Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğünün “Uçak, Yolcu, Yük Serisi ve Tahminleri Raporu” revize edildi.

Buna göre, geçen yıl direkt transit yolcular dahil 128 milyon 350 bin 222 olan hava yolu yolcu sayısının, bu yıl yüzde 34,1 artışla 172 milyon 80 bin 183’e yükseleceği öngörülüyor.

Gelecek yıl yolcu sayısının 196 milyon 462 bin 511’e çıkacağı tahmin edilirken bu sayının 2024’te 209 milyon 894 bine ulaşması bekleniyor.

Hava yolu yolcu sayısında en büyük artış dış hatlarda olacak. Geçen yıl 59 milyon 689 bin 585 olan dış hat yolcu sayısı, bu yıl yüzde 51,1 artışla 90 milyon 199 bin 989’a çıkacak. Dış hat yolcu sayısının 2023’te ise 102 milyon 494 bin 830, 2024’te ise 110 milyon 429 bin 357 olması bekleniyor.

Geçen yıl 68 milyon 466 bin 177 olan iç hat yolcu sayısının ise bu yıl yüzde 18,9 artarak 81 milyon 392 bin 726 olarak gerçekleşeceği hesaplanıyor. İç hat yolcu sayısının 2023’te 93 milyon 452 bin 296’yı, 2024’te ise 98 milyon 923 bin 275’i bulacağı öngörülüyor.

UÇAK TRAFİĞİ ARTACAK

Geçen yıl transit üst geçişler dahil 1 milyon 466 bin 860 olan uçak trafiğinin ise bu yıl 1 milyon 802 bin 553’e yükseleceği öngörülüyor. Uçak trafiğinin gelecek yıl 2 milyon 80 bin 278’e, 2024’te 2 milyon 239 bin 830’a çıkacağı tahmin ediliyor.

Rapora göre, iç hat uçak trafiği 2024’te 948 bin 920 olacak. Dış hatlarda uçak trafiği ise 792 bin 276’ya yükselecek.

Geçen yıl 262 bin 242 olan transit üst geçiş sayısı, bu yıl 372 bin 153’e, gelecek yıl 455 bin 255’e, 2024’te de 498 bin 634’e çıkacak.

Türkiye geneli havalimanlarında geçen yıl 3 milyon 432 bin 517 ton olan yük hareketinin ise bu yıl 4 milyon 91 bin 273 ton olması bekleniyor. Bunun 2024’te 5 milyon 112 bin 390 tona çıkması öngörülüyor.

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Cumhurbaşkanı kararı ile pek çok gıda ürünüyle birlikte zeytin ve zeytinyağında da KDV’nin yüzde 1’e indirildiğini kaydeden Er, bunun iç piyasada tüketiciler nezdinde olumlu karşılık bulacağına inandıklarını ifade etti.

Er, 2020-2021 sezonunda sofralık zeytinde ihracatın miktar bazında yüzde 5 artış ile 88 bin ton, tutarda ise yüzde 3 artışla 150 milyon dolar olarak gerçekleştiğini, Almanya, Irak, Romanya, ABD ve Bulgaristan’ın ihracatta öne çıktığını dile getirdi.

Zeytinyağında da sezonun yaşandığı 1 Kasım 2020 – 31 Ekim 2021 tarihlerinde 44 bin ton karşılığı 134 milyon dolar döviz geliri elde edildiğini aktaran Er, önceki sezona göre miktar bazında yüzde 3 gerilemeye rağmen değer bazında yüzde 22’lik ihracat artışı sağladıklarını bildirdi.

Türk zeytincilik sektörünün toplam ihracatının 294 milyon dolara ulaştığını, 159 ülkeye ürün gönderdiklerini vurgulayan Er, “Zeytinyağı ve sofralık zeytin ihracatında hedefimiz, ambalajlı ürün ihracatını artırmak ve ilk etapta 500 milyon dolar ve önümüzdeki beş yıl içerisinde de 1 milyar dolar dövizi ülkemize kazandırmaktır.” dedi.

“FİYATLARIN TAVAN YAPACAĞI BEKLENTİSİ DOĞRU DEĞİL”

Salgın sürecinde dünyada ve Türkiye’de fiyatların artmasının etkisiyle zeytinyağı tüketiminde bir miktar gerileme görüldüğüne işaret eden Er, ihracat boyutunda ise sezona güzel bir başlangıç yaptıklarını söyledi.

Yeni sezonda zeytinyağında 235 bin ton, sofralık zeytinde 425 bin ton rekolte tahmin edildiğini, bu nedenle piyasada tedarik boyutlu bir sıkıntı beklemediklerini dile getiren Davut Er, “Yeni sezonda ihracatımız çok iyi başladı. Şu anda stokta bol miktarda zeytinyağımız var. Dünyada tüketim azalıyor ama üretim azalmasından dolayı boşluk var. Biz bu boşluktan istifade ederek ihracatımızı artırdık.” diye konuştu.

Bazı zeytinyağı üreticilerinin döviz kurlarında yeniden yükseliş olabileceği beklentisiyle elindeki ürünü piyasaya indirme konusunda tereddüt ettiğini aktaran Er, “Zeytinyağı var ama satışa çıkan miktar az. Üreticide döviz nedeniyle bir beklenti oluştu. Şu anda döviz kontrol altında olduğuna göre böyle bir beklentiye girmek çok doğru değil.” ifadelerini kullandı.

Davut Er, önemli bir ayçiçeği ihracatçısı olan Ukrayna ile Rusya arasındaki gerilimin zeytinyağına dolaylı etkilerinin olabileceğini ancak bu konuda çok büyük bir sorun beklemediklerini dile getirdi.

AB’DEN KOTA BEKLENTİSİ

Er, AB ve Türkiye arasındaki Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi görüşmeleri çerçevesinde AB’nin Türkiye’ye uyguladığı zeytinyağı gümrük vergisinin sıfırlanması ya da en az 30 bin tonluk bir kota alınmasının Türk zeytin ve zeytinyağı sektörünün geleceği için çok faydalı olacağı vurguladı.

AB ve Gümrük Birliği’nden ayrılan İngiltere ile Türkiye arasındaki STA kapsamında müzakerelerin devam ettiğine de dikkat çeken Davut Er, yıllık 70 bin tonluk bu pazara ihracatta gümrük vergisinin sıfırlanmasını talep ettiklerini belirtti.

Geçen yıl dökme zeytinyağı ihracatına kısıtlama getirilmesinin sektörde bazı endişelere neden olduğunu ancak bu yıl için yeni bir kısıtlamanın gündemde olmadığını bildiren Davut Er, böyle bir durumun ortaya çıkması halinde Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinden “karar alınmadan önce mutlaka sektör paydaşlarıyla ortak akıl çerçevesinde hareket edileceği” yönünde teyit aldıklarını sözlerine ekledi.

Sektör değerlendirme toplantısına Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ve Kuru Meyve İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep de katıldı.

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Bu yıl ekim alanlarının genişlemesini öngördüklerini aktaran Balçık, Pamuk ekim alanının 550 bin hektara ulaşmasını ve 900 bin ila 1 milyon ton lif pamuk üretmeyi hedefliyoruz. Bunu yaptığımız takdirde sanayicimizin ihtiyacı olan pamuğun yarısını da üretmiş olacağız.” dedi.

Balçık, pamuğun katma değerli bir ürün olduğunu dile getirerek, “Buradaki endüstri tamamen profesyonel, ihracat ve marka odaklı. Yerli üretim de olsa ithal pamuk da olsa ülkemiz bundan kazançlı çıkıyor. Ürettiğimiz pamuk şu anki hesaplamalara göre 11 kat değerleniyor. Dış ticaret rakamlarına da baktığınızda bugün pamuk gerçekten dış ticaret fazlası verdiren bir üründür.” diye konuştu.

HATAY’IN LİF PAMUK ÜRETİMİNİ ARTIRMA HEDEFİ

Lif pamuk üretiminde Hatay’ın biraz geride kaldığını anlatan Balçık, “Geçtiğimiz yıllarda daha ön plandaydı. Hatay, elektrik maliyeti çok yüksek olmasına rağmen lif pamuk üretiminde 4. sırada yer alıyor. İnşallah bu yıl Hatay’ın lif pamuk üretiminde 3. sıraya yükselmesini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Balçık, Amik Ovası’nda pamuk üretiminde bu yıl yaklaşık yüzde 30 artış beklediklerini belirterek, şunları kaydetti: “Bu yıl Amik Ovası’nda ve Hatay’ın tamamında geçen yıla oranla yüzde 30 artışla 150 bin ton üretim bekliyoruz. Hatay’ın pamuk üretiminde Türkiye’deki konumu oldukça önemli. Pamuk ihracatımızı daha çok organik anlamda Uzak Doğu ülkelerine yapıyoruz. Son bir iki yıl içerisinde organik pamuk üretiminin öneminin artmasıyla bu ihracat ivme kazandı. Bundan sonraki yıllarda da bu şekilde devam etmesini bekliyoruz. En fazla pamuk ihracatı yaptığımız ülke Pakistan, daha sonra Bangladeş ve onu takip eden Uzak Doğu ülkeleri var. Sürdürülebilir bir tarım için elektrik fiyatlarında düzenlenme yapılması gerekiyor.”

İklim koşulları ve kuraklığın olumsuz faktörler olarak ön plana çıktığına dikkati çeken Balçık, “Barajlardaki doluluk, toprak işleme yöntemleri, tohum seçimi ve yetiştirme teknikleriyle beraber sulama sorununun da çözülmesi halinde bölgede pamuk üretimi kendiliğinden artacaktır.” dedi.

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Bu yıl ilk kez gerçekleştirilen fuarın açılışında konuşan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, hazırgiyim ve konfeksiyonun, ülkeye sağladığı katma değer ve istihdam anlamında birinci sektör olduğunu belirterek, sektörün 2022 için belirlediği 23 milyar dolar ihracat hedefini mütevazı bulduğunu, bu hedefi 25 milyar dolara çıkartmayı teklif etmek istediğini söyledi.

“IFCO, sadece bir İstanbul markası değil, önce bölge markası, sonra da bu sektörde dünya markası olacak” ifadesini kullanan Avdagiç, yakın zamanda Paris’te gerçekleştirilen 2 fuara katılan firma sayısının yarı yarıya azaldığını, Türkiye’deki fuarlara katılan firmalarda yüzde 10-15’lik artış olduğunu, Türkiye’nin önemli bir potansiyeli bulunduğunu kaydetti.
Fuara 600’e yakın firmanın katıldığını bildiren Avdagiç, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi olarak fuarın gerçekleştirildiği İstanbul Fuar Merkezi’ni yenilediklerini anlattı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ise Türkiye’nin en köklü, en çok cari fazla veren, en çok istihdam gerçekleştiren, ülkenin uluslararası markalaşmasında çok büyük potansiyeli barındıran sektörün bu organizasyonunun gurur verici olduğunu ifade etti.

Gülle, bütün zorlukları aşarak ayakta durmanın, çok zorlu rekabet koşullarından çıkmanın ve hedef büyütecek noktaya gelmenin önemli olduğunu belirterek, “2021 ve 2022’de gördüğümüz tablo şu ki; bu ülkede bir şeyler oluyor. Bu ülkede kabına sığmayan bir şeyler var. Kıpır kıpır içine sığmamak, dışa açılmak, daha büyük şeyler yapmanın heyecanı var. Bu heyecanı fuarlarda görüyoruz. Geçen yıl katıldığımız bütün fuarlarda ülkemize yapılan teveccühün sınırları zorladığını, aştığını gördük. Bu ülke, artık bir şey gösteriyor. Büyük hedeflere büyük adımlarla gidiyoruz.” şeklinde konuştu.

2021’de gerçekleştirilen 225 milyar dolarlık ihracatın önemli bir başarı olduğunu, hiçbir zaman unutulmayacağını aktaran Gülle, 2022 yılı için hedefin 250 milyar dolar olduğunu hatırlattı.

“TÜRKİYE’YE ŞU ANA KADAR SİPARİŞ GEÇMEMİŞ PEK ÇOK MARKANIN ARTIK ÇOK FAZLA SİPARİŞ BIRAKTIKLARINI GÖRDÜK”

İsmail Gülle, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün 2022 yılı için 23 milyar dolarlık hedefini az bulduğunu belirterek, “25 milyar dolar bu sektörün yapabileceği bir kapasite. Geçen yıl pek çok firmamızda şuna şahit olduk; siparişlere yetişememek, çok fazla sipariş almak… Türkiye’ye şu ana kadar sipariş geçmemiş pek çok markanın artık iş yapmak için Türkiye’ye döndüklerini ve çok fazla sipariş bıraktıklarını gördük.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin her tarafındaki fabrikaların “full” çalıştığını aktaran Gülle, hem 2022’de hem de Cumhuriyetin 100’üncü yılında, ihracatı olağanüstü bir başarıyla taçlandırmayı istediklerini, bundan sonraki hedefin 300 milyar dolar olduğunu söyledi.

Gülle, salgın döneminin birçok zararlar verdiğini ancak dünyadaki pek çok şeyi de kökünden değiştirdiğini ifade ederek, “Bu değişim ve dönüşümü iyi okuyarak ülkemize ve önümüze gelen fırsatı hepimiz çok iyi değerlendirmek durumundayız.” dedi.

“2021 İÇERİSİNDE BÜTÜN SEKTÖR YOĞUN BİR SİPARİŞ DALGASI İLE KARŞI KARŞIYA KALDI”

İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe de bu fuarla birlikte moda endüstrisinin bir hayalini gerçeğe dönüştürmenin mutluluğu içerisinde olduklarını ifade etti.

Salgın sürecinde sektörün farkını bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Gültepe, şunları kaydetti: “Özellikle Avrupa merkezli markalarda Türkiye, güvenilir bir liman haline geldi. 2021 yılı içerisinde bütün sektör yoğun bir sipariş dalgası ile karşı karşıya kaldı. Gerçekten bazen talepleri karşılayamayacak duruma geldi. Sektörümüzde 20,3 milyar dolar ihracat ile rekor kırdık. Sektöre donanımlı iş gücü geliştiriyoruz. Tasarım kapasitemizi hep beraber güçlendirmeye çalışıyoruz. Makro üretim ve ihracatı hep destekledik, desteklemeye devam edeceğiz. AB destekli projelerimizle sektörümüzü gerçekten dijitalleştiriyoruz. Sürdürülebilir üretim altyapımızı genişletmeye ve geliştirmeye çalışıyoruz.”

Gültepe, ilk fuar için 300 firma katılımı öngördüklerini, zamanın sınırlı olmasına rağmen 600’e yakın firma ile bu fuarı gerçekleştirdiklerini aktararak, kadın, erkek ve çocuk giyim, iç giyim, gelinlik, abiye, deri konfeksiyonunu tek çatı altında topladıklarını, ses getirecek tasarımları, trend ve markaları küresel vitrine çıkaracakları bir organizasyona imza atmış olduklarını söyledi.

Fuara hazırlık sürecinden itibaren alım heyetlerinden yoğun ilgi ile karşılaştıklarını dile getiren Gültepe, “Türkiye’ye daha önce hiç çalışmamış markaların gelecek olması bizleri heyecanlandırıyor. Fuarımızı 90’a yakın ülkeden 3 binin üzerinde nitelikli alıcının, 10 binden fazla kişinin de ziyaret etmesini bekliyoruz.” dedi.

Sektörün 2022’de 23 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştireceğine canıgönülden inandığını ifade eden Gültepe, 2023 yılında fuarı, 100 bin metrekarede gerçekleştirmeye söz verdiklerini söyledi.

Konuşmaların ardından İHKİB tarafından 30 yıldır aralıksız düzenlenen Koza Genç Moda Tasarımcıları Yarışması’nın son finalistlerinin koleksiyonlarının sergileneceği “New Gen” defilesi yapıldı.

Bu arada, İç Giyim ve Çorap Fuarı (LINEXPO) ve İstanbul Moda Fuarı (FASHIONIST), IFCO ile eş zamanlı olarak gerçekleştiriliyor. Söz konusu fuarlar, 11 Şubat Cuma günü sona erecek.

Yılda iki defa gerçekleştirilecek IFCO’nun ikincisinin İstanbul Fuar Merkezi’nde 24-26 Ağustos 2022’de yapılması planlanıyor.

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

İleri programlama kapasitesine sahip olan CloudEndure, bu özelliğiyle Amazon’un dikkatini çekti.

Altı sene önce kurulan şirkete  Dell, Zohar Gillon, Infosys ve Magma Ventura Partners şirketleri tarafından 20 milyon dolarlık yatırım yapılmıştı.

CloudEndure kullanıcılarına, bulut sistemlerini için çözümler üretiyor.

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Çin’in, 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek olan vergi artışlarının ertelenmesi yolundaki isteğini kabul etmesinin “ihtimal dışı” olduğunu söyledi.

Şi ile bu hafta G20 toplantıları sırasında görüşecek olan Trump, müzakerelerin başarılı olmaması durumunda Çin’den gelen tüm ithalata vergi getireceğini belirtti.

Wall Street Journal gazetesi, yönetimin bu ürünlerin vergilendirilmesine gelecek tüketici tepkisinden çekindiğini yazdı.

Bu endişe, özellikle cep telefonu ve dizüstü bilgisayarlara getirilecek vergilerle ilgili.

Trump ise bu konuyla ilgili ‘’Belki. Belki. Vergi oranının ne olacağına bağlı bu. Yani ben vergiyi yüzde 10 yaparsam tüketiciler bunu kolaylıkla karşılayabilir” sözlerini sarf etti.

Bu söyleşinin ardından Apple hisseleri düşüş yaşadı.

Apple CEO’su Tim Cook, vergiler konusunu Trump ile görüşmüş ve ABD-Çin ilişkilerinde gümrük vergilerini artırmanın en iyi çözüm yolu olmadığını söylemişti.

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebe News veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

TCMB ve Hükümet tarafından üçer yıllık dönemler için belirlenen TÜFE yıllık artış oranıdır. Enflasyon hedefi her yılın aralık ayındaki yıllık enflasyon olarak tanımlanmaktadır.

Kaynak: TCMB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.