farkları – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 25 Feb 2022 11:35:26 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 İşletmeden çekilen sermaye düzeltmesi olumlu farklarının vergiye tabi tutulacağı  https://www.muhasebenews.com/isletmeden-cekilen-sermaye-duzeltmesi-olumlu-farklarinin-vergiye-tabi-tutulacagi/ https://www.muhasebenews.com/isletmeden-cekilen-sermaye-duzeltmesi-olumlu-farklarinin-vergiye-tabi-tutulacagi/#respond Fri, 25 Feb 2022 11:35:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123135 Bilanço esasına göre defter tutan ve 2003 ty nyapılan enflasyon muhasebesinde hesaplanan olumlu karlar ve sermaye olumlu farkları ile ilgili gelir unsuru olarak beyannamenin neresinde beyan edeceğiz? Şahıs işletmesi kapanış yapacak.

Vergi Usul Kanunu’nun geçici 25/g ve mükerrer 298/5 maddelerinde açıkça belirtildiği üzere, öz sermaye olumlu farklarının sermayeye ilave edilebilmesi imkânı sadece kurumlar vergisi mükelleflerine tanınmıştır. GV mükellefleri için böule bir işlem yapılamaz. Dolayısıyla kazançları bilanço esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükelleflerinin 502 hesap daki bakiyeleri dönem kazancına ilave edilir ve vergilendirilir. Beyanname üzerinden işlem yapılmaz.

502 (B) – 690 (A)


İşletmeden çekilen sermaye düzeltmesi olumlu farklarının vergiye tabi tutulacağı

Sayı: B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-420
Tarih: 03/05/2011

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-420

03/05/2011

Konu

:

İşletmeden çekilen sermaye düzeltmesi olumlu farklarının vergiye tabi tutulup tutulmayacağı.  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 2004 hesap döneminde varlıklarınız ve özkaynaklarınızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucu oluşan sermaye düzeltmesi olumlu farkları toplamının sermayeye ilave edildiği, tamamlanan yatırımların amortisman yoluyla itfa edilmesi sonucu serbest kalan sermayenin bir kısmının işletmeden çekilmesi ihtiyacı doğduğu belirtilerek, söz konusu işlemin vergiye tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 298’inci maddesinin (A) fıkrasının (5) numaralı bendinin 5228 sayılı Kanunla değişik 5’inci fıkrasında; “Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulur. Ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyonfarkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir; bu işlemler kâr dağıtımı sayılmaz.”

Aynı maddenin yine (A) fıkrasının (6) numaralı bendinde; “Amortismanlar ve itfa payları, düzeltilmiş değerler üzerinden hesaplanır.”

…” hükümleri yer almaktadır.

Konu ile ilgili olarak yayımlanan 328 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin “XII. Pasif Kalemlere Ait Enflasyon Fark Hesabında Yer Alan Değerlerin Çekilişi” başlıklı bölümünde; “Parasal olmayan pasif kalemler arasında yer alan “avans ve depozitolar, hakedişler, kar yedekleri ve özel fonlar (sabit kıymet yenileme fonu gibi)” hariç olmak üzere; pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulacaktır. Ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon fark hesapları, kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilecek ve bu işlem kar dağıtımı sayılmayacaktır.” denilmektedir.

Buna göre, şirketiniz sermayesinin bir kısmının  işletmeden çekilmesi işlemi, sermayeye eklenmiş olan pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının işletmeden çekilmesi olarak değerlendirilecek olup, çekilen tutarın vergiye tabi tutulması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isletmeden-cekilen-sermaye-duzeltmesi-olumlu-farklarinin-vergiye-tabi-tutulacagi/feed/ 0
Yurt İçi Teslimler ile İhraç Kayıtlı Teslimlerde Oluşan Kur Farkları https://www.muhasebenews.com/yurt-ici-teslimler-ile-ihrac-kayitli-teslimlerde-olusan-kur-farklari/ https://www.muhasebenews.com/yurt-ici-teslimler-ile-ihrac-kayitli-teslimlerde-olusan-kur-farklari/#respond Wed, 08 Dec 2021 17:13:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119084 KDVK-60/2011-1 Sayılı Sirkülerin Değiştirilmiş Şekli’nden ilgili bölüm

4. Yurt İçi Teslimler ile İhraç Kayıtlı Teslimlerde Oluşan Kur Farkları

KDV Kanununun 26 ncı maddesinde, bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövizin, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği hüküm altına alınmıştır.

Konu ile ilgili 105 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin E bölümünde açıklama yapılmıştır.

4.5.1. Yurt içinde KDV uygulanmak suretiyle teslim edilen mallara ilişkin olarak,

– KDV dahil toplam bedelin dövize endeksli olarak belirlenmesi durumunda vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan kur farkı bedeline iç yüzde oranı uygulanarak,

– Dövize endeksli toplam bedele KDV’nin dahil edilmemesi durumunda vergiyi doğuran olay ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan kur farkları üzerinden lehine kur farkı ortaya çıkan mükellef tarafından düzenlenecek faturada KDV hesaplanması ve kur farkının ortaya çıktığı dönemde her iki mükellef tarafından genel esaslar çerçevesinde işlem yapılması gerekmektedir.

4.5.2. KDV Kanununun 11/1-c maddesi hükmü gereğince tecil-terkin uygulanmak suretiyle teslim edilen mallara ait bedelin dövize endeksli olarak belirlenmesi durumunda, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile ödeme tarihi arasında ihracatçı lehine ortaya çıkan kur farkları için ihracatçı tarafından düzenlenecek faturada KDV hesaplanarak beyan edilmesi gerekmektedir. Söz konusu KDV imalatçı tarafından genel esaslara göre indirim konusu yapılabilecektir. İmalatçı lehine kur farkı ortaya çıkması halinde 25 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin D bölümüne göre işlem yapılması gerekmektedir.


KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ’nden alıntı

5. Matraha Dâhil Olan Unsurlar
3065 sayılı Kanunun 24 üncü maddesine göre; aşağıda yazılı unsurlar KDV matrahına
dahildir:
a) Teslim alanın gösterdiği yere kadar satıcı tarafından yapılan taşıma, yükleme ve boşaltma
giderleri.

b) Ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç,
pay, fon karşılığı gibi unsurlar.

c) Vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar

altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler.

5.3.Kur Farkları

Bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edildiği işlemlerde, bedelin kısmen veya tamamen vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihten sonra ödenmesi halinde, satıcı lehine ortaya çıkan kur farkları KDV matrahına dahildir. Buna göre, matraha dahil olacak kur farklarının hesabında, mal ve hizmet bedeline isabet eden kur farkları dikkate alınır, hesaplanan KDV’ye ilişkin ortaya çıkan kur farkları matraha dahil edilmez.

Örnek: (A) Ltd. Şti., (B) A.Ş.’ye mal tesliminde bulunmuş, bu teslime ilişkin 1.000 Dolar
üzerinden 180 Dolar KDV hesaplamıştır. Teslim tarihinde döviz kuru 4 TL iken 6 ay sonra yapılanödeme sırasında döviz kuru 4,40 TL olmuştur.

Buna göre, teslime konu malın bedeli 1.000 Dolar üzerinden ortaya çıkan kur farkı 400 TL
[(4,40-4)x1.000] olup, bu fark üzerinden 72 TL KDV hesaplanacaktır.
(A) Ltd. Şti. tarafından, (B) A.Ş.’ye düzenlenecek kur farkı faturasında; matrah 400 TL,
hesaplanan KDV ise 72 TL olacaktır.

Buna göre, teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında
ortaya çıkan lehte kur farkı için satıcı tarafından fatura düzenlenmek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran uygulanmak suretiyle KDV hesaplanır.

Bedelin tahsil edildiği tarihte alıcı lehine kur farkı oluşması halinde, kur farkı tutarı
üzerinden alıcı tarafından satıcıya bir fatura düzenlenerek, teslim ve hizmetin yapıldığı tarihteki oran üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.

Yılsonlarında ve geçici vergi dönemlerinde, Vergi Usul Kanunu uyarınca yapılan
değerlemeler sonucu oluşan kur farkları üzerinden KDV hesaplanmaz.


Kaynak: KDVK 60 No.lu sirkülerin
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-ici-teslimler-ile-ihrac-kayitli-teslimlerde-olusan-kur-farklari/feed/ 0
Kontratlı ithalatlarda sonradan oluşan fiyat farkları için 2 no.lu KDV ödenecek mi https://www.muhasebenews.com/kontratli-ithalatlarda-sonradan-olusan-fiyat-farklari-icin-2-no-lu-kdv-odenecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/kontratli-ithalatlarda-sonradan-olusan-fiyat-farklari-icin-2-no-lu-kdv-odenecek-mi/#respond Wed, 23 Dec 2020 07:02:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99102

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
DENİZLİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.20.15.01-40-MUK-2011-200-67

02/02/2012

Konu

:

İthalattan doğan fiyat farkı faturasında KDV

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz,  … ‘da yerleşik … firmasından pamuk elyafı ithal ettiğiniz, ihracatçı firma ile dünya pamuk borsalarındaki fiyatlar doğrultusunda kontrat yaptığınız ve kontrata istinaden avans olarak ödeme yaptığınız, ithalatın kontrat fiyatı üzerinden düzenlenen fatura ile gerçekleştiği, daha sonra ihracatçı firmanın dünya pamuk borsalarındaki fiyatlara göre ek bir fatura daha düzenlediğinden bahisle düzenlenen fiyat farkı faturası üzerinden hesaplanan katma değer vergisini, 2 no.lu KDV beyannamesi ile beyan edip edemeyeceğiniz hususunda bilgi verilmesi istenilmektedir.

3065 sayılı KDV Kanununun;

– 1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalinin katma değer vergisine tabi olduğu,

-10/ı maddesinde, ithalatta vergiyi doğuran olayın, Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başlaması, gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili aşamasında meydana geldiği,

-21 inci maddesinde, ithalatta vergi matrahının; ithal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tespit edilecek değeri, ithalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar, Gümrük Beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi unsurların toplamı olduğu,

– 43/4 üncü maddesinde, ithalde alınan KDV nin ilgili gümrük idaresince tarh olunacağı,

– 48 inci maddesinde, bu kanuna göre vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek yurda sokulan eşyaların hiç alınmamış veya eksik alınmış katma değer vergisi hakkında Gümrük Kanunundaki esaslara göre işlem yapılacağı, ancak, indirim hakkı tanınan işlemlere konu eşyanın serbest dolaşıma girdiği tarihin içinde bulunduğu veya sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak vergi dairesine verilen beyannamelere göre ödenen KDV nin (sorumlu sıfatıyla ödenenler hariç), ithalde hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi nedeniyle tahsili gereken KDV den düşüleceği,

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, ithalatta vergi matrahına dahil unsurlardan olan ithal edilen eşyayla ilgili olarak sonradan ortaya çıkan fiyat farklarına isabet eden KDV nin,  Gümrük Kanunu çerçevesinde ilgili gümrük idaresine beyan edilerek ödenmesi gerekmekte olup, bu verginin 2 No.lu KDV Beyannamesi ile bağlı bulunduğunuz vergi dairesine  beyan edilip ödenmesi mümkün  bulunmamaktadır.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kontratli-ithalatlarda-sonradan-olusan-fiyat-farklari-icin-2-no-lu-kdv-odenecek-mi/feed/ 0
Dövizli inşaat onarım işine ilişkin hak ediş ödemelerinden kaynaklı kur farkları için fatura düzenlenecek mi? https://www.muhasebenews.com/dovizli-insaat-onarim-isine-iliskin-hak-edis-odemelerinden-kaynakli-kur-farklari-icin-fatura-duzenlenecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/dovizli-insaat-onarim-isine-iliskin-hak-edis-odemelerinden-kaynakli-kur-farklari-icin-fatura-duzenlenecek-mi/#respond Thu, 29 Oct 2020 13:18:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=95239

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]–1337

26/08/2013

Konu

:

Yıllara sari inşaat onarım işine ilişkin hak ediş ödemeleri ve belge düzeni.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, adi ortaklığınızın … tarafından ihale edilen … inşaatının yapımını gerçekleştirmek amacıyla kurulduğu, işin mahiyetinin yıllara sari inşaat ve onarım işi olduğu, sözleşme gereği hak ediş ödemelerinin döviz cinsinden yapıldığı ve faturaların da dövizli olarak düzenlendiği, adı geçen Müdürlüğün ise yönetmelikleri uyarınca kayıtlarının döviz satış kuru üzerinden yaptıklarını belirtilerek, döviz alış ve döviz satış kurlarından hangisinin dikkate alınarak fatura düzenleneceği, söz konusu iş ile ilgili hak ediş fatura tarihi ile hak ediş ödeme tarihi arasındaki kur farklılığı nedeniyle meydana gelecek müspet veya menfi farklar için fatura düzenleyip düzenlemeyeceği, fatura düzenlenmesi halinde katma değer vergisi tevkifatı ve stopaj yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

            I-KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinde, “Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterilir.” hükmü yer almaktadır.

Bir işin 42 nci madde kapsamına girmesi için faaliyet konusu işin inşaat ve onarma işi olması, işin taahhüde bağlı olarak yapılması ve birden fazla takvim yılına sirayet etmesi gerekir.

Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kişi, kurum ve kuruluşların, yine aynı fıkrada bentler halinde sayılan avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben yapılan ödemeler üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben vergi kesintisi yapmak zorunda oldukları, bu fıkranın (a) bendinde de Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakkediş ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. 2009/14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile de bahse konu vergi kesintisi oranı % 3 olarak belirlenmiştir.

Aynı maddenin altıncı fıkrasında, bu madde de geçen hesaben ödeme deyiminin kesintiye tabi kazanç ve iratları ödeyenleri hak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade ettiği hükmü yer almıştır.

Buna göre, … Müdürlüğü tarafından ihale edilen … işi nedeniyle ortaklığınıza yapılan istihkak ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılması gerekir. Ortaklığınız tarafından düzenlenen hak ediş raporlarının onaylandığı tarih itibariyle idare, istihkak sahiplerine karşı onaylanan tutar kadar borçlu duruma gelmekte ve ortaklığınızın bu meblağı talep etme hakkı doğmaktadır. Bu nedenle, hak edişin onaylandığı tarihte hesaben ödemenin gerçekleşmiş sayılması ve bu tarih itibariyle vergi kesintisinin yapılması gerekmektedir.

Ayrıca döviz üzerinden düzenlenen hak edişlerde, hak edişin onay tarihi ile ödeme tarihi arasında kur artışından kaynaklanan fazla ödemeler yıllara sari inşaat işiyle ilgili olduğundan, istihkak tutarına dahil edilerek Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca tevkifata tabi tutulması gerekmektedir. Ancak hesaben ödeme hak edişlerin onaylandığı tarih itibarıyla kesinleştiğinden döviz kurunun düşmesi halinde daha önce yapılan ve nihai olarak hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilecek olan vergi kesintisinin düzeltilmesi söz konusu olmayacaktır.

            II-KDV KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun

– 9 ncu maddesi ile vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları vergi alacağının ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımıza yetki verildiği,

-10/a maddesinde, vergiyi doğuran olayın mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile meydana geldiği; 10/b maddesinde ise, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde meydana geldiği,

-24/c maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu; 26 ncı maddesinde ise bedelin döviz ile hesaplanması halinde döviz, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği,

– 35 inci maddesinde ise malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellefin bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükellef ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde düzelteceği

hükme bağlanmıştır.

105 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin “Vade Farkı, Kur Farkı ve Matrahta Değişikliğe Yol Açan İşlemlerde KDV Uygulaması” başlıklı bölümünün “Kur Farkları” başlıklı alt bölümünde, “Bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edildiği işlemlerde, bedelin kısmen veya tamamen vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihten sonra ödenmesi halinde, satıcı lehine ortaya çıkan kur farkı esas itibariyle vade farkı mahiyetinde olduğundan, matrahın bir unsuru olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Buna göre, teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında ortaya çıkan lehte kur farkı için satıcı tarafından fatura düzenlenmek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran uygulanmak suretiyle KDV hesaplanacaktır.

Bedelin tahsil edildiği tarihte alıcı lehine kur farkı oluşması halinde, kur farkı tutarı üzerinden alıcı tarafından satıcıya bir fatura düzenlenerek, teslim ve hizmetin yapıldığı tarihteki oran üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.” denilmektedir.

Öte yandan, 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin “4.2. Matrahta Değişiklik” başlıklı bölümünün (4.2.1.) alt başlığında, “Fiyat farkı, kur farkı ve benzeri nedenlerle tevkifata tabi işlemin bedelinde sonradan bir artış ortaya çıkması halinde, bu artış ile ilgili olarak fatura düzenlenerek KDV hesaplanacak ve hesaplanan KDV üzerinden (tevkifat alt sınırı dikkate alınmaksızın) tevkifat uygulanacaktır. Bu şekilde işlem yapılabilmesi için fiyat farkı, kur farkı ve benzerinin ait olduğu asıl işleme ait KDV dahil bedelin tevkifat alt sınırını geçmiş ve tevkifata tabi tutulmuş olması gerekmektedir.

Alıcı lehine, ödemenin yapıldığı tarihte kur farkı oluşması halinde ise kur farkı tutarı üzerinden alıcı tarafından satıcıya bir fatura düzenlenerek, teslim ve hizmetin yapıldığı tarihteki oran üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir. Böylece, matrahta oluşan azalma tutarı, tevkifata tabi tutulmayan KDV tutarı ile birlikte, satıcı tarafından alıcıya iade edilecektir. Ayrıca, söz konusu KDV tutarı alıcı tarafından 1 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilecektir.” denilmektedir.

Aynı bölümün (4.2.2.) alt başlığında ise “Malların kısmen iade edilmesi, hizmetin bir kısmının tamamlanmaması, malların ve hizmetin sözleşmede belirtilen evsafa uymaması ve benzeri nedenlerle tevkifata tabi işlem bedelinde sonradan bir azalma meydana gelmişse, azalma miktarı ile ilgili olarak mal iadelerine ilişkin açıklamaların yer aldığı (4.1.) bölümü çerçevesinde işlem yapılacaktır.” açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile bedelin ödendiği tarih arasında kurlarda meydana gelen dalgalanmalar sonucunda lehe veya aleyhe oluşan kur farkları KDV Kanununun 35 inci maddesine göre sair sebeplerle matrahın değişmesi olarak değerlendirileceğinden, vade farkı niteliğindeki kur farkının lehinize oluşması halinde Ortaklığınız tarafından, alıcı lehine oluşması halinde ise alıcı tarafından kur farkı faturası düzenlenmesi ve satılan malın ait olduğu oranda KDV hesaplanması gerekmektedir.

Öte yandan, kur farkı nedeniyle Ortaklığınız lehine matrahta değişiklik olması halinde düzenlenen faturada hesaplanan KDV üzerinden (tevkifat alt sınırı dikkate alınmaksızın) tevkifat uygulanacaktır. Kur farkı nedeniyle matrahta Ortaklığınız aleyhine değişiklik olması halinde, alıcının, azalan tutar ve bu tutara ilişkin tevkifata tabi tutulmayan KDV yi içeren bir fatura düzenlemesi gerekmektedir.

            III-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde; “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” hükmü,

Aynı Kanunun 215 inci maddesinde ise;

“1- Bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir.

2-a) Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.

…”

hükmü yer almaktadır.

Ayrıca, 423 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde; ” 130 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 217 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtildiği üzere değerleme günü itibariyle Bakanlığımızca kur ilan edilmediği durumlarda T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen kurların esas alınması gerekmektedir. Bu şekilde yapılacak değerlemelerde efektif cinsinden yabancı paralar için efektif alış kurunun (bulunmaması halinde döviz alış kurunun), döviz cinsinden yabancı paralar içinse döviz alış kurunun uygulanacağı tabiidir.” açıklamasına yer verilmiştir.

Bu itibarla, ortaklığınız tarafından döviz cinsinden düzenlenecek hak ediş faturalarının Türk parası karşılığının hesaplanmasına esas teşkil etmek üzere fatura düzenleme tarihindeki Merkez Bankası döviz alış kurunun dikkate alınması gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dovizli-insaat-onarim-isine-iliskin-hak-edis-odemelerinden-kaynakli-kur-farklari-icin-fatura-duzenlenecek-mi/feed/ 0
Emeklilik farkları ödeme tarihi https://www.muhasebenews.com/emeklilik-farklari-odeme-tarihi/ https://www.muhasebenews.com/emeklilik-farklari-odeme-tarihi/#respond Mon, 14 Jan 2019 06:30:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=44038 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zümrüt Selçuk, emekli aylıklarında oluşan fark tutarları ödemesine ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamaya göre fark tutarları 1 Ocak ile 25 Ocak 2019 tarihleri arasında PTT şubelerinden ödenecek.

Ayrıca SSK gelir ve aylığı alanlar için ödeme günleri 17 ile 26 Ocak, Bağ-Kur gelir ve aylığı alanlar için ödeme günleri ise 25 ile 28 Ocak 2019 tarihleri arasında zamlı olarak ödenecek.

 

 

 


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/emeklilik-farklari-odeme-tarihi/feed/ 0
Stok Sayım Eksiği – Kaydi-Fiili Depo Sayım Farkları https://www.muhasebenews.com/stok-sayim-eksigi-kaydi-fiili-depo-sayim-farklari/ https://www.muhasebenews.com/stok-sayim-eksigi-kaydi-fiili-depo-sayim-farklari/#respond Fri, 23 Feb 2018 14:35:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=47796

 

 


Kaynak: Muhasebenews
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/stok-sayim-eksigi-kaydi-fiili-depo-sayim-farklari/feed/ 0
Asgari Ücret Farkları Çalışanlara Toplu Olarak Ödeniyor – GV Tebliği-299 https://www.muhasebenews.com/asgari-ucret-farklari-calisanlara-toplu-olarak-odeniyor-gv-tebligi-299/ https://www.muhasebenews.com/asgari-ucret-farklari-calisanlara-toplu-olarak-odeniyor-gv-tebligi-299/#respond Fri, 08 Dec 2017 14:30:09 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=24984 1- Asgari Ücretliye Fark Olarak Ödenecek Para Nedir?
05.12.2017 Tarih ve 30261 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 7061 sayılı torba yasanın 15’inci maddesi ile Asgari ücret ile çalışanların ücretlerindeki Gelir Vergisi oranı %20’ye çıkmıştı.
Bu nedenle de 1.404 TL Net Asgari ücret alan Bekar çalışanların ücretleri düşmüştü.

Yapılan değişiklikle, 2017 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ait olup 2017 yılı başındaki 1.404,06 TL’den aşağıya düşen asgari ücretin farkları Çalışanlara ödenecektir.

2- Ödeme nasıl yapılacaktır?
2017 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin olarak aylık hesaplanan 1.404,06 TL’nin altına düşen fark tutar, ücretlinin asgari geçim indirimine ayrıca ilave edilerek ödeme yapılacaktır.

Net ücret, yasal kesintiler sonrası ücret tutarına asgari geçim indiriminin ilavesi sonucu oluşan ücreti ifade etmektedir.

3- İşveren bu indirimi beyannamesine nasıl yansıtacaktır?
Bu maddenin yayımlandığı tarih olan 05.12.2017 itibarıyla yukarıda yer alan dönemlere ilişkin olarak verilmiş olan muhtasar beyannamelerde beyan edilen ilave asgari geçim indirimi uygulanamaması nedeniyle çalışanlarca fazla ödenen vergiler, bunlara iade edilmek üzere, vergi sorumlularınca (İşveren-mükellef) bu maddenin yayımı tarihinden sonra verilecek muhtasar beyannameler üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilmek suretiyle iade edilecektir.

Yani farklar çalışanların AGİ tutarına ilave edilerek kendilerine ödenecek, İşverenler de bu tutarları kendi Muhtasar beyannameleri üzerinden mahsup edeceklerdir.

4- Mahsup işlemi hangi döneme ait muhtasar beyannamede yapılacaktır?
4.1- Muhtasar beyanlarını AYLIK verenler 2017-Kasım ayına ait olup 2017 Aralık ayında verilecek beyannamelerinden,  

4.2- Muhtasar beyanlarını 3 AYLIK verenler 2017-Ekim-Kasım-Aralık aylarına ait olup 2018 Ocak ayında verilecek beyannamelerinden,
Mahsup işlemini yapacaklardır. 

Çalışana ödenecek fark tutarlar O ay kesilen gelir vergisinden fazla olmayacak fazla kısım sonraki ayda ödenecek/mahsup edilecektir.

ÖRNEKLER
ÖRNEK 1: Bekâr ve çocuksuz olan hizmet erbabı Bay (A)’nın 2017 yılı Ocak ayında asgari geçim indirimi dâhil net ücreti 1.404,06 TL’dir.

193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesi nedeniyle Bay (A)’nın, 2017 yılı Eylül ayı net ücreti 1.374,17 TL’ye, Ekim, Kasım ve Aralık ayları net ücreti ise 1.328,52 TL’ye düşmektedir.

Bay (A)’nın işvereni (T) A.Ş. 2017 yılı Eylül ve Ekim aylarına ilişkin muhtasar beyannamelerini kanuni süresinde vermiştir. Dolayısıyla Bay (A) için Eylül ve Ekim aylarında ilave asgari geçim indirimi uygulanamamıştır.
Bu durumda, işveren (T) A.Ş. Bay (A)’nın; Eylül ayı için hesaplanan 29,89 TL, Ekim ayı için hesaplanan 75,54 TL ilave asgari geçim indirimi tutarı toplamı olan (29,89+75,54=) 105,43 TL’yi, 2017 yılı Kasım ayındaki (75,54 TL) ilave asgari geçim indirimi ile birlikte, Kasım ayı için 2017 yılı Aralık ayında vereceği muhtasar beyanname üzerinde mahsup edecektir.

Buna göre, Bay (A)’nın ilave asgari geçim indirimi tutarları dâhil, Kasım ayında yararlanacağı asgari geçim indirimi tutarı toplamı (Eylül ayı için 29,89 TL, Ekim ayı için 75,54 TL, Kasım ayı için 75,54 TL ilave asgari geçim indirimi ile Kasım ayı için normal asgari geçim indirimi 133,31 TL) 314,28 TL dir. Ancak, bu dönemde Bay (A) için hesaplanan gelir vergisi 302,17 TL olduğundan, asgari geçim indirimi tutarı da ödenmesi gereken vergiden fazla olamayacağından, bu hizmet erbabına asgari geçim indirimi olarak ödenecek tutar en fazla 302,17 TL olacaktır.

Bay (A) adına 2017 yılı Kasım ayı için hesaplanan vergi tutarının yetersizliği nedeniyle yararlanılamayan (314,28-302,17=) 12,11 TL asgari geçim indirimi ise daha sonraki dönem için verilecek muhtasar beyannamede mahsup edilecektir.

Böylece, örneğimizdeki hizmet erbabının, 2017 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında vergi tarifesinin ikinci dilimine girmesinden kaynaklanan kaybı, ilave asgari geçim indirimi yoluyla telafi edilecek ve kendisine söz konusu aylar için 1.404,06 TL ödenecektir.

ÖRNEK 2:
Evli, eşi ücretli olarak çalışan çocuksuz Bayan (C), 1.860 TL brüt ücret almaktadır.

Bayan (C)’nin2017 yılı Ocak ayında asgari geçim indirimi dâhil net ücreti 1.463,04 TL’dir.

193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesi nedeniyle
Eylül ayı net ücreti 1.401,59 TL’ye,
Ekim ayı net ücreti ise 1.383,99 TL’ye düştüğünden
Eylül ayı için (1.404,06-1.401,59=) 2,47 TL,
Ekim ayı için de (1.404,06 -1.383,99=) 20,07 TL’lik fark ücretlinin asgari geçim indirimine ilave edilecek, böylelikle Bayan (C)’nin 2017 yılı Eylül ve Ekim ayları net ücreti 1.404,06 TL’nin altına düşmeyecektir.

Ayrıca, bu hizmet erbabına Kasım ve Aralık aylarında da ilave asgari geçim indirimi ödenecektir.

ÖRNEK 3:
Bay (D) asgari ücretle çalışmaktadır.
Bay (D) evli ve 3 çocuklu olup eşi çalışmamaktadır.
Bay (D)’nin 2017 yılı Ocak ayında asgari geçim indirimi dâhil net ücreti 1.497,38 TL’dir.
193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesi nedeniyle, Bay (D)’nin Eylül ayı net ücreti 1.467,49 TL’ye Ekim, Kasım ve Aralık ayları net ücreti ise 1.421,84 TL’ye düşmektedir.
Bay (D)’nin, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık ayları net ücreti 1.404,06 TL’nin altına düşmediğinden, Bay (D) ilave asgari geçim indiriminden yararlanamayacak ve kendisine Eylül ayı için net 1.467,49 TL, Ekim, Kasım ve Aralık ayları için net 1.421,84 TL ödenecektir.

İlgili Tebliği İncelemek İçin Tıklayınız

Kaynak: 7061 Sayılı Torba yasa ve 299 Sayılı G.V. Genel tebliği

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/asgari-ucret-farklari-calisanlara-toplu-olarak-odeniyor-gv-tebligi-299/feed/ 0
Asgari Ücret Farkları Çalışanlara Toplu Olarak Ödeniyor – 06 Aralık 2017 https://www.muhasebenews.com/asgari-ucret-farklari-calisanlara-toplu-olarak-odeniyor-06-aralik-2017/ https://www.muhasebenews.com/asgari-ucret-farklari-calisanlara-toplu-olarak-odeniyor-06-aralik-2017/#respond Wed, 06 Dec 2017 08:15:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=24736 1- Asgari Ücretliye Fark Olarak Ödenecek Para Nedir? 
05.12.2017 Tarih ve 30261 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 7061 sayılı torba yasanın 15’inci maddesi ile Asgari ücret ile çalışanların ücretlerindeki Gelir Vergisi oranı %20’ye çıkmıştı. Bu nedenle de 1.404 TL Net asgari ücret alan (AGİ Dahil) çalışanların ücretleri düşmüştü.

Yapılan değişiklikle, 2017 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ait olup 2017 yılı başındaki 1.404 TL’den aşağıya düşen asgari ücretin farkları Çalışanlara ödenecektir.

2- Ödeme nasıl yapılacaktır? 
2017 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin olarak aylık hesaplanan net ücreti arasındaki fark tutar, ücretlinin asgari geçim indirimine ayrıca ilave edilerek ödeme yapılacaktır.

Net ücret, yasal kesintiler sonrası ücret tutarına asgari geçim indiriminin ilavesi sonucu oluşan ücreti ifade etmektedir.

3- İşveren bu indirimi beyannamesine nasıl yansıtacaktır?
Bu maddenin yayımlandığı tarih olan 05.12.2017 itibarıyla yukarıda yer alan dönemlere ilişkin olarak verilmiş olan muhtasar beyannamelerde beyan edilen ilave asgari geçim indirimi uygulanamaması nedeniyle çalışanlarca fazla ödenen vergiler, bunlara iade edilmek üzere, vergi sorumlularınca (İşveren-mükellef) bu maddenin yayımı tarihinden sonra verilecek muhtasar beyannameler üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilmek suretiyle iade edilecektir.

Yani farklar çalışanların AGİ tutarına ilave edilerek kendilerine ödenecek, İşverenler de bu tutarları kendi Muhtasar beyannameleri üzerinden mahsup edeceklerdir.

4- Mahsup işlemi hangi döneme ait muhtasar beyannamede yapılacaktır?
4.1- Muhtasar beyanlarını AYLIK verenler 2017-Kasım ayına ait olup 2017 Aralık ayında verilecek beyannamelerinden,

4.2- Muhtasar beyanlarını 3 AYLIK verenler 2017-Ekim-Kasım-Aralık aylarına ait olup 2018 Ocak ayında verilecek beyannamelerinden,
Mahsup işlemini yapacaklardır.

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/asgari-ucret-farklari-calisanlara-toplu-olarak-odeniyor-06-aralik-2017/feed/ 0