dar – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 07 Apr 2023 18:18:29 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Dar mükellefler, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler https://www.muhasebenews.com/dar-mukellefler-sadece-turkiyede-elde-ettikleri-kazanclari-uzerinden-vergilendirilirler/ https://www.muhasebenews.com/dar-mukellefler-sadece-turkiyede-elde-ettikleri-kazanclari-uzerinden-vergilendirilirler/#respond Fri, 07 Apr 2023 18:18:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141419 Dar Mükellef

Kurumlar vergisine tabi kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, dar mükellef olarak değerlendirilir.

Dar mükellefler, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler. Dar mükellefiyette kurum kazancı aşağıdaki kazanç ve iratlardan oluşmaktadır;

Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye’de işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançlar (Bu şartları taşısalar bile kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye’de satın aldıkları malları Türkiye’de satmaksızın yabancı ülkelere göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye’de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye’de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye’de olması veya satış sözleşmesinin Türkiye’de yapılmasıdır.),

Türkiye’de bulunan zirai işletmeden elde edilen kazançlar,

• Türkiye’de elde edilen serbest meslek kazançları,
• Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar,
• Türkiye’de elde edilen menkul sermaye iratları,
• Türkiye’de elde edilen diğer kazanç ve iratlar.

Yabancı bir şirketin Türkiye’de bir şube açmış olması halinde; kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve geçici vergi yönünden mükellef olması gerekir. Ayrıca, bu mükellefin muhtasar ve prim hizmet beyannamesi vermesini gerektiren bir durum
var ise gelir stopaj vergisi yönünden de mükellefiyet tesis edilir. Yabancı bir şirketin Türkiye’de sadece irtibat bürosuna bağlı faaliyetleri bulunması durumunda irtibat bürosuna yönelik gelir stopaj vergisi (muhtasar ve prim hizmet beyannamesi)
yönünden mükellefiyet açılır.


Kaynak: GİB REHBER Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dar-mukellefler-sadece-turkiyede-elde-ettikleri-kazanclari-uzerinden-vergilendirilirler/feed/ 0
Dar ve tam mükellef gerçek kişinin elde ettiği Döviz/TL mevduat faizi, repo gelirlerinin vergilendirilmesi nasıl olacaktır? https://www.muhasebenews.com/dar-ve-tam-mukellef-gercek-kisinin-elde-ettigi-doviz-tl-mevduat-faizi-repo-gelirlerinin-vergilendirilmesi-nasil-olacaktir-2/ https://www.muhasebenews.com/dar-ve-tam-mukellef-gercek-kisinin-elde-ettigi-doviz-tl-mevduat-faizi-repo-gelirlerinin-vergilendirilmesi-nasil-olacaktir-2/#respond Fri, 07 Apr 2023 11:41:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141408 Bankalar arası mevduat ile aracı kurumların borsa para piyasasında değerlendirdikleri kendilerine ait paralarına yürütülen faizler hariç olmak üzere, tam veya dar mükellef ayrımı yapmaksızın ve mevduatın TL veya döviz cinsinden olmasının bir önemi olmaksızın, tüm mevduatlar tevkif yoluyla vergilendirilmektedir.

– Geçici 67 nci maddenin (4) numaralı fıkrası kapsamında tevkifata tabi olan mevduat faizleri vadelere göre değişen oranlarda tevkifata tabi tutulmakta olup, TL cinsinden yürütülen mevduat hesapları için 24/12/2012 tarihli ve 2012/4116 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında yapılmış olan düzenlemeler çerçevesinde %15, %12 ve %10 oranlarında tevkifat yapılmaktadır. (Ancak, 29/9/2020 tarihli ve 3321 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 2006/10731 sayılı B.K.K’na eklenen geçici 2 nci maddeye istinaden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih (30/9/2020) ile 30/6/2023 tarihleri arasında(bu tarih dahil) açılan veya vadesi bu tarihler arasında yenilenen hesaplara ödenecek faizler için tevkifat oranı %5, %3 ve %0 ) oranlarında tevkifat yapılmaktadır. olarak uygulanacaktır.

– Öte yandan, döviz tevdiat hesaplarına yürütülen faizler için 20/3/2019 tarihli ve 842 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca %20 ve %18 oranlarında, enflasyon oranına bağlı olarak değişken faiz oranı uygulanan 1 yıldan uzun vadeli hesaplarda 30/4/2019 tarihli ve 1015 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca %0 oranında, kur korumalı vadeli mevduat hesapları ile döviz tevdiat hesaplarından dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat hesaplarında 24/12/2021 tarihli ve 4970 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca %0 ve altın cinsinden mevduat hesaplarından dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat hesaplarında ise 30/12/2021 tarihli ve 5046 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile %0 oranında tevkifat uygulanacaktır.

– Yukarıda bahsi geçen Kararnameler dışında kalan mevduat hesaplarından elde edilen gelirlere ise % 15’lik kanuni oran uygulanmaktadır.

– Repo işlemlerinden elde edilen gelirler de % 15 oranında tevkifata tabidir.

Tevkif yoluyla vergilendirilen bu gelirler için yıllık beyanname verilmeyecektir. Tevkifat uygulamasında gelir sahibinin gerçek/tüzel kişi ya da tam/dar mükellef olmasının veya elde edilen gelirin vergiden istisna olup olmamasının önemi bulunmamaktadır.

Ancak, tam mükellef gerçek kişilerin yurt dışındaki bir bankadan elde ettiği mevduat faizleri yurt dışında elde edilen gelir niteliğinde olduğundan ve Türk Vergi Kanunlarına göre herhangi bir vergi tevkifatına tabi tutulmadıklarından Gelir Vergisi Kanununun 86/1-d maddesine göre 2019 yılı için 2.200 TL, 2020 yılı için 2.600 TL, 2021 yılı için 2.800 TL, 2022 yılı için 3.800, 2023 yılı için 8.400 TL olarak belirlenen beyan haddi dikkate alınarak yıllık gelir vergisi beyannamesi ile menkul sermaye iradı olarak beyan edilecektir.

Söz konusu miktarı aşan ve yabancı ülkelerdeki bankalardan elde edilen faiz gelirlerinin eğer Türkiye’de elde edilmiş diğer gelirler varsa bu takdirde de beyannameye dâhil edilmesi gerekmektedir. Yurt dışından yabancı para birimine göre elde edilen faiz gelirleri elde edildiği tarih itibariyle T.C. Merkez Bankası tarafından belirlenen döviz alış kuru dikkate alınarak hesaplanmaktadır.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dar-ve-tam-mukellef-gercek-kisinin-elde-ettigi-doviz-tl-mevduat-faizi-repo-gelirlerinin-vergilendirilmesi-nasil-olacaktir-2/feed/ 0
Türkiye’de 6 aydan az süreyle kalanlar dar mükellefiyet esasına göre vergilendirilir https://www.muhasebenews.com/turkiyede-6-aydan-az-sureyle-kalanlar-dar-mukellefiyet-esasina-gore-vergilendirilir/ https://www.muhasebenews.com/turkiyede-6-aydan-az-sureyle-kalanlar-dar-mukellefiyet-esasina-gore-vergilendirilir/#respond Tue, 04 Apr 2023 08:40:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141221 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre, gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tabidir. Gelir vergisine tabi gelir unsurları; ticari kazanç, zirai kazanç, serbest meslek kazancı, ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ve diğer kazanç ve iratlardan oluşmaktadır.

Dar mükellefler, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yani ikametgâhı bulunmayan ve bir takvim yılı içinde devamlı olarak Türkiye’de altı aydan fazla oturmayan gerçek kişilerdir. Dar mükellefler, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar  üzerinden vergilendirilir, yabancı ülkelerde elde ettikleri kazanç ve iratlarını Türkiye’de beyan etmezler.

Diğer taraftan, çalışma veya oturma izni alarak yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları da dar mükellef kapsamında değerlendirilmektedir. 210 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalara göre, kamu kurumlarına veya merkezi Türkiye’de bulunan özel teşebbüslere bağlı olarak işleri sebebiyle yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları hariç olmak üzere, çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süredir yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından dar mükellef esasında vergilendirilmektedir.

 

 


Kaynak: GİB REHBER
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyede-6-aydan-az-sureyle-kalanlar-dar-mukellefiyet-esasina-gore-vergilendirilir/feed/ 0
Yurt dışındaki şirket Türkiye’de şube açarsa mükellefiyet türü ne olur? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-sirket-turkiyede-sube-acarsa-mukellefiyet-turu-ne-olur/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-sirket-turkiyede-sube-acarsa-mukellefiyet-turu-ne-olur/#respond Sat, 18 Mar 2023 00:28:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=140133 Türk vatandaşı olmayan birinin Türkiye’de yeni bir firma kurması veya Yurtdışı merkezli Türkiye de şube firma kurması arasındaki fark nedir?

Türkiye merkezli şirket olur ise TAM MÜKELLEF olarak vergilendirilir. Merkezi Yurt dışında olan şirketin Türkiye’deki şubesi ise DAR MÜKELLEF olarak vergilendirilir.


Dar Mükellefiyet

Yurt dışındaki mukim firmalardan satın alınan bilgisayar programlarına yönelik yapılacak ödemelerle ilgili olarak 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca tevkifat yapılacak mıdır?

-Yurt dışında mukim firmalardan  alınan bilgisayar programlarının üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan  ve/veya çoğaltılmadan nihai tüketicilere satılması veya aynı şekilde işletmede  kullanılması halinde, elde edilen kazanç ticari kazanç niteliğinde olup, bu  nitelikteki ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.
– “Copyright”  kapsamında bir bilgisayar programının çoğaltma, değiştirme, topluma dağıtma,  gösterme vb. gibi haklarının satın alınması halinde, satın alan bakımından bir gayri  maddi hak elde edilecek olup, yurt dışında mukim firmaya yapılacak söz konusu gayri  maddi hak bedeli ödemelerinden 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı %20  oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
– Yurt dışında mukim firmalara,  işletmede kullanmak üzere özel olarak bir bilgisayar programı hazırlatılması  halinde, yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç serbest meslek  kazancı niteliği taşıdığından, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı  uyarınca %20 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.
– Dar mükellef kurumun mukimi  olduğu ülke ile aramızda çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması bulunması ve bu  anlaşmada daha düşük bir oran (anlaşmalarda genelde bu oran %10 olarak  belirlenmekte) belirlenmesi halinde bu oran dikkate alınacaktır.

Bilgisayar programının doğrudan doğruya internet üzerinden şifre ile indirilerek iktisap edilmiş olması vergi kesintisi karşısında farklı bir uygulamaya yol açar mı?

Bilgisayar yazılım ürünlerinin,  CD, disket vb. taşıyıcı medya ürünü içerisinde gümrükten ithal edildikten sonra  internet üzerinden indirilen şifre ile aktive edilerek iktisap edilmiş olması  ya da bilgisayar programının doğrudan doğruya internet üzerinden şifre ile  indirilerek iktisap edilmiş olması durumu yurt dışında yapılacak ödemelerin  vergilendirilmesinde herhangi bir farklılığa yol açmamaktadır.
Yine, ülkemiz ile çifte  vergilemeyi önleme anlaşması bulunan ülkelere yapılan söz konusu ödemelerde ise  ilgili anlaşmada bir hüküm bulunması halinde öncelikle bu hükümlerin dikkate  alınacağı tabiidir.

Telekomünikasyon alanında hizmet veren bir şirketin, e-posta servisinin güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlamaya yönelik olarak ithal ettiği programlar ile aile koruma şifresi gibi hizmetlere ilişkin uygulama lisanslarının niteliği nedir ve bununla ilgili yapılan ödemeler üzerinden tevkifat yapılacak mıdır?

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun dar mükellefiyette vergi kesintisinin düzenlendiği 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasında; ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayri maddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Bu düzenleme çerçevesinde, e-posta servisinin güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlayan hizmetlere ilişkin lisanslar için yurt dışında mukim firmaya yapılacak söz konusu gayrimaddi hak bedeli ödemelerinden vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Bir firmanın yurt dışında tanıtımının yurt dışındaki reklam şirketleri vasıtasıyla yapılması durumunda reklam şirketine yapılacak ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılacak mıdır?

Bir şirketin yurt dışında tanıtımının yapılması amacıyla alınan ilan ve reklam hizmetlerinin, doğrudan, ilan ve reklam yayınlatılmasından ziyade; ilan tasarımı, uygulaması, stratejik planlama, medya planlaması ve medya stratejisi gibi serbest meslek faaliyeti, kapsamına giren işlerden, olması durumunda, bu hizmetlerin karşılığı olarak yurt dışında yerleşik kuruluşlara yapılan ödemeler üzerinden kurumlar vergisi tevkifat yapılması gerekir. Ödeme yapılan ülke ile Türkiye Cumhuriyeti arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması, bulunması halinde, konunun anılan anlaşma hükümleri, açısından ayrıca değerlendirilmesi gerekir.
Ayrıca, yurt dışında mukim bir firmaya Türkiye’de kullanılmak üzere bir reklam filmi hazırlatılması halinde de yapılacak ödemeler üzerinden aynı çerçevede vergi kesintisi yapılacaktır.

Kamu kurumlarına yurtdışında mukim kuruluşlar tarafından verilen danışmanlık ve eğitim hizmetlerinden yapılan ödemelerden vergi kesintisi yapılacak mıdır?

Yurtdışında mukim şirketlerden danışmanlık ve eğitim hizmetleri alımı ile ilgili olarak yapılan ödemelerin serbest meslek ödemesi olarak değerlendirilmesi yapılan ödemelerden %20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Çifte vergilendirme anlaşmalarında genellikle serbest meslek faaliyetinin Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci vasıtasıyla yapılması ya da dar mükellef kurumunu personelinin Türkiye’de 6 aydan fazla süreli bulunması durumunda vergilendirme hakkı Türkiye’de olmaktadır. Aksi takdirde, Türkiye’de vergi kesintisi yapılması söz konusu değildir.

Eğitim, öğretim ve bilimsel araştırmaları desteklemek amacıyla yurtdışında yayınlanan bilimsel yayınları içeren veri tabanlarının satın alınması yayınlara abone olunması karşılığında yapılan ödemelerden tevkifat yapılacak mıdır?

Yurt dışında oluşturulan veri tabanlarından bilgi alma işlemleri karşılığında yurt dışında mukim firmaya yapılacak söz konusu ödemelerin gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca %20 oranında vergi kesintisi yapılmaması gerekmektedir.
Ancak, yurt dışında firmanın mukimi olduğu ülke ile ülkemiz arasında çifte vergilemeyi önleme anlaşmasının bulunması ve bu anlaşmalarda daha düşük bir oranın bulunması durumunda, bu oranın dikkate alınacağı tabiidir.

Dar mükellef kurumlara petrol arama faaliyetleri nedeniyle yapılan ödemelerin vergilendirilmesi nasıl olacaktır?

Yurtdışında mukim dar mükellef kurum tarafından petrol arama faaliyetlerine ilişkin olarak verilecek hizmetler serbest meslek faaliyeti kapsamında olup gider karşılığı dâhil yapılan ödemeler dar mükellef kuruma yapılan serbest meslek ödemesi olarak kabul edilecektir.
Bu çerçevede, söz konusu serbest meslek faaliyetinin;
– Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci bulundurmak suretiyle ticari faaliyet kapsamında yürütülmesi halinde, yapılan ödemelerden kurumlar vergisi kesintisi yapılmayacak, elde edilen kazançlar ticari kazanç hükümleri çerçevesinde iç mevzuatımıza göre vergilendirilecektir.
-Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilcisi bulunmadan veya Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci bulunsa da bu işyerlerinde yürüttükleri ticari faaliyetle bağlantılı olmamak suretiyle yürütülmesi halinde ise yapılan ödemelerin tamamı üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30/1-b maddesi gereğince 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca % 5 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Öte yandan, kesintinin yapılması bakımından serbest meslek hizmetini yapan dar mükellef kurumun mukimi olduğu ülke ile Türkiye arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının olması halinde bu anlaşma hükümlerinin de göz önünde bulundurulacağı tabiidir.

Maç, konser, dizi, sinema filmi vb. yayın hakkının satın alınması karşılığında yapılan ödemelerin niteliği nedir? 

Söz konusu yayın hakları, Gelir Vergisi Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi ve çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları hükümlerine göre gayri maddi hak olarak değerlendirildiğinden, yapılan ödemelerden 5520 sayılı Kurumlar vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasına istinaden 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca %20 kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Ancak, yurt dışında firmanın mukimi olduğu ülke ile ülkemiz arasında çifte vergilemeyi önleme anlaşmasının bulunması ve bu anlaşmalarda daha düşük bir oranın bulunması durumunda, bu oranın dikkate alınacağı tabiidir.

Yurt dışındaki mukim bir firmadan internet ortamında “domain name” “alan adı” satın almak amacıyla yapılan ödemelerde vergi kesintisi yapılacak mıdır? 

Yurtdışında mukim firmalardan internet ortamında satın alınan “domain name” “alan adı” gayri maddi hak olarak değerlendirilmekte ve yapılan ödemelerden 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasına istinaden 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca %20 kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Ancak, yurt dışında firmanın mukimi olduğu ülke ile ülkemiz arasında çifte vergilemeyi önleme anlaşmasının bulunması ve bu anlaşmalarda daha düşük bir oranın öngörülmesi durumunda, bu oran dikkate alınacaktır.

Dar mükellef kurumların arızi olarak Türkiye’de düzenlediği kongrelerden elde ettiği kazançlar vergiye tabi midir? 

Türkiye’de bir iş yeri veya daima temsilcisi bulunmayan ve kazancını bu iş yeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde etmeyen dar mükellef kurumların, Türkiye’de düzenlenen uluslararası kongre nedeniyle elde edeceği kazancın ticari kazanç olarak değil, Türkiye’de elde edilen arızi ticari kazanç olarak değerlendirilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.
Buna göre, dar mükellefiyete tâbi olan yabancı kurumların vergiye tâbi kazancının arızi ticari kazançtan ibaret bulunması halinde, bu kurumlar tarafından bu kazançların elde edilme tarihinden itibaren onbeş gün içinde özel beyanname ile bildirilmesi gerekmektedir.

Yurt dışına ihraç edilen mal ve hizmetlerle ilgili olarak dar mükellef kurumlardan müşteri bulma ve pazarlama vb. hizmetlerin satın alınması karşılığında yapılan ödemelerin durumu? 

Yurt dışına ihraç edilen mal ve hizmetlerle ilgili olarak hizmet veren yurt dışındaki firmanın faaliyeti, müşteri bulma ve satılan mal bedeli üzerinden komisyon alınmasından ibaret ise, bu iş ticari faaliyet çerçevesinde değerlendirilecek ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesine istinaden vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Ancak, söz konusu faaliyetin yurt dışı Pazar araştırması yapılması, ürünlerin reklamının yapılması, pazarlama ve yönetim hizmetleri gibi hizmetler olması ve salt komisyonculuk hizmetini aşması durumunda, bu hizmetler serbest meslek hizmeti olarak değerlendirilecek ve Kurumlar Vergisi Kanununun 30/1-b maddesi gereğince 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca % 20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekecektir.
Diğer taraftan çifte vergilendirme anlaşmalarının serbest meslek faaliyetlerine ilişkin hükümleri öncelikle göz önünde bulundurulacaktır.

Yurt dışındaki firmalara ödenen faizler ile grup şirketine kredi garantörlüğü karşılığı ödenen tutarlar vergi kesintisine tabi midir? 

Yurt dışı mukimi firmalara yapılan faiz ödemeleri ile garantörlük hizmeti karşılığında ödenen komisyon vb. giderler finansman hizmeti çerçevesinde alacak faizi olarak değerlendirilmekte ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine göre 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %10 oranında vergi kesintisi yapılmaktadır.
Ayrıca, grup şirketleri arasındaki finansman hizmetleri örtülü kazanç açısından eleştiri konusu yapılabilmekte veya örtülü sermayenin konusuna girebilmektedir.
Yurtdışındaki banka ve finans kurumlarından kullanılan krediler karşılığında ödenen faizlerden ise 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %0 oranında vergi kesintisi yapılmaktadır. 

Dar mükelleflerin Türkiye’de açtıkları irtibat bürolarının vergilendirilmesi? 

İrtibat büroları Yabancı Sermaye  Çerçeve Kararı ve bu Karara dayanılarak çıkarılan Yabancı Sermaye Çerçeve  Kararı Hakkında Tebliğlerde yer alan düzenlemelere göre kurulmakta ve faaliyet  göstermektedir. Mevcut yasal düzenlemelere göre irtibat büroları Türkiye’de  ticari faaliyette bulunamamakta, kar elde edip transfer edememekte ve bütün  masraflarını yurt dışından getirecekleri dövizlerle karşılamak zorunda  bulunmaktadır.
İrtibat bürolarının Türkiye’de  ticaret yapmaları hukuken yasak olduğundan, yukarıdaki tanımlar çerçevesinde  irtibat bürosunun işyeri, buranın işlerini yürütmekle görevli kişileri de daimi  temsilci olarak kabul etmek mümkün bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde,  irtibat bürosunun ilgili mevzuat çerçevesinde faaliyette bulunması, bir başka  ifade ile ticari ve diğer gelir getirici faaliyette bulunmaması halinde;
– Kurumlar vergisi mükellefiyeti  tesisine,
– İşe başlama bildiriminde  bulunulmasına,
– Kurumlar vergisi beyannamesi  verilmesine,
– Vergi Usul Kanunun hükümleri  çerçevesinde defter tutulmasına,
gerek bulunmamaktadır. Ticari  faaliyette bulunulması halinde, bütün bu yükümlülüklerin yerine getirileceği  ise açıktır.
Öte yandan, irtibat büroların  işçi ücretleri ve işyeri kira ödemleri üzerinden tevkifat yapmakla sorumlu  olduğundan bu bürolara muhtasar açısından mükellefiyet tesis edilmektedir.


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-sirket-turkiyede-sube-acarsa-mukellefiyet-turu-ne-olur/feed/ 0
Dar Mükelleflerde Kurumlar Vergisinin Hesaplanması ve Ödenmesi https://www.muhasebenews.com/dar-mukelleflerde-kurumlar-vergisinin-hesaplanmasi-ve-odenmesi/ https://www.muhasebenews.com/dar-mukelleflerde-kurumlar-vergisinin-hesaplanmasi-ve-odenmesi/#respond Fri, 29 Apr 2022 04:58:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=125943 DAR MÜKELLEFİYET ESASINDA VERGİNİN TARHI VE ÖDENMESİ

Safi Kurum Kazancı

Kurumlar Vergisi Kanununun 22’nci maddesinde dar mükellef kurumların vergilendirilmesiyle ilgili olarak aşağıdaki düzenlemelere yer verilmiştir.

1. Kurum kazancının tespiti

Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği belirtilmiştir. Buna göre, Kanunun 2 nci maddesinde sayılan kurumlar, kanuni ve iş merkezlerinin Türkiye’de bulunup bulunmadığı hususuna göre tam mükellefiyet veya dar mükellefiyet esasında vergilendirilecektir.

Kanuni merkezden maksat, vergiye tabi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir. İş merkezi olarak ise iş bakımından işlemlerin bilfiil toplandığı ve yönetildiği merkez dikkate alınacaktır. Kurumlardan, kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, dar mükellefiyet esasında sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceklerdir.

Kurumlar Vergisi Kanununa göre vergileme yapılabilmesi için safi kurum kazancının tespit edilmesi gerekmektedir. Safi kurum kazancı, mükelleflerin hasılatlarından bu Kanuna göre indirebilecekleri gider veya maliyet unsurları ile diğer indirimleri düşmeleri ve indirimi kabul edilmeyen giderleri ilave etmeleriyle bulunacaktır.

2. Kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar

Dar mükellefiyette kurum kazancı aşağıdaki kazanç ve iratlardan oluşmaktadır:

  • Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye’de işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançlar (Bu şartları taşısalar bile kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye’de satın aldıkları malları Türkiye’de satmaksızın yabancı ülkelere göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye’de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye’de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye’de olması veya satış sözleşmesinin Türkiye’de yapılmasıdır.).
  • Türkiye’de bulunan zirai işletmeden elde edilen kazançlar.
  • Türkiye’de elde edilen serbest meslek kazançları.
  • Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar.
  • Türkiye’de elde edilen menkul sermaye iratları.
  • Türkiye’de elde edilen diğer kazanç ve iratlar.

Bu maddede belirtilen kazanç ve iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimi temsilci bulundurulması konularında Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümleri uygulanacaktır.

Dar mükellefiyette kurum kazancı aşağıdaki kazanç ve iratlardan oluşur.

2.1. Ticari kazançlar

Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye’de işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançlar, dar mükelleflerin kazanç unsurlarından birini oluşturmaktadır.

Ancak, anılan şartları taşısalar dahi kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye’de satın aldıkları malları Türkiye’de satmaksızın yabancı memleketlere göndermelerinden doğan kazançlar Türkiye’de elde edilmiş sayılmayacaktır. Türkiye’de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının veya her ikisinin Türkiye’de olması veya satış akdinin Türkiye’de yapılmasıdır.

Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlarca Türkiye’de yalnızca mal teminine yönelik bir işyeri oluşturulması veya daimi temsilci bulundurulması ve bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla temin edilen malların Türk iç pazarına sunulmayarak yabancı memleketlere gönderilmesi halinde, teknik olarak Türkiye’de elde edilmiş bir kazançtan söz edilemeyecek ve vergi doğmayacaktır. Ancak, malların bozulmasını engelleyen (ilaçlama, dondurma, yıkama v.b.) veya nakliyesi için zorunluluk arz eden işlemler (çuvallama, kolileme v.b.) gibi malın niteliğinde herhangi bir değişiklik yapmayan, malı başka bir ürüne dönüştürmeyen ve katma değer yaratmayan işlemler dışında bir işleme tabi tutulduktan sonra yurt dışına gönderilmesi halinde, bentte yer alan ihracat muaflığından yararlanılması mümkün olmayacaktır.

İşlemin, Türkiye’de bulunan işyeri veya daimi temsilci ile kurumun ana merkezi arasında yapılması gerekeceğinden faturanın da ana merkeze kesilmesi gerekmektedir. Ancak, faturası ana merkeze kesilen söz konusu malın, bu merkezin yurt dışındaki başka bir şubesine  gönderilmesi, bu muaflıktan yararlanılmasına engel teşkil etmeyecektir.

Örneğin; faturası yurt dışındaki merkeze kesilmek suretiyle yurt içinden temin edilen kabuklu fındıkların çuvallara doldurularak ana merkezin başka bir ülkedeki fabrikasına gönderilmesi halinde, yurt dışında bulunan kurum ihracat muaflığından yararlanacaktır.

2.2. Zirai işletmelerden elde edilen kazançlar

Türkiye’de bulunan zirai işletmeden elde edilen kazanç, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazancın belirlenmesi ile ilgili hükümleri çerçevesinde vergiye tabi tutulur.

Dar mükellef yabancı kurumların Türkiye’de zirai kazanç elde edebilmeleri için her şeyden önce Türkiye’de bir zirai işletmenin varlığı gerekmektedir. Zirai işletmenin varlığı hususunda ise Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesindeki hüküm dikkate alınacaktır.

2.3. Serbest meslek kazançları

Serbest meslek faaliyeti, esas itibarıyla gerçek kişilerce icra edilen ve Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde tanımlanan faaliyet türüdür. Dar mükellef kurumların bu tür kazanç elde etmeleri ise istihdam ettikleri personelleri aracılığı ile olmaktadır.

Serbest meslek kazançlarının Türkiye’de elde edilmiş sayılması için serbest meslek faaliyetinin Türkiye’de icra edilmesi veya Türkiye’de değerlendirilmesi gerekir.

Türkiye’de değerlendirme, ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.

Öte yandan, mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesinde, dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar arasında sayılan “Türkiye’de elde edilen ücretler”e 5520 sayılı Kanunda yer verilmemiştir. Yabancı kurumların Türkiye’de ücret geliri elde etmesi, istihdam ettiği bir personeli Türkiye’de yapılacak bir iş için tahsis etmesi, bu şahsın yabancı kuruma bağlı olarak Türkiye’de hizmet vermesi veya ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılması suretiyle olmaktadır. Bu şekliyle dar mükellef kurumların elde ettiği ücret ile serbest meslek kazancı arasında genelde bir fark bulunmamaktadır. Dar mükellef kurumun, Türkiye’de hizmet ettiği kurum ya da kişiye bağımlı olmasının mümkün olamayacağı dikkate alınarak kurumun yalın anlamıyla ücret elde etmesi olanaksızdır. Dolayısıyla 5422 sayılı Kanunun uygulanmasında ücret kazancı grubunda değerlendirilen kazançlar, 5520 sayılı Kanunun uygulanmasında serbest meslek kazancı olarak değerlendirilecektir.

Dar mükellef kurumların Türkiye’de elde ettikleri serbest meslek kazançları, Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca vergi kesintisine tabi tutulacaktır.

Serbest meslek kazancının Türkiye’de yapılmakta olan ticari faaliyet kapsamında elde edilmesi halinde, kurum kazancının tespitinde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümler uygulanacaktır. Türkiye’de bulunan işyeri veya daimi temsilcileri vasıtasıyla ticari kazanç elde eden dar mükellef kurumların Türkiye’de elde ettikleri serbest meslek kazançları bulunması halinde, dar mükellef kurumların Türkiye’deki işyeri veya daimi temsilcisi vasıtasıyla elde ettiği kazanç ve iratlar ticari kazanç olarak değerlendirileceğinden, bu serbest meslek kazancı üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesine göre vergi kesintisi yapılmayacaktır.

Türkiye’de işyeri veya daimi temsilcisi bulunmayan ya da işyeri veya daimi temsilcisi bulunmakla birlikte bunlarla ilişkili olmaksızın Türkiye’de serbest meslek faaliyeti icra eden veya bu faaliyeti Türkiye’de değerlendirilen kurumların, yıllık beyanname vermeleri halinde, kesilen bu vergiler beyannamede hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir.

2.4. Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar 

Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesine göre taşınır ve taşınmaz mallar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar, dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar arasında sayılmıştır. Bunlar, dar mükellef kurumların gayrimenkul sermaye iradı niteliğindeki kazançlarıdır. Bu tür kazançların elde edilmiş sayılması için taşınmaz ve taşınır malların Türkiye’de bulunması ve bu mal ve hakların Türkiye’de kullanılması veya Türkiye’de değerlendirilmesi gerekmektedir.

2.5. Türkiye’de elde edilen menkul sermaye iratları

Dar mükellef kurumların Türkiye’de menkul sermaye iradı elde etmelerinin tek koşulu sermayenin Türkiye’ye yatırılmış olmasıdır. Sermayenin Türkiye’ye yatırılmış olması demek, Türkiye’ye sermaye olarak getirilmesi, Türkiye’de borç olarak verilmesi veya benzeri şekillerde Türkiye’de nemalandırılmasıdır. Yatırılmış bulunan bu sermaye karşılığında elde edilen kâr payı, faiz, kira ve benzeri iratlar, dar mükellef kurumun Türkiye’de elde ettiği menkul sermaye iradı olacaktır. Menkul sermaye iradının Türkiye’de yapılmakta olan ticari faaliyet kapsamında elde edilmesi halinde, kurum kazancının tespitinde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümler uygulanacaktır. Dolayısıyla, Türkiye’de işyeri veya daimi temsilci bulunduran ve bu yerlerde veya bu temsilciler aracılığı ile yapılan işlemlerden elde edilen menkul sermaye iratları, ticari kazanç hükümlerine göre ve Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesine ilişkin olarak yayımlanan 257 ve 258 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğlerinde yer alan açıklamalar uyarınca vergilendirilecektir.

Bu itibarla, Türkiye’de işyeri ve daimi temsilcisi bulunmayan dar mükellef bir kurumun menkul sermaye iradı elde etmesi halinde, bu kazançların vergilendirilmesiyle ilgili ödevler, yabancı kuruma iradı sağlayanlar veya sağlanmasına aracılık edenler tarafından yerine getirilecektir.

2.6. Türkiye’de elde edilen diğer kazanç ve iratlar

Diğer kazanç ve iratların Türkiye’de elde edilmiş sayılması için kazanç ve iradı doğuran kıymetin Türkiye’de bulunması, iş veya işlemlerin Türkiye’de yapılması veya Türkiye’de değerlendirilmesi gerekmektedir.

Örneğin; dar mükellef (E) Kurumunun Türkiye’de (A) Saklama Bankasındaki hesabında bulunan hisse senetlerini, (B) gerçek kişisinin veya (C) Kurumunun aynı saklama bankasındaki veya (D) Saklama Bankasındaki hesabına aktarması sonucu elde ettiği değer artış kazançları, Türkiye’de vergiye tabi bulunmaktadır.

3. Dar mükellef kurum kazancının tespitinde ayrıca indirilemeyecek giderler

Kurumlar Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, dar mükellefiyette safi kurum kazancının tespitinde kabul edilmeyen indirimler ayrıca düzenlenmiştir.

Dar mükellef kurumun Türkiye’de ticari veya zirai bir faaliyeti var ise safi kurum kazancı, kural olarak tam mükellefiyette uygulanan esaslara göre hesaplanacaktır.

Aşağıdaki giderlerin indirimi, dar mükellef kurumlar için kabul edilmemiştir:

  • Ana merkezin veya Türkiye dışındaki şubelerin Türkiye’deki dar mükellef kurumlar hesabına yaptıkları alım-satımlar için dar mükellefin ana merkeze veya Türkiye dışındaki şubelere verdiği faizler, komisyonlar ve benzerleri kurum kazancının tespitinde indirilemeyecektir.
  • Ana merkezin veya Türkiye dışındaki şubelerin genel yönetim giderlerine veya zararlarına katılmak üzere ayrılan paylar kurum kazancının tespitinde indirilemeyecektir.

Söz konusu genel yönetim giderlerine veya zararlarına katılmak için ayrılan paylardan,  Türkiye’deki kurumun kazancının elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olan ve emsallere uygunluk ilkesi uyarınca belirlenecek dağıtım anahtarlarına göre ayrılan paylar ile Türkiye’deki kurumun denetimi için yabancı ülkelerden gönderilen yetkili kimselerin seyahat giderlerinin indirimi kabul edilecektir. Buna göre, söz konusu giderler, Türkiye’deki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak zorundadır. Ayrıca, bu giderlerin Türkiye’deki kazanca isabet eden kısmının belirlenmesinde kullanılan dağıtım anahtarının emsallere uygunluk ilkesi çerçevesinde belirlenmesi gerekmektedir. Emsallere uygunluk ilkesi, Kurumlar Vergisi Kanununun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı maddesine uygun olarak belirlenecektir.

4. Dar mükellefiyette örtülü sermaye uygulaması

Dar mükellef kurumların işletmede kullandıkları borçlanmalar için örtülü sermaye hükümlerinin uygulanmasında, ortakla ilişkili kişinin tespiti açısından %10’luk sermaye payı veya oy hakkı şartı aranmayacaktır. Dolayısıyla, dar mükellef kurumların ortaklarından veya ortaklarının ilişkili olduğu kişilerden yaptıkları borçlanmalarda ortaklık yapısına ilişkin herhangi bir oran dikkate alınmaksızın öz sermayenin üç katını aşan kısım örtülü sermaye sayılacaktır.

5. Dar mükellefiyette tasfiye ve kısmi bölünmeye ilişkin uygulama

Kurumlar Vergisi Kanununun tasfiyeye ilişkin hükümleri ile kısmi bölünme hükümleri, dar mükellef kurumlar için de geçerli olacaktır. Şu kadar ki, devralan kurum tarafından devralınan değerlere karşılık olarak verilen iştirak hisseleri, dar mükellef kurumun Türkiye’deki işyeri veya daimi temsilcisinin aktifine kaydedilecektir.

 


Kaynak: 1 SERİ NO’LU KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dar-mukelleflerde-kurumlar-vergisinin-hesaplanmasi-ve-odenmesi/feed/ 0
Merkezi yurt dışında olan bir şirket Türkiye’de şube açarsa açacağı şube dar mükellefiyet kapsamında mı olur? https://www.muhasebenews.com/merkezi-yurt-disinda-olan-bir-sirket-turkiyede-sube-acarsa-acacagi-sube-dar-mukellefiyet-kapsaminda-mi-olur/ https://www.muhasebenews.com/merkezi-yurt-disinda-olan-bir-sirket-turkiyede-sube-acarsa-acacagi-sube-dar-mukellefiyet-kapsaminda-mi-olur/#respond Wed, 09 Feb 2022 11:30:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=122019 Merkezi ABD Delaware eyaletinde olan tek ortaklı veya iki ortaklı şirketin şubesinin İstanbul’da açılacağı, bilişim ve e ticaret işleriyle uğraşıldığı, ayrıca, şubenin kurumlar vergisi yönünden dar mükellef olup olmayacağı, şube ye alış faturası girişlerinin yurtdışı merkezi ile bağlantısının nasıl yapılacağı KDV kullanıp kullanamayacağımız Ba-Bs formu verip vermeyeceği, Türkiye’deki kurum kazancının yurt dışına transfer edilmeksizin ortağa Türkiye’de kar dağıtımı yapılıp yapılamayacağı; % 15 oranında kar payı stopajı ödenip ödenmeyeceği; Türk vatandaşı olan ortaklar tarafından elde edilecek kar payının menkul sermaye iradı olarak beyan edilip edilmeyeceği; Delaware Eyaleti ile ülkemiz arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının bulunup bulunmadığı; bulunmaması durumunda buradan elde edilecek kazancın yurt dışında ne şekilde vergilendirileceği; hususlarında bilgi alabilir miyim?

Türkiye de açılacak şube KV yönünden Dar mükelleftir. 

Dar mükellefiyette TDHP na göre Defter tutulur. 

Fatura düzenler satın almış olduğu mal ve hizmetler için VUK hükümlerine tabi Belge alır. 

Verilmesi gereken Tüm beyanname ve bildirimleri verir.

Kar dağıtımı yapılması halinde % 10 GV stopajı yapılır.

Ortak Türkiye’de ikamet ediyor ise GVK 22 ve 86. madde şartlarına göre yıllık GV beyannamesi verilir. (MSİ) Yurt dışında nasıl vergileneceği konusunda bilgimiz yoktur. Her ülkenin kanunları farklıdır.


Yurt dışındaki mukim firmalardan satın alınan bilgisayar programlarına yönelik yapılacak ödemelerle ilgili olarak 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca tevkifat yapılacak mıdır?

-Yurt dışında mukim firmalardan  alınan bilgisayar programlarının üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan  ve/veya çoğaltılmadan nihai tüketicilere satılması veya aynı şekilde işletmede  kullanılması halinde, elde edilen kazanç ticari kazanç niteliğinde olup, bu  nitelikteki ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.
– “Copyright”  kapsamında bir bilgisayar programının çoğaltma, değiştirme, topluma dağıtma,  gösterme vb. gibi haklarının satın alınması halinde, satın alan bakımından bir gayri  maddi hak elde edilecek olup, yurt dışında mukim firmaya yapılacak söz konusu gayri  maddi hak bedeli ödemelerinden 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı %20  oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
– Yurt dışında mukim firmalara,  işletmede kullanmak üzere özel olarak bir bilgisayar programı hazırlatılması  halinde, yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç serbest meslek  kazancı niteliği taşıdığından, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı  uyarınca %20 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.
– Dar mükellef kurumun mukimi  olduğu ülke ile aramızda çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması bulunması ve bu  anlaşmada daha düşük bir oran (anlaşmalarda genelde bu oran %10 olarak  belirlenmekte) belirlenmesi halinde bu oran dikkate alınacaktır.

Bilgisayar programının doğrudan doğruya internet üzerinden şifre ile indirilerek iktisap edilmiş olması vergi kesintisi karşısında farklı bir uygulamaya yol açar mı?

Bilgisayar yazılım ürünlerinin,  CD, disket vb. taşıyıcı medya ürünü içerisinde gümrükten ithal edildikten sonra  internet üzerinden indirilen şifre ile aktive edilerek iktisap edilmiş olması  ya da bilgisayar programının doğrudan doğruya internet üzerinden şifre ile  indirilerek iktisap edilmiş olması durumu yurt dışında yapılacak ödemelerin  vergilendirilmesinde herhangi bir farklılığa yol açmamaktadır.
Yine, ülkemiz ile çifte  vergilemeyi önleme anlaşması bulunan ülkelere yapılan söz konusu ödemelerde ise  ilgili anlaşmada bir hüküm bulunması halinde öncelikle bu hükümlerin dikkate  alınacağı tabiidir.

Telekomünikasyon alanında hizmet veren bir şirketin, e-posta servisinin güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlamaya yönelik olarak ithal ettiği programlar ile aile koruma şifresi gibi hizmetlere ilişkin uygulama lisanslarının niteliği nedir ve bununla ilgili yapılan ödemeler üzerinden tevkifat yapılacak mıdır?

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun dar mükellefiyette vergi kesintisinin düzenlendiği 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasında; ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayri maddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Bu düzenleme çerçevesinde, e-posta servisinin güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlayan hizmetlere ilişkin lisanslar için yurt dışında mukim firmaya yapılacak söz konusu gayrimaddi hak bedeli ödemelerinden vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Bir firmanın yurt dışında tanıtımının yurt dışındaki reklam şirketleri vasıtasıyla yapılması durumunda reklam şirketine yapılacak ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılacak mıdır?

Bir şirketin yurt dışında tanıtımının yapılması amacıyla alınan ilan ve reklam hizmetlerinin, doğrudan, ilan ve reklam yayınlatılmasından ziyade; ilan tasarımı, uygulaması, stratejik planlama, medya planlaması ve medya stratejisi gibi serbest meslek faaliyeti, kapsamına giren işlerden, olması durumunda, bu hizmetlerin karşılığı olarak yurt dışında yerleşik kuruluşlara yapılan ödemeler üzerinden kurumlar vergisi tevkifat yapılması gerekir. Ödeme yapılan ülke ile Türkiye Cumhuriyeti arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması, bulunması halinde, konunun anılan anlaşma hükümleri, açısından ayrıca değerlendirilmesi gerekir.
Ayrıca, yurt dışında mukim bir firmaya Türkiye’de kullanılmak üzere bir reklam filmi hazırlatılması halinde de yapılacak ödemeler üzerinden aynı çerçevede vergi kesintisi yapılacaktır.

Kamu kurumlarına yurtdışında mukim kuruluşlar tarafından verilen danışmanlık ve eğitim hizmetlerinden yapılan ödemelerden vergi kesintisi yapılacak mıdır?

Yurtdışında mukim şirketlerden danışmanlık ve eğitim hizmetleri alımı ile ilgili olarak yapılan ödemelerin serbest meslek ödemesi olarak değerlendirilmesi yapılan ödemelerden %20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Çifte vergilendirme anlaşmalarında genellikle serbest meslek faaliyetinin Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci vasıtasıyla yapılması ya da dar mükellef kurumunu personelinin Türkiye’de 6 aydan fazla süreli bulunması durumunda vergilendirme hakkı Türkiye’de olmaktadır. Aksi takdirde, Türkiye’de vergi kesintisi yapılması söz konusu değildir.

Eğitim, öğretim ve bilimsel araştırmaları desteklemek amacıyla yurtdışında yayınlanan bilimsel yayınları içeren veri tabanlarının satın alınması yayınlara abone olunması karşılığında yapılan ödemelerden tevkifat yapılacak mıdır?

Yurt dışında oluşturulan veri tabanlarından bilgi alma işlemleri karşılığında yurt dışında mukim firmaya yapılacak söz konusu ödemelerin gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca %20 oranında vergi kesintisi yapılmaması gerekmektedir.
Ancak, yurt dışında firmanın mukimi olduğu ülke ile ülkemiz arasında çifte vergilemeyi önleme anlaşmasının bulunması ve bu anlaşmalarda daha düşük bir oranın bulunması durumunda, bu oranın dikkate alınacağı tabiidir.

Dar mükellef kurumlara petrol arama faaliyetleri nedeniyle yapılan ödemelerin vergilendirilmesi nasıl olacaktır?

Yurtdışında mukim dar mükellef kurum tarafından petrol arama faaliyetlerine ilişkin olarak verilecek hizmetler serbest meslek faaliyeti kapsamında olup gider karşılığı dâhil yapılan ödemeler dar mükellef kuruma yapılan serbest meslek ödemesi olarak kabul edilecektir.
Bu çerçevede, söz konusu serbest meslek faaliyetinin;
– Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci bulundurmak suretiyle ticari faaliyet kapsamında yürütülmesi halinde, yapılan ödemelerden kurumlar vergisi kesintisi yapılmayacak, elde edilen kazançlar ticari kazanç hükümleri çerçevesinde iç mevzuatımıza göre vergilendirilecektir.
-Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilcisi bulunmadan veya Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci bulunsa da bu işyerlerinde yürüttükleri ticari faaliyetle bağlantılı olmamak suretiyle yürütülmesi halinde ise yapılan ödemelerin tamamı üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30/1-b maddesi gereğince 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca % 5 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Öte yandan, kesintinin yapılması bakımından serbest meslek hizmetini yapan dar mükellef kurumun mukimi olduğu ülke ile Türkiye arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının olması halinde bu anlaşma hükümlerinin de göz önünde bulundurulacağı tabiidir.

Maç, konser, dizi, sinema filmi vb. yayın hakkının satın alınması karşılığında yapılan ödemelerin niteliği nedir? 

Söz konusu yayın hakları, Gelir Vergisi Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi ve çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları hükümlerine göre gayri maddi hak olarak değerlendirildiğinden, yapılan ödemelerden 5520 sayılı Kurumlar vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasına istinaden 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca %20 kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Ancak, yurt dışında firmanın mukimi olduğu ülke ile ülkemiz arasında çifte vergilemeyi önleme anlaşmasının bulunması ve bu anlaşmalarda daha düşük bir oranın bulunması durumunda, bu oranın dikkate alınacağı tabiidir.

Yurt dışındaki mukim bir firmadan internet ortamında “domain name” “alan adı” satın almak amacıyla yapılan ödemelerde vergi kesintisi yapılacak mıdır? 

Yurtdışında mukim firmalardan internet ortamında satın alınan “domain name” “alan adı” gayri maddi hak olarak değerlendirilmekte ve yapılan ödemelerden 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasına istinaden 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca %20 kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Ancak, yurt dışında firmanın mukimi olduğu ülke ile ülkemiz arasında çifte vergilemeyi önleme anlaşmasının bulunması ve bu anlaşmalarda daha düşük bir oranın öngörülmesi durumunda, bu oran dikkate alınacaktır.

Dar mükellef kurumların arızi olarak Türkiye’de düzenlediği kongrelerden elde ettiği kazançlar vergiye tabi midir? 

Türkiye’de bir iş yeri veya daima temsilcisi bulunmayan ve kazancını bu iş yeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde etmeyen dar mükellef kurumların, Türkiye’de düzenlenen uluslararası kongre nedeniyle elde edeceği kazancın ticari kazanç olarak değil, Türkiye’de elde edilen arızi ticari kazanç olarak değerlendirilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.
Buna göre, dar mükellefiyete tâbi olan yabancı kurumların vergiye tâbi kazancının arızi ticari kazançtan ibaret bulunması halinde, bu kurumlar tarafından bu kazançların elde edilme tarihinden itibaren onbeş gün içinde özel beyanname ile bildirilmesi gerekmektedir.

Yurt dışına ihraç edilen mal ve hizmetlerle ilgili olarak dar mükellef kurumlardan müşteri bulma ve pazarlama vb. hizmetlerin satın alınması karşılığında yapılan ödemelerin durumu? 

Yurt dışına ihraç edilen mal ve hizmetlerle ilgili olarak hizmet veren yurt dışındaki firmanın faaliyeti, müşteri bulma ve satılan mal bedeli üzerinden komisyon alınmasından ibaret ise, bu iş ticari faaliyet çerçevesinde değerlendirilecek ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesine istinaden vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Ancak, söz konusu faaliyetin yurt dışı Pazar araştırması yapılması, ürünlerin reklamının yapılması, pazarlama ve yönetim hizmetleri gibi hizmetler olması ve salt komisyonculuk hizmetini aşması durumunda, bu hizmetler serbest meslek hizmeti olarak değerlendirilecek ve Kurumlar Vergisi Kanununun 30/1-b maddesi gereğince 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca % 20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekecektir.
Diğer taraftan çifte vergilendirme anlaşmalarının serbest meslek faaliyetlerine ilişkin hükümleri öncelikle göz önünde bulundurulacaktır.

Yurt dışındaki firmalara ödenen faizler ile grup şirketine kredi garantörlüğü karşılığı ödenen tutarlar vergi kesintisine tabi midir? 

Yurt dışı mukimi firmalara yapılan faiz ödemeleri ile garantörlük hizmeti karşılığında ödenen komisyon vb. giderler finansman hizmeti çerçevesinde alacak faizi olarak değerlendirilmekte ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine göre 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %10 oranında vergi kesintisi yapılmaktadır.
Ayrıca, grup şirketleri arasındaki finansman hizmetleri örtülü kazanç açısından eleştiri konusu yapılabilmekte veya örtülü sermayenin konusuna girebilmektedir.
Yurtdışındaki banka ve finans kurumlarından kullanılan krediler karşılığında ödenen faizlerden ise 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %0 oranında vergi kesintisi yapılmaktadır. 

Dar mükelleflerin Türkiye’de açtıkları irtibat bürolarının vergilendirilmesi? 

İrtibat büroları Yabancı Sermaye  Çerçeve Kararı ve bu Karara dayanılarak çıkarılan Yabancı Sermaye Çerçeve  Kararı Hakkında Tebliğlerde yer alan düzenlemelere göre kurulmakta ve faaliyet  göstermektedir. Mevcut yasal düzenlemelere göre irtibat büroları Türkiye’de  ticari faaliyette bulunamamakta, kar elde edip transfer edememekte ve bütün  masraflarını yurt dışından getirecekleri dövizlerle karşılamak zorunda  bulunmaktadır.
İrtibat bürolarının Türkiye’de  ticaret yapmaları hukuken yasak olduğundan, yukarıdaki tanımlar çerçevesinde  irtibat bürosunun işyeri, buranın işlerini yürütmekle görevli kişileri de daimi  temsilci olarak kabul etmek mümkün bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde,  irtibat bürosunun ilgili mevzuat çerçevesinde faaliyette bulunması, bir başka  ifade ile ticari ve diğer gelir getirici faaliyette bulunmaması halinde;
– Kurumlar vergisi mükellefiyeti  tesisine,
– İşe başlama bildiriminde  bulunulmasına,
– Kurumlar vergisi beyannamesi  verilmesine,
– Vergi Usul Kanunun hükümleri  çerçevesinde defter tutulmasına,
gerek bulunmamaktadır. Ticari  faaliyette bulunulması halinde, bütün bu yükümlülüklerin yerine getirileceği  ise açıktır.
Öte yandan, irtibat büroların  işçi ücretleri ve işyeri kira ödemleri üzerinden tevkifat yapmakla sorumlu  olduğundan bu bürolara muhtasar açısından mükellefiyet tesis edilmektedir.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/merkezi-yurt-disinda-olan-bir-sirket-turkiyede-sube-acarsa-acacagi-sube-dar-mukellefiyet-kapsaminda-mi-olur/feed/ 0
Gelir Vergisi Kanunu Geçici 67. Madde Kapsamında Kesinti Oranları (Tam ve Dar Mükellef Gerçek Kişilerce Elde Edilen Gelirler İçin Geçerli Kesinti Oranları) https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-kanunu-gecici-67-madde-kapsaminda-kesinti-oranlari-tam-ve-dar-mukellef-gercek-kisilerce-elde-edilen-gelirler-icin-gecerli-kesinti-oranlari/ https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-kanunu-gecici-67-madde-kapsaminda-kesinti-oranlari-tam-ve-dar-mukellef-gercek-kisilerce-elde-edilen-gelirler-icin-gecerli-kesinti-oranlari/#respond Thu, 13 Jan 2022 23:30:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120298 Gelir Vergisi Kanunu Geçici 67. Madde Kapsamında Kesinti Oranları (Tam ve Dar Mükellef Gerçek Kişilerce Elde Edilen Gelirler İçin Geçerli Kesinti Oranları)
İlgili Madde Açıklama Oran
GVK Geç. 67/1,2 1.1.2006 Tarihinden Sonra İhraç Edilen Her Nevi Devlet Tahvilleri Ve Hazine Bonolarının Faizleri İle Toplu Konut İdaresi Ve Özelleştirme İdaresince Çıkarılan Menkul Kıymetlerden ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından sağlanan gelirlerden Sağlanan Gelirler. 10%

GVK Geç. 67/1

23/12/2020 ila 30/9/2021 tarihi (bu tarih dâhil) arasında iktisap edilen, bankalar tarafından ihraç edilen tahvil ve bonolardan elde edilen gelir ve kazançlar ile fon kullanıcısının bu bankalar olduğu varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelir ve kazançlar i) Vadesi 6 aya kadar (6 ay dâhil) olanlara sağlanan gelirlerden

5%

ii) Vadesi 1 yıla kadar (1 yıl dâhil) olanlara sağlanan gelirlerden 3%
iii) Vadesi 1 yıldan uzun olanlara sağlanan gelirlerden 0%
iv) 6 aydan az süreyle (6 ay dâhil) elde tutulanların elden çıkarılmasından doğan kazançlardan 5%
v) 1 yıldan az süreyle (1 yıl dâhil) elde tutulanların elden çıkarılmasından doğan kazançlardan 3%
vi) 1 yıldan fazla süreyle elde tutulanların elden çıkarılmasından doğan kazançlardan 0%
GVK Geç. 67/1,2 6362 sayılı Kanuna göre Sermaye Piyasası Kurulunca onaylanmış finansman bonolarından ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen bir yıldan kısa vadeli kira sertifikalarından sağlanan gelirler ile bunların elden çıkarılmasından doğan kazançlardan %15
Geç. 67/4 Mevduat Faizleri Döviz Tevdiat Hesaplarına Yürütülen Faizlerden (Vadelerine Göre) 18% %20
Mevduat Hesaplarına Yürütülen Faizlerden (Vadelerine Göre) 10%, 12%, 15%
Enflasyon oranına bağlı olarak değişen faiz oranı uygulanan 1 yıldan uzun vadeli hesaplarda %0
3032 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararına Göre 30/9/2021tarihine kadar(bu tarih dahil) açılan veya vadesi bu tarihler arasında yenilenen hesaplara ödenecek faizlere (Vadelerine Göre) %0,%3,%5
Geç. 67/4 Menkul Kıymetlerin Geri Alım Ve Satım Taahhüdü Ve İktisap Veya Elden Çıkarılması Karşılığında Sağlanan Menfaatler (Repo Gelirleri) 15%
Geç. 67/4 Katılım Bankaları Tarafından Katılma Hesabı Karşılığında Ödenen Kar Payları Katılım Bankalarınca Döviz Katılma Hesaplarına Ödenen Kar Paylarından (Vadelerine Göre) 18% %20
Katılım Bankaları Tarafından Katılma Hesabı Karşılığında Ödenen Kar Paylarından (Vadelerine Göre) 10%, 12%, 15%
3032 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararına Göre 30/9/2021tarihine kadar(bu tarih dahil) açılan veya vadesi bu tarihler arasında yenilenen hesaplara ödenecek kar paylarına (Vadelerine Göre) %0,%3,%5
Geç. 67/4 Kar Ve Zarar Ortaklığı Belgesi Karşılığı Ödenen Kar Payları 15%
GVK Geç. 67/1 Halka Açık Şirketlerin 1.1.2006 Tarihinden Sonra İktisap Edilen Ve 1 Yıldan Kısa Bir Süre İle Elde Tutulan Hisse Senetlerinin Türkiye’de Faaliyette Bulunan Banka Veya Aracı Kurumlar Aracılığıyla Elden Çıkarılmasından Sağlanan Kazançlar (Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıklarının Hisse Senetlerinin Satışı Hariç) 0%
GVK Geç. 67/1 Menkul Kıymet Yatırım Fonu Katılma Belgelerinin Kar Payları (Yani Bunların İlgili Fona İadesinden Sağlanan Gelirler) Hisse Senedi Yoğun Fonların Katılma Belgelerinden 0%
Diğerlerinden 10%
GVK Geç. 67/1 123/12/2020 ile 30/9/2021 tarihi (bu tarih dahil) arasında iktisap edilen, (değişken, karma, eurobond, dış borçlanma, yabancı, serbest fonlar ile unvanında ”döviz” ifadesi geçen yatırım fonları hariç) yatırım fonlarından elde edilen gelir ve kazançlar 0%
GVK Geç. 67/1 İki yıldan fazla süreyle elde tutulan girişim sermayesi yatırım fonu ve gayrimenkul yatırım fonu katılma paylarından elde edilen kazançlar 0%
GVK Geç. 67/1 Vadeli İşlem Ve Opsiyon Sözleşmelerinden Elde Edilen Gelirler Hisse Senetlerine Veya Hisse Senedi Endekslerine Dayalı İşlemlerden 0%
Diğerlerinden 10%

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-kanunu-gecici-67-madde-kapsaminda-kesinti-oranlari-tam-ve-dar-mukellef-gercek-kisilerce-elde-edilen-gelirler-icin-gecerli-kesinti-oranlari/feed/ 0
Türkiye’de şube açılışı yapan yabancı şirketin şubesi için dar mükellefiyet tesis ettirebilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/turkiyede-sube-acilisi-yapan-yabanci-sirketin-subesi-icin-dar-mukellefiyet-tesis-ettirebilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/turkiyede-sube-acilisi-yapan-yabanci-sirketin-subesi-icin-dar-mukellefiyet-tesis-ettirebilir-miyiz/#respond Thu, 28 Oct 2021 01:11:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116262 Yurtdışında merkezi olan firma Türkiye’de limited şirket olarak şube açtığında dar mükellef kapsamında mı olacaktır. Daha önce karşılaşmadığım dar mükellefiyet konusunda beyanname, bildirim, defter tutma usulü, özellikli durumlar nasıl olacaktır?

Bahsettiğiniz şube Dar mükellef olarak VD tescil yaptırılır. 

Tam mükellef için yapılması gereken tüm işlemler yapılır.

(Defter tutma , Beyannameler ve bildirim verme, Fatura düzenleme ve diğer yükümlülükler ) 

Türkiye’de elde edilen kazanç yıllık KV beyannamesi ile beyan edilir.

5520 – KURUMLAR VERGİSİ KANUNU

Tam ve dar mükellefiyet

Madde 3

(1) Tam mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî veya iş merkezi Türkiye’de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.

(2) Dar mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler.

(3) Dar mükellefiyette kurum kazancı, aşağıdaki kazanç ve iratlardan oluşur:

a) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye’de iş yeri olan veya daimî temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticarî kazançlar (Bu şartları taşısalar bile kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye’de satın aldıkları malları Türkiye’de satmaksızın yabancı ülkelere göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye’de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye’de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye’de olması veya satış sözleşmesinin Türkiye’de yapılmasıdır.).

b) Türkiye’de bulunan ziraî işletmeden elde edilen kazançlar.

c) Türkiye’de elde edilen serbest meslek kazançları.

ç) Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar.

d) Türkiye’de elde edilen menkul sermaye iratları.

e) Türkiye’de elde edilen diğer kazanç ve iratlar.

(4) Bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimî temsilci bulundurulması konularında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.

(5) Kanunî merkez: Vergiye tâbi kurumların kuruluş kanunlarında, (700 Sayılı KHK’nın 173 üncü maddesiyle eklenen ibare; Yürürlük:09.07.2018)Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir.

(6) İş merkezi: İş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkezdir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyede-sube-acilisi-yapan-yabanci-sirketin-subesi-icin-dar-mukellefiyet-tesis-ettirebilir-miyiz/feed/ 0
Kurumlar Vergisine göre kimler tam mükellef ve kimler dar mükelleftir? https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisine-gore-kimler-tam-mukellef-ve-kimler-dar-mukelleftir/ https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisine-gore-kimler-tam-mukellef-ve-kimler-dar-mukelleftir/#respond Tue, 22 Jun 2021 01:19:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107088 TAM VE DAR MÜKELLEFİYET

KVK’da mükellefler, tam ve dar mükellefiyet esasına göre ikiye ayrılır.

Kanunî veya iş merkezi Türkiye’de bulunan kurumlar tam mükellef

Tam mükellefiyet

Kanunî veya iş merkezi Türkiye’de bulunan kurumlar tam mükellef olarak değerlendirilir. Tam mükelleflerin gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançlarının tamamı kurum kazancı (ticari kazanç hükümlerine göre) olarak Türkiye’de vergilendirilir.

Dar mükellefiyet

Kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayan kurumlar dar mükellef olarak değerlendirilir. Bu kurumlar sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilir.

Kanunî merkez; vergiye tâbi kurumların kuruluş kanunlarında, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir. İş merkezi ise iş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkezdir.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nda İş merkezi, iş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yöne-tildiği merkez olarak tanımlanmıştır.

İş merkezi Türkiye içinde bulunan kurumlar, kanuni merkezi Türkiye’de olmasa dahi tam mükellefiyete tabidirler. İşlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkezin tespitinde esas alınabilecek kıstaslara aşağıda sayılanlar örnek olarak verilebilir.2

  • İmalatın, personelin, hizmet ifalarının, gelir ve giderlerin yoğunlaştığı yer,
  • Genel kurulun ve yönetim kurulunun sürekli toplantı yeri,
  • Kurumun fiili yöneticilerinin ikametgâhlarının bulunduğu yer,
  • Kurum yönetim birimlerinin yoğun olarak bulunduğu yer,
  • Kurumun üçüncü şahıslarla ilişkilerinin yoğun olarak yürütüldüğü yer.

Dar mükellefiyette kurum kazancı ise aşağıdaki gelirlerden oluşur:

Türkiye’de 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun işyeri veya daimi temsilcisi olan yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançlar (Bu şartları taşısalar bile kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye’de satın aldıkları malları Türkiye’de satmaksızın yabancı ülkelere göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye’de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye’de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye’de olması veya satış sözleşmesinin Türki-ye’de yapılmasıdır.) 

  • Türkiye’de bulunan ziraî işletmeden elde edilen kazançlar 
  • Türkiye’de elde edilen serbest meslek kazançları
**İrfan VURAL, Yorum ve Açıklamalarla Kurumlar Vergisi Kanunu, Gelirler Kontrolörleri Derneği, Ankara 2009

ç) Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar

  • Türkiye’de elde edilen menkul sermaye iratları 
  • Türkiye’de elde edilen diğer kazanç ve iratlar

Yukarıda belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimî temsilci bulundurulması konularında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı GVK’nın ilgili hükümleri uygulanır.

Dolayısıyla tam mükellef kurumlar açısından herhangi bir önem ifade etmeyen, Gelir Vergisi Kanunu’nda sayılan yedi gelir unsuru dar mükellef kurumlar açısından önem ifade etmektedir. Örneğin, tam mükellef bir kurumun aktifine kayıtlı gayrimenkulü kiralamasından elde edeceği gelir ticari kazancın tespit şekline göre belirlenecekken, dar mükellef kurumun gayrimenkulünü kiralamasından elde edeceği gelir ise Gelir Vergisi Kanunu’nda düzenlenen gayrimenkul sermaye iratlarında matrahın tespitine yönelik hükümler göz önünde bulundurularak belirlenecektir. Ancak dar mükellef kurumlar açısından söz konusu gelirlerin elde edilmesi ile ilgili GVK hükümleri, sadece matrahın tespiti açısından geçerli olup, vergilemede ise Kurumlar Vergisi Kanunu’nun ilgili hükümlerinin dikkate alınması gerekir. Örneğin, dar mükellefiyete tabi kurumun Türkiye’de elde ettiği kazanç, sadece menkul sermaye iradından ibaret olduğunda, kurum kazancı Gelir Vergisi Kanunu’nun menkul sermaye iradının tespiti hakkındaki hükümlerine göre hesaplanır. Ancak, bu iradın vergilendirilmemesine ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanunu’nda düzenlenen istisna ve indirimlerden yararlanılması mümkün değildir. (A.Murat YILDIZ, İrfan VURAL, 2018 Yılı Kurumlar Vergisi Beyanname Düzenleme Rehberi, ASMMMO, Ankara, 2019)

Aynı kişinin hem davacı şirketin hem de yurtdışındaki şirketin ortağı ve kanuni temsilcisi olması tek başına bu firmalar arasında daimi temsilcilik ilişkisi doğmasına yetmediğinden, yurt dışında yerleşik firmaya ihraç mallarının pazarlanması konusunda verdiği aracılık hizmeti karşılığında yaptığı ödemeler üzerinden davacı şirketin bu firma hesabına ve kendi adına daimi temsilci sıfatıyla kurumlar vergisi tevkifatı yaparak beyanda bulunması gerekmez.

DANIŞTAY 3. DAİRE, E. 2009/2479, K. 2010/279 sayılı kararı.

 

 

 


Kaynak: TÜRMOB Kurumlar Vergisi Rehberi – 2021 Nisan
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisine-gore-kimler-tam-mukellef-ve-kimler-dar-mukelleftir/feed/ 0
Dar mükellefler sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilir https://www.muhasebenews.com/dar-mukellefler-sadece-turkiyede-elde-ettikleri-kazanclar-uzerinden-vergilendirilir/ https://www.muhasebenews.com/dar-mukellefler-sadece-turkiyede-elde-ettikleri-kazanclar-uzerinden-vergilendirilir/#respond Sat, 17 Apr 2021 07:34:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107872 (1) Tam mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî veya iş merkezi Türkiye’de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.

(2) Dar mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler.

(3) Dar mükellefiyette kurum kazancı, aşağıdaki kazanç ve iratlardan oluşur:

a) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye’de iş yeri olan veya daimî temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticarî kazançlar (Bu şartları taşısalar bile kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye’de satın aldıkları malları Türkiye’de satmaksızın yabancı ülkelere göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye’de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye’de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye’de olması veya satış sözleşmesinin Türkiye’de yapılmasıdır.).

b) Türkiye’de bulunan ziraî işletmeden elde edilen kazançlar.

c) Türkiye’de elde edilen serbest meslek kazançları.

ç) Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar.

d) Türkiye’de elde edilen menkul sermaye iratları.

e) Türkiye’de elde edilen diğer kazanç ve iratlar.

(4) Bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimî temsilci bulundurulması konularında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.

(5) Kanunî merkez: Vergiye tâbi kurumların kuruluş kanunlarında, (700 Sayılı KHK’nın 173 üncü maddesiyle eklenen ibare; Yürürlük:09.07.2018)Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir.

(6) İş merkezi: İş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkezdir.


İlgili Tebliğ

3. Tam ve Dar Mükellefiyet

Kanunun 1 inci maddesinde sayılan kurumlar, kanuni veya iş merkezlerinin Türkiye’de bulunup bulunmadığına göre tam mükellefiyet veya dar mükellefiyet esasında vergilendirilecektir.

Kanuni merkezden maksat, vergiye tabi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir. İş merkezi ise iş bakımından işlemlerin bilfiil toplandığı ve yönetildiği merkezdir.

3.1. Tam mükellefiyet

Kurumlardan, kanuni veya iş merkezleri Türkiye’de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilecektir.

3.2. Dar mükellefiyet

Kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilecektir.

3.2.1. Dar mükellefiyette kurum kazancı

Dar mükellefiyette kurum kazancı aşağıdaki kazanç ve iratlardan oluşmaktadır:

Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye’de işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançlar, (Bu şartları taşısalar bile kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye’de satın aldıkları malları Türkiye’de satmaksızın yabancı ülkelere göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye’de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye’de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye’de olması veya satış sözleşmesinin Türkiye’de yapılmasıdır.)

  • Türkiye’de bulunan zirai işletmeden elde edilen kazançlar,
  • Türkiye’de elde edilen serbest meslek kazançları,
  • Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar,
  • Türkiye’de elde edilen menkul sermaye iratları,
  • Türkiye’de elde edilen diğer kazanç ve iratlar.

Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinde belirtilen anılan kazanç ve iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimi temsilci bulundurulması konularında Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümleri uygulanacaktır.
Dar mükellef kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlara ilişkin açıklamalar Tebliğin (22.2) bölümünde yapılmıştır.

 


Kaynak: GİB – Kurumlar Vergisi Kanunu ve Tebliği
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dar-mukellefler-sadece-turkiyede-elde-ettikleri-kazanclar-uzerinden-vergilendirilir/feed/ 0