çek – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 30 Jan 2023 16:05:53 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Müşterimizden Döviz çeki alıp. Vadesi geldiği zaman TL olarak karşılığını bankadan ödeme yapabilir mi? https://www.muhasebenews.com/musterimizden-doviz-ceki-alip-vadesi-geldigi-zaman-tl-olarak-karsiligini-bankadan-odeme-yapabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/musterimizden-doviz-ceki-alip-vadesi-geldigi-zaman-tl-olarak-karsiligini-bankadan-odeme-yapabilir-mi/#respond Tue, 31 Jan 2023 02:09:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=137794 Müşterimizden Döviz çeki alıp. Vadesi geldiği zaman TL olarak karşılığını bankadan ödeme yapabilir mi?

Döviz çekini; döviz ile ödenir TL ile ödenmez.


TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN 2008-32/34 SAYILI TEBLİĞ’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR 2022-32/66 SAYILI TEBLİĞ’E İLİŞKİN DUYURU

21 Nisan 2022

Basın Açıklaması

Bilindiği üzere, 13.09.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 12.09.2018 tarihli ve 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’da Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri belirli sözleşme türlerinde sözleşme bedelinin ve diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenemeyeceğine ilişkin bazı düzenlemeler yapılmış olup, söz konusu düzenlemeler sonrasında Bakanlığımızca belirlenen istisnalara ise Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 sayılı Tebliğ’in 8’inci maddesinde yer verilmiştir.

19.04.2022 tarihli 31814 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 2008-32/34 sayılı Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2022-32/66 sayılı Tebliğ ile bahse konu 8’inci maddenin dokuzuncu fıkrasının sonuna “Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.” cümlesi eklenmiş, on beşinci fıkrasında yer alan “kararlaştırılması” ibaresi “kararlaştırılması, ödenmesi ve kabul edilmesi” şeklinde değiştirilmiştir.

Bakanlığımızca, Türk parasının kıymetini koruma amacıyla oluşturulan kambiyo mevzuatının temel amacına uygun olacak şekilde, serbest piyasa koşulları çerçevesinde Türk Lirasının kullanımını önceliklendirmeye ve dolarizasyonla mücadeleye yönelik çalışmalara kararlılıkla devam edilmektedir.

Bu kapsamda, söz konusu değişikliklerle; menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedellerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasına imkân tanıyan istisnanın piyasanın işleyişini ve ticaretin devamlılığını sekteye uğratmamak amacıyla korunması ancak bu sözleşmeler konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesinin ve kabul edilmesinin zorunlu hale getirilmesi, kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin ise bu zorunluluktan muaf tutulması hedeflenmiştir.

Diğer taraftan, Türkiye’de yerleşik kişilerin;

1) 19.04.2022 tarihinden önce kendi aralarında akdetmiş oldukları menkul satış sözleşmelerinin ifası kapsamında 2022-32/66 sayılı Tebliğ’in yürürlük tarihi öncesinde dolaşıma girmiş bulunan döviz cinsinden kıymetli evraklar kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartının aranmaması,

2) 19.04.2022 tarihinden önce düzenlenmiş faturalar kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartının aranmaması,

3) Borsa İstanbul A.Ş. Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nda döviz cinsinden gerçekleştirilen kıymetli maden ve kıymetli taş alım satım işlemleri ile bu işlemlerin takası kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartının aranmaması hususları Bakanlığımızca uygun bulunmuştur.

 Ayrıca,

-Tebliğ’de geçen “menkul” ibaresinin gayrimenkul tanımına girmeyen her türlü mal ve eşyayı kapsadığının,

-Yapılan değişikliğin Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdettikleri/akdedecekleri menkul satış sözleşmeleri konusu ödeme yükümlülüklerine ilişkin olması sebebiyle, Türkiye’de yerleşik kişiler ile dışarıda yerleşik kişiler arasında akdedilmiş/akdedilecek menkul satış sözleşmelerine ilişkin ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunluluğunun bulunmadığının,

-Yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 19.04.2022 tarihi ve bu tarih sonrasında döviz cinsinden düzenlenmiş olan çek vb. ödeme araçlarının Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdettikleri/akdedecekleri menkul satış sözleşmeleri konusu ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde kullanılmasının mümkün olmadığının,

-Yapılan değişikliğin taşıt satış sözleşmelerinin mevcut durumunu değiştiren bir hüküm içermediğinin, 19.04.2022 tarihinde gerçekleştirilen değişiklik öncesinde olduğu gibi değişiklik sonrasında da Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri taşıt satış sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasının mümkün olmadığının,

-4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin olarak yapılan sözleşmelerin, Tebliğ’in 8’inci maddesinin on yedinci fıkrasına tabi olduğunun ve bu sözleşmelere ilişkin yükümlülüklerin 19.04.2022 tarihinde yapılan değişiklik kapsamında olmadığının,

-6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile bu Kanuna dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının (yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dahil olmak üzere) döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılmasının Tebliğ’in 8’inci maddesinin on sekizinci fıkrası uyarınca mümkün olduğunun ve bu işlemlere ilişkin yükümlülüklerin 19.04.2022 tarihinde yapılan değişiklik kapsamında olmadığının,

-Tebliğin 8’inci maddesinin diğer fıkralarında yer alan menkul satış sözleşmeleri dışındaki sözleşmelere ilişkin ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden kabul edilmesi ve yerine getirilmesine yönelik herhangi bir değişiklik yapılmadığının ve mevcut istisnaların geçerli olduğunun,

belirtilmesinde fayda görülmektedir.

Kamuoyuna duyurulur.

__________________________________________

19 Nisan 2022 SALI

Resmî Gazete Sayı : 31814

TEBLİĞ

Hazine ve Maliye Bakanlığından:

TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2008-32/34)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2022-32/66)

MADDE 1- 28/2/2008 tarihli ve 26801 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’in 8 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasının sonuna “Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.” cümlesi eklenmiş, on beşinci fıkrasında yer alan “kararlaştırılması” ibaresi “kararlaştırılması, ödenmesi ve kabul edilmesi” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

______________________________________________

TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: 2008-32/34)

Döviz Cinsinden ve Dövize Endeksli Sözleşmeler

MADDE 8 – (Mülga:RG-11/7/2009-27285) (Yeniden Düzenleme:RG-6/10/2018-30557) (Değişik:RG-16/11/2018-30597)

(1) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

(2) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

(3) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin veya bu maddenin on dokuzuncu fıkrasında belirtilen kişilerin alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(4) Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinin işletilmesi amacıyla kiralanmasıyla ilgili gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(5) Gümrüksüz satış mağazalarının kiralanmasına ilişkin gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(6) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; yurt dışında ifa edilecekler ile gemi adamlarının taraf oldukları dışında kalan iş sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

(7) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

  1. a) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,
  2. b) İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
  3. c) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,

ç)Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan, yurtdışında başlayıp Türkiye’de sonlanan veya yurt dışında başlayıp yurtdışında sonlanan hizmet sözleşmeleri.

d ) (Ek:RG-30/1/2021-31380) Türkiye’de yerleşik kişilerin Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinde akdedeceği konaklama hizmet sözleşmeleri.

(8) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.

(9) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür. (Ek cümle:RG-19/4/2022-31814) Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.

(10) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt kiralama sözleşmeleri dışında kalan menkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.

(11) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile yurt dışında üretilen donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.

(12) 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda tanımlanan gemilere ilişkin finansal kiralama (leasing) sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(13) 32 sayılı Kararın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama (leasing) sözleşmelerine ilişkin bedellerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.

(14) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin taraf olduğu iş sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(15) On altıncı fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşlarının veya Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf olduğu gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak (Değişik ibare:RG-19/4/2022-31814) kararlaştırılması, ödenmesi ve kabul

edilmesi mümkündür.

(16) Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden veya dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası andlaşmaların ifası kapsamında gerçekleştirilecek olan projeler dahilinde; yükleniciler veya görevli şirketlerin ve bunların sözleşme imzaladığı tarafların üçüncü taraflarla akdedeceği veya bahsi geçen projeler çerçevesinde akdedilecek, gayrimenkul satış sözleşmeleri ve iş sözleşmeleri dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması

mümkündür.

(17) 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin olarak yapılan sözleşmelerde sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür. Bu işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden

kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(18) 32 sayılı Karar hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile bu Kanuna dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının (yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dahil olmak üzere) döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.

(19) Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan olarak taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(20) Türkiye’de yerleşik yolcu, yük veya posta taşıma faaliyetinde bulunan ticari havayolu işletmeleri; hava taşıma araçlarına, motorlarına ve bunların aksam ve parçalarına yönelik teknik bakım hizmeti veren şirketler; sivil havacılık mevzuatı kapsamında havalimanlarında yer hizmetleri yapmak üzere çalışma ruhsatı alan veya yetkilendirilen kamu ya da özel hukuk tüzel kişiliği statüsündeki kuruluşlar ile söz konusu kuruluşların kurdukları işletme ve şirketler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayelerinde en az yüzde elli hisse oranına sahip olduğu ortaklıkların Türkiye’de yerleşik kişilerle döviz

cinsinden veya dövize endeksli bedeller içeren gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama ve iş sözleşmeleri haricindeki sözleşmeleri akdetmeleri mümkündür.

(21) Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayan sözleşmeler kapsamında düzenlenecek kıymetli evraklarda yer alan bedellerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkün değildir. Ancak, 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenmiş ve dolaşıma girmiş bulunan bu kapsamdaki kıymetli evraklar anılan geçici madde hükmünden istisnadır.

(22) Uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endekslenen ve/veya dolaylı olarak dövize endekslenen sözleşmeler, 32 sayılı Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında dövize endeksli sözleşme olarak değerlendirilir. Ancak, taşımacılık faaliyetlerine ilişkin hizmet sözleşmelerinde akaryakıt fiyatlarına endeksleme yapılması mümkündür.

(23) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışındaki; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, işlettiği veya yönettiği fonlar, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler 32 sayılı Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında Türkiye’de yerleşik olarak değerlendirilir. Ancak, sözleşmenin yurt dışında ifa edilmesi durumunda bu fıkra hükmü uygulanmaz.

(24) Bu madde uyarınca akdedilecek sözleşmelerde istisna kapsamına alınan, ancak 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan sözleşmeler de anılan geçici madde hükmünden istisnadır.

(25) 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, taşıt kiralama ve yolcu taşıma amaçlı ticari taşıt satış sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.

(26) 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.

(27) Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedellerin 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunludur.

(28) Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedeller 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamazsa; akdedilen sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, söz konusu

bedellerin 2/1/2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının 2/1/2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenir.

32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilen konut  ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller bu fıkranın ilk paragrafına göre iki yıllık süre için Türk parası olarak belirlenir. Ancak, Türk parası olarak belirlemenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren bir yıl geçerli olmak üzere; anılan paragraf uyarınca Türk parası olarak belirlenen kira bedeli, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, belirleme tarihinden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir. Bir sonraki kira yılı Türk parası cinsinden kira bedeli ise, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, önceki kira yılında geçerli olan kira bedelinin Türkiye İstatistik Kurumunun

belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir ve belirlenen Türk parası cinsinden kira bedeli bu fıkrada belirtilen iki yıllık sürenin sonuna kadar geçerli olur.

Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar ile gayrimenkul kira sözleşmeleri kapsamında verilen depozitolar ve sözleşmelerin ifası kapsamında dolaşıma girmiş kıymetli evraklar için bu fıkra hükmü uygulanmaz.

_________________________________________

-19 Nisan 2022 tarihinde yayınlanan tebliğde firmaların kendi aralarında yapacakları döviz ödemeleri yasaklandı mı?
-Dövizli fatura kesip cari hesap tutanlar ödemeleri TL mi yapmalı? Bir de TL’ye çevirirken hangi kur dikkate alınacak?
-Her ne kadar değerlemeler alış kurundan olsa da genelde fatura kesilirken firmalar TL satış kurunu alıyor.

Kişiler sözleşmeyi Döviz ile yapabilir, ancak ödeme veya tahsilatlar TÜRK Lirası ile yapılacaktır. Kur MB döviz alış kurudur.

Aşağıdaki Bilgi Notunu İnceleyiniz.

19 Nisan 2022 tarihli ve 31814 sayılı Resmi Gazete’de Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (No: 2022-32/66) yayımlandı.

Tebliğ ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’in “Döviz Cinsinden ve Dövize Endeksli Sözleşmeler” başlıklı 8 inci maddesinin 9 uncu fıkrasının sonuna “Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.” cümlesi eklenmiştir.

Buna göre, TÜRKİYE’DE YERLEŞİK KİŞİLERİN KENDİ ARALARINDA AKDEDECEKLERİ; taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan MENKUL SATIŞ sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yapmaları mümkündür.

ANCAK; Sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden Yapılması zorunludur.

Ayrıca Tebliğ’de , herhangi bir istisna hükmü olmadığından, menkul niteliğinde olan TİCARİ MALLARIN da bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir.

__________________________________________

19/04/2022’de yürürlüğe giren Türk parasını Koruma Yasası gereği Döviz cinsinden tahsilat ve ödemeler yasaklandı. Fakat vadesi henüz gelmemiş ve 19/04/2022’den önce düzenlenmiş döviz cinsinden çeklerin durumu nasıl olacaktır?

19.04.2022 tarihinden ÖNCE kendi aralarında akdetmiş oldukları menkul satış sözleşmelerinin ifası kapsamında 2022-32/66 sayılı Tebliğ’in yürürlük tarihi öncesinde dolaşıma girmiş bulunan döviz cinsinden kıymetli evraklar (ÇEK SENET ) kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ŞARTI YOKTUR.

19.04.2022 tarihinden ÖNCE düzenlenmiş faturalar kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi ŞARTI YOKTUR. TL ÖDEMESİ YAPILABİLİR.

_______________________________________

19.04.22 itibariyle çıkan karara göre ödemelerin TL olarak yapılması zorunluluğu Serbest Bölge firmalarını da kapsamakta mıdır? Serbest bölge firmaları yurtiçi olarak mı kabul etmek gerekir?

32 Sayılı Türk Parasını Koruma Kanununa göre 19/04/2022 tarihinde yürürlüğe giren tebliği hükümleri Serbest Bölgede uygulanmaz. Serbest bölge yurt için bölge değildir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/musterimizden-doviz-ceki-alip-vadesi-geldigi-zaman-tl-olarak-karsiligini-bankadan-odeme-yapabilir-mi/feed/ 0
Çek yaprağı başına ödeme yükümlülüğü 3.600 TL oldu https://www.muhasebenews.com/cek-yapragi-basina-odeme-yukumlulugu-3-600-tl-oldu/ https://www.muhasebenews.com/cek-yapragi-basina-odeme-yukumlulugu-3-600-tl-oldu/#respond Sat, 22 Jan 2022 08:01:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121225
22 Ocak 2022 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 31727
TEBLİĞ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

ÇEK DEFTERLERİNİN BASKI ŞEKLİNE VE BANKALARIN HAMİLE ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜ OLDUĞU MİKTARIN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (SAYI: 2010/2)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

(SAYI: 2022/3)

MADDE 1 – 20/1/2010 tarihli ve 27468 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çek Defterlerinin Baskı Şekline ve Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktarın Belirlenmesine İlişkin Tebliğ (Sayı: 2010/2)’in 4 üncü maddesinde yer alan “ikibinaltıyüzyetmiş Türk Lirası” ibareleri “üçbinaltıyüz Türk Lirası” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 2 – Aynı Tebliğin geçici 2 nci maddesinde yer alan “binaltıyüzseksen Türk Lirası” ibareleri “üçbin Türk Lirası” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 3 – Bu Tebliğ 28/1/2022 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4 – Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı yürütür.

 

 


Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/cek-yapragi-basina-odeme-yukumlulugu-3-600-tl-oldu/feed/ 0
Dövizli faturalarda oluşan kur farkı için fatura düzenlenmeli midir? https://www.muhasebenews.com/dovizli-faturalarda-olusan-kur-farki-icin-fatura-duzenlenmeli-midir/ https://www.muhasebenews.com/dovizli-faturalarda-olusan-kur-farki-icin-fatura-duzenlenmeli-midir/#respond Mon, 20 Dec 2021 03:30:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119180 Dövizli mal alışı yapıyoruz. Karşılığında dövizli fatura veriyoruz. Faturayı kesme tarihi ile çek verme tarihi farklı orda oluşan bir kur farkına fatura düzenleniyor. Asıl sormak istediğim çeki ödeme tarihinde oluşan kur farkına bir fatura kesilecek mi firmaya yada 646-646 yapıp kur farkını kayıtlara almalıyız?

Lehine kur kur farkı oluşan alıcı veya satıcı fatura düzenleyecektir. 

Faturada % 18 KDV hesaplanacaktır. Fark için 646 veya 656 hesaplar kullanılır.

4.5. Yurt İçi Teslimler ile İhraç Kayıtlı Teslimlerde Oluşan Kur Farkları

KDV Kanununun 26 ncı maddesinde, bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövizin, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği hüküm altına alınmıştır.

Konu ile ilgili 105 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin E bölümünde açıklama yapılmıştır.

4.5.1. Yurt içinde KDV uygulanmak suretiyle teslim edilen mallara ilişkin olarak,

– KDV dahil toplam bedelin dövize endeksli olarak belirlenmesi durumunda vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan kur farkı bedeline iç yüzde oranı uygulanarak,

– Dövize endeksli toplam bedele KDV’nin dahil edilmemesi durumunda vergiyi doğuran olay ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan kur farkları üzerinden lehine kur farkı ortaya çıkan mükellef tarafından düzenlenecek faturada KDV hesaplanması ve kur farkının ortaya çıktığı dönemde her iki mükellef tarafından genel esaslar çerçevesinde işlem yapılması gerekmektedir.

4.5.2. KDV Kanununun 11/1-c maddesi hükmü gereğince tecil-terkin uygulanmak suretiyle teslim edilen mallara ait bedelin dövize endeksli olarak belirlenmesi durumunda, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile ödeme tarihi arasında ihracatçı lehine ortaya çıkan kur farkları için ihracatçı tarafından düzenlenecek faturada KDV hesaplanarak beyan edilmesi gerekmektedir. Söz konusu KDV imalatçı tarafından genel esaslara göre indirim konusu yapılabilecektir. İmalatçı lehine kur farkı ortaya çıkması halinde 25 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin D bölümüne göre işlem yapılması gerekmektedir.


Kaynak: ismmmo,KDVK, 60 No.lu sirküler
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dovizli-faturalarda-olusan-kur-farki-icin-fatura-duzenlenmeli-midir/feed/ 0
Çalışanlara gıda harcaması için verilen hediye kartları SGK primine tabi midir? https://www.muhasebenews.com/calisanlara-gida-harcamasi-icin-verilen-hediye-kartlari-sgk-primine-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/calisanlara-gida-harcamasi-icin-verilen-hediye-kartlari-sgk-primine-tabi-midir/#respond Mon, 08 Nov 2021 15:30:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=117802 Personelimize birçok markette geçen hediye kartını verip sadece gıda ürünlerinde kullanacak şekilde kart vermemiz halinde sgk primine tabi olacak mıdır?

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.

 (Hizmet akdine tabi olarak işveren yanında çalışan sigortalılar) hak edilen ücretler prime esas kazançların hesabında; -Hak edilen ücretler, -Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarlar dikkate alınacaktır. 

Aynı maddenin devamına göre ise;

ayni yardımlar, 

ölüm, 

doğum ve evlenme yardımları, 

görev yollukları, 

seyyar görev tazminatı, 

kıdem tazminatı, 

iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, 

keşif ücreti, 

ihbar ve kasa tazminatları,

 ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, 

işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve 

bireysel emeklilik katkı payları tutarlarının,

prime esas kazanca tabi tutulmayacak ve bu istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. 

Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmayacaktır. 

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile ilgili olarak yukarıda belirtilen hükümler yorumlandığında işveren tarafından işçiye verilen hediye çekinin ayni bir sosyal yardım mahiyetinde olduğundan dolayı prime esas kazanca dahil edilmemesi gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır. 

Ancak burada işçiye verilen hediye çekinin işyerinin anlaşmalı olduğu yer dışında para gibi başka yerlerde de kullanılabilmesi halinde durum farklılaşacak ve söz konusu hediye çekinin bu kez prime esas kazanca dahil edilmesi gerekecektir. 

Konuyla ilgili olarak Yargıtay 21. Hukuk Dairesi verilen bir kararda; ayni yardımların özellik gösterdiği, ayni yardımların, sosyal veya kişisel bir ihtiyacın karşılanması yolunda yapıldığı, yardımın ayni veya para olarak yapılmasının öneminin bulunmamakta olduğu, örneğin işverenin sigortalılarına dağıttığı elbise, ayakkabı, sigortalı çocukları için kitap, kırtasiye gibi yardımların doğrudan ayni nitelik taşımasına karşın bu yardımların yemek bedeli, taşıt gideri, yakacak bedeli, dikiş ücreti, mesken veya sağlık yardımı, öğrenim yardımı türünden nakitte olabileceği, bu tür somut biçimde belli edilmiş ihtiyaca yönelik yardımların ayni yardım olarak kabul edileceği ve prim hesabında dikkate alınmayacağına hükmedilmiştir.(Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 05.02.2007)


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/calisanlara-gida-harcamasi-icin-verilen-hediye-kartlari-sgk-primine-tabi-midir/feed/ 0
Alınan ve verilen çeklere reeskont faizi hesaplama zorunlu mu? https://www.muhasebenews.com/alinan-ve-verilen-ceklere-reeskont-faizi-hesaplama-zorunlu-mu/ https://www.muhasebenews.com/alinan-ve-verilen-ceklere-reeskont-faizi-hesaplama-zorunlu-mu/#respond Sun, 07 Nov 2021 05:30:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=117592 Firmamıza ait verilen ve alınan çeklere reeskont uygulanabilir miyiz? Uygulanabilir ise toplu olarak girersek olur mu tek tek girmek mi yapmamız gerekir?

30.04.2013 Tarihli 64 No’lu Vergi Usul Kanunu sirkülerinde, Vergi Usul Kanunu’nun 281. maddesinde; vadesi gelmemiş olan senede bağlı alacaklar değerleme gününün kıymetine irca olunabilir. 

Bu takdirde, senette faiz nispeti açıklanmış ise bu nispet, açıklanmamış ise T.C.M.B ‘sı resmi iskonto haddi uygulanır. 

Yine aynı kanunun 285. maddesinde; vadesi gelmemiş olan senede bağlı borçlar değerleme günü kıymetine irca olunabilir. Bu takdirde senette faiz nispeti açıklanmışsa bu nispet, açıklanmamışsa T.C.M.B ‘resmi iskonto haddinde bir faiz uygulanır. 

Sirkülerin sonuç bölümünde, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla ileri düzenleme tarihli çeklerin değerleme gününde vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçlar için uygulanması öngörülen, reeskont uygulamasından yararlanması mümkün bulunmaktadır, denilmektedir.

Alınan ve verilen vadeli çeklerin reeskonta tabi tutulabilmesi için;
-Çek’e bağlanmış alacak ve borç ticari bir ilişkiden kaynaklanmış, yani dönem kar-zararının tespitinde etki etmiş olmalıdır.
-Reeskonta tabi tutulacak çek’in bir vade içermesi ve dönem sonu itibariyle vadesinin dolmamış olması gerekmektedir.
-Alınan ve verilen çekler işletme kayıtlarında mevcut olmalıdır. Şirket kayıtlarında mevcut olan alınan çekler ve verilen çeklerin reeskonta tabi tutulması zorunluluğu yoktur.
Ancak alınan çeklerine reeskont uygulayan şirketler verilen çeklerine de reeskont uygulamak zorundadır. Teminat veya tahsile verilen vadeli çeklerde reeskonta tabi tutulabilirler.
Faktoring şirketlerine verilen vadeli çekler, avans olarak alınan çekler, hatır çekleri reeskonta tabi olmazlar.
Yabancı para cinsi alınan ve verilen vadeli çeklerde T.C.M.B. iskonto oranı yerine libor esas alınır. Reeskont işleminden önce alınan ve verilen dövizli çekler kur değerlemesine tabi tutulduğundan kur farkı geliri veya kur farkı gideri oluşur. Dövizli çeklerde reeskont tutarı önce döviz bedeli üzerinden hesaplanır. Daha sonra bu tutar kur değerlemesine tabi tutularak reeskont tutarına ulaşılır. Reeskont gideri izleyen dönemde (dönem başı)gelir, reeskont geliri ise izleyen dönemde(dönem başı)gider yazılır. 

REESKONT TUTARI = NOMİNAL DEĞER x FAİZ ORANI x GÜN SAYISI / 360+(FAİZ ORANI x GÜN SAYISI) 

Değerleme her çek için ayrı ayrı yapılır.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/alinan-ve-verilen-ceklere-reeskont-faizi-hesaplama-zorunlu-mu/feed/ 0
Balık halinde ürün teslimi yapan firmalar 7000 TL üstü tahsilatlarını nakit olarak yapabilir mi? https://www.muhasebenews.com/balik-halinde-urun-teslimi-yapan-firmalar-7000-tl-ustu-tahsilatlarini-nakit-olarak-yapabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/balik-halinde-urun-teslimi-yapan-firmalar-7000-tl-ustu-tahsilatlarini-nakit-olarak-yapabilir-mi/#respond Thu, 07 Oct 2021 12:30:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116546 İstanbul Balık halindeki kişilerce düzenlenen faturalarda 213 sayılı VUK’nun mük. 355. maddesinin 4. fıkrasına göre, tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uyulması zorunluluğu var mıdır? 7.000 TL tevsik zorunluluğu balık hallerindeki satışlarda kapsam dışında mıdır?

Uygulama Tüm mükellefler içindir. Balık hali için özel bir düzenleme yok. 

7.000 TL’nin üstündeki ödemeler Banka, Çek, Kredi kart ile ödenecek veya tahsil edilecektir.

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO: 459)

4.Tevsik Zorunluluğunun Kapsamı ve Tutarı

4.1. Kapsam ve Tutar

Tevsik zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur.

Bu kapsamda örneğin;

– Her türlü mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin tahsilat ve ödemelerin,

– Avans, depozito, pey akçesi gibi suretlerle yapılacak tahsilat ve ödemelerin,

– İşletmelerin kendi ortakları ve/veya diğer gerçek ve tüzel kişilerle yaptığı her türlü tahsilat ve ödemelerin

belirlenen haddi aşması durumunda, aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve bu işlemlerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur.

4.1.1. Aynı Günde Aynı Kişi veya Kurumlarla Yapılan İşlemler

Aynı günde aynı kişi veya kurumlarla yapılan işlemlerin toplam tutarının bu Tebliğin (4.1.) bölümünde belirlenen haddi aşması durumunda, işlemlerin her biri işlem bazında belirlenen haddin altında kalsa bile, aştığı işlemden itibaren işleme konu tahsilat ve ödemelerin de aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılması zorunludur.

Örnek: Tevsik zorunluluğu kapsamında olan (A) A.Ş., aynı gün içerisinde (B) Ltd. Şti.’nden sırasıyla 1.000 TL, 3.000 TL, 3.500 TL ve 500 TL tutarında ayrı ayrı mal alımları gerçekleştirmiştir. Tevsik zorunluluğu kapsamında olan (A) A.Ş.’nin (B) Ltd. Şti.’nden aynı günde yaptığı mal alımları toplamı 3.500 TL’lik alımla 7.000 TL’lik haddi aştığından, son iki işleme ait tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması gerekmektedir.

Söz konusu tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda (A) A.Ş. ile (B) Ltd. Şti.’ne ayrı ayrı ceza uygulanacaktır.

4.1.2. Kısım Kısım Yapılan Tahsilat ve Ödemeler

Tahsilat ve ödemeye konu işlem tutarının tevsik zorunluluğu kapsamında bu Tebliğin (4.1.) bölümünde belirlenen haddi aşması halinde, bedelin farklı tarihlerde kısım kısım ödenmesinde işlemin toplam tutarı dikkate alınacak ve her bir tahsilat ve ödeme, tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla gerçekleştirilecektir.

Örnek: Serbest meslek erbabı (C), (D) A.Ş.’ye bir yıl süreyle vereceği hizmet karşılığında 12.000 TL alacaktır. Aralarındaki anlaşma gereği (D) A.Ş., hizmet bedelini 1.000 TL’lik taksitler halinde ödeyecektir. Bu durumda serbest meslek makbuzunun, taksitlerin ödendiği tarihlerde 1.000 TL üzerinden düzenlenmesi tevsik zorunluluğunu ortadan kaldırmayacak, sözleşmenin toplam tutarı belirlenen haddi aştığından kısım kısım yapılan her bir tahsilat ve ödeme de aracı finansal kurumlar kanalıyla tevsik edilecektir.

Söz konusu tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda serbest meslek erbabı (C) ile (D) A.Ş.’ye ayrı ayrı ceza uygulanacaktır.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/balik-halinde-urun-teslimi-yapan-firmalar-7000-tl-ustu-tahsilatlarini-nakit-olarak-yapabilir-mi/feed/ 0
Yazar kasa fişleri e-defter kayıtlarına hangi belge türü ile kayıt edilmelidir? https://www.muhasebenews.com/yazar-kasa-fisleri-e-defter-kayitlarina-hangi-belge-turu-ile-kayit-edilmelidir/ https://www.muhasebenews.com/yazar-kasa-fisleri-e-defter-kayitlarina-hangi-belge-turu-ile-kayit-edilmelidir/#respond Mon, 27 Sep 2021 00:11:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=110902 E-fatura ve e-defter mükellefi olan bir firmayız. Firmamıza, satmak üzere ticari mal alımı yaptık. Fakat rakam düşük olduğu için, satıcı firma mal alım faturası yerine yaza kasa fişi verdi. Bu yazar kasa fişini kayıtlarıma alırken, e-defterde belge türü olarak ne seçmem gerekiyor? 

Muhasebe kaydında belge tipi “other” seçilecektir.

E-deftere tabi mükellefin muhasebe kayıtlarında, aynı güne ait banka hareketleri, satış ve alış faturaları tek fiş ile kayıt edilebilir mi? 

Banka hareketleri için yapılacak yevmiye kayıtlarında dekont bazlı olarak kaydın yapılması esastır. 

Ancak sistem buna uygun değilse aynı gün içindeki bankalar ayrıştırılarak gün bazlı olarak diğer başlığının altından banka kayıtları açıklamalarda yazılacak şekilde yapılabilir. 

Çek kayıtlarında ise esas olan her çek kaydının ayrı yevmiye maddesinde gösterilmesidir. 

Ancak alıcısı ve satıcı aynı olması kaydıyla birden fazla çek bordro ile diğer başlığı altından kaydı yapılabilir.

e-defter uygulamasında birden fazla faturanın aynı yevmiye maddesine kaydedilip edilemeyeceği

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü 

   
Sayı : 11395140-105[Mük.242-2015/VUK-1-19090]-270229 30.12.2016
Konu : e-defter uygulamasında birden fazla faturanın aynı yevmiye maddesine kaydedilip edilemeyeceği  
         

 

         İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eki dilekçenizde, e-Fatura ve e-Defter uygulamasına tabi olan şirketinizin 30 yıl süreyle EPDK’dan aldığı … sayılı dağıtım lisansına istinaden … alanında yaklaşık 20.000 aboneye doğal gaz dağıtım faaliyetinde bulunduğu, e-Defter uygulamasında her bir belge için ayrı yevmiye kaydı oluşturulmasının öngörüldüğü, şirketinizin uygulama olarak 15-20 ya da daha fazla fatura başlangıç ve bitiş numarasına göre belge numarasını baz alarak kayıt yaptığı, şirketinizde günlük ortalama 1.000 adet fatura kesildiği bir o kadar da tahsilat yapıldığı, bu nedenle söz konusu işlemlerin tek tek muhasebe kayıtlarına aktarılmasının zaman kaybına ve kontrol güçlüğüne yol açtığı, uygulamada her satış faturasının tek tek mi kaydedilmesi gerektiği yoksa her bir belge türüne bir fiş numarası mı verileceği, şayet her belge tek tek kayıt edilecek ise kayıtlarınızı geriye dönük düzeltmenizin gerekeceği, şirketinizin mevcut durumunun dikkate alınarak e-defter uygulamasında her bir belge için ayrı bir yevmiye maddesi yerine tek bir fiş ile konsolide olarak günlük satışlarınızın ve tahsilatlarınızın tek bir yevmiye fişi olarak muhasebeleştirilip muhasebeleştirilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

         213 sayılı Vergi Usul Kanununun 172 nci maddesinde, defter tutma mecburiyeti bulunan gerçek ve tüzel kişiler sayılmış olup Kanunun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, kayıtların her hesap döneminde kapatılacağı ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu hükmüne yer verilmiştir. Anılan Kanunun 183 üncü maddesinde ise yevmiye defterinin, kayda geçirilmesi icap eden muamelelerin tarih sırasıyla ve madde halinde tertipli olarak yazıldığı defter olduğu, yevmiye defterinin ciltli ve sahifeleri müteselsil sıra numaralı olacağı hüküm altına alınmıştır.

         Aynı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, Maliye Bakanlığının, tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanması hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde tutulacak defter ve kayıtların kopyalarının Maliye Bakanlığında veya muhafaza etmekle görevlendireceği kurumlarda saklanması zorunluluğu getirmeye, bu konuda uygulama usul ve esaslarını belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

         Anılan Kanunun mükerrer 242 nci maddesi ile Maliye Bakanlığının, elektronik defter, belge ve kayıtlar için diğer defter, belge ve kayıtlara ilişkin usul ve esaslardan farklı usul ve esaslar belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

         Konuya ilişkin olarak yayımlanan 397 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile anonim ve limited şirketlerin elektronik fatura oluşturmalarına, alıcısına iletmelerine, muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmelerine izin verilmiş, 421 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de bazı mükellef gruplarına elektronik defter tutma ve elektronik fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu getirilmiştir. 20/06/2015 tarih ve 29392 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile söz konusu uygulamaların kapsamı genişletilmiştir.

         397 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile getirilen e-Fatura uygulaması haricinde “e-Arşiv Uygulaması”na yönelik olarak 433 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayımlanmış olup, 443 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile güncellenen söz konusu Tebliğde; e-Arşiv fatura uygulamasına kayıtlı bulunan satıcılar tarafından sunulan mal veya hizmetler karşılığında düzenlenen faturaların, alıcının e-Fatura sistemine kayıtlı olmayan mükellef veya nihai tüketici durumunda olması halinde dahi elektronik ortamda (e-arşiv uygulaması aracılığı ile) e-Arşiv faturası olarak düzenlenebilmesine ve alıcılarının talebi doğrultusunda kağıt veya elektronik ortamda alıcılarına iletilebilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Anılan Tebliğ ile Vergi Usul Kanunu uyarınca kâğıt ortamında düzenlenmek, muhafaza ve ibraz edilmek zorunluluğu bulunan faturanın, elektronik ortamda düzenlenmesi ve ikinci nüshasının elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesine imkân tanıyan e-Arşiv uygulaması mükelleflerin kullanımına açılmıştır.

         Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Defter Tutma Mükellefiyeti” başlıklı 64 üncü maddesinde; yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, karar ve işletme defterinin elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabileceği ve bu defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağının Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirleneceği hükme bağlanmış olup, bu kapsamda yayımlanan 1 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği ile Vergi Usul Kanunu kapsamında tutulması zorunlu olan defterlerden www.edefter.gov.tr internet adresinde format ve standardı yayımlanan defterlerin elektronik ortamda oluşturulmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenerek elektronik defter kullanımına izin verilmiştir.

         Diğer taraftan, elektronik defter uygulamasına ilişkin olarak www.edefter.gov.tr de yayımlanan “e-Defter Uygulama Kılavuzu V 1.4” ün “18. Belge Tipi (documentType)” bölümünde;

   “… Yapılacak olan muhasebe kayıtlarında kaynak belgeye ait detay bilgileri, e-Defter uygulamasında istenilmektedir.

         Ayrıca 19 Aralık 2012 tarih ve 28502 Sayılı Resmi gazetede yayımlanan ‘Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ’de yevmiye maddelerinin en az aşağıdaki bilgileri içermesi şarttır:

a) Madde sıra numarası,

b) Tarih,

c) Borçlu hesap,

ç) Alacaklı hesap,

d) Tutar,

e) Her kaydın dayandığı belgelerin türü ile varsa tarihleri ve sayıları.

         Dolayısıyla elektronik defter uygulamasında her bir belgeye ait bilgilerin, tek bir yevmiye kaydında gösterilmesi esastır. e-Defter uygulamasında kullanılan standartların gereği olarak belge bilgisine ilişkin detaylar (belge tipi, numarası ve tarihi) elektronik defterlerde gösterilmelidir.” açıklamaları yer almaktadır.

         “18. Belge Tipi (documentType)” bölümünün “Fatura kaydına istinaden açıklama” kısmında ise;

         “Bilindiği üzere e-Defter uygulamasında faturaların, ’18. Belge Tipi’ başlığında açıklandığı gibi her bir fatura ayrı bir yevmiye maddesinde olacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir. Ancak e-Arşiv kullanıcısı olmak şartıyla abonelik esasına göre çalışan firmalar ve kargo şirketleri ile yazılı talep üzerine Başkanlıkça uygun görülen sektörlerde faaliyet gösteren mükellefler e-defter uygulaması ile ilgili belirlenmiş olan diğer düzenlemelere uymak koşulu ile birden fazla faturayı kapsayacak şekilde yevmiye kaydı düzenleyebileceklerdir. Bu şekilde yapılan kayıtta belge tipi ‘other’, belge açıklaması ‘e-Arşiv fatura icmali’ olacaktır ve bu icmalin numarası ve tarih bilgisinin de yevmiye maddesinde gösterilmesi zorunludur. Ayrıca, bu icmalin e-arşiv raporu formatında ve aynı içerikte olması ayrıca mali mühür ya da elektronik imza ile imzalanarak elektronik ortamda muhafaza edilmesi zorunludur.

         Bununla birlikte, muhasebe kaydına konu edilecek faturaların aynı mahiyette olacak şekilde gruplandırılması (Örneğin Mal ve Hizmet Satış Faturaları, Mal ve Hizmet Alış Faturaları, Genel Gider Faturaları, vb şekilde gruplandırılması) en fazla 10’ar günlük muhasebe kayıt periyodunun dikkate alınması, en fazla 50 adet faturaya yer verilmesi ve her bir faturanın ait olduğu hesabın altında ayrı ayrı gözükecek şekilde belgenin türü, tarihi ve numarasına yer verilmesi kaydıyla, bir yevmiye maddesi içinde kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.” açıklamasına yer verilmiştir.

         Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre;

      e-Defter uygulamasında, her bir faturanın ayrı bir yevmiye maddesinde olacak şekilde kaydedilmesi esas olmakla birlikte; faturaların, mezkur Kılavuzda belirtildiği şekilde gruplandırılarak (alış faturaları, satış faturaları, genel gider faturaları vb.) en fazla 10’ar günlük muhasebe kayıt periyodunun dikkate alınması, en fazla 50 adet faturaya yer verilmesi ve her bir faturanın ait olduğu hesabın altında ayrı ayrı gözükecek şekilde belgenin türü, tarihi ve numarasına yer verilmesi kaydıyla, bir yevmiye maddesi içinde kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.

         Öte yandan, e-Fatura kullanıcısı olan şirketinizin, aynı zamanda e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olması ve abonelik esasına göre fatura düzenlemesi halinde; anılan Kılavuzda belirtildiği şekilde   “e-Arşiv Fatura İcmali” düzenlenmek ve yevmiye maddesine bu icmali other belgesi ve e-Arşiv İcmali açıklamasıyla ilişkilendirmek suretiyle,  birden fazla faturanın aynı yevmiye maddesine kaydedilmesi de mümkün bulunmaktadır.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yazar-kasa-fisleri-e-defter-kayitlarina-hangi-belge-turu-ile-kayit-edilmelidir/feed/ 0
Karşılıksız çek davası bedeli gider yazılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/karsiliksiz-cek-davasi-bedeli-gider-yazilabilir-mi/ Fri, 06 Aug 2021 06:42:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103062

T.C.
GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ   DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef   Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

11395140-105[323-2015/VUK-1-19556]-48699

29/04/2016

Konu

:

Karşılıksız çek davası bedelinin gider yazılıp   yazılamayacağı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, şirketinizin 20.., 20.. ve 20.. yıllarında mal sattığı… Ltd. Şti.’den (borçlu) almış olduğu …/03/2015 vadeli …. TL tutarındaki çekin karşılıksız çıktığı, …’de faaliyet gösteren şirketin ödemediği çek ile ilgili olarak;

– … İcra Müdürlüğünde 2015/… esas sayılı dosya ile takip talebinde bulunulduğu ve haciz yoluyla yapılacak takipte ödeme emri düzenlendiği,

– …/03/2015 tarihinde … Asliye Ticaret Mahkemesine açılan ihtiyati haciz davasında mahkemenin ../03/2015 tarih 2015/… sayılı kararında borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesi üzerine şirketin … Mevkiindeki gayrimenkulü üzerine ihtiyati haciz konulduğu,

– …/04/2015 tarihinde, borçlunun itirazı üzerine Mahkemenin 2015/… ek kararı ile yetkisizlik kararı verilerek …/03/2015 tarihinde verdiği ihtiyati haciz kararını kaldırdığı,

– İcra takibine yetkili … İcra Dairesinde başlanılmasından önce borçlu şirketin sahip olduğu gayrimenkulü üçüncü kişilere sattığının tespit edildiği,

– … İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasının, anılan ticaret mahkemesinin yetkisizlik kararı gereğince …’e gönderildiği,

– …/06/2015 tarihinde şirketinizin … İcra Dairesine borçlu aleyhine haciz talebinde bulunduğu, haciz talebinin 2015/… esas dosyasında takip edildiği ve …/06/2015 tarihinde haciz yoluyla yapılacak takipte ödeme emri düzenlendiği,

– …. İcra Dairesindeki dosyanın … İcra Müdürlüğündeki dosyanın devamı niteliğinde olduğu, ancak söz konusu gayrimenkul üçüncü kişilere satılmış olduğundan teminat ve ihtiyati haciz uygulamasına gidilemediği,

– …/10/2015 tarihinde gayrimenkulün üçüncü kişilere satımını müteakip şirketiniz tarafından borçlu ve gayrimenkulü alan kişiler aleyhine hacizden mal kaçırdıkları yönündeki muvazaalı işlem nedeniyle … Asliye Hukuk Mahkemesinde gayrimenkulün satışı iptali davasının açıldığı,

-…/10/2015 tarihli ve Esas No:2015/… Esas sayılı … Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile borçludan alacak için borçlunun aktifinde yer almayan gayrimenkul üzerine tapu kaydına … TL tutarında ihtiyati haciz konulduğu ve bu durumun …. Tapu Müdürlüğüne bildirildiği,

-…/10/2015 tarihinde ihtiyati haciz konusu gayrimenkulü satın alan üçüncü kişiler için … İcra Ceza Mahkemesinde yargılama yapıldığı belirtilerek;

söz konusu alacak için şüpheli alacak karşılığı ayrılıp ayrılamayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Şüpheli alacaklar” başlığını taşıyan 323 üncü maddesinde; “Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;

            1- Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;

            2- Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar;

            şüpheli alacak sayılır.

            Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.

            Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.

            Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar- zarar hesabına intikal ettirilir.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; dava veya icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar şüpheli alacak sayılmakta, bu şartlardan herhangi birinin mevcut olmaması durumunda ise şüpheli alacak kaydına imkan bulunmamaktadır.

Diğer yandan, şüpheli alacaklar için dava veya icra takibine başlanıldığı yılda karşılık ayrılması gerekmekte olup, şüpheli hale geldiği hesap döneminde karşılık ayrılmayan alacaklar için daha sonraki dönemlerde şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün olmamaktadır. Bir alacağın dava safhasında olduğunun kabulü için, mahkemeye dava, icraya takip için dilekçe verilmiş olması, ancak gerek mahkemeye gerek icraya yapılan başvuruların ciddiyetle takip edilmesi gerekmektedir.

Karşılıksız çıkan çekin karşılıksız çıktığına ilişkin kaydın yapıldığı dönem itibariyle dava veya icra takibine başlanılması gerekmekte olup, bu dönemde karşılık ayrılmayan alacaklar için müteakip yıllarda karşılık ayrılması mümkün değildir.

Kanun hükmü, teminatlı alacaklarda bu karşılığı teminattan geri kalan miktarla sınırlamakta, alacağın ipotek, haciz, rehin, kefil vs. suretlerle teminata bağlanmış olması halinde, şüpheli alacak karşılığı ayrılmayacağını kabul etmiş bulunmaktadır.

Şüpheli alacak uygulamasında teminat sayılan haller arasında bulunan (alacaklının alacağının tahsili için icra daireleri aracılığıyla uygulanan) hacizler, alacağın tahsilinin kuvvetle muhtemel olduğunu ve alacağın teminatsız kalmadığının göstergesi olarak değerlendirilmekte olup, borçluların mal, hak veya alacaklarına haciz konulması suretiyle söz konusu alacağın haciz konulan kısmı teminatlı hale gelmektedir.

Söz konusu olayda, … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/03/2015 tarihli kararına istinaden ihtiyati haciz konulan, aynı mahkemenin …/04/2015 tarihli kararıyla ihtiyati haczi kaldırılan ve …/10/..2015 tarihli … Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile borçlu aleyhine gayrimenkul üzerine ihtiyati haciz kararı verilerek bu durumu … Tapu Müdürlüğüne bildirilen (hacizden mal kaçırdıkları yönündeki muvazaalı işlem sonucunda üçüncü kişilerin mülkiyetinde olan) gayrimenkul şirketiniz alacağı kapsamında teminat olarak nitelendirilmektedir.

Yukarıda yapılan açıklamalara göre, tahsil edemediğiniz çek bedelinden kaynaklanan alacağınızın ihtiyati haciz konulan gayrimenkulun vergi değerine kadar olan kısmı teminatlı kabul edileceğinden bu kısma tekabül eden alacağınıza şüpheli ticari alacak karşılığı ayrılması mümkün değildir.

 


Kaynak: GİB ÖZelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
E-Defter kayıtlarında aynı yevmiye fişi içerisine birden fazla kayıt işlenebilir mi? https://www.muhasebenews.com/e-defter-kayitlarinda-ayni-yevmiye-fisi-icerisine-birden-fazla-kayit-islenebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/e-defter-kayitlarinda-ayni-yevmiye-fisi-icerisine-birden-fazla-kayit-islenebilir-mi/#respond Sun, 27 Jun 2021 22:26:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=110860 E-deftere tabi mükellefin muhasebe kayıtlarında, aynı güne ait banka hareketleri, satış ve alış faturaları tek fiş ile kayıt edilebilir mi? 

Banka hareketleri için yapılacak yevmiye kayıtlarında dekont bazlı olarak kaydın yapılması esastır. 

Ancak sistem buna uygun değilse aynı gün içindeki bankalar ayrıştırılarak gün bazlı olarak diğer başlığının altından banka kayıtları açıklamalarda yazılacak şekilde yapılabilir. 

Çek kayıtlarında ise esas olan her çek kaydının ayrı yevmiye maddesinde gösterilmesidir. 

Ancak alıcısı ve satıcı aynı olması kaydıyla birden fazla çek bordro ile diğer başlığı altından kaydı yapılabilir.

e-defter uygulamasında birden fazla faturanın aynı yevmiye maddesine kaydedilip edilemeyeceği

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü 

   
Sayı : 11395140-105[Mük.242-2015/VUK-1-19090]-270229 30.12.2016
Konu : e-defter uygulamasında birden fazla faturanın aynı yevmiye maddesine kaydedilip edilemeyeceği  
         

 

         İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eki dilekçenizde, e-Fatura ve e-Defter uygulamasına tabi olan şirketinizin 30 yıl süreyle EPDK’dan aldığı … sayılı dağıtım lisansına istinaden … alanında yaklaşık 20.000 aboneye doğal gaz dağıtım faaliyetinde bulunduğu, e-Defter uygulamasında her bir belge için ayrı yevmiye kaydı oluşturulmasının öngörüldüğü, şirketinizin uygulama olarak 15-20 ya da daha fazla fatura başlangıç ve bitiş numarasına göre belge numarasını baz alarak kayıt yaptığı, şirketinizde günlük ortalama 1.000 adet fatura kesildiği bir o kadar da tahsilat yapıldığı, bu nedenle söz konusu işlemlerin tek tek muhasebe kayıtlarına aktarılmasının zaman kaybına ve kontrol güçlüğüne yol açtığı, uygulamada her satış faturasının tek tek mi kaydedilmesi gerektiği yoksa her bir belge türüne bir fiş numarası mı verileceği, şayet her belge tek tek kayıt edilecek ise kayıtlarınızı geriye dönük düzeltmenizin gerekeceği, şirketinizin mevcut durumunun dikkate alınarak e-defter uygulamasında her bir belge için ayrı bir yevmiye maddesi yerine tek bir fiş ile konsolide olarak günlük satışlarınızın ve tahsilatlarınızın tek bir yevmiye fişi olarak muhasebeleştirilip muhasebeleştirilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

         213 sayılı Vergi Usul Kanununun 172 nci maddesinde, defter tutma mecburiyeti bulunan gerçek ve tüzel kişiler sayılmış olup Kanunun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, kayıtların her hesap döneminde kapatılacağı ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu hükmüne yer verilmiştir. Anılan Kanunun 183 üncü maddesinde ise yevmiye defterinin, kayda geçirilmesi icap eden muamelelerin tarih sırasıyla ve madde halinde tertipli olarak yazıldığı defter olduğu, yevmiye defterinin ciltli ve sahifeleri müteselsil sıra numaralı olacağı hüküm altına alınmıştır.

         Aynı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, Maliye Bakanlığının, tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanması hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde tutulacak defter ve kayıtların kopyalarının Maliye Bakanlığında veya muhafaza etmekle görevlendireceği kurumlarda saklanması zorunluluğu getirmeye, bu konuda uygulama usul ve esaslarını belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

         Anılan Kanunun mükerrer 242 nci maddesi ile Maliye Bakanlığının, elektronik defter, belge ve kayıtlar için diğer defter, belge ve kayıtlara ilişkin usul ve esaslardan farklı usul ve esaslar belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

         Konuya ilişkin olarak yayımlanan 397 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile anonim ve limited şirketlerin elektronik fatura oluşturmalarına, alıcısına iletmelerine, muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmelerine izin verilmiş, 421 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de bazı mükellef gruplarına elektronik defter tutma ve elektronik fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu getirilmiştir. 20/06/2015 tarih ve 29392 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile söz konusu uygulamaların kapsamı genişletilmiştir.

         397 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile getirilen e-Fatura uygulaması haricinde “e-Arşiv Uygulaması”na yönelik olarak 433 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayımlanmış olup, 443 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile güncellenen söz konusu Tebliğde; e-Arşiv fatura uygulamasına kayıtlı bulunan satıcılar tarafından sunulan mal veya hizmetler karşılığında düzenlenen faturaların, alıcının e-Fatura sistemine kayıtlı olmayan mükellef veya nihai tüketici durumunda olması halinde dahi elektronik ortamda (e-arşiv uygulaması aracılığı ile) e-Arşiv faturası olarak düzenlenebilmesine ve alıcılarının talebi doğrultusunda kağıt veya elektronik ortamda alıcılarına iletilebilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Anılan Tebliğ ile Vergi Usul Kanunu uyarınca kâğıt ortamında düzenlenmek, muhafaza ve ibraz edilmek zorunluluğu bulunan faturanın, elektronik ortamda düzenlenmesi ve ikinci nüshasının elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesine imkân tanıyan e-Arşiv uygulaması mükelleflerin kullanımına açılmıştır.

         Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Defter Tutma Mükellefiyeti” başlıklı 64 üncü maddesinde; yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, karar ve işletme defterinin elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabileceği ve bu defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağının Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirleneceği hükme bağlanmış olup, bu kapsamda yayımlanan 1 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği ile Vergi Usul Kanunu kapsamında tutulması zorunlu olan defterlerden www.edefter.gov.tr internet adresinde format ve standardı yayımlanan defterlerin elektronik ortamda oluşturulmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenerek elektronik defter kullanımına izin verilmiştir.

         Diğer taraftan, elektronik defter uygulamasına ilişkin olarak www.edefter.gov.tr de yayımlanan “e-Defter Uygulama Kılavuzu V 1.4” ün “18. Belge Tipi (documentType)” bölümünde;

   “… Yapılacak olan muhasebe kayıtlarında kaynak belgeye ait detay bilgileri, e-Defter uygulamasında istenilmektedir.

         Ayrıca 19 Aralık 2012 tarih ve 28502 Sayılı Resmi gazetede yayımlanan ‘Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ’de yevmiye maddelerinin en az aşağıdaki bilgileri içermesi şarttır:

a) Madde sıra numarası,

b) Tarih,

c) Borçlu hesap,

ç) Alacaklı hesap,

d) Tutar,

e) Her kaydın dayandığı belgelerin türü ile varsa tarihleri ve sayıları.

         Dolayısıyla elektronik defter uygulamasında her bir belgeye ait bilgilerin, tek bir yevmiye kaydında gösterilmesi esastır. e-Defter uygulamasında kullanılan standartların gereği olarak belge bilgisine ilişkin detaylar (belge tipi, numarası ve tarihi) elektronik defterlerde gösterilmelidir.” açıklamaları yer almaktadır.

         “18. Belge Tipi (documentType)” bölümünün “Fatura kaydına istinaden açıklama” kısmında ise;

         “Bilindiği üzere e-Defter uygulamasında faturaların, ’18. Belge Tipi’ başlığında açıklandığı gibi her bir fatura ayrı bir yevmiye maddesinde olacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir. Ancak e-Arşiv kullanıcısı olmak şartıyla abonelik esasına göre çalışan firmalar ve kargo şirketleri ile yazılı talep üzerine Başkanlıkça uygun görülen sektörlerde faaliyet gösteren mükellefler e-defter uygulaması ile ilgili belirlenmiş olan diğer düzenlemelere uymak koşulu ile birden fazla faturayı kapsayacak şekilde yevmiye kaydı düzenleyebileceklerdir. Bu şekilde yapılan kayıtta belge tipi ‘other’, belge açıklaması ‘e-Arşiv fatura icmali’ olacaktır ve bu icmalin numarası ve tarih bilgisinin de yevmiye maddesinde gösterilmesi zorunludur. Ayrıca, bu icmalin e-arşiv raporu formatında ve aynı içerikte olması ayrıca mali mühür ya da elektronik imza ile imzalanarak elektronik ortamda muhafaza edilmesi zorunludur.

         Bununla birlikte, muhasebe kaydına konu edilecek faturaların aynı mahiyette olacak şekilde gruplandırılması (Örneğin Mal ve Hizmet Satış Faturaları, Mal ve Hizmet Alış Faturaları, Genel Gider Faturaları, vb şekilde gruplandırılması) en fazla 10’ar günlük muhasebe kayıt periyodunun dikkate alınması, en fazla 50 adet faturaya yer verilmesi ve her bir faturanın ait olduğu hesabın altında ayrı ayrı gözükecek şekilde belgenin türü, tarihi ve numarasına yer verilmesi kaydıyla, bir yevmiye maddesi içinde kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.” açıklamasına yer verilmiştir.

         Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre;

      e-Defter uygulamasında, her bir faturanın ayrı bir yevmiye maddesinde olacak şekilde kaydedilmesi esas olmakla birlikte; faturaların, mezkur Kılavuzda belirtildiği şekilde gruplandırılarak (alış faturaları, satış faturaları, genel gider faturaları vb.) en fazla 10’ar günlük muhasebe kayıt periyodunun dikkate alınması, en fazla 50 adet faturaya yer verilmesi ve her bir faturanın ait olduğu hesabın altında ayrı ayrı gözükecek şekilde belgenin türü, tarihi ve numarasına yer verilmesi kaydıyla, bir yevmiye maddesi içinde kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.

         Öte yandan, e-Fatura kullanıcısı olan şirketinizin, aynı zamanda e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olması ve abonelik esasına göre fatura düzenlemesi halinde; anılan Kılavuzda belirtildiği şekilde   “e-Arşiv Fatura İcmali” düzenlenmek ve yevmiye maddesine bu icmali other belgesi ve e-Arşiv İcmali açıklamasıyla ilişkilendirmek suretiyle,  birden fazla faturanın aynı yevmiye maddesine kaydedilmesi de mümkün bulunmaktadır.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/e-defter-kayitlarinda-ayni-yevmiye-fisi-icerisine-birden-fazla-kayit-islenebilir-mi/feed/ 0
Karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin yeni düzenleme https://www.muhasebenews.com/karsiliksiz-cikan-cek-protesto-edilmis-senet-kredi-karti-ve-diger-kredi-borclarina-iliskin-yeni-duzenleme/ https://www.muhasebenews.com/karsiliksiz-cikan-cek-protesto-edilmis-senet-kredi-karti-ve-diger-kredi-borclarina-iliskin-yeni-duzenleme/#respond Wed, 09 Jun 2021 08:04:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=110535 7326 Kanun Numaralı “BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN” 

Resmi Gazete: 9 Haziran 2021 ÇARŞAMBA – Sayı : 31506

MADDE 13 – 22/1/2009 tarihli ve 5834 sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde ilave edilmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Anapara ve/veya taksit ödeme tarihi 20/5/2021 tarihinden önce olup da; kullandığı nakdî ve gayrî nakdî kredilerinin anapara, faiz ve/veya ferilerine ilişkin ödemelerini aksatan gerçek ve tüzel kişilerin, ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek kişilerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin 5411 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi hükmü uyarınca kurulan Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtları, söz konusu borçların ödenmesi geciken kısmının 31/12/2021 tarihine kadar tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmaz.

(2) Kredi kuruluşları ve finansal kuruluşların birinci fıkra hükmü uyarınca mevcut kredileri yeniden yapılandırması veya yeni kredi kullandırması, bu kuruluşlara hukuki ve cezai sorumluluk doğurmaz.”

 


Kaynak: Resmi Gazete 9.6.2021
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/karsiliksiz-cikan-cek-protesto-edilmis-senet-kredi-karti-ve-diger-kredi-borclarina-iliskin-yeni-duzenleme/feed/ 0