Enerji verimliliği – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 09 Apr 2021 09:11:44 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 2020’de enerji verimliliği için 635 milyon dolar yatırım yapıldı https://www.muhasebenews.com/2020de-enerji-verimliligi-icin-635-milyon-dolar-yatirim-yapildi/ https://www.muhasebenews.com/2020de-enerji-verimliligi-icin-635-milyon-dolar-yatirim-yapildi/#respond Fri, 09 Apr 2021 16:00:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107462 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, geçen yıl enerji verimliliği için toplam 635 milyon dolar yatırım yapıldığını belirterek, “2020’de yaptığımız yatırımlarla 451 bin ton eş değer petrol tasarruf ettik. Bunun maddi karşılığıysa 158 milyon dolara denk geliyor.” dedi.

Bakan Dönmez, Avrasya Kojenerasyon Toplantısı’na video konferans yöntemiyle katıldı.

Enerji yoğunluğunun azalmasıyla yıllık 20 milyon ton eş değer petrol azaltımı gerçekleştiğini vurgulayan Dönmez, “Enerji verimliliği uygulamaları sayesinde 2003 ile 2018 arasında sanayi sektörünün nihai enerji talebinde yıllık 170 bin ton tasarruf sağlandı.” diye konuştu.

Dönmez, enerji verimliliğini sadece teknik düzeyde değil sosyal ve kültürel olarak da ele aldıklarının altını çizerek, “Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planımızı 2017’de ilan ettik. 6 tematik başlık ve 55 eylemle birincil enerji tüketiminde yüzde 14’lük azaltım ve 66,6 milyon ton karbondioksit eşleniği emisyon azaltımını 2023’e kadar hedef olarak belirledik. 2017-2020 dönemi için enerji verimliliğine toplamda 4,8 milyar dolar yatırım yaptık. Karşılığında 3,19 milyon ton eş değer petrol tasarrufuyla, kümülatif olarak 1.2 milyar dolar tasarruf sağladık.” değerlendirmesinde bulundu.

Geçen yıl enerji verimliliğine toplamda 635 milyon dolar yatırım yapıldığını kaydeden Dönmez, yapılan yatırımlarla 451 bin ton eşdeğer petrol tasarruf edildiğini ve bunun maddi karşılığının 158 milyon dolar olduğunu aktardı.

Dönmez, 2009’dan bu yana sanayideki enerji verimliliği projelerini teşvik etmek için destek programları uygulandığını hatırlatarak, bunlardan birinin de VAP olarak kısaltılan verimlilik artırıcı proje destekleri olduğuna dikkati çekti.

VAP kapsamında bugüne kadar tamamlanan ve devam eden toplam 307 milyon liralık 434 projeye 83 milyon liralık destek sağlandığına dikkati çeken Dönmez, karşılığında yıllık 173 milyon liralık parasal tasarruf ve 90 bin ton eş değer petrol kaynak tasarrufu sağlandığını dile getirdi.

Dönmez, Ekonomi Reform Paketi’nde de enerji verimliliğinden bahsedildiğini hatırlatarak, “VAP’ın kapsamını ticari binalar, enerji sektörü, hizmet sektörü tesisleri ve tarım tesislerini de içine alacak şekilde genişletiyoruz. Diğer yandan, 2019 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı kararı ile 2023 sonuna kadar kamu kurumlarına referans tüketim değerlerinden yüzde 15 enerji verimliliği hedefi konuldu. Konuyla ilgili rehber ve izleme alt yapısı kuruldu. Tasarruflar şimdiden önemli seviyelere ulaşmaya başladı.” ifadelerini kullandı.

Bakanlık tarafından hazırlanan Kojenerasyon ve Mikrokojenerasyon Tesislerinin Verimliliğinin Hesaplanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 2014’ten beri yürürlükte olduğunu aktaran Dönmez, bugüne kadar 204 tesis için başvuru aldıklarını ve bunlardan 187’sine “Kojenerasyon Tesisi Verim Belgesi” verdiklerini söyledi.

Dönmez, söz konusu belgenin verildiği tesislerin toplam elektrik kurulu gücünün 560 megavata ulaştığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu tesislerle yıllık birincil enerji kaynağı tasarrufumuz 2,7 teravatsaat, diğer deyişle 230 bin 843 ton eşdeğer petroldür. Halihazırda bu tesisler sayesinde nihai enerji tüketimimizden yaklaşık binde 2 seviyesinde tasarruf edebiliyoruz. Ayrıca yapılan bu yatırımlarla yıllık 1 milyon ton karbon emisyonu azalımı da sağlayabiliyoruz. Danimarka Enerji Bakanlığıyla bölgesel ısıtma sistemlerinin yaygınlaştırılması ve yerli ve yenilebilir enerji kaynaklarından azami biçimde faydalanılmasına yönelik bir iş birliği anlaşması imzalamıştık.Bu anlaşmayla binalarda ve sanayide ısıtma ve soğutma için gereken ısı enerjisi talep ve potansiyel tedarik noktalarının belirlenmesi, 2030’a yönelik ısı enerjisi talep tahmininin gerçekleştirilmesi, farklı enerji tedarik seçeneklerinin fayda-maliyet analizlerinin yapılması, pilot projelerin ön fizibilitesinin hazırlanması ve ısı mevzuatı altyapısının oluşturulmasını amaçlıyoruz. Arkadaşlarımız bu kapsamdaki çalışmalara devam ediyorlar.”


Kaynak: T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2020de-enerji-verimliligi-icin-635-milyon-dolar-yatirim-yapildi/feed/ 0
Türkiye, enerji verimliliğiyle 2 yılda 1 milyar dolar tasarruf sağladı https://www.muhasebenews.com/turkiye-enerji-verimliligiyle-2-yilda-1-milyar-dolar-tasarruf-sagladi/ https://www.muhasebenews.com/turkiye-enerji-verimliligiyle-2-yilda-1-milyar-dolar-tasarruf-sagladi/#respond Thu, 14 Jan 2021 13:00:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=101503 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez video konferans yöntemiyle katıldığı Belediyelerde Yenilenebilir ve Akıllı Enerji Uygulamaları Toplantısı’nda, enerji verimliliğinin toplumsal algıda enerji kaynağı gibi görünmediğini fakat verimliliğin dünyanın birçok yerinde bir kaynak olarak kabul edildiğini söyledi.

Modern ekonomilerin alışılagelmiş üretim ve tüketim anlayışını geride bıraktığını dile getiren Dönmez, “Yenilenebilir enerji, iklim değişikliği, küresel ısınma ve çevreci teknolojiler gibi kavramlar yeni bir enerji düzenine doğru geçişi zorluyor. Artık günümüz dünyasında atık veya kullan-at diye bir kavram neredeyse kalmadı. Yeniden değerlendirme süreçlerini yaşıyoruz. Döngüsel bir mantıkla kaynakları daha sorumlu kullandığımız, sürdürülebilir ve ürün ömrünün uzadığı bir sistemle daha az enerji harcayıp daha fazla katma değer üretmenin yollarını arıyoruz.” diye konuştu.

Dönmez, enerji verimliliğinin tüm bu süreçlerin merkezinde yer aldığını ve Türkiye’de 2017-2019 yıllarında enerji verimliliğinden elde edilen tasarruf miktarının 1 milyar dolara yaklaştığı bilgisini paylaştı.

Yerel yönetimlerin enerjinin verimli kullanılmasına yönelik uygulamalar açısından en önemli paydaşlar arasında yer aldığını ve Türkiye nüfusunun yüzde 90’ından fazlasının il ve ilçe belediyelerinin sınırları içerisinde yaşadığını kaydeden Dönmez, şöyle devam etti:

“Nüfusumuzun dörtte üçünden fazlası ise büyükşehir belediyelerinin sınırları içinde ikamet ediyor. Dolayısıyla, öncelikle yerel yönetimlerin enerji maliyetlerini yönetmede toplumsal rol model olmalarını arzu ediyoruz. Üreten tüketici olarak adlandırdığımız, kendi elektriğini üreten ve depolayan yerel yönetimlerin tüm Türkiye’ye yayılmasını istiyoruz. Önümüzdeki günlerde özellikle çatı gibi güneş santrali uygulamalarının yaygınlaşmasını bekliyoruz. Mevzuatımız geçen yıl yenilendi ve artık lisanssız üretimde üst sınır, kurumların elektrik bağlantı gücüne kadar artırıldı. Artık kurumlar elektrik bağlantı gücüne kadar yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı kapasite kurabiliyor. Yerel yönetimler elektrik bağlantı gücüne göre öz tüketim fazlasını da satabiliyor ve böylece ilave gelir de elde etme imkanına kavuşuyor.”

Belediyeler lisans alarak elektrik tedarikçisi olabilecek 

Dönmez, belediyelerin serbest tüketici haklarını kullanarak istedikleri tedarik şirketinden Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) yayınladığı düzenlemeye tabii tarifelerin de altında fiyatla elektrik temin edebilecekleri bilgisini paylaştı.

Belediyelerin bir yarışmayla daha ucuz bir tedarikçiden elektriğini alabileceğini aktaran Dönmez, “Yerel yönetimlerimiz ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisinin büyüklüğüne göre küçük çaplı da olsa kendi elektrik tedarik şirketini kurabilir. EPDK’den elektrik tedarik lisansı almak suretiyle, bundan sonra belediyelerimiz toptan elektrik piyasasında faaliyet gösterebilir ve başta kendi kurumlarının ihtiyacı olmak üzere elektrik tedarik edebilir. Bu lisanslar Türkiye genelinde olduğu için buradan farklı bir ticaret merkezi imkanı da oluşturabilirsiniz. Yerel yönetimlerimiz kendisine ait sayaçları portföyüne kaydederek ihtiyaçlarını doğrudan EPİAŞ’tan karşılama imkanına sahip olarak daha uygun şartlarda elektrik temin edebilecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Yerli ve yenilenebilir enerjide her 1 puanlık artış 100 milyon dolar katkı sağlıyor

Dönmez, tarımsal sulama maliyetlerinin oldukça yüksek olduğuna değinerek, güneş enerjisi santrallerinin bu maliyetlerin hafifletilmesi için önemli rol oynayabileceğini söyledi.

Türkiye’nin enerji yoğun bir ekonomi olduğunu ifade eden Dönmez, şunları kaydetti:

“Sanayide, tarımda, üretimin diğer alanlarında her birim ürünü gelişmiş ülkelere göre normalden daha fazla enerji harcayarak imal ediyoruz. Konutlarda ise ısınma, soğutma, aydınlatma gibi temel ihtiyaçlarımızı verimsiz alet ve ekipmanlar yüzünden daha fazla para ödeyerek karşılıyoruz. Kaynaklarımızı bu kadar heba edecek kadar zengin miyiz? Enerji yoğunluğumuz Almanya, Japonya gibi gelişmiş ülkelerin yanı sıra OECD ortalamasının da üzerinde. Büyük bir hedef koyduk. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyoruz. O zaman enerji yoğunluğumuzu en az küresel rekabette önde olan ülkeler seviyesine, hatta daha da altına çekmek zorundayız. Enerjide her 1 puanlık yerli ve yenilenebilir kaynak artışının milli ekonomiye yıllık katkısı 100 milyon dolar. Elimizde enerji verimliliği gibi ticari yatırımın tesis yatırımından çok daha düşük ve getirisinin çok daha büyük olduğu bir enstrüman var. Bu yüzden önceliğimiz elimizdekini en iyi şekilde değerlendirmek.”


Kaynak: T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiye-enerji-verimliligiyle-2-yilda-1-milyar-dolar-tasarruf-sagladi/feed/ 0
Sadece 2020 yılı ilk on ayında devreye giren yenilenebilir enerji kurulu güç miktarı, Avrupa’daki 20 ülkenin toplam yenilenebilir enerji kurulu gücünden daha fazla https://www.muhasebenews.com/sadece-2020-yili-ilk-on-ayinda-devreye-giren-yenilenebilir-enerji-kurulu-guc-miktari-avrupadaki-20-ulkenin-toplam-yenilenebilir-enerji-kurulu-gucunden-daha-fazla/ https://www.muhasebenews.com/sadece-2020-yili-ilk-on-ayinda-devreye-giren-yenilenebilir-enerji-kurulu-guc-miktari-avrupadaki-20-ulkenin-toplam-yenilenebilir-enerji-kurulu-gucunden-daha-fazla/#respond Fri, 11 Dec 2020 13:00:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=98435 Bakan Dönmez bakanlığın faaliyetleri ve bütçesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, TBMM Genel Kurulu’nda, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmelerinde Bakanlığın faaliyetleri ve bütçesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Enerji ve tabii kaynaklar alanlarında artan talebin sorunsuz karşılanması, dışa bağımlılığın azaltılması ve cari açık üzerindeki etkinin en aza indirilmesi amacıyla kaynakları rasyonel şekilde ve yüksek verimle kullanarak, vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması için büyük bir özveriyle çalıştıklarını ifade eden Dönmez, bu kapsamda attıkları adımlarda yerli ve yenilenebilir kaynakları önceleyen, şeffaf, rekabetçi, tüketiciyi koruyan, güncel gelişmeleri dikkate alan dinamik, yenilikçi, katma değeri yüksek ve Ar-Ge yoğun yatırımları hayata geçirdiklerini söyledi.

Enerji fiyatlarından çevreye, küresel gelişmelerden teknolojik gelişmelere kadar birçok konuda geleceğin nasıl şekilleneceği hususunda paydaşlarla istişare içinde olduklarının altını çizen Dönmez, çalışmalara da bu doğrultuda yön verdiklerini aktardı.

Ülkenin artan elektrik ihtiyacının sorunsuz olarak karşılanması için atılan adımlarla kurulu güç ve üretim noktasında iyi yerlere gelindiğini, bu sayede elektrik ve doğal gazda arz güvenliği riskinin gündemden çıktığını vurgulayan Dönmez, ancak her türlü senaryoya karşı hazırlıklı olunmasının önemine değindi.

Bu kapsamda teknolojik gelişmeler ve iktisadi büyümeler doğrultusunda enerji arz güvenliğinin sürekli takip ve kontrolleri altında olacağını belirten Dönmez, şöyle konuştu:

“Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğini merkeze alacak şekilde son yıllarda atmış olduğumuz önemli adımların meyvelerini şimdiden toplamaya başladık. Elektrik üretim sepetimizin çeşitlendirilmesine yönelik yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına uyguladığımız pozitif ayrımcılık neticesinde elektrik üretiminde ithal enerji kaynaklarının payında ciddi bir düşüş yaşanmıştır. Son yıllarda enerji atağının en önemli unsurlarından biri olan yenilenebilir enerji alanında; sadece son iki yılda devreye giren 7 bin 51 megavat kurulu gücün yüzde 78’i yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşmuştur. 2020 yılı ilk on ayında devreye alınan 2 bin 950 megavat kurulu gücün neredeyse tamamı yenilebilir enerji kaynaklı olup, sadece bu dönemde devreye giren yenilenebilir enerji kurulu güç miktarı, Avrupa’daki 20 ülkenin toplam yenilenebilir enerji kurulu gücünden daha fazladır.

Geldiğimiz noktanın daha net anlaşılması adına, 2019 yılında sadece yenilenebilir enerjiden üretilen elektrik miktarı 2002 yılındaki toplam elektrik üretimini aşmıştır. 2020 yılı ilk on ayında üretilen 252 milyar kilovatsaat elektriğin yaklaşık yüzde 60’ı yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından gerçekleştirilmiştir. Bunlara ilave olarak son iki yıldır yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payı aylık bazda yüzde 50’nin üzerinde gerçekleşmiştir. Yerli ve yenilenebilir enerjinin payındaki bu ciddi artışlar sayesinde hem arz güvenliği güvence altına alınmış hem de cari açıkla mücadeleye olumlu katkı sağlanmıştır. 2023 yılına kadar yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik kurulu gücünün toplam kurulu güç içerisindeki payını yüzde 65 seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz.”

Bütçe görüşmelerinin Plan ve Bütçe Komisyonundaki bölümünde bazı milletvekillerinin “bu kadar HES’e niye ihtiyaç var?”, “Bu kadar rüzgara niye ihtiyaç var?” şeklinde eleştirilerde bulunduğunu anımsatan Bakan Dönmez, Türkiye’de 25 bin 636 megavat kurulu güce sahip doğal gaz santrali bulunduğunu, yaklaşık 15 yıl önce üretilen elektriğin yarısından fazlasının doğal gazdan sağlandığını, geçen yıl ise ithal kaynağa olan bağımlılığın azaltılarak yüzde 20’nin altına çekildiğini anlattı.

Dönmez, “Doğal gaz santrallerinin kapatılması durumunda 24 saatin 6 saatini karanlıkta, elektriksiz geçirme riski ile karşı karşıya kalacağız. Yerli kömüre ilgi eskisi gibi değil ancak hala dünyada üretilen elektriğin yüzde 38’i kömür kaynaklı santrallerden karşılanmaktadır. Biz de ithal ve yerli olmak kaydıyla yaklaşık üretimin yüzde 30’unu kömürden karşılıyoruz. Bunun da 24 saatlik dilimdeki karşılığı 4,1 saat. Yerli kömür santrallerini kapatın dediğinizde 4,1 saat karanlıkta kalma olasılığı ile karşı karşıya kalırız. İthal kömür santrallerini kapattığımızda ise 4,9 saat elektriksiz kalabiliriz demektir.” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Dönmez, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriğin sistem içerisindeki yüküne de değindi. Jeotermalde son 18 yılda büyük hamle yaptıklarını, 1579 megavat kurulu güce sahip 60 jeotermal kaynak ve santralin söz konusu olduğunu vurgulayan Dönmez, şunları kaydetti:

“Bu alanda dünyada üçüncü sıradayız. Yaklaşık üretimde yüzde 3’lük bir payı söz konusu. Bütün bu jeotermal santralleri kapattığımızda 0,7 saatlik bir elektrik kesintisi ile karşı karşıya kalabiliriz. Şu anda Türkiye’de küçük HES dediğimiz 575 santralimiz var, yaklaşık 8 bin megavat kurulu güce sahip. Keban, 1600 megavat civarında, neredeyse bunun 3-4 katı büyüklükte küçük HES’lerden elektrik üretiyoruz. Toplam kurulu güç içerisindeki payı yüzde 8,5 ve ‘bu küçük HES’leri kapatalım’ dediğinizde günde 1,8 saatlik elektrik kesintisi ile karşı karşıya kalabiliriz. Barajlı büyük HES’ler ise 131 adettir. Toplam 22 bin megavat civarında bir kurulu gücümüz var. Buradan ürettiğimiz elektriğin payı ise yüzde 22. Bu santralleri kapattığımızda ise 5,3 saat karanlıkta kalırız.

Yine son dönemde yerel yönetimlerin biyogaz ve biyokütle ile elektrik üretimde atakları var. Orada da ciddi bir başarı söz konusu. İrili ufaklı 328 biyokütle santralimiz var. Üretim içerisindeki payı yüzde 2’dir. Bu santralleri kapattığınızda yaklaşık yarım saat elektriksiz kalma ihtimalimiz var. Güneşe bir eleştiri gelmedi. Ancak orada da özellikle son 3-4 yılda ciddi bir hamle söz konusu. Santral sayımız 7 bin 347’ye ulaştı. Bunların büyük kısmı 1 megavat altı, lisanssız elektrik üretim santralleri. Buradaki pay ise yüzde 3. Güneş santrallerini kapattığımızda 0,7 saatlik bir elektrik kesintisi ile karşı karşıya kalabiliriz.”

Dönmez, rüzgar enerjisinde de bazı aleyhte propagandaların mevcut olduğunu belirterek, “Türkiye’de 314 santral var. Kurulu güç 8 bin 330 megavat. Toplam üretim içerisindeki payı yüzde 7. Rüzgar santrallerini kapattığımızda 1,7 saatlik karanlıkla karşı karşıya kalma riski var. Bu eleştirilere uyulsaydı bugün ülke karanlığa gömülmüş olacaktı. Bizim karanlığa değil aydınlığa ihtiyacımız var. Gelecek nesillere güvenilir, arz güvenliğini temin etme gibi bir sorumluluğumuz söz konusu. Sürekli ‘aydınlık’ diyen millete biz yalancı çıkamayız. Eğer siz iktidara gelmiş olsaydınız şurada yanan 10 lambanın 8’i sönük olacaktı.” diye konuştu.

“Kaynak bizimse, teknoloji de bizim olmalı”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Kaynak bizimse, teknoloji de bizim olmalı.” şiarı doğrultusunda hareket ettiklerini söyledi.

Yenilenebilir enerji alanında yerli üretim, yerli mühendis, yerli Ar-Ge ve inovasyonu zorunlu kılan Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) modelini hayat geçirdiklerini belirten Dönmez, bu model ile enerji teknolojilerinde sürekli kendini yenileyen ve teknoloji ihraç eden bir ülke olmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Türkiye’nin artık rüzgar tribününü yapabildiğini, güneş panellerini yapabilen, bölge ülkelerinin ve dünyadaki diğer ülkelerin ihtiyacını karşılayabilecek şekilde teknoloji üssü haline geldiğini ifade eden Dönmez, şunları söyledi:

“Orta ve küçük ölçekli yatırımcıların da yenilenebilir enerji sektörüne girmelerini sağlamak için geliştirdiğimiz yerli malı kullanım karşılığı tahsis yöntemiyle küçük ölçekteki ‘Mini YEKA’ uygulaması kapsamında toplam 1000 megavat kurulu güce sahip 74 adet yarışmanın başvurusunu 2021 yılının ilk aylarında alacağız. Atılan bütün bu adımların bir yansıması olarak, dünyanın en büyük yenilenebilir enerji ekipmanı imalatçıları bölge ofislerini Türkiye’de konumlandırarak bölge operasyonlarını Türkiye merkezli yürütüyorlar. Bu durum yenilenebilir enerjide hem üretim hem de yönetim becerileri anlamında ciddi bir know-how, bilgi ve birikimin ülkemize aktarılmasına katkı sağladı.”

Bakan Dönmez, yenilenebilir enerjide sadece üretim değil tüketim tarafında da vatandaşları bu sürecin bir parçası haline getirmek amacıyla Yeşil Tarife’yi (YETA) devreye alarak yenilenebilir enerji tarifesi dönemini başlattıklarını bildirdi.

İsteyen vatandaşların sadece yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriği kullanabileceklerini ifade eden Dönmez, bununla birlikte, tedarik edilen elektrik enerjisinin belirli miktarının yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğinin Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Belgesi (YEK-G) ile kanıtlanmasına yönelik Organize YEK-G piyasası platformunu 2021 yılında devreye alacaklarını belirtti.

Dönmez, ayrıca elektrik altyapısının geliştirilmesi ve modernize edilmesi kapsamında 2020 haziran ayı TÜFE’sine göre yaklaşık 68 milyar lira yatırım yapmayı planladıkları 2021-2025 uygulama dönemi plan ve programlarının hazırlanmasına ilişkin çalışmaları da başlattıklarını,  elektrik iletim sistemine yönelik olarak ise 2021-2023 uygulama döneminde 18 milyar liralık   yatırım yapmayı planladıklarını sözlerine ekledi.

Bakan Dönmez, enerji talebinin karşılanmasında, baz yük santral olarak adlandırılan kesintisiz güç üretebilen santraller arasındaki önemli alternatiflerden birinin de sıfır emisyonlu güç santralleri sınıfında bulunan nükleer güç santralleri olduğunu söyledi.

Bu doğrultuda Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olacak olan Akkuyu Nükleer Güç Santralinin (NSG) inşasının devam ettiğini ifade eden Dönmez, ilk reaktörünün 2023 yılında, kalan 3 reaktörünün ise birer yıl arayla devreye alınmasının planlandığını belirtti.

Öngörülebilir piyasaların oluşturulması ve tüketicinin korunması amacıyla, enerji piyasalarının, mali açıdan güçlü, serbestleşmiş, rekabete açık, istikrarlı ve şeffaf bir şekilde tesis edilerek yatırımların daha kolay ve daha hızlı yapılabileceği bir ortam sayesinde serbestleşmeye yönelik kuralların uygulanmasına devam edildiğini belirten Dönmez, şunları kaydetti:

“Enerji piyasalarının sürdürülebilir şekilde çalışması için oluşturulan Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. sayesinde ülkemiz enerji ticaret merkezi olma vizyonu doğrultusunda bölgesinde önemli bir noktaya taşınmıştır. Gazın ya da elektriğin sadece transit olarak kullanıldığı bir ülke olmaktan çıkacağız, bu ürünlerin burada ticarileştiği, alınıp satıldığı bir borsa haline gelmeyi hedefliyoruz. Enerji sektörünün ve piyasanın gelişimi doğrultusunda, ileri tarihli fiziksel teslimatlı elektrik piyasası olarak da ifade edilen Vadeli Elektrik Piyasası’nı 2021 yılı içerisinde hizmete sunmayı hedefliyoruz. Bizim piyasa gelişimi konusunda tavrımız açık ve net olup, amacımız Türkiye’yi enerjinin sadece transfer edildiği değil, aynı zamanda fiyatlandırılmasının yapıldığı bir merkez haline getirmektir.”

“Nasıl bulduysak öyle çıkartacağız”     

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, bugün 81 ilin tamamı ile 566 ilçe ve beldenin yanı sıra 165 OSB’ye de doğal gaz arzının sağlandığını, abone sayısının 17,1 milyona çıktığını ve nüfusunun yüzde 80’ine doğal gaz kullanım imkanı sunulduğunu söyledi.

Ayrıca, yerleşim yerlerine doğal gaz arz edilmesine yönelik çalışmalar kapsamında doğal gaz arzı sağlanmış yerleşim yeri sayısını 2022 yılı sonunda en az 661’e çıkarmayı hedeflediklerinin altını çizen Dönmez, doğal gazda arz güvenliği kapsamında yaptığımız çalışmalarla, Tuzgölü ve Kuzey Marmara Doğal Gaz Depolama tesislerinin toplam depolama kapasitesinin 3,84 milyar metreküpe, günlük geri üretim kapasitesinin ise 45 milyon metreküpe ulaştığını aktardı.

Doğal gaz depolarına ilişkin yürütülen çalışmaların tamamlanması ile bu iki tesisin toplam depolama kapasitesinin 10 milyar metreküpe, günlük geri üretim kapasitesinin ise 155 milyon metreküpe ulaşacağını vurgulayan Dönmez, ulusal tüketimin yüzde 20’sini bu depolarda muhafaza etme imkanına ulaşılacağını ifade etti.

Bakan Dönmez, Saros Körfezinde 3. Yüzer LNG Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Terminalini (FSRU) devreye alma çalışmalarının devam ettiğini Ertuğrul Gazi FSRU gemisinin temin edilmiş olup, birkaç ay içerisinde filoya katılacağını vurgulayarak şunları söyledi:

“Kaynak ve güzergah çeşitlendirmesi kapsamında TANAP ve TürkAkım projeleri devreye alınarak doğal gaz akışına başlanmıştır. Diğer taraftan, sismik araştırma gemilerimiz marifetiyle belirlenen lokasyonlarda Fatih ve Yavuz sondaj gemilerimizle bugüne kadar toplam 9 derin deniz sondajı yapılmış olup, 1 derin deniz sondajına ise devam edilmektedir. Üçüncü sondaj gemimiz Kanuni’nin ise Filyos Limanında kule montaj işlemleri tamamlanmış olup, 2021 yılının ilk aylarında Karadeniz’de sondaja başlayacaktır. Türkiye olarak, Doğu Akdeniz yetki alanları ile ilgili tavrımızı gerek açıklamalarımızla gerekse sahadaki faaliyetlerimizle net bir şekilde ortaya koyduk.

Doğu Akdeniz havzasında uluslararası hukuk kaynaklı meşru haklarımızdan taviz verilmeden bu bölgeyle birlikte Karadeniz’de de arama ve sondaj faaliyetlerimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu kararlı çalışmalarımızın bir neticesi olarak Ereğli’nin 175 km açığındaki Karadeniz’in Sakarya Havzasında; tarihimizdeki ve aynı zamanda bu yıl dünyada denizlerdeki en büyük doğal gaz keşfini gerçekleştirerek 20 Temmuz’da başlatılan Tuna-1 kuyusundaki sondajda 405 milyar metreküplük doğal gaz rezervi keşfettik. Bu çalışmalar çerçevesinde toplamda yaklaşık 40 kuyu açacağız. Bazı milletvekillerimiz ‘bunu nasıl çıkartırsınız’ dedi. ‘Arayamazsınız’ dediler, aradık, ‘Bulamazsınız’ dediler, bulduk, şimdi de ‘Çıkartamazsınız’ diyorlar, nasıl bulduysak öyle çıkartacağız.”

“TOGG banttan inmeden şarj altyapısına dair çalışmalarımızı tamamlamış olacağız.”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, üzerinde önemle durdukları bir başka hususun enerji verimliliği olduğunu, artan enerji talebini kaynakların verimli, sürdürülebilir ve akıllı teknolojilerle birlikte değerlendirerek karşılamayı hedeflediklerini söyledi.

Enerji yoğunluğunu gelişmiş ülkeler seviyesine çekmek gerektiğine vurgu yapan Dönmez, şöyle konuştu:

“Bu meyanda, toplumsal enerji verimliliği bilincinin geliştirilmesi de büyük önem arz etmektedir. Enerji verimliliği ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı kapsamında 55 eylemi kapsayan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’ndaki tüm eylemlerin uygulanması halinde 2033 yılına kadar 30 milyar dolarlık mali tasarruf hedeflenmiş olup, bazı tasarrufların etkisi 2040 yılına kadar devam edecektir. Bu plan kapsamında yer alan eylemlerin hayata geçmesiyle 2023 yılına kadar sera gazı salınımında 66 milyon ton karbondioksit azaltımı sağlanacak olup, yapılacak 1 birim maliyetli yatırım ile 3 birim tasarruf etme imkanı bulunmaktadır. En az karbon salımı yapan ülkelerin başında gelen bir ülkenin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak belirtmek isterim ki çevreye karşı her zaman sorumluluğumuzun daha üzerinde hareket ediyoruz. Bu kapsamda, çevre açısından da önemli bir atılım olarak değerlendirdiğimiz yerli elektrikli otomobilimiz TOGG banttan inmeden şarj altyapısına dair çalışmalarımızı büyük oranda tamamlamış olacağız.”

Dönmez, dengelerin yeniden oluştuğu salgın dönemine damgasını vuran gelişmelerin başında teknolojinin geldiğini belirtti.

Covid-19 salgınıyla birlikte yerli üretim ve ülkelerin kendi öz yeterliliklerini oluşturma gayretlerinin daha önce hiç olmadığı kadar önem kazanmaya başladığını ifade eden Dönmez, artık kaynağın yanında teknolojinin de yerli olmasını sağlamak durumunda olduklarını dile getirdi.

Türkiye’de teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge birikiminin oluşması için üç hususu kritik gördüklerinin altını çizen Dönmez, bunların; kurumsallaşma, kültür ve katılımcılık olduğunu aktardı.

“2020 yılının ilk on ayında ise 770 bin metre sondaj yapılmıştır”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bu hususlar doğrultusunda enerji, maden, iyonlaştırıcı radyasyon, parçacık hızlandırıcıları ve nükleer teknoloji alanında ülkeye ve insanlığa hizmet etmek, Türkiye’nin rekabet gücünü artırmak ve sürekli kılmak, inovasyon ihtiyacını karşılamak, yeni ürünlerin üretimini ve var olanların geliştirilmesini sağlamak, araştırmacılara bilimsel ortam temin etmek, kamu ve özel hukuk kişileri ile iş birliği yaparak bilimsel araştırmalar yapmak, bu araştırmaları koordine ve teşvik etmek, bilimsel, teknik ve idari çalışmaları yapmak amacıyla TAEK, BOREN ve NATEN’i tek çatı altında birleştirerek Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu’nun (TENMAK) kurulduğunu anımsattı.

Dönmez, şöyle devam etti:

“TENMAK ile enerji ve tabii kaynaklar alanlarında Ar-Ge çalışmalarında kurumlar arası koordinasyon ve iş birlikteliği daha güçlü sağlanacak, yapılan Ar-Ge çalışmaları tek bir havuzda toplanarak emek ve maliyet en etkin şekilde yönetilecektir. Sahip olduğumuz endüstriyel ham maddeler, metalik madenler, enerji ham maddeleri ve jeotermal kaynak potansiyelinin ortaya konulup ekonomimize kazandırılması için arama ve üretim çalışmalarımıza yoğun şekilde devam ediyoruz. Bu kapsamda ülkemiz genelinde yeraltı kaynaklarımızın tespit edilmesi amacıyla yürütülen çalışmalar neticesinde kamu olarak 2019 yılında 1 milyon metrenin üzerinde, 2020 yılının ilk on ayında ise 770 bin metre sondaj yapılmıştır. Havadan jeofizik görüntüleme çalışması kapsamında 2019 ve 2020 yıllarında toplam 1 milyon kilometrenin üzerinde veri uçuşu gerçekleştirerek bütün ülke sathının maden röntgeni çekilmiş, jeofizik haritaları hazırlanmış ve detaylandırılmıştır.”

Bakan Dönmez, madencilik faaliyetlerinin yüksek güvenlikli yürütülmesi için yapılan düzenlemelerle iş güvenliği açısından gerekli iyileştirmelerin gerçekleştirildiğini söyledi.

Maden işletmelerine yönelik aralıksız olarak yapılan denetimler kapsamında 2020 yılının ilk on ayında 4 bin 500’ün üzerinde denetim gerçekleştirildiğini aktaran Dönmez, kaza oranlarında da kayda değer azalma sağlandığının altını çizdi.

Türkiye’nin kalkınmasında önemli rol oynayan maden ürünlerinin; sanayi, enerji, tarım ve inşaat başta olmak üzere birçok sektörün temel girdilerini oluşturduğunu vurgulayan Dönmez, doğayla birlikte madenlere sahip çıktıklarını, faaliyetlerin belirlenen mevzuatlara göre icra edildiğini ifade etti.

Yeraltı ve yerüstü zenginliklerin de dikkate alındığını, ülke ve millet için en uygun olacak seçenek konusunda ilgili bakanlıklar ve kurumlarla birlikte çalışıldığını aktaran Dönmez, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Kritik ve stratejik madenlerin yurt içinde işlenmesini sağlayacak projelerin hayata geçirilmesiyle birlikte madenlerimizi yurt dışına ham madde şeklinde değil de uç ürün ya da ileri teknoloji ürünler olarak ihraç edeceğiz. Bu model sayesinde istihdam artacak, sektörün ve ülkemizin büyümesi sağlanacak ve en önemlisi ise yüksek teknolojinin ülkemizde üretilmesi ile kullanılması olacaktır. Bu kapsamda 11 adet uç ürün üretim şartlı ihale gerçekleştirilmiş olup, bu model ile yeni ihalelerin yapılmasına devam edilecektir. Uç ürün üretme hedefi doğrultusunda, geçen yıl ekim ayında temelini attığımız Bor Karbür Üretim Tesisi 2021 yılı sonunda devreye alınacak olup, bu tesisle birlikte katma değerli uç ürünlerden, ileri teknoloji ürünlere geçiş yapmış olacağız.

Ayrıca bor madeninden rafine bor üretimi sırasında ortaya çıkan sıvı atığın içerisindeki lityumu geri kazanma üzerine üç yıldır yaptığımız Ar-Ge çalışmalarıyla geleneksel yöntemlerin dışına çıkarak yeni bir üretim metodu geliştirilmiş ve pilot üretim tesisi tamamlanmıştır. Lityum özellikle elektrikli otomobiller başta olmak üzere mobil akıllı cihazlarda kullanılan batarya pillerin üretiminde son derece kritik bir hammade. Türkiye yaklaşık yılda bin ton civarında bir ithalle karşı karşıya. Şu anda pilot üretim tesisimiz sadece 10 ton üretiyor ama pilot üretim tesisimizden öğreneceğimiz yeni bilgi ve bulgularla inşallah en kısa süre içerisinde kapasiteyi 600 tona çıkaracağız.”


Kaynak: T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sadece-2020-yili-ilk-on-ayinda-devreye-giren-yenilenebilir-enerji-kurulu-guc-miktari-avrupadaki-20-ulkenin-toplam-yenilenebilir-enerji-kurulu-gucunden-daha-fazla/feed/ 0
Yurt içi petrol üretiminde günlük 50 bin varil geçilerek son 20 yılın en yüksek üretimine ulaşıldı https://www.muhasebenews.com/yurt-ici-petrol-uretiminde-gunluk-50-bin-varil-gecilerek-son-20-yilin-en-yuksek-uretimine-ulasildi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-ici-petrol-uretiminde-gunluk-50-bin-varil-gecilerek-son-20-yilin-en-yuksek-uretimine-ulasildi/#respond Thu, 12 Nov 2020 09:00:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=96294 ETKB 2021 Yılı Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2021 yılı bütçesinin sunumunda, Türkiye’de eylül sonu itibarıyla kurulu gücün 93 bin 207 megavata çıktığını söyledi.

Türkiye’nin son 18 yılda elektrik tüketiminde ortalama yüzde 5’lik artış olduğunu aktaran Bakan Dönmez, 2000’in başlarında 130 milyar kilovatsaat olan tüketimin 2019 sonunda 303 milyar kilovatsaate yükseldiğini belirtti.

Dönmez, 2020’nin ilk 9 ayında elektriğin yüzde 46’sının yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğine işaret ederek “Geri kalan üretimin yüzde 34’ü kömürden, yüzde 19’u doğal gazdan, geri kalanı ise diğer kaynaklardan sağlanmış olup, yerli ve yenilenebilir kaynakların payı yüzde 61 olarak gerçekleşmiştir.” ifadesini kullandı.

Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminin 2000’li yıllarda 34 milyar kilovatsaat olduğunu anımsatan Bakan Dönmez, “Bu, 2019’da dört katına çıkarak 133 milyar kilovatsaat oldu. 2020’nin ilk 9 ayında yenilenebilir enerjiden üretilen elektrik enerjisini kaynak bazında incelersek yaklaşık olarak, toplam elektrik üretimindeki hidroelektriğin payı yüzde 29, rüzgarın payı yüzde 8, güneşin payı yüzde 4, jeotermalin payı yüzde 3 ve biyokütlenin payı yüzde 2 olarak gerçekleşmiştir.” bilgisini paylaştı.

Bakan Dönmez, yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu gücün 2020 Eylül sonunda 47 bin megavata ulaştığına dikkati çekerek, toplam kurulu gücün yarısından fazlasını oluşturduğunu vurguladı.

Yerli kömür ve doğal gaz

Dünya genelinde kömürün birincil enerji arzındaki oranının yüzde 26,9, elektrik üretimindeki oranının ise yüzde 38,2 olduğunu anımsatan Dönmez, “Yerli kömürün enerji arz güvenliğinde önemli bir enstrüman olması kapsamında yürütülen çalışmalar neticesinde, ülkemizin linyit rezervine 11 milyar ton ilave edilerek toplam rezerv 8,3 milyar tondan 19,3 milyar tona çıkarılmıştır.” ifadesini kullandı.

Dönmez, doğal gaz arz güvenliği kapsamında yıllık 32 milyar metreküp taşıma kapasitesine sahip Güney Gaz Koridoru’nun ana omurgasını oluşturan TANAP üzerinden 2020 Eylül sonu itibarıyla Türkiye’ye yaklaşık 7 milyar metreküp gaz sevkiyatı gerçekleştiğini bildirdi.

TANAP’ın Avrupa’ya gaz arz edecek kısmının çalışmalarının da tamamlandığını belirten Dönmez, TAP’ın işletmeye alınmasının ardından yıllık 10 milyar metreküp Azerbaycan gazının Avrupa’ya arz edileceğini vurguladı.

Dönmez, İzmir Aliağa’da ve Hatay/Dörtyol’da devreye alınan Yüzer LNG Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Ünitesi (FSRU) terminallerinin ardından, Saros Körfezinde üçüncü FSRU tesisinin devreye alınması için çalışmaların devam ettiğini kaydederek “170 bin metreküp depolama ve günlük 28 milyon metreküp gazlaştırma kapasitesine sahip Türkiye’nin yeni FSRU gemisi Ertuğrul Gazi ise yıl sonunda ülkemizde olacaktır.” dedi.

TPAO yurt içi petrol üretiminde günlük 50 bin varili geçti

Bakan Dönmez, sunumunda, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) yurt içi petrol üretiminde günlük 50 bin varili geçerek son 20 yılın en yüksek üretimine ulaştığını belirtti.

Doğu Akdeniz ve Karadeniz’de de çalışmaların kararlılıkla yürütüleceğini vurgulayan Dönmez, “Diğer taraftan, sismik araştırma gemilerimiz Barbaros Hayreddin Paşa ve Oruç Reis, sondaj gemilerimiz Fatih ve Yavuz ile denizlerimizde detaylı aramalar yürütüyoruz. Fatih gemimiz 5 Kasım’da Sakarya Sahası’ndaki Türkali-1 kuyusunda sondaja başlamış olup 31 Ocak’ta teslim alınan ve modernizasyonu tamamlanarak Mersin/Taşucu limanından ayrılan Kanuni sondaj gemimiz ise 2021’in ilk aylarında Karadeniz’de faaliyete başlayacaktır.” dedi.

Dönmez, bugüne kadar Barbaros Hayreddin Paşa ve Oruç Reis sismik araştırma gemileriyle Doğu Akdeniz’de 46 bin kilometrekare ve Karadeniz’de 33 bin kilometrekare üç boyutlu sismik veri toplandığına dikkati çekerek “Yeni arz kaynaklarının ortaya çıkarılması ve mevcut rezervlerimizin geliştirilmesine yönelik karada ve denizde yürütülen hidrokarbon arama ve üretim faaliyetleri kapsamında 2020’nin ilk 9 ayında 3’ü denizde 73’ü karada toplam 76 arama, üretim ve tespit kuyusu açılmış olup, yaklaşık 186 bin metre sondaj yapılmıştır.” diye konuştu.

Karadeniz’deki Tuna-1 kuyusunda 405 milyar metreküplük doğal gaz rezervi keşfedildiğini anımsatan Dönmez, burada sürecek çalışmalar kapsamında Sakarya havzasında yaklaşık 40 kuyu açılacağını aktardı.

Dönmez, mevcut tüketim miktarına bakıldığında bu keşfin piyasa ihtiyacının önemli bir miktarını karşılamasının beklendiğine işaret ederek “Yaklaşık 49 milyar metreküp gaz ithalatını kapsayan uzun vadeli doğal gaz alım kontratlarımızın süresinin önümüzdeki 5-6 yıllık dönem içerisinde dolacağı dikkate alındığında, ülkemizin doğal gaz ithalat planlamalarının yeniden değerlendirilmesi ve olası müzakerelerin bu yeni durum gözetilerek yapılması gerekecektir.” ifadelerini kullandı.

YEKA ve nükleer enerji

Güneş Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) kapsamında Karapınar Güneş Enerjisi Santrali (GES) ile yaklaşık 1,4 milyar dolar yatırım büyüklüğü olan Avrupa ve Orta Doğu’nun tek tam entegre güneş paneli üretim tesisinin açıldığını hatırlatan Dönmez, “Bu tesis sayesinde 100 milyon dolarlık panel ve ekipman ithalatı önlenecek olup burada üretilecek ilk yerli güneş panelleri 1000 megavatlık Karapınar GES’te kullanılacaktır.” dedi.

Dönmez, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) birinci ünitesinin inşasına başlandığının altını çizerek şunları kaydetti:

“Akkuyu NGS’nin ikinci ünitesi için inşaat lisansı verilmiş ve ikinci ünitenin temeli de 8 Nisan 2020’de atılarak temel döşemesi betonlama çalışmaları tamamlanmıştır. Akkuyu NGS’nin üçüncü ünitesi için 23 Temmuz’da sınırlı çalışma izni alınmış ve dördüncü ünite için yapılan inşaat lisansı başvurusu 3 Temmuz’da uygun bulunmuştur. Hedefimiz Cumhuriyetimizin 100. yılında Akkuyu NGS’nin ilk ünitesini devreye alarak diğer ünitelerin de birer yıl arayla 2026 yılı sonuna kadar işletmeye alınmasıdır. Ayrıca bu çerçevede Rusya’da nükleer enerji alanında 102 lisans ve 47 yüksek lisans öğrencimiz eğitimine devam etmekte olup mezun olarak yurda dönen 143 öğrencimiz ise projede çalışmaya başlamıştır.”

Vadeli Elektrik Piyasası (VEP) yakın gelecekte hizmete sunulacak

Vadeli Doğal Gaz Piyasası’nın (VGP) da 2021 sonuna kadar devreye alınması için çalışmaların başlatıldığının altını çizen Dönmez, “Organize Toptan Doğal Gaz Satış Piyasası’nın (OTSP) piyasaya sağladığı esneklikle spot boru gazı ithalatının yanı sıra ihracatın da enstrüman olarak kullanılıp sınır ötesi doğal gaz ticaret hacminin artırılması, Türkiye’nin doğal gaz ticaret merkezi olma hedefine önemli katkılar sağlayacaktır.” diye konuştu.

Dönmez, 1 Eylül 2018’de açılan doğal gaz piyasasında Ekim 2020 itibarıyla aktif 50 piyasa katılımcısı bulunduğunu belirterek, “2020’nin ilk 9 ayında bu piyasada 3 milyar liranın üzerinde hacme sahip doğal gaz ticareti gerçekleşmiştir.” dedi.

Enerji verimliliği ve madencilik

Enerji verimliliğine önem verdiklerini ve bu kapsamda çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Dönmez, şöyle devam etti:

“Enerji verimliliği ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı kapsamında, bina ve hizmetler, enerji, ulaştırma, sanayi ve teknoloji, tarım ve diğer bütün sektörleri ilgilendiren yatay konulara yönelik 55 eylemi kapsayan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı ile 2017-2023 arasında kümülatif 23,9 milyon ton eşdeğeri petrol (MTEP) enerji tasarrufu planlanmış olup, tüm bu eylemlerin uygulanması halinde 2033’e kadar 30,2 milyar dolar mali tasarruf hedeflenmiştir. Sanayi sektörüne uygulanan verimlilik artırıcı proje destekleri kapsamında 2009’dan günümüze 287 projeye 32,8 milyon lira destek verilmiştir. Bu projelerin toplam yatırım tutarı 136 milyon lira olarak gerçekleşmiş olup, yıllık 109 milyon lira tasarruf sağlanmıştır.”

Dönmez, “Bir Enerji Bir Nefes Projesi” ile 2,7 milyondan fazla fidan dikimi için Orman Genel Müdürlüğü ile protokol yapıldığını ve yıl sonuna kadar ilave 460 bin yeni fidan dikimi hedeflendiğini anlatarak, çevre, su, toprak ve hava kalitesini artırabilmek için de yatırımların sürdüğünü ifade etti.

Maden potansiyelinin ekonomiye kazandırılması için çalışmalar yürütüldüğünü anımsatan Dönmez, “2002’de yaklaşık 700 milyon dolar olan maden ihracatımız 2019’da 4,31 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ülkemiz maden ve enerji hammadde kaynak potansiyelinin ortaya konulması için yürütülen yoğun çalışmalarımız neticesinde, 1935’ten bu yana yapılan 10,4 milyon metre sondajın 7,4 milyon metresi 2003-2020 döneminde yapılmış ve yıllık 60 bin adet olan analiz/test kapasitemiz 600 binin üzerine çıkartılmıştır.” bilgisini paylaştı.

Dönmez, havadan jeofizik görüntüleme çalışması kapsamında 2019 sonu itibarıyla toplam 682 bin kilometre veri uçuşu gerçekleştirilerek, 920 bin kilometre alan taraması ile yerin altının fotoğrafının çekildiğini kaydetti. Fatih Dönmez, “Potansiyel tespit edilen bölgelerde 2020’de 370 bin kilometre detay veri uçuşu gerçekleştirilerek bütün ülke sathının maden röntgeni çekilmiş, jeofizik haritaları hazırlanmış ve detaylandırılmıştır.” ifadesini kullandı.

Maden kaynaklarının ortaya çıkarılması için adımlar atıldığını vurgulayan Dönmez, “Yürütülen çalışmalar neticesinde son 18 yılda yaklaşık olarak 11 milyar ton kömür, 311 ton altın, 2 bin ton gümüş, 5 milyon ton kurşun-çinko, 3 milyon ton bakır, 83 milyon ton demir, 2 milyon ton krom, 98 milyon metreküp mermer, 21 milyar ton sodyum sülfat, 243 bin ton Nadir Toprak Elementi (NTE), 24 bin ton uranyum, 8 bin ton toryum, 6 milyon ton lityum başta olmak üzere birçok keşif yapılmıştır.” dedi.

Dönmez, bakanlık olarak MTA, MAPEG, TENMAK, EPDK, NDK dahil olmak üzere 2021 yılı bütçe kanun tasarısı teklif toplamının 5 milyar 61 milyon 810 bin lira olduğunu bildirdi.


Kaynak: T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-ici-petrol-uretiminde-gunluk-50-bin-varil-gecilerek-son-20-yilin-en-yuksek-uretimine-ulasildi/feed/ 0
KOSGEB Ve Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı Ortak Projede İşbirliği Yapıyor… https://www.muhasebenews.com/kosgeb-ve-japonya-uluslararasi-isbirligi-ajansi-ortak-projede-isbirligi-yapiyor/ https://www.muhasebenews.com/kosgeb-ve-japonya-uluslararasi-isbirligi-ajansi-ortak-projede-isbirligi-yapiyor/#respond Sat, 28 Jan 2017 22:00:32 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=2279 KOSGEB ve Japonya uluslararası İşbirliği Ajansı, ‘’JICA Projesi – Enerji Verimliliği’’ kapsamında KOBİ’lerin önemli ihtiyaçlarından biri olan enerji tüketimine katkı sağlayacak yeni bir çalışma başlatıldı.
Bu proje kapsamında 6 ilde pilot uygulaması yapılacak.
KOSGEB, KOBİ’lerin verimli enerji ihtiyacına ilişkin Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ile işbirliği yapacak.

KOBİ’lerde Enerji Verimliliği Projesi kapsamında elde edilen dddeneyimlerin uygulanabilmesi ve işletmelerin enerji konusundaki ihtiyaçlarının belirlenebilmesi için KOSGEB AB ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığı çalışmalara başladı. Bu amaçla KOSGEB JICA’nın Türkiye Masası ile uzun süredir enerji alanında görüşmekteydi.

KOSGEB personelinin görev aldığı iş birliği çalışmaları JICA Projesi Enerjisi Verimliliği Proje Ekibi tarafından seçilen ve etüt çalışmalarının yapılacağı illerimiz;

– Ankara
– İzmir
– Antalya
– Mersin
– Bursa
– Kocaeli’dir.

Önce Ankara Başkent Organize Sanayi Bölgesinde bir döküm işletmesinde ön etüt çalışması gerçekleştirildi.

Kaynak: KOSGEB

Tarih: 29 Ocak 2017

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kosgeb-ve-japonya-uluslararasi-isbirligi-ajansi-ortak-projede-isbirligi-yapiyor/feed/ 0