esnasında – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 03 Oct 2023 08:39:51 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Yurt dışına yapılan iş seyahati esnasında kiralanan binek otomobil için gider kısıtlaması uygulanacak mı? https://www.muhasebenews.com/yurt-disina-yapilan-is-seyahati-esnasinda-kiralanan-binek-otomobil-icin-gider-kisitlamasi-uygulanacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disina-yapilan-is-seyahati-esnasinda-kiralanan-binek-otomobil-icin-gider-kisitlamasi-uygulanacak-mi/#respond Tue, 03 Oct 2023 08:39:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146776 Yurtdışına yapılan iş seyahati esnasında, yurtdışında kiralanan binek otomobilin kiralama giderinde gider kısıtlaması uygulanmalı mıdır? Yapılan harcama seyahat gideri olarak değerlendirilebilir mi?

Taşıt kiralamasında aylık 17.000 TL nin üstündeki tutar için gider kısıtlaması yapılacaktır. Ancak Kiralamanın Yurt içi yurt dışı ayrımı GVK 40/1.maddesinde yapılmamıştır. Bize göre 17.000 TL nin üstü için ödenen tutar KKEG olur. Bu bir yorumumdur. GİB den özelge almanızı öneririz.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disina-yapilan-is-seyahati-esnasinda-kiralanan-binek-otomobil-icin-gider-kisitlamasi-uygulanacak-mi/feed/ 0
Şirket aktifinde bulunan gayrimenkul satışında uygulanacak KDV ve Kurumlar Vergisi İstisnası https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifinde-bulunan-gayrimenkul-satisinda-uygulanacak-kdv-ve-kurumlar-vergisi-istisnasi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifinde-bulunan-gayrimenkul-satisinda-uygulanacak-kdv-ve-kurumlar-vergisi-istisnasi/#respond Wed, 10 May 2023 08:13:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=142510 Şirket aktifinde 2 yıldan uzun bir süre kayıtlı bulunan gayrimenkul satılacaktır. Bu satış esnasında KDV uygulanır mı? Satışta ortaya çıkan kara uygulanacak istisna tutarı ne kadardır? İstisna dışındaki kar, Kurumlar Vergisinde mi yoksa geçici vergi de mi vergilendirilmelidir?

KDVK 17/4 ve ve KVK 5. maddedeki şartlar var ise İstisna uygulanır İstisna Geçici vergi beyannamesinde de kullanılabilir.

KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASI:

2 Yıl Şirket Aktifinde Bulunma Zorunluluğu

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun istisnaları düzenleyen 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde; kurumların EN AZ İKİ TAM YIL süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı ile aynı süreyle AKTİFLERİNDE YER ALAN TAŞINMAZLARIN SATIŞINDAN DOĞAN KAZANÇLARIN %50’LİK KISMININ KURUMLAR VERGİSİNDEN MÜSTESNA OLDUĞU, bu istisnanın satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulmasının ve satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesinin şart olduğu, bu sürede tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağı, aynı şekilde istisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmına uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin de ziyaa uğramış sayılacağı, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu hükme bağlanmıştır.

taşınmaz ticareti ile uğraşanlar istisnadan yararlanamaz

Diğer yandan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.3.4. Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ile uğraşılmaması” başlıklı bölümünde de, “Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır. İstisna uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.

Satışa konu edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmeyecektir. Aynı durum, satmak üzere taşınmaz inşaatı ile uğraşan mükellefler açısından da geçerlidir. Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilmeyecektir. açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu itibarla, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin sadece faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek olup bu mükelleflerin diğer taşınmazlarının satış kazancının istisnaya konu edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Satışa konu edilecek taşınmazların iki tam yıl süreyle kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmemektedir.

KDV İSTİSNASI

Kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler KDV’den istisnadır.

Bu istisnaya konu olan taşınmazlar Türk Medeni Kanunu’nda “Taşınmaz” olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır.

İki tam yıldan fazla bir süredir kurumların aktifinde yer alan arsa, fabrika binası ve mütemmim cüzlerinin birlikte tek bir bedelle satışı KDV’ den istisnadır. Ancak, eklenti olarak kabul edilen demirbaş ve teçhizatın satılması halinde bunların bedeli üzerinden KDV hesaplanır.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-r maddesinde bahsi geçen “kurum” ibaresi, Kurumlar Vergisi Kanunu’nda sayılan kurumlar vergisi mükelleflerini ifade etmektedir.
İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmü uygulanmaz.

istisnadan kurumlar vergisi mükellefleri faydalanabilir

Söz konusu istisna uygulamasında bahsi geçen “kurum” ibaresi, Kurumlar Vergisi Kanunu’nda sayılan kurumlar vergisi mükelleflerini ifade ettiğinden, şahsi işletmelerin aktifinde kayıtlı taşınmazların satışında istisna uygulanması mümkün değildir.

Satışa konu edilecek taşınmazların (arsa, arazi, bina) satışında istisna uygulanabilmesi için kurumların aktifinde asgari 2 tam yıl (730 gün) kayıtlı bulunmuş olması gerekmektedir.
Aktifte kayıtlı bulundurma süresinin başlangıç tarihi olarak bütün bölümleri ile birlikte inşaatın tamamlanıp bina olarak aktife alındığı tarihin esas alınması gerekmektedir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifinde-bulunan-gayrimenkul-satisinda-uygulanacak-kdv-ve-kurumlar-vergisi-istisnasi/feed/ 0
Gayrimenkullerde KDV oranı nedir? https://www.muhasebenews.com/gayrimenkullerde-kdv-orani-nedir/ https://www.muhasebenews.com/gayrimenkullerde-kdv-orani-nedir/#respond Thu, 09 Feb 2023 22:19:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=138204 Anonim şirket İnşaat işi ile iştigal etmekte olup Gerçek kişi ile anlaşma yapıp arsası üzerine özel bina inşaatı yapıp arsa sahibine şirket karını ekledikten sonra teslim ediyor. Söz konusu bu işlemde şirket arsa sahibine fatura kesmesi esnasında uygulanacak KDV oranı nedir?

Teslim edilen Gayrimenkul iş yeri ise; KDV oranı % 18, Konut ise; konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı için %8 KDV oranı, aşan kısım için ise; %18 KDV oranı uygulanacaktır.


KDV Oranları Listesindeki Arsa ve Arazilerde KDV Oranına ilişkin bölüm

GÜNCEL KDV ORANLARI

MAL VE HİZMETLERE UYGULANACAK KATMA DEĞER VERGİSİ

ORANLARININ TESPİTİNE İLİŞKİN KARAR (*)

 

Resmî Gazete Tarihi Resmî Gazete Sayısı Karar Tarihi Karar Sayısı
30 Aralık 2007 PAZAR 26742 24/12/2007 2007/13033

Katma değer vergisi oranları

MADDE 1 – (1) Mal teslimleri ile hizmet ifalarına uygulanacak katma değer vergisi oranları;    

a) Ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi işlemler için,  % 18 

b) Ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 1 

c) Ekli (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 8

olarak tespit edilmiştir.

(I) SAYILI LİSTE

B) DİĞER MAL VE HİZMETLER

11- (29/03/2022 tarihli ve 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 4.maddesi ile değiştirilen ibare; Yürürlük: 01/04/2022; Bu Kararın yürürlük tarihinden önce yapı ruhsatı alınmış veya kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi yapılmış projeler kapsamında inşa edilen konutlar için 1 inci ve 4 üncü maddelerde kaldırılan veya değiştirilen hükümlerin uygulanmasına devam olunur.) 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm projeleri çerçevesinde yapılan konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı (95) ile belediyeler, il özel idareleri, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve bunların % 51 veya daha fazla hissesine ya da yönetiminde oy hakkına sahip oldukları işletmeler tarafından konut yapılmak üzere projelendirilmiş arsaların (sosyal tesisler için ayrılan bölümler dahil) net alanı 150 m2’nin altındaki konutlara isabet eden kısmı,

 

(II) SAYILI LİSTE

36- (29/03/2022 tarihli ve 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 9.maddesi ile eklenen sıra; Yürürlük: 01/04/2022) Arsa ve arazi teslimleri,


21 Nisan 2022 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 31816

TEBLİĞ

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

(SERİ NO: 41)

MADDE 1- 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/B-8.2.) bölümünde yer alan Örnek 1 ve Örnek 2 aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Örnek 1: KDV mükellefiyeti bulunmayan Bay (A), müteahhit (B) A.Ş. ile 20/5/2020 tarihinde Kastamonu’daki arsası için arsa payı (kat) karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamış ve bu sözleşmeye ilişkin yapı ruhsatı 27/5/2020 tarihinde alınmıştır. Söz konusu sözleşmeye göre arsa sahibi Bay (A), inşa edilen 20 konuttan 8’ini ve 5 işyerinden 2’sini 20/5/2022 tarihinde teslim almıştır.

(B) A.Ş., 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre arsa sahibine vereceği 8 konut ve 2 işyeri için perakende satış olması nedeniyle maliyet bedeline %10 ilave etmek suretiyle sırasıyla 4.400.000 TL ve 1.650.000 TL olmak üzere toplam 6.050.000 TL bedel hesaplamıştır.

İnşa edilen konutların 150 m2’nin altında olduğu varsayımıyla, (B) A.Ş. tarafından arsa sahibine teslim edilen konutlara ilişkin (4.400.000x%1) 44.000 TL KDV, işyerlerine ilişkin (1.650.000x%18) 297.000 TL KDV olmak üzere toplam 341.000 TL KDV hesaplanacaktır.

Bay (A)’nın müteahhit (B) A.Ş.ye arsa tesliminde ise KDV hesaplanmayacaktır. Söz konusu arsanın KDV mükellefiyeti bulunmayan Bay (A) yerine (C) Ltd. Şti.ye ait olması durumunda, arsa payı karşılığı konut ve işyerlerinin arsa sahibine teslim tarihi olan 20/5/2022 tarihinde, (B) A.Ş.nin bağımsız bölümler için 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci sırasındaki maliyet bedeline %5 ilave etmek suretiyle bulacağı bedel (4.200.000 + 1.575.000= 5.775.000 TL) üzerinden, (C) Ltd. Şti. tarafından arsa payı için %8 oranında KDV hesaplanması gerekecektir.

Örnek 2: (D) A.Ş. aktifinde kayıtlı arsa için, müteahhit (B) A.Ş. ile 17/5/2022 tarihinde arsa payı (kat) karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamış ve bu sözleşmeye ilişkin yapı ruhsatı 24/5/2022 tarihinde alınmıştır. Söz konusu sözleşmeye göre arsa sahibi (D) A.Ş. inşa edilecek 20 konuttan 8’ini (4 adedinin net alanı 140 m2, 4 adedinin net alanı 160 m2 olmak üzere) ve 5 işyerinden 2’sini alacaktır.

(B) A.Ş., 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre arsa sahibine vereceği 8 konut ve 2 işyeri için toptan satış olması nedeniyle maliyet bedeline %5 ilave etmek suretiyle konutlar için sırasıyla 2.000.000 TL ve 2.400.000 TL, işyerleri için 1.000.000 TL olmak üzere toplam 5.400.000 TL bedel hesaplamıştır.

Bu durumda (B) A.Ş. tarafından arsa sahibine teslim edilen konutlara ve işyerlerine ilişkin;

– 4 adet 140 m2’lik konut için: (2.000.000x%8)=160.000 TL,

– 4 adet 160 m2’lik konut için (her bir konutun 150 m2’lik kısmına isabet eden bedel üzerinden %8, 150 m2’yi geçen kısmına ise %18 KDV):

(2.400.000×150/160x%8)+(2.400.000×10/160x%18)=180.000+27.000=207.000 TL,

– 2 adet işyeri için: (1.000.000x%18)=180.000 TL

olmak üzere 5.400.000 TL bedel için toplam (160.000+207.000+180.000)=547.000 TL KDV hesaplanacaktır.

KDV mükellefi arsa sahibi (D) A.Ş.nin aldığı konut ve işyerlerinin karşılığı olarak (B) A.Ş.ye yapmış olduğu arsa payı tesliminde konut ve işyerlerinin 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeline %5 ilave etmek suretiyle bulunan 5.400.000 TL üzerinden %8 oranında (5.400.000x%8) 432.000 TL KDV hesaplanacaktır.”

MADDE 2- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.2.) bölümünün sonuna başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

2.1.2.5. İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Uygulaması

Mükellefler, yazılı bir sözleşme düzenleyerek bir yıl süreyle anlaştıkları satıcı mükelleflerden, Tebliğin (I/C-2.1.3.2.) ve (I/C-2.1.3.3.) bölümlerinde belirtilen işlemlere (Tebliğin (I/C-2.1.3.2.13.) bölümü ile (I/C-2.1.3.3.7.) bölümündeki işlemler hariç) ilişkin alımlarında tevkifat sorumluluklarının bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, hesaplanan KDV’nin tamamını sorumlu sıfatıyla beyan edip öderler. Bir yıllık sürenin bitimini izleyen yıllarda uygulamaya devam edilmesinin istenmesi halinde sözleşmenin aynı süreyle yenilenmesi gerekir. Bir yıllık süre dolmadan söz konusu uygulamadan vazgeçilmesi mümkün değildir.

Alıcı mükellefler, söz konusu sözleşmelerin bir örneği ile bu kapsamda işlem yapacak satıcı mükelleflerin bilgilerini (adı soyadı/unvanı, vergi dairesi, vergi kimlik numarası, sözleşme uygulama dönemi), işleme ilişkin KDV beyannamesinin verilmesinden önce liste halinde bağlı oldukları vergi dairesine verirler. Sözleşmelerin feshedilmesi, tadili vb. durumların da işleme ilişkin KDV beyannamesinin verilmesinden önce bağlı oldukları vergi dairesine bildirilmesi gerekir.

Alıcıların isteğe bağlı tam tevkifat uygulaması kapsamında sözleşme düzenlemediği satıcılar ile olan işlemlerinde, genel hükümlere göre işlem tesis edileceği tabiidir.

İsteğe bağlı tam tevkifat uygulaması kapsamında alıcı tarafından tevkifata tabi tutulan KDV, 2 No.lu KDV Beyannamesinin “Vergi Bildirimi” kulakçığının, “İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Uygulanan İşlemlere Ait Bildirim” tablosunda beyan edilir. Tablonun “İşlem Türü” alanı, bu alana ilişkin işlem türü listesinden seçim yapılmak suretiyle doldurulur. “Matrah” alanına, işlemin KDV hariç bedeli, “Oran” alanına işlemin tabi olduğu KDV oranı girilir. Alıcı tarafından tevkif edilen KDV tutarını gösteren “Vergi” alanı, e-beyanname programı tarafından hesaplanır.

İsteğe bağlı tam tevkifat uygulaması kapsamındaki işlemleri yapan satıcı mükellefler ilgili döneme ait 1 No.lu KDV Beyannamesinin iki ayrı bölümüne kayıt yapar. Birinci kayıt, “Matrah” kulakçığında “İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Uygulanan İşlemler” tablosuna; ikinci kayıt “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında “İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Kapsamına Giren İşlemler” tablosuna yapılır.

İsteğe bağlı tam tevkifata tabi tutulan KDV ile sınırlı olmak üzere satıcıya KDV iadesi yapılabilir. Bu uygulamadan kaynaklanan KDV iade talepleri, her bir işlem için Tebliğin (I/C-2.1.5.) bölümünde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde yerine getirilir. İade taleplerinin yerine getirilmesinde, alıcı tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin ödenmiş olması vergi dairesince aranır.

Bu uygulama kapsamında işlemi bulunanlar düzeltme işlemleri bakımından Tebliğin (I/C-2.1.4.), tevkifata tabi tutulan verginin iadesi bakımından Tebliğin (I/C-2.1.5.), bildirim ve müteselsil sorumluluk bakımından Tebliğin (I/C-2.1.6.) bölümlerindeki açıklamalara tabidir.”

MADDE 3- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.3.1.1.) ve (I/C-2.1.3.3.1.2.) bölümlerindeki “çinko,” ibarelerinden sonra gelmek üzere “demir-çelik,” ibareleri eklenmiştir.

MADDE 4- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.3.5.2.), (III/B-2.5.1.), (III/B-2.5.3.), (III/B-2.6.), (III/B-2.7.) bölümlerinde yer alan “(B) bölümünün” ibareleri yürürlükten kaldırılmış; (III/B-2.1.1.), (III/B-2.1.2.), (III/B-2.2.) bölümlerinde yer alan “(I) sayılı listenin” ibareleri “(I) sayılı listenin (B) bölümünün” olarak değiştirilmiş; (III/B-2.8.1.), (III/B-2.8.3.) bölümlerinde yer alan “(I) sayılı listeye” ibarelerinden sonra “(5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı sonrası (I) sayılı listenin (B) bölümünün)”  ibareleri eklenmiştir.

MADDE 5- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.3.7.) bölümünden sonra gelmek üzere başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

2.1.3.3.8. Demir-Çelik Ürünlerinin Teslimi

2.1.3.3.8.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı

Demir-çelik ve alaşımlarından mamul, Tebliğin (I/C-2.1.3.3.8.2.) bölümünde belirtilen ürünlerin, Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümlerinde sayılanlara tesliminde (4/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.

Demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin, ithalatçılar tarafından yapılan teslimleri ile münhasıran cevherden üretilenlerinin üreticiler tarafından ilk tesliminde tevkifat uygulanmaz, bu safhalardan sonraki el değiştirmelerde ise tevkifat uygulanır. Bununla birlikte, demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin hurdadan, diğer hammaddelerden veya hurda, cevher ve diğer hammaddeler birlikte kullanılarak üretilmesi halinde bu ürünlerin ilk üreticilerinin teslimi dâhil her safhasındaki teslimlerinde tevkifat uygulanır.

İthalatçılar tarafından yapılan teslimlere ilişkin düzenlenen faturada “Teslim edilen mal doğrudan ithalat yoluyla temin edildiğinden tevkifat uygulanmamıştır.” açıklamasına ve ithalata ilişkin fatura ve gümrük beyannamesi bilgilerine yer verilir. Cevherden üretim yapanlar ise düzenlenen faturada “Teslim edilen mal firmamızca münhasıran cevherden üretildiğinden tevkifat uygulanmamıştır.” açıklamasına yer vermek suretiyle tevkifat uygulanmaksızın işlem yapar.

2.1.3.3.8.2. Kapsam

Tevkifat kapsamına; cevherden, hurdadan veya diğer hammaddelerden üretilen demir-çelik ve alaşımlarından mamul her türlü uzun (çubuk, inşaat demiri, profil, kangal demir, filmaşin, tel, halat, hasır, boru, lama vb.) veya yassı (levha, sıcak haddelenmiş yassı ürünler, soğuk haddelenmiş yassı ürünler ve kaplanmış yassı ürünler vb.) demir-çelik ve alaşımı ürünler girmektedir. Demir-çelik ve alaşımlarından mamul eşya (kapı, kapı kolu, köşebent, vida, somun, vida soketi, dübel, kilit, çivi, flanş, maşon, dirsek, kanca, menteşe, yay, bilya, rulman, zincir vb.) teslimlerinde tevkifat uygulanmaz.”

MADDE 6- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.5.2.1.) ve (I/C-2.1.5.2.2.) bölümlerindeki “- Ağaç ve orman ürünleri teslimi,” satırlarından sonra gelmek üzere “- Demir-çelik ürünlerinin teslimi,” satırları eklenmiştir.

MADDE 7- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.5.2.1.), (I/C-2.1.5.2.2.), (II/A-1.1.4.2.), (II/A-1.2.4.2.), (II/A-2.3.1.), (II/A-3.4.2.), (II/A-4.4.2.), (II/A-5.11.2.), (II/A-8.13.2.), (II/A-9.8.2.), (II/B-1.5.1.), (II/B-1.5.2.), (II/B-1.5.3.1.1.), (II/B-1.5.3.1.2.1.), (II/B-1.5.3.1.2.2.), (II/B-1.5.3.2.), (II/B-2.4.1.), (II/B-3.4.2.), (II/B-4.4.1.), (II/B-5.7.2.), (II/B-6.4.1.), (II/B-7.5.2.), (II/B-8.3.2.), (II/B-9.2.2.), (II/B-10.5.2.), (II/B-11.5.2.), (II/B-12.6.2.), (II/B-13.4.2.), (II/B-14.5.2.), (II/B-15.4.4.), (II/B-16.4.2.), (II/B-17.4.2.), (II/C-1.3.1.), (II/C-1.3.2.), (II/C-2.3.2.), (II/Ç-1.3.2.), (II/Ç-2.5.2.), (II/E-1.3.2.), (II/E-2.4.1.2.), (II/E-3.4.2.), (II/E-4.4.2.), (II/E-5.4.2.), (II/E-7.4.2.), (II/E-8.4.2.), (II/E-9.5.2.), (II/E-10.4.2.), (III/B-3.2.1.), (III/B-3.2.4.), (III/B-3.2.5.), (III/B-3.3.) ve (III/B-3.4.3.) bölümlerinde yer alan “5.000 TL” ibareleri “10.000 TL” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 8- Aynı Tebliğin (II/A) kısmında yer alan “1.1.4. İade” bölüm başlığından sonra gelmek üzere “1.1.4.1. Genel Olarak” bölüm başlığı eklenmiş, “1.1.4.1. Mahsuben İade” başlığı “1.1.4.1.1. Mahsuben İade”, “1.1.4.2. Nakden İade” başlığı “1.1.4.1.2. Nakden İade” olarak değiştirilmiş ve bu bölümden sonra gelmek üzere başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

1.1.4.2. İmalatçılar Tarafından Yapılan Mal İhracında İhracat Bedeline Göre İade

1.1.4.2.1. Kapsam

3065 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde, imalatçılar tarafından yapılan ihracat işlemlerinden kaynaklanan iadelerde, yüklenilen KDV yerine sektörler itibarıyla ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yaptırma konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

Bu çerçevede, sektör ayrımı yapılmaksızın imal ettikleri malları doğrudan ihraç eden imalatçılar, ihracat teslimlerine ilişkin olarak yüklendikleri KDV tutarına bakılmaksızın ihracat bedelinin %10’una kadar devreden KDV tutarı ile sınırlı olarak iade talep edebilirler.

Bu uygulama ihtiyari olup, uygulamadan Tebliğin (II/A-8.3.) bölümünde tanımlanan imalatçılar faydalanabilir.

Bu uygulama kapsamındaki mallara ilişkin istisnanın kapsamı ve beyanı Tebliğin (II/A-1.1.1.), istisnanın tevsiki Tebliğin (II/A-1.1.2.), ihraç edilen malların geri gelmesi Tebliğin (II/A-1.1.3.) bölümlerinde yer alan açıklamalar doğrultusunda yürütülür.

Bununla birlikte, imalatçılar bu uygulama kapsamındaki işlemlerini, ilgili dönem KDV beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 338 kodlu “İmalatçıların Mal İhracatları [KDVGUT-(II/A-1.1.4.2.)]” satırını kullanmak suretiyle beyan ederler. Bu satırdaki “Yüklenilen KDV” sütununa, ihraç edilen mallara ilişkin yüklenilen KDV hesabı yapılmaksızın, ihracat bedelinin % 10’unu aşmamak kaydıyla iadeye konu olan KDV tutarı yazılır.

Öte yandan, ihraç edilen malların geri gelmesi halinde ithalat istisnasından faydalanılabilmesi için, bu uygulama kapsamında iade edilen tutarların gümrük idaresine ödenmesi veya bu tutar kadar teminat gösterilmesi gerekir.

İmalatçılar bu bölüm kapsamında, Tebliğin (II/A-8.3.) bölümünde belirtilen imalatçı belgelerinde yer alan üretim kapasitesinde öngörülen ve imal edip ihraç ettikleri mallara ilişkin iade talep edebilirler. İmalatçı belgesinde yer alan üretim kapasitesine göre imal edilebilecek mallar ile bu kapsamda fason olarak imal ettirilen mallar için bu uygulamadan yararlanılabilir. Dolayısıyla, imalatçı belgesindeki üretim konusu malların tamamının fason olarak imal ettirilmesi, bu kapsamda iade uygulanmasına engel değildir. İmalatçılar, piyasadan hazır olarak satın alıp ihraç ettikleri mallar için bu uygulamadan yararlanamamakla birlikte, söz konusu mallar için Tebliğin (II/A-1.1.4.1.) bölümü kapsamında yüklenilen KDV’nin iadesini talep edebilirler.

Aynı dönemde imalatçıların 3065 sayılı Kanunun 11/1-c veya geçici 17 nci maddeleri kapsamında ihraç kaydıyla teslimlerinin de bulunması, doğrudan ihraç ettikleri mallar bakımından bu uygulamadan yararlanmalarına engel teşkil etmez.

İmalatçıların doğrudan ihraç ettikleri malların bünyesinde yurtiçi veya yurtdışından KDV ödemeksizin temin ettiği malların bulunması halinde, ihracat bedeline ilişkin iadenin hesabında, ihracat bedelinden bu şekilde temin edilen malların bedeli düşülür. İade edilecek KDV kalan tutar dikkate alınarak belirlenir.

Bu bölüm kapsamında iade talep eden imalatçıların, aynı ihracat teslimi ile ilgili olarak iadesini alamadığı tutar için ayrıca yüklenilen KDV tutarına göre iade talep etmeleri mümkün değildir. Ancak imalatçılar, bu uygulama yerine imal ettikleri ürünlerin ihracatına ilişkin olarak yüklenilen KDV’nin iadesini Tebliğin (II/A-1.1.4.1.) bölümü kapsamında talep edebilirler. Ayrıca bir dönem bu uygulamadan yararlanan mükellefler diğer dönemlerde yüklenilen KDV’nin iadesi uygulamasından faydalanabilirler.

1.1.4.2.2. İade

İmalatçıların mal ihracatından kaynaklanan bu kapsamda yapacakları iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır:

– Standart iade talep dilekçesi

– İlgili meslek odasına üyelik belgesinin onaylı örneği (Belgede değişiklik olmadığı sürece bir defa verilmesi yeterlidir.)

– İmalatçı belgesi (Belgede değişiklik olmadığı sürece bir defa verilmesi yeterlidir.)

– Satış faturaları listesi

– Gümrük beyannamesi veya listesi (Serbest bölgeye yapılan ihracatta serbest bölge işlem formu, posta veya kargo yoluyla gerçekleştirilen ihracatta elektronik ticaret gümrük beyannamesi, gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına yapılan teslimlerde, malın gümrüksüz satış mağazasına veya deposuna konulduğuna dair ilgili gümrük idaresinin onayını da içeren antrepo beyannamesi)

– İhracatın beyan edildiği döneme ait indirilecek KDV listesi

– İhracatın beyan edildiği dönemden önceki son yirmi dört döneme ilişkin indirilecek KDV listesi (Aynı dönemleri kapsayan indirilecek KDV listesinin bir defa verilmesi yeterlidir. Önceki dönemlerin herhangi birisinde ödenecek KDV beyan edilmesi durumunda, ödenecek KDV beyan edilen dönemden sonraki dönemlere ilişkin indirilecek KDV listesi verilmesi yeterlidir.)

– İadesi Talep Edilen KDV Hesaplama Tablosu

1.1.4.2.2.1. Mahsuben İade

İmalatçıların bu bölüm kapsamındaki mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.

1.1.4.2.2.2. Nakden İade

İmalatçıların bu bölüm kapsamındaki 10.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. Süresinde düzenlenmiş YMM Tam Tasdik Sözleşmesi bulunan mükellefler için bu sınır 100.000 TL olarak uygulanır.

İade talebinin 10.000 TL’yi veya YMM Tam Tasdik Sözleşmesi bulunan mükellefler için 100.000 TL’yi aşması halinde, aşan kısmın iadesi vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde, mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.”

MADDE 9- Aynı Tebliğin (II/F-4.18.4.) bölümünde Örnek’te yer alan “Mükellef (F)’ye yapılan bu teslim toptan teslim mahiyetinde olup 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı Listenin 3 üncü sırası uyarınca KDV oranı (% 1) olarak uygulanacaktır.” cümlesi “Mükellef (F)’ye yapılan bu teslimde 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listenin (A) bölümünün 8 inci sırası uyarınca KDV oranı (%1) olarak uygulanacaktır.” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 10- Aynı Tebliğin (III/A-4.9.) bölümünde yer alan Örnek 1’in son paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Söz konusu aracın, KDV oranlarını belirleyen 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin (B) bölümünün 9 uncu sırasında tanımlanan binek otomobillerinden olması durumunda, özel matrah üzerinden %18 oranında KDV uygulanacağı tabiidir.”

MADDE 11- Aynı Tebliğin (III/B-1.1.) bölümü başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

1.1. Perakende Teslimin Tanımı

Perakende teslim, teslimi yapılan ürünlerin aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar ile işletmelerinde kullanacak olanlar dışındakilere satılmasıdır. Ürünleri, aynen ya da işlendikten sonra satanlar ile işletmesinde kullanacak olanların gerçek usulde KDV mükellefi olmamaları halinde bunlara yapılan teslimler de perakende teslim sayılır.”

MADDE 12- Aynı Tebliğin (III/B-2.1.1.) bölümünün üçüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

“28/3/2022 tarihli ve 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listenin “B) DİĞER MAL VE HİZMETLER” bölümünün 11 inci sırasında yer alan net alanı 150 m2’ye kadar konut teslimleri düzenlemesi ile söz konusu Kararın 1 inci maddesinin altıncı fıkrası 1/4/2022 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmış, ancak 5359 sayılı Kararın 10 uncu maddesinde, 1/4/2022 tarihinden önce yapı ruhsatı alınmış veya kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi yapılmış projeler kapsamında inşa edilen konutlar için bu hükümlerin uygulanmasına devam olunacağına karar verilmiştir.

Buna göre, 1/4/2022 tarihinden önce yapı ruhsatı alınmış veya kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi yapılmış projeler kapsamında inşa edilen konutların, bu tarihten sonraki tesliminde;

– Net alanı 150 m2’ye kadar olan konutlar için KDV oranı,

  • Büyükşehir statüsünde olmayan yerlerde (%1),
  • Büyükşehirlerde, 2007/13033 sayılı BKK’nın 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile kaldırılmadan önceki 1 inci maddesinin altıncı fıkrasına ilişkin yukarıda yer alan açıklamalar da dikkate alınarak (%1), (%8) veya (%18)

olarak uygulanır.

– Net alanı 150 m2’yi aşan konutlarda ise genel vergi oranı (%18) uygulanır.  

Öte yandan, 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla 2007/13033 sayılı BKK eki

– (I) sayılı listenin “B) DİĞER MAL VE HİZMETLER” bölümünün 11 inci sırasına eklenen hükümle “16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm projeleri çerçevesinde yapılan konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı” 1/4/2022 tarihinden itibaren (%1) oranında,

– (II) sayılı listeye eklenen 35 inci sırası uyarınca da “konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı,” 1/4/2022 tarihinden itibaren (%8) oranında

KDV’ye tabidir.

Buna göre, 1/4/2022 tarihinden sonra alınan yapı ruhsatlarına göre yapılan konut teslimlerinde, konutun net alanının;

– 150 m2 veya daha az olması durumunda KDV oranı (%8),

– 150 m2’den fazla olması durumunda ise satış bedelinin 150 m2’ye kadar olan kısmı için KDV oranı (%8), 150 m2’nin üzerindeki kısmı için KDV oranı (%18)

olarak uygulanır.

6306 sayılı Kanun kapsamında rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm projeleri çerçevesinde 1/4/2022 tarihinden sonra alınan yapı ruhsatlarına göre yapılan konutların tesliminde, konutun net alanının;

-150 m2 veya daha az olması durumunda KDV oranı (%1),

– 150 m2’den fazla olması durumunda ise satış bedelinin 150 m2’ye kadar olan kısmı için KDV oranı (%1), 150 m2’nin üzerindeki kısmı için KDV oranı (%18)

olarak uygulanır.

Konutların tesliminde uygulanacak KDV oranlarına ilişkin örneklere aşağıda yer verilmiştir.

Örnek 1: (S) İnşaat Taahhüt A.Ş. 2021 yılında Yozgat’ta yapı ruhsatı aldığı inşaatta aynı yıl tamamladığı ve stoklarında yer alan konutlardan net alanı 120 m2 konutu 600.000 TL bedelle, 160 m2 konutu ise 900.000 TL bedelle 10/5/2023 tarihinde satmıştır.

Bu durumda (S) İnşaat Taahhüt A.Ş.nin hesaplayacağı KDV;

–  120 m2 konut için: (600.000x%1)=6.000 TL

–  160 m2 konut için: (900.000x%18)=162.000 TL olacaktır.

Yapı ruhsatının 1/4/2022 tarihinden sonra alınmış olması halinde (S) İnşaat Taahhüt A.Ş.nin hesaplayacağı KDV;

–  120 m2 konut için: (600.000x%8)=48.000 TL

–  160 m2 konut için:

(900.000×150/160x%8)+(900.000×10/160x%18)=67.500+10.125=77.625 TL

olacaktır.

Örnek 2: (T) inşaat şirketi 6306 sayılı Kanun kapsamında İstanbul’da inşa ettiği konutlardan 7/3/2022 tarihinde yapı ruhsatı alınan net alanı 120 m2 olan konutu 1.500.000 TL bedelle; 11/4/2022 tarihinde yapı ruhsatı alınan net alanı 120 m2 olan konutu 1.400.000 TL ve net alanı 160 m2 olan konutu 2.000.000 TL bedelle 2/1/2024 tarihinde satmıştır.

Bu durumda, her bir konut için;

– (1.500.000x%1)=15.000 TL,

– (1.400.000x%1)=14.000 TL,

– (2.000.000×150/160x%1)+(2.000.000×10/160x%18)=18.750+22.500=41.250 TL

KDV hesaplanacaktır.”

MADDE 13- Aynı Tebliğin (III/B-2.1.3.) bölümü başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

2.1.3. Net Alan

Bağımsız bölüm net alanı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının “Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği”ne göre hesaplanır.”

MADDE 14- Aynı Tebliğin (III/B-2.3.) bölümü yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 15- Aynı Tebliğin (III/B-2.4.1.) bölümünün birinci paragrafında yer alan, “(B) bölümünün” ibaresi ile aynı paragrafın ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 16- Aynı Tebliğin (III/B-2.4.2.) bölümünün birinci paragrafında yer alan, “B bölümünün” ile “(üç yıldız ve üzeri oteller, tatil köyleri ve benzeri tesisler hariç)” ibareleri  yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 17- Aynı Tebliğin (III/B-3.) bölümünün üçüncü paragrafı ile (III/B-3.2.5.) bölümünde yer alan “(B) bölümünün 28, 29 ve 31 inci sırası” ibareleri “28, 29, 31 ve 34 üncü sırası” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 18- Aynı Tebliğin (III/C-2.5.) bölümünün ikinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Öte yandan, 28/3/2022 tarihli ve 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce özel matrah uygulanarak yapılan binek otomobili teslimlerinde KDV oranının %18 olarak uygulanmasına karar verilmiştir. İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce başka bir yetkili satıcıdan özel matrah uygulanarak satın alınan binek otomobiller, %18 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobil olarak değerlendirilemeyeceğinden, bu araçların tesliminde satış bedelinin tamamı üzerinden %1 oranında KDV hesaplanır.”

MADDE 19- Bu Tebliğin;

a) 1, 10, 12, 16, 18 inci maddeleri 1/4/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

b) 2, 3, 5, 6, 17 nci maddeleri yayımı tarihini takip eden ay başında,

c) 7 ve 8 inci maddeleri yayımını izleyen ay başından itibaren yapılacak işlemlere ilişkin iade taleplerine uygulanmak üzere yayımı tarihinde,

ç) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 20- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gayrimenkullerde-kdv-orani-nedir/feed/ 0
Binek oto lastik alımı gider kısıtlamasına tabi olacak mıdır? https://www.muhasebenews.com/binek-oto-lastik-alimi-gider-kisitlamasina-tabi-olacak-midir/ https://www.muhasebenews.com/binek-oto-lastik-alimi-gider-kisitlamasina-tabi-olacak-midir/#respond Wed, 07 Dec 2022 00:20:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135283 Tüzel kişiliklerde mevcut binek araçlar için yapılan lastik alımında, tüzel kişilik adına düzenlenecek faturanın muhasebeleştirilmesi esnasında KDV tutarının gider kısıtlaması uygulanması gerekir mi?

Binek araçlarının tüm giderlerinde Kısıtlama uygulanır. Uygulama ödenen KDV içinde geçerlidir.

____________________________

İLGİLİ İÇERİKLER

Binek otomobillere alınan lastikler için gider kısıtlaması uygulanır mı?

Binek otomobil lastik alımlarında amortisman gider kısıtlaması uygulaması ve KDV uygulaması nasıldır? Araba lastikleri amortismana tabii midir? Şartları nelerdir?

Araç lastikleri Amortismana tabidir. 345 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “I-Ticari Amaçla Kullanılan Araçlar İçin İktisap Edilen Lastiklerin Faydalı Ömürleri” başlıklı (I) bölümünde; “…339 sıra numaralı Tebliğ ile değişik 333 sıra numaralı Tebliğ eki listenin 3.72 numaralı bölümünde otomobil, kamyon, minibüs, midibüs, yük arabaları, özel amaçlı olarak kullanılan araçlar ve benzeri araçlara ait lastikler (Yeni satın alınan araçlarda hazır olanlar hariç) yer almakta olup, bunların faydalı ömürleri 2 yıl ve amortisman oranları da % 50,00 olarak tespit edilmiştir.

Lastik alımı için ödenen bedel ve KDV için %30- %70 kıyaslaması yapılır. Gider yazılacak Kısım %70’dir. KDV’nin de indirilecek kısmı KDV’nin %70’tir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/binek-oto-lastik-alimi-gider-kisitlamasina-tabi-olacak-midir/feed/ 0
Limited şirket karar defterinin zayi olması halinde yapılacak işlem nedir? https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-karar-defterinin-zayi-olmasi-halinde-yapilacak-islem-nedir/ https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-karar-defterinin-zayi-olmasi-halinde-yapilacak-islem-nedir/#respond Thu, 03 Nov 2022 07:24:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134051 Limited Şirketin YK Karar defterini bulamıyoruz muhtemelen taşınma esnasında kayboldu. Emsal kararları incelediğimizde genelde zayi belgesi için davalar reddediliyor. Eğer dava reddedilirse yeni karar defteri için başka nasıl bir yol izleyebiliriz?

Başka yol, yöntem yok. Yeni defter onaylatacaksınız.


Firma yönetim kurulu kararı, genel kurul kararı ve ortaklar pay defterini bulamıyor. Yeni defter tasdik ettirmek için birkaç notere gittik. Lakin tasdik etmediler ve mahkeme kararı istediler. Yapılan uygulama sizce doğru mu? Ne yapmak gerekiyor?

TTK’da bu yönde hüküm bulunmakla birlikte YK’nın vereceği mesuliyet kabul beyanı ile yapılabildiği bilinmekle birlikte Asliye Ticaret Mahkemesine dava açılması gerekir. Ancak görülen uygulamada defterin kayıp beyan tarihi on günü aşmayan bir süre olması, aksi halde mahkemenin ret vermekte olduğu görülmüştür. 


Mükellefin YK Karar defterini bulamıyoruz muhtemelen taşınma esnasında kayboldu. Emsal kararları incelediğimizde genelde zayi belgesi için davalar reddediliyor. Eğer dava reddedilirse yeni karar defteri için başka nasıl bir yol izleyebiliriz?

Bu konuda maalesef ki bir düzenleme veya görüş henüz oluşmamış olduğu görülmektedir. Edinilen bilgilere göre kayıp tarihinin onbeş günden fazla olması halinde davaların red edildiği yönündedir. Bunun dışında akla gelen tek yol mahkemeden defterin olmadığının veya kaybına dair tespit davasının açılabileceğidir.


2018 yılı şirket defterlerini kayıp ettik. Ne yapmalıyız?

Limited şirketimize ait 2018 yılı defterleri kaybedilmiş bulunamıyor. Bu nedenle kapanış tasdiki yapamıyoruz. Bu aşamada uygulamam gereken yol nedir ne yapmam gerekiyor? Ağır cezalara maruz kalmadan nasıl bir yol haritası takip etmeliyim?

Defterlerin kayıp olduğunu vergi dairesine bildirmeniz gerekir. Defterler kayıp ise karakol tespiti ve mahkeme kararı almanız gerekir.


TÜRMOB

MALİ ÇÖZÜM DERGİSİ

TEMMUZ – AĞUSTOS 2017 SAYISI

YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA TİCARİ DEFTER VE BELGELERİN KAYBI HALİNDE ZAYİ BELGESİ ALINMASI

Özkan ARSLAN (Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi)

4. TİCARİ DEFTERLERİN VE BELGELERİN ZAYİ OLMASI HALİNDE YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER

Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa, tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinde dava açması ve kendisine bir belge verilmesini istemesi gerekir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını emredebilir (TTK, m.82/f.7).

Uygulamada, tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter veya belgelerin zayi olması halinde, hasımsız olarak açtığı dava sonucunda kendisine verilen belgeye “zayi belgesi” denilmektedir. Ancak, tacirin açtığı dava üzerine, mahkemece zayi belgesi verilebilmesinin bazı koşulları bulunmaktadır. Bu koşullar şunlardır:

a) Davanın süresinde açılması: Tacirin zayi belgesi alabilmek için yerine getirmesi gereken koşullardan birisi, davanın tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde açılmasıdır. Çünkü 15 günlük süre, hak düşürücü nitelikte olup bu süre geçirildikten sonra açılan davalar mahkemeler tarafından reddedilmektedir.

Nitekim, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 6/4/2016 tarihli ve E.2015/13376, K.2016/3741 sayılı kararına konu olayda; davacı şirketin yetkilisi, şirket adresinde 14/09/2014 tarihinde yangın çıktığını ve 2010,2011, 2012, 2013, 2014 yıllarının 3. dönem son ayına kadar olan yevmiye, envanter ve kebir defterlerinin, alış ve satış faturalarının, irsaliyelerin, ödeme dekontları ile şirkete ait tüm evrak ve belgelerin zayi olduğunu, her ne kadar zayi belgesi talebi için 15 günlük süre öngörülmüş ise de, bu sürenin hak düşürücü süre olmadığını ileri sürerek, zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, TTK’nın 82/7.maddesinde öngörülen 15 günlük sürenin hak düşürücü süre olduğu, bu sürenin zıyanın öğrenildiği 14/09/2014 tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı, davanın 31/07/2015 tarihinde açılmış olması nedeniyle yasal hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiş ise de Yargıtay 11.Hukuk Dairesince, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddine, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiştir (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, 2016).

Davanın açılacağı süreyle ilgili olarak akla gelen sorulardan birisi, tacirin zıyaı öğrendiği tarihin nasıl belirlenmesi gerektiği, bir diğeri ise dava açma süresinin son gününün tatile denk gelmesi halinde sürenin ilk çalışma gününe kadar uzayıp uzamayacağıdır.

Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 21/3/2016 tarihli ve E.2015/13216, K.2016/3082 sayılı kararı, anılan sorulara cevap verecek niteliktedir. Söz konusu kararda özetle; “10/9/2014 tarihinde yağan yağmur nedeniyle davacı şirketin merkezinin bulunduğu taşınmazın önündeki rögar kapağından taşan sular, şirkete ait belge ve defterlerin yer aldığı arşiv bölümünü basmıştır. Söz konusu olay nedeniyle taşınmazın sahibi tarafından, su basması nedeniyle oluşan zararın ve olay nedeniyle zarar gören defter ve belgelerin tespiti için bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, tespite konu taşınmazın 2. bodrum katının binada yer alan şirket ve gerçek kişi tacirlerin arşivi olarak kullanıldığı, arşivde bu şirket ve gerçek kişi tacirlerin, 2004-2013 yıllarına ait yevmiye defterleri, defteri kebir, envanter defterleri, muhasebe kayıt ve harcama belgelerinin bulunduğu, bu bölümdeki suların tavana kadar ulaşması nedeniyle keşif günü içeri girile- mediği, suyun tahliyesi sonrasında ertesi gün yani 12/9/2014 tarihinde inceleme yapılabildiği bilgisine yer verilmiştir. TTK’nın 82/7. maddesinde düzenlenen 15 günlük hak düşürücü süre, zayi sebebinin ve zayi olan defter ve belgelerin tam olarak tespitinden itibaren başlar. Bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere, zayi olan belgeler suların tamamen tahliyesi sonrasında, 12/9/2014 tarihi itibariyle arşivde yapılan incelemeyle tespit edilmiş olup hak düşürücü sürenin bu tarih itibariyle başlayacağının kabulü gereklidir. Bu tarih uyarınca yapılan hesaplamada hak düşürücü sürenin sonu, 27/9/2014 Cumartesi gününe denk gelmektedir. HMK’nın 92. mad- desi uyarınca süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaksızın son günün tatil saatinde biter. Aynı yasanın 93. maddesi uyarınca resmî tatil günleri, süreye dâhildir. Ancak sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü olan 29/9/2014 çalışma saati sonunda biter.” Denilmiştir (Yar- gıtay 11.Hukuk Dairesi, 2016).

b) Defter ve belgelerin kanunda belirtilen sebeplerle zıyaa uğramış olması: Tacire, mahkemece zayi belgesi verilebilmesi için defter ve belgelerin kanunda belirtilen sebeplerle zıyaa uğramış olması şarttır. TTK’nın 82’nci maddesinin yedinci fıkrasında bu sebepler; “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık” olarak sayılmıştır. Bununla birlikte, maddede geçen “gibi” ibaresinin nasıl değerlendirilmesi gerektiği ile ilgili olarak Yargıtay 11.Hukuk Dairesince verilen 14/2/2017 tarihli ve E.2015/15281, K.2017/813 sayılı karar dikkat çekicidir.

Anılan karara konu olayda; davacı vekili; müvekkiline ait 2010 yılına ait yevmiye defteri ile alış ve satış faturalarının iradesi dışında kaybolduğunu, kaybolma olayının 27/05/2014 tarihinde iş yeri tutanağı ile tespit edilmiş olduğunu, müvekkilinin muhasebe kayıt ve düzeniyle ilgilenmek üzere Mali Müşaviri yetkilendirmiş olduğunu, ancak Mali Müşavirin o dönem içerisinde sürekli iş yeri değiştirmesi ve ihaleye fesat karıştırma suçu nedeniyle bir süre tutuklu yargılanmış olması gibi sebepler dolayısıyla iş yerinde tedbirsizlik, düzensizlik ve ihmal gösteriyor olması nedenleriyle müvekkili tarafından sözleşme ilişkisinin sonlandırıldığını, dava konusu defter ve belgelerin mali müşavir tarafından müvekkiline iade edilmediğini, anılan nedenlerle zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; zayi belgesinin verilebilmesi için anılan belgelerin ve defterlerin hırsızlık neticesinde elden çıkması gerektiği, tacirin kendisinden beklenen gerekli özeni göstermesine rağmen bu neticenin gerçekleşmesi gerektiği, somut olayda ise defter ve faturaların davacının kendi rızası ile mali müşavire teslim edildiği, bu nedenle hırsızlık sonucu defter ve faturalarının zıyaa uğramasının söz konusu olmadığı, ayrıca davacının gerekli özeni göstermemesi nedeniyle bu sonucun gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Temyiz üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesince; TTK’nın 82/7. maddesinin “Bir tacirin saklamakla yü- kümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” hükmünü haiz olduğu, madde metninde yangın, su baskını veya yer sarsıntısı ibarelerinden sonra yer alan “gibi” sözcüğüyle benzer olayların kastedildiği belirtilerek, zıya haline ilişkin sınırlı sayıda bir düzenleme getirilmemesi karşısında davacı tarafından defterlerin mali müşavire rıza ile verildiği ve bu nedenle hırsızlık söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığına, karar verilmiştir (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, 2017).

c) Tacirin defter ve belgelerin korunması hususunda gereken özeni göstermesine karşın kaybın iradesi dışında gerçekleşmesi: Tacire, def- ter ve belgelerinin zıyaa uğraması üzerine zayi belgesi verilebilmesi için aranan şartlardan birisi de, tacirin defter ve belgelerin korunması hususun- da gereken özeni gösterdiğini ve kaybın iradesi dışında gerçekleştiğini, ispat etmesidir. Aksi takdirde, tacirlerin zayi belgesi talepleri mahkemelerce reddedilmektedir.

Konuya ilişkin olarak, Yargıtay kararlarına yansıyan örnek olaylar şunlardır:

(i) Yargıtay 11.HD’nin, 5/12/2016 tarihli ve E.2016/1 sayılı kararı: Da- vacı vekili, müvekkili şirket yetkilisinin geriye yönelik tarama ve tasnif amacıyla, 2010-2011-2012-2013 ve 2014 yıllarına ilişkin ticari defterler ile alış satış ve gider faturalarının 20/03/2015 tarihinde tutanak ile muhasebecisinden teslim aldığını ve kapalı bir koli içerisinde arabasının bagajına koyduğunu, aracı park ettiği yere geldiğinde aracın sağ arka camının kırık olduğunu ve arabada bulunan bilgisayarı ile birlikte ticari defter ve faturaların bulunduğu kolinin de çalındığını tespit ettiğini, polis merkezine başvurulduğunu ve tutanak tutulduğunu, ayrıca ulusal bir gazeteye kayıp ilanı verildiğini ileri sürerek TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin yetkilisinin arabasında hırsızlık olduğunun ileri sürüldüğü, ancak bununla ilgili karakola başvuru ve gazete ilanı gibi kendi iradesi ile oluşan başvurular dışında bir delil sunmadığı, gece vakti ticari defter ve belgeleri arabasına alması ve sokakta bırakıp arabanın bagajından ti- cari defter ve belgelerin çalınmasının inandırıcı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen karar Yargıtay 11.HD tarafından onanmıştır (Yargıtay 11.Hukul Dairesi, 2016).

(ii) Yargıtay 11.HD’nin, 13/1/2016 tarihli ve E.2015/15244 sayılı kararı: Davacı kooperatif yetkilisi; kooperatife ait Yönetim Kurulu Karar Defteri- nin bilinmeyen sebeplerle kaybolduğunu ileri sürerek taraflarına zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından kooperatif yönetim kurulu karar defterinin kaybedildiği, defterin yangın, su baskını, yer sarsıntısı veya başka bir afetle veya hırsızlıkla kay- bolmadığı, sadece defteri nereye koyduklarını hatırlayamadıkları, defterin zayi olduğuna dair soyut iddia dışında hiçbir somut delil sunulmadığı gerek- çesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen karar Yargıtay 11.HD tarafından onanmıştır (Yargıtay 11.Hukul Dairesi, 2016).

(iii) Yargıtay 11.HD’nin, 7/3/2017 tarihli ve E.2015/13372 sayılı kararı: Davacı vekili; müvekkilinin … Sitesi’nde bulunan şubesinden, şirketin 2013 yılına ait gelir ve gider faturalarının, 2013 yılı yevmiye defterinin, şir- ket çalışanı tarafından araç ile şirketin merkezine götürülmeye çalışılırken aracın yandığını, polise ve itfaiyeye haber verilerek yangının söndürüldüğünü, yangının çıkış nedeninin belirlenemediğini, ancak söz konusu belge- lerin araç içinde yandığını, yangın sonrasında mahkemenin 2015/285 D. İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, söz konusu belgelerin tamamen yanmış ve kullanılamaz halde olduğunun tespit edildiğini beyanla, yanan resmi belge, defter ve evraklarla ilgili zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; ticari defter ve belgelerin muhafaza edileceği yerin şirket merkezi olması gerektiği, davacının TTK’nın 82.

maddesi uyarınca defterlerin saklanmasında gerekli dikkat özen ve ihti- mamı göstermediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Karar Yargıtay 11.HD tarafından onanmıştır (Yargıtay 11.Hukul Dairesi, 2017).

5. TİCARİ DEFTERLERİN VE BELGELERİN KANUNA UYGUN SAKLANMAMASININ YAPTIRIMI

5.1. Ticari defterlerin kanuna uygun saklanmamasının yaptırımı

TTK’nın 562’nci maddesinin altıncı fıkrasında; ticari defterlerin bu Kanuna uygun saklanmaması durumunda, sorumluların üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacakları, hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, ticari defterlerin kanuna uygun saklanmaması fiilinin yaptırımı, adli para cezası olduğundan bu fiil suçtur.

Ticari defterleri kanuna uygun saklama görevi, tacirlere aittir. Bilindiği üzere, tacirler gerçek kişi tacirler ve tüzel kişi tacirler olmak üzere ikiye ayrılır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (T.C. Yasalar, 2004) 20’nci maddesinin ikinci fıkrasında, hüküm altına alındığı üzere, tüzel kişiler hak- kında ceza yaptırımı uygulanamaz. Anılan hüküm uyarınca, ancak gerçek kişiler suç faili olabilir ve sadece gerçek kişiler hakkında ceza yaptırımına hükmedilebilir. Bu nedenle, hakkında ceza uygulanacak olan “sorumlu- lar”ın kim veya kimler olduğunun her tacir bazında belirlenmesi önem taşımaktadır.

a) Gerçek kişi tacir: Gerçek kişi tacirlerde, hem defterlerin kanuna uygun saklanmasından hem de defterlerin kanuna uygun saklanmaması nedeniyle cezai açıdan sorumlu olan kişi, gerçek kişi tacirin kendisidir.

b) Kollektif şirket: Kollektif şirketlerde, defterlerin kanuna uygun saklanmasından sorumlu olan kollektif şirket tüzel kişiliğidir. Buna kar- şın, defterlerin kanuna uygun saklanmaması nedeniyle hakkında ceza uy- gulanacak kişi, şirketin yönetici ortağı veya yönetici ortaklarıdır (TTK, m.221/f.1). Kollektif şirketlerde, ortaklardan her biri, ayrı ayrı şirketi yö- netme hakkını ve görevini haizdir. Ancak, şirket sözleşmesiyle veya ortak- ların çoğunluğunun kararıyla yönetim işleri ortaklardan birine, birkaçına veya tümüne verilebilir (TTK, m.218/f.1).

c) Komandit şirket: Komandit şirketlerde, defterlerin kanuna uy- gun saklanmasından sorumlu olan komandit şirket tüzel kişiliğidir. Buna

karşın, defterlerin kanuna uygun saklanmaması nedeniyle hakkında ceza uygulanacak kişi, komandite ortak ve/veya komandite ortaklardır(TTK, m.308,309).

d) Anonim şirket: Anonim şirketlerde, defterlerin kanuna uygun sak- lanmasından sorumlu olan anonim şirket tüzel kişiliğidir. Buna karşın, def- terlerin kanuna uygun saklanmaması nedeniyle hakkında ceza uygulana- cak kişiler ise yönetim kurulu üyeleridir (TTK, m.375/f.1-c,f).

e) Limited şirket: Limited şirketlerde, defterlerin kanuna uygun sak- lanmasından sorumlu olan limited şirket tüzel kişiliğidir. Buna karşın, def- terlerin kanuna uygun saklanmaması nedeniyle hakkında ceza uygulanacak kişiler ise müdür veya birden fazla müdür varsa müdürler kurulu üyeleridir (TTK, m.625/f.1-a,c).

f) Kooperatif: Kooperatiflerde, defterlerin kanuna uygun saklanma- sından sorumlu olan kooperatif tüzel kişiliğidir. Buna karşın, defterlerin kanuna uygun saklanmaması nedeniyle hakkında ceza uygulanacak kişiler ise yönetim kurulu üyeleridir (TTK, m.375/f.1-c,f, 1163 sayılı Koop. K, m.98).

5.2. Belgelerin kanuna uygun saklanmamasının yaptırımı

TTK’nın 64’üncü maddesinin ikinci fıkrasında; tacirin, işletmesiyle il- gili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kop- ya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır. Fıkra hükmünde geçen “işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan” ifadesi, tacirin hem işletmesiyle ilgili gönderdiği hem de işlet- mesiyle ilgili olarak kendisine gönderilen belgeleri kapsamaktadır. Nite- kim fıkranın gerekçesinde; hükümle belgeleme ve kaydın belgeye (evrak-ı müsbiteye) dayanması ilkesinin, öngörüldüğü belirtilmiştir (TBMM Ada- let Komisyonu, 2007).

TTK’nın 562’nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; bu Ka- nunun 64’üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca belgelerin kopyasını sağlamayanların, dörtbin Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılacağı, ondördüncü fıkrasında da, bu Kanunda tanımlanan kabahatlerden birinin idari yaptırım kararı verilinceye kadar birden çok işlenmesi hâlinde, ilgili

gerçek veya tüzel kişiye bir idari para cezası verileceği ve ilgili hükme göre verilecek cezanın iki kat artırılacağı hüküm altına alınmıştır.

Belgelerin, kanuna uygun şekilde saklanmamasının yaptırımı, idari para cezası olduğundan bu fiil, kabahattir. Bu nedenle, 1/7/2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK’nın 562’nci maddesine konu olan 4.000 TL tutarın- daki idari para cezası, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun (T.C. Yasalar, 2005) 17’nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, her yıl yeniden değer- leme oranlarına göre artırılmaktadır. 2012-2017 döneminde geçerli olan idari para cezası tutarları tabloda gösterilmiştir.

4.000 TL 4.312 TL 4.481 TL 4.934 TL 5.209 TL 5.408 TL

Dolayısıyla, TTK’nın 562’nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, tacirin belgeleri kanuna uygun saklamaması halinde hakkında idari para cezası uygulanır. Konuyu örneklemek gerekirse, (A) AŞ’nin, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin satış faturalarını saklamadığı tespit edilmiş- tir. Bu durumda (A) AŞ, hakkında toplam [5.408 TL + (2 × 5.408 TL) 10.816 TL] 16.224 TL idari para cezası uygulanır. İdari para cezasının iki kat artırılmasının sebebi, kabahat oluşturan fiilin, hem 2016 yılında hem de 2017 yılında işlenmesidir.

6. SONUÇ

TTK’ya göre; her tacir, ticari defterlerini ve belgelerini on yıl sürey- le saklamak zorundadır. Tacirin, ticari defterlerini kanuna uygun şekilde saklamaması halinde bundan sorumlu olan kişiler, 300 günden az olma- mak üzere adli para cezasıyla cezalandırılırlar. Tacirin, belgelerini kanu- na uygun saklamaması halinde ise fiilin işlendiği tarihe ve birden fazla işlenmesine göre hakkında idari para cezası uygulanır. Bununla birlikte, tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin; yangın, su bas- kını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle zıyaa uğraması mümkündür. Tacirin, bu olayların vuku bulması halinde, zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde, ticari işletmesinin bulunduğu yer yetki- li mahkemesinde dava açması ve kendisine zayi belgesi verilmesini iste- mesi gerekmektedir. Tacire, zayi belgesi verilebilmesi için mahkemelerce

göz önünde bulundurulan hususlardan birisi, tacirin defter ve belgelerin korunması hususunda gereken özeni gösterdiğini ve ziyanın iradesi dışın- da gerçekleştiğini ispat etmesidir. Aksi takdirde, tacirin zayi belgesi talebi mahkemece reddedilmektedir. Tacirin, zayi belgesi alması halinde gerek ticari defterlerini gerekse belgelerini kanuna uygun saklamaması nedeniy- le hakkında bir yaptırım uygulanmaz. Buna karşın, defter ve belgeleri zı- yaa uğramasına rağmen, zayi belgesi almayan tacir hakkında ise defter ve belgelerini kanuna uygun saklamaması nedeniyle yaptırım uygulanır. Bu nedenle, tacirlerin saklamakla yükümlü oldukları defter ve belgelerin zıyaa uğraması halinde süresinde yetkili mahkemeye dava açarak zayi belgesi almaları önem taşımaktadır.




Kaynak: Özkan Arslan – Gümrük ve Ticaret Baş Müfettişi – Mali Çözüm Dergisi – 2017 – Temmuz-Ağustos,  İSMMMO,
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-karar-defterinin-zayi-olmasi-halinde-yapilacak-islem-nedir/feed/ 0
Zayi olan fatura koçanı için vergi dairesine bilgi verilmelidir https://www.muhasebenews.com/zayi-olan-fatura-kocani-icin-vergi-dairesine-bilgi-verilmelidir/ https://www.muhasebenews.com/zayi-olan-fatura-kocani-icin-vergi-dairesine-bilgi-verilmelidir/#respond Mon, 24 Oct 2022 04:22:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=133460 Gelir vergisi mükellefi 500 adet bastırdığı faturanın ilk ikisini kullanmış, taşınma esnasında geri kalanları kaybetmiştir. İşyerini kapatmaya karar verdi nasıl yol izlemeliyiz?

Kayıp faturalar için gazetede kayıp ilanı verilir. İlan dilekçe ekinde vergi dairesine bildirilir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/zayi-olan-fatura-kocani-icin-vergi-dairesine-bilgi-verilmelidir/feed/ 0
İşletme esasına tabi inşaat firması inşaat bitmeden parçalı maliyet hesaplayabilir mi? https://www.muhasebenews.com/isletme-esasina-tabi-insaat-firmasi-insaat-bitmeden-parcali-maliyet-hesaplayabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/isletme-esasina-tabi-insaat-firmasi-insaat-bitmeden-parcali-maliyet-hesaplayabilir-mi/#respond Sat, 10 Sep 2022 10:28:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=130846 Kendime ait arsaya müteahhitliğini kendim yapmam şartıyla konut yapıp ofis olarak kullanmayı düşünüyorum. Defter beyan sistemine tabiyim. Konut yapımı esnasında parça parça oluşacak olan yapı maliyetini kayıtlara nasıl almalıyım?

GVK 68.maddede böyle bir harcama yapılacağına ilişkin bir düzenleme yok. Özel olarak yapacağınız bina bittikten sonra maliyet bedeli ile kayıtlara alınır. İnşa süresince yapılan harcamalar ve KDV’leri dikkate alınmaz.


KDV Oranları Listesindeki Arsa ve Arazilerde KDV Oranına ilişkin bölüm

GÜNCEL KDV ORANLARI

MAL VE HİZMETLERE UYGULANACAK KATMA DEĞER VERGİSİ

ORANLARININ TESPİTİNE İLİŞKİN KARAR (*)

 

Resmî Gazete Tarihi Resmî Gazete Sayısı Karar Tarihi Karar Sayısı
30 Aralık 2007 PAZAR 26742 24/12/2007 2007/13033

Katma değer vergisi oranları

MADDE 1 – (1) Mal teslimleri ile hizmet ifalarına uygulanacak katma değer vergisi oranları;    

a) Ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi işlemler için,  % 18 

b) Ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 1 

c) Ekli (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 8

olarak tespit edilmiştir.

(I) SAYILI LİSTE

B) DİĞER MAL VE HİZMETLER

11- (29/03/2022 tarihli ve 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 4.maddesi ile değiştirilen ibare; Yürürlük: 01/04/2022; Bu Kararın yürürlük tarihinden önce yapı ruhsatı alınmış veya kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi yapılmış projeler kapsamında inşa edilen konutlar için 1 inci ve 4 üncü maddelerde kaldırılan veya değiştirilen hükümlerin uygulanmasına devam olunur.) 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm projeleri çerçevesinde yapılan konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı (95) ile belediyeler, il özel idareleri, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve bunların % 51 veya daha fazla hissesine ya da yönetiminde oy hakkına sahip oldukları işletmeler tarafından konut yapılmak üzere projelendirilmiş arsaların (sosyal tesisler için ayrılan bölümler dahil) net alanı 150 m2’nin altındaki konutlara isabet eden kısmı, 

(II) SAYILI LİSTE

36- (29/03/2022 tarihli ve 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 9.maddesi ile eklenen sıra; Yürürlük: 01/04/2022) Arsa ve arazi teslimleri,

21 Nisan 2022 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 31816

TEBLİĞ

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

(SERİ NO: 41)

MADDE 1- 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/B-8.2.) bölümünde yer alan Örnek 1 ve Örnek 2 aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Örnek 1: KDV mükellefiyeti bulunmayan Bay (A), müteahhit (B) A.Ş. ile 20/5/2020 tarihinde Kastamonu’daki arsası için arsa payı (kat) karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamış ve bu sözleşmeye ilişkin yapı ruhsatı 27/5/2020 tarihinde alınmıştır. Söz konusu sözleşmeye göre arsa sahibi Bay (A), inşa edilen 20 konuttan 8’ini ve 5 işyerinden 2’sini 20/5/2022 tarihinde teslim almıştır.

(B) A.Ş., 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre arsa sahibine vereceği 8 konut ve 2 işyeri için perakende satış olması nedeniyle maliyet bedeline %10 ilave etmek suretiyle sırasıyla 4.400.000 TL ve 1.650.000 TL olmak üzere toplam 6.050.000 TL bedel hesaplamıştır.

İnşa edilen konutların 150 m2’nin altında olduğu varsayımıyla, (B) A.Ş. tarafından arsa sahibine teslim edilen konutlara ilişkin (4.400.000x%1) 44.000 TL KDV, işyerlerine ilişkin (1.650.000x%18) 297.000 TL KDV olmak üzere toplam 341.000 TL KDV hesaplanacaktır.

Bay (A)’nın müteahhit (B) A.Ş.ye arsa tesliminde ise KDV hesaplanmayacaktır. Söz konusu arsanın KDV mükellefiyeti bulunmayan Bay (A) yerine (C) Ltd. Şti.ye ait olması durumunda, arsa payı karşılığı konut ve işyerlerinin arsa sahibine teslim tarihi olan 20/5/2022 tarihinde, (B) A.Ş.nin bağımsız bölümler için 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci sırasındaki maliyet bedeline %5 ilave etmek suretiyle bulacağı bedel (4.200.000 + 1.575.000= 5.775.000 TL) üzerinden, (C) Ltd. Şti. tarafından arsa payı için %8 oranında KDV hesaplanması gerekecektir.

Örnek 2: (D) A.Ş. aktifinde kayıtlı arsa için, müteahhit (B) A.Ş. ile 17/5/2022 tarihinde arsa payı (kat) karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamış ve bu sözleşmeye ilişkin yapı ruhsatı 24/5/2022 tarihinde alınmıştır. Söz konusu sözleşmeye göre arsa sahibi (D) A.Ş. inşa edilecek 20 konuttan 8’ini (4 adedinin net alanı 140 m2, 4 adedinin net alanı 160 m2 olmak üzere) ve 5 işyerinden 2’sini alacaktır.

(B) A.Ş., 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre arsa sahibine vereceği 8 konut ve 2 işyeri için toptan satış olması nedeniyle maliyet bedeline %5 ilave etmek suretiyle konutlar için sırasıyla 2.000.000 TL ve 2.400.000 TL, işyerleri için 1.000.000 TL olmak üzere toplam 5.400.000 TL bedel hesaplamıştır.

Bu durumda (B) A.Ş. tarafından arsa sahibine teslim edilen konutlara ve işyerlerine ilişkin;

– 4 adet 140 m2’lik konut için: (2.000.000x%8)=160.000 TL,

– 4 adet 160 m2’lik konut için (her bir konutun 150 m2’lik kısmına isabet eden bedel üzerinden %8, 150 m2’yi geçen kısmına ise %18 KDV):

(2.400.000×150/160x%8)+(2.400.000×10/160x%18)=180.000+27.000=207.000 TL,

– 2 adet işyeri için: (1.000.000x%18)=180.000 TL

olmak üzere 5.400.000 TL bedel için toplam (160.000+207.000+180.000)=547.000 TL KDV hesaplanacaktır.

KDV mükellefi arsa sahibi (D) A.Ş.nin aldığı konut ve işyerlerinin karşılığı olarak (B) A.Ş.ye yapmış olduğu arsa payı tesliminde konut ve işyerlerinin 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeline %5 ilave etmek suretiyle bulunan 5.400.000 TL üzerinden %8 oranında (5.400.000x%8) 432.000 TL KDV hesaplanacaktır.”

MADDE 2- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.2.) bölümünün sonuna başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

2.1.2.5. İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Uygulaması

Mükellefler, yazılı bir sözleşme düzenleyerek bir yıl süreyle anlaştıkları satıcı mükelleflerden, Tebliğin (I/C-2.1.3.2.) ve (I/C-2.1.3.3.) bölümlerinde belirtilen işlemlere (Tebliğin (I/C-2.1.3.2.13.) bölümü ile (I/C-2.1.3.3.7.) bölümündeki işlemler hariç) ilişkin alımlarında tevkifat sorumluluklarının bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, hesaplanan KDV’nin tamamını sorumlu sıfatıyla beyan edip öderler. Bir yıllık sürenin bitimini izleyen yıllarda uygulamaya devam edilmesinin istenmesi halinde sözleşmenin aynı süreyle yenilenmesi gerekir. Bir yıllık süre dolmadan söz konusu uygulamadan vazgeçilmesi mümkün değildir.

Alıcı mükellefler, söz konusu sözleşmelerin bir örneği ile bu kapsamda işlem yapacak satıcı mükelleflerin bilgilerini (adı soyadı/unvanı, vergi dairesi, vergi kimlik numarası, sözleşme uygulama dönemi), işleme ilişkin KDV beyannamesinin verilmesinden önce liste halinde bağlı oldukları vergi dairesine verirler. Sözleşmelerin feshedilmesi, tadili vb. durumların da işleme ilişkin KDV beyannamesinin verilmesinden önce bağlı oldukları vergi dairesine bildirilmesi gerekir.

Alıcıların isteğe bağlı tam tevkifat uygulaması kapsamında sözleşme düzenlemediği satıcılar ile olan işlemlerinde, genel hükümlere göre işlem tesis edileceği tabiidir.

İsteğe bağlı tam tevkifat uygulaması kapsamında alıcı tarafından tevkifata tabi tutulan KDV, 2 No.lu KDV Beyannamesinin “Vergi Bildirimi” kulakçığının, “İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Uygulanan İşlemlere Ait Bildirim” tablosunda beyan edilir. Tablonun “İşlem Türü” alanı, bu alana ilişkin işlem türü listesinden seçim yapılmak suretiyle doldurulur. “Matrah” alanına, işlemin KDV hariç bedeli, “Oran” alanına işlemin tabi olduğu KDV oranı girilir. Alıcı tarafından tevkif edilen KDV tutarını gösteren “Vergi” alanı, e-beyanname programı tarafından hesaplanır.

İsteğe bağlı tam tevkifat uygulaması kapsamındaki işlemleri yapan satıcı mükellefler ilgili döneme ait 1 No.lu KDV Beyannamesinin iki ayrı bölümüne kayıt yapar. Birinci kayıt, “Matrah” kulakçığında “İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Uygulanan İşlemler” tablosuna; ikinci kayıt “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında “İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Kapsamına Giren İşlemler” tablosuna yapılır.

İsteğe bağlı tam tevkifata tabi tutulan KDV ile sınırlı olmak üzere satıcıya KDV iadesi yapılabilir. Bu uygulamadan kaynaklanan KDV iade talepleri, her bir işlem için Tebliğin (I/C-2.1.5.) bölümünde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde yerine getirilir. İade taleplerinin yerine getirilmesinde, alıcı tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin ödenmiş olması vergi dairesince aranır.

Bu uygulama kapsamında işlemi bulunanlar düzeltme işlemleri bakımından Tebliğin (I/C-2.1.4.), tevkifata tabi tutulan verginin iadesi bakımından Tebliğin (I/C-2.1.5.), bildirim ve müteselsil sorumluluk bakımından Tebliğin (I/C-2.1.6.) bölümlerindeki açıklamalara tabidir.”

MADDE 3- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.3.1.1.) ve (I/C-2.1.3.3.1.2.) bölümlerindeki “çinko,” ibarelerinden sonra gelmek üzere “demir-çelik,” ibareleri eklenmiştir.

MADDE 4- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.3.5.2.), (III/B-2.5.1.), (III/B-2.5.3.), (III/B-2.6.), (III/B-2.7.) bölümlerinde yer alan “(B) bölümünün” ibareleri yürürlükten kaldırılmış; (III/B-2.1.1.), (III/B-2.1.2.), (III/B-2.2.) bölümlerinde yer alan “(I) sayılı listenin” ibareleri “(I) sayılı listenin (B) bölümünün” olarak değiştirilmiş; (III/B-2.8.1.), (III/B-2.8.3.) bölümlerinde yer alan “(I) sayılı listeye” ibarelerinden sonra “(5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı sonrası (I) sayılı listenin (B) bölümünün)”  ibareleri eklenmiştir.

MADDE 5- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.3.7.) bölümünden sonra gelmek üzere başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

2.1.3.3.8. Demir-Çelik Ürünlerinin Teslimi

2.1.3.3.8.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı

Demir-çelik ve alaşımlarından mamul, Tebliğin (I/C-2.1.3.3.8.2.) bölümünde belirtilen ürünlerin, Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümlerinde sayılanlara tesliminde (4/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.

Demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin, ithalatçılar tarafından yapılan teslimleri ile münhasıran cevherden üretilenlerinin üreticiler tarafından ilk tesliminde tevkifat uygulanmaz, bu safhalardan sonraki el değiştirmelerde ise tevkifat uygulanır. Bununla birlikte, demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin hurdadan, diğer hammaddelerden veya hurda, cevher ve diğer hammaddeler birlikte kullanılarak üretilmesi halinde bu ürünlerin ilk üreticilerinin teslimi dâhil her safhasındaki teslimlerinde tevkifat uygulanır.

İthalatçılar tarafından yapılan teslimlere ilişkin düzenlenen faturada “Teslim edilen mal doğrudan ithalat yoluyla temin edildiğinden tevkifat uygulanmamıştır.” açıklamasına ve ithalata ilişkin fatura ve gümrük beyannamesi bilgilerine yer verilir. Cevherden üretim yapanlar ise düzenlenen faturada “Teslim edilen mal firmamızca münhasıran cevherden üretildiğinden tevkifat uygulanmamıştır.” açıklamasına yer vermek suretiyle tevkifat uygulanmaksızın işlem yapar.

2.1.3.3.8.2. Kapsam

Tevkifat kapsamına; cevherden, hurdadan veya diğer hammaddelerden üretilen demir-çelik ve alaşımlarından mamul her türlü uzun (çubuk, inşaat demiri, profil, kangal demir, filmaşin, tel, halat, hasır, boru, lama vb.) veya yassı (levha, sıcak haddelenmiş yassı ürünler, soğuk haddelenmiş yassı ürünler ve kaplanmış yassı ürünler vb.) demir-çelik ve alaşımı ürünler girmektedir. Demir-çelik ve alaşımlarından mamul eşya (kapı, kapı kolu, köşebent, vida, somun, vida soketi, dübel, kilit, çivi, flanş, maşon, dirsek, kanca, menteşe, yay, bilya, rulman, zincir vb.) teslimlerinde tevkifat uygulanmaz.”

MADDE 6- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.5.2.1.) ve (I/C-2.1.5.2.2.) bölümlerindeki “- Ağaç ve orman ürünleri teslimi,” satırlarından sonra gelmek üzere “- Demir-çelik ürünlerinin teslimi,” satırları eklenmiştir.

MADDE 7- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.5.2.1.), (I/C-2.1.5.2.2.), (II/A-1.1.4.2.), (II/A-1.2.4.2.), (II/A-2.3.1.), (II/A-3.4.2.), (II/A-4.4.2.), (II/A-5.11.2.), (II/A-8.13.2.), (II/A-9.8.2.), (II/B-1.5.1.), (II/B-1.5.2.), (II/B-1.5.3.1.1.), (II/B-1.5.3.1.2.1.), (II/B-1.5.3.1.2.2.), (II/B-1.5.3.2.), (II/B-2.4.1.), (II/B-3.4.2.), (II/B-4.4.1.), (II/B-5.7.2.), (II/B-6.4.1.), (II/B-7.5.2.), (II/B-8.3.2.), (II/B-9.2.2.), (II/B-10.5.2.), (II/B-11.5.2.), (II/B-12.6.2.), (II/B-13.4.2.), (II/B-14.5.2.), (II/B-15.4.4.), (II/B-16.4.2.), (II/B-17.4.2.), (II/C-1.3.1.), (II/C-1.3.2.), (II/C-2.3.2.), (II/Ç-1.3.2.), (II/Ç-2.5.2.), (II/E-1.3.2.), (II/E-2.4.1.2.), (II/E-3.4.2.), (II/E-4.4.2.), (II/E-5.4.2.), (II/E-7.4.2.), (II/E-8.4.2.), (II/E-9.5.2.), (II/E-10.4.2.), (III/B-3.2.1.), (III/B-3.2.4.), (III/B-3.2.5.), (III/B-3.3.) ve (III/B-3.4.3.) bölümlerinde yer alan “5.000 TL” ibareleri “10.000 TL” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 8- Aynı Tebliğin (II/A) kısmında yer alan “1.1.4. İade” bölüm başlığından sonra gelmek üzere “1.1.4.1. Genel Olarak” bölüm başlığı eklenmiş, “1.1.4.1. Mahsuben İade” başlığı “1.1.4.1.1. Mahsuben İade”, “1.1.4.2. Nakden İade” başlığı “1.1.4.1.2. Nakden İade” olarak değiştirilmiş ve bu bölümden sonra gelmek üzere başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

1.1.4.2. İmalatçılar Tarafından Yapılan Mal İhracında İhracat Bedeline Göre İade

1.1.4.2.1. Kapsam

3065 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde, imalatçılar tarafından yapılan ihracat işlemlerinden kaynaklanan iadelerde, yüklenilen KDV yerine sektörler itibarıyla ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yaptırma konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

Bu çerçevede, sektör ayrımı yapılmaksızın imal ettikleri malları doğrudan ihraç eden imalatçılar, ihracat teslimlerine ilişkin olarak yüklendikleri KDV tutarına bakılmaksızın ihracat bedelinin %10’una kadar devreden KDV tutarı ile sınırlı olarak iade talep edebilirler.

Bu uygulama ihtiyari olup, uygulamadan Tebliğin (II/A-8.3.) bölümünde tanımlanan imalatçılar faydalanabilir.

Bu uygulama kapsamındaki mallara ilişkin istisnanın kapsamı ve beyanı Tebliğin (II/A-1.1.1.), istisnanın tevsiki Tebliğin (II/A-1.1.2.), ihraç edilen malların geri gelmesi Tebliğin (II/A-1.1.3.) bölümlerinde yer alan açıklamalar doğrultusunda yürütülür.

Bununla birlikte, imalatçılar bu uygulama kapsamındaki işlemlerini, ilgili dönem KDV beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 338 kodlu “İmalatçıların Mal İhracatları [KDVGUT-(II/A-1.1.4.2.)]” satırını kullanmak suretiyle beyan ederler. Bu satırdaki “Yüklenilen KDV” sütununa, ihraç edilen mallara ilişkin yüklenilen KDV hesabı yapılmaksızın, ihracat bedelinin % 10’unu aşmamak kaydıyla iadeye konu olan KDV tutarı yazılır.

Öte yandan, ihraç edilen malların geri gelmesi halinde ithalat istisnasından faydalanılabilmesi için, bu uygulama kapsamında iade edilen tutarların gümrük idaresine ödenmesi veya bu tutar kadar teminat gösterilmesi gerekir.

İmalatçılar bu bölüm kapsamında, Tebliğin (II/A-8.3.) bölümünde belirtilen imalatçı belgelerinde yer alan üretim kapasitesinde öngörülen ve imal edip ihraç ettikleri mallara ilişkin iade talep edebilirler. İmalatçı belgesinde yer alan üretim kapasitesine göre imal edilebilecek mallar ile bu kapsamda fason olarak imal ettirilen mallar için bu uygulamadan yararlanılabilir. Dolayısıyla, imalatçı belgesindeki üretim konusu malların tamamının fason olarak imal ettirilmesi, bu kapsamda iade uygulanmasına engel değildir. İmalatçılar, piyasadan hazır olarak satın alıp ihraç ettikleri mallar için bu uygulamadan yararlanamamakla birlikte, söz konusu mallar için Tebliğin (II/A-1.1.4.1.) bölümü kapsamında yüklenilen KDV’nin iadesini talep edebilirler.

Aynı dönemde imalatçıların 3065 sayılı Kanunun 11/1-c veya geçici 17 nci maddeleri kapsamında ihraç kaydıyla teslimlerinin de bulunması, doğrudan ihraç ettikleri mallar bakımından bu uygulamadan yararlanmalarına engel teşkil etmez.

İmalatçıların doğrudan ihraç ettikleri malların bünyesinde yurtiçi veya yurtdışından KDV ödemeksizin temin ettiği malların bulunması halinde, ihracat bedeline ilişkin iadenin hesabında, ihracat bedelinden bu şekilde temin edilen malların bedeli düşülür. İade edilecek KDV kalan tutar dikkate alınarak belirlenir.

Bu bölüm kapsamında iade talep eden imalatçıların, aynı ihracat teslimi ile ilgili olarak iadesini alamadığı tutar için ayrıca yüklenilen KDV tutarına göre iade talep etmeleri mümkün değildir. Ancak imalatçılar, bu uygulama yerine imal ettikleri ürünlerin ihracatına ilişkin olarak yüklenilen KDV’nin iadesini Tebliğin (II/A-1.1.4.1.) bölümü kapsamında talep edebilirler. Ayrıca bir dönem bu uygulamadan yararlanan mükellefler diğer dönemlerde yüklenilen KDV’nin iadesi uygulamasından faydalanabilirler.

1.1.4.2.2. İade

İmalatçıların mal ihracatından kaynaklanan bu kapsamda yapacakları iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır:

– Standart iade talep dilekçesi

– İlgili meslek odasına üyelik belgesinin onaylı örneği (Belgede değişiklik olmadığı sürece bir defa verilmesi yeterlidir.)

– İmalatçı belgesi (Belgede değişiklik olmadığı sürece bir defa verilmesi yeterlidir.)

– Satış faturaları listesi

– Gümrük beyannamesi veya listesi (Serbest bölgeye yapılan ihracatta serbest bölge işlem formu, posta veya kargo yoluyla gerçekleştirilen ihracatta elektronik ticaret gümrük beyannamesi, gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına yapılan teslimlerde, malın gümrüksüz satış mağazasına veya deposuna konulduğuna dair ilgili gümrük idaresinin onayını da içeren antrepo beyannamesi)

– İhracatın beyan edildiği döneme ait indirilecek KDV listesi

– İhracatın beyan edildiği dönemden önceki son yirmi dört döneme ilişkin indirilecek KDV listesi (Aynı dönemleri kapsayan indirilecek KDV listesinin bir defa verilmesi yeterlidir. Önceki dönemlerin herhangi birisinde ödenecek KDV beyan edilmesi durumunda, ödenecek KDV beyan edilen dönemden sonraki dönemlere ilişkin indirilecek KDV listesi verilmesi yeterlidir.)

– İadesi Talep Edilen KDV Hesaplama Tablosu

1.1.4.2.2.1. Mahsuben İade

İmalatçıların bu bölüm kapsamındaki mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.

1.1.4.2.2.2. Nakden İade

İmalatçıların bu bölüm kapsamındaki 10.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. Süresinde düzenlenmiş YMM Tam Tasdik Sözleşmesi bulunan mükellefler için bu sınır 100.000 TL olarak uygulanır.

İade talebinin 10.000 TL’yi veya YMM Tam Tasdik Sözleşmesi bulunan mükellefler için 100.000 TL’yi aşması halinde, aşan kısmın iadesi vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde, mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.”

MADDE 9- Aynı Tebliğin (II/F-4.18.4.) bölümünde Örnek’te yer alan “Mükellef (F)’ye yapılan bu teslim toptan teslim mahiyetinde olup 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı Listenin 3 üncü sırası uyarınca KDV oranı (% 1) olarak uygulanacaktır.” cümlesi “Mükellef (F)’ye yapılan bu teslimde 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listenin (A) bölümünün 8 inci sırası uyarınca KDV oranı (%1) olarak uygulanacaktır.” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 10- Aynı Tebliğin (III/A-4.9.) bölümünde yer alan Örnek 1’in son paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Söz konusu aracın, KDV oranlarını belirleyen 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin (B) bölümünün 9 uncu sırasında tanımlanan binek otomobillerinden olması durumunda, özel matrah üzerinden %18 oranında KDV uygulanacağı tabiidir.”

MADDE 11- Aynı Tebliğin (III/B-1.1.) bölümü başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

1.1. Perakende Teslimin Tanımı

Perakende teslim, teslimi yapılan ürünlerin aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar ile işletmelerinde kullanacak olanlar dışındakilere satılmasıdır. Ürünleri, aynen ya da işlendikten sonra satanlar ile işletmesinde kullanacak olanların gerçek usulde KDV mükellefi olmamaları halinde bunlara yapılan teslimler de perakende teslim sayılır.”

MADDE 12- Aynı Tebliğin (III/B-2.1.1.) bölümünün üçüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

“28/3/2022 tarihli ve 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listenin “B) DİĞER MAL VE HİZMETLER” bölümünün 11 inci sırasında yer alan net alanı 150 m2’ye kadar konut teslimleri düzenlemesi ile söz konusu Kararın 1 inci maddesinin altıncı fıkrası 1/4/2022 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmış, ancak 5359 sayılı Kararın 10 uncu maddesinde, 1/4/2022 tarihinden önce yapı ruhsatı alınmış veya kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi yapılmış projeler kapsamında inşa edilen konutlar için bu hükümlerin uygulanmasına devam olunacağına karar verilmiştir.

Buna göre, 1/4/2022 tarihinden önce yapı ruhsatı alınmış veya kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi yapılmış projeler kapsamında inşa edilen konutların, bu tarihten sonraki tesliminde;

– Net alanı 150 m2’ye kadar olan konutlar için KDV oranı,

  • Büyükşehir statüsünde olmayan yerlerde (%1),
  • Büyükşehirlerde, 2007/13033 sayılı BKK’nın 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile kaldırılmadan önceki 1 inci maddesinin altıncı fıkrasına ilişkin yukarıda yer alan açıklamalar da dikkate alınarak (%1), (%8) veya (%18)

olarak uygulanır.

– Net alanı 150 m2’yi aşan konutlarda ise genel vergi oranı (%18) uygulanır.  

Öte yandan, 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla 2007/13033 sayılı BKK eki

– (I) sayılı listenin “B) DİĞER MAL VE HİZMETLER” bölümünün 11 inci sırasına eklenen hükümle “16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm projeleri çerçevesinde yapılan konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı” 1/4/2022 tarihinden itibaren (%1) oranında,

– (II) sayılı listeye eklenen 35 inci sırası uyarınca da “konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı,” 1/4/2022 tarihinden itibaren (%8) oranında

KDV’ye tabidir.

Buna göre, 1/4/2022 tarihinden sonra alınan yapı ruhsatlarına göre yapılan konut teslimlerinde, konutun net alanının;

– 150 m2 veya daha az olması durumunda KDV oranı (%8),

– 150 m2’den fazla olması durumunda ise satış bedelinin 150 m2’ye kadar olan kısmı için KDV oranı (%8), 150 m2’nin üzerindeki kısmı için KDV oranı (%18)

olarak uygulanır.

6306 sayılı Kanun kapsamında rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm projeleri çerçevesinde 1/4/2022 tarihinden sonra alınan yapı ruhsatlarına göre yapılan konutların tesliminde, konutun net alanının;

-150 m2 veya daha az olması durumunda KDV oranı (%1),

– 150 m2’den fazla olması durumunda ise satış bedelinin 150 m2’ye kadar olan kısmı için KDV oranı (%1), 150 m2’nin üzerindeki kısmı için KDV oranı (%18)

olarak uygulanır.

Konutların tesliminde uygulanacak KDV oranlarına ilişkin örneklere aşağıda yer verilmiştir.

Örnek 1: (S) İnşaat Taahhüt A.Ş. 2021 yılında Yozgat’ta yapı ruhsatı aldığı inşaatta aynı yıl tamamladığı ve stoklarında yer alan konutlardan net alanı 120 m2 konutu 600.000 TL bedelle, 160 m2 konutu ise 900.000 TL bedelle 10/5/2023 tarihinde satmıştır.

Bu durumda (S) İnşaat Taahhüt A.Ş.nin hesaplayacağı KDV;

–  120 m2 konut için: (600.000x%1)=6.000 TL

–  160 m2 konut için: (900.000x%18)=162.000 TL olacaktır.

Yapı ruhsatının 1/4/2022 tarihinden sonra alınmış olması halinde (S) İnşaat Taahhüt A.Ş.nin hesaplayacağı KDV;

–  120 m2 konut için: (600.000x%8)=48.000 TL

–  160 m2 konut için:

(900.000×150/160x%8)+(900.000×10/160x%18)=67.500+10.125=77.625 TL

olacaktır.

Örnek 2: (T) inşaat şirketi 6306 sayılı Kanun kapsamında İstanbul’da inşa ettiği konutlardan 7/3/2022 tarihinde yapı ruhsatı alınan net alanı 120 m2 olan konutu 1.500.000 TL bedelle; 11/4/2022 tarihinde yapı ruhsatı alınan net alanı 120 m2 olan konutu 1.400.000 TL ve net alanı 160 m2 olan konutu 2.000.000 TL bedelle 2/1/2024 tarihinde satmıştır.

Bu durumda, her bir konut için;

– (1.500.000x%1)=15.000 TL,

– (1.400.000x%1)=14.000 TL,

– (2.000.000×150/160x%1)+(2.000.000×10/160x%18)=18.750+22.500=41.250 TL

KDV hesaplanacaktır.”

MADDE 13- Aynı Tebliğin (III/B-2.1.3.) bölümü başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

2.1.3. Net Alan

Bağımsız bölüm net alanı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının “Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği”ne göre hesaplanır.”

MADDE 14- Aynı Tebliğin (III/B-2.3.) bölümü yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 15- Aynı Tebliğin (III/B-2.4.1.) bölümünün birinci paragrafında yer alan, “(B) bölümünün” ibaresi ile aynı paragrafın ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 16- Aynı Tebliğin (III/B-2.4.2.) bölümünün birinci paragrafında yer alan, “B bölümünün” ile “(üç yıldız ve üzeri oteller, tatil köyleri ve benzeri tesisler hariç)” ibareleri  yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 17- Aynı Tebliğin (III/B-3.) bölümünün üçüncü paragrafı ile (III/B-3.2.5.) bölümünde yer alan “(B) bölümünün 28, 29 ve 31 inci sırası” ibareleri “28, 29, 31 ve 34 üncü sırası” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 18- Aynı Tebliğin (III/C-2.5.) bölümünün ikinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Öte yandan, 28/3/2022 tarihli ve 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce özel matrah uygulanarak yapılan binek otomobili teslimlerinde KDV oranının %18 olarak uygulanmasına karar verilmiştir. İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce başka bir yetkili satıcıdan özel matrah uygulanarak satın alınan binek otomobiller, %18 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobil olarak değerlendirilemeyeceğinden, bu araçların tesliminde satış bedelinin tamamı üzerinden %1 oranında KDV hesaplanır.”

MADDE 19- Bu Tebliğin;

a) 1, 10, 12, 16, 18 inci maddeleri 1/4/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

b) 2, 3, 5, 6, 17 nci maddeleri yayımı tarihini takip eden ay başında,

c) 7 ve 8 inci maddeleri yayımını izleyen ay başından itibaren yapılacak işlemlere ilişkin iade taleplerine uygulanmak üzere yayımı tarihinde,

ç) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 20- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isletme-esasina-tabi-insaat-firmasi-insaat-bitmeden-parcali-maliyet-hesaplayabilir-mi/feed/ 0
İş yeri kapanışında elde kalan poşetler için GEKAP beyanı verilecek mi? https://www.muhasebenews.com/is-yeri-kapanisinda-elde-kalan-posetler-icin-gekap-beyani-verilecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/is-yeri-kapanisinda-elde-kalan-posetler-icin-gekap-beyani-verilecek-mi/#respond Mon, 08 Aug 2022 09:56:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=129857 Şahıs mükellefi ve bakkal faaliyeti olan bir işyeri 31 07.22 tarihinde işyerini kapattı bilindiği üzere kapanış esnasında mükellefin elinde bulunan stokları ve demirbaşları kendine fatura edilir sorum su elinde 1000 adet poşet stoku var kendine fatura etmiş olsa gekap beyannamesinde bildirim yapılacak midir? Satış yapmadığı için soruyorum. bu beyannamede bildirim konusuna girer mi?

Hayır bu konuda gekap beyanı verilmez.


Geri kazanım katılım payı nedir?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik kapsamındaki ürünlerin piyasaya arzında ürün cinsine bağlı olarak 2872 sayılı Çevre Kanununun ekli (1) sayılı listesinde belirlenen tutardır.

 

(1) SAYILI LİSTE

GERİ KAZANIM KATILIM PAYI TUTARI

Ürün Cinsi Tutar
Plastik poşet (Plastik alışveriş torbaları) 15 kr./adet
Lastik (Binek araç) 2 TL/adet
Lastik (Otobüs, kamyon, kamyonet, yükleyici ve kazıcı lastikleri ve diğerleri ) 4 TL/adet
Lastik (İş makinası lastikleri) 10 TL/adet
Dolgu lastikler 5 TL/adet
Akümülatör (Kurşun asitli olanlar) 20 kr./kg
Akümülatör (Nikel kadmiyumlu olanlar) 50 kr./ kg
Akümülatör (Diğerleri) 5 kr./kg
Çinko karbon piller 2 TL/kg
Alkali silindirik piller 2 TL/kg
Alkali düğme piller 3 TL/kg
Düğme piller çinko-hava ve gümüş oksitli 10 TL/kg
Lityum düğme piller 10 TL/kg
Lityum silindirik şarjlı ve primer pil çeşitleri (Araç bataryaları hariç) 5 TL/kg
Otomotiv pilleri (Kurşun içerenler hariç) 15 TL/kg
Lityum içeren araç bataryaları 15 TL/kg
Diğer şarjlı piller 5 TL/kg

–––––––––––––––––

(1)  29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde “bu Kanuna ekli (1) sayılı liste” ibaresinin yer alması nedeniyle buraya işlenmiştir.

5918

 

Madeni yağ 50 kr./kg
Bitkisel yağ 10 kr./kg
Elektrikli ve elektronik eşya: Televizyon/Monitör 20 kr./kg
Elektrikli ve elektronik eşya: Bilişim telekomünikasyon ekipmanları (Televizyon ve monitörler hariç) 20 kr./kg
Elektrikli ve elektronik eşya: Aydınlatma ekipmanları 10 kr./adet
Elektrikli ve elektronik eşya: Küçük ev aletleri ve diğerleri 20 kr./kg
Elektrikli ve elektronik eşya: Beyaz eşyalar (Buzdolabı/Soğutucular/İklimlendirme cihazları hariç) 25 kr./kg
Elektrikli ve elektronik eşya: Buzdolabı/Soğutucular/İklimlendirme cihazları 30 kr./kg
İlaç 1 kr./kutu veya şişe

 

Ürün Cinsi Kg Başına Alınacak Tutar (kr.) Adet Başına Alınacak Tutar (kr.)
PLASTİK AMBALAJ
İçecek Ambalajları (Adet)
0,33 litreye kadar   1
0,3301-0,75 litre arası   2
0,7501-1,5 litre arası   3
1,501 litre üzeri   4
Diğerleri (Poşet Hariç) (kg) 40  
METAL AMBALAJ
İçecek Ambalajları (Adet)   3
Diğerleri (kg) 50  

5918-1

KOMPOZİT AMBALAJ  
Kâğıt-Karton Ağırlıklı Kompozit İçecek Ambalajları (Adet)      
0,25 litreye kadar   1  
0,2501-0,5 litre arası   2  
0,501 litre üzeri   4
Diğerleri (kg) 50  
KÂĞIT KARTON AMBALAJ (kg) 20  
CAM AMBALAJ
İçecek Ambalajları (Adet)    
0,25 litreye kadar   1
0,2501-0,5 litre arası   2
0,501-1 litre arası   3
1,01-5 litre arası   5
5,01 litre üzeri   10
Diğerleri (kg) 20  
AHŞAP AMBALAJ
AHŞAP AMBALAJ (Adet)   10
           

 

Geri kazanım katılım payı hangi ürünler için uygulanır?

Çevre Kanununun ekli (1) sayılı listesinde yer alan ürünler için geri kazanım katılım payı uygulanır.

 

Geri kazanım katılım payına ilişkin yönetmelik nedir?

Çevre Kanununun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan tahsil edilecek geri kazanım katılım paylarının belirlenmesine, beyan edilmesine, tahsilatına ve izlenmesi ile Kanunun ek-1 sayılı listesindeki ürünlerden, plastik poşetler için satış noktalarınca, diğer ürünler için piyasaya sürenlerce/ithalatçılarca uyulacak hükümlere ilişkin idari ve teknik usul ve esasların belirlendiği 31/12/2019 tarihli ve 30995 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanan yönetmeliktir.

 

Geri kazanım katılım payı kimlerden tahsil edilir?

Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan tahsil edilir.

Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi nedir?

Plastik poşetler için satış noktaları, diğer ürünler için piyasaya sürenler/ithalatçılar tarafından piyasaya arz edilen ürünlere ilişkin ödenmesi gereken geri kazanım katılım payının Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen usulde verilmesine ilişkin beyannamedir.

Geri kazanım katılım payına ilişkin beyanname ve ödeme işlemlerini nereye yapmalıyım?

2872 sayılı Kanunun ek 11 inci maddesinin Hazine ve Maliye Bakanlığına vermiş olduğu yetkiye dayanılarak Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesinin elektronik ortamda beyan edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Piyasaya arz edilen ürünlere yönelik olarak piyasaya sürenler/ithalatçılar ve satış noktalarınca yapılacak beyanlarda, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen esaslara uyulacaktır. Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) tarafından; 5/2/2020 tarih ve 31030 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi Genel Tebliği (Sıra No:1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 3) ile Çevre Kanununa ekli (1) sayılı listede yer alan plastik poşetler dışındaki diğer ürünler için ödenecek geri kazanım katılım payının beyanı ve tahsiline ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.

“Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Usul Ve Esaslar” düzenleyici nitelikte bir belge olarak mı değerlendirilmelidir?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Usul Ve Esaslar, Kanun ve Yönetmeliğe dayanılarak ve mevzuat hazırlama esasları dikkate alınarak oluşturulmuş olup düzenleyici değil, Yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin tanımlayıcı ve açıklayıcı hususlara yönelik olduğu Yönetmeliğin 6’ncı Maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde de yer almaktadır.

Usul ve esaslarda geçen “geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmamaktadır.” veya “geri kazanım katılım payı yükümlülüğü oluşmaz.” ifadelerinden kasıt beyan verilip ödeme mi yapılmayacak yoksa beyan da yok ödeme de yapılmayacak şeklinde anlaşılmalıdır?

“GEKAP yükümlülüğü” GEKAP Yönetmeliği ile getirilen tüm yükümlülükleri ifade etmektedir.

 

Orijinal eşya/parça nedir?

Bütünlük arz eden eşyaların işlevini yerine getirmesinde kullanılan ve bu eşyaların ilk üretim aşamasında eşyaya bütünleşik bileşen olarak doğrudan monte edilen ürünlerdir. Bu ürünlerden Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan ve piyasaya arz edilecek araçlar ile elektrikli ve elektronik eşyalarda kullanılanlara ilişkin hükümler Yönetmeliğin 5’inci maddesinin onuncu ve onbirinci fıkralarında verilmiştir.

 

Çevre görevlisinin geri kazanım katılım payı kapsamındaki yükümlülüğü nedir?

Çevre Görevlisi, piyasaya süren/ithalatçı ve satış noktalarının gerçek/tüzel kişilikleri adına geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi ürün ve eşyaların tespitini, beyana esas miktarlarının muhasebe sorumlusunca belirlenmesini; çevre mevzuatı kapsamındaki bildirimlerin, beyan ve beyannamelerin belirtilen formatta, zamanında ve eksiksiz olarak hazırlanarak ilgili idarelere sunulmasını sağlayan, kontrol eden, izleyen ve raporlayan Çevre Kanunu’nun Ek Madde 2’sinde belirtilen görevliler/çevre yönetim birimlerindeki görevlilerdir. Sürekli bir çevre görevlisi istihdam eden veya çevre danışmanlık firmalarından çevre yönetimi hizmeti alan veya çevre yönetim birimi kurma zorunluluğu bulunan piyasaya süren işletmeler (ithalatçılar ve satış noktaları dahil) ile ödeyecekleri geri kazanım katılım payı miktarı (toplam beyan miktarının, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen beyan dönemini kapsadığı ay sayısına oranı) 50.000 Türk Lirası’ndan fazla olan piyasaya süren işletmeler (ithalatçılar ve satış noktaları dahil), Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik kapsamında yer alan tüm bildirim ve beyanların (iade ve mahsuplaşmaya esas işlemler dahil) muhasebe sorumlusu ve çevre görevlisi tarafından incelenip onaylanmasını sağlamakla yükümlüdürler. Bu durum piyasaya süren/ithalatçının yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır.

Muhasebe sorumlusunun görevi nedir?

Muhasebe sorumlusu, makbuz, fatura, irsaliye vb. belgelerin kayıtlarından ve genel muhasebe ile ilgili işlemlerin mevzuata, muhasebe usul ve yönetmeliklerine uygun olarak yerine getirilmesinde piyasaya süren/ithalatçı ve satış noktalarının gerçek/tüzel kişilikleri adına organ veya temsilcilik görevini yapan veya bu görevi üstlenen kişi/kişilerdir. Piyasaya süren/ithalatçılar, Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik kapsamında yapılacak olan tüm bildirim ve beyanlarını (iade ve mahsuplaşmaya esas işlemler dahil) görevlendirdikleri muhasebe sorumlularına ilgili belgeler (alış, satış, devir, bağış vb teslim belgeleri, bütçe raporları, vergi beyanları gibi) üzerinden inceletmek ve doğruluğunu görevleri kapsamında onaylatmakla yükümlüdürler.

 

Ek-1 sayılı listede yer alan bir/birkaç ürünün ithalatını gerçekleştiriyorum. Geri kazanım katılım payı tutarını ithalat aşamasında mı ödemeliyim?

Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği kapsamında yer alan ürünlerden serbest dolaşıma sokulmak sureti ile millileştirilen ürünler ithalatçı gerçek ve tüzel kişiler tarafından yurt içinde piyasaya arz edilmiş sayılır ve ithalatçılardan geri kazanım katılım payı alınır. İthalat işlemlerinde, serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil tarihi ithalat işleminin gerçekleştiği tarih olarak esas alınır.

 

Bitkisel yağ üretimi gerçekleştirmekteyim. Üretimini yaptığım bitkisel yağları dökme olarak gıda üretimi yapan işletmelere vermekteyim. Geri kazanım katılım payı ödeme yükümlülüğüm var mıdır?

Yurt içinde piyasaya arz edilen Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünler için geri kazanım katılım payına ilişkin beyan ve ödeme yükümlülüğü bu ürünleri piyasaya arz edenlere(piyasaya sürenlere) ve/veya ithalatçılara aittir. Geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi ürünlerden, satış şeklinden (ambalajlı veya dökme) bağımsız olarak Çevre Kanununun ek-1 sayılı listesinde belirtilen tutarlarda (2020 yılında bitkisel yağ için 10 kr/kg) geri kazanım katılım payı tahsil edilmektedir.

 

Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerin geri kazanım katılım payı tutarı her yıl değişecek mi?

Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 10.12.2018 tarih ve 30621 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Çevre Kanunu’na eklenen geri kazanım katılım payı başlıklı Ek Madde 11’de “Bu listede yer alan tutarlar takvim yılı başından geçerli olmak üzere her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu şekilde hesaplanan tutarların %5’ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Cumhurbaşkanı, bu suretle tespit edilen tutarları yarısına kadar artırmaya veya indirmeye yetkilidir.” ifadesi yer almaktadır. Bu hüküm doğrultusunda, geri kazanım katılım payı tutarları her yıl yeniden hesaplanacaktır.

 

Bitkisel yağ ithal edip yurt içinde bitkisel yağ üreten işletmeye hammadde olarak vermekteyim. Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği kapsamında yükümlülüğüm var mıdır?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin beşinci maddesinin onaltıncı fıkrasında “Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden bitkisel yağ ve madeni yağların Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerin üretiminde hammadde olarak kullanılması durumunda hammadde olarak tedarik edilen bu ürünlerin ithalatçıları/üreticileri tarafından beyan yapılır, ancak hammadde olarak kullanılan bu ürünlerden geri kazanım katılım payı tahsil edilmez.” hükmü yer almaktadır. Bu doğrultuda yurtiçinde bitkisel yağ üretiminde hammadde olarak kullanılmak üzere temin edilen bitkisel yağlar için geri kazanım katılım payı ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Nihai bitkisel yağ üretip piyasaya süren firmanın ise geri kazanım katılım payı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır.

 

Yurt içinde kendi ticari markam ile ilaç üretimi gerçekleştirmekteyim. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Yurt içinde üretimi gerçekleştirilen ilaç için piyasaya süren olarak geri kazanım katılım payı beyanı ve ödeme yükümlülüğünüz bulunmaktadır.

 

Yurt içinde kendi ticari markam ile buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi üretimi gerçekleştirmekteyim. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Yurt içinde üretimi gerçekleştirilen buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi için piyasaya süren olarak geri kazanım katılım payı beyanı ve ödeme yükümlülüğünüz bulunmaktadır.

 

Araç üretimi gerçekleştirmekteyim. Yurt içindeki bir firmadan lastik ve akümülatör temin ederek araç üretiminde kullanıyorum. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin beşinci maddesinin onuncu fıkrasında “Piyasaya arz edilecek araçlar ile elektrikli ve elektronik eşyaların üretiminde orijinal eşya/parça olarak kullanılan ve Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünler için araç ile elektrikli ve elektronik eşyayı piyasaya sürenler tarafından beyan yapılır ancak bu ürünlerden geri kazanım katılım payı tahsil edilmez.” hükmü yer almaktadır. Bu kapsamda araçlarda orijinal eşya/parça olarak kullanılan lastik, akümülatör vb. gibi Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünler için geri kazanım katılım payı beyanı verilir, ödeme yapılmaz.

Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden birkaçının üretimini gerçekleştirerek piyasaya sürmekteyim. Geri kazanım katılım payı kapsamında yükümlülüğüm bulunmaktadır. Çevre görevlisi bulundurmak zorunda mıyım?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslarda “Çevre görevlisi; Piyasaya süren/ithalatçı ve satış noktalarının gerçek/tüzel kişilikleri adına geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi ürün ve eşyaların tespitini, beyana esas miktarlarının muhasebe sorumlusunca belirlenmesini; çevre mevzuatı kapsamındaki bildirimlerin, beyan ve beyannamelerin belirtilen formatta, zamanında ve eksiksiz olarak hazırlanarak ilgili idarelere sunulmasını sağlayan, kontrol eden, izleyen ve raporlayan Çevre Kanunu’nun Ek Madde 2’sinde belirtilen görevliler/çevre yönetim birimlerindeki görevlilerdir. Sürekli bir çevre görevlisi istihdam eden veya çevre danışmanlık firmalarından çevre yönetimi hizmeti alan veya çevre yönetim birimi kurma zorunluluğu bulunan piyasaya süren işletmeler (ithalatçılar ve satış noktaları dahil) ile ödeyecekleri geri kazanım katılım payı miktarı (toplam beyan miktarının, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen beyan dönemini kapsadığı ay sayısına oranı) 50.000 Türk Lirası’ndan fazla olan piyasaya süren işletmeler (ithalatçılar ve satış noktaları dahil), Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik kapsamında yer alan tüm bildirim ve beyanların (iade ve mahsuplaşmaya esas işlemler dahil) muhasebe sorumlusu ve çevre görevlisi tarafından incelenip onaylanmasını sağlamakla yükümlüdürler. Bu durum piyasaya süren/ithalatçının yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.” hükmü yer almaktadır. Bu doğrultuda ilgili mevzuatı gereğince çevre görevlisi istihdam etme zorunluluğu bulunanlar ile ödeyecekleri geri kazanım katılım payı miktarı (toplam beyan miktarının, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen beyan dönemini kapsadığı ay sayısına oranı) 50.000 TL’den fazla olan piyasaya süren işletmelerce yapılacak bildirim ve beyannamelerine esas veriler, çevre görevlisi tarafından incelenip onaylanmalıdır. GEKAP mevzuatı kapsamında çevre görevlisi istihdam edilmesine yönelik bir zorunluluk bulunmamaktadır.

 

İlaç üreticisiyim, ürettiğim ilacın kutu/şişe etiket, kapak gibi ambalajları için geri kazanım katılım payı ödeyecek miyim?

İlaç, Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan bir üründür ve ilaç üreticilerinin/ithalatçılarının ilaçlar için belirlenen geri kazanım katılım payından sorumluluğu bulunmaktadır. Diğer yandan ilaç için kullanılan cam şişe, metal kapak, karton kutu, plastik film, etiket gibi birincil ambalajları ve kutu içindeki ölçek kaşığı/kabı, prospektüs gibi ürünler için ayrıca geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmamaktadır.

 

Boya üretimi gerçekleştirmekteyim. Boya kutuları için geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Çevre Kanununun ekli (1) sayılı listesinde yer almayan ürünler ile ilgili olarak, ekli (1) sayılı listede yer alan ambalajları için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmaktadır.

Geri kazanım katılım payına tabi olan soğutucuların içerisinde bulunan aydınlatma ekipmanları için ayrıca geri kazanım katılım payı ödemeli miyim?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik gereğince, soğutuculardan geri kazanım katılım payı alınmaktadır. Fakat soğutucularda bulunan aydınlatma ürünlerinden ayrıca geri kazanım katılım payı alınmaz. Ancak, anılan Yönetmelik kapsamında olmayan büyük ölçekli sabit kurulum kriterlerine uyum gösteren, kurulumu ve sökümü uzman kişilerce gerçekleştirilen soğutucularda kullanılan veya piyasaya münferiden arz edilen aydınlatma ürünleri, “aydınlatma ekipmanları” kategorisinden geri kazanım katılım payı uygulamasına tabidir.

Piyasaya cep telefonu sürmekteyim. Cep telefonu ile birlikte pil, şarj cihazı ve kulaklık veriyorum. Her bir ürün için ayrı ayrı geri kazanım katılım payı tutarı ödemeli miyim?

Cep telefonu ile birlikte piyasaya arzı gerçekleşen pil, şarj cihazı, kulaklık “Bilişim telekomünikasyon ekipmanları” altında tek bir ürün olarak değerlendirilir.

 

Cep telefonu ile birlikte münferiden cep telefonu bataryası satışı da yapmaktayım. Cep telefonu bataryası için geri kazanım katılım payı ödeyecek miyim?

Cep telefonu bataryasının münferiden piyasaya arz edilmesi durumunda “pil” kategorisi altında değerlendirilir ve geri kazanım katılım payı ödenir.

 

Yenilenmiş ürün piyasaya arz etmekteyim. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Piyasaya sürenleri tarafından herhangi bir sebeple iade alınan ve mahsuplaşması yapılan ürünlerin bütünlüğü değiştirilmeden bir takım yenileme ve tamir süreçlerinden geçirilerek “yenilenmiş ürün” olarak piyasaya arz edilen ürünlerden Geri Kazanım Katılım Payı tahsil edilir.

Veteriner ilaçlar ithal etmekteyim. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelikteki ilaç tanımı kapsamında yer alan beşeri ilaçlar, veteriner ilaçları ve zirai ilaçlarının piyasaya arzında, geri kazanım katılım payı tahsil edilir.

 

Zirai ilaç üretiyorum. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelikteki ilaç tanımı kapsamında yer alan beşeri ilaçlar, veteriner ilaçları ve zirai ilaçlarının piyasaya arzında geri kazanım katılım payı tahsil edilir.

 

Yurtdışından lastik ithal etmekteyim. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Yurt içinde piyasaya arz edilen Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünler için geri kazanım katılım payına ilişkin beyan ve ödeme yükümlülüğü bu ürünleri piyasaya arz edenlere (piyasaya sürenlere) ve/veya ithalatçılara aittir. Bu nedenle ithalatını gerçekleştirdiğiniz lastikler için geri kazanım katılım payına ilişkin beyan ve ödeme yükümlülüğünüz bulunmaktadır.

 

Akümülatör ithal etmekte ve yurtiçinde araç üreten bir firmaya satmaktayım. Geri kazanım katılım payı yükümlülüğüm var mıdır?

Araç üreten firmanın “tedarikçi/yetkili ithalatçı”sı vasfıyla akümülatör ithal etmeniz kaydıyla geri kazanım katılım payı yükümlülüğünüz bulunmamaktadır.

Yurt dışından lastik ithal edip araç üreten firmaya veriyorum. Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği kapsamında beyanname doldurup geri kazanım katılım payı bedelini ben mi ödemeliyim? Araç üreten firma mı ödemeli?

İthalatı gerçekleştirilen lastiklerin araç üretiminde orijinal eşya/parça olarak kullanılması şartıyla bu ürünlerden geri kazanım katılım payı tahsil edilmez. Ancak hem lastik ithalatçısı hem de araç üreticisi tarafından bu ürünlere yönelik geri kazanım katılım beyanı yapılır. Münferit olarak piyasaya arz edilen lastikler için ise geri kazanım katılım payı beyanı yapılır ve geri kazanım katılım payı ödenir.

Çevre Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan elektrikli ve elektronik eşyalardan bazılarını başka bir firmaya ürettirip kendi markam ile piyasaya arz etmekteyim. Geri kazanım katılım payı ödeme yükümlülüğünden hangi firma sorumludur?

Çevre Kanunu ek-1 sayılı listede yer alan elektrikli ve elektronik eşyaları kendi adınız ve/veya ticari markanızla piyasaya arz eden olarak geri kazanım katılım payı sorumluluğunuz bulunmaktadır.

Başka bir firma için bitkisel yağ üretiyorum. Üzerinde firmamın ve diğer firmanın markası yer almaktadır. Geri Kazanım Katılım Payından hangimiz sorumluyuz?

Taraflar arasında yapılan sözleşmede herhangi bir aksi durum belirtilmediği sürece; “tedarikçi” vasfıyla farklı bir firmaya ürettiğiniz bitkisel yağın tüketiciye satış işlemi esnasında oluşacak geri kazanım katılım payından piyasaya süren firma sorumludur.

Büyük şantiyelerde kullanılan batarya ile çalışan dübel çakma, çivi çakma ve matkap makineleri ithalatı gerçekleştirmekteyiz. Bahsi geçen aletlerin hangi ürün kategorisi altında değerlendirilmesi gerekmektedir? Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği kapsamında yükümlülük ne şekilde olacaktır?

Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği kapsamında değerlendirilen dübel çakma, çivi çakma ve matkapların Çevre Kanununun Ek-1 sayılı listesinde yer alan “ Küçük ev aletleri ve diğerleri” kategorisi altında değerlendirilmektedir. İthalatı gerçekleştirilen söz konusu ürünler için piyasaya süren olarak geri kazanım katılım payı beyanı ve ödemesinin yapılması gerekmektedir.

 

Büyük şantiyelerde kullanılan batarya ile çalışan dübel çakma, çivi çakma ve matkap makinelerinde bulunan bataryaların, “diğer şarjlı piller” kategorisinde mi yoksa “orijinal eşya/parça” olarak mı değerlendirilmesi gerekmektedir? Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği kapsamında yükümlülük ne şekilde olacaktır?

Batarya ile çalışan dübel çakma, çivi çakma ve matkap makinelerinde bulunan bataryalar, söz konusu ürünün orijinal eşya/parçasıdır. Küçük ev aletleri ve diğerleri kategorisi kapsamında yer alan dübel çakma, çivi çakma ve matkap makineleri geri kazanım katılım payı beyanı ve ödemesi yapıldığı için bataryalar için ayrıca geri kazanım katılım payı ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır.

 

Yurt içinde içecek, dondurma ve gıda hizmetleri veren kurumsal firmalara ticari tip soğutucu ve dondurucu dolap üretmekteyiz. Üretilen ticari tip buzdolapları üzerine kendi markamız ile birlikte kurumsal müşterilerin marka ve tanıtım stickerleri basılmaktadır. Bu kapsamda, piyasaya süren mi yoksa tedarikçi olarak mı değerlendirilmemiz gerekmektedir?

Sipariş veren kurumsal firmanın kendi markasının tanıtımı amacıyla ürünlerin üzerine markasının konulduğu ve kendinin söz konusu ürünün üreticisi/piyasaya süreni olarak soğutucu ürünün satışını yapmadığı durumlarda, bu ürünlerin üretimini gerçekleştirerek ürünlerin üzerinde kendi markası bulunan ve soğutucu ürünün satışını yapan firmaların Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik kapsamında piyasaya süren olarak yükümlülüğü bulunmaktadır.

Yurt dışından araç ithal etmekteyiz. Aracın orijinal bir bütünü olan parçalar (akü, lastik, klima vd.) için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü var mıdır?

Araç, Çevre Kanunun ek-1 sayılı listesindeki ürünler arasında yer almamaktadır. Ancak aracın orijinal eşya/parçası olan ek-1’de yer alan lastik, akümülatör gibi ürünler için geri kazanım katılım payı beyanı yapılması gerekmektedir. Bu ürünler için beyan yapılmakta, geri kazanım payı ödemesi yapılmamaktadır. Bununla birlikte ithal edilen aracın yanında yedek olarak verilen Kanunun ek-1 sayılı listesindeki ürünler (lastik, akü vd.) için ithalatçı tarafından geri kazanım katılım payı beyanı ve ödemesi gerçekleştirilir.

Madeni yağ olarak tanımlanan ürünler nelerdir?

Madeni yağlar, baz yağına veya kimyasal sentez yöntemi ile işlenen maddelere, bazı katkıların ilavesi sonucu, hareketli ve temas halinde olan iki yüzey arasındaki sürtünme ve/veya aşınmayı azaltma veya soğutma özelliğine sahip mamul haline getirilen doğal veya yapay maddeler olarak tanımlanmakta olup Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 7/12/2016 tarihli ve 6648 sayılı Kurul Kararı’nda madeni yağların GTİP numaraları belirtilmiştir.

 

Madeni yağ üreticisiyim, Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik hükümleri doğrultusundaki yükümlülüklerim nelerdir?

Madeni yağ üreticisi olarak üretilen madeni yağların piyasaya arz edilmesi durumunda geri kazanım katılım payı ödenecek ve beyan yapılacaktır. Üretilen madeni yağların, başka bir madeni yağ üreticisine üretiminde hammadde olarak kullanılmak şartıyla verilmesi durumunda nihai madeni yağı üreten gerçek/tüzel kişi geri kazanım katılım payını ödeyecek ve beyan yapacaktır. Başka bir madeni yağ üreticisine hammadde olarak madeni yağ veren gerçek/tüzel kişi ise madeni yağ üretiminde hammadde olarak kullanmak üzere verdiği madeni yağlar için geri kazanım katılım payını ödemeyecek ancak beyan yapacaktır.

 

Madeni yağ ithalatçısıyım, Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik hükümleri doğrultusundaki yükümlülüklerim nelerdir?

Madeni yağ ithalatçısı olarak, ithal edilen madeni yağlar için geri kazanım katılım payı ödenecek ve beyan yapılacaktır. İthal edilen madeni yağların, madeni yağ üreticisine üretiminde hammadde olarak kullanılmak şartıyla ithal edilmesi durumunda nihai madeni yağı üreten gerçek/tüzel kişi geri kazanım katılım payını ödeyecek ve beyan yapacaktır. Madeni yağ üreticisine hammadde olarak kullanılmak üzere madeni yağ ithal eden gerçek/tüzel kişi ise verdiği madeni yağlar için geri kazanım katılım payını ödemeyecek ancak beyan yapacaktır.

 

Madeni yağların lastik üreticilerine satışının gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ödenecek midir?

Madeni yağların, Çevre Kanunu’nun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerin (ambalajlar hariç) üretiminde hammadde olarak kullanılması durumunda hammadde olarak tedarik edilen bu madeni yağların ithalatçıları/üreticileri tarafından beyan yapılır, ancak hammadde olarak kullanılan bu madeni yağlardan geri kazanım katılım payı tahsil edilmez.

Madeni yağların araç üreticilerine satışının gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ödenecek midir?

Madeni yağların, piyasaya arz edilecek araçlarda orijinal eşya/parça olarak kullanılması şartıyla madeni yağları piyasaya sürenler ve araç üreticileri tarafından beyan yapılır, ancak bu ürünlerden geri kazanım katılım payı tahsil edilmez. Münferit olarak piyasaya arz edilen madeni yağlar için geri kazanım katılım payı beyanı yapılır ve geri kazanım katılım payı ödenir.

 

Madeni yağların trafo üreticilerine satışının gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ödenecek midir?

Trafo ek-1 sayılı listede yer alan bir ürün olmadığı için madeni yağların trafo üreticilerine satışının gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ödenecek ve beyan yapılacaktır.

 

Madeni yağların kauçuk üreticilerine satışının gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ödenecek midir?

Kauçuk ek-1 sayılı listede yer alan bir ürün olmadığı için madeni yağların kauçuk üreticilerine satışının gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ödenecek ve beyan yapılacaktır.

 

Madeni yağların ithal edildikten sonra ihraç edilmesi durumunda geri kazanım katılım payı ödenecek midir?

İhracat ile ihraç kayıtlı satışlar geri kazanım katılım payı uygulamasından muaf tutulmuştur. Bununla beraber, ithal edilerek geri kazanım katılım payı yükümlülüğü “serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil tarihi” itibariyle oluşmuş ve serbest dolaşıma konu edilmiş madeni yağ için geri kazanım katılım payı beyan ve ödemesi gerçekleştirilir.

“Geri Kazanım Katılım Payına Tabi Ambalajların Tanımlanması” başlıklı bölümünün “Ambalaj Tanımına Uyan Ürünler” alt başlıklı bölümünde Kriter 1 de; Başka bir ürün/eşya/malzemenin kullanım ömrü boyunca o ürün/eşya/malzemeleri içinde bulundurmak, desteklemek veya korumak için kullanımı gerekli değilse ambalaj olarak kabul edileceği belirtilmiş ve kriteri sağlamayanların asıl ürün/eşya/malzemenin orijinal parçası olarak kabul edileceği ve ambalaj olarak tanımlanmayacağı açıklanmıştır. Bu durumda bitkisel yağların konulduğu kaplar (şişe, teneke vb.) ambalaj malzemesi olarak GEKAP a tabi değil midir?

Bahse konu Kriter 1, ürünün ambalajıyla beraber kullanılarak aynı şekilde bertarafını da kapsamaktadır (çay poşeti gibi). Diğer yandan aynı bölümde ambalaj tanımına uyan ürünler için üç kriter örnekleriyle açıklanmış olup söz konusu kriter ve örnekler halihazırda yürürlükte olan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinden aktarılmıştır. Bitkisel yağ ambalajları Kriter 1’e uymamakta olup bitkisel yağın kendisi geri kazanım katılım payına tabi bir ürün olduğu için birincil ambalajı için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmamakla beraber kullanılan diğer ambalajları için beyan ve ödeme yükümlülüğü vardır.

 

IBC tanklar ile bitkisel yağ ithalatı gerçekleştirilmesi ve ithal edilen bitkisel yağların, yurt içindeki tesislere çeşitli ebatlarda ambalajlara (şişe, teneke vb) doldurarak piyasaya arz edilmesi durumunda bitkisel yağın ambalajı için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmakta mıdır?

Uygulamada geri kazanım katılım payı tahsil edilen ürünlerin birincil ambalajından GEKAP alınmayacağı hususu düzenlenmiş olup üründen GEKAP alınmıyorsa birincil ambalajdan GEKAP alınmaktadır. Bu durumda IBC tanklarla ithal edilen bitkisel yağın ithalatçısının “bitkisel yağ” için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmakta olup IBC tanktan geri kazanım katılım payı alınmamaktadır. Bu bitkisel yağın, yurt içinde ambalajlanarak piyasaya sürülmesi durumunda bitkisel yağ için geri kazanım katılım payı ödemesi yapılmayacağından birincil ambalajı dahil tüm ambalajları için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmaktadır.

Usul ve esaslarda verilen örneklerde ” …. gerçek/tüzel kişileri arasında yapılacak herhangi bir sözleşmede aksi bir durum belirtilmediği sürece; piyasaya arz edilen içeceğin ambalajı için …. gerçek/tüzel kişisi piyasaya süren, ….gerçek/tüzel kişisi ise tedarikçidir.” gibi açıklamalar yer almaktadır. Tarafların kendi aralarınca yapacakları sözleşmelerle GEKAP mükellefi değiştirilebilir mi?

Tedarikçiler ile piyasaya sürenler arasındaki işlemlerde sadece ikincil ve üçüncül ambalajlar için sözleşme içeriği dikkate alınmıştır. Asıl ürünler ve birincil ambalajlara yönelik tedarik sözleşmeleriyle bu yönde bir düzenleme yapılması mümkün olmayıp piyasaya arz edilen ambalajlı ürünün ambalajı için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü o ürünü kendi adı/markasıyla piyasaya sürendedir.

Yönetmelikte yer alan yeminli mali müşavir incelemesi ile bağımsız denetim kuruluşlarına inceletme işlemlerinin ne zaman gerçekleştirilmesi gerekmektedir?

Geri kazanım katılım beyannamelerine yönelik Yeminli Mali Müşavirlere yaptırılacak inceletme ve/veya doğrulatma işlemleri ile bağımsız denetim kuruluşlarına yaptırılacak inceletme işlemleri Bakanlıkça gerekli görülerek talep edilmesi halinde yaptırılarak Bakanlığa sunulmalıdır.

 

İşletmenin muhasebe kayıtları ve muhasebe hesap planında yer almayan ürünlere ve kullanılan ambalajlara ait adet, ağırlık, sayı vb. bilgiler hakkında beyan ve bildirimde bulunulacağı göz önünde bulundurulduğunda bu durumda meslek mensupları mı sorumlu olacaktır?

Yönetmelikte meslek mensuplarına yönelik bir ifade ya da düzenleme bulunmamakta olup meslek mensuplarına getirilen yükümlülükler Hazine ve Maliye Bakanlığı uhdesindedir. Bakanlığımızca geri kazanım katılım payı uygulamasından sorumlu olarak piyasaya süren gerçek/tüzel kişiler esas alınmaktadır.

 

Muhasebe sorumlusu tanımında 3568 sayılı yasaya göre ruhsat almış meslek mensubu olması şartı yer almamaktadır. Bununla beraber meslek mensubu olmayan bir kişinin muhasebe konusunda yetkin ve yetkili olması mı beklenmektedir? Diğer yandan yetkinin verilmesine ilişkin yöntem (karar/tescil/vekâlet gibi) de belirtilmemiştir.

Çevre Kanununa göre geri kazanım katılım payı uygulamasından sorumlu piyasaya süren gerçek/tüzel kişilerin kendileri olup yapılan her türlü eylemden de bu kişileri sorumlu tutulmaktadır. Piyasaya süren işletmelerin yetki vereceği kişilerin nitelikleri ile yetkilendirme usulü çevre mevzuatı kapsamında düzenlenmemektedir.

Cam üretim tesisi olarak, personele karton bardakla çay, kahve ve su verilmektedir. Bu şekilde kullanılan karton bardaklar GEKAP’a tabi midir?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslarda satış noktası “Toptan ve/veya perakende olarak mal veya ürün satışını yapan mağaza, market ve benzeri satış yerlerini ifade etmektedir…” şeklinde açıklanmış olup tek kullanımlık bardak, tabak gibi ürünler içecek/yiyecek satışı yapan satış noktalarında içecek/yiyecek ürünlerinin müşterilere sunumunda kullanıldıkları anda ambalaj görevi görmekte ve ancak bu durumda ambalaj vasfı taşıyarak geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi olmaktadır. Konu özelinde bu açıklamaya uymayan durumlar için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü bulunmamaktadır.

 

Zeytin üretimi yapan firma bu zeytinleri kendi markası basılı metal teneke ya da plastik kaplara koyarak satmaktadır. Bu durumdaki geri kazanım katılım payı yükümlülüğü nedir?

Ürünlerin yurt içinde piyasaya sürülmesi aşamasında kullanılan metal teneke, plastik kaplar gibi Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan tüm ambalajlar için piyasaya süren firmanın Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik kapsamında yükümlülüğü oluşacaktır.

Otellerde üzerine marka basılıp müşteriye sunulan mini şampuan, ıslak mendil, karton çay bardakları gibi ürünler GEKAP’a tabi midir?

Turizm konaklama tesislerinde yeme, içme, kişisel bakım ürünleri vb. ürünlerin müşterilere sunumu esnasında kullanılan tek kullanımlık bardak, tek kullanımlık tabak, şampuan şişeleri, ıslak mendil ambalajı gibi ambalajlardan tesis içerisinde dolumu yapılarak müşterilere sunulanlar ile tedarikçisi tarafından turizm konaklama tesisi adına üretilen/ambalajlanan ürünlerin ambalajlarından turizm konaklama tesisi piyasaya süren olarak geri kazanım katılım payından sorumludur.

İnşaat boyaları üreten firma ürününü plastik kova ve teneke ambalajlara kendi etiketini basarak bayiler aracılığıyla piyasaya sürüyor. Nihai tüketiciye satış bayilerden yapılmaktadır. Bu durumda Geri Kazanım Katılım Payı yükümlülüğüm var mıdır?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslarda “piyasaya süren”, geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi olan Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden herhangi birini tedarik veya kullanım amacıyla bedelli veya bedelsiz olarak ilk defa piyasada yer alması faaliyetini gerçekleştiren gerçek veya tüzel kişiler olarak açıklanmış olup piyasaya sürenin belirlenmesinde söz konusu ürünlerin ilk defa piyasada yer alması için yapılan piyasaya arz faaliyeti esas alınır. Bu kapsamda, ambalajlı ürünün yurt içinde ilk defa piyasada yer alması için yapılan piyasaya arz faaliyeti (yurt içinde satış/teslim) doğrultusunda geri kazanım katılım payı yükümlülüğü oluşmaktadır. Aynı ambalajlı ürün için yapılan sonraki satışlar geri kazanım katılım payına tabi değildir.

Toptan ve perakende kitap ticareti işi ile uğraşan firma ürünlerini koliler ile göndermektedir. Bu durumda kolileri gönderen firma mı GEKAP bildiriminde bulunacaktır?

Ambalaj üreticileri tarafından bu ambalajları kullanacaklara yapılan boş ambalaj arzları geri kazanım katılım payına tabi değildir. Boş/ürün içermeyen ambalajlar, bir ürünün piyasaya arzında kullanıldıkları anda ambalaj görevi görmekte ve bu durumda ürünlerini bu ambalajlar ile ambalajlayarak/ambalajlatarak piyasaya süreni için geri kazanım katılım payı yükümlülüğü oluşmaktadır.

Birincil ambalajın GEKAP muafiyeti hangi durumlarda geçerlidir?

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinin on ikinci fıkrasında “Bu Yönetmelik kapsamında yer alıp geri kazanım katılım payına tabi olan ürünlerden ambalajlı olarak piyasaya sürülenlerin birincil (satış) ambalajları için beyan yapılır ancak bu ambalajlar için geri kazanım katılım payı tahsil edilmez. Bu ürünlerin birincil ambalajları haricindeki diğer ambalajları için geri kazanım katılım payı tahsil edilir.” hükmü yer almaktadır. Bu çerçevede Çevre Kanunu ek-1 sayılı listesinde yer alıp geri kazanım katılım payı ödenecek ürünlerin (sadece lastik, akümülatör, madeni yağ, bitkisel yağ, elektrikli ve elektronik eşya, pil, ilaç) birincil ambalajlarından beyan alınacak ancak geri kazanım katılım payı tahsil edilmeyecek; birincil ambalajlar haricindeki diğer tüm ambalajları için ise geri kazanım katılım payı beyanı yapılarak ödemesi gerçekleştirilecektir. Bu istisnai durum sadece belirtilen şekilde bir durum olması halinde (örneğin geri kazanım katılım payı ödenecek bir elektrikli ve elektronik eşyanın birincil ambalajı için) geçerli olup, Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer almayan/geri kazanım katılım payı ödemesine konu olmayan ürünlerin birincil ve diğer ambalajları dahil tüm ambalajları geri kazanım katılım payına tabi olacaktır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/is-yeri-kapanisinda-elde-kalan-posetler-icin-gekap-beyani-verilecek-mi/feed/ 0
Servis taşımacılığı yapan şahıs iş yerini kapatırken aracı kendine fatura etmeli midir? https://www.muhasebenews.com/servis-tasimaciligi-yapan-sahis-is-yerini-kapatirken-araci-kendine-fatura-etmeli-midir/ https://www.muhasebenews.com/servis-tasimaciligi-yapan-sahis-is-yerini-kapatirken-araci-kendine-fatura-etmeli-midir/#respond Wed, 08 Jun 2022 23:59:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=126818 Servis taşımacılığı işi yapan mükellef fiili olarak artık taşımacılık yapmayacak fakat aracını satmayacak olup şahsi olarak kullanacaktır. Kapanış esnasında bu aracı kendisine fatura etmesine gerek var mıdır?

Taşıtı kendisine fatura edecektir.


Şahıs işletmesi için kapanış vereceğiz. Kendi adına aldığı aracı işletme için demirbaş kaydetmiştik. Kapanış öncesi aracı kendi kendine fatura etmesi gerekir mi?

Kendisine fatura etmesi gerekmektedir. Faturada düzenlenen demirbaş için KDV hesaplayacaktır.


Defter beyan sisteminde 30.06.2021 tarihinde faaliyeti sonlanan serbest meslek erbabı için 2021 yılı 6 aylık gelir vergisi beyannamesinin veya 2021 yılı gelir vergisi beyannamesinin kapanış tarihinden itibaren 4 ay içinde verilmesi gerekiyor mu? Ya da 2022 mart ayında normal tarihin de verebilir miyiz?

2021 yılında Mükellefiyeti kapanan kişilerin Yıllık GV beyannamesi 2022 Mart ayında verilecek Vefat eden mükelleflerin beyannameleri 4 ay içinde verilir. (GVK Md.92)

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/servis-tasimaciligi-yapan-sahis-is-yerini-kapatirken-araci-kendine-fatura-etmeli-midir/feed/ 0
Şahıs firmasının demirbaşları kapanışı esnasında kime faturalandırılmalı mıdır? https://www.muhasebenews.com/sahis-firmasinin-demirbaslari-kapanisi-esnasinda-kime-faturalandirilmali-midir/ https://www.muhasebenews.com/sahis-firmasinin-demirbaslari-kapanisi-esnasinda-kime-faturalandirilmali-midir/#respond Fri, 07 Jan 2022 08:51:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120593 Şahıs işletmesi için kapanış vereceğiz. Kendi adına aldığı aracı işletme için demirbaş kaydetmiştik. Kapanış öncesi aracı kendi kendine fatura etmesi gerekir mi?

Kendisine fatura etmesi gerekmektedir. Faturada düzenlenen demirbaş için KDV hesaplayacaktır.


 

Mali müşavirler kapanışı yapılan müşterileri ile olan sözleşmelerini ne zamana kadar fesh etmelidir?
İşletme defterine tabi mükelleflerin kapanışında işletmeye kayıtlı akitler için nasıl bir işlem yapılmalıdır?
İktisadi işletmenin hesaplarının kapanış kayıtları nasıl olur?
İş yeri kapanışlarında kayıtlı demirbaşlar için fatura düzenlenmeli midir?
SGK dosya kapanışları E-SGK sistemi üzerinden yapılır mı?
Yıl içerisinde kapanış yapan gelir vergisi mükelleflerinin yıllık gelir vergisi beyannameleri ne zaman beyan…
İşletme defteri tutan bir mükellef noterden kapanış tasdiki yaptırır mı?
Vefat eden mükellefin SGK dosyasının kapanış süresi ve çalışanların işten çıkışının yapılma süresi nedir?

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sahis-firmasinin-demirbaslari-kapanisi-esnasinda-kime-faturalandirilmali-midir/feed/ 0