dar mükellef – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 13 May 2024 14:36:18 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Türkiye’de yaşayan yabancı uyruklu kişiler tam mükellef sayılır mı? https://www.muhasebenews.com/turkiyede-yasayan-yabanci-uyruklu-kisiler-tam-mukellef-sayilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/turkiyede-yasayan-yabanci-uyruklu-kisiler-tam-mukellef-sayilir-mi/#respond Mon, 13 May 2024 14:36:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=151230 Çalışma veya oturma izni alarak, altı aydan fazla bir süredir Türkiye’de yaşaya yabancı uyruklu kişiler Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından tam mükellef kapsamında değerlendirilir ve bu kişilerin Türkiye’de elde ettikleri gelirler Türkiye’de beyan edilir.

Ayrıca bu kişilerin Türkiye mukimi olmaları nedeniyle yurt dışında elde ettikleri gelirlerinin elde edildiği ülke ile Türkiye arasındaki çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasındaki hükümlere göre Türkiye’de vergilendirmeye tabi olup olmadığı yönünden de değerlendirilmesi gerekmektedir.

 


Tam Mükellef ve Dar Mükellef Ne Demektir?

 


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyede-yasayan-yabanci-uyruklu-kisiler-tam-mukellef-sayilir-mi/feed/ 0
Dar Mükellef Kurumlarda Kurum Kazancının Tespiti https://www.muhasebenews.com/dar-mukellef-kurumlarda-kurum-kazancinin-tespiti/ https://www.muhasebenews.com/dar-mukellef-kurumlarda-kurum-kazancinin-tespiti/#respond Fri, 05 Apr 2024 06:53:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=150351

Dar Mükellef Kurumlarda Kurum Kazancının Tespiti

Dar mükellef kurumların iş yeri veya daimî temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümler uygulanır.

Dar mükellefiyete tâbi kurumun kazancı;

*Ticari veya zirai kazanç ya da her ikisi birlikte ise ticari kazanç hükümlerine göre,

*Serbest meslek kazancı, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ve diğer kazanç ve iratlardan ibaret ise elde edilen iradın türüne göre,

*Ticari kazanç ve zirai kazançla birlikte diğer gelir unsurlarını da içeriyorsa ticari kazanç hükümlerine göre tespit edilir.

Yabancı ulaştırma kurumlarının vergiye matrah olacak kurum kazancı, hasılata ortalama emsal oranlarının uygulanması suretiyle hesaplanır. Ortalama emsal oranları, Türkiye’de daimî veya arızî olarak çalışan bütün kurumlar için;

  • Kara taşımacılığında %12,
  • Deniz taşımacılığında %15,
  • Hava taşımacılığında %5,olarak uygulanır.

Dar mükellefiyette kurum kazancının tespitinde, ayrıca aşağıdaki indirimlerin yapılması kabul edilmez:

*Bu kurumlar hesabına yaptıkları alım-satımlar için ana merkeze veya Türkiye dışındaki şubelere verilen faizler, komisyonlar ve benzerleri,

*Türkiye’deki kurumun kazancının elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olan ve emsallere uygunluk ilkesi uyarınca belirlenecek dağıtım anahtarlarına göre ayrılan paylar ile Türkiye’deki kurumun denetimi için yabancı ülkelerden gönderilen yetkili kişilerin seyahat giderleri hariç olmak üzere, ana merkezin veya Türkiye dışındaki şubelerin genel yönetim giderlerine veya zararlarına katılmak üzere ayrılan paylar.

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dar-mukellef-kurumlarda-kurum-kazancinin-tespiti/feed/ 0
Yabancı Nakliyat Firmalarının Türkiye’deki Kazançları Nasıl Vergilendirilir? https://www.muhasebenews.com/yabanci-nakliyat-firmalarinin-turkiyedeki-kazanclari-nasil-vergilendirilir/ https://www.muhasebenews.com/yabanci-nakliyat-firmalarinin-turkiyedeki-kazanclari-nasil-vergilendirilir/#respond Sat, 07 Oct 2023 06:48:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146944 Yabancı Ulaştırma Kurumlarında Kurum Kazancının Tespiti

1. Yabancı ulaştırma kurumlarında hasılatın tespiti

Dar mükellefiyet kapsamında vergilendirilen yabancı ulaştırma kurumlarının, ticari ve arızi ticari kazançlarının belirlenmesinde, Türkiye’de elde edilmiş sayılan hasılat;
-Türkiye sınırları içinde gerçekleşen kara taşımacılığında, bilet bedeli ile birlikte alınan gider karşılıkları dahil olmak üzere yolcu, yük ve bagaj taşıma ücreti olarak her ne adla olursa olsun aldıkları tutarlardan,
-Türkiye’deki yükleme limanlarından yabancı ülkelerdeki varış limanlarına veya diğer bir kurumun gemisine aktarma yapılacak yabancı limana kadar gerçekleşen deniz ve hava taşımacılığında, bilet bedeli ile birlikte alınan gider karşılıkları dahil olmak üzere yolcu, yük ve bagaj taşıma ücreti olarak her ne adla olursa olsun aldıkları tutarlardan,
-Türkiye dışındaki taşımacılık faaliyeti için diğer kurumlar hesabına Türkiye’de sattıkları yolcu ve bagaj biletleri ile Türkiye’de yaptıkları navlun sözleşmeleri dolayısıyla kendilerine verilen komisyonlar ve ücretlerden
oluşmaktadır.

2. Yabancı ulaştırma kurumlarında kurum kazancının tespiti

Türkiye’de elde edilen hasılatın brüt tutarına Kanunda belirtilen ortalama emsal oranlarının uygulanması suretiyle bulunacak tutar, yabancı ulaştırma kurumları için vergiye tabi kurum kazancı olacaktır.

Kanunda belirtilen ortalama emsal oranları, Türkiye’de daimi veya arızi olarak çalışan bütün kurumlar için;

  • Kara taşımacılığında …………………………… %12,

  • Deniz taşımacılığında …………………………. %15,

  • Hava taşımacılığında  …………………………… %5

olarak belirlenmiştir.

Örneğin; (B) yabancı deniz ulaştırma kurumu, İzmir limanından Romanya’nın Köstence limanına kuru üzüm taşımacılığı yapmaktadır. Kurumun yük taşıma ücreti ile birlikte alınan gider karşılıkları dahil olmak üzere yük taşımacılığı karşılığında elde ettiği hasılat 150.000.- YTL’dir.

Buna göre, ortalama emsal oranı, deniz taşımacılığında %15 olacağından, (B) yabancı ulaştırma kurumunun 2006 yılı içinde elde ettiği söz konusu kazanç için beyan etmesi gereken tutar ve ödemesi gereken vergi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

150.000   x %15  =  22.500.- YTL    Kurumlar vergisi matrahı (safi kurum kazancı)
22.500     x %20  =    4.500.- YTL     Kurumlar vergisi

Dar mükellef kurumun söz konusu kazancının ana merkeze aktarılan tutarı üzerinden de Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin altıncı fıkrasına göre vergi kesintisi yapılacaktır. Söz konusu vergi kesintisi bu örneğe göre,

22.500 – 4.500 = 18.000 x %15 = 2.700.- YTL olarak hesaplanacaktır.


Kaynak: KVK GUT
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yabanci-nakliyat-firmalarinin-turkiyedeki-kazanclari-nasil-vergilendirilir/feed/ 0
Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye’de elde ettikleri menkul kıymet kazançları vergiye tabi midir? https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yasayan-turk-vatandaslarinin-turkiyede-elde-ettikleri-menkul-kiymet-kazanclari-vergiye-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yasayan-turk-vatandaslarinin-turkiyede-elde-ettikleri-menkul-kiymet-kazanclari-vergiye-tabi-midir/#respond Fri, 29 Sep 2023 14:00:48 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146683

YURT DIŞINDA YAŞAYAN TÜRK VATANDAŞLARININ ELDE ETTİĞİ MENKUL SERMAYE İRATLARININ BEYANI

Çalışma veya oturma izni alarak altı aydan fazla bir süre yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları, Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar bakımından dar mükellefiyet esasında vergilendirilmektedir.

Dar mükellefiyet esasında vergilendirilecek söz konusu vatandaşlarımızın, Türkiye’de elde ettiği gelirin tamamının kesinti suretiyle vergilendirilmiş menkul sermaye iratlarından ibaret olması halinde bu gelir için beyanname verilmeyecektir.

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları dahil dar mükellefiyete tabi olanlar, Türkiye’de elde ettikleri vergi kesintisine tabi tutulmamış menkul sermaye iratlarının tamamını, elde etme tarihinden itibaren 15 gün içinde münferit beyanname ile bildirecek ve vergisini de aynı süre içerisinde ödeyeceklerdir.

Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü maddesine göre, resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları tam mükellef sayılarak tam mükellefiyet esaslarına göre vergilendirilirler.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yasayan-turk-vatandaslarinin-turkiyede-elde-ettikleri-menkul-kiymet-kazanclari-vergiye-tabi-midir/feed/ 0
2022 Yılında Elde Edilen Kar Payları Hangi Halde Vergiye Tabi Tutulacaktır? https://www.muhasebenews.com/2022-yilinda-elde-edilen-kar-paylari-hangi-halde-vergiye-tabi-tutulacaktir/ https://www.muhasebenews.com/2022-yilinda-elde-edilen-kar-paylari-hangi-halde-vergiye-tabi-tutulacaktir/#respond Fri, 29 Sep 2023 13:00:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146681 2022 YILINDA ELDE EDİLEN KAR PAYLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

Gerçek kişilerce, tam mükellef kurumlardan elde edilen ve Gelir Vergisi Kanunu kapsamında kar payı sayılan gelirler aşağıdaki gibidir;

  • »  Her türlü hisse senetlerinin kar payları,
  • »  İştirak hisselerinden doğan kazançlar,
  • »  Kurumların idare meclisi başkan ve üyelerine verilen kar payları (Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler ücret sayılır.).

Tam mükellef kurumlardan elde edilen ve yukarıda sayılan kar paylarının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan tutar vergiye tabi gelir olarak dikkate alınacaktır. Beyana tabi başka gelirlerin bulunmaması halinde, vergiye tabi gelir 70.000 TL’yi aşıyor ise beyan edilecektir.

Beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, karın dağıtımı aşamasında yapılan %10 (4936 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı gereği 21/12/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere) oranındaki vergi kesintisinin tamamı (istisnaya isabet eden kısım dahil) mahsup edilecek olup, mahsup sonrası kalan tutar genel hükümler çerçevesinde red ve iade edilecektir.

Kurumların 31/12/1998 ve daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançlarını dağıtmaları halinde, gerçek kişilerce elde edilen bu kar payları, tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir.

1/1/1999 – 31/12/2002 tarihleri arasında sona eren hesap dönemlerine ilişkin olup kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlar ile Gelir Vergisi Kanununun geçici 61 inci maddesi kapsamında vergi kesintine tabi tutulmuş olan yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançların dağıtılması halinde, gerçek kişilerce elde edilen kar paylarının net tutarına elde edilen kar payının 1/9’u eklendikten sonra bulunan tutarın yarısı vergiye tabi gelir olarak dikkate alınacaktır. Beyan edilen tutarın 1/5’lik kısmı hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir.

Menkul sermaye iratlarına ilişkin bildirim doldurulurken, sadece adi komandit şirketlerin komanditer ortakları, limited şirket ortakları ve anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi ortakları ödemiş oldukları Bağ-Kur primlerini elde edilen menkul sermaye iradı tutarıyla sınırlı olmak üzere indirebileceklerdir.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2022-yilinda-elde-edilen-kar-paylari-hangi-halde-vergiye-tabi-tutulacaktir/feed/ 0
Yurtdışı reklam faturaları için uygulanacak KDV oranı nedir? https://www.muhasebenews.com/yurtdisi-reklam-faturalari-icin-uygulanacak-kdv-orani-nedir/ https://www.muhasebenews.com/yurtdisi-reklam-faturalari-icin-uygulanacak-kdv-orani-nedir/#respond Wed, 27 Sep 2023 08:52:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146593 Yurtdışı reklam faturalarını 2 no.lu KDV beyannamesinde beyan ediyoruz. KDV oranı nedir?

%20 olarak hesaplanacaktır.


Yurt dışı Reklam Faturası ve yevmiye maddesi örneği için TIKLAYINIZ…


KONU İLE İLGİLİ BAZI KAVRAMLARIN TANIMLARI

  • Yurtdışı reklam faturası: Yurt dışında yerleşik bir reklam ajansı veya hizmet sağlayıcısı tarafından düzenlenen reklam hizmeti faturasıdır.
  • KDV oranı: KDV’nin hesaplanmasında kullanılan orandır.
  • Dar mükellef: Türkiye’de yerleşik olmayan gerçek ve tüzel kişilerdir.
  • Tam tevkifat: KDV ve stopajın birlikte tevkif edilmesidir.
  • İnternet reklam hizmeti: İnternet ortamında reklamların yayınlanması, görüntülenmesi ve tıklanmasına ilişkin hizmetlerdir.
  • Stopaj: Gelir vergisi, kurumlar vergisi, damga vergisi gibi vergilerin, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihte, vergi sorumlusu tarafından beyan edilip ödenmesidir.

Yurtdışı Reklam Faturaları İçin KDV Oranı

Yurt dışında yerleşik bir reklam ajansı veya hizmet sağlayıcısından alınan reklam hizmeti faturalarında uygulanacak KDV oranı, faturayı düzenleyen firmanın mükellefiyet durumuna göre değişmektedir.

Dar mükellef bir firma tarafından düzenlenen reklam faturası için KDV oranı %20’dir. Dar mükellef bir firma, Türkiye’de yerleşik olmayan gerçek veya tüzel kişilerdir. Bu nedenle, dar mükellef bir firma tarafından düzenlenen reklam faturası için fatura bedelinin tamamı üzerinden KDV hesaplanması ve ödenmesi gerekmektedir.

Türkiye’de bulunan tam mükellef bir firma tarafından düzenlenen reklam faturası için KDV oranı ise %20’dir. Tam mükellef bir firma, Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişilerdir. Bu nedenle, tem mükellef bir firma tarafından düzenlenen reklam faturası için fatura bedelinin tamamı üzerinden KDV hesaplanması ve ödenmesi gerekmektedir.

Yurt dışında yerleşik bir reklam ajansı veya hizmet sağlayıcısından alınan reklam hizmeti faturalarında KDV tevkifatı yapılmaktadır. Bu nedenle, faturayı alan Türkiye’deki firma, fatura bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yi, faturayı düzenleyen firma adına 2 no.lu KDV beyanı ile bağlı bulunduğu vergi dairesine sorumlu sıfatıyla ödemek zorundadır.

Örneğin, bir Türk firması, yurt dışında yerleşik bir reklam ajansından 300 USD tutarında reklam hizmeti satın aldığını düşünelim. Bu durumda, faturayı düzenleyen firmanın mükellefiyet durumuna göre KDV oranı aşağıdaki gibi olacaktır:

Yurt dışı Reklam Faturası ve yevmiye maddesi örneği için TIKLAYINIZ…

Yurt dışında yerleşik bir reklam ajansı veya hizmet sağlayıcısından reklam hizmeti almak isteyen Türkiye’deki tam mükellef firmaların, faturayı düzenleyen firmanın mükellefiyet durumunu kontrol etmesi gerekmektedir. Bu durum, fatura bedeli üzerinden hesaplanacak KDV ve STOPAJ oranını ile ödenmesi gereken KDV ve STOPAJ tutarını etkileyecektir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurtdisi-reklam-faturalari-icin-uygulanacak-kdv-orani-nedir/feed/ 0
Facebook, Google Reklam Ödemeleri (Faturaları) İçin KDV ve Stopaj Hesaplaması ve Muhasebe Kaydı Örneği https://www.muhasebenews.com/facebook-google-reklam-odemeleri-faturalari-icin-kdv-ve-stopaj-hesaplamasi-ve-muhasebe-kaydi-ornegi/ https://www.muhasebenews.com/facebook-google-reklam-odemeleri-faturalari-icin-kdv-ve-stopaj-hesaplamasi-ve-muhasebe-kaydi-ornegi/#respond Wed, 27 Sep 2023 08:10:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146596 Facebook, Twitter, Instagram, Youtube ve Google gibi sosyal medya platformlarından reklam verilmesi durumunda (bu reklam bedellerine ait elimizde fatura yok sadece ödeme yaptığımız dekont mevcut) bu reklam bedellerinin 137 muhtasar kodu ile bildirdik ama doğru mu emin olamadık.

Kurumlar vergisi mükellefiyiz sanırım hatalı verdik. 279 olması gerekendi KDV yönünden hangi hesapları kullanıp kayıt yapmamız gerekli bilgisini alabilir miyiz?

FACEBOOK,GOOGLE REKLAM ÖDEMELERİ KDV STOPAJ

Google ve Facebook gibi Sosyal medya üzerinden reklam hizmeti satın alma işleminde, söz konusu hizmetten Türkiye’de faydalanılmış olması ve Google firmasının yurt içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması şartı ile ,
KDV Genel Tebliğine göre ; “Türkiye’ye getirilen hizmet, Türkiye’deki firmanın Türkiye’deki faaliyeti ile ilgili ise, hizmetten Türkiye’de faydalanılmıştır.

KDV Genel Tebliği’nde, yurt dışından sağlanan hizmetlere ait KDV’nin hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edileceği açıklanmıştır. Dolayısıyla yurt dışından sağlanan ve KDVK’nın 1/2. maddesine göre hizmet ithali kapsamında değerlendirilen işlemlere ait KDV’nin, hizmetten yararlanan Türkiye’ de mukim kişi ve kuruluşlarca sorumlu sıfatıyla verilecek olan 2. no.lu KDV beyannamesi ile beyan (KDV oranı % 20) edilerek bağlı bulunulan vergi dairesine ödenmesi, 1 no.lu KDV beyannamesinde de gösterilerek indirilmesi mümkün olacaktır.

Yapılan ödemeden % 15 oranında GV stopajı yapılarak muhtasar beyanı ile beyan edilerek ödenecek,

MUHTASAR KOD.279

KDV İÇİN 191-360-391 HESAPLAR KULLANILIR.

 

 


Örnek:

YURT DIŞI – GOOGLE REKLAM FATURASI ÖRNEĞİ

Türü %  Tutar 
1 Yıllık Yazılım Kullanım Bedeli 300,00 USD
KDV 0% 0,00 USD
Genel Toplam 300,00 USD
1 USD =           26,00 ₺
TL KARŞILIĞI     7.800,00 ₺
STOPAJ VE KDV-2 MATRAHI     9.176,47 ₺
STOPAJ %15     1.376,47 ₺
SORUMLU SIFATLI KDV-2 20%     1.835,29 ₺
TOPLAM FATURA MALİYETİ   11.011,76 ₺

 

YURT DIŞI GİDER FATURASI MUHASEBE KAYDI ÖRNEĞİ

HESAP BORÇLU ALACAKLI
760 PAZARLAMA, SATIŞ VE DAĞ. GİDERLERİ      9.176,47
191 İNDİRİLECEK KDV      1.835,29
329 DİĞER TİCARİ BORÇLAR                7.800,00
360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR                3.211,76
           -Sorumlu Sıfatlı KDV                1.835,29
           -Stopaj                1.376,47
TOPLAM  11.011,76             11.011,76  

Yazıda Geçen Kavramların Karşılıkları

  • Facebook, Google reklam ödemeleri: Facebook ve Google gibi internet reklam platformlarına yapılan ödemelerdir.
  • KDV tevkifatı: Türkiye’de gerçekleştirilen mal ve hizmet teslimleri ile bazı mal ve hizmetlerin ithalatı sırasında, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihte, verginin alıcıya veya adına hareket edenlere ait olduğunun anlaşılması halinde, bu verginin alıcı veya adına hareket edenler tarafından beyan edilip ödenmesidir.
  • Stopaj: Gelir vergisi, kurumlar vergisi, damga vergisi gibi vergilerin, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihte, vergi sorumlusu tarafından beyan edilip ödenmesidir.
  • Brüt tutar: Vergi ve diğer kesintiler yapılmadan önce kalan tutardır.
  • Net tutar: Vergi ve diğer kesintiler yapıldıktan sonra kalan tutardır.
  • Muhasebe kaydı: İşletmelerin faaliyetleri sonucunda meydana gelen ekonomik işlemlerin, muhasebe kayıtlarında belgelendirilmesidir.
  • Vergi sorumlusu: Verginin ödenmesinden yükümlü olmayan, ancak vergiyi ödemekle yükümlü tutulan kişidir.
  • Tam tevkifat: KDV ve stopajın birlikte tevkif edilmesidir.
  • İnternet reklam hizmeti: İnternet ortamında reklamların yayınlanması, görüntülenmesi ve tıklanmasına ilişkin hizmetlerdir.
  • Dar mükellef: Türkiye’de yerleşik olmayan gerçek ve tüzel kişilerdir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/facebook-google-reklam-odemeleri-faturalari-icin-kdv-ve-stopaj-hesaplamasi-ve-muhasebe-kaydi-ornegi/feed/ 0
Türk vatandaşı olmayan tam mükellef olabilir mi? https://www.muhasebenews.com/turk-vatandasi-olmayan-tam-mukellef-olabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/turk-vatandasi-olmayan-tam-mukellef-olabilir-mi/#respond Fri, 17 Mar 2023 22:42:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=140180 Türk vatandaşı olmayan tam mükellef olabilir mi?

Tam mükellef olmak için MİLLİYET önemli değildir. Türkiye de yerleşme ve ikamet önemlidir.

GVK maddesi 4. aşağıdadır.

Türkiye’de yerleşme
Madde 4
Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır:

1. İkametgahı Türkiye’de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19’uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir);

2. ( Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.)


Türkiye’de faaliyet gösteren dar mükelleflerin elde ettikleri gelirler üzerinden yapılacak vergi kesintisine ilişkin açıklamalar

  1. Vergi kesintisine tabi kazanç ve iratlar

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde dar mükelleflerin elde ettikleri kazanç ve iratlardan vergi kesintisine tabi tutulacak olanlar tek tek sayılmıştır. Buna göre, dar mükellef kurumların elde edecekleri aşağıdaki kazanç ve iratlar, anılan maddeye göre vergi kesintisine tabi olacaktır.

  • Birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri,
  • Serbest meslek kazançları,
  • Gayrimenkul sermaye iratları,
  • Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde sayılanlar hariç olmak üzere menkul sermaye iratları,
  • Ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satış, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller,
  • Tam mükellef kurumlar tarafından, dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan kâr payları (Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç),
  • Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlar ile (c) bendinde belirtilen şirketlerin (b) bendindeki şartları taşıyan iştirak kazançlarından anonim veya limited şirket niteliğindeki dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları,
  • Türkiye’de işyeri ve daimi temsilcisi bulunmayan dar mükelleflerin, yetkili makamların izniyle açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları ticari faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar,
  • Yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutarlar,
  • Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara (tam mükellef kurumların bu nitelikteki ülkelerde bulunan iş yerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler.

1.1. Birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan dar mükellef kurumlara yapılan hakediş ödemeleri

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan dar mükellef kurumlara bu işleriyle ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüş olup aynı maddede bu madde uyarınca yapılacak vergi kesintilerinde kesinti oranına ilişkin olarak Bakanlar Kuruluna yetki tanınmıştır.

Buna göre, birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işlerine ilişkin olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden, (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 21.maddesiyle değişen ibare)2009/14593(***) sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 21.maddesiyle değişen ibare)3/2/2009(****) tarihinden itibaren %3 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

1.2. Serbest meslek kazançları

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, dar mükellef kurumların elde edecekleri serbest meslek kazançları üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüş olup 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 1/1/2007 tarihinden itibaren;

  • Petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan %5,
  • Diğer serbest meslek kazançlarından %20

oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

1.3. Gayrimenkul sermaye iratları

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, dar mükellef kurumların elde edecekleri gayrimenkul sermaye iratları üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüş olup 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 1/1/2007 tarihinden itibaren;

  • Finansal Kiralama Kanunu kapsamındaki faaliyetlerden sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından %1,
  • Diğer gayrimenkul sermaye iratlarından %20

oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

1.4. Menkul sermaye iratları

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde, dar mükellef kurumların elde edecekleri kâr payları hariç diğer menkul sermaye iratları üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüştür.

Anılan Kanunun geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında da Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesi uyarınca vergi kesintisine tabi tutulmuş kazanç ve iratlar üzerinden, bu Kanun uyarınca ayrıca kesinti yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır. 

(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 22.maddesiyle değişen paragraf)Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinde ise aynı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratları ile (1/1/2006 tarihinden önce ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilenler hariç) (7), (12) ve (14) numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratları üzerinden %15 oranında kesinti yapılacağı hükme bağlanmıştır.(*****)

Buna göre, her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 22.maddesiyle değişen ibare)Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetler ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından(6) sağlanan gelirler, mevduat faizleri, faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve repo gelirleri üzerinden Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesi hükmü uyarınca  vergi kesintisi yapılacaktır.

(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 22.maddesiyle eklenen paragraflar )Tam mükellef kurumlar tarafından yurt dışında ihraç edilen tahvillerden elde edilen faizlerin vergilendirilmesinde, 279 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamaların göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Tam mükellef varlık kiralama şirketleri tarafından yurt dışında ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelirlerden 2011/1854 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değişik 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 29/6/2011 tarihinden itibaren

  • Vadesi 1 yıla kadar olanlara sağlanan gelirlerden %10,
  • Vadesi 1 yıl ile 3 yıl arası olanlara sağlanan gelirlerden %7,
  • Vadesi 3 yıl ile 5 yıl arası olanlara sağlanan gelirlerden %3,
  • Vadesi 5 yıl ve daha uzun olanlara sağlanan gelirlerden %0

oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

Öte yandan, her nevi alacak faizlerinden, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 3/2/2009 tarihinden itibaren

  • Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş olup sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden (katılım bankalarının kendi usullerine göre yurt dışından sağladıkları fonlar ve benzeri kaynaklar için ödedikleri kâr payları dahil) %0,
  • Bankaların 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca uygun görülen ikincil sermaye benzeri kredileri ile bankaların ve diğer kurumların bir akım veya varlık portföyüne dayalı olarak yurt dışında menkul kıymetleştirme yöntemiyle temin ettikleri kredileri için ödenecek faizler üzerinden %1,
  • Katılım bankaları tarafından ödenen kâr payları hariç olmak üzere, mal tedarikinden kaynaklanan vade farkları üzerinden %5,
  • Diğerlerinden%10

oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

Ayrıca, bankaların 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca uygun görülen ikincil sermaye benzeri kredileri ile bankaların ve diğer kurumların bir akım veya varlık portföyüne dayalı olarak yurt dışında menkul kıymetleştirme yöntemiyle temin ettikleri kredileri için ödenecek faizler üzerinden yapılacak vergi kesintisi uygulamasında, bahse konu kredi temini işlemlerine yönelik sözleşmelerin Kararnamenin yürürlük tarihi olan 3/2/2009 tarihinden önce düzenlenmiş olması halinde ödenecek faiz tutarlarının, 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı dikkate alınmak üzere vergi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir.

(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 22.maddesiyle yürürlükten kalkan paragraf )(7)

Gelir Vergisi Kanununun 75 nci maddesinin ikinci fıkrasının (10) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarından anılan Karar uyarınca %10 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

1.5. Gayrimaddi hakların satış, devir ve temliki

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasında, ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın dar mükellef kurumların telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi haklarının satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedellerin, nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından vergi kesintisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.

Söz konusu bedeller üzerinden, (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare)2009/14593(***) sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare )3/2/2009(****) tarihinden itibaren %20 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

1.6. Dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf dar mükelleflere dağıtılan kâr payları

Tam mükellef kurumlar tarafından, dar mükellef kurumlara veya kurum statüsünde olup bu Kanunla veya özel kanunlarla kurumlar vergisinden muaf tutulmuş bulunan yabancı kurumlara dağıtılan Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan kâr payları üzerinden Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisi yapılacaktır. Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla faaliyet gösteren dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları üzerinden ise kesinti yapılmayacaktır.

Öte yandan, kurumlarca kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmayacaktır.

Bakanlar Kuruluna tanınan yetkiye istinaden yayımlanan (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare)12/1/2009 tarih ve 2009/14593 sayılı(8) Kararla kâr dağıtımına ilişkin vergi kesintisi oranı %15 olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla, dar mükellef kurumlara veya kurum statüsünde olup bu Kanunla veya özel kanunlarla kurumlar vergisinden muaf tutulmuş bulunan yabancı kurumlara dağıtılan kâr payları üzerinden %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tabi tutulan Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yazılı kazançlardan 30 uncu madde uyarınca ayrıca bir vergi kesintisi yapılmayacaktır.

Tebliğin (15.6) bölümünde yer alan açıklamalar, dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf dar mükelleflere dağıtılan kâr payları hakkında da geçerlidir.

1.7. Yurt dışı iştirak kazançları üzerinden dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları

Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, kazancın elde edildiği tarih itibarıyla aralıksız en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının %75 veya daha fazlası, kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim veya limited şirket niteliğindeki şirketlerin her birinin sermayesine en az %10 oranında iştirakten oluşan tam mükellefiyete tabi anonim şirketlerin, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kurum kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Ayrıca, anılan bentte belirtilen tam mükellefiyete tabi anonim şirketlerin Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan şartları taşıyan iştirak kazançları da kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, yukarıda yer verilen kurumlar vergisinden istisna edilmiş söz konusu kazançlardan, anonim veya limited şirket niteliğindeki dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr paylarından vergi kesintisi yapılacak olup söz konusu kesinti oranı anılan maddenin üçüncü fıkrası uyarınca uygulanacak olan oranın yarısını aşmayacaktır.

Anılan kâr paylarından yapılacak vergi kesintisi oranı, Kanunun 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre, (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare)2009/14593(9) sayılı Bakanlar Kurulu Kararında belirlenen oranının yarısı (%7,5) olarak uygulanacaktır.

1.8. Sergi ve panayır kazançları

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrasında, Türkiye’de işyeri ve daimi temsilcisi bulunmayan dar mükelleflerin, yetkili makamların izniyle açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları ticari faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar üzerinden, kurum bünyesinde vergi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Söz konusu kazançlar üzerinden, (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare)2009/14593(***) sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare )3/2/2009(****) tarihinden itibaren  %0 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

1.9. Yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların menkul sermaye iradı sayılan kazançlarından ana merkeze aktarılan tutarlar

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin altıncı fıkrasında yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden, kurum bünyesinde kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmını, ana merkezlerine aktarmaları sırasında, aktardıkları bu tutarlar üzerinden vergi kesintisi yapmaları gerekmektedir. Kesinti oranı, (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare)2009/14593(9) sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile %15 olarak belirlenmiştir.

Öte yandan, dar mükellef kurumların Türkiye’de elde edilen kârı ana merkezlerine aktarmamaları halinde ise vergi kesintisi yapılmayacaktır.

1.10. Dar mükellef kurumlarca yapılan türev işlemlerde vergi kesintisi

1.10.1. Forward işlemleri

Türkiye’de bir işyeri ve daimi temsilcisi olmayan dar mükellef kurumlar tarafından forward işlemlerinden elde edilen kazancın niteliği ticari kazanç olup bu kazançlar üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca vergi kesintisi yapılmayacaktır.

1.10.2. Swap işlemleri

1.10.2.1. Para swapı

Türkiye’de bir işyeri ve daimi temsilcisi olmayan dar mükellef kurumlar tarafından para swap işlemlerinden elde edilen kazancın niteliği ticari kazanç olup bu kazançlar üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca vergi kesintisi yapılmayacaktır.

1.10.2.2. Faiz swapı

Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilcisi olmayan dar mükellef kurumlar açısından faiz swapı işlemlerinden elde edilen kazanç alacak faizi olarak değerlendirilecek, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi gereğince vergi kesintisi yoluyla Türkiye’de vergilendirilecektir.

Anılan maddenin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden yayımlanan 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı2 uyarınca bu kapsamda, yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş olup sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurumlara yapılacak faiz ödemeleri üzerinden %0, diğer kurumlara yapılacak faiz ödemeleri üzerinden %10 oranında vergi kesintisi yapılması gerekecektir.

Buna göre, Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla faaliyette bulunmayan dar mükellefiyete tabi banka ve finans kurumlarının bu işlemlerden doğan kazançları üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ve anılan Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinin (14) numaralı fıkrası uyarınca, yabancı banka ve finans kurumları dışında kalan ve Türkiye’de işyeri veya daimi temsilcisi bulunmayan dar mükellef kurumlar tarafından faiz swapı işlemlerinden elde edilen kazançların anılan madde uyarınca vergi kesintisine tabi olması durumunda, bu işlemlere yönelik olarak ayrıca Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca vergi kesintisi yapılmayacaktır.

1.10.3. Opsiyon sözleşmeleri ve opsiyon primi

Tezgah üstü piyasalarda gerçekleştirilen opsiyon sözleşmelerinde, dar mükellef bir kurum tarafından, gerek opsiyon sözleşmesinden gerekse opsiyon priminden elde edilen kazançlar ticari kazanç olarak değerlendirilecek ve bu kazançlar üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca vergi kesintisi yapılmayacaktır.

Türkiye’de kurulu organize borsalarda gerçekleştirilen opsiyon sözleşmelerine ilişkin olarak izleyen bölümde yer alan açıklamaların dikkate alınması gerekecektir.

1.10.4. Vadeli işlem ve opsiyon borsası işlemleri

Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasında gerçekleştirilen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde edilen gelirler Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında vergi kesintisine tabi olup bu gelirler üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca ayrıca vergi kesintisi yapılmayacağı gibi dar mükellef kurumlar tarafından bu işlemler nedeniyle elde edilen gelirlerin özel beyanname ile beyan edilmesi söz konusu olmayacaktır.

1.10.5. Aracı kuruluş varantları

Türkiye’de bir işyeri ve daimi temsilcisi olmayan dar mükellef kurumlar tarafından, aracı kuruluş varantlarından elde edilen kazançlar ticari kazanç olarak değerlendirilecek ve bu kazançlar üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca vergi kesintisi yapılmayacaktır.

(17 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile eklenmiştir. Ek bölüm: RG-15/02/2019-30687)

1.11. Vergi Usul Kanununun 11 inci maddesinin yedinci fıkrası kapsamındaki ödemelerde vergi kesintisi

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, Vergi Usul Kanununun 11 inci maddesinin yedinci fıkrası kapsamındaki ödemelerden vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

1.11.1. Kesinti kapsamına alınan ödemeler

Tebliğin (15.3.11.) bölümünde açıklandığı üzere, 476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında ve Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasında sayılanlara internet ortamında verilen reklam hizmetleri vergi kesintisi kapsamına alınmış olup bu hizmetlere ilişkin olarak hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere yapılan ödemelerden, ödeme yapılan kişilerin mükellef olup olmamasına bakılmaksızın vergi kesintisi yapılması gerektiği yönünde düzenleme yapılmıştır.

Mezkûr Kararın üçüncü maddesi ile, Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde yer alan dar mükellefiyete tabi kurumların vergi kesintisine tabi kazanç ve iratlarından yapılacak vergi kesintisi oranları hakkındaki 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1 inci maddesinin birinci fıkrasına (15) numaralı bent eklenmiş ve internet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin olarak, bu hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere yapılan ödemeler üzerinden yapılacak vergi kesintisi oranı %15 olarak belirlenmiştir.

1.11.1.1. İnternet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin ödemeler üzerinden yapılacak vergi kesintisi

476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında yapılan değişiklik uyarınca, internet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin olarak, bu hizmeti veren veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık eden dar mükellef kurumlara yapılan ödemeler üzerinden %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Buna göre, Tebliğin (15.1.) bölümünde sayılan vergi kesintisi yapmakla sorumlu olanlar, dar mükellefiyete tabi bir kurumun internet ortamında verdiği reklam hizmeti karşılığında bu kuruma yapacakları ödemeler üzerinden %15 oranında vergi kesintisi yapmakla yükümlüdürler. Tebliğin (15.1.) bölümünde sayılan vergi kesintisi yapmakla sorumlu olanlar dışında kalanların ise dar mükellef bir kurumdan aldığı internet ortamındaki reklam hizmetleri karşılığında bu kuruma yapacakları ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapma yükümlülükleri bulunmamaktadır.

Asıl hizmet sunucusu olan dar mükellef bir kurum tarafından internet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin ödemelerin, bu hizmetlere aracılık eden tam mükellef bir kuruma yapılması durumunda, Tebliğin (15.3.11.) bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir.

Ancak, hizmete aracılık eden tam mükellef kurum tarafından, internet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin tahsil edilen bedellerin, internet ortamında reklam hizmeti veren asıl hizmet sunucusu dar mükellef kuruma ödenmesinde, bu ödemeler üzerinden hizmete aracılık eden tam mükellef kurum tarafından %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Ayrıca, internet ortamında reklam hizmeti veren veya bu hizmetlerin verilmesine aracılık eden dar mükellef gerçek kişilere yapılan ödemelerde vergi kesintisi oranı %15 olarak uygulanacaktır.

İnternet ortamında reklam hizmeti veren veya bu hizmetlerin verilmesine aracılık edenlerin mükellef olup olmadığına bakılmaksızın, bu hizmetlere ilişkin ödemelerden vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 1/1/2019 tarihinden itibaren yapılacak ödemelere uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş olup hizmet bu tarihten önce verilmiş olsa dahi, anılan tarihten itibaren (bu tarih dahil) yapılan ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılacaktır.

Söz konusu vergi kesintisinin uygulanması açısından, internet ortamında reklam hizmeti veren veya bu hizmetlerin verilmesine aracılık edenlere anılan Kararın yürürlük tarihinden önce nakden veya hesaben ödeme yapılmış olması halinde,  bu ödemelerin konusunu teşkil eden hizmetlere ilişkin olarak 1/1/2019 tarihinden sonra yapılacak ödemelerden vergi kesintisi yapılmayacaktır.

Örneğin, (C) A.Ş. reklam acenteliği faaliyetinde bulunan Bay (E) aracılığıyla Kasım 2018 döneminde kanuni ve iş merkezi İrlanda’da bulunan (L) Ltd.’den internet ortamında reklam hizmeti almıştır. (C) A.Ş., 100.000 ABD Doları olan hizmet bedelinin %25 lik kısmını anlaşma gereği Kasım 2018 döneminde avans olarak Bay (E)’ye ödemiştir. (L) Ltd. bu reklam hizmetine ilişkin faturayı Bay (E) adına Aralık 2018 döneminde düzenlemiş ve Bay (E) faturayı bu dönemde yasal defterlerine kaydetmiştir. Bay (E) de reklam hizmet bedeline ilişkin olarak Aralık 2018 döneminde (C) A.Ş. adına fatura düzenlemiş ve (C) A.Ş. söz konusu faturayı aynı dönemde yasal defterlerine kaydetmiştir. (C) A.Ş. hizmet bedelinin kalan kısmını 20 Ocak 2019 tarihinde Bay (E)’ye ödemiş, Bay (E) ise hizmet bedelinin tamamını 31 Ocak 2019 tarihinde (L) Ltd.’nin hesabına transfer etmiştir.

Kasım 2018 döneminde yapılan avans ödemesiyle bir kısmı nakden ve Aralık 2018 döneminde faturanın (C) A.Ş.’nin defterlerine kaydedilmesiyle hesaben ödemesi gerçekleşen hizmete ilişkin olarak, 20 Ocak 2019 tarihinde Bay (E)’ye yapılan ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.

Kanuni ve iş merkezi İrlanda’da bulunan (L) Ltd. tarafından reklam hizmetine ilişkin düzenlenen faturanın Bay (E)’nin yasal defterlerine Aralık 2018 döneminde kaydedilmesi ile hesaben ödeme gerçekleşmiş olduğundan Bay (E)’nin 31 Ocak 2019 tarihinde yaptığı nakden ödeme üzerinden vergi kesintisi yapmasına gerek bulunmamaktadır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turk-vatandasi-olmayan-tam-mukellef-olabilir-mi/feed/ 0
Dar mükellefiyet ile ilgili açıklamalar https://www.muhasebenews.com/dar-mukellefiyet-ile-ilgili-aciklamalar/ https://www.muhasebenews.com/dar-mukellefiyet-ile-ilgili-aciklamalar/#respond Wed, 14 Sep 2022 08:26:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=131598 Dar Mükellefiyet


Yurt dışındaki mukim firmalardan satın alınan bilgisayar programlarına yönelik yapılacak ödemelerle ilgili olarak 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca tevkifat yapılacak mıdır?

-Yurt dışında mukim firmalardan  alınan bilgisayar programlarının üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan  ve/veya çoğaltılmadan nihai tüketicilere satılması veya aynı şekilde işletmede  kullanılması halinde, elde edilen kazanç ticari kazanç niteliğinde olup, bu  nitelikteki ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.
– “Copyright”  kapsamında bir bilgisayar programının çoğaltma, değiştirme, topluma dağıtma,  gösterme vb. gibi haklarının satın alınması halinde, satın alan bakımından bir gayri  maddi hak elde edilecek olup, yurt dışında mukim firmaya yapılacak söz konusu gayri  maddi hak bedeli ödemelerinden 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı %20  oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
– Yurt dışında mukim firmalara,  işletmede kullanmak üzere özel olarak bir bilgisayar programı hazırlatılması  halinde, yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç serbest meslek  kazancı niteliği taşıdığından, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı  uyarınca %20 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.
– Dar mükellef kurumun mukimi  olduğu ülke ile aramızda çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması bulunması ve bu  anlaşmada daha düşük bir oran (anlaşmalarda genelde bu oran %10 olarak  belirlenmekte) belirlenmesi halinde bu oran dikkate alınacaktır.

Bilgisayar programının doğrudan doğruya internet üzerinden şifre ile indirilerek iktisap edilmiş olması vergi kesintisi karşısında farklı bir uygulamaya yol açar mı?

Bilgisayar yazılım ürünlerinin,  CD, disket vb. taşıyıcı medya ürünü içerisinde gümrükten ithal edildikten sonra  internet üzerinden indirilen şifre ile aktive edilerek iktisap edilmiş olması  ya da bilgisayar programının doğrudan doğruya internet üzerinden şifre ile  indirilerek iktisap edilmiş olması durumu yurt dışında yapılacak ödemelerin  vergilendirilmesinde herhangi bir farklılığa yol açmamaktadır.
Yine, ülkemiz ile çifte  vergilemeyi önleme anlaşması bulunan ülkelere yapılan söz konusu ödemelerde ise  ilgili anlaşmada bir hüküm bulunması halinde öncelikle bu hükümlerin dikkate  alınacağı tabiidir.

Telekomünikasyon alanında hizmet veren bir şirketin, e-posta servisinin güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlamaya yönelik olarak ithal ettiği programlar ile aile koruma şifresi gibi hizmetlere ilişkin uygulama lisanslarının niteliği nedir ve bununla ilgili yapılan ödemeler üzerinden tevkifat yapılacak mıdır?

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun dar mükellefiyette vergi kesintisinin düzenlendiği 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasında; ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayri maddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Bu düzenleme çerçevesinde, e-posta servisinin güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlayan hizmetlere ilişkin lisanslar için yurt dışında mukim firmaya yapılacak söz konusu gayrimaddi hak bedeli ödemelerinden vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Bir firmanın yurt dışında tanıtımının yurt dışındaki reklam şirketleri vasıtasıyla yapılması durumunda reklam şirketine yapılacak ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılacak mıdır?

Bir şirketin yurt dışında tanıtımının yapılması amacıyla alınan ilan ve reklam hizmetlerinin, doğrudan, ilan ve reklam yayınlatılmasından ziyade; ilan tasarımı, uygulaması, stratejik planlama, medya planlaması ve medya stratejisi gibi serbest meslek faaliyeti, kapsamına giren işlerden, olması durumunda, bu hizmetlerin karşılığı olarak yurt dışında yerleşik kuruluşlara yapılan ödemeler üzerinden kurumlar vergisi tevkifat yapılması gerekir. Ödeme yapılan ülke ile Türkiye Cumhuriyeti arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması, bulunması halinde, konunun anılan anlaşma hükümleri, açısından ayrıca değerlendirilmesi gerekir.
Ayrıca, yurt dışında mukim bir firmaya Türkiye’de kullanılmak üzere bir reklam filmi hazırlatılması halinde de yapılacak ödemeler üzerinden aynı çerçevede vergi kesintisi yapılacaktır.

Kamu kurumlarına yurtdışında mukim kuruluşlar tarafından verilen danışmanlık ve eğitim hizmetlerinden yapılan ödemelerden vergi kesintisi yapılacak mıdır?

Yurtdışında mukim şirketlerden danışmanlık ve eğitim hizmetleri alımı ile ilgili olarak yapılan ödemelerin serbest meslek ödemesi olarak değerlendirilmesi yapılan ödemelerden %20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Çifte vergilendirme anlaşmalarında genellikle serbest meslek faaliyetinin Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci vasıtasıyla yapılması ya da dar mükellef kurumunu personelinin Türkiye’de 6 aydan fazla süreli bulunması durumunda vergilendirme hakkı Türkiye’de olmaktadır. Aksi takdirde, Türkiye’de vergi kesintisi yapılması söz konusu değildir.

Eğitim, öğretim ve bilimsel araştırmaları desteklemek amacıyla yurtdışında yayınlanan bilimsel yayınları içeren veri tabanlarının satın alınması yayınlara abone olunması karşılığında yapılan ödemelerden tevkifat yapılacak mıdır?

Yurt dışında oluşturulan veri tabanlarından bilgi alma işlemleri karşılığında yurt dışında mukim firmaya yapılacak söz konusu ödemelerin gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca %20 oranında vergi kesintisi yapılmaması gerekmektedir.
Ancak, yurt dışında firmanın mukimi olduğu ülke ile ülkemiz arasında çifte vergilemeyi önleme anlaşmasının bulunması ve bu anlaşmalarda daha düşük bir oranın bulunması durumunda, bu oranın dikkate alınacağı tabiidir.

Dar mükellef kurumlara petrol arama faaliyetleri nedeniyle yapılan ödemelerin vergilendirilmesi nasıl olacaktır?

Yurtdışında mukim dar mükellef kurum tarafından petrol arama faaliyetlerine ilişkin olarak verilecek hizmetler serbest meslek faaliyeti kapsamında olup gider karşılığı dâhil yapılan ödemeler dar mükellef kuruma yapılan serbest meslek ödemesi olarak kabul edilecektir.
Bu çerçevede, söz konusu serbest meslek faaliyetinin;
– Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci bulundurmak suretiyle ticari faaliyet kapsamında yürütülmesi halinde, yapılan ödemelerden kurumlar vergisi kesintisi yapılmayacak, elde edilen kazançlar ticari kazanç hükümleri çerçevesinde iç mevzuatımıza göre vergilendirilecektir.
-Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilcisi bulunmadan veya Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci bulunsa da bu işyerlerinde yürüttükleri ticari faaliyetle bağlantılı olmamak suretiyle yürütülmesi halinde ise yapılan ödemelerin tamamı üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30/1-b maddesi gereğince 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca % 5 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Öte yandan, kesintinin yapılması bakımından serbest meslek hizmetini yapan dar mükellef kurumun mukimi olduğu ülke ile Türkiye arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının olması halinde bu anlaşma hükümlerinin de göz önünde bulundurulacağı tabiidir.

Maç, konser, dizi, sinema filmi vb. yayın hakkının satın alınması karşılığında yapılan ödemelerin niteliği nedir? 

Söz konusu yayın hakları, Gelir Vergisi Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi ve çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları hükümlerine göre gayri maddi hak olarak değerlendirildiğinden, yapılan ödemelerden 5520 sayılı Kurumlar vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasına istinaden 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca %20 kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Ancak, yurt dışında firmanın mukimi olduğu ülke ile ülkemiz arasında çifte vergilemeyi önleme anlaşmasının bulunması ve bu anlaşmalarda daha düşük bir oranın bulunması durumunda, bu oranın dikkate alınacağı tabiidir.

Yurt dışındaki mukim bir firmadan internet ortamında “domain name” “alan adı” satın almak amacıyla yapılan ödemelerde vergi kesintisi yapılacak mıdır? 

Yurtdışında mukim firmalardan internet ortamında satın alınan “domain name” “alan adı” gayri maddi hak olarak değerlendirilmekte ve yapılan ödemelerden 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasına istinaden 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca %20 kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Ancak, yurt dışında firmanın mukimi olduğu ülke ile ülkemiz arasında çifte vergilemeyi önleme anlaşmasının bulunması ve bu anlaşmalarda daha düşük bir oranın öngörülmesi durumunda, bu oran dikkate alınacaktır.

Dar mükellef kurumların arızi olarak Türkiye’de düzenlediği kongrelerden elde ettiği kazançlar vergiye tabi midir? 

Türkiye’de bir iş yeri veya daima temsilcisi bulunmayan ve kazancını bu iş yeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde etmeyen dar mükellef kurumların, Türkiye’de düzenlenen uluslararası kongre nedeniyle elde edeceği kazancın ticari kazanç olarak değil, Türkiye’de elde edilen arızi ticari kazanç olarak değerlendirilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.
Buna göre, dar mükellefiyete tâbi olan yabancı kurumların vergiye tâbi kazancının arızi ticari kazançtan ibaret bulunması halinde, bu kurumlar tarafından bu kazançların elde edilme tarihinden itibaren onbeş gün içinde özel beyanname ile bildirilmesi gerekmektedir.

Yurt dışına ihraç edilen mal ve hizmetlerle ilgili olarak dar mükellef kurumlardan müşteri bulma ve pazarlama vb. hizmetlerin satın alınması karşılığında yapılan ödemelerin durumu? 

Yurt dışına ihraç edilen mal ve hizmetlerle ilgili olarak hizmet veren yurt dışındaki firmanın faaliyeti, müşteri bulma ve satılan mal bedeli üzerinden komisyon alınmasından ibaret ise, bu iş ticari faaliyet çerçevesinde değerlendirilecek ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesine istinaden vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Ancak, söz konusu faaliyetin yurt dışı Pazar araştırması yapılması, ürünlerin reklamının yapılması, pazarlama ve yönetim hizmetleri gibi hizmetler olması ve salt komisyonculuk hizmetini aşması durumunda, bu hizmetler serbest meslek hizmeti olarak değerlendirilecek ve Kurumlar Vergisi Kanununun 30/1-b maddesi gereğince 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca % 20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekecektir.
Diğer taraftan çifte vergilendirme anlaşmalarının serbest meslek faaliyetlerine ilişkin hükümleri öncelikle göz önünde bulundurulacaktır.

Yurt dışındaki firmalara ödenen faizler ile grup şirketine kredi garantörlüğü karşılığı ödenen tutarlar vergi kesintisine tabi midir? 

Yurt dışı mukimi firmalara yapılan faiz ödemeleri ile garantörlük hizmeti karşılığında ödenen komisyon vb. giderler finansman hizmeti çerçevesinde alacak faizi olarak değerlendirilmekte ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine göre 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %10 oranında vergi kesintisi yapılmaktadır.
Ayrıca, grup şirketleri arasındaki finansman hizmetleri örtülü kazanç açısından eleştiri konusu yapılabilmekte veya örtülü sermayenin konusuna girebilmektedir.
Yurtdışındaki banka ve finans kurumlarından kullanılan krediler karşılığında ödenen faizlerden ise 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %0 oranında vergi kesintisi yapılmaktadır. 

Dar mükelleflerin Türkiye’de açtıkları irtibat bürolarının vergilendirilmesi? 

İrtibat büroları Yabancı Sermaye  Çerçeve Kararı ve bu Karara dayanılarak çıkarılan Yabancı Sermaye Çerçeve  Kararı Hakkında Tebliğlerde yer alan düzenlemelere göre kurulmakta ve faaliyet  göstermektedir. Mevcut yasal düzenlemelere göre irtibat büroları Türkiye’de  ticari faaliyette bulunamamakta, kar elde edip transfer edememekte ve bütün  masraflarını yurt dışından getirecekleri dövizlerle karşılamak zorunda  bulunmaktadır.
İrtibat bürolarının Türkiye’de  ticaret yapmaları hukuken yasak olduğundan, yukarıdaki tanımlar çerçevesinde  irtibat bürosunun işyeri, buranın işlerini yürütmekle görevli kişileri de daimi  temsilci olarak kabul etmek mümkün bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde,  irtibat bürosunun ilgili mevzuat çerçevesinde faaliyette bulunması, bir başka  ifade ile ticari ve diğer gelir getirici faaliyette bulunmaması halinde;
– Kurumlar vergisi mükellefiyeti  tesisine,
– İşe başlama bildiriminde  bulunulmasına,
– Kurumlar vergisi beyannamesi  verilmesine,
– Vergi Usul Kanunun hükümleri  çerçevesinde defter tutulmasına,
gerek bulunmamaktadır. Ticari  faaliyette bulunulması halinde, bütün bu yükümlülüklerin yerine getirileceği  ise açıktır.
Öte yandan, irtibat büroların  işçi ücretleri ve işyeri kira ödemleri üzerinden tevkifat yapmakla sorumlu  olduğundan bu bürolara muhtasar açısından mükellefiyet tesis edilmektedir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/dar-mukellefiyet-ile-ilgili-aciklamalar/feed/ 0
Dar mükellef gerçek kişinin elde etmiş olduğu Devlet tahvili – hazine bonosu ve vadeli mevduat faiz gelirlerinin vergilendirilmesi hk. https://www.muhasebenews.com/dar-mukellef-gercek-kisinin-elde-etmis-oldugu-devlet-tahvili-hazine-bonosu-ve-vadeli-mevduat-faiz-gelirlerinin-vergilendirilmesi-hk-%ef%bf%bc/ https://www.muhasebenews.com/dar-mukellef-gercek-kisinin-elde-etmis-oldugu-devlet-tahvili-hazine-bonosu-ve-vadeli-mevduat-faiz-gelirlerinin-vergilendirilmesi-hk-%ef%bf%bc/#respond Mon, 28 Mar 2022 06:15:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124797 Sayı: B.07.1.GİB.4.35.16.01-176200-1

Tarih: 05/04/2010

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR VERGİLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı   :.4.35.16.01-176200-1                                                                                          05.04.2010

Konu : Dar mükellef gerçek kişinin elde etmiş olduğu Devlet tahvili – hazine bonosu ve vadeli mevduat faiz gelirlerinin vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, vekili bulunduğunuz …’ın Viyana/ Avusturya’da yaşamakta olduğu, 2005, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında yaptığınız başvurularla müvekkilinizce elde edilen faiz gelirleri ile ilgili olarak vergisel yükümlülükleri hususunda bilgi talep edildiği ve bunlara verilen cevaplarda, adı geçenin çalışma ve oturma izni alarak 6 aydan fazla yurtdışında yaşadığının tarafınızca ispat edilmesi halinde beyanname vermeyeceği ve vergi tevkifat oranının % 0 olduğunun bildirildiği belirtilerek, aynı konuyla ilgili olarak mevzuattaki değişiklikler dikkate alındığında …’ın Türkiye’de bulunan bankalardan 2009 yılı itibarıyla elde ettiği Devlet tahvili ve Hazine bonosu ile vadeli hesap gelirlerinin vergilendirilmesi ve bunlar için beyanname verilip verilmeyeceği hususunda, ekte sunduğunuz belgelerin de tetkik edilerek tarafınıza bilgi verilmesi talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü ve 4 üncü maddelerinde tam mükellefiyet, 6 ncı maddesinde ise dar mükellefiyet esası düzenlenmiş olup, 3 üncü maddesinde, Türkiye’de yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilecekleri hüküm altına alınmış, 4 üncü maddesinde de;

“Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır.

•1.   İkametgahı Türkiye’de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19 uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir);

•2.   Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.)” hükmüne yer verilmiş ve aynı Kanunun 6 ncı maddesinde, “Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler.” denilmiştir.

Konuyla ilgili olarak 210 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, “Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin (2) numaralı bendinde belirtilenler hariç olmak üzere, çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süredir yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından dar mükellefiyet esasında vergilendirilmeleri gerekmektedir. Bu vatandaşlarımızdan kesin dönüş yaparak Türkiye’ye yerleşenler ile bir takvim yılı içinde altı aydan daha fazla süreyle Türkiye’de oturanlar ise tam mükellefiyet esasında vergilendirileceklerdir.” açıklamasına yer verilmiştir.

Diğer taraftan 193 sayılı Kanunun 01.01.2006 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren geçici 67 nci maddesinde, menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılması ve elde tutulması sürecinde elde edilen gelirler ile mevduat faizleri, repo gelirleri ve katılım bankalarından elde edilen gelirlerin tevkif yoluyla vergilendirilmesine yönelik düzenlemelere yer verilmiş olup, anılan maddenin (7) numaralı fıkrasında, bu madde kapsamında tevkifata tâbi tutulan kazançlar için gerçek kişilerce yıllık veya münferit beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler dolayısıyla verilecek yıllık beyannameye de bu gelirlerin dahil edilmeyeceği hükmü yer almaktadır.

Yine aynı Kanunun “Toplama Yapılmayan Haller” başlıklı 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde de dar mükellefiyette, tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar için yıllık beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği belirtilmiştir.

Dilekçeniz ve eklerinin tetkikinden, adı geçenin 2009 takvim yılında … Bankası A.Ş.’den Devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz geliri ve … A.Ş.’den vadeli TL ve döviz hesabı faiz geliri, tevkifata tabi tutulmuş yatırım fonu katılma belgesi geliri (B tipi likit fon) ve 01.01.2006 tarihinden sonra ihraçlı Devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz geliri ile alım satım kazancı elde ettiği görülmüştür.

Ayrıca adı geçenin, Avusturya Sosyal Sigortalar Kurumundan alınan belgeden 1987 yılından beri Avusturya’da sigortalı olarak çalışmakta olduğu, … İl Emniyet Müdürlüğü’nün … tarihli yazısı ekinde yer alan yurtdışı giriş-çıkışlarını gösteren listeden de, en son … tarihinde hava yolu ile … Havalimanından ülkemize giriş yaptığı ve … tarihinde aynı yolla yurtdışına çıktığı anlaşılmıştır.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, vekili olduğunuz …’ın Gelir Vergisi Kanununun 6 ncı maddesine göre dar mükellef olarak vergilendirilmesi gerekmekte olup, adı geçenin 2009 yılında elde ettiği tevkif suretiyle vergilendirilmiş menkul sermaye iratları için Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi verilmesine gerek bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.


Kaynak:GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dar-mukellef-gercek-kisinin-elde-etmis-oldugu-devlet-tahvili-hazine-bonosu-ve-vadeli-mevduat-faiz-gelirlerinin-vergilendirilmesi-hk-%ef%bf%bc/feed/ 0