Disiplin – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 17 Nov 2022 09:28:02 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Fesih, Vefat, İşi Terk Ve Disiplin Cezası Alma Durumlarında Beyanname Ve Bildirimlerin Hangi Meslek Mensubu Tarafından Gönderileceği https://www.muhasebenews.com/fesih-vefat-isi-terk-ve-disiplin-cezasi-alma-durumlarinda-beyanname-ve-bildirimlerin-hangi-meslek-mensubu-tarafindan-gonderilecegi/ https://www.muhasebenews.com/fesih-vefat-isi-terk-ve-disiplin-cezasi-alma-durumlarinda-beyanname-ve-bildirimlerin-hangi-meslek-mensubu-tarafindan-gonderilecegi/#respond Thu, 17 Nov 2022 09:28:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134612 TÜRMOB

Fesih, Vefat, İşi Terk Ve Disiplin Cezası Alma Durumlarında Beyanname Ve Bildirimlerin Hangi Meslek Mensubu Tarafından Gönderileceği Hakkında Duyuru


 Meslek odalarımıza ve Birliğimize; mükellefle meslek mensubu arasındaki hizmet sözleşmeleri ile aracılık ve sorumluluk sözleşmelerinin feshi ile mükellef veya meslek mensubunun vefatı, işi terk halinde veya meslek mensubunun beyanname vermesini engelleyecek disiplin cezalarının tatbiki halinde, beyanname ve bildirimlerin hangi meslek mensubu tarafından verileceğine ilişkin hususlar zaman zaman iletilmektedir.

Aşağıda ana başlıklar itibariyle belirtilen çeşitli sebeplerle hizmet sözleşmeleri ile aracılık ve sorumluluk sözleşmelerinin sona ermesi, iptal edilmesi ve yeni meslek mensuplarının söz konusu mükelleflerle hizmet sözleşmesi yapması hallerinde; henüz verilmemiş olan vergi beyan ve bildirimler ile verilecek düzeltme beyan ve bildirimlerin, hangi meslek mensubu tarafından verileceğinin açıklığa kavuşturulması ve beyan ve bildirim yükümlülüklerinin sürelerinde yerine gönderilebilmesi amacıyla, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın ilgili birimleri ile yapılançalışmalar da dikkate alınarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

A- HİZMET SÖZLEŞMESİNİN YIL SONU İTİBARİYLE SONA ERMESİ VE YENİ HESAP DÖNEMİNDE BAŞKA BİR MESLEK MENSUBU İLE SÖZLEŞME İMZALANMIŞ OLMASI HALİ:

Mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan hizmet sözleşmesinin 31 Aralık tarihi (veya hesap döneminin sonu) itibariyle sona ermesi ve mükellefin 01 Ocak tarihi (veya yeni hesap döneminin başı) itibariyle, başka bir meslek mensubu ile hizmet sözleşmesi düzenlemesi halinde (özel hesap dönemine tabi mükellefler için sözleşme süresinin sona ermesi ve takip eden hesap dönemi için başka bir meslek mensubu ile hizmet sözleşmesi düzenlenmesi halinde), süresi sona eren hizmet sözleşmesi dönemine ait henüz verilmemiş olan tümbeyanname ve bildirimlerin 3568 sayılı Kanunun 2/A-a maddesine göre hizmeti bir bütün olarak fiilen veren önceki meslek mensubu tarafından imzalanarak gönderilmesi (veya elektronik beyanname olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir. Hizmet sözleşmesinin mükellef tarafından sona erdirilmesi durumunda ise, önceki meslek mensubunun henüz verilmemiş olan beyannameleri vermesine yönelik olarak internet vergi dairesi ekranından gerekli iznin verilmiş olması gerekmektedir.

Ancak önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından henüzverilmemiş/verilememiş olan; beyannameler ile verilmiş olan beyannamelere ilişkin düzeltme beyannamelerinin, mükellef ile beyannamelerin verilmesi gereken tarihte hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmakta olup bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen beyannamelere ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

B- HİZMET SÖZLEŞMESİNİN YIL İÇİNDE SONA ERMESİ VE BU TARİHTEN İTİBAREN YENİ BİR MESLEK MENSUBU İLE SÖZLEŞME İMZALANMIŞ OLMASI HALİ:

 Mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan hizmet sözleşmesinin takvim yılı içerisinde (özel hesap dönemine tabi mükellefler için özel hesap dönemi içerisinde) sona ermesi (mükellef veya meslek mensubuntarafından söz konusu hizmet ve aracılık ve sorumluluk sözleşmelerinin ilgili sistemlerden iptal edilmesi) üzerine, başka bir meslek mensubuyla hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi düzenlenmesi ve mükellefçe sona erdirilme durumunda geçmişdönemlere ait beyannamelerin önceki meslek mensubunca verilmesine izinverilmiş olması halinde, hizmet sözleşmesinin sona erdiği tarihe kadarki aylık, üç aylık beyan ve bildirimlerin (hizmet sözleşmesinin sona erme tarihinin rastladığı ayı içeren ay ve dönemler hariç) bu dönemlere ilişkin hizmeti 3568sayılı Kanunun 2/A-a maddesine göre geçmiş dönemlerde bir bütün olarak fiilen veren önceki meslek mensubutarafından imzalanarak gönderilmesi gerekmektedir.  Ancak önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, henüzverilmemiş/verilememiş olan; beyannameler ile verilmiş olan beyannamelere ilişkin düzeltme beyannamelerinin, mükellef ile beyannamelerin verilmesi gereken tarihte hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmakta olup bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen beyannamelere ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

Mükellef ile yıl/dönem içinde hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi imzalayan yeni meslek mensubu; sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren (imza tarihini içeren ay ve dönemler dahil) verilecek aylık, üç aylık beyan ve bildirimler ile ilgili hesap dönemine ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini (mükellefçe sona erdirilme durumunda geçmiş dönemlere ait beyannamelerin verilmesine eski meslek mensubuna izin verilmemiş olması halinde henüz verilmemiş önceki dönemlere ilişkin beyan, bildirimler ile düzeltmeler dahil) imzalayarak gönderilmesi (veya elektronik beyanname-bildirim olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir.

Önceki meslek mensubunun, yeni meslek mensubu ile sözleşmenin imzalandığı tarihi içeren ay ve sonraki aylara ilişkin aylık, üç aylık beyanname ve bildirimleri ile yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini vermesi mümkün bulunmamaktadır.

C- MESLEK MENSUBUNUN VEFAT ETMESİ, MESLEKİ FAALİYETİNİ TERK ETMESİ YA DA MESLEKİ FAALİYETTEN ALIKOYMA / ÇIKARMA CEZASI ALMASI HALİ:

 Mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan hizmet sözleşmesi devam ederken ya da sona erdikten sonra meslek mensubunun vefat etmesi, mesleki faaliyetini terk etmesi, geçici olarak mesleki faaliyetten alıkonulması veya meslekten çıkarma cezası alması durumunda; söz konusu durumların (vefat, terk, alıkonulma, çıkarma) oluştuğu tarihten itibaren meslek mensubunun hukuki olarak faaliyetini meslek mensubu olarak sürdürmesi mümkün olamayacağından, henüz verilmemiş olan aylık, üç aylık beyanname ve bildirimler ile yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin ve daha öncesinde verilmiş olan beyanname ve bildirimlere ilişkin düzeltme beyanname ve bildirimlerinin, mükellefle hizmet sözleşmesi ile aracılık ve sorumluluk sözleşmesi imzalayan yeni meslek mensubu tarafından imzalanarak gönderilmesi (veya elektronik beyanname-bildirim olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir.

Ç-MÜKELLEFİN FAALİYETİNİ TERK ETMESİ VEYA VEFAT ETMESİ HALİ:

 Mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan hizmet sözleşmesi devam ederken, mükellefin faaliyetini terk etmesi veya vefat etmesi halinde, mükellefler ile meslek mensupları arasında düzenlenen sözleşmeler mükelleflerin vefat veya mesleki faaliyetini terk tarihi itibariyle sona ermiş olacağından, vefat eden veya mesleki faaliyetini terk eden mükelleflerin beyanname ve bildirimleri (düzeltmeler dahil) anılan mükelleflerle daha önce sözleşmesi bulunan meslek mensubu ya da vefat halinde kanuni mirasçıları ile sözleşmesi bulunan meslek mensubu tarafından imzalanarak gönderilmesi (veya elektronik beyanname-bildirim olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir.

D- HİZMET SÖZLEŞMESİ SONA EREN DÖNEMLERE İLİŞKİN DAHA SONRADAN VERİLECEK DÜZELTME BEYANNAMELERİNİN DURUMU:

 Mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan ve süresi sona eren hizmet sözleşmesinin geçerli olduğu vergilendirme dönemlerine ilişkin;

Aylık vergilendirme dönemlerine ait beyannameler (KDV, MuhtasarPHB,Gekap) ile Üç aylık dönemlere ait beyannamelere (Geçici Vergi) ilişkin düzeltme beyannameleri;

Önceki meslek mensubu tarafından verilebilen son beyannamenin (ay içinde gerçekleştirilen sonlandırmalarda; hizmet sözleşmesinin sonlandırıldığı tarihin içinde bulunduğu ay veya üç aylık dönemden öncekison ay veya üç aylık dönem) verilme süresi içinde, önceki meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir.Ancak önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından henüz verilmemiş/verilememiş olandüzeltme beyannamelerinin verileceği tarihte, mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesibulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen düzeltme beyannamelerine ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

Önceki meslek mensubu tarafından verilebilen son beyannamenin verilme süresi geçtikten sonra, verilecek düzeltme beyannamelerinin ise mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir.

Örnek-1: 31.12.2021 tarihinde süresi sona eren hizmet sözleşmesi bulunan önceki meslek mensubumükellefin Ocak ila Aralık ayları arasındaki KDV, Muhtasar beyannamelerini ve bunlara ilişkin düzeltme beyannamelerini son beyannamenin (Aralık) verilmesi gereken tarih olan 26.01.2022 tarihine kadar, Gekapbeyannamelerini ve buna ilişkin düzeltme beyannamelerini Aralık dönemi beyannamesinin verilmesi gereken tarih olan 31.01.2022 tarihine kadar, geçici vergi beyannamelerini ve buna ilişkin düzeltme beyannamelerini IV.Dönem beyannamesinin verilmesi gereken tarih olan 17 Şubat 2022 tarihine kadar vermesi gerekir. Bununla birlikte, bu beyannamelerin önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından verilmemiş/verilememişolması durumunda belirtilen bu sürelerde mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen bu düzeltme beyannamelerine ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

Önceki meslek mensubunun aylık veya üç aylık beyannamelerini gönderebilme süresi sistemsel açıdan, verilebilen son beyannamenin verilmesi gereken yasal sürenin sonuna kadar tanımlanmış durumda olup, bu tarihlerden sonra önceki meslek mensubunun aylık, 3 aylık beyanname veya bu beyannamelere ilişkin düzeltmebeyannamesini göndermesi mümkün olmayıp, sadece mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir.

Örnek-2: 15.08.2021 süresi sona eren hizmet sözleşmesi bulunan önceki meslek mensubu mükellefin Ocak ila Temmuz ayları arasındaki KDV, Muhtasar beyannamelerini ve bunlara ilişkin düzeltme beyannamelerini son beyannamenin (Temmuz 2021) verilmesi gereken tarih olan 26.08.2021 tarihine kadar, Gekap beyannamelerini ve buna ilişkin düzeltme beyannamelerini Temmuz dönemi beyannamesinin verilmesi gereken tarih olan 31.08.2021 tarihine kadar, geçici vergi beyannamelerini ve buna ilişkin düzeltme beyannamelerini II.Dönem beyannamesinin verilmesi gereken tarih olan 17 Ağustos 2021 tarihine kadar vermesi gerekir. Bununla birlikte, bu beyannamelerin önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından verilmemiş/verilememiş olması durumundabelirtilen bu sürelerde mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen budüzeltme beyannamelerine ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

Önceki meslek mensubunun aylık veya üç aylık beyannamelerini gönderebilme süresi sistemsel açıdan, verilebilen son beyannamenin verilmesi gereken yasal sürenin sonuna kadar tanımlanmış durumda olup, bu tarihlerden sonra önceki meslek mensubunun aylık, 3 aylık beyanname veya bu beyannamelere ilişkin düzeltmebeyannamesini göndermesi mümkün olmayıp, sadece mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir.

Yıllık Gelir veya Kurumlar vergisi beyannamelerinin ve bu beyannamelere ilişkin düzeltme beyannamelerin;

– İlgili hesap döneminin sonuna kadar yürürlükte olan hizmet sözleşmesi bulunan önceki meslek mensubu tarafından (*)(**) beyanname verilme süresinin son günü takip eden ayın sonuna kadar (***),

(*) Bununla birlikte, bu beyannamelerin önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından verilmemiş/verilememiş olması durumunda belirtilen bu sürelerde mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından daverilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen bu düzeltme beyannamelerine ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

(**) Bu beyannamelerin verilme süresinin son gününü takip eden ayın sonundan sonra verilecek yıllıkgelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin ve bu beyannamelere ilişkin bu tarihten sonra verilecek düzeltme beyanname ve bildirimlerinin sadece mükellef ile geçerli hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından imzalanarak gönderilmesi (veya elektronik beyanname olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir.

(***) Önceki meslek mensubunun yıllık beyanname gönderebilme süresi sistemsel açıdan, yıllık beyannamenin verilmesi gereken yasal sürenin son gününü izleyen ayın sonuna kadar tanımlanmışdurumda olup, bu tarihten sonra önceki meslek mensubunun yıllık beyanname veya düzeltmebeyannamesini göndermesi mümkün bulunmamaktadır.

– Yıl içinde yeni meslek mensubu ile hizmet sözleşmesi ile aracılık ve sorumluluk sözleşmesi imzalanmış olması halinde ise sadece yeni meslek mensubu tarafından ve sözleşmelerin geçerli olduğu süre içinde, gönderilmesi (veya elektronik beyanname olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir.

Örnek-3: Meslek mensubu ile mükellef arasındaki hizmet sözleşmesinin 31.12.2021 sona erdiği ve 1.1.2022 tarihinden itibaren mükellef ile yeni bir meslek mensubunun hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesiimzalamış olduğu durumda; 2021 yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi ve bu beyannameye ilişkin düzeltme beyannamesinin 30 Nisan 2022 tarihine, yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ve bu beyannameye ilişkin düzeltmebeyannamesinin 30 Mayıs 2022 tarihine kadar, önceki meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir. Ancak bu beyannamelerin önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından verilmemiş/verilememiş olması durumunda yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda yeni meslekmensubu tarafından verilen bu düzeltme beyannamelerine ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

Belirtilen bu tarihlerden sonra ise yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin sadece yeni meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir.

Örnek-4: Meslek mensubu ile mükellef arasındaki hizmet sözleşmesinin 15.08.2021 sona erdiği ve16.08.2021 tarihinden itibaren mükellef ile yeni bir meslek mensubunun hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluksözleşmesi imzalamış olduğu durumda; 2021 yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi ve bu beyannameye ilişkin düzeltme beyannamesinin yeni meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmekte olup, bu beyannamelerin önceki meslek mensubu tarafından verilmesi mümkün bulunmamaktadır.

(Not: Yasal sürelerin sonrasında beyanname ve düzeltmelerin verilmesi durumuna ilişkin uygulanabilecek cezai işlemler ayrıca dikkate alınmalıdır. Örnek ve açıklamalarda belirtilen tarihler, sistemsel açıdan eski meslek mensubunun beyannameyi GİB sistemlerine iletebilmesi için belirlenen tarihlerdir.)


Kaynak: TÜRMOB – Duyuru – 27.04.2022
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/fesih-vefat-isi-terk-ve-disiplin-cezasi-alma-durumlarinda-beyanname-ve-bildirimlerin-hangi-meslek-mensubu-tarafindan-gonderilecegi/feed/ 0
Fesih, Vefat, İşi Terk Ve Disiplin Cezası Alma Durumlarında Beyanname Ve Bildirimlerin Hangi Meslek Mensubu Tarafından Gönderileceği Hakkında Duyuru https://www.muhasebenews.com/fesih-vefat-isi-terk-ve-disiplin-cezasi-alma-durumlarinda-beyanname-ve-bildirimlerin-hangi-meslek-mensubu-tarafindan-gonderilecegi-hakkinda-duyuru/ https://www.muhasebenews.com/fesih-vefat-isi-terk-ve-disiplin-cezasi-alma-durumlarinda-beyanname-ve-bildirimlerin-hangi-meslek-mensubu-tarafindan-gonderilecegi-hakkinda-duyuru/#respond Mon, 06 Jun 2022 07:38:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=126568 TÜRMOB

FESİH, VEFAT, İŞİ TERK VE DİSİPLİN CEZASI ALMA DURUMLARINDA BEYANNAME VE BİLDİRİMLERİN HANGİ MESLEK MENSUBU TARAFINDAN GÖNDERİLECEĞİ HAKKINDA DUYURU

 

27.04.2022


 Meslek odalarımıza ve Birliğimize; mükellefle meslek mensubu arasındaki hizmet sözleşmeleri ile aracılık ve sorumluluk sözleşmelerinin feshi ile mükellef veya meslek mensubunun vefatı, işi terk halinde veya meslek mensubunun beyanname vermesini engelleyecek disiplin cezalarının tatbiki halinde, beyanname ve bildirimlerin hangi meslek mensubu tarafından verileceğine ilişkin hususlar zaman zaman iletilmektedir.

Aşağıda ana başlıklar itibariyle belirtilen çeşitli sebeplerle hizmet sözleşmeleri ile aracılık ve sorumluluk sözleşmelerinin sona ermesi, iptal edilmesi ve yeni meslek mensuplarının söz konusu mükelleflerle hizmet sözleşmesi yapması hallerinde; henüz verilmemiş olan vergi beyan ve bildirimler ile verilecek düzeltme beyan ve bildirimlerin, hangi meslek mensubu tarafından verileceğinin açıklığa kavuşturulması ve beyan ve bildirim yükümlülüklerinin sürelerinde yerine gönderilebilmesi amacıyla, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın ilgili birimleri ile yapılançalışmalar da dikkate alınarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

A- HİZMET SÖZLEŞMESİNİN YIL SONU İTİBARİYLE SONA ERMESİ VE YENİ HESAP DÖNEMİNDE BAŞKA BİR MESLEK MENSUBU İLE SÖZLEŞME İMZALANMIŞ OLMASI HALİ:

Mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan hizmet sözleşmesinin 31 Aralık tarihi (veya hesap döneminin sonu) itibariyle sona ermesi ve mükellefin 01 Ocak tarihi (veya yeni hesap döneminin başı) itibariyle, başka bir meslek mensubu ile hizmet sözleşmesi düzenlemesi halinde (özel hesap dönemine tabi mükellefler için sözleşme süresinin sona ermesi ve takip eden hesap dönemi için başka bir meslek mensubu ile hizmet sözleşmesi düzenlenmesi halinde), süresi sona eren hizmet sözleşmesi dönemine ait henüz verilmemiş olan tümbeyanname ve bildirimlerin 3568 sayılı Kanunun 2/A-a maddesine göre hizmeti bir bütün olarak fiilen veren önceki meslek mensubu tarafından imzalanarak gönderilmesi (veya elektronik beyanname olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir. Hizmet sözleşmesinin mükellef tarafından sona erdirilmesi durumunda ise, önceki meslek mensubunun henüz verilmemiş olan beyannameleri vermesine yönelik olarak internet vergi dairesi ekranından gerekli iznin verilmiş olması gerekmektedir.

Ancak önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından henüzverilmemiş/verilememiş olan; beyannameler ile verilmiş olan beyannamelere ilişkin düzeltme beyannamelerinin, mükellef ile beyannamelerin verilmesi gereken tarihte hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmakta olup bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen beyannamelere ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

B- HİZMET SÖZLEŞMESİNİN YIL İÇİNDE SONA ERMESİ VE BU TARİHTEN İTİBAREN YENİ BİR MESLEK MENSUBU İLE SÖZLEŞME İMZALANMIŞ OLMASI HALİ:

 Mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan hizmet sözleşmesinin takvim yılı içerisinde (özel hesap dönemine tabi mükellefler için özel hesap dönemi içerisinde) sona ermesi (mükellef veya meslek mensubuntarafından söz konusu hizmet ve aracılık ve sorumluluk sözleşmelerinin ilgili sistemlerden iptal edilmesi) üzerine, başka bir meslek mensubuyla hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi düzenlenmesi ve mükellefçe sona erdirilme durumunda geçmiş dönemlere ait beyannamelerin önceki meslek mensubunca verilmesine izinverilmiş olması halinde, hizmet sözleşmesinin sona erdiği tarihe kadarki aylık, üç aylık beyan ve bildirimlerin (hizmet sözleşmesinin sona erme tarihinin rastladığı ayı içeren ay ve dönemler hariç) bu dönemlere ilişkin hizmeti 3568sayılı Kanunun 2/A-a maddesine göre geçmiş dönemlerde bir bütün olarak fiilen veren önceki meslek mensubutarafından imzalanarak gönderilmesi gerekmektedir.  Ancak önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, henüzverilmemiş/verilememiş olan; beyannameler ile verilmiş olan beyannamelere ilişkin düzeltme beyannamelerinin, mükellef ile beyannamelerin verilmesi gereken tarihte hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmakta olup bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen beyannamelere ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

Mükellef ile yıl/dönem içinde hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi imzalayan yeni meslek mensubu; sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren (imza tarihini içeren ay ve dönemler dahil) verilecek aylık, üç aylık beyan ve bildirimler ile ilgili hesap dönemine ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini (mükellefçe sona erdirilme durumunda geçmiş dönemlere ait beyannamelerin verilmesine eski meslek mensubuna izin verilmemiş olması halinde henüz verilmemiş önceki dönemlere ilişkin beyan, bildirimler ile düzeltmeler dahil) imzalayarak gönderilmesi (veya elektronik beyanname-bildirim olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir.

Önceki meslek mensubunun, yeni meslek mensubu ile sözleşmenin imzalandığı tarihi içeren ay ve sonraki aylara ilişkin aylık, üç aylık beyanname ve bildirimleri ile yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini vermesi mümkün bulunmamaktadır.

C- MESLEK MENSUBUNUN VEFAT ETMESİ, MESLEKİ FAALİYETİNİ TERK ETMESİ YA DA MESLEKİ FAALİYETTEN ALIKOYMA / ÇIKARMA CEZASI ALMASI HALİ:

 Mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan hizmet sözleşmesi devam ederken ya da sona erdikten sonra meslek mensubunun vefat etmesi, mesleki faaliyetini terk etmesi, geçici olarak mesleki faaliyetten alıkonulması veya meslekten çıkarma cezası alması durumunda; söz konusu durumların (vefat, terk, alıkonulma, çıkarma) oluştuğu tarihten itibaren meslek mensubunun hukuki olarak faaliyetini meslek mensubu olarak sürdürmesi mümkün olamayacağından, henüz verilmemiş olan aylık, üç aylık beyanname ve bildirimler ile yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin ve daha öncesinde verilmiş olan beyanname ve bildirimlere ilişkin düzeltme beyanname ve bildirimlerinin, mükellefle hizmet sözleşmesi ile aracılık ve sorumluluk sözleşmesi imzalayan yeni meslek mensubu tarafından imzalanarak gönderilmesi (veya elektronik beyanname-bildirim olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir.

Ç-MÜKELLEFİN FAALİYETİNİ TERK ETMESİ VEYA VEFAT ETMESİ HALİ:

 Mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan hizmet sözleşmesi devam ederken, mükellefin faaliyetini terk etmesi veya vefat etmesi halinde, mükellefler ile meslek mensupları arasında düzenlenen sözleşmeler mükelleflerin vefat veya mesleki faaliyetini terk tarihi itibariyle sona ermiş olacağından, vefat eden veya mesleki faaliyetini terk eden mükelleflerin beyanname ve bildirimleri (düzeltmeler dahil) anılan mükelleflerle daha önce sözleşmesi bulunan meslek mensubu ya da vefat halinde kanuni mirasçıları ile sözleşmesi bulunan meslek mensubu tarafından imzalanarak gönderilmesi (veya elektronik beyanname-bildirim olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir.

D- HİZMET SÖZLEŞMESİ SONA EREN DÖNEMLERE İLİŞKİN DAHA SONRADAN VERİLECEK DÜZELTME BEYANNAMELERİNİN DURUMU:

 Mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan ve süresi sona eren hizmet sözleşmesinin geçerli olduğu vergilendirme dönemlerine ilişkin;

Aylık vergilendirme dönemlerine ait beyannameler (KDV, MuhtasarPHB,Gekap) ile Üç aylık dönemlere ait beyannamelere (Geçici Vergi) ilişkin düzeltme beyannameleri;

Önceki meslek mensubu tarafından verilebilen son beyannamenin (ay içinde gerçekleştirilen sonlandırmalarda; hizmet sözleşmesinin sonlandırıldığı tarihin içinde bulunduğu ay veya üç aylık dönemden öncekison ay veya üç aylık dönem) verilme süresi içinde, önceki meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir.Ancak önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından henüz verilmemiş/verilememiş olandüzeltme beyannamelerinin verileceği tarihte, mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesibulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen düzeltme beyannamelerine ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

Önceki meslek mensubu tarafından verilebilen son beyannamenin verilme süresi geçtikten sonra, verilecek düzeltme beyannamelerinin ise mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir.

Örnek-1: 31.12.2021 tarihinde süresi sona eren hizmet sözleşmesi bulunan önceki meslek mensubumükellefin Ocak ila Aralık ayları arasındaki KDV, Muhtasar beyannamelerini ve bunlara ilişkin düzeltme beyannamelerini son beyannamenin (Aralık) verilmesi gereken tarih olan 26.01.2022 tarihine kadar, Gekapbeyannamelerini ve buna ilişkin düzeltme beyannamelerini Aralık dönemi beyannamesinin verilmesi gereken tarih olan 31.01.2022 tarihine kadar, geçici vergi beyannamelerini ve buna ilişkin düzeltme beyannamelerini IV.Dönem beyannamesinin verilmesi gereken tarih olan 17 Şubat 2022 tarihine kadar vermesi gerekir. Bununla birlikte, bu beyannamelerin önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından verilmemiş/verilememişolması durumunda belirtilen bu sürelerde mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen bu düzeltme beyannamelerine ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

Önceki meslek mensubunun aylık veya üç aylık beyannamelerini gönderebilme süresi sistemsel açıdan, verilebilen son beyannamenin verilmesi gereken yasal sürenin sonuna kadar tanımlanmış durumda olup, bu tarihlerden sonra önceki meslek mensubunun aylık, 3 aylık beyanname veya bu beyannamelere ilişkin düzeltmebeyannamesini göndermesi mümkün olmayıp, sadece mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir.

Örnek-2: 15.08.2021 süresi sona eren hizmet sözleşmesi bulunan önceki meslek mensubu mükellefin Ocak ila Temmuz ayları arasındaki KDV, Muhtasar beyannamelerini ve bunlara ilişkin düzeltme beyannamelerini son beyannamenin (Temmuz 2021) verilmesi gereken tarih olan 26.08.2021 tarihine kadar, Gekap beyannamelerini ve buna ilişkin düzeltme beyannamelerini Temmuz dönemi beyannamesinin verilmesi gereken tarih olan 31.08.2021 tarihine kadar, geçici vergi beyannamelerini ve buna ilişkin düzeltme beyannamelerini II.Dönem beyannamesinin verilmesi gereken tarih olan 17 Ağustos 2021 tarihine kadar vermesi gerekir. Bununla birlikte, bu beyannamelerin önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından verilmemiş/verilememiş olması durumundabelirtilen bu sürelerde mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen budüzeltme beyannamelerine ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

Önceki meslek mensubunun aylık veya üç aylık beyannamelerini gönderebilme süresi sistemsel açıdan, verilebilen son beyannamenin verilmesi gereken yasal sürenin sonuna kadar tanımlanmış durumda olup, bu tarihlerden sonra önceki meslek mensubunun aylık, 3 aylık beyanname veya bu beyannamelere ilişkin düzeltmebeyannamesini göndermesi mümkün olmayıp, sadece mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir.

Yıllık Gelir veya Kurumlar vergisi beyannamelerinin ve bu beyannamelere ilişkin düzeltme beyannamelerin;

– İlgili hesap döneminin sonuna kadar yürürlükte olan hizmet sözleşmesi bulunan önceki meslek mensubu tarafından (*) (**) beyanname verilme süresinin son günü takip eden ayın sonuna kadar (***),

(*) Bununla birlikte, bu beyannamelerin önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından verilmemiş/verilememiş olması durumunda belirtilen bu sürelerde mükellef ile hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından daverilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda yeni meslek mensubu tarafından verilen bu düzeltme beyannamelerine ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

(**) Bu beyannamelerin verilme süresinin son gününü takip eden ayın sonundan sonra verilecek yıllıkgelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin ve bu beyannamelere ilişkin bu tarihten sonra verilecek düzeltme beyanname ve bildirimlerinin sadece mükellef ile geçerli hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan yeni meslek mensubu tarafından imzalanarak gönderilmesi (veya elektronik beyanname olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir.

(***) Önceki meslek mensubunun yıllık beyanname gönderebilme süresi sistemsel açıdan, yıllık beyannamenin verilmesi gereken yasal sürenin son gününü izleyen ayın sonuna kadar tanımlanmışdurumda olup, bu tarihten sonra önceki meslek mensubunun yıllık beyanname veya düzeltmebeyannamesini göndermesi mümkün bulunmamaktadır.

– Yıl içinde yeni meslek mensubu ile hizmet sözleşmesi ile aracılık ve sorumluluk sözleşmesi imzalanmış olması halinde ise sadece yeni meslek mensubu tarafından ve sözleşmelerin geçerli olduğu süre içinde, gönderilmesi (veya elektronik beyanname olarak onaylanıp gönderilmesi) gerekmektedir.

Örnek-3: Meslek mensubu ile mükellef arasındaki hizmet sözleşmesinin 31.12.2021 sona erdiği ve 1.1.2022 tarihinden itibaren mükellef ile yeni bir meslek mensubunun hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluk sözleşmesiimzalamış olduğu durumda; 2021 yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi ve bu beyannameye ilişkin düzeltme beyannamesinin 30 Nisan 2022 tarihine, yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ve bu beyannameye ilişkin düzeltmebeyannamesinin 30 Mayıs 2022 tarihine kadar, önceki meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir. Ancak bu beyannamelerin önceki meslek mensubu ile mükellef arasında ortaya çıkan ihtilaflar ya da önceki meslek mensubunun mücbir sebep vb. diğer halleri nedeniyle, önceki meslek mensubu tarafından verilmemiş/verilememiş olması durumunda yeni meslek mensubu tarafından da verilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda yeni meslekmensubu tarafından verilen bu düzeltme beyannamelerine ilişkin yeni meslek mensubunun sorumluluğunun bulunacağı tabiidir.

Belirtilen bu tarihlerden sonra ise yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin sadece yeni meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmektedir.

Örnek-4: Meslek mensubu ile mükellef arasındaki hizmet sözleşmesinin 15.08.2021 sona erdiği ve16.08.2021 tarihinden itibaren mükellef ile yeni bir meslek mensubunun hizmet sözleşmesi ve aracılık ve sorumluluksözleşmesi imzalamış olduğu durumda; 2021 yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi ve bu beyannameye ilişkin düzeltme beyannamesinin yeni meslek mensubu tarafından verilmesi gerekmekte olup, bu beyannamelerin önceki meslek mensubu tarafından verilmesi mümkün bulunmamaktadır.

(Not: Yasal sürelerin sonrasında beyanname ve düzeltmelerin verilmesi durumuna ilişkin uygulanabilecek cezai işlemler ayrıca dikkate alınmalıdır. Örnek ve açıklamalarda belirtilen tarihler, sistemsel açıdan eski meslek mensubunun beyannameyi GİB sistemlerine iletebilmesi için belirlenen tarihlerdir.)

 


Kaynak: TÜRMOB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/fesih-vefat-isi-terk-ve-disiplin-cezasi-alma-durumlarinda-beyanname-ve-bildirimlerin-hangi-meslek-mensubu-tarafindan-gonderilecegi-hakkinda-duyuru/feed/ 0
Bağımsız olarak çalışan mali müşavirler bağımlı olarak bir firmada çalışabilir mi? https://www.muhasebenews.com/bagimsiz-olarak-calisan-mali-musavirler-bagimli-olarak-bir-firmada-calisabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/bagimsiz-olarak-calisan-mali-musavirler-bagimli-olarak-bir-firmada-calisabilir-mi/#respond Sat, 22 Jan 2022 12:30:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121230 Mali Müşavir bir kişi aynı zamanda bir başka yerde 4a (ssk) lı olarak işe başlarsa, oda açısından mali müşavire yaptırımı nedir? Yaptırım süreci sırasıyla nasıldır?

Serbest olarak çalışan meslek mensubu bir işverene bağlı olarak çalışması yasaktır Yapılacak disiplin soruşturmasında yasada belirtilen disiplin cezaları verilir.

3568 sayılı yasa ve disiplin yönetmeliğini inceleyiniz.

Özelge: Muhasebeye ilişkin işlemleri işletmede bağımlı olarak çalışan meslek mensubu tarafından yerine getirilen mükelleflere, beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesi için şifre verilmesi hk.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı : 11395140-105[Mük 257-2012/VUK-1- . . .]- 17/05/2013
Konu : Muhasebeye ilişkin işlemleri işletmede bağımlı olarak çalışan meslek mensubu tarafından yerine getirilen mükelleflere, beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesi için şifre verilmesi hakkında.

İlgide kayıtlı özelge taslağı ve ekinde alınan özelge talep formunuzda, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca ruhsat almış olup bağımlı olarak bir firmada çalışan oğlunuz tarafından defterlerinizin tutulmasının mümkün olup olmadığı ve tarafınıza verilecek kullanıcı kodu, parola ve şifre ile beyannamelerinizin internet üzerinden bizzat gönderilip gönderilemeyeceği hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılmış olan 4 Sıra No.lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğin 4 üncü bölümünde; mükelleflerin beyannamelerinin, kendilerine 3568 sayılı Kanunun 2/A-a maddesinde belirtilen hizmetleri bir bütün olarak fiilen veren meslek mensupları tarafından imzalanabileceği belirtilmiştir.

Bu kapsamda, vergi beyannamelerini serbest muhasebeci veya serbest muhasebeci mali müşavirlere imzalatma zorunluluğu olan mükellefler aynı zamanda 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre tutulması gereken defterlerini de söz konusu meslek mensuplarına tutturmak zorundadırlar.

Serbest muhasebecilik veya serbest muhasebeci mali müşavirlik ruhsatı alan ancak bağımlı olarak çalışanların, bağımlı çalıştıkları ve muhasebesinin sevk ve idaresinden sorumlu oldukları mükelleflerin beyannamelerini imzalayabilmeleri mümkündür.

Bu açıklamalara göre, bağımlı statüde çalışan serbest muhasebeci mali müşavirlerin ancak bir gerçek ya da tüzel kişiye ait beyannameleri imzalamaları mümkün olup, bağımlı çalışan serbest muhasebeci/serbest muhasebeci mali müşavirler tarafından sadece bordrolu olarak çalıştıkları şirketin beyannameleri imzalanabilecektir.

Birden fazla gerçek ya da tüzel kişiye ait beyannamelerin; bağımlı statüde çalışan aynı meslek mensubu tarafından imzalanması mümkün olmayıp, bu mükelleflerin defter ve muhasebe kayıtlarının bağımlı çalışan tarafından tutulamayacağı da tabiidir.

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan düzenleme ile Maliye Bakanlığı, vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye yetkili kılınmıştır.

340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 3568 sayılı Kanun uyarınca çıkarılan tebliğler gereğince aktif büyüklüklerinin veya net satış hasılatlarının belli bir tutarın üzerinde olması nedeniyle beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatma zorunluluğu bulunmayan mükelleflerin istemeleri halinde kendi beyannamelerini kullanıcı kodu, parola ve şifre almak suretiyle elektronik ortamda göndermeleri uygun görülmüştür.

Öte yandan, 15 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Sirkülerleri ile 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenen esaslar çerçevesinde beyannamelerini elektronik ortamda doğrudan kendileri gönderebilecek mükelleflere ilave olarak, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca çıkarılan tebliğlere göre belirlenen aktif büyüklük ile net satış tutarı ölçüleri şartı aranılmaksızın; muhasebeye ilişkin işlemleri, işletmede bağımlı olarak çalışan ve 3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış bulunan meslek mensupları tarafından yerine getirilenler ile herhangi bir hadde ve sınırlamaya tabi olmaksızın, yeminli mali müşavirlerle tam tasdik sözleşmesi imzalamış olan mükelleflerin bağlı bulundukları vergi dairesinden kullanıcı kodu, parola ve şifre alarak beyannamelerini elektronik ortamda kendilerinin gönderebilecekleri açıklanmıştır.

Yukarıda belirtilen şartları taşımayan mükelleflerin ise beyannamelerini 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen açıklamalar doğrultusunda, elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi almış bulunan meslek mensupları ile aralarında hizmet sözleşmesi bulunması durumunda 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan “Elektronik Beyanname Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” ni, meslek mensuplarıyla aralarında hizmet sözleşmesi bulunmaması durumunda ise münferit olarak gönderilecek beyannameler için “Elektronik Beyanname Aracılık Sözleşmesi” ni düzenlemek suretiyle elektronik ortamda göndermeleri gerekmektedir.

Diğer taraftan, 31 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Sirkülerleri ile 5362 sayılı Kanuna göre kurulan meslek odaları ve birliklerinin, işletme hesabı esasına göre defter tutan üyelerine ait beyanname, bildirim ve eklerini elektronik ortamda göndermeleri uygun görülmüş olup, işletme hesabı esasına göre defter tutan meslek odası ve birlik üyesi mükelleflerin bağlı oldukları meslek odaları ve birlikleri vasıtasıyla 31 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Sirkülerleri ekinde yer alan sözleşmeyi düzenlemek suretiyle beyannamelerini elektronik ortamda gönderilmesine imkan sağlanmıştır.

Yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde, bir firmada bağımlı olarak çalışan oğlunuzun ancak bordrolu olarak çalıştığı şirketin beyannamelerini imzalayabilmesi mümkündür. Birden fazla gerçek ya da tüzel kişiye ait beyannamelerin; bağımlı statüde çalışan aynı meslek mensubu tarafından imzalanması mümkün olmadığından, iş yerinize ait defter ve muhasebe kayıtlarının bağımlı olarak başka bir şirkette çalışan oğlunuz tarafından tutulamayacağı da tabiidir.

Bu nedenle, 3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış olup başka bir iş yerinde bağımlı olarak çalışan meslek mensubu oğlunuzun, sizin beyannamelerinizi imzalamaya ve iş yerinize ait defter ve muhasebe kayıtlarını tutmaya yetkisi bulunmaması nedeniyle tarafınıza kullanıcı kodu, parola ve şifre verilmesi mümkün olmadığından elektronik ortamda göndermek zorunda olduğunuz beyannamelerinizin,  340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan usul ve esaslar doğrultusunda elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi almış; serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavir yada 5362 sayılı Kanuna göre kurulan meslek odanız ya da birliğiniz vasıtasıyla elektronik ortamda gönderilmesi gerekmektedir.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bagimsiz-olarak-calisan-mali-musavirler-bagimli-olarak-bir-firmada-calisabilir-mi/feed/ 0
Kamu Denetçiliği Kurumunda görev yapan Devlet memurlarının disiplin amirlerini gösterir unvanlar belirlendi 24.11.2021 https://www.muhasebenews.com/kamu-denetciligi-kurumunda-gorev-yapan-devlet-memurlarinin-disiplin-amirlerini-gosterir-unvanlar-belirlendi-24-11-2021/ https://www.muhasebenews.com/kamu-denetciligi-kurumunda-gorev-yapan-devlet-memurlarinin-disiplin-amirlerini-gosterir-unvanlar-belirlendi-24-11-2021/#respond Wed, 24 Nov 2021 04:19:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118451
24 Kasım 2021 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 31669
YÖNETMELİK

Kamu Denetçiliği Kurumundan:

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU DİSİPLİN AMİRLERİ YÖNETMELİĞİ

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Kamu Denetçiliği Kurumunda görev yapan Devlet memurlarının disiplin amirlerini belirlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Kamu Denetçiliği Kurumunda 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre görev yapan Devlet memurları hakkında uygulanır.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 124 üncü maddesi ile 29/4/2021 tarihli ve 3935 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 5 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Disiplin amirleri

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında görev yapan Devlet memurlarının disiplin amirleri Ek-1 sayılı Cetvelde gösterilmiştir.

Disipline ilişkin usul ve esaslar bakımından uygulanacak mevzuat

MADDE 5 – (1) Disipline ilişkin usul ve esaslar bakımından, 657 sayılı Kanun ile Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği hükümleri uygulanır.

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik

MADDE 6 – (1) 28/3/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Disiplin Amirleri Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 7 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 8 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Kamu Başdenetçisi yürütür.

 

Ek-1

 

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

DİSİPLİN AMİRLERİ LİSTESİ

 

1- BAŞDENETÇİLİK DİSİPLİN AMİRİ
a) Kamu Başdenetçisi Emrinde Görevli Kamu Denetçiliği Uzmanı Kamu Başdenetçisi
b) Kamu Başdenetçisi Emrinde Görevli Kamu Denetçiliği Uzman Yardımcısı Kamu Başdenetçisi
c) Kamu Başdenetçisi Emrinde Görevli Diğer Personel Kamu Başdenetçisi
ç) Kamu Denetçisi Emrinde Görevli Kamu Denetçiliği Uzmanı İlgili Kamu Denetçisi
d) Kamu Denetçisi Emrinde Görevli Kamu Denetçiliği Uzman Yardımcısı İlgili Kamu Denetçisi
e) Kamu Denetçisi Emrinde Görevli Diğer Personel İlgili Kamu Denetçisi
2- GENEL SEKRETERLİK DİSİPLİN AMİRİ
a) Genel Sekreter Kamu Başdenetçisi
b) Genel Sekreterlikte Görevli Diğer Personel Genel Sekreter

 

 

 


Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kamu-denetciligi-kurumunda-gorev-yapan-devlet-memurlarinin-disiplin-amirlerini-gosterir-unvanlar-belirlendi-24-11-2021/feed/ 0
Yeni Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği Üzerine Notlar https://www.muhasebenews.com/yeni-devlet-memurlari-disiplin-yonetmeligi-uzerine-notlar/ https://www.muhasebenews.com/yeni-devlet-memurlari-disiplin-yonetmeligi-uzerine-notlar/#respond Tue, 04 May 2021 01:00:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=108686

Mahmut ESEN 
E.Mülkiye Başmüfettişi


Üç milyon memurunu (kadrolu kamu personelini) doğrudan ilgilendiren “ Devlet Memurları Yönetmeliği”;  CB kararıyla kabul edilerek 30.04.2021 günlü R.G. yayınlanmış; 40 yıla yakın bir uygulamada olan önceki yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.

Öncekine oranla yeni Yönetmelikteki görülebilen bazı farklılıklar/değerlendirmelerim aşağıya çıkarılmıştır.

1-Parlamenter sistemde kamu personeline uygulanacak disiplin işleri konularında Cumhurbaşkanına herhangi bir yetki verilmemiştir. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinde görevli memurların disiplin işleri de Genel Sekretere bırakılmıştır.

2018 yılından itibaren uygulanmakta olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde ise yürütme yetkisinin tümüyle Cumhurbaşkanına bırakılmıştır.

Bu durumun gereği/doğal sonucu olarak yeni Yönetmelikle, Cumhurbaşkanı tüm kamu idarelerinde görevli memurların disiplin amirliği yetkisine sahip hale getirilmiştir.

2-Belediye hizmetleri yapısı itibarıyla özgün nitelikli olup genel idare hizmetlerinden farklılık göstermektedir.

Belediyelerde halen toplam 103 bin memur görev yapmaktadır.

Belirtilen nedenlerle belediyelere özgü disiplin kurullarına gereksinim duyulmaktadır. Bu bağlamda belediyeler için oluşturulmuş mevcut disiplin kurullarının korunup/kollanması ve geliştirilmesi gerekmektedir.

Ancak Yönetmelikte belediyelerdeki disiplin kurullarının geliştirilmesi, günün koşullarına uyar hale getirilmesi bir yana,  2005 yılında büyükşehir belediyeleri için oluşturulmuş olan “ büyükşehir belediyesi yüksek disiplin kurulunun ” bile kaldırılması yoluna gidilmiştir.

Büyükşehir belediyeleri dahil tüm belediyelerin, yüksek disiplin kurulu olarak, İçişleri Bakanlığı yüksek disiplin kurulu kabul edilmiştir.

Bununla birlikte anılan görevin İçişleri Bakanlığınca yerine getirilmesi kolay değildir. Yasal/yönetsel yönlerden önemli sorunlar vardır.

Zira İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunda; kuruluş yasası gereği olarak, dosyası görüşülecek/karara bağlanacak memurların yaptıkları görevleriyle ilgili ana hizmet biriminin en üst amirinin de katılımı gerekmektedir.

(Örneğin EGM personeli ile ilgili toplantılara Emniyet Genel Müdürü’ de katılmaktadır.)

Diğer yandan İçişleri Bakanlığında, yüksek disiplin kurulunda görüşmeler/kararlar sırasında, belediye personelinin dosyalarında sekretarya hizmetlerini yerine getirecek, mahalli idarelerle doğrudan ilgili hizmet birimi kalmamıştır.

Bilindiği üzere kuruluşundan beri İçişleri Bakanlığına bağlı Mahalli İdareler Gn. Md.lüğü;

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde (2018 yılında) kaldırılmış, bazı personeli de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığında (ÇŞB) yeni oluşturulmuş olan Yerel Yönetimler Gn. Md. devir edilmiştir.

Mahalli idarelerle ilgili merkezi idare tarafından yerine getirilmesi gereken görev/hizmetler ÇŞB verilmiştir.

Ancak Anayasa’nın 127 md. uyarınca İçişleri Bakanlığının mahalli idareler üzerinde vesayet yetkisinden kaynaklanan görev ve yetkileri vardır. Bu bağlamda mahalli idarelerin seçilmiş/atanmış organ ve üyeleriyle diğer kamu görevlileri hakkında inceleme/araştırma/soruşturma ve görevden uzaklaştırma işlemleri İçişleri Bakanlığınca yapılmaktadır.

Diğer yandan halen il özel idareleri, muhtarlıklar, bazı mahalli idare birliklerinin iş ve işlemleri İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülmeye devam edilmektedir.

Sanki kökü İçişleri Bakanlığındaki ağacın bazı dalları ÇŞB bırakılmıştır.

Bu yüzden günümüzde anılan bakanlıkların görev/yetki ve sorumluluk alanlarını dahi belirlemek/ayırt etmek ilgili bakanlık yetkileri için bile kolay değildir.

Bu durumun merkezi idare tarafından mahalli idarelere verilecek hizmetleri; etkinlik/ verimlilik/hız/kalite yönlerinden olumsuz etkileyeceği açıktır.

Belediyeler için yüksek disiplin kurulu oluşturulmamış olması anılan olumsuzluklara yeni bir boyut katacaktır. Yüksek disiplin kurulunda belediye personelinin görev alanı ile doğrudan üye bulunmaması, alınacak kararların adalete/ hakkaniyete uygun olmasını zorlaştıracaktır.

Sözü edilen sorunların giderilmesi/hafifletilmesi için büyükşehir belediyeleri yüksek disiplin kurullarının yeniden kurulması veya Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün İçişleri Bakanlığına bağlanması sağlanmalıdır.

(https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/yalcin-bayer/mahalli-idareler-icisleri-bakanligina-baglanmalidir-41511488 )

3-Sayıları 397 olan belde belediyelerinde disiplin kurulu olarak belediye encümeni belirlenmiştir. Encümenin belediye başkanının başkanlığında toplandığı, bu suretle belediye başkanı tarafından verilmiş uyarı/ihtar/aylıktan kesme cezalarına itiraz vb. konuların bu kurul tarafından görüşülerek karara bağlanmasının kanun/hukuka aykırı olacağı gerçeği göz ardı edilmiştir.

Önceki yönetmelikten uyarlama sırasında gereken dikkat/özenin gösterilmemesinden de kaynaklandığı görülen bu hatanın hızla giderilmesi gerekmektedir.

4-657 sayılı DMK disiplinle ilgili çok sayıda kuralı aynen aktarılmak suretiyle Yönetmelik içeriği gereksiz yere genişletilmiş, buna karşın Yönetmelikle düzenlenmesinde yarar olan temel/ayrıntılı bazı konulara değinilmemiştir.

Örneğin; disiplin kurulu kararının yedi gün içinde gerekçeli olarak raportör tarafından yazılacağı, başkan ve üyelerce imza edileceği açıklanmıştır.

Bununla birlikte; disiplin kuruluna havale edilen evrakın kaydı, verilen kararın özetinin tespiti ve daha sonra gördüğü işlemlerin sonucunun bir arada görünmesini sağlamak üzere tutulması gerekecek disiplin kurulu karar özetleri tutanak defteri, karar özetlerinin çıktısının alınarak toplantı tamamlanmadan imzalanması, genişletilmiş gerekçeli kararların ayrıca imzalanacağı, genişletilmiş kararların dosyalanarak muhafaza edilmesi vb. konulara ilişkin düzenleme yapılması göz ardı edilmiştir.

5-657 sayılı DMK 130 maddedeki açık düzenlemeye karşın soruşturma yapmakla görevlendirilmiş denetim elemanları ve muhakkiklere (soruşturmacı) sadece ifade alma yetkisi tanınmış, savunmanın son aşamasında disiplin amiri tarafından istenileceği koşulu getirilmiştir.

İlk bakışta ifade alma ve savunma isteme konularının birbirinden ayrılmış olması; memurların lehine, hoşa giden güzel bir uygulama olarak gözükmekle birlikte,  bu durumun disiplin soruşturması sürecini olumsuz etkileyeceği ve sonuçta memurun mağdur olacağı değerlendirilmektedir.

Böylesi bir durumda kısa sürede sonuçlandırılması, bu suretle memur üzerinde uzun süreli baskı oluşturmaması gereken soruşturması süreci uzayacaktır. Dosyasının içeriğine yeterince vakıf olmayan disiplin amiri tarafından savunma talep edilmesi kamu hizmeti gereklerine uygun olmayacaktır.  Sözlü savunma alınmasını gerektiren hallerde disiplin amiri fiilen soruşturmacı görevini üstlenmiş, açıkça olayda taraf haline gelmiş olacaktır. Savunmanın disiplin amirine verilmesi durumunda soruşturmacıların hazırlayacakları disiplin raporlarının sonu, ister/istemez ucu açık bırakılacaktır. Disiplin amirine verilecek savunma sonrası yeniden/ ek soruşturma yapılması yapılmasına ihtiyaç duyulabilecektir.

Diğer yandan ceza uygulamasından önce disiplin amiri tarafından gerek duyulması halinde son söz niteliğinde memurun savunmasının yazılı/sözlü alınmasının her türlü olanakları bulunmaktadır. Bu yüzden soruşturma sürecinin durdurulmasına, sürüncemede bırakılmasına gerek yoktur.

Konunun yeniden ele alınmasında/düzenlenmesinde yarar vardır.

6- Yerleşik mevzuat hükümleri de dikkate alınarak belirli konuyu içermeyen veya somut delile dayanmayan vb. ihbar/şikayetlerin işleme konulmayacağı belirtilmiştir. ( Madde 38)

Ancak belirtilen nedenlerle işleme konulmamasına karar verilen ihbar/şikayetln sonucunun, ihbar/şikayette bulunana bildirilmesine ilişkin düzenlemeye yer verilmemiştir.

Belirtilen noksanlık giderilmelidir.

7- İllerde görevli olup milli eğitim/emniyet mensupları gibi özel disiplin kurulları olmayan çok sayıda devlet memurunu ilgilendiren il disiplin kurullarının özel bir yeri ve ağırlığı bulunmaktadır. Bu yüzden yürürlükten kaldırılmış yönetmelikte; il disiplin kurulu defterdar; milli eğitim, çevre ve şehircilik müdürü vb. ilin özel statülü (makam tazminatı alan) bakanlık il müdürlerinden oluşturulmuştur. Üyeler yönetmelikle belirlenmiş ve valiye üye seçim/görevlendirme yapma olanağı tanınmamıştır.

Yeni Yönetmelikte ise il disiplin kuruluna bakanlık il müdürleri yerine, il idare kurulu müdürü alınmış, valinin belirleyeceği üç il idare şube müdürünün de üye olarak görevlendirilmesi yöntemine geçilmiştir.

Diğer yandan disiplin kurulunda görevlendirilmiş üyelerin,  görev süreleri, iki yıldan, üç yıla çıkarılmıştır.


Kaynak: Mahmut ESEN – E. Mülkiye Başmüfettişi’nin Özel İzni ile yayınlanmıştır. Yazının Tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Tarihsel Süreç İçinde Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yapılması Konusundaki Mevzuat Düzenlemeleri

Memurların 3600 Ek Gösterge Sorunu Kendiliğinden Çözülüyor!

Yeni Kanunlar Ne Getiriyor?

Milyonlarca yurttaşımızı yakından ilgilendiren yeni borç yapılandırılması kanunu hakkında özet bilgiler

İmar Rantları Artık Kamu İdarelerine Kalacak

Güncel Resmi Raporlara Göre Belediyelerimizin 2018 Yılı Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi – Mahmut ESEN, E. Mülkiye…

Gelirleri Düşen Belediyeler İçin Alınması Gereken Acil Önlemler Konusunda Bir Öneri

Ankara Büyükşehir Belediyesinin 2016-2019 Yıllarında Gerçekleşmiş Bütçe Gider Ve Gelirleri İle Belediye Maliyesine Genel Bakış

]]>
https://www.muhasebenews.com/yeni-devlet-memurlari-disiplin-yonetmeligi-uzerine-notlar/feed/ 0
Mali müşavirler mükellefleri ile yeminli müşavirlik hizmet sözleşmesi imzalayabilir mi? https://www.muhasebenews.com/mali-musavirler-mukellefleri-ile-yeminli-musavirlik-hizmet-sozlesmesi-imzalayabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/mali-musavirler-mukellefleri-ile-yeminli-musavirlik-hizmet-sozlesmesi-imzalayabilir-mi/#respond Mon, 15 Mar 2021 09:30:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=106123 Türmob e-birlik’den yapılan sözleşmelerin süre uzatımlarını her sene yapma zorunluluğu var mı? 

Mesleki hizmet sözleşmeleri her yıl uzatma veya yeniden yapılması gerekir.

Ücret tarifesinde gayri faal seçimi yapılarak düzenlenmesi gerekir. 

Tarifede belirtilen tutardan az ücret alınması halinde disiplin kovuşturması ve vergi idaresi ile de sorun yaşarsınız.

 

Bir mükellefimiz ile mali müşavirlik sözleşmesi yapmamız gerekiyor. Ancak mükellef yeminli ve mali müşavirlik hizmetleri için bizim tarafımızdan yapılacak tek sözleşme istiyor. Yani yapacağımız sözleşmede hem bizim hizmet ve ücretimiz hem de yeminli mali müşavirin hizmet ve ücret bilgilerinin olmasını istiyor. Bu şekilde yeminli mali müşaviri de kapsayan tek sözleşme yapabilir miyiz?

Böyle bir sözleşme türü olmaz. Mükellefin isteğine göre sözleşme yaratılamaz. YMM mesleği ve sözleşmesi farklı, SMMM mesleği ve sözleşmesi farklıdır. Her sözleşme ayrı bir hukuki belgedir.


Kaynak: ismmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mali-musavirler-mukellefleri-ile-yeminli-musavirlik-hizmet-sozlesmesi-imzalayabilir-mi/feed/ 0
Mai Müşavirlere Uygulanacak Disiplin Cezaları Nedir? https://www.muhasebenews.com/mai-musavirlere-uygulanacak-disiplin-cezalari-nedir/ https://www.muhasebenews.com/mai-musavirlere-uygulanacak-disiplin-cezalari-nedir/#respond Mon, 21 Dec 2020 10:16:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99160 Mesleğin vakar ve onuruna aykırı fiil ve hareketlerde bulunanlarla, görevlerini yapmayan veya kusurlu olarak yapan yahut da görevinin gerektirdiği güveni sarsıcı hareketlerde bulunan meslek mensupları hakkında, muhasebe ve müşavirlik hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi maksadı ile durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre aşağıdaki disiplin cezaları verilir.

Disiplin cezaları şunlardır:

a) Uyarma; meslek mensubuna mesleğinin icrasında daha dikkatli davranması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.

b) Kınama; meslek mensubuna görevinde ve davranışında kusurlu sayıldığının yazı ile bildirilmesidir.

c) Geçici olarak meslekî faaliyetten alıkoyma; meslekî sıfatı saklı kalmak şartıyla altı aydan az, bir yıldan çok olmamak üzere meslekî faaliyetten alıkoymadır.

d) Yeminli sıfatını kaldırma; yeminli malî müşavirlerin yeminli sıfatının kaldırılmasıdır.

e) Meslekten çıkarma; meslek mensubunun ruhsatnamesinin geri alınarak bir daha bu mesleği icra etmesine izin verilmemesidir.

Meslekî Kurallara, mesleğin vakar ve onuruna aykırı fiil ve harekette bulunanlarla, görevin gerektirdiği güveni sarsıcı harekette bulunan meslek mensupları hakkında, ilk defasında uyarma, tekrarında ise kınama cezası uygulanır.

Görevini bağımsızlık tarafsızlık ve dürüstlükle yapmayan veya kusurlu olarak yapan veyahutta bu Kanunda yer alan mesleğin genel prensiplerine aykırı harekette bulunan meslek mensupları için geçici olarak meslekî faaliyetten alıkoyma cezası uygulanır.

Tasdik yetkisini gerçeğe aykırı olarak kullandığı (5786 sayılı Kanunun 1’inci maddesi ile değişen şekli, Yürürlük: 26.07.2008)Maliye Bakanlığınca (*)  ilk defa tespit edilen ve rapora bağlanan yeminli malî müşavirler hakkında geçici olarak meslekî faaliyetten alıkoyma, bu husus tekerrür edip bunun mahkeme kararıyla kesinleşmesi halinde de yeminli sıfatını kaldırma cezası verilir.

Mükellefle birlikte kasden vergi ziyaına sebebiyet verdikleri mahkeme kararı ile kesinleşen meslek mensuplarına, meslekten çıkarma cezası verilir.

Üç yıllık bir dönem içinde iki veya daha fazla disiplin cezasını gerektiren davranışta bulunan meslek mensubuna, her yeni suçu için bir öncekinden daha ağır ceza uygulanabilir.

Beş yıllık dönem içinde iki defa meslekî faaliyetten alıkoyma cezası ile cezalandırılmasından sonra bu cezayı gerektiren fiili yeniden işleyen meslek mensupları hakkında meslekten çıkarma cezası uygulanır.

Disiplin kurulları bir derece ağır veya bir derece hafif disiplin cezasının uygulanmasına karar verebilirler.

Takibat ve hüküm tesisi disiplin soruşturması yapılmasına ve disiplin cezası uygulanmasına engel değildir.

Meslek mensubu hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Yetkili disiplin kurulunun 10 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde savunma yapmayanlar, savunma hakkından vazgeçmiş sayılırlar.

Disiplin cezaları kesinleşme tarihinden itibaren uygulanır.


Kaynak: 3568 Sayılı Yasa
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mai-musavirlere-uygulanacak-disiplin-cezalari-nedir/feed/ 0
Anayasa Mahkemesi, İhtiyati Tedbire Muhalefette Disiplin Cezasını Anayasa’ya Aykırı Buldu https://www.muhasebenews.com/anayasa-mahkemesi-ihtiyati-tedbire-muhalefette-disiplin-cezasini-anayasaya-aykiri-buldu/ https://www.muhasebenews.com/anayasa-mahkemesi-ihtiyati-tedbire-muhalefette-disiplin-cezasini-anayasaya-aykiri-buldu/#respond Wed, 06 Mar 2019 15:45:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=50171 Anayasa Mahkemesi, İhtiyati Tedbire Muhalefette Disiplin Cezasını Anayasa’ya Aykırı Buldu

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 ve devamı maddeleri uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür.
Kanunu’nun 398. maddesinde ise tedbire muhalefetin cezası düzenlenmiş olup, buna göre İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimsenin, bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılması öngörülmüştür.

İstanbul 1 Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, tarafların ortak yapımcısı oldukları 1999 yılı yapımı sinema eserinin isminin, çekimlerine yeni başlanılan bir başka sinema eserinin tanıtımlarında ve reklamlarında kullanılmasının önlenmesine ilişkin olarak verilen ihtiyati tedbir kararına muhalefet edildiği iddiasıyla 6100 sayılı Kanun’un 398. maddesi kapsamında disiplin hapsi verilmesi talep edilmiş, söz konusu kuralın Anayasa’ya aykırılık iddiasını ciddi bulan Mahkeme, kuralın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur.

Başvuru kararında; yargılamanın yapıldığı mahkeme hukuk mahkemesi olsa da itiraz konusu kural kapsamında verilen kararın ceza hukuku alanında sonuç doğurduğu, suçun kanuniliği ilkesi gereği hangi eylemlerin yaptırıma bağlandığının, suçun yasal unsurlarının, ağırlaştırılmış hâllerinin yeterince anlaşılır biçimde düzenlenmediği, yargılamanın nasıl yapılacağı, verilecek karar üzerine başvurulacak kanun yollarına ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı ileri sürülmüştür.

Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, itiraz konusu kuralın ihtiyati tedbire muhalefet dolayısıyla verilecek disiplin hapsi yönünden yapılacak yargılamadaki usul ve esaslar ile başvurulması mümkün kanun yolları yönünden belirli ve öngörülebilir nitelikte olmadığına, bu nedenle hukuki güvenlik ilkesini ihlal ettiğine karar vermiştir.

Söz konusu kararda Mahkeme, hukuk devletinin temel unsurlarından biri olan belirlilik ilkesi uyarınca yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerektiği, kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan hukuki güvenlik ilkesinin ise hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kıldığını belirtmiştir.

İtiraz konusu kuralda geçici hukuki korumalar kapsamında bulunan ihtiyati tedbir kararına muhalefet edilmesi hâlinde uygulanacak yaptırım düzenlendiği, düzenlemede hangi eylemlerin cezalandırılacağı ve uygulanacak cezanın türü, alt ve üst sınırı açıkça gösterilmiş olup kuralda belirtilen eylemlerin gerçekleştirilmesi durumunda ne kadar süre ile ne tür bir cezaya muhatap olunabileceğinin öngörülebilir ve bilinebilir olduğu, bu nedenle kuralda cezayı gerektiren eylemler, cezanın türü ve miktarı yönünden herhangi bir belirsizlik söz konusu olmadığı belirtilmiş, ihtiyati tedbir kararı ile yargılama sonunda verilecek hükmün uygulanabilir olması imkânının ayakta tutulması ve bu şekilde hak arama özgürlüğü kapsamında etkin bir hukuki korumanın sağlanmasının hedeflendiği, bu bakımdan geçerli bir ihtiyati tedbir kararına muhalefet eyleminin yaptırıma bağlanmasının elverişli ve gerekli olmadığının söylenemeyeceği belirtilmiştir.

Buna karşın 6100 sayılı Kanun’da ihtiyati tedbir kararına muhalefet edilmesi sebebiyle verilecek disiplin hapsi yönünden yargılama usul ve esasları ile disiplin hapsi kararına karşı başvurulacak kanun yoluna ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmediği, ihtiyati tedbire muhalefet sebebiyle verilen disiplin hapsine karşı başvurulacak kanun yoluna ilişkin uygulamada çok çeşitli mahkeme içtihatlarının bulunduğu, kararlarda bazen temyiz kanun yolunun bazen de 6100 sayılı Kanun’a veya 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre itiraz yolunun uygulanabilir olduğu, verilen disiplin hapsi kararına karşı hangi kanun yolunun uygulanacağına ilişkin istikrarlı ve güven veren bir uygulamanın bulunmadığı, bu kapsamda, itiraz konusu kuralın ihtiyati tedbire muhalefet dolayısıyla verilecek disiplin hapsi yönünden yapılacak yargılamadaki usul ve esaslar ile başvurulması mümkün kanun yolları yönünden belirli ve öngörülebilir nitelikte olmadığı üzerinde durulmuştur.

Sonuç olarak, disiplin hapsi suç karşılığı uygulanan hapis cezası niteliğinde bulunmayıp ceza yargılamasının konusunu oluşturan suç kavramının dışında kalmakta ise de itiraz konusu kural kapsamında düzenlenen disiplin hapsinin bir mahkeme tarafından verileceği ve kişi hürriyetini kısıtlayacağı hususu kuşkusuz olduğu belirtilerek, bu yönleri de dikkate alındığında ihtiyati tedbire muhalefet dolayısıyla verilecek disiplin hapsi yönünden yapılacak yargılamadaki usul ve esaslar ile verilecek karara karşı başvurulacak kanun yollarındaki belirsizliğin kişilerin hukuki güvenliği ile hak arama özgürlüklerini zedeleyeceği sonucuna ulaşılmıştır.

Açıklanan gerekçelerle kural, Anayasa’nın 2. ve 36. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiş, iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra, 21.11.2019 tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.

 

Kaynak: www.anayasa.gov.tr

 

 

 

 

 


Kaynak: ozgunlaw.com
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/anayasa-mahkemesi-ihtiyati-tedbire-muhalefette-disiplin-cezasini-anayasaya-aykiri-buldu/feed/ 0