geç – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 05 Feb 2022 09:56:17 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Faaliyeti sona eren firma adına son dönem gekap beyannamesinin verilmemesinin bir cezası olur mu? https://www.muhasebenews.com/faaliyeti-sona-eren-firma-adina-son-donem-gekap-beyannamesinin-verilmemesinin-bir-cezasi-olur-mu/ https://www.muhasebenews.com/faaliyeti-sona-eren-firma-adina-son-donem-gekap-beyannamesinin-verilmemesinin-bir-cezasi-olur-mu/#respond Sun, 06 Feb 2022 11:30:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121891 Bir mükellefimiz için gekap beyannamesi veriliyor. Aralık ayında kapanışı oldu. Vergi dairesi kapanışı yapıldı ama gekap sona erme dilekçesi vermeyi sehven unuttuk. Sona erme dilekçe bildirimi yapılmamasından dolayı cezai bir durumla karşılaşır mıyız?

Dilekçeyi veriniz. Geç bildirimden dolayı VUK 352. maddesine göre usulsüzlük cezası kesilir.


Geri kazanım katılım payı nedir?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik kapsamındaki ürünlerin piyasaya arzında ürün cinsine bağlı olarak 2872 sayılı Çevre Kanununun ekli (1) sayılı listesinde belirlenen tutardır.

(1) SAYILI LİSTE

GERİ KAZANIM KATILIM PAYI TUTARI

Ürün CinsiTutar
Plastik poşet (Plastik alışveriş torbaları)15 kr./adet
Lastik (Binek araç)2 TL/adet
Lastik (Otobüs, kamyon, kamyonet, yükleyici ve kazıcı lastikleri ve diğerleri )4 TL/adet
Lastik (İş makinası lastikleri)10 TL/adet
Dolgu lastikler5 TL/adet
Akümülatör (Kurşun asitli olanlar)20 kr./kg
Akümülatör (Nikel kadmiyumlu olanlar)50 kr./ kg
Akümülatör (Diğerleri)5 kr./kg
Çinko karbon piller2 TL/kg
Alkali silindirik piller2 TL/kg
Alkali düğme piller3 TL/kg
Düğme piller çinko-hava ve gümüş oksitli10 TL/kg
Lityum düğme piller10 TL/kg
Lityum silindirik şarjlı ve primer pil çeşitleri (Araç bataryaları hariç)5 TL/kg
Otomotiv pilleri (Kurşun içerenler hariç)15 TL/kg
Lityum içeren araç bataryaları15 TL/kg
Diğer şarjlı piller5 TL/kg

–––––––––––––––––

(1)  29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde “bu Kanuna ekli (1) sayılı liste” ibaresinin yer alması nedeniyle buraya işlenmiştir.

5918

Madeni yağ50 kr./kg
Bitkisel yağ10 kr./kg
Elektrikli ve elektronik eşya: Televizyon/Monitör20 kr./kg
Elektrikli ve elektronik eşya: Bilişim telekomünikasyon ekipmanları (Televizyon ve monitörler hariç)20 kr./kg
Elektrikli ve elektronik eşya: Aydınlatma ekipmanları10 kr./adet
Elektrikli ve elektronik eşya: Küçük ev aletleri ve diğerleri20 kr./kg
Elektrikli ve elektronik eşya: Beyaz eşyalar (Buzdolabı/Soğutucular/İklimlendirme cihazları hariç)25 kr./kg
Elektrikli ve elektronik eşya: Buzdolabı/Soğutucular/İklimlendirme cihazları30 kr./kg
İlaç1 kr./kutu veya şişe
Ürün CinsiKg Başına Alınacak Tutar (kr.)Adet Başına Alınacak Tutar (kr.)
PLASTİK AMBALAJ
İçecek Ambalajları (Adet)
0,33 litreye kadar 1
0,3301-0,75 litre arası 2
0,7501-1,5 litre arası 3
1,501 litre üzeri 4
Diğerleri (Poşet Hariç) (kg)40 
METAL AMBALAJ
İçecek Ambalajları (Adet) 3
Diğerleri (kg)50 

5918-1

KOMPOZİT AMBALAJ 
Kâğıt-Karton Ağırlıklı Kompozit İçecek Ambalajları (Adet)   
0,25 litreye kadar 1 
0,2501-0,5 litre arası 2 
0,501 litre üzeri 4
Diğerleri (kg)50 
KÂĞIT KARTON AMBALAJ (kg)20 
CAM AMBALAJ
İçecek Ambalajları (Adet)  
0,25 litreye kadar 1
0,2501-0,5 litre arası 2
0,501-1 litre arası 3
1,01-5 litre arası 5
5,01 litre üzeri 10
Diğerleri (kg)20 
AHŞAP AMBALAJ
AHŞAP AMBALAJ (Adet) 10
      
Geri kazanım katılım payı hangi ürünler için uygulanır?

Çevre Kanununun ekli (1) sayılı listesinde yer alan ürünler için geri kazanım katılım payı uygulanır.

Geri kazanım katılım payına ilişkin yönetmelik nedir?

Çevre Kanununun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan tahsil edilecek geri kazanım katılım paylarının belirlenmesine, beyan edilmesine, tahsilatına ve izlenmesi ile Kanunun ek-1 sayılı listesindeki ürünlerden, plastik poşetler için satış noktalarınca, diğer ürünler için piyasaya sürenlerce/ithalatçılarca uyulacak hükümlere ilişkin idari ve teknik usul ve esasların belirlendiği 31/12/2019 tarihli ve 30995 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanan yönetmeliktir.

Geri kazanım katılım payı kimlerden tahsil edilir?

Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan tahsil edilir.

Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi nedir?

Plastik poşetler için satış noktaları, diğer ürünler için piyasaya sürenler/ithalatçılar tarafından piyasaya arz edilen ürünlere ilişkin ödenmesi gereken geri kazanım katılım payının Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen usulde verilmesine ilişkin beyannamedir.

Geri kazanım katılım payına ilişkin beyanname ve ödeme işlemlerini nereye yapmalıyım?

2872 sayılı Kanunun ek 11 inci maddesinin Hazine ve Maliye Bakanlığına vermiş olduğu yetkiye dayanılarak Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesinin elektronik ortamda beyan edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Piyasaya arz edilen ürünlere yönelik olarak piyasaya sürenler/ithalatçılar ve satış noktalarınca yapılacak beyanlarda, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen esaslara uyulacaktır. Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) tarafından; 5/2/2020 tarih ve 31030 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi Genel Tebliği (Sıra No:1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 3) ile Çevre Kanununa ekli (1) sayılı listede yer alan plastik poşetler dışındaki diğer ürünler için ödenecek geri kazanım katılım payının beyanı ve tahsiline ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.

“Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Usul Ve Esaslar” düzenleyici nitelikte bir belge olarak mı değerlendirilmelidir?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Usul Ve Esaslar, Kanun ve Yönetmeliğe dayanılarak ve mevzuat hazırlama esasları dikkate alınarak oluşturulmuş olup düzenleyici değil, Yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin tanımlayıcı ve açıklayıcı hususlara yönelik olduğu Yönetmeliğin 6’ncı Maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde de yer almaktadır.

Usul ve esaslarda geçen “geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmamaktadır.” veya “geri kazanım katılım payı yükümlülüğü oluşmaz.” ifadelerinden kasıt beyan verilip ödeme mi yapılmayacak yoksa beyan da yok ödeme de yapılmayacak şeklinde anlaşılmalıdır?

“GEKAP yükümlülüğü” GEKAP Yönetmeliği ile getirilen tüm yükümlülükleri ifade etmektedir.

Orijinal eşya/parça nedir?

Bütünlük arz eden eşyaların işlevini yerine getirmesinde kullanılan ve bu eşyaların ilk üretim aşamasında eşyaya bütünleşik bileşen olarak doğrudan monte edilen ürünlerdir. Bu ürünlerden Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan ve piyasaya arz edilecek araçlar ile elektrikli ve elektronik eşyalarda kullanılanlara ilişkin hükümler Yönetmeliğin 5’inci maddesinin onuncu ve onbirinci fıkralarında verilmiştir.

Çevre görevlisinin geri kazanım katılım payı kapsamındaki yükümlülüğü nedir?

Çevre Görevlisi, piyasaya süren/ithalatçı ve satış noktalarının gerçek/tüzel kişilikleri adına geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi ürün ve eşyaların tespitini, beyana esas miktarlarının muhasebe sorumlusunca belirlenmesini; çevre mevzuatı kapsamındaki bildirimlerin, beyan ve beyannamelerin belirtilen formatta, zamanında ve eksiksiz olarak hazırlanarak ilgili idarelere sunulmasını sağlayan, kontrol eden, izleyen ve raporlayan Çevre Kanunu’nun Ek Madde 2’sinde belirtilen görevliler/çevre yönetim birimlerindeki görevlilerdir. Sürekli bir çevre görevlisi istihdam eden veya çevre danışmanlık firmalarından çevre yönetimi hizmeti alan veya çevre yönetim birimi kurma zorunluluğu bulunan piyasaya süren işletmeler (ithalatçılar ve satış noktaları dahil) ile ödeyecekleri geri kazanım katılım payı miktarı (toplam beyan miktarının, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen beyan dönemini kapsadığı ay sayısına oranı) 50.000 Türk Lirası’ndan fazla olan piyasaya süren işletmeler (ithalatçılar ve satış noktaları dahil), Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik kapsamında yer alan tüm bildirim ve beyanların (iade ve mahsuplaşmaya esas işlemler dahil) muhasebe sorumlusu ve çevre görevlisi tarafından incelenip onaylanmasını sağlamakla yükümlüdürler. Bu durum piyasaya süren/ithalatçının yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır.

Muhasebe sorumlusunun görevi nedir?

Muhasebe sorumlusu, makbuz, fatura, irsaliye vb. belgelerin kayıtlarından ve genel muhasebe ile ilgili işlemlerin mevzuata, muhasebe usul ve yönetmeliklerine uygun olarak yerine getirilmesinde piyasaya süren/ithalatçı ve satış noktalarının gerçek/tüzel kişilikleri adına organ veya temsilcilik görevini yapan veya bu görevi üstlenen kişi/kişilerdir. Piyasaya süren/ithalatçılar, Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik kapsamında yapılacak olan tüm bildirim ve beyanlarını (iade ve mahsuplaşmaya esas işlemler dahil) görevlendirdikleri muhasebe sorumlularına ilgili belgeler (alış, satış, devir, bağış vb teslim belgeleri, bütçe raporları, vergi beyanları gibi) üzerinden inceletmek ve doğruluğunu görevleri kapsamında onaylatmakla yükümlüdürler.

Ek-1 sayılı listede yer alan bir/birkaç ürünün ithalatını gerçekleştiriyorum. Geri kazanım katılım payı tutarını ithalat aşamasında mı ödemeliyim?

Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği kapsamında yer alan ürünlerden serbest dolaşıma sokulmak sureti ile millileştirilen ürünler ithalatçı gerçek ve tüzel kişiler tarafından yurt içinde piyasaya arz edilmiş sayılır ve ithalatçılardan geri kazanım katılım payı alınır. İthalat işlemlerinde, serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil tarihi ithalat işleminin gerçekleştiği tarih olarak esas alınır.

Bitkisel yağ üretimi gerçekleştirmekteyim. Üretimini yaptığım bitkisel yağları dökme olarak gıda üretimi yapan işletmelere vermekteyim. Geri kazanım katılım payı ödeme yükümlülüğüm var mıdır?

Yurt içinde piyasaya arz edilen Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünler için geri kazanım katılım payına ilişkin beyan ve ödeme yükümlülüğü bu ürünleri piyasaya arz edenlere(piyasaya sürenlere) ve/veya ithalatçılara aittir. Geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi ürünlerden, satış şeklinden (ambalajlı veya dökme) bağımsız olarak Çevre Kanununun ek-1 sayılı listesinde belirtilen tutarlarda (2020 yılında bitkisel yağ için 10 kr/kg) geri kazanım katılım payı tahsil edilmektedir.

Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerin geri kazanım katılım payı tutarı her yıl değişecek mi?

Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 10.12.2018 tarih ve 30621 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Çevre Kanunu’na eklenen geri kazanım katılım payı başlıklı Ek Madde 11’de “Bu listede yer alan tutarlar takvim yılı başından geçerli olmak üzere her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu şekilde hesaplanan tutarların %5’ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Cumhurbaşkanı, bu suretle tespit edilen tutarları yarısına kadar artırmaya veya indirmeye yetkilidir.” ifadesi yer almaktadır. Bu hüküm doğrultusunda, geri kazanım katılım payı tutarları her yıl yeniden hesaplanacaktır.

Bitkisel yağ ithal edip yurt içinde bitkisel yağ üreten işletmeye hammadde olarak vermekteyim. Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği kapsamında yükümlülüğüm var mıdır?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin beşinci maddesinin onaltıncı fıkrasında “Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden bitkisel yağ ve madeni yağların Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerin üretiminde hammadde olarak kullanılması durumunda hammadde olarak tedarik edilen bu ürünlerin ithalatçıları/üreticileri tarafından beyan yapılır, ancak hammadde olarak kullanılan bu ürünlerden geri kazanım katılım payı tahsil edilmez.” hükmü yer almaktadır. Bu doğrultuda yurtiçinde bitkisel yağ üretiminde hammadde olarak kullanılmak üzere temin edilen bitkisel yağlar için geri kazanım katılım payı ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Nihai bitkisel yağ üretip piyasaya süren firmanın ise geri kazanım katılım payı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır.

Yurt içinde kendi ticari markam ile ilaç üretimi gerçekleştirmekteyim. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Yurt içinde üretimi gerçekleştirilen ilaç için piyasaya süren olarak geri kazanım katılım payı beyanı ve ödeme yükümlülüğünüz bulunmaktadır.

Yurt içinde kendi ticari markam ile buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi üretimi gerçekleştirmekteyim. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Yurt içinde üretimi gerçekleştirilen buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi için piyasaya süren olarak geri kazanım katılım payı beyanı ve ödeme yükümlülüğünüz bulunmaktadır.

Araç üretimi gerçekleştirmekteyim. Yurt içindeki bir firmadan lastik ve akümülatör temin ederek araç üretiminde kullanıyorum. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin beşinci maddesinin onuncu fıkrasında “Piyasaya arz edilecek araçlar ile elektrikli ve elektronik eşyaların üretiminde orijinal eşya/parça olarak kullanılan ve Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünler için araç ile elektrikli ve elektronik eşyayı piyasaya sürenler tarafından beyan yapılır ancak bu ürünlerden geri kazanım katılım payı tahsil edilmez.” hükmü yer almaktadır. Bu kapsamda araçlarda orijinal eşya/parça olarak kullanılan lastik, akümülatör vb. gibi Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünler için geri kazanım katılım payı beyanı verilir, ödeme yapılmaz.

Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden birkaçının üretimini gerçekleştirerek piyasaya sürmekteyim. Geri kazanım katılım payı kapsamında yükümlülüğüm bulunmaktadır. Çevre görevlisi bulundurmak zorunda mıyım?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslarda “Çevre görevlisi; Piyasaya süren/ithalatçı ve satış noktalarının gerçek/tüzel kişilikleri adına geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi ürün ve eşyaların tespitini, beyana esas miktarlarının muhasebe sorumlusunca belirlenmesini; çevre mevzuatı kapsamındaki bildirimlerin, beyan ve beyannamelerin belirtilen formatta, zamanında ve eksiksiz olarak hazırlanarak ilgili idarelere sunulmasını sağlayan, kontrol eden, izleyen ve raporlayan Çevre Kanunu’nun Ek Madde 2’sinde belirtilen görevliler/çevre yönetim birimlerindeki görevlilerdir. Sürekli bir çevre görevlisi istihdam eden veya çevre danışmanlık firmalarından çevre yönetimi hizmeti alan veya çevre yönetim birimi kurma zorunluluğu bulunan piyasaya süren işletmeler (ithalatçılar ve satış noktaları dahil) ile ödeyecekleri geri kazanım katılım payı miktarı (toplam beyan miktarının, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen beyan dönemini kapsadığı ay sayısına oranı) 50.000 Türk Lirası’ndan fazla olan piyasaya süren işletmeler (ithalatçılar ve satış noktaları dahil), Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik kapsamında yer alan tüm bildirim ve beyanların (iade ve mahsuplaşmaya esas işlemler dahil) muhasebe sorumlusu ve çevre görevlisi tarafından incelenip onaylanmasını sağlamakla yükümlüdürler. Bu durum piyasaya süren/ithalatçının yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.” hükmü yer almaktadır. Bu doğrultuda ilgili mevzuatı gereğince çevre görevlisi istihdam etme zorunluluğu bulunanlar ile ödeyecekleri geri kazanım katılım payı miktarı (toplam beyan miktarının, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen beyan dönemini kapsadığı ay sayısına oranı) 50.000 TL’den fazla olan piyasaya süren işletmelerce yapılacak bildirim ve beyannamelerine esas veriler, çevre görevlisi tarafından incelenip onaylanmalıdır. GEKAP mevzuatı kapsamında çevre görevlisi istihdam edilmesine yönelik bir zorunluluk bulunmamaktadır.

İlaç üreticisiyim, ürettiğim ilacın kutu/şişe etiket, kapak gibi ambalajları için geri kazanım katılım payı ödeyecek miyim?

İlaç, Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan bir üründür ve ilaç üreticilerinin/ithalatçılarının ilaçlar için belirlenen geri kazanım katılım payından sorumluluğu bulunmaktadır. Diğer yandan ilaç için kullanılan cam şişe, metal kapak, karton kutu, plastik film, etiket gibi birincil ambalajları ve kutu içindeki ölçek kaşığı/kabı, prospektüs gibi ürünler için ayrıca geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Boya üretimi gerçekleştirmekteyim. Boya kutuları için geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Çevre Kanununun ekli (1) sayılı listesinde yer almayan ürünler ile ilgili olarak, ekli (1) sayılı listede yer alan ambalajları için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmaktadır.

Geri kazanım katılım payına tabi olan soğutucuların içerisinde bulunan aydınlatma ekipmanları için ayrıca geri kazanım katılım payı ödemeli miyim?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik gereğince, soğutuculardan geri kazanım katılım payı alınmaktadır. Fakat soğutucularda bulunan aydınlatma ürünlerinden ayrıca geri kazanım katılım payı alınmaz. Ancak, anılan Yönetmelik kapsamında olmayan büyük ölçekli sabit kurulum kriterlerine uyum gösteren, kurulumu ve sökümü uzman kişilerce gerçekleştirilen soğutucularda kullanılan veya piyasaya münferiden arz edilen aydınlatma ürünleri, “aydınlatma ekipmanları” kategorisinden geri kazanım katılım payı uygulamasına tabidir.

Piyasaya cep telefonu sürmekteyim. Cep telefonu ile birlikte pil, şarj cihazı ve kulaklık veriyorum. Her bir ürün için ayrı ayrı geri kazanım katılım payı tutarı ödemeli miyim?

Cep telefonu ile birlikte piyasaya arzı gerçekleşen pil, şarj cihazı, kulaklık “Bilişim telekomünikasyon ekipmanları” altında tek bir ürün olarak değerlendirilir.

Cep telefonu ile birlikte münferiden cep telefonu bataryası satışı da yapmaktayım. Cep telefonu bataryası için geri kazanım katılım payı ödeyecek miyim?

Cep telefonu bataryasının münferiden piyasaya arz edilmesi durumunda “pil” kategorisi altında değerlendirilir ve geri kazanım katılım payı ödenir.

Yenilenmiş ürün piyasaya arz etmekteyim. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Piyasaya sürenleri tarafından herhangi bir sebeple iade alınan ve mahsuplaşması yapılan ürünlerin bütünlüğü değiştirilmeden bir takım yenileme ve tamir süreçlerinden geçirilerek “yenilenmiş ürün” olarak piyasaya arz edilen ürünlerden Geri Kazanım Katılım Payı tahsil edilir.

Veteriner ilaçlar ithal etmekteyim. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelikteki ilaç tanımı kapsamında yer alan beşeri ilaçlar, veteriner ilaçları ve zirai ilaçlarının piyasaya arzında, geri kazanım katılım payı tahsil edilir.

Zirai ilaç üretiyorum. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelikteki ilaç tanımı kapsamında yer alan beşeri ilaçlar, veteriner ilaçları ve zirai ilaçlarının piyasaya arzında geri kazanım katılım payı tahsil edilir.

Yurtdışından lastik ithal etmekteyim. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Yurt içinde piyasaya arz edilen Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünler için geri kazanım katılım payına ilişkin beyan ve ödeme yükümlülüğü bu ürünleri piyasaya arz edenlere (piyasaya sürenlere) ve/veya ithalatçılara aittir. Bu nedenle ithalatını gerçekleştirdiğiniz lastikler için geri kazanım katılım payına ilişkin beyan ve ödeme yükümlülüğünüz bulunmaktadır.

Akümülatör ithal etmekte ve yurtiçinde araç üreten bir firmaya satmaktayım. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Araç üreten firmanın “tedarikçi/yetkili ithalatçı”sı vasfıyla akümülatör ithal etmeniz kaydıyla geri kazanım katılım payı yükümlülüğünüz bulunmamaktadır.

Yurt dışından lastik ithal edip araç üreten firmaya veriyorum. Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği kapsamında beyanname doldurup geri kazanım katılım payı bedelini ben mi ödemeliyim? Araç üreten firma mı ödemeli?

İthalatı gerçekleştirilen lastiklerin araç üretiminde orijinal eşya/parça olarak kullanılması şartıyla bu ürünlerden geri kazanım katılım payı tahsil edilmez. Ancak hem lastik ithalatçısı hem de araç üreticisi tarafından bu ürünlere yönelik geri kazanım katılım beyanı yapılır. Münferit olarak piyasaya arz edilen lastikler için ise geri kazanım katılım payı beyanı yapılır ve geri kazanım katılım payı ödenir.

Çevre Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan elektrikli ve elektronik eşyalardan bazılarını başka bir firmaya ürettirip kendi markam ile piyasaya arz etmekteyim. Geri kazanım katılım payı ödeme yükümlülüğünden hangi firma sorumludur?

Çevre Kanunu ek-1 sayılı listede yer alan elektrikli ve elektronik eşyaları kendi adınız ve/veya ticari markanızla piyasaya arz eden olarak geri kazanım katılım payı sorumluluğunuz bulunmaktadır.

Başka bir firma için bitkisel yağ üretiyorum. Üzerinde firmamın ve diğer firmanın markası yer almaktadır. Geri Kazanım Katılım Payından hangimiz sorumluyuz?

Taraflar arasında yapılan sözleşmede herhangi bir aksi durum belirtilmediği sürece; “tedarikçi” vasfıyla farklı bir firmaya ürettiğiniz bitkisel yağın tüketiciye satış işlemi esnasında oluşacak geri kazanım katılım payından piyasaya süren firma sorumludur.

Büyük şantiyelerde kullanılan batarya ile çalışan dübel çakma, çivi çakma ve matkap makineleri ithalatı gerçekleştirmekteyiz. Bahsi geçen aletlerin hangi ürün kategorisi altında değerlendirilmesi gerekmektedir? Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği kapsamında yükümlülük ne şekilde olacaktır?

Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği kapsamında değerlendirilen dübel çakma, çivi çakma ve matkapların Çevre Kanununun Ek-1 sayılı listesinde yer alan “ Küçük ev aletleri ve diğerleri” kategorisi altında değerlendirilmektedir. İthalatı gerçekleştirilen söz konusu ürünler için piyasaya süren olarak geri kazanım katılım payı beyanı ve ödemesinin yapılması gerekmektedir.

Büyük şantiyelerde kullanılan batarya ile çalışan dübel çakma, çivi çakma ve matkap makinelerinde bulunan bataryaların, “diğer şarjlı piller” kategorisinde mi yoksa “orijinal eşya/parça” olarak mı değerlendirilmesi gerekmektedir? Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği kapsamında yükümlülük ne şekilde olacaktır?

Batarya ile çalışan dübel çakma, çivi çakma ve matkap makinelerinde bulunan bataryalar, söz konusu ürünün orijinal eşya/parçasıdır. Küçük ev aletleri ve diğerleri kategorisi kapsamında yer alan dübel çakma, çivi çakma ve matkap makineleri geri kazanım katılım payı beyanı ve ödemesi yapıldığı için bataryalar için ayrıca geri kazanım katılım payı ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Yurt içinde içecek, dondurma ve gıda hizmetleri veren kurumsal firmalara ticari tip soğutucu ve dondurucu dolap üretmekteyiz. Üretilen ticari tip buzdolapları üzerine kendi markamız ile birlikte kurumsal müşterilerin marka ve tanıtım stickerleri basılmaktadır. Bu kapsamda, piyasaya süren mi yoksa tedarikçi olarak mı değerlendirilmemiz gerekmektedir?

Sipariş veren kurumsal firmanın kendi markasının tanıtımı amacıyla ürünlerin üzerine markasının konulduğu ve kendinin söz konusu ürünün üreticisi/piyasaya süreni olarak soğutucu ürünün satışını yapmadığı durumlarda, bu ürünlerin üretimini gerçekleştirerek ürünlerin üzerinde kendi markası bulunan ve soğutucu ürünün satışını yapan firmaların Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik kapsamında piyasaya süren olarak yükümlülüğü bulunmaktadır.

Yurt dışından araç ithal etmekteyiz. Aracın orijinal bir bütünü olan parçalar (akü, lastik, klima vd.) için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü var mıdır?

Araç, Çevre Kanunun ek-1 sayılı listesindeki ürünler arasında yer almamaktadır. Ancak aracın orijinal eşya/parçası olan ek-1’de yer alan lastik, akümülatör gibi ürünler için geri kazanım katılım payı beyanı yapılması gerekmektedir. Bu ürünler için beyan yapılmakta, geri kazanım payı ödemesi yapılmamaktadır. Bununla birlikte ithal edilen aracın yanında yedek olarak verilen Kanunun ek-1 sayılı listesindeki ürünler (lastik, akü vd.) için ithalatçı tarafından geri kazanım katılım payı beyanı ve ödemesi gerçekleştirilir.

Madeni yağ olarak tanımlanan ürünler nelerdir?

Madeni yağlar, baz yağına veya kimyasal sentez yöntemi ile işlenen maddelere, bazı katkıların ilavesi sonucu, hareketli ve temas halinde olan iki yüzey arasındaki sürtünme ve/veya aşınmayı azaltma veya soğutma özelliğine sahip mamul haline getirilen doğal veya yapay maddeler olarak tanımlanmakta olup Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 7/12/2016 tarihli ve 6648 sayılı Kurul Kararı’nda madeni yağların GTİP numaraları belirtilmiştir.

Madeni yağ üreticisiyim, Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik hükümleri doğrultusundaki yükümlülüklerim nelerdir?

Madeni yağ üreticisi olarak üretilen madeni yağların piyasaya arz edilmesi durumunda geri kazanım katılım payı ödenecek ve beyan yapılacaktır. Üretilen madeni yağların, başka bir madeni yağ üreticisine üretiminde hammadde olarak kullanılmak şartıyla verilmesi durumunda nihai madeni yağı üreten gerçek/tüzel kişi geri kazanım katılım payını ödeyecek ve beyan yapacaktır. Başka bir madeni yağ üreticisine hammadde olarak madeni yağ veren gerçek/tüzel kişi ise madeni yağ üretiminde hammadde olarak kullanmak üzere verdiği madeni yağlar için geri kazanım katılım payını ödemeyecek ancak beyan yapacaktır.

Madeni yağ ithalatçısıyım, Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik hükümleri doğrultusundaki yükümlülüklerim nelerdir?

Madeni yağ ithalatçısı olarak, ithal edilen madeni yağlar için geri kazanım katılım payı ödenecek ve beyan yapılacaktır. İthal edilen madeni yağların, madeni yağ üreticisine üretiminde hammadde olarak kullanılmak şartıyla ithal edilmesi durumunda nihai madeni yağı üreten gerçek/tüzel kişi geri kazanım katılım payını ödeyecek ve beyan yapacaktır. Madeni yağ üreticisine hammadde olarak kullanılmak üzere madeni yağ ithal eden gerçek/tüzel kişi ise verdiği madeni yağlar için geri kazanım katılım payını ödemeyecek ancak beyan yapacaktır.

Madeni yağların lastik üreticilerine satışının gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ödenecek midir?

Madeni yağların, Çevre Kanunu’nun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerin (ambalajlar hariç) üretiminde hammadde olarak kullanılması durumunda hammadde olarak tedarik edilen bu madeni yağların ithalatçıları/üreticileri tarafından beyan yapılır, ancak hammadde olarak kullanılan bu madeni yağlardan geri kazanım katılım payı tahsil edilmez.

Madeni yağların araç üreticilerine satışının gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ödenecek midir?

Madeni yağların, piyasaya arz edilecek araçlarda orijinal eşya/parça olarak kullanılması şartıyla madeni yağları piyasaya sürenler ve araç üreticileri tarafından beyan yapılır, ancak bu ürünlerden geri kazanım katılım payı tahsil edilmez. Münferit olarak piyasaya arz edilen madeni yağlar için geri kazanım katılım payı beyanı yapılır ve geri kazanım katılım payı ödenir.

Madeni yağların trafo üreticilerine satışının gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ödenecek midir?

Trafo ek-1 sayılı listede yer alan bir ürün olmadığı için madeni yağların trafo üreticilerine satışının gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ödenecek ve beyan yapılacaktır.

Madeni yağların kauçuk üreticilerine satışının gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ödenecek midir?

Kauçuk ek-1 sayılı listede yer alan bir ürün olmadığı için madeni yağların kauçuk üreticilerine satışının gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ödenecek ve beyan yapılacaktır.

Madeni yağların ithal edildikten sonra ihraç edilmesi durumunda geri kazanım katılım payı ödenecek midir?

İhracat ile ihraç kayıtlı satışlar geri kazanım katılım payı uygulamasından muaf tutulmuştur. Bununla beraber, ithal edilerek geri kazanım katılım payı yükümlülüğü “serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil tarihi” itibariyle oluşmuş ve serbest dolaşıma konu edilmiş madeni yağ için geri kazanım katılım payı beyan ve ödemesi gerçekleştirilir.

“Geri Kazanım Katılım Payına Tabi Ambalajların Tanımlanması” başlıklı bölümünün “Ambalaj Tanımına Uyan Ürünler” alt başlıklı bölümünde Kriter 1 de; Başka bir ürün/eşya/malzemenin kullanım ömrü boyunca o ürün/eşya/malzemeleri içinde bulundurmak, desteklemek veya korumak için kullanımı gerekli değilse ambalaj olarak kabul edileceği belirtilmiş ve kriteri sağlamayanların asıl ürün/eşya/malzemenin orijinal parçası olarak kabul edileceği ve ambalaj olarak tanımlanmayacağı açıklanmıştır. Bu durumda bitkisel yağların konulduğu kaplar (şişe, teneke vb.) ambalaj malzemesi olarak GEKAP a tabi değil midir?

Bahse konu Kriter 1, ürünün ambalajıyla beraber kullanılarak aynı şekilde bertarafını da kapsamaktadır (çay poşeti gibi). Diğer yandan aynı bölümde ambalaj tanımına uyan ürünler için üç kriter örnekleriyle açıklanmış olup söz konusu kriter ve örnekler halihazırda yürürlükte olan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinden aktarılmıştır. Bitkisel yağ ambalajları Kriter 1’e uymamakta olup bitkisel yağın kendisi geri kazanım katılım payına tabi bir ürün olduğu için birincil ambalajı için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmamakla beraber kullanılan diğer ambalajları için beyan ve ödeme yükümlülüğü vardır.

IBC tanklar ile bitkisel yağ ithalatı gerçekleştirilmesi ve ithal edilen bitkisel yağların, yurt içindeki tesislere çeşitli ebatlarda ambalajlara (şişe, teneke vb) doldurarak piyasaya arz edilmesi durumunda bitkisel yağın ambalajı için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmakta mıdır?

Uygulamada geri kazanım katılım payı tahsil edilen ürünlerin birincil ambalajından GEKAP alınmayacağı hususu düzenlenmiş olup üründen GEKAP alınmıyorsa birincil ambalajdan GEKAP alınmaktadır. Bu durumda IBC tanklarla ithal edilen bitkisel yağın ithalatçısının “bitkisel yağ” için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmakta olup IBC tanktan geri kazanım katılım payı alınmamaktadır. Bu bitkisel yağın, yurt içinde ambalajlanarak piyasaya sürülmesi durumunda bitkisel yağ için geri kazanım katılım payı ödemesi yapılmayacağından birincil ambalajı dahil tüm ambalajları için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmaktadır.

Usul ve esaslarda verilen örneklerde ” …. gerçek/tüzel kişileri arasında yapılacak herhangi bir sözleşmede aksi bir durum belirtilmediği sürece; piyasaya arz edilen içeceğin ambalajı için …. gerçek/tüzel kişisi piyasaya süren, ….gerçek/tüzel kişisi ise tedarikçidir.” gibi açıklamalar yer almaktadır. Tarafların kendi aralarınca yapacakları sözleşmelerle GEKAP mükellefi değiştirilebilir mi?

Tedarikçiler ile piyasaya sürenler arasındaki işlemlerde sadece ikincil ve üçüncül ambalajlar için sözleşme içeriği dikkate alınmıştır. Asıl ürünler ve birincil ambalajlara yönelik tedarik sözleşmeleriyle bu yönde bir düzenleme yapılması mümkün olmayıp piyasaya arz edilen ambalajlı ürünün ambalajı için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü o ürünü kendi adı/markasıyla piyasaya sürendedir.

Yönetmelikte yer alan yeminli mali müşavir incelemesi ile bağımsız denetim kuruluşlarına inceletme işlemlerinin ne zaman gerçekleştirilmesi gerekmektedir?

Geri kazanım katılım beyannamelerine yönelik Yeminli Mali Müşavirlere yaptırılacak inceletme ve/veya doğrulatma işlemleri ile bağımsız denetim kuruluşlarına yaptırılacak inceletme işlemleri Bakanlıkça gerekli görülerek talep edilmesi halinde yaptırılarak Bakanlığa sunulmalıdır.

İşletmenin muhasebe kayıtları ve muhasebe hesap planında yer almayan ürünlere ve kullanılan ambalajlara ait adet, ağırlık, sayı vb. bilgiler hakkında beyan ve bildirimde bulunulacağı göz önünde bulundurulduğunda bu durumda meslek mensupları mı sorumlu olacaktır?

Yönetmelikte meslek mensuplarına yönelik bir ifade ya da düzenleme bulunmamakta olup meslek mensuplarına getirilen yükümlülükler Hazine ve Maliye Bakanlığı uhdesindedir. Bakanlığımızca geri kazanım katılım payı uygulamasından sorumlu olarak piyasaya süren gerçek/tüzel kişiler esas alınmaktadır.

Muhasebe sorumlusu tanımında 3568 sayılı yasaya göre ruhsat almış meslek mensubu olması şartı yer almamaktadır. Bununla beraber meslek mensubu olmayan bir kişinin muhasebe konusunda yetkin ve yetkili olması mı beklenmektedir? Diğer yandan yetkinin verilmesine ilişkin yöntem (karar/tescil/vekâlet gibi) de belirtilmemiştir.

Çevre Kanununa göre geri kazanım katılım payı uygulamasından sorumlu piyasaya süren gerçek/tüzel kişilerin kendileri olup yapılan her türlü eylemden de bu kişileri sorumlu tutulmaktadır. Piyasaya süren işletmelerin yetki vereceği kişilerin nitelikleri ile yetkilendirme usulü çevre mevzuatı kapsamında düzenlenmemektedir.

Cam üretim tesisi olarak, personele karton bardakla çay, kahve ve su verilmektedir. Bu şekilde kullanılan karton bardaklar GEKAP’a tabi midir?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslarda satış noktası “Toptan ve/veya perakende olarak mal veya ürün satışını yapan mağaza, market ve benzeri satış yerlerini ifade etmektedir…” şeklinde açıklanmış olup tek kullanımlık bardak, tabak gibi ürünler içecek/yiyecek satışı yapan satış noktalarında içecek/yiyecek ürünlerinin müşterilere sunumunda kullanıldıkları anda ambalaj görevi görmekte ve ancak bu durumda ambalaj vasfı taşıyarak geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi olmaktadır. Konu özelinde bu açıklamaya uymayan durumlar için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Zeytin üretimi yapan firma bu zeytinleri kendi markası basılı metal teneke ya da plastik kaplara koyarak satmaktadır. Bu durumdaki geri kazanım katılım payı yükümlülüğü nedir?

Ürünlerin yurt içinde piyasaya sürülmesi aşamasında kullanılan metal teneke, plastik kaplar gibi Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan tüm ambalajlar için piyasaya süren firmanın Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik kapsamında yükümlülüğü oluşacaktır.

Otellerde üzerine marka basılıp müşteriye sunulan mini şampuan, ıslak mendil, karton çay bardakları gibi ürünler GEKAP’a tabi midir?

Turizm konaklama tesislerinde yeme, içme, kişisel bakım ürünleri vb. ürünlerin müşterilere sunumu esnasında kullanılan tek kullanımlık bardak, tek kullanımlık tabak, şampuan şişeleri, ıslak mendil ambalajı gibi ambalajlardan tesis içerisinde dolumu yapılarak müşterilere sunulanlar ile tedarikçisi tarafından turizm konaklama tesisi adına üretilen/ambalajlanan ürünlerin ambalajlarından turizm konaklama tesisi piyasaya süren olarak geri kazanım katılım payından sorumludur.

İnşaat boyaları üreten firma ürününü plastik kova ve teneke ambalajlara kendi etiketini basarak bayiler aracılığıyla piyasaya sürüyor. Nihai tüketiciye satış bayilerden yapılmaktadır. Bu durumda Geri Kazanım Katılım Payı yükümlülüğüm var mıdır?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslarda “piyasaya süren”, geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi olan Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden herhangi birini tedarik veya kullanım amacıyla bedelli veya bedelsiz olarak ilk defa piyasada yer alması faaliyetini gerçekleştiren gerçek veya tüzel kişiler olarak açıklanmış olup piyasaya sürenin belirlenmesinde söz konusu ürünlerin ilk defa piyasada yer alması için yapılan piyasaya arz faaliyeti esas alınır. Bu kapsamda, ambalajlı ürünün yurt içinde ilk defa piyasada yer alması için yapılan piyasaya arz faaliyeti (yurt içinde satış/teslim) doğrultusunda geri kazanım katılım payı yükümlülüğü oluşmaktadır. Aynı ambalajlı ürün için yapılan sonraki satışlar geri kazanım katılım payına tabi değildir.

Toptan ve perakende kitap ticareti işi ile uğraşan firma ürünlerini koliler ile göndermektedir. Bu durumda kolileri gönderen firma mı GEKAP bildiriminde bulunacaktır?

Ambalaj üreticileri tarafından bu ambalajları kullanacaklara yapılan boş ambalaj arzları geri kazanım katılım payına tabi değildir. Boş/ürün içermeyen ambalajlar, bir ürünün piyasaya arzında kullanıldıkları anda ambalaj görevi görmekte ve bu durumda ürünlerini bu ambalajlar ile ambalajlayarak/ambalajlatarak piyasaya süreni için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü oluşmaktadır.

Birincil ambalajın GEKAP muafiyeti hangi durumlarda geçerlidir?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinin on ikinci fıkrasında “Bu Yönetmelik kapsamında yer alıp geri kazanım katılım payına tabi olan ürünlerden ambalajlı olarak piyasaya sürülenlerin birincil (satış) ambalajları için beyan yapılır ancak bu ambalajlar için geri kazanım katılım payı tahsil edilmez. Bu ürünlerin birincil ambalajları haricindeki diğer ambalajları için geri kazanım katılım payı tahsil edilir.” hükmü yer almaktadır. Bu çerçevede Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alıp geri kazanım katılım payı ödenecek ürünlerin (sadece lastik, akümülatör, madeni yağ, bitkisel yağ, elektrikli ve elektronik eşya, pil, ilaç) birincil ambalajlarından beyan alınacak ancak geri kazanım katılım payı tahsil edilmeyecek; birincil ambalajlar haricindeki diğer tüm ambalajları için ise geri kazanım katılım payı beyanı yapılarak ödemesi gerçekleştirilecektir. Bu istisnai durum sadece belirtilen şekilde bir durum olması halinde (örneğin geri kazanım katılım payı ödenecek bir elektrikli ve elektronik eşyanın birincil ambalajı için) geçerli olup, Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer almayan/geri kazanım katılım payı ödemesine konu olmayan ürünlerin birincil ve diğer ambalajları dahil tüm ambalajları geri kazanım katılım payına tabi olacaktır.


Kaynak: ismmmo,T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/faaliyeti-sona-eren-firma-adina-son-donem-gekap-beyannamesinin-verilmemesinin-bir-cezasi-olur-mu/feed/ 0
Hisse devrini vergi dairesine geç bildirmenin cezası nedir? https://www.muhasebenews.com/hisse-devrini-vergi-dairesine-gec-bildirmenin-cezasi-nedir/ https://www.muhasebenews.com/hisse-devrini-vergi-dairesine-gec-bildirmenin-cezasi-nedir/#respond Sat, 23 Oct 2021 11:00:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=117267 Hisse devrini vergi dairesine geç bildirmenin cezası nedir?

VUK 352. Maddesindeki usulsüzlük cezası uygulanır II’nci derece usulsüzlükler:

 4-. Vergi kanunlarında yazılı bildirimlerin zamanında yapılmamış olması (işe başlamayı bildirmek hariç); 130 TL

______________________________________________________________________

İstanbul Ticaret Odası Hisse Devri İşlemine ilişkin açıklama

Mersis ’ten başvuru yapılarak talep numarası ve gerekli evraklar ile bölge temsilciliğine randevu alınmadan başvuru yapılmalıdır.

1-) Dilekçe

  • Şirket kaşesi ile yetkili tarafından imzalanmalı, vekaleten imzalanmış ise vekaletin aslı veya onaylı sureti eklenmeli, ekindeki evrak dökümünü içermelidir

2-) Genel Kurul kararı (Noter onaylı 1 nüsha) Ayrıca düzenlenmiş ise hazirun cetveli

Dikkat: Hissesini devredip şirketten ayrılan ortak da hisse devir kararına katılmalı ve ortaklar kurul kararını imzalamalıdır.

Dikkat: Kararda Hisse devrinden başka bir husus görüşülmüş ise karar yeni gelen ortak tarafından imzalanmalıdır.

Dikkat: Hissesini devredip şirketten ayrılan ortak müdür ise görevine devam edip etmeyeceği kararda belirtilmelidir.

Dikkat: TTK 623 gereğince şirket ortaklarından en az birinin şirketi yönetim hakkına ve temsil yetkisine haiz müdür olması gerekmektedir.

Dikkat: Hisse devrinin kabulü kararı, hisse devir sözleşmesi tarihi ile veya sonrasında ki bir tarihte  alınmalıdır.

Dikkat: Anasözleşmenin sermaye başlıklı maddesinde hisse adedi bulunması halinde, hisse devir kararında yer alan vaki devir neticesinde hisse adedi anasözleşmedeki hisse adedi değerine göre belirtilmelidir.

Dikkat: Gümrük Müşavirlik şirketlerinde ortak ve yetkililerin gümrük müşavirliği veya müşavir yardımcılığı belgeleri noter onaylı olması gerekmektedir.

  • Tüm ortakların toplantıya katılmadığı hallerde çağrı usulü: Genel kurul, müdürler tarafından, toplantı gününden en az on beş gün (ilan ve toplantı günleri hariç) önce toplantıya çağrılır. Şirket anasözleşmesi, bu süreyi uzatabilir veya on güne kadar kısaltabilir. Genel kurul toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, – gerekiyorsa şirketin internet sitesinde – mutlaka Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla çağrılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle, önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir.
  • Buna göre, tüm ortakların toplantıya katılmadığı hallerde tescil müracaatına, davet ilanına ait Ticaret Sicil Gazete sureti ile iadeli taahhütlü bildirime ait belgeler eklenmelidir. Ayrıca anasözleşme de özel çağrı usulü var ise bu usule ilişkin belgeler de eklenmelidir.

3-) Noterde düzenlenen hisse devir temlik sözleşmesi

4-) Reşit olmayan şirket ortağının anne ve babasının ya da anne/babadan herhangi birisinin şirkete ortak olması halinde reşit olmayan ortak için mahkemeden alınmış kayyum atama kararı

  • Yeni ortak girişi var ise kararda; ortağın ad ve soyadı yanında yerleşim yeri, vatandaşlıkları ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı ise kimlik numaraları T.C. kimlik numarası, yabancı uyruklu ise, vergi numarası veya yabancılara mahsus kimlik numarası belirtilmelidir.
  • Yeni ortağın yabancı uyruklu olması halinde tercümesi noter onaylı pasaport sureti,
  • Yabancı uyruklu ortağın noter onaylı ikamet adresi Türkiye’de ise ikamet tezkeresi eklenmelidir.
  • Yeni giren ortağın yabancı uyruklu tüzel kişi olması halinde tüzel kişinin güncel sicil kayıtlarını içeren belge ( Bu belge, şirketin tabi bulunduğu ülkedeki noterler tarafından ve o ülkedeki Türk Konsolosluğu veya Türkiye’deki Dışişleri Bakanlığı tarafından ya da Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi hükümlerine göre onaylanmış ve bunların noterden onaylı Türkçe çevirilerinin de yaptırılmış olması gerekir.)
  • Yabancı uyruklu tüzel ortak / tüzel yetkili girişi var ise kararda/tadil mukavelesinde vergi numarası belirtilmelidir.
  • Yeni giren tüzel ortak Türk uyruklu fakat ticari ikametgahı İstanbul dışında ise tüzel ortağın kayıtlı bulunduğu Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Ticaret sicil numarası /  vergi kimlik numarası ile Mersis numarası kararda/tadil mukavelesinde belirtilmelidir
  • Limited şirket hisse devir kararlarında sermayenin kısmen veya tamamen ödendiğinin beyan edilmesi zorunlu değildir; ancak kararda belirtilmesi durumunda sermayenin ödendiğinin ve öz varlık içinde sermayenin korunduğunun tespit edildiği SMMM/YMM raporunun ve faaliyet belgesinin ibrazı gerekmektedir
  • Müdür seçimi var ise, aşağıda yer alan “Müdür Ataması” başlığına göre istenen belgeler eklenmelidir.
  • Tüzel ortak adına kararı imzalayan kişinin (tüzel ortak adına şahıs kararı imzaladığında karar altında tüzel ortak ünvanı yazılmalı altına temsilen / vekaleten yazılıp imzalayanın ismi soyismi yazılmalıdır) tüzel ortak adına kararı imzalama, karara katılma, oy kullanma, kararları kabule veya  redde yetkili olduğunu gösteren güncel (Düzenleme tarihi üzerinden 1 yılı geçmemiş ) apostilli Türkçe tercümeli sicil özeti

Kaynak: ismmmo,İTO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/hisse-devrini-vergi-dairesine-gec-bildirmenin-cezasi-nedir/feed/ 0
Süresinden sonra bildirilecek gekap beyannamesi 7143 sayılı kanun kapsamında beyan edilirse ceza uygulanır mı? https://www.muhasebenews.com/suresinden-sonra-bildirilecek-gekap-beyannamesi-7143-sayili-kanun-kapsaminda-beyan-edilirse-ceza-uygulanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/suresinden-sonra-bildirilecek-gekap-beyannamesi-7143-sayili-kanun-kapsaminda-beyan-edilirse-ceza-uygulanir-mi/#respond Wed, 28 Jul 2021 07:30:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=112907 2021 1-3 donemi gekap beyanı süresinden sonra verilecektir. Beyan verilme esnasında 2 kanun maddesini sunmuşlar. 7326 ve 7143 sayılı kanunlar karşımıza çıkıyor. Sistem 7326 ya göre verdiğimizde kabul etmiyor. 7143 sayılı kanunu seçerek onaya müsaade etti. Bu beyanı 7143 sayılı kanuna göre versek süresinde beyan vermeme cezası ortadan kalkar mı?

Gekap beyannamesinin 7143-7326 sayılı yasalar ile ilgisi yok. 

  1. KSS seçeneği kullanılarak verilmesi gerektiği görüşündeyiz. 

Teknik destek için GİB e beyan bölümü ile görüşünüz.


ÇEVRE KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR KANUN

Kanun No. 7153                                                                                                       Kabul Tarihi: 29/11/2018

MADDE 1- 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“h) Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve giderilmesi için uyulması zorunlu standartlar ile vergi, harç, katılma payı, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve temiz teknolojilerin teşviki, geri kazanım katılım payı, plastik poşet ve plastik ambalaj kullanımının azaltılması, depozito uygulaması, emisyon ücreti, kirletme bedeli ve kirliliğin önlenmesine yönelik teminat alınması ve karbon ticareti gibi piyasaya dayalı mekanizmalar ile ekonomik araçlar ve teşvikler kullanılır. Bu hususlara ilişkin idari ve teknik usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.”

MADDE 2- 2872 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “İnşaat” ibaresi “Yapı” şeklinde, “inşaat” ibaresi “yapı” şeklinde, (2) numaralı bendinde yer alan “yapı kullanma ruhsatı” ibaresi “yapı kullanma izin belgesi” şeklinde, (3) numaralı bendinde yer alan “İnşaat” ibaresi “Yapı” şeklinde, “yapı kullanma veya” ibaresi “yapı kullanma izni veya” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 3- 2872 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı” ibaresi “Ticaret Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiş ve sekizinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 4- 2872 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde ve altıncı fıkrasında yer alan “Maliye” ibaresi “Hazine ve Maliye” şeklinde değiştirilmiştir.

“Ayrıca ek 11 inci ve ek 13 üncü maddeler kapsamında elde edilen gelirler, yurt içi ve yurt dışından temin edilecek her türlü hibe, yardım ve bağışlar ile kredi anapara geri dönüşleri ve kredi faizleri de tahsil edilerek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır ve bütçeye gelir kaydedilir.”

MADDE 5- 2872 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, (d) bendinin ikinci paragrafı ve (ı) bendinin (1), (3) ve (4) numaralı alt bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkraya (y) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bentler eklenmiş ve maddenin ikinci fıkrasına “Bu maddenin” ibaresinden sonra gelmek üzere “(ı) bendinin (1), (2), (3) ve (4) numaralı alt bentleri ile” ibaresi eklenmiştir.

“a) 1) Ek 4 üncü madde uyarınca, egzoz gazı emisyon ölçümü yaptırmayan motorlu taşıt sahiplerine 1.250 Türk lirası, ancak aynı aracın yönetmeliklerle belirlenen standartlara aykırı emisyona sebep olması durumunda motorlu taşıt sahibine 2.500 Türk lirası,

2) Taşıtın imalatında bulunan egzoz gazı emisyon kontrol sistemi olan katalitik konvertör/katalizör/dizel partikül filtresi olmadan kullanılan motorlu taşıt sahibine 1.250 Türk lirası,

3) Egzoz Gazı Emisyon Yetki Belgesi bulunan ancak yetkilendirme sonrasında ilgili yönetmelikle düzenlenen şartları kaybettiği tespit edildiği halde ölçüme devam eden ve/veya tekniğine ve belirlenen kurallara aykırı ölçümler yapanlara 5.000 Türk lirası,

4) Bu Kanun kapsamında yapılan düzenlemelerle öngörülen belge olmadan emisyon ölçümü yapanlara ve/veya belgelerde tahrifat yapanlara ve/veya sahte belge düzenleyenlere diğer kanunlarda yazılı yaptırımlar saklı kalmak üzere 10.000 Türk lirası,idari para cezası verilir.”“Katı yakıtlar için bu Kanun kapsamında yapılan düzenlemelerle öngörülen;

1) Katı yakıt özelliklerini sağlamayan yakıtları ithal eden veya satanlara; katı yakıtların depolanması, taşınması, yüklenmesi, boşaltılması veya torbalanmasına ilişkin düzenlemelere uymayanlara 10.000 Türk lirası,

2) Belgelerin veya izinlerin alınmaması durumunda 15.000 Türk lirası,

idari para cezası verilir.”

“1) Petrol ve petrol türevleri (ham petrol, akaryakıt, sintine, slaç, slop, rafine ürün, yağlı atık vb.) tahliyesi veya deşarjı yapan tankerlerden, bin (dahil) grostona kadar olanlar için groston başına 400 Türk lirası, bin ilâ beşbin (dahil) groston arasında olanlara, bu miktar ve ilave her groston başına 100 Türk lirası, beşbin grostondan fazla olanlara ise, yukarıdaki miktarlar ve ilave her groston başına 10 Türk lirası,”

“3) Petrol türevleri (sintine, slaç, slop, akaryakıt, yağlı atık vb.) veya kirli balast tahliyesi yapan gemi ve diğer deniz vasıtalarından bin grostona kadar olanlar için groston başına 200 Türk lirası, bin ilâ beşbin (dahil) groston arasında olanlara bu miktar ve ilave her groston başına 40 Türk lirası, beşbin grostondan fazla olanlara ise, yukarıdaki miktarlar ve ilave her groston başına 10 Türk lirası,

4) Katı atık bırakan veya evsel atıksu deşarjı yapan diğer deniz araçlarından bin (dahil) grostona kadar olanlar için groston başına 100 Türk lirası, bin ilâ beşbin (dahil) groston arasında olanlara bu miktar ve ilave her groston başına 20 Türk lirası, beşbin grostondan fazla olanlara ise yukarıdaki miktarlar ve ilave her groston başına 10 Türk lirası,”

“z) Bu Kanunun ek 11 inci maddesine aykırı olarak geri kazanım katılım payını ödemediği tespit edilenlere katılım payı tutarının %20 fazlası idari para cezası olarak verilir.

aa) Bu Kanunun ek 12 nci maddesine aykırı olarak depozito uygulanmadan yıllık piyasaya sürülen ambalaj için piyasaya sürenlere ton başına 100 Türk lirası idari para cezası verilir.

bb) Bu Kanunun ek 13 üncü maddesine aykırı olarak plastik poşetleri ücretsiz verdiği tespit edilen satış noktalarına depo alanı hariç kapalı satış alanının her metrekaresi için 10 Türk lirası idari para cezası verilir.”

MADDE 6- 2872 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “il çevre ve orman müdürlerince” ibaresi “çevre ve şehircilik il müdürlerince” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Bu Kanun uyarınca uygulanacak idari para cezalarına karşı açılacak olan davalar Bakanlığa karşı açılır.

20 nci maddenin birinci fıkrasının (k) bendi uyarınca 9 uncu maddenin (a) bendine aykırı olarak biyolojik çeşitliliği tahrip edenler ile (e) bendi uyarınca sulak alanlar için yönetmelikle belirlenen koruma ve kullanım usul ve esaslarına aykırı davrananlara Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen usul ve esaslar dahilinde, Tarım ve Orman Bakanlığı merkez teşkilatında Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve taşra teşkilatı birimleri tarafından idari yaptırım uygulanır ve yapılacak denetimlerle ilgili harcamalarda kullanılmak üzere Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesine gereken ödenek konulur. Bu fıkra hükmü uyarınca uygulanacak idari yaptırımlara karşı açılacak davalar Tarım ve Orman Bakanlığına karşı açılır.”

MADDE 7- 2872 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Hazine Müsteşarlığınca” ibaresi “Hazine ve Maliye Bakanlığınca” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Atıkların kaynağında ayrı biriktirilmesi ve toplanması amacıyla sıfır atık yönetim sistemini kuran ve uygulayan belediyelere, il özel idarelerine, kurum, kuruluş ve işletmelere Bakanlıkça teşvik uygulaması yapılır. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir.”

MADDE 8- 2872 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.

“Geri kazanım katılım payı

EK MADDE 11- Yurt içinde piyasaya arz edilen bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan bu listede belirtilen tutarda geri kazanım katılım payı tahsil edilir. Bu listedeki ürünlerden herhangi birinin piyasaya arzının, farklı bir ürünün, malzemenin veya eşyanın ithalatı ile birlikte gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ithalatçıdan tahsil edilir. Bu listede yer alan tutarlar takvim yılı başından geçerli olmak üzere her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu şekilde hesaplanan tutarların %5’ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Cumhurbaşkanı, bu suretle tespit edilen tutarları yarısına kadar artırmaya veya indirmeye yetkilidir.

Geri kazanım katılım payları ürünün piyasaya sürüldüğü tarihi takip eden ayın onbeşine kadar Bakanlığa beyan edilir ve beyanı takip eden ikinci ayın son gününe kadar Bakanlık Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına ödenir. Katılım payının beyan edilmediğinin veya eksik beyan edildiğinin Bakanlıkça tespiti halinde beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen katılım payının bir ay içinde ödenmesi gerektiği ilgiliye tebliğ edilir. Süresinde beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen katılım payının beyan edilmesi gereken son günden ödendiği tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı oranında faiz uygulanır. Süresinde ödenmeyen katılım payı Bakanlığın bildirimi üzerine ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir. Bu madde kapsamında tahsil edilen tutarlar genel bütçeye gelir kaydedilir.

Ülkenin tamamında Bakanlıkça belirlenen esaslar doğrultusunda depozito sistemi uygulayan, piyasaya süren/ithalatçı, depozitolu olarak piyasaya sürdükleri ürünler için bu maddenin birinci fıkrasından muaf tutulur. Muafiyet uygulamasında depozito uygulanan miktar esas alınır. Muafiyet uygulanmasına ilişkin esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir.

Depozito

EK MADDE 12- Çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla Bakanlık, belirleyeceği ambalajlar için depozito uygulamasını 1/1/2021 tarihinden itibaren zorunlu tutar. Bu doğrultuda, depozito kapsamındaki ambalajlı ürünlerin satışını gerçekleştiren satış noktaları depozito uygulaması toplama sistemine katılım sağlamakla yükümlüdür.

Depozito sisteminin uygulanmasına yönelik usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Poşet ücreti

EK MADDE 13- Kaynakların verimli yönetimi ve plastik poşetlerden kaynaklanan çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla plastik poşetler satış noktalarında kullanıcıya veya tüketiciye ücret karşılığı verilir. Uygulanacak taban ücret 25 kuruştan az olmamak üzere Bakanlıkça oluşturulacak komisyon aracılığı ile belirlenir ve her yıl için güncellenir.

Bu maddedeki düzenlemelere ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.”

MADDE 9- 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasına (k) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bentler eklenmiş ve mevcut (l) bendi (o) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.

“l) Otoyolların habitatları böldüğü yerlerde Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün görüşünü alarak yaban hayvanlarının geçişlerine izin verecek menfez, ekolojik köprü ve benzeri tesisleri yapmak,

m) Otoyollarda yaban hayvanlarından kaynaklanacak trafik kazalarını önlemek maksadı ile kafes tel çit yapmak,

n) Yaban hayvanlarının muhtemel yaşam alanlarının bulunduğu bölgelerdeki karayollarında uyarıcı levhalara yer vermek,”

MADDE 10- 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 5 inci maddesinde yer alan “Nazım İmar Planı” ve “Çevre Düzeni Planı” tanımları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye “Fen adamları” tanımından sonra gelmek üzere “Mekânsal Strateji Planı” tanımı eklenmiştir.

“Nazım İmar Planı; varsa bölge planlarının mekâna ilişkin genel ilkelerine ve varsa çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plandır.”

“Çevre Düzeni Planı; varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve stratejilerine uygun olarak yerleşim, gelişme alanları ve sektörlere ilişkin alt ölçek planlarını yönlendiren genel arazi kullanım kararları çerçevesinde ilke ve kriterleri belirleyen, bölge, havza veya il bütününde hazırlanan, plan hükümleri ve raporuyla bir bütün olan plandır.”

“Mekânsal Strateji Planı; ekonomik, sosyal politikalar ve çevre politikaları ile stratejilerini mekânla ilişkilendirerek fiziki gelişmeyi ve sektörel kararları yönlendiren, ülke bütününde ve gerekli görülen bölgelerde hazırlanan, raporu ile bütün olan plandır.”

MADDE 11- 3194 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Mekânsal planlama kademeleri:

MADDE 6- Mekânsal planlar, kapsadıkları alan ve amaçları açısından Mekânsal Strateji Planlarına uygun olarak; “Çevre Düzeni Planları” ve “İmar Planları” kademelerinden oluşur. İmar planları ise nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak hazırlanır. Her plan bir üst kademedeki plana uygun olarak hazırlanır.

Mekânsal strateji planlarında; kalkınma planı ile varsa bölge planları, bölgesel gelişme stratejileri ve diğer strateji belgelerinde ortaya konulan hedefler dikkate alınır.

Büyükşehirlerde 1/25.000 ölçekli nazım imar planının yapılmış olması, gerekli görülen bölgelerde 1/5.000 ölçekli nazım imar planlarının yapılmasına engel teşkil etmez.”

MADDE 12- 3194 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin  birinci fıkrasının (ç) bendine “konu edilen” ibaresinden sonra gelmek üzere “orto-görüntüler ile” ibaresi, “usul ve esaslara” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ilgili standartlara” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 13- 3194 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Kamu kurum ve kuruluşlarınca inşaatın yapımına ve denetimine ilişkin hizmet alımı yapılmış ise inşaatın yapımına ve denetimine ilişkin her türlü fenni mesuliyet kamu kurum ve kuruluşu adına danışman firmanın mimar ve mühendislerince üstlenilebilir. Danışman firmanın fenni mesul mimar ve mühendisleri uzmanlık alanlarına göre yapının, tesisatı ve malzemeleri ile birlikte bu Kanuna ve ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesini kamu kurum ve kuruluşu adına denetlemekle görevlidir.”

MADDE 14- 3194 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasına “yetkilendirilmiş idareden” ibaresinden sonra gelmek üzere “uygun sınıfta” ibaresi ve “geçici veya” ibaresinden sonra gelmek üzere “sınıflandırma yapılarak” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 15- 3194 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrasına “ruhsat ve eklerine” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılarda projelerine ve ilgili mevzuatına” ibaresi eklenmiş, fıkrada yer alan “ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“İdare tarafından ruhsata bağlanamayacağı veya aykırılıkların giderilemeyeceği tespit edilen yapıların ruhsatı üçüncü fıkrada düzenlenen bir aylık süre beklenmeden iptal edilir ve mevzuata aykırı imalatlar hakkında beşinci fıkra hükümleri uygulanır.”

MADDE 16- 3194 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 6- 1/6/2019 tarihinden itibaren, imar uygulaması görmemiş alanlar için hazırlanıp onaylanacak yeni imar planlarında, Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara uygun şekilde ve plan bütününde ulaşım amaçlı bisiklet yolları ve bisiklet park istasyonları bulunması zorunludur. Topoğrafya ve arazi eğimi nedeni ile bisiklet yolu yapılamayan yerlerde ise yaya yolları düzenlenir.”

MADDE 17- 3194 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 17- Yürürlükteki 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planları, 5 yıl içinde üst ölçekli çevre düzeni planı veya nazım imar planına dönüştürülür. Bu süre içinde, bu planlarda revizyon yapılamaz, yapılacak plan değişikliklerinin usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.

GEÇİCİ MADDE 18- Antalya ili Aksu ilçesi sınırları içerisinde yer alan Çalkaya Bölgesi olarak adlandırılan ve 9/4/2018 tarihli ve 2018/11605, 2018/11606 ile 2018/11607 sayılı Bakanlar Kurulu kararlarıyla kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edilen alanlarda, tescilli olan mevcut parseller esas alınarak tapu kaydının evveliyatından gelen imar uygulamalarındaki hatalar dikkate alınmadan imar uygulaması yapılır.

Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamında hazırlanan her ölçekteki imar ve parselasyon planları Antalya Büyükşehir Belediyesince yapılır, yaptırılır ve onanır. Parselasyon planlarının askı ilanları, yazılı tebliğ hükmündedir. İmar ve parselasyon planları onaylandığı tarihte yürürlüğe girer.

Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarındaki parselasyon planlarında gerekli görülmesi halinde imar uygulaması sonucu oluşmuş olan parsellerden, yüzde beşi aşmamak kaydıyla eşit oranda ilave düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılabilir.

Birinci fıkrada belirtilen kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında;

a) Tescilli parsellerin, tapu sicilinde tescil edilen alanı ile hesap edilen alanı arasındaki farkın tecviz sınırını aşması durumunda tapuda kayıtlı yüz ölçümü esastır.

b) Uygulama alanı içinde ve sınırında mükerrer tescil edilen parsellerin her ikisinin de uygulama sınırları içerisinde kalan alanların imar uygulamasına dâhil edilmesi esastır.

c) Daha önce yapılan imar uygulamaları sırasında hisseli hale getirilen ve farklı yerlere tahsis edilen müstakil veya hisseli parselleri, arsa paylarının sahipleri adlarına taksim yapılmak suretiyle müstakilen ve resen tescil ettirmeye Antalya Büyükşehir Belediyesi yetkilidir.

ç) Tapu sicillerinde tescile esas belgesine aykırılığı tespit edilmiş hisse hataları, doğru hisse uygulamaya alınarak resen düzeltilir.

d)  Hazine mülkiyetine tahsis edilmesi gereken parsellerde ve bu parsellerin oluşturuldukları alanlarda bulunan mevcut parsellerin başka bir alana taşınması işlemlerinde, “imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisinin sağlanması” ilkesine uygunluğu aranmaz.

Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında, imar ve parselasyon planlarının kesinleşmesinden sonra gerekli görülmesi halinde Antalya Büyükşehir Belediyesi, ilgili mevzuattan doğan yetkilerinin bir kısmını veya tamamını Aksu Belediyesi ve diğer kamu idarelerine devredebilir.

Bu maddede hüküm bulunmayan hallerde ilgili mevzuat hükümleri uygulanır.”

MADDE 18- 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun 6 ncı maddesinin başlığında yer alan “ve Kıyıda” ibaresi “, Kıyı ve Denizde” şeklinde değiştirilmiş, dördüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “, uygulama” ibaresi madde metninden çıkarılmış, fıkraya aşağıdaki bent eklenmiş ve maddeye dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“f) Enerji iletim hatları,”

“Denizlerde imar planı kararı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan edilen alanlarda yenilenebilir enerji üretim santralleri yapılabilir.”

MADDE 19- 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 4- Aydın ili Çine ilçesine bağlı Kahraman, Yolboyu, Evciler, Karakollar, Çaltı, Kuruköy ve Yağcılar köy yerleşik alanlarında ve civarında yıllardan beri var olan köy yapıları nedeniyle mera, yaylak veya kışlak olarak kullanımının teknik açıdan mümkün olmadığı mera komisyonu tarafından tespit edilecek taşınmazlardan belediye, il özel idaresi veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanlar ile il özel idaresince 24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler Ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre hak sahiplerine tahsis edilen veya aynı Kanuna ve diğer mevzuata göre satılan taşınmazların tescilleri ot bedeli dahil herhangi bir bedel talep edilmeksizin aynen devam eder.  Bu taşınmazlar hakkında Hazinece dava açılmaz, açılmış olan davalardan vazgeçilir. Hazinece bu taşınmazlar hakkında belediye, il özel idaresi, hak sahibi olanlar veya kamu kurum ve kuruluşları aleyhine açılan davalar sonucunda Hazine adına tesciline veya mera, yaylak ve kışlak olarak sınıflandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen, kesinleşen ve henüz tapuda işlemleri yapılmamış olan taşınmazlar hakkında da aynı hüküm uygulanır. Kararları infaz edilenler ise önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına bedelsiz olarak devredilir.”

MADDE 20- 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin yedinci ve sekizinci fıkralarında yer alan “Kat mülkiyeti” ve “kat mülkiyeti” ibarelerinden sonra gelmek üzere “veya kat irtifakı” ibaresi eklenmiş, yedinci fıkrasında yer alan “Maliye” ibaresi “Hazine ve Maliye” şeklinde değiştirilmiş, sekizinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “dört yıla kadar kanuni faizi ile birlikte” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve onbirinci fıkrasında yer alan “uygulamaya” ibaresi “ihale bedelinin taksit süresi, sayısı, uygulanacak faiz oranı ve diğer hususlara” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 21- 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde yer alan “Maliye Bakanlığınca” ibaresi ile beşinci fıkrasında yer alan “Bakanlığın talebi üzerine Maliye Bakanlığınca” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(8) Bakanlık, riskli yapı tespiti için lisanslandırılan kurum ve kuruluşların faaliyetlerini denetleyebilir. Mevzuatta öngörülen esaslara uygun olarak görevini yerine getirmeyen lisanslı kurum veya kuruluşlara, işlenen fiil ve hâllerin durumuna göre aşağıdaki idari yaptırımlar uygulanır.

a) Yazılı uyarı cezası verilecek fiiller:

1) Riskli yapı tespit raporunda teknik yönden tespit edilen eksikliklerin verilen süre içerisinde düzeltilmemesi

2) Yapı maliki olmayan birinin talebine istinaden riskli yapı tespiti yapılması

3) Daha önce riskli yapı tespitine konu edilmiş bir yapı hakkında ikinci kez riskli yapı tespiti yapılması

b) 15.000 Türk lirası idari para cezası verilecek fiiller:

1) İki kere yazılı olarak uyarı cezası alınmasından sonra, uyarı cezasını gerektiren başka bir fiilin tespit edilmesi

2) Riskli yapı tespitinde yapıya ilişkin verilerin eksik veya yanlış alınarak hesap yapılması neticesinde riskli bir yapının risksiz veya risksiz bir yapının riskli olarak tespit edilmiş olması

3) Yapıda teknik inceleme yapılmadan riskli yapı tespit raporu hazırlanması

c) Lisans iptali cezası verilecek fiiller:

1) Lisanslandırma şartlarının kaybedilmesi üzerine verilen süre içerisinde şartların sağlanmaması

2) Lisans başvurusunda gerçeğe aykırı bilgi ve belge sunulduğunun tespit edilmesi

3) Mevcut olmayan bir yapı hakkında riskli yapı tespit raporu hazırlanması

4) Daha önce üç defa idari para cezası alınmış olması

ç) Riskli yapı tespiti yapmak üzere lisanslandırılmış olan 29/6/2001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna göre Bakanlıktan izin belgesi almış yapı denetim kuruluşları ile laboratuvar kuruluşları, 4708 sayılı Kanuna göre belirli bir süre ile yeni iş almaktan men cezası almaları durumunda aynı süre içerisinde riskli yapı tespiti faaliyetinde de bulunamazlar. Yapı denetim kuruluşları ile laboratuvar kuruluşlarının 4708 sayılı Kanuna göre izin belgelerinin iptal edilerek faaliyetlerine son verilmesi durumunda riskli yapı tespiti lisansları da iptal edilir.

(9) Sekizinci fıkrada öngörülen cezalar, ilgili lisanslı kurum veya kuruluşun savunması alınarak verilir ve yazılı olarak tebliğ edilir. İdari para cezaları, tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Süresinde ödenmeyen idari para cezaları, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre vergi dairelerince takip ve tahsil edilir. İdari para cezasına karşı otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtirazlar, zaruret olmayan hâllerde evrak üzerinden incelenerek en kısa süre içinde karara bağlanır. İtiraz üzerine verilen mahkeme kararları kesindir. İdari para cezası her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu suretle idari para cezasının hesabında bir Türk lirasının küsuru dikkate alınmaz.

(10) Lisansı iptal edilen kurum ve kuruluşlar, yeni riskli yapı tespiti işi almamak kaydıyla, daha önce hazırladıkları raporlarda tespit edilen eksiklikleri tamamlayıncaya kadar faaliyetlerine devam edebilirler.

(11) Lisansı iptal edilen kuruluşun ortakları, bu kuruluştaki hisselerini devretseler dahi beş yıl süre ile başka bir lisanslı kuruluşa ortak olamazlar, bunların kurdukları kuruluşlara lisans verilmez ve riskli yapı tespitinde görev alamazlar.

(12) Lisanslı kuruluşlara iki kez sekizinci fıkranın (b) bendinin (2) ve (3) numaralı alt bentleri uyarınca para cezası verilmesine sebep olan mühendisler ile mevcut olmayan bir yapı hakkında riskli yapı tespit raporu hazırlayan mühendisler, üç yıl süre ile başka bir lisanslı kurum ve kuruluşta görev alamaz, başka bir lisanslı kuruluşa ortak olamaz ve bunların kurdukları kuruluşlara lisans verilmez. Bu mühendislerin durumu ilgili meslek odasına bildirilir. Meslek odası, bu mühendisler hakkında kendi mevzuatına göre işlem yaparak neticesini Bakanlığa bildirir.”

MADDE 22- 6306 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve dördüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine, kiracılarına ve yapıda ikamet etmek şartıyla sınırlı ayni hak sahiplerine geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir.

(2) Uygulamanın gerektirmesi hâlinde, birinci fıkrada belirtilenler dışında olup Kanun kapsamındaki yapıları kullanmakta olan kişilere de geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir. Bu kişiler ile yapılacak olan anlaşmanın, bunlara yardım yapılmasının, enkaz bedeli ödenmesinin ve bankalardan kullanacakları kredilere dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere faiz desteği verilmesinin usul ve esasları Cumhurbaşkanınca belirlenir.”

“Bakanlık veya İdare tarafından yapılan veya yaptırılan riskli yapı tespit, tahliye ve yıktırma masrafları, hisseleri oranında maliklerden 6183 sayılı Kanuna göre tahsil edilir.”

MADDE 23- 6306 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının dokuzuncu ve onuncu cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkraya onuncu cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş, dördüncü fıkrasında yer alan “konutların” ibaresi “bağımsız bölümlerin” şeklinde, beşinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “yapılara” ibaresi “alanlara” şeklinde değiştirilmiş, fıkraya (d) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bentler eklenmiş, aynı fıkranın ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı fıkraya aşağıdaki cümleler eklenmiş, altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve onbirinci fıkrasında yer alan “Maliye Bakanlığınca” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

“Bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde bu paylar, riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlıkça uygun görülenler TOKİ’ye veya İdareye devredilir. Riskli yapılarda ise anlaşma sağlayan diğer paydaşlara veya anlaşma sağlayan paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılmasını kabul etmek şartıyla üçüncü şahıslara satış yapılıncaya kadar satış işlemi tekrarlanır.”

“Hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile alınan karara katılmayan maliklerin arsalarının veya arsa paylarının Kanun uyarınca satış yapılıncaya kadar, anlaşma sağlayan paydaşlar dışındaki üçüncü kişilere satılması durumunda, tapuda tescil işlemi yapılabilmesi için satın alanın elektronik tebligat adresini tapu müdürlüğüne bildirmesi zorunludur.”

“e) Hazine mülkiyetinde olup bu Kanun kapsamında Bakanlığa tahsis edilen taşınmazları; Kanun kapsamında Bakanlıkça kamulaştırılan taşınmazları ve yürütülen uygulamalar neticesinde Bakanlık payına düşen taşınmazları, dönüşüm projeleri özel hesabına gelir elde etmek amacıyla kiralamaya ve satmaya,

f) Bu Kanun kapsamında kullanılmak üzere hazır konut ve işyeri satın almaya ve bunları devretmeye,

g) Rezerv yapı alanlarında gelir ve hasılat getirecek her türlü uygulama yapmaya,

ğ) Parselasyon planlarında, gerekli görülmesi hâlinde varsa ilk uygulamadaki düzenleme ortaklık payı oranını tamamlamak üzere düzenleme ortaklık payı kesintisi yapmaya,”

“(ç) bendinde belirtilen uygulamalar, Bakanlığın bağlı, ilgili ve ilişkili kurum, kuruluş ve bunların iştirakleriyle ve 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa tabi idareler ile iş birliği içinde veya gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri ile özel hukuka tabi anlaşmalar çerçevesinde de yapılabilir.”

“Kanun kapsamında Bakanlığın tasarrufuna geçen taşınmazlardan hak sahiplerine verilecek olanlar dışındaki taşınmazların kiralanması ve satışı 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerinden istisnadır. Bakanlık, kiralama ve satış işlemlerine ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

“(6) Bakanlık, riskli alanlar, rezerv yapı alanları ve riskli yapıların bulunduğu parsellerdeki uygulamalarda faydalanılmak üzere; özel kanunlar ile öngörülen alanlara ilişkin olanlar da dâhil, her tür ve ölçekteki planlama işlemlerine esas teşkil edecek standartları belirlemeye ve gerek görülmesi hâlinde bu standartları plan kararları ile tayin etmeye veya özel standartlar ihtiva eden planlar ve kentsel tasarım projeleri yapmaya, yaptırmaya ve onaylamaya yetkilidir.”

MADDE 24- 6306 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (ç) bendi eklenmiş, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan “Maliye Bakanı” ibareleri “Cumhurbaşkanı” şeklinde, yedinci fıkrasında yer alan “Maliye” ibaresi “Hazine ve Maliye” şeklinde ve maddenin altıncı, dokuzuncu ve onuncu fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“ç) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi gelirinin yüzde onu.”

“(6) Bu Kanun kapsamında sağlanması öngörülen krediler ile dönüşüm faaliyetleri kapsamında yapılacak veya edinilecek konut ve işyerlerine ilişkin olarak, hak sahiplerince bankalardan kullanılacak krediler ile Kanun kapsamındaki uygulamalarda kullanılmak üzere İdarece İller Bankası Anonim Şirketinden veya bankalardan kullanılacak kredilere, dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere faiz desteği verilebilir. Bu işlemlere ve verilecek desteğe ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanınca belirlenir. Bu fıkra uyarınca hak sahiplerince bankalardan kullanılacak krediler, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 57 nci maddesi ile 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 32 nci maddesinde belirtilen konut finansmanı amaçlı kredilerden sayılır.”

“(9) Bu Kanun uyarınca yapılacak olan ve Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve dönüşüme konu yapıların inşası işini yüklenen müteahhit ile malik ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerinden birinin taraf olduğu;

a) Bu Kanun kapsamındaki yapıların dönüşüme tabi tutulmadan önce ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri ile bu Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların malik, işi yüklenen müteahhit ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerine ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri,

b) Bu Kanun kapsamındaki bir yapıdan dolayı, bu Kanun kapsamındaki parsellerde veya alanlarda veya söz konusu parsel ve alanların dışındaki parsellerde yeni bir yapı yapılması ya da mevcut bir yapının satın alınması veya ipotek tesis edilmesi işlemleri,

c) Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların işi yüklenen müteahhit, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve bunların iştirakleri tarafından gerçekleştirilecek ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri,

ile bu bentlerde belirtilen yapıların dönüşümüne ilişkin olarak Kanun uyarınca yapılacak diğer işlemler noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan ücret ve harçlardan, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden, bu işlemler nedeniyle düzenlenecek kâğıtlar, resmî dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler sebebiyle düzenlenen kâğıtlar da dahil olmak üzere damga vergisinden, bu Kanun kapsamındaki yapıların maliklerine ve malik olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak en az bir yıldır ikamet ettiği veya bunlarda işyeri bulunduğu tespit edilenlere bu amaçlarla kullandırılan krediler dolayısıyla lehe alınacak paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisnadır. Bu Kanun kapsamındaki iş, işlem ve uygulamalar, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi ve İdarenin, sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketleri tarafından yürütülüyor ise, bu şirketlerce yapılan iş, işlem ve uygulamalarda da bu fıkrada belirtilen vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanır.

(10) Riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu parsellerde, gerçek kişilerce ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulması halinde, fonksiyon değişikliğine bakılmaksızın, mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanı için belediyelerce harç ve ücret alınmaz.”

MADDE 25- 6306 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(2) Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi ve İdare; danışmanlık, yazılım, araştırma, her tür ve ölçekte harita, etüt, proje, kadastro, kamulaştırma, mikro bölgeleme, risk yönetimi ve sakınım planı çalışmalarını, her tür ve ölçekte plan yapımı ve imar uygulaması işlerini ve dönüşüm uygulamalarını Bakanlığın bağlı, ilgili ve ilişkili kurum, kuruluş ve bunların iştirakleriyle ve 4734 sayılı Kanun kapsamındaki idareler ile akdedecekleri protokoller çerçevesinde 2886 sayılı Kanuna ve 4734 sayılı Kanuna tabi olmaksızın ortak hizmet uygulamaları suretiyle de gerçekleştirebilir.”

“(6) Bu Kanun uyarınca yapılacak anlaşmaların usul ve esasları ile riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında yürütülecek projelerin yapım işini üstlenecek yapı müteahhitlerinin sahip olmaları gereken asgari iş tecrübesi, teknik donanımı ve mali durumu Bakanlıkça belirlenir. Bu Kanun kapsamındaki alanlarda ve parsellerde yürütülecek projeler için yapım işini üstlenen yapı müteahhidinin yapı ruhsatı alınmadan önce; kapsamı, koşulları ve uygulama esasları Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen bina tamamlama sigortası yaptırması veya Bakanlıkça belirlenen diğer teminat ve şartları sağlaması zorunludur.”

MADDE 26- 6306 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“İdari yaptırımlara ilişkin geçiş hükümleri

GEÇİCİ MADDE 3- (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce;

a) Lisanslı kurum ve kuruluşlar tarafından bu Kanuna aykırı olarak işlenmiş fiiller nedeniyle uygulanması gereken idari yaptırımlarda lehe olan hüküm uygulanır.

b) Lisanslı kurum ve kuruluşlara verilmiş olan uyarı cezaları idari para cezası bakımından tekerrüre esas alınmaz.”

MADDE 27- 10/11/2016 tarihli ve 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun 45 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve Orman Genel Müdürlüğü” ibaresi “, Orman Genel Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 28- (1) 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 127 nci maddesinin birinci fıkrasına “İçişleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Çevre ve Şehircilik” ibaresi eklenmiştir.

(2) 16/6/1939 tarihli ve 3645 sayılı İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel İdareleri Teşkilât ve Tesisatının İstanbul Belediyesine Devrine Dair Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(3) 16/12/1942 tarihli ve 4325 sayılı Ankara Elektrik ve Havagazı ve Adana Elektrik Müesseselerinin İdare ve İşletmeleri Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Maliye, Dahiliye ve Nafıa Vekaletlerince” ibaresi “Hazine ve Maliye ile Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarınca” şeklinde, 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Dahiliye ve Nafıa Vekilliklerince” ibaresi “Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca” şeklinde değiştirilmiştir.

(4) 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(5) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ek 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “İçişleri Bakanlığınca” ibaresi “İçişleri Bakanlığının görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca” şeklinde değiştirilmiştir.

(6) 20/7/1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununun 35 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(7) 3/7/1968 tarihli ve 1053 sayılı Belediye Teşkilâtı Olan Yerleşim Yerlerine İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(8) 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “İmar ve İskan ve İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(9) 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 33 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 44 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, mükerrer 44 üncü maddesinin ondördüncü fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 85 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Maliye, Bayındırlık ve İmar ve İskan Bakanlıklarının görüşü alınarak İçişleri” ibaresi “Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 95 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Maliye Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatının görüşü alınarak İçişleri” ibaresi “Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik” şeklinde, mükerrer 97 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin üçüncü paragrafında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(10) 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde ve 11 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(11) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 10 uncu maddesinin onüçüncü fıkrasında yer alan “Bakanlık ve İçişleri Bakanlığınca” ibaresi “İçişleri Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlık ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca” şeklinde, 12 nci maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan “İçişleri Bakanlığı” ibaresi “İçişleri Bakanlığının görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiş, 17 nci maddesinin (c) fıkrasının sekizinci paragrafında yer alan “, İçişleri Bakanlığı” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve ek 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Müsteşarının veya ilgili Müsteşar Yardımcısının” ibaresi “Bakan Yardımcısının” şeklinde değiştirilmiştir.

(12) 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan Çevre yönetim birimi/Çevre görevlisi tanımında yer alan “görevliyi” ibaresi “çevre mühendislerini, mevcut çevre görevlilerini ve Bakanlıkça usul ve esasları ilgili Yönetmelikle belirlenen görevliyi” şeklinde, “Çevre ve Orman Bakanlığını” ibaresi “Çevre ve Şehircilik Bakanlığını” ve 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin ikinci paragrafında yer alan “Bakanlıkça” ibaresi “Tarım ve Orman Bakanlığınca” şeklinde değiştirilmiştir.

(13) 11/1/1989 tarihli ve 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(14) 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun 9 uncu maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında yer alan “Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca” ibareleri “Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca” şeklinde, 11 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Maliye ve Gümrük Bakanlığından” ibaresi “Çevre ve Şehircilik Bakanlığından” şeklinde ve üçüncü fıkrasında yer alan “Bayındırlık ve İskan ve Maliye ve Gümrük bakanlıklarınca birlikte” ibaresi “Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca” şeklinde değiştirilmiştir.

(15) 9/6/1994 tarihli ve 3998 sayılı Mezarlıkların Korunması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(16) 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 58 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “belediyeler ile bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde ise İçişleri” ibaresi “bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde İçişleri Bakanlığı; belediyeler ve bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde ise Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(17) 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 26 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “belediyeler ile bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde ise İçişleri” ibaresi “bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde İçişleri Bakanlığı; belediyeler ve bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde ise Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(18) 8/1/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin sekizinci fıkrasına “İçişleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Çevre ve Şehircilik” ibaresi eklenmiştir.

(19) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiş, 31 inci maddesinin ikinci fıkrasına “İçişleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya Çevre ve Şehircilik” ibaresi eklenmiş, 33 üncü maddesinin beşinci fıkrasına “İçişleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya Çevre ve Şehircilik” ibaresi eklenmiş, 41 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibareleri “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiş, 49 uncu maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “İçişleri Bakanlığınca” ibaresi “İçişleri ile Çevre ve Şehircilik bakanlıklarınca” şeklinde değiştirilmiştir.

(20) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 8 inci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “İçişleri” ibareleri “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 9 uncu maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak” ibaresi “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı tarafından müştereken çıkarılan” şeklinde, 22 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde ve ek 2 nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(21) 10/5/2005 tarihli ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunun 6/A maddesinin birinci fıkrasına “İçişleri Bakanlığı” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” ibaresi eklenmiştir.

(22) 26/5/2005 tarihli ve 5355 sayılı Mahallî İdare Birlikleri Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “üyeleri il özel idareleri ve köylerden oluşan birlikler için İçişleri Bakanının, geri kalanları için Çevre ve Şehircilik” şeklinde, geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(23) 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 12 nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan “İçişleri” ibareleri “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 15 inci maddesinin beşinci ve altıncı fıkralarında yer alan “İçişleri” ibareleri “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (p) bendinde yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 19 uncu maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 49 uncu maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkralarında yer alan “İçişleri” ibareleri “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 51 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “İçişleri Bakanlığı” ibaresi “İçişleri Bakanlığının görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” şeklinde, 52 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri Bakanlığı” ibaresi “İçişleri Bakanlığının görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” şeklinde, 56 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 62 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibareleri “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 65 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ile üçüncü fıkrasında yer alan “İçişleri” ibareleri “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 69 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “İçişleri Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından müştereken” ibaresi “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından” şeklinde, 71 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 74 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 76 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve  Şehircilik” şeklinde, 77 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, ek 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “İçişleri Bakanlığı” ibaresi “İçişleri ile Çevre ve Şehircilik bakanlıkları müştereken” şeklinde değiştirilmiştir.

(24) 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasına “İçişleri,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Çevre ve Şehircilik,” ibaresi eklenmiştir.

(25) 3/6/2007 tarihli ve 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(26) 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiş ve geçici 1 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “İçişleri Bakanlığı” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” ibaresi eklenmiştir.

(27) 11/3/2010 tarihli ve 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(28) 3/12/2010 tarihli ve 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 39 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “İçişleri” ibareleri “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(29) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 166 ncı maddesinin sekizinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış, dokuzuncu fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiş ve “Maliye Bakanlığı” ibaresinden önce gelmek üzere “İçişleri Bakanlığı,” ibaresi eklenmiştir.

(30) 8/3/2011 tarihli ve 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

(31) 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak” ibaresi ile 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Maliye Bakanlığınca” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

(32) 14/1/2015 tarihli ve 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 29- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 30- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/suresinden-sonra-bildirilecek-gekap-beyannamesi-7143-sayili-kanun-kapsaminda-beyan-edilirse-ceza-uygulanir-mi/feed/ 0
SGK tarafından uygulanan idari para cezaları ödenmeyebilir mi? https://www.muhasebenews.com/sgk-tarafindan-uygulanan-idari-para-cezalari-odenmeyebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sgk-tarafindan-uygulanan-idari-para-cezalari-odenmeyebilir-mi/#respond Tue, 27 Jul 2021 13:30:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=112870 SGK tarafından firmamıza idari para cezası gelmiş ise bu tutarın ödenmemesi için nasıl bir yol izlememiz gerekmektedir?

Geçerli nedeniniz var ise ipc ye itiraz edersiniz. İtiraz ödemeyi durdurmaz. 

Öncelikle yasaya aykırı bir uygulama mıdır? Değilse erken ödeme indiriminden yararlanarak ödemenizi tavsiye ederiz.


İDARİ PARA CEZALARI 

5510 S.K.MD. 102 Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun;

a) 1) 8 inci maddesinin birinci fıkrası ile 61 inci maddede belirtilen bildirgeyi, bu Kanunda belirtilen süre içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu hâlde anılan ortamda göndermeyenler hakkında her bir sigortalı için asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır. 

2) 8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. 

3) İşyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi veya belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır. 

b) 11 inci maddesinde belirtilen bildirgeyi, Kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde, anılan ortamda göndermeyenler veya bu Kanunda belirtilen süre içinde Kuruma vermeyenlere; 

1) Kamu idareleri ile bilânço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin üç katı tutarında, 

2) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin iki katı tutarında, 

3) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgari ücret tutarında, 

idari para cezası uygulanır.

c) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil için;

 1) Belgenin asıl olması halinde aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin beşte biri tutarında, 

2) Belgenin ek olması halinde, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında, 

3) Ek belgenin 86 ncı maddenin beşinci fıkrasına istinaden Kurumca re’sen düzenlenmesi durumunda, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin yarısı tutarında, 

4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında,

 idari para cezası uygulanır. 

d) 59 uncu maddesi uyarınca Kurumun defter ve belge incelemeye yetkili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından veya 59 uncu maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce düzenlenen raporlara istinaden, Kuruma bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının mal edildiği her bir ay için, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. 

e) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki yükümlülüğü Kurumca yapılan yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep olmaksızın tam olarak yerine getirmeyenlere; 

1) Bilânço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin oniki katı tutarında, 2) Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin altı katı tutarında, 

3) Defter tutmakla yükümlü değil iseler, asgari ücretin üç katı tutarında, 

4) Tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla; defter ve belgelerin tümünü verilen süre içinde ibraz etmekle birlikte; kanunî tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin tasdik tarihinden önceki kısmı, işçilikle ilgili giderlerin işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler, sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkân vermeyecek şekilde usûlsüz veya noksan tutulmuş defterler, herhangi bir ay için sigorta primleri hesabına esas tutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili ödemelerin (sigorta primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar dahil) o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde, o aya ait defter kayıtları geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin gerçekleştiği her bir takvim ayı için, aylık asgari ücretin yarısı tutarında; kullanılmaya başlanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş olan defterler geçerli sayılmaz ve tutmakla yükümlü bulunulan defter türü dikkate alınarak bu bendin (1) ve (2) numaralı alt bentlerine göre; Vergi Usûl Kanunu gereğince bilanço esasına göre defter tutulması gerekirken işletme hesabı esasına göre tutulmuş defterler geçerli sayılmaz ve bu bendin (1) numaralı alt bendine göre, 

5) İşverenler tarafından ibraz edilen aylık ücret tediye bordrosunda; işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu ay, sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası, ücret ödenen gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin alındığına dair sigortalının imzasının bulunması zorunludur. Belirtilen unsurlardan herhangi birini ihtiva etmeyen (imza şartı yönünden makbuz mukabilinde veya banka kanalıyla yapılan ödemeler hariç) ücret tediye bordroları geçerli sayılmaz ve her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için aylık asgari ücretin yarısı tutarında,

 idari para cezası uygulanır.

 İbraz süresi geçirildikten sonra incelemeye sunulan ve tümünün veya bir bölümünün geçersiz olduğu tespit edilen defter ve belgeler yönünden, ayrıca geçersizlik fiilleri için idari para cezası uygulanmaz, sadece tutulan defter türü dikkate alınarak bu bendin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerine göre idari para cezası uygulanır. 

f) 85 inci maddesinin beşinci fıkrasında (…) (1) belirtilen yükümlülükleri belirtilen sürede yerine getirmeyenlere, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. (1)

g) 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için aynı maddenin üçüncü fıkrasında, 47 nci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 90 ıncı maddenin birinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlar ile tüzel kişilere, aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır. 8 inci maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen kamu idareleri ile bankalara sigortalı başına aylık asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır. 

h) 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen bildirim yükümlülüğünü yasal süresi içinde yerine getirmeyen ticaret sicili memurlukları ile aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüğü yasal süresi içinde yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlara yerine getirilmeyen her bir bildirim yükümlülüğü için aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır. 

ı) Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının; 

l) Bu Kanunun uygulanmasından doğan inceleme ve soruşturma görevlerini yerine getirmeleri sırasında işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler görevlerini yapmasına engel olamazlar; engel olanlar hakkında eylemleri başka bir suç oluştursa dahi, asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır. 

2) Görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit kullanan işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde Türk Ceza Kanununun 265 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre cezalandırılır. Bu suçu işleyenler hakkında ayrıca asgari ücretin on katı tutarında idari para cezası uygulanır.

i) Kurum tarafından bu Kanunun 100 üncü maddesi kapsamında Kurum tarafından istenen bilgi ve belgeleri belirlenen süre içinde mücbir sebep olmaksızın vermeyen kamu idareleri, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler hakkında, aylık asgari ücretin beş katı tutarında, geç verilmesi halinde ise aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/45 md.) Ancak 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği ödemelerinde 100 üncü maddeye istinaden Kurumca işverenlerden istenilen bildirimlerin belirlenen süre içerisinde ve elektronik ortamda yapılmaması halinde sigortalı başına aylık asgari ücretin onda biri, hiç yapılmaması halinde ise sigortalı başına aylık asgari ücretin yarısı tutarında idari para cezası uygulanır.

j) (Ek: 18/2/2009-5838/4 md.) 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır. 

k) (Ek: 25/6/2009-5917/42 md.) 100 üncü maddesinin altıncı fıkrasına göre genel sağlık sigortalılarının bakmakla yükümlü oldukları kişilere ait bilgi girişlerini süresinde yapmayanlar ile bakmakla yükümlü olunan kişi olmayanlara ait bilgi girişi yapanlara asgari ücretin yarısı tutarında idari para cezası uygulanır. 

l) (Ek: 13/2/2011-6111/45 md.) Ek 6 ncı maddesine göre yapılması gereken bildirim veya kontrol yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde, her bir fiil için asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.

 Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliklerinden verilmesi halinde, bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde öngörülen cezalar üçte ikisi oranında uygulanır.

 İdarî para cezası uygulanması 8 inci, 9 uncu, 11 inci ve 86 ncı maddelerde belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yükümlülüğünü kaldırmaz.

 İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir. 

İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak Kurumca veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan dörttebirlik ceza tutarı, 89 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak tahsil edilir. 

Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenmeyen idari para cezaları, 89 uncu madde hükmü gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.

 İdarî para cezaları hakkında, bu Kanun ve 16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununda hüküm bulunmayan hallerde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır.


Kaynak: İSMMMO, SGK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sgk-tarafindan-uygulanan-idari-para-cezalari-odenmeyebilir-mi/feed/ 0
Süresine beyan edilmeyen SGK bildirgeleri için uygulanacak yaptırımlar nelerdir? https://www.muhasebenews.com/suresine-beyan-edilmeyen-sgk-bildirgeleri-icin-uygulanacak-yaptirimlar-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/suresine-beyan-edilmeyen-sgk-bildirgeleri-icin-uygulanacak-yaptirimlar-nelerdir/#respond Tue, 27 Jul 2021 12:30:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=112867 SGK’ya vermemiz gereken aylık prim hizmet belgelerini vermediğimiz tespit edilmiş ve bununla ilgili tarafımıza hizmet belgelerini tahakkuk ettirmemiz ve çıkan tutarların ödenmesi yazısı geldi. Ne yapmamız gerekmektedir?

SGK’nın Aylık Prim Hizmet Belgesinde uyguladığı idari para cezalarından farklı olarak Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine bağlı yaptırımlarda değişiklikler bulunmaktadır. 

Buna göre; 

1) Sigortalıların, prime esas kazançlarının veya hizmetlerinin bildirilmediği, eksik ya da geç bildirildiği asıl nitelikteki muhtasar ve prim hizmet beyannameleri için her bir işyeri bazında ve beyanname döneminde olmak üzere aylık asgari ücretin 2 katını geçmemek üzere beyannamede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgari ücretin beşte biri tutarında,

2) Sigortalıların, prime esas kazançlarının veya hizmetlerinin bildirilmediği, eksik ya da geç bildirildiği ek nitelikteki muhtasar ve prim hizmet beyannameleri için her bir işyeri bazında ve beyanname döneminde olmak üzere aylık asgari ücretin 2 katını geçmemek üzere beyannamede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında,

3) Eksik günlere ilişkin bilgi ve belgelerin talep edilmesine rağmen SGK’ya verilmemesi veya verilen söz konusu bilgi ve belgelerin SGK tarafından geçerli sayılmaması üzerine düzenlenecek olan muhtasar ve prim hizmet beyannameleri için her bir işyeri bazında ve beyanname döneminde aylık asgari ücretin 2 katını geçmemek üzere beyannamede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgari ücretin yarısı tutarında, ) Mahkeme kararı veya denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarca yapılan tespitler ya da resmi kurum ve kuruluşlardan alınan yazılar üzerine hizmetleri ve kazançları SGK’ya bildirilmediği veya eksik bildirildiği ya da sadece hizmetlerinin SGK’ ya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili düzenlenen muhtasar ve prim hizmet beyannameleri için her bir işyeri bazında ve beyanname döneminde olmak üzere, 

– Kamu idareleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar hakkında asgari ücretin üç katını geçmemek üzere sigortalı başına aylık asgari ücret tutarında, – Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar hakkında asgari ücretin iki katını geçmemek üzere sigortalı başına yarım asgari ücret tutarında, 

– Defter tutmakla yükümlü olmayanlar hakkında aylık asgari ücreti geçmemek üzere sigortalı başına asgari ücretin üçte biri tutarında,

4) Beyannamenin mahkeme kararı, SGK’nın denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, sadece prime esas kazançlarının SGK’ ya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması hâlinde düzenlenen muhtasar ve prim hizmet beyannameleri için her bir işyeri bazında ve beyanname döneminde olmak üzere aylık asgari ücretin onda birinden az, iki katından fazla olmamak üzere tespit edilen prime esas kazanç tutarında,

5) Muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde sigortalıların işyerlerinde fiilen yaptıkları işe uygun meslek adı ve kodunun, gerçeğe aykırı bildirilmesi durumunda aylık brüt asgari ücreti geçmemek şartıyla her bir işyeri için sigortalı başına brüt asgari ücretin onda biri tutarında, 5510 sayılı kanunun 102’nci maddesine göre idari para cezası uygulanacaktır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/suresine-beyan-edilmeyen-sgk-bildirgeleri-icin-uygulanacak-yaptirimlar-nelerdir/feed/ 0
2020 /Eylül ayında ihracat faturamızı beyan etmemiş bulunmaktayız. Gerekli düzeltme işlemlerini nasıl ve ne şekilde yapmamız gerekiyor? https://www.muhasebenews.com/2020-eylul-ayinda-ihracat-faturamizi-beyan-etmemis-bulunmaktayiz-gerekli-duzeltme-islemlerini-nasil-ve-ne-sekilde-yapmamiz-gerekiyor/ https://www.muhasebenews.com/2020-eylul-ayinda-ihracat-faturamizi-beyan-etmemis-bulunmaktayiz-gerekli-duzeltme-islemlerini-nasil-ve-ne-sekilde-yapmamiz-gerekiyor/#respond Wed, 24 Feb 2021 06:30:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=105329 Mükellefin sorunu elektronik ortamda düzenlenmesi gereken fatura düzenlenmemiş kâğıt ortamda düzenlenmiş ve bu şekilde olduğu için mali müşaviri beyan vermemiş. Bu durumla ilgili yapılması gereken nelerdir? 

Kâğıt ortamında da düzenlense faturalar kayda alınır. Verilmemiş beyannameler VUK 371. maddeye göre pişmanlık ile verilecektir. Beyanname pişmanlık ile verilmesi ile sorumluluk söz konusu olmaz.

 

2020 /Eylül ayında ihracat faturamızı beyan etmemiş bulunmaktayız. Gerekli düzeltme işlemlerini nasıl ve ne şekilde yapmamız gerekiyor?

2020/9 dönem KDV beyannamesi için düzeltme beyannamesi vermeniz gerekir. (Özel onaylı) Diğer taraftan 2020/3 ve 4. dönem Geçici vergi beyannamesi içinde düzeltme beyannamesi verilmesi gerekir.


Kaynak: ismmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2020-eylul-ayinda-ihracat-faturamizi-beyan-etmemis-bulunmaktayiz-gerekli-duzeltme-islemlerini-nasil-ve-ne-sekilde-yapmamiz-gerekiyor/feed/ 0
e-Defter uygulamasına geç başvuru halinde zorunluluk tarihinden başvuru tarihine kadar geçen süre içerisindeki kayıtların ne şekilde yapılacağı https://www.muhasebenews.com/e-defter-uygulamasina-gec-basvuru-halinde-zorunluluk-tarihinden-basvuru-tarihine-kadar-gecen-sure-icerisindeki-kayitlarin-ne-sekilde-yapilacagi/ https://www.muhasebenews.com/e-defter-uygulamasina-gec-basvuru-halinde-zorunluluk-tarihinden-basvuru-tarihine-kadar-gecen-sure-icerisindeki-kayitlarin-ne-sekilde-yapilacagi/#respond Mon, 28 Dec 2020 08:16:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99725

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
DENİZLİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı : 95133703-105-2014 05.01.2018 Konu : e-Defter uygulamasına geç başvuru halinde zorunluluk tarihinden başvuru tarihine kadar geçen süre içerisindeki kayıtların ne şekilde yapılacağı

İlgi (a)’da kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin 01.01.2016 tarihi itibarıyla e-Defter uygulamasına geçmesi gerektiği ancak mali mührün bozuk gelmesi ve akabinde değiştirilmesi nedeniyle 04.05.2016 tarihinde elektronik deftere (e-Deftere) başvurabildiği, başvuru esnasında uygulama başlangıç tarihi olarak 01.06.2016 tarihinin seçilebildiği, Gelir İdaresi Başkanlığından e-Defter uygulama başlangıç tarihinin 01.01.2016 tarihine çekilmesinin talep edildiği ancak talebinizin red edildiği; ilgi (b)’de kayıtlı dilekçenizde ise 2016/1,2,3,4 ve 5 dönemlerine ilişkin defterlerin notere tasdik ettirilerek kağıt ortamında tutulduğu belirtilerek konu hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Defter Tutacaklar” başlıklı 172 nci maddesinde, defter tutma mecburiyeti bulunan gerçek ve tüzel kişiler sayılmış, anılan Kanunun 174 üncü maddesinde ise defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, kayıtların her hesap dönemi sonunda kapatılacağı ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu, 220 nci maddesinde sayılan defterleri, 223 üncü maddede belirtilen tasdik makamına, 224 ve 225 inci maddelerde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde tasdik ettirmeleri gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, Maliye Bakanlığının, tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanması hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde tutulacak defter ve kayıtların kopyalarının Maliye Bakanlığında veya muhafaza etmekle görevlendireceği kurumlarda saklanması zorunluluğu getirmeye, bu konuda uygulama usul ve esaslarını belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

   Anılan Kanunun mükerrer 242 nci maddesi ile Maliye Bakanlığının, elektronik defter, belge ve kayıtlar için diğer defter, belge ve kayıtlara ilişkin usul ve esaslardan farklı usul ve esaslar belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

   Konuya ilişkin olarak yayımlanan 397 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile anonim ve limited şirketlerin elektronik fatura oluşturmalarına, alıcısına iletmelerine, muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmelerine izin verilmiş, 421 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bazı mükellef gruplarına elektronik defter tutma ve elektronik fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu getirilmiştir.

   Mezkur Tebliğ ile zorunluluk getirilen mükelleflere ilave olarak 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile aşağıda sayılan mükelleflere de elektronik defter tutma ve e-fatura uygulamasına geçme zorunluluğu getirilmiştir.

a) 2014 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler.

b) 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli I sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’ndan lisans alan mükellefler. Bayilik lisansı olanlar, münhasıran bu lisansa sahip olmaları nedeniyle bu bent kapsamında değerlendirilmeyecektir.

c) Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli III sayılı listedeki malları imal, inşa ve ithal eden mükellefler.

   (a) bendindeki şartı, 2014 hesap döneminde sağlayan mükellefler 1/1/2016 tarihinden itibaren, 2015 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler ise ilgili hesap dönemine ilişkin gelir/kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi takip eden hesap döneminin başından itibaren, (b) ve (c) bentlerinde sayılanlardan bu Tebliğin yayım tarihinden önce lisans alan veya mükellefiyet tesis ettirenler 1/1/2016 tarihinden itibaren, bu Tebliğin yayım tarihinden sonra lisans alan veya mükellefiyet tesis ettirenler ise, lisans aldıkları ya da mükellefiyet tesis ettirdikleri tarihi izleyen hesap döneminin başından itibaren elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçmek zorundadır. Bununla birlikte, lisans ya da mükellefiyet tesis tarihi ile izleyen hesap dönemi arasındaki sürenin üç aydan kısa olması halinde isteyen mükellefler bir sonraki hesap döneminin başından itibaren elektronik defter tutabilecekler ve e-Fatura uygulamasına geçebileceklerdir.

   Diğer taraftan, 13/12/2011 tarihli ve 28141 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği ile Vergi Usul Kanunu kapsamında tutulması zorunlu olan defterlerden www.edefter.gov.tr internet adresinde format ve standardı yayımlanan defterlerin elektronik ortamda oluşturulmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenerek elektronik defter kullanımına izin verilmiştir.

    Anılan Tebliğin “3.3. Elektronik Defter Oluşturma” başlıklı bölümünde;

   3.3.1. Bu Tebliğ kapsamında kendilerine izin verilenler, www.edefter.gov.tr internet adresinde duyurulan format ve standartlara uygun olarak ve aylık dönemler itibarıyla elektronik defterlerini oluşturmaya ve saklamaya başlayacaklardır. Defterlerini elektronik defter biçiminde tutmaya başlayanlar, söz konusu defterlerini kâğıt ortamında tutamazlar.

   

           (2 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği ile değişen hali) 3.3.4. Aylık dönem, sadece onaya sunulan ayın defter kayıtlarını ifade etmekte olup, önceki aylara ait kayıtları içermez. Hesap dönemi veya takvim yılı içerisinde de elektronik defter tutmaya başlanabilir. Ancak hesap dönemi veya takvim yılı içerinde elektronik defter tutmaya başlayanlar, başladıkları tarihi izleyen bir aylık süre içerisinde eski defterlerine kapanış tasdiki yaptıracaklardır…” açıklamalarına yer verilmiştir.

   Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalara göre;

Süresinde e-Defter uygulamasına başvurulamamış olması nedeniyle uygulanacak cezai sorumluluk şirketinize ait olmak üzere; Gelir İdaresi Başkanlığınca, şirketinizin e-Defter oluşturmasına izin verilen 01.06.2016 tarihinden önceki dönemlerde (2016/1,2,3,4 ve 5) tutmak zorunda olduğu defterlerin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun defter tutmayla ilgili 176 ncı ve müteakip  maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde kağıt ortamında tasdik ettirilip kullanılması mümkün bulunmaktadır.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/e-defter-uygulamasina-gec-basvuru-halinde-zorunluluk-tarihinden-basvuru-tarihine-kadar-gecen-sure-icerisindeki-kayitlarin-ne-sekilde-yapilacagi/feed/ 0
Süresinden sonra muhtasar prim beyannamesini nasıl beyan edebiliriz? https://www.muhasebenews.com/suresinden-sonra-muhtasar-prim-beyannamesini-nasil-beyan-edebiliriz/ https://www.muhasebenews.com/suresinden-sonra-muhtasar-prim-beyannamesini-nasil-beyan-edebiliriz/#respond Mon, 21 Sep 2020 12:30:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=93021

Muhtasar sigorta beyannameleri ile ilgili ben temmuz muhtasar ve sigorta bildirgesini veremedim. Şimdi temmuz sigorta muhtasar beyannamesi dijital ortamda vermek istiyorum. Beyannameyi doldurdum gönderdim. Muhtasar kabul edildi ama sigortada hata var diyor. Bütün hataları düzeltip göndermek istediysem de başarılı olamadım. Sigortada verilmeyen beyannamelerin bir başka verilebilme yöntemi var mı?

Muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde prime esas kazanç ve hizmet bilgilerine ilişkin düzeltme beyannamesi verilirken;

– Bütün bilgiler yeniden girilerek düzeltme beyannamesi gönderilebilir veya

– Sadece iptal edilmek, değiştirilmek veya eklenmek istenilen bilgiler girilebilir.

Sadece iptal edilmek, değiştirilmek veya eklenmek istenilen bilgilerin girilebilmesi için düzeltme beyannamesinde yer alan “Bu döneme ilişkin önceki beyannamemde/beyannamelerimde beyan ettiğim sigortalı çalışan bilgilerinin aşağıdaki tabloda yapmış olduğum değişlik ve eklemeler dışında aynı olduğunu beyan ederim.” kutucuğunun işaretlenmesi gerekmektedir.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde belirtilen yasal süresi dışında verilmiş olmakla birlikte yasal süresi içinde verilmiş gibi kabul edilen hallerden;

– Toplu İş Sözleşmesine (TİS) ilişkin belgeler e-Bildirge v.1’den verilmeye devam edilecektir.

 – Diğer haller kâğıt ortamında aylık prim ve hizmet belgesi ile verilecektir. Söz konusu düzeltme beyannameleri Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde belirtilen haller için öngörülen tarihleri takip eden ayın 26’ncı günü saat 23.59’a kadar elektronik ortamda verilmesi halinde yasal süresi içinde verilmiş kabul edilecektir.


Kaynak: İSMMMO

Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/suresinden-sonra-muhtasar-prim-beyannamesini-nasil-beyan-edebiliriz/feed/ 0
İşletme devirlerinde alınan devir ücreti için düzenlenecek faturada KDV oranı ne olmalıdır? https://www.muhasebenews.com/isletme-devirlerinde-alinan-devir-ucreti-icin-duzenlenecek-faturada-kdv-orani-ne-olmalidir/ https://www.muhasebenews.com/isletme-devirlerinde-alinan-devir-ucreti-icin-duzenlenecek-faturada-kdv-orani-ne-olmalidir/#respond Sun, 21 Jun 2020 10:30:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=87036 Özel kreş sahibi mükellefimiz kurumun işletme hakkı ve demirbaşlarını başkasına devretmiş ve bu devri Noter huzurunda 135.000 TL bedelle sözleşme altına almışlardır. İşletmedeki kayıtlı demirbaşların bedeli 10.000 TL civarındaki biz buna fatura düzenleyeceğiz. Sorum geri kalan tutara fatura düzenlemeli miyiz? Düzenlersek eğer KDV oranı ne olur?

Demirbaş dışında alınan bedel için faturaya uygun bir cümle yazılabilir.

Örnek DEVİR BEDELİ gibi. Faturada %18 KDV hesaplanır.

Mayıs ayında sattığımız ürünün (buğday) faturası haziran ayında geldi. (Ürünler irsaliye ile önden gelmişti). Bu durumda mayıs ayı karımız yüksek çıkmaktadır. Mayıs ayında gider karşılığı ayırabilir miyiz?

Bahsettiğiniz gibi bir işlem olmaz. İrsaliye ile gelen ve teslim alınan malı mayıs ayı kayıtlarına alabilirsiniz. KDV de haziran ayında indirim konusu yapabilirsiniz.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Defter Beyan sonrası Serbest Meslek Kazanç Defterine Kayıtlar hangi sürede yapılacak?

Defter beyan sisteminde işletme ve serbest meslek defterleri aynı anda tutabilir miyiz?

Serbest meslek erbapları BAĞ-KUR primlerini ödedikleri ayda defter beyan sisteminde gider olarak işleyebilir mi?

]]>
https://www.muhasebenews.com/isletme-devirlerinde-alinan-devir-ucreti-icin-duzenlenecek-faturada-kdv-orani-ne-olmalidir/feed/ 0
Doğum sonrası yarım çalışma ödeneği alacak birisinin bordrosu nasıl yapılmalıdır? https://www.muhasebenews.com/dogum-sonrasi-yarim-calisma-odenegi-alacak-birisinin-bordrosu-nasil-yapilmalidir/ https://www.muhasebenews.com/dogum-sonrasi-yarim-calisma-odenegi-alacak-birisinin-bordrosu-nasil-yapilmalidir/#respond Sat, 22 Feb 2020 09:30:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=78143 Ev hizmetlerinde çalışan bir işçinin işine son verilmesi durumunda kıdem tazminatı talep etme hakkı var mıdır?

Ev hizmetlerinde Ek 9 kapsamında çalıştırılanlara ihbar ve kıdem tazminatı ödenmemektedir.

 

Haftanın ortalama iki ya da üç iş günü işe geç kalan işçimizi işten çıkabilir miyiz?

 İşe geç kalma başlı başına fesih nedeni değildir. İşe geç kalmak bir işten çıkış sebebi olarak değerlendirilmemelidir. Fakat işçinin bu davranışı sık sık gerçekleştirmesi, iş akdi feshini geçerli bir gerekçe haline getirecektir. Yargıtay da pek çok kararında işe geç kalmanın yaptırımının iş akdinin feshi olmadığını değerlendirmektedir.

 

Doğum sonrasında yarım çalışma ödeneği alan birinin örneğin 1 ay için 15 günlük bordrosu hesaplanırken işveren açısından brütten nete giderken normal bordro gibi kesintiler yapılacak mı?

İŞKUR tarafından ödenen Doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneğinin günlük miktarı, günlük asgari ücretin brüt tutarı kadardır.

Bu madde hükümlerinden yararlanılabilmesi için işçinin adına doğum veya evlat edinme tarihinden önceki son üç yılda en az 600 gün işsizlik sigortası primi bildirilmiş olması, 4857 sayılı Kanunun 63’üncü maddesinde belirtilen haftalık çalışma süresinin yarısı kadar fiilen çalışılması ve doğum ve evlat edinme sonrası analık hali izninin bittiği tarihten itibaren 30 gün içinde Kuruma doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma belgesi ile başvuruda bulunulması gerekir.

Mücbir sebepler dışında, başvuruda gecikilen süre doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneği almaya hak kazanılan toplam süreden düşülerek ödeme yapılır.

İşveren tarafından yapılan ödeme aynı 4/a tam süreli çalışmasındaki hesap edilen vergi prim ve işsizlik (normal bordro kalemleri) dikkate alınarak 15 günlük olarak bordrolanmalıdır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dogum-sonrasi-yarim-calisma-odenegi-alacak-birisinin-bordrosu-nasil-yapilmalidir/feed/ 0