-her-bir-istirake-sirket-ayri-ayri-duzenlenmesi-yerine-topluca-ana-sirket-a/#respond Wed, 29 Dec 2021 16:41:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119115 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı

:

27192137-105[236-2019/453]-E.33612

26.03.2020

Konu

:

Serbest Meslek Makbuzu

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ile; serbest muhasebeci mali müşavir olarak faaliyet gösterdiğinizi belirterek, mükellefiniz olan … A.Ş.’nin %70’den yüksek iştiraki olduğu 8 adet bağlı şirketinin bulunduğu, bu şirketlerin adı geçen şirket tarafından yönetildiği, … A.Ş. ile noterden sözleşme yapılarak diğer şirketlerin de mali müşavirliğini yaptığınızı belirterek, serbest meslek makbuzunun her bir şirkete ayrı ayrı düzenlenmesi yerine topluca ana şirket adına düzenlenip düzenlenemeyeceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

I- 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Uygulaması

3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca hazırlanan ve 3/1/1990 gün ve 20391 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “Sözleşme Yapılması” başlıklı 24 üncü maddesinde; “Taraflar, mesleki konularda yapılacak işler için sözleşme yapabilirler. Aşağıdaki çalışma konularında sözleşme yapılması zorunludur.

a) Defter tutmak,

b) Süreklilik arz eden müşavirlik hizmetinde,

c) İnceleme, tahlil ve denetim yapmak ve bunlarla ilgili, rapor ve benzerlerini düzenlemek,

ç) Yeminli Mali Müşavirlerin tasdik işlemleri.”

hükmü mevcuttur.

Aynı Yönetmeliğin “Sözleşmede Bulunması Gereken Asgari Bilgiler” başlıklı 25 inci maddesinde ise; tarafların açık adresleri, vergi daireleri ve vergi daireleri sicil numaralarının, yapılacak işlerin amacı ve kapsamının, tarafların karşılıklı sorumluluk ve yükümlülüklerinin, ücret tutarı ve ödeme şekli ile sözleşme yeri, tarihi ve süresinin sözleşmelerde yer alması gerektiği hükme bağlanmıştır.

Bu itibarla, 3568 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde, mesleki konularda yapılacak sözleşmelerde meslek mensubunun aynı sözleşme ile ayrı tüzel kişiliğe sahip birden fazla mükellef şirkete hizmet vermesi mümkün bulunmadığından, şahsınız ile … A.Ş. iştirakleri ve yönetiminde olduğu belirtilen şirketlerin her biri arasında ayrı ayrı hizmet sözleşmesi düzenlenmesi gerekmektedir.

II- 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Uygulaması

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca vergi sistemimiz mükelleflerin mal teslimi, hizmet ifası ve diğer muameleler sebebiyle bir vesika düzenlenmesini benimsemiştir. Buna göre, söz konusu işlemlerin mezkûr Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi birisi ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Aynı Kanunun 236 ncı maddesinde de, serbest meslek erbabının, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşterinin de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hükme bağlanmıştır.

Buna göre vermiş olduğunuz mesleki faaliyetinize ilişkin söz konusu tahsilatlarda tarafınızca her bir şirket adına ayrı ayrı serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ana-sirketle-sozlesme-yapilmak-suretiyle-istiraklerin-mali-musavirliginin-yapilip-yapilamayacagi-serbest-meslek-makbuzunun-her-bir-istirake-sirket-ayri-ayri-duzenlenmesi-yerine-topluca-ana-sirket-a/feed/ 0
2022 Yılında Evlatlıklar dâhil, füruğ ve eşten her birine isabet eden miras hisselerinde 455.635 TL (füruğ bulunmaması halinde eşe isabet eden miras hissesinde 911.830 TL veraset vergisinden istisna olacaktır. https://www.muhasebenews.com/2022-yilinda-evlatliklar-dahil-furug-ve-esten-her-birine-isabet-eden-miras-hisselerinde-455-635-tl-furug-bulunmamasi-halinde-ese-isabet-eden-miras-hissesinde-911-830-tl-veraset-vergis/ https://www.muhasebenews.com/2022-yilinda-evlatliklar-dahil-furug-ve-esten-her-birine-isabet-eden-miras-hisselerinde-455-635-tl-furug-bulunmamasi-halinde-ese-isabet-eden-miras-hissesinde-911-830-tl-veraset-vergis/#respond Tue, 21 Dec 2021 07:18:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119730 21 Aralık 2021 SALI Resmî Gazete Sayı : 31696 TEBLİĞ

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 53)

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 8/6/1959 tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b), (d) ve (e) bentlerinde yer alan istisna tutarları ile 16 ncı maddesinde yer alan vergi tarifesi matrah dilim tutarlarının yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle tespit edilmesidir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 7338 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile  16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Maktu istisna tutarlarının tespiti

MADDE 3 – (1) 7338 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, “(b), (d) ve (e) bentlerine göre, her bir takvim yılında uygulanacak istisna hadleri, önceki yılda uygulanan istisna hadlerine bu yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artış yapılmak suretiyle tespit olunur. Artırım sırasında 1 milyon liraya kadar olan tutarlar dikkate alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

(2) Bakanlığımızca 2021 yılı için yeniden değerleme oranı %36,20 (otuz altı virgül yirmi) olarak tespit edilmiş ve 27/11/2021 tarihli ve 31672 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 533) ile ilan edilmiş bulunmaktadır.

(3) Buna göre, 1/1/2022 tarihinden itibaren 7338 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b), (d) ve (e) bentlerinde yer alan istisna tutarları;

– Evlatlıklar dâhil, füruğ ve eşten her birine isabet eden miras hisselerinde 455.635 TL (füruğ bulunmaması halinde eşe isabet eden miras hissesinde 911.830 TL),

– İvazsız suretle meydana gelen intikallerde 10.491 TL,

– Para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunda tanımlanan şans oyunlarında kazanılan ikramiyelerde 10.491 TL,

olarak dikkate alınacaktır.

Matrah dilim tutarlarının tespiti

MADDE 4 – (1) 7338 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında, “Vergi tarifesinin matrah dilim tutarları, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan dilim tutarlarının yüzde 5’ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. …” hükmüne yer verilmiştir.

(2) Buna göre, 1/1/2022 tarihinden itibaren veraset yoluyla veya ivazsız suretle meydana gelen intikallerde veraset ve intikal vergisi aşağıdaki tarifeye göre hesaplanacaktır.

Matrah Verginin Oranı (%)
Veraset Yoluyla İntikallerde İvazsız
İntikallerde
İlk                                    500.000         TL için 1 10
Sonra gelen                  1.200.000         TL için 3 15
Sonra gelen                  2.500.000         TL için 5 20
Sonra gelen                  4.900.000         TL için 7 25
Matrahın                       9.100.000         TL’yi aşan bölümü için 10 30

Yürürlük

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2022 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

 


Kaynak: Resmi Gazete 21.12.2021
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2022-yilinda-evlatliklar-dahil-furug-ve-esten-her-birine-isabet-eden-miras-hisselerinde-455-635-tl-furug-bulunmamasi-halinde-ese-isabet-eden-miras-hissesinde-911-830-tl-veraset-vergis/feed/ 0