eden – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 02 Feb 2024 04:10:17 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 https://www.muhasebenews.com/149095-2/ https://www.muhasebenews.com/149095-2/#respond Fri, 02 Feb 2024 04:10:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149095 İHALE MAKAMI İLE DÜZENLENEN SÖZLEŞMENİN HÜKMÜNDEN KISMEN VEYA TAMAMEN YARARLANILMAYAN KISMINA İSABET EDEN DAMGA VERGİSİNİN RET VE İADE EDİLMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ
7194 sayılı BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’
un 21’nci maddesi ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanuna ekli (1)
sayılı tablonun “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasının parantez içi hükmünde yer alan “ihale kararının” ibaresi “ihale kararı ve ihaleye ilişkin olarak ihale
makamı ile düzenlenen sözleşmenin” şeklinde değiştirilmişti.
Düzenleme ile 13/12/2022 tarihli ve E:2022/125; K:2022/162 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı dikkate alınarak ihale kararlarında olduğu gibi, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu
İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, iptal edilen ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin de hükmünden  yararlanılmayan kısmının iadesine olanak sağlanmıştı.
Bu değişiklikle ilgili olarak 27 Ocak 2024 tarihli ve 32442 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 69 seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde açıklama yapılmıştır.
Bu çerçevede;
a) 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunan mükelleflerce mükellefiyetlerinin bulunduğu vergi dairelerine,
b) 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunmayan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince,
gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine,
c) Ödemenin vergi daireleri dışındaki muhasebe birimlerine yapılmış olması durumunda, yukarıda belirtilen ilgili vergi dairesine, başvurulması durumunda iade işlemi gerçekleştirilecek.
Mükelleflerin iade talep başvurularında, damga vergisinin ödendiğine dair makbuz/vergi dairesi alındısı ve ihalenin iptal edildiğine ilişkin tevsik edici belge ile ihale makamından ihale
konusu işin ne kadarının gerçekleştiğine ilişkin yazının ibrazı gerek
mektedir.

27/1/2024 tarihli ve 32442 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 69 Seri No’lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde; 28/12/2023 tarihli ve 32413 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 27/12/2023 tarihli ve 7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 21 inci maddesiyle 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasında yapılan değişiklere ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.


Resmi Gazete No:  32442
Resmi Gazete Tarihi: 27/01/2024

DAMGA VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 69)

Amaç

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, 28/12/2023 tarihli ve 32413 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 27/12/2023 tarihli ve 7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 21 inci maddesiyle 488 sayılı Damga Vergisi Kanununda yapılan değişikliğe ilişkin açıklamaların yapılmasıdır.

Yasal düzenleme

MADDE 2- (1) 7491 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun II. Kararlar ve mazbatalar başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasının parantez içi hükmünde yer alan “ihale kararının” ibaresi “ihale kararı ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin” şeklinde değiştirilmiş olup, 28/12/2023 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik sonrası söz konusu fıkra aşağıdaki gibidir:

“2.İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararları (4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, bu ihale kararı ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi ret ve iade olunur.)”

Uygulamaya ilişkin açıklama

MADDE 3- (1) Damga vergisinde vergiyi doğuran olay kağıtların düzenlenerek hukuken tekemmül etmesi olup, Kanunda aksine bir düzenleme olmadığı müddetçe hukuken tekemmül eden ve verginin konusuna giren bir kağıdın hükmünden istifade edilmemiş olması veya kısmen istifade edilmiş olması, o kağıdın bir hususu ispat ve belli edebilecek belge olma vasfını ortadan kaldırmayacağı gibi kağıt tekemmül ettikten sonra, kağıda konu muamelelerin iptal edilmiş olması vergilendirmeyi etkilemeyecektir.

(2) 488 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde tanımlanan resmi daireler ve resmi daire olmasa dahi kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların aldıkları ihale kararları ile ihale kararlarına istinaden ihale makamı ile düzenlenen sözleşmeler damga vergisine tabi olup, anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun II. Kararlar ve mazbatalar başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasında yer alan parantez içi hüküm ile fıkrada belirtilen şartların varlığı halinde, ihale kararlarının yanı sıra ihale makamı ile düzenlenen sözleşmelerin de hükmünden kısmen veya tamamen yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisinin iadesine imkan tanınmıştır.

(3) Bu hükmün uygulanmasında, ihale kararlarına ait damga vergisinin hangi durumlarda iade edileceğine ilişkin açıklamalar 29/9/2016 tarihli ve 29842 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 60)’nde yapılmış olup, ihale kararı yönünden anılan Tebliğ çerçevesinde işlem yapılmaya devam edilecektir.

(4) 7491 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle yapılan değişiklik ile birlikte, Kamu İhale Kanunu kapsamındaki ihale makamı olan kurum ve kuruluşlara şikayet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi halinde, ihale kararında olduğu gibi, ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin hükmünden kısmen veya tamamen yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi de ret ve iade edilecektir. Bu çerçevede;

a) 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunan mükelleflerce mükellefiyetlerinin bulunduğu vergi dairelerine,

b) 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunmayan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince, gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine,

c) Ödemenin vergi daireleri dışındaki muhasebe birimlerine yapılmış olması durumunda, yukarıda belirtilen ilgili vergi dairesine,

başvurulması durumunda iade işlemi gerçekleştirilecektir.

(5) Mükelleflerin iade talep başvurularında, damga vergisinin ödendiğine dair makbuz/vergi dairesi alındısı ve ihalenin iptal edildiğine ilişkin tevsik edici belge ile ihale makamından ihale konusu işin ne kadarının gerçekleştiğine ilişkin yazının ibrazı şarttır.

Örnek 1: (K) Belediyesi tarafından ihalesi yapılan “12 Ay Süreli Yemek Hizmeti Alımı İşi” (Y) Yemek Hizmetleri Ltd. Şti. uhdesinde kalmış, söz konusu işe ilişkin olarak 1/6/2023 tarihli ihale kararına ve 16/6/2023 tarihinde imzalanan sözleşmeye ait damga vergisi ödenmiştir. Daha sonra ihalenin diğer katılımcılar tarafından dava konusu yapılması neticesinde, mahkeme tarafından 15/1/2024 tarihli kararla ihalenin iptaline karar verilmiştir. Bunun üzerine, (Y) Yemek Hizmetleri Ltd. Şti. ihale kararı ve sözleşme için ödediği damga vergisinin iadesini talep etmiştir.

Söz konusu ihalenin mahkeme kararına istinaden iptali nedeniyle, ihale kararının ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergileri iade olunacaktır.

Örnek 2: Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ihalesi yapılan “Hizmet Binası Yapım İşi” (A) İnşaat Ltd. Şti. uhdesinde kalmış, söz konusu işe ilişkin olarak 2/1/2024 tarihli ihale kararına ve 10/1/2024 tarihinde imzalanan sözleşmeye ait damga vergisi ödenmiştir. Daha sonra Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet üzerine işe başlanılmadan 15/1/2024 tarihli Kamu İhale Kurumu kararıyla ihale iptal edilmiştir. Bunun üzerine, (A) İnşaat Ltd. Şti. ihale kararı ve sözleşme için ödediği damga vergisinin iadesini talep etmiştir.

Söz konusu ihalenin Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet üzerine işe başlanılmadan iptal edilmesi nedeniyle, hükmünden yararlanılmayan ihale kararına ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmeye ait damga vergilerinin tamamı iade olunacaktır.

Yürürlük

MADDE 4- (1) Bu Tebliğ 28/12/2023 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür

 


Kaynak: Resmi Gazete, GİB, TÜRMOB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/149095-2/feed/ 0
Pişmanlıkla verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergiler için tecil ve taksitlendirme yapılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/pismanlikla-verilen-beyannameler-uzerine-tahakkuk-eden-vergiler-icin-tecil-ve-taksitlendirme-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/pismanlikla-verilen-beyannameler-uzerine-tahakkuk-eden-vergiler-icin-tecil-ve-taksitlendirme-yapilabilir-mi/#respond Fri, 26 Jan 2024 05:02:27 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148915 Uzlaşılan vergiler ile pişmanlıkla beyan edilen veya ceza indirimi talep edilen tutarlar için tecil ve taksitlendirme talep edilebilir mi?

Tarhiyat öncesi veya tarhiyat sonrası uzlaşma yoluyla tahakkuk eden vergi ve cezalar için zor durum nedeniyle tecil ve taksitlendirme talep edilebilir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 371. maddesine göre pişmanlıkla beyan edilen tutarlar ile aynı Kanunun 376. maddesine göre ceza indiriminden yararlanılmak suretiyle ödeme yapılmasının talep edildiği durumlarda, bu hükümlerden yararlanma şartı ödemenin belli zamanlarda yapılmasına bağlandığından, taksitlendirme yapılması mümkün bulunmamaktadır.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/pismanlikla-verilen-beyannameler-uzerine-tahakkuk-eden-vergiler-icin-tecil-ve-taksitlendirme-yapilabilir-mi/feed/ 0
Bağımsız çalışmaya devam eden SMMM ayrıca bir şirkette 4/1-a (SSK) statüsünden sigortalı olabilir mi? https://www.muhasebenews.com/bagimsiz-calismaya-devam-eden-smmm-ayrica-bir-sirkette-4-1-a-ssk-statusunden-sigortali-olabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/bagimsiz-calismaya-devam-eden-smmm-ayrica-bir-sirkette-4-1-a-ssk-statusunden-sigortali-olabilir-mi/#respond Thu, 25 Jan 2024 06:14:48 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148834 Ofisi olan faaliyet gösteren mali müşavirlik ünvanını kullanan birisi, aynı anda şirketlerde farklı iş kolu ile SGK’lı olabilir mi?

Büro sahibi meslek mensupları hiç bir unvanda veya konumda bir işverene bağlı olarak çalışamaz.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bagimsiz-calismaya-devam-eden-smmm-ayrica-bir-sirkette-4-1-a-ssk-statusunden-sigortali-olabilir-mi/feed/ 0
Eşi ve babaları vefat eden kişilere % kaç oranında ölüm aylığı bağlanır? https://www.muhasebenews.com/esi-ve-babalari-vefat-eden-kisilere-kac-oraninda-olum-ayligi-baglanir/ https://www.muhasebenews.com/esi-ve-babalari-vefat-eden-kisilere-kac-oraninda-olum-ayligi-baglanir/#respond Tue, 23 Jan 2024 06:55:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148815 Eşi vefat eden Bağ-kur’lu kadın ölen eşinden ölüm aylığı için başvurabilir mi yüzde kaçı oranında alır? Ölen kişinin 18 yaşından küçük iki de kızı mevcut sadece anne için başvuru yapılması yeterli olur mu?

Ölüm aylığı, ölen sigortalının;
a-) Eşine,
b-) Çocuklarına,
c-) Anne ve babasına,
bağlanır.

Hayatını Kaybeden Sigortalının Eşine Aylık Bağlanmasının Şartları
Eşine aylık bağlanması için, ölüm tarihinde sigortalının eşi ile yasal evlilik bağı bulunması şarttır.

Sigortalının dul eşine % 50’si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75 i oranında aylık bağlanacaktır.

Hayatını Kaybeden Sigortalının Çocuklarına Aylık Bağlanmasının Şartları

Ölen sigortalının çocuklarına aylık bağlanabilmesi için çocukların cinsiyeti, yaşı, malul olup olmaması, öğrenim durumu ve medeni hali gibi kıstaslar mevcuttur.

Hak sahibi çocuklara ölüm aylığı bağlama şartları aşağıda açıklanmış olmakla birlikte, 21/03/2018 tarihli ve 7103 sayılı Kanun ile hak sahibi çocuklar için yeni düzenlemeler yapılmıştır.

Buna göre, 27/3/2018 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan çocuklardan 4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılanlara; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurana kadar aylık bağlanacaktır. Aylık almakta iken 4/1-(a) kapsamında sigortalılığa tabi çalışmaya başlayan hak sahibi çocukların da Kanunda belirtilen yaş ve öğrencilik nitelikleri devam ettiği sürece bağlanan aylıkları kesilmeyecektir.

Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

Evli olup olmadıklarına bakılmaksızın, erkek çocukların yükseköğrenim görmeleri halinde 25 yaşını doldurmamış olmamaları, ortaöğrenim görmeleri halinde 20 yaşını doldurmamış olmaları, herhangi bir eğitim kurumunda öğrenim görmemeleri halinde ise 18 yaşını doldurmamış olmaları,
Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmıyor olmaları,
Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması,
şarttır.

Kız çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmıyor olmaları,

Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması,

evli olmamaları veya evli olmakla birlikte sonradan boşanmış veya dul kalmış olmaları şarttır. Kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanabilmesi için herhangi bir yaş ya da öğrenim durumu şartı bulunmamaktadır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/esi-ve-babalari-vefat-eden-kisilere-kac-oraninda-olum-ayligi-baglanir/feed/ 0
Mali Müşavirler Miras Yoluyla Kendisine İntikal Eden Ticari Taksi Nedeniyle İşletme Defterine Tabi Olabilir Mi? https://www.muhasebenews.com/mali-musavirler-miras-yoluyla-kendisine-intikal-eden-ticari-taksi-nedeniyle-isletme-defterine-tabi-olabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/mali-musavirler-miras-yoluyla-kendisine-intikal-eden-ticari-taksi-nedeniyle-isletme-defterine-tabi-olabilir-mi/#respond Wed, 03 Jan 2024 07:27:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148107 xxx Oda Sicil Numarasıyla SMMM olarak faaliyet göstermekteyim. Miras yoluyla Ticari Taksi Plakası faaliyetini devir alabilir miyim?

3568 Sayılı yasaya göre meslek mensupları için ticaret yasağı söz konusudur. Miras yolu edinilen ticari taksi için yasa ve yönetmelikte bir ayrıcalık yoktur. 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mali-musavirler-miras-yoluyla-kendisine-intikal-eden-ticari-taksi-nedeniyle-isletme-defterine-tabi-olabilir-mi/feed/ 0
Kendisi veya yakını vefat eden SMMM’nin müşterilerine ait beyannamelerin gönderilmesi için 7 günlük ek süre tanınmıştır https://www.muhasebenews.com/kendisi-veya-yakini-vefat-eden-smmmnin-musterilerine-ait-beyannamelerin-gonderilmesi-icin-7-gunluk-ek-sure-taninmistir/ https://www.muhasebenews.com/kendisi-veya-yakini-vefat-eden-smmmnin-musterilerine-ait-beyannamelerin-gonderilmesi-icin-7-gunluk-ek-sure-taninmistir/#respond Sun, 10 Dec 2023 19:20:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148030 Tek kişilik SMMM ltd. şirketinin ortağı vefat etti. Şirketi başka bir ortağa devir yapılacak. Fakat belli bir süreç oluğu için mükelleflerin beyannameleri nasıl verilebilir?

Vefat eden meslek mensubunun şifresi kapatıldığı için yeni bir meslek mensubu ile sözleşme yapılarak verilmesi gerekmektedir. 


Gelir İdaresi Başkanlığı’nca çıkarılan 15/10/2019 tarihli ve 118 No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile Vergi Usul Kanunu’nun “Mühlet Verme” başlığının 17’nci maddesinin Hazine ve Maliye Bakanlığı’ na verdiği yetkiye istinaden kendisi veya yakını vefat eden meslek mensuplarının beyanname/bildirimlerini verdiği mükelleflerin zor durum hükümlerinden faydalandırılması konusunda düzenleme yapıldı.

Meslek mensubunun kendisinin veya yakınının vefat etmesi ve vefat tarihi itibarıyla beyanname/bildirimin verilme süresinin bitimine 7 gün veya daha az süre kalmış olması gerekmektedir.
Yakını veya kendisi vefat eden meslek mensubu tarafından
beyanname/bildirimleri verilen mükelleflerin bu beyanname/bildirim verilme süreleri ile bunlara istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin son günü, bunların verilmesi gereken sürenin son gününü takip eden günden itibaren 7’nci güne uzatılmaktadır.
Beyanname/bildirim verme ve ödeme sürelerinin uzatılması, vergi
dairelerince yukarıda belirtilen şartların oluştuğunun anlaşılması
durumunda re’sen yapılabileceği gibi ilgililerin yazılı başvurusuna
istinaden de yapılabilecektir.
Meslek mensubunun; eşi ve çocuğu ile kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşi yakını kabul edilecektir.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nca çıkarılan 15/10/2019 tarihli ve 118 No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile kendisi veya yakını vefat eden meslek mensuplarının beyanname/bildirimlerini verdiği mükelleflerin zor durum hükümlerinden faydalandırılması konusunda düzenleme yapıldı.
Birçok mükellef beyanname ve bildirimlerini 3568 sayılı Kanun uyarınca yetki almış Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirler (meslek mensubu) aracılığıyla göndermek zorunda olup, meslek mensupları aracılığıyla gönderilen beyannameler mükellef tarafından verilmiş kabul edilmektedir.
Beyanname ve bildirimleri meslek mensubu aracılığıyla verilen mükellefler, meslek mensubunun vefatından geç haberdar olabilmekte ya da yakını vefat eden meslek mensupları, defin işlemleri ve vefatla ilgili diğer vecibelerin yerine getirilecek olması
nedeniyle süreye ihtiyaç duyabilmekte, bu nedenlerle beyanname ve bildirimlerin verilme süreleri aşıldığından vergi cezaları ile muhatap olunabilmektedir.

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

 

VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ/118

Konusu: Kendisi veya yakını  vefat eden meslek mensuplarının beyanname/bildirimlerini verdiği mükelleflerin zor durum hükümlerinden faydalandırılması

Tarihi: 15/10/2019

Sayısı: VUK-118/2019-8

 

1.Giriş

Kendisi veya yakını vefat eden meslek mensuplarının beyanname ve bildirimlerini verdikleri mükelleflerin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 17 nci maddesinde yer alan zor durum hükümlerinden faydalandırılması hakkında açıklamalar işbu Sirkülerin konusunu teşkil etmektedir.

2. Mevzuat

213 sayılı Kanunun “Mühlet verme” başlıklı 17 nci maddesine göre, zor durumda bulunmaları hasebiyle vergi muamelelerine müteallik ödevleri süresi içinde yerine getiremeyecek olanlara, kanunî sürenin bir katını, kanunî sürenin bir aydan az olması halinde bir ayı geçmemek üzere, Hazine ve Maliye Bakanlığınca münasip bir mühlet verilebilir. Bu mühletin verilebilmesi için:

1. Mühlet isteyen, sürenin bitmesinden evvel yazı ile istemde bulunmalıdır.

2. İstemde gösterilen mazeret, mühlet verecek makam tarafından kabule layık görülmelidir.

3. Mühletin verilmesi halinde verginin alınması tehlikeye girmemelidir.

Mezkûr maddenin üçüncü fıkrasına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı mühlet verme yetkisini tamamen veya kısmen mahalline devredebileceği gibi bölgeler, iller, ilçeler veya sektörler ile iş kolları ya da mükellef grupları itibarıyla yazılı başvuru şartı aramaksızın da kullanabilir.

Aynı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan düzenleme ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dâhil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi ile beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye Bakanlığımız yetkili kılınmıştır.

Öte yandan aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre Bakanlığımızın beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususunda izin vermesi veya zorunluluk getirmesi halinde, (mükellef veya vergi sorumlusu ile gönderme işini yapacak kişiler arasında özel sözleşme düzenlenmek kaydıyla) elektronik ortamda gönderilen beyanname ve bildirimler, mükellef veya vergi sorumlusu tarafından verilmiş addolunur.

Bakanlığımıza verilen yetkiye istinaden yayımlanan 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş olup, muhtelif Genel Tebliğlerde de beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesine ilişkin diğer açıklamalara yer verilmiştir. Durumları belirlenen kriterlere uyan mükelleflerin, istemeleri halinde kendi beyannamelerini kullanıcı kodu, parola ve şifre almak suretiyle elektronik ortamda göndermeleri uygun görülmüş olup belirtilen şartları taşımayan mükelleflerin beyannamelerini, 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen açıklamalar doğrultusunda,  elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi almış bulunan gerçek veya tüzel kişiler vasıtasıyla anılan Tebliğ ekinde yer alan sözleşmelerden durumlarına uyan sözleşmeyi düzenlemek suretiyle elektronik ortamda göndermeleri gerektiği açıklanmıştır. Ayrıca elektronik ortamda gönderilme zorunluluğu getirilen beyannameler için belirlenen usul ve esaslar, elektronik ortamda gönderilme zorunluluğu getirilen bildirimler için de geçerlidir.

3. Meslek mensuplarının kendisinin veya yakınının vefatı durumunda beyanname ve bildirimini verdikleri mükelleflerin zor durum hükümlerinden faydalandırılması

Yukarıda yer verilen düzenlemeler çerçevesinde hâlihazırda birçok mükellef beyanname ve bildirimlerini 3568 sayılı Kanun uyarınca yetki almış Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirler (meslek mensubu) aracılığıyla göndermek zorunda olup, meslek mensupları aracılığıyla gönderilen beyannameler mükellef tarafından verilmiş kabul edilmektedir.

Öte yandan, beyanname ve bildirimleri meslek mensubu aracılığıyla verilen mükellefler, meslek mensubunun vefatından geç haberdar olabilmekte ya da yakını  vefat eden meslek mensupları, defin işlemleri ve vefatla ilgili diğer vecibelerin yerine getirilecek olması nedeniyle süreye ihtiyaç duyabilmekte, bu nedenlerle beyanname ve bildirimlerin verilme süreleri aşıldığından vergi cezaları ile muhatap olunabilmektedir.

Bu itibarla, 213 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, meslek mensubunun kendisinin veya yakınının vefat etmesi ve vefat tarihi itibarıyla beyanname/bildirimin verilme süresinin bitimine 7 gün veya daha az süre kalmış olması durumunda, yakını veya kendisi vefat eden meslek mensubu tarafından beyanname/bildirimleri verilen mükelleflerin mezkûr beyanname/bildirim verilme süreleri ile bunlara istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin son günü, bunların verilmesi gereken sürenin son gününü takip eden günden itibaren 7 nci güne uzatılmıştır.

Beyanname/bildirim verme ve ödeme sürelerinin uzatılması, vergi dairelerince yukarıda belirtilen şartların oluştuğunun anlaşılması durumunda re’sen yapılabileceği gibi ilgililerin yazılı başvurusuna istinaden de yapılabilir. Vergi dairesince re’sen uzatma yapılmadığı durumlarda, bu sürelerin dolmasından önce veya sonra beyanname/bildirimleri veren meslek mensubunun kendisinin veya yakınının vefat ettiğinin ve vefat tarihinin ispat ve tevsik edilmesi şarttır.

Bu Sirküler uygulamasında; eşi ve çocuğu ile kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşi meslek mensubunun yakını kabul edilir.

Örnek 1: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı Keçiören Vergi Dairesi Müdürlüğü mükelleflerinden SMMM Bay (A) 20.11.2019 tarihinde vefat etmiştir. Bay (A)’nın vefat ettiği tarih itibarıyla, beyannameleri Bay (A) tarafından verilen mükelleflere ait KDV ve muhtasar beyannamelerin verilme süresinin bitimi olan 26.11.2019 tarihine 7 günden az kalmış olması nedeniyle, 26.11.2019 tarihine 7 gün eklenecek ve söz konusu beyannameler 03.12.2019 tarihine kadar verilecek, tahakkuk eden vergiler yine 03.12.2019 tarihine kadar ödenecektir.

Örnek 2: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğü mükelleflerinden SMMM Bayan (B)’nin kardeşi 25.11.2019 tarihinde vefat etmiştir. Bayan (B)’nin kardeşinin vefat ettiği tarih itibarıyla, bildirimleri Bayan (B) tarafından verilen mükelleflere ait Ba-Bs bildirimlerinin verilme süresinin bitimi olan 02.12.2019 tarihine 7 gün kalması nedeniyle, 02.12.2019 tarihine 7 gün eklenecek ve söz konusu bildirimler 09.12.2019 tarihine kadar verilecektir.

Örnek 3: Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığı İslahiye Vergi Dairesi Müdürlüğü mükelleflerinden SMMM Bay (C)’nin kayınvalidesi 19.10.2019 tarihinde vefat etmiştir. Bay (C)’nin kayınvalidesinin vefat ettiği tarih itibarıyla, beyannameleri Bay (C) tarafından verilen mükelleflere ait KDV ve muhtasar beyannamelerin verilme süresinin bitimi olan 28.10.2019 tarihine, 7 günden fazla kalması nedeniyle, bu Sirküler kapsamında zor durum hükümlerinden faydalanılmayacak, söz konusu beyannameler 28.10.2019 tarihine kadar verilecek ve tahakkuk eden vergiler de 28.10.2019 tarihine kadar ödenecektir.

 


 

 


Kaynak: GİB, VUK Sirküler,TÜRMOB,  İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kendisi-veya-yakini-vefat-eden-smmmnin-musterilerine-ait-beyannamelerin-gonderilmesi-icin-7-gunluk-ek-sure-taninmistir/feed/ 0
https://www.muhasebenews.com/147646-2/ https://www.muhasebenews.com/147646-2/#respond Mon, 20 Nov 2023 09:33:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147646 Enflasyon düzeltmesi yapacak olanlar

(1) Enflasyon düzeltmesi, kollektif, adî komandit ve adî şirketler dâhil kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri tarafından yapılır. Yani bir işletmenin enflasyon düzeltmesi yapması için iki şart öngörülmüştür:

a) Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmak,

b) Bilanço esasına göre defter tutmak.

Örnek: (C) işletmesinin ortakları bir baba ve bir oğuldan oluşmakta ve işletme adi ortaklık statüsünde faaliyet göstermektedir. Şirketin iştigal konusu perakende nalburiye malzemeleri alım-satımıdır. Baba ve oğulun ayrı ayrı gelir vergisi mükellefiyetleri olup, işletmede bilanço esasına göre defter tutulmakta ve hesap dönemi takvim yılıdır.

Bu işletme, her iki şartı da gerçekleştirdiği için 31/12/2023 tarihli bilançosunu ve şartların gerçekleşmesine bağlı olarak izleyen (1/1/2024 tarihinden sonraki) geçici vergi ve hesap dönemi sonlarına ait bilançolarını düzeltme işlemine tabi tutacaktır.

(2) 213 sayılı Kanunun geçici 33 üncü maddesi gereğince 31/12/2023 tarihli (kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde 2024 yılında biten özel hesap dönemi sonuna ait) bilançonun, izleyen geçici vergi ve hesap dönemlerinde ise düzeltme şartlarının gerçekleşmesine/varlığına bağlı olarak aynı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrası gereğince geçici vergi ve hesap dönemleri sonuna ait bilançoların mezkûr madde ile bu Tebliğe göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulması, anılan mükellefler (Tebliğin bu maddesinde enflasyon düzeltmesi yapamayacakları belirtilenler hariç) için zorunluluk olup, uygulama açısından mükelleflerin herhangi bir seçimlik hakları bulunmamaktadır.

(3) İktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları ile bunların bünyesindeki işletmeler ve imtiyazlı işletmelerin, bilanço esasına göre defter tutuyor olmaları ve kurumlar vergisi yönünden mükellefiyetlerinin bulunuyor olması durumunda enflasyon düzeltmesi yapmaları zorunludur.

(4) Yeni işe başlayan mükelleflerin enflasyon düzeltmesine tabi olup olmadıkları da genel esaslara göre belirlenir. Bu mükelleflerde enflasyon düzeltmesi hükümlerinin uygulanmasında işe başlanılan tarihin bir önemi bulunmamaktadır.

1/1/2024 tarihinden sonraki dönemlerde enflasyon düzeltmesi yapma zorunluluğu bakımından, son üç ve son bir hesap dönemi, bu mükelleflerin işe başladıkları tarihten önceki dönemleri kapsıyor olsa dahi şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin hesabında dikkate alınır.

(5) Kazançlarını işletme hesabı esasına (zirai işletme hesabı dâhil) göre tespit eden mükellefler ile serbest meslek kazanç defteri tutan serbest meslek erbabı mükellefler enflasyon düzeltmesi yapamazlar. Ancak, amortismana tâbi iktisadi kıymetlerini bu Tebliğe göre düzeltilmiş tutarları üzerinden amortismana tâbi tutabilirler.

(6) Aşağıda yer alan mükellefler de, enflasyon düzeltmesi yapamazlar:

a) Kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilen mükellefler,

b) Kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilen, ancak Türk para birimiyle kayıt yapmaya dönen mükelleflerden, Türk para birimiyle kayıt yapmaya başlanılan hesap döneminden itibaren üç hesap dönemi geçmemiş olanlar.

(7) Bilanço esasına göre defter tutmayan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri bu Tebliğe göre enflasyon düzeltmesi yapamayacaklardır.

Ancak, 31/12/2023 tarihi itibarıyla faal olup, 2024 takvim yılı veya sonrasında ilk defa bilanço esasına geçen mükellefler ilk düzeltme işlemlerini bilanço esasına geçtikleri tarih itibarıyla geçici 33 üncü madde ve bu Tebliğin üçüncü bölümüne göre; daha sonraki düzeltme işlemlerini de mükerrer 298 inci maddenin (A) fıkrası ve bu Tebliğin dördüncü bölümüne göre yapacaklardır.

Ayrıca, 31/12/2023 tarihi itibariyle bilanço esasında defter tutmakta iken 1/1/2024 tarihi itibariyle işletme hesabı esasında defter tutmaya başlayan mükellefler 31/12/2023 tarihi itibariyle enflasyon düzeltmesi yapmak için gereken şartları taşıdığından, 31/12/2023 tarihli bilançoyu düzelterek 1/1/2024 tarihi itibariyle işletme hesabı kayıtlarını ve envanterini düzeltilmiş bilançodaki değerlere dayandırmak zorundadır.

(8) Gelir/kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmakla birlikte kazançları gelir veya kurumlar vergisinden istisna olan, bilanço esasına göre defter tutan mükellefler de enflasyon düzeltmesi hükümlerine göre düzeltme yapmak zorundadırlar.

 


Kaynak: VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ TASLAĞI
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/147646-2/feed/ 0
Hasılat esaslı vergilemeyi tercih eden halk otobüsü işletmelerine verilen belediye gelir desteği kazanca ilave edilecek mi? https://www.muhasebenews.com/hasilat-esasli-vergilemeyi-tercih-eden-halk-otobusu-isletmelerine-verilen-belediye-gelir-destegi-kazanca-ilave-edilecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/hasilat-esasli-vergilemeyi-tercih-eden-halk-otobusu-isletmelerine-verilen-belediye-gelir-destegi-kazanca-ilave-edilecek-mi/#respond Mon, 16 Oct 2023 07:12:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147118

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığı

Sayı

:

E-16700543-120[22-515-87]-44022

29.07.2023

Konu

:

Belediye tarafından yapılan Gelir Desteği Ödemesinin Vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; “halk otobüsü/otobüs ile yapılan şehir içi ve banliyö yolcu taşımacılığı” faaliyeti ile iştigal ettiğiniz, hasılat esaslı vergilendirme ve hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne tabi olduğunuz belirtilerek, Gaziantep Büyükşehir Belediyesince toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli olarak yararlananlara ilişkin sağlanan gelir desteğinin hasılat esaslı kazanç tespitinde hasılata dahil edilip edilmeyeceği, söz konusu gelir desteğinin KDV beyanına konu edilip edilmeyeceği hususunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmış olup, Başkanlığımız görüşüne aşağıda yer verilmiştir.

3065 sayılı KDV Kanunu Yönünden:

3065 sayılı KDV Kanununun 38 inci maddesinde, “Ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilenler ile mesleki kazancı serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen sektör ve meslek grupları kapsamında yer alanlar, talep etmeleri halinde vergiye tabi işlemlerin karşılığını teşkil eden (katma değer vergisi dâhil) bedel üzerinden, bu Kanunun 28 inci maddesi uyarınca belirlenen en yüksek oranı geçmemek üzere, Cumhurbaşkanınca ilgili sektör veya meslek grubu için belirlenen oran uygulanmak suretiyle hesapladıkları katma değer vergisini, indirilecek katma değer vergisi ile ilişkilendirmeksizin beyan ederek öderler. 

Birinci fıkra kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler, kazançlarının tespitinde kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi ile hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre beyan ederek ödedikleri katma değer vergisini işlemin mahiyetine göre gider veya maliyet, yaptıkları teslim ve hizmetler dolayısıyla hesapladıkları katma değer vergisini gelir olarak dikkate alırlar. 

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, iki yıl geçmedikçe bu usulden  çıkamazlar. 

Cumhurbaşkanı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini, sektörler ve meslek grupları itibarıyla belirleyeceği yıllık iş hacimlerine göre hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamına almaya, Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.

6/2/2019 tarihli ve 718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında belediyeler tarafından ruhsat verilen, toplu taşıma hatlarını kiralayan, toplu taşıma hizmetinin hizmet satın alma yollarıyla yerine getirilmesi halinde bu hizmeti sunan ve gelirlerinin tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla tahsil eden otobüs işletmelerinin (belediyelerin otobüs işletmeleri ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin %51 veya daha fazlası belediyelere ait şirketler hariç) münhasıran il sınırları içinde, otobüsle (sürücüsü dahil en az onsekiz oturma yeri olan) yapmış oldukları toplu taşıma faaliyetlerine ilişkin 3065 sayılı Kanunun 38 inci maddesinde yer alan hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre hasılatlarına uygulayacakları vergi oranı %1,5 olarak belirlenmiştir.

Öte yandan, 27/1/2023 tarihli ve 6775 Cumhurbaşkanı Kararı ile 6/2/2019 tarihli ve 718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında yapılan değişiklik ile şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden dolmuş işletmelerinin (belediyeler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin %51 veya daha fazlası belediyelere ait şirketler hariç), münhasıran il sınırları içinde yapmış oldukları toplu taşıma faaliyetlerine ilişkin 3065 sayılı Kanunun 38 inci maddesinde yer alan hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre hasılatlarına uygulayacakları vergi oranı %1,5 olarak belirlenmiş olup bu düzenleme 1/2/2023 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin;

– (V/A-2.3.) bölümünde, “Hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, vergiye tabi işlemlerin karşılığını teşkil eden bedeller üzerinden mal ve hizmetlere uygulanan KDV oranlarını belirleyen 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki listelerde belirlenen oranlara göre KDV hesaplar, fatura ve benzeri belgeler üzerinde bu KDV’yi gösterirler.

Bu usule tabi mükelleflerin ödeyecekleri vergi, vergiye tabi işlemlerin bedeli ve buna ilişkin hesaplanan KDV tutarlarının toplamına ilgili Cumhurbaşkanı Kararında belirlenen oran uygulanmak suretiyle hesaplanır.

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne tabi mükellefler, bu usule göre hesapladıkları vergiyi 4 No.lu KDV Beyannamesi ile vergilendirme dönemini takip eden ayın yirmidördüncü günü akşamına kadar beyan eder ve aynı ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar öderler.

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne tabi mükellefler kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde gösterilen KDV ile 2 No.lu KDV beyannamesiyle tevkif suretiyle ödedikleri KDV ve ithal ettikleri mal ve hizmetler dolayısıyla ödedikleri KDV’yi indirim konusu yapamazlar. Bu kapsamdaki mükellefler, indirilecek KDV tutarları ile hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre beyan ederek ödedikleri KDV tutarlarını, işlemin mahiyetine göre gider veya maliyet olarak, yaptıkları teslim ve hizmetler dolayısıyla alıcılar için hesapladıkları ve düzenledikleri belgelerde gösterdikleri KDV’yi ise gelir olarak dikkate alırlar.“,

– (V/A-2.5.) bölümünde; “… Bu kapsamda vergilendirilenler, özel halk otobüsü işletmeciliği ve/veya dolmuş işletmeciliği ile ilgili elde ettikleri diğer hasılatı da (amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışları, reklam gelirleri vb.) hasılat esaslı vergilendirme matrahına dahil ederler.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, hasılat esaslı vergilendirme usulüne tabi faaliyetiniz nedeniyle belediyeler tarafından sağlanan gelir desteği tutarı hasılat esaslı vergilendirme usulü matrahına dahil olup, bu usule göre hesaplanan verginin 4 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Gelir Vergisi Kanunu Yönünden:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 113 üncü maddesinde, “Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden mükelleflerin talep etmeleri hâlinde söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri gayrisafi hasılatlarının (25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 38 inci maddesi kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler için hesapladıkları katma değer vergisi dâhil tutarın) %10’u bu faaliyetlerine ilişkin vergiye tabi kazanç olarak esas alınır. Vergiye tabi kazancın bu suretle tespitinde ilgili faaliyete ilişkin giderler dikkate alınmaz ve bu kazanca herhangi bir indirim veya istisna uygulanmaz.

Kazançları birinci fıkra kapsamında tespit edilenlerin;

a) Bu faaliyetlerine ilişkin gider veya maliyetleri, vergiye tabi diğer kazanç veya iratlarının tespitinde dikkate alınmaz.

b) Bu kazançları dışındaki beyana tabi diğer kazanç veya iratları hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.

c) İki yıl geçmedikçe bu usulden çıkmaları mümkün değildir…”

hükmüne yer verilmiştir.

Konuya ilişkin olarak yayımlanan 309 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin;

– “Uygulamadan yararlanabilecek mükellefler ve faydalanma şartları” başlıklı 3 üncü maddesinde, “(1) Hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden gelir (kazançları basit usulde tespit edilenler dâhil) veya kurumlar vergisi mükelleflerinden bu hususta talepte bulunanlar yararlanabileceklerdir.

(2) Hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından faydalanılabilmesi için;

a) Uygulamadan yararlanmak isteyen mükelleflerin şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunması,

b) Bu faaliyetlerden kaynaklanan hasılatın tamamının elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde edilmesi,

c) Gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine uygulamadan yararlanma hususunda yazılı olarak talepte bulunulması şarttır.

Bu bağlamda, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamının elektronik ücret toplama sistemi aracılığıyla elde edilmemesi durumunda, bu uygulamadan faydalanılamayacağı tabiidir…”,

– “Vergiye tabi kazancın hesaplanması” başlıklı 5 inci maddesinde, “(1) Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden mükelleflerden başvuruları vergi dairesi tarafından kabul edilenler, söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri gayrisafi hasılatlarının %10’unu bu faaliyetlerine ilişkin vergiye tabi kazanç olarak beyan edeceklerdir…”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Öte yandan, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde, “…Büyükşehir belediyeleri, kendisinden izin veya ruhsat almak ya da hat kiralamak suretiyle çalışan ve toplu taşıma hizmeti yürüten gerçek ve tüzel kişilere; nüfus, hattın uzunluğu ve hattı kullanan sayısı kriterlerini esas alarak tespit edeceği hatlardaki toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli olarak yararlananlara ilişkin gelir desteği ödemesi yapabilir.” denilmiştir.

5393 sayılı Belediye Kanunun “Belediyenin yetkileri ve imtiyazları” başlıklı bölümünün 15 inci maddesinde, “…Belediyeler, kendisinden izin veya ruhsat almak ya da hat kiralamak suretiyle çalışan ve toplu taşıma hizmeti yürüten gerçek ve tüzel kişilere; nüfus, hattın uzunluğu ve hattı kullanan sayısı kriterlerini esas alarak tespit edeceği hatlardaki toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli olarak yararlananlara ilişkin gelir desteği ödemesi yapabilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre vergilendirilen halk otobüsü/otobüs ile yapılan şehir içi ve banliyö yolcu taşımacılığı faaliyetiniz nedeniyle belediyeler tarafından yapılan  gelir desteği ödemesinin, hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından elde ettiğiniz gayrisafi hasılat tutarına dahil edilmesi ve bu kapsamda elde ettiğiniz gayrisafi hasılatın %10’unun  bu faaliyetinize ilişkin vergiye tabi kazanç olarak dikkate alınması gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/hasilat-esasli-vergilemeyi-tercih-eden-halk-otobusu-isletmelerine-verilen-belediye-gelir-destegi-kazanca-ilave-edilecek-mi/feed/ 0
Veraset yoluyla intikal eden yarış atının VİV beyannamesinde rayiç bedelleri üzerinden beyan edilmesi gerekmektedir https://www.muhasebenews.com/veraset-yoluyla-intikal-eden-yaris-atinin-viv-beyannamesinde-rayic-bedelleri-uzerinden-beyan-edilmesi-gerekmektedir/ https://www.muhasebenews.com/veraset-yoluyla-intikal-eden-yaris-atinin-viv-beyannamesinde-rayic-bedelleri-uzerinden-beyan-edilmesi-gerekmektedir/#respond Tue, 10 Oct 2023 11:13:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147008

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-46480499-160.02[2022/1243]-922

03.01.2023

Konu

:

Veraset yoluyla intikal eden yarış atı, damızlık at ve tayların beyanı

İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden, eşiniz muris …’dan veraset yoluyla intikal eden yarış atı, damızlık at ve taylar bulunduğu, veraset ve intikal vergisi beyannamesinde menkul ve gayrimenkullerin beyan edildiği, ancak canlı hayvanların nasıl ve hangi değerle değerlenip beyan edileceği konusunda tereddüt edildiği belirtilerek, konu hakkında görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

Konu ile ilgili olarak vergi dairesi kayıtlarının tetkikinden, muris …’nın 1/1/20..-28/12/20.. tarihleri arasında kendine ait veya kiralanan gayrimenkullerin kiraya verilmesi veya leasingi faaliyetinden dolayı vergi mükellefiyeti kaydının olduğu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 54 üncü maddesi uyarınca işletme büyüklüğü ölçülerini aşmadığından zirai kazanç yönünden kaydının bulunmadığı, nezdinizde düzenlenen 23/6/20.. tarihli yoklamada ise tarafınıza intikal eden 17 adet yarış atından dolayı eşinizin herhangi bir ticari veya zirai işletmesi bulunmadığı, atların ticari değil hobi amaçlı olarak yetiştiriciliğini yaptığı, atların tamamının Türkiye Jokey Kulübünde kayıtlı olduğunu beyan ettiğiniz anlaşılmıştır.

7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla veya herhangi bir suretle ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal vergisine tabi olduğu; 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, “Mal” tabirinin, mülkiyete konu olabilen menkul ve gayrimenkul şeylerle mameleke girebilen diğer bütün hakları ve alacakları ifade ettiği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun “Verginin matrahı ve ilk tarhiyat” başlıklı 10 uncu maddesinde, “Veraset ve İntikal Vergisinin matrahı, intikal eden malların Vergi Usul Kanununa göre bulunan değerleridir. (12’nci maddede yazılı borç ve masrafların tenzili lazım geldiği takdirde matrah yukarda yazılı değerlerden bu tenziller yapıldıktan sonra kalan miktardır), 

Mükellefler ilk tarhiyatta nazara alınmak üzere Veraset ve İntikal Vergisi mevzuuna giren malları aşağıda belirtilen değerleme ölçülerinden faydalanarak belirtilmeyenler bakımından ise Vergi Usul Kanununun servetleri değerleme ile ilgili 3’üncü bölümündeki esaslara göre değerlemek ve beyannamelerinde göstermek zorundadırlar.

 

c)Menkul mallar ve gemiler rayiç bedelle değerlenir. 

İlk tarhiyatta nazara alınmak üzere mükellefler tarafından bu maddedeki esaslara göre beyan edilen miktar ile idarece aynı değerleme ölçülerine göre bulunan miktar arasındaki farka ait vergi (gayrimenkuller hariç), vergi ziyaı cezasının yarısı ile birlikte alınır. 

Ancak, menkul mallar ile gemilere ilişkin değerlemelerde % 50’ye kadar bulunacak fark için ceza uygulanmaz.” hükümleri yer almaktadır.

Buna göre, veraset ve intikal vergisinde iki aşamalı bir tarhiyat sistemi mevcut olup, mükelleflerin ilk tarhiyatta nazara alınmak üzere veraset ve intikal vergisinin konusuna giren malları, 7338 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde belirtilen değerleme ölçülerinden faydalanarak, bu maddede belirtilmeyenler bakımından ise Vergi Usul Kanununun servetleri değerleme ile ilgili üçüncü bölümündeki esaslar dahilinde değerleyerek beyan etmeleri; ilk tarhiyat yapıldıktan sonra idarece yapılacak nihai tarhiyat aşamasında ise vergi idaresi tarafından sadece Vergi Usul Kanununun değerleme hükümlerine göre değerleme yapılması gerekmektedir.

Bu itibarla, muris …’dan veraset yoluyla intikal eden yarış atı, damızlık at ve tayların veraset ve intikal vergisi beyannamesinde rayiç bedelleri üzerinden beyan edilmesi gerekmektedir.

..

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/veraset-yoluyla-intikal-eden-yaris-atinin-viv-beyannamesinde-rayic-bedelleri-uzerinden-beyan-edilmesi-gerekmektedir/feed/ 0
Eurobond Geliri Elde Eden Yabancılar Gelir Vergisi Ödeyecek Mi? https://www.muhasebenews.com/eurobond-geliri-elde-eden-yabancilar-gelir-vergisi-odeyecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/eurobond-geliri-elde-eden-yabancilar-gelir-vergisi-odeyecek-mi/#respond Fri, 29 Sep 2023 09:00:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146672 Eurobond faiz geliri elde eden dar mükelleflerin bu geliri nasıl vergilendirilmelidir?

Dar mükellef gerçek kişilerce Eurobondlardan elde edilen faiz gelirleri, Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş kabul edildiğinden, bu kıymetlerden elde edilen faiz gelirleri tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyeceği gibi, diğer gelirlerin beyanı halinde de beyannameye dâhil edilmeyecektir.

Eurobond Faiz Geliri Beyannamesi Sınırı

Vergi uygulaması bakımından Devlet tahvili ve Hazine bonosu gibi değerlendirilmekte olan Eurobondlar yurtdışında ihraç edilmiş olduğundan geçici 67 nci madde kapsamında değildir. Dolayısıyla ihraç tarihine bakılmaksızın 2022 yılında elde edilen ve 70.000 TL’yi aşan Eurobond faiz gelirleri beyan edilecektir.


Eurobond faiz ve alım satım kazancının vergilendirilmesi nasıl olacak?

Menkul Sermaye Gelirlerinin Vergilendirilmesi REHBERİ


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/eurobond-geliri-elde-eden-yabancilar-gelir-vergisi-odeyecek-mi/feed/ 0