faiz oranı – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 10 Aug 2023 16:43:29 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 2023 Yılı II. Dönem Geçici Vergi İçin Uygulanacak Reeskont Oranı Nedir? https://www.muhasebenews.com/2023-yili-ii-donem-gecici-vergi-icin-uygulanacak-reeskont-orani-nedir/ https://www.muhasebenews.com/2023-yili-ii-donem-gecici-vergi-icin-uygulanacak-reeskont-orani-nedir/#respond Fri, 11 Aug 2023 04:00:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145280 2023 yılı 2.dönem geçici vergide reeskont hesaplarında kullanılacak faiz oranı %16,75 midir?

24.06.2023 Tarihînden itibaren;
Reeskont İşlemlerinde iskonto faiz oranı (Yıllık) % 15,75

Yürürlük Tarihi Reeskont İşlemlerinde Uygulanan İskonto Oranı (%) (*) Avans İşlemlerinde Uygulanan Faiz Oranı (%)
01.01.1990 40 45
20.09.1990 43      48,25
23.11.1990 45      50,75
15.02.1991 48      54,50
27.01.1994 56 65
21.04.1994 79 98
12.07.1994 70 85
27.07.1994 63 75
01.10.1994 55 64
10.06.1995 52 60
01.08.1995 50 57
02.08.1997 67 80
30.12.1999 60 70
17.05.2002 55 64
14.06.2003 50 57
08.10.2003 43 48
15.06.2004 38 42
13.01.2005 32 35
25.05.2005 28 30
20.12.2005 23 25
20.12.2006 27 29
28.12.2007 25 27
09.04.2009 19 20
12.06.2009 18 19
22.12.2009 15 16
30.12.2010 14 15
29.12.2011 17 17,75
19.06.2012 16 16,50
20.12.2012  13,50 13,75
21.06.2013 9,50 11
27.12.2013 10,25  11,75
14.12.2014 9 10,50
31.12.2016 8,75  9,75
29.06.2018 18,50 19,50
11.10.2019 17,25 18,25
21.12.2019 12,75 13,75
13.06.2020 9,00 10,00
19.12.2020 15,75 16,75
31.12.2021 14,75 15,75
31.12.2022 9,75 10,75
24.06.2023 15,75 16,75

(*) Vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2023-yili-ii-donem-gecici-vergi-icin-uygulanacak-reeskont-orani-nedir/feed/ 0
2022 Yılı ortaklar cari hesabı için hesaplanacak adat faiz oranı nedir? https://www.muhasebenews.com/2022-yili-ortaklar-cari-hesabi-icin-hesaplanacak-adat-faiz-orani-nedir/ Fri, 06 Jan 2023 02:00:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135874 2022 yılı için ortaklar cari hesabına adat hesaplamak istiyorum faiz oranı kaç olmalıdır?

TDHP’de Ortaklar cari hesabı diye bir hesap türü yoktur. 131-231-ORTAKLARDAN ALACAKLAR, 331-431- ORTAKLARA BORÇLAR Hesapları vardır.

Adat hesaplaması ;
100-131 ve 231 hesaplara yapılır uygulanacak faiz oranı ise;
MB tarafından ilan edilen Avans İşlemlerinde Uygulanan Faiz Oranı kullanılır.

_______________________

BENZER İÇERİKLER
_______________________

Reeskont ve Avans Faiz Oranları

Reeskont; iskonto edilmiş, diğer bir deyişle bir bedel karşılığı el değiştirmiş (iskonto) olan kıymetlerin, bir bedel karşılığında yeniden el değiştirmesini (reiskonto) ifade eder.

Reeskont ve avans işlemleri, Merkez Bankası Kanunu’nun 45. maddesine göre düzenlenmiştir.

Merkez Bankası, bankacılık kesiminin geçici likidite ihtiyaçlarının karşılanması için, bankalar tarafından verilecek ticari senet ve vesikaları reeskonta kabul edebilir. Türkiye’de reeskont işlemindeki tüm koşul ve kurallar, Merkez Bankası tarafından belirlenir. Bunun yanında, reeskont kredilerinin en yüksek sınırı ve kredi türlerine göre limitleri, para politikası ilkeleri doğrultusunda yine Banka tarafından konulur.

Bu işlemler için Merkez Bankası tarafından uygulanan faize “reeskont faiz oranı” adı verilmektedir. Merkez Bankası reeskonta kabul edebileceği senetler karşılığında avans da verebilmektedir. Avans için  teminat olarak alınan bu senetler; ticari senet ve belgeler, devlet tahvilleri ve borsada kayıtlı tahvillerdir. Ekonomideki para arzı ve kredi genişlemesi dikkate alınarak belirlenen reeskont faiz oranı, mevcut durumda uygulanan para politikası kapsamında bir para politikası aracı olarak önemini kaybetmiştir.

Yürürlük Tarihi Reeskont İşlemlerinde

Uygulanan İskonto Oranı (%) (*)

Avans İşlemlerinde

Uygulanan Faiz Oranı (%)

01.01.1990 40 45
20.09.1990 43 48,25
23.11.1990 45 50,75
15.02.1991 48 54,50
27.01.1994 56 65
21.04.1994 79 98
12.07.1994 70 85
27.07.1994 63 75
01.10.1994 55 64
10.06.1995 52 60
01.08.1995 50 57
02.08.1997 67 80
30.12.1999 60 70
17.05.2002 55 64
14.06.2003 50 57
08.10.2003 43 48
15.06.2004 38 42
13.01.2005 32 35
25.05.2005 28 30
20.12.2005 23 25
20.12.2006 27 29
28.12.2007 25 27
09.04.2009 19 20
12.06.2009 18 19
22.12.2009 15 16
30.12.2010 14 15
29.12.2011 17 17,75
19.06.2012 16 16,50
20.12.2012  13,50 13,75
21.06.2013 9,50 11
27.12.2013 10,25  11,75
14.12.2014 9 10,50
31.12.2016 8,75  9,75
29.06.2018 18,50 19,50
11.10.2019 17,25 18,25
21.12.2019 12,75 13,75
13.06.2020 9,00 10,00
19.12.2020 15,75 16,75
31.12.2021 14,75 15,75
31.12.2022 9,75 10,75

(*) Vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında


_______________________

1- Adat faturasının amacı nedir? kasa fazlasının ortağa borç olarak verilmesi bu şekilde kasa fazlasının azaltılması mıdır? 

2- Şirket mağaza için kira sözleşmesi imzaladı damga vergisini kiracı mı ödüyor? 

1-Adat Şirketin ortağına veya ortaklarına borç para vermesi veya Kasada ihtiyaçtan fazla nakit para halinde hesaplanan faizdir. 

2-Sözleşmeye ilişkin damga vergisini taraflardan birisi öder. 

_______________________

Şirketlerde ortaklardan alacaklar hesabında bulunan tutara adat hesaplayıp fatura kesilip, KDV hesaplanmasının kanuni dayanağı nedir? 

Bu işlemin yasal dayanağı, şirket kasada bulunan parasını ortaklara kullandırıldığı para için ticareti yapmıştır Faiz elde etmiş sayılacağı için Adat hesaplaması yapılır. Yasal dayanağı inceleme elemanı Raporunda belirtir. Bu olayı kavrayabilmek için VUK 3. maddesini inceleyiniz. 

Vergi Kanunlarının Uygulanması ve İspat: 

Madde 3 

A) Vergi kanunlarının uygulanması: Bu Kanunda kullanılan “Vergi Kanunu” tabiri işbu Kanun ile bu Kanun hükümlerine tabi vergi, resim ve harç kanunlarını ifade eder. Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı gözönünde tutularak uygulanır. 

B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz. İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.

_______________________

Döviz cinsinden alacağın tahsilinde, tahsil tarihinde anapara alacak tutarı üzerinden hesaplanacak kur farkı ile alacağa eklenen önceki dönem adat faizleri üzerinden hesaplanacak kur farkı için fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği hk.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

11395140-105[VUK-1-20462]-35118

11.01.2019

Konu

:

Anapara Alacak Tutarı ve Alacağa Eklenen Önceki Dönem Adat Faizi Üzerinden Hesaplanan Kur Farkının Vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; şirketinizin ilişkili kişi kapsamındaki bir grup şirketine borç verdiği, 2014 yılında finansman amaçlı döviz cinsinden verilen söz konusu borcun 2017 yılında tahsil edileceğinden bahisle, tahsil tarihinde anapara alacak tutarı üzerinden hesaplanan kur farkı ile alacağa eklenen önceki dönem (2014-2016) adat faizleri üzerinden hesaplanacak kur farkı için fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda Başkanlığımızdan bilgi talep edildiği anlaşılmıştır.

I- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;

– (1/1) maddesinde; Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

– (10/a) maddesinde; mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile vergiyi doğuran olayın meydana geleceği,

– (20/1) maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, 20/2 nci maddesinde; bedel deyiminin malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

– 24 üncü maddesinde; teslim alanın gösterdiği yere kadar satıcı tarafından yapılan taşıma, yükleme ve boşaltma giderleri; ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurlar ve vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin KDV matrahına dahil olduğu

hüküm altına alınmıştır.

Ana ortak veya ilişkili firmalar arasındaki borç verme işlemleri, mezkûr Kanunun (1/1) maddesine göre finansman temin hizmeti olarak değerlendirilmekte ve bu işlemler nedeniyle hesaplanacak faiz tutarı KDV’ye tabi bulunmaktadır.

Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun (12/7) maddesi gereğince, örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarların, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının uygulanmasında, gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kar payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılması nedeniyle, kurumlarla ilişkili kişiler arasında gerçekleşen ticari faaliyetlerin sonradan Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının uygulanmasında örtülü sermaye olarak değerlendirilerek dağıtılmış kar payı sayılması, KDV açısından işlemin finansman temin hizmeti olmasını etkilememektedir.

Buna göre, ana ortak veya ilişkili firmalar arasındaki borç verme işlemlerinden kaynaklanan alacağa eklenen önceki dönem (2014-2016) adat faizleri üzerinden hesaplanacak kur farkı işlemin karşılığını teşkil eden bedele dahil olduğundan KDV’ye tabidir.

Diğer taraftan, ana ortak veya ilişkili firmalar arasındaki borç verme işlemlerinden kaynaklanan anapara alacak tutarı üzerinden hesaplanan kur farkı, işlemin karşılığını teşkil eden bedel kapsamında olmadığından, anapara alacak tutarı üzerinden hesaplanan kur farkı üzerinden KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.

II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde; bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmış, 229 uncu maddesinde, fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmış, 232 nci maddesinde de fatura kullanmak mecburiyetinde olanlar sayılmıştır.

Diğer taraftan, anılan Kanunun 280 inci maddesinde, yabancı paraların borsa rayici ile değerleneceği, borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedeli esas alınacağı; yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kurun Maliye Bakanlığınca tespit olunacağı; bu madde hükmünün yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da cari olduğu hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, ana ortak veya ilişkili firmalar arasındaki borç verme işlemlerinden kaynaklanan anapara alacak tutarı üzerinden hesaplanan kur farkı için fatura düzenleme zorunluluğunuz bulunmamaktadır. Bununla birlikte verdiğiniz finansman hizmeti kapsamında hesapladığınız ve faturalandırdığınız adat faizlerinin tahsili tarihinde hesaplanan kur farkı tutarı için alacaklı olduğunuz ilgili şirketler adına fatura düzenlemeniz gerekmektedir.


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Nefes kredisi 8’inci kez başlıyor: Faiz %17.5, ödemeler ise 6 ay sonra https://www.muhasebenews.com/nefes-kredisi-8inci-kez-basliyor-faiz-%17-5-odemeler-ise-6-ay-sonra/ https://www.muhasebenews.com/nefes-kredisi-8inci-kez-basliyor-faiz-%17-5-odemeler-ise-6-ay-sonra/#respond Thu, 27 May 2021 08:00:27 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=109867 Koronavirüs salgınının ekonomik etkilerinin sınırlanmasına katkı sunmak ve KOBİ’lere uygun koşullarda finansman desteği sağlamak amacıyla “2021 Nefes Kredisi”, 10 Bankanın katılımı ile TOBB ve KGF işbirliğinde 1 Haziran 2021 itibarı ile uygulamaya alınacaktır.

Nefes Kredi Paketi ile yıllık cirosu 10 Milyon TL altında olan ve 2020 yılı cirosunda 2019 yılına göre yüzde 25 kayıp yaşayan; Ticaret, Deniz Ticaret, Sanayi, Ticaret ve Sanayi veya Ticaret Borsası’na kayıtlı üyelere işletme sermayesi finansman imkânı sağlanacaktır.

2020 yılı cirosu 1 milyon TL’yi aşmayan KOBİ’ler azami 50 bin TL, cirosu 1-10 milyon TL arasında olan KOBİ’ler ise azami 200 bin TL kredi kullanabilecektir. TOBB ve Oda / Borsalar da kaynaklarını bu bankalarda değerlendirerek projeye katkı sunacaktır.
6 ay ödemesiz dönem imkânı sağlanıyor

İşletmelere 6 ay ödemesiz dönem imkânı sağlanacak olan 2021 Nefes Kredisi uygulamasında, kredi geri ödemeleri 12 eşit taksitte yapılacaktır.

Söz konusu uygulamada Hazine destekli KGF kefaleti sağlanacak olup, faiz oranı yıllık yüzde 17,5 olarak belirlenmiştir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Katılımcı Bankalar
T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş.
TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI T.A.O.
TÜRKİYE HALK BANKASI A.Ş.
TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş.
T.GARANTİ BANKASI A.Ş.
YAPI VE KREDİ BANKASI A.Ş.
AKBANK T.A.Ş.
DENİZBANK A.Ş.
ZİRAAT KATILIM BANKASI A.Ş.
VAKIF KATILIM BANKASI A.Ş.


Kaynak: T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/nefes-kredisi-8inci-kez-basliyor-faiz-%17-5-odemeler-ise-6-ay-sonra/feed/ 0
Rusya Merkez Bankası gösterge faizi oranını 50 baz puanlık bir artışla %5 seviyesine yükseltti https://www.muhasebenews.com/rusya-merkez-bankasi-gosterge-faizi-oranini-50-baz-puanlik-bir-artisla-5-seviyesine-yukseltti/ https://www.muhasebenews.com/rusya-merkez-bankasi-gosterge-faizi-oranini-50-baz-puanlik-bir-artisla-5-seviyesine-yukseltti/#respond Mon, 26 Apr 2021 15:00:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=108296 Rusya Merkez Bankasının 23 Nisan 2021 tarihinde gerçekleştirilen Yönetim Kurulu toplantısında; gösterge faizi oranı, 50 baz puanlık bir artışla %5 seviyesine yükseltildi (26 Nisan 2021 tarihinden itibaren geçerli).

Rusya Merkez Bankası, üst üste dört kez politika faizinde değişikliğe gitmeyerek, faiz oranını %4,25 seviyesinde sabit tutmuş; 19 Mart 2021 tarihinde ise 25 baz puanlık bir artışla %4,50 seviyesine yükseltmişti. Ülkede %4 olarak hedeflenen enflasyon oranı ise, 2021 yılı Mart ayında %5,79 seviyesine çıkmıştı.

Faiz artırım kararını müteakip yapılan açıklamada ise; 2021 yılı sonu itibarıyla enflasyon oranının %4,7-5,2 aralığında gerçekleşmesinin beklenildi, 2022 yılı ortası itibarıyla ise cari enflasyonda hedeflenen %4’lük seviyeye geri dönülmesinin amaçlandığı belirtildi. Merkez Bankasının tahminine göre 2021 yılında reel ekonomik büyümenin ise %3-4 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir.


Kaynak: T.C. Ticaret Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/rusya-merkez-bankasi-gosterge-faizi-oranini-50-baz-puanlik-bir-artisla-5-seviyesine-yukseltti/feed/ 0
FED Büyüme ve Enflasyondaki Artış Beklentilerine Rağmen Faiz Oranını Sabit Tuttu https://www.muhasebenews.com/fed-buyume-ve-enflasyondaki-artis-beklentilerine-ragmen-faiz-oranini-sabit-tuttu/ https://www.muhasebenews.com/fed-buyume-ve-enflasyondaki-artis-beklentilerine-ragmen-faiz-oranini-sabit-tuttu/#respond Tue, 23 Mar 2021 15:00:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=106518 ABD Merkez Bankası (FED), son toplantısında politika faizini %0 ile %0,25 aralığında sabit tuttu. Enflasyonun %2’lik Merkez Bankası hedefini aşarak bu yıl %2,4’e yükselmesi öngörülür iken Başkan Jerome Powell; enflasyondaki bu yükselişi “geçici” olarak gördüğünü vurguladı. Ayrıca Powell, bu yükselişin FED’in salgının zararları tamamen iyileştirilene kadar faiz oranını sıfıra yakın tutma taahhüdünü değiştirmeyeceğinin altını çizdi. FED’in 18 üyesinin görüşlerinde ise kısmen değişiklik oldu. Dört üye gelecek yıl faiz artırımına gidilebileceğini düşünürken, yedi üye 2023 yılında artışa gidilmesini beklemektedir.

Kaynak: T.C. Ticaret Bakanlığı / Ticaret Araştırmaları Genel Müdürlüğü
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/fed-buyume-ve-enflasyondaki-artis-beklentilerine-ragmen-faiz-oranini-sabit-tuttu/feed/ 0
Son üç ayda para politikası yaklaşımında ve para politikasının duruşunda önemli bir paradigma değişimine gittik https://www.muhasebenews.com/baskan-naci-agbalin-reuters-haber-ajansina-verdigi-roportaj-1025-olan-politika-faiz-oranini-once-15e-daha-sonra-17ye-cikardik-dedi/ https://www.muhasebenews.com/baskan-naci-agbalin-reuters-haber-ajansina-verdigi-roportaj-1025-olan-politika-faiz-oranini-once-15e-daha-sonra-17ye-cikardik-dedi/#respond Sat, 06 Feb 2021 08:00:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103705 Göreve geldiğinizden bu yana 675 baz puanlık faiz artışına gittiniz. Yabancı yatırımcıların hatırı sayılır ölçüde girişleri oldu. Türk lirası %15 civarı değer kazandı. Siz ilk 3 ayı nasıl değerlendiriyorsunuz? İstediğiniz yere doğru ilerliyor musunuz?

Son üç ayda para politikası yaklaşımında ve para politikasının duruşunda önemli bir paradigma değişimine gittik. Attığımız adımlar ile atacağımız ilave adımlar bu değişimi pekiştirecek ve umuyorum para politikasına duyulan güven daha da artacaktır. Şimdiye kadar, Para politikasında, şeffaflık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik ilkeleri çerçevesinde hareket ettik böyle de devam edeceğiz. Merkez Bankası olarak kalıcı fiyat istikrarını sağlamak en önemli vazgeçilmez görevimiz. Bu bakımdan enflasyonu kademeli olarak düşürmek suretiyle 2023 yılında yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanması ve kalıcı bir fiyat istikrarının oluşturulması şu anda en önemli önceliğimiz. Bu amaca yönelik gece-gündüz ekibimizle çalışıyoruz. Zorlu bir sürecin içinde olduğumuzun bilincindeyiz. Attığımız ve atacağımız adımlarla bu amaca hizmet edecek bir para politikası çerçevesini oluşturup kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz.

Para politikasının tepki fonksiyonunu hangi koşullarda ne yönde hangi stratejik ölçütler ve göstergeleri esas alarak uygulayacağımızı kamuoyu ile açık ve net bir şekilde paylaştık. Bu para politikasında öngörülebilirliği ve hesap verilebilirliği artırdı. 2023 yılına kadar para politikasını sıkı bir duruşla, başka bir deyişle, güçlü dezenflasyonist etki yapacak derecede bir para politikası seti ile yüzde 5 hedefini elde edene kadar koruyacağız. Aynı zamanda, gelinen seviyenin kalıcı fiyat istikrarına işaret etmiş olması da hedefi elde etmek kadar önemlidir. Yüzde 5 hedefine varıncaya kadar gerçekleşen/beklenen enflasyon oranı patikası ile para politikası faiz oranı patikası arasındaki düzey güçlü bir dezenflasyonist denge gözetilerek oluşturulacak ve bu denge sürekli korunacaktır.

Sıkı para politikası duruşunun uzun süre devamını neden önemsiyoruz? Çünkü erken bir aşamada, geçici nedenlerle enflasyonun aşağı geldiğini görünce sıkı para politikası duruşundan çıkarsanız, geçmiş tecrübeler göstermektedir ki, enflasyon tekrar yukarı yönlü hareket etmektedir. Bu durumda da sıkı para politikası uyguladığınız dönemdeki kazanımlarınızı da kaybedebiliyorsunuz. Bu nedenle yüzde 5 hedefini sağlayana kadar sabırlı olacağız. 2006 yılında başlanan açık enflasyon hedeflemesi rejimini bütün unsurlarıyla önümüzdeki süreçte uygulayacağız. Alacağımız kararlarla ve yapacağımız güçlü iletişimle piyasanın önünde giderek beklentileri yönetmek suretiyle fiyat istikrarı amacı doğrultusunda fiyatlama davranışlarını istediğimiz noktaya taşıyacağız.

Bildiğiniz üzere, esnek para politikası yaklaşımını sonlandırdık. Sade para politikası çerçevesi içinde hareket edeceğiz. Merkez bankasının temel fonlama aracı Politika faizi olan bir hafta vadeli repo faiz oranı olmaya devam edecek. Koridor yöntemi üzerinden veya geç likidite penceresi üzerinden fonlama yapılmayacak. Böylelikle, para politikasında öngörülebilirlik ve şeffaflık devam edecek.

İkinci olarak, enflasyon görünümünde ortaya çıkan geleceğe dönük yukarı yönlü riskleri dikkate alarak sıkı para politikası adımları atıyoruz. Bu çerçevede, yüzde 10,25 olan politika faiz oranını önce yüzde 15’e daha sonra yüzde 17’ye çıkardık. Enflasyon üzerinde ortaya çıkabilecek riskleri dikkate alarak gerekirse ilave sıkılaştırma yapabiliriz.

Bu kapsamda, enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumu gibi birçok göstergeyi yakından izliyoruz. Önümüze gelecek her türlü yeni verinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında orta vadeli hedef patikasından sapma riskine işaret etmesi durumunda önden ilave sıkılaşma yapacağız. Para politikasında risklere karşı önden gereken tepki gösterilmesi enflasyonist baskıları erken aşamada yönetmenizi sağlar. Geçmiş tecrübeler göstermiştir ki, gecikmeli olarak gösterdiğiniz tepkinin ekonomik maliyetleri daha ağır olabilmektedir.

Enflasyonla mücadele yanında, bu dönem zarfında; Merkez Bankasının TL ve Döviz likidite yönetiminde de önemli adımlar attık. Parasal aktarım mekanizmasının sağlıklı işleyişini sağlamak ve makrofinansal istikrara ilişkin riskleri sınırlamak amacıyla, zorunlu karşılıklar ile diğer TL ve döviz likidite araçları etkin olarak kullanılması için kararlar aldık. Finansal istikrar açısından Merkez Bankası döviz rezervlerinin güçlendirilmesi amacımızı ve buna yönelik araçları şeffaf bir şekilde, belirli bir plan dâhilinde, uygun koşullarda kullanacağımızı kamuoyu ile paylaştık.

Kasım ayından itibaren ülke risk primi, döviz kuru oynaklığı ve uzun vadeli faizler geriledi ve Türk Lirası varlıklarına yönelik olumlu beklentilerin oluşmasıyla sermaye girişleri arttı. Finansal sistem üzerinde risk faktörü oluşturan para kredi göstergelerinde de iyileşmeler sağlandı. Para politikasında oluşturduğumuz öngörülebilir karar çerçevesi ve sıkı duruşumuz, bir yandan enflasyonun düşüş eğilimine girmesine diğer yandan ülke risk priminin düşmesine, Türk lirası tasarrufların özendirilmesine, ters para ikamesinin başlamasına, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesine ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesine katkı yapacaktır.

Faiz oranları ne kadar süreyle bu kadar yüksek kalacak? Hangi etkenler faiz artırımı veya indirime yol açar, tepki mekanizmanızı biraz açıklayabilir misiniz? Örneğin politika faizini tahminen Mayıs gibi enflasyon düşmeye başladığında %17’de tutmaya hazır mısınız?

Orta vadeli enflasyon hedefimiz olan yüzde 5 oranının oldukça uzağındayız. Ocak Enflasyon Raporu’nda sunduğumuz tahminler bu hedefe 2023 yılında ulaşabileceğimizi göstermektedir. Bu nedenle, para politikasındaki sıkı ve ihtiyatlı duruşun, yüzde 5 hedefine ulaşılması beklenen 2023 yılına kadar, uzun bir süre kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor.

Bu yıl için yaptığımız enflasyon tahmin patikası üzerinde yukarı yönlü riskler önemini koruyor. Nitekim Ocak ayına ilişkin gerek TÜFE gerek ÜFE gerçekleşmeleri enflasyon üzerinde döviz kurunun birikimli yansımalarının, uluslararası emtia fiyatlarında devam eden artışların, üretici fiyatlarındaki güçlü artış eğiliminin ve arz kısıtlarının önemini koruduğunu göstermektedir. Para Politikası Kurulumuz enflasyonist görünüm üzerindeki bu etkilerin Ocak Enflasyon Raporunda oluşturduğumuz orta vadeli tahmin hedefi patikasından sapma riskine işaret edip etmediğine dair değerlendirmelerini yapacaktır.

Enflasyon patikası üzerinde yakın vadede öngördüğümüz yukarı yönlü risklerin önemini koruyacak olması ve patikanın beklenen eğimini dikkate aldığımızda bu yıl içinde faiz indirimini uzun bir süre gündeme almamız mümkün gözükmemektedir. Para politikasının aktarım mekanizması üzerinden gecikmeli olarak güçlü bir şekilde dezenflasyonist etkisini gösterdiğinin ortaya çıkması, finansal koşullardaki sıkılaşmanın beklenti kanalı üzerinden talep kaynaklı enflasyonist baskı üzerinde genele yayılmış güçlü bir aşağı yönlü görünüm ortaya koyması bu bakımdan son derece önemlidir.

Bu noktada, enflasyonda “kalıcı” bir düşüşü görmek istediğimizi, ancak bununla da yetinmeyerek, fiyat istikrarına işaret eden göstergelerin de oluşması gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum. Bu kapsamda enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergelerin, yayılım endekslerinin, talep ve maliyet unsurlarının ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içinde hedeflerle uyumunu yakından izleyeceğiz.

Pandemi döneminde dünya ekonomilerinin faiz indirimleri ve desteklerde rekorlar kırdığı bir dönemde Türkiye sıkı bir para politikası uyguluyor. Nasıl bir amacınız var? Bu farklılık normal mi?

Merkez Bankası dünya genelindeki yaygın uygulamaya paralel olarak salgın döneminde önemli bir destekleyici duruş sergiledi. Faiz indirimleri ve bankacılık sektörüne sağlanan hedefli likidite imkânlarına ek olarak, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun bankaları kredi kullandırmaya ve menkul kıymet almaya yönlendiren Aktif Rasyosu düzenlemesi genişletici makro politika duruşunu belirginleştirdi. Krediler ve parasal büyüklüklerde para politikası ve finansal politikalarla kısa sürede sağlanan hızlı genişleme, iktisadi faaliyetteki hızlı toparlanmayı destekledi. Diğer taraftan ise cari işlemler dengesini, dış finansman imkânlarını ve enflasyon görünümünü olumsuz etkiledi.

Burada dikkatten kaçırılmaması gereken nokta, salgın dönemine orta vadeli hedefimizin çok üzerinde bir enflasyon oranıyla girmiş olmamızdır. Salgının etkilerini azaltmaya yönelik politikalara odaklanılmışken salgına bağlı olarak toplam talepte öngörülen zayıflamanın enflasyonu düşürücü etkide bulunacağı değerlendirmesi hâkim olmuştu. Ancak, 2020 yılında güçlü kredi ivmesine bağlı talep yönlü etkiler doğrudan ve dolaylı kanallarla enflasyon üzerinde belirleyici oldu. Talep koşullarının güçlü seyrettiği gruplarda enflasyon baskıları arttı. Ayrıca kredi genişlemesiyle sağlanan hızlı toparlanma rezervler, risk primi, dolarizasyon ve enflasyon beklentileri arasında olumsuz bir döngü oluşturdu ve döviz kuru kanalıyla da enflasyondaki yükselişte önemli rol oynadı.

Geldiğimiz noktada, enflasyon görünümüne dair risklerin bertaraf edilmesi, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve dezenflasyon sürecinin en kısa sürede yeniden tesis edilmesi için güçlü bir parasal sıkılaştırmaya gidilmesi ve bunun kalıcı fiyat istikrarı hedefi sağlanana kadar uzun bir süre devamı zorunlu olduğu aşikârdır.

Son Enflasyon Raporunda piyasanın faiz indirim beklentilerini öteleyecek bir sıkı para politikası söyleminde bulundunuz. Bu konuyu biraz açar mısınız? Birçok merkez bankası başkanı göreve geldiğinde düşük tek haneli enflasyon hedefi koydu. Ancak sonuçta çift haneli ya da buna yakın enflasyon gerçekleşmesi oldu. Siz farkınızı nasıl ortaya koyacaksınız?

Konuşmamın başında da ifade ettiğim üzere, para politikası çerçevesinde ve para politikası duruşumuzda temel bir değişim gerçekleştirdik. Açık, yalın, öngörülebilir ve şeffaf bir para politikası çerçevesi oluşturduk. Kısa vadeli bir amaç fonksiyonundan daha ziyade orta vadeli bir amaç fonksiyonu oluşturarak beklentilerin bu hedef etrafında oluşmasını sağlamak istiyoruz. Orta vadede sıkı para politikasının yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar kesintisiz uygulanmasını bir çıpa olarak belirledik. Bu çerçeve ve hedef çıpası bizi fiyat istikrarına ulaştıracaktır.

Orta vadeli enflasyon görünümü üzerinde iç talep koşulları, uluslararası emtia fiyatları, bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları, ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları risk oluşturmaya devam ediyor. Kredilerdeki yavaşlamanın gecikmeli etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşmesini bekliyoruz. Ayrıca kısa vadede oldukça etkili olan arz yönlü enflasyonist unsurlar nedeniyle yıllık enflasyonun öngördüğümüz patika dâhilinde belirli bir süre yukarı yönlü seyretmesini bekliyoruz. Asgari ücretin özellikle hizmet fiyatları kanalıyla ilave enflasyon katılığı oluşturacağını düşünüyoruz. Bu durum para politikasındaki sıkı duruşun geçmiş öngörülere kıyasla daha uzun bir süre korunmasını gerektiriyor. Sıkı parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir.

Birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede, enflasyon hedeflemesi veya benzeri fiyat istikrarı çerçevesinde öngörülebilirliği yüksek para politikasının enflasyonu kontrol altına almada başarılı olduğunu görüyoruz. Keza, ülkemizde de para politikasının fiyat istikrarı odağıyla kararlı ve sabırlı şekilde oluşturulduğu dönemlerde enflasyonla mücadele konusunda başarı sağlayabildik.

Diğer taraftan, enflasyon baskılarının arttığı dönemlerde tepki verilmesinin geciktiği dönemlerde sonradan daha yüksek maliyetle parasal sıkılaşmaya gidildiği veya enflasyon görünümünün iyileşmesinden hızlı ve erken şekilde gevşemenin de sonrasında tekrar yükselen enflasyon şeklinde döndüğü dönemler de tecrübelerimiz arasında yer alıyor.

Bu tecrübeler ışığında, para politikasındaki sıkı ve ihtiyatlı duruşumuzu yalnızca 2021 yılsonu tahmin hedefine ulaşacak şekilde değil, orta vadeli enflasyon hedefimiz olan yüzde 5’e 2023 yılında varacak şekilde kararlılıkla sürdüreceğiz.

Bu kapsamda piyasa beklentileri 3-6 ay vade arasında sınırlı da olsa faiz indirimlerinin başlayacağı şeklinde. Piyasalar %11-12 arasında yılsonu enflasyonu bekliyor ki ve 3. çeyrek itibarıyla faiz indirimlerine sınırlı da olsa başlanacağı bir senaryo çiziyor. Piyasa sizi doğru mu fiyatlıyor?

Ocak Enflasyon Raporu’nda paylaştığımız üzere, 2021 yılı için açıkladığımız tahmin patikasında ücretler, gıda fiyatları ve uluslararası emtia fiyatları enflasyonu yukarı yönlü, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ile enflasyon beklentilerinin ise enflasyonu aşağı yönlü etkilemesini öngörüyoruz. Bu çerçevede sıkı parasal duruş sonucunda 2021 yıl sonunda enflasyonun yüzde 9,4 düzeyine gerileyeceğini öngörüyoruz. Ancak, bu tahminler üzerinde yukarı yönlü riskler belirgin bir şekilde önemini koruyor. Bu nedenle, sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülmesi gerekli.

Piyasa fiyatlamalarında birçok farklı etken rol oynuyor. Enflasyon beklentileri ve bu beklentilerin içerdiği enflasyon belirsizliği bu etkenler arasında başı çekiyor.

Yukarı yönlü risklerin varlığını kabul ediyoruz ve bu risklerin gerçekleşmesi durumunda ilave sıkılaşmaya gidip bunların enflasyon görünümü üzerindeki etkisini azaltacağız. Dolayısıyla, bu kararlılığımız piyasa tarafından teyit edildikçe enflasyon beklentileri yıl sonu tahmin hedefimize yakınsayacaktır.

Faiz indirim sürecinin zamanlaması, enflasyon gerçekleşmelerinin ve orta vadeli görünüm öngörülerimizin Enflasyon Raporu’nda öngördüğümüz patikayla uyumlu şekilde gerçekleşmesine bağlı olacak. Politika faizini her halükârda yalnızca 2021 hedefine değil, orta vadeli enflasyon hedefine de öngörülen sürede ulaşmayı sağlayacak bir düzeyde tutmaya devam edeceğiz.

“Enflasyon ile faiz arasında denge gözeteceğiz ama matematiksel hesap yapmayın” şeklinde algılanan açıklamalarınız olmuştu. Bu denge ne olacak? Reel faiz oranı mı belirlediniz?

Ortaya konan para politikası duruşu ve faiz seviyesine ilişkin bir referans verilemez, yanlış olur. Çünkü o andaki enflasyon görünümünün ortaya çıkardığı koşullar dezenflasyonist etkiyi meydana getirmek için daha yüksek seviyelerde bir duruş sergilemenizi zorunlu kılabilir. Dolayısıyla para politikası duruşunu genel olarak kabul edilmiş bir referans üzerinden konumlandırmak ve piyasa ile iletişimi bunun üzerinden kurmak doğru olmayacaktır.

Merkez Bankası enflasyon görünümünü, geleceğe ilişkin tahminlerini ve enflasyona etki eden faktörleri teker teker değerlendirecek. Yaptığı değerlendirmelere göre hangi düzeyde bir para politikası faiz oranının bu baskı unsurlarını telafi edecek kadar güçlü etki yapacağını belirleyecek. Bunu belirlerken aynı zamanda enflasyon görünümü yanında finansal riskleri de hesaba katarak risk oluşturan faktörlerin de dengelenmesini sağlayacak seviyede bir politika faizi oluşturacak ve bunu sürdürecek.

Özetle, politika faizi, gerçekleşen ve beklenen enflasyonun üzerinde bir seviyede olacak ama bu iki seviye arasındaki aralık enflasyonist baskıların yaygınlığına, yoğunluğuna, para politikası tepkisine duyarlı olup olmadığına bağlı olacak. Ayrıca finansal risk göstergelerinin de iyileşmesine reaksiyon gösterecek, tepki verecek. Merkez Bankası kendi bilgisiyle, yaklaşımıyla gerçekleşen, beklenen enflasyonla politika faizi arasındaki aralığın seviyesini oluşturacak. Bu seviyenin %5 hedefine varıncaya kadar dezenflasyonist bir aralıkta olması konusunda özel bir dikkat gösterecek.

Hiçbir zaman için %5 hedefine ulaşmadan bir ara dönemde geçici nedenlerle süreklilik arz etmeyen faktörlerle hareket ederek bu dezenflasyonist aralıktan vazgeçmeyecek. Bu son derece önemli bir yaklaşım. %5 fiyat istikrarı hedefi bizim için bir çıpa. Ona varırken para politikasının duruşuna ilişkin oluşturduğumuz bu referans aralığı piyasayla sürekli ve güçlü bir iletişim kurarak neden o seviyede tuttuğumuzu açıklayacağız. Para politikası, aktarım mekanizması üzerinden gerekli etkiyi doğuruyor ve enflasyon eğilimleri Merkez Bankasının öngördüğü patika dahilinde ilerliyorsa demektir ki politika faizi düzeyi gerçekleşen ve beklenen enflasyona göre etkili bir baskılama yapabiliyor. Bunu her PPK’da Merkez Bankası piyasayla güçlü bir etkileşim içerisinde paylaşmaya devam edeceğiz.

Merkez Bankası hala diğer merkez bankalarıyla swap anlaşması yapmaya çalışıyor mu?

Bildiğiniz gibi 11. Kalkınma Planımızda uluslararası ticarette milli para birimlerinin kullanımının yaygınlaştırılmasına ilişkin bir hedef yer alıyor. Swap anlaşmaları da yerel paralarla ticaretin geliştirilmesi konusunda kullanılan destekleyici mekanizmalardan bir tanesi. Bu hedef doğrultusunda, ülkemiz için ekonomik, ticari ve stratejik açıdan önem arz eden bazı ülkelerin merkez bankalarıyla swap anlaşmaları yapıldı ve sınırlı tutarda da olsa kullanımların olduğu gözlenmektedir.

Söz konusu swap anlaşmaları Merkez Bankası rezervleri üzerinde de dolaylı olarak artırıcı yönde bir etki yapmaktadır. Ancak, önümüzdeki süreçte; Merkez Bankası olarak rezerv artırma stratejimiz içinde diğer ülke merkez bankaları ile swap anlaşmaları yapılması yer almamaktadır. Bunun yerine, para kur stratejimiz içinde de açıkladığımız üzere, uygulamakta olduğumuz sıkı para politikasına kararlılıkla devam etmek suretiyle güçlü bir dezenflasyonist sürecin oluşması ve kalıcı hale gelmesi sonucunda Sermaye girişlerinin istikrarlı ve güçlü bir hale gelmesi, yurtiçi yerleşiklerin dolarizasyon eğiliminin tersine dönmesi ile birlikte döviz alım ihaleleri yaparak rezervlerimizi artıracağız.

Piyasalar yabancı girişlerini, 5 milyar doları hisse ve DİBS olmak üzere toplam büyük bölümü swap kanalından 17-20 milyar dolar civarında hesaplıyorlar. Verileri piyasa doğru mu hesaplıyor? Bu yabancı girişlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeterli mi, istediğiniz hızda ilerliyor mu? Vade dağılımından memnun musunuz?

Kasım ayı başından itibaren atılan politika adımlarının ve iletişiminin piyasalarda olumlu karşılandığını memnuniyetle görüyoruz. Küresel risk iştahındaki olumlu hava ile beraber yabancı yatırımcıların TL cinsi varlıklara yönelik ilgisi önemli ölçüde artış gösterdi. Nitekim, son dönemde yatırımcı kuruluş raporlarında TL cinsi varlıklara yönelik olumlu görünümün arttığını görüyoruz. Bu gelişmeler sonrası yabancı yatırımcıların DİBS, hisse senedi ve swap gibi ürünlerde pozisyonlarını artırmalarının genel olarak olumlu olduğunu düşünüyoruz. TL pozisyonlardaki artışın önemli bir kısmı swap işlemleri üzerinden gerçekleşmekle beraber düzenlemelerin de etkisiyle geçtiğimiz yıllara göre vadelerin önemli ölçüde uzadı.

Önümüzdeki dönemde de makroekonomik göstergelerdeki dengelenme eğilimi ve makrofinansal risklerin azaltılması sonucunda TL cinsi varlıklara yönelik sermaye akımlarının devam etmesini bekliyoruz. Özellikle portföy yatırımlarının önümüzdeki dönemde olumlu gelişmelerle beraber artacağını tahmin ediyoruz.

Göreve geldiğinizden bu yana çok sayıda normalleşme adımı atıldı ancak yurtdışı swap limitlerinde BDDK’nın hamlesi gecikmedi mi, normalleşme yarım kalmadı mı?

Belirtiğiniz gibi, Kasım ayında BDDK yurt dışı yerleşiklerle yapılan türev limitlerini artırdı. Bu düzenleme yurt dışında yerleşik yatırımcıların TL cinsi varlıklara yatırım yapabilme ve TL cinsi yatırımları için kur riskinden korunma amaçlı işlemler yapabilme kapasitelerini artırdı. Bu düzenlemenin bankacılık sektörü açısından da YP ve TL likidite yönetimi ile kur riski yönetimi çerçevesinde de olumlu etkileri oldu.

Merkez Bankası olarak temel yaklaşımımız fiyatların serbest piyasa koşullarına göre oluşmasıdır. Bu çerçevede bu yöndeki adımların kademeli olarak devam etmesini öngörüyoruz.

Rezervler ne zaman (kur hangi seviyedeyken) ve nasıl artırılmaya başlanacak? Örneğin, bu döviz alımlarıyla mı olacak (ki 2011’de bunlar durmuştu) veya BOTAŞ’ın da dahil olduğu ihracat reeskont planları mı? (Piyasanın hesaplaması bu yıl herhangi bir döviz alımı yapmamız halinde 20 milyar reeskont ve BOTAŞ satışlarından da 5 milyar azaltabileceği yönünde). Bunu yeterli görüyor musunuz?

Para politikasının etkinliği ve finansal istikrar açısından dalgalı kur rejimi ile uyumlu, şeffaf yöntemlerle ve herhangi bir kur seviyesi hedeflemeksizin döviz rezervlerinin güçlendirilmesini amaçlıyoruz. Bu kapsamda, yabancı para reeskont kredi dönüşleri döviz rezerv birikiminde önemli bir araç olmaya devam edecek. 2021 yılında bu kanaldan rezerve katkının 21 milyar ABD doları düzeyinde olacağını öngörüyoruz.

Öte yandan, piyasadaki döviz arzının döviz talebine göre güçlü ve istikrarlı şekilde yükseldiği dönemlerde, kuralları önceden açıklanmış bir plan dâhilinde, dalgalı kur rejimi ile uyumlu olmak kaydıyla, şeffaf yöntemlerle döviz alım ihaleleri düzenleyebileceğiz.

Bu doğrultuda, cari işlemler dengesi ve finans hesabındaki gelişmeler ile ters dolarizasyon sürecini yakından takip ediyoruz. Sermaye girişlerinin istikrarlı ve güçlü bir hale gelmesi, yurt içi yerleşiklerin dolarizasyon eğiliminin tersine dönmesi, döviz alım ihalelerine başlamak için önemli bir gösterge olacaktır.

Son dönemde yurt içi yerleşiklerin TL cinsi varlıklara yönelme eğilimi gözlemliyoruz. Bu durum ters dolarizasyon sürecinde önemli bir sinyal. Ancak, bu yönelimin sürekliliğe dönüşmesi ve güçlü olması karar vermek bakımından önemli bir gösterge.

Son dönemde sisteme tabana yayılan efektif girişi de gözlemliyoruz. Bu durum yurtiçi yerleşiklerin döviz varlıklarını bankacılık sistemine taşıma isteğini ortaya koyuyor. Bu kaynaktan sisteme girişte döviz tevdiat hesaplarındaki gelişimi etkiliyor.

Tüm bu gelişmeler ters dolarizasyon süreci için gerekli olan koşulların yurtiçi yerleşikler nezdinde oluşmaya başladığına işaret ediyor. Ancak, para ve kur politikası belgemizde ifade ettiğimiz üzere; ters dolarizasyon eğilimi, cari işlemler dengesi ve finansman ihtiyacı ile sermaye akımlarını yakından takip ediyoruz.

Halen pandeminin küresel iktisadi faaliyet üzerindeki olumsuz etkilerinin devam ettiği görülmektedir. Bu durum başta turizm olmak üzere hizmet sektörlerinde belirsizlik oluşturmaya devam ediyor.

Ayrıca, küresel risk iştahındaki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Bu açıdan şartlar oluşması durumunda döviz alım ihalelerine dair yol haritamızı da paylaşacağız.

Ancak, döviz alım ihaleleri konusunda kesinlikle aceleci bir yaklaşım içinde olmayacağımızı ve dalgalı kur rejimi ilkeleri içerisinde hareket edeceğimizi söylemek isterim. Herhangi bir kur seviyesi hedefi güderek döviz alım ihalelerine başlamak gibi bir yaklaşımımız söz konusu değildir.

Ayrıca, Para ve Kur Politikası Metninde de belirttiğimiz gibi BOTAŞ’ın Merkez Bankasından olan döviz talepleri piyasa koşullarına göre değerlendiriliyor.

Gerekli koşullar olması durumunda bu taleplerin piyasadan sağlanmasına devam edilecek. Bu hususu 2021 yılı Para Kur Dokümanımızda da açıkça ifade ettik. BOTAŞ’ın piyasa koşulları oluştuğu durumlarda piyasadan ihtiyacını karşılamasını Merkez Bankası olarak döviz rezervi biriktirme aracı olarak görmediğimizi özellikle belirtmek istiyorum.

Rezervlerin ne kadar yükselmesi gerekiyor? Yoksa rezerv birikimi yapmaktan çok mu uzak bir durumdasınız?

Uygun koşullar altında rezervlerimizin artırılması bir öncelik olmaya devam ediyor. 2021 yılı Para ve Kur Politikası metninde ifade edildiği üzere; 2021 yılında para politikasının etkinliği ve finansal istikrar açısından döviz rezervlerinin güçlendirilmesi amaçlanacak ve buna yönelik araçlar şeffaf bir şekilde, belirli bir plan dâhilinde, uygun koşullarda kullanılacak.

2021 yılında yabancı para reeskont kredi dönüşleri döviz rezervlerine katkı vermeye devam edecek. Bu yıl, reeskont kredi geri dönüşlerinin rezervi artırıcı etkisinin 21 milyar ABD doları düzeyinde olacağını öngörüyoruz. Ayrıca, piyasadaki döviz arzının döviz talebine göre güçlü ve istikrarlı şekilde yükseldiği dönemlerde, Bankamız kuralları önceden açıklanmış bir plan dâhilinde, dalgalı kur rejimi ile uyumlu olmak kaydıyla, şeffaf yöntemlerle döviz alım ihaleleri düzenleyebilecektir.

Londra swap piyasasında TL’ye ilgi arttığında özelikle kısa vadede sert ve normal olarak kabul görmeyen negatif faizler görülebiliyor. Bu konuda bir adım atılması planlanıyor mu?

Offshore swap piyasasında arz ve talep dengesine bağlı olarak zaman zaman oynaklıklar gözlenebilir. Merkez Bankası açısından aktarım mekanizmasının etkinliği için yurt içi ve yurt dışı para piyasası faiz oranlarının politika faiz oranına yakın seviyelerde gerçekleşmesi ve oynaklıkların düşük olması önemlidir.

Son dönemde özellikle yurt dışı faiz oranlarında önemli ölçüde bir stabilizasyon sağlandığı görülse de halen yurt içi para piyasası oranlarına kıyasla bir miktar daha düşük seyrediyor.Türev düzenlemelerine dair gelişmeler bu durumda etkili olabiliyor. Parasal aktarım mekanizmasının etkinliği açısından bu durum yakından takip ediliyor.

İşsizlik yüksek seviyede/gıda fiyatları çok pahalı/ KOBİlerin krediye ulaşımı artık daha zor… Bu politika faizini bu kadar yüksek tutarken dengelemeniz gereken riskleri nasıl etkiliyor?

Öncelikle şunu ifade etmek isterim, salgının kısıtlayıcı etkilerine rağmen ekonomi 4. Çeyrekte güçlü bir performans gösterdi, üretim, yatırım, tüketim, ihracat ve ihtalat göstergeleri güçlü bir ekonomik aktiviteye işaret ediyor. İçinde bulunduğumuz dönemde de ivme kaybı yaşasa da ekonomik aktivite genele yaygın gücünü koruyor. Bu gelişmeler sanayi istihdamında çok güçlü bir toparlanmayı getirdi. Enflasyon üzerinde sıkılaşan finansal koşullara rağmen güçlü talep koşulları önemini koruyor.

KOBİ’ler dahil işletmeler pandemi döneminde oluşturulan güçlü genişletici kredi ve likidite koşullarının sağladığı imkanlardan yararlanmaya devam ediyor.

İçinde bulunduğumuz süreçte sıkı para politikası ve aktarım mekanizması üzerinden oluşan finansal koşullardaki sıkılaşma ekonomi üzerinde talep kanalı üzerinden daha ılımlı bir ekonomik aktivite düzeyine yönelimi sağlayacaktır. Bu yönelim, bir taraftan dezenflasyonist etkiyi daha belirgin hale getirerek enflasyonu aşağı çekerken; diğer yandan finansal risklerin azalmaya başlaması ve ekonomide oluşacak istikrar beklentisi uzun üretim ve yatırım göstergelerinde olumlu bir yönelimi güçlendirecektir. O açıdan, para politikasına olan güvenin artması ve beklentilerin kısa vadeden uzun vadeye dönmesi ile birlikte içinde bulunduğumuz süreç ekonomide üretim ve yatırımların arttığı ve istihdamın genele yaygın olarak iyileştiği bir görünüm arz edecektir. Eğer bu süreci hep birlikte kararlı ve sabırlı bir şekilde yürütürsek ekonomiye olan güven artıracağından yatırımlar ve üretim artacak böylece işsizlik azalacaktır.

Enflasyon sepeti içinde önemli bir paya sahip olan gıda fiyatları hem volatil olması hem de yüksek seyreden fiyatlama seviyesi nedeniyle enflasyon üzerinde en önemli risk olma özelliğini koruyor. 2021 yılında da enflasyon görünümü üzerinde önemli bir risk. Bu konuda alınması gerekli yapısal adımlar konusunda ilgili bakanlıklar çalışmalarını devam ettiriyor.

Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi kapsamında fiyatların takibi, kurumlar arası işbirliği ve çözüm yollarının geliştirilmesi için yoğun bir çaba gösteriyoruz.Hatta bu kapsamda Bankamızda Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları Analiz Müdürlüğü adıyla bir birim oluşturduk. Bu birim fiyat istikrarı açısından kritik önemdeki gıda ve tarım ürünleri fiyatlarına dair verileri detaylı ve zamanlı olarak inceleyerek erken uyarı fonksiyonu görecek.

Hükümete bu konuda ne tavsiye veriyorsunuz? Büyümeyi sürdürülebilir kılmak için nelerin dâhil olması gerekiyor reformlara?

Bildiğiniz üzere, 11. Kalkınma Planı’nda verimlilik ve rekabeti merkeze alan bir büyüme ve kalkınma stratejisi benimsendi. Bu çerçevede, öncelikli sektörlerde yapısal dönüşüm içeren kapsamlı bir yol haritası ve eylem bütünlüğü oluşturuldu. Bu çerçevede atılan adımların hızlandırılması ve güçlendirilmesi çok önemli.

Diğer taraftan Hükümetimiz tarafından açıklanacak olan ekonomik ve hukuk alanındaki reformlarda çok önemli. Fiyat istikrarı sürdürülebilir büyümenin en önemli ön koşullarından birisi.

Merkez Bankası olarak, üzerimize düşen bu sorumluluğun gereğini yerine getirebilirsek sürdürülebilir büyüme, istihdam, toplumsal refah ve adaletli gelir dağılımına en büyük katkıyı yapmış oluruz.

Sizce tahsili gecikmiş alacaklar (TGA) şu anda ne kadar acil bir sorun? Bu aktarım mekanizmasını nasıl etkiliyor? TGA’larda 31 Haziran’a kadar uzatılan erteleme tekrar uzatılabilir mi?

2019 sonunda %5,4 olan TGA oranı, büyük ölçüde kredi genişlemesi ve TGA sınıflama sürelerinin uzatılması sonucu mevcut durumda %4,1’e geriledi. Yakın izlemedeki kredilerin toplam kredilere oranı da 2019 yılsonundaki %11,1 seviyesinden 2020 yılsonu itibarıyla %10,3’e geldi. Salgının bankaların aktif kalitesindeki olumsuz etkileri göreceli olarak sınırlı kalabilir.

BDDK’nın 2020 yılsonuna kadar geçerli olan ve kredi sınıflandırmasını esnekleştiren düzenlemeleri 2021 Haziran ayına kadar uzatması, reel sektöre ve bankalara esneklik kazandırdı. 2020 yılında taksit ötelemeleri ertelenen kredilerde Kasım ayından itibaren geri ödemelerin yüksek bir ödeme performansı ile başladığını görmekteyiz. BDDK’nın kredi gecikme süreleri ile ilgili esneklikleri kapsamında gecikme süresi 90 günün üzerinde olan kredilerin TGA oranı üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla, getirilen esnekliklerin kaldırılması halinde bile aktif kalitesindeki bozulmanın sınırlı ve yönetilebilir düzeylerde kalabileceğini öngörüyoruz. Ayrıca, bankalarımızın 2020 yılında kredi risklerine yönelik temkinli karşılık ayırma stratejisine devam ettiği ve yüksek düzeyde karşılık ayırdığını da belirtmeliyiz.

Diğer taraftan, pandemi koşullarında getirilen düzenleme esnekliklerinin kademeli olarak kaldırılması yeni şartlara uyumu kolaylaştıracaktır.

235 milyar dolar rekor seviyedeki dolarizasyonda nasıl bir çözülme beklentiniz var? Sizce bu konuda bir ilerleme kaydediliyor mu? Şu anda yoksa henüz yapılması gerekenler var mı? TL’deki düşüşü dolarizasyonun çözülmesi olarak mı yorumluyorsunuz? Özellikle bireysellerde dolarizasyondaki durum ne şekilde?

Parasal duruşun sıkılaşması ve aktarım mekanizmasının daha etkin çalışmaya başlaması ile birlikte, parasal büyüklüklerin ve kredilerdeki artış hızının belirgin şekilde yavaşladığını söyleyebiliriz. 2021 yılında da para arzı ve kredi genişlemesinin dezenflasyon sürecini, ekonominin iç ve dış dengesini ve ters dolarizasyonu destekleyecek düzeylerde kalmasını öngörüyoruz. Merkez Bankasının fiyat istikrarı odaklı sıkı para politikası duruşu, enflasyona ilişkin bekleyişleri çıpalayarak Türk lirasına olan güveni artıracaktır. Enflasyondaki düşüş kurda istikrarın temin edilmesine katkı sağlayarak tasarruf sahiplerinin TL’ye yönelmesini teşvik edecektir. Nitekim, Ocak ayının ikinci yarısından itibaren altın dâhil yabancı para mevduattaki artışın kayda değer ölçüde yavaşladığını görüyoruz.


Kaynak: TCMB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/baskan-naci-agbalin-reuters-haber-ajansina-verdigi-roportaj-1025-olan-politika-faiz-oranini-once-15e-daha-sonra-17ye-cikardik-dedi/feed/ 0
Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının %17’de sabit tutulmasına karar verdi https://www.muhasebenews.com/para-politikasi-kurulu-politika-faizi-olan-bir-hafta-vadeli-repo-ihale-faiz-oraninin-%17de-sabit-tutulmasina-karar-verdi/ https://www.muhasebenews.com/para-politikasi-kurulu-politika-faizi-olan-bir-hafta-vadeli-repo-ihale-faiz-oraninin-%17de-sabit-tutulmasina-karar-verdi/#respond Fri, 22 Jan 2021 06:20:04 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=102184 Faiz Oranlarına İlişkin Basın Duyurusu

Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 17 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.

İktisadi faaliyet güçlü bir seyir izlemektedir. Salgına bağlı kısıtlamaların ekonomi üzerindeki aşağı yönlü etkileri, geçtiğimiz yılın ikinci çeyreğine kıyasla daha sınırlı seyretmekle birlikte, hizmetler ve bağlantılı sektörlerdeki yavaşlama ve bu sektörlerin kısa vadeli görünümüne dair belirsizlikler devam etmektedir. Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güç kazanan iç talebin cari işlemler dengesi üzerindeki olumsuz etkisi devam etmektedir. Diğer taraftan, finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte son dönemde kredi büyümesi yavaşlamaya başlamıştır.

İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Kasım ve Aralık PPK toplantılarında gerçekleştirilen güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale gelmesi beklenmekte, böylelikle enflasyon üzerinde etkili olan talep ve maliyet unsurlarının kademeli olarak zayıflayacağı öngörülmektedir. Öte yandan, uluslararası emtia fiyatlarındaki gelişmeler, bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile gerçekleştirilen ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları, orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki önemini korumaktadır. Bu doğrultuda Kurul, 2021 yılsonu tahmin hedefini dikkate alarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülmesine karar vermiştir. Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumu yakından izlenecektir. Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır.

Sıkı para politikası duruşunun, fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.

TCMB karar alma süreçlerinde orta vadeli bir perspektifle, enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel alan bir analiz çerçevesi benimsemektedir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.

Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.


Kaynak: TCMB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/para-politikasi-kurulu-politika-faizi-olan-bir-hafta-vadeli-repo-ihale-faiz-oraninin-%17de-sabit-tutulmasina-karar-verdi/feed/ 0
2021 Yılında Mal ve Hizmet Tedarikinde Alacaklıya Yapılan Geç Ödemelere İlişkin Temerrüt Faiz Oranı %18,25 Olarak Belirlendi https://www.muhasebenews.com/2021-yilinda-mal-ve-hizmet-tedarikinde-alacakliya-yapilan-gec-odemelere-iliskin-temerrut-faiz-orani-%1825-olarak-belirlendi/ https://www.muhasebenews.com/2021-yilinda-mal-ve-hizmet-tedarikinde-alacakliya-yapilan-gec-odemelere-iliskin-temerrut-faiz-orani-%1825-olarak-belirlendi/#respond Mon, 04 Jan 2021 06:15:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=100343 TÜRMOB

Mevzuat Sirküleri 03.01.2021/02

2021 Yılında Mal ve Hizmet Tedarikinde Alacaklıya Yapılan Geç Ödemelere İlişkin Temerrüt Faiz Oranı %18,25 Olarak Belirlendi

ÖZET: Mal ve Hizmet Tedarikinde Alacaklıya Yapılan Geç Ödemelere İlişkin Temerrüt Faiz Oranının Belirlenmesi Hakkında Tebliğde;

Türk Ticaret Kanunu’nun 1530 uncu maddesinin yedinci fıkrası uyarınca mal ve hizmet tedarikinde alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde uygulanacak faiz oranı, 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren yıllık yüzde 18,25 ve alacağın tahsili masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarı 385,00 Türk lirası olarak ilan edilmiştir.

Bu oran ve tutarlar yıllar itibariyle aşağıdaki gibidir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1530 uncu maddesinde aşağıdaki düzenleme yer almaktadır.

“MADDE 1530-
(1) Aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde, ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ve şartlar batıldır. Ancak, sözleşme uyarınca yerine getirilmesi gereken edimler için kanunun veya yetkili makamların koymuş olduğu en yüksek sınırı aşan sözleşmeler en yüksek sınır üzerinden yapılmış sayılır; sınırı aşan edimler hata ile yerine getirilmiş olmasa bile, geri alınır. Bu sınırlarda, Türk Borçlar Kanunu’nun 27’nci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi uygulanmaz.
(2) Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı hâller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşer.
(3) Mütemerrit borçlunun alacaklısı sözleşmede öngörülen tarihten ya da ödeme süresinin sonunu takip eden günden itibaren, şart edilmemiş olsa bile faize hak kazanır.
(4) Sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır:
a) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
b) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
c) Borçlu faturayı veya eş değer ödeme talebini mal veya hizmetin tesliminden önce almışsa, mal veya hizmetin teslim tarihini takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
d) Kanunda veya sözleşmede, mal veya hizmetin kabul veya gözden geçirme usulünün öngörüldüğü hâllerde, borçlu, faturayı veya eş değer ödeme talebini, kabul veya gözden geçirmenin gerçekleştiği tarihte veya bu tarihten daha önce almışsa, bu tarihten sonraki otuz günlük sürenin sonunda; şu kadar ki, kabul veya gözden geçirme için sözleşmede öngörülen süre, mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz günü aşıyor ve bu durum alacaklının aleyhine ağır bir haksızlık oluşturuyorsa, kabul veya gözden geçirme süresi mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz gün
olarak kabul edilir.
(5) Sözleşmede öngörülen ödeme süresi, faturanın veya eş değer ödeme talebinin veya mal veya hizmetin alındığı veya mal veya hizmetin gözden geçirme ve kabul usulünün tamamlandığı tarihten itibaren en fazla altmış gün olabilir. Şu kadar ki, alacaklı aleyhine ağır bir haksız durum yaratmamak koşuluyla ve açıkça anlaşmak suretiyle taraflar daha uzun bir süre öngörebilirler. Ancak alacaklının küçük yahut orta ölçekli işletme (KOBİ) veya tarımsal ya da hayvansal üretici olduğu veya borçlunun büyük ölçekli işletme sıfatını taşıdığı hâllerde, ödeme süresi, altmış günü aşamaz.
(6) Gecikme faizi ödenmeyeceğini veya ağır derecede haksız sayılabilecek kadar az faiz ödeneceğini, alacaklının geç ödeme dolayısıyla uğrayacağı zarardan borçlunun sorumlu olmayacağını veya sınırlı bir şekilde sorumlu tutulabileceğini öngören sözleşme hükümleri geçerizdir. Geçersizlik durumunda yedinci fıkra uygulanır.

(7) Bu madde hükümleri uyarınca alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hâllerde uygulanacak faiz oranını ve alacağın tahsili masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası her yıl ocak ayında ilan eder. Faiz oranı, 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunda öngörülen ticari işlere uygulanacak gecikme faizi oranından en az yüzde sekiz fazla olmalıdır.
(8) Mal veya hizmet bedelinin taksitle ödenmesinin öngörüldüğü durumlarda, bu maddenin ödeme sürelerini düzenleyen hükümleri birinci taksit bakımından uygulanır. Her bir taksit tutarının ödenmeyen kısmı yedinci fıkrada öngörülen oranda gecikme faizine tabidir. Alacaklının küçük veya orta ölçekli işletme veya tarımsal veya hayvansal üretici olup borçlunun büyük ölçekli işletme olduğu hâllerde taksitle ödemeyi öngören sözleşme hükümleri geçersizdir.”

Bu kapsamda Merkez Bankasınca 2 Ocak 2021 tarihli ve 31352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Mal ve Hizmet Tedarikinde Alacaklıya Yapılan Geç Ödemelere İlişkin Temerrüt Faiz Oranının Belirlenmesi Hakkında Tebliğ”de 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1530’uncu maddesinin yedinci fıkrası uyarınca mal ve hizmet tedarikinde alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde uygulanacak faiz oranı yıllık yüzde 18,25, alacağın tahsili masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarı 385,00 Türk Lirası olarak tespit edilmiştir.

Buna göre yıllar itibariyle sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde uygulanacak faiz oranı ile alacağın tahsili masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarı aşağıdaki gibi olmaktadır.

Tebliğ 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.


Kaynak: TÜRMOB Mevzuat Sirküleri
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2021-yilinda-mal-ve-hizmet-tedarikinde-alacakliya-yapilan-gec-odemelere-iliskin-temerrut-faiz-orani-%1825-olarak-belirlendi/feed/ 0
Para Politikası Kurulu politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %15’ten %17’ye yükseltti https://www.muhasebenews.com/para-politikasi-kurulu-politika-faizi-olan-bir-hafta-vadeli-repo-ihale-faiz-oranini-%15ten-%17ye-yukseltti/ https://www.muhasebenews.com/para-politikasi-kurulu-politika-faizi-olan-bir-hafta-vadeli-repo-ihale-faiz-oranini-%15ten-%17ye-yukseltti/#respond Thu, 24 Dec 2020 12:17:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99478 Faiz Oranlarına İlişkin Basın Duyurusu

Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 15’ten yüzde 17’ye yükseltilmesine karar vermiştir.

Küresel ekonomiye dair veriler üçüncü çeyrekte başlayan kısmi toparlanmanın devam ettiğine işaret etmektedir. Ancak, aşıya dair olumlu gelişmelere karşın, son dönemde artış gösteren Covid-19 vakaları nedeniyle küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler devam etmektedir.

Milli gelir verileri ve son çeyreğe ilişkin göstergeler iktisadi faaliyette güçlü bir seyre işaret etmektedir. Ancak, artan vaka sayıları nedeniyle getirilen kısıtlamalar, başta hizmetler sektörü olmak üzere iktisadi faaliyetin kısa vadeli görünümüne dair belirsizlik oluşturmaktadır. Diğer yandan, salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güç kazanan iç talep cari işlemler açığını artırmaktadır.

İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki bozulma, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Bu doğrultuda Kurul, enflasyon görünümüne dair risklerin bertaraf edilmesi, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve dezenflasyon sürecinin en kısa sürede yeniden tesisi için, 2021 yılsonu tahmin hedefini göz önünde bulundurarak, güçlü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir.

Önümüzdeki dönemde parasal duruşun sıkılığı, enflasyonu etkileyen tüm unsurlar dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar kararlılıkla sürdürülecektir.

Düşük enflasyon ortamının kalıcı olarak tesisinin, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla, makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.

TCMB karar alma süreçlerinde orta vadeli bir perspektifle, enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel alan bir analiz çerçevesi benimsemektedir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.


Kaynak: TCMB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/para-politikasi-kurulu-politika-faizi-olan-bir-hafta-vadeli-repo-ihale-faiz-oranini-%15ten-%17ye-yukseltti/feed/ 0
Turizm Destek Paketi: Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisi ve Kredi Garanti Fonu kefaleti ile bankalar tarafından 10 milyar TL kredi sağlanacak https://www.muhasebenews.com/turizm-destek-paketi-hazine-ve-maliye-bakanligi-garantisi-ve-kredi-garanti-fonu-kefaleti-ile-bankalar-tarafindan-10-milyar-tl-kredi-saglanacak/ https://www.muhasebenews.com/turizm-destek-paketi-hazine-ve-maliye-bakanligi-garantisi-ve-kredi-garanti-fonu-kefaleti-ile-bankalar-tarafindan-10-milyar-tl-kredi-saglanacak/#respond Thu, 22 Oct 2020 11:00:48 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94829 Turizm Destek Paketi

Uygulaması Hakkında

Kamuoyu Duyurusu

Salgının etkilerinin azaltılması, üretim ve istihdam kapasiteleri ile piyasa değerlerinin korunmasını desteklemek amacıyla, turizm sektöründeki işletmeler yanında bu işletmelerin tedarikçilerinin maaş ve kira ödemeleri ile sözleşme veya faturaya bağlı sabit giderlerinin, nakit ihtiyaçlarının ve kurumsal kredi kartı harcamalarının karşılanması için Turizm Destek Paketi Uygulamasına başlanacaktır.

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisi ve Kredi Garanti Fonu kefaleti ile bankalar* tarafından 10 milyar TL kredi sağlanacaktır. Krediler, 01 Kasım 2021 tarihini aşmamak kaydıyla, azami 12 ay ödemesiz dönem olmak üzere 48 ay vadeli olacaktır. Faiz oranı, sabit faizli krediler için azami yüzde 14,5, değişken faizli krediler için TLREF + 200 baz puan olarak belirlenmiştir.

Yararlanıcı başına kefalet üst limiti 32 milyon TL ve kredi üst limiti 40 milyon TL olacaktır. Kredi ve kefalet limitleri ciro aralıklarına göre aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:
Uygulama esaslarına ilişkin detaylar Kredi Garanti Fonu’nun www.kgf.com.tr adresli internet sitesinde yer almaktadır.

Kamuoyunun bilgisine sunulur.

Saygılarımızla,

Türkiye Bankalar Birliği

*Turizm Destek Paketini kullandıracak bankalar: Akbank, Albaraka Türk Katılım Bankası, Denizbank, Garanti BBVA, Halkbank, İş Bankası, Kuveyt Türk Katılım Bankası, QNB Finansbank, TEB, Türkiye Finans Katılım Bankası, Vakıfbank, Vakıf Katılım Bankası, Yapı Kredi Bankası, Ziraat Katılım Bankası ve Ziraat Bankası.


Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği Duyurusu
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turizm-destek-paketi-hazine-ve-maliye-bakanligi-garantisi-ve-kredi-garanti-fonu-kefaleti-ile-bankalar-tarafindan-10-milyar-tl-kredi-saglanacak/feed/ 0