eğitim – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 19 Nov 2024 13:08:39 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 SMMM’nin yazılım satışı ve yazılım implementasyon ve eğitim hizmetlerinin gelir vergisi ve KDV karşısındaki durumu https://www.muhasebenews.com/smmmnin-yazilim-satisi-ve-yazilim-implementasyon-ve-egitim-hizmetlerinin-gelir-vergisi-ve-kdv-karsisindaki-durumu/ https://www.muhasebenews.com/smmmnin-yazilim-satisi-ve-yazilim-implementasyon-ve-egitim-hizmetlerinin-gelir-vergisi-ve-kdv-karsisindaki-durumu/#respond Tue, 19 Nov 2024 13:08:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158078

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Defterdarlığı

Gelir Kanunları Kdv Ve Ötv Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-84974990-130[KDV/İ-1-2022/80]-576821

09.10.2024

Konu

:

Yazılım satışı ve yazılım implementasyon ve eğitim hizmetlerinin gelir vergisi ve KDV karşısındaki durumu

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; serbest muhasebeci mali müşavir olarak faaliyette bulunduğunuz, bir bilgisayar mühendisi ile birlikte “m…” ve “d…” isimli iki adet yazılım geliştirdiğiniz, “m…” isimli yazılımın adınıza, “d…” isimli yazılımın ise bilgisayar mühendisi ile ayrı ayrı adlarınıza tescil edildiği, söz konusu bilgisayar yazılımlarını ilk defa 134.000,00 TL karşılığında bir holdinge sattığınız, ayrıca bu ürünlerin implemantasyon, eğitim ve refakat hizmetleri için de ayrıca bedel talep ettiğiniz, Kültür Bakanlığı tarafından adınıza tescil edilen yazılım ürünlerinin kurum veya şahıslara satılması, ayrıca bahse konu yazılım ürünleri için implementasyon, eğitim ve refakat hizmetleri verilmesi halinde, elde edeceğiniz kazancın vergilendirilmesi hususunda tereddüt hasıl olduğu anlaşılmış olup Defterdarlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

– “Serbest meslek kazançlarında” başlıklı 18 inci maddesinde, “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.

Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir.

Yukarıda yazılı kazançların arızi olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez.

Serbest meslek kazançları istisnasının, bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.

Bu madde kapsamındaki kazançları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar bu istisnadan faydalanamazlar. Bu durumda olanların, 94 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü yoktur.”,

– “Serbest meslek kazancının tarifi” başlıklı 65 inci maddesinde, “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.

…”,

– “Serbest meslek erbabı” başlıklı 66 ncı maddesinde, “Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır.

…”,

– “Vergi tevkifatı” başlıklı 94 üncü maddesinde, “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.

2. Yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden (Noterlere serbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan ödemeler hariç);

a)      18 inci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden, (2009/14592 sayılı B.K.K. ile % 17) 

b) Diğerlerinden, (2009/14592 sayılı B.K.K. ile % 20)

vergi tevkifatı yapılır.”

hükümleri yer almaktadır.

Bir faaliyetin serbest meslek faaliyeti olup olmadığı ise faaliyetin; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanması, bir işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması ve devamlı olması, unsurlarını taşıyıp taşımadığına bağlı bulunmaktadır.

Diğer taraftan; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun “Tanımlar” başlıklı 1/B maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde bilgisayar programının, bir bilgisayar sisteminin özel bir işlem veya görev yapmasını sağlayacak bir şekilde düzene konulmuş bilgisayar emir dizgesini ve bu emir dizgesinin oluşum ve gelişimini sağlayacak hazırlık çalışmalarını ifade ettiği belirtilmiştir.

Dolayısıyla, bilgisayar programcısı, yazılım geliştirme süreçlerinde yer alan ve bilgisayar yazılımlarının tasarımı ve geliştirilmesinden sorumlu olan kimse olup Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde zikredilen “bilgisayar programcısı” ve “bilgisayar yazılımı” ibareleri, bir yazılım üretimi ile ilgili olup bilgisayar kullanılarak yapılan her iş bu kapsama girmemektedir. Diğer bir ifadeyle, yasa maddesinin konu edindiği husus; üretilmiş programları kullanarak işlem yapmak değil, işletim veya uygulama programları üretilmesi/yaratılması gibi özgün özellikleri olan ve lisanslama/telif haklarıyla da ulusal veya uluslararası düzeyde korunan program üretimi/yaratımı faaliyetleridir.

Özelge başvurunuz ekinde yer alan Kültür ve Turizm Bakanlığının … tarihli ve … numaralı Kayıt-Tescil Belgesine göre “D…” isimli bilgisayar programının, … tarihli ve … numaralı Kayıt-Tescil Belgesine göre “M…” adlı bilgisayar programının 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre eser olarak kayıt ve tescil edildiği anlaşılmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, “m…” ve “d…” ismiyle geliştirdiğiniz yazılımların, şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanması ve 5846 sayılı Kanun kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescil edilmiş olması kaydıyla; bahse konu yazılımların satışından elde edilen kazançların Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamında istisnaya tabi tutulması gerekmektedir.

Bu bağlamda, söz konusu yazılımların satışından elde edilen toplam kazancın, Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2022 yılı için 880.000 TL, 2023 yılı için 1.900.000 TL, 2024 yılı için 3.000.000 TL’yi) aşması halinde ise söz konusu kazancınızın tamamının yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, bilgisayar programları için verilen implementasyon, eğitim ve refakat hizmetlerinden elde edilen kazançlar ise istisna kapsamında olmayıp serbest meslek kazancı olarak vergilendirilecektir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu; ticari, sınai, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre, Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edileceği hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “Serbest Meslek Faaliyeti Çerçevesinde Yapılan Teslim ve Hizmetler” başlıklı ( I/C-2.1.2.2) bölümünde;

3065 sayılı Kanunun (1/1) inci maddesine göre, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler vergiye tabidir. Sözü edilen faaliyetleri mutat ve sürekli olarak yapanlar KDV mükellefi olacak, arızi serbest meslek faaliyetinde bulunanların ise KDV mükellefiyeti tesis edilmeyecektir.

Serbest meslek faaliyetlerini mutat ve sürekli olarak yapanların, prensip olarak KDV mükellefiyeti tesis ettirmeleri gerekmektedir. Ancak, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren teslim ve hizmetleri münhasıran aynı Kanunun 94 üncü maddesinde belirtilen kişi, kurum ve kuruluşlara yapanların hesaplayacağı KDV’nin, bu kişi veya kuruluşlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi gerekir.

Serbest meslek erbabının bu uygulamadan faydalanabilmesi için KDV mükellefiyetinin sadece Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemlerden ibaret olması ve işlemlerinin tamamının aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara yapılması gerekmektedir.

Ayrıca, sorumluluk uygulaması kapsamında işlem yapılabilmesi için Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemleri yapan kişilerin, bu şekilde işlem yapılmasını önceden vergi sorumlusuna (Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılanlara) bildirmesi gerekmektedir.

İşlemlerine ait verginin beyan ve ödeme mükellefiyeti sorumlular tarafından yerine getirilen serbest meslek mensupları (Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılanlar) ayrıca KDV beyannamesi vermez ve defter tutmazlar. İşlemin belgelendirilmesi ise Vergi Usul Kanununun genel hükümlerine göre gerçekleştirilir.

Bu uygulamaya göre, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar, aynı Kanunun 18 inci maddesi kapsamına giren kişilere yaptıkları ödemeler ile ilgili olarak gelir vergisi (GV) stopaj tutarı dâhil işlem bedeli üzerinden KDV hesaplayıp sorumlu sıfatıyla beyan edip öderler. Hesaplanan KDV tutarı GV stopaj matrahına dâhil edilmez.

Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren teslim veya hizmetleri aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar yanında bu maddede yer almayanlara da yapanlar, yukarıda belirtilen uygulamadan faydalanamazlar.

Sorumluluk uygulamasını tercih etmeyenler ile esasen bu kapsama girmesi mümkün olmayan mükelleflerin, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar ile bunlar dışındakilere yaptıkları işlemleri sebebiyle hesaplanan KDV, Tebliğin (I/C-2.1.3) bölümü saklı kalmak kaydıyla, kendileri tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip ödenir. Bu mükellefler genel hükümler çerçevesinde defter tutar, belge düzenler ve KDV beyannamesi verirler. Bu durumda, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşların, Tebliğin (I/C-2.1.3)bölümü saklı kalmak kaydıyla, bu işlemler sebebiyle vergi sorumlulukları söz konusu olmaz.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre; tarafınızca geliştirilen yazılım programlarının satışı ve satış sonrası implementasyon, eğitim ve refakat hizmetleri 3065 sayılı Kanunun 1/1 inci maddesine göre KDV’ye tabi olup söz konusu hizmetler 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli listelerde yer almadığından genel oranda KDV hesaplanması gerekmektedir.

Öte yandan, KDV mükellefiyetinizin sadece Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemlerden ibaret olması ve işlemlerin tamamının aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara yapılması halinde söz konusu hizmetlere ilişkin hesaplanan KDV’nin bu kişi veya kuruluşlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi gerekmektedir. Söz konusu hizmetlerin bu kapsamda yer almaması halinde bu hizmetler üzerinden hesaplanan KDV’nin mükellef sıfatıyla tarafınızca beyan edilip ödeneceği tabiidir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/smmmnin-yazilim-satisi-ve-yazilim-implementasyon-ve-egitim-hizmetlerinin-gelir-vergisi-ve-kdv-karsisindaki-durumu/feed/ 0
Türkiye’de yerleşik olan yabancı uyruklu kişi ve kurumlara verilen eğitim hizmeti faaliyetinden   elde edilen kazancın indirim konusu yapılıp yapılamayacağı https://www.muhasebenews.com/turkiyede-yerlesik-olan-yabanci-uyruklu-kisi-ve-kurumlara-verilen-egitim-hizmeti-faaliyetinden-elde-edilen-kazancin-indirim-konusu-yapilip-yapilamayacagi/ https://www.muhasebenews.com/turkiyede-yerlesik-olan-yabanci-uyruklu-kisi-ve-kurumlara-verilen-egitim-hizmeti-faaliyetinden-elde-edilen-kazancin-indirim-konusu-yapilip-yapilamayacagi/#respond Wed, 13 Nov 2024 09:10:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157868  

T.C.

GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ   DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef   Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

38418978-125[10-15/10]-6632

17/02/2016

Konu

:

Türkiye’de yerleşik olan yabancı uyruklu  kişi ve kurumlara verilen eğitim hizmeti faaliyetinden   elde edilen kazancın indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hk.

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak Özel Bağımsız Uluslararası Okulunu işlettiğiniz, öğrencilerinizin tamamının yabancı uyruklu ve Türkiye’de mukim kişiler olduğu belirtilerek, söz konusu faaliyetinizden elde ettiğiniz kazancın %50’sinin Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin (ğ) bendine göre kurum kazancından indirilip indirilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer indirimler” başlıklı 10 uncu maddesinin (ğ) bendinde, Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili Bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50 sinin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınabileceği; indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “10.5. Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler” başlıklı bölümünde konuya ilişkin açıklamalar yapılmış olup mükelleflerin bu indirimden faydalanabilmeleri için taşımaları gereken şartlara Tebliğin “10.5.2. İndirimden faydalanma şartları” bölümünde yer verilmiştir.

Aynı Tebliğin “10.5.2.1. İndirimden faydalanabilecek şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konusu” başlıklı bölümünde; “İlgili şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konuları arasında, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, veri saklama, eğitim ve sağlık hizmetleri sunmak olmalıdır. Şirket bünyesinde sözü edilen hizmetlerden sadece birisi verilebileceği gibi ana sözleşmelerinde yer almak şartıyla birden fazlası da verilebilir.

            …” açıklamalarına;

Tebliğin “10.5.2.2. Hizmetin, Türkiye’den münhasıran yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için yapılmış olması” başlıklı bölümünde ise;

            “Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, veri saklama hizmetlerinin, Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara; eğitim veya sağlık hizmetlerinin de Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere verilmesi gerekmektedir. Yukarıda belirtilen hizmetlerin fiilen verilmesi gerekmekte olup bu alanlarda sunulan asistanlık, danışmanlık ve aracılık gibi hizmetlerin bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün değildir.”

            açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, şirketiniz tarafından Türkiye’de yerleşik olan yabancı uyruklu kişilere eğitim hizmeti verildiği ve söz konusu eğitim hizmetine ilişkin faturanın hizmetten yararlanan kişiler adına düzenlendiği anlaşıldığından, eğitim hizmeti verdiğiniz kişilerin yurt dışı mukimi olmaması nedeniyle, söz konusu eğitim hizmetlerinden elde ettiğiniz kazançların Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyede-yerlesik-olan-yabanci-uyruklu-kisi-ve-kurumlara-verilen-egitim-hizmeti-faaliyetinden-elde-edilen-kazancin-indirim-konusu-yapilip-yapilamayacagi/feed/ 0
Eğitim-öğretim kazanç istisnası ve indirimli kurumlar vergisi uygulaması https://www.muhasebenews.com/egitim-ogretim-kazanc-istisnasi-ve-indirimli-kurumlar-vergisi-uygulamasi/ https://www.muhasebenews.com/egitim-ogretim-kazanc-istisnasi-ve-indirimli-kurumlar-vergisi-uygulamasi/#respond Wed, 06 Nov 2024 08:05:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157600

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

      Sayı : 38418978-125[5-15/26]-993 06/10/2015 Konu : Eğitim-öğretim kazanç istisnası ve indirimli kurumlar vergisi uygulaması  

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, özel okul işletmeciliğiyle iştigal eden şirketinizin, Gölbaşı kampüsündeki ilköğretim okulu (1-8. sınıf) ile anadolu lisesinin işletilmesinden elde edilen kazançların sırasıyla 2008-2012 ve 2009-2013 hesap dönemlerinde 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi hükmü gereğince eğitim kazancı istisnasına konu edildiği, Ekonomi Bakanlığından alınan 25/2/2015 tarihli ve A/118053 sayılı yatırım teşvik belgesi kapsamında 2015-2016 eğitim ve öğretim döneminde faaliyete geçmek üzere lise yatırımının başlamış olduğu, mevcut anadolu lisesinin yeni açılacak fen lisesi hizmet binasının bir kısmına taşınmasının planlandığı ve anadolu lisesinin taşınması nedeniyle boşalacak dersliklerin ise kapasite artışı sağlamak üzere ortaokul kısmına tahsis edilmek istendiği belirtilerek yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan yeni binada hizmet verecek olan fen lisesi ve anadolu lisesinin işletilmesinden elde edilecek kazançlar ile anadolu lisesinin boşalan derslikleri kullanılarak kapasite artırımına gidilen ortaokulun işletilmesinden elde edilecek kazanç dolayısıyla 2015-2019 döneminde anılan Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan istisnadan ve teşvik belgesi kapsamında yapılan yatırım nedeniyle de indirimli kurumlar vergisinden yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

             5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde; okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve orta öğretim özel okulları ile Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara veya kamu yararına çalışan derneklere bağlı rehabilitasyon merkezlerinin işletilmesinden, ilgili Bakanlığın görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığının belirleyeceği usuller çerçevesinde beş hesap dönemi itibarıyla elde edilen kazançların kurumlar vergisinden istisna olduğu ve bu istisnanın söz konusu okulların ve rehabilitasyon merkezlerinin faaliyete geçtiği hesap döneminden itibaren başlayacağı hükme bağlanmıştır.

            1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.10 Eğitim tesisleri ile rehabilitasyon merkezlerinin işletilmesinden ilişkin istisna” bölümünde konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmiş olup, anılan Tebliğde bu istisnadan yararlanan mükelleflerin, işletilen okul ve merkezlere ilave olarak yeni okul ve veya merkez açmaları durumunda, yeni açılan okul veya merkezin ayrı bir birim olarak değerlendirileceği yani istisna uygulamasının okul veya merkez bazında yapılacağı, 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde yeni bir okul açılışı olarak tanımlanmayan mevcut okul kapasitelerinin genişletilmesi veya başka bir binaya taşınılması hallerinde istisna uygulanmasının söz konusu olmayacağı açıklanmıştır.

            Öte yandan Kurumlar Vergisi Kanununun “İndirimli kurumlar vergisi” başlıklı 32/A maddesinde ise;

            “(1) Finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, taahhüt işleri, 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Kanun ile 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında yapılan yatırımlar ile rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlar hariç olmak üzere, bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve  Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulur.

            (2) Bu maddenin uygulamasında yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı oranını ifade eder. Bakanlar Kurulu;       

            …

c) Yatırıma başlanan tarihten itibaren bu maddeye göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50’sini ve gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere; yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırmaya, bu oranı her bir il grubu için sıfıra kadar indirmeye veya %80’e kadar artırmaya,

            ….

            Bakanlar Kurulu yetkilidir.

            …”   

             hükmü yer almaktadır.

            15/6/2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karara 2015/7496 sayılı Kararla eklenen Geçici 5 inci maddede;

            “(1) Bu Karara istinaden düzenlenen teşvik belgeleri kapsamında, 1.1.2015 ile 31.12.2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek yatırım harcamaları için indirimli gelir veya kurumlar vergisi, hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını aşmayacak şekilde ve toplam yatırıma katkı tutarının;

a) Büyük ölçekli yatırımlar ve bölgesel yatırımlarda, 1 inci bölgede yüzde ellisini, 2 nci bölgede yüzde elli beşini, 3 üncü bölgede yüzde altmışını, 4 üncü bölgede yüzde altmış beşini, 5 inci bölgede yüzde yetmişini ve 6 ncı bölgede yüzde seksenini,

b) Stratejik yatırımlarda ise 6 ncı bölgede yüzde seksenini, diğer bölgelerde yüzde yetmişini, 

            geçmemek üzere yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına da uygulanabilir.

            hükmüne yer verilmiştir.

            İlgide kayıtlı yazınız ve eklerinin incelenmesinden, eğitim hizmetleri sektöründeki komple yeni yatırımınızın 2012/3305 sayılı Karara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgesi kapsamında 1 inci bölgede yapılmakta olduğu ve söz konusu yatırım teşvik belgesinde vergi indirimi satırına yer verildiği anlaşılmıştır.

            Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde,

            -2009 yılından itibaren faaliyet gösteren anadolu lisesinin şirketinizce işletilmesinden elde edilen kazançlar 2009-2013 hesap dönemlerinde ve 2008 yılından itibaren faaliyet gösteren ortaokulun şirketinizce işletilmesinden elde edilen kazançlar 2008-2012 hesap dönemlerinde kurumlar vergisi istisnasına konu edilmiş olup aynı okulun başka bir binaya taşınması yeni okul açılışı olarak kabul edilemeyeceğinden, bu okulların işletilmesinden elde edilen kazançlar için, söz konusu istisnadan tekrar yararlanmanız mümkün değildir.          

            -Yatırım teşvik belgesi kapsamındaki okul binasında faaliyet gösterecek fen lisesinin işletilmesinden elde edilen kazançlar ise fen lisesinin faaliyete geçtiği hesap döneminden itibaren başlamak üzere beş hesap dönemi kurumlar vergisinden istisna edilebilecektir. Ancak, istisnadan yararlanabilmeniz için söz konusu fen lisesinin faaliyet geçmesini müteakiben Bakanlığımıza yazılı olarak başvurmanız gerekmekte olup istisna uygulaması ile ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle şirketinize sonuçtan bilgi verilecektir.

            -Yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımdan elde edilen kazanca teşvik belgesinde yer alan vergi indirim oranı dikkate alınarak, yatırımının kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan geçici vergilendirme döneminden itibaren, indirimli kurumlar vergisi uygulanması esas olup 25/2/2015 tarihli ve A/118053 sayılı yatırım teşvik belgesi kapsamında devam eden yatırımınızda faaliyet gösterecek okulların işletilmesinden elde edilecek kazanca indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanabilecektir. Ancak, söz konusu yatırımınızda fen lisesinin işletilmesinden elde edilecek kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan istisnaya konu edilmesi halinde eğitim istisnasına konu edilen kazançlar için, istisnanın uygulandığı dönemler itibarıyla, indirimli kurumlar vergisinden yararlanılamayacağı tabidir.

            Öte yandan, 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Geçici 5 inci maddesi uyarınca, bu Karara göre düzenlenmiş olan yatırım teşvik belgeniz kapsamında 2015 ve 2016 yıllarında gerçekleştireceğiniz yatırım harcamalarınız için, hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını aşmayacak şekilde ve toplam yatırıma katkı tutarının yüzde ellisini geçmemek üzere yatırım döneminde (yatırıma fiilen başlanıldığı tarihi içeren geçici vergilendirme döneminin başından tamamlama vizesi yapılması amacıyla Ekonomi Bakanlığına müracaat tarihini içeren geçici vergilendirme döneminin son gününe kadar olan sürede) varsa diğer faaliyetlerinizden elde edilen kazançlara da indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

***

EK İÇERİK

Enflasyon Düzeltmesi Sirküleri / Tüm Detaylar

 

Daha fazlası için: www.muhasebenews.com

Sosyal medya: @muhasebenews ✌

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/egitim-ogretim-kazanc-istisnasi-ve-indirimli-kurumlar-vergisi-uygulamasi/feed/ 0
Kamuya yararlı derneğin seminer düzenlemek suretiyle gerçekleştirdiği sosyal ve eğitim amaçlı teslim ve hizmetler Kanunun (17/1) maddesi kapsamında KDV den istisnadır https://www.muhasebenews.com/kamuya-yararli-dernegin-seminer-duzenlemek-suretiyle-gerceklestirdigi-sosyal-ve-egitim-amacli-teslim-ve-hizmetler-kanunun-17-1-maddesi-kapsaminda-kdv-den-istisnadir/ https://www.muhasebenews.com/kamuya-yararli-dernegin-seminer-duzenlemek-suretiyle-gerceklestirdigi-sosyal-ve-egitim-amacli-teslim-ve-hizmetler-kanunun-17-1-maddesi-kapsaminda-kdv-den-istisnadir/#respond Fri, 01 Nov 2024 07:14:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157428

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

90792880-140[59-2012-28]-106

08/02/2013

Konu

:

Kamu menfaatine yararlı derneğin vergisel durumu

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kamuya yararlı dernek statüsünde bulunan Derneğinizin sosyal tesis yapacağı ve seminer düzenleyeceği belirterek vergi ve harçlardan muaf olup olmadığınız sorulmaktadır.

A) Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, dernek ve vakıflar kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmamakla birlikte, aynı maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup, Kanunun 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında da dernek veya vakıflara ait veya tabi olup faaliyetleri devamlı bulunan sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde bulunmayan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi işletme olduğu; altıncı fıkrasında ise dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği; mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

03/04/2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.4) bölümünde iktisadi işletmenin belirgin özelliklerine yer verilmiştir.

İktisadi işletmenin belirgin özellikleri bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesidir. Diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurları, ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı veya hizmet ifaları gibi faaliyetlerdir. Kanun, bu gibi halleri tek tek saymak yerine piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsama almıştır. Anılan bölümde, iktisadi işletmenin tanımı içinde yer alan ve devamlı olarak yapılan ticari, sınai veya zirai faaliyetten söz edebilmek için bu işletmenin tedavül ekonomisine katılması, başka bir ifadeyle işletmede üretilen malların veya verilen hizmetlerin bir bedel karşılığı satılmış olması gerektiği, aksi halde diğer unsurlar var olsa dahi bir iktisadi işletmenin varlığından söz edilemeyeceği ifade edilmiştir.

Dernekler, tüzel kişilikleri itibariyle kurumlar mükellefi olmamakla birlikte derneklere ait iktisadi işletmeler kurumlar vergisi mükellefi olup vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadırlar.

Buna göre, Derneğiniz tarafından sosyal tesis binasının yapılması veya firmalara ihale edilerek yaptırılması, derneğe ait iktisadi işletme oluşturmayacaktır.

Öte yandan, Derneğinizce düzenlenen seminerlerin ve sosyal tesislerde verilecek hizmetlerin bir bedel karşılığı olmaksızın yerine getirilmesi halinde bu hizmetlerden dolayı derneğe bağlı bir iktisadi işletme oluşmayacaktır. Ancak kar amacı güdülmese dahi bu hizmetlerin yerine getirilmesi için yapılan masrafların hizmet verilenlerden tahsil edilmesi, doğrudan bağış adı altında da olsa bir bedel alınması durumunda derneğe bağlı bir iktisadi işletme oluşacağından, bu iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edileceği tabiidir.

B) Katma Değer Vergisi  (KDV) Yönünden:

3065 sayılı KDV Kanununun;

(1/1) maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde  yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

(1/3-g) maddesinde, genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerinin KDV ye tabi olduğu ,

(17/1) maddesinde, genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasi parti ve sendikalar, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların; ilim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetleri ile tiyatro, konser salonu, kütüphane, sergi, okuma ve konferans salonları ile spor tesisleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kültür ve eğitim faaliyetlerine ilişkin teslim ve hizmetlerinin KDV den istisna olduğu,

(17/2-b) maddesinde, yukarıda sayılanlara bedelsiz olarak yapılacak teslim ve hizmetlerin KDV den istisna olduğu

hükme bağlanmıştır.

Buna göre, kamu menfaatine yararlı dernek statüsünde bulunan Derneğinize bedelsiz olarak yapılan teslim ve hizmetler Kanunun (17/2-b) maddesine göre KDV den istisna olacaktır. Ancak, Derneğinize bedeli mukabilinde yapılacak mal teslimleri ve hizmet ifaları genel hükümler çerçevesinde KDV ye tabi tutulacaktır.

Bu durumda; Derneğiniz tarafından sosyal tesis binasının yapılması veya firmalara ihale edilerek yaptırılması ya da piyasadan satın alınması işlemi genel hükümler çerçevesinde KDV ye tabi olacaktır.

Diğer taraftan, Derneğiniz tarafından düzenlenen seminerler nedeniyle Derneğiniz bünyesinde iktisadi işletme oluşması halinde bu iktisadi işletmenin işlemleri Kanunun (1/3-g) maddesine göre KDV ye tabi olacaktır. Ancak, kamu menfaatine yararlı Derneğinizin seminer düzenlemek suretiyle gerçekleştirdiği sosyal ve eğitim amaçlı teslim ve hizmetler Kanunun (17/1) maddesi kapsamında KDV den istisna olacaktır.

C) Damga Vergisi Kanunu Yönünden Değerlendirme:

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisini kişilerin ödeyeceği; 9 uncu maddesinde, bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu; 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenlerin müteselsilen sorumlu olduğu, bunlar arasında vergiden müstesna olanların bulunmasının damga vergisinin noksan ödenmesinin gerektirmeyeceği, damga vergisinden muaf kuruluşlarca kişilerin (1) sayılı tabloda yer alan işlemleri ile ilgili olarak düzenlenen ve sadece bu kurumların imzasını taşıyan kağıtlara ait verginin tamamının kişiler tarafından ödeneceği ancak bu kağıtlara ait verginin hiç ödenmemesi veya noksan ödenmesi halinde vergi ve cezanın tamamından kişilerle birlikte kurumların müteselsilen sorumlu olacağı hükümlerine yer verilmiştir.

Aynı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun ” V- Kurumlarla ilgili Kağıtlar” başlıklı bölümünün 17 numaralı fıkrasında, genel menfaatlere yararlı derneklerin her türlü işlemlerinde düzenlenen ve damga vergisi bu teşekküller tarafından ödenmesi gereken kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan, 5253 sayılı Dernekler Kanununun 27 inci maddesinin birinci fıkrasında, kamu yararına çalışan derneklerin, ilgili bakanlıkların ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine, İçişleri Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla tespit edileceği hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, 20.12.1991 tarihli ve 91/2557 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kamuya yararlı derneklerden sayılan derneğinizin düzenlediği ve damga vergisi derneğinizce ödenmesi gereken kağıtlardan dolayı damga vergisinden muaf tutulması, derneğiniz ile vergi muafiyeti bulunmayan kişiler arasında düzenlenen kağıtlara ait damga vergisinin ise kişiler tarafından ödenmesi gerekmektedir. Ancak bu kağıtlara ait verginin ödenmemesi veya noksan ödenmesi halinde Damga Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi hükmü uyarınca söz konusu verginin ödenmesi bakımından derneğinizin müteselsil sorumluluğu bulunmaktadır.

Diğer taraftan, derneğinize bağlı iktisadi işletmeler, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun V/17 fıkrasındaki düzenleme kapsamında bulunmadığından, söz konusu işletmeler tarafından düzenlenecek kağıtların damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

D) Belediye Gelirleri Kanunu Yönünden Değerlendirme:

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrası ile belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dahil), inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında Ek 6 ncı maddesinde yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabi tutulacağı; Ek 2 nci maddesinin (c) fıkrasında; her türlü fabrika, değirmen, sınai nitelikteki imalathaneler ve tersaneler, organize sanayi bölgelerinde yapılan her türlü bina inşaatı ile sera ve benzeri örtü altı tarım yapılan tesisler, ahır, samanlık, kümes, su ürünleri ve hayvan barınağı ile yemlik gibi yapı ve tesis inşaatının bina inşaat harcından istisna olduğu; 80 inci maddesinin (f) fıkrasında da, belediyece, imar mevzuatı gereğince yapı kullanma izni verilmesi işlemi nedeniyle yapı kullanma izni harcının tahsil edileceği; aynı maddenin son fıkrasında ise, organize sanayi bölgeleri ile sanayi ve küçük sanat sitelerinde yapılan yapı ve tesislerin bina inşaat harcı ve yapı kullanma izni harcından müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan aynı Kanunun 86 ncı maddesinde, belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce inşa, tamir ve genişletilmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan veya başka bir yola çıkış olmaması dolayısıyla bu yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden hangi şekillerde yol harcamalarına katılma payı alınacağı, Kanunun 87 nci maddesinde ise, yine  belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce, kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, hangi şekillerde kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınacağı hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, aynı Kanunun 90 ıncı maddesinde;

“Yol Harcamalarına Katılma Payı, bu hizmetin yapıldığı yollardan faydalanan, Su tesisleri ile Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payları ise hizmetten faydalanma şekillerine göre ilgili gayrimenkul sahipleri arasında ve 89 uncu maddeye göre hesaplanan katılma payları toplamının ilgili gayrimenkullerin vergi değerleri toplamına oranlanarak dağıtılması suretiyle hesaplanıp tahakkuk ettirilir. Şu kadar ki, ibadet yerleri hakkında harcamalara katılma payı tahakkuku yapılmaz.”

hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, Belediye Gelirleri Kanununda sadece ibadet yerlerinden harcamalara katılma payı alınmayacağı hususu düzenlenmiş olup, Kamu Yararına Çalışan Derneklerin bina inşaat harcı, yapı kullanma izin harcı, yol ve kanalizasyon harcamalarına katılma payından muaf tutulmasına yönelik bir hüküm yer almaması nedeniyle, söz konusu dernek arsası üzerine yapılacak sosyal tesis inşaatına ilişkin olarak, harç ve katılma paylarının Derneğiniz tarafından ödenmesi gerekmektedir.

E-Harçlar Kanunu Yönünden Değerlendirme:

492 Sayılı Harçlar Kanunun harçtan müstesna tutulan işlemler başlıklı 59 uncu maddesinde, harç istisnasına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

Mezkûr Kanunun 59/b maddesinde ise, kamu menfaatlerine yararlı dernekler ile Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların iktisap edecekleri gayrimenkullerin ve sair ayni hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleriyle bu dernek ve vakıflara ait tesislerin ve bu tesislerin sonradan iktisap edecekleri gayrimenkullerin ve sair ayni hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleri ve bunların terkinlerinin harçtan müstesna tutulacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre , 492 sayılı Harçlar Kanununun 59/b maddesi gereğince, Bakanlar Kurulunca kamu menfaatine yararlı dernek kapsamında bulunan derneğinizden, inşa olunan binanın tapuya tescili işlemi nedeniyle tapu harcı aranılmaması gerekmektedir.

..


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kamuya-yararli-dernegin-seminer-duzenlemek-suretiyle-gerceklestirdigi-sosyal-ve-egitim-amacli-teslim-ve-hizmetler-kanunun-17-1-maddesi-kapsaminda-kdv-den-istisnadir/feed/ 0
Yıllık gelir vergisi beyannamesinden indirilebilecek eğitim giderleri nedir? https://www.muhasebenews.com/yillik-gelir-vergisi-beyannamesinden-indirilebilecek-egitim-giderleri-nedir/ https://www.muhasebenews.com/yillik-gelir-vergisi-beyannamesinden-indirilebilecek-egitim-giderleri-nedir/#respond Wed, 16 Oct 2024 07:20:49 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=156789 Yıllık gelir vergisi beyannamesinden indirilebilecek eğitim giderleri nedir?

Eğitim ve Sağlık Harcamaları

Aşağıda belirtilen şekilde yapılan eğitim ve sağlık harcamaları beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması şartıyla yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirilebilecektir.

• Eğitim ve sağlık harcamaları Türkiye’de yapılmalıdır.

• Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmelidir.

• Söz konusu harcamalar mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olmalıdır.

“Küçük çocuk” tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dahil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları ifade etmektedir.

Örnek:

Örnek 4: Mükellef (D), 2023 yılında döviz cinsinden Devlet tahvilinden (Eurobond)
1.350.000 TL faiz geliri ile iş yeri olarak kiraya verdiği gayrimenkulünden aylık
brüt 75.000 TL’den (aylık net kira tutarı 60.000 TL) toplamda yıllık brüt 900.000 TL
kira geliri elde etmiştir. İş yeri için ödenen kira bedelleri üzerinden 2023 yılı
içinde %20 oranından 180.000 TL’lik gelir vergisi kesintisi yapılmıştır.

Mükellef (D), 12 yaşındaki çocuğunun eğitimi için bir özel okula fatura karşılığında
KDV dahil 165.000 TL ve eşinin tedavi masrafları için bir özel hastaneye fatura
karşılığı KDV dahil 285.000 TL ödeme yapmıştır.

Mükellef (D), iş yeri kira geliri ile ilgili olarak götürü gider yöntemini seçmiştir.

Mükellef (D)’nin elde ettiği faiz geliri; döviz cinsinden Devlet tahvili (Eurobond)
faiz geliri olduğundan bu gelire indirim oranı uygulanmayacak olup, iş yeri kira
geliri tutarı ile döviz cinsinden Devlet tahvili faiz geliri toplamı 150.000 TL olan
beyan sınırını aştığı için beyan edilecektir.

Eğitim ve sağlık harcamaları; harcamanın Türkiye’de yapılması, gelir veya kurumlar
vergisi mükellefi olan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik
edilmesi, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olması ve beyan edilen
gelirin %10’unu aşmaması şartıyla yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden
indirilebilecektir. Bu nedenle; toplam (165.000 + 285.000) 450.000 TL’lik eğitim ve sağlık
harcaması yapılmasına rağmen, beyan edilen gelirin %10’u olan (2.115.000 X 10/100)
211.500 TL indirim konusu yapılabilecektir.

Mükellefin kira gelirine ilişkin ödenecek gelir vergisi aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

Menkul Sermaye İradı (Devlet Tahvili Faizi) 1.350.000 TL
Gayrimenkul Sermaye İradı (İşyeri) 900.000 TL
Giderler (Götürü) (900.000 X %15) 135.000 TL
Safi İrat (Kira) (900.000 – 135.000) 765.000 TL
Toplam (1.350.000 + 765.000) 2.115.000 TL
Eğitim ve Sağlık Harcamaları (Beyan Edilen Gelirin %10’u) 211.500 TL
Vergiye Tabi Gelir (Matrah) (2.115.000 – 211.500) 1.903.500 TL
Hesaplanan Gelir Vergisi 622.800 TL
Kesinti Yoluyla Ödenen Vergiler 180.000 TL
Ödenmesi Gereken Gelir Vergisi (622.800 – 180.000) 442.800 TL
Ödenmesi Gereken Damga Vergisi 467,20 TL

 

 


Kaynak: GİB Rehber – https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/beyannamerehberi/2024/2024KiraGeliriRehberi.pdf
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yillik-gelir-vergisi-beyannamesinden-indirilebilecek-egitim-giderleri-nedir/feed/ 0
Özel Lisenin Eğitim Türü Anadolu Lisesinden Meslek Lisesine Dönüştürse Eğitim Kurumu İstisnasından Yeniden Yararlanılır Mı? https://www.muhasebenews.com/ozel-lisenin-egitim-turu-anadolu-lisesinden-meslek-lisesine-donusturse-egitim-kurumu-istisnasindan-yeniden-yararlanilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/ozel-lisenin-egitim-turu-anadolu-lisesinden-meslek-lisesine-donusturse-egitim-kurumu-istisnasindan-yeniden-yararlanilir-mi/#respond Fri, 13 Sep 2024 04:38:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=155030 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Diyarbakır Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Tarih:08.05.2024

Sayı:E-71387770-125-

Konu:Kurumlar Vergisi Kanunu Uygulamaları

 

İlgide kayıtlı özelge talep formlarında, Şirketinizin … tarihinde kurulduğu ve kurulduğu tarih itibariyle “Özel … Anadolu Lisesi” ve “Özel … Fen Lisesi” adı altında iki okul devralarak faaliyetine devam ettiği, işletilen bu okulların Milli Eğitim Bakanlığı bilgisi dahilinde … tarihinde kapatıldığı, akabinde yine Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili kurumlardan gerekli izinler alınarak “Özel … Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” adı altında farklı tür ve alanda yeni bir özel okul açıldığı, önceden işletilen ve kapatılan okullar anadolu ve fen liseleri türünde iken, bunların yerine mesleki ve teknik lisesi işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınarak eğitim öğretime başlanıldığı belirtilerek, kapatılan okulların yerine farklı tür ve dalda yeni açmış olduğunuz özel okul işletmeciliğinden elde edilen kazanç için kurumlar vergisi istisnasından yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmiştir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde; okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve orta öğretim özel okulları özel kreş ve gündüz bakımevleri ile Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara veya kamu yararına çalışan derneklere bağlı rehabilitasyon merkezlerinin işletilmesinden, ilgili Bakanlığın görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığının belirleyeceği usuller çerçevesinde beş hesap dönemi itibarıyla elde edilen kazançların (İstisna, belirtilen okulların kreş ve gündüz bakımevlerinin ve rehabilitasyon merkezlerinin faaliyete geçtiği hesap döneminden itibaren başlar.) kurumlar vergisinden istisna olduğu düzenlenmiştir.

İstisna uygulamasına ilişkin açıklamaların yer aldığı 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin;

5.10.2.1. Eğitim-öğretim kazançlarına ilişkin istisna” başlıklı bölümünde; istisnadan yararlanmak isteyen mükelleflerin Milli Eğitim Bakanlığınca kendilerine verilen kurum açma izin belgesiyle, faaliyete geçtikleri hesap döneminden itibaren söz konusu istisnadan yararlanabilecekleri, mükelleflerin söz konusu istisnadan yararlanmak için ayrıca Maliye Bakanlığına başvurmalarına gerek bulunmadığı,

5.10.4. İstisna süresi içinde yeni okul, kreş ve gündüz bakımevi veya merkez yapılması” başlıklı bölümünde; eğitim öğretim işletmeleri ile rehabilitasyon merkezleri kazanç istisnasından yararlanan mükelleflerin, işletilen okul ve merkezlere ilave olarak yeni okul veya merkez açmaları durumunda, yeni açılan okul veya merkezden elde edilen kazancın, istisna uygulaması açısından ayrı bir birim olarak değerlendirileceği, diğer bir ifadeyle, istisna uygulamasının okul veya merkez bazında yapılacağı,

belirtilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; … tarihinde devraldığınız, …tarihinde ise sonlandırdığınız Özel … Anadolu Lisesi ve Özel  … Fen Lisesi faaliyetlerinin ardından aynı binada ve aynı adreste … tarihinde Özel … Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile eğitim öğretim faaliyetlerine devam etmeniz, aynı eğitim öğretim faaliyetinin devamı niteliğinde olacağından ve münhasıran kurum adının değişmesinin yeni okul açılışı olarak değerlendirilmesi söz konusu olmayacağından, “Özel… Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” adı altındaki faaliyetinden elde ettiğiniz kazancın, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamında kurum kazancınızın tespitinde ayrı bir istisna olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

 

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ozel-lisenin-egitim-turu-anadolu-lisesinden-meslek-lisesine-donusturse-egitim-kurumu-istisnasindan-yeniden-yararlanilir-mi/feed/ 0
Mevcut okula ilave olarak yeni okul açanlar kurumlar vergisi eğitim istisnasından ayrıca yararlanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/mevcut-okula-ilave-olarak-yeni-okul-acanlar-kurumlar-vergisi-egitim-istisnasindan-ayrica-yararlanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/mevcut-okula-ilave-olarak-yeni-okul-acanlar-kurumlar-vergisi-egitim-istisnasindan-ayrica-yararlanabilir-mi/#respond Sat, 07 Sep 2024 11:30:09 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=154728 İstisna süresi içinde yeni okul veya merkez yapılması ya da İstisnadan yararlanan işletmenin satılması veya devredilmesi durumunda vergileme ne şekilde olacaktır?

Eğitim öğretim işletmeleri ile rehabilitasyon merkezleri kazanç istisnasından yararlanan mükelleflerin, işletilen okul ve merkezlere ilave olarak yeni okul veya merkez açmaları durumunda, yeni açılan okul veya merkezden elde edilen kazanç, istisna uygulaması açısından ayrı bir birim olarak değerlendirilecektir.

Eğitim ve öğretim istisnasından yararlanan mükelleflerin bu işletmeleri başka bir kuruma devretmeleri halinde, devralan kurum istisnadan beş hesap dönemi değil, faydalanılmayan dönem kadar yararlanacaktır.

 

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mevcut-okula-ilave-olarak-yeni-okul-acanlar-kurumlar-vergisi-egitim-istisnasindan-ayrica-yararlanabilir-mi/feed/ 0
Mali müşavir kendi adına düzenlenen yabancı dil eğitim faturasını gider yazabilir mi? https://www.muhasebenews.com/mali-musavir-kendi-adina-duzenlenen-yabanci-dil-egitim-faturasini-gider-yazabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/mali-musavir-kendi-adina-duzenlenen-yabanci-dil-egitim-faturasini-gider-yazabilir-mi/#respond Thu, 13 Jun 2024 04:00:49 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=152014

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

MUĞLA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.48.15.01-GVK-57-32

23/02/2012

Konu

:

Yabancı dil eğitim ücretinin Gelir Vergisi Beyannamesinde indirilip indirilmeyeceği

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 2005 yılından itibaren serbest meslek kazancından dolayı gelir vergisi mükellefi olduğunuz, mesleğinizi icra ettiğiniz coğrafi konum gereği gün geçtikçe yabancı müşteri sayısının artış gösterdiği, bununla doğru orantılı olarak önceden profesyonel kişilerden destek alarak yürütmeye çalıştığınız, müşteri-meslektaş ilişkisi aktif yabancı  müşterilerin istekleriyle  yürüyemez hale geldiği, müşterilerin ingilizce bilen meslek mensuplarını tercih eder hale geldiği, yabancı müşteri sayısının gün geçtikçe artması ve bunların kendi hesapları ile ilgili bir aracı olmaksızın meslek mensubu ile soru cevap şeklinde çalışmak istemeleri sebebiyle yabancı dil öğrenmenizin müşterileri kaybetmemeniz açısından zorunlu hale geldiği belirterek, işinizi ifa ederken öğrenmeniz zorunlu hale gelen yabancı dil  eğitim ücretini gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapıp yapmayacağınız  hakkında Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun  “Serbest Meslek Kazancının Tarifi” başlıklı 65 inci maddesinde, her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu hüküm altına alınmış olup, aynı Kanunun 68 inci maddesinde de serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilecek mesleki giderler bentler halinde sayılmıştır.

Yabancı dil eğitim harcamaları, 68 inci maddede sayılan mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler arasında değerlendirilmemektedir.

Ancak, Gelir Vergisi Kanununun “Diğer İndirimler” başlıklı 89 uncu maddesinde;

“Gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıdaki indirimler yapılabilir:

……

2. Beyan edilen gelirin % 10’unu aşmaması, Türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları (mükerrer 121 inci madde çerçevesinde eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle vergi indiriminden yararlanan ücretliler, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak matrahlarından indiremezler).”

hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, mali müşavirlik hizmetleri faaliyetlerinizden elde ettiğiniz serbest meslek kazancı dolayısıyla vereceğiniz Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinde bildirilecek gelirden, ilgili yıl içinde yaptığınız yabancı dil kursu eğitim harcamasını Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin (2) numaralı bendi kapsamında indirilmesi mümkün bulunmaktadır.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.



Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mali-musavir-kendi-adina-duzenlenen-yabanci-dil-egitim-faturasini-gider-yazabilir-mi/feed/ 0
Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Gelir Vergisi Matrahından İndirilebilme Şartları Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/egitim-ve-saglik-harcamalarinin-gelir-vergisi-matrahindan-indirilebilme-sartlari-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/egitim-ve-saglik-harcamalarinin-gelir-vergisi-matrahindan-indirilebilme-sartlari-nelerdir/#respond Thu, 22 Feb 2024 13:17:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149351 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Diğer İndirimler” başlıklı 89 uncu maddesinde yer alan düzenlemeye göre; yıllık gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen gelirlerden bazı indirimlerin yapılması mümkün bulunmaktadır.

Gelir vergisi matrahının tespitinde beyanname üzerinden indirimlerin yapılabilmesi için;
• Gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen bir gelirin bulunması,
• Eğer indirim yapılabilmesi şarta bağlanmış ise ilgili şartların yerine getirilmesi
gerekmektedir.

İndirim konusu yapılacak harcamaların, beyan edilen gelirin yetersizliği sonucu gelir vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınamaması durumunda indirim konusu yapılamayan tutarın takip eden yıllara indirim olarak devri söz konusu değildir.

İndirim hakkından, gelirlerini yıllık beyanname ile beyan eden mükellefler yararlanabilmektedirler. Bu nedenle ticari, zirai ve serbest meslek kazanç sahipleri yanında, ücret, gayrimenkul ve menkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratları dolayısıyla yıllık gelir vergisi beyannamesi veren mükelleflerin de bu uygulamadan yararlanması mümkündür.

Vergiye tabi gelir elde eden ancak geliri;

• İstisna tutarı içinde kalanlar veya

• Nihai olarak tevkifat suretiyle vergilendirilenler,

yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyeceklerinden yıl içinde yapmış oldukları indirime konu harcamaları, gelir vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alamayacaklardır.

Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Gelir Vergisi Matrahından İndirilebilme Şartları Nelerdir?

Eğitim ve sağlık harcamalarının;

• Beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması,
• Türkiye’de yapılması,
• Gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel
kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi,
• Mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocukları için yapılması,
gerekmektedir.

GVK-85/2012-7 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde, “çocuk” veya “küçük çocuk” tabirinden, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dahil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukların anlaşılması gerektiği belirtilmiştir.

Eğitim ve Sağlık Harcamaları Gelir Vergisi Matrahının Tespitinde İndirime Nasıl Konu Edilebilir?

Eğitim ve sağlık harcamaları, beyan edilen gelirin %10’u ile sınırlı olarak beyanname üzerinden indirilmekte olup indirilemeyen kısım gelecek yıla devredilemez.

İndirime konu eğitim ve sağlık harcamalarının aynı takvim yılı içerisinde birlikte yapılması durumunda hem eğitim hem de sağlık harcamaları için ayrı ayrı beyan edilen gelirin %10’u tutarında indirim imkanı bulunmamaktadır.

Böyle bir durumda, eğitim ve sağlık harcamalarının toplam tutarının beyan edilen gelirin %10’u ile sınırlı olan kısmı, diğer şartların da sağlanması koşuluyla gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirebileceklerdir.

Beyanname üzerinden indirilebilecek olan bu harcamaların; mükellefin kendisine, eşine ve küçük çocuklarına ait olması gerekmektedir. Eşlerin ve çocukların da ayrı gelir vergisi beyannamesi vermesi durumunda, vergilendirmede şahsilik ilkesi gereği eşlerin ve çocukların her biri beyan ettikleri gelirin %10’u ile sınırlı olarak eğitim ve sağlık harcamalarını kendi verecekleri beyannameleri üzerinden indirime konu edebileceklerdir.
Eğitim ve sağlık harcamaları, harcamanın yapıldığı yıla ilişkin gelir vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınacaktır.

GVK-3/2003-3 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerine göre, indirim konusu yapılacak tutarın hesaplanmasında beyan edilen gelir, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları düşülmeden önceki tutardır.

İndirim Kapsamına Giren Eğitim Harcamaları Nelerdir?

255 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde eğitim giderleri;

• Eğitim ve öğretim kurumları, anaokulu, kreş ve dershanelere eğitim amacıyla yapılan ödemeler,
• Eğitim amaçlı kurs ücretleri,
• Okul servis ücretleri,
• Kitap ve kırtasiye alımları için yapılan harcamalar,
• Öğrencilerin özel yurtlarda ve pansiyonlarda kalmaları durumunda ödenen tutarlar,

olarak sayılmıştır.

Ancak, yabancı ülkelerdeki eğitim kurumlarına yapılan ödemeler, okullarda verilen ve bedeli ayrı olarak tespit edilen yemek hizmetine ilişkin harcamalar, okul aile birliği ve okul koruma derneklerine yapılan bağışlar ve gelir veya kurumlar vergisine tabi olmayan okullara ödenen eğitim ücretleri ile devlet okullarına ödenen harçlar eğitim giderleri kapsamına girmemektedir.

Örnek 1: Serbest meslek erbabı Doktor (A), üniversitede okuyan kızı için eşyalı olarak tutmuş olduğu daireye 2023 yılı içerisinde 150.000 TL kira ödemiştir. Eğitim harcaması olarak öğrencilerin özel yurt ve pansiyonlarda kalmaları durumunda ödenen tutarlar beyanname üzerinden indirime konu edilebileceğinden yapılan bu kira ödemesi eğitim harcaması olarak değerlendirilmeyecek ve indirim olarak dikkate alınmayacaktır.

Örnek 2: Kira gelirinden dolayı mükellef olan (B), Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano bölümünde okumaktadır. Eğitimin gerektirdiği enstrüman ihtiyacı nedeniyle 2023 yılında aldığı piyano için yapmış olduğu harcamayı, elde etmiş olduğu kira geliri nedeni ile yıllık gelir vergisi beyannamesi vermesi durumunda eğitim harcaması olarak yılık gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirim konusu yapabilecektir.

İndirim Kapsamına Giren Sağlık Harcamaları Nelerdir?

255 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde sağlık giderleri;

* Teşhis ve/veya tedavi sürecinde yapılan;
• Muayene, tahlil, ameliyat, fizik tedavi ve hastane giderleri,
• İlaç, sağlık malzemesi, gözlük ve lens alımları gibi,

harcamalar olarak sayılmıştır.

Örnek 3: Ticari kazanç mükellefi (C), görme problemi nedeniyle optik cam ve optik çerçeve gözlük alımı yapmıştır. Mükellef (C)’nin yapmış olduğu harcama, sağlık harcaması kapsamında değerlendirildiğinden beyan edilen gelirin bulunması ve diğer şartların da sağlanması şartıyla beyanname üzerinden indirim konusu yapabilecektir.

Harcamanın Türkiye’de Yapılmasının Kapsamı Nedir?

Eğitim ve sağlık harcamalarının indirime konu olabilmesi için harcamaların Türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisine tabi olan mükelleflerden yapılması gerekmektedir. Diğer bir ifade ile indirime konu olan harcamaların gelir veya kurumlar vergisine tabi olmayan kişi veya kurumlardan yapılması halinde bu harcamalar beyanname üzerinden indirim konusu yapılamayacaktır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesi veya kendi özel kanunlarında yer alan hükümler uyarınca kurumlar vergisi muafiyeti tanınan kurumlardan yapılan harcamalar, indirime konu harcama olarak kabul edilmeyecektir. Diğer taraftan, tüzel kişilikleri itibarıyla kurumlar vergisi mükellefi olmayan dernek ve vakıfların, kurumlar vergisi mükellefi olan iktisadi işletmelerinden sağlanan indirime konu mal ve hizmetler için yapılan harcamalar indirime konu olacaktır.

Örnek 4: Kira geliri elde eden mükellef (E)’nin, vakıf üniversitesinde öğrenim gören çocuğu için ödediği okul ücreti, anılan üniversitenin tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti olmaması nedeniyle indirime konu harcama olarak kabul edilmeyecektir.

Örnek 5: Kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan (F) Derneğince açılan yabancı dil kurslarına katılanların ödedikleri kurs ücreti, bu kurs faaliyeti dolayısıyla derneğe bağlı oluşan iktisadi işletmenin kurumlar vergisi mükellefi olması nedeniyle indirime konu edilebilecektir.

Örnek 6: Serbest meslek erbabı avukat (G), KKTC’de bulunan üniversitede okuyan kızı için üniversiteye 400.000 TL ödeme yapmıştır. Mükellefin yapmış olduğu söz konusu eğitim harcaması, Türkiye’de yapılan bir harcama olmadığından beyanname üzerinden indirim konusu yapılamayacaktır.

Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Tevsikine İlişkin Düzenlenen Belgelerde Gösterilen Hangi Tutar İndirim Hesabında Dikkate Alınır?

Gelir vergisi mükelleflerinin KDV mükellefi olup olmadıklarına bakılmaksızın nihai tüketici olarak gerçekleştirdikleri ve indirim konusu yapabilecekleri eğitim ve sağlık harcamaları, gelir vergisi matrahının tespitinde KDV dahil tutarı ile birlikte dikkate alınır.

Eğitim ve Sağlık Harcamalarına İlişkin Tevsik Edici Belgeler Nelerdir?

Mükelleflerin indirime konu harcamalarını, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinden alacakları; Vergi Usul Kanununda belirtilen fatura ve serbest meslek makbuzundan herhangi biri ile tevsik etmesi gerekmektedir.

Eğitim ve sağlık harcamaları bakımından yazar kasa fişleri (ÖKC) “tevsik edici belge’’ olarak kabul edilmemektedir.

Örnek 7: Kira geliri elde eden mükellef (H)’ye ödemiş olduğu ilaç bedeli karşılığında eczane tarafından yazar kasa fişi düzenlemiştir. Mükellef (H)’nin yapmış olduğu harcama, indirim kapsamında kabul edilen sağlık harcaması olmasına rağmen yazar kasa fişi tevsik edici belge olarak kabul edilmediğinden söz konusu sağlık harcaması beyanname üzerinden indirim konusu yapılamayacaktır.

Örnek 8: Kira geliri elde eden mükellef (I)’nın iki konutuna ait 2023 takvim yılı kira geliri toplamı 500.000 TL’dir ve beyana tabi başka geliri bulunmamaktadır.

Mükellef (I), kira gelirini götürü gider yöntemini seçerek beyan etmektedir. Mükellef (I), 2023 yılında oğlunun okul servis ücreti için 35.000 TL ve üniversitede okuyan kızı için özel yurt ücreti olarak 60.000 TL ödemiştir. Mükellef eğitim harcamalarını, Türkiye’de ve gelir veya kurumlar vergisine tabi olan mükelleflerden yapmış ve bu harcamalar karşılığında faturasını almıştır.

Mükellef (I)’nın yapmış olduğu eğitim harcamalarının toplamının (35.000 + 60.000 = 95.000) beyan edilen gelirin %10’undan (407.150 X %10) fazla olması nedeniyle mükellef (I), eğitim harcaması olarak beyan edilen gelirin %10’u olan 40.715 TL’yi indirim
konusu yapabilir.

Mükellefin, yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirebilecek eğitim harcaması
aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

Örnek 9: Birinci sınıf tüccar olan (J)’nin 2023 takvim yılında ticari kazancı 1.000.000 TL olup 100.000 TL tutarında Bağ-Kur primi ve 150.000 TL geçici vergi ödemiştir. Mükellef (J), özel kreşe giden çocuğu için kreşe 70.000 TL ve eşinin tedavi masrafları için özel hastaneye 50.000 TL ödeme yapmıştır.

Mükellef eğitim ve sağlık harcamalarını, Türkiye’de ve gelir veya kurumlar vergisine tabi olan mükelleflerden yaparak faturasını almıştır.

Yapılan eğitim ve sağlık harcamaları toplamı (50.000 + 70.000) 120.000 TL beyan edilen gelirin %10’undan (900.000 X %10 = 90.000) fazla olduğu için mükellef (J), eğitim ve sağlık harcaması olarak 90.000 TL’yi indirim konusu yapabilir.

Mükellefin, yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirebilecek eğitim ve sağlık harcaması aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

Örnek 10: Mükellef (K), 2023 takvim yılında birinci işverenden 155.000 TL, ikinci işverenden 180.000 TL olmak üzere iki ayrı işverenden ücret geliri elde etmiş ve ücretlerin tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiştir.

Mükellef (K), geçirmiş olduğu ameliyat nedeniyle Türkiye mukimi (X) hastanesine 30.000 TL ödeme yaparak söz konusu harcama için hastaneden faturasını, ilaç masrafları için eczaneye 1.500 TL ödeme yaparak eczaneden bu ödemeye ilişkin yazar kasa fişini almıştır.

Mükellef (K)’nın birden sonraki işverenden elde ettiği ücret geliri, GVK’nın 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan (2023 yılı için 150.000 TL) tutarı aştığı için iki işverenden elde ettiği ücret gelirinin toplamı beyan edilecektir.

Mükellef (K)’nın ameliyatı nedeniyle hastaneye ödediği tutarın tamamı beyan edilen gelirin %10’unu (335.000 X %10 = 33.500) aşmadığından sağlık harcaması olarak beyanname üzerinden indirim konusu yapılabilecektir. Ancak ilaç giderleri için yapmış olduğu harcama, harcama karşılığında düzenlenen yazar kasa fişinin tevsik edici belge olarak kabul edilmemesinden dolayı beyanname üzerinden indirim konusu yapılamayacaktır.

Mükellefin, yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirebilecek sağlık harcaması aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

Mükelleflerin İndirime Konu Harcamalarına İlişkin Belgeleri Saklama Süresi Nedir?

213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre defter tutmak mecburiyetinde olanlar, tuttukları defterlerle üçüncü kısımda yazılı vesikaları, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar.

Anılan Kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olmayanlar, almaya mecbur oldukları fatura ve benzeri belgelerini düzenlenme tarihini takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar.

Dolayısıyla, mükelleflerin Türkiye’de gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden aldıkları eğitim ve sağlık harcamalarına dair belgeleri, defter tutmak mecburiyetinde olanlar, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile defter tutmak mecburiyetinde olmayanlar ise düzenlenme tarihini takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar.

Söz konusu harcama belgelerinin beyannameye eklenmesi gerekmemekle beraber
elektronik ortamda gönderilen beyannamede söz konusu harcama belgelerinin listelenmesi talep edilmektedir.

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/egitim-ve-saglik-harcamalarinin-gelir-vergisi-matrahindan-indirilebilme-sartlari-nelerdir/feed/ 0
BAĞIMSIZ DENETÇİLER İÇİN SÜREKLİ EĞİTİM TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ https://www.muhasebenews.com/bagimsiz-denetciler-icin-surekli-egitim-tebliginde-degisiklik-yapilmasina-dair-teblig-2/ https://www.muhasebenews.com/bagimsiz-denetciler-icin-surekli-egitim-tebliginde-degisiklik-yapilmasina-dair-teblig-2/#respond Mon, 01 Jan 2024 12:34:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148428
31 Aralık 2023 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 32416 (5. Mükerrer)
TEBLİĞ

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan:

BAĞIMSIZ DENETÇİLER İÇİN SÜREKLİ EĞİTİM TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

 

MADDE 1- 4/11/2017 tarihli ve 30230 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bağımsız Denetçiler İçin Sürekli Eğitim Tebliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“l) Eğitim açığı: Bu Tebliğde düzenlenen eğitim yükümlülüğünün tamamlanması için elde edilmesi gereken kredilerin eksik kısmını,”

MADDE 2- Aynı Tebliğin 5 inci maddesine dördüncü fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş, diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş ve mevcut beşinci fıkra aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(5) Yönetmeliğin 25 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca yukarıdaki yükümlülüklere ilave olarak;

a) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun düzenleme ve denetimine tabi şirketlerin bağımsız denetiminde görev alacak denetçilerin bankacılık konusunda,

b) 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ve 47 sayılı Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun düzenleme ve denetimine tabi olan sigorta, reasürans ve emeklilik şirketlerinin bağımsız denetiminde görev alacak denetçilerin sigortacılık ve özel emeklilik konularında,

en az 7 kredi karşılığı eğitimi, denetim sözleşmesinin imzalandığı yılın sonuna kadar tamamlamaları gerekir.”

“(6) 120 kredinin sağlanıp sağlanmadığına ilişkin değerlendirme, eğitime tabi olunan önceki 3 yıl dikkate alınarak yapılır. Bu maddenin beşinci fıkrasındaki yükümlülükler, sürekli eğitim yükümlülüğünden bağımsız olarak ayrıca değerlendirilir.”

MADDE 3- Aynı Tebliğin 7 nci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan “kişisel gelişime” ibaresi “mesleki faaliyetlerde kullanılabilecek kişisel gelişime” şeklinde değiştirilmiştir.

“Temel mesleki konular; Türkiye Muhasebe Standartları, Türkiye Denetim Standartları, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları, bilgi sistemleri denetimi, etik kurallar, finans ve kurumsal yönetim konularını kapsar.”

MADDE 4- Aynı Tebliğin 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 8- (1) Eğitim yöntemleri; yüz yüze eğitim, uzaktan eğitim, işbaşı eğitimi, akademik çalışmalar ve diğer eğitim faaliyetlerinden oluşur.

(2) Yüz yüze eğitim veya uzaktan eğitim Kurum tarafından doğrudan yürütülebileceği gibi üniversiteler, eğitim kuruluşları, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları tarafından da yürütülebilir. Ancak bu kurum ve kuruluşlar tarafından temel mesleki konularda yürütülen eğitimlerden, eğitim kredisi elde edilebilmesi için, eğitim programının eğitim gerçekleştirilmeden önce Kurum tarafından onaylanmış olması ve gerekli görüldüğünde uygulamanın gözetimi şarttır.

(3) Temel mesleki konulardan, uzaktan eğitim yöntemi ile bir yıl içinde en fazla 7 kredi karşılığı eğitim alınabilir. Alınan eğitimin 7 krediden fazlası, destekleyici konulardan alınan eğitim yerine geçer. Uzaktan eğitim yöntemi ile temel mesleki konulardan bir yıl içinde alınabilecek eğitim miktarı, Kurum tarafından 20 krediyi geçmeyecek şekilde artırılabilir.

(4) Diğer eğitim faaliyetleri kapsamında değerlendirilecek kongre, konferans, panel, seminer, sempozyum, çalıştay gibi etkinlikler için en az 15 gün önceden onay alınması ve katılımcıların elektronik ortamda Kuruma bildirilmesi zorunludur. Diğer eğitim faaliyetlerinin onay ve bildirimine ilişkin usul ve esaslar Kurumca belirlenir.

(5) İşbaşı eğitiminde, mevzuatı uyarınca denetim öngörülen alanlarda en az denetçi unvanı ile katılım sağlanan bağımsız denetim faaliyetleri dikkate alınır.

(6) Eğitim yöntemleri arasında sayılmamış olmakla birlikte mesleki gelişime doğrudan katkı sağladığı ileri sürülen faaliyetler, yapılacak başvuru sonucunda Başkanlık tarafından değerlendirilerek eğitim faaliyeti olarak kabul edilebilir.

(7) Kurum içi veya katılımı belirli denetim kuruluşlarının çalışanları ile sınırlandırılan dışa kapalı eğitimler, bu Tebliğ kapsamında eğitim faaliyeti olarak değerlendirilmez.

(8) 5 inci maddenin beşinci fıkrası kapsamındaki eğitimleri düzenleyebilecek kurum ve/veya kuruluşlar ile eğitim yöntemi Kurum tarafından belirlenir.”

MADDE 5- Aynı Tebliğin 9 uncu maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddenin beşinci fıkrasında yer alan “20” ibaresi “30” şeklinde değiştirilmiştir.

“(3) Yüz yüze ve uzaktan eğitimde her 50 dakikalık ders, bir kredi olarak kabul edilir. Temel mesleki konularda lisans, lisansüstü veya sürekli eğitim kapsamında ders verenler, bu faaliyetlerinden yıllık en fazla 30 kredi elde edebilirler.

(4) Eğitim kredisi elde etmek amacıyla “muhasebe standartları”, “denetim”, “sermaye piyasası mevzuatı”, “bankacılık mevzuatı”, “sigortacılık ve özel emeklilik mevzuatı” ile “kurumsal yönetim ilkeleri ve finansal yönetim” konularında Kurum tarafından düzenlenen bağımsız denetçilik sınavlarına katılmak mümkün olup, başarılı olunan her bir sınav konusu için 20 kredi elde edilir. Her bir sınav konusundan 3 yıllık dönem içerisinde bir kez kredi elde edilebilir.”

MADDE 6- Aynı Tebliğin 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(2) Destekleyici eğitim konularından “diğer eğitim faaliyetleri” kapsamındaki faaliyetlerin Kurum tarafından belirlenen yöntemlerle elektronik ortamda beyan edilmesi yeterlidir. Ancak, Kurum tarafından talep edilmesi halinde tevsik edici bilgi ve belgelerin sunulması gerekir. İstenilmesine rağmen belge sunulamayan faaliyetlerden kredi elde edilemez.”

MADDE 7- Aynı Tebliğin 11 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Eğitim açığı bulunanların, eğitim yükümlülüğünü geçerli bir sebebe bağlı olarak tamamlayamadığını tevsik eden belgelerle birlikte Kuruma başvuruda bulunmaları durumunda, eksik kredilerin tamamlanması için üç aydan fazla olmamak üzere ek süre verilebilir.”

MADDE 8- Aynı Tebliğin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Verilen ek süre” ibaresi “Eğitim açığı bulunan veya verilen ek süre” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 9- Bu Tebliğ 1/1/2024 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 10- Bu Tebliğ hükümlerini Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Başkanı yürütür.

 


Kaynak: Resmi Gazete – 31.12.2023
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bagimsiz-denetciler-icin-surekli-egitim-tebliginde-degisiklik-yapilmasina-dair-teblig-2/feed/ 0