Emeklilik – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 24 Feb 2024 08:57:40 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Emeklilik dolayısıyla işten ayrılan kişi tekrar aynı işyerinde çalışmaya devam ederse yıllık ücretli izin hakkı devam eder mi? https://www.muhasebenews.com/emeklilik-dolayisiyla-isten-ayrilan-kisi-tekrar-ayni-isyerinde-calismaya-devam-ederse-yillik-ucretli-izin-hakki-devam-eder-mi/ https://www.muhasebenews.com/emeklilik-dolayisiyla-isten-ayrilan-kisi-tekrar-ayni-isyerinde-calismaya-devam-ederse-yillik-ucretli-izin-hakki-devam-eder-mi/#respond Sat, 24 Feb 2024 08:39:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149317 Emeklilik dolayısıyla işten ayrılan işçi tekrar aynı işyerinde çalışmaya başlarsa YILLIK İZİN günü olarak kaç gün uygulanması gerekir?

İzin hakkı süreler birleştirilerek devam edecektir.


7. Hukuk Dairesi 2015/4478 E., 2015/6713 K.

İşçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekirKamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi zorunludur. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz. Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan süreler de işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenmelidir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz.” 


YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2015/4478
Karar No. 2015/6713
Tarihi: 09.04.2015

İlgili Kanun / Madde: 4857 S. İşK. /54,57

YILLIK İZİN ALACAĞI
YILLIK İZİN ALACAĞININ ARALIKLI ÇALIŞMALARDAÖNCEKİ DÖNEMLERİN
ZAMANAŞIMINA UĞRAMAYACAĞI

ÖZETİ 4857 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı
sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi
zorunludur. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin
hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya
da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz. Yine, önceki çalışılan
sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenmelidir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına
uğramaz..

Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf
vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal
gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik
görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine.

2-Davacı, iş sözleşmesinin haklı bir nedene dayanmaksızın ve bildirim öneline uyulmaksızın işverence fesih edildiğini ileri sürerek, emekliliği öncesi dönem için fark kıdem tazminatı ile emekliği sonrası kıdem tazminat ile tüm çalışma dönemi için fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının tahsilini istemiştir.

Davalı, davacının emekliği öncesi döneme ait tüm hak va alacaklarının ödendiğini ve
02/02/2008 tarihli ibra belgesi ile davacının kendisini ibra ettiğini, davacının emekliliği sonrası çalışma dönemi için de herhangi bir hak ve alacağının olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini
fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davacının yıllık izin ücreti alacağının ıslahı ile artırılan kısmının zamanaşımına uğrayıp
uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle  sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır.

Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.

Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak
sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.

4857 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi zorunludur. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz.

Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenmelidir.

Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz.

Her alacak muaccel olduğu tarihte yürürlükte bulunan zamanaşımına tabidir.

Yıllık izin ücreti iş sözleşmesinin feshi ile muaccel olup dönemsel bir nitelik taşımadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulaması yönünden 10 yıllık genel zamanaşımına tabidir. Ancak bu hükmün 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği 1.7.2012 tarihinden sonra muaccel hale gelen yıllık izin alacağı yönünden uygulanma olanağı bulunmaktadır.

5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7’nci maddesinde, iş mahkemelerinde sözlü yargılama usulü uygulanır. Ancak 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 447’nci maddesi ile sözlü yargılama usulü kaldırılmış, aynı Yasanın 316 ve devamı maddeleri gereğince iş davaları için basit yargılama usulü benimsenmiştir. Sözlü yargılama usulünün uygulandığı dönemde zamanaşımı def’i ilk oturuma kadar ve en geç ilk oturumda yapılabilir. Ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlükte olduğu dönemde 319’ncu madde hükmü uyarınca savunmanın değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin verilmesiyle başlayacağından, zamanaşımı def’i cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. 01.10.2011 tarihinden sonraki dönemde ilk
oturuma kadar zamanaşımı definin ileri sürülmesi ve hatta ilk oturumda sözlü olarak bildirilmesi mümkün değildir.

Somut olayda davacı davalı işyerinde emeklilik öncesi ve sonrası olmak üzere iki dönem 
halinde çalışmıştır. 4857 sayılı Kanunun 54/1 maddesinde yıllık ücretli izne hak kazanabilmek için gerekli ücretin hesabında işçilerin aynı işverenin bir veya değişik işyerindeki çalıştıkları süreler birleştirilerek gözönüne alınır düzenlemesi doğrultusunda yıllık ücretli izin alacağının tüm süre birleştirilerek hesaplaması yapıldığında son işten ayrılma tarihi ile ıslah tarihi arasında beş yıllık zamanaşımı süresi dolmadığı ve ayrıca davacının iki çalışma dönemi arasında da beş yıllık zamanaşımı süresi geçmediği anlaşıldığından davacının zamanaşımına uğrayan yıllık ücretli izin alacağı bulunmadığı halde ıslah ile artırılan yıllık ücretli izin alacağı isteğinin zamanaşımından reddine karar
verilmesi hatalıdır.

O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar
bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 09/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 


Kaynak: İSMMMO, 7. Hukuk Dairesi 2015/4478 E., 2015/6713 K.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/emeklilik-dolayisiyla-isten-ayrilan-kisi-tekrar-ayni-isyerinde-calismaya-devam-ederse-yillik-ucretli-izin-hakki-devam-eder-mi/feed/ 0
Bireysel emeklilik sisteminden elde edilen gelirler nasıl vergilendirilecektir? https://www.muhasebenews.com/bireysel-emeklilik-sisteminden-elde-edilen-gelirler-nasil-vergilendirilecektir-3/ https://www.muhasebenews.com/bireysel-emeklilik-sisteminden-elde-edilen-gelirler-nasil-vergilendirilecektir-3/#respond Mon, 05 Feb 2024 03:28:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149153 Bireysel emeklilik sisteminden elde edilen gelirler nasıl vergilendirilecektir?

6327 sayılı Kanunla değişik Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (16) numaralı bent hükmü uyarınca, emeklilik ve sigorta şirketleri, bireysel emeklilik sözleşmeleri dolayısıyla yaptıkları ödemelerde irat tutarları üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapmak durumundadır.

Bakanlar Kurulunun 12/01/2009 tarihli ve 2009/14592 sayılı Kararnamesinin eki Kararda değişiklik yapan 13/8/2012 tarihli ve 2012/3571 sayılı Kararı uyarınca, 29/8/2012 tarihinden itibaren yapılacak ödemeler için geçerli olmak üzere,
Bireysel emeklilik sisteminden;

a) On yıldan az süreyle katkı payı ödeyerek ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dâhil.) üzerinden %15,

b) On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dâhil.) üzerinden %10,

c) Emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dâhil.) üzerinden %5,
oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

6327 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında yapılan ve 29/8/2012 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, tevkifata tabi irat tutarlarına herhangi bir istisna uygulanması söz konusu değildir.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bireysel-emeklilik-sisteminden-elde-edilen-gelirler-nasil-vergilendirilecektir-3/feed/ 0
Ağır Engelli Çocuğu Olan Kadın Sigortalının Prim Ödeme Gün Sayılarının Dörtte Biri, Emeklilik Yaş Hadlerinden İndirilmektedir https://www.muhasebenews.com/agir-engelli-cocugu-olan-kadin-sigortalinin-prim-odeme-gun-sayilarinin-dortte-biri-emeklilik-yas-hadlerinden-indirilmektedir/ https://www.muhasebenews.com/agir-engelli-cocugu-olan-kadin-sigortalinin-prim-odeme-gun-sayilarinin-dortte-biri-emeklilik-yas-hadlerinden-indirilmektedir/#respond Sat, 27 Jan 2024 14:00:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148954 BAŞKASININ BAKIMINA MUHTAÇ DERECEDE AĞIR ENGELLİ ÇOCUĞU BULUNAN KADIN SİGORTALILAR

5510 sayılı Kanunla getirilen yeni bir düzenleme olup, yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunanların, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenmektedir.

Ayrıca,  yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunanların, Kanunun yürürlüğe girdiği 1.10.2008 tarihinden sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, emeklilik yaş hadlerinden indirilmektedir.

Prim ödeme gün sayılarına ilave ve emeklilik yaş hadlerinden indirim yapılabilmesi kadın sigortalının bu durumunu belgelendirmesi koşuluna bağlı bulunmaktadır.

Başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğun varlığı sağlık kurulu raporu ile belgelenecek, kadın sigortalılara bu hak Kanunun yürürlük tarihinden sonraki süreler için verilecektir.

Ağır engelli çocuğun ölümü veya bakıma muhtaçlığının kalkması halinde, prim ödeme gün sayılarına ilave ve emeklilik yaş hadlerinden indirim Kanunun yürürlük tarihinden ölüm tarihine veya bakıma muhtaçlığın kalktığına karar verilen sağlık kurulu rapor tarihine kadar geçen hizmetler için söz konusu olmaktadır.

]]>
https://www.muhasebenews.com/agir-engelli-cocugu-olan-kadin-sigortalinin-prim-odeme-gun-sayilarinin-dortte-biri-emeklilik-yas-hadlerinden-indirilmektedir/feed/ 0
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) için ödediğimiz primleri yıllık gelir vergisinde indirim konusu yapabilir mi? https://www.muhasebenews.com/bireysel-emeklilik-sistemi-bes-icin-odedigimiz-primleri-yillik-gelir-vergisinde-indirim-konusu-yapabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/bireysel-emeklilik-sistemi-bes-icin-odedigimiz-primleri-yillik-gelir-vergisinde-indirim-konusu-yapabilir-mi/#respond Tue, 23 Jan 2024 06:57:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148813 Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) için ödediğimiz primleri yıllık gelir vergisinde indirim konusu yapabilir miyiz?

BES de ödenen primler GV beyannamesinden 2004 tarihinden beri İNDİRİLMEMEKTEDİR.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bireysel-emeklilik-sistemi-bes-icin-odedigimiz-primleri-yillik-gelir-vergisinde-indirim-konusu-yapabilir-mi/feed/ 0
Emeklilik nedeniyle kıdem tazminatı ödenerek çıkışı yapılan personel tekrar aynı işyerinde çalışmaya devam ettiğinde ihbar süresi hesaplaması neye göre yapılmalıdır? https://www.muhasebenews.com/emeklilik-nedeniyle-kidem-tazminati-odenerek-cikisi-yapilan-personel-tekrar-ayni-isyerinde-calismaya-devam-ettiginde-ihbar-suresi-hesaplamasi-neye-gore-yapilmalidir/ https://www.muhasebenews.com/emeklilik-nedeniyle-kidem-tazminati-odenerek-cikisi-yapilan-personel-tekrar-ayni-isyerinde-calismaya-devam-ettiginde-ihbar-suresi-hesaplamasi-neye-gore-yapilmalidir/#respond Thu, 07 Dec 2023 18:03:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148004 Emeklilik nedeniyle kıdem tazminatı ödemesi yapılarak çıkışı verilen personel tekrar aynı işyerinde çalışmaya devam ettiğinde ihbar süresi hesaplaması neye göre yapılmalıdır?

Hizmet süresi birleştirilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/emeklilik-nedeniyle-kidem-tazminati-odenerek-cikisi-yapilan-personel-tekrar-ayni-isyerinde-calismaya-devam-ettiginde-ihbar-suresi-hesaplamasi-neye-gore-yapilmalidir/feed/ 0
Emeklilik için 3 koşulu da EYT dışında tamamlayanlar 5 Puanlık indiriminden yararlanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/emeklilik-icin-3-kosulu-da-eyt-disinda-tamamlayanlar-5-puanlik-indiriminden-yararlanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/emeklilik-icin-3-kosulu-da-eyt-disinda-tamamlayanlar-5-puanlik-indiriminden-yararlanabilir-mi/#respond Sat, 30 Sep 2023 10:30:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146698 8.9.1999 Tarihi ve öncesinde sigortalı olanlardan sigortalılık süresi ve prim gün sayısı şartının yanı sıra yaş şartını sağlayanlar için 5 puanlık teşvikten yararlanılamaz ŞEKLİNDE BELİRTİLİYOR, ŞARTLARIN ÜÇÜNÜN DE SAĞLANMIŞ OLMASI GEREKİYOR YOKSA BİR ŞARTI SAĞLAMASI TEŞVİKTEN FAYDALANAMAMASI İÇİN YETERLİ Mİ?

Söz konusu prim teşvikinin getiriliş amacı 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 95. madde uyarınca 08.09.1999 tarihinden önce çalışmaya başlamış olanlardan ilgili mevzuatı uyarınca yaş şartına bakılmaksızın yaşlılık aylığı bağlanması dolayısıyla emekli olanların faydalanması mümkündür. EYT ile ilgili yasa çıkmasaydı da; sigortalılık süresi, prim gün sayısı ve yaş şartını sağlayanlardan emekli olanlar 5 puanlık indirimden yararlanamayacaktır.

İSMMMO tarafından konu hakkında yayımlanan yazı aşağıdadır. 

SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİ İŞVEREN HİSSESİ BEŞ PUANLIK PRİM İNDİRİMİ HAKKINDA

Sigortalının 03.03.2023 Tarihi ve Sonrasında Yaşlılık veya Emekli Aylığı Talebinde Bulunması ve Bu Talebe İstinaden Sigortalıya 5510 Sayılı Kanun’un Geçici 95 inci Maddesi Kapsamında İlk Defa Yaşlılık veya Emekli Aylığı Bağlanması” başlıklı bölümünde; 5510 sayılı Kanun’un geçici 95 inci maddesinde yer alan beş puanlık indirimden yararlanılmak istenen sigortalıların 03.03.2023 tarihi ve sonrasında yaşlılık veya emekli aylığı talebinde bulunması ve bu talebe istinaden anılan maddenin birinci fıkrası kapsamında sigortalılara ilk defa yaşlılık veya emekli aylığı bağlanması gerektiği,

Buna göre, indirim kapsamında bildirilen sigortalıya 5510 sayılı Kanun’un geçici 95’inci maddesinin birinci fıkrasına istinaden ilk defa yaşlılık veya emekli aylığı bağlanmamış olması halinde, bu indirimden yararlanılamayacağı gibi bu sigortalı için yersiz yararlanılan indirim tutarları 5510 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenden tahsil edileceği, açıklanmıştır.

5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 95 inci madde uyarınca 8.9.1999 tarihinden önce sigortalı olarak çalışmaya başlamış olanlardan ilgili mevzuatı uyarınca yaş şartına bakılmaksızın yaşlılık aylığı bağlananlar ile sınırlı olduğu,

8.9.1999 tarihi ve öncesinde sigortalı olarak çalışmaya başlayıp ilgili mevzuatında öngörülen yaş şartını tamamladıktan sonra yaşlılık aylığı bağlanmış olanların mezkur teşvikten yararlandırılmalarına imkan bulunmadığı belirtilmiştir.

Sonuç olarak; 5510 sayılı Kanunun geçici 95 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilen sigorta prim teşvikinden 8.9.1999 tarihi ve öncesinde sigortalı olanlardan sigortalılık süresi ve prim gün sayısı şartının yanı sıra yaş şartını sağlayanlardan dolayı yararlanılmasına imkan bulunmamaktadır.


T.C.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü
Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

Sayı : E-83604451-207.02-80971419 22.09.2023

Konu : Sosyal Güvenlik Destek Primi İşveren Hissesi Beş Puanlık Prim İndirimi

GENEL YAZI

Bilindiği gibi, 7438 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1’inci maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na geçici 95 inci madde eklenmiş olup söz konusu maddenin ikinci fıkrası ile anılan maddenin birinci fıkrası kapsamında emekli olanların en son çalıştıkları özel sektör işyerinde sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya başlamaları halinde sosyal güvenlik destek primi işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanmasına imkan
sağlanmıştır.

5510 sayılı Kanun’un geçici 95 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sosyal güvenlik
destek primi işveren hissesi beş puanlık prim indiriminin uygulanmasına yönelik usul ve esaslar 14.04.2023 tarihli ve 2023/19 sayılı Genelge ile açıklanmıştır.

Sosyal güvenlik destek primi beş puanlık prim indiriminden yararlanmanın usul ve esaslarını düzenleyen 2023/19 sayılı Genelgemizin “2.2. Sigortalının 03.03.2023 Tarihi ve Sonrasında Yaşlılık veya Emekli Aylığı Talebinde Bulunması ve Bu Talebe İstinaden Sigortalıya 5510 Sayılı Kanun’un Geçici 95 inci Maddesi Kapsamında İlk Defa Yaşlılık veya Emekli Aylığı Bağlanması” başlıklı bölümünde;

5510 sayılı Kanun’un geçici 95 inci maddesinde yer alan beş puanlık indirimden yararlanılmak istenen sigortalıların 03.03.2023 tarihi ve sonrasında yaşlılık veya emekli aylığı talebinde bulunması ve bu talebe istinaden anılan maddenin birinci fıkrası kapsamında sigortalılara ilk defa yaşlılık veya emekli aylığı bağlanması gerektiği,

Buna göre, indirim kapsamında bildirilen sigortalıya 5510 sayılı Kanun’un geçici 95 inci
maddesinin birinci fıkrasına istinaden ilk defa yaşlılık veya emekli aylığı bağlanmamış olması halinde, bu indirimden yararlanılamayacağı gibi bu sigortalı için yersiz yararlanılan indirim tutarları 5510 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenden tahsil edileceği,

Açıklanmıştır.

Konuyla ilgili Genel Müdürlüğümüze gelen taleplerden, ilgili kanun maddesinin birinci
fıkrasında yaş şartı haricinde sigortalılık süresi ve prim gün sayısı şartını sağlayanlara emekli veya yaşlılık aylığı bağlanacağının belirtilmesi nedeniyle sosyal güvenlik destek primine tabi çalışan sigortalılara yönelik verilecek beş puanlık indirimden ilk defa 8.9.1999 tarihi ve önceki tarihte sigortalı olup sigortalılık süresi ve prim gün sayısı ile yaş şartını yerine getirmiş olanlardan dolayı yararlanılıp yararlanılmayacağı hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmıştır.

Bu bağlamda, teşvikten yararlanacak sigortalı kapsamının belirlenmesi hususunda yaşanan bahse konu tereddüte ilişkin teşvikten yersiz yararlanmaya/kamu zararına sebebiyet verilmemesini teminen söz konusu teşvikin finansmanını sağlayan Hazine ve Maliye Bakanlığına görüş sorulmuştur.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Kamu Mali Yönetim ve Dönüşüm Genel Müdürlüğünden alınan
13.09.2023 tarihli ve 2458737 sayılı yazıda; ilgili maddenin gerekçesinde belirtildiği gibi söz konusu prim teşvikinin getiriliş amacının 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 95 inci madde uyarınca 8.9.1999 tarihinden önce sigortalı olarak çalışmaya başlamış olanlardan ilgili mevzuatı uyarınca yaş şartına bakılmaksızın yaşlılık aylığı bağlanması sebebiyle ortaya çıkabilecek istihdam kaybının önüne geçmek olduğunun açıkça ifade edildiği, söz konusu sigorta prim teşvikinin kapsamının aynı maddenin birinci fıkrası uyarınca yaşlılık aylığı bağlananlar ile sınırlı olduğu, 8.9.1999 tarihi ve öncesinde sigortalı olarak çalışmaya başlayıp ilgili mevzuatında öngörülen yaş şartını tamamladıktan sonra yaşlılık aylığı bağlanmış olanların mezkur teşvikten yararlandırılmalarına imkan bulunmadığı belirtilmiştir.

Buna göre, 5510 sayılı Kanunun geçici 95 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilen sigorta prim teşvikinden 8.9.1999 tarihi ve öncesinde sigortalı olanlardan sigortalılık süresi ve prim gün sayısı şartının yanı sıra yaş şartını sağlayanlardan dolayı yararlanılmasına imkan bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

 


Kaynak: İSMMMO, SGK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/emeklilik-icin-3-kosulu-da-eyt-disinda-tamamlayanlar-5-puanlik-indiriminden-yararlanabilir-mi/feed/ 0
Emeklilik nedeni ile işten ayrılan işçi aynı işyerinde çalışabilir mi? https://www.muhasebenews.com/emeklilik-nedeni-ile-isten-ayrilan-isci-ayni-isyerinde-calisabilir-mi-2/ https://www.muhasebenews.com/emeklilik-nedeni-ile-isten-ayrilan-isci-ayni-isyerinde-calisabilir-mi-2/#respond Sat, 23 Sep 2023 02:00:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146507

Sosyal Güvenlik mevzuatının gerektirdiği şartları sağlayan sigortalı, emeklilik haklarından yararlanabilmektedir.

Bu kapsamda, emeklilik hakkını elde etmiş olan sigortalı, emeklilik nedeni ile iş sözleşmesini fesih edebilmekte, çalışma süresinin gerektirdiği kıdem tazminatını alabilmektedir.

Bu haktan yararlanılabilmesi için; bağlı bulunulan Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne/Sosyal Güvenlik Merkezine emeklilik başvurusu yapılması, emeklilik hakkının elde edildiğini ve kıdem tazminatının ödenebileceğini gösteren yazı ile iş sözleşmesinin feshi gerekmektedir.

Kişi emekli olduktan sonra yeni iş akdi ile aynı iş yerinde SGDP tabi olarak çalışabilir.


Kaynak: T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/emeklilik-nedeni-ile-isten-ayrilan-isci-ayni-isyerinde-calisabilir-mi-2/feed/ 0
Doğuştan engelli olan kişilerin erken emeklilik hakkı var mıdır? https://www.muhasebenews.com/dogustan-engelli-olan-kisilerin-erken-emeklilik-hakki-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/dogustan-engelli-olan-kisilerin-erken-emeklilik-hakki-var-midir/#respond Thu, 02 Feb 2023 07:05:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=137867 28.11.2008 ilk işe girişi olan kadın çalışan,4 A kapsamında 2690 günü vardır. Engel oranı %50 dir. Malulen ve engelli emekliliği için şartlar nedir?

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre; hizmet akdine tabi (5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi) ve kendi adına ve hesabına bağımsız (5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi) çalışan sigortalıların çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını,
kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalılar malul sayılır.

Sigortalıların sağlık hizmeti sunucularından alacakları maluliyete ilişkin raporlar, Kanuna göre malul sayılmaları için yeterli değildir. Sigortalının malul sayılabilmesi için, çalışma gücünün veya meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını kaybettiğinin Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilmesi gerekir

İster doğuştan engelli olup SSK’lı, Bağ-Kur’lu ya da memur olarak çalışmaya başlasın, ister işe girdikten sonra engelli olsun; %40 ve üzeri çalışma gücü kayıp oranına sahip tüm engelli çalışanlar erken emeklilik hakkına sahiptir.

Engelli bireylerin emeklilik şartları, çalışanın sigorta başlangıç tarihine ve ödenmiş prim gün sayısına göre değişir

Sizin verilerinize göre;
3.derece engelli emeklilik şartlarınız.
18 yıl 4100 gündür.


Çalışan Engellilerin Erken Emekliliği ve Malulen Emekliliği

Soru 1: Erken emeklilik hakkından kimler yararlanabilir?

İster doğuştan engelli olup SSK’lı, Bağ-Kur’lu ya da memur olarak çalışmaya başlasın, ister işe girdikten sonra engelli olsun; %40 ve üzeri çalışma gücü kayıp oranına sahip tüm engelli çalışanlar erken emeklilik hakkına sahiptir.

Soru 1: Malulen emeklilik hakkından kimler yararlanabilir?

Malulen emekli olabilmek için gerekli ilk ve en önemli şart, çalışma gücünde en az %60 kayıp olduğuna dair sağlık  kurulu raporudur. Malullük aylığı alabilmek açısından ikinci şart, kişinin malullük için gerekli sağlık kurulu raporunu almak üzere SGK’ya başvurduğu tarihte en az 1800 gün ödenmiş priminin olmasıdır.

Soru 3: Engelli bireyler erken emekli veya malulen emekli olmak için nereye müracaat etmelidir?

Engellilerin emeklilik işlemleri diğer çalışanlarda olduğu gibi SGK tarafından yapılmaktadır. Engelliler erken emeklilik ya da malulen emeklilik işlemlerini SGK’ya müracaat ederek başlatabilirler.

Soru 4: Engelli çocuğu olan çalışan anneler için erken emeklilik hakkı var mıdır?

 Engelli çocuğu olan çalışan engelli anneler belli koşullara bağlı olarak erken emeklilik hakkından yararlanabilmektedir. Sosya güvenlik reformu olarak bilinen 5510 sayılı kanunla, sosyal güvenlik sistemimize getirilen  yeni  bir  düzenleme  ile başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul çocuğu bulunanların, 01.10.2008 tarihinden sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenecek. Eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilecektir.


Kaynak: T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dogustan-engelli-olan-kisilerin-erken-emeklilik-hakki-var-midir/feed/ 0
Emeklilik nedeniyle iş yerini kapatan babasının iş yerini devralan genç girişimci istisnasından yararlanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/emeklilik-nedeniyle-is-yerini-kapatan-babasinin-is-yerini-devralan-genc-girisimci-istisnasindan-yararlanabilir-mi/ Mon, 09 Jan 2023 09:46:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=136766 Baba emeklilik nedeni ile işyerini kapatacak. Oğlu üzerine aynı adreste yeni bir açılış yapacağız. Genç girişimci istisnasından ve Bağ-kur teşvikinden yararlanılabilir mi?

Konu ile ilgili Gelir Vergisi Tebliği’nde (aşağıda verilmiştir)

b) İşletmenin devralınması.

1) Bir işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, istisnadan yararlanılabilmesi için işletmenin ya da mesleki faaliyetin devralındığı kişinin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından olmaması gerekmektedir.

Örnek 2: Bay (D), 20/2/2016 tarihinde babasına ait oto yıkama işletmesini devralmak suretiyle ticari faaliyete başlamıştır. Bay (D)’nin, işi devraldığı babasının 1. derece kan hısımı olması nedeniyle, istisnadan yararlanması mümkün olmayacaktır.

___________________

BENZER İÇERİKLER
_______________________

Gelir Vergisi Kanunu

Genç girişimcilerde kazanç istisnası:

(*)(6663 Sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişen mükerrer madde Yürürlük; 10.02.2016)

Mükerrer Madde 20

Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır.

İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmiş olması,

Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.),

Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması halinde tüm ortakların işe başlama tarihi itibarıyla bu maddedeki şartları taşıması,

Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hali hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması,

Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.

İstisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hallerinde dahi yıllık beyanname verilir.

Bu istisnanın, bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. 

(*)Değişmeden önceki şekli : Mükerrer Madde 20 Eğitim, Öğretim ve Sağlık Hizmet İşletmelerinde Kazanç İstisnası

(3946 sayılı Kanunun 38’inci maddesiyle kaldırılmıştır. Yürürlük; 1.1.1994)(*)(*) (Kaldırılmadan önceki şekli) Mükerrer Madde 20 – (3239 sayılı Kanunun 41’inci maddesiyle eklenen madde) Okul, kreş ve spor tesisleri ile 50 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 35 yatak) kapasitesinden az olmamak üzere, yurt ve sağlık tesislerinin (huzurevleri dahil) işletilmesinden elde edilen kazançlar, ilgili bakanlığın görüşü alınmak suretiyle Maliye ve Gümrük Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslar dahilinde 5 yıl süreyle Gelir Vergisinden müstesna tutulurlar. İstisna, kuruluşların faaliyete geçtiği tarihten itibaren başlar.

Bu kuruluşların kalkınmada öncelikli yörelerde kurulması halinde bunlardan elde edilecek kazançlar yukarıdaki şartlar dahilinde 10 yıl süreyle gelir vergisinden müstesna tutulur.

Uygulama Detayları iİe İlgili Tebliğ

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa, 10/2/2016 tarihli ve 29620 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 29/1/2016 tarihli ve 6663 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1 inci maddesi ile yapılan düzenlemeyle getirilen genç girişimcilerde kazanç istisnasına ve 2 nci maddesi ile yapılan düzenlemeyle getirilen ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflere uygulanacak indirime ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

BİRİNCİ BÖLÜM

Genç Girişimcilerde Kazanç İstisnası

Yasal düzenleme

MADDE 2 – (1) 6663 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanununun mülga mükerrer 20 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenerek 10/2/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

“Genç girişimcilerde kazanç istisnası:

MÜKERRER MADDE 20 – Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır.

İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmiş olması,

Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.),

Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması hâlinde tüm ortakların işe başlama tarihi itibarıyla bu maddedeki şartları taşıması,

Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hâli hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması,

Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.

İstisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hâllerinde dahi yıllık beyanname verilir.

Bu istisnanın, bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

İstisnadan faydalanacaklar ve faydalanma şartları

MADDE 3 – (1) İstisnadan;

a) Ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti nedeniyle adına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş,

b) Mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış,

tam mükellef gerçek kişiler yararlanır.

(2) Birinci fıkrada belirtilen kişilerin istisnadan yararlanabilmeleri için aşağıda belirtilen şartları taşımaları zorunludur.

a) İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmesi.

1) Mükelleflerin söz konusu istisnadan faydalanabilmeleri için işe başlamayı kanuni süresi içerisinde bildirmeleri gerekmektedir. İşe başlamanın kanuni süresi içerisinde bildirilip bildirilmediği hususu, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde tespit edilir.

2) İşe başlama bildiriminin Vergi Usul Kanununda yer alan süre içerisinde yapılmaması durumunda, söz konusu istisna hükmünden yararlanılamaz.

b) Mükellefin kendi işinde bilfiil çalışması ya da işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi.

1) İstisnadan yararlanılabilmesi için mükellefin kendi işinde bilfiil çalışması veya kendi işinde bilfiil çalışmadığı durumlarda ise işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi gerekmektedir.

2) Bir şahsın kendi işinde bilfiil çalışması, işinde ve bu işin gerektirdiği konularda fikri ve bedeni bir mesai sarf etmesidir.

3) İşte bilfiil çalışılmasa dahi iş sahibi tarafından işin sevk ve idaresinin kendi elinde tutulması, işin yürütülmesiyle ilgili kararların alınması, planlanması veya denetiminin yapılması gibi durumlarda da istisna şartı ihlal edilmiş olmaz.

4) Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi şartını sağlayan mükelleflerin, faaliyetin yürütülebilmesi için çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırması istisna şartını bozmaz.

5) Seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici sürelerde fiilen işin başında bulunulmaması halinde de söz konusu şart ihlal edilmiş olmaz.

(3) Genç girişimcilerde kazanç istisnasında, özellikli durumlara ilişkin hususlar şunlardır:

a) Faaliyetin ortaklık olarak yürütülmesi.

1) Adi ortaklık veya şahıs şirketi kurmak suretiyle faaliyette bulunan mükellefler de ayrı ayrı istisnadan yararlanabilir. Bu durumda mükelleflerin istisnadan yararlanabilmeleri için tüm ortakların ayrı ayrı istisna şartlarını taşımaları gerekmektedir. Ortaklardan herhangi birinin istisna şartlarını taşımaması halinde, diğer ortaklar da istisnadan faydalanamaz.

Örnek 1: Bay (A), Bay (B) ve Bay (C), 17/2/2016 tarihinde adi ortaklık şeklinde lokanta işletmeciliği faaliyetine başlamış olup faaliyete başlanıldığı tarihte Bay (A) 27, Bay (B) 29, Bay (C) ise 32 yaşındadır. Buna göre; Bay (C), 29 yaş şartını ihlal ettiğinden ortakların hiçbiri istisnadan faydalanamayacaktır.

b) İşletmenin devralınması.

1) Bir işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, istisnadan yararlanılabilmesi için işletmenin ya da mesleki faaliyetin devralındığı kişinin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından olmaması gerekmektedir.

Örnek 2: Bay (D), 20/2/2016 tarihinde babasına ait oto yıkama işletmesini devralmak suretiyle ticari faaliyete başlamıştır. Bay (D)’nin, işi devraldığı babasının 1. derece kan hısımı olması nedeniyle, istisnadan yararlanması mümkün olmayacaktır.

2) Ölüm dolayısıyla eş ve çocuklar tarafından işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, devralan eş veya çocuklar istisnaya ilişkin şartların tamamını taşımaları kaydıyla, ölen mükellefin istisnadan faydalanıp faydalanmadığına bakılmaksızın devralan eş veya çocuklar istisnadan üç vergilendirme dönemi boyunca yararlanır.

Örnek 3: 4/4/2016 tarihinde kırtasiye işletmeciliği faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bay (C), söz konusu istisnadan bir yıl yararlandıktan sonra 3/2/2017 tarihinde vefat etmiştir. İşletmeyi devralan eş istisnaya ilişkin diğer şartları taşımaktadır.

Buna göre, 2017 yılına ilişkin istisna tutarından; Bay (C) adına mirasçılar tarafından 1/1/2017 – 3/2/2017 kıst dönemi için verilen yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan kazanç dolayısıyla tam olarak yararlanılacaktır. Ayrıca, işletmeyi devralan eş de 4/2/2017-31/12/2017 döneminden itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca (2017, 2018, 2019 yıllarında) istisnadan tam olarak yararlanacaktır.

Örnek 4: 3/5/2003 tarihinden itibaren büfe işletmeciliği faaliyetinde bulunan Bay (S), 28/7/2016 tarihinde vefat etmiş olup faaliyeti Bay (S)’nin 20 yaşındaki oğlu (R) devralmıştır. Büfe işletmeciliğini devralan Bay (R) istisnaya ilişkin diğer şartları da taşımaktadır. Buna göre, Bay (R) 2016, 2017 ve 2018 yıllarında söz konusu istisnadan tam olarak yararlanacaktır.

c) Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.

1) Mükelleflerin mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olmaları durumunda istisnadan yararlanmaları söz konusu olmaz.

2) Buna göre, mevcut işletmeye veya ortaklığa sonradan ortak olunması durumunda, diğer tüm şartları taşısalar dahi, ortakların hiçbiri bu istisnadan yararlanamaz.

İstisna uygulaması

MADDE 4 – (1) İstisnadan, 6663 sayılı Kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı 10/2/2016 tarihinden itibaren ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunanlardan Kanunda öngörülen şartları taşıyanlar yararlanır. Dolayısıyla bu tarihten önce işe başlayan mükelleflerin söz konusu istisnadan yararlanmalarına imkân bulunmamaktadır.

(2) İstisna şartlarını sağlayan mükelleflerce daha sonra herhangi bir nedenle faaliyetin terk edilmesi durumunda, terk tarihine kadar elde edilen kazançlar dolayısıyla istisnadan yararlanılır. Faaliyet terk edildikten sonra istisna kapsamındaki söz konusu faaliyetlere tekrar başlanılması halinde ise adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunması şartı ihlal edilmiş sayılacağından bu istisnadan yararlanılamaz.

Örnek 5: Bayan (F), 21/5/2016 tarihinde mimarlık faaliyetine başlamış olup istisna şartlarının tamamını taşımaktadır. Bayan (F), bu faaliyetini 3/3/2017 tarihinde terk etmiş, 2/2/2018 tarihinde anılan faaliyetine yeniden başlamıştır.

Buna göre; Bayan (F), 2016 ve 2017 yıllarında elde ettiği kazancı dolayısıyla istisnadan yararlanacak ancak, 2/2/2018 tarihinde yeniden işe başladığı faaliyeti için ilk defa işe başlama şartını ihlal etmesi nedeniyle, 2018 ve izleyen yıllar için söz konusu istisnadan yararlanamayacaktır.

Örnek 6: Bay (G), 18/4/2016 tarihinde harita mühendisliği faaliyetine başlamış olup istisna şartlarının tamamını taşımaktadır. Bay (G) ayrıca, 4/8/2017 tarihinde market işletmeciliği, 6/9/2018 tarihinde danışmanlık faaliyetlerine başlamıştır.

Buna göre, Bay (G) 2016, 2017 ve 2018 yıllarında elde ettiği kazancı dolayısıyla istisnadan tam olarak yararlanacaktır. Ancak, yeni bir faaliyete başlanılması istisna süresini uzatmayacağından, Bay (G) 2017 yılında başladığı market işletmeciliği faaliyeti için 2019 yılında, 2018 yılında başladığı danışmanlık faaliyeti için ise 2019 ve 2020 yıllarında istisnadan yararlanamayacaktır.

(3) İstisnadan yararlananların, yararlanma süresi içerisinde faaliyetlerini ticari, zirai ya da mesleki faaliyet olarak değiştirmesi veya faaliyet konusunda değişiklik yapmaları durumlarında, istisnadan kalan süre kadar yararlanmaları mümkündür.

Yararlanılacak istisna tutarı

MADDE 5 – (1) İstisna, her vergilendirme döneminde yıllık 75.000 Türk lirası olarak uygulanacak olup bir vergilendirme döneminde istisna tutarının altında kazanç elde edilmesi durumunda ise istisnadan yararlanılmayan tutar ertesi yıla devredilmez.

Örnek 7: 1/10/2016 tarihinde kuaförlük faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bayan (B)’nin, 1/10/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği ticari kazancı 45.000 Türk lirasıdır. Bayan (B)’nin, 2016 yılında yararlanabileceği istisna tutarı 45.000 Türk lirası olup kalan tutar olan 30.000 Türk lirası ertesi yıla devredilemeyecektir.

(2) Takvim yılı içerisinde işe başlanılması veya işin terk edilmesi durumlarında; işe başlama tarihinden yıl sonuna kadar olan kıst dönem bir vergilendirme dönemi, takvim yılı başından işin terk edildiği tarihe kadar olan kıst dönem ise bir vergilendirme dönemi sayılacak olup bu dönemler için istisnadan tam olarak yararlanılır.

Örnek 8: 1/3/2016 tarihinde avukatlık faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bayan (C)’nin 1/3/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 50.000 Türk lirasıdır. Bayan (C)’nin elde ettiği serbest meslek kazancının 50.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanılacak olup kalan 25.000 Türk liralık tutar ertesi yıla devredilemeyecektir.

Bayan (C), faaliyetini 31/10/2017 tarihinde terk etmiştir. Bayan (C)’nin 1/1/2017- 31/10/2017 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 80.000 Türk lirasıdır. Mükellef söz konusu kazancın 75.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanacak olup kalan tutar olan 5.000 Türk liralık kazancı ise gelir vergisine tabi olacaktır.

(3) İstisna, ticari, zirai veya mesleki faaliyetten dolayı kazanç elde eden ve şartları sağlayan gerçek kişilere uygulandığından, istisna şartlarını taşıyan mükelleflerin bir vergilendirme döneminde anılan faaliyetlerden bir veya birkaçından kazanç elde etmeleri durumunda söz konusu istisna beyan edilen bu gelirlerin toplamına uygulanır.

Örnek 9: İstisnanın tüm şartlarını taşıyan Bay (E), 20/2/2016 tarihi itibarıyla mimarlık, 1/7/2016 tarihi itibarıyla da inşaat faaliyetine başlamıştır. Bay (E)’nin 2016 takvim yılında inşaat faaliyetinden elde ettiği ticari kazancı 50.000 Türk lirası, mimarlık faaliyeti dolayısıyla elde ettiği serbest meslek kazancı ise 40.000 Türk lirasıdır.

Bay (E), elde ettiği toplam 90.000 Türk lirası kazancının 75.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanabilecek olup kalan tutar olan 15.000 Türk liralık kazanç ise gelir vergisine tabi olacaktır.

(4) İstisna, her durumda ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle ilk defa gelir vergisi mükellefiyetinin tesis olunduğu dönemden başlamak üzere üç vergilendirme dönemi ile sınırlı olup önceki faaliyete devam edilirken yeni bir faaliyete başlanılması istisna süresini uzatmaz.

Diğer hususlar

MADDE 6 – (1) Bu istisnanın, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında bulunanlar tarafından, istisnadan yararlananlara tevkifat kapsamında ödeme yapılması durumunda, gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

(2) Diğer taraftan, anılan Kanunun mükerrer 20 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “istisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hâllerinde dahi yıllık beyanname verilir.” hükmü gereği, istisnaya konu kazancın elde edilmesi sırasında tevkif edilen vergilerin tamamı beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilir.

Örnek 10: 1/4/2016 tarihinde faaliyete başlayan serbest meslek erbabı Bay (M), istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşımakta olup bu kişinin 1/4/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 120.000 Türk lirasıdır. Ayrıca, ilgili dönemde Bay (M)’ye söz konusu faaliyet dolayısıyla yapılan ödemeler üzerinden 24.000 Türk lirası gelir vergisi kesintisi yapılmıştır.

Bay (M), elde ettiği serbest meslek kazancının 75.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanacak olup kalan 45.000 Türk liralık kazanç tutarını ise yıllık beyanname ile beyan edecektir. Bay (M) tarafından verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen 45.000 Türk lirası üzerinden hesaplanacak olan gelir vergisinden, yıl içinde tevkif yoluyla ödenen 24.000 Türk lirası tutarındaki verginin mahsubu mümkündür. Mahsup edilecek tutarın beyanname üzerinde hesaplanan gelir vergisinden fazla olması nedeniyle mahsup yoluyla giderilemeyen tevkifat tutarı genel hükümler çerçevesinde red ve iade olunacaktır.

(3) Mükellefler tarafından yıllık gelir vergisi beyannamesinin gelir bildirimi tablolarına istisna düşüldükten sonra kalan tutar yazılır.

(4) İstisnadan yararlanan ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabının (basit usulde vergilendirilenler, Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamında kazanç elde edenler ve noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar hariç) geçici verginin hesabında da söz konusu istisnayı dikkate alacakları tabiidir.

(5) Kazanç istisnasından yararlanan mükellefler beyana tabi başka bir gelirlerinin olması durumunda da ticari, zirai ve mesleki kazançları dolayısıyla istisnadan yararlanabilirler.

Örnek 11: Bayan (F), istisna kapsamında 2016 yılında 60.000 Türk lirası serbest meslek kazancı ile 20.000 Türk lirası kira geliri elde etmiştir. Bayan (F), bu gelirleri nedeniyle verdiği yıllık gelir vergisi beyannamesinde sadece serbest meslek kazancına isabet eden 60.000 Türk liralık geliri için istisnadan yararlanabilecek olup 20.000 Türk liralık kira geliri nedeniyle istisnadan yararlanması söz konusu olmayacaktır.

İKİNCİ BÖLÜM

Basit Usule Tabi Mükelleflere Uygulanacak Kazanç İndirimi

Yasal düzenleme

MADDE 7 – (1) 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına 29/1/2016 tarihli ve 6663 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle aşağıdaki (15) numaralı bent eklenmiştir.

“15. Basit usulde tespit edilen ticari kazançların yıllık 8.000 Türk lirasına kadar olan kısmı (Bu Kanunun mükerrer 20 nci maddesinde yer alan kazanç istisnasından faydalananlar bu bent hükmünden yararlanamaz. Bu bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.).”

İndirimden faydalanacaklar

MADDE 8 – (1) 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (15) numaralı bent hükmü uyarınca, ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerin beyan ettikleri ticari kazançlarına herhangi bir süre ile sınırlı olmaksızın 8.000 Türk liralık indirim uygulanır.

(2) İndirim, 1/1/2016 tarihinden itibaren elde edilecek gelirlere uygulanır. Dolayısıyla, indirim 2016 yılına ait kazançlara ilişkin olarak 2017 yılında verilecek beyannamede dikkate alınır.

(3) Söz konusu indirim, basit usule tabi mükelleflerin sadece ticari kazançlarına uygulanacak olup beyana tabi diğer gelir unsurlarının da bulunması halinde bu gelirlere indirim uygulanmaz. Ayrıca, vergilendirme döneminde kazanç elde edilmemesi veya 8.000 Türk lirasının altında kazanç elde edilmesi nedeniyle yararlanılamayan indirim tutarı ertesi yıllara devredilmez.

(4) Ticari kazancı basit usulde vergilendirilen mükellefler genç girişimcilere ilişkin kazanç istisnası ile 8.000 Türk liralık indirimden birlikte yararlanamazlar.

(5) Ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerden genç girişimcilere ilişkin kazanç istisnası ile 8.000 Türk liralık indirime ilişkin şartları birlikte taşıyanlar, söz konusu istisna veya indirimin hangisinden faydalanacaklarını kendileri belirler.

(6) Basit usule tabi mükelleflerin herhangi bir nedenle takvim yılı içerisinde gerçek usule geçmeleri durumunda, 8.000 Türk liralık indirimden yararlanmaları mümkün değildir. Ayrıca, gerçek usule geçen mükellefler genç girişimci istisnasına ait diğer şartları taşısalar dahi ilk defa mükellefiyet tesis edilme şartı ihlal edilmiş olduğundan, söz konusu istisnadan da yararlanamazlar.

(7) İndirim tutarı, Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin (Beyana Tabi Geliri Sadece Basit Usulde Tespit Edilen Ticari Kazançlardan İbaret Olanlar İçin) “Gelir Bildirimi” bölümünün ilgili satırında gösterilir. Öte yandan, söz konusu indirim tutarı basit usulde tespit edilen ticari kazancın yanında beyana tabi başka bir gelir unsurunun bulunması halinde “Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin Eki”nde yer alan “Basit Usulde Ticari Kazançlara İlişkin Bildirim” bölümünün ilgili satırında gösterilir.

Yürürlük

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğin;

a) Genç girişimcilerde kazanç istisnasına ilişkin hükümleri 10/2/2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere,

b) Basit usule tabi mükelleflere uygulanacak kazanç indirimine ilişkin hükümleri 1/1/2016 tarihinden itibaren elde edilecek gelirlere uygulanmak üzere,

yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

Genç Girişimcilerde Kazanç İstisnası

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Konya Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı : 31435689-120[E.513630-E.48496-E.50314]-E.67622 10.07.2019
Konu : Genç Girişimcilerde Kazanç İstisnası
İlgi : 19.11.2018 tarihli özelge başvurunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden; Başkanlığımız … vergi numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, mimarlık faaliyetiniz dolayısıyla 03.01.2018 tarihinden itibaren … Vergi Dairesi Müdürlüğünde mükellefiyet tesis ettirdiğiniz  Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesinde yer alan genç girişimcilere kazanç istisnasından yararlandığınız, daha sonra 15.09.2018 tarihi itibariyle işinizi terk ettiğiniz ancak, 05.10.2018 tarihinde  işe başlama bildirimi vererek faaliyetinize yeniden başladığınız belirtilerek, 2018 yılı için yararlanmadığınız dönem ile takip eden 2019 ve 2020 yılları için söz konusu istisnadan yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20  nci maddesinde;

“Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır.

…”

hükmü yer almaktadır.

Konuya ilişkin olarak yayımlanan 292 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin;

“İstisna uygulaması” başlıklı 4  üncü maddesinde;

(1) İstisnadan, 6663 sayılı Kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı 10/2/2016 tarihinden itibaren ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunanlardan Kanunda öngörülen şartları taşıyanlar yararlanır. Dolayısıyla bu tarihten önce işe başlayan mükelleflerin söz konusu istisnadan yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.

(2) İstisna şartlarını sağlayan mükelleflerce daha sonra herhangi bir nedenle faaliyetin terk edilmesi durumunda, terk tarihine kadar elde edilen kazançlar dolayısıyla istisnadan yararlanılır. Faaliyet terk edildikten sonra istisna kapsamındaki söz konusu faaliyetlere tekrar başlanılması halinde ise adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunması şartı ihlal edilmiş sayılacağından bu istisnadan yararlanılamaz.

Örnek 5: Bayan (F), 21/5/2016 tarihinde mimarlık faaliyetine başlamış olup istisna şartlarının tamamını taşımaktadır. Bayan (F), bu faaliyetini 3/3/2017 tarihinde terk etmiş, 2/2/2018 tarihinde anılan faaliyetine yeniden başlamıştır.

Buna göre; Bayan (F), 2016 ve 2017 yıllarında elde ettiği kazancı dolayısıyla istisnadan yararlanacak ancak, 2/2/2018 tarihinde yeniden işe başladığı faaliyeti için ilk defa işe başlama şartını ihlal etmesi nedeniyle, 2018 ve izleyen yıllar için söz konusu istisnadan yararlanamayacaktır.”

“Yararlanılacak istisna tutarı” başlıklı 5 inci maddesinde;

“…… (2) Takvim yılı içerisinde işe başlanılması veya işin terk edilmesi durumlarında; işe başlama tarihinden yıl sonuna kadar olan kıst dönem bir vergilendirme dönemi, takvim yılı başından işin terk edildiği tarihe kadar olan kıst dönem ise bir vergilendirme dönemi sayılacak olup bu dönemler için istisnadan tam olarak yararlanılır.

Örnek 8: 1/3/2016 tarihinde avukatlık faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bayan (C)’nin 1/3/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 50.000 Türk lirasıdır. Bayan (C)’nin elde ettiği serbest meslek kazancının 50.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanılacak olup, kalan 25.000 Türk liralık tutar ertesi yıla devredilemeyecektir.

…”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; istisna şartlarını sağlayan genç girişimcilerden bir süre sonra faaliyetlerini terk edenlerin, sadece terk ettiği tarihe kadar elde edilen kazançlar için istisnadan faydalanması, ancak, istisna kapsamındaki faaliyetini terk ettikten sonra yeniden başlaması durumunda ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunması şartı ihlal edilmiş sayılacağından, istisnadan faydalanması mümkün değildir.

Buna göre; 03.01.2018 tarihi itibariyle başladığınız mimarlık faaliyetinizi 15.09.2018 tarihinde terk etmeniz nedeniyle, 05.10.2018 tarihinde adınıza yapılan mükellefiyet tesisi,  ilk defa mükellefiyet tesisi olarak değerlendirilemeyeceğinden, genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanmanız mümkün bulunmamaktadır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Bireysel Emeklilik Sisteminde Devlet Katkısı Hakkında Yönetmelik 31.12.2022 https://www.muhasebenews.com/bireysel-emeklilik-sisteminde-devlet-katkisi-hakkinda-yonetmelik-31-12-2022/ https://www.muhasebenews.com/bireysel-emeklilik-sisteminde-devlet-katkisi-hakkinda-yonetmelik-31-12-2022/#respond Mon, 02 Jan 2023 06:25:48 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=136479
31 Aralık 2022 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 32060 (5. Mükerrer)
YÖNETMELİK

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:

BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNDE DEVLET KATKISI

HAKKINDA YÖNETMELİK

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Yönetmeliğin amacı, bireysel emeklilik sisteminde katılımcıların katkı paylarına karşılık olarak ödenecek veya taahhüt edilecek Devlet katkısının hesaplanmasına, kayda alınmasına, ödenmesine, yatırıma yönlendirilmesine, hak kazanılmayan tutarlar ile haksız veya erken ödendiği tespit edilen tutarların kapsamına, iadesine veya mahsup edilmesine ve Devlet katkısıyla ilgili diğer işlemlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Yönetmelik, 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununa dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar ve kısaltmalar

MADDE 3- (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Bakanlık: Kurumun ilişkili olduğu Bakanlığı,

b) Başlangıç Devlet Katkısı: Kanunun ek 2 nci maddesi uyarınca, çalışanın sisteme girişinde, başlangıç dönemini müteakip, bir defaya mahsus olmak üzere maktu olarak hesaplanan ilave Devlet katkısını,

c) Başlangıç dönemi: Kanunun ek 2 nci maddesi kapsamında, çalışanın, emeklilik planına dâhil olduğunun kendisine bildirildiği tarihi izleyen iki aylık süreyi,

ç) Birikim: Devlet katkısı hesabındaki tutarlar hariç, katılımcının bireysel emeklilik hesabında bulunan toplam tutarı,

d) BIST: Borsa İstanbul Anonim Şirketini,

e) Çalışan: Kanunun ek 2 nci ve geçici 2 nci maddeleri kapsamında bir emeklilik planına dahil edilen katılımcıyı,

f) Devlet katkısı: 4632 sayılı Kanunun ek 1 inci ve ek 2 nci maddelerine göre Devlet tarafından katılımcının bireysel emeklilik hesabına ödenen veya Kanunun ek 2 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca taahhüt edilen tutarları,

g) Devlet katkısı hesabı: Münhasıran Devlet katkısına ilişkin tutarların izlendiği, katılımcının bireysel emeklilik hesap veya taahhüt edilen ve nakden ödenen Devlet katkısı tutarlarının izlendiği, çalışanın bireysel emeklilik hesabı kapsamındaki alt hesabı,

ğ) Devreden katkı payı: Devlet katkısı hesaplamasına haiz olmakla beraber azami limitin aşılması sebebiyle şirket hesaplarına nakden intikal ettiği takvim yılını takip eden yıllarda Devlet katkısı hesaplamasına esas teşkil edecek katkı payı tutarını,

h) Ek Devlet katkısı: Kanunun ek 2 nci maddesi kapsamında emeklilik birikimini en az on yıllık gelir sigortası sözleşmesi kapsamında almayı tercih eden çalışana, birikim tutarı üzerinden nispi olarak hesaplanan Devlet katkısını,

ı) Emeklilik gözetim merkezi: 4632 sayılı Kanuna göre Kurumca emeklilik gözetim merkezi olarak görevlendirilen tüzel kişiyi,

i) Erken ödenen Devlet katkısı: Devlet katkısı hesabına ödenmesi gereken hesap döneminden daha önce ödenen Devlet katkısını,

j) Fon: Emeklilik yatırım fonunu,

k) Gecikme zammı oranı: 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranını,

l) Hak kazanılmayan Devlet katkısı: Kanunun ek 1 inci maddesine göre, sistemden ayrılan katılımcının Devlet katkısı hesabındaki, genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere şirketlerce iade edilmesi gereken tutarı,

m) Haksız Devlet katkısı: Ödenmemesi gerekirken ödenmiş olduğu tespit edilen Devlet katkısı tutarını,

n) İşveren: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamındaki işveren ve işveren vekillerini,

o) Kanun: 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununu,

ö) Katılımcı: Emeklilik sözleşmesine göre ad ve hesabına şirket nezdinde bireysel emeklilik hesabı açılan gerçek kişiyi,

p) Katkı payı: Emeklilik sözleşmesine göre şirkete ödenen, giriş aidatı hariç, tasarrufa yönelik tutarı,

r) Kurul: Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulunu,

s) Kurum: Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunu,

ş) Nakit hesabı: Kanunun ek 1 inci maddesinde belirtilen hak kazanma oranlarına göre taahhüt edilen Devlet katkısı tutarlarından nakde dönüşenler ile doğrudan nakden ödenen Devlet katkısı tutarlarının izlendiği, Devlet katkısı hesabı kapsamındaki alt hesabı,

t) Sertifika: Çalışanın dahil edildiği emeklilik planı kapsamında açılan otomatik katılım sertifikasını,

u) Sözleşme: 4632 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında yapılan emeklilik sözleşmesini,

ü) Şirket: 4632 sayılı Kanuna göre kurulmuş emeklilik şirketini,

v) Taahhüt hesabı: Kanunun ek 2 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, taahhüt edilen tutarların izlendiği, Devlet katkısı hesabı kapsamındaki alt hesabı,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Devlet Katkısının Hesaplanması ve Ödenmesi

Devlet katkısının hesaplanması

MADDE 4- (1) Devlet katkısı, şirketler tarafından emeklilik gözetim merkezine iletilen bilgiler esas alınarak, emeklilik gözetim merkezi tarafından hesaplanır.

(2) Şirketler, işverenler tarafından ödenenler hariç, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı katılımcılar ile 29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesi kapsamındaki katılımcılar adına ödenen katkı payına ilişkin veriler ile Devlet katkısı hesaplamasına esas diğer verilerin, emeklilik gözetim merkezince belirlenen içerik, format ve yönteme göre en geç kaydın oluştuğu günü takip eden iş gününde saat 14:00’e kadar emeklilik gözetim merkezine gönderimini tamamlar. Şirketler, bu verileri doğru, eksiksiz ve tutarlı olarak emeklilik gözetim merkezine bildirmekle yükümlüdür. Emeklilik gözetim merkezi, verilerin, belirlenen içerik, format ve yönteme göre gönderildiğini ve tutarlılığını kontrol eder, aykırılık saptanan verileri düzeltilmek üzere şirketlere gönderir.

(3) Şirketler, katkı payının ödendiği ayın sonunu takip eden dokuzuncu iş günü sonuna kadar, ilgili ay içinde gönderdiği tüm verilerin tutarlılığına ve doğruluğuna ilişkin nihai kontrolünü tamamlar ve tutarlılığını veya doğruluğunu sağlayamadıkları verileri kayıt kesinleştirme öncesi emeklilik gözetim merkezine bildirir. İlgili gün sonu itibarıyla kayıtların kesinleştiği kabul edilir. Emeklilik gözetim merkezi tarafından yapılan kontrol uyarınca gerçekleştirilen düzeltmeler hariç, bu tarihten sonra yapılacak değişiklikler, yeni gönderilecek veriler ile bu tarihe kadar şirket tarafından tutarlılığı, doğruluğu sağlanamayan ya da Devlet katkısı hesabı yapılmasına imkan vermeyecek şekilde gönderilen veriler, ilgili katkı payının ödendiği aya ilişkin Devlet katkısı hesaplamasında dikkate alınmaz.

(4) Emeklilik gözetim merkezi, kayıt kesinleştirme tarihini takip eden altı iş günü içinde Kurumca belirlenen kontrol listesinde belirtilenler dahil gerekli tüm kontrolleri yapar ve şirket ile emeklilik gözetim merkezi arasında, ikinci ve üçüncü fıkraya göre aykırılık tespit edilmeyen veriler üzerinden bireysel emeklilik sisteminde katılımcının Devlet katkısı hesabına ödenecek Devlet katkısı tutarına, çalışanın taahhüt hesabına kaydedilecek Devlet katkısı tutarlarına ve çalışanın hak ettiği Devlet katkısı tutarları ile 6 ncı madde kapsamında ödenecek ek Devlet katkısı tutarına ilişkin üç ayrı mutabakat belgesi, elektronik imza ya da ıslak imza kullanılarak imzalanır. Bu fıkrada belirtilen süre içinde, ilgili mutabakat belgesini imzalamayan şirket nezdindeki tahsilatlar için Devlet katkısı hesaplanmaz ve katılımcının diğer şirketlerde sözleşmesi veya sertifikası var ise Devlet katkısı limiti, katılımcının ilgili sözleşmelerine veya sertifikalarına ödediği katkı payı tutarları için kullanılır. Söz konusu tahsilatların imzalanan müteakip mutabakat belgelerine konu olması durumunda, bu tahsilatlar ilgili hesap dönemi için katılımcının kalan limiti dahilinde hesaplamaya dahil edilir. Mutabakat belgelerinde yer alması gereken asgari hususlar Kurumca belirlenir.

(5) Ödendiği aya ilişkin Devlet katkısı hesaplamasına dahil edilmemiş veya Devlet katkısı hesabına dahil edilmekle birlikte tamamen veya kısmen Devlet katkısı almamış yahut sehven haksız Devlet katkısı bildirimine konu edilmiş katkı payı ödemeleri, katkı payı tahsilatının şirket hesaplarına nakden intikal ettiği ayın sonunu müteakip bir yılı aşmamak üzere, takip eden dönemlerde yapılacak Devlet katkısı hesaplamasında dikkate alınır. İlgili ödemelerden mutabakatta hatalı olarak belirlenmiş olanların tekrar hesaplamaya dahil edilebilmesi için, şirketler tarafından söz konusu ödemeye ilişkin hesaplama talebinin, ilgili tahsilatın şirket hesaplarına nakden intikal ettiği ayın sonunu müteakip bir yılı aşmamak üzere, emeklilik gözetim merkezine iletilmesi gerekir. Bu gecikme nedeniyle katılımcının maruz kaldığı bir zarar oluşması durumunda, bu zarar ilgili şirket tarafından karşılanır.

(6) Emeklilik gözetim merkezi, şirketlerle imzaladığı mutabakat belgelerine konu verileri kullanarak, sözleşme bazında ödenen katkı paylarını Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarına, 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesi kapsamındaki katılımcılar için ilgili kimlik numaralarına göre katılımcı bazında konsolide eder ve katılımcı bazında ödenen katkı payının Kanunun ek 1 inci maddesinde belirtilen oranını Devlet katkısı olarak hesaplar. 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesi kapsamındaki katılımcılar için durumlarını tevsik eden belgelerini şirkete ibraz etmeleri halinde Devlet katkısı hesaplanır. Çalışanların Devlet katkısı taahhüt olarak hesaplanır ve bu tutarlar taahhüt hesabında kayıt altına alınır. Taahhüt edilen Devlet katkısının, nakit hesabına nakden ödenecek kısmı, Kanunun ek 1 inci maddesi kapsamında, sertifikanın sistemde geçirdiği süreye bağlı olarak belirlenen hak kazanma oranlarına ve 9 uncu maddede yer alan usule göre hesaplanır. Bir takvim yılı için yapılacak Devlet katkısı hesabında 8 inci maddede yer alan limite kadar olan katkı payı tutarları dikkate alınır. Bir katılımcının birden fazla sözleşmesi veya sertifikası olması durumunda, sözleşme ve sertifika bazında Devlet katkısı, ilgili ayda sözleşme veya sertifika başına ödenen katkı paylarının ağırlığı dikkate alınarak hesaplanır ve toplam Devlet katkısı katılımcının sözleşmelerine veya sertifikalarına paylaştırılır.

(7) Emeklilik gözetim merkezi, kayıt kesinleştirmeyi müteakip on iş günü içinde, ilgisine göre katılımcı veya çalışan bazında hesapladığı Devlet katkısı bilgilerini ve 6 ncı madde kapsamında hesaplanan ek Devlet katkısı bilgilerini ilgili şirkete, ayrıca şirket bazında hazırlanan bu bilgileri içeren hesap formlarını Bakanlığa ve Kuruma gönderir. Devlet katkısı bilgilerinin şirkete gönderilmesini takip eden iş günü, taahhüt edilen Devlet katkısı tutarları şirket tarafından taahhüt hesabında kayıt altına alınır. Hesap formlarında yer alacak hususlar Kurumca belirlenir.

(8) Devlet katkısının hesaplanmasında, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanlar ile 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesi kapsamındaki katılımcılar adına ödenen ve şirket hesaplarına nakden intikal etmiş olan katkı payı ödemeleri dikkate alınır. Şirketçe katılımcı hesabına yapılan ödemeler, ek faydalar, işveren grup emeklilik sözleşmesinden hak kazanılarak transfer yoluyla aktarılan tutarlar, başka bir şirketten aktarımla gelen tutarlar, işverenler tarafından yapılan katkı payı ödemeleri, kime ait olduğu belli olmayan katkı payı ödemeleri, Kanunun geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında aktarılan tutarlar, emeklilik gözetim merkezine vefat ettiği verisi iletilmiş olan katılımcılar için vefat tarihinden sonra nakden şirket hesaplarına intikal eden katkı payı ödemeleri ile emeklilik hakkını kullanmak üzere birleştirilmiş sözleşmelere birleştirme tarihinden itibaren nakden şirket hesaplarına intikal eden veya devreden katkı payı ödemeleri hesaplamaya dahil edilmez. Bireysel ve gruba bağlı bireysel emeklilik sözleşmeleri kapsamında, işverenlerin, katkı payı ödemelerine ilişkin operasyonel işlemlere yalnızca aracılık yaptığı katkı payı tutarları Devlet katkısı hesabında dikkate alınır. Ödemelerin Devlet katkısı hesaplamasına dahil edilmesi için varsa blokaj süresinin tamamlanmasını müteakip, katkı payının nakden şirket hesaplarına intikal etmiş olması gerekir.

(9) Devlet katkısına ilişkin yapılacak işlemlerle ilgili olarak, şirketler ile emeklilik gözetim merkezi arasında operasyonel süreci ve koşulları belirleyen bir protokol imzalanır.

Başlangıç Devlet katkısının hesaplanması

MADDE 5- (1) Başlangıç Devlet katkısı, çalışan bazında Kanunun ek 2 nci maddesi kapsamında sisteme girişte bir defaya mahsus olmak üzere hesaplanır ve emeklilik gözetim merkezi tarafından taahhüt olarak kayda alınır. Başlangıç Devlet katkısı; başlangıç döneminin bittiği Devlet katkısı hesap dönemi için hesaplanır, bu hesap dönemi sonu itibarıyla yürürlükte bulunan ve başlangıç dönemini tamamlamış sertifika veya sertifikalar ile bağlantılı takip edilir. Bağlantılı sertifika veya sertifikaların tamamının sonlandırılması halinde başlangıç Devlet katkısının taahhüt edilen kısmı silinir.

(2) Başlangıç Devlet katkısının hesaplanmasına ilişkin iş ve işlemlerde 4 üncü madde hükümleri esas alınır.

(3) Başlangıç Devlet katkısının taahhüt edilen kısmı silinmiş olan çalışanın yeniden sisteme dahil olması halinde, başlangıç Devlet katkısı yeniden hesaplanmaz. Ancak başlangıç döneminde cayma hakkını kullanmış olan bir çalışanın sisteme yeniden dahil olması durumunda, daha önce başlangıç Devlet katkısı hiç hesaplanmamış ise bu hüküm uygulanmaz. Başlangıç Devlet katkısının çalışan bazında takip edilmesini sağlayacak altyapı emeklilik gözetim merkezi tarafından sağlanır.

Ek Devlet katkısının hesaplanması

MADDE 6- (1) Emeklilik hakkının kullanılması halinde, bireysel emeklilik hesabında bulunan birikimini en az on yıl süreli yıllık gelir sigortası sözleşmesi kapsamında almayı tercih eden çalışana yıllık gelir sigortası sözleşmesinin akdedildiği tarihi takip eden Devlet katkısı hesaplama döneminde, Kanunun ek 2 nci maddesi uyarınca birikiminin %5’i karşılığı ek Devlet katkısı olarak ödenir.

(2) Vefat veya maluliyet dışındaki bir nedenle on yıl tamamlanmadan yıllık gelir sigortasının sonlandırılması halinde, yapılan ek Devlet katkısı Kurumca belirlenen usul ve esaslara göre genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Bakanlık hesaplarına ödenir.

(3) Zamanında ödenmediği veya eksik ödendiği tespit edilen tutarlar, ödenmesi gereken tarihten itibaren gecikme zammı oranına göre hesaplanan faiziyle birlikte 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Kurumca yetkilendirilecek kuruluş tarafından ilgili vergi dairesine aylık olarak bildirilir.

Devreden katkı payına Devlet katkısının hesaplanması

MADDE 7- (1) Devreden katkı payları, her yılın ilk günü şirket hesaplarına intikal etmiş katkı payı olarak muamele edilmek suretiyle 4 üncü madde kapsamında yapılacak Devlet katkısı hesaplamasında dikkate alınır. Bu işlem neticesinde, devreden katkı payı tutarından Devlet katkısı hesaplamasına esas teşkil eden kısmı düşülür.

(2) Bir katılımcının emeklilik sözleşmesinin veya sertifikasının sonlanması halinde, bu sözleşme veya sertifikada müteakip yıllara devreden katkı payları için Devlet katkısı hesaplaması yapılmaz. Sözleşme veya sertifikadan yapılan kısmen ödemeler ile nafaka borcu alacakları, haciz, rehin veya iflas sebebiyle yapılan ödemeler, bu sözleşme veya sertifikadaki varsa devreden katkı payı tutarından mahsup edilir.

(3) Devreden katkı payı uygulamasına herhangi bir sınırlama getirmek ile usul ve esasları belirlemeye Bakanlığın uygun görüşü alınarak Kurul yetkilidir.

Azami limit hesabı

MADDE 8- (1) Bir katılımcı için bir takvim yılında hesaplanan Devlet katkısı tutarına esas teşkil eden katkı paylarının toplamı, ilgili takvim yılı için belirlenen yıllık toplam brüt asgari ücret tutarını aşamaz.

(2) Bir katılımcının emeklilik sözleşmesini veya sertifikasını sonlandırarak sistemden ayrılması sonucunda hak kazanılmayan Devlet katkılarının iade edilmesi ya da taahhüt edilen tutarlarının hesaptan çıkarılması, aynı takvim yılında yürürlükte olan diğer sözleşmeleri için Devlet katkısı hesaplamasına esas kalan limitini artırmaz. Cayma işlemine konu olan sözleşmeler için bu hüküm uygulanmaz.

(3) Bir katılımcının bir takvim yılına ilişkin Devlet katkısı hesaplamasına esas limiti, ilgili yıla ait haksız olarak ödendiği veya taahhüt edildiği tespit edilen Devlet katkısı tutarı kadar artırılır.

(4) Devlet katkısı hesaplamasında, katkı payının şirket hesaplarına nakden intikal ettiği yıldaki limit esas alınır.

(5) Bir çalışan için ödenecek ek Devlet katkısı hesaplamasına esas teşkil eden birikim toplamı çalışanın emeklilik hakkını kullandığı ayda geçerli aylık brüt asgari ücret tutarı ile sistemde kaldığı ay sayısının çarpımını aşamaz.

(6) Aşağıda yer alan Devlet katkılarından her birinin limiti ayrı olarak hesaplanır ve takip edilir.

a) Kanunun ek 1 inci maddesi kapsamında ödenen Devlet katkısı,

b) Kanunun ek 2 nci maddesi kapsamında otomatik katılım ile kurulan sertifikalar için hesaplanan Devlet katkısı,

c) Kanunun ek 2 nci maddesi kapsamında maktu olarak hesaplanan başlangıç Devlet katkısı,

ç) Kanunun ek 2 nci maddesi kapsamında ödenen nispi olarak hesaplanan ek Devlet katkısı.

Devlet katkısının ödenmesi

MADDE 9- (1) Bakanlık, hesaplanan Devlet katkısı ile ek Devlet katkısı tutarını emeklilik gözetim merkezi tarafından gönderilen hesap formlarına istinaden ödeme belgesinin düzenlenmesini müteakip beş iş günü içinde emeklilik gözetim merkezinin hesabına öder. Emeklilik gözetim merkezi, Bakanlık tarafından gönderilen Devlet katkısını, en geç hesaplarına intikal ettiği günü takip eden iş günü hesaplama yapılan katkı payının ilişkili olduğu sözleşmenin hesap dönemi sonu itibarıyla bulunduğu şirket hesaplarına öder.

(2) Taahhüt edilen Devlet katkısı tutarları, çalışanın taahhüt hesabında, aşağıdaki tutarlar ise çalışanın nakit hesabında takip edilir:

a) Taahhüt edilen tutarların hak kazanma oranlarına göre nakde dönüşen kısımları,

b) Sertifikanın sistemde bulunduğu süreye göre doğrudan nakit olarak ödenen tutarlar.

(3) Taahhüt hesabından nakde dönüşecek tutarlar için sertifikanın sistemde bulunduğu sürenin;

a) Üçüncü yılını doldurması ile taahhüt hesabında değerlenen (kayıt altında tutulan) toplam tutarın yüzde on beşi nakit hesabına ödenir ve Devlet katkısının yüzde seksen beşi ise taahhüt hesabında kayıt altında tutulmaya devam edilir,

b) Altıncı yılını doldurması ile taahhüt hesabında değerlenen (kayıt altında tutulan) toplam tutarın seksen beşte yirmisi nakit hesabına ödenir. Bu işlem neticesinde Devlet katkısının, yüzde otuz beşi nakit hesabına ödenmiş olur ve yüzde altmış beşi ise taahhüt hesabında kayıt altında tutulmaya devam edilir.

c) Onuncu yılını doldurması ile taahhüt hesabında değerlenen (kayıt altında tutulan) toplam tutarın altmış beşte yirmi beşi nakit hesabına ödenir. Bu işlem neticesinde Devlet katkısının, yüzde altmışı nakit hesabına ödenmiş olur ve yüzde kırkı ise taahhüt hesabında kayıt altında tutulmaya devam edilir,

(4) Doğrudan nakit olarak ödenecek tutarlar için sertifikanın sistemde bulunduğu sürenin;

a) Üçüncü yılı ile altıncı yılı arasında şirket hesabına intikal eden katkı payları için hesaplanan Devlet katkısı tutarının yüzde on beşi doğrudan nakit olarak ödenir, yüzde seksen beşi taahhüt olarak kayıt altına alınır,

b) Altıncı yılı ile onuncu yılı arasında şirket hesabına intikal eden katkı payları için hesaplanan Devlet katkısı tutarının yüzde otuz beşi doğrudan nakit olarak ödenir, yüzde altmış beşi taahhüt olarak kayıt altına alınır,

c) Onuncu yılından itibaren şirket hesabına intikal eden katkı payları için hesaplanan Devlet katkısı tutarının yüzde altmışı doğrudan nakit olarak ödenir, yüzde kırkı taahhüt olarak kayıt altına alınır.

(5) Üçüncü ve dördüncü fıkralarda taahhüt olarak hesaplanan tutarlar virgülden sonra yukarı doğru en yakın iki haneli tutara yuvarlanarak kayıt altına alınır, nakde dönüşen ve doğrudan nakden ödenen tutarların ise virgülden sonra iki hanesi dikkate alınarak işlem görür.

(6) Çalışanın her bir sertifikası için Devlet katkısına ilişkin hesaplamalar, ayrı ayrı yapılır. Her halükarda Devlet katkısı tutarlarına ilişkin azami limit kişi bazında 8 inci madde kapsamında takip edilir.

(7) Taahhüt başlangıç Devlet katkısı tutarı, emeklilik gözetim merkezi nezdinde kayıtlı veriler kapsamında çalışanın sistemde geçirdiği süreye göre ikinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen usule göre 5 inci maddede tanımlanan bağlantılı sertifikasına nakden ödenir. Birden fazla bağlantılı sertifika olması durumunda ise nakde dönen Devlet katkısı tutarı eşit olarak bağlantılı sertifikalara dağıtılır.

(8) Sertifikanın emeklilik hakkının kullanılarak ya da vefat veya maluliyet nedeniyle sonlandırılması halinde ise taahhüt hesabındaki tutarın tamamı nakit hesabına ödenir. Hesaplamalar, her bir sertifika için ayrı ayrı yapılır.

(9) Şirketler, katılımcılara ait nakden ödenen Devlet katkısını, en geç hesaplarına intikal ettiği günü takip eden iş günü, Devlet katkısının yatırıma yönlendirilmesinde kullanılan fon için alım talimatını vererek yatırıma yönlendirir. Bu tutarlar, alım talimatı verilen fon paylarının takası gerçekleşene kadar, fonun saklayıcı kuruluş nezdinde açılan özel hesabında bloke şekilde tutulur. Devlet katkısının şirket hesaplarına intikal ettiği gün itibarıyla, aktarım veya sistemden ayrılma işlemi nedeniyle katılımcının fonlarına ilişkin satış talimatı verilmişse, katılımcının Devlet katkısı yatırıma yönlendirilmez, satılan fon paylarından nakde dönüşen tutara ilave edilir. Şirketler, Devlet katkısının yatırıma yönlendirilmesine ilişkin talimat kayıtlarını muhafaza eder ve denetime hazır halde bulundurur. Hesabına intikal eden Devlet katkısının zamanında yatırıma yönlendirilmemesi nedeniyle oluşacak zarar şirket tarafından karşılanır.

(10) Katılımcıya sistemden ayrılmadan kısmen ödeme yapılması durumunda, Kanunun 6 ncı maddesi kapsamında, ödeme yapılacak Devlet katkısı oranı ve uygulamaya dair diğer hususlar Kurum tarafından belirlenir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Devlet Katkısı Hesabına Dair İşlemler

Şirketler arası aktarım

MADDE 10- (1) Katılımcının, bir şirkette bulunan bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerinin başka bir şirkete aktarılması durumunda, Devlet katkısı veya nakit hesabındaki tutarlar da Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmeliğin şirketler arası aktarım hakkındaki hükümleri dikkate alınarak katılımcının birikimleriyle birlikte yeni şirkete aktarılır. Bu aktarım ile birlikte, Devlet katkısına ilişkin tüm veriler de yeni şirkete iletilir. Şirket, katılımcının birikimini oluşturan fon paylarının nakde dönüşme sürelerini dikkate alarak Devlet katkısı veya nakit hesabındaki fon paylarının satışını gerçekleştirir, en geç fon paylarının nakde dönüştüğü günü takip eden iş günü saat 15:00’e kadar ilgili tutarı ve aktarıma ilişkin verileri aktarım yapılacak şirkete aktarır. Aktarım yapılan şirket, bu tutarı, en geç hesaplarına intikal ettiği günü takip eden iş günü, Devlet katkısına ilişkin fon paylarının alım talimatını vererek yatırıma yönlendirir. Bu tutarlar, alım talimatı verilen fon paylarının takası gerçekleşene kadar, fonun saklayıcı kuruluş nezdinde açılan özel hesabında bloke şekilde tutulur.

(2) Katılımcının, önceki şirketinde ödediği katkı payları nedeniyle hesabına henüz intikal etmemiş bir Devlet katkısı bulunması halinde bu tutar en geç, şirkete ödendiği günü takip eden iş günü katılımcının yeni şirketine aktarılır.

(3) Bu madde kapsamındaki aktarım ve yatırıma yönlendirme yükümlülüklerinin zamanında yerine getirilmemesi nedeniyle oluşan zarar ilgili şirket tarafından karşılanır.

Ayrılma ve hak kazanılmayan tutarların iadesi

MADDE 11- (1) Katılımcının, sözleşmesini veya sertifikasını sonlandırması halinde, Kanunun ek 1 inci maddesine göre Devlet katkısı hesabındaki hak kazanılan tutarlar veya nakit hesabındaki tutarlar, bireysel emeklilik hesabındaki birikimleri ile birlikte Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmeliğin sistemden ayrılmaya ilişkin hükümleri dikkate alınarak kendisine ödenir.

(2) Emeklilik hakkı kazanılmış olmakla birlikte bu hak kullanılmadan ya da vefat veya malûliyet dışındaki bir nedenle sözleşmenin veya sertifikanın sonlanması halinde, çalışanlara taahhüt edilen Devlet katkısı tutarları şirketlerce Devlet katkısı hesabından çıkarılır, Kanunun ek 1 inci maddesine göre Devlet katkısı hesabındaki hak kazanılmayan tutarlar ise genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere aşağıda belirtilen işlemler takip edilerek iade edilir.

(3) Şirket, katılımcı tarafından gönderilen ayrılma talep formunun kendisine intikalini müteakip katılımcının Devlet katkısı hesabındaki fon pay adet ve tutar verisi ile sonlanma tarihi itibarıyla hesapladığı hak kazanma oranının emeklilik gözetim merkezi kayıtları ile uyumlu olduğunu teyit eder. Katılımcının Devlet katkısı hesabındaki fon pay adet ve tutar verisi ve hesaplanan hak kazanma oranı, emeklilik gözetim merkezi kayıtları ile uyumlu değil ise, uyumsuzluğa neden olan hataların düzeltilerek teyidin sağlanması gerekir. Emeklilik gözetim merkezi, bu uyumun teyidi amacıyla şirketlerin emeklilik gözetim merkezi nezdinde tutulan kayıtlara uzaktan erişimi için gerekli altyapıyı kurar. Ayrılma işlemi gerçekleştirilmeden önce katılımcının sistemden ayrılmaktan vazgeçmesi durumunda şirket, katılımcının bu yöndeki talebini en geç kendisine ulaştığı tarihi takip eden iş günü emeklilik gözetim merkezine bildirir.

(4) Şirket, üçüncü fıkrada belirtilen teyidi sağlamasını müteakip katılımcının birikimini oluşturan fon paylarının nakde dönüşme sürelerini dikkate alarak, Devlet katkısı hesabındaki fon paylarının satım talimatını verir.

(5) Şirket, fon paylarının nakde dönüştüğü gün, nakde dönen tutarları, virgülden sonra yukarı doğru en yakın iki haneli tutara yuvarlayarak genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Bakanlık hesaplarına öder. Şirket bu ödemelere ilişkin bilgiyi, ödemelerin yapıldığı aya ilişkin kayıt kesinleştirme tarihine kadar emeklilik gözetim merkezine gönderir. Emeklilik gözetim merkezi, kendisine yapılan bildirim ve iletilen veriler kapsamında Bakanlık hesaplarına ödenen tutarların kendi kayıtları ile uyumunu ve doğruluğunu kontrol eder. Zamanında ödenmediği veya eksik ödendiği tespit edilen tutarlar, ödenmesi gereken tarihten itibaren gecikme zammı oranına göre hesaplanan faiziyle birlikte 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere emeklilik gözetim merkezi tarafından ilgili vergi dairesine aylık olarak bildirilir.

(6) Şirketler, emeklilik gözetim merkezi tarafından, beşinci fıkra kapsamında vergi dairesine bildirilen tutarların vergi dairesine ödenmesine ilişkin bilgileri, aylık olarak emeklilik gözetim merkezine gönderir.

Haksız veya erken yapılan ödemelere ilişkin işlemler

MADDE 12- (1) Şirketler, Devlet katkısına esas teşkil eden katkı paylarının doğru hesaplanması ve kendi altyapı ve operasyonlarından kaynaklanan hataların önlenmesi için gerekli tedbirleri alır.

(2) Haksız olarak ödendiği tespit edilen Devlet katkısı, ödeme tarihinden itibaren gecikme zammı oranına göre hesaplanan faiziyle birlikte 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere emeklilik gözetim merkezi tarafından ilgili şirketin bağlı olduğu vergi dairesine ve şirkete aylık olarak bildirilir.

(3) Taahhüt edilen Devlet katkısının haksız olarak hesaplandığı tespit edilen kısmı, ilgili hesaptan çıkarılır. Söz konusu tutarların nakit hesabına nakden ödenen kısmına ilişkin olarak ikinci fıkradaki süreç işletilir.

(4) Şirketler, emeklilik gözetim merkezi tarafından, ikinci fıkra kapsamında vergi dairesine bildirilen tutarların vergi dairesine ödenmesine ilişkin bilgileri, aylık olarak emeklilik gözetim merkezine gönderir.

(5) Kendisine haksız olarak Devlet katkısı ödendiği veya taahhüt edildiği tespit edilen bir katılımcıya ait Devlet katkısı, mutabakat belgesi ekinde yer alan veriler uyarınca sözleşmesinin veya sertifikasının en son bulunduğu şirket tarafından, ilgili fon payları satılarak katılımcının hesabından geri alınır veya taahhüt hesabından çıkarılır.

(6) Haksız ödendiği tespit edilen Devlet katkısı tutarlarından, katılımcının Devlet katkısı hesabından geri alınmadan sözleşmenin veya sertifikanın sonlanması durumunda Bakanlığa ödenmiş olan tutarlar için 13 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında işlem yapılır.

(7) Erken ödenen Devlet katkısı tutarlarına, Devlet katkısının Bakanlıkça fiilen ödendiği tarih ile ödenmesi gereken tarih arasındaki süre için emeklilik gözetim merkezi tarafından gecikme zammı oranı esas alınarak gecikme bedeli hesaplanır. Hesaplanan tutar, Devlet katkısının Bakanlıkça ödenmesi gereken tarihten şirketin vergi dairesine ödeme yaptığı tarihe kadar gecikme zammı oranına göre hesaplanan faiziyle birlikte 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere emeklilik gözetim merkezi tarafından ilgili şirketin bağlı olduğu vergi dairesine ve şirkete aylık olarak bildirilir.

(8) Erken taahhüt edilen Devlet katkısı tutarları ile erken nakde dönüşen Devlet katkısı tutarlarına ilişkin emeklilik gözetim merkezi ve şirketlerce yapılacak iş ve işlemlere ilişkin esas ve usuller Kurum tarafından belirlenir.

Fazla veya yersiz ödemelerin iadesi

MADDE 13- (1) Bakanlık hesabına şirketlerce yapılan fazla veya yersiz ödemeler Bakanlıkça iade edilir. Bu tutarlar için faiz ödenmez. Bu konudaki esas ve usuller Kurumca belirlenir.

Devlet katkısının yatırıma yönlendirilmesi

MADDE 14- (1) Şirket, münhasıran Devlet katkısının yatırıma yönlendirilmesi amacıyla aşağıda belirtilen portföy sınırlamalarına uyan, kendisi tarafından veya başka bir emeklilik şirketince kurulmuş bir fon tanımlar. Şirket, faiz içermeyen yatırım araçlarına yönelik tercihte bulunan katılımcılar için ayrı bir fon tanımlayabilir, faiz içermeyen yatırım araçlarına yönelik tercihte bulunan çalışanlar için ise her halükarda ayrı bir fon tanımlar. Nakden ödenen Devlet katkılarının;

a) Asgari yüzde yetmişi, ilgisine göre Bakanlıkça veya Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama Şirketlerince ihraç edilen Türk Lirası cinsinden borçlanma araçlarında, gelir ortaklığı senetlerinde veya kira sertifikalarında,

b) Azami yüzde yirmisi Türk Lirası cinsinden;

1) Mevduatta, katılma hesabında,

2) Borsada işlem görmesi kaydıyla bankalar tarafından çıkarılan borçlanma araçlarında, kaynak kuruluşu bankalar olan varlık kiralama şirketlerince ihraç edilen kira sertifikalarında veya Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yetkilendirilmiş derecelendirme kuruluşları tarafından yatırım yapılabilir seviyeye denk gelen derecelendirme notuna sahip teminatlı menkul kıymetler ile varlık veya ipoteğe dayalı menkul kıymetlerde,

c) Asgari yüzde onu, BIST 100, BIST Sürdürülebilirlik Endeksi, BIST Kurumsal Yönetim Endeksi ve Borsa İstanbul A.Ş. tarafından hesaplanan katılım endekslerindeki paylarda,

değerlendirilir.

(2) Birinci fıkranın (b) bendinin (2) numaralı alt bendi ve (c) bendinin her biri için fon portföyünün yüzde onbeşinden fazla yatırım yapılamaz.

(3) Fon portföyüne, BIST repo-ters repo pazarında gerçekleştirilen ters repo vaad sözleşmeleri dâhil edilebilir ve fon varlıkları Takasbank ve/veya yurt içi organize para piyasası işlemlerinde değerlendirilebilir. Bu şekilde değerlendirilecek tutarlar fon portföyünün yüzde beşini aşamaz.

(4) Devlet katkılarının yatırıma yönlendirileceği fona ilişkin giderlerin karşılanması için fondan gider kesintisi yapılabilir. Bu kapsamda yapılacak toplam kesinti, fon işletim giderine ilişkin kesinti dâhil, günlük yüz binde biri (yıllık %0,365) geçmeyecek şekilde fon içtüzüğünde belirlenir.

(5) Devlet katkılarının yatırıma yönlendirilmesi amacıyla tanımlanan fonun yönetiminde aşağıdaki portföy sınırlamaları uygulanır:

a) Tek bir bankada mevduat veya katılma hesabı olarak değerlendirilebilecek tutar fon portföyünün yüzde altısını aşamaz.

b) Tek bir banka tarafından ihraç edilen borçlanma araçları ve kira sertifikalarına fon portföyünün binde onbeşinden fazlası yatırılamaz.

c) Tek bir hisse senedine fon portföyünün yüzde birinden fazla yatırım yapılamaz.

(6) İlgili fonun yönetiminde, bu maddede belirtilen fon portföyüne alınacak varlıklara ilişkin oranlara ek olarak, Emeklilik Yatırım Fonlarının Kuruluş ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelikte yer alan ve bu maddede belirtilmeyen diğer ilgili portföy sınırlamaları da dikkate alınır.

(7) Şirket, fondaki varlıkların değerinde, fiyat hareketleri, rüçhan haklarının kullanılması ve benzer sebeplerle dördüncü fıkrada yer alan sınırlama hariç yukarıda belirtilen oransal sınırlamaların ihlal edilip edilmediğini aylık olarak kontrol eder ve bu şekilde ihlal edilen oranların on iş günü içinde düzeltilmesini sağlar ve Kuruma bildirimde bulunur.

(8) Fon içtüzüğünde belirlenen günlük kesinti oranına karşılık gelen yıllık oranın aşılıp aşılmadığı şirket tarafından her hesaplama dönemi sonunda kontrol edilir. Bu kontrol, fon içtüzüğünde yer alan yıllık kesinti oranı ve o yıl için hesaplanan günlük ortalama fon net varlık değerine göre yapılır. Şirket tarafından yapılan kontrolde fon içtüzüğünde belirlenen oranların aşıldığının tespiti halinde, aşan tutar ilgili dönemi takip eden beş iş günü içinde şirketçe fona iade edilir.

(9) Bu Yönetmelik kapsamında sunulan fonların kesinti yapısı ve oranları, sayısı, içeriği ve portföy yönetim şirketinin belirlenmesine ilişkin esaslar Kurul tarafından yeniden belirlenebilir.

Devlet katkısına hak kazanma

MADDE 15- (1) Sözleşmenin veya sertifikanın emeklilik hakkının kullanılarak ya da vefat veya maluliyet nedeniyle sonlandırılması durumunda katılımcı ya da çalışan, Devlet katkısı hesabındaki tutarın tümüne hak kazanır.

(2) 1/1/2013 tarihinden sonra sözleşmenin sistemde geçirdiği sürenin üç yıldan altı yıla kadar olması durumunda katılımcı, Devlet katkısı hesabındaki tutarların yüzde onbeşine, altı yıldan on yıla kadar olması durumunda yüzde otuzbeşine, on yıl ve daha fazla olması durumunda ise yüzde altmışına hak kazanır. Hesaplamalar, sözleşme bazında yapılır. Süre hesabında, sözleşmeye ait fon paylarına ilişkin son satım talimatının verildiği tarih dikkate alınır. Çalışanlar, Devlet katkısı nakit hesabında yer alan tutarların tamamına hak kazanır.

(3) Devlet katkısının şirket hesaplarına intikal ettiği gün itibarıyla, katılımcının ilgili sözleşmesine ait Devlet katkısı hesabında herhangi bir tutar bulunmaması halinde, süre hesabında, sözleşmeye ait diğer fon paylarına ilişkin son satım talimatının verildiği tarih dikkate alınır.

(4) İşveren grup emeklilik sözleşmesi kapsamında geçirilen süreler, emeklilik durumu hariç, Devlet katkısına hak kazanmaya esas süre hesabında dikkate alınmaz.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

İşlemlerde sorumluluk

MADDE 16- (1) Şirketler ve emeklilik gözetim merkezi, Devlet katkısının hesaplanması, bildirimi, kontrolü ve ödenmesine dair yükümlülükler ile bu Yönetmelikte belirtilen diğer yükümlülüklerinin doğru, zamanında ve bu Yönetmelik hükümlerine uygun bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamak üzere bir kontrol sistemi oluşturur.

(2) Şirketler, Devlet katkısı uygulamasına ilişkin işlemler ile kendi bünyelerindeki katılımcıların sözleşme veya sertifika bazında Devlet katkısı hesabındaki tutarlara hak kazanımı sürelerinin ve taahhüt tutarlarının mevzuatta öngörüldüğü şekilde takibi için gerekli teknik altyapıyı kurar.

(3) Denetim birimlerince yapılan denetim sonucunda; şirketin veya emeklilik gözetim merkezinin bu Yönetmelikte belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucu oluştuğu tespit edilen kamu zararı, ilgili kuruluş adına borç dosyası açılarak takip edilir ve tahsilat, adına borç kaydı açılan kuruluştan yapılır.

(4) Bakanlığın ilgili harcama birimi sadece, Devlet katkısının hesap formunda bildirilen tutarının bütçe tertibine uygun olarak ödenmesinden, ödenek üstü ödeme yapılmamasından ve ödemenin doğru muhasebe hesaplarından yapılmasından sorumludur.

(5) Şirketler, imzalayacakları mutabakat belgesine kayıt kesinleştirmeye konu işlemlerin oluşturulan kontrol sistemi çerçevesince kontrol edildiğini, kasıt, kusur, hata veya ihmalleri dolayısıyla oluşabilecek bütün zararlardan sorumlu olduklarına dair beyannameyi ekler.

(6) Veri gönderim ve bildirim yükümlülüğünü, Devlet katkısının hesaplanması ile Devlet katkısına ilişkin mahsuplaşma ve iade işlemlerinde sorumluluklarını gereği gibi yerine getirmeyen şirketlerin, katılımcıların hak ve menfaatlerini tehlikeye soktukları kabul edilir ve şirketlere, yaptıkları ihlalin mahiyetine göre Kanunun 14 üncü ve 22 nci maddelerinde belirtilen müeyyideler uygulanır.

(7) 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesi kapsamındaki katılımcılar için şirketin Devlet katkısına ilişkin sorumluluğu, ilgililerin durumlarını tevsik eden belgelerini şirkete ibraz ettiği tarih itibarıyla başlar ve belge üzerindeki belge veriliş tarihi dikkate alınarak 4 üncü maddenin beşinci fıkrası kapsamında işlem tesis edilir.

Zararların karşılanması

MADDE 17- (1) Ödenen katkı payının şirketçe zamanında bildirilmemesi, eksik bildirilmesi, doğruluğunun sağlanamaması, Devlet katkısının taahhütten nakde dönüşmesi gereken tutarı için şirketçe nakit ödeme talebinin süresi içinde iletilmemesi veya ilgili verinin emeklilik gözetim merkezince tutarlılığının ya da Devlet katkısı hesabı yapılmasına imkan verdiğinin teyit edilememesi ve benzeri nedenlerle katılımcıya gecikmeli şekilde ödenen Devlet katkısının gecikme dönemine ilişkin varsa getirisi, eksik ödemeye konu Devlet katkısının ilgili hesaba ödendiği tarihi müteakip iki iş günü içinde şirket tarafından katılımcının bireysel emeklilik hesabına ödenerek birikimlerine ilave edilir.

(2) Bir katkı payının şirket hesaplarına nakden intikal ettiği ayın sonunu müteakip bir yıllık süre geçtikten sonra, varsa söz konusu katkı payı ödemesinden kaynaklı devreden katkı payları da dahil olmak üzere ödenmesi gereken bir Devlet katkısı bulunduğunun tespiti halinde, bu tutar ve bunun gecikme dönemine ilişkin getirisi şirket tarafından ilgisine göre katılımcının bireysel emeklilik hesabına ödenerek birikimlerine ilave edilir. Katılımcının ya da işverenin sözleşmeye ilişkin bilgilerindeki herhangi bir değişikliği şirkete geç bildirmesi nedeniyle şirket tarafından karşılanacak olan zararın hesaplamasında, katılımcının ya da işverenin ilgili bilgileri şirkete bildirim tarihi gecikme döneminin başlangıç tarihi olarak alınır.

(3) Şirketlerce, 9 uncu ve 10 uncu maddeler kapsamındaki yatırıma yönlendirme ve aktarım yükümlülüklerinin zamanında yerine getirilmemesi durumunda, ilgili tutarlar için işlem bazında söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin sürenin sona erdiği tarih ile bu yükümlülüklerin yerine getirildiği tarih arasındaki süreye gecikme zammı oranı uygulanarak hesaplanacak tutar katılımcının Devlet katkısı hesabına ilave edilir. Şirketin bu yükümlülükleri yerine getirmesi ancak gecikme zammı oranı uygulanarak hesaplanan tutarı da ödemesiyle gerçekleşir.

(4) Emeklilik gözetim merkezinin, hesaplarına intikal eden Devlet katkısını süresi içinde şirketlere göndermemesi durumunda, bu tutara Bakanlığın ödeme yaptığı tarihten emeklilik gözetim merkezi tarafından şirketlere ödeme yapılan tarihe kadar geçen süre için gecikme zammı oranı uygulanır ve hesaplanan tutar genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Bakanlık hesaplarına ödenir.

(5) Emeklilik gözetim merkezinin bu Yönetmelikte belirtilen bildirim, hesaplama, kontrol ve ödeme gibi sorumluluklarını belirlenen esaslar doğrultusunda yerine getirmemesi nedeniyle oluşan zararlar emeklilik gözetim merkezi tarafından karşılanır.

(6) Bu Yönetmelik kapsamında zararların karşılanmasında kullanılacak getiriye ilişkin hesaplama, ilgili Devlet katkısının yatırıma yönlendirilmesinde kullanılan fonun pay değerinde ilgili sürede meydana gelen artış dikkate alınmak suretiyle yapılır.

(7) Başka bir şirket tarafından emeklilik gözetim merkezine eksik veya yanlış gönderilen veriler nedeniyle vergi dairesine ödeme yapmak durumunda kalan şirketin, vergi dairesine ödemiş olduğu gecikme zammı tutarı ve varsa katılımcının sistemden ayrılması nedeniyle Devlet katkısı hesabından alamadığı durumda vergi dairesine ödediği Devlet katkısı tutarı, haksız ödemeye sebebiyet veren şirketler tarafından, konuyla ilgili bildirimin kendisine ulaşmasını takip eden 5 iş günü içerisinde haksız Devlet katkısı ödemesini yapan emeklilik şirketine ödenir.

Vergi dairesine bildirim

MADDE 18- (1) Bu Yönetmelik kapsamında emeklilik gözetim merkezi tarafından vergi dairesine yapılacak bildirimlerde, amme alacağının tutarı, vadesi, amme borçlusunun adı soyadı/unvanı, vergi kimlik numarası, adresi ve bağlı bulunulan vergi dairesi müdürlüğü bilgilerine yer verilir.

Denetim

MADDE 19- (1) Devlet katkısının hesaplanmasına, ödenmesine ve hakedilmeyen veya şirketlerce haksız olarak tahsil edilen tutarların iade veya mahsup edilmesine, şirket hesaplarına intikal eden Devlet katkılarının şirketlerce ilgili fonlara intikal ettirilmesine ilişkin iş ve işlemler Kurumca yılda en az bir kez denetlenir.

(2) Devlet katkısının yatırıma yönlendirilmesinde kullanılacak fonlara ilişkin denetim Sermaye Piyasası Kurulu tarafından gerçekleştirilir.

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik

MADDE 20- (1) 5/2/2016 tarihli ve 29615 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bireysel Emeklilik Sisteminde Devlet Katkısı Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.

Yıl ekleme

GEÇİCİ MADDE 1- (1) 1/1/2013 tarihinden önce sisteme girmiş ve 1/1/2016 tarihi itibarıyla sözleşmesi yürürlükte olan katılımcıların emeklilik sözleşmelerine, sözleşmenin sisteme giriş tarihine göre 1/1/2013 tarihi itibarıyla hesaplanan sistemde kalma süresi dikkate alınarak, katılımcının Devlet katkısına esas hak kazanma sürelerinin hesaplanması bakımından, bir defaya mahsus olmak üzere 6327 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinde belirtilen yıl eklemesi yapılır. Buna göre, katılımcının ilgili sözleşmesine ilişkin Devlet katkısına hak kazanmaya esas süresine, 1/1/2013 tarihi itibarıyla ilgili sözleşmede;

a) Üç yıldan fazla ancak altı yıl veya daha az süreyle kalınmış olması halinde bir yıl,

b) Altı yıldan fazla ancak on yıl veya daha az süreyle kalınmış olması halinde iki yıl,

c) On yıldan fazla kalınmış olması halinde üç yıl,

1/1/2016 tarihinde eklenir.

Başlangıç Devlet katkısı

GEÇİCİ MADDE 2- (1) Bu maddenin yürürlük tarihinden önce, başlangıç Devlet katkısı hesaplanarak sertifikalarına dağıtılmış olan çalışanların kalan taahhüt tutarları çalışan bazında emeklilik gözetim merkezi tarafından sağlanan altyapı üzerinden izlenir ve nakde dönme işlemleri bu Yönetmeliğe göre yürütülür.

Yürürlük

MADDE 21- (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 22- (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı yürütür.

 


Kaynak: Resmi Gazete – 31.12.2022
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bireysel-emeklilik-sisteminde-devlet-katkisi-hakkinda-yonetmelik-31-12-2022/feed/ 0