çıkış – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 23 Nov 2023 06:53:36 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 2022 Yılı hasılatı 25 milyon üzeri olan mükellefin mal satışında e-İrsaliye düzenlemesi isteğe bağlı mıdır? https://www.muhasebenews.com/2022-yili-hasilati-25-milyon-uzeri-olan-mukellefin-mal-satisinda-e-irsaliye-duzenlemesi-istege-bagli-midir/ https://www.muhasebenews.com/2022-yili-hasilati-25-milyon-uzeri-olan-mukellefin-mal-satisinda-e-irsaliye-duzenlemesi-istege-bagli-midir/#respond Thu, 23 Nov 2023 06:53:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147614 2022 yılı hasılatı 25 milyon üzeri olan mükellefin fabrikasından çıkış yapılan mal ve hizmetin satış irsaliyesi, e irsaliye olarak mı kesilmek zorunda, kağıt manuel irsaliye kesilmesi bir usulsüzlük müdür?

E-irsaliye kullanılacak. Kağıt sevk irsaliyesi düzenlenmesi halinde Özel usulsüzlük cezası uygulanır.


E-Sevk İrsaliyesi

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO: 509)

IV.3. e-İrsaliye Uygulaması

IV.3.1. Genel Olarak

Mal hareketlerinin elektronik ortamda düzenli bir şekilde izlenebilmesiamacıyla; Kanunun 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının beşinci bendine göre hali hazırda kağıt ortamda düzenlenmekte olan “sevk irsaliyesi”nin, elektronik belge olarak elektronik ortamda düzenlenmesi, alıcısına elektronik ortamda iletilmesi ve elektronik ortamda muhafaza ve ibrazedilmesine ilişkin yapılan düzenlemeler bu bölümün konusunu oluşturmaktadır.

Bu Tebliğde düzenlenen e-İrsaliye belgesi, yeni bir belge türü olmayıp, kağıt ortamdaki“sevk irsaliyesi” belgesi ile aynı hukuki niteliklere sahiptir.

IV.3.2. e-İrsaliye Uygulamasına Dâhil Olma

e-İrsaliye uygulaması bu Tebliğin “IV.3.5.” numaralı bölümünde belirtilen mükellefler dışındaki mükellefler için zorunlu bir uygulama olmayıp, uygulamaya dahil olmak isteyen mükelleflerin;

a) e-Fatura uygulamasına dahil olması,

b) Bu Tebliğde açıklanan usul ve esaslara uygun olarak, e-İrsaliye düzenleyebilme ve iletebilme konusunda gerekli hazırlıklarını tamamlamış olması,

c) Bu Tebliğin “V.1.” numaralı bölümünde belirtilen uygulamadan yararlanma yöntemleri ve başvuru esaslarına uygun şekilde e-İrsaliye

uygulamasına dahil olmak için gerekli başvuruyu yapması, gerekmektedir.

IV.3.3. e-İrsaliyede Bulunması Gereken Bilgiler

e-İrsaliye’de aşağıda yer alan bilgilerin bulunması zorunludur:

a) e-İrsaliyenin düzenlenme tarihi ve belge numarası.

b) e-İrsaliyeyi düzenleyenin adı/soyadı, ticaret unvanı, adresi, vergi dairesi ve vergi kimlik numarası.

c) Müşterinin adı/soyadı, ticaret unvanı, varsa vergi dairesi ve vergi kimlik numarası, işyeriadresi ve farklı ise teslimat adresi.

ç) Taşınan malın nevi, miktarı.

d) Fiili sevk tarihi ile saat ve dakika olarak fiili sevk zamanı.

e) Başkanlık sistemlerinden elektronik ortamda sorgulanması, doğrulanması ve görüntülenmesine imkân vermek üzere, Başkanlık tarafından bilgi içeriği belirlenen karekod veya barkod (Başkanlık tarafından ebelge.gib.gov.tr adresinden yapılan duyuruda belirtilecek tarihten itibaren).

Başkanlık, ihtiyaç duyulması halinde söz konusu bilgilere ilave bilgilerin de e-İrsaliyede bulunmasını mükelleflere gerekli duyuruları

ebelge.gib.gov.tr adresinde yaparak isteyebilir. 

Mükellefler e-İrsaliye üzerindekizorunlu bilgilere ilave olarak ihtiyaçları doğrultusunda farklı bilgilere de yer verebilir.

IV.3.4. e-İrsaliye Yanıtı

Kendisine e-İrsaliye düzenlenen mükellefler, istemeleri halinde, e-İrsaliyeye konu malların ne kadarlık kısmının teslim alındığını/kabul edildiğini, teslim alınmayan mallara ilişkin olarak, kabul edilmeyen mal miktarını ve nedenini uygulama üzerinden e-İrsaliye Yanıtı ile e-İrsaliyeyi düzenleyene iletebilirler. e-İrsaliye Yanıtı ile yapılan kısmi kabul durumlarında, kabul edilmeyen malların satıcısına geri gönderimi için, alıcının e-İrsaliye uygulamasına kayıtlı kullanıcı olması durumunda e-İrsaliyenin, uygulamaya kayıtlı kullanıcı olmaması durumunda ise matbu kağıt sevk irsaliyesinin ayrıca düzenlenmesi gerekmektedir.

Bununla birlikte düzenlenen e-İrsaliyenin, alıcısının ya da muhteviyatındaki malların tamamının hatalı olması halinde, alıcısı tarafından e-İrsaliye Yanıtı ile reddedilmesi mümkündür. Ancak ret işleminin malın fiili sevkinden önce yapılması gerekmektedir. Malın fiili sevkinden sonra gönderilecek ret e-İrsaliye Yanıtları hükümsüz olup, bu durumda malı taşıyan/taşıttıran tarafından yeni bir e-İrsaliye düzenlenmesi gerekecektir.

e-İrsaliye uygulamasına dahil olma izni alan mükellefler, oluşturdukları e-İrsaliyelerini ve e-İrsaliye Yanıtlarını birbirleriyle ilişkili şekilde, vergi kanunları ve diğer kanuni düzenlemelerin öngörmüş olduğu süreler dâhilinde muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmekle yükümlüdür.

IV.3.5. e-İrsaliye Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu

Aşağıda belirtilen mükelleflerin e-İrsaliye uygulamasına dâhil olmaları ve düzenleyecekleri sevk irsaliyelerini bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde “e-İrsaliye” olarak düzenlemeleri ve uygulama kapsamındaki mükelleflerden alacakları sevk irsaliyelerini de “e-İrsaliye” olarak almaları zorunludur.

1- Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle EPDK’dan lisans (bayilik lisansı dahil) alan mükellefler.

2- Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malların imal, inşa, ithalini ve ana bayi/distribütör şeklinde pazarlamasını

gerçekleştiren mükellefler. 

3- 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanunu kapsamında düzenlenen işletme ruhsatı/sertifikası sahipleri ve işletme ruhsatı/sertifikası sahipleri ile yaptıkları sözleşmeye istinaden maden üretim faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişi mükellefler.

4- 4/4/2001 tarihli ve 4634 sayılı Şeker Kanununun 2 nci maddesinin (e) bendinde tanımına yer verilen şekerin (Beyaz şeker (standart, rafine küp ve kristal şeker), yarı beyaz şeker, rafine şeker, ham şeker ve kahverengi şeker olarak sınıflandırılan, pancar veya kamıştan üretilen kristallendirilmiş sakaroz ile nişasta kökenli izoglukoz, likid ya da kurutulmuş halde glukoz şurubu, sakaroz veya invert şeker veya her ikisinin karışımının suda çözünmesinden meydana gelen şeker çözeltisi ve invert şeker şurubu ile inülin şurubu) imalini gerçekleştiren

mükellefler.

5- (Değişik ibare:RG-22/1/2022-31727) Demir ve çelik (GTİP 72) ile demir veya çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali veya ihracı

faaliyetinde bulunan (Değişik ibare:RG-22/1/2022-31727) mükellefler (ticari kazançları basit usulde tespit edilenler hariç).

6- Tarım ve Orman Bakanlığınca gübre üretim ve tüketiminin kayıt altına alınmasına yönelik oluşturulan Gübre Takip Sistemi’ne kayıtlı

kullanıcılar.

7- (Değişik:RG-22/1/2022-31727) e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan ve brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı);

a) 2018, 2019 veya 2020 hesap dönemlerinde 25 Milyon TL,

b) 2021 veya müteakip hesap dönemlerinde 10 Milyon TL

ve üzeri olan mükellefler.

8- 11/3/2010 tarihli ve 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi

Hakkında Kanun hükümlerine göre komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigaleden mükellefler.

9- Başkanlık, yapılan analiz veya inceleme çalışmaları neticesinde riskli ya da vergiye uyum düzeyi düşük olduğu tespit edilen mükellefleri veya mükellef gruplarını, faaliyet, sektör ve ciro tutarına bağlı olmaksızın, yazılı bildirim yapmak ve geçiş hazırlıkları için en az 3 ay süre vermek suretiyle eİrsaliye uygulamasına geçme zorunluluğu getirmeye yetkilidir. Kendisine yazılı bildirim yapılan mükelleflerin, yazılı bildirimde belirtilen süreler içinde eİrsaliye uygulamasına dâhil olması gerekmektedir. Yazılı bildirim yapılan mükelleflerin, yazıda belirtilen süreler içinde e-İrsaliye uygulamasına dahil olması ve tüm müşterilerine e-İrsaliye düzenlemeleri gerekmektedir. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında Kanunda öngörülen hükümler uygulanır.

IV.3.6. e-İrsaliye Uygulamasına Geçiş Süresi

Bu Tebliğin “IV.3.5.” numaralı bölümünde belirtilen mükelleflerin, e-İrsaliye uygulamasına ilişkin başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını 1/7/2020 tarihine kadar tamamlayarak (11/3/2010 tarihli ve 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile YeterliArz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigaleden mükellefler 1/1/2020 tarihine kadar) e-İrsaliye uygulamasına geçmeleri ve bu tarihten itibaren düzenleyecekleri sevk irsaliyelerini bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde,e-İrsaliye olarak düzenlemeleri ve kayıtlı kullanıcılardan e-İrsaliye olarak almaları zorunludur.

(Değişik fıkra:RG-9/2/2021-31390)1/1/2020 tarihinden itibaren; Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle EPDK’dan lisans alanlar, Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithaledenler, maden ruhsat veya sertifikası alanlar (yaptıkları sözleşmeye istinaden maden üretim faaliyetinde bulunan mükellefler dahil), şeker imalini gerçekleştirenler, (Değişik ibare:RG-22/1/2022-31727) demir ve çelik ile demir veya çelikten ürünlerin imal, ithal veya ihracını gerçekleştirenler (ticari kazançları basit usulde tespit edilenler hariç), Gübre Takip Sistemine dahil olanlar, Hal Kayıt Sistemi kapsamındaki sebze ve meyvelerin toptan ticaretini yapmaya başlayan tüccar veya komisyoncular söz konusu şartların sağlandığı ayı izleyen dördüncü ayın başından, (Değişik ibare:RG22/1/2022-31727) brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 2018, 2019 veya 2020 hesap dönemlerinde 25 Milyon TL, 2021 veya müteakip hesap dönemlerinde 10 Milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin ise müteakip hesap döneminin yedinci ayı başından itibaren e-İrsaliye uygulamasına geçmeleri ve bu tarihten itibaren düzenleyecekleri sevk irsaliyelerini bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde, e-İrsaliye olarak düzenlemeleri ve kayıtlı kullanıcılardan e-İrsaliye olarak almaları zorunludur.

IV.3.7. Ceza Uygulaması

Zorunluluk getirildiği halde e-İrsaliye uygulamasına süresi içinde geçmeyen mükellefler ile e-İrsaliye şeklinde düzenlenmesi gereken sevk

irsaliyesini, bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde e-İrsaliye olarak düzenlemeyen ve almayan (matbu kağıt sevk irsaliyesi olarak düzenleyenler ve alanlar dahil) mükellefler (232 ncimaddenin birinci fıkrasının 1 ila 5 numaralı bentlerinde sayılanlar) hakkında Kanununda öngörülen cezai hükümler uygulanır.  

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2022-yili-hasilati-25-milyon-uzeri-olan-mukellefin-mal-satisinda-e-irsaliye-duzenlemesi-istege-bagli-midir/feed/ 0
Emekliliğe hak kazanacak kişinin ay içinde çıkışı yapılıp, MUHSGK Beyanı Verilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/emeklilige-hak-kazanacak-kisinin-ay-icinde-cikisi-yapilip-muhsgk-beyani-verilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/emeklilige-hak-kazanacak-kisinin-ay-icinde-cikisi-yapilip-muhsgk-beyani-verilebilir-mi/#respond Tue, 26 Sep 2023 03:00:33 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146565 Bir çalışanımız emeklilik başvurusu yapmak üzere bugün çıkış istiyor. Eylül ayının 25 günüyle beraber emekliliğe hak kazanabiliyor. Eylül ayı bitmeden ve sadece 1 kişi ile MUHSGK verebiliyor muyuz?

MUHAPHB için takip eden aybaşını beklemeniz gerekir. Emeklilik için çıkış yapabilirsiniz. İnşaat işleri gibi özellikli işler için ay sonlanmadan bildirge verilebilmektedir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/emeklilige-hak-kazanacak-kisinin-ay-icinde-cikisi-yapilip-muhsgk-beyani-verilebilir-mi/feed/ 0
Öğrenciler Yurt Dışı Çıkış Harcı Öder Mi? https://www.muhasebenews.com/ogrenciler-yurt-disi-cikis-harci-oder-mi/ https://www.muhasebenews.com/ogrenciler-yurt-disi-cikis-harci-oder-mi/#respond Tue, 08 Aug 2023 07:03:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145222 Yurt dışına çıkışlarda alınan harçlar öğrenciler için de geçerli midir?

Öğrenciler de dahil olmak üzere yurt dışına çıkış yapan her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşından yurt dışına çıkış harcı alınmaktadır. (Çıkış tarihi itibarıyla yurt dışında oturma izni bulunanlar, 7 yaşını doldurmamış olanlar, pasavan ve benzeri belgelerle çıkış yapanlar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine kimlik belgesiyle çıkış yapanlar ile yurt dışına ticari amaçla sefer yapan kara, deniz, hava ve demiryolu toplu taşıma ve yük taşıma araçlarının mürettebatı ile Bakanlar Kurulunca belirlenen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları harçtan muaftır.)

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/ogrenciler-yurt-disi-cikis-harci-oder-mi/feed/ 0
Sigara ürünlerinin alındığı gün toplu olarak çıkışı yapılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/sigara-urunlerinin-alindigi-gun-toplu-olarak-cikisi-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sigara-urunlerinin-alindigi-gun-toplu-olarak-cikisi-yapilabilir-mi/#respond Mon, 12 Jun 2023 07:24:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=143503 Bakkallarda ÖKC ile sigara satışları alışlara göre az olduğundan ay sonunda kağıt ortamında mı yoksa e arşiv partalından mı çıkış yapmalı?

Perakende satış yapmak amacıyla, gerek Tekel İdaresinden, gerekse diğer şirketlerden ve bunların toptancılarından alınan sigaraların çıkışı sigaraların alındığı gün aynı miktarda fatura ile toplu olarak yapılabileceği gibi, perakende satış esnasında satılan her bir paket sigara için tek tek perakende satış fişi veya ödeme kaydedici cihaz fişi düzenlenmesi mümkündür. Ancak sigara satışları için sadece fatura ile toplu çıkış yapılması mümkün olup, ödeme kaydedici cihaz fişi ile toplu çıkış yapılması mümkün değildir.

2023 için Vergi mükellefi olmayanlara (nihai tüketici için ) yapılan satışlar için 5.000 TL nın altındaki satışlara kağıt fatura düzenlenir. 5.000 TL nin üstündeki satışlar için e-arşiv fatura düzenlenecek.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sigara-urunlerinin-alindigi-gun-toplu-olarak-cikisi-yapilabilir-mi/feed/ 0
15 Yıl 3600 gün ile yapılacak çıkışın kodu nedir? https://www.muhasebenews.com/15-yil-3600-gun-ile-yapilacak-cikisin-kodu-nedir/ https://www.muhasebenews.com/15-yil-3600-gun-ile-yapilacak-cikisin-kodu-nedir/#respond Fri, 24 Mar 2023 08:46:48 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=140579 İşçinin 1999 öncesi girişli olduğu ve bizim şirkette 5 yıl çalışmaktadır. İşçin çıkışı için 3600 ile çıkıp kıdem tazminatı talebi bulunmaktadır ve hangi kod ile çıkış yapılmalıdır?

14 kod Emeklilik için yaş dışında diğer şartların tamamlanması

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/15-yil-3600-gun-ile-yapilacak-cikisin-kodu-nedir/feed/ 0
E-Fatura sistemine kendi isteğiyle geçiş yapan mükellef sistemden çıkabilir mi? https://www.muhasebenews.com/e-fatura-sistemine-kendi-istegiyle-gecis-yapan-mukellef-sistemden-cikabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/e-fatura-sistemine-kendi-istegiyle-gecis-yapan-mukellef-sistemden-cikabilir-mi/#respond Sun, 19 Feb 2023 13:02:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=138767 E Fatura sistemine kendi isteğiyle geçiş yapan mükellef sistemden çıkabilir mi? Mükellef e arşiv sisteminden fatura kesmek istiyor.

Zorunluluk kapsamında olmadığı halde e-fatura uygulamasına kendi isteği ile e-fatura sistemine geçen müşteriniz, Gelir İdaresi Başkanlığı’na yazılı başvuruda bulunmalıdır. İdarece uygun görülmesi halinde e-fatura uygulamasından çıkması mümkündür.


Yeni işe başlamada mecburiyet olmadan e-fatura ya geçilmiş olan bir mükellef e-faturadan çıkabilir mi?

Durumunuzu arz eden bir dilekçe ile Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvuruda bulunulması gereklidir.


2021 yılında e-defter başvurusu yapan bir firma sonradan e-deftere geçmekten vazgeçebilir mi? 

İhtiyari olarak sisteme başvuru yapıp, ihtiyari olarak çıkmak için Gelir İdaresi Başkanlığı’na durumunuzu arz eden bir dilekçe ile başvuruda bulunmalısınız. İdarenin cevabına göre süreç ilerleyecektir.




Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/e-fatura-sistemine-kendi-istegiyle-gecis-yapan-mukellef-sistemden-cikabilir-mi/feed/ 0
Belediyede sözleşmeli olarak çalışan personele vergi mükellefiyeti açılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/belediyede-sozlesmeli-olarak-calisan-personele-vergi-mukellefiyeti-acilabilir-mi/ Mon, 16 Jan 2023 22:52:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135985 Belediyede sözleşmeli olarak çalışan personele vergi mükellefiyeti açılabilir mi?

Devlet memuru değil ise, Çalıştığı yerden izin alamsı şartı ile mükellefiyet açılır. İşverenden izin almaz ise; Sözleşmesi tazminatsız fesih olabilir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Emekli olacak bir personelimizin işten çıkışını nasıl yapmalıyız? https://www.muhasebenews.com/emekli-olacak-bir-personelimizin-isten-cikisini-nasil-yapmaliyiz-2/ https://www.muhasebenews.com/emekli-olacak-bir-personelimizin-isten-cikisini-nasil-yapmaliyiz-2/#respond Sun, 11 Sep 2022 18:01:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=109178 Şirketimizin 4a Belirsiz Süreli iş sözleşmesiyle çalışan avukatı vardır. Avukatımız prim günü ve yaşı dolduğu İçin daha önceki BAĞ-KUR prim ödemeleri nedeniyle BAĞ-KUR’ dan emekli olmak istemektedir. Avukatımızdan emekli olabilir yazısı alarak emeklilik nedeniyle çıkışını vermemiz mi gerekir?

İşyerinden emeklilik dolayısıyla çıkışını yapmanız halinde emeklilik tahsis başvurusu yapabilir.

Yaşlılık aylığı bağlanması için işten ayrılma şartına ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı;

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Esas Sayısı : 2019/104

Karar Sayısı : 2021/3

Karar Tarihi : 14/1/2021

R.G. Tarih-Sayısı : 3/3/2021-31412

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

İTİRAZIN KONUSU: 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun mülga 62. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “…çalıştığı işten ayrıldıktan sonra…” ibaresinin Anayasa’nın 2., 10., 48., 49. ve 60. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi talebidir.

OLAY: Sigorta başlangıç tarihinin ve yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespitine karar verilmesi talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali ve yürürlüğünün durdurulması için başvurmuştur.

İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ

Kanun’un itiraz konusu kuralın da yer aldığı 62. maddesi şöyledir:

Aylığın başlangıcı:

Madde 62- “Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu isteğinden sonraki aybaşından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanır.

Erken yaşlanmış olması dolayısiyle yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalının bu husustaki raporunun tarihi, yazılı isteğini takibeden takvim ayından sonraki bir tarih ise, yaşlılık aylığı, raporun tarihinden sonraki aybaşından başlanarak verilir.

Yukarıki fıkralara göre aylığının ödenmesine başlanacağı tesbit edilen tarihte hastalık sigortasından geçici iş göremezlik ödeneği almakta olan sigortalının yaşlılık aylığı geçici iş göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihten sonraki ay başından başlar. Şu kadar ki, bağlanacak yaşlılık aylığı sigortalının hastalık sigortasından almakta olduğu geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık tutarından fazla ise, aradaki fark, yukarıdaki fıkralara göre tesbit edilecek tarihten başlanarak verilir.”

İLK İNCELEME

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Recep KÖMÜRCÜ, Serdar ÖZGÜLDÜR, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Kadir ÖZKAYA, Rıdvan GÜLEÇ, Recai AKYEL, Yusuf Şevki HAKYEMEZ, Yıldız SEFERİNOĞLU ve Selahaddin MENTEŞ’in katılımlarıyla 14/11/2019 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma talebinin esas inceleme aşamasında karara bağlanmasına OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.

III. ESASIN İNCELENMESİ

Başvuru kararı ve ekleri, Raportör Alparslan KOÇAK tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu kanun hükmü, dayanılan ve ilgili görülen Anayasa kuralları ile bunların gerekçeleri ve diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

İtirazın Gerekçesi

Başvuru kararında özetle; itiraz konusu kuralın sosyal hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı, sigortalının yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu sırada yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çalışma hayatına devam edebilmesinin sosyal hukuk devletinin amacıyla uyumlu olduğu, kuralın yaşlılık aylığı talebinde bulunabilmek için çalışılmakta olan işten ayrılmayı öngörmesi nedeniyle çalışma hak ve özgürlüğünü ihlal ettiği, 29/4/1986 tarihli ve 3279 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle yaşlılık aylığı bağlananların sosyal güvenlik destek primi ödemek suretiyle hem aylık almalarının hem de çalışmalarının mümkün olduğu, bu durumda yaşlılık aylığı için işten ayrılma koşulunun aranmasının bir öneminin kalmadığı, nitekim itiraz konusu kuralla öngörülen şekli şartı yerine getirmek için sigortalının çalıştığı işten çıkışını yaptırıp yazılı tahsis talebinde bulunduktan sonra sosyal güvenlik destek primi ödemek suretiyle ertesi gün işbaşı yapabileceği, koşulları taşıyan sigortalıya mevzuat uyarınca tahsis talebinden itibaren üç ay içinde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından aylığın bağlanması gerektiği ancak uygulamada bu sürenin çok daha uzun olduğu, bu durumda kural uyarınca işten ayrılmış olan sigortalının aylık bağlanıncaya kadar hiçbir gelirinin olmayacağı, hizmet akdi ile çalışanların da Emekli Sandığı iştirakçileri gibi çalıştıkları işten ayrılmaksızın talepte bulunabilmelerinin ve talebin kabul edildiği tarihe kadar çalışabilmelerinin eşitlik ilkesine uygun olacağı belirtilerek kuralın Anayasa’nın 2., 10., 48., 49. ve 60. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Anayasa’ya Aykırılık Sorunu

30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesi uyarınca kural, ilgisi nedeniyle Anayasa’nın 13. maddesi yönünden de incelenmiştir.

506 sayılı Kanun’un mülga 62. maddesinin birinci fıkrasında sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya, bu isteğinden sonraki aybaşından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanacağı öngörülmüş olup anılan fıkrada yer alan “…çalıştığı işten ayrıldıktan sonra…” ibaresi itiraz konusu kuralı oluşturmaktadır.

Anayasa’nın 60. maddesinde “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir./ Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.” denmektedir. Buna göre sosyal güvenlik herkes için bir hak ve bunu gerçekleştirmek devlet için bir görevdir.

Sosyal güvenlik; bireylerin istek ve iradeleri dışında oluşan sosyal risklerin kendilerinin ve geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerin üzerindeki gelir azaltıcı ve harcama artırıcı etkilerinin en aza indirilmesi, ayrıca sağlıklı ve asgari hayat standardının güvence altına alınmasıdır. Bu güvencenin gerçekleştirilebilmesi için sosyal güvenlik kuruluşları oluşturularak kişilerin yaşlılık, hastalık, malullük, kaza ve ölüm gibi sosyal risklere karşı asgari yaşam düzeylerinin korunması amaçlanmaktadır. Kişilere sağlanan bu anayasal güvencelerin yaşama geçirilebilmesi için devlet, tüm çalışanlara sosyal güvenlik hakkını sağlamak ve bunun için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.

Hizmet akdine bağlı olarak çalışan sigortalının yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için yaş, prim gün sayısı ve sigortalılık süresi şartlarının yanı sıra yazılı olarak tahsis talebinde bulunmadan önce kural uyarınca çalıştığı işten ayrılması gerekmektedir.

Yaşlılık aylığı sigortalıya uzun vadeli sigorta kollarından ömür boyu ödeme vadeden bir sigorta türü olup sosyal güvenlik hakkı kapsamındadır. Aylık tahsis talebinde bulunabilmek için birtakım koşulların öngörülmesi, söz konusu hakkı sınırlamaktadır. Bu itibarla hizmet akdiyle çalışanlar bakımından yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunabilmek için itiraz konusu kural uyarınca aranan işten ayrılmış olma, bir başka deyişle aktif çalışma hayatını sona erdirme koşulunun da bu çerçevede bir sınırlama olduğu açıktır.

Anayasa’nın 13. maddesinde “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” denilmektedir. Buna göre temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren kanuni düzenlemelerin Anayasa’da öngörülen sınırlama sebebine uygun ve ölçülü olması gerekir.

Anayasa’nın 60. maddesinde, sosyal güvenlik hakkı için herhangi bir sınırlama nedeni öngörülmemiş olmakla birlikte özel sınırlama nedeni öngörülmemiş hakların da hakkın doğasından kaynaklanan bazı sınırlarının bulunduğu kabul edilmektedir. Öte yandan Anayasa’nın başka maddelerinde yer alan hak ve özgürlükler ile devlete yüklenen ödevler, özel sınırlama sebebi gösterilmemiş hak ve özgürlüklere sınır teşkil edebilir.

Devletin sosyal güvenlik hakkını sağlamak amacıyla gerekli teşkilatı kurma yükümlülüğü kapsamında oluşturulan SGK sosyal güvenlikle ilgili kanunları uygulamakla görevlidir. Bu görevin ifasının kişilerin sigortalılık statü ve haklarının belirlenmesi ve sağlanması için belirli bir düzenin varlığını gerektirdiği açıktır. Sigortalıya yaşlılık aylığı bağlanması durumunda kural olarak fiilî çalışmanın son bulacak ve aktif çalışan statüsünün değişecek olması nedeniyle bu hususun sigortalı kayıtlarına işlenmesi gerekmektedir. Kuralla sigortalıya yaşlılık aylığı bağlanması için SGK’ya yazılı başvurudan önce çalışılan işten ayrılma koşulunun öngörülmesi suretiyle sigortalılık statüsünde meydana gelen değişikliğin işyeri ile SGK kayıtlarına sağlıklı olarak işlenmesi ve böylece sosyal güvenlik sisteminin düzenli bir şekilde işleyişinin sağlanması amaçlanmaktadır. Dolayısıyla kuralla getirilen sınırlamanın hakkın doğasından kaynaklandığı, bu yönüyle anayasal açıdan meşru bir amaca dayandığı anlaşılmaktadır.

Anayasa’nın 13. maddesinde yer alan ölçülülük ilkesi elverişlilik, gereklilik ve orantılılık olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır. Elverişlilik öngörülen sınırlamanın ulaşılmak istenen amacı gerçekleştirmeye elverişli olmasını, gereklilik ulaşılmak istenen amaç bakımından sınırlamanın zorunlu olmasını diğer bir ifadeyle aynı amaca daha hafif bir sınırlama ile ulaşılmasının mümkün olmamasını, orantılılık ise hakka getirilen sınırlama ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir dengenin gözetilmesi gerekliliğini ifade etmektedir.

Kuralın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yaşlılık aylığı bağlanan sigortalıların yeniden çalışmaya başlamaları hâlinde aylıkları kesilirken 506 sayılı Kanun’un mülga 63. maddesinde 3279 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle yaşlılık aylığı alanlara talep etmeleri ve kendilerinden sosyal güvenlik destek primi kesilmesi şartıyla hem yaşlılık aylığı alma hem de aktif çalışmaya başlama imkânı getirilmiştir. Sigortalının çalıştığı işten ayrılmadan da pasif sigortalı statüsüne geçirilerek prim ödemelerinin buna göre düzenlenmesinin sosyal güvenlik sisteminin düzenli işleyişi üzerinde olumsuz bir etkisinin olacağı söylenemez. Mülga maddenin ilk hâlinde bulunmayan bu yeni imkân karşısında itiraz konusu kuralla kişinin yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunabilmesi için işten ayrılma şartının öngörülmesinin sosyal güvenlik sisteminin düzenli işleyişini sağlama bakımından elverişli bir sınırlama olduğundan bahsedilemez.

Bir hakka getirilen sınırlamanın gerekli kabul edilebilmesi için ulaşılmak istenen amaç bakımından getirilen önlemin zorunlu olması, diğer bir ifadeyle aynı amaca daha hafif bir sınırlama ile ulaşılmasının mümkün olmaması gerekir. Yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunan sigortalının ya da SGK’nın tahsis talebinde bulunulduğunu işverene bildirmesi ve SGK ile işveren kayıtlarının buna göre düzenlenmesi mümkündür. Sigortalının yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunmadan önce çalıştığı işten fiilen ayrılmasını gerektirmeyecek daha hafif nitelikteki tedbirlerle de sosyal güvenlik sisteminin düzenli bir şekilde işleyişinin sağlanması amacına ulaşılabileceği gözetildiğinde kuralla öngörülen sınırlamanın anılan amaca ulaşma bakımından gerekli olmadığı da anlaşılmaktadır.

Öte yandan 506 sayılı Kanun’un mülga 31. maddesinin birinci fıkrası ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 42. maddesinde yaşlılık aylığı bağlanacak sigortalıların tahsis taleplerine SGK tarafından gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde yazılı olarak cevap verilmesi öngörülmüştür. İtiraz konusu kural uyarınca sigortalının yaşlılık aylığı talebinde bulunabilmesi için işten ayrılması gerektiği gözetildiğinde kural, sigortalının söz konusu üç aylık dönemi herhangi bir gelir elde etmeksizin geçirmek zorunda kalmasına neden olmaktadır. Her ne kadar daha sonra aylık bağlandığında sigortalıya aylık bağlanmayan dönemlerin ödemesi yapılabilmekte ise de bu durum sigortalının aylar boyunca ekonomik olarak hiçbir gelir elde edememesinin neden olduğu mağduriyetleri tümüyle ortadan kaldırmamaktadır. Dolayısıyla kuralın getirdiği sınırlamanın sonuçları itibarıyla orantılı olduğundan da bahsedilemez.

Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 13. ve 60. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.

Kural, Anayasa’nın 13. ve 60. maddelerine aykırı görülerek iptal edildiğinden ayrıca Anayasa’nın 10. maddesi yönünden incelenmemiştir.

Kuralın Anayasa’nın 2., 48. ve 49. maddeleriyle ilgisi görülmemiştir.

YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI TALEBİ

Başvuru kararında özetle; itiraz konusu kuralın uygulanması hâlinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğabileceği belirtilerek yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun mülga 62. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “…çalıştığı işten ayrıldıktan sonra…” ibaresine yönelik yürürlüğün durdurulması talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE 14/1/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.

HÜKÜM

17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun mülga 62. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “…çalıştığı işten ayrıldıktan sonra…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE 14/1/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

 

 

Başkan

 

Zühtü ARSLAN

Başkanvekili

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

Başkanvekili

 

Kadir ÖZKAYA

Üye

 

Engin YILDIRIM

Üye

 

Hicabi DURSUN

Üye

 

Celal Mümtaz AKINCI

Üye

 

Muammer TOPAL

Üye

 

M. Emin KUZ

Üye

 

Rıdvan GÜLEÇ

Üye

 

Recai AKYEL

Üye

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

Üye

 

Selahaddin MENTEŞ

Üye

 

Basri BAĞCI

Kaynak: İSMMMO, Resmi gazete Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/emekli-olacak-bir-personelimizin-isten-cikisini-nasil-yapmaliyiz-2/feed/ 0
Şirket birleşmelerinde personel giriş ve çıkışları hangi tarih itibariyle yapılmalıdır? https://www.muhasebenews.com/sirket-birlesmelerinde-personel-giris-ve-cikislari-hangi-tarih-itibariyle-yapilmalidir/ https://www.muhasebenews.com/sirket-birlesmelerinde-personel-giris-ve-cikislari-hangi-tarih-itibariyle-yapilmalidir/#respond Mon, 18 Jul 2022 22:30:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120723 Birleşme yoluyla devir işleminde yönetim Kurulu kararı 10/12/2021 tarihli bilançoya göre yapılmış olup ticaret sicilde tescili 27/10/2021 de gerçekleşip 30/12/2021 de resmi gazetede yayınlanmıştır. Bu durumda devirden kaynaklı İnfisah olan firma personeli hangi tarihte devir alan firmaya giriş yapılmalıdır?

İşyeri bildirgesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin devri halinde, yeni işveren tarafından, en geç işin veya işyerinin devralındığı tarihi takip eden on gün içinde işyerinin işlem gördüğü Kurumun ilgili ünitesine gönderilecektir. 

Burada tescil tarihinin esas alınması gerekir.


BENZER İÇERİKLER

Limited şirket birleşmesinde vergi dairesine devir olan ve devir alan şirketin bildirim yapması gerekir…

Şirket birleşmesi sebebiyle yeni oluşan sigorta dosyasına girişleri yapılacak personellerin kümülatif vergi matrahı ne…

Şirketlerin birleşmesi, nevilerinin değişmesi veya diğer bir şirkete katılması, adi şirketlerde yeni ortak alınması…


Kaynak: İsmmmo, GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-birlesmelerinde-personel-giris-ve-cikislari-hangi-tarih-itibariyle-yapilmalidir/feed/ 0
Emeklilik nedeniyle personelin işten çıkışını yapıp tekrar emekli olarak işe girişini yapabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/emeklilik-nedeniyle-personelin-isten-cikisini-yapip-tekrar-emekli-olarak-ise-girisini-yapabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/emeklilik-nedeniyle-personelin-isten-cikisini-yapip-tekrar-emekli-olarak-ise-girisini-yapabilir-miyiz/#respond Fri, 29 Apr 2022 05:14:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=92502 Sitede görevli iki personelimiz bulunmaktadır. Yönetim değişti ve görevliler 31.08.2020’de işten çıkarılacak. Profesyonel site yönetiminden hizmet alınacak. Sorum bu iki görevlinin, işçi çıkarma yasağının olduğu şu süreçte hangi sgk çıkış kodu ile çıkışları yapabiliriz?

Bu kişiler için belirttiğiniz nedene uygun bir çıkış kodu bulunmamaktadır. 

Bu işçiler fesih yasağı kapsamındadır. İşçilerin işçilerin istifa etmesi gerekir ya da 25/II kapsamında bir neden olması gerekmektedir.

Emeklilik dilekçesini verip çalışmaya devam eden kişiler için yapılması gereken nedir. Sgk çıkış istiyor mecburen. Yeniden girişi nasıl yapmamız gerekir?

Bu şekilde emekli dilekçesi veren işçinin sonradan işe girişi yapılarak destek primine tabi yeniden çalışmaya başlaması durumunda sigorta bildirimlerinin “2” belge türü seçilerek internetten SGK’ya verilmesi gerekir.


Emeklilikten Sonra Tekrar Çalışma(SGDP)

Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP ) nedir?

Belirli yaş, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartını yerine getirip emeklilik ve yaşlılık aylığı bağlanan sigortalıların yaşlılık aylığı kesilmeden hizmet akdine tabi çalışmaları halinde işverenlerinden, kendi adına ve hesabına tabi çalışmaları halinde kendilerinden alınan primdir.

Sigortalıların sosyal güvenlik destek primi uygulamasına tabi olup olmadıkları ve uygulamada hangi kanun hükümlerinin ve maddesinin geçerli olacağı ilk defa sigortalı olunan tarihe göre değişiklik göstermektedir. 

SGDP Uygulaması Ne Zaman Başlamıştır?

(4/a) (SSK) sigortalıları yönünden SGDP uygulamasına 6/5/1986 tarihinden itibaren başlanılmış olup bu tarihten sonra yaşlılık aylığı bağlanan SSK sigortalılarının yeniden çalışmaya başlayıp istekte bulunmaları halinde SGDP ödenmesi imkan sağlanmıştır.

Bağ-Kur, Emekli Sandığı ya da banka sandıklarına göre emekli olup (4/a) kapsamında çalışmaya başlayanlar da 6/5/1986 tarihinden itibaren SGDP’ye tabi tutulmuşlardır.

1/10/1999 tarihinden itibaren (4/a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra serbest avukat veya noter olarak çalışmalarını sürdürenlerin aylıklarından sosyal yardım zammı dahil % 15 oranında SGDP kesilmeye başlanmıştır.

(4/b) (Bağ-Kur) sigortalılarından emekli olduktan sonra Bağ-Kur kapsamında çalışması olanlar hakkında SGDP uygulamasına ilk defa 8/9/1999 tarihinden itibaren başlanılmıştır. Bağ-Kur sigortalılarının aylıklarından % 10 oranında SGDP kesintisi yapılmıştır.

SSK, Emekli Sandığı ya da banka sandıklarına göre aylık alıp (4/b) kapsamında çalışmaya başlayanlardan ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlardan 2/8/2003, gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkar sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar ve şirket ortaklarından 28/1/2004 tarihinden itibaren 12 nci gelir basamağının % 10’u oranında SGDP alınmaya başlanmıştır. Bu kişiler SGDP prim tutarını Bağ-Kur’a ödemişlerdir. 

2008 Yılı Ekim Ayı Başından İtibaren Sigortalı İlk Defa Çalışmaya Başlayıp Emekli Olacak Kişilerde SGDP Uygulaması Nasıldır?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun yürürlüğe girdiği Ekim/2008 döneminden sonra sigortalı olup çalışmaya başlayanlardan yaşlılık aylığı bağlananlardan tarımsal faaliyetlerde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar hariç yeniden çalışmaya başlayanların aylıkları çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilmektedir.

Aylıkları kesilen sigortalılardan kısa vade, uzun vade ve genel sağlık sigortası primi alınarak, bu çalışmaları sona erdikten sonra yeni aylıkları bu hizmetleri de dahil edilerek yeniden hesaplanmaktadır. Diğer bir deyişler bu kişilerden SGDP kesilmemektedir.

5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra sadece 4/1-(b) kapsamında çalışanlar hakkında sosyal güvenlik destek primi uygulaması öngörülmüş olmakla birlikte, 29/1/2016 tarihli ve 6663 sayılı Kanun ile Kanunun 30 uncu maddesinde yapılan değişiklik ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olanlar yönünden sosyal güvenlik destek primi uygulamasına son verilmiştir.

5510 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde 6663 sayılı Kanun ile yapılan söz konusu değişikliklerin 6663 sayılı Kanunun yayımı tarihi olan 10/2/2016 tarihini takip eden ödeme dönemi başında yürürlüğe gireceği öngörülmüş ve bu çerçevede, 29/2/2016 tarihinden itibaren sigortalıların aylıklarından yapılan sosyal güvenlik destek primi uygulamasına son verilmiş ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişiler hakkında 1/3/2016 tarihinden itibaren sosyal güvenlik destek primi uygulanmasına imkan kalmamıştır.

       Dolayısıyla;

– 2008/Ekim ay başından sonra ilk defa Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı olup, yaşlılık aylığı bağlananlardan Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(c) bendi kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında yeniden çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilecektir.

– İlk defa Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamında sigortalı olup yaşlılık aylığı alanlardan Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlardan;

         – 2008/Ekim ay başı ila 1/3/2016 tarihleri arasında yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilecek, almakta oldukları yaşlılık aylıklarından, 2008/Ekim ay başından 1/3/2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi kesilecektir. Aylıklardan kesilecek sosyal güvenlik destek primi oranı 2008/Ekim ay başından itibaren % 12, takip eden her yılın Ocak ayında bir puan artırılarak % 15’i geçmeyecek şekilde olup, 2015/Temmuz ödeme döneminden 29/2/2016 tarihine kadar da % 10 olarak uygulanacaktır. Yaşlılık aylığından kesilecek olan sosyal güvenlik destek primi tutarı, 4/1-(b) sigortalılarına ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olmayacaktır. Ayrıca,1/3/2016 tarihinden itibaren söz konusu çalışmaları sigortalı çalışma olarak değerlendirilmeyecek ve aylıklardan sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmayacağı gibi aylıkları da kesilmeyecektir.

       2008/Ekim ay başı ila 1/3/2016 tarihleri arasında yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunmakla birlikte 1/3/2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarından 1/3/2016 tarihine kadar yukarıda açıklandığı şekilde sosyal güvenlik destek primi kesilecek, 1/3/2016 tarihinden itibaren aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulundukları tarihi takip eden ay başından itibaren aylıkları kesilecek ve Kanuna tabi çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınacaktır.

2008 Yılı Ekim Ayı Başından Önce Sigortalı Olanlarda SGDP Uygulaması Nasıldır?

2008 yılı Ekim ayı başından önce sigortalı olanlar ile malullük veya yaşlılık aylığı bağlananlar ve 2008 yılı Ekim ayında sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilmektedir.

5510 sayılı Kanunda 6663 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu 4/1-(b) kapsamında çalışanlar hakkında 1/3/2016 tarihinden itibaren sosyal güvenlik destek primi uygulamasına son verildiğinden, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malullüğü, malullük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler yönünden;

           – 2008/Ekim ay başı ila 1/3/2016 tarihleri arasında 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayıp yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunan sigortalıların yaşlılık aylıklarından ve malullük aylıklarından, 2008/Ekim ay başından 1/3/2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi kesilecektir. Aylıklardan kesilecek sosyal güvenlik destek primi oranı 2008/Ekim ay başından itibaren % 12, takip eden her yılın Ocak ayında bir puan artırılarak % 15’i geçmeyecek şekilde olup, 2015/Temmuz ödeme döneminden 29/2/2016 tarihine kadar da % 10 olarak uygulanacaktır. Aylıklardan kesilecek olan sosyal güvenlik destek primi tutarı, 4/1-(b) sigortalılarına ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olmayacaktır. Ayrıca, 1/3/2016 tarihinden itibaren söz konusu çalışmaları sigortalı çalışma olarak değerlendirilmeyecek ve aylıklardan sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmayacağı gibi aylıkları da kesilmeyecektir.

           – 2008/Ekim ay başı ila 1/3/2016 tarihleri arasında 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayıp yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunmakla birlikte 1/3/2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarından 1/3/2016 tarihine kadar yukarıda açıklandığı şekilde sosyal güvenlik destek primi kesilecek, 1/3/2016 tarihinden itibaren aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulundukları tarihi takip eden ay başından itibaren aylıkları kesilecek ve Kanuna tabi çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınacaktır.

2008 yılı Ekim ayı başından önce sigortalı olan kişilerin Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra aylık bağlanıp bağlanmadığına bakılmaksızın, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 4 (a) kapsamında hizmet akdi ile çalışanların prime esas kazançları üzerinden, % 32 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir. Sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan sigortalının iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına tutulması halinde, bu sigorta kollarından gerekli yardımlar yapılacaktır

Harp malulleri ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre;

 aylıkları hesaplanarak ödenen veya asayiş ve güvenliğin sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife malullüğü aylığı almakta iken; Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla çalışmaya devam edenler ile sonradan Kanuna tabi çalışmaya başlayacaklar için bunların; 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında çalışmaları halinde, aylıkları kesilmeyecek ve haklarında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanacaktır. Bunların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren, haklarında uzun vadeli sigorta kolları da uygulanmaktadır. Bunlardan genel sağlık sigortası primi alınmamaktadır.

5434 sayılı Kanuna göre vazife malullüğü aylığı almakta iken 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla;

4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında çalışmaya devam edenler hakkında, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir ay içinde yapacakları yazılı tercihleri doğrultusunda, iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri ve uzun vadeli sigorta kolları veya sosyal güvenlik destek primine ait hükümler uygulanmaktadır. Bunlardan uzun vadeli sigorta primi ödeyenlerin belirtilen süre içinde yazılı talepte bulunmamaları halinde ayrıca iş kazası meslek hastalığı hükümleri uygulanmaktadır, sosyal güvenlik destek primi kesilmemektedir.

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi olup, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre vazife malullüğü aylığı bağlananlardan;

4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayanlar hakkında da yazılı talepleri doğrultusunda işlem yapılmaktadır. Bu bent kapsamında olanlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmamaktadır.

SGDP Primini Kim Öder, SGDP Prim Oranı Nedir?

2008 yılı Ekim ayı başından önce sigortalı olan kişilerin Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra aylık bağlanıp bağlanmadığına bakılmaksızın, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 4 (a) kapsamında hizmet akdi ile çalışanların prime esas kazançları üzerinden kesilen %32 oranındaki sosyal güvenlik destek primini ödemekle işverenler yükümlüdür. Hizmet akdi ile çalışan sigortalıların yaşlılık aylığından destek primi kesilmesi mümkün değildir.

2008 yılı Ekim ayı başından önce sigortalı olan kişilerin Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra aylık bağlanıp bağlanmadığına bakılmaksızın, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra tarımsal faaliyetlerde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar hariç, 4 (b) kapsamında çalışmaya başlayanların sosyal güvenlik destek primleri, almakta oldukları yaşlılık ve malullük aylıklarından 2011 yılından itibaren %15 oranında kesilmektedir. Bununla birlikte, 6645 sayılı Kanun gereği 2015/Temmuz ödeme döneminden 29/02/2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi oranı %10 olarak uygulanmakta, 6663 sayılı Kanun gereğince de aylık bağladıktan sona  4(b) kapsamında çalışanların aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesintisi uygulamasına son verilmiştir. 

Kişiler Aylıklarından SGDP Kesintisi Yapılması İçin Nereye Nasıl Başvurmalıdır?

Sigortalıların sosyal güvenlik il/merkez müdürlüğüne dilekçe ile başvuru yapmaları gerekmektedir

Dilekçe örneği 

SGDP Kimlerden Kesilmemektedir?

– Kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyette bulunup bu kapsamdaki çalışmaları nedeniyle emekli olanlarla, hizmet akdine tabi çalışması dolayısıyla, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışan ya da devlet memuru olarak emekli olduktan sonra kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanların aylıkları kesilmemekte, bunlar hakkında SGDP hükümleri uygulanmamaktadır.

– Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinden yaşlılık ve emekli aylığı alanlardan SGDP kesilmemektedir. Bunlar hakkında işverenleri tarafından kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası primleri ödenir.

 – Cumhurbaşkanlığına seçilenler, dışarıdan Bakanlar Kurulu üyeliğine atananlar, yasama organı üyeliğine seçilenler, mahalli idareler seçimleri sonucuna göre görev alanlar, sadece toplantı veya huzur ücreti ya da hakkı ödenen görevleri yürütenler ile yönetim ve denetim kurulu üyeliği ücreti karşılığında görevlendirilenler, yaş haddini aşmamış olmaları kaydıyla her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler, vakıf üniversitelerinde görev alanlar, özel kanunlarında emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilmeksizin çalıştırılma veya görev yapma hakkı verilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından atananlar, Başbakan tarafından atananlar, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararname ile atanan veya görevlendirilenler ve Türkiye Büyük Millet Meclisince yapılan seçimler sonucunda görev verilenler ile 2547sayılı Yükseköğretim Kanununun 60 ıncı maddesinin (a) fıkrası uyarınca Yasama Organı üyeliğinin bitiminden sonra öğretim üyesi olarak atanmış olanlar hakkında SGDP hükümleri uygulanmamaktadır. 

3201 Sayılı Kanuna Göre Yurtdışı Hizmet Sürelerini Borçlanarak Aylık Bağlananlardan Türkiye’de Çalışmaya Başlayanlar Hakkında Ne Yapılır?

Yurtdışı hizmet borçlanması yaparak emekli olanlardan Türkiye’de çalışmaya başlayanların aylıkları 19/6/2012 tarihine kadar kesilmekte, bunlar hakkında SGDP hükümleri uygulanmamakta iken bu tarihten itibaren yurtdışı hizmetleri borçlanarak aylık bağlananların Türkiye’de sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde SGDP’ye tabi olmalarına imkan sağlanmıştır.

SGDP Kapsamında Yapılan Yardım Var Mıdır?

(4/a) sigortalıları  yönünden SGDP ödenmiş sürelerde sigortalılara iş kazası ve meslek hastalıkları sigortası yönünden yardım yapılmakta olup, bu süreler malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları yönünden sigortalılık süresi sayılmamakta, primler toptan ödeme olarak iade edilmemekte ve hizmet birleştirilmesinde dikkate alınmamaktadır.

(4/b) sigortalıları yönünden SGDP ödenmiş süreler sigortalılık süresi sayılmamakta, primler toptan ödeme olarak iade edilmemekte ve hizmet birleştirilmesinde dikkate alınmamaktadır.

Sosyal Güvenlik Destek Primi Alınması Anayasaya Aykırı Mıdır?

Kendi adına ve hesabına çalışması bulunanlardan alınan SGDP karşılığında herhangi bir sosyal sigorta yardımı yapılmaması, bu kesintinin herhangi bir nedeninin bulunmadığı, Devletin otoritesine dayanarak vatandaşından karşılıksız olarak aldığı her türlü vergi, resim, harç ve benzerlerinin hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmaması gerekçe gösterilerek Anayasaya aykırılığı nedeniyle itiraz başvurusu yapılmış, Anayasa Mahkemesi 5/11/2008 tarihli ve 27045 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararıyla Anayasanın 2 nci maddesindeki hukuk devleti ilkesiyle toplum yaşamında eşitlik temeline dayanan adil bir hukuk düzeni kurulması amaçlandığı; SGDP uygulamasıyla, çalışmaya devam ederek kazanç sağlayanlarla sağlamayanlar arasında adil bir dengenin kurulmasının sağlandığı, sosyal güvenlik destek priminin, sosyal güvenlik kurumlarının mali yapılarının güçlendirilmesi ve böylece sosyal sigortacılık faaliyetinin sürdürülebilmesi amacına yönelik olduğu, bu uygulamanın sosyal güvenlik sistemi çerçevesinde değerlendirilmesi yapıldığında, emekli olan bir sigortalının işine devam etmesinin, hem istihdamı menfi yönde etkilediği, hem de sigortalı sayısının artmasını engellediği, dolayısıyla, emekli olan kişilerin işlerini başkalarına devretmek suretiyle genç sigortalıların sisteme dahil olmalarını teşvik etmenin, bu mümkün olmadığı takdirde, alınacak SGDP ile sisteme katkılarının sağlanmasının hedeflendiğinin anlaşıldığı, Anayasanın 60 ıncı maddesinde yer alan “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.” şeklindeki anayasal düzenleme çerçevesinde değerlendirildiğinde; herkesin sosyal güvenlik hakkından yararlanabilmesi bakımından sosyal güvenlik kurumlarının mali yapılarının güçlendirilmesine ihtiyaç bulunduğu; bu bağlamda, itiraz konusu kuralın, Anayasanın 60 ıncı maddesinde sözü edilen tedbirler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca, sosyal ve ekonomik haklar alanında Devlete yüklenen görevlerin, Anayasanın 65 inci maddesinde belirtildiği biçimde mali kaynakların yeterliliği ölçüsünde yerine getirilebileceğinden SGDP uygulamasının  Anayasa’ya aykırı olmadığına karar vermiştir.


Kaynak: İSMMMO, SGK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/emeklilik-nedeniyle-personelin-isten-cikisini-yapip-tekrar-emekli-olarak-ise-girisini-yapabilir-miyiz/feed/ 0