eğitm – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 14 Dec 2020 09:44:34 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Mili Eğitim Bakanlığı: Aralık ayında 300 bin tablet dağıtılacak https://www.muhasebenews.com/mili-egitim-bakanligi-aralik-ayinda-300-bin-tablet-dagitilacak/ https://www.muhasebenews.com/mili-egitim-bakanligi-aralik-ayinda-300-bin-tablet-dagitilacak/#respond Mon, 14 Dec 2020 16:00:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=98643 Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, katıldığı canlı yayında, okullarda yüz yüze eğitime 4 Ocak 2021’den itibaren geçilip geçilemeyeceğine yönelik soru üzerine bu konuda, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu ile sürekli temas hâlinde olduklarını vurguladı.
Aynı zamanda oluşturulan yazılımla ana sınıfından lise sona kadar her bir öğrenciyi, öğretmenleri günlük olarak takip edebildiklerini anlatan Selçuk, şunları söyledi: “Önümüzdeki hafta kabine toplantısında bu, tekrar değerlendirmeye alınacak. Bütün veriler, ilgili Bakanlıklar ve kuruluşlarla paylaşılacak. Daha sonra kabine toplantısında, Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında yeni değerlendirmeler yapılacak. Bu tür kararları almak, tamamen veriye bakmak gerekliliği doğuruyor. Yani veriye bakacağız, ondan sonra herhangi bir karar almak söz konusu…”
Günlük vaka sayısının hangi ortalamaya sayıya düşmesi durumunda okulların açılabileceğiyle ilgili Bilim Kurulunun bir önerisi olup olmadığı sorulan Selçuk, bazı sayıların bulunduğunu ama bu konunun sadece vaka sayısıyla değil; toplumsal davranış, hastanelerin durumu gibi unsurlarla da ilgili olduğunu vurguladı.
Selçuk, “Salgının seyrinde yukarı yönlü yükselişte okulların açık olmasının çok fazla etkisi yok muydu?” sorusuna karşılık, “Bunu, Sağlık Bakanımız da Bilim Kurulundan bazı hekimlerimiz de ifade ettiler; bizim gözlemlerimiz de o yönde, yani okulun dramatik bir etkisi yok. Çevredeki ilişkiler ve etkileşimler sonucu ortaya çıkan bir durum söz konusu. Yoksa biz anasınıfları ile 1, 2, 3, 5, 7, 8 ve 12. sınıfları günlük olarak izliyoruz ve bakıyoruz artışlara. Bir de Türkiye genelindeki artışlara bakıp karşılaştırma yapıyoruz.” açıklamasında bulundu.
“4 Ocak bu tablo içinde iyimser bir tahmin”
Bakan Selçuk, “4 Ocak, bizim için umut vadeden iyimser bir tahmin.” açıklamalarının anımsatılması üzerine, “Burada ifade etmek istediğim şey şu: Okulların bir an önce açılmasını isteyen bir bakış açım var. Çünkü çocuklarımızın sadece öğrenme kayıpları değil; sosyal, duygusal kayıpları da çok önemli. Velilerimizin içinde bulunduğu sıkıntıların farkındayız. Onlar çok önemli.” ifadesini kullandı.
“Bütün bunlara baktığımızda 4 Ocak, bu tablo içinde iyimser bir tahmin. Yani ‘Bir problem kalmadı, açabiliriz.’ cümlesini rahatlıkla kuramadığımız bir tarih ama bunu izleyeceğiz, göreceğiz.” diyen Selçuk, tüm olasılıkları dikkate aldıklarını ve ardından bir karar sürecinin ortaya çıktığını anlattı.
Selçuk, “Büyük bir olasılıkla yine bazı kısmi çözümlemeler hayata geçecek. 4 Ocak’ta tamamen açılabilir mi, açılamaz mı ya da kısmen hangileri açılabilir, hangileri açılamaz. Özellikle küçük yaştaki çocuklarımıza yönelik bilim insanlarının hep söylediği şey, çok düşük bir risk. Bazı alerjik sorunları, astımla ilgili bazı sıkıntıları olan çocuklarımızla alakalı birtakım konular var. Zaten isteğe bağlı olduğu için oralarda da tedbir alma imkânımız var. Bunları birlikte yeniden değerlendireceğiz ama ara ara da görüşüyoruz.” dedi.
 
Yarıyıl tatili ne zaman?
Millî Eğitim Bakanı Selçuk; 4 Ocak’ta okulların tümüyle açılması kararı alınması, süreç ve verilerin bunu göstermesi durumunda, hazır olduklarını ama kısmen açılması ile ilgili bir durum söz konusu olursa da hangi yaş grupları, hangi okullar olacağı konusunda gereken hazırlıkların yapıldığını söyledi.
Hazırlık senaryoları içinde yarıyıl tatilinin öne alınmasının da söz konusu olup olmadığı sorulan Selçuk, “Tabii, var. Bu gerek sınavlar açısından gerek yapılabilecek iş ve işlemler konusunda gerekse salgının seyriyle alakalı olarak var. Bizim iş takvimi şudur, belirlenmiştir, değişmez diye bir bakış açımız asla yok. Duruma göre bunu esnetiriz, öne alırız, takdim tehir yaparız, başka çözümler buluruz, hepsi yapılır.” diye konuştu.
Selçuk, sınavların yüz yüze yapılmasına ilişkin soru üzerine de yüz yüze birinci sınavların çok büyük ölçüde bittiğini, kısmen bir eksik bulunduğunu ama kalanlar için de zaten tek bir sınav yapılacağını dile getirdi. Selçuk, bunun dışında performans ve projeyle ilgili eğitim öğretim yılı başında sürecin zaten başladığına ve bununla ilgili bir problemin bulunmadığına dikkati çekti.
Yüz yüze sınavı eksik kalan öğrencilerle ilgili salgının seyrine bağlı olarak dönem içinde grup ve günlere ayırarak sınavların yapılabileceğini ya da iş takviminde değişikliklerin söz konusu olabileceğini belirten Selçuk, bunların hepsine hazır olduklarını vurguladı.
Bakan Selçuk, çocukların eline basılı karne vermek istediklerinin altını çizerek, takvimin değişmesi ihtimaliyle ilgili hazırlıkları yaptıklarını belirtti ve “Şu andaki gidişimiz, değişmeyecekmiş gibi devam ediyoruz ama ihtiyaç olur ve değişmesi gerekirse onun için de bazı tedbirler almak gerekiyor. Yani mevzuat, genelgeler, okullarda yürütülen işler, süreçler açısından almak gerekiyor. Bunların hepsinin tedbirini aldık.” şeklinde konuştu.
Aşılanma sürecinde ikinci sırada toplumla teması olanlar arasına öğretmenlerin de alınmasıyla ilgili görüşlerin sorulması üzerine Selçuk, bu konuda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Bilim Kurulu ile istişarelerinin olduğunu ve bir ön mutabakatın bulunduğunu dile getirdi. Selçuk, yapılan çalışmaların sonuçları ve kabine toplantısındaki değerlendirmeler sonrasında konunun açıklığa kavuşacağının altını çizdi.
Aralık ayında 300 bin tablet dağıtılacak
Bakan Selçuk, tablet dağıtımıyla ilgili soru üzerine, şu ana kadar 150 bine yakın tabletin dağıtıldığını açıkladı. Selçuk, “Aralığın 14, 21 ve 28’inde tekrar bir dağıtım süreci başlıyor. Yaklaşık 300 bin tablet dağıtımı gerçekleştirilecek bu süreçte. Ocak ortasına kadar da 500 bin tabletin dağıtımı tamamlanmış olacak.” bilgisini paylaştı.
Daha sonrasında da bazı kısmi çalışmaların devam edeceğini belirten Selçuk, aynı zamanda TRT EBA TV’de de sınavlarda çocukların muhatap kılındığı tüm içeriğin bulunduğunu vurguladı.
EBA destek noktalarının sayısının 14 bin 500’e ulaştığına dikkati çeken Selçuk, bu noktaların tanıtımıyla ilgili Japonya’daki gazeteler ve televizyonlarda yayın yapıldığına, sistemin artık uluslararası düzeyde de tanındığına işaret etti.
Ziya Selçuk, EBA sistemini, günde 3 milyon kişiye aynı anda hizmet verebilen bir yapıya ulaştırdıklarının altını çizerek dünyada bu kadar canlı ders verebilen iki üç ülkenin ancak olabileceğini ifade etti.
Anaokulu ve kreşlerin durumu
Selçuk, “‘Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı olan kreşler açık, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olanlar kapalı. Biz burada mağdur oluyoruz.’ diyen çalışan aileler var. Yeni bir adım söz konusu mu?” sorusu üzerine, Millî Eğitim Bakanlığının daha çok 4,5 ve 6 yaş anasınıfları gibi kurumlardan sorumlu olduğunu, kreşlerin ise daha ziyade 0-3 yaş arasındaki çocukları kapsadığını anlattı.
Selçuk, “Bizim kreşlerimiz yok, zaten dolayısıyla bizde açık olması söz konusu değil ama az da olsa arada kalan çocuklarımız var, onunla ilgili görüşmeler sürüyor. Geçen hafta, tüm hafta boyunca bu konuyu çalıştık. Kabine toplantısında bununla ilgili bir değerlendirme elbette yapılır.” dedi.
LGS ve YKS’de öğrencilerin tüm müfredattan sorumlu olup olunmayacağına ilişkin soru üzerine Selçuk, sürecin dinamik olduğunun altını çizdi.
Bakan Selçuk, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle geçen dönem LGS ve YKS’nin müfredatına ilişkin düzenleme yaptıklarını ancak o dönem EBA’ya ilişkin alt yapının yeterli olmadığını, şu an ise yeterince kaynak bulunduğunu söyledi.
İhtiyaç hâlinde bir seyreltme yapabileceklerini ifade eden Bakan Selçuk, öğrenme kayıplarından dolayı öğrencilerin yıllar boyunca sorun yaşayabileceğine dikkati çekerek “Bugün için kolay olanı değil, önümüzdeki yılları dikkate alan bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Türkiye’nin önümüzdeki yıllar için çok daha büyük kayıplarla muhatap olmaması için bu tür kararları eğitimcilerle iş birliğinde alıyoruz. Bu karar, bürokratik değil. Eğitimi bilen insanların özellikle söylediği şey, müfredatın tümünden sorumlu olunması.” diye konuştu.
Bakan Selçuk, öğrenme kayıplarının gelecek iki yıl için yapılacak telafi programıyla giderileceğini bildirdi.
“Türkiye, başarısıyla gurur duymalı”
2019 Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması’nda  (TIMSS) Türkiye’nin ilk kez 500 puanın üzerine çıktığının anımsatılması üzerine Bakan Selçuk, “Gerçekten büyük bir başarı fakat bir gün bile konuşulmadı. Türkiye, başarısıyla gurur duymalı.” dedi.
Bakan Selçuk; alt, orta ve üst sosyoekonomik düzeydeki öğrencilerin hepsinin ortalamalarında yükseliş olmasının önemine işaret etti.
Selçuk, öğretmen atamaları sorusuna ise imkânlar el verdiğince daha fazla atama yapmak için çalıştıklarını, zamanı gelince atamaların yapılacağı karşılığını verdi.

Kaynak: T.C. Milli Eğitim Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mili-egitim-bakanligi-aralik-ayinda-300-bin-tablet-dagitilacak/feed/ 0
MEB: Yatırım bütçemizi %94 artırarak 11,3 milyar liraya çıkarıyoruz https://www.muhasebenews.com/meb-yatirim-butcemizi-%94-artirarak-113-milyar-liraya-cikariyoruz/ https://www.muhasebenews.com/meb-yatirim-butcemizi-%94-artirarak-113-milyar-liraya-cikariyoruz/#respond Fri, 06 Nov 2020 16:00:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=95883 Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, toplumun tüm kesimlerini içine alan örgün ve yaygın eğitim ve öğretim hizmetlerini yürütebilmek için program bütçeye göre hazırlanan eğitim bütçesinin 211 milyar 993 milyon 156 bin lira olarak belirlendiğini bildirerek, bu rakamın 2021 yılı merkezi yönetim bütçesinin yüzde 15,7’sini oluşturduğunu söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2021 yılı bütçesinin Program Bütçe’ye göre hazırlandığın aktaran Selçuk, “Sınırlı kaynakların, topluma en yüksek faydayı sağlayacak programlara tahsis edilmesi gerçeğinden hareketle Bakanlığımız faaliyetleri, engellilerin toplumsal hayata katılımı ve özel eğitim, hayat boyu öğrenme, ortaöğretim, ölçme, seçme ve yerleştirme, temel eğitim, uluslararası eğitim iş birlikleri ve yurtdışı eğitim ve yönetim ve destek programlarına ayrılmıştır.” bilgisini paylaştı.
Bakan Selçuk, Engellilerin Toplumsal Hayata Katılımı ve Özel Eğitim Programı’na 7 milyar 568 milyon 630 bin lira, Hayat Boyu Öğrenme Programı’na 3 milyar 24 milyon 407 bin lira, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Programı’na 69 milyon 132 bin lira, Ortaöğretim Programı’na 42 milyar 478 milyon 310 bin lira, Temel Eğitim Programı’na 80 milyar 809 milyon 296 bin lira, Uluslararası Eğitim İş Birlikleri ve Yurtdışı Eğitim Programı’na 1 milyar 645 milyon 282 bin lira, Yönetim ve Destek Programı’na ise 11 milyar 325 milyon 177 bin lira ödenek ayrıldığını belirtti.
2021 Program Bütçesinde 67 performans göstergesi ile programların yıllık belirlenen ölçülebilir hedeflerle takip edileceğini vurgulayan Selçuk, “Tekli eğitime geçiş ve okul öncesi eğitim hedefimiz, uzaktan eğitim, okullardaki deprem güçlendirme faaliyetleri ve meslek liselerinin atölye altyapısı gibi özel önem verdiğimiz alanlar için Milli Eğitim Bakanlığı yatırım bütçesini, 5,8 milyar liradan yüzde 94 artırarak 11,3 milyar liraya çıkartıyoruz.” dedi.
2021 yılı bütçesinden öğrencilere doğrudan nakdi ve ayni olarak önemli destekler sağlamayı sürdüreceklerine dikkati çeken Selçuk, bu kapsamda tahsis edilen ödenek tutarının 30,1 milyar lira olduğunu, 2 milyon öğrencinin faydalandığı burs ve öğrenim kredisi için 13,9 milyar lira, 1 milyon 256 bin öğrencinin faydalandığı taşımalı eğitim ve yemek yardım programı için 5,5 milyar lira, 411 bin engelli çocuğun faydalanacağı eğitim programları için yaklaşık 4,8 milyar lira, öğrencilere destekleme ve yetiştirme kursu çerçevesinde 1,9 milyar lira, pansiyonlarda barınan 328 bin öğrenciye barınma desteği olarak 1,3 milyar lira, ücretsiz kitap dağıtımı için 1 milyar lira, özel okul desteği kapsamında 891 milyon lira, üniversitelerde uygulanan harç desteği kapsamında 763 milyon lira destek verileceğini açıkladı.
Salgın döneminde uzaktan eğitim
Bakan Selçuk, tüm dünyayı ve ülkeyi etkisi altına alan Kovid-19 salgını ile birlikte uzaktan eğitim sürecini başlatarak hayati önlemlerden birini uygulamaya koyduklarını anlattı.
Uzaktan eğitim sürecinde TRT EBA İlkokul, TRT EBA Ortaokul ve TRT EBA Lise TV kanalları üzerinden uzaktan eğitim içeriklerini ve ders anlatım videolarını öğrencilerle buluşturduklarını belirten Selçuk, bu süreçteki eğitim faaliyetlerine ilişkin şu bilgileri verdi:
“Aynı dönemde belli başlı ülkeler, öğrencilerine sadece işlenecek konularla ilgili mail göndermekle yetindi. Bu süreçte ortaya çıkan öğrenme kayıplarını en aza indirmek amacıyla her seviyede Telafi Öğretim Programları’nı hazırladık.
Salgın nedeniyle uzunca bir süre gerek aile ortamı gerek sosyal medyada salgın ve salgının etkileri ile ilgili uyaranlara maruz kalan öğrencilerin yeniden okula başladıklarında olağan düzenlerine dönmeleri için Okuldayım Güvendeyim-Çocuk ve Gençler İçin Uyum Etkinlikleri kitapçığı hazırladık. Çalışmalarımız bu kapsamda artarak ve çeşitlenerek devam etmektedir.”
Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun değerlendirmeleri doğrultusunda çocukların faydasını önceleyerek okullarda yüz yüze eğitime aşamalı geçişi başlattıklarını hatırlatan Selçuk, “Ülkemizle benzer özellikler gösteren ülkelerde tüm okullar tam zamanlı ve tüm seviyelerde açılırken biz kontrollü ve aşamalı bir geçişi tercih ettik.” ifadesini kullandı.
Yüz yüze eğitime başlayan öğrencilerin haftanın 2 gününde okullarına devam ettiğini dile getiren Selçuk, sınıf mevcutlarını Bilim Kurulunun tavsiye kararları doğrultusunda gruplara ayırarak azalttıklarını, ayrıca ders sürelerinde yaptıkları düzenleme ile çocukların okulda kalış sürelerini de kısalttıklarını vurguladı.
Okullarda Kovid-19 tedbir ve takip ekipleri oluşturduklarını ve öğretmenlerin salgın tedbirleri konusunda eğitimlerini tamamladıklarını aktaran Selçuk, Eğitim Kurumlarında Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi ve Enfeksiyonu Önleme Kontrol Kılavuzu’nu hazırladıklarını aktardı.
Bilgisayar ve internet erişimi konusunda desteğe ihtiyacı olan öğrenciler için Türkiye genelinde 13 bin 304 EBA Destek Merkezi, 127 mobil EBA Destek Noktası oluşturduklarını bildiren Selçuk, EBA Destek Noktalarının sayılarının hızla artmaya devam ettiğini söyledi.
Bakanlık olarak ilk aşamada ihtiyaç sahibi öğrenciler arasından, ailesinin gelir düzeyi, eğitim çağındaki kardeş sayısı, yüz yüze eğitime devam etme durumu, özel eğitim gereksinim halleri gibi hususlarda resmi veriler üzerinden yaptıkları sıralamalar doğrultusunda 500 bin öğrenciye tablet bilgisayar ulaştırdıklarını hatırlatan Selçuk, ayrıca yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, kamu ve özel sektör kuruluşları ile sivil inisiyatifler tarafından sunulan ayni ve nakdi bilgisayar desteklerinin de öncelikli ihtiyaç sahibi öğrencilere hızla ulaşabilmesi için de aynı stratejiyle çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.
Türkiye’deki öğretmen profili
 
Bakan Selçuk,  resmi eğitim kurumlarında görev yapan 974 bin 837 öğretmenin bulunduğunu, hükümetleri döneminde atanan öğretmen sayısının, mevcut resmi öğretmen sayısının yüzde 71’ine karşılık geldiğini dile getirdi.
40 yaş ve altındaki öğretmen sayısının toplam öğretmen sayısının yüzde 62’sine tekabül ettiğinin altını çizen Ziya Selçuk, şu bilgileri paylaştı:
“Öğretmen başına düşen öğrenci sayımız, ilköğretimde 16’ya, ortaöğretimde de 11’e düşmüştür. Ülkemizin tüm coğrafi bölgelerindeki öğretmen doluluk oranları birbirine yakın bir seviyeye yükseltilmiştir. Norm kadro doluluk oranları Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 95, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 93, ülke genelinde ise yüzde 92 seviyesindedir.
Öğretmenlerimizin mali ve sosyal haklarında önemli iyileştirmeler yapılmış ve 1 Temmuz 2020 itibarıyla Bakanlığımız bünyesinde göreve yeni başlayan 9. derece 1. kademedeki bir öğretmenimizin maaşı 4369 lira, ek ders ücretinin saati net 18,22 lira olmuştur. Ayrıca, tüm öğretmenlere, her eğitim ve öğretim yılı başında eğitim ve öğretime hazırlık ödeneği verilmektedir. 2020-2021 eğitim ve öğretim yılında öğretmenlerimize 1210 lira ödenmiştir.
Bakanlığımızın üst yönetimine ilişkin hizmetler, yardımcı hizmetler, hukuki danışmanlık ve muhakemat hizmetleri, idari ve mali hizmetler, danışma ve denetim faaliyetleri ile insan kaynakları yönetimine 2021 yılı bütçemizin Yönetim ve Destek Programına 11 milyar 325 milyon 177 bin TL kaynak ayrılmıştır.”
5 milyon kullanıcıya hizmet sunan yeni teknoloji
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, dijital eğitim platformu Eğitim Bilişim Ağı’nın (EBA), gelişen teknolojiyle uyumlu şekilde ve 2023 Eğitim Vizyonu hedefleri doğrultusunda tamamen yenilendiğini belirterek, Türkiye Güvenli Okullaşma ve Uzaktan Eğitim Projesi ile aynı anda 5 milyon kullanıcıya hizmet sunabilmeyi, sunulan elektronik içeriklerin miktarını, kalitesini, işlevselliğini ve içerik üretim altyapılarını önemli ölçüde artırmayı planladıklarını bildirdi.
Mesleki ve teknik eğitimi tercih edip yerleşen öğrenci sayısının yüzde 63 arttığı bilgisini veren Selçuk, öğretmenlerin yüzde 85’ine yeni teknolojiler ve sistemler konusunda eğitim imkanı sağladıklarını söyledi.
2019-2020 eğitim ve öğretim yılının temasının mesleki ve teknik eğitimde “patent, faydalı model, marka ve tasarım yılı” olarak belirlendiğini hatırlatan Selçuk, “Bu kapsamda şu ana kadar 142 patent, faydalı model, tasarım ve marka tescili alındı. Ayrıca 66 patent, 85 faydalı model, 197 tasarım ve 260 marka olmak üzere toplam 608 tescil başvurusu değerlendirilme aşamasındadır.” diye konuştu.
Kovid-19 salgını sürecinde mesleki ve teknik eğitimin öneminin daha da ön plana çıktığına dikkati çeken Selçuk, şöyle devam etti:
“Bugüne kadar okullarda 6 milyon litre yüzey temizleyici, 800 bin litre el dezenfektanı, 30 bin litre kolonya, 60 milyon adet cerrahi maske, 15 bin N95 maske, 1 milyonun üzerinde yüz koruyucu siperlik ve 35 bin tek kullanımlık çatal-bıçak üretimi yapılmıştır. Ayrıca salgın sürecinde ihtiyaç duyulan diğer ürünlerin üretilmesini sağlamak amacıyla altyapısı güçlü meslek liselerimizde Ar-Ge merkezleri kurduk. Bu merkezlerde kısa sürede cerrahi maske makinesinden solunum cihazına, UVC hava sterilizasyon cihazından, N95 standardında maske makinesine, video laringoskop cihazından izole numune alma ünitesine, temassız kızılötesi (IR) termometre cihazından yoğun bakım yatağına kadar çok sayıda ürün üretilmiş ve sağlık kuruluşlarına teslim edilmiştir.”
Türkiye genelinde 2019’da 28 ilde 52 özel eğitim anaokulu bulunduğunu, artık tüm illerde bu okulları açtıklarını kaydeden Selçuk, “21 Eylül 2020 itibarıyla 81 ilimizde en az bir özel eğitim anaokulu hizmet vermeye başladı. Diğer taraftan bazı illerimizde ihtiyaca göre birden fazla anaokulu açtık. Toplamda tüm illerimizde özel eğitim anaokulu sayımız 110’a çıktı. Ayrıca 76 ilde hizmet veren özel eğitim anasınıfı uygulamasını da 81 ile çıkarttık. Böylece özel eğitim anaokulu ve özel eğitim anasınıfı olmayan ilimiz kalmamış oldu.” dedi.
Özel eğitim meslek okulu sayısının da 81 ilde 175’e çıktığını bildiren Selçuk, ayrıca yeni standartlarda destek eğitim odası 600’e çıkardıklarını aktardı.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “ölçmek için öğrenmek yerine öğrenmek için ölçmek” felsefesine uygun bir yapı oluşturduklarını belirterek, “Bakanlık olarak ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemine sahip olması için adım attık ve her iki belgeyi de aldık.” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığının yanı sıra Yüksek Öğretim Kurulu, ÖSYM Başkanlığı, Yükseköğretim Kalite Kurulu ve üniversitelerin 2021 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yapan Selçuk, özel yetenekli bireylerin eğitimi için çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Bu kapsamda 2020’de 16 bilim ve sanat merkezini (BİLSEM) öğrencilerin hizmetine sunduklarını ifade eden Selçuk, “Toplamda 182 bilim ve sanat merkezimizde 63 bin 95 özel yetenekli öğrencimiz bu eğitim hizmetinden yararlanmaktadır.” bilgisini verdi.
BİLSEM’leri güçlendirmek için önemli yatırımlar yaptıklarını anlatan Selçuk, “Bu kapsamda 2020 yılının sonuna kadar 182 BİLSEM’in tamamında 1000 kitaptan oluşan özel bir kütüphane kuruyoruz. Ayrıca BİLSEM’lere yine bu kapsamda ilave laboratuvarlar ile tasarım ve beceri atölyeleri kuruyoruz. 2020 yılında BİLSEM’lerde 168 yeni tasarım ve beceri atölyesi kurduk. 2020 yılının sonuna kadar bu iki destek paketini tamamlamış olacağız.” diye konuştu.
Özel okullaşma oranları
Selçuk, 2020-2021 eğitim ve öğretim yılı itibarıyla tüm eğitim kademelerinde 14 bin 617 özel okul bulunduğunu belirterek, “2019-2020 eğitim ve öğretim yılında açık öğretim öğrencileri hariç tüm özel okullarda kayıtlı öğrencilerin toplam öğrenci sayısına oranı yüzde 8,8’e ulaşmıştır. Örgün eğitim içerisindeki özel okul sayılarının toplam okul sayısına oranı ise yüzde 20,2’dir.” dedi.
Eğitim sürecinin önemli boyutlarından birinin de ölçme ve değerlendirme olduğunu vurgulayan Selçuk, şöyle devam etti:
“Bakanlık olarak ‘ölçmek için öğrenmek yerine öğrenmek için ölçmek’ felsefesine uygun bir yapı oluşturuyoruz. Bakanlık olarak ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemine sahip olması için adım attık ve her iki belgeyi de aldık. Çocuklarımızın izlenmesi, değerlendirilmesi, geliştirilmesi ve yönlendirilmesi amacıyla her çocuk için bir e-portfolyo oluşturduk. Tüm alanlarda ve eğitim kademelerinde, öğrencilerimizin her düzeydeki yeterliliklerinin belirlenmesi, izlenmesi ve desteklenmesi için etkin bir ölçme ve değerlendirme sistemi uygulanabilmesi için 2021 yılı bütçemizde Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Programı’na 69 milyon 132 bin lira kaynak ayrılmıştır. OECD üyesi ülkeler ve diğer katılımcı ülkelerdeki zorunlu eğitimi bitiren öğrencilerin modern toplumda yerlerini alabilmeleri için gereken temel bilgi ve becerilere ne ölçüde sahip olduklarını ölçmeyi hedefleyen PISA 2018 uygulamasında matematik, fen ve okuma becerileri alanlarının üçünde de manidar bir artış sağladık.”
“Türkiye Maarif Vakfı 104 ülke ile resmi temas sağladı”
Ziya Selçuk, eğitim ve öğretim alanında diğer ülke ve uluslararası kuruluşlarla yapılan iş birliği çalışmaları ve yurt dışında yaşayan vatandaşlara yönelik 2021 yılı bütçesinde Uluslararası Eğitim İş Birlikleri ve Yurtdışı Eğitim Programı’na 1 milyar 645 milyon 282 bin lira kaynak ayrıldığını bildirdi.
Türkiye Maarif Vakfının çalışmalarına ilişkin de bilgiler veren Selçuk, “104 ülke ile resmi temas sağlamış, 67 ülkede faaliyet göstererek 52 ülkede temsilcilik açmıştır. Vakıf, 42 ülkede 11 eğitim merkezi, 1 üniversite, 328 okul ve 42 yurt ile eğitim ve öğretim hizmetlerini sürdürmektedir. ” bilgisini paylaştı.
“Sayıştay raporları detaylı inceleniyor”
 
Sayıştay denetim raporunda yer alan bulguların Bakanlığı tarafından detaylı bir şekilde incelendiğini dile getiren Selçuk, “Bulgularda belirtilen sorunların çözümü için bulgularda yer verilen öneriler dikkate alınmakta, benzer sorunların yaşanmaması için de gerekli tedbirler alınmaktadır.” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Sayıştay denetim raporlarında yer alan “muhasebe birimi dışında, yetkisiz kişiler tarafından bankalarda hesap açılması, bu hesaplarda izlenen gelir ve giderlerin bakanlığın muhasebe sistemine ve yönetim dönemi hesabına dahil edilmemesi” bulgusu ve “bakanlık bütçesine dahil edilmesi gereken gelir ve giderlerin bakanlıkça çıkarılan yönetmelik, yönerge ve esaslara dayanılarak özel hesaplar şeklinde yönetilmesi” bulgularına ilişkin Bakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığınca gerekli inceleme ve soruşturmalar sonucunda İnceleme Raporu oluşturulduğunu kaydetti. Ziya Selçuk, “Okul ve kurumlar adına tüm bankalarda açık bulunan hesapların bağlı bulundukları milli eğitim müdürlüklerince tespit edilmesi, yasal dayanağı bulunmayan hesapların kapatılarak hazineye gelir kaydedilmesi ve özel hesapların yürürlükte bulunan mali mevzuat hükümleri kapsamında amacına uygun kullanımı sağlanmıştır.” bilgisini verdi.
Raporda ayrıca yer alan “destekleme ve yetiştirme kurslarının temel amacından uzaklaşması ve bu kurslar için ayrılan kaynağın sürekli artması” bulgusunda belirtilen hususlar ve çözüm önerileri de dikkate alınarak Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi’nin 24 Ekim’de güncellendiğini ve bulguda yer verilen sorunların ortadan kaldırıldığını aktaran Selçuk, diğer yandan “şirketler ile yapılan protokollerden elde edilen gelirler ile bu gelirlerden yapılan harcamaların bakanlık bütçesine dahil edilmemesi” başlıklı bulguya ilişkin 8 Haziran tarihli ve 7591309 sayılı Onay ile MEB Logolu Kredi Kartları hesabı üzerinden gerçekleşecek iş ve işlemlerin disipline edilmesinin sağlandığını bildirdi.
Bakan Selçuk, yeni dönem bütçe harcamalarına ilişkin şu bilgileri verdi:
“Eğitim alanında gerçekleştireceğimiz faaliyetler için 103 milyar 376 milyon 777 bin lira personel giderleri, 16 milyar 348 milyon 832 bin lira sosyal güvenlik kurumuna devlet primi giderleri, 11 milyar 656 milyon 741 bin lira mal ve hizmet alım giderlerinde kullanılmak üzere cari harcamalar, 4 milyar 199 milyon 31 bin lira devlet parasız yatılı öğrencileri, burslar ile diğer cari transferler, 11 milyar 301 milyon 160 bin lira sermaye giderleri, 37 milyon 693 bin lira sermaye transferleri olmak üzere toplam 146 milyar 920 milyon 234 bin lira Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine tahsis edilmiştir. Bununla birlikte 45 milyar 395 milyon 788 bin lira Yüksek Öğretim Kurulu, Yükseköğretim Kalite Kurulu ve üniversitelerin bütçesi, 643 milyon 549 bin lira Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı bütçesi, 19 milyar 33 milyon 585 bin TL’si Yükseköğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu bütçesi olmak üzere toplam eğitim bütçemiz 211 milyar 993 milyon 156 bin TL olarak öngörülmüştür. Ayrıca ilköğretim öğrencilerinin ücretsiz ders kitabı giderleri, taşımalı ilköğretim/ortaöğretim uygulaması kapsamında öğle yemeği giderleri ve özel eğitime ihtiyaç duyan öğrencilerin taşıma giderleri için toplam 2 milyar 957 milyon lira kaynak da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan karşılanacaktır.”
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, eğitimin, ülkenin yarınını şekillendiren en önemli unsur ve insana dair yapılacak yatırımların en değerlisi olduğunu vurgulayarak, “Hükümetimiz bu bilinçle hareket etmekte, eğitim alanına yönelik yatırımlarını bilimsel ve pedagojik gelişmelerle koşut bir şekilde sürdürmektedir. Milli Eğitim Bakanı olarak şahsım, eğitim camiamız ve milletimiz adına, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bu sürece katkısı olan ve bize destek veren herkese teşekkür ediyorum. Eğitimin ortak memleket meselesi olarak görülüp bu desteğin sürdürülmesi önemlidir. Komisyonumuzun da bu desteği vereceğine olan inancım tamdır.” diyerek sözlerini tamamlandı.

Kaynak: T.C. Milli Eğitim Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/meb-yatirim-butcemizi-%94-artirarak-113-milyar-liraya-cikariyoruz/feed/ 0
Mesleki eğitimi tercih ederek yerleşen öğrenci sayısı yüzde 63 arttı https://www.muhasebenews.com/mesleki-egitimi-tercih-ederek-yerlesen-ogrenci-sayisi-yuzde-63-artti/ https://www.muhasebenews.com/mesleki-egitimi-tercih-ederek-yerlesen-ogrenci-sayisi-yuzde-63-artti/#respond Fri, 23 Oct 2020 17:00:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94937

BAKAN YARDIMCISI ÖZER, MESLEKİ EĞİTİMDEKİ DÖNÜŞÜM SÜRECİNİ DEĞERLENDİRDİ

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, mesleki eğitimde yaşanan dönüşümü bir gazeteye verdiği röportajda değerlendirdi.

Mesleki eğitimin işgücü piyasası ile ilişkilerini iyileştirmek için ne yaptınız?
İlk adım olarak sektörlerle kapsamlı bir işbirliği modeli geliştirdik. Yeni işbirliği modeli tüm eğitim süreçlerinin birlikte yürütülmesini, bu kapsamda eğitim müfredatının sektörle birlikte güncellenmesini, meslek alan ve atölye öğretmenlerinin işbaşı ve mesleki gelişim eğitimlerine sektörün destek vermesini, öğrencilerin işletmelerde beceri eğitimlerinin sektörlerle birlikte planlamasını, başarılı öğrencilere burs verilmesini ve istihdamda öncelik verilmesini kapsıyor. Yeni model işverenler ve sektörler tarafından da memnuniyetle karşılandı ve kısa sürede eğitim verdiğimiz tüm alanlarda sektörlerle yeni modele göre işbirliklerimizi tamamladık. Örneğin, TOBB, İTO, İSO, ATO, ASO ve Savunma Sanayii Başkanlığı ile çok güçlü işbirlikleri kurduk. Bildiğiniz gibi bu işbirliklerini iki yıl önce yapmıştık. Bu kapsamlı işbirliklerinin sonuçlarını kısa sürede gördük.
Bu sonuçlardan bahsedebilir misiniz?
Mesleki eğitimi tercih ederek yerleşen öğrenci sayısı yüzde 63 arttı. Bu, oldukça yüksek bir oran. İlk kez yüzde 1’lik başarı dilimden öğrenci almaya başladık. Mesleki eğitimde sınavla öğrenci alan okullarımız dolduğu gibi puanları da artmaya başladı. Ciddi bir iyileşme evresine girdi mesleki eğitim. 2018 yılında yaklaşık 2 bin beş yüz öğretmene iş başı ve mesleki gelişim eğitimi imkânı sağlanırken son iki yılda 43 bin öğretmenimize iş başı ve mesleki gelişim eğitimi verdik. Yani yaklaşık 17 katlık bir artıştan bahsediyoruz. Bir başka deyişle son iki yılda mesleki alan ve atölye öğretmenlerimizin yaklaşık yüze 85’ine mesleki gelişim eğitimi imkânı sağlamış olduk. Hedefimiz 2020 yılının sonunda bu oranı yüzde 100’e çıkartmak. Takvimde planlandığı gibi ilerliyoruz. Diğer taraftan mesleki eğitim verdiğimiz tüm alan ve dallarda müfredatların sektörlerle ve paydaşlarımızla birlikte güncellenmesini tamamladık. Ayrıca tüm programları ulusal meslek standartları ile uyumlu hale getirdik. Mesleki eğitimde sektör temsilcilerinin de aktif yer aldığı kalite güvence sistemini kurduk.
İşgücü piyasasında yapılması gereken iyileştirmelerden bahsedebilir misiniz?
İşgücü piyasası ile ilgili üç önemli dönüşüm gerekiyor. Birincisi, mesleki eğitim mezunları aldıkları eğitim ile ilişkili alanlarda çalıştıklarında alacakları ücrette iyileştirme yapılması lazım. İşgücü piyasasına giren mesleki eğitim mezunları ister eğitim aldıkları alanda isterse eğitimleri ile ilişkili olmayan bir alanda çalıştıklarında aldıkları ücrette önemli bir farklılık olmazsa bu durumda çalışma koşulları ve kariyer planları nedeniyle eğitimleri ile ilişkili olmayan alanlarda çalışmayı tercih ediyor. Doğal bir tercih bu. Şu anda en önemli sorunumuz bu. Mesleki eğitim mezunlarını eğitim aldıkları alanlarda istihdama teşvik edecek ücret iyileştirilmesine ihtiyaç var. İşverenin bu konuda adım atması gerekiyor. Aradığım elemanı bulamıyorum demek bir dereceye kadar makul. Bununla birlikte şu soruyu da gündeme getirebiliriz: Aranıp bulanamayan iş pozisyonu için ne kadar ücret verilecek? Her yıl mesleki ve teknik eğitimden 300 binin üzerinde yeni mezun veriyoruz. Diğer taraftan daha önce mezun olanlar da var. Dolayısıyla aranan elemana verilecek ücret arttıkça çalışmak isteyen sayısı da artacak ve aranan eleman da bulunabilecektir. İkinci önemli sorun, işverenlerin yeni mezunlar yerine deneyimli çalışanı istihdamda tercih etmesi. Bu tercih yeni mezunların aleyhine çalışıyor. Bu yaklaşımın değişmesine ihtiyacımız var. Bu durumda yeni mezunlar eğitim aldıkları alanda istihdam imkânına nasıl kavuşacaklardır? İşverenin bu tercihi mesleki eğitim mezunlarını eğitim aldıkları alanlar dışında istihdam arayışına zorluyor. Son olarak, işgücü piyasasının talep ve istihdam kapasitesine göre her alanda öğrenci kapasitesini oluşturmak. Bu sorun Bakanlık olarak bizim sorunumuz. Bu sorunu çözebilmek için 2019 yılında Türkiye’nin mesleki eğitim haritasını çıkarttık. Gördüğümüz en önemli sorun arz-talep uyumsuzluğudur. Şimdi mesleki eğitim kapasitesini bu haritaya göre yeniden yapılandırmaya ve arz-talep uyumunu rasyonel bir şekilde oluşturmaya çalışıyoruz. Bu dönüşümler elbette tüm problemleri çözmese de işgücü piyasasında önemli bir iyileşme sağlayacaktır.
Peki yükseköğretim alanında nasıl bir iyileştirme yapılmalı?
Burada da iki dönüşüm gerekiyor. Birincisi, mesleki eğitimin akademik ve jenerik beceriler açısından daha fazla desteklenmesi ile ilgili dolaylı bir dönüşüm. Günümüzde işgücü piyasasında mesleklerin talep ettiği beceri setleri dinamik bir şekilde değişiyor. Özellikle üretim ve hizmet sektöründe yapay zekâ ve otomasyonun yaygınlaşması mesleki eğitimin yeniden yapılandırılmasını zorunlu kıldı. Yeniden yapılandırmada ülkeler mesleki eğitimi hızla değişen çalışma koşullarına uyumu destekleyen ve kolaylaştıran akademik ve jenerik becerilerle destekliyor. Biz de bu dönüşümü bir yıldır devam eden sektör ve paydaşlarımızla yaptığımız uzun çalışmalar sonunda tamamladık. Dolayısıyla akademik becerilerin daha fazla desteklendiği yeni mesleki eğitim, mezunlarının istediklerinde yükseköğretime erişimlerini kolaylaştıracaktır. Diğer taraftan mesleki ve teknik ortaöğretim ile meslek yüksekokullarının (MYO) ilişkilerinin yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç var. Örneğin, dört yıl elektrik programı okuyup mezun olan mesleki eğitim mezunu MYO’da ilgili programa yerleştiğinde alacağı derslerle elektik ile ilgili hiçbir ders almamış diğer bir lise mezunu aynı programa yerleştiğinde alacağı derslerde hiçbir farklılık yok. Aynı dersleri alıyorlar ve başarılı olduklarında iki yılda mezun oluyorlar. Burada bir sorun olduğunu düşünüyorum. Mesleki eğitim mezunu MYO’da alanı ile ilgili bir programa yerleştiğinde alacağı derslerde ve dolayısıyla eğitim süresinde bir farklılaşmaya ihtiyaç var. Eğer böyle bir dönüşüm sağlanabilirse hem mesleki eğitim bugünden çok daha fazla değerli olabilecek hem de işgücü piyasasına geçişler daha hızlı olacaktır.
Kitapta da yer verdiğiniz projelerden ikisi dikkatimi çekti: Mesleki eğitimde AR-GE projesi ve 1.000 okul projesi. Bunları biraz açabilir misiniz?
Bildiğiniz gibi Covid-19 salgını ile mücadele günlerinde mesleki eğitim üretim kapasitesini maksimuma çıkartarak toplumun ihtiyaç duyduğu acil ürünlerin büyük bir kısmını üretebildi. Bu üretim kapasitesini farklı bir evreye taşımak istedik ve Türkiye’de 40 mesleki ve teknik Anadolu lisesinde AR-GE merkezi kurduk. AR-GE merkezlerimizi de fikri mülkiyet ile ilişkilendirdik. Yani bu merkezler mesleki eğitimde patent, faydalı model, tasarım ve marka üretim ve tesciline odaklandılar. Bu konuda da çok önemli mesafede aldık. 2019 yılında 12 patent ve 8 faydalı model, 2020 yılında ise 103 tasarım ve 19 marka tescili alındı. Dolayısıyla toplam 142 tescil alınmış oldu. 2020 yılı için hedefimiz 100 ürün tescili idi. Yıl bitmeden bu hedefi önemli oranda aştık. Diğer taraftan halen 66 patent, 85 faydalı model, 197 tasarım ve 260 tasarım olmak üzere toplam 608 tescil başvurusu da değerlendirilme aşamasındadır. Gördüğünüz gibi kısa sürede çok önemli mesafe alındı. AR-GE merkezleri artık bu sürecin amiral gemileri olacaklar..
Mesleki eğitimde 1.000 okul projesi?
Bu proje de mesleki eğitimin güçlendirilmesini hedefliyor. Hedefi de mesleki eğitim okullarında başarı farklarını azaltmak. Yani mesleki eğitimde bazı kriterlerde diğer mesleki eğitim okullarımıza göre görece düşük performans gösteren bin okulumuza her açıdan ek destek sağlamayı hedefliyoruz. Eğitim-öğretim ortamlarından kültür-sanat-spor alanlarında desteğe, temel becerilerde ilave destek eğitim programlarına kadar çok farklı alanlarda önemli destek sağlayacağız. Sonuçta mesleki eğitim verilen okullarımız çok daha güçlü olacak.

Kaynak: T.C. Milli Eğitim Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mesleki-egitimi-tercih-ederek-yerlesen-ogrenci-sayisi-yuzde-63-artti/feed/ 0
Mesleki eğitimde 1000 okul projesi başlatıldı https://www.muhasebenews.com/mesleki-egitimde-1000-okul-projesi-baslatildi/ https://www.muhasebenews.com/mesleki-egitimde-1000-okul-projesi-baslatildi/#respond Thu, 15 Oct 2020 16:00:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94329

Millî Eğitim Bakanlığınca hayata geçirilen yeni proje ile 1000 mesleki ve teknik Anadolu lisesine, Türkçe, matematik ve fen bilimleri alanlarında temel becerilerden okulların bakım onarımına, kütüphane, atölye ve spora kadar çok sayıda alanda destek sağlanacak.

Milli Eğitim Bakanlığı, mesleki eğitimde yaptığı projelere bir yenisini ekledi. Mesleki ve teknik Anadolu liselerinden belirli kriterlere göre seçilen 1000 okula kapsamlı destek paketi hazırlandı. 81 ilde belirlenen 1000 okulda 618 bin öğrenci eğitim alıyor. Proje kapsamındaki okulların tamamına kütüphane kurulacak ve spor alanları oluşturulacak. Bu okullarda okuyan öğrencilere, Türkçe, matematik ve fen bilimleri alanlarında temel becerilerde destek eğitim hizmeti sunulacak. Bu kapsamda Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmet Genel Müdürlüğü bu okullara destek paketleri hazırlayacak.
Proje kapsamında tüm öğrencilere ilk yardım eğitimi verilecek ve isteyenlere yüzme öğretilecek. Okulların tamamı Anadolu güzel sanatlar liseleri ve spor liseleri ile eşleştirilerek ortak kültür, sanat ve spor etkinlikleri yapılacak. Ayrıca proje kapsamında öğrenciler için müze ve ören yerleri ziyaretleri düzenlenecek. Bu okullarda düzenli olarak kariyer günleri etkinlikleriyle eğitim, sanayi ve endüstri, bilim, kültür ve sanat gibi alanlarda önde gelen başarılı insanlarla öğrencilerin buluşması sağlanacak.
Okullar arası başarı farkını azaltmak için atılan adımlardan birisini oluşturan projeyle ilgili ilk toplantı MEB Bakan Yardımcısı Mahmut Özer başkanlığında video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. Toplantıya Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Kemal Varım Numanoğlu, Strateji Dairesi Başkanı Mehmet Fatih Leblebici, Destek Hizmetleri Genel Müdürü İsmail Çolak, İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanı Umut Gür, Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Özgür Türk, Bakan Danışmanları Dr. Sevil Uygun İlikhan, Dr. Aylin Şengün Taşçı, Dr. Hayri Eren Suna ve 81 il milli eğitim müdürü katıldı.
“Çok geniş bir alanda destek sağlayacağız”
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, ortaöğretimde okullar arası başarı farkından en olumsuz etkilenen okulların ağırlıklı olarak mesleki ve teknik eğitimde bulunduğuna işaret etti. Bu farkı azaltmak ve mesleki eğitimin kalitesini artırmak için 81 ilde 1000 mesleki ve teknik Anadolu lisesini kapsayan önemli bir projeyi başlattıklarını belirten Selçuk, şunları kaydetti: “Proje kapsamında bu okullara özellikle temel becerilerde özel eğitim destek programlarından bakım onarım, kütüphane, atölye ve spor alanları gibi çok sayıda altyapı desteğine kadar çok geniş bir alanda destek sağlayacağız. Proje kapsamında atılan adımları ve sağlanan gelişmeleri her ay düzenli olarak 81 il müdürümüzün katılımıyla değerlendireceğiz. Sağlanan iyileştirmeleri raporlar halinde paylaşacağız. Proje, bir yıl süreli olacak. Bu bir yıl içerisinde proje kapsamında hedeflenen tüm yatırımları yapmayı ve destekleri sağlamayı amaçlıyoruz. Projeye destek veren Bakan Yardımcımız Mahmut Özer’e, tüm çalışma arkadaşlarıma ve 81 il müdürümüze şükranlarımı sunuyorum.”

Kaynak: T.C. Mili Eğitim Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mesleki-egitimde-1000-okul-projesi-baslatildi/feed/ 0
Eğitim Hizmetlerinde KDV Oranı İndiriminin Velilere İadesi Gider Pusulası Düzenlenerek Yapılabilecek https://www.muhasebenews.com/egitim-hizmetlerinde-kdv-orani-indiriminin-velilere-iadesi-gider-pusulasi-duzenlenerek-yapilabilecek/ https://www.muhasebenews.com/egitim-hizmetlerinde-kdv-orani-indiriminin-velilere-iadesi-gider-pusulasi-duzenlenerek-yapilabilecek/#respond Mon, 14 Sep 2020 09:15:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=92586 TÜRMOB

Mevzuat Sirküleri 12.09.2020/180

ÖZET: Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Türkiye Özel Okullar Derneği’ne hitaben gönderilen 10.09.2020 tarih ve E.101262 sayılı yazıda; 1 Eylül 2020 ila 30 Haziran 2021 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) verilecek eğitim ve öğretim hizmetleri için 1 Eylül 2020 tarihinden önce düzenlenmiş faturalarda %8 oranında KDV hesaplanarak beyan edilmiş olması halinde aradaki %7’lik KDV farkının alıcılara iadesinin gider pusulası düzenlenmek suretiyle yapılmasının mümkün olduğu ve gider pusulalarındaki KDV’nin eğitim öğretim hizmeti veren mükellefler tarafından alıcıya iadenin yapıldığı dönemde indirim konusu yapılabileceği açıklandı. Yemek hizmetlerinde ise Yazıda ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği kapsamında sunulan yemek hizmetlerinin 2007/13033 sayılı BKK eki (II) sayılı listenin (B/24) sırası kapsamında %8 oranında KDV’ye tabi olduğu ve anılan BKK’nın geçici 6’ncı maddesi uyarınca söz konusu hizmetlere 31 Temmuz 2020 tarihinden 31 Aralık 2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) %1 KDV oranı uygulanacağı açıklandı. Yazıda açıkça belirtilmese de 31 Temmuz 2020 ila 31 Aralık 2020 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) verilecek yemek hizmetleri için 31 Temmuz 2020 tarihinden önce düzenlenmiş faturalarda %8 oranında KDV hesaplanarak beyan edilmiş olması halinde aradaki %7’lik KDV farkının alıcılara iadesinin gider pusulası düzenlenmek suretiyle yapılmasının mümkün olduğu değerlendirilmektedir. Servis hizmetlerinde ise KDV oranı %8 olarak uygulanmaya devam edecektir.

30/8/2020 tarihli ve 31229 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 29/08/2020 tarihli ve 2913 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Karara eklenen geçici 7’nci madde uyarınca; üniversite ve yüksekokullar ile 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ve 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında 1 Eylül 2020 ila 30 Haziran 2021 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) verilen eğitim ve öğretim hizmetleri için %8 olarak uygulanmakta olan katma değer vergisi oranı %1’e indirilmiş, konuyla ilgili açıklamalarımıza 30.08.2020/173 sayılı Sirkülerimizde yer verilmişti.

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Türkiye Özel Okullar Derneği’ne hitaben gönderilen 10.09.2020 tarih ve E.101262 sayılı yazıda; 1 Eylül 2020 ila 30 Haziran 2021 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) verilecek eğitim ve öğretim hizmetleri için 1 Eylül 2020 tarihinden önce düzenlenmiş faturalarda %8 oranında KDV hesaplanarak beyan edilmiş olması halinde aradaki %7’lik KDV farkının alıcılara iadesinin gider pusulası düzenlenmek suretiyle yapılmasının mümkün olduğu ve gider pusulalarındaki KDV’nin eğitim öğretim hizmeti veren mükellefler tarafından alıcıya iadenin yapıldığı dönemde indirim konusu yapılabileceği açıklandı.

Ayrıca söz konusu KDV’nin mükelleflerce ilgili dönemde indirim yoluyla giderilememesi halinde Kanunun 29/2 maddesi kapsamında indirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iade taleplerinde yüklenim KDV olarak dikkate alınması mümkündür.

Söz konusu yazıda Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği kapsamında sunulan yemek hizmetlerinin 2007/13033 sayılı BKK eki (II) sayılı listenin (B/24) sırası kapsamında %8 oranında KDV’ye tabi olduğu ve anılan BKK’nın geçici 6’ncı maddesi uyarınca söz konusu hizmetlere 31.07.2020 tarihinden 31.12.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) %1 KDV oranı uygulanacağı açıklanmıştır.

Yazıda yemek hizmetlerine ilişkin %7’lik KDV farkının alıcılara iadesinin ne şekilde yapılacağı belirtilmemekle birlikte gider pusulası düzenlenmek suretiyle iadesinin yapılabileceği ve yemek hizmeti veren mükellefler tarafından alıcıya iadenin yapıldığı dönemde indirim konusu yapılabileceği değerlendirilmektedir.

Yemek ve servis gibi hizmetler için ayrı ayrı fatura düzenlenmesi mümkün olduğu gibi, eğitim-öğretim hizmetine ilişkin olarak düzenlenen faturada ayrıca gösterilmeleri de mümkündür.


Kaynak: TÜRMOB Mevzuat Sirküleri
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/egitim-hizmetlerinde-kdv-orani-indiriminin-velilere-iadesi-gider-pusulasi-duzenlenerek-yapilabilecek/feed/ 0
Okullarda yüz yüze eğitim 21 Eylül 2020 Pazartesi günü “aşamalı ve seyreltilmiş” olarak başlayacak https://www.muhasebenews.com/okullarda-yuz-yuze-egitim-21-eylul-2020-pazartesi-gunu-asamali-ve-seyreltilmis-olarak-baslayacak/ https://www.muhasebenews.com/okullarda-yuz-yuze-egitim-21-eylul-2020-pazartesi-gunu-asamali-ve-seyreltilmis-olarak-baslayacak/#respond Wed, 09 Sep 2020 17:00:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=92316 Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un 21 Eylül 2020 Pazartesi günü “aşamalı ve seyreltilmiş” olarak başlayacak olan okullarda yüz yüze eğitim öğretime ilişkin yazılı açıklaması:
“Salgın sürecinin en başından bu yana dünyayı izliyoruz. Hepinizin bildiği gibi, Sağlık Bakanlığımız ve Bilim Kurulunun değerlendirmeleri doğrultusunda ve bilimsel veriler ışığında kararlar alıyor, bu kararları en doğru şekilde uygulama yoluna gidiyoruz.
Avrupa ülkelerinin tamamına yakınında okullar, tüm kademe ve sınıflarda yüz yüze eğitime başladı. Ancak biz, ülkemizde daha kontrollü ve aşamalı bir başlangıçtan yanayız.
Buna göre; 21 Eylül olarak belirlediğimiz başlangıç tarihinde, yüz yüze eğitim öğretime sadece -hâlihazırda zaten açık olan okul öncesi öğrencilerimiz ve okulla duygusal bir bağ kurma ihtiyacında olan birinci sınıf öğrencilerimizle başlayacağız. İlkokul birinci sınıf öğrencilerimiz uyum haftasında 1 gün, daha sonraki haftalarda ise haftada 2 gün olacak şekilde okullarımızda olacak. 21 Eylül’den itibaren geçecek üç haftanın sonunda diğer kademelerde ve sınıflarda eğitim-öğretime başlama konusunda süreci yeniden değerlendireceğiz.
Yüz yüze eğitime başlama konusunda veli rızası, bizim için önemlidir. Velilerimiz isterlerse öğrenciyi yüz yüze eğitime göndermeme konusunda mazeret beyan edebilirler. Bu durumda öğrencimiz, uzaktan eğitime devam edecek ve devamsız sayılmayacaktır.
Bu kademeler de Sağlık Bakanlığı tavsiye kararları doğrultusunda, sınıf mevcudu yüz yüze eğitim için gruplara ayrılarak azaltılacaktır ve çocuklarımızın okulda kalış süreleri kısaltılacaktır. Eğitim, yüz yüze eğitime ek olarak uzaktan eğitim yolu ile devam edecektir. Böylece hem yüz yüze eğitim hem de uzaktan eğitim imkânları bir arada kullanarak eğitim öğretime devam edilecektir. Sınıf mevcudunda sağlanan azalma, okul servislerine de aynı oranda yansıyacaktır.
Yüz yüze eğitimde temizlik ve hijyen konusunda, Sağlık Bakanlığımızın ve Bilim Kurulunun rehberliğinde her türlü tedbiri alıyoruz. Okul hayatını daha önce tecrübe etmemiş olan birinci sınıf öğrencilerimizi; seyreltilmiş sınıflarımız, eğitim programımız, sosyal mesafeye riayet ederek oynayacakları temassız oyunlarımız, titizlikle çalışılmış uyum haftası içeriklerimiz ve elbette ki bu süreci omuzlayacak öğretmenlerimizin gayretleriyle karşılayacağız.
Uzaktan eğitimle ilgili olarak da EBA Televizyonu ve EBA dijital platformu üzerinde çok yoğun ve sıkıntısız işleyen bir altyapımız var. Uzaktan eğitimde canlı derslere öncelik veriyoruz ve öğrenci ile öğretmene dijital ortamda eş zamanlı ve interaktif ders yapabilme imkânı sağlıyoruz. 1. sınıf öğrencilerimize uzaktan eğitimi sevdirebilmek için de oyun tabanlı dijital içerikler hazırladık.
Şu an tek gayemiz, evlatlarımızı sağlıkla okullarıyla buluşturabilmek ve 21 Eylül’de okula başlayacak çocuklarımızı güvenle karşılamak. Öğretmenlerimiz, okullarımız, tüm dikkatimiz ve özverimizle buna hazırız.”

Kaynak: T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Duyurusu 08.09.2020
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/okullarda-yuz-yuze-egitim-21-eylul-2020-pazartesi-gunu-asamali-ve-seyreltilmis-olarak-baslayacak/feed/ 0
Meslek lisesinde uzaktan otomatik ateş ölçen cihaz geliştirildi https://www.muhasebenews.com/meslek-lisesinde-uzaktan-otomatik-ates-olcen-cihaz-gelistirildi/ https://www.muhasebenews.com/meslek-lisesinde-uzaktan-otomatik-ates-olcen-cihaz-gelistirildi/#respond Mon, 07 Sep 2020 16:00:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=92158 Ankara Yenimahalle Şehit Mehmet Şengül Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde yeni tip koronavirüsle mücadelede kapsamında uzaktan otomatik olarak ölçüm yapan, ölçümlerin kaydını tutabilen ve gerektiğinde uyarı veren temassız ateş ölçer geliştirildi. Kovid-19 salgınıyla artık bütün kapalı mekan girişlerinde ateş ölçümleri, genellikle bir personel tarafından bilekten ya da alından “tabanca” şeklindeki cihazlarla yapıldığı için bu durumun risk barındırdığı biliniyor.
Okullarındaki öğretmenler tarafından geliştirilen ateş ölçerle herhangi bir personele ihtiyaç duyulmadan, uzak mesafeden kişilerin ateşi ölçülüyor.
Cihazla bir yere giriş yapmak isteyen kişinin vücut sıcaklığı ölçülüyor, bu ölçüm cihazın ekranında hem yazılı olarak görülüyor hem de cihaz tarafından sesli okunuyor. Kişinin vücut sıcaklığı, normal değerler arasında ise bu değer ekranda yeşil renkli yazı ile belirtiliyor ve yine derece sesli okunuyor. Vücut sıcaklığı normal değerlerin dışındaysa ekranda sıcaklık değeri kırmızı renkli yazı ile gösteriliyor, sesli olarak sıcaklık değeri okunuyor ve uyarı sesi veriyor. Böylece görsel ve işitsel uyarılarda bulunuluyor. Bu özelliğiyle görme ya da işitme engeli olan kullanıcılara da hizmet verilmesi amaçlanıyor.
Alışveriş merkezleri dahil her türlü kapalı ortama uygun olan cihaz, Personel Devam Kontrol Sistemlerine (PDKS) entegre edilebiliyor, cihazın kontak bilgisi vermesiyle tüm turnikeli geçiş sistemlerinde de kullanılabilecek.
Cihaz, kapalı bir mekana giriş yapmak isteyen kişilerin kimlik kartı bilgilerinin yanına gerçek zamanlı olarak vücut sıcaklık bilgilerini kaydetme özelliğine de sahip. Cihazın içindeki hafıza kartına kaydedilen bu bilgiler istenilen kişilerle internet üzerinden paylaşılabiliyor. Temassız ateş ölçerde, mevcut tabanca şeklindeki sistemlerin insan sağlığı ve psikolojisi üzerinde bıraktığı olumsuz etkileri bulunmuyor. Ayrıca diğer sistemler için gerekli olan personel ihtiyacı da bu sistemde yok. Cihaz, kullanım şekli ile her ortama kolayca taşınabiliyor.

Kaynak: T.C. Milli Eğitim Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/meslek-lisesinde-uzaktan-otomatik-ates-olcen-cihaz-gelistirildi/feed/ 0
LGS kapsamındaki ikinci nakillerde öğrencilerin %98’i tercih ettikleri okullara yerleşti https://www.muhasebenews.com/lgs-kapsamindaki-ikinci-nakillerde-ogrencilerin-%98i-tercih-ettikleri-okullara-yerlesti/ https://www.muhasebenews.com/lgs-kapsamindaki-ikinci-nakillerde-ogrencilerin-%98i-tercih-ettikleri-okullara-yerlesti/#respond Tue, 25 Aug 2020 17:00:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=91209 Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer,  Liselere Geçiş Sistemi kapsamında yerleştirme sürecinin merkezi yapılan kısmının başarılı şekilde tamamlandığını belirterek, “Yerleştirmeye esas ikinci nakil sonunda öğrencilerin yüzde 98’i tercih ettikleri okullara yerleştiler.” bilgisini verdi.
Özer, 2020 LGS kapsamındaki merkezi yerleştirme sürecinin 2. nakil sonuçlarının açıklanması ile birlikte tamamlanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bu sene LGS kapsamında liselere yerleştirmelerde hem öğrenci sayısı artışının hem de Kovid-19 salgın sürecinin iki önemli dezavantaj olduğuna işaret eden Özer, “Özellikle 8. sınıf öğrenci sayısında yaklaşık 500 binlik öğrenci artışının sisteme yüklediği aşırı yük, yerel olarak tüm illerdeki kayıt bölgelerinde her lise türünde yeterli kontenjan oluşturmamızla rahatlıkla çözüldü. 2019 yılında da olduğu gibi yerleştirme sürecinin merkezi yapılan kısmı başarılı bir şekilde tamamlandı ve yerleştirmeye esas ikinci nakil sonunda öğrencilerin yüzde 98’i tercih ettikleri okullara yerleştiler.” diye konuştu.
Süreç sonunda herkes yerleştirilecek
Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, ikinci yerleştirmeye esas nakil sonunda da hiçbir yere yerleşemeyen öğrenciler için il ve ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonlarınca  başvuruların bugünden itibaren 26 Ağustos’a kadar alınacağını ve 28 Ağustos’ta yerleştirme sürecinin tamamlanacağını söyledi.
Mesleki eğitime yerleşen öğrenci sayısında 2018’e göre yüzde 63 artış 
Öğrencilerin, mesleki eğitime yönelimlerinin giderek arttığının altını çizen Özer, şunları kaydetti: “Son iki yılda mesleki eğitimde yapılan iyileştirmeler artık öğrencilerimizin de dikkatini çekti. 2020 yılında hem mesleki eğitim öğrenci sayısında hem de mesleki eğitimde başarı dilimlerinde ciddi iyileşme oldu. 2020 yılında yerleştirmeye esas ikinci nakil sonunda mesleki ve teknik Anadolu liselerine yerleşen öğrenci sayısı 446 bin 632’ye yükseldi. Böylece 2020 yılında mesleki ve teknik Anadolu liselerine yerleşen öğrenci sayısında 2019 yılına göre yüzde 50’lik bir artış sağlanmış oldu. 2018 yılına göre ise mesleki eğitimde öğrenci sayısı artışı yüzde 63. Sadece öğrenci sayısında ciddi artış olmadı, aynı zamanda sınavla öğrenci alan mesleki ve teknik Anadolu liselerinin taban ve tavan puanlarında da önemli artışlar gerçekleşti. Sonuç olarak attığımız adımlar meyvelerini verdi.”

Kaynak: T.C. Milli Eğitim Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/lgs-kapsamindaki-ikinci-nakillerde-ogrencilerin-%98i-tercih-ettikleri-okullara-yerlesti/feed/ 0
Şartlar uygun olursa 2020-2021 eğitim ve öğretim yılı takvimine göre okullar 31 Ağustos’ta açılacak https://www.muhasebenews.com/sartlar-uygun-olursa-2020-2021-egitim-ve-ogretim-yili-takvimine-gore-okullar-31-agustosta-acilacak/ https://www.muhasebenews.com/sartlar-uygun-olursa-2020-2021-egitim-ve-ogretim-yili-takvimine-gore-okullar-31-agustosta-acilacak/#respond Tue, 07 Jul 2020 17:00:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=88251 Millî Eğitim Bakanlığınca hazırlanan 2020-2021 eğitim ve öğretim yılı takvimine göre okullar 31 Ağustos’ta açılacak, 18 Haziran’da kapanacak. Birinci dönem ara tatili 16-20 Kasım’da, yarı yıl tatili 25 Ocak-5 Şubat’ta, ikinci dönem ara tatili ise 12-16 Nisan’da yapılacak.
Millî Eğitim Bakanlığınca hazırlanan yeni eğitim öğretim yılına ilişkin takvim illere gönderildi. Buna göre, 2020-2021 eğitim ve öğretim yılının birinci dönemi 31 Ağustos Pazartesi günü başlayacak. Birinci dönem ara tatili 16-20 Kasım’da yapılacak. Birinci dönem 22 Ocak Cuma günü sona erecek. Yarıyıl tatili ise 25 Ocak Cuma günü başlayacak 5 Şubat Cuma sona erecek. İkinci dönem, 8 Şubat Pazartesi günü başlayacak. İkinci dönem ara tatili ise 12-16 Nisan’da olacak. Eğitim öğretim yılı ise 18 Haziran Cuma günü sona erecek.
Ayrıca takvimde öğrencilerin bir önceki eğitim ve öğretim yılına dair eksik konu ve kazanımları ile öğrenme kayıplarına ilişkin eğitim programının, 2020-2021 ders yılıyla ilişkilendirildiği ve bu eğitim ve öğretim yılının bir parçası olarak planlandığı belirtildi. İllere gönderilen yeni eğitim yılı takvimine ilişkin açıklama yapan Ortaöğretim Genel Müdürü Cengiz Mete, “Bakanlık olarak, şartların uygun olması, yine Bilim Kurulunun görüşleri dikkate alınarak, 2020-2021 ders yılının 31 Ağustos tarihinde başlamasını planladık.” dedi. Mete, küresel çapta yaşanan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla birlikte, Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda okullardaki eğitim ve öğretime tedbiren ara verildiğini anımsattı. Bu dönemde öğrencilerin, eş zamanlı olarak uzaktan eğitim aldığını belirten Mete, EBA, EBA TV ve canlı sınıf uygulamalarıyla ders içerikleri sunarken, etkinlik ve rehberlik saatleri, soru çözümleri, çeşitli destekleyici yayınları da süreç içerisinde sistemle bütünleştirdiklerini söyledi.
Ders yılının 19 Haziran’da sona ermesinin hemen ardından öğrencilerin yaş seviyelerine uygun olarak hazırlanan yaz okulu yayınlarının hali hazırda EBA TV ekranlarında, öğrenci ve velilerimizle buluşmaya devam ettiğininin altını çizen Mete, ihtiyaç görülen her alanda öğrencilerin yanında bulunmaya çalıştıklarını ifade etti. Öğrencilerin eksiklerini gördükleri derslerden destekleme yetiştirme kurslarına katılmalarını sağlayacak hazırlıkları tamamladıklarını aktaran Mete, şu değerlendirmelerde bulundu: “Uzaktan eğitime başladığı günden bu zamana, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin ilk kez deneyimledikleri uzaktan eğitimin etkisine dair araştırmalar yürüttük. Bunlardan biri de Ortaöğretim Genel Müdürlüğünce yürütülen Küresel Salgın Döneminde Eğitim Süreçlerinin Değerlendirilmesi ve Yeni Eğitim Öğretim Yılı İçin Beklentiler Araştırması’dır. Araştırmaya 25 bin 567 öğretmen, 2 bin 197 okul yöneticisi, 41 bin 430 öğrenci ve 24 bin 489 veli olmak üzere 93 bin 783 kişi katılmıştır. Ülke ölçeğinde yapılan bu taramalar ve araştırmalar 2020-2021 eğitim ve öğretim yılı için alınması gereken tedbirler, yapılmasını gerekli gördüğümüz düzenlemeler ve yeni ihtiyaçlara göre alınacak kararlar için bizlere rehberlik etmektedir.”
“Yıl boyunca destekleme ve yetiştirme kurslarımızda telafi eğitimi yapacağız”
Eğitim öğretim süreçlerinin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için veriye dayalı kararlar aldıklarını ve eğitimi sekteye uğratmayacak alternatif durumlar üzerinde çalıştıklarını vurgulayan Mete, şunları kaydetti: “Ders zilimiz, 31 Ağustos’ta çalacak. Birinci dönemin ilk üç haftasında ağırlıklı ve devamında yıl boyunca destekleme ve yetiştirme kurslarımızda olmak üzere telafi eğitimi yapacağız. Telafi, tamamlama ve uyum eğitimi, okulların açılmasıyla birlikte yeni ders yılının ilk üç haftasında gerçekleştirilecek. Bizim için en önemli ve ciddiyetle ele alınması gereken konulardan biri ‘telafi eğitiminin’ ne şekilde yapılacağıdır. Bu konuda farklı senaryolar üzerinde çalıştık. Bugün geldiğimiz noktada; yaptığımız araştırmalar, il müdürleriyle yapılan değerlendirmeler ve bilim kurulunun önerileri doğrultusunda, değişen koşullar dikkate alınarak alternatiflerimizi hayata geçiriyoruz. Bu nedenle Bakanlık olarak, şartların uygun olması, yine Bilim Kurulunun görüşleri dikkate alınarak, 2020-2021 ders yılının 31 Ağustos tarihinde başlamasını, birinci dönemin ilk üç haftasında Bakanlığımızca hazırlanan eksik konu ve kazanım tablosu çerçevesinde, okullarımızda, 2019-2020 eğitim ve öğretim yılının ikinci dönemine ait işlenemeyen derslerin eksik konu kazanımlarının giderilmesini, yine bu çalışmaların yıl boyunca ve yapacağımız düzenlemelerle destekleme yetiştirme ve kurslarımızda sürdürülmesini planladık. Süreçte, okullarımızın her tür ve kademedeki haftalık ders çizelgeleri, öğrenim şekilleri, ders saatleri, süreleri, iş takvimi, ara tatilleri ile kazanım matrisleri dahil olmak üzere ortaya çıkabilecek istisnai durumlara da hazırlıklıyız.”

Kaynak: T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Duyurusu
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sartlar-uygun-olursa-2020-2021-egitim-ve-ogretim-yili-takvimine-gore-okullar-31-agustosta-acilacak/feed/ 0
MEB: Mesleki eğitimde artık AR-GE dönemine geçiyoruz https://www.muhasebenews.com/meb-mesleki-egitimde-artik-ar-ge-donemine-geciyoruz/ https://www.muhasebenews.com/meb-mesleki-egitimde-artik-ar-ge-donemine-geciyoruz/#respond Fri, 22 May 2020 15:00:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=85109

Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, meslek liselerinde kurulan AR-GE merkezleri ile ilgili salgın sonrası dönemdeki planlarını bir gazeteye anlattı. Özer, “Yaklaşık 20 AR-GE merkezimiz olacak. Her merkez farklı bir alana yoğunlaşacak” dedi.

Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Özer’in röportajı şöyle:

“Mesleki eğitimde artık AR-GE dönemine geçiyoruz” diyen Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Özer, kovid-19 salgınının mesleki eğitime en önemli kazanımlarından birisinin bu olacağını belirterek, “Bu süreçte kurduğumuz AR-GE merkezlerine bölgesel dağılımı da göz önüne alarak yenilerini ekleyeceğiz. Yaklaşık 20 AR-GE merkezimiz olacak. Her merkez farklı bir alana yoğunlaşacak. Örneğin bir merkez sadece yazılım ile ilgili olurken bir diğeri biyomedikal cihaz teknolojileri üzerine yoğunlaşacak. Ana odağı ürün geliştirme, patent, faydalı model, tasarım ve marka üretmek, tescil ettirmek ve ticarileşmesini sağlamak olacak. Ürün çeşitliliğini sürekli artıracağız. Öğretmen eğitimlerimizi artık bu bölgesel AR-GE merkezlerinde gerçekleştireceğiz” dedi. Mesleki eğitim müfredatının da süreç sonrasında otomasyon, yazılım, yapay zekâ teknolojileri ve dijital becerilere yönelik hızlıca güncelleneceğini belirten Özer, güncellenmede AR-GE merkezlerinin önemli katkı sağlayacağını vurguladı.

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) kovid-19 salgını ile mücadele günlerinde büyük bir atağa geçti. Okullarda önce ihtiyaç duyulan dezenfeksiyon malzemelerinden maskeye, yüz koruyucu siperden tek kullanımlık önlük ve tuluma kadar çok sayıda ürün hızla üretildi. MEB böylelikle, mücadelenin ilk günlerinde salgının önlenmesine çok önemli katkılar yaptı. Ardından solunum cihazından maske makinesi, hava filtrasyon cihazı, video laringoskop cihazı üretimini sürdürdü. Güçlü mesleki eğitimin önemini gösteren bu süreçte, kovid-19 salgını sonrası nasıl bir mesleki eğitim planlaması olacağını MEB Bakan Yardımcısı Mahmut Özer anlattı.

‘Olumsuz etkilendik’

Kovid-19 ile mücadele günlerinde mesleki eğitim başarılı bir sınav verdi. İnanılmaz bir deneyim de kazanan mesleki eğitimin geleceği ile ilgili neler planlıyorsunuz?

Mesleki eğitim ülkemizde yıllardan beri iş piyasasının ihtiyaç duyduğu mesleki becerilere sahip insan kaynağını yetiştirerek çok önemli katkı sağlıyor. Özellikle katsayı uygulamasından sonra mesleki eğitim bunalımlı bir dönem geçirdi. Bu dönemde mesleki eğitim akademik açıdan başarılı öğrencilerin tercihi olmaktan çıktı. Daha sonraki yıllarda tüm liselere sınav puanı ile yerleştirme uygulamasında ikinci bir şok daha yaşandı. Katsayı uygulamasından sonra yaşananlar tekrar etmeye başladı, mesleki eğitim tekrar akademik olarak görece başarısız öğrencilerin zorunlu seçeneğine dönüştü. Bu süreçler, meslek liselerimizde yöneticilerimiz ve öğretmenlerimizin morallerini olumsuz etkiledi. Mesleki eğitim, sorunlarla, öğrenci devamsızlıkları ve disiplin suçlarıyla anılır olmaya başladı. Bunun bir sonucu olarak mezunların iş piyasasının beklentilerini karşılayamaması da mesleki eğitime yönelik olumsuz algıyı pekiştirdi. Dolayısıyla mesleki eğitimlilerde ciddi bir özgüven kaybı oldu.

‘Özgüven kazanıldı’

Bu süreçte öz güven ciddi anlamda yeniden mi kazanıldı?
Kesinlikle. Bu sürecin en önemli katkısı mesleki eğitimin eski itibarlı günlerindeki özgüvenini tekrar  kazanması oldu. Sorunları çözüldüğünde, fırsat verildiğinde ve motive edildiğinde neler yapabileceğini gösterdi. Bu süreçte mesleki eğitim sorunlarıyla değil, ürettikleriyle ve üretim kapasitesi ile gündeme geldi. Ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarında başarılarına daha fazla yer verildikçe özgüven daha da arttı. Yapabileceklerine, üretebileceklerine ve ürettiklerinin değerli olduğuna yönelik inanç arttıkça başarı beraberinde gelmiş oldu.

‘Her merkez bir alana yoğunlaşacak’

Kovid-19 salgın sonrası günlerde AR-GE merkezleri kalıcı olacak mı?
Mesleki eğitimde artık AR-GE dönemine geçiyoruz. Kovid-19 salgınının mesleki eğitime en önemli kazanımlarından birisi bu olacak. Bu süreçte kurduğumuz AR-GE merkezlerine bölgesel dağılımı da göz önüne alarak yenilerini ekleyeceğiz. Bu çalışmalar tamamlanmak üzere. Yaklaşık 20 AR-GE merkezimiz olacak. Her merkez farklı bir alana yoğunlaşacak. Örneğin bir merkez sadece yazılım ile ilgili olurken bir diğeri biyomedikal cihaz teknolojileri üzerine yoğunlaşacak. Merkezler birbirleri ile sürekli iletişimde olacak ve birbirlerini destekleyecekler. Bu merkezler aynı zamanda mükemmeliyet merkezleri olacak. Ana odağı ürün geliştirme, patent, faydalı model, tasarım ve marka üretmek, tescil ettirmek ve ticarileşmesini sağlamak olacak. Ürün çeşitliliğini sürekli artıracağız. Öğretmen eğitimlerimizi artık bu bölgesel AR-GE merkezlerinde gerçekleştireceğiz. Mesleki eğitim müfredatının güncellenmesinde de bu merkezler önemli katkı sağlayacaklar.

Güvenleri arttı

“MEB’in yaklaşık son iki yıldır mesleki eğitime yapmış olduğu yatırımlar meyvelerini vermiş oldu” diyebilir miyiz?
Evet. Gerçekten bakanlık olarak mesleki eğitime çok ağırlık verdik. Peş peşe çok önemli projeleri hayata geçirdik. En önemlisi ise ilk kez, eğitim verilen tüm alanlarda sektörlerin güçlü temsilcileri ile yoğun ve kapsamlı iş birlikleri yürüttük. Dolayısıyla sektörlerin mesleki eğitime güvenleri de giderek arttı. Tüm bu adımlar bu süreçte hızlı, toplu ve dinamik bir cevap üretilebilmesini sağladı.

Bundan sonrasını nasıl planlayacaksınız?
Mesleki eğitimde eğitim-üretim-istihdam döngüsünü güçlendirmeye devam edeceğiz. Eğitimi, iş piyasası ile daha güçlü bir iş birliğinde sürekli güncelleyeceğiz. Meslek liselerimizi üretimin merkezleri yapacağız. Özellikle döner sermaye kapsamındaki ürün ve hizmet üretim kapasitesini sürekli artıracağız. Örneğin, 2019’da bu kapsamda yapılan üretimden elde edilen geliri yaklaşık yüzde 40 artırarak 400 milyon TL seviyelerine çıkartmıştık. 2021’de hedefimiz 1 milyar TL’lik üretim. En önemli konu, mezunların iş piyasasında istihdam kapasitesini ve istihdam koşullarını iyileştirmek. Sektörlerle istihdam öncelikli kurmuş olduğumuz iş birlikleri buna yönelik ilk adımlarımız oldu. Bu adımlar güçlenecek devam edecek.

 ‘Odaklandığımız tüm ürünler üretildi’

Meslek liselerinde AR-GE merkezleri kurdunuz. Amaç neydi?
Kovid-19 ile mücadele günlerinde mesleki eğitimin katkısı iki aşamalı oldu. Birinci aşama ihtiyaç duyulan maske, dezenfektan, yüz koruyucu siper, tek kullanımlık önlük ve tulumun seri üretimi ve ihtiyaç noktalarına ulaştırılmasını kapsadı. Bu aşama çok başarılı geçti ve bu kapsamdaki üretimler hâlâ devam ediyor. İkinci aşama ise, kovid-19 ile mücadelede ihtiyaç duyulan solunum cihazı ve maske makinesi gibi cihazların tasarlanması ve üretilmesine odaklandı. İkinci aşamada başarılı olmak için altyapısı güçlü illerimizde mesleki ve teknik Anadolu liselerimiz bünyesinde AR-GE merkezleri kurduk. Bu ürünlerin tasarlanması ve üretilmesine yönelik AR-GE merkezlerimizin alt yapısını güçlendirdik. İstanbul, Bursa, Tekirdağ, Ankara, İzmir, Konya, Mersin, Muğla ve Hatay gibi illerimizde kurduğumuz bu merkezlerde çok yoğun çalışmalar yürütüldü. Bu merkezlerde odaklandığımız tüm ürünleri üretebildik. Bu kapsamda cerrahi maske makinesi, solunum cihazı, N95 standardında maske makinesi, video laringoskop cihazı, yoğun bakım yatağı, hava filtrasyon cihazı, numune alma ünitesi gibi çok sayıda ürün tasarlandı ve üretildi.

İTÜ-ASELSAN ile iş birliği

Müfredat güncellemesi derken Kovid-19 salgını sonrası iş piyasasının da dönüşeceği göz önüne alındığında yeni güncellemeler yapacak mısınız?
Elbette. Bu süreç sonrasında otomasyon, yazılım, yapay zekâ teknolojileri ve dijital becerilere yönelik hızlı bir müfredat yenilenmesi olacak. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarını salt beceri eğitiminin yapıldığı kurumlar olarak düşünmüyoruz. Değişen teknolojik ve toplumsal koşullara adapte olabilmeleri için tüm öğrencilerimizin anahtar becerileri de kazanmalarını istiyoruz. Zamanla mesleki ve genel eğitim arasındaki ayırımı azaltmak istiyoruz. Bundan dolayı İTÜ ve ASELSAN gibi hem teknik hem de akademik açıdan güçlü kuruluşlarla iş birliği yapıyoruz. Eğitim verdiğimiz tüm meslek alanlarında alanın iş piyasasındaki teknolojik seviyesine göre ihtiyaç duyulan beceriler müfredata derç edilecek. Ancak bununla da yetinmeyeceğiz mezunlarımızın genel becerilerini de güçlendirmek için çalışmalar yapacağız.


Kaynak: T.C. Milli Eğitm Bakanlığı 21.05.2020
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/meb-mesleki-egitimde-artik-ar-ge-donemine-geciyoruz/feed/ 0