Dış – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 13 Jul 2024 09:43:55 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Apartman dış cephesinin kiraya verilmesi halinde elde edilen gelirin türü kira geliri mi olacak ve bu gelir için KDV ödenecek mi? https://www.muhasebenews.com/apartman-dis-cephesinin-kiraya-verilmesi-halinde-elde-edilen-gelirin-turu-kira-geliri-mi-olacak-ve-bu-gelir-icin-kdv-odenecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/apartman-dis-cephesinin-kiraya-verilmesi-halinde-elde-edilen-gelirin-turu-kira-geliri-mi-olacak-ve-bu-gelir-icin-kdv-odenecek-mi/#respond Sat, 13 Jul 2024 09:43:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=152623

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı

:

39044742-KDV.9-985

04/07/2013

Konu

:

Apartman dış cephesinin kiraya verilmesi işleminin vergi kanunları karşısındaki durumu.

               İlgide kayıtlı özelge talep formunda, oturmakta olduğunuz binanın dış cephesine reklam alınacağı ve elde edilen gelirlerin apartmanın genel giderlerinde kullanılacağı belirtilerek, elde edilen reklam gelirinin vergi kanunları karşısındaki durumu ve genel giderlerden mahsup edilip edilemeyeceği hususlarında görüş talep edilmektedir.

            GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde, bu maddede bentler halinde sayılan mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesi sonucu elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradı olarak tanımlanmış olup, söz konusu madde hükmüne göre, kat maliklerinin ortak olarak sahip olduğu kullanım alanlarının site yönetimi tarafından kiraya verilmesi nedeniyle elde edilen gayrimenkul sermaye iradının mükellefleri, kat malikleri olacaktır.

            Diğer taraftan, aynı Kanunun 94 üncü maddesinde; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dâhil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmüne yer verilmiş olup, aynı maddenin birinci fıkrasının (5/a) alt bendinde ise; 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben (2006/11449 sayılı B.K.K ile % 20 Yürürlük; 01.01.2007) tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

            Yine aynı Kanunun “Toplama Yapılmayan Haller” başlıklı 86 ncı maddesinin birinci bendinin (c) alt bendinde; vergiye tabi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2012 yılı için 25.000-TL) aşmaması koşuluyla, Türkiye’de tevkifata tabi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları için yıllık beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde de bu gelirlerin beyannameye dâhil edilmeyeceği hükmü düzenlenmiş olup; anılan bendin (d) alt bendinde de, bir takvim yılında elde edilen ve toplam tutarı (2012 yılı için 1.290-TL) aşmayan, tevkifat ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları için beyanname verilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

            634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 4 üncü maddesinde; “Ortak yerlerin konusu sözleşme ile belirtilebilir. Aşağıda yazılı yerler ve şeyler bu kanun gereğince her halde ortak yer sayılır.

            a)Temeller ve ana duvarlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, tavan ve tabanlar, avlular, genel giriş kapıları, antreler, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar ve buralardaki genel tuvalet ve lavabolar, kapıcı daire veya odaları, genel çamaşırlık ve çamaşır kurutma yerleri, genel kömürlük ve ortak garajlar, elektrik, su ve havagazı saatlerinin korunmasına mahsus olup bağımsız bölüm dışında bulunan yuvalar ve kapalı kısımlar, kalorifer daireleri, kuyu ve sarnıçlar, yapının genel su depoları, sığınaklar,

            … ” hükmüne yer verilmiş olup aynı Kanunun 16 ncı maddesinde de kat maliklerinin, ana gayrimenkulun bütün ortak yerlerine arsa payları oranında ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olacağı hüküm altına alınmıştır.

            Ayrıca, Kat Mülkiyeti Kanunu çerçevesinde apartman yönetimleri tarafından kiraya verilen ortak kullanıma mahsus yerlerin mülkiyet hakkı hisseleri oranında kat maliklerine ait olduğundan söz konusu bölümlerin malikler tarafından bireysel olarak veya yönetim tarafından kendiliğinden kiraya verilmesi mümkün değildir. Bu bölümlerin kiralanabilmesi ancak kat malikleri kurulunun oy birliği ile alacakları karar sonucu olabileceğinden, yönetim sadece kat malikleri adına kiralama işlevini vekil sıfatı ile yerine getirmiş olmaktadır.

            Bu hüküm ve açıklamalara göre, Kat Mülkiyeti Kanunu göz önünde bulundurulduğunda genel kurulda oy birliği ile alınan karar gereğince apartman yöneticileri tarafından apartman duvarın reklam maksadıyla kiralanması sonucu elde edilen kira geliri vergi kanunları açısından yönetimin değil apartman veya sitede mülkiyet sahibi bulunanların gayrimenkul sermaye iradı geliri olarak kabul edilir. Vergi kanunları açısından muhatap herhangi bir vergi mükellefiyeti bulunmayan apartman yönetimi değil kat malikleri olacaktır.

            Öte yandan, apartman veya sitenin ortak alanlarının kiraya verilmesi sonucu elde edilen kira geliri o yılda elde edilmiş gayrimenkul sermaye iradı olduğundan, 94 üncü maddede sayılan kişi yada kuruluşlara kiraya verilmesi durumunda yapılan ödemeler üzerinden anılan maddenin birinci fıkrasının (5/a) alt bendi gereğince gelir vergisi tevkifatı yapılacağı tabiidir.

Buna göre ortak mülkiyet olan gayrimenkullerin, hak sahiplerinin şahsi mülkü olması halinde;

a) 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine göre tevkifat yapma mecburiyetinde olmayanlara kiraya verilmesi (Örneğin, basit usulde vergiye tabi olanlara kiraya verilmesi) söz konusu ise, hak sahibi başına elde edilen kira bedeli, adı geçen Kanunun 86 ncı maddesinin birinci bendinin (d) alt bendinde yer alan tutarı (2012 yılı için 1.290.-TL) aşması halinde beyana dâhil edilecek, aşmaması halinde ise beyana dâhil edilmeyecek,

b) Söz konusu gayrimenkullerin, anılan Kanun’un 94 üncü maddesine göre tevkifat yapma mecburiyetinde olanlara kiraya verilmesi söz konusu ise, hak sahibi başına elde edilen kira bedeli, yine aynı Kanun’un 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı ( 2012 yılı için 25.000.-TL) aşması halinde beyana dâhil edilecek, aşmaması halinde ise beyana dâhil edilmeyecektir.

Diğer taraftan, hak sahiplerinin ortak mülkiyeti olan bu gayrimenkullerin ticari, zirai veya kurumlar vergisine tabi olan işletmelerin aktifinde kayıtlı olması halinde, bu gayrimenkuller, anılan Kanun’un 94’üncü maddesinde sayılanlar tarafından kiralanmış olsa bile, ödenen kira bedellerinden ticari, zirai veya kurumlar vergisine tabi işletmelere isabet eden kısım üzerinden herhangi bir gelir vergisi tevkifatı yapılmayacak olup, hak sahiplerinin elde ettikleri kira gelirlerinin ticari, zirai veya kurum kazancının tespitine müteallik hükümlere göre hesaplanıp, beyan edileceği tabidir.

Ayrıca, elde edilen kira gelirlerinin apartman veya site yönetimleri tarafından tahsil edilip ortak giderlerin karşılanmasında kullanılması bu gelirlerin yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda vergilendirilmesine engel değildir.

            KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun (1/1) inci maddesine göre Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler; (1/3-f) maddesine göre Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemleri KDV ye tabi bulunmaktadır.

            KDV Kanununun 9 uncu maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işleme taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği hükme bağlanmıştır.

            Söz konusu maddenin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin “Reklam Verme İşlemleri” başlıklı (2.4) bölümünde; “KDV mükellefi olan gerçek veya tüzel kişilerin (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir), KDV mükellefiyeti olmayan şahıslara veya kuruluşlara ait bina, arsa, arazi gibi yerlerde duvarlara yazılmak, pano olarak yerleştirilmek vb. şekillerde reklâm vermekte olduğu; söz konusu bu işlemler ile ilgili KDV nin reklâm hizmeti verenlerin KDV mükellefi olmaması halinde, reklâm hizmeti alanlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edileceği belirtilmektedir.

            Ayrıca, bu bölüm kapsamındaki reklam hizmetini alanların Gelir Vergisi Kanununa göre basit usulde vergilendirilenler (istisnadan vazgeçerek KDV mükellefi olmasalar dahi), banka ve sigorta şirketleri gibi faaliyetleri KDV den istisna olan işletmeler, sadece KDV ye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemlerde KDV mükellefiyeti tesis ettirerek beyanname vermeleri uygun görülenler, 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar olması hallerinde, reklam hizmetine ait KDV nin, hizmeti alanlar tarafından bu bölüm kapsamında tevkifata tabi tutulacağı; tevkifata tabi tutulan KDV nin beyan ve ödenmesi konusunda, Tebliğin (1.2) bölümündeki açıklamaların dikkate alınacağı açıklamalarına da yer verilmiştir.

            Söz konusu Tebliğin (2.4.2) bölümünde, 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşların Tebliğin bu bölümü kapsamında reklâm hizmeti vermeleri halinde, reklâm hizmeti alanın KDV mükellefi olup olmadığına bakılmaksızın, tevkifat uygulanmayacağı belirtilmiştir.

            Buna göre, apartman dış cephesinin reklam ve tanıtım amaçlı kiraya verilmesi işlemi KDV Kanununun (1/3-f) maddesi gereğince genel oranda (%18) KDV ye tabi olacaktır. Ayrıca, apartman dış cephesini reklam nedeniyle kiraya verenlerin KDV mükellefiyetinin bulunmaması ve reklam hizmetini alan gerçek veya tüzel kişilerin KDV mükellefi olması durumunda söz konusu işleme ait KDV nin reklam hizmeti alanlar (reklam veren) tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi gerekmektedir.


Kaynak: GİB ÖZELGE
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/apartman-dis-cephesinin-kiraya-verilmesi-halinde-elde-edilen-gelirin-turu-kira-geliri-mi-olacak-ve-bu-gelir-icin-kdv-odenecek-mi/feed/ 0
Personele dış kaynaktan sağlanan eğitim hizmeti bordroya dahil edilecek mi? https://www.muhasebenews.com/personele-dis-kaynaktan-saglanan-egitim-hizmeti-bordroya-dahil-edilecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/personele-dis-kaynaktan-saglanan-egitim-hizmeti-bordroya-dahil-edilecek-mi/#respond Sat, 18 Nov 2023 07:39:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147579 Personele işi ile alakalı dışardan eğitim verilmesi halinde gelen faturanın bordroya ne şekilde dahil edileceğini hususunda bilgilerinizi rica ederim. SGK ,GV ve DV tabi olacak mıdır?

Eğitim için yapılan harcama (KDV dahil tutar/ KDV indirilmez) Brüt ücrete eklenir maaş ile bordroda işlem yapılır.

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/personele-dis-kaynaktan-saglanan-egitim-hizmeti-bordroya-dahil-edilecek-mi/feed/ 0
Gelir Vergisi Mükellefi Diş Tedavisini Vergi Matrahında İndirebilir Mi? https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-mukellefi-dis-tedavisini-vergi-matrahinda-indirebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-mukellefi-dis-tedavisini-vergi-matrahinda-indirebilir-mi/#respond Tue, 05 Sep 2023 08:25:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145901 Mükellefim ağız bakımı ve yeni dişler yaptırdı bunlara karşılık ödediği ücreti defter beyan sisteminde gider düşebilir miyim?

Ticari kazancın tespitinde GV 40’ncı madde, serbest meslek kazancının tespitimde 68. maddede sayılan Giderler deftere yazılır. Bahsettiğiniz gider tanımlaması yoktur Ancak; Geçici vergi beyanından ve Yıllık Beyannamede GVK 89/2. maddedeki şartlara göre matrahtan indirilir. İlgi maddeleri incelemenizi öneririz.

Diğer indirimler

Gelir Vergisi Kanunu Madde 89

2. Beyan edilen (5281 sayılı Kanunun 43/8-c maddesiyle değişen ibare. Geçerlilik; 01.01.2005, Yürürlük; 31.12.2004) gelirin %10’unu aşmaması(*), Türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları (mükerrer 121 inci madde çerçevesinde eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle vergi indiriminden yararlanan ücretliler, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak matrahlarından indiremezler).

 


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-mukellefi-dis-tedavisini-vergi-matrahinda-indirebilir-mi/feed/ 0
Dış Ticarette Teknik Düzenlemeler Yönetmeliği Resmi Gazete’de Yayımlandı-16.8.2023 https://www.muhasebenews.com/dis-ticarette-teknik-duzenlemeler-yonetmeligi-resmi-gazetede-yayimlandi-16-8-2023/ https://www.muhasebenews.com/dis-ticarette-teknik-duzenlemeler-yonetmeligi-resmi-gazetede-yayimlandi-16-8-2023/#respond Wed, 16 Aug 2023 07:19:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145468
16 Ağustos 2023 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 32281
YÖNETMELİK

Ticaret Bakanlığından:

DIŞ TİCARETTE TEKNİK DÜZENLEMELER YÖNETMELİĞİ

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç

MADDE 1- (1) Bu Yönetmeliğin amacı, dış ticarete konu ürünlerin güvenli ve ilgili teknik düzenlemelere uygun olmasını sağlamak; bu çerçevede ilgili teknik mevzuatın dış ticarete uyarlanması, uygulanması, ithalatta ve ihracatta denetim yapılması veya yaptırılması, denetim yapacak kuruluşların tespiti ile teknik düzenlemesine uygun veya güvenli olmayan ürünlerin ithalat ve ihracatının önlenmesine ilişkin yapılacak işlemlere dair usul ve esasları belirlemektir.

Kapsam

MADDE 2- (1) Bu Yönetmelik, dış ticarete konu ürünlerin tabi olacağı teknik düzenlemeleri, ithalat ve ihracat denetimlerini, denetim yapacak kuruluşların görev ve sorumluluklarını, ithalatçı ve ihracatçının sorumluluklarını, alınacak önlemleri ve uygulanacak müeyyideleri kapsar.

Dayanak

MADDE 3- (1) Bu Yönetmelik, 5/3/2020 tarihli ve 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu ile 14/9/2022 tarihli ve 6038 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan Teknik Düzenlemeler Rejimi Kararına dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4- (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Bakanlık: Ticaret Bakanlığını,

b) Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi (TAREKS): Ürün güvenliği ve teknik düzenlemeler mevzuatı uyarınca yürütülen denetim, uygunluk ve izin işlemlerinin elektronik ortamda ve risk esaslı olarak yapılması amacıyla kurulan internet tabanlı uygulamayı,

c) Genel Müdürlük: Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğünü,

ç) Gönüllü önlem: Bir yetkili kuruluşun talebi olmadan firma tarafından gerçekleştirilen düzeltici önlemi,

d) Standart: Tanınmış bir standardizasyon kuruluşu tarafından tekrar eden veya devamlı kullanım için kabul edilen, uyum zorunluluğu olmayan aşağıdaki teknik gerekliliklerden birini;

1) Uluslararası bir standardizasyon kuruluşu tarafından kabul edilen uluslararası standartları,

2) Bir Avrupa standardizasyon kuruluşu tarafından kabul edilen Avrupa standartlarını,

3) AB uyum mevzuatının uygulanabilmesi için Avrupa Komisyonunun talebi üzerine kabul edilen Avrupa standartlarını,

4) Ulusal standardizasyon kuruluşu tarafından kabul edilen ulusal standartları,

e) Teknik düzenleme: İdari hükümler de dâhil olmak üzere, ürünün niteliğini, işleme veya üretim yöntemlerini veya bunlarla ilgili terminoloji, sembol, ambalajlama, işaretleme, etiketleme veya uygunluk değerlendirme işlemlerini tek tek veya birkaçını ele alarak belirleyen uyulması zorunlu mevzuatı,

f) Ticari kalite: Bir ürünün veya hizmetin belli bir ihtiyacı karşılayabilme yeteneğini belirleyen standartları veya özellikleri zorunlu uygulamaya koyan teknik düzenlemelerde öngörülen asgari vasıfların tümünü,

g) Uygunluk değerlendirmesi: Ürün, süreç, hizmet, sistem, kişi veya kuruluşa ilişkin belirli şartların yerine getirilip getirilmediğini gösteren süreci,

ğ) Uygunsuzluk: Ürünün ilgili teknik düzenlemeye veya genel ürün güvenliği mevzuatına uygun olmama halini,

h) Yetkili kuruluş: Ürünlere ilişkin teknik düzenlemeleri hazırlayan, yürüten veya ürünleri denetleyen kamu kuruluşunu,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

İhracata Konu Tarım ve Gıda Ürünleri

İhracata konu tarım ve gıda ürünleri

MADDE 5- (1) İhracata konu tarım ve gıda ürünlerinden gerekli görülenlerin mevzuata uygunluk ve ticari kalite denetimleri Bakanlığın bölge müdürlükleri ürün güvenliği denetimleri müdürlüklerinde görevli ticaret denetmenleri tarafından Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslara göre yürütülür.

(2) İhracatçı veya temsilcisi, mevzuata uygunluk ve ticari kalite denetimine tabi ürünlerin ihracatında, ilgili ürün güvenliği denetimleri müdürlükleri veya servislerine başvurur.

(3) Denetim, en geç yirmi dört saat içinde depo, antrepo veya işleme yerinden denetlemeye en elverişli olanında, ihracatçı veya temsilcisi de hazır bulunmak suretiyle ilgili mevzuatta belirtilen kriterlere göre yapılır.

(4) Denetimle görevlendirilenler, denetleyecekleri ürünlerden dört takımı geçmemek üzere ilgili mevzuatında belirtildiği kadar veya Bakanlıkça belirlenecek miktarlarda numune alabilir.

(5) Denetlenmiş ürünler gerekirse yeniden denetlenebilir.

Denetim sonucunda yapılacak işlemler

MADDE 6- (1) Ürün, fiziki muayene ve gerekli görülen durumlarda laboratuvar analizleri sonucunda mevzuatına uygun bulunduğu takdirde, ticaret denetmenlerince gerek görülmesi halinde, ambalajların üzerine denetlendiğini gösteren işaret konulur ve ambalajların sonradan açılmasını önlemek için gerekli tedbir alınır.

(2) Denetim sonucunda mevzuatına uygun bulunan ürün için ihracatçısına veya temsilcisine, gümrük idarelerine ibraz edilmek üzere, ürünün ilgili mevzuata uygunluğunu belirten uygunluk belgesi verilir. Uygunluk belgesi elektronik ortamda ya da kâğıt ortamında düzenlenebilir.

(3) Uygunluk belgesi ile ürün arasındaki bağlantıyı sağlamak için, ambalajlar üzerindeki parti numarası ve diğer resmî işaretler belgelere yazılır.

Numunelerin saklanması

MADDE 7- (1) Denetim sonunda ürün mevzuatına uygun bulunduğu takdirde, alınan numuneler, ürünün çeşidine göre, Bakanlıkça tespit olunacak sürece veya alıcı ile satıcı arasında anlaşmazlık çıktığında bunun giderilmesine kadar saklanır. Bu sürenin sonundan itibaren on beş gün içinde, ihracatçı veya temsilcisi numuneleri geri alabilir.

İzin ve istisnalar

MADDE 8- (1) Bakanlık, ihracatta yapılan ticari kalite denetimlerinde ithalatçının talebinin tevsiki halinde, standardın bazı maddelerinin uygulanmasına istisna getirebilir.

Komisyon kurulması

MADDE 9- (1) Bakanlık; ihracatta mevzuata uygunluk ve ticari kalite denetimine tabi ürünlerden ihtiyaç duyulanların yetiştirildikleri bölge ve çeşidin özelliklerine göre ulaşım durumu da göz önüne alınarak, vardığı yerdeki pazar isteklerini karşılayacak olgunlukta ihraç edilebilmelerini sağlamak için gerekli görülen yerlerde kesim, toplama ve ihraç tarihlerini belirlemek üzere Bakanlıkça tespit edilecek ilgililerden oluşan bir komisyon kurmaya yetkilidir. İhracatçı firmalar komisyon kararlarına uymakla yükümlüdür.

İhraç edilemeyecek ürünler

MADDE 10- (1) İhracatta mevzuata uygunluk ve ticari kalite denetimine tabi ürünler, söz konusu ürünlerin mevzuatına uygunluğunu gösteren belgelerin elektronik ortamda ya da kağıt ortamında bulunmaması, ilgili belgelerin süresinin geçmiş olması, ambalajlarının üzerinde gereken parti numarası ve diğer resmî işaretleme bilgilerinin bulunmaması ile 9 uncu maddede belirtilen komisyon kararlarına riayet edilmemesi durumlarında ihraç edilemez.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İhraç Edilen Ürünler

Avrupa Birliği üyesi ülkelere ihraç edilen ürünler

MADDE 11- (1) Avrupa Birliği üyesi ülkelere ihraç edilen ürünler, 7223 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında piyasaya arz edilmiş sayılır.

(2) Birinci fıkrada belirtilen ürünlerin denetimi, re’sen veya ilgili yetkili kuruluşun bilgilendirilmesi üzerine, iç piyasada piyasa gözetimi ve denetimi yoluyla 7223 sayılı Kanun, 9/7/2021 tarihli ve 4269 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Çerçeve Yönetmelik ve ilgili teknik düzenlemeler veya genel ürün güvenliği mevzuatında belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yapılır.

(3) Yetkili kuruluşlar, ikinci fıkrada belirtilen denetim sonuçları hakkında Bakanlığı acilen bilgilendirir.

(4) Avrupa Birliği piyasasına ihraç edilen bir ürünün, bir üye ülke yetkili kuruluşu tarafından uygunsuz olduğunun tespit edilmesi halinde; ikinci fıkra kapsamında yetkili kuruluş tarafından yürütülen piyasa gözetimi ve denetimi sonuçları esas alınır. Ancak yetkili kuruluş tarafından herhangi bir sebeple bu ürünlere ilişkin bir tespit yapılamaması halinde ilgili Avrupa Birliği üyesi ülkenin yetkili kuruluşunun ürüne ilişkin tespiti esas alınır.

(5) Bakanlık, yetkili kuruluşça 7223 sayılı Kanun çerçevesinde uygulanan idari para cezaları ve alınan önleme ilave olarak, Teknik Düzenlemeler Rejimi Kararının 13 üncü maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde gerekli görülen müeyyideleri uygular ve uygulanan müeyyidelere yönelik yetkili kuruluşu bilgilendirir.

(6) Avrupa Birliği piyasasına ihraç edilen bir ürünün, bir üye ülke yetkili kuruluşu tarafından ikinci fıkrada belirtilen mevzuat kapsamına girmeyen bir uygunsuzluğunun tespiti halinde, Bakanlık, yapılacak inceleme neticesinde Teknik Düzenlemeler Rejimi Kararının 13 üncü maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde gerekli görülen müeyyideleri uygular.

Avrupa Birliği üyesi ülkeler dışındaki ülkelere ihraç edilen ürünler

MADDE 12- (1) Avrupa Birliği üyesi ülkeler dışındaki ülkelere ihraç edilen ürünlerin güvenli olması, tağşişe konu olmaması ve ürüne ilişkin işaretleme, etiketleme veya belgelendirmenin alıcıyı yanıltmayacak şekilde yapılması zorunludur.

(2) İhraç edilen ürünlerin birinci fıkraya aykırı olduğu yönünde Bakanlığa ulaşan iddialar hakkında;

a) Ürünün piyasa gözetimi ve denetiminden sorumlu yetkili kuruluş ile ürünün ihraç edildiği ülkeden sorumlu ticaret müşavirliği/ataşeliği başta olmak üzere, ilgili kurum ve kuruluşlardan bilgi, belge ve görüş talep edilir.

b) İhracatçının yazılı savunması talep edilir.

c) Mümkün olması ve gerek görülmesi halinde yetkili kuruluş tarafından numune alınabilir. Numune alınması halinde, Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Çerçeve Yönetmelikte ve ilgili teknik düzenlemede yer alan numune alımına ilişkin hükümler uygulanır.

(3) İkinci fıkradaki iddiaların ve edinilen bilgi, belge ve görüşlerin değerlendirilmesi amacıyla komisyon kurulur.

Komisyon kurulması ve karar alınması

MADDE 13- (1) 12 nci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen komisyon, Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü veya görevlendireceği genel müdür yardımcısının başkanlığında, Genel Müdürlük, Bakanlık İhracat Genel Müdürlüğü ve Bakanlık Gümrükler Genel Müdürlüğünden birer temsilci olmak üzere başkan dahil dört üyeden oluşur. Gerek görülmesi halinde ilgili yetkili kuruluş temsilcileri de komisyona üye olarak davet edilir.

(2) Komisyon üyelerinin en az daire başkanı düzeyinde olması esastır. İhtiyaç halinde komisyon toplantılarına konusunda uzman kişiler davet edilebilir.

(3) Komisyon, birinci fıkrada yer alan üye tam sayısıyla toplanır. İlk toplantıda üye tam sayısının sağlanamaması halinde toplantı ertelenir. İkinci toplantıda salt çoğunluk aranır.

(4) Komisyon, 12 nci maddenin ikinci fıkrasındaki iddiaları ve bu iddiaların araştırılmasına yönelik edinilmiş olan bilgi, belge ve görüşleri değerlendirerek bir komisyon raporu hazırlar. Raporda ihraç edilen ürünün 12 nci maddenin birinci fıkrasına aykırı olup olmadığına ilişkin tespitler ile ilgili firmaya 7223 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin dördüncü fıkrasında ve Teknik Düzenlemeler Rejimi Kararının 13 üncü maddesinde belirtilen müeyyidelerin uygulanıp uygulanmamasına ve uygulanacak müeyyidenin ağırlığına yönelik 17 nci madde çerçevesinde alınacak karara yer verilir. Karar oy çokluğuyla alınır.

(5) Komisyon raporu doğrultusunda alınan müeyyide kararları bakan yardımcılığı onayı ile uygulamaya konulur.

(6) Komisyonun sekretarya hizmetleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

İthalatta Ürün Güvenliği ve Ticari Kalite Denetimleri

İthalatta Bakanlık tarafından yürütülen ürün güvenliği denetimleri

MADDE 14- (1) İthalatta Bakanlık tarafından yürütülen ürün güvenliği denetimleri, Bakanlığın bölge müdürlükleri ürün güvenliği denetimleri müdürlüklerinde görevli ticaret denetmenleri tarafından Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslara göre yürütülür.

(2) Bakanlık gerekli görmesi halinde, denetimleri kendi adına yapmak üzere ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde bir başka kuruluşu görevlendirebilir. Görevlendirmenin kapsamı ile bu kuruluşun denetimlerdeki görev, yetki ve sorumlulukları Bakanlıkça belirlenir.

(3) Bakanlık birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen denetimleri, kurduğu elektronik sistem üzerinden yürütür ve takip eder.

(4) İthalat denetimi işlemlerine; ithalatçı veya temsilcisinin Bakanlığa müracaat etmesi üzerine başlanır.

(5) Denetimlerde gerekli görülmesi halinde, test edilmek üzere, denetim birimi tarafından numune alınabilir. Numune alımına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.

(6) Denetim neticesinde ithalatı uygun bulunan ürünler için ithalatçı veya temsilcisine elektronik sistem üzerinden TAREKS referans numarası verilir.

(7) Altıncı fıkrada belirtilen TAREKS referans numarasının bulunmaması halinde, söz konusu ürünün ithalatına ilgili gümrük idaresince izin verilmez.

İthalatta diğer yetkili kuruluşlar tarafından yürütülen ürün güvenliği denetimleri

MADDE 15- (1) İthalatta diğer yetkili kuruluşlar tarafından yürütülen ürün güvenliği denetimlerine dair usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.

(2) Yetkili kuruluşlar, birinci fıkrada belirtilen usul ve esasların uygulanması için Bakanlığın görüşleri doğrultusunda düzenleme yapabilir.

(3) Yetkili kuruluşlar birinci fıkrada belirtilen denetimlerin sonuçlarını Bakanlıkça belirlenen süreye ve formata uygun olarak Bakanlığa bildirir.

İthalatta ticari kalite denetimleri

MADDE 16- (1) İthalata konu tarım ve gıda ürünlerinden gerekli görülenlerin ticari kalite denetimleri Bakanlığın bölge müdürlükleri ürün güvenliği denetimleri müdürlüklerinde görevli ticaret denetmenleri tarafından Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslara göre yapılır.

(2) Birinci fıkra kapsamında yürütülen ticari kalite denetimleri sonucunda uygun bulunmayan ürünlerin ithalatına izin verilmez.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Uygulanacak Müeyyideler

Uygulanacak müeyyideler

MADDE 17- (1) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edenler, sahte belge kullananlar ve belgelerde tahrifat yapanlar hakkında, 7223 sayılı Kanunun 20 nci maddesi ile Teknik Düzenlemeler Rejimi Kararının 13 üncü maddesinde belirtilen müeyyideler uygulanır.

(2) 7223 sayılı Kanunun 20 nci maddesindeki idari para cezalarının bu Yönetmeliğe aykırı hareket edilmesi halinde uygulanmasında;

a) Ürüne ilişkin yetkili kuruluş tarafından yapılacak risk değerlendirmesi sonucu ve ihlalin ağırlığı,

b) İhlalin mükerrerliği,

c) Firmanın mali durumu,

ç) Firmanın gönüllü önlem uygulayıp uygulamadığı,

d) Ticari faaliyetin büyüklüğü,

hususları göz önünde bulundurulur.

(3) 7223 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin dördüncü fıkrasındaki idari para cezasının uygulanmasında; uygunsuzluğa konu ürünün gerçekleşen FOB bedelinin Türk Lirası karşılığı hesaplanırken, ürünün ihracatının gerçekleştiği tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz satış kuru esas alınır.

(4) İdari para cezalarının etkili, orantılı ve caydırıcı olacak şekilde uygulanması esastır.

ALTINCI BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik

MADDE 18- (1) 31/12/2003 tarihli ve 25333 üçüncü mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Dış Ticarette Teknik Düzenlemeler ve Standardizasyon Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.

(2) Birinci fıkra ile yürürlükten kaldırılan Dış Ticarette Teknik Düzenlemeler ve Standardizasyon Yönetmeliğine yapılan atıflar bu Yönetmeliğe yapılmış sayılır.

Yürürlük

MADDE 19- (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 20- (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.

 

 


Kaynak: Resmi Gazete 16.8.2023
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dis-ticarette-teknik-duzenlemeler-yonetmeligi-resmi-gazetede-yayimlandi-16-8-2023/feed/ 0
Serbest Meslek Mükellefi Avukatlar Takım Elbise Alımlarını Gider Yazabilir Mi? https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-mukellefi-avukatlar-takim-elbise-alimlarini-gider-yazabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-mukellefi-avukatlar-takim-elbise-alimlarini-gider-yazabilir-mi/#respond Thu, 16 Mar 2023 10:12:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=140074 Avukat mükellefimizin takım elbise faturalarını gider yazabilir miyiz? KDV’ yi indirim konusu yapabilir miyiz?

Serbest meslek erbaplarının “mesleki giderleri” gvk 68. maddede sayılmıştır serbest meslek erbaplarının giyim giderleri maddede sayılmamıştır.

SMMM, YMM, avukat, doktor ve mimar-mühendislerde giyim harcamalarını gider yazamazlar KDV’sini de indiremezler


Genel açıklama: çalışanlara işin gereği olarak tahsis edilen dış giyim harcamaları kazancın tespitinde indirim konusu yapılabiliyor. Örneğin, doktorlar tarafından kullanılan önlük, özel okullardaki öğretmenlere verilen önlük, özel güvenlik çalışanlara verilen üniforma, temizlik ve bahçıvanın kullandığı tulum veya benzeri kıyafetleri, fabrikalarda çalışan mavi yaka personeline işin yapılması sırasında kullanılmak üzere verilen pantolon, yelek, önlük, mont,  ayakkabı, çorap vb. kıyafetler. 

Yukarıda sayılan ve işin yapılmasının gereği olarak verilen kıyafetlerin dışında, avukat, mali müşavir, satış-pazarlama çalışanı gibi kişilere mesleklerini ifa ederken kullanılmış olsalar da bunların bu zamanların dışında da kullanılabilmesi mümkün olduğundan; takım elbise, kravat, gömlek, ayakkabı, çorap vb. kıyafetler vergi matrahının tespitinde işin vazgeçilmez bir unsuruymuş gibi, genel gider veya pazarlama satışı gideri gibi değerlendirilemez. 


Özelge: Serbest meslek erbabının dış giyim harcamalarının vergisel boyutu hk.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü)

 

   
Sayı : 39044742-KDV.29-1692 23/10/2013
Konu : Serbest meslek erbabının dış giyim harcamalarının vergisel boyutu  

 

         İlgide kayıtlı özelge talep formunda, serbest muhasebeci ve mali müşavir olarak serbest meslek faaliyetinde bulunduğunuzu belirterek kendinize ait dış giyim harcamalarının serbest meslek kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşleri sorulmaktadır.            

I) GELİR VERGİSİ YÖNÜNDEN

         193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun; “Serbest Meslek Kazancının Tarifi” başlıklı 65 inci maddesinde; ” Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

         Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki  bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır…” hükmü yer almıştır.

         Aynı Kanunun “Serbest Meslek Kazancının Tespiti” başlıklı 67 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır.” hükmüne yer verilmiştir.

         Öte yandan; “Mesleki Giderler” başlıklı 68 inci maddesinde de serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilecek giderler bentler halinde sayılmış olup, maddenin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinde, “Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler ( İkametgahlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgah için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgahı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.)” hükmü, 2 numaralı bendinde; “Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla) ile 27 nci maddede yazılı giyim giderleri” hükmü yer almıştır.

         Aynı Kanunun 27 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde ise; “Demirbaş olarak verilen giyim eşyası (Resmi ve özel daire ve müesseselerce hizmet erbabına işin icabı olarak verilen ve bunların işten ayrılmaları halinde geri alınan giyim eşyası)” hükmüne yer verilmiştir.

         Gelir Vergisi Kanununun 68 inci maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan genel giderlerin, serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için kazancın elde edilmesi ve idamesi ile açık ve doğrudan bir bağının bulunması, yapılan işin mahiyetine uygun olması ve iş hacmi ile mütenasip olması gerekmektedir.

         2 numaralı bendinde yer alan giyim giderleri ise işyerinde çalıştırılan hizmetli ve işçilere verilen giyim eşyalarıyla sınırlı olup, bu giyim eşyalarının işçilerce kullanımının işin gereği olması, bunların giyime hazır şekilde ve ayın olarak verilmesi, ticari teamüllere göre bu eşyanın işverence temininin alışılagelmiş olması ve hizmetli ve işçilerin işten ayrılmaları durumunda bunların geri teslim edilmesi gerekmektedir.

         Bu hüküm ve açıklamaların birlikte değerlendirilmesi sonucunda; mesleğinizin ifasında kullandığınızı belirttiğiniz dış giyim eşyalarının münhasıran faaliyetinizin yürütülmesine mahsus olmaması, söz konusu dış giyim eşyalarınızın iş dışında özel hayatınızda da kullanılmaya elverişli olması nedenleriyle, belirtilen dış giyim harcamaları ile kazancınızın elde edilmesi veya idamesi arasında doğrudan bir bağ olduğundan söz edilemeyecektir.

         Bu itibarla, serbest muhasebeci ve mali müşavirlik hizmetinin ifasında şahsınızın kullandığı dış giyime ait harcamalar Gelir Vergisi Kanununun 68 inci maddesinin 1 ve 2 numaralı bentleri kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, anılan harcamaların serbest meslek kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.

II) KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN

         KDV Kanununun;

         1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

         29/1 inci maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV den faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV yi indirebilecekleri,

         30/d maddesinde Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV den indirilemeyeceği

         hüküm altına alınmıştır.

         Buna göre, mesleğinizin icrası için kullanılması zorunlu olmayan kendinize ait dış giyim harcamalarınız Gelir Vergisi Kanununa göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen gider olduğundan, KDV Kanununun 30/d maddesi uyarınca bu harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV nin indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.


Dış giyim harcamaları kıyafet giysi gider yazılabilir mi

 

T.C.

GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI

ANTALYA VERGİ   DAİRESİ BAŞKANLIĞI

GELİR VE   KURUMLAR VERGİLERİ MÜDÜRLÜĞÜ

   
Sayı : 49327596-125[KVK.2014.ÖZ.40]-178 22/07/2015
Konu : Dış giyim harcamalarının gider olarak dikkate alınıp   alınmayacağı  
         

 

         İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketinizin reklamcılık, yayıncılık, dergi basımı ve çeşitli organizasyon faaliyeti işleri ile iştigal ettiği, işiniz gereği çekim ve röportaj yaptığınız, açılış ve davetlere katıldığınız; yaptığınız işin görselliğe hitap etmesi nedeniyle kıyafet ve dış görünüşe dikkat edilmesi gerektiği; bu nedenle kıyafet, ayakkabı, kuaför ve kozmetik giderlerinizin olduğu belirtilerek, bu giderlerinizin Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu yönünden şirketiniz tarafından indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

         5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilecektir.

         193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış olup, aynı maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği belirtilmiştir.

         Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında sayılan kanunen kabul edilmeyen giderler dışında kalan, ticari organizasyona bağlı olarak yapılan giderler olup bunlara işletme gideri de denilebilmektedir.

         Bu hüküm ve açıklamalara göre; şirket faaliyetlerinin ifasında kullandığınızı belirttiğiniz dış giyim eşyalarının, kuaför ve kozmetik harcamalarının münhasıran faaliyetinizin yürütülmesine mahsus olmaması nedeniyle, belirtilen harcamalarınız ile kurum kazancının elde edilmesi veya idamesi arasında doğrudan bir bağ olduğundan söz edilemeyecektir.           

         Buna göre; yapmış olduğunuz kıyafet, ayakkabı, kuaför ve kozmetik harcamalarının kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.          

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:           

         Katma Değer Vergisi Kanununun:           

         -1 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ‘ye tabi olduğu,

         -29 uncu maddesinin birinci fıkrasında; mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV ‘den, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV ‘yi indirebilecekleri,

         -30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde; Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV ‘nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV ‘den indirilemeyeceği,

         hüküm altına alınmıştır.

         Buna göre; söz konusu harcamalar Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen gider olduğundan, Anılan Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca bu harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV ‘nin şirketiniz tarafından indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.           

         Bilgi edinilmesini rica ederim.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-mukellefi-avukatlar-takim-elbise-alimlarini-gider-yazabilir-mi/feed/ 0
Etil Alkol ve Metanolün Üretimi ile İç ve Dış Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 25 inci ve 26 ncı Maddelerinin Uygulanmasına Dair Tebliğ (No: 2022/52) https://www.muhasebenews.com/etil-alkol-ve-metanolun-uretimi-ile-ic-ve-dis-ticaretine-iliskin-usul-ve-esaslar-hakkinda-yonetmeligin-25-inci-ve-26-nci-maddelerinin-uygulanmasina-dair-teblig-no-2022-52/ https://www.muhasebenews.com/etil-alkol-ve-metanolun-uretimi-ile-ic-ve-dis-ticaretine-iliskin-usul-ve-esaslar-hakkinda-yonetmeligin-25-inci-ve-26-nci-maddelerinin-uygulanmasina-dair-teblig-no-2022-52/#respond Fri, 30 Dec 2022 07:26:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=136156
30 Aralık 2022 CUMA Resmî Gazete Sayı : 32059
TEBLİĞ

Tarım ve Orman Bakanlığından:

ETİL ALKOL VE METANOLÜN ÜRETİMİ İLE İÇ VE DIŞ TİCARETİNE İLİŞKİN

USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİĞİN 25 İNCİ VE 26 NCI

MADDELERİNİN UYGULANMASINA DAİR TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: 2022/52)

 

MADDE 1- (1) 30/10/2011 tarihli ve 28100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Etil Alkol ve Metanolün Üretimi ile İç ve Dış Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 25 inci maddesi gereğince 2023 yılında izin belgesi bedelleri aşağıda belirtilen şekilde uygulanacaktır:

a) Tesis Kurma Uygunluk Belgesi bedeli: Her bin litre proje kapasitesi başına: 169,60 TL (Yüzaltmışdokuz Türk Lirası altmış kuruş).

b) Üretim ve Faaliyet Uygunluk Belgesi bedeli: 141.293 TL (Yüzkırkbirbinikiyüzdoksanüç Türk Lirası).

c) Dağıtım Uygunluk Belgesi bedeli: 141.293 TL (Yüzkırkbirbinikiyüzdoksanüç Türk Lirası).

ç) Dağıtım Uygunluk Belgesi yenileme bedeli:16.940 TL (Onaltıbindokuzyüzkırk Türk Lirası).

MADDE 2- (1) Aynı Yönetmeliğin 26 ncı maddesi gereğince alınan hizmet bedelleri aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:

a) 20 litre ve daha küçük ambalajlı etil alkol ve alkollü karışımlar: Beher bin litre başına 347,50 TL (Üçyüzkırkyedi Türk Lirası elli kuruş).

b) 20 litreden büyük ambalajlı ve dökme etil alkoller: Beher bin litre başına 141,33 TL (Yüzkırkbir Türk Lirası otuzüç kuruş).

c) Yakıt biyoetanolü: Beher bin litre başına 59,27 TL (Ellidokuz Türk Lirası yirmiyedi kuruş).

MADDE 3- (1) Bu Tebliğ 1/1/2023 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Tarım ve Orman Bakanı yürütür.

 


Kaynak: Resmi Gazete 30.12.2022
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/etil-alkol-ve-metanolun-uretimi-ile-ic-ve-dis-ticaretine-iliskin-usul-ve-esaslar-hakkinda-yonetmeligin-25-inci-ve-26-nci-maddelerinin-uygulanmasina-dair-teblig-no-2022-52/feed/ 0
Tütün Üretimi, İşlenmesi, İç ve Dış Ticareti ile İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 22 nci, 23 üncü ve 26 ncı Maddelerinin Uygulanması ile İlgili Tebliğ (No: 2022/51) https://www.muhasebenews.com/tutun-uretimi-islenmesi-ic-ve-dis-ticareti-ile-ilgili-usul-ve-esaslar-hakkinda-yonetmeligin-22-nci-23-uncu-ve-26-nci-maddelerinin-uygulanmasi-ile-ilgili-teblig-no-2022-51/ https://www.muhasebenews.com/tutun-uretimi-islenmesi-ic-ve-dis-ticareti-ile-ilgili-usul-ve-esaslar-hakkinda-yonetmeligin-22-nci-23-uncu-ve-26-nci-maddelerinin-uygulanmasi-ile-ilgili-teblig-no-2022-51/#respond Fri, 30 Dec 2022 07:24:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=136154
30 Aralık 2022 CUMA Resmî Gazete Sayı : 32059
TEBLİĞ

Tarım ve Orman Bakanlığından:

TÜTÜN ÜRETİMİ, İŞLENMESİ, İÇ VE DIŞ TİCARETİ İLE İLGİLİ USUL VE

ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİĞİN 22 NCİ, 23 ÜNCÜ VE 26 NCI

MADDELERİNİN UYGULANMASI İLE İLGİLİ TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: 2022/51)

 

MADDE 1- (1) 10/7/2010 tarihli ve 27637 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tütün Üretimi, İşlenmesi, İç ve Dış Ticareti ile İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 22 nci, 23 üncü ve 26 ncı maddeleri gereğince alınması gereken tesis kurma uygunluk belgesi, tesis faaliyet uygunluk belgesi ve tütün ticareti yetki belgesi bedelleri ile vize bedelleri, 2023 yılı için aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:

a) Tütün İşleme Tesisi Kurma Uygunluk Belgesi bedeli: 219.608 TL (ikiyüzondokuzbinaltıyüzsekiz Türk Lirası).

b) Tütün İşleme Tesisi Faaliyet Uygunluk Belgesi bedeli: 439.216 TL (dörtyüzotuzdokuzbinikiyüzonaltı Türk Lirası).

c) Yetki belgesi ile vize işlemleri:

1) Tütün Ticareti Yetki Belgesi bedeli: 219.608 TL (ikiyüzondokuzbinaltıyüzsekiz Türk Lirası).

2) Tütün Ticareti Yetki Belgesi vize işlemleri bedeli: Yıllık 21.960 TL (yirmibirbindokuzyüzaltmış Türk Lirası).

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ 1/1/2023 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Tarım ve Orman Bakanı yürütür.

 


Kaynak: Resmi Gazete 30.12.2022
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tutun-uretimi-islenmesi-ic-ve-dis-ticareti-ile-ilgili-usul-ve-esaslar-hakkinda-yonetmeligin-22-nci-23-uncu-ve-26-nci-maddelerinin-uygulanmasi-ile-ilgili-teblig-no-2022-51/feed/ 0
Alkol ve Alkollü İçkilerin İç ve Dış Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 14 üncü ve Geçici 5 inci Maddelerinin Uygulanmasına Dair Tebliğ (No: 2022/50) https://www.muhasebenews.com/alkol-ve-alkollu-ickilerin-ic-ve-dis-ticaretine-iliskin-usul-ve-esaslar-hakkinda-yonetmeligin-14-uncu-ve-gecici-5-inci-maddelerinin-uygulanmasina-dair-teblig-no-2022-50/ https://www.muhasebenews.com/alkol-ve-alkollu-ickilerin-ic-ve-dis-ticaretine-iliskin-usul-ve-esaslar-hakkinda-yonetmeligin-14-uncu-ve-gecici-5-inci-maddelerinin-uygulanmasina-dair-teblig-no-2022-50/#respond Fri, 30 Dec 2022 07:22:48 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=136152
30 Aralık 2022 CUMA Resmî Gazete Sayı : 32059
TEBLİĞ

Tarım ve Orman Bakanlığından:

ALKOL VE ALKOLLÜ İÇKİLERİN İÇ VE DIŞ TİCARETİNE İLİŞKİN USUL VE

ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİĞİN 14 ÜNCÜ VE GEÇİCİ 5 İNCİ

MADDELERİNİN UYGULANMASINA DAİR TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: 2022/50)

 

MADDE 1- (1) 6/6/2003 tarihli ve 25130 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Alkol ve Alkollü İçkilerin İç ve Dış Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 14 üncü maddesi gereğince 2023 yılında hizmet bedelleri aşağıda belirtilen şekilde uygulanacaktır:

a) Hizmet bedeli, aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesi uyarınca düzenlenen aylık satış raporuna göre beher bin litre başına; bira için 44,38 TL (kırkdört Türk Lirası otuzsekiz kuruş); şarap, köpüren şarap (2204.10.’da yer alan) ve aromatize şarap için 73,94 TL (yetmişüç Türk Lirası doksandört kuruş); aromalı bira, yarı köpüren şarap (2204.21. ve 2204.29.’da yer alan), meyve şarabı, aromatize şarap bazlı içki ve aromatize şarap kokteyli için 266,24 TL (ikiyüzaltmışaltı Türk Lirası yirmidört kuruş); distile alkollü içkiler için 475,42 TL (dörtyüzyetmişbeş Türk Lirası kırkiki kuruş)’dur.

b) Dağıtım yetki belgesi maktu bedeli; bira için en az 89.579 TL (seksendokuzbinbeşyüzyetmişdokuz Türk Lirası); aromalı bira için en az 179.155 TL (yüzyetmişdokuzbinyüzellibeş Türk Lirası); şarap, köpüren şarap (2204.10.’da yer alan) ve aromatize şarap için 20.000 litre veya daha az faaliyet hacminde en az 23.891 TL (yirmiüçbinsekizyüzdoksanbir Türk Lirası) ve 20.000 litreden daha fazla faaliyet hacminde en az 59.716 TL (ellidokuzbinyediyüzonaltı Türk Lirası); yarı köpüren şarap (2204.21. ve 2204.29.’da yer alan) meyve şarabı, aromatize şarap bazlı içki, aromatize şarap kokteyli için en az 149.300 TL (yüzkırkdokuzbinüçyüz Türk Lirası); distile alkollü içkiler için kategori bazında ayrı ayrı en az 214.541 TL (ikiyüzondörtbinbeşyüzkırkbir Türk Lirası)’dir.

c) Dağıtım yetki belgesi bedeli; faaliyet hacmi üzerinden beher bin litre başına; bira için 89,55 TL (seksendokuz Türk Lirası ellibeş kuruş); aromalı bira için 149,25 TL (yüzkırkdokuz Türk Lirası yirmibeş kuruş); şarap, köpüren şarap (2204.10.’da yer alan) ve aromatize şarap için 149,25 TL (yüzkırkdokuz Türk Lirası yirmibeş kuruş); yarı köpüren şarap (2204.21. ve 2204.29.’da yer alan) meyve şarabı, aromatize şarap bazlı içki, aromatize şarap kokteyli için 480,50 TL (dörtyüzseksen Türk Lirası elli kuruş); distile alkollü içkiler için kategori bazında ayrı ayrı 858,16 TL (sekizyüzellisekiz Türk Lirası onaltı kuruş)’dir.

ç) Dağıtım yetki belgesi yenileme bedeli kategori ve alt kategori bazında ayrı ayrı 16.412 TL (onaltıbindörtyüzoniki Türk Lirası)’dir.

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ 1/1/2023 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Tarım ve Orman Bakanı yürütür.

 

 


Kaynak: Resmi Gazete 30.12.2022
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/alkol-ve-alkollu-ickilerin-ic-ve-dis-ticaretine-iliskin-usul-ve-esaslar-hakkinda-yonetmeligin-14-uncu-ve-gecici-5-inci-maddelerinin-uygulanmasina-dair-teblig-no-2022-50/feed/ 0
Sağlık Turizmi Faaliyetinin Yanında Ticaret De Yapabilir Mi? https://www.muhasebenews.com/saglik-turizmi-faaliyetinin-yaninda-ticaret-de-yapabilir-mi/ Sat, 10 Dec 2022 02:58:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135371 Sağlık turizmi yapan limitet şirket aynı zamanda dış ticaret de yapabilir mi? Buna engel bir durum var mıdır?

Şirketin, Ana sözleşmesinde faaliyet konusunda dış ticaret(ihracat/ithalat) yapma diye belirleme var ise yapabilir.

_______________________

BENZER İÇERİKLER

Sağlık  Turizmi – Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetlerinde KDV Uygulamasına Yönelik KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ’nde yapılan açıklamalar

 …

16. Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetlerinde İstisna

7104 sayılı Kanunla 3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen (l) bendine göre, Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri (Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere söz konusu hizmetlerle birlikte sağlanan diğer teslim ve hizmetler istisnanın kapsamına dahil değildir.) 1/6/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV’den istisnadır.

Bu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslar aşağıda belirlenmiştir. 

16.1. Kapsam

3065 sayılı Kanunun (13/l) maddesinde düzenlenen istisnanın kapsamına Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri girmektedir.

Koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde istisna uygulanabilmesi için bu hizmetleri veren gerçek veya tüzel kişilerin ilgili mevzuat çerçevesinde Sağlık Bakanlığınca izin verilen sağlık kurum ve kuruluşu olmaları zorunludur.

Buna göre, hastaneler (kamu, özel, üniversite), tıp merkezleri, polikliniklerin yanında Sağlık Bakanlığından izin almak suretiyle faaliyette bulunan; aile ve toplum sağlığı merkezleri, muayenehaneler, laboratuvarlar, müesseseler, ağız ve diş sağlığı hizmeti sunan özel sağlık kuruluşları, ambulans hizmetleri sunan kuruluşlar, diyaliz merkezleri, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezleri, genetik hastalıklar tanı merkezleri, hiperbarik oksijen tedavisi uygulanan özel sağlık kuruluşları, hemoglobinopati tanı merkezleri, madde bağımlılığı tedavi merkezleri, üremeye yardımcı tedavi merkezleri, terapötikaferez merkezleri, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulama merkezleri, kordon kanı bankaları ile kaplıcaların Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere verdikleri koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde istisna uygulanır.

16.1.1. İstisna Kapsamına Giren Hizmetler

İstisna kapsamına Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri girmektedir. Söz konusu hizmetlerin münhasıran bu sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilmesi gerekmektedir. 

Koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin kapsamı Sağlık Bakanlığının ilgili mevzuat hükümlerine göre belirlenir.

Saç ekimi, cilt bakımı, kırışıklık tedavisi, dolgu maddeleri uygulamaları gibi estetik amacıyla yapılan hizmetler bu istisna kapsamında değerlendirilmez

Koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri ile birlikte verilebilen konaklama, ulaşım, yemek gibi teslim ve hizmetler istisna kapsamına girmez.

16.1.2. İstisnadan Yararlanacak Alıcılar

İstisnadan, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler yararlanabilir.

5901 sayılı Kanunun (3/1-d) maddesinde, yabancının Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişiyi ifade ettiği hüküm altına alınmıştır. 

193 sayılı Kanunun “Türkiye’de yerleşme” başlıklı 4 üncü maddesine göre, ikametgahı Türkiye’de bulunanlar ile bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.) Türkiye’de yerleşmiş sayılır.

193 sayılı Kanunun 5 inci maddesi uyarınca, belli ve geçici görev veya iş için Türkiye’ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil veya tedavi veya istirahat veya seyahat maksadıyla gelenler ile tutukluluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmayan sebeplerle Türkiye’de alıkonulmuş veya kalmış olan yabancılar memlekette altı aydan fazla kalsalar dahi, Türkiye’de yerleşmiş sayılmazlar. 

Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan ve 193 sayılı Kanuna göre Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler bu istisnadan faydalanabilir.

Öte yandan, 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesi uyarınca kendilerine mavi kart verilen ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler de bu istisnadan faydalanabilir.

İstisna kapsamında hizmet sunan sağlık kurum ve kuruluşları, alıcının istisna kapsamında olduğunun tevsikine ilişkin olarak uyruğunda bulunduğu ülke tarafından verilmiş pasaport üzerinden Türkiye’ye son giriş tarihinin altı aydan fazla olmadığını kontrol etmek ve pasaportun fotokopisini (çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerde mavi kartın fotokopisini) hizmet sunulmadan önce alıcıdan almak zorundadırlar.

16.2. İstisnanın Uygulanması

İstisna uygulanabilmesi için, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilerin uyruğunda bulunduğu ülke tarafından verilmiş pasaportu (çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerde mavi kartı) ibraz ederek, yabancı uyruklu olduklarını ve pasaport üzerinden altı aydan daha az süreli Türkiye’de bulunduklarını tevsik etmeleri gerekmektedir.

Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verdikleri koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerine ilişkin faturada hizmet verilen yabancının adı, soyadı, hangi ülkenin uyruğunda olduğu, pasaport veya mavi kart numarası, verilen hizmetin niteliği, hizmetin sunulduğu yer ve hizmet bedeli bilgilerine yer vererek KDV hesaplamazlar. 

Yabancı ülke pasaportunun veya mavi kartın fotokopisi, hizmeti sunanlar tarafından 213 sayılı Kanunun muhafaza ve ibraz hükümlerine uygun olarak saklanır. 

Yabancılara sunulan koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerine ilişkin faturanın, hizmet sunulan yabancı hasta yerine, sigorta kuruluşları, yabancı sosyal güvenlik kurumları, yetkili acenteler veya Sosyal Güvenlik Kurumuna (ikili sosyal güvenlik anlaşması bulunan ülkelerde yerleşik olanlara verilen hizmet bedelinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili ülke kurumlarından tahsil edilmesi durumunda) düzenlenmesi mümkün olabilmektedir. Bu durumda istisnanın uygulanabilmesi için düzenlenen faturada hizmet verilen yabancının adı, soyadı, hangi ülkenin uyruğunda olduğu, pasaport veya mavi kart numarası, Türkiye’ye en son giriş tarihi, verilen hizmetin niteliği ve hizmet bedeli bilgilerine yer verilmesi zorunludur.

16.3. İstisnanın Beyanı 

Bu istisna kapsamında yapılan hizmetler, hizmetin yapıldığı vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının, “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda, 334 kod numaralı “Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetlerinde İstisna” satırı aracılığıyla beyan edilir. Bu satırın “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa istisnaya konu hizmetlerin KDV hariç tutarı, “Yüklenilen KDV” sütununa bu hizmetlere ilişkin alış ve giderlere ait belgelerde gösterilen toplam KDV tutarı yazılır. İade talep etmek istemeyen mükellefler, “Yüklenilen KDV” sütununa “0” yazmalıdır.

16.4. İade

Bu istisnadan kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır: 

– Standart iade talep dilekçesi 

– İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi 

– İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi 

– İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu 

– Satış faturaları listesi 

– Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilerin uyruğunda bulunduğu ülke tarafından verilmiş pasaportun veya çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerde mavi kartın fotokopisi.

16.4.1. Mahsuben İade

Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.

16.4.2. Nakden İade

Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.


Kaynak: KDV GUT, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Dış giyim harcamalarının gider olarak kaydedilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/dis-giyim-harcamalarinin-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/dis-giyim-harcamalarinin-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/#respond Tue, 13 Sep 2022 07:37:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=131558 Dış giyim harcamaları kıyafet giysi gider yazılabilir mi

T.C.GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞIANTALYA VERGİ   DAİRESİ BAŞKANLIĞIGELİR VE   KURUMLAR VERGİLERİ MÜDÜRLÜĞÜ
  
Sayı:49327596-125[KVK.2014.ÖZ.40]-17822/07/2015
Konu:Dış giyim harcamalarının gider olarak dikkate alınıp   alınmayacağı 
     

         İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketinizin reklamcılık, yayıncılık, dergi basımı ve çeşitli organizasyon faaliyeti işleri ile iştigal ettiği, işiniz gereği çekim ve röportaj yaptığınız, açılış ve davetlere katıldığınız; yaptığınız işin görselliğe hitap etmesi nedeniyle kıyafet ve dış görünüşe dikkat edilmesi gerektiği; bu nedenle kıyafet, ayakkabı, kuaför ve kozmetik giderlerinizin olduğu belirtilerek, bu giderlerinizin Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu yönünden şirketiniz tarafından indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

         5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilecektir.

         193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış olup, aynı maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği belirtilmiştir.

         Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında sayılan kanunen kabul edilmeyen giderler dışında kalan, ticari organizasyona bağlı olarak yapılan giderler olup bunlara işletme gideri de denilebilmektedir.

         Bu hüküm ve açıklamalara göre; şirket faaliyetlerinin ifasında kullandığınızı belirttiğiniz dış giyim eşyalarının, kuaför ve kozmetik harcamalarının münhasıran faaliyetinizin yürütülmesine mahsus olmaması nedeniyle, belirtilen harcamalarınız ile kurum kazancının elde edilmesi veya idamesi arasında doğrudan bir bağ olduğundan söz edilemeyecektir.           

         Buna göre; yapmış olduğunuz kıyafet, ayakkabı, kuaför ve kozmetik harcamalarının kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.          

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:           

         Katma Değer Vergisi Kanununun:           

         -1 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ‘ye tabi olduğu,

         -29 uncu maddesinin birinci fıkrasında; mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV ‘den, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV ‘yi indirebilecekleri,

         -30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde; Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV ‘nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV ‘den indirilemeyeceği,

         hüküm altına alınmıştır.

         Buna göre; söz konusu harcamalar Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen gider olduğundan, Anılan Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca bu harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV ‘nin şirketiniz tarafından indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.           

         Bilgi edinilmesini rica ederim.

]]>
https://www.muhasebenews.com/dis-giyim-harcamalarinin-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/feed/ 0