çifte vergilendirme – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 30 Mar 2024 07:55:49 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Yurt dışından elde edilen kar payının Türkiye’de beyan edilmesi gerekir mi? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-elde-edilen-kar-payinin-turkiyede-beyan-edilmesi-gerekir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-elde-edilen-kar-payinin-turkiyede-beyan-edilmesi-gerekir-mi/#respond Sat, 30 Mar 2024 07:55:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=150140 Mükellefim Çifte vergilendirme anlaşması olan Romanya’daki şirketlerinden elde ettiği dağıtılmış kar payı bulunmaktadır ve %8 stopaj yatırılmıştır Romanya’da Parayı Türkiye’ye getirmediği halde beyan edecek midir?

Getirilmeyen gelir beyan edilmez.


Yurt dışında ortak olunan şirketten elde edilen Kar Payının Türkiye’de vergilendirilmesinde %50 istisna şartları

Türkiye’de ikamet eden bir gerçek kişinin, yurt dışında bulunan (dar mükellef)ve en az %50 ortak olduğu bir Limited Şirket’ten 2023 yılından elde ettiği kâr payını yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer etmesi halinde, dar mükellef Limited Şirket’ten elde ettiği kar payının yarısı gelir vergisinden istisna olup istisna sonrası kalan 1.000.000 TL’nin tamamı beyan edilecektir.


2023 Yılında Türkiye’den elde edilen kar payları Mart ayında beyan edilecektir.

2023 yılı içinde, ortak olduğunuz şirketten 2003 ve sonraki yıllara ait olan kar payı dağıtımı yapıldıysa ve dağıtımı yapılan brüt kar payının yarısı 150 Bin TL’yi geçtiyse 2024 Mart ayı içinde gelir vergisi beyannamesi vermeniz gerekiyor.  

Örnek:

Ahmet Bey 2023 Mayıs ayında ortak olduğu şirketten Brüt 1 Milyon TL kar payı almıştır. Ahmet Bey’in beya tabi başka geliri yoktur.

Brüt Kar Payı: 1.000.000 TL

Stopaj %10: 100.000 TL

Net Kar Payı: 900.000 TL

Beyana Tabi Brüt Kar Payı (½): 500.000 TL

Gelir Vergisi Matrahı: 500.000 TL

Hesaplanan Gelir Vergisi: 131.400 TL

Kaynakta ödenen stopaj (-): 100.000 TL

Ödenecek Gelir Vergisi: 31.400 TL


Geçmiş yıllara ait kar dağıtımı için uygulanacak stopaj oranı %10’dur. 

Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15 ve 30. maddeleri kapsamında 22 Aralık 2021 tarihinden itibaren yapılacak kar payı dağıtımında yapılacak vergi kesintisi oranı %15’den %10’a düşürülmüştür.

Türkiye’de ortak oldukları şirketten kar payı alacak yabancı uyruklu kişiler, ikili anlaşmalarda yer alması ve  yurt dışından mukimlik belgesi sunmaları halinde Türkiye’de kar dağıtım stopajı ödemeyecektir.


Türkiye’deki kar dağıtım stopajı %10’dur.

Türkiye’de kurulmuş olan limited veya anonim şirketin, elde ettiği kazanç için 2022 yılında uygulanacak Kurumlar Vergisi Oranı %23’tür. 

Kurumlar vergisi ödendikten sonra kalan vergi sonrası kazancın ortaklara dağıtılması halinde %10 kar dağıtım stopajı ödenir. 

Kar dağıtım stopajı kar payı alan ortağın ödeyeceği gelir vergisine mahsuben ödenen bir tutardır. 

Kar payı alan şirket ortağının elde ettiği brüt kar payının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan diğer yarısı üzerinden gelir vergisi hesaplanır. hesaplanan gelir vergisinden şirketin kar dağıtımı yaptığı sırada ödenen %10’luk stopajın tamamı düşülür.

Şirketin kar dağıtımı yapmaması halinde %10’luk stopaj vergi ödenmez ve ortaklar bu gelir türünden herhangi bir kişisel gelir vergisi beyanında bulunmazlar.






Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-elde-edilen-kar-payinin-turkiyede-beyan-edilmesi-gerekir-mi/feed/ 0
Yurt dışından getirilen sanatçıya ödenecek tutar üzerinden KDV ve Stopaj ödenecek mi? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-getirilen-sanatciya-odenecek-tutar-uzerinden-kdv-ve-stopaj-odenecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-getirilen-sanatciya-odenecek-tutar-uzerinden-kdv-ve-stopaj-odenecek-mi/#respond Tue, 02 Aug 2022 07:42:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=129637 Çifte vergilendirme anlaşmaları ile ilgili Bir şahıs firmamız etkinlik için Hollanda’dan sanatçı getirecek. Bu sanatçı için yapılan ödeme ve vergilendirme nasıl olacak? Stopaj- 2 no.lu KDV vb.

(2) no.lu KDV verilecek, %18 KDV hesaplanır. % 20 GV stopajı yapılacaktır.


Yurt dışından alınan danışmanlık ve hizmetlerde KDV ve Stopaj 

HİZMET İTHALATI

Yurt dışında bulunan kişi ve kurumların Türkiye’deki müşterisine sunduğu hizmet karşılığı aldıkları paralar Türkiye’de gelir veya kurumlar vergisi türünden stopaja tabi tutulmaktadır.

a) Gelir Vergisi Kanununa Göre Stopaj Yapılabilmesi İçin;

-Hizmeti yurt dışında sunan gerçek kişi(şahıs) olmalı,

-Yapılan hizmetin stopaja tabi olması,(GVK 94.maddeye göre)

-Türkiye’de hizmeti alan ve ödemeyi yapacak olan kişi GVK ’ya göre tevkifat yapmak zorunda olan bir mükellef olması.

b)Kurumlar Vergisi Kanununa Göre Stopaj Yapılması İçin;

-Hizmeti yurt dışından sunan bir kurum olmalı,

-Yapılan hizmetin stopaja tabi olması,(KVK 30.maddeye göre)

Burada önemli olan bir diğer hususta, Türkiye ile ilgili ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması olmamalı veya vergi anlaşmasında stopajı engelleyici bir hüküm bulunmamalıdır.

STOPAJA TABİ OLAN BAZI ÖDEMELER

-Mühendislik, Danışmanlık, Montaj, Eğitim vb hizmetler,

-Tercümanlık hizmetleri, serbest meslek kapsamında verilen hizmetler,

-Faiz ödemeleri(Borç verme faizi, Mevduat faizi vb)

-Kiralama Hizmet Bedeli,

-Personel Ücretleri(Yurt dışında bulunan bir işletmede çalışan bir personel, geçici bir süre için Türkiye’de çalıştırıldığında yurt dışında bulunan işletmeye bu çalışma karşılığı yapılan ödemeler)

-Gayri maddi haklar(Know-how, ticaret unvanı, telif, vb)

HİZMET İTHALATINDA KDV SORUMLULUĞU

Aşağıda belirtilen hizmetlerin ithal edilmesi durumunda faydalanmanın Türkiye’de olması ve söz konusu hizmetin KDV’den istisna edilmemiş olması şartıyla KDV sorumluluğu doğar;

-Proje Hizmetleri(Yurt dışında çizilen bir mimari projenin Türkiye’ye gönderilmesi)

-Yurt dışından danışmanlık hizmeti, montaj hizmeti gibi teknik hizmetlerin alınması yada tamir bakım hizmetinin alınması,

(Türkiye’de üretimi yapılan bir mal için yurt dışında pazar oluşturmak anlamında gerekli çalışmaları yapan ve yurt dışında bulunan bir kişiye yapılacak komisyon ödemesi KDV sorumluluğunu doğurmaz. Ancak, Türkiye’de bulunan otel, hastane, okul gibi işletmeler için müşteri bulma karşılığı yapılan ödemeler KDV sorumluluğunu doğurur. Burada esas olan, hizmetten yurt dışında mı yoksa yurt içinde mi yararlanıldığıdır.)

-Yurt dışından gayri maddi hak alınması(Know-how, ticaret unvanı, telif, vb)

-Yurt dışından yazılım hizmetinin alınması,

-Kiralama işleri(Yurt dışından kiralanan bir makinanın Türkiye’ye getirilip kullanılması)

– Personel Ücretleri(Yurt dışında bulunan bir işletmede çalışan bir personel, geçici bir süre için Türkiye’de çalıştırıldığında yurt dışında bulunan işletmeye bu çalışma karşılığı yapılan ödemeler)

-Faiz ödemeleri(Yurt dışında bulunan ve banka yada finans kurumu olmayan bir kişiye alınan borç para için faiz ödenmesi. Yurt dışında bulunan bir bankadan kredi alınması karşılığı ödenen faizler için KDV sorumluluğu doğmaz)

Hizmet ithalatından dolayı KDV türünden doğan sorumluluk 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilir ve aynı dönemde 1 No.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılır.

STOPAJ VE KDV MATRAHININ TESPİT EDİLMESİ

Hizmet ithalatı için yurt dışında bulunan kişi yada kurumlara ödeme yapılırken net bir tutar üzerinden anlaşılmış ise, hem KDV hem de gelir ve kurumlar vergisi türünden yapılacak beyanname brüt tutar üzerinden yapılmalı.

Müşavirliğini yaptığımız ihracatçı bir firma Romanya’da depo kiralamış ve kira bedeli karşılığı Romanya’daki firma tarafından fatura düzenlenmiştir. Faturayı kayıtlarımıza alırken KDV uygulamalı mıyız?

Hizmetten yararlanma yurt dışında olduğu için KDV ve GV stopajı yapılmayacaktır.

Yurtdışı firması olan godaddy da kurumsal e-posta yenileme faturası gelmiş. 59,88 TL ayrıca facebook firmasında reklam faturası gelmiş.97,26 TL. Bu faturalar için KDV hesaplanmalı mıdır?

Yaptığınız hesaplama ya göre (2) nolu KDV beyannamesi verilecek Ayrıca Stopaj hesaplamada yapılıp beyan edilecek. Google ve Facebook gibi Sosyal medya üzerinden reklam hizmeti satın alma işleminde, söz konusu hizmetten Türkiye’de faydalanılmış olması ve Google firmasının yurt içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması şartı ile, KDV Genel Tebliğine göre ; “Türkiye’ye getirilen hizmet, Türkiye’deki firmanın Türkiye’deki faaliyeti ile ilgili ise, hizmetten Türkiye’de faydalanılmıştır. KDV Genel Tebliği’nde, yurt dışından sağlanan hizmetlere ait KDV’nin hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edileceği açıklanmıştır. 

Dolayısıyla yurt dışından sağlanan ve KDVK’nın 1/2. maddesine göre hizmet ithali kapsamında değerlendirilen işlemlere ait KDV’nin, hizmetten yararlanan Türkiye’ de mukim kişi ve kuruluşlarca sorumlu sıfatıyla verilecek olan 2. no.lu KDV beyannamesi ile beyan (KDV oranı % 18) edilerek bağlı bulunulan vergi dairesine ödenmesi, 1 no.lu KDV beyannamesinde de gösterilerek indirilmesi mümkün olacaktır. 

Yapılan ödemeden %15 oranında GV stopajı yapılarak muhtasar beyanı ile beyan edilerek ödenecektir.


Mükellefimiz yurtdışı norton firmasından yazılım hizmeti alıyor. Ancak vergi numarasını tanımlayamadığı için fatura KDV’li olarak düzenlenmiştir. Unvan ve adres kısımları doğru olmasına rağmen vergi numarası tanımlanmadığı için KDV’li fatura düzenlemiştir. Bu durumda kdv1 ve kdv2 hesaplayamayacağımı düşünüyorum, bu fatura gider yazılabilir mi? 

Yurt dışındaki firma Türk vergi kanunlarına göre KDV hesaplamaz. 

Fatura üzerinden hesaplayacağınız % 18 oranındaki KDV ni (2) nolu KDV beyannamesi i ile beyan edeceksiniz.

Alınan hizmet nedir bilmiyoruz. Kanun kabul ettiği bir gider ise elbette gider olarak kayıtlara alabilirsiniz.


Yurt dışından CD ortamında veya doğrudan internetten şifreyle indirilerek temin edilen bilgisayar yazılımları için yapılan ödemelerin tevkifata tabi olup olmadığı hk.

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

Sayı:64597866-125[30-2014]-4427 – 10.03.2017

Konu : Yurt dışından CD ortamında veya doğrudan internetten şifreyle indirilerek temin edilen bilgisayar yazılımları için yapılan ödemelerin tevkifata tabi olup olmadığı.

             İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketinizin İrlanda ve Hollanda’dan, müşterilerinize satışını yapmak üzere CD içerisinde veya doğrudan internetten şifreyle indirip aktive etmek suretiyle yazılımlar ithal ettiği, söz konusu yazılımların tedarikçi firma tarafından bütün müşterileri için standart olarak satışa sunulan paket programlar olduğu, bunların üzerinde tarafınızca herhangi bir değişiklik ve geliştirme yapılmadığı belirtilerek, İrlanda ve Hollanda’daki firmalara bu yazılımlar için ödenen bedellerin Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi kapsamında tevkifata tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN 

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılan kurumlardan, kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirileceği hükmü yer almış, üçüncü fıkrasında dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır. 

            Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde serbest meslek kazançlarından, ikinci fıkrasında ise ticarî veya ziraî kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranları 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 3/2/2009 tarihinden itibaren, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlarda %5, diğer serbest meslek kazançlarında % 20, gayrimaddi hak bedeli ödemelerinde ise %20 olarak belirlenmiştir. 

            Bu açıklamalara göre; 

            -Yurtdışında mukim firmalardan ithal edilen bilgisayar programları üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan ve/veya çoğaltılmadan nihai tüketicilere satılması veya aynı şekilde

işletmede kullanılması halinde yurtdışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç ticari kazanç niteliği taşıyacağından, bu nitelikteki ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır. 

            -Yurtdışında mukim firmalardan işletmenizde kullanmak ve/veya müşterilere satışını yapmak üzere daha önce piyasada bulunmayan bir bilgisayar programının özel olarak hazırlatılması halinde, yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç serbest meslek kazancı niteliği taşıdığından bu kapsamdaki ödemeler üzerinden %20 oranında vergi kesintisi yapılacaktır. 

            -“Copyright” kapsamında bir bilgisayar programının çoğaltma, değiştirme, topluma dağıtma, gösterme gibi haklarının satın alınması halinde, şirketiniz tarafından bir gayri maddi hak elde edilecek olup, yurtdışında mukim firmaya yapılacak söz konusu gayri maddi hak bedeli ödemelerinden %20 oranında vergi kesintisi yapılacaktır. 

            Öte yandan, bilgisayar yazılım ürünlerinin, şirketinize CD, disket vb. taşıyıcı medya içerisinde gümrükten ithal edildikten sonra internet üzerinden indirilen şifre ile aktive edilerek iktisap edilmiş olması ya da bilgisayar programının doğrudan doğruya internet üzerinden şifre ile indirilerek iktisap edilmiş olması durumu yurtdışına yapılacak ödemelerin vergilendirilmesinde herhangi bir değişikliğe yol açmayacaktır. 

            Diğer taraftan, yurt dışındaki firmaların mukimi olduğu ülke ile ülkemiz arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının bulunması ve bu anlaşmalarda söz konusu ödemelere ilişkin bir hükmün bulunması durumunda, öncelikle bu hükümlerin dikkate alınacağı tabiidir.    

ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI YÖNÜNDEN

            “Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” 01/01/1989 tarihinden itibaren; “Türkiye Cumhuriyeti ile İrlanda Arasında Gelir ve Sermaye Değer Artış Kazançları Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” ise 01/01/2011 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.

            Şirketiniz tarafından Hollanda ve İrlanda mukimi firmalardan alınan bilgisayar programlarının üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan ve/veya söz konusu programlar üzerinde başkaca herhangi bir hakka sahip olunmadan yalnızca aracılık yapılarak müşterilere satılması durumunda, Hollanda ve İrlanda mukimi firmalara yapılacak ödemelerin vergilendirilmesi hususu, anılan Anlaşmaların birer örnekleri ekli 7 nci maddesi kapsamında değerlendirilecektir.

            Anılan maddenin 1 inci fıkrasına göre, bu kazancın Türkiye’de vergilendirilmesi için Hollanda ve İrlanda mukimi firmaların faaliyetlerini Türkiye’de sahip olduğu bir iş yeri vasıtasıyla gerçekleştirmesi gerekmektedir.

            “İş yeri” tanımı ise, Anlaşmaların birer örnekleri ekli “İş yeri” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Bu Anlaşmanın amaçları bakımından “iş yeri” terimi, bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer anlamına gelir.” şeklinde yapılmış olup, aynı maddede hangi hallerde diğer Devlette bir iş yeri oluşup oluşmayacağı açıkça belirtilmektedir.

            Bağımsız temsilcilik ise Hollanda ve İrlanda Anlaşmalarının 5 inci maddesinin sırasıyla 6 ile 7 nci fıkralarında düzenlenmiş olup, bu fıkralarda, bir Akit Devlet teşebbüsünün, diğer Devletteki işlerini, kendi işlerine olağan şekilde devam eden bir simsar, genel komisyon acentesi veya bağımsız statüde diğer herhangi bir acente vasıtasıyla yürütmesi durumunda, faaliyetin icra edildiği ülkede bir iş yerine sahip olmadığının kabul edileceği hüküm altına alınmıştır.

            Bu kapsamda bağımsız nitelikte bir temsilciden söz edilebilmesi için, temsilcinin hem hukuken hem de ekonomik olarak teşebbüsten bağımsız olması ve teşebbüs adına faaliyette bulunurken kendi işlerine olağan şekilde devam etmesi gerekmektedir. Bir temsilcinin müteşebbisten bağımsızlığı aynı zamanda onun müteşebbise karşı sorumluluklarının derecesine bağlıdır. Temsilci faaliyetlerini müteşebbisten aldığı emir ve talimatlar ile yürütüyor ise müteşebbisten bağımsız addedilmeyecektir. Bağımsız bir temsilci için diğer bir önemli kıstas ise temsilcinin faaliyetlerinin müteşebbisin etkin bir kontrolüne tabi olmaması ve temsilcinin faaliyetlerini tek bir işveren adına yürütmemesidir.

            Daimi temsilcilik ise Hollanda ve İrlanda Anlaşmalarının 5 inci maddelerinin sırasıyla Hollanda için 5 inci ve İrlanda için 6 ncı fıkralarında düzenlenmiştir. Bu fıkralara göre, bir kişi, bir Akit Devlette diğer Akit Devletin teşebbüsü adına hareket eder ve söz konusu fıkralar kapsamında belirtilen faaliyetleri temsil ettiği teşebbüs adına yürütürse bu durumda bu faaliyetler diğer Akit Devletin teşebbüsü için bir iş yeri oluşturacaktır.

            Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Hollanda ve İrlanda mukimi firmalar tarafından elde edilecek kazançlar, ilgili Anlaşmaların 5 inci maddesinin 1, 2 ile Hollanda için 5 ve İrlanda için 6 ncı fıkraları kapsamında Türkiye’de yer alan bir iş yeri veya daimi temsilci vasıtasıyla ticari faaliyette bulunulmak suretiyle kazanılmadıkça bu kazançların yalnızca mukim olunan söz konusu ülkelerde vergilendirilmesi gerekmektedir.

            Anılan firmalar, Türkiye’de yer alan bir iş yeri veya daimi temsilci vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa Türkiye’nin, bu iş yerine veya daimi temsilciye atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere iç mevzuatımız çerçevesinde vergi alma hakkı bulunmaktadır.

            Bununla birlikte, “Copyright” kapsamında bir bilgisayar programının çoğaltma, değiştirme, topluma dağıtma, gösterme vb. gibi haklarının satın alınması halinde ise Hollanda ve İrlanda mukimi firmalara yapılacak ödemelerin Anlaşmaların “Gayrimaddi Hak Bedelleri”ne ilişkin 12 nci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekecektir.

            Türkiye-Hollanda Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının “Gayrimaddi Hak Bedelleri” başlıklı 12 nci maddesinde;

            “1. Devletlerden birinde doğan ve diğer Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 

Bununla beraber, sözkonusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır. 

Devletlerin yetkili makamları 2 nci fıkranın uygulama şeklini karşılıklı anlaşmayla belirleyeceklerdir.

Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri, radyo-televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dahil olmak üzere edebi, artistik, bilimsel her nevi telif hakkının veya her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı, kullanma hakkı veya satışı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında ödenen her türlü bedelleri kapsar.

Devletlerden birinin mukimi olan bir gayrimaddi hak bedeli lehdarı, bu bedelin elde edildiği diğer Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bir Türkiye mukimi Hollanda’da bulunan bir sabit yeri kullanarak Hollanda’da serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve sözkonusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda olayına göre, 7 nci veya 14 üncü Madde hükümleri uygulanacaktır.” 

            hükümleri yer almaktadır. 

            Yine Anlaşmaya ek Protokolün XI inci maddesi;

            “Bu Anlaşmanın 12 ve 13 üncü Maddeleri yönünden şu husus anlaşılmaktadır. 12 nci Maddenin 4 üncü fıkrasında belirtilen bir varlığın devri dolayısıyla yapılan ödemelere, bu ödemenin, sözkonusu varlığın gerçekten de devredildiği için yapıldığı ispat edilmedikçe 12 nci madde hükümleri uygulanacaktır. Bu husus ispat edilirse 13 üncü Madde hükümleri uygulanacaktır.” 

            hükmünü öngörmektedir. 

            Anlaşmanın “Sermaye Değer Artış Kazançları”nı düzenleyen 13 üncü maddesinin 4 üncü fıkrasında ise; 

            “4. 1, 2 ve 3 üncü fıkralarda değinilenler dışında kalan varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazanç, yalnızca elden çıkaranın mukim olduğu Devlette vergilendirilebilecektir.” 

            hükmü bulunmaktadır. 

            Bu çerçevede, gayrimaddi hak satışının gerçek olduğunun ispatlanması halinde Anlaşmanın 13 üncü maddesi uygulanacaktır. Bununla birlikte, gayrimaddi hakkın mülkiyeti alıcıya geçmediği sürece, bir başka ifadeyle alıcı, gayrimaddi hakkı süreli veya süresiz olarak istediği kişiye kiralama hakkını devir almadığı durumda gerçek bir hak satışından bahsedilemeyecektir. 

            Gayrimaddi hak satışının gerçek olduğunun ispat edilmemesi veya doğrudan kullanımının ya da kullanım hakkının devredilmesi durumunda, bu ödemeler için Anlaşmanın 12 nci maddesi hükümleri uygulanacaktır. Bu kapsamdaki ödemeler üzerinden vergilendirme hakkı Hollanda’ya ait olup, Türkiye’nin de bu ödemelerin gayri safi tutarı üzerinden yüzde 10 oranında vergi alma hakkı bulunmaktadır. Ancak, söz konusu ödemelere iç mevzuatımızda daha düşük bir oranın uygulanması halinde iç mevzuatımızda belirlenen bu düşük oranın  uygulanacağı tabiidir. 

            Ancak, söz konusu gayrimaddi hak bedelinin Hollanda mukimi şirketin Türkiye’de bulunan bir iş yeri vasıtasıyla elde edilmesi ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu iş yeri arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa vergileme, 12 nci maddenin 2 nci fıkrasında belirtilen yüzde 10 vergi oranı dikkate alınarak değil, 7 nci maddeye ilişkin “Ticari Kazançlar” kapsamında iş yeri kazançlarıyla birlikte Türkiye’de yapılacaktır. 

            Bununla birlikte, bahsi geçen yazılımların mülkiyet hakkının şirketinize devredilmesi ve söz konusu devrin belgelerle tevsik edilmesi halinde ise Hollanda mukimi şirkete yapılacak ödemeleri vergilendirme hakkı, Anlaşmanın 13 üncü maddesinin 4 üncü fıkrasına göre Hollanda’ya ait olup, Türkiye’nin söz konusu ödemeler üzerinden vergi alma hakkı bulunmamaktadır. 

            İrlanda bakımından ise, İrlanda Anlaşmasının “Gayrimaddi Hak Bedelleri”ne ilişkin 12 nci maddesinde; 

            “1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 

Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı diğer Akit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10 unu aşmayacaktır. 

Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri ile radyo ve televizyon kayıtları dahil olmak üzere, edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında veya sınai, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimi için veya sınai, ticari veya bilimsel teçhizatın kullanımı ya da kullanım hakkı karşılığında yapılan her türlü ödemeyi ifade eder. “Gayrimaddi hak bedelleri” terimi aynı zamanda, verimliliğe, kullanıma veya tasarrufa bağlı herhangi bir benzer hak ya da varlığın elden çıkarılmasından doğan gelirleri de kapsar. 

Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı, söz konusu bedelin elde edildiği diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre, 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır. 

            …..” 

            hükümlerine yer verilmiştir. 

            Buna göre, şirketiniz tarafından İrlanda mukimi firmadan bilgisayar programlarının copyright kapsamında alınması halinde Anlaşmanın 12 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca, söz konusu firmaya yapılacak gayrimaddi hak bedeli ödemelerinin gayrisafi tutarı üzerinden Türkiye’de iç mevzuatımızda daha düşük bir oran öngörülmemesi halinde % 10 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

            Ancak, aynı maddenin 4 üncü fıkrası uyarınca, söz konusu gayrimaddi hak bedelinin İrlanda mukimi şirketin Anlaşmanın 5 inci maddesi çerçevesinde Türkiye’de bulunan bir iş yeri veya sabit yer vasıtasıyla elde edilmesi ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu iş yeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunması halinde vergileme, 12 nci maddenin 2 nci fıkrasında belirtilen yüzde 10 vergi oranı dikkate alınarak değil, duruma göre 7 nci maddeye ilişkin “Ticari Kazançlar” veya 14 üncü maddeye ilişkin “Serbest Meslek Faaliyetleri” kapsamında iş yeri veya sabit yer kazançlarıyla birlikte Türkiye’de yapılacaktır. 

            Diğer taraftan, Hollanda ve İrlanda mukimi firmalardan alınan söz konusu yazılım programlarının CD, disket vb. araçlar içerisinde gümrükten ithal edildikten sonra internet üzerinden indirilen şifre ile aktive edilerek iktisap edilmiş olması ya da bilgisayar programının doğrudan internet üzerinden şifre ile indirilerek iktisap edilmiş olması, yurt dışına yapılacak ödemelerin vergilendirilmesinde herhangi bir değişikliğe yol açmayacaktır. 

            İlgili Anlaşma hükümlerine göre Türkiye’de vergi ödenmesi durumunda, söz konusu vergiler, Anlaşmaların “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi” başlıklı 23 üncü maddeleri çerçevesinde duruma göre istisna veya mahsup edilebilecektir. 

            Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için Hollanda ve İrlanda mukimi firmaların, bu ülkelerde tam mükellef olduğunu ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğini Hollanda ve İrlanda yetkili makamlarından alınacak bir belge (mukimlik belgesi) ile kanıtlamaları ve bu belgenin aslı ile Noterce veya bu ülkelerdeki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğini ilgili vergi dairesi veya vergi sorumlularına ibraz etmeleri gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilmemesi durumunda ise, ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimizin uygulanacağı tabiidir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-getirilen-sanatciya-odenecek-tutar-uzerinden-kdv-ve-stopaj-odenecek-mi/feed/ 0
Yurt Dışında Yayınlanan Bilimsel Yayınların Veri Tabanlarının Satın Alınması Halinde Tevkifat Hesaplanır mı? https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yayinlanan-bilimsel-yayinlarin-veri-tabanlarinin-satin-alinmasi-halinde-tevkifat-hesaplanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yayinlanan-bilimsel-yayinlarin-veri-tabanlarinin-satin-alinmasi-halinde-tevkifat-hesaplanir-mi/#respond Sat, 15 Jun 2019 11:00:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=12192 Yurt dışındaki oluşturulan veri tabanlarından bilgi alma işlemleri karşılığında yurt dışında mukim firmaya yapılacak söz konusu ödemelerin gayri maddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca %20 oranında vergi kesintisi yapılmaması gerekmektedir.

Ancak, yurt dışında firmanın mukimi olduğu ülke ile ülkemiz arasında çifte vergilemeyi önleme anlaşmasının bulunması ve bu anlaşmalarda daha düşük bir oranın bulunması durumunda, bu oranın dikkate alınacağı tabiidir.


Kaynak: Kurumlar Vergisi Kanunu
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER


Dikkat! Bu Malları Yurtdışına Çıkarmanız Yasak!

Türkiye’den Yurtdışına Çıkarken Gümrüğe Bildirilmesi Zorunlu Olan Para Ve Değerli Eşya Tutarı Nedir Biliyor musunuz?

Yurt dışı Sağlık İşlemlerinden Yararlanacak Aile Bireyleri Ne Şekilde Belirlenir?

Yurtdışındaki Kazançlar Üzerinden Ödenen Vergiler Türkiye’de Nasıl İndirilir?

Hem Türkiye’de hem de yurtdışında serbest meslek faaliyetim var. Nerenin Vergi mükellefi olacağım?

Yurtdışı İnternet Sitelerinin Türkiye’de Elde Ettiği Kazançlar Üzerinden Vergi Hesaplanır mı?

Yurtdışından Alınan Kredi Faizi İçin BSMV, KKDF, KDV Uygulaması Nasıl Olacak?

Yurtdışı Sigortalılar Türkiye’de Sağlık Yardımlarından Nasıl Yararlanabilir?

Yurtdışına satış yapanlara sağlanan destekleri biliyor musunuz?

Yurtdışında Ödenen Vergileri Türkiye’de nasıl mahsup ederim?

Yurtdışında Ödenen Vergileri Türkiye’de nasıl mahsup ederim?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yayinlanan-bilimsel-yayinlarin-veri-tabanlarinin-satin-alinmasi-halinde-tevkifat-hesaplanir-mi/feed/ 0
İspanya’dan Satın Alınan Bilgisayar Programı İçin Ödenen Bedel Üzerinden Vergi Hesaplanır mı? https://www.muhasebenews.com/ispanyadan-satin-alinan-bilgisayar-programi-icin-odenen-bedel-uzerinden-vergi-hesaplanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/ispanyadan-satin-alinan-bilgisayar-programi-icin-odenen-bedel-uzerinden-vergi-hesaplanir-mi/#respond Thu, 14 Mar 2019 11:05:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16505 (GİB – ÖZELGE)

Konu: İspanyadan alınan bilgisayar programı için ödenen bedellerden vergi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı ve KDV ye tabi olup olmadığı.

İlgide kayıtlı dilekçenizde, şirketinizin yurt dışındaki acentelerle hesap mutabakatı yapabilmek için İspanya’dan bilgisayar programı satın aldığınızı belirterek ödediğiniz bedelin katma değer vergisi ve kurumlar vergisine tabi olup olmadığı konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun birinci maddesinde sayılı kurumların kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasında vergilendirileceği hükme bağlanmış ve üçüncü fıkrasında da dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.

Aynı Kanunun 30’uncu maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde serbest meslek kazançlarından, (c) bendinde gayrimenkul sermaye iratlarından, ikinci fıkrasında ise ticarî veya ziraî kazanca dâhil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranları, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 03.02.2009 tarihinden itibaren, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlarda % 5, diğer serbest meslek kazançlarında %20; gayrimenkul sermaye iratlarında %20 ve gayrimaddi hak bedeli ödemelerinde ise %20 olarak belirlenmiştir.

Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti ile İspanya Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması 01.01.2004 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 18.12.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Anlaşma’nın 7’nci maddesinde ticari kazançların, 12’nci maddesinde gayrimaddi hak bedellerinin, 14’üncü maddesinde de serbest meslek kazançlarının vergilendirilmesine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

Anlaşma ‘ya ek Protokol’ün 7’nci maddesinde ise;

“Bir Akit Devlet teşebbüsü tarafından diğer Akit Devlette, bu diğer Devlette bulunan görevli personel veya istihdam edilen personel aracılığı ile hizmet veya faaliyetler (aynı veya bağlı projeler için) icra edilir ise, söz konusu hizmet veya faaliyetin bu diğer Devlette icra edildiği kabul edilecektir.”
hükmü bulunmaktadır.

Bu düzenlemeler çerçevesinde,

– Şirketiniz tarafından İspanya mukimi firmadan piyasada bulunan hazır paket programların alınarak üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan ve/veya çoğaltılmadan işletmenizde kullanılması halinde, yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç, ticari kazanç niteliği taşıyacağından, Anlaşma’nın 7’nci maddesi kapsamında değerlendirilecektir. Bu durumda, İspanya mukimi firmanın Anlaşma’nın 5’inci maddesi kapsamında Türkiye’de bir iş yerine sahip olmaksızın elde edeceği gelirleri vergilendirme hakkı İspanya’ya aittir. Bu gelirlerin Türkiye’de bulunan bir iş yeri vasıtasıyla elde edilmesi halinde ise bu iş yerine atfedilen gelirle sınırlı olmak üzere vergilendirme hakkı Türkiye’ye ait olacaktır.

Anlaşma’nın 5’inci maddesinde ise hangi hallerde diğer Devlette bir iş yeri oluşup oluşmayacağı açıkça belirtilmiştir.

– “Copyright” kapsamında bir bilgisayar programının çoğaltma, değiştirme, topluma dağıtma, gösterme vb. gibi haklarının satın alınması halinde, şirketiniz tarafından bir gayrimaddi hak elde edilecek olup, İspanya mukimi firmaya yapılacak söz konusu gayri maddi hak bedeli ödemelerinin gayrisafi tutarı üzerinden söz konusu Anlaşmanın 12’nci maddesinin ikinci fıkrasına göre %10 oranında vergi kesintisi yapılacaktır. Ancak, söz konusu ödemelere iç mevzuatımızda daha düşük bir oranın uygulanması halinde iç mevzuatımızda belirlenen bu düşük oranın uygulanacağı tabiidir.

Diğer taraftan, Anlaşma ‘ya ek Protokol’ün 6’ncı maddesinde:

“12 nci maddenin 3’üncü fıkrasında belirtilen bir varlığın satışı halinde yapılan ödemelerde, bu ödemelerin söz konusu varlıkla ilgili olarak gerçek bir elden çıkarma karşılığında yapılmadığı ispat edilmez ise 13’üncü madde hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmaktadır. Bu husus ispat edilir ise 12’nci madde hükümleri uygulanacaktır.”
hükmü yer almakta olup, bu çerçevede, gayrimaddi hak satışının gerçek olduğunun ispatı halinde Anlaşma’nın 13’üncü maddesi uygulanacaktır. Bununla birlikte, gayrimaddi hakkın mülkiyeti alıcıya geçmediği sürece, bir başka ifadeyle alıcı, gayrimaddi hakkı süreli veya süresiz olarak istediği kişiye kiralama hakkını devir almadığı durumda gerçek bir hak satışından bahsedilemeyecektir.

Gayrimaddi hak satışının gerçek olduğunun ispat edilmemesi veya doğrudan kullanımının ya da kullanım hakkının devredilmesi durumunda, bu ödemeler için Anlaşma’nın 12’nci maddesi hükümleri uygulanacaktır. Bu kapsamdaki ödemeler üzerinden vergilendirme hakkı İspanya’ya ait olup, Türkiye’nin de bu ödemeler üzerinden yüzde 10’u aşmayan oranda vergi alma hakkı bulunmaktadır.

Ancak, Anlaşma’nın 12’nci maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca, İspanya mukimi firma Türkiye’de yer alan bir iş yeri veya sabit yer vasıtasıyla ticari veya serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa vergileme, 12’nci maddenin 2’nci fıkrasında belirtilen yüzde 10 vergi oranı dikkate alınarak değil, olayına göre 7’nci veya 14’üncü madde hükümleri uygulanarak iş yeri veya sabit yerin kazançlarıyla birlikte Türkiye’de yapılacaktır.

Bununla birlikte, bahsi geçen yazılımın mülkiyet hakkının şirketinize devredilmesi ve söz konusu devrin belgelerle tevsik edilmesi halinde ise İspanya mukimi firmaya yapılacak ödemeleri vergilendirme hakkı, Anlaşma’nın 13’üncü maddesinin 4’üncü fıkrasına göre İspanya’ya ait olup, Türkiye’nin söz konusu ödemeler üzerinden vergi alma hakkı bulunmamaktadır.

– İspanya mukimi firmaya, şirketinizde kullanılmak üzere daha önce piyasada bulunmayan bir bilgisayar programının özel olarak hazırlatılması halinde veya daha önce üretilmiş, piyasada bulunan bilgisayar programlarının üzerinde, şirketinize yönelik özel değişikliklerin yapılması halinde İspanya mukimi firma tarafından elde edilen kazanç, serbest meslek kazancı niteliği taşıyacağından, Anlaşma’nın 14’üncü maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde değerlendirilecektir. Buna göre, İspanya mukimi bir teşebbüsün Türkiye’ye gelmeksizin İspanya’da icra edeceği serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergileme hakkı yalnız İspanya’ya aittir. Söz konusu faaliyetlerin Türkiye’de icra edilmesi durumunda ise, İspanya mukimi firmanın bu faaliyetleri Türkiye’de bir iş yeri vasıtasıyla icra etmesi veya Türkiye’deki faaliyetlerinin icra edildiği süre veya sürelerin herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günden fazla olması halinde Türkiye’nin de bu gelirleri vergileme hakkı bulunmaktadır.

Söz konusu İspanya mukimi firmanın Türkiye’de icra edeceği serbest meslek faaliyetlerini bir iş yeri vasıtasıyla gerçekleştirmesi durumunda kendisine yapılacak ödemeler üzerinden vergi sorumlularınca Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesi uyarınca tevkifat yapılması gerekmektedir. İspanya mukimi firmanın bir iş yeri bulunmaksızın Türkiye’de icra edeceği serbest meslek faaliyeti ise, bu firmanın personelleri vasıtasıyla Türkiye’de yapacağı serbest meslek faaliyetlerini ifade etmektedir. Bu durumda da, Türkiye’nin vergilendirme hakkı ve vergi sorumlularının tevkifat yükümlülüğü firmanın faaliyet icrası amacıyla Türkiye’de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşan bir süre kalması koşuluna bağlanmıştır. Faaliyetin Türkiye’de icra edilmesi durumunda, istihkak sahibi firmanın faaliyet icrası amacıyla Türkiye’de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşan bir süre kalıp kalmayacağının yaptıkları serbest meslek ödemeleri üzerinden vergi tevkifatı yapmak zorunda olan vergi sorumlularınca ödeme sırasında belirlenebilir olması ya da bilinmesi mümkün olmayabileceğinden, söz konusu ödemeler üzerinden vergi sorumlularının vergi tevkifatını yapmaları gerekmektedir.

İspanya mukimi firmanın Türkiye’de serbest meslek icrası için kaldığı sürenin herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşıp aşmadığının tespitinde; Türkiye’de serbest meslek faaliyeti sunuluyorsa, aynı veya bağlı proje kapsamındaki faaliyetlerin tamamı ve aynı veya bağlı proje kapsamında sunulan hizmetin Türkiye’ye gönderilen birden fazla personel vasıtasıyla icra edildiği durumda, bunların Türkiye’de toplam kalma süreleri dikkate alınacaktır.

Kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan teşebbüsler Anlaşma hükümleri çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye’de vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda, bizzat veya vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine başvurabileceklerdir.

Diğer taraftan, Anlaşma hükümlerine göre, Türkiye’nin vergi alma hakkının olduğu durumda yol açılacak çifte vergilendirme, Anlaşma’nın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi”ne ilişkin 22’nci maddesinin 1’inci fıkrası çerçevesinde, Türkiye’de ödenen verginin İspanya’da bu gelire ilişkin ödenecek vergiden mahsup edilmesi suretiyle önlenebilecektir.

Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu İspanya teşebbüsünün İspanya’da tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin İspanya yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile Noterce veya İspanya’daki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi sorumlularına ve ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun, 1/2’nci maddesi ile her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV ye tabi olduğu, 6’ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, mal tesliminde, malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmet ifalarında işlemin Türkiye’de yapılmış sayılması için hizmetin Türkiye’de yapılması veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği, 8/1-b maddesinde, ithalatta mal ve hizmet ithal edenlerin verginin mükellefi olduğu, 9/1 maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı’nın vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği ve 29/1 inci maddesinde de mükelleflerin, vergiye tabi işlemler üzerinden hesapladıkları katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV ile ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen KDV’yi indirebilecekleri hüküm altına alınmıştır.

26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin;  “C. MÜKELLEF VE VERGİ SORUMLUSU” başlığının “2.1.2.1. İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler” bölümünde;

“3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV’nin konusuna girebilmesi için Türkiye’de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye’de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye’de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabi olacaktır.

Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

            Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.

KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye’de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır.
…” açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, yurt dışında yerleşik firmalardan satın aldığınız bilgisayar programları KDV’ye tabi olup, bu hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin şirketiniz tarafından sorumlu sıfatıyla (2 no.lu KDV beyannamesi ile) beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.

Kaynak: Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
5 Ocak 2016 Tarih ve 49327596-125[KVK.2014.ÖZ.24]-3 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/ispanyadan-satin-alinan-bilgisayar-programi-icin-odenen-bedel-uzerinden-vergi-hesaplanir-mi/feed/ 0
Bilgisayar Programının Doğrudan Doğruya İnternet Üzerinden Şifre İle İndirilecek İktisap Edilmiş Olması Vergi Kesintisi Karşısında Farklı Bir Uygulamaya Yol Açar mı? https://www.muhasebenews.com/bilgisayar-programinin-dogrudan-dogruya-internet-uzerinden-sifre-ile-indirilecek-iktisap-edilmis-olmasi-vergi-kesintisi-karsisinda-farkli-bir-uygulamaya-yol-acar-mi/ https://www.muhasebenews.com/bilgisayar-programinin-dogrudan-dogruya-internet-uzerinden-sifre-ile-indirilecek-iktisap-edilmis-olmasi-vergi-kesintisi-karsisinda-farkli-bir-uygulamaya-yol-acar-mi/#respond Sat, 23 Feb 2019 14:30:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=12079 Bilgisayar yazılım ürünlerinin, CD, disket vb. taşıyıcı medya ürünü içerisinde gümrükten ithal edildikten sonra internet üzerinden indirilen şifre ile aktive edilerek iktisap edilmiş olması ya da bilgisayar programının doğrudan doğruya internet üzerinden şifre ile  indirilerek iktisap edilmiş olması durumu yurt dışında yapılacak ödemelerin vergilendirilmesinde herhangi bir farklılığa yol açmamaktadır.

Yine, ülkemiz ile çifte vergilemeyi önleme anlaşması bulunan ülkelere yapılan söz konusu ödemelerde ise  ilgili anlaşmada bir hüküm bulunması halinde öncelikle bu hükümlerin dikkate alınacağı tabiidir.

Kaynak: Kurumlar Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/bilgisayar-programinin-dogrudan-dogruya-internet-uzerinden-sifre-ile-indirilecek-iktisap-edilmis-olmasi-vergi-kesintisi-karsisinda-farkli-bir-uygulamaya-yol-acar-mi/feed/ 0
Yurt Dışı Merkezi Tarafından Kiralanan ve Türkiye’deki Şubede Kullanılan Bilgisayarlar İçin Ödenen Bedeller Gider Olarak Kaydedilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-merkezi-tarafindan-kiralanan-turkiyedeki-subede-kullanilan-bilgisayarlar-icin-odenen-bedeller-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-merkezi-tarafindan-kiralanan-turkiyedeki-subede-kullanilan-bilgisayarlar-icin-odenen-bedeller-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/#respond Thu, 14 Feb 2019 17:30:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16768 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Hollanda mukimi dar mükellef kurumun laptop kiralama bedeli ve yurt dışında yapılan bağışların Türkiye’deki şubesine fatura edilmesinde vergilendirme.

             İlgide kayıtlı özelge talep formunda;
           – Merkezi Hollanda’da bulunan yabancı bir şirketin şubesi olduğunuz,
           – Merkez tarafından kiralanan laptopların birkaç tanesinin şubenizin kullanımına tahsis edildiği ve bu laptoplara isabet eden kira bedelinin merkez tarafından şubenize fatura edilerek transferinin talep edildiği,
            – Ayrıca şirket merkezi tarafından kurulan hayır kurumunun Hollanda’da düzenlemiş olduğu yürüyüşe katılarak bağış yapılmasının istenildiği ve bağış yapılması için merkez tarafından şubenize fatura tanzim edildiği
            belirtilmiş olup söz konusu kira bedeli ve bağış tutarının şirket merkezine transferi işlemlerinin kurumlar vergisi ve KDV tevkifatına tabi olup olmadığı konusunda Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

Kurumlar Vergisi Kanununun;

– 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun 1’inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilecekleri hükme bağlanmış olup üçüncü fıkrasının (ç) bendinde, taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar, dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan unsurlar arasında sayılmıştır.
– 30’uncu maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış; aynı fıkranın (c) bendinde ise gayrimenkul sermaye iratları sayılmış olup 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamındaki faaliyetlerden sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından (2009/14593 sayılı BKK ile) %1, diğerlerinden (2009/14593 sayılı BKK ile) %20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı kararlaştırılmıştır.
– 30’uncu maddesinin altıncı fıkrasında, yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden, kurum bünyesinde %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
– 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş olup safi kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinde yer alan giderler hasılattan indirim konusu yapılmaktadır.
– 22’nci maddesinde; “(1) Dar mükellef kurumların iş yeri veya daimî temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümler uygulanır.

(2) Dar mükellefiyete tâbi kurumların ticarî veya ziraî kazançlar dışında kalan kazanç ve iratları hakkında, Gelir Vergisi Kanununun bu kazanç ve iratların tespitine ilişkin hükümleri uygulanır. Ancak, bu kazanç ve iratların Türkiye’de yapılmakta olan ticarî veya ziraî faaliyet kapsamında elde edilmesi halinde, kurum kazancı bu maddenin birinci fıkrasına göre tespit edilir.
(3) Dar mükellefiyette kurum kazancının tespitinde, ayrıca aşağıdaki indirimlerin yapılması kabul edilmez:

a) Bu kurumlar hesabına yaptıkları alım-satımlar için ana merkeze veya Türkiye dışındaki şubelere verilen faizler, komisyonlar ve benzerleri.

b) Türkiye’deki kurumun kazancının elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olan ve emsallere uygunluk ilkesi uyarınca belirlenecek dağıtım anahtarlarına göre ayrılan paylar ile Türkiye’deki kurumun denetimi için yabancı ülkelerden gönderilen yetkili kişilerin seyahat giderleri hariç olmak üzere, ana merkezin veya Türkiye dışındaki şubelerin genel yönetim giderlerine veya zararlarına katılmak üzere ayrılan paylar.” hükmü yer almaktadır.

– “Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı” başlıklı 13 üncü maddesinde, “(1) Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.

(2) İlişkili kişi; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder. Ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dâhil yansoy hısımları ve kayın hısımları da ilişkili kişi sayılır. Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde veya bölgelerde bulunan kişilerle yapılmış tüm işlemler, ilişkili kişilerle yapılmış sayılır.
(3) Emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade eder.

(6) Tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazanç, Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarının uygulamasında, bu maddedeki şartların gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 01.01.1989 tarihinden itibaren uygulanmakta olan, “Türkiye Cumhuriyeti İle Hollanda Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması”nın;
– “Gayrimaddi Hak Bedelleri” başlıklı 12’nci maddesinde;
“1. Devletlerden birinde doğan ve diğer Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.
3.Devletlerin yetkili makamları 2’nci fıkranın uygulama şeklini karşılıklı anlaşmayla belirleyeceklerdir.
4. Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri, radyo-televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dâhil olmak üzere edebi, artistik, bilimsel her nevi telif hakkının veya her nevi patentin, alametifarikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı, kullanma hakkı veya satışı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında ödenen her türlü bedelleri kapsar…” hükmü yer almıştır.

Maddenin tetkikinden görüleceği üzere, sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında ödenen her türlü bedeller, gayrimaddi hak bedeli kapsamında değerlendirilmiş, bu neviden teçhizatın kiralanmasından elde edilen kazançların vergilendirilmesi hususunda her iki devlete de yetki verilmiş bulunmaktadır. Vergi mevzuatımızda ise sözü edilen gelirler gayrimenkul sermaye iradı sayılarak vergilendirilmektedir.

– “Temettüler” başlıklı 10’uncu maddesinde; “1. Devletlerden birinin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber söz konusu temettüler, temettü ödeyen şirketin mukim olduğu Devlette, o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak bu şekilde alınacak vergi aşağıdaki oranları aşmayacaktır:
a) Temettü elde eden, temettü ödeyen şirketin sermayesinin doğrudan doğruya en az yüzde 25’ini elinde tutan bir şirket ise (ortaklıklar hariç), gayrisafi temettü tutarının yüzde 15’i;
b) Tüm diğer durumlarda gayrisafi temettü tutarının yüzde 20’si.

Bu fıkra hükümleri, bünyesinden temettü ayrılan şirket kazancının vergilenmesine etki etmeyecektir.” hükmüne yer verilmiştir.

– Anlaşmaya ek Protokolün “’10 ve 23’üncü Maddelere İlave” başlıklı (IX) numaralı maddesinde; “10’uncu maddenin 2’nci fıkrasının (a) bendi hükümlerinden sapma olarak, Hollanda Kurumlar Vergisi Kanunu ve ilerideki değişiklikler gereğince, Hollanda’da mukim bir şirket Türkiye’de mukim bir şirketten elde ettiği temettüler dolayısıyla Hollanda Kurumlar Vergisine tabi tutulmadığı sürece, söz konusu bentte öngörülen oranlar aşağıdaki oranlara indirilecektir:

a) Türkiye’de mukim bir şirketin ödediği temettüler yönünden yüzde 10’a ve
b) Hollanda’da mukim bir şirketin ödediği temettüler yönünden yüzde 5’e.

Böyle bir durumda, 23’üncü maddenin 2’nci fıkrasının (d) bendi hükümleri de aynı şekilde uygulanacaktır.”
hükümleri yer almaktadır.
– 23’üncü maddesinde, “… 2. Hollanda mukimleri için çifte vergilendirme aşağıdaki şekilde giderilecektir:

c) Bunun ötesinde Hollanda, bu Anlaşmanın 10’uncu Maddesinin 2’nci fıkrasına, 11’inci Maddesinin 2’nci fıkrasına, 12’nci Maddesinin 2’nci fıkrasına, 13’üncü Maddesinin 5’inci fıkrasına, 15’inci Maddesinin 3’üncü fıkrasına, 17’nci Maddesine ve 18’inci Maddesinin 2’nci fıkrasına göre Türkiye’de vergilendirilebilen gelir unsurları için, hesaplanan Hollanda vergisinden mahsuba müsaade edecektir; ancak bunun için, bu gelir unsurlarının a) bendinde bahsedilen matraha dahil edilmesi zorunludur. Mahsup edilecek miktar, bu gelir unsurları için Türkiye’de ödenen vergiye eşit olacaktır. Ancak bu mahsup, eğer bu şekilde matraha alınan gelir unsurları, çifte vergilendirmeyi önlemeye ilişkin Hollanda mevzuatı hükümlerine göre Hollanda vergisinden muaf tutulan gelir unsurlarından ibaret olsaydı, ne miktarda indirime müsaade edilecek idiyse, bu miktarı aşmayacaktır…” hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre;
… Türkiye İstanbul Şubesinin kullanımına tahsis edilen laptopların kiralama bedeli olarak şirket merkezi tarafından kesilen faturaya istinaden şubeniz tarafından yapılan ödemeler, Çifte Vergilendirmeye Önleme Anlaşmasının 12 nci maddesinin 4 numaralı bendine göre gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilecek olup bu ödemeler üzerinden anılan anlaşmanın 12 nci maddesinin (2) numaralı bendi ile getirilen sınırlama doğrultusunda, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında taşınır ve taşınmaz malların kiralanması için öngörülen oran yerine %10 oranında kurumlar vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
            – Öte yandan, söz konusu laptopların Türkiye’deki şubenin faaliyetlerinde kullanılması sebebiyle kiralama bedeli olarak yapılan ödemenin, şubenizin kurum kazancının elde edilmesi ve idame ettirilmesi amacıyla yapılan gider olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak, söz konusu bedelin tamamının şubenizin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilmesi için şubenin kullanımına tahsis edilen laptoplara ilişkin kira bedelinin tespitinde kullanılan dağıtım anahtarının ve merkez tarafından düzenlenen fatura bedelinin emsallere uygun olması gerekmektedir.

Aksi durumda, yani merkez tarafından şubenize fatura edilen kira bedelinin emsallere uygunluk ilkesine göre tespit edilen kira bedelinden fazla olması halinde, aradaki farkın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazanç kabul edilmesi ve bu tutarın şartların gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kar payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

             – Hollanda’da bulunan merkeziniz tarafından kurulan hayır kurumuna şube adına yapılan ve şubenize fatura edilen bağış tutarının ise şubeniz tarafından kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir. Ayrıca, söz konusu ödeme ana merkeze aktarılan tutar olarak değerlendirilecek olup şubenizce bu tutar üzerinden, Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasına ek protokolün “IX” uncu maddesinde belirtilen şartların sağlanması halinde %10; bu şartların sağlanamaması halinde ise %15 oranında tevkifat yapılarak beyan edilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, 2. maddesinde ise, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Kanunun;
– 4/1 maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
– 6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği
hükme bağlanmıştır.

Kanunun 20’nci maddesi uyarınca verginin matrahını, işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel oluşturmaktadır.

26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliğinin “I/C-2.1.2.1. İkametgahı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler” başlıklı bölümünde, (01.05.2014 tarihinden önce 117 seri no.lu KDV Genel Tebliğinin “2.1.İkametgahı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler” başlıklı bölümü) ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetlerin KDV’ye tabi olacağı, bu gibi hizmetlerde mükellef esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, KDV’nin tamamının hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödeneceği açıklanmıştır.

             Buna göre, yurt dışındaki merkez tarafından yurt dışında kiralanan ve Türkiye’deki şubede kullanılmak üzere gönderilen laptoplara ilişkin yapılacak ödemeler, hizmetten Türkiye’de faydalanıldığından KDV’ye tabi olup verginin sorumlu sıfatıyla şubeniz tarafından beyan edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, şubeniz adına yapılan bağışların yansıtılmasına ilişkin işlemler yurt dışında gerçekleştiğinden ve bu ödeme herhangi bir teslim ve hizmetin karşılığı olmadığından KDV hesaplanmayacaktır.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
17 Şubat 2016 Tarih ve 62030549-125[30-2012/164]-13362 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi,  gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-merkezi-tarafindan-kiralanan-turkiyedeki-subede-kullanilan-bilgisayarlar-icin-odenen-bedeller-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/feed/ 0
Kore Mukimi Firmadan Alınan Proje İçin Yapılan Ödemeler Üzerinden Vergi Kesintisi Yapılabilir Mi? https://www.muhasebenews.com/kore-mukimi-firmadan-alinan-proje-icin-yapilan-odemeler-uzerinden-vergi-kesintisi-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kore-mukimi-firmadan-alinan-proje-icin-yapilan-odemeler-uzerinden-vergi-kesintisi-yapilabilir-mi/#respond Thu, 14 Feb 2019 17:00:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16763 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Kore mukimi firmadan DMU Motorsuz Araç Alım Projesi alımı işi nedeniyle yapılan ödemelerin vergi mevzuatı karşısındaki durumu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, şirketinizin Kore Cumhuriyeti-… Company’den “Dizel Tren Seti” diye tabir edilen motorsuz yolcu vagonu projesini satın alacağını, imalatını yaptığınız vagonlarda kullanılan mal ve hizmet alımlarında/ithalinde KDV İstisna sertifikası belgesi kullanıldığını, satın alacağınız proje temin hizmeti ile ilgili olarak, kurumlar vergisi, gelir vergisi, KDV ve diğer vergiler açısından yükümlülüklerinizin neler olduğu hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun 1’inci maddesinde sayılan kurumlardan, kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların, dar mükellefiyet esasına göre sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirileceği hükmü yer almakta olup üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar sayılmıştır. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında da bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimi temsilci bulundurulması konularında 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.

Anılan maddenin 3’üncü fıkrasının (a) bendinde de Türkiye’de Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun iş yeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançların, (c) bendinde Türkiye’de elde edilen serbest meslek kazançlarının, (e) bendinde de Türkiye’de elde edilen diğer kazanç ve iratların dar mükellefiyet konusuna giren kurum kazancı olarak vergilendirileceği hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayan mükellefler yalnızca Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 30’uncu maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış; maddenin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca dar mükellefiyete tabi kurumların Türkiye’de elde ettikleri serbest meslek kazançları, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, ticari veya zirai kazanca dâhil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca, 12.01.2009 tarih ve 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kesinti oranları petrol arama faaliyeti dolayısıyla sağlanacak serbest meslek kazançlarında %5, diğer serbest meslek kazançlarında %20, gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden de %20 olarak belirlenmiştir.

ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARINA GÖRE

02.10.1985 tarih ve 18886 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25.03.1986 tarihinde yürürlüğe giren “Türkiye Cumhuriyeti ile Kore Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Diğer Bazı Hususları Düzenleme Anlaşması” 01.01.1987 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.

Kore Cumhuriyetinde mukim Hyundai Rotem Company ünvanlı firma tarafından şirketinize “DMU Motorsuz Araç Proje Alımı” karşılığında ödenen gelirlerin anılan Anlaşmanın “Gayrimaddi Hak Bedelleri”ni düzenleyen 12’nci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Anılan Anlaşmanın 12’nci maddesi;
“1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, kendisine ödemede bulunulan kişi gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehtarı ise, bu şekilde alınacak vergi gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının %10’unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri, radyo televizyon yayınlarında kullanılan filimler ve bantlar dâhil olmak üzere her çeşit patentin, alametifarikanın, desen veya modelin, planın, fizli formül veya üretim yönteminin veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı, kullanma hakkı veya satışı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında ödenen her türlü bedelleri kapsar.
4. Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehtarı bu bedelin ele edildiği diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri arasında önemli bir bağ bulunmaktaysa, 1’nci ve 2’nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda 7’nci Madde hükümleri uygulanacaktır.
…..”

Buna göre, Kore Cumhuriyeti mukimi firmaya yapılan ödemelerin Anlaşmanın 12’nci maddesinin 3’üncü fıkrası kapsamında gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi ve Türkiye’de doğan ve Kore Cumhuriyetinde mukim firmaya yapılan bu türden ödemelerin gayrisafi tutarı üzerinden anılan Anlaşmanın 12’nci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca %10 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

             Anlaşma hükümlerinin uygulanabilmesi için Kore Cumhuriyeti mukimi firmanın Kore Cumhuriyetinde tam mükellef olduğunu ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğini Kore Cumhuriyeti yetkili makamlarından alacağı mukimlik belgesi ile kanıtlaması ve bu belgenin aslı ile birlikte Türkçe tercümesinin noterce veya o ülkedeki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen bir örneğini Türkiye’deki vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz etmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

3065 sayılı KDV Kanununun;
1/1’inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
1/2’nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV ye tabi olduğu,
13/a maddesinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçların kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflere bu amaçla yapılan deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçlarının teslimleri, bu araçların imal ve inşası ile ilgili olarak yapılan teslim ve hizmetler ile bunların tadili, onarım ve bakımı şeklinde ortaya çıkan hizmetler ve faaliyetleri deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçların imal ve inşası olanlara bu araçların imal ve inşası ile ilgili olarak yapılacak teslim ve hizmetlerin KDV den istisna olduğu, 16/1-a maddesinde, bu Kanuna göre teslimleri vergiden istisna edilen mal ve hizmetlerin ithalinin KDV den istisna olduğu, hüküm altına alınmıştır.

Konuya ilişkin gerekli açıklamalara KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II/B-1.3.2.2.İstisna Kapsamındaki Araç ve Tesisleri Sipariş Üzerine Fiilen İmal ve İnşa Edenler” başlıklı bölümünde yer verilmiştir.

Buna göre, motorsuz yolcu vagonuna ilişkin olarak Kore Cumhuriyeti-Hyundai Rotem Company’den “Motorsuz Yolcu Vagonu Proje Temin Hizmeti” ithali, söz konusu araçların Şirketiniz tarafından KDV Kanununun 13/a maddesindeki istisna kapsamında sipariş üzerine fiilen imal/inşa edilmesi ve buna ilişkin KDV Genel Uygulama Tebliği eki (Ek:6C)’de yer alan istisna belgesinde belirtilen projeye ilişkin listesinde de belirtilmiş olması kaydıyla, KDV Kanununun 13/a ve 16/1-a maddeleri kapsamında KDV’den istisnadır.

Ancak, proje uygulaması getirilen işlere ilişkin olarak, söz konusu Tebliğin yürürlüğünden önce istisna belgesi alınmış olması halinde, “Mal Teslimleri ve Hizmet İfalarına İlişkin Liste”nin Gelir İdaresi Başkanlığına elektronik ortamda gönderilmesine gerek yoktur.

            Ayrıca, proje uygulaması getirilen ve Tebliğin yürürlüğünden önce başlanılmış ve halen devam eden işlemlerde, söz konusu proje uygulaması sona erene kadar Tebliğin yürürlük tarihinden sonra yapılan teslim ve hizmetlere ilişkin iade taleplerinde de Tebliğin yürürlüğünden önceki usul ve esaslar çerçevesinde işlem yapılacaktır.

Kaynak: Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı
18 Şubat 2016 Tarih ve 41931384-125[3-2014-16]-7 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kore-mukimi-firmadan-alinan-proje-icin-yapilan-odemeler-uzerinden-vergi-kesintisi-yapilabilir-mi/feed/ 0
Taşeron Olarak Yurt Dışında Yapılan Montaj İşleri Ve Mühendislik Hizmeti Karşılığında Elde Edilen Kazançlar İçin Kurumlar Vergisi İstisnasından Yararlanılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/taseron-olarak-yurt-disinda-yapilan-montaj-isleri-muhendislik-hizmeti-karsiliginda-elde-edilen-kazanclar-icin-kurumlar-vergisi-istisnasindan-yararlanilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/taseron-olarak-yurt-disinda-yapilan-montaj-isleri-muhendislik-hizmeti-karsiliginda-elde-edilen-kazanclar-icin-kurumlar-vergisi-istisnasindan-yararlanilabilir-mi/#respond Thu, 14 Feb 2019 16:30:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16747 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Yurt dışında alt yüklenici olarak yapılan asma germe membran işinden elde edilen kazancın kurumlar vergisi istisnasından yararlanıp yararlanamayacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin asma germe membran yapılar ve konstrüksiyonlar konusunda faaliyet gösterdiği, bu faaliyetinizle ilgili olarak alınan projelere ilişkin öncelikle mühendislik çalışmaları yapıldığı, ardından hazırlanan aksamların imalathanenizde hazırlanarak montajının yapıldığı, yurt dışından alınan işlerde mühendisler, montaj personeli ve projeye ilişkin gerekli malzemenin Türkiye’den götürülerek gerektiğinde de yurt dışından alınarak montajın tamamlandığı, alt yüklenici olarak yüklenmiş olduğunuz ve bir yıldan fazla süredir devam eden …… Havalimanı inşaatının asma germe membran işi ile ilgili olarak, ………’de şubenizin bulunmadığı belirtilerek, Suudi Arabistan’daki söz konusu bu faaliyetten elde edilecek kazancın KVK’nın 5/1-h maddesi kapsamında kurumlar vergisinden istisna olup olmadığı ile istisna olması halinde Türkiye’den götürülen malzemenin istisna kapsamı dışında tutulup tutulmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Kanunun 1’inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun “İstisnalar” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde de yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançların kurumlar vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.

Konu ile ilgili olarak, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.9. Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlarda istisna” başlıklı bölümünde;

“Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar, herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Benzer şekilde, anılan fıkranın (h) bendi ile de yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla yapılan ve yurt dışında vergilendirilen inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların (vergi yükü oranına bakılmaksızın), ayrıca yurt içinde de vergilendirilmesinin önüne geçilmesi amacıyla bu kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Teknik hizmetler esas itibariyle inşaat, onarım ve montaj işleriyle ilgili olarak yürütülen planlama, projelendirme, mimarlık ve mühendislik, etüd, fizibilite, harita tasarım, metraj, keşif, idari ve teknik şartname ile ihale dosyası hazırlama, ihale değerlendirme, mesleki kontrollük, inşaat kontrollüğü, tasarım kontrollüğü, işletmeye alma danışmanlığı, proje ve yatırım yönetimi ve benzeri hizmetleri kapsamaktadır.

Teknik hizmetlerden elde edilen kazançların da anılan istisnadan yararlanabilmesi için bu işlerin yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimi temsilciler aracılığıyla yapılması; yurt dışında ayrıca bir iş yeri veya daimi temsilci olmadan yapılan teknik hizmetlerin, hizmet ihracatı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, teknik hizmetlerin yurt dışındaki inşaat, onarım ve montaj işlerine bağlı olarak yapılma şartı bulunmamaktadır.

İnşaat, onarım ve montaj işlerinin yurt dışında gerçekleştirilmesi için bir iş yeri bulunması gerekirken, bu işlere bağlı teknik hizmetlerin yurt dışında herhangi bir iş yeri olmaksızın Türkiye’den gerçekleştirilebilmesi de mümkün olabilmektedir. Proje hazırlanması gibi teknik hizmetler, inşaat ve onarma işinin tamamlayıcı bir unsuru olmasına karşın; kurumların yurt dışında devam eden bir inşaat ve onarma işi olmadığı ya da ayrıca bir işyeri veya daimi temsilci bulundurulmadığı durumlarda, bu faaliyetin ihracat olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup yurt dışındaki inşaat işine bağlı olarak Türkiye’de yapılan teknik hizmetlerden sağlanan kazançların bu istisnadan yararlandırılması mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla, kurumların yurt dışında bir inşaat ve onarım işi varsa, buna bağlı teknik hizmetler ister Türkiye’de isterse yurt dışında yapılsın, elde edilen kazançlar istisnadan yararlanabilecektir. Kurumların yurt dışında yaptıkları bir inşaat ve onarım işinin bulunmaması halinde ise ancak yurt dışında bir iş yeri veya daimi temsilci aracılığıyla yaptıkları teknik hizmetlerden elde edilen kazançlar istisnadan yararlanılabilecektir.

Bu istisnanın uygulanması açısından, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Söz konusu kazançların Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi istisnadan yararlanılması için yeterlidir.
…”
açıklamalarına yer verilmiştir.

Öte yandan, mezkur Kanunun 13’üncü maddesinin birinci fıkrasında, kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması durumunda, kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı; alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemlerin her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirileceği; üçüncü fıkrasında ise emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade ettiği belirtilmiştir.

Buna göre, yurt dışında alt yüklenici sıfatıyla yüklendiğiniz ………’de yapılmakta olan ……… Havalimanı inşaatının asma germe membran işi dolayısıyla yurt dışında bulunan iş yeri veya daimi temsilci aracılığıyla elde ettiğiniz kazançların, Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi halinde Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-h maddesi uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Ancak, bu iş kapsamında Türkiye’deki merkezinizden temin edilen malzemelerin Suudi Arabistan’a gönderilmesinin ihracat işlemi olarak değerlendirilmesi ve bu ihracat işlemleri dolayısıyla oluşan gelirin Türkiye’de kurum kazancınızın tespitinde dikkate alınması gerekmekte olup ihraç edilen malzemelere ilişkin şirketinizce hasılat olarak dikkate alınacak bedellerin Kurumlar Vergisi Kanununun 13’üncü maddesi hükümleri uyarınca emsallere uygun olarak belirlenmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suudi Arabistan Krallığı Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” 01.01.2010 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.

Anlaşma’nın bir örneği ekli “İş yeri” başlıklı 5’inci maddesinde hangi hallerde diğer devlette bir iş yeri oluşacağı veya oluşmayacağı açıkça belirtilmiş olup müteahhitlik işleri bakımından iş yerinin oluşmasını düzenleyen 3 üncü fıkranın (a) bendi, “on iki ayı aşan bir süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım, montaj veya kurma projesi veya bunlara ilişkin kontrol faaliyetlerinin” faaliyetin icra edildiği ülkede bir iş yeri oluşturduğu hükmünü öngörmektedir.

Anlaşma’nın “Ticari Kazançlar” başlıklı 7’nci maddesinin 1’inci ve 2’nci fıkralarında ise;

“1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazançları yalnızca iş yerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bu maddenin 3’üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsü diğer Akit Devlette yer alan bir iş yeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunduğunda, her iki Akit Devlette de bu iş yerine atfedilecek kazanç, bu iş yeri aynı veya benzer koşullar altında, aynı veya benzer faaliyetlerde bulunan ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve iş yerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen bağımsız bir nitelik kazansaydı ne kazanç elde edecek ise aynı miktarda bir kazanç olacaktır.”
hükümleri yer almaktadır.

Yine Anlaşma ‘ya ek Protokol’ün 4’üncü maddesinin (a) fıkrasında; “İnşaat veya kurma ya da bunlara ilişkin keşifle ilgili sözleşmeler yönünden bir iş yerinin kazancı, sözleşmenin toplam tutarı üzerinden değil, sözleşmenin iş yeri tarafından, iş yerinin bulunduğu Devlette yürütülen kısmı üzerinden belirlenecek ve sözleşmenin diğer Akit Devlet dışında yürütülen kısmı iş yeri kazancının belirlenmesinde dikkate alınmayacaktır.” hükmü bulunmaktadır.

Yukarıda hükümlerine yer verilen Türkiye–Suudi Arabistan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nda inşaat, yapım, montaj ve kurma işleri bakımından iş yerinin oluşması 12 aylık süre koşuluna bağlanmış olup şirketinizin üst yapı membran kaplama işi kapsamında Suudi Arabistan’da gerçekleştireceği faaliyetlerin 12 aydan kısa sürmesi halinde, bu faaliyet dolayısıyla elde edilecek kazançlar yalnızca Türkiye’de vergilendirilecek, faaliyetin 12 ayı aşması durumunda ise Suudi Arabistan’da bir şubeniz bulunmasa bile, Anlaşma’nın 5 inci maddesinin 3 üncü fıkrasının (a) bendi gereğince Suudi Arabistan’da bir iş yerine sahip olunduğu kabul edilerek elde edilecek kazançlar iş yerine atfedilecek miktarla sınırlı olmak üzere Suudi Arabistan tarafından vergilendirilebilecektir.

12 aylık sürenin hesaplanmasında başlangıç tarihi olarak şantiyenin oluştuğu tarihin (müteahhidin hazırlık çalışmaları da dahil Suudi Arabistan’da çalışmalarına başladığı tarih); bitim tarihi olarak ise işin tamamlandığı veya sürekli olarak terk edildiği tarihin dikkate alınması gerekmektedir.

Ayrıca, şirketiniz tarafından bilahare 2013 yılının son çeyreğinde başlayıp 15.01.2015 tarihinde bittiği belirtilen Suudi Arabistan’daki faaliyetlerin süresinin 12 ayı aştığı anlaşıldığından, şirketinizin bu ülkede bir iş yerine sahip olduğunun kabul edilmesi gerekmekte olup Suudi Arabistan’ın da iş yeri oluşturan söz konusu faaliyetler dolayısıyla elde edilecek kazançları vergilendirme hakkı bulunmaktadır.

Anlaşma’nın 7’nci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca, Suudi Arabistan’daki iş yerinin ana merkezden tamamen ayrı ve bağımsız olarak düşünülmesi ve ana merkez ile olan faturalama işlemlerinde emsaline uygun ödemelerde bulunması veya hasılat elde etmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, Suudi Arabistan’daki iş yerinin aslında bağlı olduğu Türkiye’deki merkez işletmenin dışında bağımsız bir işletme gibi dikkate alınması gerekmektedir.

Bu kapsamda, Suudi Arabistan’daki iş yerinin anılan taahhüt çerçevesinde yürüteceği faaliyetler sonucunda elde edeceği kazançların tamamının Suudi Arabistan’da vergilendirmesi mümkündür.

Ancak, Anlaşma’nın 7’nci maddesi ile ilgili olarak iş yerine atfedilmesi gereken kazançların tespitine ilişkin yukarıda yer verilen 4 no.lu Protokol hükmünün belirleyici mahiyetteki (a) bendinin de dikkate alınması gerekmektedir. Buna göre, Türkiye’de mukim şirketinizin inşaat, kurma ya da bunlara ilişkin keşifle ilgili sözleşmeler yönünden Suudi Arabistan’da bir iş yerine sahip olması durumunda dahi, bu iş yerinin kazancı sözleşmenin toplam tutarı üzerinden hesaplanmayacak, sözleşmenin Suudi Arabistan’da bulunan iş yeri tarafından yürütülen kısmı üzerinden belirlenecek ve sözleşmenin Suudi Arabistan dışında yürütülen kısmı iş yeri kazancının belirlenmesinde dikkate alınmayacaktır.

Bu durumda, yapılan sözleşmenin öncelikle taahhüt konusu iş ve ödeme bakımından ayrıştırılabilir olup olmadığının ve böyle bir ayrıştırma imkanı bulunması durumunda ise fiilen bu ayrıma göre işlerin bir kısmının etkin bir şekilde Suudi Arabistan’daki iş yerinden kalan diğer kısmının ise Suudi Arabistan dışında yapılıp yapılmadığının tespiti gerekmektedir. Böyle bir tespitin yapılabildiği durumlarda, şirketinizin sadece Suudi Arabistan’daki iş yerine atfedilebilen faaliyetlerinden doğan kazançları üzerinden Suudi Arabistan’ın vergi alma hakkı olup bu ülke dışında gerçekleştirilecek olan faaliyetler nedeniyle oluşan kazançların söz konusu ülkede vergilendirilmemesi gerekmektedir.

Ayrıca, yine böyle bir tespitin yapılabilmesi koşuluyla, firmanız tarafından Türkiye’den yapılacak malzeme temininin Suudi Arabistan’daki iş yerinin hiçbir katkısı olmaksızın gerçekleştirilmesi durumunda, bu malzemelerin sözleşmede belirtilen bedellerinin ana merkez tarafından elde edilen hasılat kısmı olarak kabulü, dolayısıyla Suudi Arabistan’da oluşan iş yerinin kazancı olarak dikkate alınmaması ve üzerinden herhangi bir gelir veya kurumlar vergisi kesintisi yapılmaması gerekmektedir.

Öte yandan, malzeme temini konusunda Suudi Arabistan’daki iş yerinin herhangi bir katkısı bulunması durumunda bu katkı için sözleşmede bir bedel öngörülmüş ise bu bedel iş yerinin hasılatı olarak kabul edilerek iş yeri kazancının tespitinde dikkate alınacaktır. Eğer bu katkılar için sözleşmede herhangi bir bedel öngörülmemişse bu katkının karşılığını oluşturacak emsal bir bedel malzemenin sözleşmede belirtilen fiyatından ayrıştırılarak Suudi Arabistan’daki işyerinden elde edilen hasılat olarak kabul edilecek ve adı geçen ülkede vergilendirilebilecektir.

Anlaşma’nın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi” başlıklı 23’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca, Suudi Arabistan’da elde edilen gelir üzerinden Anlaşma’ya uygun olarak ödenen vergilerin, söz konusu gelirin Türkiye’de de vergiye tabi olması durumunda ortaya çıkacak çifte vergilendirmenin önlenmesi için bu gelir üzerinden Türkiye’de hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir. Bununla birlikte, söz konusu mahsup Türkiye’de vergilendirilebilen gelire atfedilebilen, mahsuptan önce hesaplanan gelir vergisi miktarını aşmayacaktır. Dolayısıyla, mahsup imkânı Türkiye’de vergiye tabi gelir üzerinden mahsuptan önce hesaplanan vergi ile sınırlıdır. Bu bağlamda, yurt dışında yapılan inşaat işleri için iç mevzuatımızda yer alan istisna hükümleri dikkate alındığında Suudi Arabistan’daki inşaat faaliyetleri nedeniyle elde edilen gelir için Türkiye’de vergi istisnasından yararlanılması durumunda bu gelire ilişkin olarak Türkiye’de mahsup yapılamayacağı tabiidir.

Anlaşma hükümlerinin uygulanabilmesi için şirketinizin Gelir İdaresi Başkanlığından alacağı, Türkiye’de tam mükellef olduğunuzu ve tüm dünya kazançları üzerinden Türkiye’de vergilendirildiğinizi gösteren bir mukimlik belgesini Suudi Arabistan’daki vergi sorumlularına ibraz etmesi gerekmektedir.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
26 Şubat 2016 Tarih ve 62030549-125[5-2015/98]-16298 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/taseron-olarak-yurt-disinda-yapilan-montaj-isleri-muhendislik-hizmeti-karsiliginda-elde-edilen-kazanclar-icin-kurumlar-vergisi-istisnasindan-yararlanilabilir-mi/feed/ 0
Yurt Dışı Tanıtımının Yine Yurt Dışı Reklam Şirketlerince Yapılması Halinde Vergilendirme Nasıl Olur? https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-tanitiminin-yine-yurt-disi-reklam-sirketlerince-yapilmasi-halinde-vergilendirme-nasil-olur/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-tanitiminin-yine-yurt-disi-reklam-sirketlerince-yapilmasi-halinde-vergilendirme-nasil-olur/#respond Fri, 18 Jan 2019 13:45:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=12146 Bir şirketin yurt dışında tanıtımının yapılması amacıyla alınan ilan ve reklam hizmetlerinin, doğrudan, ilan ve reklam yayınlatılmasından ziyade;
1- İlan tasarımı,
2- Uygulaması,
3- Stratejik planlama,
4- Medya planlaması,
5- Medya stratejisi gibi,
serbest meslek faaliyeti, kapsamına giren işlerden, olması durumunda, bu hizmetlerin karşılığı olarak yurt dışında yerleşik kuruluşlara yapılan ödemeler üzerinden kurumlar vergisi tevkifat yapılması gerekir.

Ödeme yapılan ülke ile Türkiye Cumhuriyeti arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması, bulunması halinde, konunun anılan anlaşma hükümleri, açısından ayrıca değerlendirilmesi gerekir.

Ayrıca, yurt dışında mukim bir firmaya Türkiye’de kullanılmak üzere bir reklam filmi hazırlatılması halinde de yapılacak ödemeler üzerinden aynı çerçevede vergi kesintisi yapılacaktır.

Kaynak: Kurumlar Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-tanitiminin-yine-yurt-disi-reklam-sirketlerince-yapilmasi-halinde-vergilendirme-nasil-olur/feed/ 0
Kamu Kurumlarına Verilen Yurt Dışı Danışmanlık Ve Eğitim Hizmetlerinde Vergi Kesintisi Yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/kamu-kurumlarina-verilen-yurt-disi-danismanlik-egitim-hizmetlerinde-vergi-kesintisi-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kamu-kurumlarina-verilen-yurt-disi-danismanlik-egitim-hizmetlerinde-vergi-kesintisi-yapilir-mi/#respond Mon, 24 Dec 2018 14:45:49 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=12161 Yurtdışında mukim şirketlere danışmanlık ve eğitim hizmetleri alımı ile ilgili olarak yapılan ödemelerin serbest meslek ödemesi olarak değerlendirilmesi yapılan ödemelerden %20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir. 

Çifte vergilendirme anlaşmalarında genellikle serbest meslek faaliyetinin;
1- Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci vasıtasıyla yapılması,
2- Dar mükellef kurumunu personelinin Türkiye’de 6 aydan fazla süreli bulunması durumunda,
vergilendirme hakkı Türkiye’de olmaktadır.
Aksi takdirde, Türkiye’de vergi kesintisi yapılması söz konusu değildir.

Kaynak: Kurumlar Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kamu-kurumlarina-verilen-yurt-disi-danismanlik-egitim-hizmetlerinde-vergi-kesintisi-yapilir-mi/feed/ 0