gerekenler – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 26 Apr 2024 16:37:15 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.4 Gayrimenkul alım satımında vergisel yönden dikkat edilmesi gerekenler https://www.muhasebenews.com/gayrimenkul-alim-satiminda-vergisel-yonden-dikkat-edilmesi-gerekenler/ https://www.muhasebenews.com/gayrimenkul-alim-satiminda-vergisel-yonden-dikkat-edilmesi-gerekenler/#respond Fri, 26 Apr 2024 16:37:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=150840 GAYRİMENKUL ALIM-SATIMININ VERGİLENDİRİLMESİ

I- GAYRİMENKUL ALIM-SATIMINDA TAPU HARCI

1. Tapu Harcına Konu Olan Gayrimenkul Alım-Satım İşlemleri Nelerdir?

Tapu Müdürlüğünde gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabı tapu harcının konusuna girmektedir.

2. Tapu Harcını Kimler Ödemek Zorundadır?

Gayrimenkul alım-satım işlemlerinde tapu harcını, taşınmazı devreden ve devralanın ayrı ayrı ödemesi gerekmektedir.

3. Tapu Harcı Hangi Bedel Üzerinden ve Hangi Oranda Ödenir?

Gayrimenkul devir ve iktisaplarında tapu harcı, beyan edilen gerçek devir ve iktisap bedeli üzerinden binde 20 oranında alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı alınır. Ancak, beyan edilen gerçek devir ve iktisap bedelinin, devre konu taşınmazın emlak vergisi değerinden az olması durumunda, tapu harcı emlak vergisi değeri üzerinden hesaplanır.

4. Gayrimenkul Devir ve İktisabında Cezalı İşlemle Karşılaşmamak İçin Nelere Dikkat Edilmelidir?

Alıcı ve satıcıların cezalı tarhiyatla karşılaşmamaları için, tapuda yapılacak gayrimenkul devir ve iktisap işlemlerinde gerçek alım-satım bedelini beyan etmeleri, ayrıca beyan edilen bu bedelin devre konu gayrimenkulün emlak vergisi değerinden düşük olması durumunda emlak vergisi değeri üzerinden harç ödemeleri gerekmektedir.

5. Tapuda Yapılan İşlemden Sonra Alım-Satım Tutarının Gerçek Durumu Yansıtmadığı Tespit Edilirse Hangi Cezai İşlem Uygulanır?

Tapuda yapılan gayrimenkul devir ve iktisaplarında beyan edilen devir ve iktisap bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının veya emlak vergisi değerinden daha düşük bir bedel üzerinden harç ödendiğinin tespit edilmesi halinde, eksik ödenen harç %25 vergi ziyaı cezası ile birlikte alıcı ve satıcıdan alınacaktır.

6. Tapu Harcında Pişmanlık Talepli Bildirimde Bulunulabilir mi?

Zamanında tarh ve tahakkuk ettirmemek veya tapu harcının hesabına esas bedeli eksik beyan etmek suretiyle harç ziyaına sebebiyet veren mükelleflerin bu durumu kendiliklerinden ilgili vergi dairesine bildirmesi halinde, bu mükelleflerin Vergi Usul Kanununun 371 inci maddesi çerçevesinde pişmanlık hükümlerinden faydalanması mümkün bulunmaktadır.

7. Alıcı ve Satıcı Adına Yapılan Cezalı İşleme Karşı Kişilerin Hakları Nelerdir?

Vergi dairesince yapılan cezalı tarhiyat işlemine karşı mükellefler uzlaşmaya başvurabilir, cezada indirim talep edebilir ve dava açma yoluna gidebilirler.

8. Tapu Harcı Ödeme Kanalları Nelerdir?

Tapu harcı, vergi dairelerinden, anlaşmalı banka şubelerinden ve Dijital Vergi Dairesi üzerinden ödenebilmektedir.

Dijital Vergi Dairesi üzerinden ödeme yaparken, Dijital Vergi Dairesi-Hızlı Ödeme sekmesinde T.C. / Yabancı Kimlik / Vergi Kimlik Numarası ve e-Tahsilat Seri No bilgi girişi yapılmalıdır.

e-Tahsilat Seri No: Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü sisteminden Tapu Müdürlüğünde işlem yapılırken alıcı ve satıcıdan istenilen telefon numarasına gönderilen ve formatı tapu idaresi sistemi tarafından belirlenen 12 ya da 13 haneli numaradır.

II- GAYRİMENKULLERİN ELDEN ÇIKARILMASINDA DEĞER ARTIŞI KAZANCI

1. Hangi Mal ve Hakların 5 Yıl İçinde Elden Çıkarılmasından Sağlanan Kazanç Değer Artışı Kazancıdır?

Arazi, bina, maden suları, menba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı, voli mahalleri ve dalyanlar, gayrimenkul olarak tescil edilen haklar, gemi ve gemi payları ile motorlu yükleme ve tahliye araçları ile gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkullerin iktisap tarihinden başlayarak 5 yıl içerisinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancıdır.

2. Miras Yoluyla veya Bedelsiz Olarak Sahip Olunan Gayrimenkulün Satışından Elde Edilen Kazanç Değer Artışı Kazancı mıdır?

Mal ve haklar ivazsız olarak iktisap edilmişse bu mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak vergilendirilmeyecektir.

3. Sahip Olunan Arsa Üzerine Özel İnşaat veya Kat Karşılığı İnşaat Kapsamında Yapılan Dairenin Satışından Elde Edilen Kazanç Değer Artışı Kazancı mıdır?

Arsa olarak iktisap edilen gayrimenkul üzerine bina inşa edilmesi veya söz konusu gayrimenkulün kat karşılığı verilmesi sonucu alınan gayrimenkulün tapuya tescili, cins tashihi sayılarak tapuya tescil tarihi iktisap tarihi olarak kabul edilir. Bu durumda gayrimenkulün tapuya tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde elden çıkarılması halinde elde edilen kazanç değer artışı kazancı kapsamında vergilendirilir.

4. Değer Artışı Kazancı İçin Yıllık İstisna Tutarı Ne Kadardır?

2023 yılı için gayrimenkullerin elden çıkarılmasından elde edilen kazançlara ilişkin değer artışı kazancı istisna tutarı 55.000 TL’dir. 2024 yılında uygulanacak istisna tutarı ise 87.000 TL’dir.

5. Şahsa Ait Gayrimenkulün Elden Çıkarılması Durumunda Beyanname Verilmeli mi?

Bir işletmenin aktifine kayıtlı olmayan ve ivazsız olarak elde edilmeyen konut ve arsa gibi gayrimenkullerin iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde elden çıkarılması durumunda, elde edilen kazanç değer artışı kazancıdır. Gayrimenkulün 5 yıllık süre geçtikten sonra elden çıkarılması durumunda elde edilen gelir değer artışı kazancının konusuna girmemektedir. Beş yıllık sürenin hesabında gün sayısı dikkate alınarak hesaplama yapılır.

Değer artışı kazancının beyan edilip edilmeyeceği, gayrimenkulün elden çıkarılmasından elde edilen hasılattan elden çıkarılan gayrimenkulün iktisap bedeli ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının üzerinde kalan giderler, ödenen vergi ve harçların indirilmesi sonucu kalan tutarın, satışın yapıldığı yıl için belirlenen istisna tutarının altında kalıp kalmadığına bağlıdır. Satışın yapıldığı yıl için belirlenen istisna tutarının altında kalan kazançlar için gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir. İstisna haddini aşan tutarda gelir elde edilmesi halinde ise yıllık gelir vergisi beyannamesi verilecek ve istisna tutarı beyan edilen gelirden düşülecektir.

6. Değer Artışı Kazançlarında Safi Kazanç Nasıl Bulunur?

Değer artışı kazancında vergilendirilecek kazanca “safi değer artışı” denilmektedir.

Değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla (eşya, mal vb.) sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından;

  • Elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedeli,
  • Elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının üzerinde kalan giderler ile ödenen vergi ve harçların,

indirilmesi suretiyle bulunur.

7. Değer Artışı Kazancında Endeksleme Nasıl Yapılır?

Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Türkiye İstatistik Kurumunca belirlenen Yurt İçi – Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) artış oranında artırılarak tespit edilir. Endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının %10 veya üzerinde olması gerekmektedir.


Kaynak: GİB REhber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gayrimenkul-alim-satiminda-vergisel-yonden-dikkat-edilmesi-gerekenler/feed/ 0
Yasal defterlerin tutulmasına ilişkin bilinmesi gerekenler önemli kurallar https://www.muhasebenews.com/yasal-defterlerin-tutulmasina-iliskin-bilinmesi-gerekenler-onemli-kurallar/ https://www.muhasebenews.com/yasal-defterlerin-tutulmasina-iliskin-bilinmesi-gerekenler-onemli-kurallar/#respond Sat, 14 Oct 2023 08:51:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147091

Defter Kayıtlarına İlişkin Kurallar

Kâğıt ortamında tutulan defterler

●  Defter ve kayıtlar Türkçe tutulmalıdır. Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlere başka dilden kayıt da yapılabilir.

●  Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılmalıdır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir.

●  Defterler mürekkep veya makine ile yazılmalıdır.

●  Yevmiye defteri maddelerinde yapılan yanlışlar ancak muhasebe kurallarına göre düzeltilebilir.

●  Diğer defter ve kayıtlara rakam ve yazılar yanlış yazıldığı takdirde düzeltmeler okunaklı şekilde çizilmek ve doğrusu üst veya yan tarafına veyahut ilgili bulunduğu hesaba yazılmak suretiyle yapılabilir.

●  Defterlere geçirilen bir kaydı kazımak, çizmek veya silmek suretiyle okunamaz bir hale getirmek yasaktır.

●  Defterde kayıtlar arasında usulen yazılmaya mahsus olan satırlar, çizilmeksizin boş bırakılamaz ve atlanamaz.

●  Ciltli defterlerde, defter sayfaları ciltten koparılamaz.

●  Tasdikli müteharrik yapraklarda bu yaprakların sırası bozulamaz ve yırtılamaz.

Defter-Beyan Sisteminde

●  Defter-Beyan Sisteminde defter ve kayıtlara rakam veya yazıların yanlış girilmesi durumunda, ilgili Tebliğde kayıt zamanına ilişkin olarak belirlenen süreler zarfında, Sistem üzerinden yanlış kayıt güncellenebilir veya iptal edilerek doğru kayıt aynı yöntemle tekrar girilebilir.

●  Defter-Beyan Sistemi üzerinden yapılan işlemlerin, girilen kayıtların, deftere kaydedilmesi işleminin ve beyanname, belge, bildirim ile dilekçelerin verilmiş/düzenlenmiş/yapılmış sayılması için Sistem üzerinde onaylama işleminin yapılması gerekmektedir. Onaylanacak işlem, yapılması gereken kanuni/ idari süresinin son günü saat 23:59’dan önce tamamlanmalıdır.

e-Defter uygulamasında

e-Defter ve berat dosyalarının mükelleflerin kendilerine ait NES veya Mali Mühür ile imzalanması esas olmakla birlikte, mükellefler tarafından noterde tanzim olunan özel vekaletnamede veya Başkanlık tarafından belirlenen usullere göre oluşturulan elektronik imzalı muvafakatnamede belirtilmesi kaydıyla; Başkanlıktan bu hususta izin alan özel entegratörlerin veya yazılım uyumluluk onayı verilen yazılım firmalarının ya da defter tutma hususunda 3568 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde yetki verilen meslek mensuplarının Mali Mührü ya da NES’i ile zaman damgalı olarak imzalanması/onaylanması ve bunlar tarafından defter ve berat dosyalarının Başkanlık sistemlerine yüklenmesi de mümkündür.

Bu suretle özel entegratörlere, yazılım uyumluluk onayı verilen yazılım firmalarına ya da meslek mensuplarına e-Defter dosyalarının ve beratlarının imzalanma ve yükleme izninin verilmesi, mükelleflerin bu işlemlerden doğan hukuki ve cezai sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

 


Kaynak: GİB – MÜKELLEFLERİN HAKLARI VE ÖDEVLERİ
ELEKTRONİK UYGULAMALAR VE CEZAİ MÜEYYİDELER REHBERİ
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yasal-defterlerin-tutulmasina-iliskin-bilinmesi-gerekenler-onemli-kurallar/feed/ 0
Banka tarafından şirkete ödenen ve ve şirketin de personele ödediği maaş promosyonlarının muhasebe kaydı nasıl olacak? https://www.muhasebenews.com/banka-tarafindan-sirkete-odenen-ve-ve-sirketin-de-personele-odedigi-maas-promosyonlarinin-muhasebe-kaydi-nasil-olacak/ https://www.muhasebenews.com/banka-tarafindan-sirkete-odenen-ve-ve-sirketin-de-personele-odedigi-maas-promosyonlarinin-muhasebe-kaydi-nasil-olacak/#respond Thu, 30 Mar 2023 06:27:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=140868 Banka tarafından personel adına gerçekleştirilen promosyon ödemelerinde; banka ilgili şirket hesabına parayı yatırarak aynı günde aynı tutarda personele ödeme gerçekleştirdiğinde yapılması gerekenler nelerdir?

1. Bankadan alınan promosyon bedeli

——————-/—————————-

102 (B)

336 (A)

————————-/———————

2. Personele ödenen promosyon
—————–/——————————

336 (B)

102 (A)

—————–/——————————


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/banka-tarafindan-sirkete-odenen-ve-ve-sirketin-de-personele-odedigi-maas-promosyonlarinin-muhasebe-kaydi-nasil-olacak/feed/ 0
6111 sayılı teşvikten yararlanabilmek için SMMM belgesi mesleki yeterlilik belgesi yerine geçer mi? https://www.muhasebenews.com/6111-sayili-tesvikten-yararlanabilmek-icin-smmm-belgesi-mesleki-yeterlilik-belgesi-yerine-gecer-mi/ https://www.muhasebenews.com/6111-sayili-tesvikten-yararlanabilmek-icin-smmm-belgesi-mesleki-yeterlilik-belgesi-yerine-gecer-mi/#respond Mon, 07 Nov 2022 06:12:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134161 6111 sayılı teşvikten mali müşavir olarak 30 ay olarak yararlandırıyorum. Mesleki yeterlilik belgesi olarak mali müşavir belgemizin geçerli sayılabilmesi için yapmamız gerekenler nelerdir?

Bireylerin MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi alabilmeleri için belge almak istedikleri mesleğe ait ulusal yeterliliğin olması ve MYK tarafından bu ulusal yeterlilikte sınav ve belgelendirme yapmak üzere yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşunun bulunması gereklidir.

Ulusal yeterliliklere göre yürütülen teorik ve performansa dayalı sınavlarda başarılı olan adaya MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi ve aynı format dâhilinde taşınabilir cüzdan tipi MYK Mesleki Yeterlilik Kimlik Kartı düzenlenir.

Mali Müşavirlik Belgesi ise 3568 sayılı yasa ile yapılacak iş ve işlemlere ilişkin yeterlilik koşuluna haiz bir belgedir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/6111-sayili-tesvikten-yararlanabilmek-icin-smmm-belgesi-mesleki-yeterlilik-belgesi-yerine-gecer-mi/feed/ 0
Tasfiyeden dönülme halinde yapılması gerekenler https://www.muhasebenews.com/tasfiyeden-donulme-halinde-yapilmasi-gerekenler-2/ https://www.muhasebenews.com/tasfiyeden-donulme-halinde-yapilmasi-gerekenler-2/#respond Thu, 22 Sep 2022 00:35:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=131961

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)

27575268-105[221-2016-410]-416924

Tasfiyeden vazgeçilmesi halinde verilecek beyannameler ve defter tasdiki hk.

25.10.2018

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, şirketinizin 6/4/2016 tarihinde tasfiye kararı aldığı, 2/8/2016 tarihinde 1/1/2016-5/4.2016 dönemine ilişkin tasfiye öncesi kıst dönem kurumlar vergisi beyannamesini verdiği, 6/4/2016-28/8/2016 tarihleri arasında tasfiye sürecinin devam ettiği, ancak yeniden faaliyete devam edilmesi amacıyla 29/8/2016 tarihinde tasfiyeden vazgeçme kararı alındığı, 2016 yılı normal faaliyetinizde kullanılmak üzere 2015/Aralık ayında yevmiye ve envanterdefterlerinin tasdik ettirildiği, ayrıca tasfiye kararı alınınca tasfiye dönemi için de defterlerin tasdik ettirildiğinden bahisle;

– Kurumlar Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan; “Tasfiyeden vazgeçilmesi halinde, kurum hakkında tasfiye hükümleri uygulanmaz. Böyle bir durumda, tasfiyeden vazgeçme kararı, bu kararın alındığı dönemin başından itibaren geçerli olur. Tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı tarihe kadar verilen tasfiye dönemi beyannameleri, normal faaliyet beyannamelerinin yerine geçer…” hükmü gereği, tasfiyeden vazgeçme kararı takvim yılı başından (1/1/2016) itibaren geçerli kabul edilirse tasfiye öncesi kıst dönem (1/1/2016-5/4/2016) için verilen kurumlar vergisi beyannamesinin vergilendirme bakımından nasıl değerlendirileceği,

– Şirketinizin 2016 mali yılının, tasfiye öncesi dönem (1/1/2016-5/4/2016), tasfiye dönemi (6/4/2016- 28/8/2016) ve tasfiyeden vazgeçildikten sonraki dönem (29/8/2016-31/12/2016) olmak üzere üç dönem olarak kabul edilmesi halinde, bu üç dönemde hangi resmi defterlerin (tasfiye dönemi öncesi tasdik ettirilenleri mi, yoksa tasfiye kararı sonrası tasdik ettirilenleri mi) kullanılması gerektiği hakkında Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Tasfiye” başlıklı 17 nci maddesinin birinci fıkrasında;

“(1) Tasfiye dönemi: Her ne sebeple olursa olsun, tasfiye haline giren kurumlarm vergilendirilmesinde

hesap dönemi yerine tasfiye dönemi geçerli olur.

a) Tasfiye, kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlar ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona erer. Başlangıç tarihinden aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı ve tasfiyenin sona erdiği dönem için ilgili takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar olan dönem bağımsız bir tasfiye dönemi sayılır.

b) Tasfiyenin başladığı takvim yılı içinde sona ermesi halinde tasfiye dönemi, kurumun tasfiyeye girdiği tarihten başlar ve tasfiyenin bittiği tarihe kadar devam eder.

d) Tasfiyeden vazgeçilmesi halinde, kurum hakkında tasfiye hükümleri uygulanmaz. Böyle bir durumda, tasfiyeden vazgeçme kararı, bu kararın alındığı dönemin başından itibaren geçerli olur. Tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı tarihe kadar verilen tasfiye dönemi beyannameleri, normal faaliyet beyannamelerinin yerine geçer. Tasfiyesinden vazgeçilen kurumun geçici vergiyle ilgili yükümlülükleri, tasfiyeden vazgeçilmesine ilişkin kararın alındığı tarihi kapsayan geçici vergilendirme dönemi başındanitibaren başlar.”

hükümleri yer almıştır.

Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Defter tutacaklar” başlıklı 172 nci maddesinde defter tutma mecburiyeti bulunan gerçek ve tüzel kişiler sayılmış, “Hesap dönemi” başlıklı 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, kayıtların her hesap dönemi sonunda kapatılacağı ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu ve yeniden işe başlama veya işi bırakma hallerinde hesap dönemi içinde bir yıldan eksik olan faaliyet süresinin hesap dönemi sayılacağı hükme bağlanmış, 220 nci maddesinde ise tasdike tabi defterler belirtilmiştir.

Ayrıca, aynı Kanunun “Tasdik Zamanı” başlıklı 221 inci maddesinde, “Bu kanunda yazılı defterleri kullanacak olanlar, bunları aşağıda yazılı zamanlarda tasdik ettirmeye mecburdurlar:

1. Öteden beri işe devam etmekte olanlar defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda;

2. Hesap dönemleri Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilenler, defterin kullanılacağı hesap döneminden önce gelen son ayda;

3. Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler işe başlama, sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce; vergi muafiyeti kalkanlar, muaflıktan çıkma tarihinden başlayarak on gün içinde;

4. Tasdike tabi defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanlar bunları kullanmaya başlamadan önce.” hükmüne yer verilmiştir.

Anılan Kanunun 222 nci maddesinde ise, “Defterlerini ertesi yılda da kullanmak isteyenler Ocak ayı, hesap dönemleri Maliye Bakanlığınca tespit edilenler bu dönemin ilk ayı içinde tasdiki yeniletmeye mecburdurlar.” hükmü yer almaktadır.

Bu bağlamda, tasfiyenin başladığı tarih ile aynı takvim yılı sonuna kadar olan hesap dönemi ve bu dönemden sonraki her takvim yılının ayrı bir dönem kabul edilmesi nedeniyle, 213 sayılı Kanun uygulamasında her tasfiye dönemine ait kanuni defterlerin tasdiki zorunlu bulunmaktadır.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

1- Şirketiniz tarafından 6/4/2016 tarihinde girilen tasfiyeden 29/8/2016 tarihinde vazgeçilmesi nedeniyle tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı dönem başı itibariyle, başka bir deyişle 6/4/2016 tarihinden itibaren normal beyan dönemine geçilecektir. Dolayısıyla şirketiniz tarafından 6/4/2016-31/12/2016 hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesinin hesap döneminin kapandığı ayı izleyen dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar verileceği tabiidir.

2- 29/8/2016 tarihinde tasfiyeden vazgeçilmesi nedeniyle tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı dönem başı itibariyle, başka bir deyişle 6/4/2016 tarihinden itibaren normal beyan dönemine geçilmesi nedeniyle, 6/4/2016-31/12/2016 dönemi için ilk tasfiye dönemine ilişkin tasdik ettirilmiş defterlerin kullanılmaya devam olunması gerekmektedir.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tasfiyeden-donulme-halinde-yapilmasi-gerekenler-2/feed/ 0
Tasfiyeden dönülme halinde yapılması gerekenler https://www.muhasebenews.com/tasfiyeden-donulme-halinde-yapilmasi-gerekenler/ https://www.muhasebenews.com/tasfiyeden-donulme-halinde-yapilmasi-gerekenler/#respond Thu, 15 Sep 2022 05:01:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=131645 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)

27575268-105[221-2016-410]-416924

Tasfiyeden vazgeçilmesi halinde verilecek beyannameler ve defter tasdiki hk.

25.10.2018

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, şirketinizin 6/4/2016 tarihinde tasfiye kararı aldığı, 2/8/2016 tarihinde 1/1/2016-5/4.2016 dönemine ilişkin tasfiye öncesi kıst dönem kurumlar vergisi beyannamesini verdiği, 6/4/2016-28/8/2016 tarihleri arasında tasfiye sürecinin devam ettiği, ancak yeniden faaliyete devam edilmesi amacıyla 29/8/2016 tarihinde tasfiyeden vazgeçme kararı alındığı, 2016 yılı normal faaliyetinizde kullanılmak üzere 2015/Aralık ayında yevmiye ve envanterdefterlerinin tasdik ettirildiği, ayrıca tasfiye kararı alınınca tasfiye dönemi için de defterlerin tasdik ettirildiğinden bahisle;

– Kurumlar Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan; “Tasfiyeden vazgeçilmesi halinde, kurum hakkında tasfiye hükümleri uygulanmaz. Böyle bir durumda, tasfiyeden vazgeçme kararı, bu kararın alındığı dönemin başından itibaren geçerli olur. Tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı tarihe kadar verilen tasfiye dönemi beyannameleri, normal faaliyet beyannamelerinin yerine geçer…” hükmü gereği, tasfiyeden vazgeçme kararı takvim yılı başından (1/1/2016) itibaren geçerli kabul edilirse tasfiye öncesi kıst dönem (1/1/2016-5/4/2016) için verilen kurumlar vergisi beyannamesinin vergilendirme bakımından nasıl değerlendirileceği,

– Şirketinizin 2016 mali yılının, tasfiye öncesi dönem (1/1/2016-5/4/2016), tasfiye dönemi (6/4/2016- 28/8/2016) ve tasfiyeden vazgeçildikten sonraki dönem (29/8/2016-31/12/2016) olmak üzere üç dönem olarak kabul edilmesi halinde, bu üç dönemde hangi resmi defterlerin (tasfiye dönemi öncesi tasdik ettirilenleri mi, yoksa tasfiye kararı sonrası tasdik ettirilenleri mi) kullanılması gerektiği hakkında Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Tasfiye” başlıklı 17 nci maddesinin birinci fıkrasında;

“(1) Tasfiye dönemi: Her ne sebeple olursa olsun, tasfiye haline giren kurumlarm vergilendirilmesinde

hesap dönemi yerine tasfiye dönemi geçerli olur.

a) Tasfiye, kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlar ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona erer. Başlangıç tarihinden aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı ve tasfiyenin sona erdiği dönem için ilgili takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar olan dönem bağımsız bir tasfiye dönemi sayılır.

b) Tasfiyenin başladığı takvim yılı içinde sona ermesi halinde tasfiye dönemi, kurumun tasfiyeye girdiği tarihten başlar ve tasfiyenin bittiği tarihe kadar devam eder.

d) Tasfiyeden vazgeçilmesi halinde, kurum hakkında tasfiye hükümleri uygulanmaz. Böyle bir durumda, tasfiyeden vazgeçme kararı, bu kararın alındığı dönemin başından itibaren geçerli olur. Tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı tarihe kadar verilen tasfiye dönemi beyannameleri, normal faaliyet beyannamelerinin yerine geçer. Tasfiyesinden vazgeçilen kurumun geçici vergiyle ilgili yükümlülükleri, tasfiyeden vazgeçilmesine ilişkin kararın alındığı tarihi kapsayan geçici vergilendirme dönemi başındanitibaren başlar.”

hükümleri yer almıştır.

Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Defter tutacaklar” başlıklı 172 nci maddesinde defter tutma mecburiyeti bulunan gerçek ve tüzel kişiler sayılmış, “Hesap dönemi” başlıklı 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, kayıtların her hesap dönemi sonunda kapatılacağı ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu ve yeniden işe başlama veya işi bırakma hallerinde hesap dönemi içinde bir yıldan eksik olan faaliyet süresinin hesap dönemi sayılacağı hükme bağlanmış, 220 nci maddesinde ise tasdike tabi defterler belirtilmiştir.

Ayrıca, aynı Kanunun “Tasdik Zamanı” başlıklı 221 inci maddesinde, “Bu kanunda yazılı defterleri kullanacak olanlar, bunları aşağıda yazılı zamanlarda tasdik ettirmeye mecburdurlar:

1. Öteden beri işe devam etmekte olanlar defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda;

2. Hesap dönemleri Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilenler, defterin kullanılacağı hesap döneminden önce gelen son ayda;

3. Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler işe başlama, sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce; vergi muafiyeti kalkanlar, muaflıktan çıkma tarihinden başlayarak on gün içinde;

4. Tasdike tabi defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanlar bunları kullanmaya başlamadan önce.” hükmüne yer verilmiştir.

Anılan Kanunun 222 nci maddesinde ise, “Defterlerini ertesi yılda da kullanmak isteyenler Ocak ayı, hesap dönemleri Maliye Bakanlığınca tespit edilenler bu dönemin ilk ayı içinde tasdiki yeniletmeye mecburdurlar.” hükmü yer almaktadır.

Bu bağlamda, tasfiyenin başladığı tarih ile aynı takvim yılı sonuna kadar olan hesap dönemi ve bu dönemden sonraki her takvim yılının ayrı bir dönem kabul edilmesi nedeniyle, 213 sayılı Kanun uygulamasında her tasfiye dönemine ait kanuni defterlerin tasdiki zorunlu bulunmaktadır.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

1- Şirketiniz tarafından 6/4/2016 tarihinde girilen tasfiyeden 29/8/2016 tarihinde vazgeçilmesi nedeniyle tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı dönem başı itibariyle, başka bir deyişle 6/4/2016 tarihinden itibaren normal beyan dönemine geçilecektir. Dolayısıyla şirketiniz tarafından 6/4/2016-31/12/2016 hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesinin hesap döneminin kapandığı ayı izleyen dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar verileceği tabiidir.

2- 29/8/2016 tarihinde tasfiyeden vazgeçilmesi nedeniyle tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı dönem başı itibariyle, başka bir deyişle 6/4/2016 tarihinden itibaren normal beyan dönemine geçilmesi nedeniyle, 6/4/2016-31/12/2016 dönemi için ilk tasfiye dönemine ilişkin tasdik ettirilmiş defterlerin kullanılmaya devam olunması gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tasfiyeden-donulme-halinde-yapilmasi-gerekenler/feed/ 0
2022 yılı öncesinde işten ayrılan için personele sonrasında yani 2022 yılında prim olarak yapılan ödemenin muhasebe kaydı ve yapılması gerekenler nelerdir? https://www.muhasebenews.com/2022-yili-oncesinde-isten-ayrilan-icin-personele-sonrasinda-yani-2022-yilinda-prim-olarak-yapilan-odemenin-muhasebe-kaydi-ve-yapilmasi-gerekenler-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/2022-yili-oncesinde-isten-ayrilan-icin-personele-sonrasinda-yani-2022-yilinda-prim-olarak-yapilan-odemenin-muhasebe-kaydi-ve-yapilmasi-gerekenler-nelerdir/#respond Wed, 13 Apr 2022 06:26:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=125609 2022 yılı öncesinde işten ayrılan için personele sonrasında yani 2022 yılında prim olarak yapılan ödemenin muhasebe kaydı ve yapılması gerekenler nelerdir?

İşten ayrılan kişiye 2022 yılında ödeme yapmanız için bu kişiyi tekrar işe alıp bordro düzenleyerek ödeme yapabilirsiniz.


Çalışan personel için prim mesai ve hafta sonu ödenen ücretler SGK primine dahil edilir mi?İşçiye nakit ve nakite ilişkin tüm ödemeler ücrettir ve spek tabidir. 

Detaylı bilgiye erişmek için aşağıdaki linki tıklayınız. http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/calisan/isveren/prime_esas_kazanc_miktarlari


Prime Esas Kazanç Miktarları

Kanunun 4 üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (a) Bendi Kapsamındaki Sigortalılar Yönünden Sigorta Primine Esas Olan ve Olmayan Kazançlar ile Kısmen Prime Tabii Tutulacak Kazançlar 

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar yönünden prime esas kazançlar

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas alınacak olan kazançları Kanunun 80 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin bir, iki ve üç numaralı alt bentlerinde açıklanmıştır. Buna göre;

“Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.

a) Prime esas kazançların hesabında; 

1) Hak edilen ücretlerin,

2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,

3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin,

brüt toplamı esas alınır.”

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar yönünden ücret ve ücret niteliğindeki kazançların prime tabii tutulması

5510 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının on iki numaralı bendinde ücret, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutar olarak tanımlanmıştır.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların yukarıda açıklanan ücretlerinin prime esas kazanca dahil edilebilmesi için Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre hak edilmesi yeterli olup, sigortalıların ay içindeki prime esas kazanç tutarlarının hesaplanması sırasında, söz konusu ücretlerin ödenip ödenmediğine veya ne zaman ödendiğine bakılmaksızın, hak edildiği ayın prime esas kazancına dahil edilmek suretiyle prime tabi tutulacaktır.

 4857 sayılı Kanunun 59 uncu maddesinde iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretin, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödeneceği öngörülmüştür.

 Bu doğrultuda, sigortalıların hak kazanıp da kullanmadıkları yıllık izin sürelerine ait ücretlerin hizmet akdinin feshinden sonra ödenmesi halinde, 4857 sayılı Kanunun 59 uncu maddesine göre akdin feshedildiği tarihte hak kazanıldığı nazara alınarak, bu nitelikteki yıllık izin sürelerine ilişkin ücretler akdin feshedildiği ayın kazancına dahil edilecektir. Akdin feshedildiği ayda çalışılan gün sayısına tekabül eden günlük prime esas kazancın, prime esas günlük kazanç alt sınırının 7,5 katından fazla olması halinde, aşan kısım prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.

 Diğer yandan iş akdinin askıda olduğu bir dönemde fiili çalışması olmayan bir sigortalıya yıllık izin ücretinin ödenmesi  halinde  yıllık izin ücreti prime esas kazanç bildirimi yapılan  en son ayın kazancına dahil edilecektir. Aynı şekilde istirahat nedeniyle  iş akdi askıda olan bir sigortalının akdin askıda olduğu dönemde hizmet akdinin feshedilmesi ve yıllık izin hakkının da kullanılmamış olması halinde izin  ücretinin de hizmet akdinin feshedilmesi ile birlikte ödenecek olması nedeniyle yıllık izin ücreti  prime esas kazanç bildirimi yapılan  en son ay için verilecek  aylık prim ve hizmet belgesiyle tahakkuk ettirilerek prim kesilecektir. 

 Diğer taraftan,

– Toplu iş sözleşmeleri uyarınca veya kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve toplu iş sözleşmesi dışında kalan personel ile toplu iş sözleşmesine tabi olmakla birlikte sendikalara üye olmamaları nedeniyle özel sektöre ait işyerlerinde sözleşme kapsamında bulunmayan personele geriye yönelik olarak ücret farkı ödenmesine karar verilmesi halinde, söz konusu ücret farkları, ilişkin oldukları ayların,

– Toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulandığı işyerlerinde, bir aydan fazla istirahat alan sigortalılara, Kurumumuzca ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin yanı sıra işverenlerce de toplu iş sözleşmelerine dayanılarak istirahatli bulunan süre için ayrıca ücret ödenmesi durumunda, bu ücretler istirahatli bulunulan ayların,

– Kamu kurumlarında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan sigortalılar için mahkeme kararları veya idarece verilen kararlar gereğince geriye yönelik ücret ödenmesi halinde bu ücretler ilişkin oldukları ayların,

kazancına dahil edilerek prime tabi tutulacaktır.

 Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar yönünden ücret dışı ödemelerin prime tabii tutulması

 Sigortalıların prime esas kazanç tutarlarının hesaplanması sırasında, ücret dışındaki diğer ödemeler öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilecektir. 

Ücret dışında sigortalılara ödenmekte olan prim, ikramiye gibi her türlü ödemeler, ödemenin yapıldığı ayın kazancına dahil edilerek prime tabi tutulmaktadır. Ancak, sözü geçen ödemelerin ücret ile birleştirilerek prime tabi tutulması durumunda, bazı sigortalıların aylık prime esas kazançları tutarı, prime esas kazancın üst sınırını aşabilmektedir.

Bu durumda, sigortalılara, ücretinin yanı sıra prime esas kazanca dahil edilebilecek nitelikte ücret dışında ödeme yapılması halinde, bu nitelikteki kazançlar, prime esas günlük kazanç üst sınırının otuz katı aşılmamak kaydıyla prime tabi tutulacak, buna karşın her iki kazanç toplamının üst sınırı aşması halinde, ücret dışındaki ödemenin üst sınırı aşan kısmı, Kanunun 82 nci maddesi hükmü de dikkate alınarak en fazla takip eden iki ayın prime esas kazanç tutarına dahil edilecektir.

 Toplu iş sözleşmelerine tâbi işyerleri ile  kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemeler de yine ödendiği ayın kazancına dahil edilecektir.

Sigortalılara çeşitli nedenlerle (ücretsiz izin, istirahat gibi) ay içinde çalışmasının bulunmadığı ve ücret ödenmediği aylarda prime esas kazanca dahil olacak nitelikte ücret dışında bir ödeme yapılması halinde, ücret dışındaki bu ödemeler, ödemenin yapıldığı ayda sigortalının prim ödeme gün sayısının bulunmaması nedeniyle ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ayı geçmemek üzere ilgili ayların prime esas kazancına dahil edilecektir. Ancak ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ayda da ücret ödemesine hak kazanılmadığı durumlarda, ücret dışındaki bu ödemeler prime esas kazanca dahil edilemeyecektir.

Diğer taraftan, toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda bu ödemeler 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi hükmünde belirtilen prime esas kazanç alt ve üst sınırları da  nazara alınmak suretiyle prime esas kazancın tâbi olduğu en son ayın kazancına dahil edilecektir.

 Hizmet akdinin feshinin geçersizliği halinde yapılacak ödemeler

 İş Kanununun uygulandığı otuz veya daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde en az altı aylık kıdemi bulunan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinin geçerli sebep gösterilmeden veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iş mahkemesince veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verilmesi halinde; 

 İşçiyi başvurusu halinde bir ay içinde işe başlatmayan işverence işçiye ödenen ve mahkeme veya özel hakemce belirlenen en az dört, en çok sekiz aylık ücreti tutarındaki tazminatın, niteliği itibariyle ücret sayılabilecek bir kazanç durumunda olmaması ve işe başlatılmayan sigortalının sigortalılık niteliğinin de kalmaması nedeniyle anılan tazminat tutarı prime tabi tutulmayacaktır.

Feshin geçersizliğine dair mahkeme veya özel hakem kararının kesinleştirilmesine kadar işçiye çalıştırılmadığı süre için en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakların da işverenin işçiyi işe başlatması veya başlatmamasına bakılmaksızın ödeneceğinden, bu düzenleme ile, feshin geçersizliğine dair karar alan işçiyi, işe başlatıp başlatmama konusunda işverene verdiği inisiyatife karşılık işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının ödenmesini hüküm altına alarak korumuş, sözleşmenin fesih tarihini, en çok dört aya kadar ileri bir tarihe atmış bulunmaktadır. 

 Buna göre, işçinin işe iadesi için kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak üzere başvurmuş olması kaydıyla, işe başlatılsın veya başlatılmasın bu nitelikteki işçilere çalıştırılmayan süre için ödenen en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklar, akdin feshedildiği aydan başlanılarak ilgili ayların prime esas kazançlarına dahil edilerek işsizlik sigortası primi de dahil olmak üzere tüm sigorta kollarına ait primler kesilecek ve bu süreler hizmetten sayılacaktır. 

 Öte yandan, işçi işe başlatıldığında bildirim süresine ait (ihbar) ücreti ile kıdem tazminatı peşin olarak ödenmiş ise işçiye ödenecek en çok dört aya kadar olan ücret ve diğer alacaklarından mahsup edileceğinden,  5510 sayılı Kanunun değişik 80 inci maddesi uyarınca bildirim süresine ait (ihbar) ücret ile kıdem tazminatının prime tabi tutulmaması nedeniyle işçiye işe başlatılması halinde ödenecek en çok dört aya kadar olan ücret ve diğer hakları mahsup edilmemiş haliyle prime tabi tutulacak ve bu süreler prim ödeme gün sayısından sayılacaktır.

 Bu doğrultuda, 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesi uyarınca işçiye ödenecek olan en çok dört aya kadar ücret ve diğer alacaklardan (haklardan)  prim alınarak bu süreler prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilecektir.

  Sigortalıların idari yargı kararlarına istinaden görevlerine iade edilmesi üzerine yapılacak işlem

 Anayasa ile tanınan, kamu hizmetinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri yürütmek üzere “diğer kamu görevlilerinin” çalıştırılması, bu kişilerin “atanma, görev, yetki, her türlü özlük hakları ile hukuki durumlarının kanunlarla düzenlenmesi” esasının sonucu olarak bazı kişiler; toplu iş sözleşmesi ile istihdam edilen ve iş hukuku kurallarına bağlı bulunan işçilerden farklı olarak idare hukuku içinde yer almaktadırlar.

Bu nedenle, bazı işyerlerinin hukuki statüleri, hangi istihdam şeklinde personel çalıştırılacağını belirtmekte ve bunlardan bir kısmı, memur ya da işçi statüsünde olmayan sözleşmeli personel niteliğini taşımaktadır. Kamu hizmeti görevi yapan bu durumdaki personel ile işveren arasındaki ilişkiden doğan uyuşmazlıklar da idari yargının görev alanına girmektedir.

Bu durumdaki personelin görevlerine işverenlerince son verilmesi veya işten uzaklaştırılması üzerine görevlerine iadesi amacıyla idari yargı nezdinde açılan davalar üzerine anılan mahkemelerce yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi durumunda, esas hakkında karar verilinceye kadar eski, yani idari işlemin tesisinden önceki durumun devamı sağlanmaktadır. İdareler bu kararların gereklerine göre ve gecikmeksizin işlem yapmaya veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu konudaki ana kural, yürütmenin durdurulması kararının geriye yürür biçimde sonuç doğurması, dava konusu işlemin yapıldığı andan önceki durumun geri gelmesidir. 

Aynı şekilde, kamu personeli durumunda olan bir kimsenin işverence görevine son verilmesi üzerine işveren (idare) aleyhine açtığı iptal davası sonucunda mahkemece işlemin iptaline karar verilmişse, idarece yapılmış idari işlem ve buna bağlı olarak yapılmış diğer işlemlerin eski durumuna getirilmesi gerekmektedir.

İptal davası sonucunda iptal veya göreve iade kararı verilmesiyle yasa gereği, kişinin görevde olmadığı sürelerdeki hakları kendisine verilmekte, ücreti ödenmekte ve kişinin bu idari davadan önceki durumu işverence (idarece) sağlanmaktadır.

İdari yargı tarafından verilen kararlara istinaden sigortalılara fiilen çalışmadıkları süreler için ücret ve benzeri nitelikte ödeme yapılması halinde; ücretler, ilişkin olduğu aylara mal edilmek, ücret dışındaki diğer ödemeler ise ödendiği ayın kazancına dahil edilmek suretiyle prime tabi tutulacaktır.

 Öte yandan İdare Mahkemesi kararlarına göre görevlerine iade edilen sigortalı personel ile ilgili olarak ödenmesine karar verilen ücretlere ilişkin düzenlenmesi gereken ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin;

1) 17/4/2012 tarihine kadar kesinleşen mahkeme kararının idareye tebliğ edildiği tarihini takip eden günü,

2) 17/4/2012 tarihinden sonra mahkeme kararının idareye tebliğ edildiği tarihini takip eden günü,

takip eden ayın 23’üne kadar, Kuruma, e-sigorta kanalıyla gönderilmesi veya kağıt ortamında verilmesi halinde yasal süresi içinde verilmiş kabul edilecektir.

Aynı şekilde İdare mahkemesi kararlarına göre görevlerine iade edilen sigortalı ile ilgili olarak, ödenmesine karar verilen ücretlere ilişkin sigorta primlerinin, mahkeme kararının idareye tebliğ edildiği tarihi takip eden günü, izleyen ay/dönemin sonuna kadar Kuruma ödenmesi halinde yasal süresi içinde ödenmiş kabul edilecektir.

  Kısmen Prime Tabi Tutulacak Kazançlar

 Yemek paraları 

Sigortalılara yemek parası adı altında yapılan ödemelerin, işyerinde veya müştemilatında işveren tarafından yemek verilmemesi şartıyla, fiilen çalışılan gün sayısı dikkate alınarak 16 yaşından büyükler için belirlenen günlük asgari ücretin % 6’sının, yemek verilecek gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacak miktarı,  prime esas kazançların tespitinde dikkate alınmayacak, dolayısıyla bu tutardan prim kesilmeyecektir.

Bu durumda, yemek parası adı altında yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar,

 Brüt Günlük Asgari Ücret   x  % 6= Günlük istisna tutarı

Yemek Parası Verilen Gün Sayısı (Ay içinde fiilen çalışılan gün sayısı) X Günlük istisna tutarı  = Aylık İstisna Tutarı,

Ödenen Yemek Parası – İstisna Tutarı = Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Yemek Parası

formülü vasıtasıyla hesaplanacaktır.

 Çocuk zammı (yardımı) 

Sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla ve fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan çocuklarından 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitimi Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ya da işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarından en fazla iki çocuk (iki çocuk dahil) için çocuk zammı adı altında yapılan ödemelerin, çocuk başına 16 yaşından büyükler için belirlenen aylık asgari ücretin %2’si, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi kapsamında çalışan sigortalıların aynı şartları haiz her bir çocuğu için % 4’ü oranındaki tutarı, 

aylık prime esas kazançların hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır.

 Brüt Aylık Asgari Ücret X%2=Aylık İstisna Tutarı (Tek çocuk için)

Aylık İstisna Tutarı (Tek Çocuk için) X Çocuk Sayısı (İki çocuğa kadar) = İstisna Tutarı

Ödenen Çocuk Zammı- İstisna Tutarı: Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Çocuk Zammı

Aile zammı (Yardımı)

Sigortalılara aile zammı adı altında yapılacak ödemelerin, sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın, sigortalının eşinin Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmaması ve Kurumdan gelir veyahut aylık almaması durumunda, 16 yaşından büyükler için belirlenen aylık asgari ücretin %10’u,  657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi kapsamında çalışan sigortalıların aynı şartları haiz eşi için  % 20’si oranındaki tutar aylık prime esas kazançların hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır.

Brüt Aylık Asgari Ücret X  % 10 = İstisna Tutarı,

Ödenen Aile Zammı – İstisna Tutarı = Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Aile Zammı,

Formülü vasıtasıyla hesaplanacaktır.

Özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgarî ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları

Sigortalı adına ay içinde özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payı adı altında işverence yapılan ödemeler toplamının aylık asgari ücretin % 30’una isabet eden kısmı prime esas kazanca dahil edilmeyecek, kalan tutar ise ödendiği ayın prime esas kazancına dahil edilecektir.

Özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payı adı altında işverenlerce yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar;

Brüt Aylık Asgari Ücret  X  % 30 = İstisna Tutarı,

Özel Sağlık Sigortası Primi + Bireysel Emeklilik Katkı Payı – İstisna Tutarı = Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Özel Sağlık Sigortası Primi ve Bireysel Emeklilik Katkı Payı Tutarı,

Formülü vasıtasıyla hesaplanacaktır.

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar yönünden prime tabi tutulmayacak kazançlar     

Ayni yardımlar

İşverenlerce sigortalılara ayni (mal) olarak yapılan yardımlar, tutarları üzerinde durulmaksızın, prime esas kazançlara dahil edilmeyecektir. Ancak, ayni yardımların sigortalılara nakden ödenmesi halinde (örneğin yağ parası, un parası, ayakkabı parası, giyim yardımı gibi) prime tabi tutulması gerekmektedir.

Ölüm, doğum ve evlenme yardımları

Ölüm, doğum ve evlenme hallerinde işverenlerince sigortalılara  yapılan nakdi yardımlar, miktarı ne olursa olsun  prime esas kazançların hesabında dikkate alınmayacaktır. 

Sigortalının anne ve babası, eşi veya çocuğunun ölümü halinde sigortalıya verilen ölüm yardımı ile sigortalının evlenmesi veya çocuğunun olması halinde işveren tarafından yapılan doğum ve evlenme yardımları prime esas kazançların hesabına dahil edilmeyecektir.

Görev yollukları

6245 sayılı Harcırah Kanununun 3 üncü maddesinde belirtilen yol masrafı, gündelik, aile masrafı ve yer değiştirme masrafı niteliğinde yapılan ödemeler yolluk kapsamındadır.

Bu bakımdan, sigortalılara bireysel iş sözleşmesine veya toplu sözleşmeye dayanılarak ve işveren tarafından sigortalının geçici bir görevle başka yere gönderilmesi veya görev yerini değiştirmesi dolayısıyla verilen ve yolluk kavramına giren ödemeler prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.

1/9/2012 tarihli 28398 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşveren Uygulama Tebliğinin 7.8-Prime Tabi Tutulmayacak Kazançlar” başlıklı maddesinin “7.8.3-Görev Yollukları” başlıklı alt maddesinde yapılan açıklamada 6245 sayılı Harcırah Kanununa atıfta bulunulmuş ise de yapılan atıf, görev yolluğu kavramı kapsamına giren ödemelerin neler olduğunun belirtilmesinden ibaret olup,  sigortalının görevli bulunduğu yerden geçici bir görevle başka yerlere gönderilmesi veya görev yerinin değiştirilmesi dolayısıyla yol masrafı, gündelik (yevmiye), yer değiştirme masrafı olarak duruma bağlı yapılan ödemelerdir ve “görev yolluğu” olarak yapılan bu ödemelerin belge ile kanıtlanması halinde  prime esas kazanca dahil edilmemesi gerekmektedir.

Yol yardımı ya da yol parası ise sigortalıya işe gidip gelebilmesinde destek olarak verilen ek bir ödeme olup; söz konusu ödemenin 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtildiği şekilde  “(b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur.” hükmü gereği prime esas kazanca dahil edilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda işe gelip gitmek amacıyla sigortalıya ödenen yol paraları bu kapsama alınmayacak olup bu ödemelerin tamamı prime esas kazanca dahil edilecektir.

Diğer taraftan, sigortalıya yapılan bir ödemenin görev yolluğu mahiyetinde olduğunun belge ile kanıtlanması gerektiğinden, bu durumu ispatlayacak görev yolluğu ile ilgili evrakların işveren tarafından muhafaza edilmesi ve Kurumumuzca istenildiğinde ibraz edilmesi gerekmektedir.

Seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödemeler ve keşif ücreti

6245 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde sayılan daire ve müesseselerde çalışan sigortalılardan, arazi üzerinde seyyar olarak vazife gören işçilere ilgililerin belediye hudutları haricinde ve belirli bir görev sahası dahilinde, seyyar olarak yaptıkları vazifenin gerektirdiği masrafların karşılığını teşkil etmek üzere 6245 sayılı Kanunun 49 uncu maddesine göre ödenen seyyar görev tazminatı, sigorta primine esas kazanca dahil edilmeyecektir. 

İş akdinin feshi veya çeşitli sebeplerle işten ayrılan işçilere işveren tarafından bir defaya mahsus olmak üzere ödenen kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödemeler ve keşif ücreti; prime esas kazancın hesaplanması sırasında dikkate alınmayacaktır.

Ancak,  yukarıda belirtilen ödemeleri kanıtlayıcı nitelikteki belgeler, gerektiğinde denetim elemanlarına ibraz edilecektir.

İhbar tazminatı

4857 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde, belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerektiği, işçinin kıdemine göre değişen süreler sonunda iş sözleşmesinin feshedilmiş sayılacağı, bildirim şartına uymayan tarafın, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminatı (ihbar tazminatı) ödemek zorunda olduğu belirtilmiştir. Bu durumda sigortalının işyeri ile hukuki ilişkisi iş sözleşmesinin feshi ile sona ermiş olduğundan, ödenen tazminat, ücret niteliğinde olmadığı için prime esas kazanca da dahil edilemeyecektir.

Ayrıca, işverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, 4857 sayılı İş Kanununun 18, 19, 20 ve 21 inci maddeleri hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceğinden, İş Kanununun 18 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulama alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenmesi gerekmektedir. Bu durumda da işçinin işyeri ile olan hukuki bağı, iş sözleşmesinin feshi ile sona erdiğinden, işçiye ödenen kötü niyet tazminatı prime esas kazanca da dahil edilemeyecektir.

Ancak, işçiye bildirim süresince iş araması için belli bir süre izin verilmesi İş Kanununun gereği olup, bu süre zarfında işçi-işveren arasındaki hukuki bağ sona ermediğinden bildirim süresi içinde işçinin aldığı ücretler prime esas kazanca da dahil edilecektir.

Aynı şekilde 4857 sayılı Kanun dışında 6098 sayılı Borçlar Kanunu ve diğer Kanunlara tabi çalışanlara kendi mevzuatlarında yer alan düzenlemeleri uyarınca yapılacak benzer nitelikteki ihbar tazminatı ödemeleri de ücret niteliğinde olmadığı için prime esas kazanca  dahil edilemeyecektir. Ancak bu Kanunlara göre  işçiye bildirim süresince iş araması için belli bir süre izin verilmesi ve  bu süre zarfında işçi-işveren arasındaki hukuki bağ sona ermediğinden bildirim süresi içinde işçinin aldığı ücretler prime esas kazanca da dahil edilecektir.

Kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı)

İşyerlerinde para veya kıymetli evrak ya da eşya muhafazası ile görevli bulunan sigortalılara muhtemel açıkları kapatmak amacıyla işverenler tarafından ödenen kasa tazminatları, ücret niteliğinde sayılamayacağından, prime esas kazançtan istisna tutulması gerekmektedir.

Ancak,  kasa tazminatı niteliğinde olan ödemelerin para ve kıymetli evrak veyahut eşya muhafazası ile görevli bulunan sigortalıya ödenmesi gerektiğinden, bu tür sorumluluğu bulunmayan sigortalılara bu nitelikte bir ödemenin yapılması halinde söz konusu ödemeler prime esas kazanca dahil edilecektir.

Kanunda istisna olarak sayılmayan diğer ödemeler

5510 sayılı Kanunun değişik 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, (b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemelerin prime tabi tutulacağı ve diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnaların 5510 sayılı Kanunun uygulanmasında dikkate alınmayacağı öngörüldüğünden, sigortalılara yakacak, temizlik, aydınlatma ve benzeri nitelikte yapılan giderler yahut tahsil veya mesken yardımı gibi kanunda ismen sayılmayan bu tür ödemelerin tamamı, (ödeme her ne adla yapılırsa yapılsın) ödendiği ayın kazancına ilave edilmek suretiyle prime tabi tutulacaktır.  

Öte yandan, Kanundaki “diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnaların 5510 sayılı Kanunun uygulanmasında dikkate alınmayacağı “hükmüne  istinaden 6772 sayılı “Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun”a istinaden ödenmekte olan ikramiyeler prime tabi tutulacağı gibi, İş Kanununun 61 inci maddesindeki istisnai hüküm üzerinde durulmaksızın yıllık izin ücretlerinin tamamı da sigorta ve genel sağlık sigortası primine esas kazançlara dahil edilecektir.

 

“2022 yılı Prime esas kazançların alt ve üst sınırları ile bazı işlemlere esas tutarlar

 Alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan günlük kazancın alt sınırı, sigortalıların yaşlarına uygun asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırı ise 16 yaşından büyük sigortalıların günlük kazanç alt sınırının 7,5 katı, ancak sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri için 3 katıdır.

Günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan sigortalıların günlük kazançları da üst sınır üzerinden hesaplanır.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalıların sigorta primi ve işsizlik sigortası primlerine esas günlük ve aylık kazançlarının alt ve üst sınırları

1.1- Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalılar için;

a) Özel sektörde:

1/1/2022 ila 31/12/2022 tarihleri arasında sigorta primine esas;

Günlük kazanç alt sınırı : 166,80 TL

Aylık kazanç alt sınırı : 5.004,00 TL

Günlük kazanç üst sınırı : 1.251,00 TL

Aylık kazanç üst sınırı : 37.530,00 TL

b) Kamu sektöründe:

15/12/2021 – 14/1/2022 döneminde sigorta primine esas kazanç alt sınırı;

2021 yılı Aralık ayının ikinci yarısı için: 119,25 TL x 16 gün = 1.908,00 TL

2022 yılı Ocak ayının ilk yarısı için :166,80 TL x 14 gün = 2.335,20 TL

15/12/2021-14/1/2022 devresi için : 1.908,00 TL + 2.335,20 TL = 4.243,20 TL

15/12/2021 – 14/1/2022 döneminde sigorta primine esas kazanç üst sınırı;

2021 yılı Aralık ayının ikinci yarısı için: 894,38 TL x 16 gün = 14.310,08 TL

2022 yılı Ocak ayının ilk yarısı için :1.251,00TL x 14 gün =17.514,00 TL

15/12/2021-14/1/2022 devresi için :14.310,08 TL +17.514,00 TL =31.824,08 TL

15/1/ 2022 ila 14/12/2022 tarihleri arasında sigorta primine esas;

Aylık kazanç alt sınırı : 5.004,00 TL

Aylık kazanç üst sınırı :37.530,00 TL

1.2- Çırak ve öğrenciler için;

3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununun 25 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca; aday çırak, çıraklar, işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler ile mesleki ve teknik ortaöğretim okul ve kurumlarında okumakta iken staja, tamamlayıcı eğitime veya alan eğitimine tabi tutulan öğrencilerin sigorta primleri, asgari ücretin yüzde ellisi üzerinden hesaplanmaktadır.

Buna göre, bu kapsamda yer alan çırak ve öğrencilerin prime esas kazançları;

a) Aylık prim ve hizmet belgelerini ayın 1’i ila 30’u arasında düzenleyenler için;

1/1/2022 ila 31/12/2022 tarihleri arasında;

Günlük kazanç tutarı : 83,40 TL

Aylık kazanç tutarı :2.502,00 TL

b) Aylık prim ve hizmet belgelerini ayın 15’i ila takip eden ayın 14’ü arasında düzenleyenler için;

15/12/2021- 14/1/2022 dönemi için;

2021 yılı Aralık ayı günlük kazanç tutarı: 119,25 TL x %50 = 59,63 (*)TL

2022 yılı Ocak ayı günlük kazanç tutarı: 166,80 x %50 =83,40 TL

2021 yılı Aralık ayının ikinci yarısı için: 59,63TL x 16 gün = 954,08 TL

2022 yılı Ocak ayının ilk yarısı için :83,40 TL x 14 gün =1.167,60 TL

15/12/2021-14/1/2022 devresi için : 954,08 TL +1.167,60TL =2.121,68 TL

15/1/2022 ila 14/12/2022 tarihleri arasında sigorta primine esas;

Günlük kazanç tutarı : 83,40 TL

Aylık kazanç tutarı : 2.502,00 TL

1.3- Yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler, kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler ile bursiyer ve kursiyerler için;

Yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler, kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde görevli bursiyerler ve 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar ile Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerlerin sigorta primleri, prime esas günlük kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanmaktadır.

Buna göre, bu kapsamda yer alan öğrenci, bursiyer ve kursiyerlerin prime esas kazançları;

a) Aylık prim ve hizmet belgelerini ayın 1’i ila 30’u arasında düzenleyenler için;

1/1/2022 ila 31/12/2022 tarihleri arasında;

Günlük kazanç tutarı : 166,80 TL Aylık kazanç tutarı : 5.004,00 TL

b) Aylık prim ve hizmet belgelerini ayın 15’i ila takip eden ayın 14’ü arasında düzenleyenler 

15/12/2021 – 14/1/2022 döneminde sigorta primine esas kazanç alt sınırı;

2021 yılı Aralık ayının ikinci yarısı için: 119,25 TL x 16 gün = 1.908,00 TL

2022 yılı Ocak ayının ilk yarısı için : 166,80 x 14 gün =2.335,20 TL 15/12/2021-14/1/2022 devresi için :1.908,00 TL + 2.335,20 TL = 4.243,20 TL

15/1/2022 ila 14/12/2022 tarihleri arasında sigorta primine esas;

Günlük kazanç tutarı : 166,80 TL

Aylık kazanç tutarı : 5.004,00 TL

1.4- Prime esas kazançlardan istisna tutulacak yemek parası, çocuk zammı ve aile zammı (yardımı) tutarları;

5510 Sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalıların;

– Yemek parası:

1/1/2022 ila 31/12/2022 tarihleri arasında; 166,80 TL x % 6 =10,01 TL (*) (Günlük)

– Çocuk zammı:

1/1/2022 ila 31/12/2022 tarihleri arasında; 5.004,00 x % 2 = 100,08 TL (Aylık)

– Aile zammı (yardımı):

1/1/2022 ila 31/12/2022 tarihleri arasında; 5.004,00 x %10 =500,40 (Aylık) tutarındaki kazançları, prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.

1.5- Sosyal Güvenlik Sözleşmesi Olmayan Ülkelerde İş Üstlenen İşverenlerce Yurt Dışındaki İşyerlerinde Çalıştırılmak Üzere Götürülen Sigortalılar için;

5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince sigorta primine esas kazanç üst sınırı sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçiler için 3 katı olup söz konusu hüküm gereğince sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen sigortalıların;

1/1/2022 ila 31/12/2022 tarihleri arasında;

Günlük kazanç alt sınırı : 166,80 TL

Aylık kazanç alt sınırı :5.004,00 TL

Günlük kazanç üst sınırı : 500,40 TL

Aylık kazanç üst sınırı : 15.012,00 TL

olarak uygulanacaktır.

1.6- 5510 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında ev hizmetlerinde ayda 10 gün ve üzerinde sigortalı çalıştıran işverenlerin ödeyecekleri aylık kazançların alt ve üst sınırları ile 10 günden az sigortalı çalıştıranların ödeyeceği iş kazası ve meslek hastalığı primleri ve sigortalılarca yapılacak ödemeler

a) 10 gün ve üzerinde sigortalı çalıştıran işverenler

a.1- Ev hizmetlerinde sigortalı çalıştıran işverenin sigortalı ve işveren hissesi ile işsizlik sigortası primi dahil (5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ile ikinci fıkrası, 4447 sayılı Kanunun 50 nci ve geçici 10 uncu maddeleri teşviklerinden yararlananlar için yapılan indirimler hesaplamaya dahil edilmemiştir.),

1/1/2022 ila 31/12/2022 tarihleri arasında günlük kazanç alt sınırına göre ödeyecekleri tutar

Ayda 10 gün sigortalı çalıştıran için 166,80 x 10 x % 37,5 = 625,50 TL Ayda 30 gün sigortalı çalıştıran için 166,80 x 30 x % 37,5 = 1.876,50 TL

1/1/2022 ila 31/12/2022 tarihleri arasında günlük kazanç üst sınırına göre ödeyecekleri tutar

Ayda 10 gün sigortalı çalıştıran için 1.251,00 x 10 x % 37,5 =4.691,25 TL

Ayda 30 gün sigortalı çalıştıran için 1.251,00 x 30 x % 37,5 =14.073,75 TL2- Ev hizmetlerinde sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalı çalıştıran işverenin sigortalı ve işveren hissesi dahil

1/1/2022 ila 31/12/2022 tarihleri arasında günlük kazanç alt sınırına göre ödeyecekleri tutar

Ayda 10 gün sigortalı çalıştıran için 166,80 x 10 x % 32 = 533,76 TL Ayda 30 gün sigortalı çalıştıran için 166,80 x 30 x % 32 = 1.601,28 TL

1/1/2022 ila 31/12/2022 tarihleri arasında günlük kazanç üst sınırına göre ödeyecekleri tutar

Ayda 10 gün sigortalı çalıştıran için 1.251,00 x 10 x % 32 =4.003,20 TL

Ayda 30 gün sigortalı çalıştıran için 1.251,00 x 30 x % 32 = 12.009,60 TL

b) 10 günden az sigortalı çalıştıranlar ile sigortalılar yönünden yapılacak ödemeler1- Ev hizmetlerinde ayda 10 günden az sigortalı çalıştıranların ödeyecekleri iş kazası ve meslek hastalığı primi,

1/1/2022 ila 31/12/2022 tarihleri arasında günlük kazanç alt sınırına göre ödeyecekleri tutar

Ayda 1 gün sigortalı çalıştıranlar için 166,80 x % 2 =3,34 TL (*)

Ayda 9 gün sigortalı çalıştıranlar için 3,34 x 9 =30,06 TL

b.2- Ev hizmetlerinde aynı işveren yanında ayda 10 günden az sigortalı çalışanların ödeyecekleri malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası ile genel sağlık sigortası primi,

1/1/2022 ila 31/12/2022 tarihleri arasında günlük kazanç alt sınırına göre ödeyecekleri tutar

166,80 x 30 x % 32,5 = 1.626,30 TL”

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2022-yili-oncesinde-isten-ayrilan-icin-personele-sonrasinda-yani-2022-yilinda-prim-olarak-yapilan-odemenin-muhasebe-kaydi-ve-yapilmasi-gerekenler-nelerdir/feed/ 0
2022 yılında e-deftere geçeceğiz. Yapmamız gerekenler nelerdir? https://www.muhasebenews.com/2022-yilinda-e-deftere-gececegiz-yapmamiz-gerekenler-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/2022-yilinda-e-deftere-gececegiz-yapmamiz-gerekenler-nelerdir/#respond Thu, 02 Dec 2021 00:30:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118315 2022 yılında ilk defa e-deftere geçeceğiz. Yapmamız gerekenleri sırasıyla yazar mısınız? 

GİB sitesinde yayımlanan; 

https://www.edefter.gov.tr/dosyalar/kilavuzlar/e-DefterUygulamasiBasvuruKilavuzu.pdf 

E-defter uygulama kılavuzundaki adımları takip etmelisiniz.


Hazine ve Maliye Bakanlığı GİB tarafından 09/02/2021 tarihli ve 31390 sayılı Resmî Gazete’nde yayımlanan 509 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 526) ile sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde temin eden tüm mükelleflere e-fatura uygulamasına geçiş zorunluluğu getirildi. Bu tebliğ kapsamında 01.07.2021 tarihi itibariyle firmamızı e faturaya geçirdik. Öğrenmek istediğimiz husus E defter berat verme işleminin 2022-01 itibariyle mi yoksa e faturaya geçiş tarihimiz olan 2021-07 dönemi itibariyle mi başlaması gerekmektedir?

VUK 526 kapsamında; Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde temin eden tüm mükellefler (hastane, tıp merkezleri, dal merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı diğer özelleşmiş tedavi merkezleri, tanı, tetkik ve görüntüleme merkezleri, laboratuvarlar, eczaneler, tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezi, kaplıcalar, beşeri tıbbi ürün/ürün sunan ve/veya üreten özel hukuk tüzel kişileri ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeleri, ecza depoları vb.). 

İlgili mükellefler 1/7/21 tarihi itibariyle e-fatura uygulamasına geçiş yaptılar. 

Bu tarihten sonra Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayanlar ise söz konusu Kuruma fatura düzenlemeye başlamadan önce e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır. 

Bu mükelleflerden bilanço esasına göre defter tutanlar 01.01.22 tarihi itibariyle e-defter uygulamasına geçiş yapacaklardır. 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2022-yilinda-e-deftere-gececegiz-yapmamiz-gerekenler-nelerdir/feed/ 0
Şahıs firması sahibi vefat ederse gelir vergisi beyannamesi ne kadar süre içinde verilmelidir? https://www.muhasebenews.com/sahis-firmasi-sahibi-vefat-ederse-gelir-vergisi-beyannamesi-ne-kadar-sure-icinde-verilmelidir/ https://www.muhasebenews.com/sahis-firmasi-sahibi-vefat-ederse-gelir-vergisi-beyannamesi-ne-kadar-sure-icinde-verilmelidir/#respond Thu, 29 Apr 2021 22:32:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=106696 Gerçek kişi Şahıs firması sahibi vefat etmiştir. Şirketin vergi daire işlemleri ile ilgili ne yapılması gerekiyor? Kapanış nasıl yapılmalıdır?

30 gün içinde mükellefiyet ölüm tarihi itibari ile kapatılır. 

01/01/2021 ila Ölüm tarihine kadar olan süre için Kıst dönem Gelir Vergisi  beyannamesi 4 ay içinde verilir. 

Diğer kapanış vb. bürokratik işlemler için VD bilgi alınız.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir.Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sahis-firmasi-sahibi-vefat-ederse-gelir-vergisi-beyannamesi-ne-kadar-sure-icinde-verilmelidir/feed/ 0
E-devletten alınan belgeler ikamet izni başvurularında geçerli midir? https://www.muhasebenews.com/e-devletten-alinan-belgeler-ikamet-izni-basvurularinda-gecerli-midir/ https://www.muhasebenews.com/e-devletten-alinan-belgeler-ikamet-izni-basvurularinda-gecerli-midir/#respond Thu, 22 Oct 2020 07:53:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94781
On beş günlük sürenin aşılması halinde vize genel hükümlerine göre işlem yapılır. 10uncu madde gereğince yüz seksen günde doksan gün kalma hükmü saklıdır.
E-Devlet üzerinden temin edilen resmi kurumlarda kullanılabilir ibareli belgeler kabul görecektir.
Kısa dönem ve öğrenci ikamet izinlerinde e-ikamet sisteminde sigorta türünde 18 yaş altı ve 65 yaş üstü olanlar seçeneği seçilmelidir. Aile ikamet izninde destekleyicinin tüm aile bireylerini kapsayan geçerli bir sağlık sigortası yaptırması şarttır. Ebeveynlerinden Bağımsız geliri yada mal varlığı olmayan 18 yaşından küçük yabancıların uzun dönem ikamet izni alma imkanı bulunmamaktadır. 65 yaş üstü kişilerin ise uzun dönem ikamet izinlerinde sigorta yaptıramadıklarına dair belge getirmeleri yeterlidir.
Eksik belgelerin tamamlanabilmesi için idarece 30 güne kadar süre verilebilir.Eksik belgelerinizi belirlenen süre zarfında tamamlamamanız halinde başvurunuz işlemden kaldırılacaktır.
Evli iki yabancının aile ikamet izni müracaatında bulunmak istemesi halinde, (ülkemizde en az bir yıl ikamet izni ile kalmış olması veya çalışma izni olması kaydıyla) yabancılardan birinin diğerine destekleyici olması gerekeceğinden, bu yabancılara aynı anda aile ikamet izni düzenlenme imkânı bulunmamaktadır. Ancak destekleyici olma şartını sağlayan yabancı destekleyici olabilir.
Yabancılar, ikamet izninin verilmesine esas olan gerekçenin sona ermesi veya farklı bir gerekçenin ortaya çıkması hâlinde, yeni kalış amacına uygun ikamet izni talebinde bulunabilir. Geçiş başvurusu olarak yapılması gerekmektedir.
İkamet izni için başvuracak yabancılarda, talep ettikleri ikamet izni süresinden altmış gün daha uzun süreli pasaport ya da pasaport yerine geçen belgeye sahip olmaları şartı aranır. Dolayısıyla geçerlilik süresi sona ermiş pasaport ile ikamet izni başvurusu yapılamaz. (e-İkamet sisteminden süresi geçmiş pasaport ile ikamet izni müraccatında bulunulabilir.Geçerlilik süresine yeni pasaportunuzun geçerlilik süresini yazabilirsiniz. Ancak yabancının ikamet izni değerlendirilirken talep ettikleri ikamet izni süresinden altmış gün daha uzun süreli pasaport ya da pasaport yerine geçen belgeye sahip olmaları şartı aranır)
Kısa dönem ve öğrenci ikamet izinlerinde idarece bilgi ve belge talep edilmedikçe yabancının beyanı yeterlidir. Aile ikamet izninde destekleyicinin, toplam miktarı asgari ücretten az olmamak üzere ailedeki fert başına asgari ücretin üçte birinden az olmayan gelirinin olması şarttır. Uzun dönem ikamet izninde ise yeterli ve düzenli bir gelirinizin olması gerekmektedir. Yeterli ve düzenli bir gelirin tespitinde ise aylık asgari ücret tutarında gelirinizin olması kabul edilebileceği gibi, gelir getiren bir taşınmazınızın bulunması, banka hesabınızda ülkemizde geçiminizi sağlamaya yeteceğine kanaat sağlayan paranızın bulunması gibi durumlar da kabul edilebilmektedir.
İkamet izni başvuruları, başvurunun işleme alınmasından itibaren en geç doksan gün içinde sonuçlandırılır. Doksan günlük süre, bilgi ve belgelerin tam olarak yetkili makama teslim edildiği tarihten başlar. Sürenin uzaması halinde yabancıya bilgi verilir.
Emekli tanıtım kartı ve emekli aylığı tahsis belgesi, banka hesap cüzdanı, uluslararası kredi kartı, üzerinde haciz bulunmadığı ibaresini içeren güncel onaylı gelir belgesi, kaşeli imzalı şirket yazısı, banka mevduat gelirini gösteren belge, kalacağı süre için bankada tutulan meblağı belirten belge, kira geliri söz konusu ise gayrimenkulün tapusu ve 2 yıldan eski olmayan kira kontratı, serbest meslek sahipleri için; sahibi ya da ortağı olunan firmaya ilişkin vergi levhası fotokopisi, ticaret sicil gazetesi, imza sirküleri, son 3 yıla ait vergi dairesi ya da yeminli mali müşavirlik onaylı bilanço ve gelir tablosu, cari yıl mizanı, Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıt belgesi ya da faaliyet belgesi istenebilir. Gelir beyanını gösteren belgenin yurt dışından temin edilmesi halinde yeminli tercüman vasıtasıyla Türkçe tercümesinin noter onaylı örneği getirilmelidir.

Kaynak: Göç İdaresi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/e-devletten-alinan-belgeler-ikamet-izni-basvurularinda-gecerli-midir/feed/ 0