hak ediş – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 08 Jul 2020 14:13:27 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 E-fatura ve e-Arşiv faturalar irsaliye yerine geçer mi? https://www.muhasebenews.com/e-fatura-ve-e-arsiv-faturalar-irsaliye-yerine-gecer-mi/ https://www.muhasebenews.com/e-fatura-ve-e-arsiv-faturalar-irsaliye-yerine-gecer-mi/#respond Thu, 09 Jul 2020 13:30:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=88351 E-fatura ve e-arşiv faturalarda irsaliye yerine geçer ibaresi olması sevk irsaliyesi yerine geçmesi için yeterli midir? İnternetten perakende satışlar için sevk irsaliyesi zorunlu mudur?

İrsaliye yerine geçer ibaresi yalnızca aşağıdaki durumda uygulanır; “e-Fatura uygulamasına kayıtlı mükelleflerin birbirlerine düzenledikleri e-Faturada, düzenleme tarihi yanında düzenleme zamanının da saat ve dakika olarak gösterilmesi halinde e-Faturanın kâğıt çıktısı irsaliye yerine geçer.

Söz konusu kâğıt çıktıya “İrsaliye yerine geçer.” ifadesinin yazılması ve kâğıt çıktının satıcı veya yetkilisi tarafından imzalanması zorunludur. Ancak bu imkândan yararlanabilmek için e-Faturanın malın teslimi anında düzenlenmesi gerekir.” e-irsaliye mükellefi e-irsaliye düzenlemelidir.

İnternet satışları için e-arşiv uygulamasının kriterlerin biri de “internet satış yapan ve 2018 yılında 5 milyon TL ve üzerinde hasılat elde edenlerin 1/1/2020 tarihinden itibaren e-arşiv yükümlülüğü başlar” ifadesine göre; bu kapsamda kalıyorsa mükellefiniz e-arşiv fatura düzenlemelidir.

Firmamız Yıllara Sâri İnşaat İşi ile uğraşmaktadır ve yıl içinde hakkediş faturası düzenlemektedir. E- irsaliye ye geçme zorunluluğu olan 25.000.000 TL ciroya, kesmiş olduğumuz hakediş faturaları dahil edilir mi?

Kriter olarak 3 hesaba bakmanız gerekli 600-601-602 hesaplarının toplamı brüt satış hasılatı (gayrisafi iş hasılatı) Hakediş hesaplaması e-uygulamalar için dikkat edilecek kriterler arasında değildir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/e-fatura-ve-e-arsiv-faturalar-irsaliye-yerine-gecer-mi/feed/ 0
Nevi Değişikliği Halinde Devam Eden Yıllara Sâri İnşaat İşinin Bitim Tarihi Nasıl Tespit Edilir? https://www.muhasebenews.com/nevi-degisikligi-halinde-devam-eden-yillara-sari-insaat-isinin-bitim-tarihi-nasil-tespit-edilir/ https://www.muhasebenews.com/nevi-degisikligi-halinde-devam-eden-yillara-sari-insaat-isinin-bitim-tarihi-nasil-tespit-edilir/#respond Sat, 23 Feb 2019 19:30:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15133 (GİB – ÖZELGE)
Konu: Nev’i değişikliği halinde devam etmekte olan yıllara sâri inşaat işinin bitim tarihi

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin 01.09.2015 tarihinde anonim şirkete dönüştüğü belirtilerek tür değişikliği nedeniyle vereceğiniz kıst dönem kurumlar vergisi beyannamesinde, devam etmekte olan yıllara sâri inşaat işlerinize ait kar/zararın beyan edilip edilmeyeceği konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 19’uncu maddesine göre, kurumların, birleşme sonucunda infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanuni veya iş merkezlerinin Türkiye’de bulunması, münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilançosuna geçirilmesi şartları dahilinde gerçekleştirdikleri tür değiştirmelerinin de devir hükmünde olduğu hüküm altına alınmıştır.

Mezkûr Kanunun 20’nci maddesinde ise; devirlerde, maddede yer alan şartlara uyulduğu takdirde münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançların vergilendirileceği; birleşmeden doğan karların ise hesaplanmayacağı belirtilmiş, ayrıca münfesih kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesinin, birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verileceği hükmü yer almıştır.

GELİR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
            Gelir Vergisi Kanununun 42’nci maddesinin birinci fıkrasında; “Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekupaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkûr yıl beyannamesinde gösterilir.” hükmüne yer verilmiş olup, aynı Kanunun 44’üncü maddesinde ise, inşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihin; diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin işin bitim tarihi olarak kabul edileceği hüküm altına alınmıştır.

TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE
            6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 180’inci maddesinde, bir şirketin hukuki şeklini değiştirebileceği ve yeni türe dönüştürülen şirketin eskisinin devamı olduğu, 181’inci maddesinde ise bir sermaye şirketinin başka türde bir sermaye şirketine dönüşmesinin geçerli türde değişiklik olduğu belirtilmiştir.

Buna göre, şirketiniz tür değişikliği yoluyla münfesih hale gelen limited şirketin devamı olduğundan, limited şirket tarafından taahhüt edilmiş olan ve yapımı devam eden yıllara sâri inşaat işleri nedeniyle oluşan maliyet ve hak ediş hesapları da şirketinize devredildiğinden, söz konusu inşaat işlerine ilişkin kazancın şirketiniz tarafından işin bittiği dönem kurum kazancına dâhil edilerek vergilendirilmesi ve bu işe ilişkin kesinti suretiyle ödenen vergilerin de aynı dönemde dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

            Öte yandan, yıllara sâri inşaat işlerinizle ilgili olarak, ihale makamları veya işverenler tarafından şirketinizin tür değişikliği nedeniyle sözleşmenin iptal edilmesi, yeni bir sözleşme imzalanması, ihalenin yeniden yapılması ve/veya benzeri durumlarda ise yıllara sâri inşaat işinin sona erdiği kabul edilecek ve kazanç bu dönemde vergilendirilecektir.


Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı 28 Kasım 2016 Tarih ve 38418978-125[19-15/269]-399523 Sayılı Özelge
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER


LTD.ŞTİ.’den A.Ş. Tür Değişikliği Sonrası Hisse Senedi Basılması Ve Satılmasında Nasıl Vergi Avantajı Sağlanır?

 

Bilançoya tabi ferdi işletmenin, adi ortaklığa dönüştürülmesinde izlenecek yol nedir? Stoktaki mallar ve sabit kıymetler için fatura düzenlenecek midir?

 

Limited Şirketi Şahıs Şirketine dönüştürebilir miyim?

 

Limited Şirketi A.Ş.’ye dönüştürdüm. Hisse bastırdım ve Hisse senetlerini karlı olarak hemen sattım. Vergi öder miyim?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/nevi-degisikligi-halinde-devam-eden-yillara-sari-insaat-isinin-bitim-tarihi-nasil-tespit-edilir/feed/ 0
Merkezi Yurt Dışında Bulunan Firma İle Türkiye Şubesi Tarafından Düzenlenen Faturalar İçin Yapılacak Hakediş ve Avans Ödemelerinden Vergi Kesintisi Yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/merkezi-yurt-disinda-bulunan-firma-ile-turkiye-subesi-tarafindan-duzenlenen-faturalar-icin-yapilacak-hakedis-avans-odemelerinden-vergi-kesintisi-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/merkezi-yurt-disinda-bulunan-firma-ile-turkiye-subesi-tarafindan-duzenlenen-faturalar-icin-yapilacak-hakedis-avans-odemelerinden-vergi-kesintisi-yapilir-mi/#respond Wed, 09 Jan 2019 16:30:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16750 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Merkezi yurtdışında bulunan firmaca yapılan ekipman ve malzeme teslimleri ile Türkiye’deki şubece ifa edilen yerli malzeme temini ile kurulum hizmetlerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Kurumunuz ile İspanya’da mukim ….,S.A.U. firması ile “…. Gar Geçişi Yüksek Hızlı Tren Hatları ve Konvansiyonel Hatları Sinyalizasyon ve Telekomünikasyon İşleri Projesi” ile ilgili olarak doğrudan temin yöntemi ile 25.12.2013 tarih ve 4600000757 sayılı hizmet sözleşmesi imzalandığı, faturalandırma dahil olmak üzere sözleşmeden kaynaklanan her türlü yükümlülüklerin yabancı sözleşme tarafı ile ilgili olan kısmının ….,S.A.U. tarafından ve yerli sözleşme tarafı ile ilgili olan kısmının ise …. Türkiye Şubesi tarafından gerçekleştirileceği, Kurumunuz ile  …,S.A.U. arasında imzalanan sözleşmenin hem yerli hem de yabancı malzemelerden oluşan, …. Türkiye Şubesi tarafından Türkiye’de doğrudan sunulacak onshore hizmetler ( yerli malzeme ve kurulum hizmetleri )- …, S.A.U tarafından Türkiye dışında doğrudan sunulacak offshore hizmetlerden oluşan (ekipman ve malzemelerin temin edilmesi) karma bir sözleşme olduğu belirtilerek, yurt dışında ve yurt içinde yapılacak bu hizmetlere ilişkin  ….,S.A.U  firması ile  Türkiye Şubesi tarafından düzenlenecek faturalar için yapılacak hakediş ve avans ödemelerinden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı ve kesinti yapılması halinde oranı hakkında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında, birinci maddede yazılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında, yalnız Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği; aynı maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendinde de, Türkiye’de Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun iş yeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde ve bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançların, dar mükellefiyet konusuna giren kurum kazancı olarak vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 30’uncu maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış olup,  maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde ise, Gelir Vergisi Kanununda belirtilen birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hak ediş ödemeleri üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Vergi kesintisi oranı, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 03.02.2009 tarihinden itibaren %3 olarak belirlenmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42’nci maddesinin birinci fıkrasında, birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekupaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kâr veya zararın işin bittiği yıl kati olarak tespit edileceği ve tamamının o yılın geliri sayılarak, mezkûr yıl beyannamesinde gösterileceği hükme bağlanmıştır.

Özelge talep formu ekinde yer alan ve Kurumunuz ile ….. S.A.U firması arasında imzalanan 23.12.2013 tarih ve 4600000757 sayılı “…. Gar Geçişi Yüksek Hızlı Tren Hatları ve Konvansiyonel Hatları Sinyalizasyon ve Telekomünikasyon İşleri Projesi” ne ilişkin sözleşmenin süresinin 365 takvim günü olarak belirlendiği ve “İşin adı, Yapılma Yeri, Niteliği, Türü ve Miktarı” başlıklı 3’üncü maddesi altında yer alan “3.2 İşin Yapılma Yeri” başlığında “… Gar Yüksek Hızlı Tren hatları ve konvansiyonel hatları ve … ile … CTC Kumanda merkezleridir” hükmüne, “3.3 İşin Niteliği” başlığında;  “Sözleşme konusu iş; doğrudan temin usulü ile “… Gar Hızlı Tren Geçişi Projesi” ne uygun olarak, … Gar’a sinyalizasyon ve telekomünikasyon sistemlerinin tesis edilmesi ile bu kapsamda, mevcut tesis edilmiş ve tesis edilecek sinyalizasyon sistemlerinde ve CTC Kumanda Merkezlerinde gerekecek değişiklik, ilave ve modifikasyon ve düzenleme işlerinin “…. Gar Geçişi Yüksek Hızlı Tren Hatları ve Konvansiyonel Hatları Sinyalizasyon ve Telekomünikasyon İşleri Projesi” sözleşmesi ve eklerinde belirtilen şartlar dahilinde yüklenici tarafından sağlanması işidir.” hükümlerine yer verildiği, söz konusu projeye ait “Birim Fiyat Teklif Cetveli” nde de inşaat işlerine ilişkin birim fiyat belirlenmesi yapıldığı anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, bu işin malzeme dâhil taahhüde bağlı bir inşaat/onarım işi olması nedeniyle, yapılan işin Gelir Vergisi Kanununun 42’nci maddesinde belirtilen birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat işi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Ekipman ve malzemelerin yurtdışından getirilerek faturanın yurtdışı merkez tarafından kesilmesi söz konusu işin yıllara sari inşaat işi olarak değerlendirilmesine engel teşkil etmeyecektir.

Ayrıca, şirketiniz tarafından imzalanan sözleşme kapsamında yapılan “….. Gar Geçişi Yüksek Hızlı Tren Hatları ve Konvansiyonel Hatları Sinyalizasyon ve Telekomünikasyon İşleri Projesi” işinin anahtar teslim bir inşaat işi olması, malzeme temininin yurt dışındaki firma tarafından, onarım işinin ise Türkiye’deki şube aracılığı ile gerçekleştirilmesi, söz konusu işin malzeme dahil taahhüde bağlı anahtar teslim bir iş olması durumunu değiştirmeyeceğinden, bu iş kapsamında Genel Müdürlüğünüz tarafından düzenlenecek faturalar için yapılacak hakediş ve avans ödemeleri üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30/1-a maddesine göre %3 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Öte yandan, 18.12.2003 tarihinden itibaren yürürlükte olan “Türkiye Cumhuriyeti ile İspanya Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” hükümleri 01.01.2004 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.

Anlaşma’nın bir örneği ekli “İş Yeri” başlıklı 5’inci maddesinde hangi hallerde diğer devlette bir iş yeri oluşacağı veya oluşmayacağı açıkça belirtilmiş olup, müteahhitlik işleri bakımından iş yerinin oluşmasını düzenleyen 3 üncü fıkrasında;

“3. Altı ayı aşan bir süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım, montaj veya kurma projesi ya da bunlarla ilgili gözetim faaliyetleri bir iş yeri oluşturur.”
hükmüne yer verilmiştir.

Anlaşma’nın “Ticari Kazançlar” başlıklı 7’nci maddesinin 1’inci ve 2’nci fıkraları ise;
“1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazancı yalnızca işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

2. 3’üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsü diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunduğunda, her iki Akit Devlette de bu işyerine atfedilecek kazanç, bu işyeri aynı veya benzer koşullar altında, aynı veya benzer faaliyetlerde bulunan, tamamen ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve işyerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen bağımsız bir nitelik kazansaydı ne kazanç elde edecek ise aynı miktarda bir kazanç olacaktır.”
hükümlerini öngörmektedir.

Yukarıda hükümlerine yer verilen Türkiye – İspanya Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nda inşaat, yapım, montaj ve kurma işleri bakımından iş yerinin oluşması, altı aylık süre koşuluna bağlanmış olup, altı aylık sürenin hesaplanmasında başlangıç tarihi olarak şantiyenin oluştuğu tarihin (müteahhidin hazırlık çalışmaları da dahil Türkiye’de çalışmalarına başladığı tarih); bitim tarihi olarak ise işin tamamlandığı veya sürekli olarak terk edildiği tarihin dikkate alınması gerekmektedir.

Kötü hava koşulları, malzeme ve işgücü yetersizliği gibi sebeplerle iş yerindeki faaliyetlerin geçici olarak durdurulduğu günler de 6 ayın hesaplamasına dâhil edilecektir.

Diğer taraftan, bir inşaat, yapım, montaj, kurma projesi ile bağlantılı Türkiye’de kurulmuş olan şube, ofis, atölye vb. bir yer, Anlaşma’nın 5’inci maddesi kapsamında tek başına bir iş yeri oluşturmayacak ve altı aylık sürenin hesaplanmasında şantiyenin başlangıç tarihi olarak dikkate alınmayacaktır.

Bununla birlikte, söz konusu yerin diğer başka projeler için de kullanılması ve burada yürütülen faaliyetlerin bu yeri iş yeri haline getirmeyen 4’üncü fıkrada belirtilen faaliyetlerin ötesine geçen faaliyetler olması durumunda, hiçbir projenin süresinin tek başına 6 ayı aşmaması sebebiyle bir iş yeri oluşturmadığı hallerde bile, bir iş yerinin varlığından söz edilebilecektir.

Bu durumda, söz konusu yerin durumu hiçbiri iş yeri oluşturmayan projelerden farklı olacak; ve yalnızca bu yerden yürütülen işlevlere atfedilebilen kazanç iş yerine atfedilmiş sayılacaktır.

Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde ve özelge talep formu ekinde yer alan sözleşme ve şartnamenin incelenmesinden; İspanya mukimi …… S.A.U. firmasının üstlendiği “…. Gar Geçişi Yüksek Hızlı Tren Hatları ve Konvansiyonel Hatları Sinyalizasyon ve Telekomünikasyon İşleri Projesi”nin Türkiye’de altı ayı aşan bir süre devam etmesi (sözleşme süresi 365 gün) nedeniyle, Türkiye’de bir iş yerine sahip olduğu kabul edilecek ve bu iş yerine atfedilebilen kazançlarla sınırlı olmak üzere Türkiye’ de iç mevzuat hükümlerimiz çerçevesinde vergilendirilecektir.

Türkiye’de üstlenilen işin süresinin 6 ayı aşmaması durumunda ise, söz konusu iş dolayısıyla Türkiye’de ayrıca bir iş yeri oluşmayacak; Türkiye’de sadece bu iş için kurulmuş olan şube iş yeri olarak değerlendirilmeyecek ve elde edilecek kazançlar da Türkiye’de vergilendirilmeyecektir. Ancak, Türkiye’de bulunan şubeden diğer başka projelerin de yürütülmesi halinde, söz konusu işin anılan şube vasıtasıyla gerçekleştirilen kısmına atfedilebilen kazançlar için Anlaşma’nın 7 nci maddesinin 1’inci fıkrasına göre, Türkiye’nin iç mevzuat hükümlerimiz çerçevesinde vergi alma hakkı olacaktır.

Diğer taraftan, “…. Gar Geçişi Yüksek Hızlı Tren Hatları ve Konvansiyonel Hatları Sinyalizasyon ve Telekomünikasyon İşleri Projesi”nin yüklenicisinin ….. S.A.U şirketi olması ve taahhüt kapsamındaki işin Türkiye’de bulunan şube tarafından yerine getirilmesinden dolayı İspanya’daki merkez tarafından temin edilecek olan makine ve teçhizat ithalatının Türkiye’ de oluşmuş olan iş yerinden bağımsız olarak yürütüldüğü iddia edilemeyecektir.

            İspanya mukimi şirket tarafından Türkiye’de vergi ödenmesi durumunda ise, ödenen vergiler Anlaşma’nın “Çifte Vergilendirmeyi Önleme”yi düzenleyen 22’nci maddesinin 1’inci fıkrası hükmü çerçevesinde İspanya’da ödenecek vergiden mahsup edilmek suretiyle çifte vergilendirme önlenebilecektir.

            Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için İspanya mukimi şirketin, İspanya’da tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin İspanya yetkili makamlarından alınacak bir belge (mukimlik belgesi) ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile Noterce veya İspanya’daki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin ilgili vergi dairesi veya vergi sorumlularına ibraz edilmesi gerekmektedir.

Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
17 Şubat 2016 Tarih ve 38418978-125[30-14/10]-6575 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/merkezi-yurt-disinda-bulunan-firma-ile-turkiye-subesi-tarafindan-duzenlenen-faturalar-icin-yapilacak-hakedis-avans-odemelerinden-vergi-kesintisi-yapilir-mi/feed/ 0
Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşleri Nasıl Vergilendirilir? https://www.muhasebenews.com/yillara-yaygin-insaat-onarim-isleri-nasil-vergilendirilir/ https://www.muhasebenews.com/yillara-yaygin-insaat-onarim-isleri-nasil-vergilendirilir/#respond Mon, 05 Nov 2018 16:30:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=23806 Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşi: Bir yıldan fazla süren (birden fazla takvim yılına yaygın) inşaat ve onarım işlerinden elde edilen kazançlar işin bitiminde tespit edilir, tamamı o yılın geliri sayılarak takip eden yılın Mart ayının 25’inci günü akşamına kadar(01-25 Mart) beyan edilir.

1- YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM İŞİNİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Bir işin yıllara yaygın inşaat ve onarım işi kapsamında değerlendirilebilmesi için aşağıdaki koşulları taşıması gerekmektedir;
1.1- Faaliyet konusu iş, inşaat ve onarım işi olmalıdır.
1.2- İnşaat ve onarım işi başkalarının hesabına ve taahhüde bağlı olarak yapılmalıdır.
1.3- İnşaat ve onarım işi birden fazla takvim yılına sirayet etmelidir.

***Yıllara yaygın inşaat ve onarım işi kapsamına giren işlerde, inşaat ve onarım işinin başlangıç ve bitim tarihi önem arz etmektedir.

2- YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM İŞİNİN BAŞLANGIÇ TARİHİ NASIL TESPİT EDİLİR?
Bu çerçevede;
2.1- Yapılan sözleşmede yapılacak işin yer teslimi öngörülmüş ise yerin teslim edildiği tarih,
2.2- Sözleşmede yer teslim tarihi belirtilmemiş ise sözleşmede belirtilen işin başlangıç tarihi,
2.3- Sözleşmede bunların hiçbiri belirtilmemiş ise sözleşme tarihi,
işin başlangıç tarihi olarak kabul edilir.

3- YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM İŞİNİN BİTİŞ TARİHİ NASIL TESPİT EDİLİR?
3.1-
Geçici ve kesin kabule tabi olan işlerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın onaylandığı tarih,;
3.2- Geçici ve kesin kabul usulüne tabi olmayan işlerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarih,
işin bittiği tarih olarak kabul edilir.

4- YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM İŞLERİNDE ORTAK GENEL GİDERLERİN DAĞITIMI NASIL YAPILIR?
4.1-
Yıllara yaygın inşaat ve onarım işi yapan yükümlüler, bu işlerine ait kayıtlarını ayrı bir defterde veya tutmakla yükümlü oldukları defterlerin ayrı sayfalarında göstermek ve kar-zararlarını ayrı ayrı saptamak zorundadırlar.
4.2- Hangi işle ilgili olduğu saptanamayan veya bütün işler için yapılan giderler ortak genel gider olarak kabul edilip yapılan işlere dağıtılırlar.
4.3- Yıl içinde birden fazla inşaat ve onarım işinin birlikte yapılması halinde her yıla ait müşterek genel giderler bu işlere ait harcamaların birbirine olan nispetine göre dağıtılacaktır.
4.4- Tek veya birden fazla inşaat ve onarım işi diğer işlerle birlikte yapılıyor ise, her yıla ait müşterek genel giderler bu işlere ait harcamalar ile diğer işlere ait satış veya hasılat tutarlarının birbirlerine olan nispeti dahilinde dağıtılacaktır.

5- YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM İŞLERİNDE AMORTİSMANLARIN DAĞITIMI NASIL YAPILIR?
Ortak olarak kullanılan makine, tesisat ve ulaştırma araçlarının amortismanları bunların her bir işte kullanıldıkları gün sayısına göre inşaatların maliyetlerine dağıtılır.

Amortisman dağıtımında aşağıdaki konulara dikkat edilmelidir;
5.1- Mobilya, hesap ve yazı makinesi gibi büro malzemelerinin amortismanı, ortak genel giderlere eklenerek dağıtıma tabi tutulur.
5.2- Yıl içinde alınan tesisat, makine ve ulaştırma araçlarının satın alındığı tarihten önceki günlere isabet eden amortismanları, yine ortak genel giderlere eklenerek dağıtıma tabi tutulur.
5.3- Tesisat, makine ve ulaştırma araçlarının kullanılmayıp boş kaldığı günlere isabet eden amortismanları, ortak genel giderlere eklenerek dağıtıma tabi tutulur. Söz konusu araçların kullanılmadığı veya kullanılmasının mümkün olmadığı işlere pay verilmez.

6-  YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM İŞLERİNDE TEVKİFAT NASIL UYGULANIR?
Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinden elde edilen gelirler vergi kesintisine tabi tutulmaktadır.
6.1-
Vergi kesintisi yapmak mecburiyetinde olanlar, yıllara yaygın inşaat ve onarım işini yapanlara (kurumlar dahil) ödedikleri hak ediş bedellerinden hak ediş sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben (avans olarak ödenenler dahil) % 3 nispetinde vergi kesintisi yapmakla yükümlüdürler.
6.2- Sözleşme yapılırken işin yıl içinde bitmesinin öngörülmesine rağmen sonraki yıla sarkan işlerde, yeni sözleşmenin veya sözleşmede değişikliğin yapıldığı ya da işin fiilen yıllara yaygın hale geldiği tarihten sonra yapılan hak ediş ödemelerinden vergi kesintisi yapılması gerekir.
6.3- Diğer taraftan, geçici kabulden sonra kesin kabulü sağlamak üzere yapılan işler nedeniyle alınan hak edişler, biten inşaat işiyle ilgilendirilmeksizin elde edildikleri yılın kar veya zararının tespitinde dikkate alınırlar ve gelir vergisi tevkifatına tabi tutulmazlar.
6.4- Kesilen bu vergiler verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesinde bildirilen kazanç üzerinden hesaplanacak gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilir.
6.5- Mahsup neticesinde, mükellefe iadesi gereken bir vergi tutarının olması halinde bu tutar, mükellefin talebi doğrultusunda diğer vergi borçlarına mahsup edilir; mükellefin vergi borcunun olmaması halinde ise nakden iade yapılır.

Kaynak: Gelir Vergisi Kanunu – Gelir İdaresi Başkanlığı

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yillara-yaygin-insaat-onarim-isleri-nasil-vergilendirilir/feed/ 0
Yıllara Sâri İnşaat Ve Onarım İşlerinde, İşin Bitimi Tarihi Nasıl Tespit Edilir? https://www.muhasebenews.com/yillara-sari-insaat-onarim-islerinde-isin-bitimi-tarihi-nasil-tespit-edilir/ https://www.muhasebenews.com/yillara-sari-insaat-onarim-islerinde-isin-bitimi-tarihi-nasil-tespit-edilir/#respond Sat, 20 Oct 2018 19:42:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=12223 1- YILLARA SÂRİ İNŞAAT VE ONARIM İŞLERİNDE, İŞİN BİTİMİ TARİHİ NASIL TESPİT EDİLİR?
1.1- Gelir Vergisi Kanununun 42’nci maddesinde,
1.1.1- Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kar veya zararın işin bittiği yıl kati olarak tespit edileceği ve tamamının o yılın geliri sayılarak, mezkûr yıl beyannamesinde gösterileceği hükme bağlanmış olup,

1.2- Gelir Vergisi Kanununun 44’üncü maddesinde de;
1.2.1- İnşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarih,

1.3- Diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin bitim tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.

2- İNŞAAT İŞLERİNDE İŞİN YILLARA SÂRİ OLUP OLMADIĞININ TESPİTİ NASIL YAPILIR?
İnşaat taahhüt işlerinde işin yıllara sâri olup olmayacağı,
2.1- İşe başlama,
2.2- İşin bitirilmesinin,
farklı takvim yıllarında vuku bulup bulmadığının tespiti ile mümkün olabilmektedir.

3- YILLARA SÂRİ İNŞAATLARDA VERGİ HESAPLAMASI NASIL YAPILIR?
Taraflar, işe ilişkin sözleşmede işin bir sonraki takvim yılında bitirilmesini hüküm altına almış iseler, bu tarih dikkate alınarak hak edişler üzerinden vergilendirme yapılacaktır.

İşin bitim tarihi, işin yıllara sari bir iş olup olmayacağının tespiti açısından çok önemli bir tarih olup; bu tarihin, işi üstlenen firma tarafından işin süresinden önce bitirileceği yönünde taahhüt verilerek öne çekilmiş olması vergilendirme rejiminde değişiklik yapılmasını gerektirmeyeceğinden, müteahhit firmalara bu işler nedeniyle yapılacak ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Kaynak: Kurumlar Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yillara-sari-insaat-onarim-islerinde-isin-bitimi-tarihi-nasil-tespit-edilir/feed/ 0
Yıllara Yaygın İnşaat İşlerindeki Stopaj Oranını Biliyor musunuz? https://www.muhasebenews.com/yillara-yaygin-insaat-islerindeki-stopaj-oranini-biliyor-musunuz/ https://www.muhasebenews.com/yillara-yaygin-insaat-islerindeki-stopaj-oranini-biliyor-musunuz/#respond Fri, 11 May 2018 12:00:19 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=7071 Birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemelerinden %3 oranında gelir vergisi kesintisi (stopaj) yapılır.

Kamu idare ve kuruluşları, iktisadî kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, ziraî kazançlarını bilânço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler; kurumlara avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben yaptıkları aşağıdaki ödemeler üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben % 3 oranında kesinti yapmak zorundadırlar.

Kaynak: 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (Md.15), Gelir Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yillara-yaygin-insaat-islerindeki-stopaj-oranini-biliyor-musunuz/feed/ 0
Yıllara Sâri İnşaatlarda Yapılan Sözleşme Gereği Malzeme Temini İle Ödenen Hak Edişlerde Kurumlar Vergisi Tevkifatı Uygulanır mı? https://www.muhasebenews.com/yillara-sari-insaatlarda-yapilan-sozlesme-geregi-malzeme-temini-ile-odenen-hak-edislerde-kurumlar-vergisi-tevkifati-uygulanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yillara-sari-insaatlarda-yapilan-sozlesme-geregi-malzeme-temini-ile-odenen-hak-edislerde-kurumlar-vergisi-tevkifati-uygulanir-mi/#respond Sun, 22 Apr 2018 09:15:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=12065 Gelir Vergisi Kanununun 42’nci maddesi kapsamında yapılan yıllara sâri inşaat ve onarım işlerinde, malzeme temini ve inşaat işinin ayrı ayrı sözleşmeye bağlanmayıp tek sözleşmeyle yapılması halinde, belirtilen işler bir bütün olarak yıllara sâri inşaat ve onarım işi kapsamında değerlendirileceğinden, malzeme temini dâhil ödenen hak edişlerin tamamından 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Kaynak: Kurumlar Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yillara-sari-insaatlarda-yapilan-sozlesme-geregi-malzeme-temini-ile-odenen-hak-edislerde-kurumlar-vergisi-tevkifati-uygulanir-mi/feed/ 0
Yurt Dışında Tesis Yapımı ve Yapılan Tesisin İşletim Hizmetinden Elde Edilen Gelirler Vergiden İstisna Kapsamında mıdır? https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-tesis-yapimi-yapilan-tesisin-isletim-hizmetinden-elde-edilen-gelirler-vergiden-istisna-kapsaminda-midir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-tesis-yapimi-yapilan-tesisin-isletim-hizmetinden-elde-edilen-gelirler-vergiden-istisna-kapsaminda-midir/#respond Sat, 17 Mar 2018 11:30:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17657 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Yurt dışında yapılan Su ve Atık Su Arıtma Tesisi işi için verilen malzeme temini, montaj, teknik danışmanlık ve tesisin 2-3 ay işletilmesi hizmetleri.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden;
– Merkezi Ankara’da bulunan şirketinizin Afganistan-Bagram Amerikan Üssünde, ABD ordusuna bağlı “……..” ya da ………..” kurumlarına iş yapan  yabancı ve Türk inşaat müteahhidinden oluşan yurt dışındaki bir Joint Venture’a “Su ve Atık Su Arıtma Tesisleri işini yaptığı,
– Sözleşme uyarınca teknik danışmanlık, projelendirme, malzeme ve sistem onaylarının alınması, siparişlerin yapılması, nakliye hariç Türkiye’de gümrüğe teslim edilmesi, şantiyede indirilmesi, montajı, mekanik boru tesisatlarının sahada yapılması ve montajı, inşaat ve elektrik işlerinin müteahhit tarafından bitirilmesinden sonra tüm tesisin devreye alınması, sözleşme süresince 1-2 ay işletilmesi ve teslim edilmesi gerektiği,
– Tesisin malzemelerinin bir kısmının yurtdışından, diğer bir kısmının yurt içinden temin edildiği ve bu malzemelerin kendinize ait atölyede üretilerek son ürün halinde yurt dışına sevk edildiği,
– Montaj işlemlerinin şantiyede yapılarak sözleşmeye göre işletmeye alındığı ve 2-3 ay işletme hizmetleri ile teknik danışmanlığının yapıldığı,
– Faturaların projelendirme, mühendislik, montaj işçiliği, işletme hizmetleri dâhil hak ediş bazında olduğu ve üzerlerine  “Bagram Amerikan Üssü Afganistan Su ve Atık Su Arıtma Tesisi İşine Aittir” ifadesinin yazıldığı,
hususları ifade edilerek söz konusu iş kapsamında elde edilen kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-h maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “İstisnalar” başlıklı 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde; yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançların kurumlar vergisinden istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.

Konu ile ilgili olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.9. Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlarda istisna” başlıklı bölümünde;

“Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar, herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
….

Teknik hizmetler esas itibariyle inşaat, onarım ve montaj işleriyle ilgili olarak yürütülen planlama, projelendirme, mimarlık ve mühendislik, etüd, fizibilite, harita tasarım, metraj, keşif, idari ve teknik şartname ile ihale dosyası hazırlama, ihale değerlendirme, mesleki kontrollük, inşaat kontrollüğü, tasarım kontrollüğü, işletmeye alma danışmanlığı, proje ve yatırım yönetimi ve benzeri hizmetleri kapsamaktadır.

Teknik hizmetlerden elde edilen kazançların da anılan istisnadan yararlanabilmesi için bu işlerin yurt dışında bulunan işyerleri veya daimi temsilciler aracılığıyla yapılması; yurt dışında ayrıca bir işyeri veya daimi temsilci olmadan yapılan teknik hizmetlerin, hizmet ihracatı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, teknik hizmetlerin yurt dışındaki inşaat, onarım ve montaj işlerine bağlı olarak yapılma şartı bulunmamaktadır.

İnşaat, onarım ve montaj işlerinin yurt dışında gerçekleştirilmesi için bir işyeri bulunması gerekirken, bu işlere bağlı teknik hizmetlerin yurt dışında herhangi bir işyeri olmaksızın Türkiye’den gerçekleştirilebilmesi de mümkün olabilmektedir. Proje hazırlanması gibi teknik hizmetler, inşaat ve onarma işinin tamamlayıcı bir unsuru olmasına karşın; kurumların yurt dışında devam eden bir inşaat ve onarma işi olmadığı ya da ayrıca bir işyeri veya daimi temsilci bulundurulmadığı durumlarda, bu faaliyetin ihracat olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup yurt dışındaki inşaat işine bağlı olarak Türkiye’de yapılan teknik hizmetlerden sağlanan kazançların bu istisnadan yararlandırılması mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla, kurumların yurt dışında bir inşaat ve onarım işi varsa, buna bağlı teknik hizmetler ister Türkiye’de isterse yurt dışında yapılsın, elde edilen kazançlar istisnadan yararlanabilecektir. Kurumların yurt dışında yaptıkları bir inşaat ve onarım işinin bulunmaması halinde ise ancak yurt dışında bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla yaptıkları teknik hizmetlerden elde edilen kazançlar için istisnadan yararlanılabilecektir.

Öte yandan, yurt dışındaki şubelerden elde edilen kazançların genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesinde, faaliyette bulunulan yabancı ülkenin mevzuatına göre hesap döneminin kapandığı tarih itibarıyla ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilen faaliyet sonucu, Türkiye’de de aynı tarih itibarıyla genel sonuç hesaplarına kaydedilecektir. Bu hususun Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesinde, kazancın kambiyo mevzuatına göre fiilen Türkiye’ye getirilmesinin herhangi bir etkisi olmayacaktır. Faaliyette bulunulan yabancı ülkede kazanca tasarruf edilebilmesi yeterlidir.

Yurt dışı faaliyet sonucunda elde edilen kazançlar elde edildiği dönem itibarıyla, Türkiye’de ilgili olduğu geçici vergi matrahının tespitinde de dikkate alınacaktır.
….” açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre; yazınız ekinde alınan ….. ve ……. İşleri Müteahhit Sözleşmesinin “İşin Konusu” başlıklı 3’üncü maddesinde belirtilen WTP ve WWTP proses dizaynı ile tüm mühendislik hizmetleri ile sözleşme kapsamında yerine getirileceği belirtilen montaj hizmetlerinin yurt dışında bulunan iş yeri veya daimi temsilci aracılığı ile yapılması halinde bu iş dolayısıyla elde edilerek Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançların Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-h maddesine göre vergiden istisna edilmesi gerekmektedir.

Ancak, sözleşmede belirtilen mekanik ekipmanların, yedek parçaların, kitlerin temini gibi teslim niteliğindeki işlemlerin söz konusu istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan; taahhüt edilen söz konusu işte kullanılmak üzere bir kısmını yurtdışından,  diğer bir kısmını ise yurt içinden temin ettiğiniz ve kendi atölyenizde üreterek son ürün halinde yurt dışına sevk ettiğiniz malzemelerin ihracından sağlanan kazanç, yurt dışı montaj işinden sağlanan kazanç olarak nitelendirilemeyeceğinden, bu kazançlar dolayısıyla anılan istisnadan yararlanılamayacaktır.

Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
18 Nisan 2014 Tarih ve 38418978-125[5-13/9]-429 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-tesis-yapimi-yapilan-tesisin-isletim-hizmetinden-elde-edilen-gelirler-vergiden-istisna-kapsaminda-midir/feed/ 0
Kültür Varlıkları Kapsamında Değerlendiren Taşınmaz İçin Yapılan Bağış ve Yardımlar Kurumlar Vergisinden İndirim Konusu Yapılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/kultur-varliklari-kapsaminda-degerlendiren-tasinmaz-icin-yapilan-bagis-yardimlar-kurumlar-vergisinden-indirim-konusu-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kultur-varliklari-kapsaminda-degerlendiren-tasinmaz-icin-yapilan-bagis-yardimlar-kurumlar-vergisinden-indirim-konusu-yapilabilir-mi/#respond Thu, 08 Mar 2018 12:00:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16735 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Kültür varlıkları kapsamında değerlendirilen taşınmaz için yapılan bağış ve yardımlar.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki taşınmazın bakımı, onarımı, yaşatılması, rölöve, restorasyon ve restitüsyon projeleri yapılması ile hak ediş ödemeleri ve nakil işlerine sponsor olmak istediğinizi belirterek, söz konusu kültür varlığına yapılacak her türlü ayni ve nakdi yardım ile bağışların Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları ile Vergi Usul Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu açısından nasıl değerlendirileceği hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmış olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; ikinci fıkrasıyla da safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8’inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer indirimler” başlıklı 10’uncu maddesinde;
“(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından sırasıyla aşağıdaki indirimler yapılır:

d) Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler ve köyler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan veya Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen ya da desteklenmesi uygun görülen;

4) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki taşınmaz kültür varlıklarının bakımı, onarımı, yaşatılması, rölöve, restorasyon, restitüsyon projeleri yapılması ve nakil işlerine,

ilişkin harcamalar ile makbuz karşılığı yapılan bağış ve yardımların % 100′ ü. Bakanlar Kurulu, bölgeler ve faaliyet türleri itibarıyla bu oranı, yarısına kadar indirmeye veya kanunî seviyesine kadar getirmeye yetkilidir.

(2) Bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu oluşturan mal veya hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınır.
(3) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usulleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
hükümleri yer almaktadır.

Diğer taraftan, 03.04.2007 tarih 26482 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; “10.3.2.2.4. Bağış ve yardımın belgelendirilmesi” başlıklı bölümünde;

“Ayni veya nakdi olarak yapılan bağış ve yardımların kurumlar vergisi mükelleflerince indirim olarak dikkate alınabilmesi için makbuz karşılığı yapılmış olması gerekli ve yeterlidir.

Ayni bağış ve yardımın, işletmenin aktifinden veya stokundan çekilerek bağışlanmış olması durumunda, mükelleflerin işletmeden çekip bağışladıkları değerler için fatura düzenlemesi; düzenlenen faturanın arka yüzüne faturada belirtilen değerlerin ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından bağış veya yardım olarak alındığına ilişkin şerh konularak yetkili kimseler tarafından imzalanmış olması yeterlidir.

Ayni değerlerin, mükelleflerce dışarıdan alınarak kamu kurum ve kuruluşuna bağışlanmış olması durumunda ise bu kurum ve kuruluş tarafından teslim alınacak değerler için teslime ilişkin bir belge düzenlenmiş olması yeterli olup, düzenlenen belgede bağışlanan kıymetin değerinin, cinsinin ve miktarının tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirtilmiş olması gerekmektedir. Ayrıca, bağışlanan değerlere ilişkin olarak düzenlenmiş olan faturaların arka yüzünde yukarıda belirtilen açıklamalar dâhilinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yetkililerinin imzası bulunacaktır.

Nakdi bağışların indirilebilmesi, bağışı kabul eden kuruluşlarca verilecek makbuzla veya bu amaçla bankalarda açtırılan hesaplara yatırıldığına ilişkin banka dekontlarıyla belgelendirilmesi şartıyla mümkündür.”,

Aynı Tebliğin, “10.3.2.3. Kültür ve turizm amaçlı bağış ve yardımlar” başlıklı bölümünde de;

“Bu çerçevede, yapılacak bağış ve yardımlar için bağış yapılan projenin Kültür Bakanlığı tarafından desteklendiği veya desteklenmesinin uygun görüldüğüne ilişkin ilgili Bakanlığın yazısının kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bağlı bulunulan vergi dairelerine verilmesi gerekmektedir.”
açıklamasına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; bağış ve yardımın genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler ve köyler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından üstlenilen kültür varlıklarına ilişkin projelere yapılmış olması veya bunlar dışında kalanlar tarafından üstlenilen kültür varlığına ilişkin projenin Kültür Bakanlığı tarafından desteklendiğine ya da desteklenmesinin uygun görüldüğüne ilişkin yazının kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bağlı olunan vergi dairesine verilmesi şartıyla, Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılan işler için belgelendirilen harcamalar ile makbuz karşılığı yapılan bağış ve yardımların %100′ ünün kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde kurum kazancından indirimi mümkündür.

Ayrıca, bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu oluşturan mal veya hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değerinin esas alınması gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi(KDV) Kanununun 17/2-d maddesinde, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki tescilli taşınmaz kültür varlıklarının rölöve, restorasyon ve restitüsyon projelerine münhasır olmak üzere, bu projelendirmeden yararlananlara verilen mimarlık hizmetleri ile projelerin uygulanması kapsamında yapılacak teslimlerin KDV’den istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.

Söz konusu istisna uygulamasına ilişkin olarak 26.04.2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak 01.05.2014 tarihinden itibaren yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/F-2.7) bölümünde (mülga 96, 97 ve 100 seri no.lu KDV Genel Tebliğleri) gerekli açıklamalar yapılmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/F-2.7) bölümünde;

-İstisna kapsamına tescilli taşınmaz kültür varlıklarının sadece rölöve, restorasyon ve restitüsyon projelerine ilişkin olarak, bu projelendirmelerden yararlananlara verilen mimarlık hizmetleri ile projelerin uygulanması kapsamında yapılacak mal teslimlerinin girdiği,

-11/06/2005 tarih ve 25842 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Koruma, Uygulama ve Denetim Büroları, Proje Büroları ile Eğitim Birimlerinin Kuruluş, İzin, Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik” te tanımlanan I. grup yapılar hariç olmak üzere, tescilli taşınmazların fonksiyon ve konfor şartları gereği kullanıma yönelik donanımı ve proje hizmetlerinin (klima, jakuzi, yangın hassas algılama, kapalı devre kamera sistemi, tefriş elemanları vb.) istisna kapsamına dahil olmadığı, yukarıda belirtilen projelerin uygulanması için iktisap edilseler dahi, tabiat ve kültür varlıklarının satın alınmasında da istisna uygulanmayacağı, ancak iktisap edilen tabiat ve kültür varlıklarına uygulanacak projeler kapsamındaki işlemlerde, Tebliğ açıklamaları çerçevesinde istisna uygulanacağı,
-Tescilli taşınmaz kültür varlıklarına ilişkin bu istisna uygulamasından yararlanabilmek için bu varlıkların sahibi olmanın şart olmadığı, sponsorluk gibi sözleşmelerle kültür varlıklarının rölöve, restorasyon veya restitüsyon projelerini gerçekleştirecek olanların da bu istisnadan yararlanabileceği, örneğin; taşınmaz kültür varlığı olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiş olan bir çeşmenin, yapılan bir sözleşme ile (J) Şirketi tarafından restore edilmesi işleminde, (J) Şirketinin bu bölümde belirtilen mal ve hizmet alımlarında istisna uygulanabileceği,
-İstisna kapsamında satın alınacak mal ve hizmet bedellerinin asgari tutarının, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 232’nci maddesinde öngörülen ve ilgili dönemde uygulanmakta olan fatura düzenleme sınırı olarak tespit edildiği,
-Aynı faturada istisna kapsamına giren birden fazla mal veya hizmetin yer alması ve bunların bedelleri toplamının fatura düzenleme sınırını aşması halinde vergi hesaplanmayacağı, aynı belgede istisna kapsamına giren ve girmeyen işlemlerin birlikte yer alması halinde ise her bir işlem, tür ve tutar itibarıyla ayrı ayrı gösterileceği, istisna kapsamına giren işlemlere ait bedeller toplamının fatura düzenleme sınırından fazla olması halinde, sadece istisna kapsamına girmeyen işlem bedellerinin toplamı üzerinden vergi hesaplanacağı,
-İlgili Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü veya Tapu Sicil Müdürlüğünden tescil kaydı alınan taşınmaz kültür varlığına ait rölöve, restorasyon ve restitüsyon projeleri ile proje kapsamındaki işlerde kullanılacak malzemelerin liste halinde proje müelliflerince hazırlanacağı, hazırlanan proje ve analizlerin, belediye sınırları içerisinde belediyeye, belediye sınırları dışında valiliğe onaylatılarak koruma bölge kuruluna sunulacağı, koruma bölge kurulunca tescilli taşınmaza ait projenin uygun bulunması halinde onaylanacak malzeme listesi, proje ile birlikte ilgili Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğüne incelenmek üzere verileceği, malzeme listesinin projeye uygunluğu tespit edildikten sonra ilgili Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü projeden yararlanacak olana bu Tebliğ ekinde yer alan örneğe (EK:15) uygun olarak hazırlayacağı istisna belgesini vereceği,
-Bu belgenin ekinde yer alan listede, istisna kapsamında işlem görecek mal ve malzemelerin sıra numarası verilmek suretiyle cins ve miktar (adet, kg, m3 vb.) olarak açıkça belirtileceği, istisnadan yararlanacak olanların istisna belgesi ve listeyi mal aldığı satıcılara ibraz ederek bu işlemlerde KDV hesaplanmamasını talep edeceği, satıcıların bu kapsamda teslim ettikleri malların listedeki sıra numarasını, cinsini ve teslim ettikleri miktarı listenin arka yüzüne yazarak imzalayacakları ve kaşe basmak suretiyle onaylayacakları, bu şekilde yapılan satışlarda KDV uygulanmayacağı, kendilerine istisna belgesi ibraz edilen satıcıların, talep edilen malın listedeki miktarı ile bu maldan daha önce ne kadar satın alındığını listenin arka yüzündeki şerhlerden kontrol etmesi, kendilerinden talep edilen malın listedeki miktarı aşması halinde aşan kısmı için istisna kapsamında işlem yapmayıp KDV uygulaması gerektiği, istisna belgesi ile arka tarafına satıcı tarafından şerh düşülmüş listenin alıcı tarafından onaylanmış bir örneğinin satıcıya verileceği, satıcıların bu örnekleri, Vergi Usul Kanununun muhafaza ve ibraz hükümlerine göre saklamaları gerektiği, açıklanmıştır.

Buna göre, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki tescilli taşınmaz kültür varlıklarının sadece rölöve, restorasyon ve restitüsyon projelerine ilişkin olarak, bu projelendirmelerden yararlananlara verilen mimarlık hizmetleri ile projelerin uygulanması kapsamında yapılacak mal teslimleri KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/F-2.7) bölümündeki açıklamalar çerçevesinde istisna kapsamına girmektedir. Tescilli taşınmaz kültür varlıklarına ilişkin bu istisna uygulamasından yararlanabilmek için bu varlıkların sahibi olmak şartı bulunmamaktadır. Sponsorluk vb. sözleşmelerle kültür varlıklarının rölöve, restorasyon ve restitüsyon projelerini gerçekleştirecek olanlar da bu istisnadan yararlanabilecektir.

Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı …………. Vergi Dairesi Başkanlığı
24 Kasım 2015 Tarih ve 62030549-125[10-2013/132]-97174 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kultur-varliklari-kapsaminda-degerlendiren-tasinmaz-icin-yapilan-bagis-yardimlar-kurumlar-vergisinden-indirim-konusu-yapilabilir-mi/feed/ 0
Vakıf Tarafından Yaptırılan İnşaatın Yüklenici Firmasına Ödenen Hak Edişler Vergiye Tabi midir? https://www.muhasebenews.com/vakif-tarafindan-yaptirilan-insaatin-yuklenici-firmasina-odenen-hak-edisler-vergiye-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/vakif-tarafindan-yaptirilan-insaatin-yuklenici-firmasina-odenen-hak-edisler-vergiye-tabi-midir/#respond Tue, 06 Mar 2018 02:00:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15990 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının Öğrenci Yurdu İnşaatı Nedeniyle Yüklenici Firmaya Yapılacak Hak Ediş Ödemelerinden Stp. G.Vergisi, Kdv Tevkifatı Ve Damga Vergisi Kesilip Kesilmeyeceği

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, vakfınızca ilçeniz merkezinde yaptırılacak 300 kişilik öğrenci yurdu inşaatı nedeniyle yüklenici firmaya yapılacak hak ediş ödemelerinden stopaj gelir vergisi, katma değer vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

GELİR VE KURUMLAR VERGİSİNE GÖRE
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42’nci maddesinin birinci fıkrasında, birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zararın, işin bittiği yıl kati olarak tespit edileceği ve tamamının o yılın geliri sayılarak mezkur yıl beyannamesinde gösterileceği; aynı Kanunun 44’üncü maddesinde ise, inşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihin; diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin bitim tarihi olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, Gelir Vergisi Kanunu’nun 42’nci maddesi kapsamına giren işlerde işin başlangıç tarihi olarak, sözleşmede yapılacak iş için yer teslimi öngörülmüş ise yerin teslim edildiği tarihin, sözleşmede yer teslim tarihi belirtilmemiş ise sözleşmede belirtilen işin başlangıç tarihinin, sözleşmede bunların hiçbiri belirtmemiş ise sözleşmenin imzalandığı tarihin kabul edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15’inci maddesinde; kamu idare ve kuruluşları, iktisadî kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, ziraî kazançlarını bilânço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin; kurumlara avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben yaptıkları ve madde metninde belirlenen ödemeler üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben kesinti yapmak zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır.

Mezkûr maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde de Gelir Vergisi Kanunu’nda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hak ediş ödemelerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı belirtilmiş olup, kesinti oranı 2009/14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile %3 olarak belirlenmiştir.

İlgide kayıtlı özelge talep formu ekinde yer alan ve 300 kişilik öğrenci yurdu binası yapımına ilişkin olarak vakfınız ile ………  – ………… İş Ortaklığı arasında 30.10.2012 tarihinde düzenlenen sözleşmenin 9 uncu maddesinde; “Yüklenici taahhüdün tümünü, işyeri teslim tarihinden itibaren 300 (Üçyüz) gün içinde tamamlayarak geçici kabule hazır hale getirmek zorundadır.” hükmü yer almaktadır.

Bu itibarla, vakfınız tarafından yaptırılan öğrenci yurdu inşaatının Gelir Vergisi Kanunu’nun 42’nci maddesi kapsamında inşaat ve onarma işi olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup, bu iş için yapılacak hak ediş ödemelerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 15’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben vergi kesintisi yapmanız gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİNE GÖRE
            3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’ de yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 19’uncu maddesinde ise; uluslararası anlaşma hükümlerinin saklı kalması koşuluyla diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna hükümlerinin bu vergi bakımından geçersiz olduğu, katma değer vergisine ilişkin istisna ve muafiyetlerin ancak bu Kanuna hüküm eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenleneceği belirlenmiştir.

Buna göre, vakfınızın her türlü mal ve hizmet alımları ile teslim ve hizmetleri genel hükümler çerçevesinde katma değer vergisine tabidir.

Diğer taraftan, anılan Kanunun 9’uncu maddesi ile vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları vergi alacağının ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

Bu maddenin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.1/b) bölümü ile Mülga 117 Seri Nolu KDV Genel Tebliğinin (3.1.2/b) bölümünde kısmi tevkifat uygulaması kapsamında KDV tevkifatı yapmak üzere sorumlu tayin edilen “belirlenmiş alıcılar” sayılmış ve kısmi tevkifat uygulanacak hizmetler içinde yer alan yapım işlerinde ise “belirlenmiş alıcılara” karşı ifa edilen yapım işleri tevkifat uygulaması kapsamına alınmıştır. Bu itibarla, “belirlenmiş alıcılar” kapsamında yer almayan vakfınız tarafından ihale edilen öğrenci yurdu inşaatı kapsamında gerçekleşecek yapım işine ilişkin istihkak ödemeleri üzerinden hesaplanan KDV, tarafınızdan tevkifata tabi tutulmayacaktır.

            Söz konusu işe ilişkin istihkak ödemeleri üzerinden hesaplanan KDV’ nin vakfınızca tevkifata tabi tutulmuş olması durumunda ise bu verginin, KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.4.3) numaralı bölümü ile Mülga 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (4.3.) bölümünde yer alan açıklamalar çerçevesinde iade edilmesi mümkün bulunmaktadır.

DAMGA VERGİSİNE GÖRE
            488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, ayrıca kişilerle resmi daireler arasında düzenlenen işlemlere ait kağıtların damga vergisini kişilerin ödeyeceği; 8’inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksatın, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu ve bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmelerin resmi daire sayılmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “IV. Makbuzlar ve değerli kağıtlar” başlıklı bölümünün 1/a fıkrasında, resmi daireler tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler (avans olarak yapılanlar dahil) nedeniyle, kişiler tarafından resmi dairelere verilen ve belli parayı ihtiva eden makbuz ve ibra senetleri ile bu ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtların nispi damga vergisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 8’inci maddesindeki resmi daire tanımı kapsamında yer almayıp, adı geçen vakıfların; 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun “Muafiyetler” başlıklı 9’uncu maddesi (c) fıkrası uyarınca yapacakları her türlü muameleler nedeniyle düzenleyecekleri kağıtlar yönünden damga vergisi muafiyeti bulunmaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, damga vergisi uygulaması bakımından resmi daire tanımı içerisinde yer almayan vakfınızca yaptırılan 300 kişilik öğrenci yurdu inşaatı nedeniyle yapılacak hak ediş ödemelerinin kişiden kişiye yapılan ödemeler kapsamında bulunması ve bu ödemeler nedeniyle düzenlenen kağıtların (1) sayılı tabloda sayılan kağıtlar arasında yer almaması nedeniyle, damga vergisine tabi tutulmaması gerekmektedir.

Kaynak: Kütahya Valiliği- Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
25 Mart 2015 Tarih ve 61504625-559/425-18

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/vakif-tarafindan-yaptirilan-insaatin-yuklenici-firmasina-odenen-hak-edisler-vergiye-tabi-midir/feed/ 0