gecikme zammı – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 23 Oct 2023 11:00:06 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Vergi borçlarının gecikme zamları gider olarak işlenebilir mi? https://www.muhasebenews.com/vergi-borclarinin-gecikme-zamlari-gider-olarak-islenebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/vergi-borclarinin-gecikme-zamlari-gider-olarak-islenebilir-mi/#respond Mon, 23 Oct 2023 01:04:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147274 Vergi dairesindeki borçlarımıza gelen gecikme zamları gider olarak işlenebilir mi yoksa kanunen kabul edilmeyen gider olarak 689 hesabında mı izlemeliyiz?

Gecikme zammı, Gecikme faizi, Pişmanlık zammı ve temerrüt faizi gider olarak kayıtlar alınmaz. KKEG’dir.

 


ÖNERİ

KKEG niteliğinde olan harcamaları ilgili gider veya maliyet hesaplarında kaydedip gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi hazırlanırken takibini kolaylaştırmak için 9’lu nazım hesaplarda takip etmeniz daha doğru olacaktır. Pratikte 689 hesap KKEG için kullanılıyor olsa da aslında 689. DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR HESABI, Ait olduğu hesap bloğu içinde kendinden önceki tanımlanan hesaplar kapsamı dışında kalan diğer olağan dışı gider ve zararların talip edildiği bir hesaptır. Örnek işletmeye kayıtlı aracın kaza yapması sonucu oluşan hasar faturası bu hesapta takip edilmektedir ancak bu KKEG değildir.


Gecikme zammının takibi için önerilen hesap kullanımı

VERGİ ASLI VE GECİKME ZAMMI ÖDEMESİ

Türü %  Tutar 
Vergi Aslı    1.000,00
Gecikme zammı       250,00
Toplam ödeme    1.250,00

 

VERGİ ASLI VE GECİKME ZAMMI ÖDEMESİ MUHASEBE KAYIT ÖRNEĞİ

HESAP BORÇLU ALACAKLI
360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR    1.000,00
760 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ       250,00
100 BANKALAR                1.250,00
900 BORÇLU NAZIM HESAPLAR       250,00
       -Vergi gecikme zammı
901 ALACAKLI NAZIM HESAPLAR                    250,00
       -Vergi gecikme zammı
TOPLAM    1.500,00                  1.500,00  

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-borclarinin-gecikme-zamlari-gider-olarak-islenebilir-mi/feed/ 0
7326 Matrah artırımınının herhangi bir taksiti zamanında ödenmezse haklardan yararlanma imkanı kalkar ancak tahakkuk eden vergi terkin edilmez https://www.muhasebenews.com/7326-matrah-artirimininin-herhangi-bir-taksiti-zamaninda-odenmezse-haklardan-yararlanma-imkani-kalkar-ancak-tahakkuk-eden-vergi-terkin-edilmez/ https://www.muhasebenews.com/7326-matrah-artirimininin-herhangi-bir-taksiti-zamaninda-odenmezse-haklardan-yararlanma-imkani-kalkar-ancak-tahakkuk-eden-vergi-terkin-edilmez/#respond Sat, 29 Oct 2022 09:51:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=133695 7326 matrah artırımı 6 taksitin ilk 4 taksiti zamanında Kalan iki taksiti geç ödenmiştir. Şartlardan faydalanır mıyız?

Matrah artırımı taksitlerinden birinin dahi ödenmemesi halinde yasanın avantajları kayıp olur. Matrah artırımı kapsamında sağlanan imkanlardan yararlanılamaz.


E- MATRAH VE VERGİ ARTIRIMINA İLİŞKİN ORTAK HÜKÜMLER

E- MATRAH VE VERGİ ARTIRIMINA İLİŞKİN ORTAK HÜKÜMLER

 

7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrası ve devamında yer alan matrah ve vergi artırımına ilişkin ortak hükümlerin uygulanması hususunda açıklamalar aşağıda yer almaktadır.

 

1- Matrah ve Vergi Artırımı ile Matrah Beyanı Dolayısıyla Hesaplanan Vergilerin Ödenmesi

7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesi hükmünden yararlanılarak artırımda veya beyanda bulunanlar, anılan hükümlere göre hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergisi ile gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisi tutarlarını 30/9/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) tamamen ödeyebilecekleri gibi talep etmeleri hâlinde ilk taksiti Eylül/2021 ayından başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte ödeyebilirler.

Taksitli ödeme seçeneğinin tercih edilmesi durumunda ödenecek tutara, Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (ç) bendinde 6 eşit taksit için öngörülmüş olan (1.09) katsayısı uygulanacaktır.

Matrah ve vergi artırımı hükümlerine göre hesaplanan vergilerin, peşin veya altı eşit taksit halinde ödenmesi ile ilgili olarak da 7326 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin hükümleri uygulanacak ve bu Tebliğin ilgili bölümlerinde belirtilen açıklamalar ile (II/D-9 ve II/D-10) bölümlerinde belirtilen diğer açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

Buna göre, matrah ve vergi artırımına ilişkin ortak hükümlerin düzenlendiği Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca matrah ve vergi artırımında bulunanların bu vergileri, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödememeleri halinde artırım hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir.

Bu takdirde, matrah ve vergi artırımı üzerine tahakkuk eden vergiler, ilk taksit ödeme süresinin son günü olan 30 Eylül 2021 tarihi vade tarihi kabul edilerek 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsil edilecektir.

Diğer taraftan, 7326 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin ondördüncü fıkrasında “… bu Kanun kapsamındaki alacaklarla ilgili olarak mevzuatlarında yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla taksit ödeme süresince zamanaşımı süreleri işlemez.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm çerçevesinde, matrah ve vergi artırımında bulunan ancak tahakkuk eden vergileri bu Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödemeyen mükellefler nezdinde yapılacak vergi incelemeleri ve tarhiyat işlemlerinde taksit ödeme süresince işlemeyen süre, tarh zamanaşımı süresinin hesabında işlemeyen süre olarak dikkate alınacaktır.

Örneğin, 2016 yılına ilişkin olarak kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunan ve altı eşit taksitte ödeme seçeneğini tercih eden mükellef, Eylül/2021 taksitini ödemiş olmakla birlikte ikinci taksit olan Kasım/2021 taksitini süresinde ödemediğinden Kanun hükümlerinden yararlanma hakkını kaybetmiştir. Bu durumda mükellefin matrah artırımı şartlarını ödeme yönünden ihlal ettiği tarihe kadar olan süre tarh zamanaşımının hesabında işlemeyen süre olarak dikkate alınacaktır. Dolayısıyla işlemeyen süre 1 Eylül 2021 ila 1 Aralık 2021 tarihleri arasında geçen 91 gün olup 2016 yılıyla ilgili yapılacak tarhiyatlarda zamanaşımı süresi 1 Nisan 2022 tarihine kadar uzamış olacaktır.

2- Matrah veya Vergi Artırımı Sonucunda Tahakkuk Eden Vergilerin Tamamının Peşin Olarak Ödenmesi

Matrah veya vergi artırımı sonucunda tahakkuk eden vergilerin tamamının ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak ödenmesi hâlinde, bu vergilerden %10 indirim yapılacak ve bu vergilere katsayı uygulanmayacaktır.

Örnek 27- Bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükellefi Bayan (T)’nin yıllık beyannamede beyan ettiği gelir vergisi matrahı, 2016 yılı için 150.000 TL, 2017 yılı için 180.000 TL, 2018 yılı için 200.000 TL, 2019 yılı için 310.000 TL ve 2020 yılı için ise 400.000 TL’dir.

Mükellef, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin gelir vergisi matrahlarını Kanun hükümlerinden yararlanarak artırmak için başvuru süresi içinde bağlı olduğu vergi dairesine başvurmuştur. Mükellef tarafından matrah artırımında bulunulan yıllara ilişkin yıllık gelir vergisi beyannameleri süresinde verilerek tahakkuk eden vergiler zamanında ödenmiş ve bu vergi türleri için 7326 sayılı Kanunun 2 nci ve 3 üncü maddelerinden yararlanılmamıştır.

Öte yandan, matrah artırımı sonucunda tahakkuk eden vergilerin tamamı ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak ödenmiştir.

 Buna göre mükellefin gelir vergisi hesabı aşağıdaki şekilde olacaktır.

 

Yıl İlgili Yıllar Vergi Matrahı

(TL)

 (1)

Artırım Oranı

(2)

Artırılan Matrah Tutarı (TL) (1×2) (3) Asgari Matrah Tutarı (TL) (4) Hesaplamaya Esas Matrah (TL) (3 veya 4’ten Fazla Olanı)

 (5)

Vergi Oranı

(6)

Ödenecek Gelir Vergisi (TL) (5×6)

 (7)

2016 150.000 %35 52.500 47.000 52.500 %15 7.875
2017 180.000 %30 54.000 49.800           54.000 %15 8.100
2018 200.000 %25 50.000 52.900 52.900 %15 7.935
2019 310.000 %20 62.000 56.200 62.000 %15 9.300
2020 400.000 %15 60.000 63.700 63.700 %15 9.555
Toplam 42.765

 

Mükellef tarafından matrah artırımı sonucunda tahakkuk eden vergilerin tamamı ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak ödendiğinden bu vergilerden %10 indirim yapılmış olup, indirim sonrası ödenen vergi tutarı [42.765- (42.765 x %10)]= 38.488,50 TL olacaktır.

8- Diğer Hususlar

a) Matrah ve vergi artırımı sonucunda, hesaplanarak veya artırılarak ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak kabul edilmeyecektir.

Söz konusu vergilerin herhangi bir vergiden indirim veya mahsup edilmesi mümkün olmadığı gibi iade edilmesi de söz konusu değildir.

b) Artırılan matrahlar nedeniyle geçici vergi hesaplanmayacak ve tahsil olunmayacaktır. 

c) Matrah ve vergi artırımında bulunan ve bu konudaki şartları yerine getiren mükelleflerin defter ve belgeleri artırıma konu vergi türleri için kendileri adına tarhiyat yapılmak amacıyla incelenmeyecek olmasına rağmen, defter ve belgelere, diğer vergi türleri için inceleme yapılması, üçüncü kişilerle ilgili olarak karşıt incelemeler yapılması, mahkemelerce belli konulara bakılması veya bilirkişilerce ihtiyaç duyulması gibi nedenlerle müracaat edilebilecektir. Bu nedenle, matrah ve vergi artırımından yararlanan mükelleflerin, defter ve belgelerini 213 sayılı Kanun hükümleri uyarınca saklayacakları ve ibraz edecekleri tabiidir.

ç) Defter ve belgeleri üzerinde daha önce vergi incelemesi yapılmış olan mükellefler dilerlerse vergi incelemesi yapılan yıllar için de matrah ve vergi artırımında bulunabileceklerdir. 

d) Matrah ve vergi artırımı yapılmayan yıllar ve dönemler için vergi incelemesi yapılabilecektir. 

e) 7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre matrah ve vergi artırımları, bu Tebliğe ekli bildirim formları ile yapılacaktır.

f) Matrah ve vergi artırımında bulunan mükelleflerin, matrah ve vergi artırımlarının, 7326 sayılı Kanun hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı vergi dairelerince araştırılabilecektir. Kanun hükümlerine göre, doğru beyan edilmeyen veya vergi hataları nedeniyle eksik beyan edilen matrah ve vergi artırımları ile ilgili olarak eksik tahakkuk eden vergiler, ilk taksit ödeme süresinin sonunda tahakkuk etmiş sayılacak ve Kanunda açıklandığı şekilde tahsil edilecektir.

g) 7326 sayılı Kanuna göre matrah ve vergi artırımında bulunan mükellefler hakkında Kanunun yayımlandığı tarihten önce başlanılmış incelemeler sonucu düzenlenen ve 2/8/2021 tarihi sonuna kadar vergi dairesinin kayıtlarına intikal ettirilen inceleme raporlarında; ilave tarhiyat olmaksızın sadece zarar azaltılması öngörülmesi hâlinde, kabul edilmeyen zarar tutarının öncelikle ilgili dönemde beyan edilen zarar tutarından indirilmesi, bu işlem sonucu kalan zarar tutarının %50’sinin 2021 ve müteakip yıl kazançlarından 193 veya 5520 sayılı Kanunun ilgili maddelerine göre mahsup konusu yapılması gerekir. Zararın diğer yarısının ise indirim konusu yapılamayacağı tabiidir. 

Örnek 37- (B) A.Ş. hakkında 2019 yılına ilişkin olarak 7326 sayılı Kanunun yayımı tarihinden önce başlanılmış bir vergi incelemesi bulunmaktadır. Mükellef 2/7/2021 tarihinde 7326 sayılı Kanuna uygun olarak incelemenin yapıldığı yıla ait kurumlar vergisi ve gelir (stopaj) vergisi açısından artırımda bulunmuştur.

9/7/2021 tarihinde vergi dairesi kayıtlarına intikal ettirilen vergi inceleme raporunda; mükellefin 2019 yılında beyan ettiği 480.000 TL zarar tutarının 320.000 TL’si kabul edilmemiştir. Bu durumda artırımda bulunan mükellefin, anılan yıla ilişkin olarak beyan ettiği zarar tutarından raporda kabul edilmeyen zararın mahsup edilmesi ve kalan (480.000 – 320.000=) 160.000 TL’nin yarısı olan 80.000 TL’nin 2021 ve müteakip yıl kazançlarından 5520 sayılı Kanunun ilgili hükmü çerçevesinde indirilmesi gerekir. Kalan 80.000 TL zarar tutarı ise hiçbir şekilde indirim konusu yapılmayacaktır.

ğ) 7326 sayılı Kanuna göre matrah ve vergi artırımında bulunan mükelleflerin ilgili vergi dairelerine vermiş oldukları bildirim veya yaptıkları beyanlarda yer alan bilgiler herhangi bir vergi türü incelemesi için veri olarak kullanılmayacaktır.

h) Matrah ve vergi artırımı yapılacak yıllarda faaliyette bulunmuş ve gelir elde etmiş olmakla birlikte bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakan gelir vergisi mükellefleri T.C. kimlik numaralarını, yabancı gerçek kişiler ise varsa yabancı kimlik numaralarını kullanarak artırımda bulunabileceklerdir.

Yabancı kimlik numarası olmayan yabancı gerçek kişiler ile kurumlar vergisi mükellefi olması gerekenler ise vergi dairelerine başvurmak suretiyle alacakları vergi kimlik numaralarını kullanarak artırımda bulunabileceklerdir.

ı) Gelir Vergisi Kanununun Geçici 93 üncü maddesi hükümlerinden yararlananların bu Kanunun 5 inci maddesi hükümlerinden yararlanmalarına engel bir durum bulunmamaktadır.

i) Gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında ve katma değer vergisi artırımında bulunan mükelleflerin, artırıma konu dönemlere ilişkin olarak vermiş oldukları “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu” (Form Ba) ile “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu”nu (Form Bs) artırım nedeniyle düzeltmelerine gerek bulunmamaktadır.

j) Matrah ve vergi artırımlarında, artırıma esas alınacak matrah ve vergi tutarlarının tespitinde Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş olan beyannameler ve kesinleşen tarhiyatlar esas alınacaktır.

Buna göre, 7326 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren verilen düzeltme beyannameleri ile Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında verilen beyannameler matrah ve vergi artırımının hesabında dikkate alınmayacaktır. Aynı şekilde, matrah ve vergi artırımına konu dönemlerle ilgili olarak ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilmiş ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ihtilaflı bulunan alacaklarla ilgili olarak Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanmak üzere yapılan başvurular nedeniyle tahakkuk eden alacaklar da matrah ve vergi artırımının hesabında dikkate alınmayacaktır.

 k) 7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümlerinden yararlananlar hakkında 213 sayılı Kanunun 367 nci maddesi kapsamında inceleme yapılabilecektir. Buna göre, matrah ve vergi artırımından yararlanılması, matrah ve vergi artırımında bulunulan dönemler de dâhil olmak üzere, 213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinde yer alan kaçakçılık fiillerinin işlenip işlenmediğinin tespiti yönünden inceleme yapılmasına engel teşkil etmeyecektir. Yürütülen bu incelemeler sırasında söz konusu fiillerin işlendiğinin tespit edilmesi durumunda, aynı Kanunun 367 nci maddesi kapsamında cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir. Ancak, bu incelemeler sonucunda matrah ve vergi artırımında bulunulan dönem ve vergiler için tarhiyat yapılmayacaktır.

l) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah ve vergi artırımında bulunmuş olmaları, 193 sayılı Kanunun Mükerrer 121 inci maddesi kapsamında vergi indiriminden yararlanmalarına engel teşkil etmeyecektir.

m) 7143 sayılı Kanun kapsamında matrah ve vergi artırımında bulunulmuş olması bu Kanun kapsamında matrah ve vergi artırımda bulunulmasına engel değildir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/7326-matrah-artirimininin-herhangi-bir-taksiti-zamaninda-odenmezse-haklardan-yararlanma-imkani-kalkar-ancak-tahakkuk-eden-vergi-terkin-edilmez/feed/ 0
Gecikme Zammı Nedir? https://www.muhasebenews.com/gecikme-zammi-nedir-2/ https://www.muhasebenews.com/gecikme-zammi-nedir-2/#respond Wed, 12 Jan 2022 15:19:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=137066 Amme alacağının vadesinde ödenmemesi nedeniyle, vade tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre için belirli bir oranda uygulanan mali müeyyidedir. Ay kesirlerine isabet eden gecikme zammı günlük olarak hesap edilir. Ancak, amme alacağının tecilinde tecilin yapıldığı, iflas halinde iflasın açıldığı, aciz halinde bu durumun sabit olduğu güne kadar gecikme zammı uygulanır.


Kaynak: GİB Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gecikme-zammi-nedir-2/feed/ 0
2018 ve 2019 nisbi aidatlarını gider yazabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/2018-ve-2019-nisbi-aidatlarini-gider-yazabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/2018-ve-2019-nisbi-aidatlarini-gider-yazabilir-miyiz/#respond Fri, 04 Sep 2020 09:00:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=91905 2018 ve 2019 nispi aidatlarını 07.08.2020 tarihinde gecikme zamları ile toplu ödedim. Geçmiş yıl olduğu için gider olarak kaydedebilir miyim?

Gecikme zammı dışındaki 32018-19 yılları aidatları gider yazabilirsiniz.

——————

İSMMMO DUYURU

28.06.2019

SMMM Odaları ve YMM Odaları Üye Aidatları İle Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmelik’in 6/b ve 10. Maddeleri ile ilgili alınan Danıştay 8. Daire kararına göre ve Genel Kurulda alınmış olan karara göre son kez 2018 Yılı gelirlerine uygulanmak üzere 2019 yılı Nispi Aidatı tahakkuk ettirilmiştir.

2020 yılından itibaren nispi aidat tahakkuk ettirilmeyecektir.

27.03.2020

İTO – Yıllık Üyelik Aidatı ve Munzam Aidatı Hakkında

Değerli Üyemiz,

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 26.03.2020 tarihli yazısıyla, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun kararları nedeniyle piyasalarda oluşan ekonomik daralma ve üyelerin mağduriyeti göz önüne alınarak, üyelerin oda ve borsalara ödeyeceği yıllık ve munzam aidat ile oda ve borsaların Birliğimize ödeyeceği Birlik aidatının ilk taksitlerinin ikinci taksit ile birleştirilmesi konusunda Ticaret Bakanlığı nezdinde girişimde bulunulmuştur.

Bu girişim neticesinde, Bakanlığın 26.03.2020 tarihli ve 03870 sayılı yazısı ile oda ve borsa üyelerinin üzerinde oluşacak olumsuz ekonomik etkilerin azaltılması amacıyla, üyelerin oda ve borsalara Haziran ayında ödemesi gereken yıllık ve munzam aidatların birinci taksiti ile oda ve borsaların Birliğe Temmuz ayında ödemesi gereken Birlik aidatı birinci taksitinin ödeme sürelerinin herhangi bir gecikme zammı/faizi tahakkuk ettirilmeksizin uzatılarak, ikinci taksitle beraber oda ve borsa üyeleri için Ekim ayında, Birlik aidatı için de Aralık ayında ödenmesi uygun bulunmuştur.

Üyelerimize duyurulur.


Kaynak: İSMMMO, İTO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2018-ve-2019-nisbi-aidatlarini-gider-yazabilir-miyiz/feed/ 0
KDV iade alacağının mahsubu sonrası kalan tutarın nakden iadesine ilişkin açıklamalar https://www.muhasebenews.com/kdv-iade-alacaginin-mahsubu-sonrasi-kalan-tutarin-nakden-iadesine-iliskin-aciklamalar/ https://www.muhasebenews.com/kdv-iade-alacaginin-mahsubu-sonrasi-kalan-tutarin-nakden-iadesine-iliskin-aciklamalar/#respond Wed, 26 Aug 2020 12:45:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=91237 Mahsup Sonrası KDV Alacağının Nakden İadesi 

İade hakkı sahipleri, iade alacaklarının KDV Uygulama Genel Tebliğinde belirtilen şekillerde mahsubundan sonra kalan kısmının nakden iadesini talep ederlerse Tebliğin nakden iade taleplerinin yerine getirilmesine ilişkin bölümlerindeki açıklamalara göre işlem yapılır. Bu şekilde yapılacak iadede, mahsup yoluyla iade edilen kısım, bu Tebliğin (IV/A-3) bölümündeki sınırın hesaplanmasında dikkate alınmaz.

İade alacağının üçüncü kişilere nakden veya mahsuben ödenmesinin talep edilmesi halinde de nakden iadeye ilişkin düzenlemeler uygulanır. Mahsup sonrası alacağın, üçüncü kişilere nakden iadesinin talep edilmesi halinde, alacağın üçüncü kişilere ödenmesine ilişkin talep, alacağın açık bir şekilde kime temlik edildiğini içeren, noter tarafından onaylanmış/düzenlenmiş alacağın temliki sözleşmesine dayanarak yapılır.

Mahsup sonrası alacağın, borçlarına mahsup yapılabilecekler dışındakilerin borçlarına mahsubunun talep edilmesi halinde, iade hakkı sahibi mükellefe nakden iadeye ilişkin usul ve esaslar uygulanır. Bu durumda da önceki paragrafta belirtilen alacağın temliki sözleşmesi aranır.


Kaynak: KDV Genel Uygulama Tebliği
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kdv-iade-alacaginin-mahsubu-sonrasi-kalan-tutarin-nakden-iadesine-iliskin-aciklamalar/feed/ 0
KDV iade talep dilekçesinin tarihi itibariyle mahsup edilecek borçlara gecikme zammı işletilir mi? https://www.muhasebenews.com/kdv-iade-talep-dilekcesinin-tarihi-itibariyle-mahsup-edilecek-borclara-gecikme-zammi-isletilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kdv-iade-talep-dilekcesinin-tarihi-itibariyle-mahsup-edilecek-borclara-gecikme-zammi-isletilir-mi/#respond Wed, 26 Aug 2020 11:45:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=91235 Mahsuben İade Talebi

Mahsuben iade için iade talep dilekçesi ve iade için aranan belgelerin eksiksiz ve tam olarak verilmiş olması gerekir. Vergi dairelerince yapılan işlemler sırasında meydana gelen gecikme nedeniyle zamanında mahsubu yapılamayan, vergi dairesine olan borçlar için gecikme zammı uygulanmaz.

KDV iade alacağının kesinleştiği (iadeye hak kazanılan) tarih ve tutar itibarıyla, vadesi geçmiş borçlara bu tarihten sonra gecikme zammı uygulanmaz.

KDV iadesi için mahsuben iadeye ilişkin iade talep dilekçesi olmaksızın, gerekli belgelerin ibraz edilmiş olması halinde, iade talebinde bulunulmamış sayılır. İlgili dönem KDV beyannamesinde iade beyanında bulunulmuş olması da bu şekilde işlem tesisine engel teşkil etmez.

Vergi dairesine olan borçlara mahsup taleplerinde vergi daireleri, belge ya da belgelerdeki muhteviyat eksikliklerini veya KDVİRA sisteminin tespit ettiği olumsuzlukları mükellefe yazı ile bildirirler. Yazının tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde eksiklikleri/olumsuzlukları gideren mükelleflerin mahsup talepleri, mahsup dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarih itibarıyla yerine getirilir ve bunlara gecikme zammı uygulanmaz.

30 günlük ek süreden sonra eksiklikleri/olumsuzlukları gideren mükelleflerin mahsup talepleri ise eksikliklerin/olumsuzlukların giderildiği tarih itibarıyla yerine getirilir ve borcun vadesinden mahsup tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanır.

Mahsup dilekçesinin verilmesi ancak elektronik ortamda gönderilmesi gereken belgelerin gönderilmemesi veya belgelerin muhteviyatında eksiklikler bulunması halinde de bu doğrultuda işlem tesis edilir.


Kaynak: KDV Genel Uygulama Tebliği
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kdv-iade-talep-dilekcesinin-tarihi-itibariyle-mahsup-edilecek-borclara-gecikme-zammi-isletilir-mi/feed/ 0
Ödenmeyen geçici vergiye gecikme zammı uygulanır mı? https://www.muhasebenews.com/odenmeyen-gecici-vergiye-gecikme-zammi-uygulanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/odenmeyen-gecici-vergiye-gecikme-zammi-uygulanir-mi/#respond Thu, 13 Aug 2020 08:45:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=90338 Tahakkuk eden ancak ödenmeyen geçici vergi için ne yapılır?

Üçer aylık kazançlar üzerinden  tahakkuk ettirilmiş, ancak ödenmemesi nedeniyle yıllık beyanname üzerinden  hesaplanan vergiden mahsup imkânı bulunmayan geçici vergi tutarları terkin  edilir. Terkin edilen geçici vergi tutarına, vade tarihinden terkin edilmesi  gereken tarihe (gelir vergisi mükellefleri için 1 Mart, kurumlar vergisi  mükellefleri için 1 Nisan) kadar gecikme zammı uygulanır.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/odenmeyen-gecici-vergiye-gecikme-zammi-uygulanir-mi/feed/ 0
Motorlu taşıtlar vergisi ve trafik para cezaları tecil ve taksitlendirilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/motorlu-tasitlar-vergisi-ve-trafik-para-cezalari-tecil-ve-taksitlendirilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/motorlu-tasitlar-vergisi-ve-trafik-para-cezalari-tecil-ve-taksitlendirilebilir-mi/#respond Tue, 30 Jul 2019 10:00:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=64812 Motorlu taşıtlar vergisi ve trafik para cezaları tecil ve taksitlendirilebilir mi?

Motorlu taşıtlar vergisi, motorlu taşıtlar vergisine ait gecikme zammı, gecikme faizi ve vergi cezası, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre verilen trafik para cezaları, 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun uyarınca tahsili gereken geçiş ücreti ve idari para cezalarından olan alacakların ve bunlara ilişkin fer’ilerinin tecil taleplerini; tecili talep edilen alacağın tutarına bakılmaksızın değerlendirerek sonuçlandırmaya ve tecil müracaat tarihinden itibaren azami 30 ayı aşmayacak şekilde süre vermeye vergi daireleri yetkili kılınmıştır.

 

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/motorlu-tasitlar-vergisi-ve-trafik-para-cezalari-tecil-ve-taksitlendirilebilir-mi/feed/ 0
Tasfiyeye Giren Şirketin Özel Fon Hesabındaki Hibe Tutarları Gelir Sayılır mı? https://www.muhasebenews.com/tasfiyeye-giren-sirketin-ozel-fon-hesabindaki-hibe-tutarlari-gelir-sayilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/tasfiyeye-giren-sirketin-ozel-fon-hesabindaki-hibe-tutarlari-gelir-sayilir-mi/#respond Sat, 23 Feb 2019 10:45:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15026 (GİB – ÖZELGE)
Konu: Şirket tarafından alınan ve özel fon hesabında tutulan hibe tutarının, şirketin tasfiyeye girmesi durumunda şirketten çekilme sayılıp sayılmayacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden, şirketinizin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınan Teknogirişim sermaye desteği ile 25.03.2013 tarihinde kurulduğu, alınan 98.400,00-TL hibe tutarının özel fon hesabına kaydedildiği, ancak şirketinizin 23.12.2014 tarihinde tasfiyeye girdiği belirtilerek bu durumda fon hesabındaki tutarın şirketten çekilme olarak değerlendirilip gelir olarak mı yazılacağı, eğer gelir olarak yazılacaksa tasfiye döneminin başında mı yoksa sonunda mı bu işlemin yapılacağı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmıştır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safı kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safı kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olup Gelir Vergisi Kanununun 37’inci maddesinde de her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir.

ARAŞTIRMA, GELİŞTİRME VE TASARIM FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUNUNA GÖRE
            5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunda, teknoloji merkezleri (teknoloji merkezi işletmeleri) ile Türkiye’deki Ar-Ge merkezleri, Ar-Ge projeleri ve rekabet öncesi işbirliği projeleri ile Teknogirişim sermayesine ilişkin destek ve teşviklere yer verilmiştir.

5746 sayılı Kanunun “İndirim, istisna, destek ve teşvik unsurları” başlıklı 3’üncü maddesinin;
– Yedinci fıkrasında, “Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinde bulunanların; kamu kurum ve kuruluşları, kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar ile uluslararası fonlardan aldıkları destekler özel bir fon hesabında tutulur. Bu fon, 193 sayılı Kanun ve 5520 sayılı Kanuna göre vergiye tabi kazancın ve ilgili yılda yapılan Ar-Ge harcaması tutarının tespitinde dikkate alınmaz. Bu fonun, elde edildiği hesap dönemini izleyen beş yıl içinde sermayeye ilâve dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler zıyaa uğratılmış sayılır.” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, şirketinize hibe edilen ve 5746 sayılı Kanun uyarınca özel bir fon hesabında tutulan 98.400,00-TL’lik tutar kurum kazancına dâhil edilmeyecek, başka bir deyişle Kurumlar Vergisi Kanununa göre, vergiye tabi kazancın tespitinde gelir olarak ve bu fondan yapılan harcamalar Ar-Ge indirimi tutarının tespitinde Ar-Ge harcaması olarak dikkate alınmayacaktır.

Ancak, bu fonun elde edildiği hesap dönemini izleyen beş yıl içinde sermayeye ilâve dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler zıyaa uğratılmış sayılacağından, bu işleme ilişkin vergi zıyaı cezası ve gecikme zammı uygulanacağı tabiidir.

            Ayrıca, bu fonun elde edildiği hesap dönemini izleyen beş yıl içinde, şirketinizin tasfiyeye girmiş olması nedeniyle, söz konusu tutarın işletmeden çekildiğinin kabul edilmesi ve 23.12.2014-31.12.2014 dönemine ilişkin tasfiye beyannamesinde kurum kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
13 Mayıs 2016 Tarih ve 62030549-125[6-2015/182]-57221 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/tasfiyeye-giren-sirketin-ozel-fon-hesabindaki-hibe-tutarlari-gelir-sayilir-mi/feed/ 0
Dahilde İşleme Rejimi Kapsamında Üretilen Mallardan Elde Edilen İkincil İşlem Görmüş Ürünlerin Serbest Dolaşıma Girişinde Ödenen KDV Ne Zaman İndirilebilir? https://www.muhasebenews.com/dahilde-isleme-rejimi-kapsaminda-uretilen-mallardan-elde-edilen-ikincil-islem-gormus-urunlerin-serbest-dolasima-girisinde-odenen-kdv-ne-zaman-indirilebilir/ https://www.muhasebenews.com/dahilde-isleme-rejimi-kapsaminda-uretilen-mallardan-elde-edilen-ikincil-islem-gormus-urunlerin-serbest-dolasima-girisinde-odenen-kdv-ne-zaman-indirilebilir/#respond Mon, 03 Dec 2018 07:30:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17388 (GİB – ÖZELGE)

Konu: DİR. kararına istinaden DİİB’lerinin revize işlemlerinin yapılmasına müteakip müeyyide uygulanmaksızın ödenecek gümrük vergisi ve katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı
İlgi: …/…/…  tarihli özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden, 13.11.2010 tarihli 27758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2010/1025 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 17.01.2005 tarihli ve 2005/8391 sayılı Kararnamenin eki Dâhilde İşleme Rejimi Kararına eklenen geçici 16’ncı madde uyarınca, şirketiniz tarafından Dâhilde İşleme İzin Belgesi kapsamında ithal edilen eşyadan elde edildiği ihracat taahhüt hesabının kapatılmasını müteakip anlaşılan ikincil işlem görmüş ürünlerle ilgili, revize işlemi yapılmak suretiyle gerçekleşme oranları üzerinden hesaplanıp ödenecek gümrük vergileri ve katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hakkında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6’ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, aynı fıkranın (6) numaralı bendinde ise işletme ile ilgili olmak şartıyla bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçların safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmış olup Kurumlar Vergisi Kanununun 11’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde de bu Kanuna göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilemeyeceği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 274’üncü maddesi ile emtianın maliyet bedeli ile değerleneceği, 262’nci maddesinde ise maliyet bedelinin, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin arttırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, şirketinizce Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında ithal edilen ürünlerden elde edildiği ihracat taahhüt hesabının kapatılmasını müteakip anlaşılan ikincil işlem görmüş ürünler nedeniyle, 2010/1025 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 2005/8391 sayılı Karara eklenen geçici 16’ncı madde kapsamında, revize işlemi yapılmak suretiyle gerçekleşme oranları üzerinden ve sonradan hesaplanarak ödenen gümrük vergisi malın maliyetine intikal ettirilebilecektir. Ancak söz konusu ürünlerin stoklara alınıp satışa konu edildiği tarihten sonra gümrük vergisinin ödenmiş olması halinde ise malın maliyetine intikal ettirilmeksizin ödendiği dönemde gider yazılması mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan, gümrük vergisinin geç ödenmesiyle ilgili olarak gecikme faizi veya ceza ödenmesi durumunda, ödenen gecikme faizi ve cezaların gider yazılamayacağı tabiidir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

Katma Değer Vergisi Kanununun:
– 29’uncu maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu kanunda aksine hüküm olmadıkça kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini ve ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisini vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde indirilebileceği,
– 34/1’inci maddesinde de yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV yi alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanunî defterlere kaydedilmesi şartıyla indirilebileceği,
– Geçici 17’nci maddesinde, dâhilde işleme ve geçici kabul rejimi kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin tesliminde KDV Kanununun 11/1-c maddesi hükümlerine göre, bölgeler, sektörler veya mal grupları itibariyle işlem yaptırmaya Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu, bu maddenin uygulanmasında ihracat süresi olarak anılan bentteki süre yerine bu rejimlerle öngörülen sürelerin esas alınacağı, ihracatın şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde zamanında alınmayan verginin, vergi zıyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edileceği
hükme bağlanmıştır.

Bu yetkiye dayanılarak yayımlanan 16/4/2001 tarihli ve 2001/2325 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile dahilde işleme ve geçici kabul izin belgesi kapsamında ihraç edilecek ürünlerin imalinde kullanılacak maddelerin dahilde işleme veya geçici kabul izin belgesine sahip mükelleflere tesliminde KDV Kanununun 11/1-c maddesinde düzenlenen tecil-terkin sistemine göre işlem yapılması kararlaştırılmıştır.

Konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı 83 Seri No.lu KDV Genel Tebliğine göre bu şekilde alınan malların dahilde işleme izin belgesinde öngörülen sürede ihraç edilmemesi halinde zamanında alınamayan vergi tecil tarihinden itibaren vergi zıyaı cezası da uygulanmak suretiyle gecikme faizi ile birlikte alıcıdan aranacaktır.

Bu itibarla, dahilde işleme izin belgesi kapsamında ihraç kaydıyla alınan hammaddelerden üretilen ürünlerin süresi içerisinde ihraç edilememesi halinde, söz konusu alımlar yurtiçi teslim niteliğine dönüşmekte olup, yüklenilen vergiler söz konusu teslimlerin yurtiçi teslime dönüştüğü vergilendirme döneminde indirim hesaplarına alınmak suretiyle indirim konusu yapılabilecektir. Ancak indirim hakkının, ihraç kayıtlı teslimin yurtiçi teslime dönüştüğü vergilendirme dönemini içerisine alan takvim yılı aşılmamak kaydıyla kullanılabileceği tabiidir.

Öte yandan, KDV Kanununun 10/ı maddesine göre ithalat işlemlerinde vergiyi doğuran olay, Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başlaması, gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili ile meydana geldiğinden dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen ürünlerle ilgili ikincil işlem görmüş ürünler için sonradan gümrük idaresine yapılan ödemelerde indirim hakkı Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı, gümrük vergisine tabi olmayan ithalat işlemlerinde ise gümrük beyannamesinin tescil edildiği takvim yılı aşılmamak kaydıyla kullanılabilecektir.

Diğer taraftan, konu hakkında Gümrük ve Ticaret Bakanlığından alınan 19/12/2012 tarihli ve 25550 sayılı yazıda, dahilde işleme rejimi kapsamında üretilen mallardan elde edilen ikincil işlem görmüş ürünlerin serbest dolaşıma girişinde ithalat vergilerinin, Gümrük Kanununun 115/1’inci maddesine göre, malların serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihindeki vergi oranı ve diğer vergilendirme unsurları esas alınarak hesaplanacağı belirtilmiştir.

Buna göre, dahilde işleme rejimi kapsamında üretilen mallardan elde edilen ikincil işlem görmüş ürünlerin serbest dolaşıma girişinde ödenen KDV nin, malların serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihinin ait olduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Takvim yılının aşılması halinde ise, Gümrük İdaresine ödenen KDV nin indirim konusu yapılması mümkün olmayıp, bu tutarlar gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde maliyet veya gider olarak dikkate alınabilecektir.

Kaynak: Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı
14 Temmuz 2014 Tarih ve 64597866-KDV-29-107 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/dahilde-isleme-rejimi-kapsaminda-uretilen-mallardan-elde-edilen-ikincil-islem-gormus-urunlerin-serbest-dolasima-girisinde-odenen-kdv-ne-zaman-indirilebilir/feed/ 0