DİBS – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 09 Aug 2021 07:02:22 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.4 En yüksek aylık reel getiri, tüketici fiyat endeksi ile indirgendiğinde %0,11 oranında DİBS’de gerçekleşti https://www.muhasebenews.com/en-yuksek-aylik-reel-getiri-tuketici-fiyat-endeksi-ile-indirgendiginde-011-oraninda-dibsde-gerceklesti/ https://www.muhasebenews.com/en-yuksek-aylik-reel-getiri-tuketici-fiyat-endeksi-ile-indirgendiginde-011-oraninda-dibsde-gerceklesti/#respond Mon, 09 Aug 2021 07:02:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=113505 Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları, Temmuz 2021

Kaynak: TÜİK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/en-yuksek-aylik-reel-getiri-tuketici-fiyat-endeksi-ile-indirgendiginde-011-oraninda-dibsde-gerceklesti/feed/ 0
Hazine ve Maliye Bakanlığı: Dünya ortalamasının oldukça altında bir borçluluk oranına sahibiz https://www.muhasebenews.com/hazine-ve-maliye-bakanligi-dunya-ortalamasinin-oldukca-altinda-bir-borcluluk-oranina-sahibiz/ https://www.muhasebenews.com/hazine-ve-maliye-bakanligi-dunya-ortalamasinin-oldukca-altinda-bir-borcluluk-oranina-sahibiz/#respond Wed, 16 Dec 2020 12:00:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=98785 HAZİNE VE MALİYE BAKANI SAYIN LÜTFİ ELVAN TBMM GENEL KURULUNDA KONUŞTU

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, TBMM Genel Kurulunda, bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2021 yılı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, dünyanın çok farklı bir dönemden geçtiğini, Kovid-19 salgınının küresel ekonomi üzerinde yıkıcı etkiler yaptığını söyledi.

Ülkelerin istihdam, üretim, ticaret, turizm ve borçluluk gibi pek çok alanı etkileyen bir süreçte kapsamlı ve zorunlu bir mücadele içine girdiğini dile getiren Elvan, yaşanan olağanüstü şartların, normal zamanlarda görülmeyen tedbirlerin gündeme gelmesine neden olduğunu ifade etti.

Hükümetlerin, çalışma hayatını koruyan, firmaları ayakta tutan, arz ve talebin çökmesini önleyen tedbirleri uygulamaya başladığına işaret eden Elvan, merkez bankalarının da genişletici para politikaları yoluyla ekonomik aktiviteyi desteklediğini belirtti. Elvan, bunlara ek olarak uluslararası kuruluşların, teknik ve finansman imkanları sağlayarak hükümetlerin yanında olduğunu söyledi.

Verilen bu mücadeleye rağmen daha önce tecrübe edilmeyen bir küresel sağlık krizi yaşanırken belirsizliğin halen devam ettiğini aktaran Elvan, “Küresel gelir ve ticarette sert bir daralma, yüz milyonları bulan istihdam kayıpları ve tırmanan küresel borçlulukla karşı karşıya kalmış bulunuyoruz. Aşı haberleriyle tünelin ucunda ışık görünse de önümüzdeki dönem üst düzeyde hassasiyet gerektirmeye devam ediyor.” dedi.

Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre 400 milyondan fazla tam zamanlı iş gücü kaybı yaşandığını aktaran Elvan, Uluslararası Finans Enstitüsünün analizlerinin, küresel borçluluğun küresel hasılanın 3,5 katına ulaştığını gösterdiğine dikkati çekti.

Ülkelerin toplam borçlarının milli gelirine oranla hangi seviyelerine ulaştığına değinen Elvan, bu oranın Japonya’da yüzde 632, İngiltere’de yüzde 500, ABD’de yüzde 383, Çin’de yüzde 337, Almanya’da yüzde 268 olmasına karşın, Türkiye’de ise yüzde 167 olduğunu kaydetti.

“Dünya ortalamasının oldukça altında bir borçluluk oranına sahibiz”
Dünyada son 1 yılda küresel düzeyde borçluluk oranının yüzde 43 oranında arttığını dile getiren Elvan, gelişmiş ülkelerin borcunun yine son 1 yılda yüzde 52 oranında arttığını ifade etti. Gelişmekte olan ülkelerde bu oranın yüzde 26 olduğunu bildiren Elvan, “Türkiye’de ise son 1 yılda borçluluğumuzdaki artış oranı yüzde 30’dur. Dünya ortalamasının oldukça altında bir borçluluk oranına sahibiz.” diye konuştu.

Elvan, kapanma tedbirlerinin hafiflemesi ve destekleyici politikaların etkisiyle mayıs ayından itibaren küresel ekonomik aktivitenin toparlanma eğilimine girdiğini ancak yılın son çeyreğinde yaşanan yeni dalgayla pek çok hükümetin bazı tedbirleri tekrar hayata geçirmeye başladığını söyledi.

Ülkelerin farklılaşan finansal ve konjonktürel durumlarının, krizin etkileri ve alınan tedbirlerin farklılık göstermesine neden olduğunu belirten Elvan, kapsamlı kapanma önlemleri alan gelişmiş ekonomilerde daralmanın boyutunun çok daha derin olmasının beklendiğini ifade etti.

Ülkelerin, birinci dalgadan daha güçlü seyreden ikinci dalga karşısında destekleyici politikalara devam ettiğini söyleyen Elvan, özellikle gelişmiş ülkelerin genişletici para politikalarının, küresel likiditenin de artmasına neden olduğuna işaret etti.

Diğer taraftan aşı konusunda son dönemdeki görüşmeleri de umut verici olarak gördüğünü dile getiren Elvan, şöyle konuştu:

“Koronavirüse karşı yaygın kullanımı olan bir aşı ya da tedavinin hayata geçmesiyle küresel aktivitede hızlı bir toparlanma yaşanacağına inanıyoruz. Buradan hareketle 2021’in aşılamanın da başlamasıyla küresel gelirde, ticarette ve istihdamda 2020’nin telafi edildiği bir dönem olması bekleniyor. Bununla birlikte küresel arz zincirlerinin güvenliği, istihdam piyasalarının dezavantajlı gruplar aleyhine hızla bozulması, teknoloji altyapısının artan önemi, sektörel bağımlılıkların oluşturduğu kırılganlıklar gibi hususlar, salgın sonrası dönemin küresel ekonomi gündeminin en üst sıralarında yer almaya devam edeceği görünüyor.”

“Ekonomimizi daha dayanıklı kılmaya devam ediyoruz”
Hazine ve Maliye Bakanı Elvan, 2021 yılı bütçesini, Kovid-19 salgınının hem ekonomik hem de hayatı olumsuz etkilediği bir ortamda hazırladıklarına işaret ederek, “Ekonomimiz, hükümetlerimiz döneminde maruz kaldığı şokları elde edilen kazanımlar sayesinde her defasında başarılı şekilde atlattı. Ekonomimizi daha dayanıklı kılmaya ve sürdürülebilir büyümeyi temin etmeye yönelik makroekonomik politikaları hayata geçirmeye devam ediyoruz.” dedi.

Türkiye ekonomisinin, rekabete dayalı piyasa ekonomisi geleneğine sahip olduğunu vurgulayan Elvan, şöyle devam etti:

“Ekonomi politikalarımızı bu anlayışı merkeze alarak oluşturuyoruz. Önümüzdeki dönemde sürdürülebilir ve kaliteli bir büyümeyle istihdamı artırmayı ve vatandaşlarımızın refah seviyesini yükseltmeyi amaçlıyoruz. Makroekonomik istikrarı korumak suretiyle enflasyonla mücadeleyi kararlılıkla sürdürecek, salgının küresel çapta getirdiği belirsizliklere rağmen ekonomik aktivitenin sürekliliğini sağlayacak, yatırım ortamını güçlendirecek; şeffaf, öngörülebilir ve hesap verilebilir bir yapı içinde yeni reformlarımıza hız kazandıracağız. Geçmişte birçok kez gösterdiğimiz gibi ülkemizin dünyanın zor şartlarından en az etkilenerek çıkmasını sağlayacağız.”

“Güvenin en önemli teminatı hiç kuşkusuz hukuktur”
Lütfi Elvan, yatırım ortamının daha fazla iyileştirilmesi noktasında yargı reformuna hükümet olarak büyük önem atfettiklerinin altını çizdi.

Hukuku ekonomiden ayrı düşünmenin mümkün olmadığını, iyi işleyen bir ekonomik yapının olmazsa olmazının güven olduğunu ifade eden Elvan, “Bu güvenin en önemli teminatı hiç kuşkusuz hukuktur.” dedi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile aynı amaç doğrultusunda çok verimli çalışmalara başladıklarını bildiren Elvan, “Hukuk reformlarını ekonomik güven iklimini de tahkim edecek şekilde ve paydaşlarımızla yakın istişare içinde hızlandırarak şekillendireceğiz. Ekonomimizi daha güçlü ve daha üretken kılmak için tüm tarafların görüşlerine de büyük önem veriyoruz.” diye konuştu.

Bu kapsamda TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD temsilcileriyle yaptıkları görüşmelerin son derece yararlı geçtiğini aktaran Elvan, gelecek günlerde esnaf ve iş dünyası başta olmak üzere diğer taraflarla da bir araya geleceklerini bildirdi.

Ekonomiyi toplumun tüm kesimleriyle birlikte ileriye taşıyacaklarını belirten Elvan, “Bu çerçevede esnafın, çiftçinin, sanayicinin, akademisyenin yani toplumun her bir ferdinin görüşleri bizim için son derece değerli ve kıymetlidir. İnsan odaklı bir anlayış içinde vatandaşlarımızın refahını ve sosyal adaleti hiçbir zaman ihmal etmeyeceğiz. Devletin düzenleyici rolüne odaklanarak ekonomi politikalarımızı kapsayıcı, gerçekçi ve rasyonel bir anlayış çerçevesinde oluşturacağız.” ifadelerini kullandı.

Elvan, son bir ayda attıkları adımların, geleceğe ilişkin bakış açılarını da ortaya koyduğunu söyleyerek, Merkez Bankası tarafından ortaya koyulan parasal sıkılaştırma adımını, zorunlu karşılık uygulamasının sadeleştirilmesinin takip ettiğini bildirdi. Elvan, böylece tüm fonlamanın temel politika aracı olan bir hafta vadeli repo faiz oranı üzerinden yapılmasına ve zorunlu karşılıklarda faiz nema oranlarının tüm sektörler için aynı oranlar üzerinden uygulanmasına geçildiğini anımsattı.

Bu adımları müteakiben aktif rasyosu uygulamasının yıl sonu itibarıyla yürürlükten kaldırılması kararı verildiğini dile getiren Elvan, bankaların yurt dışı yerleşiklerle yaptıkları vadede TL satım yönünde gerçekleştirecekleri türev limitlerinin artırıldığını belirtti.

Elvan, BDDK valör uygulamasına son verildiğini, sermaye yeterlilik rasyosu hesaplamasında baz alınacak kura ilişkin kolaylık sağlandığını, uluslararası norm ve standartlara yakınsayan bir yaklaşım benimsendiğini söyledi.

TBMM Genel Kurulunda, bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2021 yılı bütçesi üzerinde konuşan Elvan, daha önce bankaların 2020 yılı sermaye yeterlilik rasyosu hesabında 31 Aralık 2019 kuru alındığını, bunun yerine BDDK’nin bugünkü kararıyla 252 günlük 2020 yılı ortalamasının alınacağını söyledi.

Elvan, uluslararası standartlara bir yakınsama söz konusu olduğunu dile getirerek, bu durumun, sermaye yeterlilik oranını biraz daha aşağı çeken bir yaklaşım olduğunu, konunun kamuoyunda yanlış anlaşılmaması gerektiğini belirtti.

Takipteki alacaklar ve ayrılan karşılıkların riskte olduğu konusunda eleştirilere cevap veren Elvan, “Üçüncü grup dediğimiz takipteki alacakların miktarı 151 milyar liradır. 151 milyar liraya karşılık bankalarımız 113 milyar lira karşılık ayırmıştır. Bu oran yüzde 75’e tekabül etmektedir. Bu oran, Avrupa genelinde yüzde 45 seviyesindedir.” bilgisini verdi.

Elvan, yakın izlemede olan toplam miktarın 382 milyar lira olduğunu ifade ederek, buna karşılık 58 milyar lira ayrıldığını kaydetti. Bu oranın yüzde 15 olduğunu belirten Elvan, “Avrupa standartlarındaki bu oran yüzde 6’dır. Bankalarımız son derece güvenilirdir, güvendedir ve sağlıklıdır. Bunun takibini de yakinen BDDK Başkanlığımız yapıyor.” diye konuştu.

Pandemi nedeniyle takipteki alacaklar grubuna alınma süresini 90 günden 180 güne çıkardıklarını, pandemi nedeniyle de bu süreyi haziran sonuna kadar uzattıklarını hatırlatan Elvan, “Diğer gelişmiş ülkelere, Avrupa’ya, ABD’ye baktığımızda, onların bankalara yönelik aldığı önlemlerle karşılaştırdığımızda, bizim aldığımız önlem son derece mütevazı bir önlemdir.” dedi.

Avrupa Merkez Bankasının, bankalara, “Merkez Bankamıza ödemeniz gereken yükümlülüğünüzü yüzde sıfır faizle 1 yıl öteliyorum.” dediğini aktaran Elvan, diğer taraftan bankaların, müşterilerine “Ben de sizin yükümlülüklerinizi 1 yıl öteliyorum.” dediğini anlattı. Elvan, Avrupa ve gelişmiş ülkelerin aldığı tedbirlerle, kendilerinin bankacılık sektöründe aldığı tedbirler kıyaslandığında son derece mütevazı bir yaklaşım içinde olduklarının net olarak ortaya çıktığını söyledi.

“Bankacılık sektörümüzün döviz pozisyon açığı yok”
Elvan, bankacılık sektörünün döviz pozisyon açığı olmadığını, 3,3 milyar dolar artıda olduğunu bildirdi.

Üç kamu bankasının 2,7 milyar dolar pozisyon açığı bulunduğunu ancak açığın öz kaynağa oranının yüzde 20’yi geçmemesi gerektiğini belirten Elvan, şunları kaydetti:

“Üç bankamızın oranlarını söylüyorum; bir kamu bankamızın oranı yüzde 12, diğer bankamızın oranı yüzde 10, üçüncü bankamızın oranı da yüzde 9’dur yani yüzde 20’lik kriterin oldukça altındadır. Özel sektöre ait bankaların döviz pozisyonlarına baktığımızda da toplam 6 milyar dolar fazlaları olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bugüne kadar BDDK tarafından bankacılık sektörüne yönelik alınan kararlar, son derece rasyonel ve piyasaya olumlu etkisi olan kararlardır. Bugün BDDK’nin almış olduğu karar da daha önce alınan kararlarla hiçbir şekilde tezat teşkil etmiyor.”

Elvan, tüm bu gelişmelerin akabinde finansal piyasa göstergelerinde de iyileşmeler gözlemlediklerini ifade etti.

Döviz kuru ve ülke risk primi düşerken hisse senetleri ve tahvillere güçlü bir talep görmeye başladıklarına işaret eden Elvan, Türkiye’nin kasım ayında uluslararası portföy akımlarını çekme konusunda pek çok gelişmekte olan ülkeyi geride bıraktığını vurguladı.

“Biz bu toparlanmayı daimi hale getirmeyi amaçlıyoruz.” diyen Elvan, finansal alanda attıkları adımları kamu maliyesindeki ihtiyatlı duruşla destekleyip makroekonomik istikrarı kalıcı şekilde tesis edeceklerini dile getirdi.

“Vatandaşlarımızın gönlü müsterih olsun”
Hazine ve Maliye Bakanı Elvan, “Tüm vatandaşlarımızın gönlü müsterih olsun, bize güvensinler. İstikrar içinde büyüyecek, büyümenin nimetlerini tüm toplum kesimleriyle adil şekilde paylaşacağız. Bizim büyüme anlayışımız istihdam dostu bir büyüme anlayışıdır.” dedi.

Türkiye’nin, Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında ihtiyaç hissedilen tüm alanlara yönelik etkili ve hızlı şekilde destek ve teşvik uygulamalarını hayata geçirdiğini anlatan Elvan, genişleyici mali politikalar ve salgının oluşturduğu ilave maliyetlerin etkisiyle bütçe açığının geçici olarak arttığını söyledi.

Bu dönemde bir yandan vatandaşlara ve reel kesime destekler sağlarken diğer yandan mali disiplini kararlılıkla uygulamaya devam edeceklerini vurgulayan Elvan, “Merkezi yönetim bütçe açığının Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’ya oranı, 2020 yılı yıl sonu için hedeflediğimiz yüzde 4,9’un da oldukça altında gerçekleşecek. Mali disiplini koruyarak gerçekçi bir risk yönetimiyle kamu finansmanının kalitesini de artıracağız.” diye konuştu.

Türkiye’nin, genel yönetim borç stoku açısından da en az borçlu gelişmekte olan ülkeler arasında yer aldığına, bunun pandeminin etkilerini yönetmede en önemli avantajlardan olduğuna dikkati çeken Elvan, pandemi sonrası dönemde hızlı toparlanma ve fırsatları değerlendirme sürecinde de bu konumun büyük destek sağlayacağını belirtti.

Elvan, 2020 yılı sonunda yüzde 41,1 olarak tahmin edilen bu oranın, 2023 yılı sonunda ise yüzde 41,8 seviyesinde gerçekleşmesini beklediklerini bildirdi.

“2021’de kamu finansmanında ihtiyatlı yaklaşımı güçlendireceğiz”
2020 Ocak-Ekim döneminde yapılan net borçlanmanın 244,5 milyar lira olduğunu hatırlatan Elvan, şöyle devam etti:

“Bu yılı, 16 Ekim 2020’de yapılan borçlanma limiti artışıyla tespit edilen yeni borçlanma limiti olan 308,2 milyar liranın oldukça altında, 260 milyar lira seviyesinde net borçlanmayla kapatmayı hedefliyoruz. 2020’de karşılaştığımız elverişsiz koşullara rağmen sabit getirili iç borçlanmanın yıllık birleşik maliyeti önemli miktarda azalarak tek haneli seviyelere indi. 2019 yılında yüzde 18,3 olan sabit getirili iç borçlanmanın ortalama maliyeti Ocak-Kasım 2020 döneminde yüzde 10,3 olarak gerçekleşti. İç borçlanma maliyetinde kaydedilen düşüşün katkısıyla 2020’de faiz harcamalarının başlangıç ödeneğinin altında kalmasını bekliyoruz.”

DİBS’e ilgili canlandırma hedefi
2021’de kamu finansmanında ihtiyatlı yaklaşımı güçlendirerek etkin risk yönetimiyle finansman kalitesini artırmayı hedeflediklerini dile getiren Elvan, şunları kaydetti:

“Bu alandaki öngörülebilirliği artırarak yabancı yatırımcıların devlet iç borçlanma senetlerimize ilgisini yeniden canlandırmayı hedefliyoruz. Gelecek yıl yabancı para cinsinden iç borcun payını azaltıp iç borç çevirme oranımızı bütçe açığının ima ettiği seviyenin altında, yüzde 120 dolaylarında gerçekleştirmeyi öngörüyoruz. Alacağımız ilave tedbirle bu oranı daha da azaltmak temel politikalarımızdan biri olacak. Diğer taraftan Hazine garantileri ve borç üstlenim taahhütleri nedeniyle oluşabilecek koşullu yükümlülük kaynaklı risklerimizi de sınırlandırıyoruz. Bu çerçevede 2021’de hem Hazine garantili imkan ve dış borcun ikrazı limitini hem de borç üstlenim taahhüt limitini 4,5’er milyar dolar olarak belirledik.”

“Milletimizi iyi gününde de kötü gününde de unutmadık”
Kovid-19’la hem sağlık hem de ekonomik anlamda inanılmaz bir mücadele verildiğini söyleyen Elvan, “Bu zorlu günlerden de inşallah, milletimizle birlikte yine güçlenerek çıkacağız. Allah’ın izniyle, altından kalkamayacağımız hiçbir yük yoktur. Milletimizi iyi gününde de kötü gününde de unutmadık ve asla unutmayacağız. Her alanda yaşanan sorunları ve sıkıntıları biliyoruz. Milletimiz müsterih olsun. Bu aziz millet bugüne kadar bizleri hiç yalnız bırakmadı, bizler de milletimizi hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız.” mesajını verdi.

Elvan, 2002’den bugüne kadar popülist olmadıklarını ve bundan sonraki süreçte de asla popülist olmayacaklarının altını çizerek, “Pandemi sonrası yeniden şekillenecek dünya ekonomisinde hak ettiğimiz yeri alacağız. Fırsatları değerlendirerek yeni atılımlar yapacağız.” dedi.

“Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bir tane dumanı tüten fabrikamız yoktu”
Hazine ve Maliye Bakanı Elvan’ın konuşmasının ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, “Sayın Bakanım, 18 yıl içinde bir tek fabrika açılmadı. Türkiye Cumhuriyeti 1924’ten itibaren 15 yıl içinde 33 fabrika açtı. Umut ediyorum ki siz 18 yılda bir fabrika açmayan AKP iktidarına bir fabrika açtırtırsınız.” ifadelerini kullandı.

Özkoç’a cevap veren Elvan, Türkiye’nin, 2002-2020 döneminde önemli gelişmeler sağladığını belirterek, şöyle konuştu:

“Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizdeki organize sanayi bölgelerinde neredeyse bir tane dumanı tüten fabrikamız yoktu. Bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizdeki organize sanayi bölgeleri, hemen hemen tamamıyla doludur. Diyarbakır’a gidin doludur, Mardin’e gidin doludur, Şanlıurfa’ya gidin doludur. İhracatımız 36 milyar dolardan 180 milyar dolara ulaşmıştır. Makine, teçhizat satıyoruz ve 81 ilimizdeki fabrikalar artık ihracat yapmaya başladı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizin ihracatına baksak, inanılmaz bir artış olduğunu görürsünüz.

Türkiye’de çok önemli gelişmeler oldu. Elbette beklentiler çok daha yüksek olabilir. Bizler de sorunlar yaşadık. Bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Kovid-19 problemiyle karşı karşıya kaldık ki tüm dünyanın yaşadığı sorunlar var. Biz bunları inkar etmiyoruz ama her birimiz bu gelişmeleri de görmeliyiz. Yıllarca bu ülkenin milli geliri 2 bin dolarlar civarında seyretti. Biz 12 bin dolara ulaştık. Son birkaç yılda yaşamış olduğumuz sıkıntıdan dolayı bir miktar düşüş söz konusu oldu. 8 bin dolarlar civarında bir milli gelir ama nereden bakarsanız bakın en azından geçmiş dönemlerin 3-4 katı bir kişi başı gelire sahibiz. Diğer taraftan Türkiye satın alma paritesine göre dünyanın 13. güçlü ekonomisi konumuna geldi.”

“Yatırımların artırılması yönünde yoğun bir çaba içerisindeyiz”
Hazine ve Maliye Bakanı Lüfti Elvan, tarımsal üreticilerin desteklenmesi amacıyla 2020’de Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından kullandırılan Hazine destekli kredilerin geri ödemelerinin 6 ay süreyle ertelendiğini anımsattı.

Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerinin Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu kaynaklı kredi borçlarının 2020 yılı taksitlerinin faizsiz olarak 2021 yılına ertelendiğini de anlatan Elvan, “Tarımsal üretimleri zarar gören üreticilerimizin gördükleri hasara bağlı olarak kredi taksitlerini Ziraat Bankası yetkisinde ertelemelerinin ya da taksitlendirmelerinin önü de açılmıştır. Tüm bu önlemlerin yanı sıra salgın süreci nedeniyle Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tarımsal destek ödemeleri önden yapılmıştır.” bilgisini paylaştı.

Elvan, 2017 ve 2019 yıllarında istihsal edilen ve çiftçilerin borçlarının yeniden yapılandırılarak beş taksitte ödenmesini sağlayan kanunlardan faydalanan çiftçilerin ödemelerinin devam ettiğini, son yapılandırma kanunu ile Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinden kooperatiflere daha önce kullandırılan faiz dahil 840 milyon liralık kredinin yapılandırılması imkanı getirildiğini anlattı.

Özellikle uzak doğu pazarında yaşanan kopukluklar neticesinde Türkiye başta olmak üzere birçok ülkenin, çok daha cazip bir konuma geldiğine dikkati çeken Elvan, “Bunu bir fırsat olarak değerlendirip önümüzdeki dönemde özellikle yabancı sermaye yatırımları başta olmak üzere yatırımların artırılması yönünde yoğun bir çaba içerisindeyiz. Başta Adalet Bakanlığımız olmak üzere Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, Ticaret Bakanlığımız ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.

Elvan, Merkez Bankası Başkanlığının gelecek günlerde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bir sunuş yapacağını ve Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın milletvekillerine bilgi vereceğini de bildirdi.


Kaynak: T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/hazine-ve-maliye-bakanligi-dunya-ortalamasinin-oldukca-altinda-bir-borcluluk-oranina-sahibiz/feed/ 0
TCMB para politikası aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi ve Piyasa Yapıcılığı sisteminin desteklenmesi için ilave önlemler aldı.. https://www.muhasebenews.com/tcmb-para-politikasi-aktarim-mekanizmasinin-guclendirilmesi-ve-piyasa-yapiciligi-sisteminin-desteklenmesi-icin-ilave-onlemler-aldi/ https://www.muhasebenews.com/tcmb-para-politikasi-aktarim-mekanizmasinin-guclendirilmesi-ve-piyasa-yapiciligi-sisteminin-desteklenmesi-icin-ilave-onlemler-aldi/#respond Mon, 20 Apr 2020 14:00:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=82805 TCMB  -Koronavirüsün Ekonomik ve Finansal Etkilerine Karşı Alınan İlave Tedbirlere İlişkin Basın Duyurusu

Koronavirüsün ekonomik ve finansal etkilerine karşı alınan ilave tedbirlere ilişkin 31 Mart 2020 tarihli duyuruda, 2020 yılı Para ve Kur Politikası metninde belirlenmiş limitler çerçevesinde yürütülen Açık Piyasa İşlemleri (APİ) portföyü doğrudan alım işlemlerinin önden yüklemeli olarak gerçekleştirilebileceği ve gerektiğinde söz konusu limitlerin piyasa koşullarına göre güncellenebileceği açıklanmıştır. Ayrıca, geçici bir süre için Piyasa Yapıcı bankalara sağlanan, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan satın aldıkları DİBS’leri TCMB tarafından belirlenen koşullar ve tutarlar dâhilinde TCMB’ye satma imkânı kapsamında yapılan alımların, bu limitlerin dışında değerlendirileceği belirtilmiştir. Bu çerçevede, piyasa derinliğinin korunması, para politikası aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi ve Piyasa Yapıcılığı sisteminin desteklenmesi amacıyla aşağıdaki ilave önlemler alınmıştır:

1)2020 yılı Para ve Kur Politikası metninde 2020 yılı için TCMB analitik bilanço aktif toplamının azami yüzde 5’i olarak belirlenmiş olan APİ portföyü nominal büyüklüğünün TCMB analitik bilanço aktif toplamına oranı azami yüzde 10 olarak güncellenmiştir.

2) Finansal piyasaların derinleşmesine ve para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğine sağladığı katkılar dikkate alınarak Piyasa Yapıcılığı sistemine sağlanan desteğin artırılması amacıyla Piyasa Yapıcı (PY) bankalara tanınan TCMB’ye DİBS satım imkânında değişikliğe gidilmiştir. Bu kapsamda;

a) PY bankalara tanınan TCMB’ye doğrudan DİBS satım imkânına ilişkin limitlerin, repo işlem limitlerinden bağımsız olarak uygulanmasına ve PY bankalara repo işlem limitlerine eşit büyüklükte DİBS satım limiti tanımlanmasına,

b) Söz konusu alımların da APİ portföyü için belirlenen azami yüzde 10’luk toplam limit dâhilinde gerçekleştirilmesine,

c) Bu çerçevede alımı gerçekleştirilecek DİBS’lerin ve alım miktarlarının TCMB tarafından belirlenmesine,

d)Alımların açılacak miktar ihaleleri yoluyla gerçekleştirilmesine

karar verilmiştir.

Kamuoyunun bilgisine sunulur.


Kaynak: TCMB Duyurusu 17.04.2020
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tcmb-para-politikasi-aktarim-mekanizmasinin-guclendirilmesi-ve-piyasa-yapiciligi-sisteminin-desteklenmesi-icin-ilave-onlemler-aldi/feed/ 0
Kamu Bankalarına İkrazen Özel Tertip Dibs Verilmesine İlişkin Açıklama https://www.muhasebenews.com/kamu-bankalarina-ikrazen-ozel-tertip-dibs-verilmesine-iliskin-aciklama/ https://www.muhasebenews.com/kamu-bankalarina-ikrazen-ozel-tertip-dibs-verilmesine-iliskin-aciklama/#respond Mon, 22 Apr 2019 14:45:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=55594 Kamu Bankalarına İkrazen Özel Tertip Dibs Verilmesine İlişkin Açıklama

Bilindiği üzere, 2019 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununda, Bütçe Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile belirlenen başlangıç ödeneklerinin yüzde üçüne kadar ikrazen özel tertip Devlet iç borçlanma senedi ihraç edilebileceği, ihraç edilecek ikrazen özel tertip Devlet iç borçlanma senetlerinin kamu sermayeli bankalar ile kamu kurum ve kuruluşları arasındaki dağılımını, senetlerin vadesini, faiz ve diğer şartlarını belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.

10 Nisan 2019 tarihinde açıklanan “Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019”da bankacılık sektörünün sermayesinin güçlendirilmesi amacıyla çeşitli aksiyonların alınacağı kamuoyu ile paylaşılmış olup, bu kapsamda kamu bankalarının sermayelerinin güçlendirilmesi amacıyla yapılan çalışmalar tamamlanmıştır.

Bu çerçevede, kamu bankalarının sermaye yapılarının güçlendirilmesi amacıyla kullanılmak üzere 24 Nisan 2019 valör tarihli olmak üzere net 3,3 milyar Avro tutarında, 5 yıl vadeli, yıllık %4,61 faizli, kuponsuz Devlet iç borçlanma senedi; kamu sermayeli katılım bankalarının sermaye yapılarının güçlendirilmesi amacıyla kullanılmak üzere nominal 400 milyon Avro tutarında 5 yıl vadeli, faiz ödemesiz Devlet iç borçlanma senedi ihraç edilecektir.

Bu süreçte, Türkiye Varlık Fonu (TVF) tarafından finansal piyasalarda iyileşme ve derinleşmeyi destekleme misyonu doğrultusunda 10 Nisan 2017’de kurulmuş olan TVF Piyasa İstikrar ve Denge Fonu aracı rolü üstlenmektedir. Bakanlığımız tarafından yukarıda özellikleri verilen ikrazen özel tertip DİBS’ler Piyasa İstikrar ve Denge Fonu’na (PİDF) ihraç edilecektir. PİDF, Bakanlığımız tarafından ihraç edilen ikrazen özel tertip DİBS’leri Kamu Bankalarına satarak nakit kaynak oluşturacak, sonrasında söz konusu nakit kaynağı kamu bankaları tarafından ihraç edilecek sermaye benzeri tahvillerin satın alınması amacıyla veya sermaye benzeri kredi kullandırılması amacıyla kullanacaktır. İkrazen ihraç edilecek DİBS’lerin karşılığında Hazine alacağı oluşacak, bununla ilgili 4749 sayılı Kanun uyarınca Piyasa İstikrar ve Denge Fonu ile Bakanlığımız arasında ikraz sözleşmesi düzenlenecektir.

İhraç edilecek İkrazen özel tertip DİBS’lerin banka bazında dağılımı aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

İkrazen Özel Tertip DİBS Tutarları
Bankalar İhraç Tutarı (Avro)
T.C. Ziraat Bankası A.Ş. 1.400.000.000
Türkiye Halk Bankası A.Ş. 900.000.000
Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. 700.000.000
Türkiye İhracat Kredi Bankası A.Ş. 150.000.000
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası A.Ş. 150.000.000
Ara Toplam 3.300.000.000
Ziraat Katılım Bankası A.Ş. 100.000.000
Vakıf Katılım Bankası A.Ş. 100.000.000
Türkiye Emlak Katılım Bankası A.Ş. 200.000.000
Ara Toplam 400.000.000
Genel Toplam 3.700.000.000

 

 

 


Kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kamu-bankalarina-ikrazen-ozel-tertip-dibs-verilmesine-iliskin-aciklama/feed/ 0
Yabancılardan 50 Milyon Dolarlık Hisse Senedi Alımı!!! https://www.muhasebenews.com/yabancilardan-50-milyon-dolarlik-hisse-senedi-alimi/ https://www.muhasebenews.com/yabancilardan-50-milyon-dolarlik-hisse-senedi-alimi/#respond Fri, 13 Oct 2017 08:00:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=23510 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından haftalık menkul kıymet istatistiklerine göre yurt dışında yerleşik kişiler, geçen hafta net 50 milyon dolarlık hisse senedi, 50,1 milyon dolarlık DİBS (Devlet İç Borçlanma Senedi) ve 15 milyon dolarlık ÖST (Özel Sektör Tahvil ve Bonosu) aldı.

TCMB Verilerine göre bir önceki hafta yurt dışında yaşayan yerleşik kişilerin 49 milyar 814,7 milyon dolar olan hisse senedi stoku, söz konusu haftada 50 milyar 251,4 milyon dolara çıktı. Ayrıca geçen hafta yurt dışında yerleşik kişilerin DİBS stoku, 33 milyar 825,1 milyon dolardan 33 milyar 928,8 milyon dolara yükseldi.

Kaynak: TCMB – Fortune Türkiye

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yabancilardan-50-milyon-dolarlik-hisse-senedi-alimi/feed/ 0
2017 – Mart Ayında En Yüksek Reel Getiri BIST 100 Endeksi’nde Oldu! https://www.muhasebenews.com/2017-mart-ayinda-en-yuksek-reel-getiri-bist-100-endeksinde-oldu/ https://www.muhasebenews.com/2017-mart-ayinda-en-yuksek-reel-getiri-bist-100-endeksinde-oldu/#respond Mon, 10 Apr 2017 12:00:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=13190 1- En yüksek aylık reel getiri,
1.1- Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde %0,92,
1.2- Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise %0,94 oranlarıyla BIST 100 endeksinde gerçekleşti.

BIST 100 endeksi yatırımcısına tek aylık reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, diğer yatırım araçları yatırımcısına kaybettirdi.

2- Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde;
2.1-
Yatırım araçlarından mevduat faizi %0,29,
2.2- Euro %0,54,
2.3- Devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) %0,83,
2.4- Amerikan Doları %0,93,
2.5- Külçe altın %0,98 oranında yatırımcısına kaybettirdi.

3- TÜFE ile indirgendiğinde ise;
3.1- Mevduat faizi %0,27,
3.2- Euro %0,52, DİBS %0,81,
3.3- Amerikan Doları %0,91,
3.4- Külçe altın %0,96 oranında yatırımcısına kaybettirdi.

4- BIST 100 Endeksi üç aylık değerlendirmede;
4.1- Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %10,45,TÜFE ile indirgendiğinde ise %12,61 oranıyla yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken;
4.2- DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %3,76, TÜFE ile indirgendiğinde ise %1,88 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

5- Altı aylık değerlendirmeye göre Amerikan Doları;
5.1- Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %9,85, TÜFE ile indirgendiğinde ise %14,46 oranında yatırımcısına en yüksek kazancı sağladı.
5.2- Aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %11,40, TÜFE ile indirgendiğinde ise %7,68 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

6- YILLIK DEĞERLENDİRMEDE EN YÜKSEK REEL GETİRİ AMERİKAN DOLARINDA GERÇEKLEŞTİ.
Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde Amerikan Doları;
6.1- Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %9,47,TÜFE ile indirgendiğinde ise %14,19 oranında yatırımcısına en fazla reel getiriyi sağladı.
6.2- DİBS Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %7,75, TÜFE ile indirgendiğinde ise %3,77 oranlarıyla yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçlarının aylık reel getiri oranları, Mart 2017

BIST 100 Endeksi: Borsa İstanbul Pay Piyasası için temel endeks olarak kullanılmaktadır. Borsa İstanbul pazarlarında işlem gören, piyasa değeri ve işlem hacmi en yüksek 100 payın ortak performansının ölçülmesi amacıyla oluşturulmuştur.

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (10.04.2017 – 24807)

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/2017-mart-ayinda-en-yuksek-reel-getiri-bist-100-endeksinde-oldu/feed/ 0