defa – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 21 Aug 2023 17:33:25 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 İlk Defa Çalışanı Olacak Şahıs Firması SGK Teşvikinden Yararlanabilir Mi? https://www.muhasebenews.com/ilk-defa-calisani-olacak-sahis-firmasi-sgk-tesvikinden-yararlanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/ilk-defa-calisani-olacak-sahis-firmasi-sgk-tesvikinden-yararlanabilir-mi/#respond Tue, 22 Aug 2023 02:12:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145585 Şimdiye kadar SSK kaydı olmayan bir işveren(şahıs firması) SSK açılışını yaparak 6111 sayılı kanunun geçici 10 md. ne tabi işçi işe alıp işçiyi bu teşvikten yararlandırabilir mi?

İşveren SGK işveren işyeri dosyası açar ve e-SGK işveren sistemi / teşvikler ve tanımlamalar kısmından işçinin TC ile teşvik sorgulaması yapabilir.
Çünkü 6111 sayılı teşvik sadece işyeri değil işçinin de taşıyacağı Sartları içerir.


Teşvikten yararlanmak için kanunda sayılan diğer şartların yanında, işe alınan sigortalının işe alındığı tarihten önceki altı aylık sigortalı sayısının ortalamasına ilave olarak çalıştırılması gerekmektedir.

Ortalama sigortalı sayısı, her ay işe alınan sigortalılar için ayrı ayrı değerlendirilecektir.

Yeni tecil edilen veya sigortalıların işe alındığı tarihten geriye dönük 6 aylık süre içinde hiç sigortalı bildirimi bulunmayan işyerlerinin ortalama sigortalı sayısı “0” olacağından işe aldıkları ve diğer şartları taşıyan tüm sigortalılar için teşvikten yararlanabileceklerdir.

Ay içinde işe giren ve işten çıkan tüm sigortalılar hesaplamaya dahil edilecektir. Ancak aynı ay içinde aynı sigortalı işten çıkıp tekrar aynı işyerinde işe girmiş ise bu sigortalı mükerrer olarak sayılmayacak sadece bir olarak sayılacaktır.


İşyerinin SGK geçmişi yok, yani kurulduğundan bugüne eleman çalıştırmamış. Şimdi bir eleman alınacak, SGK da açılış yapılacak. Burada 6111/4447 10. madde den yararlanabilir mi?

6111 sayılı teşvik işçi yönünden şartları sağlıyor ise yararlanır. Bunun için e-SGK işveren sistemi teşvik ve tanımlamalar kısmına işçinin TC si yazılarak sorgulama yapılabilmektedir.


Kadın, Genç ve Mesleki Yeterlilik Belgesi Olanların Teşviki

31.12.2023 tarihine kadar işsiz olan kişileri istihdam eden özel sektör işverenlerin prime esas kazanç üst sınırına kadarki sosyal güvenlik primi işveren payları (2023 Temmuz – Aralık dönemi için 2.749,97 ila 20.624,79 TL)  İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmaktadır.

Faydalanma şartları

– Kişinin son 6 aydır işsiz olması
– Kişinin istihdam edildiği tarihten önceki son 6 ayın ortalama sigortalı çalışan sayısına ilave olarak istihdam edilmesi
– Özel sektör işvereni olması

Faydalanma süresi

– 18 yaş ve üzeri kadınları istihdam eden işverenlere 24 ila 54 ay,
– 18-29 yaş arası erkekleri istihdam eden işverenlere 12 ila 54 ay,
– 29 yaş ve üzeri erkekleri istihdam eden işverenlere 6 ila 30 ay,
– Çalışmakta iken; 01.03.2011 tarihinden sonra mesleki yeterlik belgesi alanlar, mesleki ve teknik eğitimi tamamlayanlar veya işgücü yetiştirme kurslarını bitirenleri istihdam eden işverenlere 12 ay,
süreyle destek sağlanmaktadır. İŞKUR’a kayıtlı olmayı teşvik etmek amacıyla kişinin İŞKUR’a kayıtlı olması durumunda destek süresine 6 ay eklenilmesi yönünde hüküm getirilmiştir.

İşverenlerce; aylık prim ve hizmet belgesinin yasal süresi içerisinde SGK’ya verilmesi ve primlerin yasal süresi içerisinde ödenmesi gerekmektedir.

Tablo 1. 6111 Sayılı Kanuna Göre Sigorta Prim Teşvikinden Yararlanma Süreleri


4447 Sayılı Kanun

Geçici Madde 10 – (Ek: 13/2/2011-6111/74 md.)41

31/12/2015 tarihine kadar işe alınan her bir sigortalı için geçerli olmak üzere, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren özel sektör işverenlerince işe alınan ve fiilen çalıştırılanların; işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları ve bu maddede belirtilen diğer koşulları da sağlamak kaydıyla, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayılan ve 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır.

Bu maddede belirtilen destek unsuru;

a) 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkekler ile 18 yaşından büyük kadınlardan;

1) Mesleki yeterlik belgesi sahipleri için kırksekiz ay süreyle,

2) Mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretimi veya Türkiye İş Kurumunca düzenlenen işgücü yetiştirme kurslarını bitirenler için otuzaltı ay süreyle,

3) (1) ve (2) numaralı alt bentlerde sayılan belge ve niteliklere sahip olmayanlar için yirmidört ay süreyle,

b) 29 yaşından büyük erkeklerden (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde sayılan belge ve niteliklere sahip olanlar için yirmidört ay süreyle,

c) (a) ve (b) bentleri kapsamına girenlerin Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler arasından işe alınmaları halinde ilave olarak altı ay süreyle,

ç) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmakta iken, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra mesleki yeterlik belgesi alanlar veya mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretimi bitirenler için oniki ay süreyle,

d) 18 yaşından büyüklerden bu fıkranın (a), (b) ve (ç) bentlerine girmeyenlerin Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler arasından işe alınmaları halinde altı ay süreyle,

uygulanır.

Bu maddede sayılan belge ve nitelikler nedeniyle destek unsurundan yararlanabilmek için sigortalıların sahip oldukları mesleki yeterlik, mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretim kurumları veya Türkiye İş Kurumunca düzenlenen işgücü yetiştirme kurslarına ilişkin belgelerde belirtilen meslek ya da alanlarda işe alınmaları ve/veya çalışıyor olmaları gerekir.

Bu maddeyle sağlanan destek unsurundan aynı sigortalı için bir kez yararlanılabilir. Sigortalı, destek süresini tamamlamadan işsiz kalması halinde, kalan süreden yeniden yararlanamaz. Ancak ikinci fıkranın (a) bendi kapsamına girenlerin, aynı bent kapsamında yeniden işe alınmaları ve (1) veya (2) numaralı alt bentlerde sayılan belge ve nitelikleri bu dönemde temin etmeleri halinde destekten yeniden yararlanabilirler. Bu durumda ilk yararlanma süresi, ikincisinden düşülür ve toplam yararlanma süresi en son yararlanılandestek için maddede öngörülen süreyi aşamaz.

İşveren hissesine ait primlerin Fondan karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak; 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermesi, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarını yasal süresi içinde ödemesi ve kapsama giren sigortalının işe alındığı işyerinden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır.

Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirilmiş veya ilgili diğer kanunlar uyarınca prim borçlarının yeniden yapılandırılmış ve taksitlendirilmiş olması, bu tecil, taksitlendirme ve yeniden yapılandırma devam ettiği sürece işverenlerin bu fıkra hükmünden yararlanmasına engel teşkil etmez.

Bu madde hükümleri; 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.

5510 sayılı Kanun gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler bir yıl süreyle bu maddeyle sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz.

Bu maddeyle sağlanan destek unsuru, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uygulandıktan sonra kalan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait oranı üzerinden, bu maddede belirtilen esaslar dikkate alınarak uygulanır.

Bu maddede düzenlenen teşvik, 5510 sayılı Kanun kapsamında bulunanlarla aynı şartlarda olmak üzere 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıkların statülerine tabi personeli için de uygulanır.

Fondan karşılanan prim tutarları, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.

Cumhurbaşkanı, bu maddenin uygulanma süresini 31/12/2023 tarihine kadar uzatmaya yetkilidir.4243

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.


DİPNOTLAR

41 29/12/2022 tarihli ve 32058 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6619 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bu maddenin uygulanma süresinin 31/12/2023 tarihine kadar uzatılmasına karar verilmiştir.

42 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 125 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.

43 11/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “2015 yılından itibaren beş yıla” ibaresi “31/12/2023 tarihine” şeklinde değiştirilmiştir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ilk-defa-calisani-olacak-sahis-firmasi-sgk-tesvikinden-yararlanabilir-mi/feed/ 0
Geçen yıl 162 bin 51 işletme ilk defa e-ticarete girdi https://www.muhasebenews.com/gecen-yil-162-bin-51-isletme-ilk-defa-e-ticarete-girdi/ https://www.muhasebenews.com/gecen-yil-162-bin-51-isletme-ilk-defa-e-ticarete-girdi/#respond Tue, 12 Apr 2022 22:00:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=125641 Ticaret Bakanlığı Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi (ETBİS) verilerinden yaptığı derleme, Türkiye’nin e-ticaret karnesini ortaya koydu.

e-Ticaret hacminin geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 69 artarak 381,5 milyar liraya, sipariş sayısının da yüzde 46 artışla 3 milyar 347 milyon adede yükseldiğinin duyurulmasının ardından, bu hacmin detayları da ortaya çıktı.

Buna göre, 2021 yılında e-ticaretin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı bir önceki yıla kıyasla yüzde 24 artarak yüzde 5,1’e yükseldi.

e-Ticaretin genel ticarete oranının en yüksek olduğu ay yüzde 20,4 ile yoğun e-ticaret kampanyalarının yaşandığı kasım olurken bu ayı yüzde 19,9 ile mayıs takip etti.

Türkiye’de geçen yıl 18-70 yaş için kişi başına düşen e-ticaret harcaması bir önceki yıla göre yüzde 69 artış göstererek 4 bin 749 liraya çıktı. İstanbul’da kişi başına düşen e-ticaret harcaması 6 bin 324 lira, Ankara’da 3 bin 795 lira ve İzmir’de 3 bin 400 lira olarak gerçekleşti.

Bu illeri, 3 bin 141 lirayla Kocaeli, 3 bin 117 lirayla Antalya ve 2 bin 925 lirayla Bursa takip etti.

EN FAZLA KARTLI ÖDEME KULLANILDI

Geçen yıl ödeme yöntemleri bazında toplam e-ticaret hacminin yüzde 37’sini 144 milyar lira ile havale/EFT ve diğer ödemeler, yüzde 3’ünü 11 milyar lira ile kapıda ödeme, yüzde 60’ını 227 milyar lira ile kartlı işlemler oluşturdu.

Türkiye’de 2021 yılında e-ticaret faaliyetinde bulunan 484 bin 347 işletme bulunurken bunların 26 bin 442’si ETBİS’e kayıtlı hizmet sağlayıcı olarak faaliyet gösteriyor. ETBİS’e kayıtlı site sayısı da 31 bin 592’ye ulaştı. 14 bin 699 işletme kendi sitesinde e-ticaret faaliyetinde bulunmakla birlikte e-ticaret pazar yerlerinde de satış yapıyor.

Verilere göre, 162 bin 51 işletme 2021 yılında ilk kez e-ticaret faaliyetinde bulundu. Yemek dışında kalan sektörlerde faaliyet gösteren e-ticaret işletme sayısı da 435 bin 55 olarak belirlendi.

e-Ticaret faaliyeti yürüten işletme sayısının en fazla olduğu il yüzde 40 ile İstanbul olurken bu ili yüzde 8 ile Ankara, yüzde 6,5 ile İzmir, yüzde 4 ile Bursa, yüzde 3,5 ile Antalya ve yüzde 2 ile Konya takip ediyor.

e-Ticaret harcamalarının yurt içi-yurt dışı dağılımına bakıldığında ise geçen yıl yurt içi harcamaların payı yüzde 92 ile 349 milyar lira oldu. Diğer ülkelerin Türkiye e-ticaret sitelerinden yaptığı harcamalar yüzde 4 ile 16,4 milyar lira, vatandaşların yurt dışından yaptığı alımlar yüzde 4 ile 16,5 milyar lira olarak gerçekleşti.

EN YÜKSEK HACİM BEYAZ EŞYADA

Sektör bazında e-ticaret hacmi değerlendirildiğinde, beyaz eşya ve küçük ev aletleri yaklaşık 52,9 milyar lira, giyim, ayakkabı ve aksesuar 24,2 milyar lira, elektronik sektörü ise 21,4 milyar lira oldu. Bu alanları, 18,3 milyar lirayla hava yolları, 14,5 milyar lirayla yemek, gıda ve süpermarket ile 10,7 milyar lirayla seyahat, taşımacılık ve depolama sektörleri izledi.

Aracı hizmet sağlayıcılar üzerinden alışveriş yapanların yüzde 48’ini kadınlar, yüzde 52’sini erkekler oluşturdu. Vatandaşların yüzde 70’i aracı hizmet sağlayıcılardan alışveriş yaparken mobil uygulama kullanmayı tercih etti. Bu da Türkiye’de akıllı telefonların ve mobil uygulamaların kullanımındaki yaygınlığa işaret eden önemli bir gösterge olarak öne çıktı.

Toplam site ziyaretlerinin e-ticarete dönüşüm oranı yüzde 2,1 olarak gerçekleşti.

ORTALAMA SEPET TUTARI 110 LİRA

e-Ticarette ortalama sepet tutarı 110 lira olurken bu tutar ödeme şekillerine göre farklılık gösterdi. Buna göre, kartlı işlemlerde ortalama sepet tutarı 182 lira, havale-EFT ve diğer ödemelerde 68 lira, kapıda ödemelerde ise 65 lira oldu.

Geçen yıl tüm gönderiler içinde e-ticaret gönderilerinin oranı yüzde 58 olarak belirlenirken İstanbul, Ankara, İzmir’den gerçekleşen gönderilerin tüm illere oranı yüzde 68 olarak tespit edildi.

e-Ticaret hacminin günlere göre dağılımının dalgalı bir seyir izlediği görüldü. Buna göre, e-ticaret hacminin yüzde 16,6’sı cuma günleri gerçekleşirken ikinci sırada yüzde 16,1 ile salı öne çıktı. En az hacim ise yüzde 9,1 ile cumartesi günleri gerçekleşti.


Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gecen-yil-162-bin-51-isletme-ilk-defa-e-ticarete-girdi/feed/ 0
Süresinden sonra ilk defa verilecek beyannameler için özel usulsüzlük cezası kesilir mi? https://www.muhasebenews.com/suresinden-sonra-ilk-defa-verilecek-beyannameler-icin-ozel-usulsuzluk-cezasi-kesilir-mi-2/ https://www.muhasebenews.com/suresinden-sonra-ilk-defa-verilecek-beyannameler-icin-ozel-usulsuzluk-cezasi-kesilir-mi-2/#respond Mon, 04 Apr 2022 05:51:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120441 VUK 449’a istinaden geçmişe yönelik olarak 30/07/2021 tarihli mükellef tesis edildi. Temmuz- Aralık 2021 tarihleri arasındaki beyannameleri verirken oluşacak özel usulsüzlük cezalarının kesilmemesi için nasıl bir yol izlenmeleridir?

Beyanname ve Bildirimlerin Verilmesi Gerektiğine İlişkin Mükelleflere Yapılacak Bildirim: Geçmişe yönelik olarak mükellefiyet tesis edilen mükelleflerden beyannamelerini ve Form Ba ile Form Bs bildirimlerini elektronik ortamda göndermek zorunda olanlara, vergi dairesince; haklarında (vergi türleri de belirtilmek suretiyle) mükellefiyet tesis edildiği, 340 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği(2) ve 15 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde yer alan esaslar çerçevesinde beyanname ve bildirimlerini elektronik ortamda vermelerini sağlayacak işlemleri yerine getirmeleri için kendilerine 15 günlük süre verildiği hususu bir yazı ile tebliğ edilir. Mükellefe tebliğ edilen bu yazıda; a) Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü bu yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içindeki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin, sürelerinde ve duruma göre elden, posta vasıtasıyla veya elektronik ortamda verilmesi gerektiği, b) Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü, bu yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün geçtikten sonraki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin ise sürelerinde, mutlaka elektronik ortamda verilmesi gerektiği, c) Söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda haklarında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ceza hükümlerinin tatbik edileceği hususlarına da yer verilecektir. 4. Uygulanacak Cezalar: Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü, vergi dairesince yazılan yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içindeki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin sürelerinde elden, posta vasıtasıyla veya elektronik ortamda verilmemesi durumunda, vergi dairesince Kanunun 352’nci maddesine göre usulsüzlük cezaları kesilecektir. 

Ayrıca, beyannamenin süresinde verilmemesi nedeniyle vergi ziyaı cezasını gerektiren durumlarda Kanunun 336’ncı maddesine göre vergi ziyaı cezası ile usulsüzlük cezası karşılaştırılacak ve ağır olan ceza uygulanacaktır. Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü, vergi dairesince yazılan yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün geçtikten sonraki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin sürelerinde elektronik ortamda verilmemesi durumunda ise vergi dairesince Kanunun mükerrer 355 inci maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası, ayrıca, beyannamenin süresinde verilmemesi nedeniyle vergi ziyaı cezasını gerektiren durumlarda vergi ziyaı cezası kesilecektir. 

7338 SAYILI KANUN İLE YAPILAN YENİ DÜZENLEMEYE GÖRE; Özel usulsüzlük cezası tutarı 2021 için 5.000 Türk lirasını aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına ilişkin olarak uzlaşma talep edilebilir Tutar bu rakamın altında ise VUK 376. madde talep edilerek cezanın yarısı ödenir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/suresinden-sonra-ilk-defa-verilecek-beyannameler-icin-ozel-usulsuzluk-cezasi-kesilir-mi-2/feed/ 0
Süresinden sonra ilk defa verilecek beyannameler için özel usulsüzlük cezası kesilir mi? https://www.muhasebenews.com/suresinden-sonra-ilk-defa-verilecek-beyannameler-icin-ozel-usulsuzluk-cezasi-kesilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/suresinden-sonra-ilk-defa-verilecek-beyannameler-icin-ozel-usulsuzluk-cezasi-kesilir-mi/#respond Tue, 04 Jan 2022 13:30:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120442 VUK 449’a istinaden geçmişe yönelik olarak 30/07/2021 tarihli mükellef tesis edildi. Temmuz- Aralık 2021 tarihleri arasındaki beyannameleri verirken oluşacak özel usulsüzlük cezalarının kesilmemesi için nasıl bir yol izlenmeleridir?

 

Beyanname ve Bildirimlerin Verilmesi Gerektiğine İlişkin Mükelleflere Yapılacak Bildirim: Geçmişe yönelik olarak mükellefiyet tesis edilen mükelleflerden beyannamelerini ve Form Ba ile Form Bs bildirimlerini elektronik ortamda göndermek zorunda olanlara, vergi dairesince; haklarında (vergi türleri de belirtilmek suretiyle) mükellefiyet tesis edildiği, 340 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği(2) ve 15 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde yer alan esaslar çerçevesinde beyanname ve bildirimlerini elektronik ortamda vermelerini sağlayacak işlemleri yerine getirmeleri için kendilerine 15 günlük süre verildiği hususu bir yazı ile tebliğ edilir. Mükellefe tebliğ edilen bu yazıda; a) Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü bu yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içindeki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin, sürelerinde ve duruma göre elden, posta vasıtasıyla veya elektronik ortamda verilmesi gerektiği, b) Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü, bu yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün geçtikten sonraki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin ise sürelerinde, mutlaka elektronik ortamda verilmesi gerektiği, c) Söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda haklarında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ceza hükümlerinin tatbik edileceği hususlarına da yer verilecektir. 4. Uygulanacak Cezalar: Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü, vergi dairesince yazılan yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içindeki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin sürelerinde elden, posta vasıtasıyla veya elektronik ortamda verilmemesi durumunda, vergi dairesince Kanunun 352’nci maddesine göre usulsüzlük cezaları kesilecektir. 

Ayrıca, beyannamenin süresinde verilmemesi nedeniyle vergi ziyaı cezasını gerektiren durumlarda Kanunun 336’ncı maddesine göre vergi ziyaı cezası ile usulsüzlük cezası karşılaştırılacak ve ağır olan ceza uygulanacaktır. Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü, vergi dairesince yazılan yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün geçtikten sonraki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin sürelerinde elektronik ortamda verilmemesi durumunda ise vergi dairesince Kanunun mükerrer 355 inci maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası, ayrıca, beyannamenin süresinde verilmemesi nedeniyle vergi ziyaı cezasını gerektiren durumlarda vergi ziyaı cezası kesilecektir. 

7338 SAYILI KANUN İLE YAPILAN YENİ DÜZENLEMEYE GÖRE; Özel usulsüzlük cezası tutarı 2021 için 5.000 Türk lirasını aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına ilişkin olarak uzlaşma talep edilebilir Tutar bu rakamın altında ise VUK 376. madde talep edilerek cezanın yarısı ödenir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/suresinden-sonra-ilk-defa-verilecek-beyannameler-icin-ozel-usulsuzluk-cezasi-kesilir-mi/feed/ 0
İlk defa işyeri bildirgesi verecek işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar https://www.muhasebenews.com/ilk-defa-isyeri-bildirgesi-verecek-isyerlerinde-ise-baslatilacak-sigortalilar/ https://www.muhasebenews.com/ilk-defa-isyeri-bildirgesi-verecek-isyerlerinde-ise-baslatilacak-sigortalilar/#respond Mon, 27 Dec 2021 04:18:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=112320 Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi veren işyerlerinde, sigortalı çalıştırılmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay içinde işe alınacakların sigortalı işe giriş bildirgesinin en geç işyerinin tescil tarihinden itibaren bir ay içinde verilmesi halinde sigortalı işe giriş bildirgesi yasal sürede verilmiş sayılacaktır.

(Ek, 19/6/2020 tarihli ve 2020/21 sayılı Genelge) Ayrıca, şirket kuruluş aşamasında ticaret sicil müdürlüklerince elektronik ortamda aktarılan bilgilere göre otomatik işyeri tescili yapılan işyerleri için, sigortalı çalıştırılacağına ilişkin bildirimler, şirket kuruluşu aşamasında da alınabilmekte ve alınan bu bilgilere göre sigortalı tescil işlemleri yapılabilmektedir.

(Ek, 19/6/2020 tarihli ve 2020/21 sayılı Genelge) Şirket kuruluş aşamasında çalıştırılacak sigortalılara ilişkin sigortalı tesciline esas olan bilgileri, ticaret sicil memurluklarınca Kurumumuza elektronik ortamda aktarılan sigortalıların tescil işlemleri otomatik olarak yapıldığından, bu sigortalılar için ayrıca sigortalı işe giriş bildirgesi istenmeyecektir.

(Ek, 19/6/2020 tarihli ve 2020/21 sayılı Genelge) Ancak, otomatik tescil yapılan işyerleri için şirket kuruluş aşamasında çalıştıracağı sigortalılara ilişkin bildirimde bulunulmayan işyerlerinde çalıştırılacak sigortalıların işe giriş bildirimleri cari usullere göre yapılacaktır.

Örnek- 27/2/2009 tarihinde ilk defa tescil edilen işyerinden 1 sigortalının çalışmaya başlayacağı bildirilmiştir. Bu durumda, işyerinin tescil tarihi sigortalı çalışmaya başladığı tarih olacağından; 2/3/2009 tarihinde 8, 18/3/2009 tarihinde 3 ve 27/3/2009 tarihinde çalışmaya başlayan 3 sigortalının bildirimi tescil tarihinden itibaren bir aylık süre içinde yapılmış olması halinde sigortalı işe giriş bildirgesi yasal süresinde verilmiş olacaktır.

 


Kaynak: SGK Genelge – 2013/11
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ilk-defa-isyeri-bildirgesi-verecek-isyerlerinde-ise-baslatilacak-sigortalilar/feed/ 0
Sgk’nın başlangıcı olarak hangi tarih dikkate alınır? https://www.muhasebenews.com/30966-2/ https://www.muhasebenews.com/30966-2/#respond Thu, 12 Jul 2018 09:07:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=30966 Sgk’nın başlangıcı olarak hangi tarih dikkate alınır?

Temel Tahsis (Emeklilik) Kavramları

Kanuna tabi malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına prim ödeyenlerin, sigorta kollarından yapılması gereken yardımlara hak kazanıp kazanmadıklarının tespitinde;
1- Sigortalılık süresi,
2- Prim ödeme gün sayısı ve
3- Yaş faktörlerine bakılmaktadır.

1.  Sigortalılık süresi

Sigortalılık süresi, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına bağlı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih ile tahsis yapılması için yazılı istekte bulunduğu tarih, ölen sigortalılar için de ölüm tarihi arasında geçen süre olarak dikkate alınmaktadır.

Bu sürenin tamamen çalışılarak ya da prim ödenerek geçirilmiş olması koşul olmadığı gibi, bu sürenin başlangıç ve sonu arasında sigortalının aralıklı ya da birden çok sigortalılık haline tabi çalışmasının, sigortalılık süresinin belirlenmesinde bir önemi bulunmamaktadır.

Kanunun 38 nci maddesine göre, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, mülga 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tabi olarak malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilecektir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.

1.1.  Sigortalılık süresinin başlangıcını etkileyen faktörler 

1.1.1 İşe giriş tarihi ile primlerin ödenmeye başladığı tarihin farklı olması
4/1-(a) sigortalıları için söz konusu olup, işe giriş tarihi ile primlerin ödenmeye başladığı tarih farklı ise, prim ödenmeye başlanan tarih sigortalılık süresinin başlangıcı  olarak alınacaktır.

1.1.2. Kurumca devir alınan 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklar

Kurumca devralınan sandıklara tabi olarak ilk defa prim veya kesenek ödenmeye başlanılan tarih sigortalılık süresinin başladığı tarih olarak dikkate alınacaktır.

1.1.3.  18 yaşın altında geçen hizmetler

Kanuna göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında, 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin, 18 yaşını doldurdukları tarihte başladığı kabul edilecektir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilecektir.

Kanunun geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, Kanunun

38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmünün uygulanmayacağı öngörülmüştür. Buna göre, 4/1-(a) sigortalılarının, sigortalılık süresinin başlangıcı;

1/4/1981 tarihinden önce ise yaşa bakılmaksızın sigortalılık süresinin başlangıç tarihi, 1/4/1981(dahil) tarihinden sonra ise 18 yaşın doldurulduğu tarih olarak dikkate alınacaktır. Ancak, 18 yaş öncesinde geçen çalışma süreleri prim ödeme gün sayısına ilave edilecektir. Bu durum, Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olan 4/1-(a) sigortalıları için yalnızca yaşlılık aylığı bağlanmasında geçerli olup, malullük ve ölüm aylıklarında uygulanmayacaktır.

Diğer taraftan, 506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 60 ncı maddesinin (G) fıkrası, “Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir.” hükmüne amir olup, söz konusu fıkra, 1/4/1981 tarihinde 2422 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenmiştir. Yine aynı Kanunla 506 sayılı  Kanuna eklenen geçici 54 üncü maddede, 1/4/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında 60 ıncı maddenin (G) fıkrası hükmünün uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, 4447 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenen geçici 81 inci maddeye göre yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları kademelendirilmiş ve 1/4/1981 tarihine göre 18 yaş ile ilgili sınırlamanın sadece 506 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesini kapsadığı, bu nedenle geçici 81 inci maddeye göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlenmesinde 18 yaş uygulamasına bakılmayacağı talimatlandırılmış olmasına rağmen uygulamada ünitelerce farklı işlemlerin yapıldığı anlaşılmıştır.

Sigortalıların 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlenmesinde 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın, ilk işe giriş tarihine göre yaş, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi koşulları tespit edilecektir. Söz konusu koşullardan sigortalılık süresi koşulunun tahsis talep tarihinde yerine gelip gelmediği incelenirken ise, 18 yaş uygulamasına bakılacaktır.

Örnek: 10/1/1969 doğum tarihli kadın sigortalı 17 yaşında iken 20/3/1986 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başlamıştır. Sigortalının 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesinin bendine göre aylığa hak kazanma koşulları 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın 20/3/1986 tarihli girişine göre 20 yıl, 42 yaş, 5075 gün olarak tespit edilmiştir. Sigortalı tahsis talebinde bulunduğu zaman bu şartlardan 20 yıllık sigortalılık süresi şartının yerine gelip gelmediğinin tespitinde sigortalının 18 yaşını doldurduğu 10/1/1987 tarihi sigortalılık başlangıç tarihi olarak dikkate alınacak ve 20 yıllık sigortalılık süre şartı bu tarihe göre Dolayısıyla, sigortalılık süresi 10/1/2007 tarihinde dolacaktır.

1.1.4.  Birden fazla sigortalılık haline tabi olma

Sigortalıların, birden fazla sigortalılık haline tabi hizmetlerinin bulunması halinde, sigortalılık başlangıç tarihi en eski olanı, sigortalılık süresinin başlangıcı olarak dikkate alınacaktır.

1.1.5.   Kanunun yürürlük tarihinden önce birden fazla sosyal güvenlik kanununa tabi hizmeti olanlar

Farklı sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetlerin mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre birleştirilmesi halinde, birleştirilen hizmetlerin başlangıç tarihi sigortalılık süresinin başlangıcı olarak değerlendirilecektir.

1.1.6.  Borçlanmalar

Kanunda hizmet borçlanması 41 inci maddede, borçlanmanın usul ve esasları ise Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 66 ıncı maddesinde açıklanmıştır.

41 inci maddeye göre yapılacak borçlanmalarda, borçlandırılan sürenin Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreye ait olması halinde sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye gidilmek suretiyle tespit edilecektir.

1.2. Sigortalılık süresine eklenen süreler

Kanunda sigortalılık süresine ilave yapılmasına ilişkin herhangi  bir  hüküm bulunmamakla birlikte, Kanunun yürürlük tarihinden önce mülga kanunlara göre hak kazanılan;
506 sayılı Kanunun mülga ek 5 inci maddesi kapsamındaki  itibari hizmet süreleri,
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5434 sayılı Kanunun mülga 32 nci maddesine göre verilen  fiili hizmet süresi zamları,
sigortalılık süresine ilave edilecektir.

506 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesinde sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp Kanunun 40 ıncı maddesinde sayılmayan işlerde Kanunun yürürlük tarihinden önce geçen çalışma sürelerinin itibari hizmet süresi olarak değerlendirilmesinde 3600 gün prim ödeme şartı aranmayacaktır.

Kanunun yürürlük tarihine kadar gerek 506 sayılı Kanunun ek 5 inci, gerekse 5434 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre verilen fiili hizmet süresi zamları sigortalılık süresine ilave edilmektedir. Kanunun 40 ıncı maddesine göre verilen fiili hizmet süresi zamları prim ödeme gün sayısına ilave edilecek ve emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir.

 

1.2. Sigortalılık süresine eklenen süreler

Kanunda sigortalılık süresine ilave yapılmasına ilişkin herhangi  bir  hüküm bulunmamakla birlikte, Kanunun yürürlük tarihinden önce mülga kanunlara göre hak kazanılan;
506 sayılı Kanunun mülga ek 5 inci maddesi kapsamındaki  itibari hizmet süreleri,Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5434 sayılı Kanunun mülga 32 nci maddesine göre verilen fiili hizmet süresi zamları,
sigortalılık süresine ilave edilecektir.

506 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesinde sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp Kanunun 40 ıncı maddesinde sayılmayan işlerde Kanunun yürürlük tarihinden önce geçen çalışma sürelerinin itibari hizmet süresi olarak değerlendirilmesinde 3600 gün prim ödeme şartı aranmayacaktır.

Kanunun yürürlük tarihine kadar gerek 506 sayılı Kanunun ek 5 inci, gerekse 5434 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre verilen fiili hizmet süresi zamları sigortalılık süresine ilave edilmektedir. Kanunun 40 ıncı maddesine göre verilen fiili hizmet süresi zamları prim ödeme gün sayısına ilave edilecek ve emeklilik yaş hadlerinden indirilecektir.


Kaynak: Sgk Mevzuatı
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/30966-2/feed/ 0
İsteğe Bağlı Sigortalılık – 2018 https://www.muhasebenews.com/istege-bagli-sigortalilik-2018/ https://www.muhasebenews.com/istege-bagli-sigortalilik-2018/#respond Wed, 28 Feb 2018 13:15:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=26397 İlk Defa İsteğe Bağlı Sigortalı Olanlar

Kimler isteğe bağlı sigortaya başvurabilir?

Türkiye’de ikamet edenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerdeki Türk vatandaşlarından;
• 5510 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmayan,
• Sigortalı olarak çalışmakla birlikte ay içerisinde 30 günden az çalışan ya da tam gün çalışmayanlar,
• Kendi sigortalılıkları nedeniyle Türkiye’de sosyal güvenlik kanunlarına göre malullük ve yaşlılık aylığı almayanlar,
• 18 yaşını dolduranlar.
Kanunun yürürlük tarihinden önce mülga kanunlara göre isteğe bağlı sigortaya devam edenler, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalılıkları devam ettirilecektir.

Nereye ve nasıl başvurulur?

• İlk defa isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenlerin örneği Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ekinde yer alan “İsteğe Bağlı Sigorta Giriş Bildirgesi” ile ikametgahlarının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüklerine/sosyal güvenlik merkezlerine başvurmaları gerekmektedir.
• Tekrar isteğe bağlı sigortalı olmak isteyen sigortalıların ise talep dilekçesi ile müracaatları yeterli olacaktır.
• 5434 sayılı Kanunun mülga 12 nci maddesi uyarınca isteğe bağlı iştirakçilik başvuruları, Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Tescil ve Hizmet Daire Başkanlığı Mithatpaşa Caddesi No:7 Sıhhıye/ANKARA adresine yapılacaktır.

İsteğe bağlı sigortanın başlangıcı ne zamandır?

İsteğe bağlı sigortalılık, müracaatın Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi takip eden günden itibaren başlar.

İsteğe bağlı sigortalılar ne kadar prim öder?

İsteğe bağlı sigorta primi prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı tarafından belirlenen prime esas aylık kazancın % 32’sidir. Bunun % 20’si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, % 12’si genel sağlık sigortası primidir.
İsteğe bağlı sigortalılığın devamında belli süre prim ödememe halinde sigortalılığın sona ermesi uygulaması kaldırılarak, ait olduğu ayın primini en geç 12 ay içinde ödemeyen sigortalının o aya ait primini ödeme imkanı olmayacak, 12 ay geçmedikçe diğer aylara ait primlerini gecikme zammı ile ödenmesi imkanı ve talep veya ölüm dışında isteğe bağlı sigortalılık sonuçlandırılmayacaktır.

İsteğe bağlı sigorta nasıl sona erer?

İsteğe bağlı sigortalılık;
• İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların, primi ödenmiş son günü takip eden günden,
• Aylık talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden,
• Ölen sigortalının ölüm tarihinden,
itibaren sona erer.
İsteğe bağlılık süresinin değerlendirilmesi
01/10/2008 tarihinden itibaren ilk defa isteğe bağlı sigortalı olanlar ile 506, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara tabi isteğe bağlı sigorta primi ödeyen sigortalıların 01/10/2008 tarihinden sonra isteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreleri 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilecektir.

Kaynak: SGK

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/istege-bagli-sigortalilik-2018/feed/ 0