çekim – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sun, 31 Oct 2021 07:52:08 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Özel fonlar hesabında görünen bakiyelerin şirket ortaklarına veya hissedarlarına dağıtılması durumunda vergilendirmeye tabi tutulmalı mıdır? https://www.muhasebenews.com/ozel-fonlar-hesabinda-gorunen-bakiyelerin-sirket-ortaklarina-veya-hissedarlarina-dagitilmasi-durumunda-vergilendirmeye-tabi-tutulmali-midir/ https://www.muhasebenews.com/ozel-fonlar-hesabinda-gorunen-bakiyelerin-sirket-ortaklarina-veya-hissedarlarina-dagitilmasi-durumunda-vergilendirmeye-tabi-tutulmali-midir/#respond Sun, 31 Oct 2021 02:30:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116435 Bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükellefi aktifine kayıtlı bina için yeniden değerleme yapmak istiyor. Değer artışını 522 hesapta takip edeceğiz. İleride firma kapanış yapar ise 522 de bekleyen tutar için bir vergilendirme yapılacak mıdır?

Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler Bilançolarında kayıtlı atikleri için Yeniden değerleme yapabilir. (VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ SIRA NO: 530) .
522 hesabında tutulan yeniden değerleme artışlarının işletmeden çekilmesi, başka bir hesaba nakledilmesi durumunda bu işlemlerin yapıldığı dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulur. Özel fonların (522) sermayeye ilave edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

GAZİANTEP VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

VERGİ VE ANLAŞMALAR UYGULAMA MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı : B.07.1.GİB.4.27.15.01-11-515-56-77 30/12/2011
Konu : Sermayeye eklenen yeniden değerleme değer artış fonu ve geçmiş yıl karlarının sermaye azatlımı yapılması sonucundaki vergisel durumu hk.

 

 

 İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, sermaye hesabınızın nakit artırımlar, geçmiş yıl karlarının sermayeye ilavesi ve yeniden değerleme değer artış fonunun sermayeye eklenmesinden oluştuğu hususu belirtilmiş ve sermaye azaltılması sonucunda vergisel olarak yapılması gereken işlemler konusunda Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.

Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi, Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin ikinci fıkrası ile 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında kâr payları üzerinden yapılacak vergi kesintisine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. 03.02.2009 tarih ve 2009/14592, 14593 ve 14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca kâr payları üzerinden yapılacak vergi kesintisi oranları %15 olarak belirlenmiştir.

Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin Mülga (5024 Sayılı Kanunun 2 inci maddesiyle değişmeden önceki başlık) “Yeniden Değerleme” başlıklı bölümünün birinci fıkrasının;

– 4 üncü bendinde, “… Mükellefler değer artışını, pasifte özel bir fon hesabında gösterirler. Kurumlar vergisi mükellefleri, değer artışının tamamını sermayelerine ilave edebilirler. Bu suretle sermayeye eklenen değer artışları, ortaklar tarafından işletmeye ilave edilmiş kıymetler olarak kabul edilir. Değerleme yapılan kuruma iştirak eden işletmelerin aktifinde bu nedenle meydana gelen artışlar ise pasifte özel bir karşılık hesabında gösterilir ve bu karşılık sermayenin cüzü addolunur. Karşılık hesabında gösterilen değer artışı kurumlar tarafından sermayeye eklenebilir. Bu işlemler kâr dağıtımı sayılmaz.”

– 7 nci bendinde ise, “Değer artış fonu, sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde vergiye tabi tutulur. Gelir vergisi mükelleflerince ayrılan değer artış fonu başka bir hesaba aktarılamaz; aktarılması veya sermayeye ilave edilmesi halinde işletmeden çekilen değer olarak kabul edilir.”

hükmü yer almaktadır.

Sermaye azaltımının, ortaklar tarafından nakden veya aynen yapılan ödemelerden kaynaklanması halinde, ortakların esas olarak işletmeye koydukları sermayeyi Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde geri almış olmaları nedeniyle mükellefiyet statüsüne bakılmaksızın vergilendirme işlemi yapılmayacaktır.

Yapılacak olan sermaye azaltımında da, öncelikle yeniden değerleme değer artış fonu ve geçmiş yıl karlarının işletmeden çekildiğinin kabulü gerekmekte olup, azaltılan sermaye tutarı, yeniden değerleme değer artış fonu ve geçmiş yıl karları tutarından fazla ise, fazlalığın şirket ortakları tarafından nakit olarak konulan sermayeden kaynaklandığı kabul edilecektir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre;

– Daha önceki yıllarda şirket sermayesine eklenmiş olan geçmiş yıl karlarının, şirketin sermaye azaltımı yapması sebebiyle ortaklara dağıtılması durumunda, kar dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılması,

– Daha önce sermayeye eklenmiş olan yeniden değerleme değer artış fonunun, şirketin sermaye azaltımı yapması sebebiyle ortaklara dağıtılması halinde, işletmeden çekilen tutarların öncelikle kurumlar vergisine, vergi sonrası dağıtılan kazancın da kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulması,

– Şirket ortakları tarafından şirkete nakden veya aynen konulan sermaye ticari kazancın bir unsuru olmadığından, sermaye azaltılmasına konu edilen tutar üzerinden vergi hesaplanmaması ve stopaj yapılmaması

gerekmektedir.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ozel-fonlar-hesabinda-gorunen-bakiyelerin-sirket-ortaklarina-veya-hissedarlarina-dagitilmasi-durumunda-vergilendirmeye-tabi-tutulmali-midir/feed/ 0
Mobilya fotoğrafı çekimi hizmeti için düzenlenecek faturada KDV tevkifatı yapılmalı mıdır? https://www.muhasebenews.com/mobilya-fotografi-cekimi-hizmeti-icin-duzenlenecek-faturada-kdv-tevkifati-yapilmali-midir/ https://www.muhasebenews.com/mobilya-fotografi-cekimi-hizmeti-icin-duzenlenecek-faturada-kdv-tevkifati-yapilmali-midir/#respond Wed, 04 Aug 2021 08:30:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=113301 Fotoğraf çekim stüdyosu olan müşterim mobilya fotoğrafları çekip ilgili firmaya cd olarak fotoğrafları teslim etmektedir. KDV tevkifatına tabi bir işlem mi yapıyoruz?

Yapılan hizmet KDV tevkifatına tabi değildir. 

KDV Tevkifatına tabi olacak işlemler için aşağıdaki linki inceleyiniz. 

https://archive.ismmmo.org.tr/docs/mevzuat/PratikBilgiler/2021_vergi/10.pdf

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü

 
Sayı : E-39044742-130[Özelge]-507917 30.06.2021
Konu : Müşterilere ait sosyal medya hesapları için fotoğraf ve video çekimi ile sosyal medya hesaplarının tasarımına ilişkin verilen hizmetlerde KDV tevkifatı
İlgi :
… tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, reklam sektöründe faaliyet gösterdiğiniz, müşterilerin kendi markasına ait sosyal medya hesaplarında (Instagram, Facebook, Youtube, Pinterest) tanıtımını ve pazarlamasını yaptığı ürünlerin görsel fotoğrafları ve videolarının çekimini yaptığınız, ayrıca sayfa tasarımı ve müşteriler yerine ilgili sosyal medya hesaplarında paylaşımlar yaptığınız belirtilerek, söz konusu hizmetler karşılığında müşterilere düzenlenecek faturalarda katma değer vergisi (KDV) tevkifatı uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

3065 sayılı KDV Kanununun;

 -1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

 -9/1 inci maddesinde, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları vergi alacağının ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verildiği

 hüküm altına alınmıştır.

 KDV Genel Uygulama Tebliğinin;

 – “Ticari Reklam Hizmetleri” başlıklı (I/C-2.1.3.2.15.) bölümünün;

 – (I/C-2.1.3.2.15.1.) alt bölümünde,

 “Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sayılanların, Tebliğin (I/C-2.1.3.2.15.2.) bölümü kapsamındaki reklam hizmeti alımlarında (3/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.”,

 – (I/C-2.1.3.2.15.2.) alt bölümünde;

 “Ticari reklam, ticaret, iş, zanaat veya bir meslekle bağlantılı olarak; bir mal veya hizmetin satışını ya da kiralanmasını sağlamak, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmek veya ikna etmek amacıyla reklam verenler tarafından herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişimi niteliğindeki duyurulardır.

 Tevkifat kapsamına, mal veya hizmetlerin tanıtım ve pazarlamasına yönelik her türlü ticari reklam hizmeti alımları (reklama ilişkin danışmanlık, reklamın planlanması, reklam içeriğinin hazırlanması ve tasarımı, reklamın yayımlanması gibi reklama yönelik hizmetler dahil) girmektedir. Yüklenicileri tarafından tamamen veya kısmen alt yüklenicilere veya daha alt yüklenicilere devredilen ticari reklam hizmetlerinde, işi devreden her yüklenici tarafından, kendisine ifa edilen hizmete ait KDV üzerinden tevkifat yapılır. Reklam hizmetinin, reklam ajansları üzerinden alınması, söz konusu ajansların bu kapsamda alacakları yayın, prodüksiyon gibi reklama yönelik hizmetlerin tevkifata tabi tutulmasına engel teşkil etmez.

…”

açıklamaları yer almaktadır.

 Buna göre, Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümü kapsamında yer alan müşterilerinizin sosyal medya hesaplarında tanıtımını ve pazarlamasını yaptığı ürünlere yönelik Şirketiniz tarafından verilen fotoğraf ve video çekimi hizmeti ile müşterilerinizin sosyal medya hesaplarına ait sayfa tasarımının hazırlanması, paylaşım yapılması ve takip edilmesi hizmetine ilişkin düzenlenecek faturalarda Tebliğin (I/C-2.1.3.2.15.) bölümü gereğince (3/10) oranında KDV tevkifatı uygulanması gerekmektedir.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mobilya-fotografi-cekimi-hizmeti-icin-duzenlenecek-faturada-kdv-tevkifati-yapilmali-midir/feed/ 0
Stüdyoda gerçekleştirilen çekimler KDV tevkifatına tabi midir? https://www.muhasebenews.com/studyoda-gerceklestirilen-cekimler-kdv-tevkifatina-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/studyoda-gerceklestirilen-cekimler-kdv-tevkifatina-tabi-midir/#respond Mon, 05 Jul 2021 13:30:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=111926 Stüdyo çekim bedelinde KDV tevkifatı var mıdır? 

Stüdyo çekimi işi Reklam hazırlanması için ise KDV tevkifatı yapılacağı görüşündeyiz. 

TİCARİ REKLAM Tebliği de aşağıdaki tanımlama yapılmaktadır. 

2.1.3.2.15.2. Kapsam Ticari reklam, ticaret, iş, zanaat veya bir meslekle bağlantılı olarak; bir mal veya hizmetin satışını ya da kiralanmasını sağlamak, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmek veya ikna etmek amacıyla reklam verenler tarafından herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişimi niteliğindeki duyurular dır. 

Tevkifat kapsamına, mal veya hizmetlerin tanıtım ve pazarlamasına yönelik her türlü ticari reklam hizmeti alımları (reklama ilişkin danışmanlık, reklamın planlanması, reklam içeriğinin hazırlanması ve tasarımı, reklamın yayımlanması gibi reklama yönelik hizmetler dahil) girmektedir. 

Buna göre, KDV mükellefleri ve belirlenmiş alıcılar tarafından, mal veya hizmetlerin tanıtım ve pazarlamasına yönelik her türlü ticari reklam hizmeti alımlarında (reklama ilişkin danışmanlık, reklamın planlanması, reklam içeriğinin hazırlanması ve tasarımı, reklamın yayımlanması gibi reklama yönelik hizmetler dahil) (3/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacaktır.

Tevkifat Uygulamasında Sınır

Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanların, kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki teslim ve hizmetlerinde hesaplanan KDV, alıcıların durumuna bakılmaksızın, tevkifata tabi tutulmayacaktır. Ancak, bu durum profesyonel spor kulüplerince (şirketleşenler dahil) Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanlara yapılan teslim ve hizmetlerde geçerli değildir. 

Ayrıca, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri kapsamındaki teslimlerde ve bu Kanun uyarınca KDV’den istisna olan teslim ve hizmetlerde tevkifat söz konusu olmaz. 

Örnek: Gelir Vergisi Kanununa göre gerçek usulde vergiye tabi olmayan bir çiftçi tarafından yapılan yün ve yapağı teslimleri, 3065 sayılı Kanunun (17/4-b) maddesi uyarınca KDV’den müstesna olduğundan, bu işleme ait bedel üzerinden KDV hesaplanmayacak ve dolayısıyla tevkifat yapılmayacaktır.

Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil bedeli 1.000 TL’yi aşmadığı takdirde (1 Temmuz 2021 tarihinden geçerli olmak üzere KDV Dahil 2.000 TL), hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmaz. Sınırın aşılması halinde ise tutarın tamamı üzerinden tevkifat yapılır. 

Tespit edilen tutarı aşan işlemlerde KDV tevkifatı zorunluluğundan kaçınmak amacıyla bedel parçalara ayrılamaz, aynı işleme ait bedellerin toplamı dikkate alınarak bu sınırın aşılması halinde tevkifat yapılır.

Tevkifat zorunluluğundan kaçınmak amacıyla, birden fazla fatura düzenlenmek suretiyle bedelin parçalara bölündüğünün tespiti halinde vergi dairelerince, bütünlük arzettiği anlaşılan alımların toplamının yukarıda belirtilen sınırı aşıp aşmadığına bakılarak gerekli işlemler yapılır.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/studyoda-gerceklestirilen-cekimler-kdv-tevkifatina-tabi-midir/feed/ 0
Video çekim hizmetleri serbest meslek kazancı kapsamında değerlendirilir mi? https://www.muhasebenews.com/video-cekim-hizmetleri-serbest-meslek-kazanci-kapsaminda-degerlendirilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/video-cekim-hizmetleri-serbest-meslek-kazanci-kapsaminda-degerlendirilir-mi/#respond Wed, 28 Apr 2021 14:30:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=108400 Bir müşterim video çekim hizmeti ile iştigal etmektedir. Bu ticari kazanç mıdır yoksa serbest meslek kazancı mıdır?

Ticari kazançtır.

SERBEST MESLEK ERBABI Serbest meslek faaliyetini kendi nam ve hesabına, mutat meslek halinde ifa eden; avukat, doktor, diş hekimi, veteriner hekim, mimar, mühendis, müşavir, serbest muhasebeci mali müşavir, yeminli mali müşavir, danışman, ressam, yazar, bestekar, kimyager, noter, öğretmen, artist, menajer, senarist, yönetmen, ebe, sünnetçi, arzuhalci, rehber ve sağlık memuru vb. kişiler serbest meslek erbabıdır. 

Aşağıda yer alan işleri yapanlar da serbest meslek erbabı sayılmaktadırlar. 

Gümrük komisyoncuları, bilumum borsa ajan ve acenteleri, noterler, noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar. 

Bizzat serbest meslek erbabı tarifine girmemekle beraber serbest meslek erbabını bir araya getirerek teşkilat kurmak veya bunlara sermaye temin etmek suretiyle veya sair suretlerle serbest meslek kazancından hisse alanlar. 

Dava vekilleri, müşavirler, kurumlar ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticarî ve meslekî işlerini takip edenler ve konser veren müzik sanatçıları. 

Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesinde belirtilen şartlardan en az ikisini taşıyan ebe, sünnetçi, sağlık memuru, arzuhalci, rehber gibi mesleki faaliyette bulunanlar. 

Serbest meslek faaliyetinde bulunan kollektif ve adi şirketlerde ortaklar, adi komandit şirketlerde komandite ortaklar.

____________________________________________________________________

İş güvenliği faaliyetinin serbest meslek mi ticari kazanç mı olduğu hangi kriterlere göre belirlenecek?

T.C.

UŞAK VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı : 52796708-120-2 19/03/2015
Konu : Serbest Meslek Faaliyeti

        İlgide kayıtlı özelge talep formunda; iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri adı altında serbest meslek erbabı olarak faaliyette bulunduğunuz, bünyenizde sigortalı işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırmak suretiyle hizmet vermeyi düşündüğünüz, verilen bu hizmetler karşılığında belge olarak serbest meslek makbuzu düzenlemek istediğiniz belirtilerek, konu hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

        Bilindiği üzere; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, ” Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.” hükmü yer almaktadır.

         Ticari faaliyet, bir türlü emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin “ticari faaliyet” olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin “ticari faaliyet” sayılabilmesi için, kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.

         Aynı Kanunun 65 inci maddesinde, “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

         Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır…” hükümlerine yer verilmiştir.

         Ayrıca, aynı Kanunun 66 ncı maddesinde ise serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılmasının serbest meslek erbabı vasfını değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.

        Yukarıda yapılan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, bir işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması halinde, iş güvenliği uzmanlığı faaliyetinden elde edilen kazançlar serbest meslek kazancı olarak değerlendirilecek olup, bu faaliyetten dolayı tarafınıza yapılan ödemelerin Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişilerce yapılması durumunda, bu ödemeler üzerinden aynı fıkranın (2/b) bendi uyarınca % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

             Ancak, iş güvenliği uzmanı olarak faaliyet gösterdiğiniz işyeriniz bünyesinde sigortalı olarak çalıştırmak istediğiniz işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları tarafından verilen hizmetlerden dolayı elde edilecek kazanç,  şahsi  mesleki faaliyet boyutlarını aşıp, ticari bir organizasyona dönüşmesi nedeniyle, elde edilen kazancın ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi  gerekmektedir.

         Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 176 ncı maddesinde tüccarların, defter tutmak bakımından iki sınıfa ayrıldığı, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre; II nci sınıf tüccarların işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hükme bağlanmış, Kanunun 177 ve 178 inci maddelerinde tüccar sınıflarına ilişkin hükümlere, 179 ve 180 inci maddelerde de sınıf değiştirmeye ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

         Mezkûr Kanunun 227 nci maddesinde, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu, 229 uncu maddesinde faturanın; satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu, 231 inci maddesinin (5) numaralı bendinde faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içinde düzenlenmemiş olan faturaların hiç düzenlenememiş sayılacağı, 232 nci maddesinde ise tüccarların sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek, satın aldıkları emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve almak zorunda oldukları hükmü mevcuttur.

         Buna göre, elde ettiğiniz gelir ticari kazanç olarak vergilendirileceğinden, 213 sayılı Kanunun 177 nci maddesinde altı bent halinde sayılan şartlardan birini taşımanız halinde bilanço esasına göre, aksi takdirde işletme hesabı esasına göre defter tasdik ettirilerek yaptığınız iş karşılığında fatura düzenlemeniz gerekmektedir.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/video-cekim-hizmetleri-serbest-meslek-kazanci-kapsaminda-degerlendirilir-mi/feed/ 0
Dizi çekimleri için kiraya verilen gayrimenkul için düzenlenecek faturada KDV oranı ne olmalıdır? https://www.muhasebenews.com/dizi-cekimleri-icin-kiraya-verilen-gayrimenkul-icin-duzenlenecek-faturada-kdv-orani-ne-olmalidir/ https://www.muhasebenews.com/dizi-cekimleri-icin-kiraya-verilen-gayrimenkul-icin-duzenlenecek-faturada-kdv-orani-ne-olmalidir/#respond Sat, 27 Mar 2021 15:30:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=106710 Öncesinde dizilere, evlerini çekim maksadıyla kiraya veren bir müşterim vardı. Kiralama yapan firma, müşterim adına stopaj yatırıyordu. Biz de karşılığında gmsi beyannamesi veriyorduk. Bu ay itibariyle şirket kurduk. Dizi çekimleri için yapılan kiralama karşılığında keseceğimiz faturada KDV oranı 8 mi 18 mi olmalı?

31/05/2021 Tarihine kadar düzenlenecek faturada KDV oranı % 8 olacaktır. KDV tevkifatı olmaz.

Bir mükellefin bir şahıs işletmesi ve meşgalesi e-ticaret olan tek ortaklı bir limited şirketi var.Limited şirketi kapatacak. 1-Tasfiye adresini şahıs işletmesinin bulunduğu adresi yaparsa kira için şahıs işletmesinden limited şirkete fatura mı kesmesi gerekir yoksa limited şirket ile mal sahibi adını ayrı bir kira sözleşmesi mi düzenlemesi gerekir

Şahsi işletmesinde kasıt GV mükellefiyeti ise; bu kişinin elde ettiği kira geliri GMSİ olur.

Kiracı olacak Limited şirket kira bedelini % 20 (mayıs sonuna kadar % 10) GV stopajı yaparak bankaya yatırır.Fatura düzenlenmez KDV hesaplanmaz.Sözleşme şahıs ile Ltd. Şirket arasında yapılır.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir.Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dizi-cekimleri-icin-kiraya-verilen-gayrimenkul-icin-duzenlenecek-faturada-kdv-orani-ne-olmalidir/feed/ 0
Reklam Firmalarının Dış Giyim ve Kozmetik Harcamaları Gider Yazılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/reklam-firmalarinin-dis-giyim-kozmetik-harcamalari-gider-yazilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/reklam-firmalarinin-dis-giyim-kozmetik-harcamalari-gider-yazilabilir-mi/#respond Fri, 02 Nov 2018 14:15:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15489 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Dış giyim harcamalarının gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketinizin reklamcılık, yayıncılık, dergi basımı ve çeşitli organizasyon faaliyeti işleri ile iştigal ettiği, işiniz gereği çekim ve röportaj yaptığınız, açılış ve davetlere katıldığınız; yaptığınız işin görselliğe hitap etmesi nedeniyle kıyafet ve dış görünüşe dikkat edilmesi gerektiği; bu nedenle kıyafet, ayakkabı, kuaför ve kozmetik giderlerinizin olduğu belirtilerek, bu giderlerinizin Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu yönünden şirketiniz tarafından indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde; safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8’inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinde yer alan giderler indirilecektir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinde safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış olup, aynı maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği belirtilmiştir.

Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında sayılan kanunen kabul edilmeyen giderler dışında kalan, ticari organizasyona bağlı olarak yapılan giderler olup bunlara işletme gideri de denilebilmektedir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; şirket faaliyetlerinin ifasında kullandığınızı belirttiğiniz dış giyim eşyalarının, kuaför ve kozmetik harcamalarının münhasıran faaliyetinizin yürütülmesine mahsus olmaması nedeniyle, belirtilen harcamalarınız ile kurum kazancının elde edilmesi veya idamesi arasında doğrudan bir bağ olduğundan söz edilemeyecektir.

Buna göre; yapmış olduğunuz kıyafet, ayakkabı, kuaför ve kozmetik harcamalarının kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
Katma Değer Vergisi Kanununun:
-1 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ‘ye tabi olduğu,
-29 uncu maddesinin birinci fıkrasında; mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV ‘den, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV ‘yi indirebilecekleri,
-30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde; Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV ‘nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV ‘den indirilemeyeceği,
hüküm altına alınmıştır.

            Buna göre; söz konusu harcamalar Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen gider olduğundan, Anılan Kanununun 30’uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca bu harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV ‘nin şirketiniz tarafından indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

Kaynak: Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
22 Temmuz 2015 Tarih ve 49327596-125[KVK.2014.ÖZ.40]-178 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/reklam-firmalarinin-dis-giyim-kozmetik-harcamalari-gider-yazilabilir-mi/feed/ 0