devamlılık – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sun, 07 Nov 2021 09:14:00 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Veraset yoluyla devir olan bir işletmenin tabi olacağı defter ne olmalıdır? https://www.muhasebenews.com/veraset-yoluyla-devir-olan-bir-isletmenin-tabi-olacagi-defter-ne-olmalidir/ https://www.muhasebenews.com/veraset-yoluyla-devir-olan-bir-isletmenin-tabi-olacagi-defter-ne-olmalidir/#respond Sun, 07 Nov 2021 00:30:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=117672 Gerçek kişi gelir vergisi mükellefi 01.11.2021 tarihinde vefat etti. Bilanço usulüne tabi defteri vardı. Eşi işini devam ettirecektir. Vergi dairesinden açılışı yapıldı. Vefat eden mükellef bilanço usulü tabiydi. İşyerini devir alan varisi de bilanço usulüne mi tabi olacaktır?

Bilanço usulüne göre devam edilecektir. 

Vefat tarihi itibari ile Kıst dönem Bilanço ve Gelir tablosu oluşturulacak.

Yeni mükellef (eş) bu bilanço ya göre açılış yapacaktır. 

Vefat eden kişinin Kıst dönem yıllık GV beyannamesi ve VİV beyannamesi 4 ay içinde verilecektir.

Özelge: Mirasçının işe devam etmesi durumunda yapacağı işlemler hk.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

Sayı : B.07.1.GİB.4.07.16.01-GVK-2010/129-366 24/11/2011
Konu : Mirasçının işe devam etmesi durumunda yapacağı işlemler

         İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … T.C. kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuzu, eşinizin vefat ettiğini, iki kızınız ile birlikte kanuni mirasçı olduğunuzu, kızlarınızın haklarından feragat ederek mirasın tamamını size devrettiğini, miras olarak kalan işyeri için kendi adınıza mükellefiyet tesis ettirdiğinizi, mirasçı olarak işyerini aynı bilanço değeri ile devam ettirip ettiremeyeceğiniz, eşinizin vefatını takip eden beyan dönemlerinde sonraki döneme devreden indirilecek KDV tutarının devreden indirilecek KDV olarak indirim konusu yapıp yapamayacağınız ile 2010 hesap dönemi için merhuma ait defter ve belgelerin kullanımına devam edip edemeyeceğiniz hususlarında özelge talebinde bulunduğunuz anlaşılmıştır.

            GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :  

         Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 inci maddesinde; “Her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançlar ticari kazançtır.”denilmiştir.

         Aynı Kanunun Mükerrer 80 inci maddesinin son fıkrasında, faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari bir işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç sayılacağı hükme bağlanmış, 5 numaralı bendinde ise, faaliyeti durdurulan bir işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançların, değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacağı belirtilmiştir.

         Anılan Kanunun 81 inci maddesinin birinci bendinde; ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanunî mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadî kıymetlerin kayıtlı değerleriyle (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması halinde değer artış kazancının hesaplanmayacağı hükme bağlanmıştır.

         Buna göre, ticari işletmenin, aynen devir alınmasından dolayı değer artış kazancının hesaplanmayacağı tabiidir.

         Bu hükümler çerçevesinde, ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde ölüm tarihi itibariyle ticari işletmenin faaliyetini durdurduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla, ölüm nedeniyle faaliyeti durdurulan işletmedeki hisselerin mirasçılarca devredilmesi ticari mahiyette bir işlem olmayıp, elde edilecek kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

         Bu açıklamalara göre, eşinizin ölümü nedeniyle intikal eden işletmenin faaliyetine tarafınızca devam edilmesi nedeniyle ticari kazanç bakımından mükellefiyet tesisinizin yapıldığı anlaşılmış olup, çocuklarınızın söz konusu, bu hisseleri diğer mirasçılara (size) veya başka kimselere satmak (devretmek) suretiyle elden çıkarmaları durumunda ise doğan kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

            KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

         3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesi ile ticari, sınaı, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler vergiye tabi tutulmuştur.

         Aynı Kanunun 17/4-c maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler  KDV’den istisna edilmiş ve devamında ise “(Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. İşlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılır.)”  hükmüne yer verilmiştir.

         Buna göre, veraset yoluyla intikal eden ticari işletmenin bazı mirasçıların haklarından feragat etmek suretiyle  tek bir varis tarafından faaliyetine devam etmesi  işleminin Gelir Vergisi Kanununun 81/1 maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde, devir işleminde  KDV Kanununun 17/4-c maddesi kapsamında KDV hesaplanmayacak ve sonraki döneme devreden KDV ise, mükellefiyet tesis ettirmek suretiyle işe devam eden varis tarafından indirim konusu yapılabilecektir.

         Öte yandan, diğer mirasçıların haklarından feragat etmesi, Gelir Vergisi Kanunu açısından ticari mahiyette bir işlem sayılmadığı takdirde KDV’nin konusuna girmeyeceği tabiidir.

         VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

         213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

         -12 nci maddesinde, “Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar.”,

         -16 ncı maddesinde ise “Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üçay eklenir.”

         164 üncü maddesinde de, “Ölüm işi bırakma hükmündedir. Ölüm mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirilir. Mirasçılardan herhangi birinin ölümü bildirmesi diğer mirasçıları bu ödevden kurtarır.” hükümlerine yer verilmiştir.

         2001/1 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde; “… Murisin ölümünden itibaren mirasçıların aynı işe aralıksız devam etmeleri halinde, ölüm tarihinin muris için işi bırakma, mirasçıları için ise işe başlama olarak kabul edilmesi, işe devam edecek olan mirasçıların ölüm tarihini takip eden 1 ay içinde bildirimde bulunmaları durumunda bildirimin zamanında yapıldığının kabul edilmesi ve mirasçıların mükellefiyetlerinin murisin ölüm tarihinden itibaren tesis edilmesi gerekecektir.

         Öte yandan Vergi Usul Kanunu’nun 257 nci maddesinde yer alan yetkiye istinaden, murisin mevcut defter ve belgelerinin ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar işe devam eden mirasçılar tarafından kullanılması uygun görülmüştür.

         Bu durumda, murisin faaliyetine yönelik hesaplarının ölüm tarihi itibariyle kapatılması ve işe devam eden mirasçıların hesaplarının ise yeniden açılması gerekmektedir.

         Ayrıca, işe devam eden mirasçıların söz konusu hesap döneminin son ayı içinde yeni hesap dönemi için kendi adlarına defter tasdik ettirmeleri ve usulüne uygun olarak belgelerini anlaşmalı matbaalara bastırmak veya notere tasdik ettirmek suretiyle kullanmaları gerektiği ise tabiidir.” denilmektedir.

         Buna göre, miras yoluyla intikal eden işyerinde faaliyete devam etmeniz nedeniyle, mevcut defter ve belgeleri ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar kullanmanız mümkün bulunmaktadır.

         Bilgi edinilmesini rica ederim.

Veraset ve İntikal Vergisi

Hangi olaylar veraset ve intikal vergisine tabidir?

Bir kişinin ölümü üzerine, sahibi bulunduğu menkul ve gayrimenkul mallarla bütün hak ve alacaklarının mirasçılarına intikali veraset ve intikal vergisine tabidir. Öte yandan, malların herhangi bir suretle ivazsız (karşılıksız) bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikali halinde de veraset ve intikal vergisi ödenmesi gerekmektedir.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi nereye verilir?

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi;
– Veraset yoluyla intikallerde ölen kimsenin, ivazsız intikallerde tasarrufu yapan kişinin ikametgâhının, tüzel kişilerde ve diğer teşekküllerde bunların merkezlerinin bulunduğu yerdeki vergi dairesine,

– Muris veya tasarrufu yapan kişinin ikametgâhı yabancı bir ülkede ise bunların Türkiye’deki son ikametgâhının bulunduğu yer vergi dairesine,

– Mükellefin yabancı memlekette bulunması halinde beyanname, mükellefin bulunduğu yerdeki Türkiye Konsolosluğuna, verilir. Ancak, muris veya tasarrufu yapan şahsın Türkiye’de hiç ikamet etmediği veya son ikametgâhının tespit olunamadığı takdirde veraset ve intikal vergisi beyannamelerinin, veraset yoluyla veya sair surette ivazsız tarzda intikal eden malın bulunduğu veya mükelleflerin ikametgâhlarının bağlı bulunduğu yer vergi dairesine verilebilir.

Beyannameler ilgili vergi dairelerine bizzat elden verilebileceği gibi taahhütlü olarak posta ile de gönderilebilir.

Ayrıca veraset ve intikal vergisi beyannamelerinin elektronik ortamda interaktif vergi daireleri aracılığıyla gönderilmesi de mümkün bulunmaktadır.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesine eklenecek belgeler nelerdir?

Kendilerine veraset yoluyla veya ivazsız surette intikal eden mallar dolayısıyla veraset ve intikal vergisi beyannamesi düzenleyenler, beyannameyi ilgili vergi dairesine verirken intikal eden malların çeşidine göre aşağıdaki belgeleri beyannameye ekleyeceklerdir.

-Veraset ilamı (mirasçılık belgesi)(*),

-Vasiyetname, miras mukavelenamesi,

-Borç ve masraflara ait belgeler,

-Ticari bilanço ve gelir tablosu,

-Gayrimenkuller için, tapunun fotokopisi ve emlak vergisi değerini gösteren ilgili belediyeden alınmış bir belge,

– Ölüm ve Mirasçılık Bildirimi; Bu bildirim formu, veraset ve intikal vergisini tarha yetkili vergi dairelerinden alınıp doldurulduktan sonra, ölenin son ikametgâhının bağlı olduğu muhtarlığa tasdik ettirilmesi zorunludur. (Murisin Türkiye’deki son ikametgâhı bilinmiyor ise söz konusu belge aranılmayacaktır.),

* Mirasçıları ve miras paylarını gösteren ve veraset ve intikal vergisi beyannamesine eklenmesi gereken mirasçılık belgesi, 01.10.2011 tarihine kadar yalnızca sulh hukuk mahkemesinden alınırken, 6217 sayılı İdari Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 1512 sayılı Noterlik Kanununda yapılan değişiklik sonucunda, 01.10.2011 tarihinden itibaren mirasçılarca sulh hukuk mahkemesinin yanı sıra noterlerden de alınabilmektedir.

Veraset yoluyla veya diğer suretle meydana gelen intikallerde intikal eden malların değerleri toplamı istisna haddi altında kalırsa beyanname verilir mi?

Veraset yolu ile meydana gelen intikallerde intikal eden malların değerleri toplamı istisna haddi altında kalsa dahi beyanname verilmesi zorunludur. Diğer suretle meydana gelen ve değerleri toplamı istisna hadlerinin altında kalan ivazsız intikaller için beyanname verilmez.

Veraset ve intikal vergisinde istisna tutarları nelerdir? (2021 için)

Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinde yer alan istisnalar aşağıda belirtilmiştir:

– Veraset yoluyla intikal eden ev eşyası ile murise ait kişisel eşyalar ve aile hatırası olarak korunan tablo, kılıç, madalya gibi eşyalar,

– Veraset yoluyla intikal eden malların, evlatlıklar da dahil olmak üzere çocuklar ve eşten her birine düşen miras paylarının (2021 yılı için) 334.534 TL’sı, eşin yalnız başına mirasçı olması halinde ise kendisine isabet eden miras payının (2021 yılı için) 669.479 TL’sı,

– Örf ve adete göre verilmesi gelenek olmuş hediye, cihaz, yüzgörümlüğü ve drahomalar (gayrimenkuller hariç),

– Bütün sadakalar,

– İvazsız suretle vaki intikallerin (2021 yılı için) 7.703 TL’si,

– Para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerin (2021 yılı için) 7.703 TL’si,

vergiden istisnadır. 

Yukarıda belirtilen istisna tutarları, 2021 yılı için geçerli tutarlar olup, bu tutarlar her yıl yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle dikkate alınmaktadır.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi ne zaman verilir?

Veraset yoluyla meydana gelen intikallere ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesi;

-Ölüm Türkiye’de meydana gelmiş ise ölüm tarihinden itibaren, mükelleflerin Türkiye’de bulunmaları halinde dört, yabancı bir ülkede bulunmaları halinde altı ay içinde,

-Ölüm yabancı bir memlekette meydana gelmiş ise mükelleflerin Türkiye’de bulunmaları halinde altı, ölen kişinin bulunduğu ülkede bulunmaları halinde dört, murisin bulunduğu ülke dışında yabancı bir ülkede bulunmaları halinde sekiz ay içinde,

-Gaiplik halinde, gaiplik kararının ölüm siciline kaydolunduğu tarihi izleyen bir ay içinde,

-İvazsız intikallere ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesi; malların hukuken iktisap edildiği tarihi izleyen bir ay içinde,

-Gerçek veya tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında, yarışma ve çekiliş ile müsabakaların yapıldığı günü takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar
verilir.

Veraset ve intikal vergisi ne zaman ödenir?

– Veraset ve intikal vergisi, tahakkukundan itibaren üç yılda her yıl Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere toplam altı eşit taksitte ödenir.

– Gerçek veya tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında, yarışma ve çekiliş ile müsabakaların yapıldığı günü takip eden ayın 20 nci günü akşam

Veraset ve intikal vergisi nasıl hesaplanır?

Veraset ve intikal vergisinin oranı, 7338 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde belirlenmiştir. Vergi tarifesi aşağıdaki gibidir. (2021 yılı için) 

 

Matrah

 

Verginin Oranı (%)
Veraset Yoluyla İntikallerde İvazsız İntikallerde 
İlk 380.000 TL için  1 10
Sonra gelen 900.000 TL için  3 15
Sonra gelen 1.900.000 TL için  5 20
Sonra gelen 3.600.000 TL için  7 25
Matrahın 6.780.000 TL’yi aşan bölümü için 10 30

Bir şahsa, ana, baba, eş ve çocuklarından (evlatlıktan evlat edinenlere yapılan ivazsız intikaller hariç) ivazsız mal intikali halinde vergi, ivazsız intikallere ilişkin tarifede yer alan oranların yarısı uygulanarak hesaplanır.

Veraset ve intikal vergisinden tenzil olunabilecek borçlar ve masraflar nelerdir? 

Veraset ve intikal vergisinin matrahının tespitinde aşağıda yazılı borç ve masrafların indirilmesi mümkündür.

1. Veraset yoluyla meydana gelen intikallerde, murisin geçerli belgelere dayanan borçları ile vergi borçları,

2. Diğer suretle iktisaplarda (ivazsız intikallerde) malın aynına (kendisine) ait borçlarla vergi
borçları (Hibe edilen mala isabet eden borçları hibe eden üstlenmiş ise bu borçlar indirilmez),

3. Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallardan yabancı memleketlerde bulunanlara isabet eden borçlar ile yabancı memleketlerde bu mallar dolayısıyla ödenen veraset ve intikal vergileri (Ancak, söz konusu borçlar ve vergiler beyan edilen malların değerini geçemez),

4. Cenazenin donanımı ve gömülmesi için yapılan giderler.

Bu borç ve masrafların matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için, mükelleflerin bunları beyannamenin ilgili bölümünde göstermeleri ve bunlara ilişkin geçerli belgeleri beyannameye eklemeleri zorunludur.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/veraset-yoluyla-devir-olan-bir-isletmenin-tabi-olacagi-defter-ne-olmalidir/feed/ 0
Müteahhitlere yapılan toptan mobilya işlerinin KDV oranı nedir? https://www.muhasebenews.com/muteahhitlere-yapilan-toptan-mobilya-islerinin-kdv-orani-nedir/ https://www.muhasebenews.com/muteahhitlere-yapilan-toptan-mobilya-islerinin-kdv-orani-nedir/#respond Sat, 01 Feb 2020 15:30:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=76751 Firmamız fuarlara stant yapmaktadır. Kullandığı malzemeler mdf vb. KDV oranı %18 den %8 e düşen mobilyalar bölümüne girer mi?

Kararda belirtilen listede bulanan mobilyalar için %8 KDV uygulanır. Listede olmayanlara %18 KDV uygulanır. Aşağıdaki link de bulanan Listeyi inceleyiniz. hhttps://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/user_upload/Cumhurbaskani_Karari/1994_KDV_CK.pdf

Müteahhitlere oda kapısı mutfak imalatı yapıp teslim etmekteyiz. Keseceğimiz faturanın KDV sinin yüzde 18 olarak mı yüzde 8 olarak mı kesileceğiz?

Mobilya için yayımlanan listedekiler için % 8 listede olmayanlar için % 18 uygulanır.

Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Toptan Balık teslimlerinde KDV oranı %1 olarak düzenlenmiştir. Bu oran Midye içinde geçerli olur mu?

Kararda sadece BALIK kelimesi geçmektedir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/muteahhitlere-yapilan-toptan-mobilya-islerinin-kdv-orani-nedir/feed/ 0
Mobilya ürünlerinde KDV indirimi uygulaması ne zamana kadar geçerlidir? https://www.muhasebenews.com/mobilya-urunlerinde-kdv-indirimi-uygulamasi-ne-zamana-kadar-gecerlidir/ https://www.muhasebenews.com/mobilya-urunlerinde-kdv-indirimi-uygulamasi-ne-zamana-kadar-gecerlidir/#respond Fri, 31 Jan 2020 13:30:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=76675 Ahşap ürünlerinde KDV %8 olarak fatura edilmektedir. Yıllara sari işlerde mutfak satımlarında düzenlenen hakkedişler %8 olarak mı yoksa %18 olarak mı faturalandırılır?

Hakediş de KDV hesaplanmaz. Malın (Mobilyanın) teslimi ile KDV doğar.

Mobilyada KDV indirimi uygulaması mütemadiyen sürecek mi yoksa belirli bir dönem için mi?

Evet süre sınırı yok.

Mobilya KDV indiriminde banyo dolabı satışı yapan mükellef için de geçerli olacak mıdır?

Kararda belirtilen listede bulanan mobilyalar için %8 KDV uygulanır.

Listede olmayanlara %18 KDV uygulanır.

Aşağıdaki link de bulanan Listeyi inceleyiniz. https://archive.ismmmo.org.tr/docs/mevzuat/PratikBilgiler/2020_vergi/21.pdf

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mobilya-urunlerinde-kdv-indirimi-uygulamasi-ne-zamana-kadar-gecerlidir/feed/ 0
2008 yılından önce anonim şirketlerde 4/a sigortalı görünen şirket ortaklarının sigortalılıkları hangi koşulda devam eder? https://www.muhasebenews.com/2008-yilindan-once-anonim-sirketlerde-4-a-sigortali-gorunen-sirket-ortaklarinin-sigortaliliklari-hangi-kosulda-devam-eder/ https://www.muhasebenews.com/2008-yilindan-once-anonim-sirketlerde-4-a-sigortali-gorunen-sirket-ortaklarinin-sigortaliliklari-hangi-kosulda-devam-eder/#respond Tue, 28 Jan 2020 11:30:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=76442 Anonim şirket ortağı 2003 yılından beri SGK’lı olarak görünmektedir. 1.2.2020 tarihinden itibaren bir şirket kuracaktır. Bu durumda kişinin sigortalılığı devam eder mi?

Kişi 2003’ten beri kendi şirketinde olan 4/a sigortalılığı kesintiye uğrayıncaya kadar devam eder.

Tek ortaklı Limited şirket ortağı, şirketten aylık ve düzenli olarak huzur hakkı almaktadır. Şirket tarafından özel sağlık sigortası, hayat sigortası vb. poliçeler düzenlendiğinde, bu poliçeler için ödenen bedeller, huzur hakkı için düzenlenen ücret bordrosundaki Gelir Vergisi’nde indirim konusu yapabilir mi?

Huzur hakkı ücrettir. GV 63.maddesindeki şart ve oranlarca GV matrahından indirilir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2008-yilindan-once-anonim-sirketlerde-4-a-sigortali-gorunen-sirket-ortaklarinin-sigortaliliklari-hangi-kosulda-devam-eder/feed/ 0
Kamuya Yararlı Derneklerin Düzenledikleri Seminerlerden Vergi Kesintisi Yapılır Mı? https://www.muhasebenews.com/kamuya-yararli-derneklerin-duzenledikleri-seminerlerden-vergi-kesintisi-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kamuya-yararli-derneklerin-duzenledikleri-seminerlerden-vergi-kesintisi-yapilir-mi/#respond Mon, 03 Dec 2018 10:15:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=14680 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Kamu menfaatine yararlı derneğin düzenlediği seminer faaliyetinin vergilendirilmesi.

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinde, kamuya yararlı dernek statüsü bulunan, üyelerinin yapmış olduğu bağış ve aidatlarla faaliyetini sürdüren derneğinizin, kanun ve mevzuat değişikliklerinde İçişleri Bakanlığının izni ile azami yılda bir sefer otellerde veya valilik sosyal tesislerinde seminer düzenlediği, bu seminerlere vali, vali yardımcıları, il genel meclisi başkanı, özel idare genel sekreteri, bütçe başkanları, il genel meclisi üyelerinin katıldığı, eğitim ve seminerlerin finansmanının ilgili özel idarelerden derneğinize ödenen paralar ile karşılandığı belirtilerek, söz konusu faaliyetinizden dolayı kurumlar vergisi mükellefi olup olmayacağınız hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2’nci maddesine göre dernek ve vakıflar kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmazken, bu maddenin beşinci fıkrasıyla dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler kurumlar vergisi mükellefiyeti kapsamına alınmıştır. Söz konusu fıkrada, dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde bulunmayan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi işletme olduğu; aynı maddenin altıncı fıkrasında ise dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Konu ile ilgili olarak, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerle ilgili (2.4.) bölümünde, iktisadi işletmenin belirlenmesinde iktisadi işletmenin en belirgin özelliklerinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi olduğu diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı veya hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesinin, kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır.

Dernekler tüzel kişilikleri itibarıyla kurumlar vergisi mükellefi olmamakla birlikte, dernek tüzel kişiliğine bağlı iktisadi işletme oluşturacak ticari, sınai ve zirai faaliyetlerin kurumlar vergisine tabi tutulması gerekecektir.

Buna göre; derneğinizin, kanun ve mevzuat değişiklikleri ile ilgili vali, vali yardımcıları, il genel meclisi başkanı, özel idare genel sekreteri, bütçe başkanları, il genel meclisi üyelerinin katılımıyla İçişleri Bakanlığının izniyle, düzenlediği eğitim ve bilgilendirme semineri faaliyetinin yerine getirilmesi için katlanılan masrafların bu eğitim ve seminere katılanlardan tahsil edilmemesi, doğrudan bağış adı altında da olsa bir bedel alınmaması şartıyla, düzenlediğiniz seminerler dolayısıyla derneğinize bağlı bir iktisadi işletme oluşmayacaktır.

Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
26 Eylül 2016 Tarih – 38418978-125[2-16/11]-236220  Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kamuya-yararli-derneklerin-duzenledikleri-seminerlerden-vergi-kesintisi-yapilir-mi/feed/ 0
Birliğin Yaptığı Hizmet Karşılığı Aldığı Bedel Nedeni İle Kurumlar Vergisi Mükellefiyeti Doğar mı? https://www.muhasebenews.com/birligin-yaptigi-hizmet-karsiligi-aldigi-bedel-nedeni-ile-kurumlar-vergisi-mukellefiyeti-dogar-mi/ https://www.muhasebenews.com/birligin-yaptigi-hizmet-karsiligi-aldigi-bedel-nedeni-ile-kurumlar-vergisi-mukellefiyeti-dogar-mi/#respond Mon, 02 Apr 2018 19:30:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17590 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Birliğin yapmış olduğu hizmetin karşılığı almış olduğu bedel nedeniyle KV mükellefiyetine tabi olup olmadığı, mükellefiyetinin olması durumunda beyannamelerinin serbest muhasebeci veya mali müşavir tarafından imzalanma zorunluluğu hakkında,

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; Birliğiniz tarafından hastanelerin tıbbi atıklarının ve belediyelerin çöplerinin bir bedel karşılığında bertaraf edileceği ve bu hizmetin karşılığında para tahsilatı yapabilmek için fatura kesilmesi gerektiği belirtilerek; VUK, KDV ve Kurumlar Vergisi karşısındaki durumunuz ile kurumlar vergisi mükellefi olmanız halinde beyannamelerinin serbest muhasebeci veya mali müşavir tarafından imzalanma zorunluluğu hakkında bilgi istenilmiştir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, iktisadi kamu kuruluşları vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup aynı Kanunun 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasında da; Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; altıncı fıkrasında ise iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin açıklamaları içeren 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.3.1.) bölümünde iktisadi kamu kuruluşlarının ticari, sınai veya zirai bir işletme oluşturup oluşturmadığı hususunda, bu Tebliğin (2.4.) bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

Söz konusu Tebliğin (2.4.) bölümünde ise iktisadi işletmenin belirlenmesinde işletmenin belirgin özelliklerinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesinin, diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesinin, kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır. Ayrıca kazanç sağlama amacı olmasa dahi işletmenin konusunun ve faaliyetinin, her türlü mal ve hizmet satışı ya da bunlara benzer şekillerde olması ve devamlı surette yapılması durumlarında da dernek veya vakıflara ait iktisadi işletme oluştuğu kabul edilecektir.

Buna göre, vergi uygulamaları bakımından Birliğinizin tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamaktadır. Ancak, Birliğinizin çöp ve katı atıkları toplaması, taşıması, ayrıştırması, ortadan kaldırması ve toplanan katı atık ve çöplerin dönüşümü ile yeniden ekonomiye kazandırılması amacıyla yapmış olduğu hizmetler karşılığında bir bedel alması halinde, Birliğinize bağlı bir iktisadi işletme oluşacağından, söz konusu iktisadi işletme nezdinde Birliğinizden ayrı olarak kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir.

VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 172’nci maddesinde, iktisadi kamu müesseselerinin defter tutmaya mecbur oldukları; 176’ncı maddesinde defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılmış tüccarlardan I nci sınıf tüccarların bilanço esasına göre defter tutacakları; 177’nci maddesinde, her türlü ticaret şirketleri ile kurumlar vergisine tabi diğer tüzel kişilerin I nci sınıfa dahil oldukları hüküm altına alındıktan sonra, 182’nci maddede bilanço esasında tutulacak defterler sayılmış, 220’nci maddede ise tasdike tabi defterlere ilişkin hükümler yer almıştır.

Mezkûr Kanunun 227’nci maddesinin birinci fıkrasında ise “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların aynı Kanunun 229’uncu maddesinde belirtilen fatura ile müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

164 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (III.) bölümünde, Genel ve Katma Bütçeli İdarelere, İl Özel İdarelerine, Belediyeler ve Köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2’nci maddesinde tanımı yapılan Teşebbüs, Teşekkül, Kuruluş, Müessese, Bağlı Ortaklık, İştirak ve İşletmelerin tasdik mecburiyetine tabi olmaksızın Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerine göre Tebliğde sayılan belgeleri düzenleyecekleri, ancak bu kuruluşların kullanacakları belgelerin üzerine “Vergi Usul Kanunu Yönetmelik Hükümlerine Tabi Değildir” ibaresini kaşe ile basacakları veya matbaa baskısı ile belirtecekleri düzenlemesine yer verilmiştir.

Ayrıca, anılan Kanunun mükerrer 227’nci maddesi ile vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensupları tarafından da imzalanması mecburiyetini getirme, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibariyle ayrı ayrı uygulatma ve söz konusu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirleme hususlarında Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

Bu yetkiye dayanılarak çıkarılan ve 29/06/1997 tarihli ve 23034 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 sıra no.lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ ile vergi beyannamelerinin meslek mensuplarınca imzalanması konularına ilişkin usul, esas ve işlemlerde dikkate alınacak parasal hadler belirlenmiş ve Bakanlığımızca özel bir belirleme yapılmadığı takdirde, bu hadlerin her yıl bir önceki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı bu Kanuna ilişkin olarak yayımlanmış çeşitli Genel Tebliğlerde açıklanmıştır.

Diğer taraftan, 4 sıra no.lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğin (II/A) bölümünde, kurumlar vergisi veya ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden aktif ve net satışları toplamı Bakanlığımızca belirlenen hadleri aşmayan mükelleflerin beyannamelerini 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarına imzalatmak zorunda oldukları belirtilmektedir.

Buna göre, Birliğinize bağlı iktisadi işletme oluşması nedeniyle yukarıda yer verilen hükümlere uygun olarak defter tutma ve belge düzenleme mecburiyetiniz bulunmaktadır.

Ayrıca, Birliğinize bağlı oluşan iktisadi işletmeye kurumlar vergisi ile katma değer vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmesi gerektiğinden, söz konusu iktisadi işletmenin aktif ve net satışlarının II/A bölümündeki hadlerin altında kalması halinde, düzenleyeceğiniz beyannamelerin 4 sıra no.lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ kapsamında 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarına imzalattırılması zorunlu bulunmaktadır.

Kaynak: Bitlis Valiliği Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
29 Nisan 2014 Tarih ve 10497383-010-1 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/birligin-yaptigi-hizmet-karsiligi-aldigi-bedel-nedeni-ile-kurumlar-vergisi-mukellefiyeti-dogar-mi/feed/ 0
Büyükşehir Belediyesine Bağlı Su İdaresinin Ana Faaliyet Konusu Dışında Yapacağı Hizmetler Karşılığında Elde Edeceği Kazançlar Vergiye Tabi midir? https://www.muhasebenews.com/buyuksehir-belediyesine-bagli-su-idaresinin-ana-faaliyet-konusu-disinda-yapacagi-hizmetler-karsiliginda-elde-edecegi-kazanclar-vergiye-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/buyuksehir-belediyesine-bagli-su-idaresinin-ana-faaliyet-konusu-disinda-yapacagi-hizmetler-karsiliginda-elde-edecegi-kazanclar-vergiye-tabi-midir/#respond Mon, 24 Jul 2017 05:00:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16524 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Büyükşehir Belediyesine bağlı su idaresinin IGPS Sabit Referans İstasyonunu kullanımı karşılığında alacağı bedelin kurumlar vergisine tabi olup olmadığı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ….. Vergi Dairesi Müdürlüğünde katma değer vergisi ve stopaj yönünden mükellefiyetinizin bulunduğu ve kurumunuzun Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı tarafından geliştirilen, IGPS Sabit Referans İstasyonunun bedel karşılığında vatandaşların kullanımına açılacağından bahisle, ana faaliyet konusu dışında olan bu hizmet karşılığında kurumunuzun elde edeceği kazançların kurumlar vergisine tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, iktisadi kamu kuruluşlarının kazançlarının verginin konusu kapsamına alındığı; 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasında Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; aynı maddenin altıncı fıkrasında iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 4’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (ı) bendinin 1 numaralı alt bendinde de; il özel İdareleri, belediyeler ve köyler ile bunların oluşturdukları birlikler veya bunlara bağlı kuruluşlar tarafından işletilen kanal, boru ve benzeri yollarla dağıtım yapan su işletmelerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu hükme bağlanmış olup konuya ilişkin açıklamalara 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin  “4.10. İl özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların oluşturdukları birlikler veya bunlara bağlı kuruluşlar tarafından işletilen işletmeler” bölümünde yer verilmiştir.

Ayrıca, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.3.1.) bölümünde, iktisadi kamu kuruluşunun ticari, sınai veya zirai bir işletme oluşturup oluşturmadığı hususunda, bu Tebliğin “2.4. Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler” başlıklı bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

Söz konusu Genel Tebliğin (2.4.) bölümünde işletmelerin belirgin özelliklerinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi; diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu; Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek ya da vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı açıklanmıştır.

Genel Tebliğin aynı bölümünde, ticari organizasyonun sermaye tahsisi, işyeri açılması, personel istihdamı, ticaret siciline kaydolmak gibi unsur ve şartlardan tümü veya bir kısmının yerine getirilmek suretiyle belirli şekilde kurulmuş olacağı; bu takdirde bu organizasyon içinde bir takvim yılında veya iki veya üç yılda tek bir işlem yapılmış olsa dahi ticari faaliyetin varlığının kabul edileceği açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; Genel Müdürlüğünüzün ana faaliyet konusu dışında olan IGPS Sabit Referans İstasyonunun bedel karşılığında vatandaşların kullanımına açılması dolayısıyla oluşacak iktisadi kamu kuruluşu nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekmekte olup bu hizmet karşılığında elde edilen kazançlar kurumlar vergisine tabidir.

Kaynak: Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
17 Şubat 2016 Tarih ve 49327596-125[KVK.2013.ÖZ.2]-55 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/buyuksehir-belediyesine-bagli-su-idaresinin-ana-faaliyet-konusu-disinda-yapacagi-hizmetler-karsiliginda-elde-edecegi-kazanclar-vergiye-tabi-midir/feed/ 0