dar mükellefiyet – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 07 Mar 2022 07:54:29 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Gelir Vergisinde Dar Mükellefiyet https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisinde-dar-mukellefiyet/ https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisinde-dar-mukellefiyet/#respond Mon, 07 Mar 2022 09:30:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123712 Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler (dar mükellefler) yalnız Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler.

Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler aşağıdaki gibidir.

– Türkiye’de ikametgâhı bulunmayanlar,

– Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak 6 aydan az oturanlar.

Ancak, GVK’nın 5’inci maddesinde belirtilen yabancılar Türkiye’de altı aydan fazla kalsalar

dahi Türkiye’de yerleşmiş sayılmamaktadır. Bunlar aşağıdaki gibidir.

– Belli ve geçici görev veya iş için Türkiye’ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil,

tedavi, istirahat veya seyahat maksadıyla gelenler,

– Tutukluluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmayan sebeplerle Türkiye’de alıkonulmuş veya kalmış olanlar,

Dar mükellef kişinin ikametgâhının bulunduğu devlet ile çifte vergilemeyi önleme anlaşması yapılmış ise Türkiye’de elde edilen geliri vergilendirebilmek için öncelikle bu anlaşma hükümlerine bakmak gerekir. Dar mükellefiyet esasında vergilendirilecek gerçek kişilerin, Türkiye’de elde ettikleri gelirin

sadece;

– Tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve

gayrimenkul sermaye iratları ile kurumlardan elde edilen kar paylarından,

– Diğer kazanç ve iratlarda(Değer artışı kazançları veya arızi kazançlardan),

ibaret olması halinde, yıllık beyanname verilmeyecek; diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde anılan gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir. (GVK md.86/2).

Türkiye’de bir yıl içerisinde altı aydan daha az kalınsa dahi ikametgâh Türkiye’de ise vergilendirmenin tam mükellefiyet esasına göre yapılması gerekir.

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ekli dilekçede; Türk ve Fransız vatandaşı olarak çifte vatandaş statüsünde olduğunuzu, bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla kalmadığınızı, ikametgâh adresinizin … / İZMİR olduğunu belirterek, Türkiye’de bulunan işyerinizi kiraya vermeniz nedeniyle doğan iade alacağınız açısından dar mükellef kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğiniz hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Buna göre; ikametgâhınız Türkiye’de olduğu için Türkiye mukimi sayılmanız ve tam mükellef olarak tüm dünya kazançlarınız dolayısıyla Türkiye’de vergilendirilmeniz gerekmekte olup, işyeri kira geliriniz üzerinden tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsubu sonucu kalan kısmının nakden iadesinde 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Nakden İade” başlıklı bölümünde yer alan açıklamalar uyarınca mükellefiyet kaydınızın bulunduğu vergi dairesine müracaat etmeniz halinde iade talebinizin yerine getirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Özelge; İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı, Tarih 14/08/2012; Sayı: 84098128-120-764

Tevkif yoluyla vergilendirilmemiş ücret, serbest meslek kazancı ve gayrimenkul sermaye

iratlarının yıllık beyannameyle, menkul sermaye iratlarının ise münferit beyanname ile beyan edilmesi gerekir.


Kaynak:TÜRMOB,2021 Gelir Vergisi Beyanname Düzenleme Rehberi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisinde-dar-mukellefiyet/feed/ 0
Yurt Dışı Merkezi Tarafından Kiralanan ve Türkiye’deki Şubede Kullanılan Bilgisayarlar İçin Ödenen Bedeller Gider Olarak Kaydedilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-merkezi-tarafindan-kiralanan-turkiyedeki-subede-kullanilan-bilgisayarlar-icin-odenen-bedeller-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-merkezi-tarafindan-kiralanan-turkiyedeki-subede-kullanilan-bilgisayarlar-icin-odenen-bedeller-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/#respond Thu, 14 Feb 2019 17:30:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16768 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Hollanda mukimi dar mükellef kurumun laptop kiralama bedeli ve yurt dışında yapılan bağışların Türkiye’deki şubesine fatura edilmesinde vergilendirme.

             İlgide kayıtlı özelge talep formunda;
           – Merkezi Hollanda’da bulunan yabancı bir şirketin şubesi olduğunuz,
           – Merkez tarafından kiralanan laptopların birkaç tanesinin şubenizin kullanımına tahsis edildiği ve bu laptoplara isabet eden kira bedelinin merkez tarafından şubenize fatura edilerek transferinin talep edildiği,
            – Ayrıca şirket merkezi tarafından kurulan hayır kurumunun Hollanda’da düzenlemiş olduğu yürüyüşe katılarak bağış yapılmasının istenildiği ve bağış yapılması için merkez tarafından şubenize fatura tanzim edildiği
            belirtilmiş olup söz konusu kira bedeli ve bağış tutarının şirket merkezine transferi işlemlerinin kurumlar vergisi ve KDV tevkifatına tabi olup olmadığı konusunda Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

Kurumlar Vergisi Kanununun;

– 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun 1’inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilecekleri hükme bağlanmış olup üçüncü fıkrasının (ç) bendinde, taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar, dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan unsurlar arasında sayılmıştır.
– 30’uncu maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış; aynı fıkranın (c) bendinde ise gayrimenkul sermaye iratları sayılmış olup 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamındaki faaliyetlerden sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından (2009/14593 sayılı BKK ile) %1, diğerlerinden (2009/14593 sayılı BKK ile) %20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı kararlaştırılmıştır.
– 30’uncu maddesinin altıncı fıkrasında, yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden, kurum bünyesinde %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
– 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş olup safi kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinde yer alan giderler hasılattan indirim konusu yapılmaktadır.
– 22’nci maddesinde; “(1) Dar mükellef kurumların iş yeri veya daimî temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümler uygulanır.

(2) Dar mükellefiyete tâbi kurumların ticarî veya ziraî kazançlar dışında kalan kazanç ve iratları hakkında, Gelir Vergisi Kanununun bu kazanç ve iratların tespitine ilişkin hükümleri uygulanır. Ancak, bu kazanç ve iratların Türkiye’de yapılmakta olan ticarî veya ziraî faaliyet kapsamında elde edilmesi halinde, kurum kazancı bu maddenin birinci fıkrasına göre tespit edilir.
(3) Dar mükellefiyette kurum kazancının tespitinde, ayrıca aşağıdaki indirimlerin yapılması kabul edilmez:

a) Bu kurumlar hesabına yaptıkları alım-satımlar için ana merkeze veya Türkiye dışındaki şubelere verilen faizler, komisyonlar ve benzerleri.

b) Türkiye’deki kurumun kazancının elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olan ve emsallere uygunluk ilkesi uyarınca belirlenecek dağıtım anahtarlarına göre ayrılan paylar ile Türkiye’deki kurumun denetimi için yabancı ülkelerden gönderilen yetkili kişilerin seyahat giderleri hariç olmak üzere, ana merkezin veya Türkiye dışındaki şubelerin genel yönetim giderlerine veya zararlarına katılmak üzere ayrılan paylar.” hükmü yer almaktadır.

– “Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı” başlıklı 13 üncü maddesinde, “(1) Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.

(2) İlişkili kişi; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder. Ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dâhil yansoy hısımları ve kayın hısımları da ilişkili kişi sayılır. Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde veya bölgelerde bulunan kişilerle yapılmış tüm işlemler, ilişkili kişilerle yapılmış sayılır.
(3) Emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade eder.

(6) Tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazanç, Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarının uygulamasında, bu maddedeki şartların gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 01.01.1989 tarihinden itibaren uygulanmakta olan, “Türkiye Cumhuriyeti İle Hollanda Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması”nın;
– “Gayrimaddi Hak Bedelleri” başlıklı 12’nci maddesinde;
“1. Devletlerden birinde doğan ve diğer Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.
3.Devletlerin yetkili makamları 2’nci fıkranın uygulama şeklini karşılıklı anlaşmayla belirleyeceklerdir.
4. Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri, radyo-televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dâhil olmak üzere edebi, artistik, bilimsel her nevi telif hakkının veya her nevi patentin, alametifarikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı, kullanma hakkı veya satışı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında ödenen her türlü bedelleri kapsar…” hükmü yer almıştır.

Maddenin tetkikinden görüleceği üzere, sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında ödenen her türlü bedeller, gayrimaddi hak bedeli kapsamında değerlendirilmiş, bu neviden teçhizatın kiralanmasından elde edilen kazançların vergilendirilmesi hususunda her iki devlete de yetki verilmiş bulunmaktadır. Vergi mevzuatımızda ise sözü edilen gelirler gayrimenkul sermaye iradı sayılarak vergilendirilmektedir.

– “Temettüler” başlıklı 10’uncu maddesinde; “1. Devletlerden birinin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber söz konusu temettüler, temettü ödeyen şirketin mukim olduğu Devlette, o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak bu şekilde alınacak vergi aşağıdaki oranları aşmayacaktır:
a) Temettü elde eden, temettü ödeyen şirketin sermayesinin doğrudan doğruya en az yüzde 25’ini elinde tutan bir şirket ise (ortaklıklar hariç), gayrisafi temettü tutarının yüzde 15’i;
b) Tüm diğer durumlarda gayrisafi temettü tutarının yüzde 20’si.

Bu fıkra hükümleri, bünyesinden temettü ayrılan şirket kazancının vergilenmesine etki etmeyecektir.” hükmüne yer verilmiştir.

– Anlaşmaya ek Protokolün “’10 ve 23’üncü Maddelere İlave” başlıklı (IX) numaralı maddesinde; “10’uncu maddenin 2’nci fıkrasının (a) bendi hükümlerinden sapma olarak, Hollanda Kurumlar Vergisi Kanunu ve ilerideki değişiklikler gereğince, Hollanda’da mukim bir şirket Türkiye’de mukim bir şirketten elde ettiği temettüler dolayısıyla Hollanda Kurumlar Vergisine tabi tutulmadığı sürece, söz konusu bentte öngörülen oranlar aşağıdaki oranlara indirilecektir:

a) Türkiye’de mukim bir şirketin ödediği temettüler yönünden yüzde 10’a ve
b) Hollanda’da mukim bir şirketin ödediği temettüler yönünden yüzde 5’e.

Böyle bir durumda, 23’üncü maddenin 2’nci fıkrasının (d) bendi hükümleri de aynı şekilde uygulanacaktır.”
hükümleri yer almaktadır.
– 23’üncü maddesinde, “… 2. Hollanda mukimleri için çifte vergilendirme aşağıdaki şekilde giderilecektir:

c) Bunun ötesinde Hollanda, bu Anlaşmanın 10’uncu Maddesinin 2’nci fıkrasına, 11’inci Maddesinin 2’nci fıkrasına, 12’nci Maddesinin 2’nci fıkrasına, 13’üncü Maddesinin 5’inci fıkrasına, 15’inci Maddesinin 3’üncü fıkrasına, 17’nci Maddesine ve 18’inci Maddesinin 2’nci fıkrasına göre Türkiye’de vergilendirilebilen gelir unsurları için, hesaplanan Hollanda vergisinden mahsuba müsaade edecektir; ancak bunun için, bu gelir unsurlarının a) bendinde bahsedilen matraha dahil edilmesi zorunludur. Mahsup edilecek miktar, bu gelir unsurları için Türkiye’de ödenen vergiye eşit olacaktır. Ancak bu mahsup, eğer bu şekilde matraha alınan gelir unsurları, çifte vergilendirmeyi önlemeye ilişkin Hollanda mevzuatı hükümlerine göre Hollanda vergisinden muaf tutulan gelir unsurlarından ibaret olsaydı, ne miktarda indirime müsaade edilecek idiyse, bu miktarı aşmayacaktır…” hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre;
… Türkiye İstanbul Şubesinin kullanımına tahsis edilen laptopların kiralama bedeli olarak şirket merkezi tarafından kesilen faturaya istinaden şubeniz tarafından yapılan ödemeler, Çifte Vergilendirmeye Önleme Anlaşmasının 12 nci maddesinin 4 numaralı bendine göre gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilecek olup bu ödemeler üzerinden anılan anlaşmanın 12 nci maddesinin (2) numaralı bendi ile getirilen sınırlama doğrultusunda, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında taşınır ve taşınmaz malların kiralanması için öngörülen oran yerine %10 oranında kurumlar vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
            – Öte yandan, söz konusu laptopların Türkiye’deki şubenin faaliyetlerinde kullanılması sebebiyle kiralama bedeli olarak yapılan ödemenin, şubenizin kurum kazancının elde edilmesi ve idame ettirilmesi amacıyla yapılan gider olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak, söz konusu bedelin tamamının şubenizin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilmesi için şubenin kullanımına tahsis edilen laptoplara ilişkin kira bedelinin tespitinde kullanılan dağıtım anahtarının ve merkez tarafından düzenlenen fatura bedelinin emsallere uygun olması gerekmektedir.

Aksi durumda, yani merkez tarafından şubenize fatura edilen kira bedelinin emsallere uygunluk ilkesine göre tespit edilen kira bedelinden fazla olması halinde, aradaki farkın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazanç kabul edilmesi ve bu tutarın şartların gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kar payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

             – Hollanda’da bulunan merkeziniz tarafından kurulan hayır kurumuna şube adına yapılan ve şubenize fatura edilen bağış tutarının ise şubeniz tarafından kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir. Ayrıca, söz konusu ödeme ana merkeze aktarılan tutar olarak değerlendirilecek olup şubenizce bu tutar üzerinden, Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasına ek protokolün “IX” uncu maddesinde belirtilen şartların sağlanması halinde %10; bu şartların sağlanamaması halinde ise %15 oranında tevkifat yapılarak beyan edilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, 2. maddesinde ise, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Kanunun;
– 4/1 maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
– 6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği
hükme bağlanmıştır.

Kanunun 20’nci maddesi uyarınca verginin matrahını, işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel oluşturmaktadır.

26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliğinin “I/C-2.1.2.1. İkametgahı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler” başlıklı bölümünde, (01.05.2014 tarihinden önce 117 seri no.lu KDV Genel Tebliğinin “2.1.İkametgahı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler” başlıklı bölümü) ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetlerin KDV’ye tabi olacağı, bu gibi hizmetlerde mükellef esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, KDV’nin tamamının hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödeneceği açıklanmıştır.

             Buna göre, yurt dışındaki merkez tarafından yurt dışında kiralanan ve Türkiye’deki şubede kullanılmak üzere gönderilen laptoplara ilişkin yapılacak ödemeler, hizmetten Türkiye’de faydalanıldığından KDV’ye tabi olup verginin sorumlu sıfatıyla şubeniz tarafından beyan edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, şubeniz adına yapılan bağışların yansıtılmasına ilişkin işlemler yurt dışında gerçekleştiğinden ve bu ödeme herhangi bir teslim ve hizmetin karşılığı olmadığından KDV hesaplanmayacaktır.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
17 Şubat 2016 Tarih ve 62030549-125[30-2012/164]-13362 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi,  gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-merkezi-tarafindan-kiralanan-turkiyedeki-subede-kullanilan-bilgisayarlar-icin-odenen-bedeller-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/feed/ 0
Yabancı Şirket Ortağına Kar Dağıtımında Tevkifat Oranı Nasıl Hesaplanır? https://www.muhasebenews.com/yabanci-sirket-ortagina-kar-dagitiminda-tevkifat-orani-nasil-hesaplanir/ https://www.muhasebenews.com/yabanci-sirket-ortagina-kar-dagitiminda-tevkifat-orani-nasil-hesaplanir/#respond Thu, 20 Dec 2018 06:00:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=21485 (ÖZELGE) 

Konu: Japonya mukimi şirket ortağına kar dağıtımında tevkifat oranı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketinizin her türlü malın ithalatı, ihracatı ve dahili ticareti faaliyetiyle iştigal ettiği, %99,96 oranında ortağınız olan Japonya mukimi firmaya kar payı dağıtımının planlandığı belirtilerek, dağıtılacak kar payı üzerinden hangi oranda tevkifat yapılacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Tam ve Dar Mükellefiyet” başlıklı 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında; “Dar mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler.” hükmüne yer verilmiş, üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar sayılmıştır.

Aynı Kanunun 30’uncu maddesinin birinci fıkrasında; dar mükellefiyete tabi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmü yer almakta olup, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, tam mükellef kurumlar tarafından, Türkiye’de bir iş yeri veya daimî temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) ve Gelir Vergisi Kanununun 75’inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan kâr payları üzerinden bu Kanunun 15’inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tâbi tutulan kazançlar hariç olmak üzere %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 13/11/1994 tarih ve 22110 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Japonya Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” 1/1/1995 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.

Söz konusu Anlaşmanın 10’uncu maddesinin 1 ve 2’nci fıkraları;”
1. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2- Bununla beraber, söz konusu temettüler, ödemeyi yapan şirketin mukimi olduğu Akit Devletçe de kendi mevzuatına göre vergilendirilebilir; ancak, temettü elde eden kişi temettünün gerçek lehtarı ise, bu şekilde alınacak vergi aşağıdaki oranları aşmayacaktır:
a) Temettü elde eden, kar dağıtımına ilişkin hesap döneminin bitiminden hemen önceki 6 aylık süre içinde, temettü ödeyen şirketin hisselerinin en az yüzde 25’ini elinde tutan bir şirket ise gayrisafi temettü tutarının yüzde 10’u;
b) Tüm diğer durumlarda gayrisafi temettü tutarının %15’i.

Bu fıkra hükümleri, bünyesinden temettü ayrılan şirket kazancının vergilemesine etki etmeyecektir.” hükümlerini öngörmektedir.

Anılan Anlaşmanın Protokolünün 6’ncı maddesinde ise;
“6. Anlaşmanın 10’uncu maddesinin 2’nci fıkrasının a) ve b) bentleri ile ilgili olarak, Türkiye’de, söz konusu temettüleri ödeyen şirketin gelirine uygulanan Türk vergisi miktarının, bu temettülerin ödenebilir hale gelmesinden hemen önce sona eren hesap döneminde elde edilen gelirin %40’ından daha az olması halinde, Anlaşmada belirtilen vergi oranları, sırasıyla, a) bendi için 15, b) bendi için %20 olacaktır.” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, Türkiye mukimi şirketiniz tarafından %99,96 oranında ortağınız olan Japonya mukimine yapılan kar payı ödemelerinin gayrisafi tutarı üzerinden anılan Anlaşmanın 10’uncu maddesinin 2’nci fıkrasının (a) bendi uyarınca Türkiye’de %10 oranını aşmayacak şekilde vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Ancak, Türkiye’de söz konusu temettüleri ödeyen şirketin gelirine uygulanan vergi oranı, Kurumlar Vergisi Kanununun “Kurumlar Vergisi ve Geçici Oranı” başlıklı 32’nci maddesinin 1’inci fıkrasına göre %20 olduğundan anılan Protokolün 6’ncı maddesine göre söz konusu temettü ödemeleri üzerinden Türkiye’de %10 oranında değil, %15 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

Diğer taraftan, Anlaşma hükümlerine göre Türkiye’de vergi ödenmesi durumunda, ödenen bu vergi Anlaşmanın bir örneği ekli 22’nci maddesinin 2’nci fıkrasının (b) bendi uyarınca Japonya’da ödenecek vergiden mahsup edilecektir.


Kaynak: : İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı -04.08.2017 Tarih ve 62030549-125[30-2014/155]-235835 Sayılı Özelge
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER


Şirket Kuruluşlarında Yabancı Ortak Olması Durumunda Neler Yapılmalıdır?

 

Yabancı Ortak, Şirket Hissesini İtibari Değeri Üzerinden Devrederse Vergilendirme Nasıl Yapılır?

 

Yabancı Uyruklu Şirket Ortakları ve Yönetim Kurulu Üyelerinin Çalışma İzni Alması Gerekir mi?

 

Yabancı Mükelleflerden Kar dağıtım stopajı kesilir mi?

 

Yabancılara Verilen Bağımsız Çalışma İzni Nedir?

 

Yabancı müşteri tahsilatlarımızı bankadan yapmak zorunda mıyız?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/yabanci-sirket-ortagina-kar-dagitiminda-tevkifat-orani-nasil-hesaplanir/feed/ 0
Yurt Dışında Yaşayan Türk Vatandaşları Elde Ettikleri Menkul Sermaye İratlarını Nasıl Beyan Edebilirler? https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yasayan-turk-vatandaslari-elde-ettikleri-menkul-sermaye-iratlarini-nasil-beyan-edebilirler/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yasayan-turk-vatandaslari-elde-ettikleri-menkul-sermaye-iratlarini-nasil-beyan-edebilirler/#respond Sun, 08 Apr 2018 21:00:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=22652 YURT DIŞINDA YAŞAYAN TÜRK VATANDAŞLARI ELDE ETTİKLERİ MENKUL SERMAYE İRATLARINI NASIL BEYAN EDEBİLİRLER?
Çalışma veya oturma izni alarak 6 aydan fazla bir süre yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları, Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar bakımından dar mükellefiyet esasında vergilendirilmektedir.
1- Dar mükellefiyet esasında vergilendirilecek söz konusu vatandaşlarının, Türkiye’de elde ettiği gelirin tamamının tevkif suretiyle vergilendirilmiş menkul sermaye iratlarından ibaret olması halinde bu gelir için beyanname verilmeyecektir.
2- Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları dahil dar mükellefiyete tabi olanların tümü, Türkiye’de elde ettikleri vergi kesintisine tabi tutulmamış menkul sermaye iratlarının tamamını, elde etme tarihinden itibaren 15 gün içinde münferit beyanname ile bildirecek ve vergisini de aynı süre içerisinde ödeyeceklerdir.
3- Gelir Vergisi Kanununun 3’üncü maddesine göre, resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları tam mükellef sayılarak tam mükellefiyet esaslarına göre vergilendirilirler.

Kaynak: Gelir Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yasayan-turk-vatandaslari-elde-ettikleri-menkul-sermaye-iratlarini-nasil-beyan-edebilirler/feed/ 0
Yurt Dışı Spor Kulüplerine Yapılan Bonservis Ödemeleri Üzerinden Vergi Kesintisi Yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-spor-kuluplerine-yapilan-bonservis-odemeleri-uzerinden-vergi-kesintisi-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-spor-kuluplerine-yapilan-bonservis-odemeleri-uzerinden-vergi-kesintisi-yapilir-mi/#respond Sat, 17 Mar 2018 14:30:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17638 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Yurtdışında bulunan spor kulüplerine yapılan ödemelerden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, spor kulübü olarak yurt dışından yabancı uyruklu sporcu transferi yaptığınız belirtilerek, bu sporcuların yurt dışında bulunan kulüplerine ödenen bonservis bedellerinden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun birinci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasında vergilendirileceği hükme bağlanmış; üçüncü fıkrasında da, dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.

Anılan Kanunun “Safi kurum kazancı” başlıklı 22’nci maddesinde ise;

“(1) Dar mükellef kurumların işyeri veya daimî temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümler uygulanır.

(2) Dar mükellefiyete tâbi kurumların ticarî veya ziraî kazançlar dışında kalan kazanç ve iratları hakkında, Gelir Vergisi Kanununun bu kazanç ve iratların tespitine ilişkin hükümleri uygulanır. Ancak, bu kazanç ve iratların Türkiye’de yapılmakta olan ticarî veya ziraî faaliyet kapsamında elde edilmesi halinde, kurum kazancı bu maddenin birinci fıkrasına göre tespit edilir.
…” hükümlerine yer verilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi hükmü gereğince, Gelir Vergisi Kanununun 70’inci maddenin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yazılı hakların (ihtira beratı hariç) elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancı olarak vergiye tabidir. Mezkûr Kanunun 70’inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde ise;  “arama, işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, ihtira beratı (ihtira beratının mucitleri ve kanuni mirasçıları tarafından kiralanmasından doğan kazançlar, serbest meslek kazancıdır.), alametifarika, marka, ticaret unvanı, her türlü teknik resim, desen, model, plan ile sinema ve televizyon filmleri, ses ve görüntü bantları, sanayi ve ticaret ve bilim alanlarında elde edilmiş bir tecrübeye ait bilgilerle gizli bir formül veya bir imalat usulü üzerindeki kullanma hakkı veya kullanma imtiyazı gibi haklar …” hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca, anılan Kanunun 70’inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde gayrimaddi haklar için oldukça geniş bir yasal çerçeve sunulmuş ve “gibi haklar” ifadesi kullanılmak suretiyle bentte, ismen belirtilenlere benzerliği olan hakların da gayrimaddi hak olarak ele alınacakları hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan Kurumlar Vergisi Kanununun 30’uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup maddenin ikinci fıkrasında da ticarî veya ziraî kazanca dâhil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranı, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 03.02.2009 tarihinden itibaren gayrimaddi hak bedeli ödemelerinde %20 olarak belirlenmiştir.

Bu kapsamda, sporcuların Türkiye’deki bir kulüpte oynatılabilmesi hakkının devri karşılığı olarak sporcunun eski kulübüne ödenen bonservis bedelleri ile mahiyeti itibarıyla buna benzeyen ödemelerin gayrimaddi hak satışı bedeli olarak değerlendirilmesi ve bunlarla ilgili olarak dar mükellef kurumlara nakden veya hesaben yapılan ödemelerden, Kurumlar Vergisi Kanununun 30’uncu maddesi uyarınca %20 oranında kurumlar vergisi tevkifatı yapılarak takip eden ayın yirmi üçüncü günü akşamına kadar muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, Ülkemiz ile ilgili ülke arasında imzalanan bir Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması bulunması ve Anlaşmada daha düşük bir oran belirlenmesi durumunda ise bu oranın dikkate alınacağı tabiidir.

Kaynak: Samsun Vergi Dairesi Başkanlığı
24 Nisan 2014 Tarih ve 13649056-125[30/2013-ÖZE-05]-42 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-spor-kuluplerine-yapilan-bonservis-odemeleri-uzerinden-vergi-kesintisi-yapilir-mi/feed/ 0
Yurt Dışı Firmasına Franchise Komisyon Geliri İçinden Pay Ödenmesi Halinde Vergilendirme Nasıl Yapılır? https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmasina-franchise-komisyon-geliri-icinden-pay-odenmesi-halinde-vergilendirme-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmasina-franchise-komisyon-geliri-icinden-pay-odenmesi-halinde-vergilendirme-nasil-yapilir/#respond Fri, 16 Mar 2018 10:15:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17615 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Yurtdışında yerleşik firmaya franchise komisyon geliri içinden pay ödenmesi halinde vergileme.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, merkezi İsviçre’de bulunan bir firmanın Türkiye’de “Master Franchise” konumunda temsilcisi olduğunuz, Şirketinizce isim hakkı ödemelerinin yanında, “Master Franchise” konumunda olmanız hasebiyle, Türkiye’de faaliyette olan franchise firmalarından elde edilen komisyon gelirinin %2’lik kısmının da söz konusu İsviçre’deki firmaya fatura karşılığı ödemesinin yapıldığı, dolayısıyla İsviçre’deki firmaya iki kalemden oluşan toplam bir franchise ödemesi yapılmakta olduğu belirtilerek, Türkiye’de faaliyette olan franchise firmalarından elde edilen komisyon gelirinden İsviçre’deki firmaya fatura karşılığı ödenen %2’lik kısmın kesintiye tabi tutulmasının gerekip gerekmediği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun “Dar mükellefiyette vergi kesintisi” başlıklı 30’uncu maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellefiyete tâbi kurumların bu fıkranın bentlerinde yer alan kazanç ve iratlarının, söz konusu kazanç ve iratları avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından %15 oranında kurumlar vergisi tevkifatına tabi tutulması gerektiği, ikinci fıkrasında ise; ticarî veya ziraî kazanca dâhil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen kişilerce % 20 (2009/14593 sayılı B.K.K ile) oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

12.01.2012 tarihli ve 28171 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 08.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve 01.01.2013 tarihinden itibaren uygulanmakta olan “Türkiye Cumhuriyeti ile İsviçre Konfederasyonu Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması” nın “Ticari Kazançlar” başlıklı 7’nci maddesinde,

“1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu (ilk bahsedilen) Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazancı yalnızca işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere bu diğer Devlette vergilendirilebilir…”
hükmü yer almakta olup aynı Anlaşmanın “Gayrimaddi Hak Bedelleri” başlıklı 12’nci maddesinde ise;

“1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, söz konusu gayri maddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, gayri maddi hak bedelinin gerçek lehtarı diğer akit Devletin bir mukimi ise bu şekilde alınacak vergi, gayri maddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.
Akit Devletlerin yetkili makamları, bu sınırlamaların uygulama şeklini karşılıklı anlaşma ile belirleyeceklerdir.
3. Bu maddede kullanılan “gayri maddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri ile radyo veya televizyon kayıtları dahil olmak üzere edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında veya sınaî, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimi için veya sınaî, ticari veya bilimsel teçhizatın kullanımı ya da kullanım hakkı karşılığında yapılan her türlü ödemeyi ifade eder…”
hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre, Şirketiniz tarafından İsviçre mukimi firmaya isim hakkı olarak %10 vergi kesintisi uygulamak suretiyle ödeme yaptığınız tutarla birlikte Türkiye’de faaliyette olan franchise firmalarından elde edilen komisyon gelirinden İsviçre’deki firmaya fatura karşılığı ödenen %2’lik kısmın da franchise bedeli kapsamında bir gayri maddi hak ödemesi olduğu kabul edilerek bu ödemenin de Türkiye Cumhuriyeti ile İsviçre Konfederasyonu Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması uyarınca %10 oranında kurumlar vergisi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir.

Ancak, söz konusu gayri maddi hak kapsamında ödeme yapılan ve İsviçre mukimi olduğu ifade edilen firmanın İsviçre mukimi olduğunu gösterir mukimlik belgesinin gerektiğinde ibraz edilmesi gerekmekte olup mukimlik belgesinin ibraz edilememesi veya temin edilememesi halinde ise ilgili anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimiz uygulanacağından Şirketiniz tarafından anılan firmaya yapılacak ödemeler üzerinden %20 oranında vergi kesintisi yapılması gerektiği tabiidir.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
24 Nisan 2014 Tarih ve 62030549-125[6-2013/85]-1175 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmasina-franchise-komisyon-geliri-icinden-pay-odenmesi-halinde-vergilendirme-nasil-yapilir/feed/ 0
Yurt Dışı Firmadan Makine Kiralaması İçin Ödenen Bedeller Üzerinden Tevkifat ve KDV Hesaplanır mı? https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmadan-makine-kiralamasi-icin-odenen-bedeller-uzerinden-tevkifat-kdv-hesaplanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmadan-makine-kiralamasi-icin-odenen-bedeller-uzerinden-tevkifat-kdv-hesaplanir-mi/#respond Thu, 15 Mar 2018 05:00:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17612 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Almanya mukimi şirketten kiralanan makine için ödenen bedellerden KDV ve kurumlar vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı.
İlgi: a) 17.07.2012 tarihli özelge talep formunuz.
        b) 23.07.2012 tarihli dilekçeniz.

İlgi (a)’da kayıtlı özelge talep formu ve ilgi (b)’de kayıtlı dilekçede, deniz inşaat işleri ile iştigal ettiğinizi ve İzmit-Körfez geçiş köprüsü işinde kullanılmak üzere Almanya mukimi… Şirketinden, … hidrolik su altı kazık çakımı yapan makine kiralayacağınızı belirterek, söz konusu makinenin kira bedeli üzerinden KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı ile kurumlar vergisi stopajı yapılıp yapılmayacağı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında; birinci maddede yazılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanların, yalnız Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazancının hangi kazanç ve iratlardan oluştuğu belirtilmiştir. Anılan maddenin üçüncü fıkrasının (ç) bendinde de taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen kazançların, dar mükellefiyet konusuna giren kurum kazancı olarak vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimî temsilci bulundurulması konularında, 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

Taşınır ve taşınmaz mallar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar, dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar arasında sayılmıştır. Bunlar, dar mükellef kurumların gayrimenkul sermaye iradı niteliğindeki kazançlarıdır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 7 nci maddesine göre, bu tür kazançların elde edilmiş sayılması için taşınmaz malların Türkiye’de bulunması ve bu mal ve hakların Türkiye’de kullanılması veya Türkiye’de değerlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye’de değerlendirme, ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.

1 seri no. lu Kurumlar Vergisi Tebliğinin “III- Dar mükellefiyet esasında verginin tarhı ve ödenmesi” başlıklı bölümün alt bölümlerinde dar mükelleflerin vergilendirilmesine ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 30’uncu maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde gayrimenkul sermaye iratlarından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca gayrimenkul sermaye iratları üzerinden yapılacak kurumlar vergisi kesintisi oranı, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamındaki faaliyetlerden sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından %1, diğerlerinden %20 olarak belirlenmiştir.

Diğer taraftan, 01.08.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi ve Vergi Kaçakçılığını Önleme Anlaşması’nın “Gayrimaddi Hak Bedelleri” başlıklı 12’nci maddesinde; ” 1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

2. Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir, ancak gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehtarı diğer Akit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.

3. Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri ile radyo ve televizyon kayıtları dahil olmak üzere, edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi patentin, ticari markanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında veya sınai, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimi için veya sınai, ticari veya bilimsel teçhizatın kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında yapılan her türlü ödemeyi ifade eder. “Gayrimaddi hak bedelleri” terimi aynı zamanda kişinin isminin, görüntüsünün veya her türlü benzeri şahsi hakkının kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında yapılan her türlü ödemeyi de kapsamaktadır.

4. Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehtarı, söz konusu bedelin elde edildiği diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, linci ve 2’nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre, 7’nci veya 14’üncü madde hükümleri uygulanacaktır.

5. Gayrimaddi hak bedellerinin, ödemeyi yapan kişinin mukim olduğu Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini ödeyen kişi, bir Akit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Akit Devlette gayrimaddi hak bedelini ödeme yükümlülüğü ile bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve gayrimaddi hak bedeli bu işyeri veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu gayrimaddi hak bedelinin, işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.

6. Kullanım, hak veya bilgi karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin miktarı, ödeyici ile gerçek lehtar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ile gerçek lehtar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; hidrolik su altı kazık çakımı yapan makine kiralayan Almanya mukimi Şirketin, bu kiralama karşılığında elde ettiği gelirler, iki ülke arasında yürürlükte olan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nın 12’nci maddesinin (3) numaralı bendine göre sınai, ticari veya bilimsel teçhizatın kullanımı veya kullanım hakkı karşılığı elde edilmiş olduğundan, gayrimaddi hak bedeli mahiyetinde olup Almanya mukimi şirkete yapılacak ödemeler üzerinden anılan Anlaşmanın 12’nci maddesinin (2) nolu bendine istinaden %10 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

3065 sayılı KDV Kanununun; 1/2’nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu,

6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,
8/1-b maddesinde, ithalatta mal ve hizmet ithal edenlerin verginin mükellefi olduğu,
9/1’inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanun merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı’nın vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
24/b maddesinde, ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurların matraha dahil olduğu, hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin “2.1. İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi Ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler” başlıklı bölümünde;

“KDV Kanununun 1’inci maddesine göre bir hizmetin KDV’nin konusuna girebilmesi için Türkiye’de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye’de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye’de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabi olacaktır.

Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir. ”
açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre, yurtdışından makine kiralanması nedeniyle Almanya mukimi firmaya ödenecek kira bedeline, bu işlemle ilgili kurumlar vergisi kesinti tutarı da dahil edilmek suretiyle bulunacak toplam tutar üzerinden %18 oranında KDV hesaplanması ve hesaplanan verginin 2 no.lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir. Diğer yandan beyan edilerek ödenen KDV nin ise 1 no.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılabileceği tabiidir.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
24 Nisan 2014 Tarih ve 62030549-125[8-2013/237]-1185 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmadan-makine-kiralamasi-icin-odenen-bedeller-uzerinden-tevkifat-kdv-hesaplanir-mi/feed/ 0
Dar Mükelleflere Hangi Hallerde Gelir Vergisi İstisnası Uygulanır? https://www.muhasebenews.com/dar-mukelleflere-hangi-hallerde-gelir-vergisi-istisnasi-uygulanir/ https://www.muhasebenews.com/dar-mukelleflere-hangi-hallerde-gelir-vergisi-istisnasi-uygulanir/#respond Sun, 14 Jan 2018 11:00:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=22613 1- DAR MÜKELLEFLERE HANGİ HALLERDE GELİR VERGİSİ İSTİSNASI UYGULANIR?
Dar mükellefiyete tabi olanların hükümetin izniyle açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları serbest meslek faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden istisna edilmiştir. 

2- GENÇ GİRİŞİMCİLERE KAZANÇ İSTİSNASI NASIL UYGULANIR?
2.1-
Gelir Vergisi Kanununda 6663 sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla 29 yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000-TL’ye kadar olan kısmı maddede belirtilen şartlarla gelir vergisinden müstesna tutulmuştur.
2.2- İstisnadan, 6663 sayılı Kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı 10.02.2016 tarihinden itibaren ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunanlardan Kanunda öngörülen şartları taşıyanlar yararlanır. Dolayısıyla bu tarihten önce işe başlayan mükelleflerin söz konusu istisnadan yararlanmalarına imkân bulunmamaktadır.
2.3- İstisna, her vergilendirme döneminde yıllık 75.000 TL olarak uygulanacak olup bir vergilendirme döneminde istisna tutarının altında kazanç elde edilmesi durumunda ise istisnadan yararlanılmayan tutar ertesi yıla devredilmeyecektir.

***Genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanma şartları ve uygulamaya ilişkin ayrıntılı açıklamalar 292 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer almaktadır.

Kaynak: Gelir Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/dar-mukelleflere-hangi-hallerde-gelir-vergisi-istisnasi-uygulanir/feed/ 0
Yurt Dışı Firmasına Yapılan Gayrimaddi Hak Bedeli Ödemeleri Üzerinden Kurumlar Vergisi Kesintisi Yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmasina-yapilan-gayrimaddi-hak-bedeli-odemeleri-uzerinden-kurumlar-vergisi-kesintisi-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmasina-yapilan-gayrimaddi-hak-bedeli-odemeleri-uzerinden-kurumlar-vergisi-kesintisi-yapilir-mi/#respond Sat, 25 Nov 2017 16:30:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17572 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Yabancı ülke mukimine yapılan “gayrimaddi hak bedeli” niteliği taşıyan ödemeler üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hk.
İlgi: 03.12.2012 tarihli özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; … A.Ş. tarafından organize edilen… Maratonunun canlı yayınlanma ihalesini aldığınızı, söz konusu maratonun prodüksiyon ve yayın hizmetini Portekiz mukimi… unvanlı firmaya yaptırdığınızı, canlı yayının hazırlanması tüm alt yapısı ve teknik prodüksiyonun… mukimi firma tarafından yapıldığı ve 6 gün sürdüğünü, alınan bu hizmet karşılığı tarafınıza 108.000 Euro fatura düzenlendiği belirtilerek, yapılan ödeme üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılmasının gerekli olup olmadığı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanununun birinci maddesinde sayılı kurumların kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasında vergilendirileceği hükme bağlanmış ve üçüncü fıkrasında da dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.

Aynı Kanunun 30’uncu maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde serbest meslek kazançlarından, ikinci fıkrasında ise ticarî veya ziraî kazanca dâhil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayri maddî hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranları, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 03.02.2009 tarihinden itibaren, petrol Arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan %5, diğer serbest meslek kazançlarında %20, gayri maddî hak bedeli ödemelerinde de %20 olarak belirlenmiştir.

Diğer taraftan, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Portekiz Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” 01.01.2007 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.

… Maratonunun canlı yayınlanması amacıyla Portekiz mukimi … firmasından aldığınız prodüksiyon ve yayın hizmetleri karşılığında yaptığınız ödemelerin anılan Anlaşma’nın “Serbest Meslek Faaliyetleri”ni düzenleyen 14’üncü maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Söz konusu Anlaşma’nın “Serbest Meslek Faaliyetleri” başlıklı 14’üncü maddesinin 2’inci fıkrası; “2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün serbest meslek hizmetleri veya benzer nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, söz konusu hizmet veya faaliyetler bu diğer Devlette icra edilirse ve eğer:

a) bu teşebbüs, bu diğer Devlette söz konusu hizmet veya faaliyetlerini icra ettiği bir işyerine sahipse; veya
b) hizmetlerin ifa edildiği dönem ya da dönemler, kesintisiz herhangi bir 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşarsa,
söz konusu gelir aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.

Böyle durumlarda, olayına göre, yalnızca söz konusu işyerine ya da bu diğer Devlette icra edilen hizmet veya faaliyetlere atfedilebilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. Bu teşebbüs, her iki durumda da, söz konusu gelir diğer Devlette bulunan bir teşebbüsün işyerine atfedilebilen bir gelirmiş gibi, bu diğer Devlette, bu Anlaşmanın 7’nci madde hükümlerine göre vergilendirilmeyi seçebilir. Bu seçim, diğer Devletin söz konusu gelir üzerinden vergi tevkifatı yapma hakkını etkilemeyecektir.”
hükümlerini öngörmektedir.

Anılan Anlaşma’nın Protokolü’nde ise;
“14’üncü Maddeye Ek
14’üncü maddenin 2’nci fıkrasına ilişkin olarak, bir Akit Devlet teşebbüsünün, diğer Akit Devlette bu Anlaşmanın 7’nci maddesi hükümlerine göre vergilendirilmeyi seçmesi durumunda, söz konusu gelir üzerinden bu diğer Devlette stopaj yoluyla alınan vergi, bu Anlaşmanın 7’nci maddesi hükümleri uyarınca bu gelir üzerinden hesaplanan vergiden indirilebilir.”
hükmü yer almaktadır.

Buna göre, … mukimi “…”nın Türkiye’ye gelmeksizin Portekiz’de icra edeceği serbest meslek hizmetleri veya benzer nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergileme hakkı yalnız Portekiz’e aittir. Söz konusu hizmet faaliyetlerinin Türkiye’de icra edilmesi durumunda ise, adı geçen teşebbüsün bu faaliyetleri Türkiye’de bir işyeri vasıtasıyla icra etmesi veya Türkiye’deki faaliyetlerinin icra edildiği süre veya sürelerin herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşması halinde, Türkiye’nin de bu faaliyetler nedeniyle elde edilen gelirleri vergileme hakkı bulunmaktadır.

Portekiz mukimi teşebbüsün Türkiye’de icra edeceği serbest meslek faaliyeti, bu teşebbüsün personelleri vasıtasıyla Türkiye’de yapacakları serbest meslek faaliyetlerini ifade etmektedir. Faaliyetin Türkiye’de icra edilmesi durumunda, yaptıkları serbest meslek ödemeleri üzerinden vergi tevkifatı yapmak zorunda olan vergi sorumluları, tevkifat yükümlülüğünün doğduğu sırada, istihkak sahibi teşebbüsün faaliyet icrası amacıyla Türkiye’de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşan bir süre kalıp kalmama durumunu bilemeyeceğinden söz konusu ödemeler üzerinden vergi tevkifatını yapmak durumundadırlar.

Portekiz mukimi teşebbüsün Türkiye’de serbest meslek icrası için kaldığı sürenin herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşıp aşmadığının tespitinde; Türkiye’de birden fazla teşebbüse serbest meslek faaliyeti sunuluyorsa bu faaliyetlerin tamamı ve hizmetin Türkiye’ye gönderilen birden fazla personel vasıtasıyla icra edildiği durumda, bunların Türkiye’de toplam kalma süreleri dikkate alınacaktır.

Kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan teşebbüsler Anlaşma hükümleri çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye’de vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda, bizzat veya vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine başvurabileceklerdir.

Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için Portekiz mukimi söz konusu şirketin Portekiz’de tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin Portekiz yetkili makamlarından alınacak bir belge (mukimlik belgesi) ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile noterce veya Portekiz’deki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
23 Mayıs 2014 Tarih ve 62030549-125[30-2012/397]-1416 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmasina-yapilan-gayrimaddi-hak-bedeli-odemeleri-uzerinden-kurumlar-vergisi-kesintisi-yapilir-mi/feed/ 0
Yurt Dışı Firmadan Değişiklik Yapılmadan Alınan, Satılan ve İhraç Edilen Bilgisayar Programları İçin Yapılan Ödemeler ve İlgili Hizmetlere Ait Bedeller Üzerinden Tevkifat Yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmadan-degisiklik-yapilmadan-alinan-satilan-ihrac-edilen-bilgisayar-programlari-icin-yapilan-odemeler-ilgili-hizmetlere-ait-bedeller-uzerinden-tevkifat-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmadan-degisiklik-yapilmadan-alinan-satilan-ihrac-edilen-bilgisayar-programlari-icin-yapilan-odemeler-ilgili-hizmetlere-ait-bedeller-uzerinden-tevkifat-yapilir-mi/#respond Tue, 21 Nov 2017 10:15:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17632 (GİB – ÖZELGE)

Konu: İrlanda mukimi Şirketten alınarak herhangi bir değişiklik yapılmaksızın satılan ve ihraç edilen bilgisayar programları için yapılan ödemeler ile imzalanan destek sözleşmeleri kapsamında sağlanan bakım ve güncelleme hizmetlerine ilişkin bedeller üzerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizce İrlanda mukimi… tarafından üretilen yazılım ürünlerinin üzerinde herhangi bir değişiklik yapmaksızın Türkiye’deki ve yurt dışındaki müşterilere dağıtımını yaptığınız, dağıtım işine ek olarak müşterilerinizle belirli süreler için destek sözleşmeleri imzaladığınız ve bu sözleşmeler kapsamında yazılımların kaynak kodlarında hiçbir değişiklik yapmaksızın destek hizmetleri sağladığınız, ayrıca yazılımların güncellemelerini de yaptığınız belirtilerek, yazılım bedeli olarak… ‘e yapılan ödemeler ile müşterilerle imzalanan destek sözleşmeleri kapsamında yazılımların kaynak kodlarında değişiklik yapılmaksızın sağlanan bakım ve güncelleme hizmetlerine ilişkin bedeller üzerinden… ‘e yapılan ödemelerin Kurumlar Vergisi Kanununun 30’uncu maddesine göre tevkifata tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanun’un 1’inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilecekleri hükme bağlanmış olup üçüncü fıkrasında, dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.

Aynı Kanun’un 30’uncu maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış olup anılan fıkranın (b) bendinde, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan (2009/14593 sayılı BKK ile) %5, diğerlerinden (2009/14593 sayılı BKK ile) % 20; ikinci fıkrasında ise ticarî veya ziraî kazanca dâhil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden (2009/14593 sayılı BKK ile) %20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu düzenlemeler çerçevesinde,

            – Şirketiniz tarafından yurt dışında mukim firmalardan alınan bilgisayar programlarının üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan ve/veya çoğaltılmadan nihai tüketicilere satılması veya aynı şekilde işletmede kullanılması halinde yurtdışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç ticari kazanç niteliği taşıyacağından, bu nitelikteki ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.

             – Yurt dışında mukim firmalardan Şirketinizde kullanmak ve/veya müşterilere/bayilere satışını yapmak üzere özel olarak bir bilgisayar programı hazırlatılması halinde veya daha önce üretilmiş, piyasada bulunan bilgisayar programlarının üzerinde, şirketinize yönelik özel değişikliklerin yapılması halinde yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç, serbest meslek kazancı niteliği taşıdığından bu kapsamdaki ödemeler üzerinden %20 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

            – “Copyright” kapsamında bir bilgisayar programının çoğaltma, değiştirme, topluma dağıtma, gösterme gibi haklarının satın alınması halinde, şirketiniz tarafından bir gayrimaddi hak elde edilecek olup yurt dışında mukim firmaya yapılacak söz konusu gayrimaddi hak bedeli ödemelerinden %20 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

Diğer taraftan, yurtdışı mukim firmanın söz konusu programa ilişkin olarak firmanıza vereceği bakım, onarım, destek ve eğitim hizmetleri serbest meslek kazancı niteliğinde olup, bu ödemeler üzerinden de %20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.

ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARINA GÖRE

01.01.2011 tarihinden itibaren uygulanmakta olan Türkiye Cumhuriyeti ile İrlanda Arasında Gelir ve Sermaye Değer Artış Kazançları Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması’nın bir örneği ekli “İşyeri” başlıklı 5’inci maddesinin 1’inci fıkrasında “işyeri” terimi tanımlanmış, 2’nci fıkrasında da işyerine örnek yerler sayılmıştır.

Anlaşma’nın 5’inci maddesinin bağımsız temsilciliğe ilişkin 7’nci fıkrasında, bir Akit Devlet teşebbüsünün, diğer Devletteki işlerini, kendiişlerine olağan şekilde devam eden bir simsar, genel komisyon acentesi veya bağımsız statüde diğer herhangi bir acente vasıtasıyla yürütmesi durumunda, faaliyetin icra edildiği ülkede bir işyerine sahip olmadığının kabul edileceği hüküm altına alınmıştır.

Bu kapsamda bağımsız nitelikte bir temsilciden söz edilebilmesi için, temsilcinin hem hukuken hem de ekonomik olarak teşebbüsten bağımsız olması ve teşebbüs adına faaliyette bulunurken kendiişlerine olağan şekilde devam etmesi gerekmektedir.

Bir temsilcinin müteşebbisten bağımsızlığı aynı zamanda onun müteşebbise karşı sorumluluklarının derecesine bağlıdır. Temsilci faaliyetlerini müteşebbisten aldığı emir ve talimatlar ile yürütüyor ise müteşebbisten bağımsız addedilmeyecektir. Bağımsız bir temsilci için diğer bir önemli kıstas ise temsilcinin faaliyetlerinin müteşebbisin etkin bir kontrolüne tabi olmaması ve temsilcinin faaliyetlerini tek bir işveren adına yürütmemesidir.

Ancak, aynı maddenin daimi temsilciliği düzenleyen 6’ncı fıkrasında; gerçek veya tüzel kişilerin, diğer Akit Devletin bir teşebbüsü namına hareket etmesi ve bu teşebbüs adına devamlı olarak sözleşme imzalama yetkisi kullanmaları durumunda, 7 nci fıkrada belirtilen bağımsız nitelikteki temsilciler kapsamında değerlendirilmeleri mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda, söz konusu faaliyetler diğer Akit Devletin teşebbüsü için bir işyeri oluşturacaktır.

08.10.2012 tarihli özelge talep formu ekinde yer alan ve İrlanda mukimi… Limited (…) ile Şirketiniz arasında 01.10.2012 tarihi itibarıyla yürürlüğe gireceği belirtilen Distribütörlük Sözleşmesinin 2.1 maddesine göre İrlanda mukimi …, Şirketinizi yazılım programlarının dağıtım çalışmalarına yoğunlaşmak üzere yetkilendirilmiş münhasır olmayan distribütör olarak atamıştır. Şirketiniz bu distribütörlük kapsamında, yazılım programlarının son kullanıcıya tanıtımı, pazarlanması ve dağıtım haklarına sahip olmuştur. İrlanda mukimi …, distribütörlük sözleşmesinin 2.2.A maddesi ile yazılım programlarının lisans dağıtım hakkını verdiği Şirketinizin, bu dağıtım faaliyetlerini gerçekleştirirken uyması gereken sınırları açık olarak belirlemiştir. Söz konusu faaliyetler ile ilgili talimatlara ek olarak Şirketinizin sözleşme kapsamındaki faaliyetleri ile ilgili yoğunlaşacağı hususlar da Distribütörlük Sözleşmesinin 2.5 bölümünde tek tek sayılmak suretiyle belirtilmiştir.

Ayrıca, sözleşmede (2.2.C) dağıtım hakkına sahip olduğunuz son kullanıcı lisanslarının yazılı sözleşme şeklinde yapılması gerektiği, sözleşmedeki koşulların ihlal edilmesi durumunda Şirketinizin …’yı en kısa sürede bilgilendireceği ve …’nın üçüncü taraf lehtarı olarak herhangi bir son kullanıcı lisans sözleşmesini tatbik etme hakkına sahip olacağı ifade edilmektedir.

Yine söz konusu sözleşmenin “Kayıtların İncelenmesi” başlıklı 6.2 nolu bölümünde, Şirketinizin sözleşme süresince, sözleşme kapsamındaki faaliyetlerle ilgili eksiksiz, tam ve doğru olarak muhasebe defter ve kayıtları tutacağı, bu kayıtların sözleşmenin ihlal edilip edilmediğinin tespiti için… tarafından gözden geçirilebileceği ifade edilmektedir.

Ayrıca, sözleşmede yetkili olduğunuz bölge içinde Şirketinizin alt distribütör atama hakkına sahip olduğu (2.2.B), alt distribütörün sözleşmede tanımlanan sorumluluklarını yerine getirmemesi durumunda …’ya ihbarda bulunmak suretiyle alt distribütör sözleşmesini feshedebileceği ancak belirli şartlarla ihbarda bulunmadan sözleşme feshetme hakkına sahip olduğunuz düzenlenmiştir. (7.2.H)

Sözleşme bir bütün olarak incelendiğinde Şirketinizin, İrlanda mukimi… Limited adına hareket ettiği ve söz konusu bilgisayar programının tanıtım, pazarlama ve dağıtımını İrlanda mukimi şirket adına yürütmekte olduğu anlaşılmaktadır. Şirketinizin söz konusu distribütörlük sözleşmesi kapsamında yürüttüğü faaliyetlere ilişkin olarak sözleşmede açık talimatların yer aldığı, …’nın dağıtımını yaptığınız yazılım ürünlerine ilişkin yaptığınız sözleşmelere (son kullanıcı lisans sözleşmesi) dahi müdahil olabildiği, alt distribütörlerle imzalanmış olan sözleşmelerin …’ya bilgi verilerek feshedilebildiği, dağıtımını yaptığınız yazılım ürünleri ile rekabet edebilecek diğer ürünlerin dağıtım veya temsilciliğini yapamadığınız yani tek bir işveren adına hareket ettiğiniz dikkate alındığında Şirketinizin faaliyetlerini bağımsız olarak yürüttüğünü söylemek mümkün değildir.

Ayrıca, bu faaliyetlere ilişkin olarak tutulan defter ve kayıtların bile …’nın incelemesine tabi olması sözleşme kapsamındaki söz konusu faaliyetlerin İrlanda mukimi firmanın kapsamlı kontrolü altında yürütüldüğünü göstermektedir.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, Şirketinizin, İrlanda’da mukim şirket için gerçekleştirdiği söz konusu faaliyetler dolayısıyla bu kuruluşun bağımlı temsilcisi niteliğini kazandığı değerlendirilmektedir. Dolayısıyla Anlaşma’nın 5 inci maddesinin 6’ncı fıkrası kapsamında İrlanda mukimi … için Türkiye’de bir işyeri oluştuğu sonucuna varılmaktadır.

Bununla birlikte, 08.10.2012 tarihli özelge talep formu ekinde yer alan sözleşmenin imzalanmamış olması veya farklı hükümler içeren başka bir anlaşmanın imzalanmış olması durumunda Şirketinizin bağımlı temsilci niteliği kazanıp kazanmayacağının yeniden değerlendirilmesi gerektiği tabiidir.

Türkiye Cumhuriyeti ile İrlanda Arasında Gelir ve Sermaye Değer Artış Kazançları Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması’nın bir örnekleri ekli 7’nci maddesinde ticari kazançlara, 12’nci maddesinde ise gayrimaddi hak bedellerine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

Şirketiniz tarafından İrlanda mukimi firmadan alınan bilgisayar programlarının üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan ve/veya söz konusu programlar üzerinde başka herhangi bir hakka sahip olunmadan satılması durumunda İrlanda mukimi firmaya yapılan ödemeler İrlanda mukimi firma için ticari kazanç niteliği taşıyacağından, Anlaşma’nın 7 nci maddesi kapsamında değerlendirilecektir. Bu durumda, İrlanda mukimi şirketin Türkiye’de oluşan işyeri vasıtasıyla icra ettiği faaliyetlerden elde ettiği kazançların, Anlaşma’nın 7’nci maddesi hükümleri uyarınca bu işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere Türkiye’de iç mevzuat hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, “Copyright” kapsamında bir bilgisayar programının çoğaltma, değiştirme, topluma dağıtma, gösterme vb. gibi haklarının satın alınması halinde, bu kapsamda İrlanda mukimi firmaya yapılacak ödemelerin gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Nitekim özelge talep formu ekinde yer alan sözleşmenin 2.2.A (ii) bölümünde Şirketinizin “Son kullanıcıya verilen her bir son kullanıcı lisansı için programın bir nesne kodu kopyasının çıkarılması ve/veya teslim edilmesi” hakkına sahip olduğu görülmektedir. Bu hakkı kullanmanız durumunda yapacağınız ödemelerin gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirileceği tabiidir. Anlaşma’nın 12’nci maddesinin 1’inci fıkrası kapsamında İrlanda mukimi firmaya yapılacak söz konusu gayri maddi hak bedeli ödemelerinin gayrisafi tutarı üzerinden söz konusu Anlaşmanın 12’inci maddesinin 2’nci fıkrasına göre %10 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmekte ise de İrlanda mukimi firmanın özelge konusu faaliyetleri Türkiye’de bir işyeri vasıtasıyla ifa ediyor olması nedeniyle 12’nci maddenin 4’üncü fıkrası gereğince, bu kazançların Anlaşma’nın 7’nci maddesi kapsamında bu işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere Türkiye’de iç mevzuat hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, gerek Türkiye’de gerekse yurtdışında bulunan müşterilerinizle imzalanan teknik destek sözleşmesi gereğince, yazılımların kaynak kodlarında hiçbir değişiklik yapılmaksızın sağlandığı ifade edilen bakım ve güncelleme hizmetlerine ilişkin firmanız tarafından İrlanda mukimi firmaya yapılan ödemeler de, Anlaşma’nın “Ticari Kazanç” başlıklı 7’nci maddesi kapsamında değerlendirilecektir. İrlanda mukimi firmanın Türkiye’de oluşan bir işyeri vasıtasıyla elde ettiği söz konusu kazançların da Anlaşma’nın 7’nci maddesi kapsamında bu işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere Türkiye’de iç mevzuat hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.

             İrlanda mukimi … tarafından, Anlaşma’nın 7’nci maddesi çerçevesinde Türkiye’de ödenen/ödenecek vergiler, Anlaşma’nın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi” başlıklı 23’üncü maddesinin 1’inci fıkrasına göre İrlanda’da hesaplanan/hesaplanacak vergiden mahsup edilebilecektir.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
24 Nisan 2014 Tarih ve 62030549-125[30-2012/360]-1181 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmadan-degisiklik-yapilmadan-alinan-satilan-ihrac-edilen-bilgisayar-programlari-icin-yapilan-odemeler-ilgili-hizmetlere-ait-bedeller-uzerinden-tevkifat-yapilir-mi/feed/ 0