çalışanlar – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 15 Jul 2024 15:53:48 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Çalışanlar ve İşverenlerin Yıllık Ücretli İzin İle İlgili Hak ve Yükümlülükleri https://www.muhasebenews.com/calisanlar-ve-isverenlerin-yillik-ucretli-izin-ile-ilgili-hak-ve-yukumlulukleri/ https://www.muhasebenews.com/calisanlar-ve-isverenlerin-yillik-ucretli-izin-ile-ilgili-hak-ve-yukumlulukleri/#respond Tue, 16 Jul 2024 04:00:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=152666 Çalışanlar ve İşverenlerin Yıllık Ücretli İzin İle İlgili Hak ve Yükümlülükleri

Yıllık ücretli izinle ilgili yasal düzenleme 4857 sayılı İş Kanunu’nun 53 ila 61’inci maddeleri arasındaki maddelerde yapılmıştır. Ayrıca 3 Mart 2004 tarihli ve 25391 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği” ile yıllık ücretli izinlerin usul ve esasları belirlenmiştir.

Bu yazımızda; İş Kanunu’nda ve Yönetmelikte yapılan açıklamalar ışığında yıllık ücretli izine yönelik temel hususları ve bazı özellikli durumları başlıklar altında ele alacağız.  

1- Yıllık ücretli izne hak kazanmak için en az ne kadar süreyle çalışılması gerekiyor?

Yıllık ücretli izne hak kazanabilmek için çalışanın, işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi dahil olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olması gerekiyor. 

Gelen bazı sorularda deneme süresinin yıllık iznin hesabına dahil olup olmadığı konusunda tereddütler olduğunu anlıyoruz. İş Kanunu’nun 53’üncü maddesinde deneme süresinin de yıllık ücretli izin hesabında dikkate alınacağı açık bir şekilde hüküm altına alındığından bu konu yoruma açık olmayıp, deneme süresinin yıllık ücretli iznin hesabında dikkate alınması gerekmektedir. 

2- Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilebilir mi?

Yıllık ücretli izin hakkında vazgeçilmesi veya iş yeri tarafından silinmesi mümkün değildir. 

Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara İş Kanunu’nun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.

Çalışanın yıllık ücretli izin hakkından feragat edemez, yıllık ücretli izin kullanmak yerine parasını isteyemez.

Anayasa’nın 50. maddesi hükmü gereği “……. Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.” denmektedir.  Anayasa’nın bu hükmü gereği 4857 sayılı İş Kanunu’ndaki düzenlemeler toplu olarak ele alındığında, kanunlarda sayılan olağanüstü haller dışında çalışanların hafta tatili, ulusal ve resmi bayramlarda ve yıllık ücretli izin günlerinde çalışmadan dinlendirilmesi hususunda işverene ve işçiye zorunluluklar getirilmiştir. 

Bu kuralın normal koşullardaki istisnası iş sözleşmesinin fesih edildiği sırada varsa kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkına isabet eden ücretinin ödenmesidir. Bunun dışında gerek işverenin işlerin aksamaması için yıllık ücretli izine çıkartmak yerine çalışana iznin ücretini önermesi, gerekse çalışanın gelirini arttırmak amacıyla izne çıkmak yerine parasını istemesi yasal olarak mümkün  değildir.

Kanun, yıllık ücretli izin haklarının çalışan tarafından dinlenme maksatlı kullanılmasını esas almıştır. Yasaya göre işçi ve işveren birikmiş izin haklarını iş akdi devam ederken nakit olarak ödenmesi yönünde birbirlerine teklifte bulunamazlar ancak çalışanın işten istifa etmesi veya işverenin, işçiyi işten çıkarması veya diğer nedenlerle iş akdinin son bulması halinde kullanılmamış izin hakları çalışana nakit olarak ödenmelidir. 

Tereddüt edilen hususlardan biri de işçinin istifa etmesi halinde birikmiş yıllık ücretli izin haklarının ödenip ödenmeyeceğidir. Kullanılmamış yıllık ücretli izin haklarının ödenmesinde çalışanın istifa edip etmemesi veya iş akdinin işveren tarafından sonlandırılmasının bir önemi yoktur. İş akdi hangi nedenle sona ererse ersin çalışanın birikmiş yıllık ücretli izin hakları iş akdinin feshi esnasında kendisine nakit olarak ödenmelidir. 

İş akdinin feshi sırasında önceki yıllarda oluşmuş ancak fesih tarihi itibarıyla kullanılmamış yıllık ücretli izin hakları karşılığında yapılacak ödemeler ücret gibi değerlendirilerek üzerinden vergi ve SGK primleri kesintileri yapılacaktır.  

3- Yıllık ücretli izin süreleri çalışanın kıdemine göre değişir 

Çalışanlara verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi çalışanın kıdemine yani iş yerindeki toplam çalışma süresine göre belirlenmekte olup şu şekildedir;

İş yerindeki çalışma süresine (kıdemine) göre yıllık ücretli izin süresi;

a) 1 yıldan 5 yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara 14 iş gününden, 

b) 5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara 20 iş gününden, 

c) 15 yıl (dahil) ve daha fazla olanlara 26 iş gününden

az olamaz.

Cumartesi günleri İş Kanunu’nda çalışma günü olarak belirlendiği için yıllık ücretli izin hesabında iş günü olarak hesaba katılır. İşyerinde cumartesi günleri çalışma olup olmamasının yıllık ücretli iznin hesabında önemi yoktur. Hafta tatilinin cumartesi ve pazar günleri iki gün olarak uygulandığı iş yerleri, yıllık ücretli izin hesabı cumartesi günü de iş günüymüş gibi yapmalıdır. 

Yukarıdaki bölümde, işçinin kıdemine göre belirlenen yıllık ücretli izin günleri hesabında cumartesi günü iş günü olarak hesaplanacaktır. 

Örnek olarak; Cumartesi ve pazar günleri çalışmanın olmadığı bir iş yerinde 2 yıllık çalışma süresini dolduran, bu nedenle  14 iş günü yıllık ücretli izin hakkı olan çalışanın 31 Temmuz 2024 tarihinde başlayacak ve 14 iş günü sürecek yıllık ücretli izin süresi aşağıdaki gibi olacaktır. 

İzin başlangıcı : 1 Ağustos 2024

İzin günü hakkı : 14 iş günü

İş başı tarihi : 19 Ağustos 2024

İşçinin izin dönemine denk gelen 4, 11 ve 18 Ağustos 2024 Pazar günleri 14 iş günü olan izin süresine eklenmiş ve izin süresi 17 takvim günü olarak hesaplanmış ayrıca izninin son günü olan 16.08.2024 cuma gününden sonraki gün işe başlayacakken bu günün de cumartesi gününe denk gelmesi ve iş yerinde  cumartesi günü çalışma olmaması nedeniyle iş başı tarihi 19 Ağustos 2024 pazartesi günü olarak hesaplanmıştır. 

Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri 4’er iş günü artırılarak uygulanacaktır. (4857/53.mad)

18 ve daha küçük yaştaki işçilerle 50 ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi 20 iş gününden az olmayacaktır. (4857/53.mad)

Yıllık izin süreleri işveren ile çalışan arasında yapılacak iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir. (4857/53.mad)

4- Yıllık ücretli izne hak kazanma ve izni kullanma dönemi

Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır. Şu kadar ki, bir işverenin İş Kanunu kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde İş Kanunu kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları süreler de hesaba katılır. 

İş Kanunu’nun geçerli 4’üncü maddesinde hangi işlerde İş Kanunu’nun geçerli olmadığı hüküm altına alınmıştır. 

Buna göre bir işçinin aynı işverenin kontrolü altında olan iş yerlerindeki çalışma süreleri yıllık ücretli izin hesabında tek iş yeri olarak ele alınacaktır. 

Örnek olarak, aynı işverenin kontrolü altındaki bir limited şirkette ve 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununun 2’nci maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı çanta alım satımı yapılan iş yerinde farklı zamanlarda dönüşümlü ve yarı zamanlı (part-time) çalışan ancak iki yerdeki çalışması kesintisiz olarak devam eden işçinin yıllık ücretli izin süresi tek bir yerde çalışıyormuş gibi hesaplanacaktır. 

5- Gelecek yıla ait izin hakkının hesabı hangi tarihten başlar? 

İşçinin gelecek izin hakları için geçmesi gereken bir yıllık hizmet süresi, bir önceki izin hakkının doğduğu günden başlayarak gelecek hizmet yılına doğru hesaplanır. 

Örnek;

İşe giriş tarihi : 1 Ağustos 2022

Yıllık izne hak kazanılan tarih : 1 Ağustos 2023

İzleyen yıl için izne hak kazanılan tarih : 1 Ağustos 2024

6- Yıllık izin hesabında dikkate alınacak durumlar

Yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayılan bazı durumlar aşağıda belirtilmiştir.

Aşağıdaki süreler yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayılır: 

a) İşçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan ötürü işine gidemediği günler (Ancak, 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen süreden fazlası sayılmaz.).

b) Kadın işçilerin 74’üncü madde gereğince doğumdan önce ve sonra çalıştırılmadıkları günler.

c) İşçinin muvazzaf askerlik hizmeti dışında manevra veya herhangi bir kanundan dolayı ödevlendirilmesi sırasında işine gidemediği günler (Bu sürenin yılda 90 günden fazlası sayılmaz.).

d) Çalışmakta olduğu işyerinde zorlayıcı sebepler yüzünden işin aralıksız bir haftadan çok tatil edilmesi sonucu olarak işçinin çalışmadan geçirdiği zamanın onbeş günü (işçinin yeniden işe başlaması şartıyla).

e) İş Kanunu’nun Çalışma Süresinden Sayılan Haller başlıklı 66’ncı maddesinde sözü geçen zamanlar.

f) Hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil günleri

g) 3153 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmeliğe göre röntgen muayenehanelerinde çalışanlara pazardan başka verilmesi gereken yarım günlük izinler

h) İşçilerin arabuluculuk toplantılarına katılmaları, hakem kurullarında bulunmaları, bu kurullarda işçi temsilciliği görevlerini yapmaları, çalışma hayatı ile ilgili mevzuata göre kurulan meclis, kurul, komisyon ve toplantılara yahut işçilik konuları ile ilgili uluslararası kuruluşların konferans, kongre veya kurullarına işçi veya sendika temsilcisi olarak katılması sebebiyle işlerine devam edemedikleri günler. 

ı) (Değişik: 4/4/2015-6645/35 md.) Ek 2’nci maddede sayılan izin süreleri,

j) İşveren tarafından verilen diğer izinler ile 65’inci maddedeki kısa çalışma süreleri.

Çalışmakta olduğu işyerinde zorlayıcı sebepler yüzünden işin aralıksız bir haftadan çok tatil edilmesi sonucu olarak işçinin çalışmadan geçirdiği zamanın onbeş günü (işçinin yeniden işe başlaması şartıyla) 

Geçtiğimiz yıllarda pandemi döneminde uygulanan KÇÖ’de (Kısa Çalışma Süreleri), yıllık ücretli izin hesabında dikkate alınıp alınmayacağı merak edilen konulardan biri. İş Kanunu’nun 55’nci maddesine göre KÇÖ’de geçen sürelerin 15 günü yıllık izin hesabında dikkate alınıyor. Bu konuda aksi yönde mahkeme kararı da olduğunu belirtip konumuza devam edelim. 

k) Bu Kanunun uygulanması sonucu olarak işçiye verilmiş bulunan yıllık ücretli izin süresi.

7- Yıllık ücretli izin bölünebilir mi?

Kural olarak yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez ve iznin kıdeme göre hak edilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur. Ancak Çalışan ve işverenin anlaşması halinde izin süreleri, bir bölümü 10 günden aşağı olmamak üzere bölümler hâlinde kullanılabilir.

Örnek: 

İşçi ile işverenin karşılık anlaşması ile yıllık ücretli izin süresi aşağıdaki şekilde belirlenebilir.

Birinci izin dönemi : 1 Ağustos 2024- 13 Ağustos 2021 (10 iş günü ve 2 pazar)

İkinci izin : 26 Ağustos 2024 (1 İş Günü)

Üçüncü izin dönemi : 3 Eylül 2024 / 4 Eylül 2024 (2 İş Günü)

Dördüncü izin dönemi : 26 Eylül 2024 (1 İş Günü)

8- Yıl içindeki ücretsiz izinler yıllık izinden düşülebilir mi?

İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez. 

Yıl içinde verilen ücretsiz izinler kullanıldığı dönemdeki aylık ücretten kesilmelidir. İşveren, isterse ücretsiz izinler için kesinti yapmayabilir. 

9- Yıllık izin süresine denk gelen bayram günleri izin gününden düşer mi?

Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında, izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz. Bir başka deyişle çalışanın yıllık izni bu süreye denk gelen milli ve dini bayram günleri ile diğer yasal tatil günleri kadar uzar.

Bayram ve diğer resmi tatil günleri; 

Ulusal Bayram Günü 29 Ekim; 

28 Ekim günü saat 13.00’ten 29 Ekim günü devam eder: 1,5 gün

Resmi bayram günleri şunlardır:

* 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı: 1 gün

* 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı günüdür: 1 gün

* 30 Ağustos günü Zafer Bayramıdır: 1 gün

Dini bayram günleri şunlardır:

* Ramazan Bayramı; Arefe günü saat 13.00’ten itibaren: 3.5 gün

* Kurban Bayramı; Arefe günü saat 13.00’ten itibaren: 4.5 gün

Diğer bayram günleri şunlardır:

1 Ocak yılbaşı tatilidir: 1 gün

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü tatilidir: 1 gün

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü: 1 gün

10- Ücretsiz Yol İzni Hakkı

Yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde (başkabir şehirde veya başka bir ülkede) geçirecek olanlara talepte bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır. Ücretsiz izinler ilgili aydaki ücretten düşülecektir. 

İşveren, ayrıca işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır.

11- Alt işverenlerin değişmesi durumunda çalışanların yıllık izin haklarında bir kayıp olur mu?

Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği hâlde aynı işyerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi, aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır. 

Asıl işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içinde kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene vermekle yükümlüdür.

12- Yıllık izin öncesi ücret peşin ödenmelidir. 

Kural olarak işveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır. 

Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri de ayrıca ödenmelidir. (4857/57)

13- Yıllık izindeyken başka yerde çalışmak yasaktır

Yıllık ücretli iznini kullanmakta olan çalışanın, işverenin izni ve onayı olmadan yıllık ücretli izin süresi içinde ücret karşılığı başka bir işte çalıştığı anlaşılırsa, bu izin süresi içinde kendisine ödenen ücret işveren tarafından geri istenebilir. (4857/58)

14- Birikmiş yıllık ücretli izin alacağı sadece iş akdi sonlandığında nakit olarak ödenmelidir.

İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar.

İşveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde ihbar süresi ile çalışana verilmesi zorunlu yeni iş arama izinleri yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe giremez. 

15- Yıllık iznin ne zaman kullanılacağını işin nitelik ve özelliğine göre işveren tarafından belirlenir

Çalışan, hak ettiği yıllık ücretli iznini kullanmak istediği zamandan en az bir ay önce işverene yazılı olarak bildirmelidir. 

İzin kurulu veya işveren, çalışanın istediği izin kullanma tarihi ile bağlı değildir. Ancak, izin sıra ve nöbetleşmesini göstermek üzere söz konusu kurulca düzenlenecek çizelgeler çalışanın talebi ve iş durumu dikkate alınarak hazırlanır.

Aynı tarihe rastlayan izin isteklerinde; işyerindeki kıdem ve bir önceki yıl iznini kullandığı tarih dikkate alınarak öncelikler belirlenir.

İşveren veya işveren vekilleri, izin kurulu veya bunun yerine geçenlere danışmak suretiyle işyerinde yürütülen işlerin nitelik ve özelliklerine göre, yıllık ücretli izinlerin, her yılın belli bir döneminde veya dönemlerinde verileceğini tayin edebilir. Bunu işyerinde ilan eder.

Yol izni alanlar bu süreyi kullanmadan işe dönerlerse, işveren bunları anılan sürenin bitiminden önce işe başlatmayabilir.

16- Toplu i̇zin uygulamasına i̇lişkin açıklamalar

İşveren veya işveren vekili Nisan ayı başı ile Ekim ayı sonu arasındaki süre içinde, çalışanların tümünü veya bir kısmını kapsayan toplu izin uygulayabilir.

Toplu izin uygulamasına gidildiğinde, izin kurulu izin çizelgelerini, toplu izne çıkacak çalışanlar aynı zamanda izne başlayacak ve çalışanların izin sürelerine ve yol izni isteklerine göre her çalışanın izin süresinin bitimini gösterecek biçimde düzenler ve ilan eder.

Toplu izin dönemleri, bu dönemlerde henüz yıllık ücretli izin hakkını kazanmayan çalışanları da kapsayacak şekilde belirlenebilir. Şu kadar ki, ertesi yıl veya yıllarda bu toplu izin yönteminin uygulanmaması halinde, bu durumda olanların gelecek yıllık ücretli izne hak kazanacakları tarih, genel esaslara göre belirlenir.

Toplu izin uygulanması halinde işveren veya işveren vekili, işyerinin korunması, işyerindeki araç, gereç, donatım veya makinelerin bakımı, hazırlanması, temizlenmesi veya güvenliğinin sağlanması gibi zorunlu durumlar için yeter sayıda çalışanı toplu izin dışında tutabilir.

Bu durumda olanların yıllık izinleri toplu izin döneminden önce veya sonra diledikleri tarihte verilir.

17- Kısmi süreli çalışanların yıllık ücretli i̇zin hakları nasıl hesaplanır?

Kısmi süreli ya da çağrı üzerine iş sözleşmesi ile çalışanlar yıllık ücretli izin hakkından tam süreli çalışanlar gibi yararlanır ve farklı işleme tabi tutulamaz.

Kısmi süreli ya da çağrı üzerine iş sözleşmesi ile çalışanlar iş sözleşmeleri devam ettiği sürece her yıl için hak ettikleri izinleri, bir sonraki yıl izin süresi içine isabet eden kısmi süreli iş günlerinde çalışmayarak kullanır.

Belirtilen esaslara göre izne hak kazanan kısmi süreli ya da çağrı üzerine çalışan işçilerle tam süreli çalışan işçiler arasında yıllık izin süreleri ve izin ücretleri konularında bir ayrım yapılamaz.

18- Primler yıllık ücretli i̇zin hesabında dikkate alınır mı?

İzin ücretinin belirlenmesinde; fazla çalışma karşılığı alınacak ücretler, primler, sosyal yardımlar ve işyerinin devamlı çalışanı olup, normal saatler dışında hazırlama, tamamlama, temizleme işlerinde çalışan işçilerin bu işler için aldıkları ücretler hesaba katılmaz.

19- Emekli çalışanların yıllık izin hakları aynı mıdır?

4/1-a, 4/1-b ve 4/1-c (Eski adıyla SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı) statülerinin birinden emekli olan kişi İş Kanunu’na tabi bir işyerinde emekli statüsünde çalışmaya başladığı tarihten itibaren kendisi için SGK’ya normal çalışanlardan ayrı bir şekilde ve Sosyal Güvenlik Destek Primi adı altında prim ödenmektedir.

Yıllık ücretli izin hakların hesabında emekli çalışanlarla (SGDP) normal çalışanlar arasında bir fark yoktur. Deneme süresi dâhil aynı işverene bağlı farklı işyerlerinde de olsa bir yıl çalışmış olan emeklilerin,  normal çalışanlarda olduğu gibi 14 iş günü yıllık izin hakkı vardır.  Ancak emeklinin 50 yaşından büyük olması halinde, izin günü en az 20 iş günü olmalıdır. 

20- Kullanılmayan yıllık ücretli izin hakları sonraki yıllara devreder mi?

İşverenlerin hangi nedenle olursa olsun, çalışanların ilgili yıla veya geçmiş yıllara ilişkin birikmiş yıllık ücretli izin haklarını silmeye yönelik yapacağı yazılı veya sözlü bildirimin hukuki geçerliliği yoktur. Böyle bir durumun ortaya çıkması halinde çalışanın iş akdinin feshinden itibaren 5 yıllık bir zamanaşımı süresini göz önünde bulundurarak yıllık ücretli izin haklarını talep etmek için dava açma hakkı vardır.

 

Ali KARAKUŞ

SMMM & Bağımsız Denetçi

16 Temmuz 2024

İstanbul

 


Kaynak: Ali KARAKUŞ – SMMMM, Bağımsız Denetçi özel izni ile yayımlanmıştır. Ancak kaynak gösterilerek kullanılabilir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/calisanlar-ve-isverenlerin-yillik-ucretli-izin-ile-ilgili-hak-ve-yukumlulukleri/feed/ 0
Emekli olduktan sonra SGDP’li olarak çalışanlara istirahat parası ödenmez https://www.muhasebenews.com/emekli-olduktan-sonra-sgdpli-olarak-calisanlara-istirahat-parasi-odenmez/ https://www.muhasebenews.com/emekli-olduktan-sonra-sgdpli-olarak-calisanlara-istirahat-parasi-odenmez/#respond Tue, 10 Oct 2023 01:00:48 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146903 Emekli olduktan sonra çalışanlar (SGDP) hastalık raporu aldıklarında sağlık raporu parasını devlet öder mi?

Emekli olup tekrar çalışmaya başlayanlara geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez. Emekli olduktan sonra sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışanlar, hastalık veya analık raporu nedeniyle istirahat raporu almaları durumunda geçici iş göremezlik ödeneği verilmez. Bu durum, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) web sitesinde de açıkça belirtilmiştir.

SGK’nın web sitesinde yer alan açıklama şu şekildedir:

“Emekli olduktan sonra sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışanlar, hastalık veya analık raporu nedeniyle istirahat raporu almaları durumunda geçici iş göremezlik ödeneği verilmez.”

Bu nedenle, emekli olup tekrar çalışmaya başlayan kişilerin hastalık veya analık nedeniyle istirahat raporu almaları durumunda geçici iş göremezlik ödeneği alma hakları yoktur.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/emekli-olduktan-sonra-sgdpli-olarak-calisanlara-istirahat-parasi-odenmez/feed/ 0
Ay İçinde Kısmi Süreli Olarak Çalışanlar Eksik Günlerini 4/1-a (SSK) Olarak Ödeyebilir Mi? https://www.muhasebenews.com/ay-icinde-kismi-sureli-olarak-calisanlar-eksik-gunlerini-4-1-a-ssk-olarak-odeyebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/ay-icinde-kismi-sureli-olarak-calisanlar-eksik-gunlerini-4-1-a-ssk-olarak-odeyebilir-mi/#respond Thu, 21 Sep 2023 06:30:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146434

ESNEK ÇALIŞMA VE SİGORTALILIK

Kanunla ilk defa getirilen uygulama ile; hizmet akdiyle çalışmakla birlikte, 4857 sayılı İş Kanunun 12 ve 13 üncü maddelerine istinaden kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile ev hizmetlerinde ay içinde 30 günden az çalışanlar sigortalıların, ay içerisinde kısmi çalıştıkları toplam sürelerin, 7,5 saate bölünmesiyle çıkan sürenin sigortalıya hizmet olarak mal edilmesi imkanı getirilmiştir.

Bu kapsamda çalışanlar da genel sağlık sigortasına kapsamına alınacak ve ay içerisinde eksik kalan çalışma günlerinin genel sağlık sigortası primi açısından tamamlamaları zorunlulukları olacaktır. Daha açık ifadelerle, bu durumda olanlar ay içinde genel sağlık sigortasından tam olarak yararlanacaklardır.

6111 sayılı Kanunla;

Kanunun yürürlük tarihinden sonraki kısmi süreleri çalışmalarda ay içinde çalışılmayan süreler (kısmi iş sözleşmelerinin devam ettiği süreler) için borçlanma hakkı getirilmiştir. Borçlanmada, genel sağlık sigortası primi ödenmişse bu prim ödenmeyecek ve borçlanılan süreler de 4/a statüsünde sayılacaktır. Borçlanma için ilgililerin bulundukları yerdeki sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik merkezlerine başvurmaları gerekmektedir.

Kısmi süreli çalışanlardan ay içerisinde eksik kalan günlerini isteğe bağlı olarak ödemeleri durumunda isteğe bağlı ödenen süreler hizmet akdi statüsünde sayılarak bunların 7.200 günden emekli olmaları imkanı getirilmiştir.

 


Kaynak: SGK.gov.tr
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/ay-icinde-kismi-sureli-olarak-calisanlar-eksik-gunlerini-4-1-a-ssk-olarak-odeyebilir-mi/feed/ 0
Yıl İçinde İş yeri Değişikliği Yapan Çalışanlar Gelir Vergisi Matrahını Yeni İş Yerine Devredebilir Mi? https://www.muhasebenews.com/yil-icinde-is-yeri-degisikligi-yapan-calisanlar-gelir-vergisi-matrahini-yeni-is-yerine-devredebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yil-icinde-is-yeri-degisikligi-yapan-calisanlar-gelir-vergisi-matrahini-yeni-is-yerine-devredebilir-mi/#respond Mon, 19 Dec 2022 10:21:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135641 Şirkete girişi yapılacak yüksek ücretli yöneticinin daha önceki çalıştığı yerden kümülatif gelir vergisi matrahını gösteren bir belge istenme zorunluluğu var mıdır?

Bu genel bilgilendirme yazısı yıl içinde iş yeri değişikliği yapan çalışanlar ile ilgili. Bilindiği üzere artık tek işyerinden ücret elde eden çalışanlar da elde ettikleri ücret gelirinin her yıl için belirlenen belli bir tutarı aşması durumunda kişisel gelir vergisi beyannamesi vermeleri gerekiyor. 2022 Yılı için tek işverenden ücret geliri elde eden çalışanların elde ettikleri gayrisafi ücret gelirleri toplamının 880.000 TL’yi aşması durumunda (vergiden istisna edilmeyen ücret gelirleri için) gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerekiyor. 

Yıl içinde birden fazla işverenden ücret geliri elde eden çalışanlar ise GVK 86’ıncı maddesi uyarınca; birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birinciden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı 2022 yılı için 70.000 TL’yi ve birinci işverenden alınan dâhil ücret gelirleri toplamı 880.000 TL’yi aşmaması halinde gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir. 

İkinci işverenden alınan toplam tutar 70.000 TL’yi geçerse hem birinci işverenden alınan hem de ikinci işverenden elde edilen tüm ücret geliri için gelir vergisi beyannamesi verilecektir. Birinci işverenden alınan ücret geliri 880.000 TL’yi aşarsa ve/veya ikinci işverenden alınan ücret 70.000 TL’nin altında kalırsa ya da sadece tek işverenden alınan ücret izleyen yılın mart ayında gelir vergisi beyannamesi ile bildirilecektir.

İşte bu noktada yıl içinde birden fazla işverenden ücret geliri elde eden kişilerin kümülatif gelir vergisi matrahını yeni işverendeki bordroya taşıyıp taşıyamayacağını önem kazanıyor. Bu konuda 311 SERİ NO’LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ’nde açıklamalar yapılmıştır. Tebliğ’in 22’nci maddesindeki açıklamalar bunun mümkün olduğunu belirtiyor. 

Tebliğin bu yazı ile ilgili olan “Ücret Gelirlerinin Vergilendirilmesi” başlıklı bölümünü aşağıya ekledik ancak kümülatif gelir vergisi matrahının taşınıp taşınmayacağına ilişkin açıklamayı ayrı olarak aşağıda belirtiyoruz. 

İlgili bölüm şu şekildedir;

_______________________________

Özel sektör işyerlerinde birden fazla işverenin yanında çalışanların durumu

MADDE 21 – (1) Aşağıdaki hallerde, hizmet erbabının ücretlerinin birden fazla işverenden elde edildiği kabul edilir:

a) Bir özel sektör işvereninin yanında çalışan hizmet erbabının, yıl içerisinde bu işverenden elde ettiği ücretinin yanısıra,  başka bir özel sektör işvereninden ya da kamu kurum veya kuruluşundan da elde ettiği ücret gelirleri.

b) Aynı takvim yılı içinde bir özel sektör işvereninin yanında çalışmakta iken, işten ayrılarak başka bir özel sektör işvereninin yanında ya da kamu kurum veya kuruluşunda çalışmaya başlanılması nedeniyle elde ettiği ücret gelirleri.

c) Aynı takvim yılı içinde, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin yanında çalışan hizmet erbabının, söz konusu mükelleflerin ortağı oldukları iş ortaklığı veya adi ortaklıklar bünyesinde çalışmaya başlamaları halinde elde ettikleri ücret gelirleri.

(2) Hizmet erbabının birden fazla işverenden ücret geliri elde etmesi durumunda her bir işverenden elde edilen ücret ayrı ayrı vergilendirilecek olup ücret matrahları birbiri ile ilişkilendirilmeyecektir. Hizmet erbabının işveren değişikliği yapması durumunda, yeni işverenden alınacak ücret, eski işverenden aldığı ücret matrahı ile ilişkilendirilmeden sıfır  matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.

(3) Aşağıdaki hallerde, hizmet erbabının ücretlerinin tek işverenden elde edildiği kabul edilir:

a) İki ayrı özel sektör firmasının birleşmesi (devir, nev’i değişikliği ve bölünme halleri dahil).

b) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulan yerlerde çalışan hizmet erbabının, yıl içinde alt işvereninin değişmesi.

c) Ortaklık halinde faaliyette bulunan işyerlerinde, ortaklardan herhangi birinin değişmesi.

(4) Aynı takvim yılı içinde tek işverenden elde edildiği kabul edilen ücretler, kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.

(5) Yıl içerisinde işveren değiştiren hizmet erbabı, ücret gelirine ilişkin gelir vergisi matrahını yeni işverenine bildirmek suretiyle ücretinin gelir vergisi tarifesine göre kümülatif olarak vergilendirilmesini talep edebilir. Bu durumda yeni işveren kümülatif matrahı dikkate alarak tevkifat yapar. Yıl içinde birden fazla işverenden elde ettiği ücret gelirleri kümülatif matrah dikkate alınarak vergilenen hizmet erbabının bu gelirlerini yıllık beyannameyle beyan etme yükümlülüğü bulunması durumunda, yıllık beyannamede bildirilen matrah üzerinden hesaplanan gelir vergisinden kümülatif matrah dikkate alınmak suretiyle tevkif suretiyle ödenen vergiler mahsup edilebilecektir.

Açıklamalardan anlaşılacağı üzere; 

maddenin (2) bendinde;  Hizmet erbabının birden fazla işverenden ücret geliri elde etmesi durumunda her bir işverenden elde edilen ücret ayrı ayrı vergilendirilecek olup ücret matrahları birbiri ile ilişkilendirilmeyeceği, hizmet erbabının işveren değişikliği yapması durumunda, yeni işverenden alınacak ücret, eski işverenden aldığı ücret matrahı ile ilişkilendirilmeden sıfır  matrah esas alınmak suretiyle vergilendirileceği belirtilmekte, İzleyen (5)’nic bendinde ise yıl içerisinde işveren değiştiren hizmet erbabı, ücret gelirine ilişkin gelir vergisi matrahını yeni işverenine bildirmek suretiyle ücretinin gelir vergisi tarifesine göre kümülatif olarak vergilendirilmesini talep edebileceği, bu durumda yeni işveren de kümülatif matrahı dikkate alarak tevkifat yapacağı belirtilmektedir.

Genel bilgilendirme amacıyla Tebliğin ilgili bölümünün aynı şekilde aşağıda belirtiyoruz.


27 Mayıs 2020 Tarih

311 SERİ NO’LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

Resmi Gazete Tarihi: 27/05/2020

Resmi Gazete No: 31137

YEDİNCİ BÖLÜM

Ücret Gelirlerinin Vergilendirilmesi

Yasal düzenleme

MADDE 18 – (1) 7194 sayılı Kanunun 15 inci maddesi ile 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (b) alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

1. Tam mükellefiyette;

b) Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan ücretler (birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birinciden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı ve birinci işverenden alınan dâhil ücret gelirleri toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dâhil),”

Tek işverenden veya birden fazla işverenden elde edilen ücret gelirlerinin vergilendirilmesi ve beyanı

MADDE 19 – (1) Tevkif suretiyle vergilendirilmiş;

a) Tek işverenden ücret geliri elde eden mükelleflerin, ücret gelirleri toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL)  aşması,

b) Birden fazla işverenden ücret geliri elde eden mükelleflerin, birinci işverenden aldıkları ücret gelirleri de dâhil olmak üzere ücretleri toplamının gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşması,

c) Birden fazla işverenden ücret geliri elde eden mükelleflerin, birden sonraki işverenden alınan ücretleri toplamının gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 49.000 TL) aşması,

halinde, ücret gelirleri yıllık beyanname ile beyan edilecektir.

(2) Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı ücretli tarafından serbestçe belirlenebilecektir.

(3) 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, ücret gelirlerinin beyan edilip edilmeyeceği kendi içinde değerlendirilecek olup, diğer gelirlerin bulunması halinde bu gelirler hesaplamaya dahil edilmeyecektir. Yine, aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre, diğer gelirlerin beyan edilip edilmeyeceğinin tespitinde de ücret gelirleri hesaplamaya dahil edilmeyecektir.

(4) Yıllık beyanname verilmesi durumunda, 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinde eğitim ve sağlık harcamaları ile bağış ve yardımlar gibi bazı harcamaların da beyan edilen gelirden indirim konusu yapılması mümkündür.

(5) Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesine göre yıl içinde tevkif suretiyle ödenen vergiler mahsup edilebilecektir.

(6) Tevkifata tabi tutulmamış ücret gelirleri (193 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinde yer alan diğer ücretler hariç), tutarı ne olursa olsun aynı Kanunun 95 inci maddesi hükmüne istinaden yıllık beyannameyle beyan edilecektir.

Örnek 1: Bay (A), 2020 yılında tek işverenden tevkif suretiyle vergilendirilmiş 700.000 TL ücret geliri elde etmiştir. Bay (A)’nın 2020 yılında elde ettiği ücret geliri 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşması nedeniyle, Bay (A)’nın bu ücret gelirini, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan etmesi gerekmektedir. Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden yıl içinde kesilen vergiler mahsup edilebilecektir.

Örnek 2: Bayan (B) 2020 takvim yılında; birinci işverenden 580.000 TL, ikinci işverenden 30.000 TL olmak üzere iki ayrı işverenden ücret geliri elde etmiş ve ücretlerin tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiştir.

Bayan (B)’nin, birinci ve ikinci işverenden elde etmiş olduğu ücretleri toplamı (580.000 TL+30.000 TL=) 610.000 TL, 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aştığından ücret gelirlerinin tamamı beyan edilecektir. Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden yıl içinde kesilen vergiler mahsup edilebilecektir.

Örnek 3: Bay (C) 2020 takvim yılında; birinci işverenden 500.000 TL, ikinci işverenden 50.000 TL olmak üzere iki ayrı işverenden ücret geliri elde etmiş ve ücretlerin tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiştir.

Bay (C)’nin, birinci ve ikinci işverenden elde etmiş olduğu ücretleri toplamı (500.000 TL+50.000 TL=) 550.000 TL, 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşmamakla birlikte birden sonraki işverenden elde ettiği ücret geliri olan 50.000 TL, aynı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan (2020 yılı için 49.000 TL) tutarı aştığından iki işverenden elde ettiği ücret geliri toplamı beyan edilecektir. Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden yıl içinde kesilen vergiler mahsup edilebilecektir.

Örnek 4: Bay (Ç) 2020 takvim yılında; birinci işverenden 560.000 TL, ikinci işverenden 20.000 TL ve üçüncü işverenden 18.000 TL olmak üzere üç işverenden ücret geliri elde etmiş ve ücretlerin tamamı kesinti yoluyla vergilendirilmiştir.

Birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı serbestçe belirlenebildiğinden, Bay (Ç) 560.000 TL’lik ücret gelirini birinci işverenden elde edilen ücret olarak belirlemiştir.

Buna göre Bay (Ç)’nin,

– Üç işverenden elde ettiği ücret gelirleri toplamı (560.000 TL+ 20.000 TL+ 18.000 TL=) 598.000 TL, 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşmadığından ve

– Birden sonraki işverenlerden elde ettiği ücretleri toplamı (20.000TL+ 18.000 TL=) 38.000 TL, aynı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 49.000 TL) aşmadığından,

ücret gelirleri yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmeyecektir.

Örnek 5: Serbest meslek erbabı Bay (D)’nin serbest meslek kazancının yanında tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş iki işverenden elde edilen ücret geliri ile tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş işyeri kira geliri bulunmaktadır.

Serbest meslek kazancı                                             300.000 TL

Birinci işverenden alınan ücret                                 400.000 TL

İkinci işverenden alınan ücret                                     40.000 TL

İşyeri kira geliri                                                          30.000 TL

Bay (D), serbest meslek kazancı nedeniyle her halükarda beyanname verecektir.

İkinci işverenden alınan ücret geliri 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 49.000 TL) ve ücret gelirleri toplamı aynı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşmadığından, ücret gelirleri beyannameye dahil edilmeyecektir.

Serbest meslek kazancı ve işyeri kira geliri toplamı (300.000 TL + 30.000 TL=) 330.000 TL, 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 49.000 TL) aştığından, işyeri kira geliri de beyannameye dahil edilecektir.

Örnek 6: Bay (E)’nin 2020 yılı gelirleri aşağıdaki gibi olup, ücret gelirleri ve işyeri kira gelirleri tevkif yoluyla vergilendirilmiştir.

Birinci işverenden alınan ücret                                450.000 TL

İkinci işverenden alınan ücret                                  180.000 TL

İşyeri kira geliri                                                         35.000 TL

Ücret gelirleri toplamı 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aştığından, bu gelirler için beyanname verilecektir.

İşyeri kira geliri ise 35.000 TL, aynı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 49.000 TL) aşmadığından beyannameye dahil edilmeyecektir.

Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin tek işveren olarak değerlendirilmesi

MADDE 20 – (1) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin; uluslararası sınıflandırmalara göre belirlenmiş olan, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerini, sosyal güvenlik kurumlarını ve mahallî idareleri ifade ettiği hükme bağlanmıştır.

(2) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları, aynı fıkranın (1) numaralı bendinde ise hizmet erbabına ödenen ücretler ile aynı Kanunun 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 üncü ve 104 üncü maddelere göre, tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

(3) Günümüz bilişim teknolojisinde meydana gelen gelişmeler neticesinde, genel  yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde çalışanların ücretlerine ilişkin bilgilerin elektronik ortama taşınması neticesinde,  bu bilgilerin muhafazası, bilgilere erişimi,  veri kullanım ve değerlendirilmesi daha sistematik bir hale gelmiştir. Ayrıca, Kamu Personel Harcamaları Yönetim Sistemi ile tüm kamu kurumlarında; memur, kadro karşılığı sözleşmeli, sözleşmeli, geçici personel ve işçi olarak çalışan personelin; maaş, ek ders, fazla çalışma ücretleri, eğitim yılına hazırlık ödeneği ile doğum, ölüm, ödül, ikramiye gibi ödemelere ilişkin işlemlerinin (maaş hesaplama, bordro, kontrol dökümleri, ödeme emri belgesi oluşturma,  personelin banka hesabına aktarma, personelin sigorta primleri ve istatistik, raporlama işlemleri) elektronik ortamda düzenli olarak yapılması sağlanmaktadır.

(4) Bu gelişmeler doğrultusunda, genel yönetim kapsamında bulunan kamu idareleri ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda (ticaret şirketleri hariç) çalışan personelin, yıl içerisinde bu kapsamdaki diğer kurum ve kuruluşlardan da ücret alması veya bu kapsamdaki diğer bir kurum ve kuruluşa nakil olması durumunda, elde ettikleri ücretler tek işverenden alınan ücret olarak değerlendirilecektir.

(5) Aynı yıl içerisinde birden fazla kamu kurumundan çeşitli adlarla ücret alan personel bulunduğu gibi atama, nakil ve benzeri sebeplerle bir kurumdan diğer bir kuruma geçen personel de bulunmaktadır. Bu çerçevede, genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlar (ticaret şirketleri hariç), bu idarelerde çalışanların ücretlerinin vergilendirilmesinde tek işveren olarak değerlendirilecektir. Genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda (ticaret şirketleri hariç) çalışan personelin, aynı yıl içerisinde atama, nakil ve benzeri sebeplerle tek işveren olarak değerlendirilen diğer bir kuruma geçmesi veya birden fazla kurumdan ücret geliri elde etmesi durumunda, bu personelin elde ettiği ücret gelirlerinin toplamı, kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir. Diğer idareler ile kurum ve kuruluşlardaki ücret matrahı, Hazine ve Maliye Bakanlığı e-bordro programından veya diğer idare ile kurum ve kuruluştan temin edilebilecektir. Bu idarelerde çalışanların tevkif yoluyla vergilendirilmiş tek işverenden aldıkları bu ücretleri 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşmaması halinde, bu gelirler için beyanname verilmeyecektir.

(6) Genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalışan personelin; aynı yıl içerisinde, bunlar dışında bir işverenden de ücret geliri elde etmesi veya görevinden ayrılarak bu işveren nezdinde çalışmaya başlaması durumunda, söz konusu personelin ücret matrahları birbiri ile ilişkilendirilmeksizin her bir işverenden elde edilen ücret ayrı ayrı gelir vergisi tevkifatına tabi tutulacaktır. Bu durumda, birden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamının, 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 49.000 TL) aşması veya bu tutarı aşmamakla birlikte her iki işverenden aldığı ücret geliri toplamının aynı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşması halinde, ücret gelirlerinin tamamının beyan edilmesi gerekmektedir.

Örnek 7: 5018 sayılı Kanunun (II) sayılı cetvelinde yer alan (F) Üniversitesinde görevli Bay (G), 2020 yılı Kasım ayı içerisinde aynı cetvelde yer alan (H) Üniversitesine nakil yoluyla geçmiştir. Bay (G)’nin ücretlerine ait gelir vergisi matrahının, eski kurumundaki süre gelen gelir vergisi matrahları ile birleştirilmesi ve Bay (G)’ye yapılan ödemelerin, tek işverenden elde edilen ücret olarak 193 sayılı Kanunun 61, 63, 94, 103 ve 104 üncü maddeleri kapsamında vergilendirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, Bay (G)’nin, (F) Üniversitesinde görevli iken (H) Üniversitesine verdiği hizmet karşılığı kendisine yapılan ücret ödemelerinin vergilendirilmesi de aynı şekilde olacaktır.

Örnek 8: (İ) Bakanlığında görevli Bayan (I), 2020 yılı içerisinde (K) Bakanlığının ilişkili kuruluşu olan (L) Kurumu yönetim kurulu üyeliği dolayısıyla huzur hakkı ücreti elde etmiştir. Bayan (I)’nın, (İ) Bakanlığı ile (L) Kurumu yönetim kurulu üyeliğinden aldığı ücret ödemeleri, tek işverenden elde edilen ücret olarak kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.

Örnek 9: (M) Bakanlığından ücret alan Bay (N), aynı zamanda (O) Hastanesi döner sermayesinden de ücret almaktadır. Bay (N)’ye yapılan ücret ödemeleri, tek işverenden elde edilen ücret olarak kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.

Örnek 10: (S) Bakanlığından ücret alan Bay (Ö), nakil yoluyla (T) Bakanlığına geçmiştir. Bay (Ö)’nün (T) Bakanlığındaki ücretlerine ait gelir vergisi matrahı, (S) Bakanlığındaki süre gelen gelir vergisi matrahı ile birleştirilecek ve tek işverenden elde edilen ücret olarak kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.

Örnek 11: (U) Bakanlığından ücret alan Bayan (Ü), nakil yoluyla 16 Temmuz 2020 tarihinde (V) Üniversitesine geçmiştir. Bayan (Ü)’nün nakil tarihi itibarıyla (U) Bakanlığındaki ücretlerine ait kümülatif gelir vergisi matrahı 42.000 TL’dir. (V) Üniversitesi Bayan (Ü)’ye yapacağı ilk ücret ödemesinde, e-bordro programı veya (U) Bakanlığından Bayan (Ü)’nün süre gelen gelir vergisi matrahı bilgisini temin edecek ve yapacağı ücret ödemesi ile 42.000 TL’lik süre gelen gelir vergisi matrahını birleştirerek, tek işverenden elde edilen ücret olarak kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirecektir.

Özel sektör işyerlerinde birden fazla işverenin yanında çalışanların durumu

MADDE 21 – (1) Aşağıdaki hallerde, hizmet erbabının ücretlerinin birden fazla işverenden elde edildiği kabul edilir:
a) Bir özel sektör işvereninin yanında çalışan hizmet erbabının, yıl içerisinde bu işverenden elde ettiği ücretinin yanısıra,  başka bir özel sektör işvereninden ya da kamu kurum veya kuruluşundan da elde ettiği ücret gelirleri.
b) Aynı takvim yılı içinde bir özel sektör işvereninin yanında çalışmakta iken, işten ayrılarak başka bir özel sektör işvereninin yanında ya da kamu kurum veya kuruluşunda çalışmaya başlanılması nedeniyle elde ettiği ücret gelirleri.
c) Aynı takvim yılı içinde, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin yanında çalışan hizmet erbabının, söz konusu mükelleflerin ortağı oldukları iş ortaklığı veya adi ortaklıklar bünyesinde çalışmaya başlamaları halinde elde ettikleri ücret gelirleri.
(2) Hizmet erbabının birden fazla işverenden ücret geliri elde etmesi durumunda her bir işverenden elde edilen ücret ayrı ayrı vergilendirilecek olup ücret matrahları birbiri ile ilişkilendirilmeyecektir. Hizmet erbabının işveren değişikliği yapması durumunda, yeni işverenden alınacak ücret, eski işverenden aldığı ücret matrahı ile ilişkilendirilmeden sıfır  matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.
(3) Aşağıdaki hallerde, hizmet erbabının ücretlerinin tek işverenden elde edildiği kabul edilir:
a) İki ayrı özel sektör firmasının birleşmesi (devir, nev’i değişikliği ve bölünme halleri dahil).
b) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulan yerlerde çalışan hizmet erbabının, yıl içinde alt işvereninin değişmesi.
c) Ortaklık halinde faaliyette bulunan işyerlerinde, ortaklardan herhangi birinin değişmesi.
(4) Aynı takvim yılı içinde tek işverenden elde edildiği kabul edilen ücretler, kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.
(5) Yıl içerisinde işveren değiştiren hizmet erbabı, ücret gelirine ilişkin gelir vergisi matrahını yeni işverenine bildirmek suretiyle ücretinin gelir vergisi tarifesine göre kümülatif olarak vergilendirilmesini talep edebilir. Bu durumda yeni işveren kümülatif matrahı dikkate alarak tevkifat yapar. Yıl içinde birden fazla işverenden elde ettiği ücret gelirleri kümülatif matrah dikkate alınarak vergilenen hizmet erbabının bu gelirlerini yıllık beyannameyle beyan etme yükümlülüğü bulunması durumunda, yıllık beyannamede bildirilen matrah üzerinden hesaplanan gelir vergisinden kümülatif matrah dikkate alınmak suretiyle tevkif suretiyle ödenen vergiler mahsup edilebilecektir.

İstisna kapsamında ücret geliri elde edenlerin durumu

MADDE 22 – (1) 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı için yıllık beyanname verilmemekte ve diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmemektedir.

(2) 16/12/1999 tarihli ve 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 12 nci maddesine göre, Türk Uluslararası Gemi Sicilinde kayıtlı gemilerde ve yatlarda çalışan personele ödenen ücretler ile 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci maddesine göre Ar-Ge, tasarım ve destek personeline ödenen ücretler gelir vergisinden istisna edilmiştir. Anılan Kanunlar kapsamında çalışan ve şartları taşıyan hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılmamaktadır. Dolayısıyla, istisna kapsamındaki bu ücretlerin beyan edilmesi ve 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca beyanname verilip verilmeyeceğinin tespitinde dikkate alınması söz konusu değildir.

(3) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesi uyarınca bölgede çalışanların ücretlerinden ve 193 sayılı Kanunun geçici 75 inci maddesi uyarınca 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen, Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin ücretlerinden kesilen gelir vergisi, verilen muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilerek işverene kalmaktadır. Anılan Kanunlar kapsamında çalışan ve şartları taşıyan hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılması nedeniyle, bu ücretlerin de 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca beyanname verilip verilmeyeceğinin tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

(4) İkinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen Kanunlar dışındaki diğer Kanunlarda ve 193 sayılı Kanunda, ücret gelirlerine ilişkin yer alan gelir vergisi istisnaları ile tahakkuktan terkin düzenlemelerinde de bu madde hükümleri geçerli olacaktır.

Örnek 12: Bay (Y), 2020 yılında birisi teknoloji geliştirme bölgesinden istisna kapsamında olmak üzere iki ayrı işverenden ücret geliri elde etmiştir.

Birinci işverenden alınan ücret                                                                400.000 TL

İkinci işverenden alınan ücret (Teknoloji geliştirme bölgesi)                   800.000 TL

Bay (Y)’ nin, teknoloji geliştirme bölgesinden elde etmiş olduğu istisna kapsamındaki 800.000 TL ücret geliri beyan edilmeyecek ve diğer işverenden elde edilen ücret gelirinin beyan edilip edilmeyeceğinin hesabında da dikkate alınmayacaktır.

Bay (Y)’nin, birinci işverenden almış olduğu ücret geliri olan 400.000 TL, 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşmadığından beyan edilmeyecektir.

Örnek 13: Bay (Z), 2020 yılında biri serbest bölgeden olmak üzere üç ayrı işverenden ücret geliri elde etmiştir.

Birinci işverenden alınan ücret (serbest bölge)                                        560.000 TL

İkinci işverenden alınan ücret                                                                    30.000 TL

Üçüncü işverenden alınan ücret                                                                 15.000 TL

Bay (Z)’nin birinci, ikinci ve üçüncü işverenden elde etmiş olduğu ücretleri toplamı (560.000 TL+30.000 TL+15.000 TL=) 605.000 TL, 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aştığından ücret gelirlerinin tamamı beyan edilecektir.


Kaynak: İSMMMO Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yil-icinde-is-yeri-degisikligi-yapan-calisanlar-gelir-vergisi-matrahini-yeni-is-yerine-devredebilir-mi/feed/ 0
Limited Şirket ortağının kendisine ve ailesine yaptırdığı özel sağlık sigortası gider yazılır mı? https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-ortaginin-kendisine-ve-ailesine-yaptirdigi-ozel-saglik-sigortasi-gider-yazilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-ortaginin-kendisine-ve-ailesine-yaptirdigi-ozel-saglik-sigortasi-gider-yazilir-mi/#respond Tue, 07 Jun 2022 16:37:04 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=127735 1- Limited Şirket ortağı kendi adına ödediği bağkur primi, kendi adına, eşine ve çocuklarına yaptırdığı özel sağlık sigortası ve çocukların okul harcamalarını düşebilir mi?

2- Limited Şirket ortağı yanında çalışanlarına özel sigorta yaptırıp öderse ya da çalışanlar kendileri yaptırıp öderse vergiden düşülür mü?
Soru3:Gerçek kişilerin, çocuklarının devlet okulunda ya da özel okulda okuması okul masraflarının düşülmesinde etkili olur mu? Okula ödenen ücret ya da kırtasiye giderlerinde devlet ya da özel fark eder mi?
Ayrıca sigortalı çalışanların çocukları için durum nedir?

1-Hepsi için hayır.

2-Özel Sağlık sigortası primini işveren öder ise yapılan ödeme AYNİ ücrettir. maaşa eklenir. GVK 63/3. maddesindeki koşullara göre Bordroda Hesaplanan matrah dan indirilir. Çalışan ödemesi halinde ise; GVK 63/3. maddedeki koşullara göre indirilir.

3-GVK 89/2. maddedeki koşullara göre GV mükellefleri çocuklarının okul giderlerini Yıllık GV beyannamesinden indirirler Çocuklara ödenen ücret Gider olarak yazılmaz.(GVK Md.41)

Yukarıdaki hususlar için GVK 41,63 ve 89. maddelerini inceleyiniz.


Şirket ortağı adına ticari ferdi kaza sigortası ile hayat sigortası yapıldı ve şirketin banka hesabından ödendi. Şirket ortağı ortaklığı olmayan farklı firmada 4a sigortalısı olarak çalışmaktadır. Bu durumda bu sigorta poliçesi ile 4a’lı çalıştığı firmadan gelir vergisi indiriminden yararlanabilir mi?

Şirket ortağının özel sigortası şirket kasasından veya banka hesabından ödenemez. Yapılan işlem yanlıştır. 

Bir işverene bağlı olarak çalışan ücretlilerin ödediği özel sigorta primi gvk 63/3. Maddedeki koşullara göre gv matrahından indirilir.


Serbest meslek erbabının yıl içerisinde ödemiş olduğu özel sağlık sigortası primleri yıllık gelir vergisinde kanunen kabul edilebilir gider olarak yazılabilir mi?

 

Ödenen primler deftere gider yazılmaz. 

Ancak; Tüm Gelir Vergisi mükellefleri Özel sağlık sigortası prim ödemelerini GVK 89/1. maddedeki koşullara göre indirim yaparlar.


GVK
Mesleki Giderler

Madde 68

(5035 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle değişen madde; Geçerlilik:01.01.2004; Yürürlük:02.01.2004) Serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir: 

  1. Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler (İkametgâhlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.).
  2. Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla) ile 27 nci maddede yazılı giyim giderleri.
  3. Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri (seyahat maksadının gerektirdiği süre ile sınırlı olmak şartıyla).
  4. Mesleki faaliyette kullanılan tesisat, demirbaş eşya ve envantere dahil taşıtlar için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar (amortismana tâbi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde aynı Kanunun 328 inci maddesine göre hesaplanacak zararlar dahil).(7194 sayılı kanunun 14 üncü maddesiyle eklenen parantez içi hüküm; Yürürlük: 1/1/2020 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi gelir ve kazançlarına uygulanmak üzere 07.12.2019)(Şu kadar ki özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 135.000 Türk lirasını , (313 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2021 yılında uygulanmak üzere 170.000 TL) , söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hâllerde, amortismana tabi tutarı 250.000 Türk lirasını (313 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2021 yılında uygulanmak üzere 320.000) aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gider yazılabilir. Bu hükmün uygulanmasında binek otomobilin iktisap edildiği tarihte yürürlükte olan tutar dikkate alınır.)
  5. Kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri.(7194 sayılı kanunun 14 üncü maddesiyle eklenen parantez içi hüküm; Yürürlük: 1/1/2020 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi gelir ve kazançlarına uygulanmak üzere 07.12.2019) (Şu kadar ki binek otomobillerine ilişkin giderlerin en fazla %70’i ve kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 5.500  Türk lirasına (313 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2021 yılında uygulanmak üzere 6.000) kadarlık kısmı ile binek otomobillerinin iktisabında ödenen özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi toplamının 115.000 Türk lirasına (313 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2021 yılında uygulanmak üzere150.000) kadarlık kısmı gider olarak dikkate alınabilir.
  6. Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller.
  7. Mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedelleri.
  8. Serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli sandıklarına ödenen giriş ve emeklilik aidatları ile mesleki teşekküllere ödenen aidatlar.
  9. Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen meslek, ilan ve reklam vergileri ile iş yerleriyle ilgili ayni vergi, resim ve harçlar.
  10. Mesleki faaliyetle ilgili olarak kanun, ilam ve mukavelenameye göre ödenen tazminatlar.

Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatlar gider olarak indirilemez.(*)

 

(*)(5035 Sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli)(202 sayılı Kanunun 33’üncü maddesiyle değişen madde) 

Serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir: 

  1. Mesleki faaliyetin icrasına tahsis edilen işyeri kirası (ikametgahlarının bir kısmını işyeri olarak kullananlar, ikametgahın tamamı için ödedikleri kira ile ısıtma ve aydınlatma gibi sair masrafların yarısını indirebilirler. İşyeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgahı kendi mülkü olup bunun bir kısmını işyeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler); 
  2. (2772 sayılı Kanunun 6’ncı maddesiyle değişen bent) Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen aydınlatma, ısıtma, telefon, kırtasiye giderleri, müstahdem ücretleri, meslek, ilan ve reklam vergileri ile işyerleriyle ilgili ayni vergi, resim ve harçlar; 
  3. Mesleki faaliyetin ifasında başkalarına gördürülen hizmetler için ödenen paralar; 
  4. Alınan meslek kitapları ve meslek dergileri için ödenen bedeller ve mesleki teşekküllere ödenen aidat; 
  5. Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri (Seyahat maksadının gerektirdiği süre ile sınırlı olmak şartıyla); 
  6. Meslekin ifasına lüzumlu aletlerin eczaların ve sair maddelerin tedariki için yapılan giderler; 
  7. (2361 sayılı Kanunun 47’nci maddesiyle değişen bent) Mesleki faaliyette kullanılan tesisat ve demirbaş eşya için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar (Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde mezkur kanunun 328′ nci maddesine göre hesaplanacak zararlar dahil); 
  8. (2361 sayılı Kanunun 47’nci maddesiyle değişen bent) Serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli sandıklarına ödenen giriş ve emeklilik aidatları; 
  9. Mesleki faaliyetle ilgili olarak kanun, ilam ve mukavelenameye göre ödenen tazminatlar; 
  10. (4369 sayılı Kanunun 37’nci maddesiyle değişen bent Yürürlük; 1.1.1999) İşle ilgili olarak şehir içi ulaşım, posta, telgraf ve odabaşı ücretleri gibi müteferrik giderler ile envantere dahil olan binek otomobillerinin giderleri ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanları.(x)

(2361 sayılı Kanunun 47’nci maddesiyle değişen fıkra) Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatlar gider olarak indirilemez. 

(x) (Değişmeden önceki şekli) 10. (2361 sayılı Kanunun 47’nci maddesiyle değişen bent) Yukarıdaki bentler dışında kalan, işle ilgili şehir dahili nakil vasıtaları ücretleri ile posta, telgraf ve odabaşı ücreti gibi müteferrik giderler (Bu bentte yazılı giderlere karşılık olmak üzere mükellefler diledikleri takdirde (3946 sayılı Kanunun 26’ncı maddesiyle belirlenen miktar Yürürlük : 30.12.1993 Geçerlilik; 31.12.1993) 300.000 liradan (95/7593 sayılı B.K.K. ile 2.000.000 Yürürlük : 30.12.1995) fazla olmamak kaydıyla gayri safi hasılatlarının % 10’unu götürü olarak gider yazabilirler.)


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-ortaginin-kendisine-ve-ailesine-yaptirdigi-ozel-saglik-sigortasi-gider-yazilir-mi/feed/ 0
Özel Sektör İşyerlerinde Çalışanlar Açısından Tek İşveren/Birden Fazla İşveren Tespiti https://www.muhasebenews.com/ozel-sektor-isyerlerinde-calisanlar-acisindan-tek-isveren-birden-fazla-isveren-tespiti/ Mon, 14 Mar 2022 08:08:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124086 a) Aşağıdaki hallerde hizmet erbabının ücretlerinin tek işverenden elde edildiği kabul edilecektir:

İki ayrı özel sektör firmasının birleşmesi (devir, nev’i değişikliği ve
bölünme halleri dâhil).

22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında asıl
işveren-alt işveren ilişkisi kurulan yerlerde çalışan hizmet erbabının, yıl içinde alt işvereninin değişmesi.

Ortaklık halinde faaliyette bulunan işyerlerinde, ortaklardan
herhangi birinin değişmesi.

b) Aşağıdaki hallerde hizmet erbabının ücretlerinin birden fazla
işverenden elde edildiği kabul edilecektir:

Bir özel sektör işvereninin yanında çalışan hizmet erbabının, yıl
içerisinde bu işverenden elde ettiği ücretinin yanı sıra, başka bir
özel sektör işvereninden ya da kamu kurum veya kuruluşundan da elde ettiği ücret gelirleri.

Aynı takvim yılı içinde bir özel sektör işvereninin yanında çalışmakta iken, işten ayrılarak başka bir özel sektör işvereninin yanında ya da kamu kurum veya kuruluşunda çalışmaya başlanılması nedeniyle elde ettiği ücret gelirleri.

Aynı takvim yılı içinde, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin
yanında çalışan hizmet erbabının, söz konusu mükelleflerin ortağı
oldukları iş ortaklığı veya adi ortaklıklar bünyesinde çalışmaya
başlamaları halinde elde ettikleri ücret gelirleri.

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Kamuda Çalışanlar Açısından Tek İşveren/Birden Fazla İşveren Tespiti ve Gelir Vergisi Beyannamesi Verilmesi Zorunluluğu https://www.muhasebenews.com/kamuda-calisanlar-acisindan-tek-isveren-birden-fazla-isveren-tespiti-ve-gelir-vergisi-beyannamesi-verilmesi-zorunlulugu/ https://www.muhasebenews.com/kamuda-calisanlar-acisindan-tek-isveren-birden-fazla-isveren-tespiti-ve-gelir-vergisi-beyannamesi-verilmesi-zorunlulugu/#respond Mon, 14 Mar 2022 08:05:49 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124084 Ücretlilerin yıl içinde kamuda ve/veya özel sektörde çalışırken işveren değiştirmeleri durumunda elde ettikleri ücretin tek işverenden mi yoksa birden fazla işverenden mi elde edildiğinin bilinmesi yıllık beyanname vermelerinin tespitinde önem taşımaktadır. Kamuda ve özel sektörde tek işveren/birden fazla işveren tespitinin yapılmasına ilişkin düzenlemeler 311 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde yapılmıştır. Bu kapsamda;

Genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda (ticaret şirketleri hariç) çalışan
personelin, yıl içerisinde bu kapsamdaki diğer kurum ve
kuruluşlardan da ücret alması veya bu kapsamdaki diğer bir kurum ve kuruluşa nakil olması durumunda, elde ettikleri ücretler tek işverenden alınan ücret olarak değerlendirilecektir.

Örnek 1: Bay (A), (B) Bakanlığından nakil yoluyla (C) Bakanlığına
geçmiştir. Bay (A)’nın (C) Bakanlığındaki ücretlerine ait gelir vergisi matrahı, nakil geldiği (B) Bakanlığındaki süre gelen gelir vergisi matrahı ile birleştirilecek ve tek işverenden elde edilen ücret olarak kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.

Örnek 2: (D) Bakanlığında görevli Bay (E), aynı zamanda (F)
Bakanlığında bir komisyona iştirak etmesi nedeniyle bu Bakanlıktan da ücret almaktadır. Bay (E)’ye yapılan ücret ödemeleri, tek işverenden elde edilen ücret olarak kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.

Genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalışan personelin; aynı yıl içerisinde, bunlar dışında bir işverenden de ücret geliri elde etmesi veya görevinden ayrılarak bu kapsamda olmayan bir işveren nezdinde çalışmaya başlaması durumunda, söz konusu personelin ücret matrahları birbiri ile ilişkilendirilmeksizin her bir işverenden elde edilen ücret ayrı ayrı gelir vergisi tevkifatına tabi tutulacaktır.

Bu durumda, birden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamının, vergi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2021 yılı için 53.000 TL, 2022 yılı için 70.000 TL) aşması veya bu tutarı aşmamakla birlikte her iki işverenden aldığı ücret geliri toplamının vergi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2021 yılı için 650.000 TL, 2022 yılı için 880.000 TL) aşması halinde, ücret gelirlerinin tamamının beyan edilmesi gerekmektedir.

 

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kamuda-calisanlar-acisindan-tek-isveren-birden-fazla-isveren-tespiti-ve-gelir-vergisi-beyannamesi-verilmesi-zorunlulugu/feed/ 0
Asgari ücret üzerinden kesilecek gelir vergisi kaldırılmasından dolayı emekli çalışanlar için durum nasıl olacak? https://www.muhasebenews.com/asgari-ucret-uzerinden-kesilecek-gelir-vergisi-kaldirilmasindan-dolayi-emekli-calisanlar-icin-durum-nasil-olacak/ https://www.muhasebenews.com/asgari-ucret-uzerinden-kesilecek-gelir-vergisi-kaldirilmasindan-dolayi-emekli-calisanlar-icin-durum-nasil-olacak/#respond Thu, 24 Feb 2022 06:35:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123043 Asgari ücret üzerinden kesilecek gelir vergisi kaldırıldı bildiğiniz üzere, emekli çalışanlar için durum nasıl olacak? Sgk işçi payı %7,5 gelir vergisi farkı maaşından kesilse de netleri daha fazla çıkıyor. Tebliğdeki örnekte de 5.004,00 Brütten ilerlemiş ama net 4.253,00 TL den brüte dönülmesi gerekmez mi?

Asgari ücret ve DV istisnası Normal SGK lı veya Emekli ayrımı olmaksızın uygulanacaktır.

Örneklerdeki hesaplamalar doğrudur. 4.253 TL den 5.004 TL’ye gidilmez.

Bu hususta o halde emekli çalışan için 5.004 TL brütten gittiğimizde 56,30 TL vergi çıkıyor ve neti 4.572,40 TL oluyor ve normal çalışan netini geçiyor bu şekilde uygulama doğru yani

GVK Md.23/18. Hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri (Şu kadar ki, istisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenir. Ödenecek vergi tutarı, bu suretle bulunan vergi tutarının içinde istisna tutara isabet eden kısım düşülmek suretiyle hesaplanır. İstisna nedeniyle alınmayacak olan vergi ilgili ayda aylık asgari ücret üzerinden hesaplanması gereken vergiyi aşamaz. Birden fazla işverenden ücret alanlarda bu istisna sadece en yüksek olan ücrete uygulanır.).”

Kanunda Brüt tutardan SGK primi indirileceği yazılmıştır Emekli olan için SGDP %7,5’tur 56,30 TL vergi ödenecek.

GVK 319 sayılı Genel Tebliğinde ki 4. örnek sorunuzun cevabıdır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/asgari-ucret-uzerinden-kesilecek-gelir-vergisi-kaldirilmasindan-dolayi-emekli-calisanlar-icin-durum-nasil-olacak/feed/ 0
İş Mahkemesince işine iadesine karar verilen çalışanlar için SGK’ya verilecek bildirim süreleri https://www.muhasebenews.com/is-mahkemesince-isine-iadesine-karar-verilen-calisanlar-icin-sgkya-verilecek-bildirim-sureleri/ https://www.muhasebenews.com/is-mahkemesince-isine-iadesine-karar-verilen-calisanlar-icin-sgkya-verilecek-bildirim-sureleri/#respond Sun, 16 Jan 2022 23:30:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120555 Hizmet akdinin feshinin geçersizliği halinde yapılacak ödemelere ilişkin belgelerin verilmesi ve primlerin ödenmesi işlemleri

4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesine istinaden;

İş mahkemelerince veya özel hakem tarafından verilen kararlar uyarınca göreve iadesine karar verilen sigortalı personel için verilmesi gereken asıl veya ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin, sigortalı personelin kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunması ve işverenin usulüne uygun daveti üzerine işe başlaması halinde, davete ilişkin tebligatın alındığı tarihin veya işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde, sigortalı personelin işe başlamak için işverene yaptığı başvurusuna ilişkin tebligatın alındığı tarihin içinde bulunduğu ayı,

Arabuluculuk faaliyeti sonunda tanzim edilen ve ilam niteliğinde bulunan anlaşma belgesi uyarınca sigortalı personel için verilmesi gereken asıl veya ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin arabuluculuk anlaşma belgesinin ilam niteliğini kazandığı tarihi,

……………………………..

takip eden ayın 23’üne kadar, Kuruma, e-sigorta kanalıyla gönderilmesi veya kağıt ortamında verilmesi halinde yasal süresi içinde verilmiş kabul edilir.

Yine 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesine istinaden;

İş mahkemelerince veya özel hakem tarafından verilen kararlar uyarınca göreve iadesine karar verilen sigortalı personel için verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgelerinden dolayı tahakkuk edecek sigorta primlerinin, sigortalı personelin kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunması ve işverenin usulüne uygun daveti üzerine işe başlaması halinde, davete ilişkin tebligatın alındığı tarihin veya işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde, sigortalı personelin işe başlamak için işverene yaptığı başvurusuna ilişkin tebligatın alındığı tarihin içinde bulunduğu ayı,

Arabuluculuk faaliyeti sonunda tanzim edilen ve ilam niteliğine haiz bulunan anlaşma belgesi uyarınca sigortalı personel için verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgelerinden dolayı tahakkuk edecek sigorta primlerinin arabuluculuk anlaşma belgesinin ilam niteliğini kazandığı tarihi, izleyen ay/dönemin sonuna kadar Kuruma ödenmesi halinde

yasal süresi içinde ödenmiş kabul edilir.

Bu doğrultuda;

1- İşe iade edilmesine karar verilen işçinin, dört aylık süreye ilişkin ücret ve diğer haklarını alabilmesi için kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak üzere işverene başvuruda bulunması gerekecektir.

İşçinin bu süre içinde işverene başvurmaması halinde, mahkemece geçersiz kabul edilen fesih yeniden geçerli hale geleceğinden işverenin dört aylık süreye ilişkin ücret ve diğer haklarını ödeme yükümlülüğü bulunmayacağından, bu süreler için aylık prim ve hizmet belgesi düzenleme ve prim ödenmesi gibi bir sorumluluğu da bulunmayacaktır.

2- Kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunan işçinin;

-İşverenin usulüne uygun daveti üzerine bir ay içinde işe başlaması halinde, dört aylık süreye ilişkin aylık prim ve hizmet belgeleri, işverenin davet yazısının işçiye tebliğ edildiği tarihi izleyen ayın 23’üne kadar verilecek, muhteviyatı primler de aynı ayın sonuna kadar,

-İşe başlatılmaması halinde, dört aylık süreye ilişkin aylık prim ve hizmet belgeleri işçinin işe başlamak için işverene yaptığı başvurusuna ilişkin tebligatın alındığı tarihi izleyen ayın 23’üne kadar verilecek, muhteviyatı primler de aynı ayın sonuna kadar ödenecektir.

3- Mahkemece işe iadesine karar verilen işçinin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren on iş günü içinde işe başlamak üzere işverene başvuruda bulunmasına rağmen, işverenin usulüne uygun davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde işe başlamaması halinde mahkemece geçersiz kabul edilen fesih yeniden geçerli hale geleceğinden, işverenin dört aylık süreye ilişkin ücret ve diğer hakları ödeme ve aylık prim ve hizmet belgesi düzenleme yükümlülüğü bulunmayacaktır.

Arabuluculuk sözleşmelerinin mahkeme ilamı olarak sayılıp sayılmayacağı

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun;

“Tanımlar” başlıklı 2 nci maddesinin (b) bendinde, “arabuluculuk” sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak tanımlanmıştır.

“Tarafların Anlaşması” başlıklı 18’inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında, “arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir; anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır.

Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, asıl uyuşmazlık hakkındaki görev ve yetki kurallarına göre belirlenecek olan mahkemeden talep edilebilir. Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır.”

Hükümleri bulunmaktadır.

12/10/2017 tarihli, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 24 üncü maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18 inci maddesine eklenen dördüncü ve beşinci fıkralarla, taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesinin icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılacağı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı hükümleri yer almıştır.

Öte yandan, aynı Kanunun 1’inci maddesinin ikinci fıkrasındaki; ” Bu kanun, yabancılık unsuru taşıyanlar da dahil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş ve işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır…” hükmü ile arabuluculuk yöntemi ile çözümlenebilecek uyuşmazlıkların kapsamı belirtilmiştir.

Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, iş hukukuna ilişkin işçi ve işverenin, aralarındaki özel hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin arabulucuya başvurmaları mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun “Dava şartı olarak arabuluculuk ” başlıklı 3 üncü maddesinde,

“Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü yer almaktadır.

Bu itibarla, 6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa istinaden işveren-işçi ilişkisinden kaynaklanan, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebine ilişkin bir uyuşmazlığın arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma ile sona ermesi durumunda, taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesinin icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılması gerektiğinden, imzalanan arabuluculuk anlaşma tutanağının mahkeme kararı niteliğinde sayılarak Kurum iş ve işlemlerinde mahkeme ilamı vasfında kabul edilerek işlem yapılacaktır.

Öte yandan arabuluculuk sürecinin anlaşma ile sona ermesi halinde, taraflar ve arabulucunun birlikte imzaladıkları ancak avukatların imzalarının bulunmadığı anlaşma belgesinin icra edilebilir ilam niteliğinde belge sayılması için bu nitelikteki belgenin ilam niteliğinde olduğuna dair mahkemeden şerh alınacak ve ilgili mahkeme şerhi ile belge ilam niteliği kazanacaktır.


Kaynak: SGK Genelgesi 2020/20
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/is-mahkemesince-isine-iadesine-karar-verilen-calisanlar-icin-sgkya-verilecek-bildirim-sureleri/feed/ 0
Kısmi süreli çalışanlar ay içindeki geri kalan günlerini İsteğe Bağlı Sigorta ile tamamlarsa bu süreler eski adıyla SSK primi olarak değerlendirilir mi? https://www.muhasebenews.com/kismi-sureli-calisanlar-ay-icindeki-geri-kalan-gunlerini-istege-bagli-sigorta-ile-tamamlarsa-bu-sureler-eski-adiyla-ssk-primi-olarak-degerlendirilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kismi-sureli-calisanlar-ay-icindeki-geri-kalan-gunlerini-istege-bagli-sigorta-ile-tamamlarsa-bu-sureler-eski-adiyla-ssk-primi-olarak-degerlendirilir-mi/#respond Tue, 04 Jan 2022 02:27:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116087

Ay içinde 30 günden az çalışması olan işçinin (Kısmi süreli çalışan) geri kalan günlerini İsteğe Bağlı Sigorta ile tamamlaması halinde, bu süreler hangi kanun kapsamında hizmet dökümüne eklenir?

Ay içerisinde 30 günden az çalışan veya 80 ‘nci madde uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalıların ay içerisinde isteğe bağlı sigortaya prim ödemeleri halinde, primi ödenen süreler zorunlu sigortalılığa ilişkin prim ödeme gün sayısına otuz günü geçmemek üzere eklenir ve eklenen bu süreler 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilir.
_____________________

Kimler isteğe bağlı sigortaya başvurabilir?

Türkiye’de ikamet edenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerdeki Türk vatandaşlarından;

  • 5510 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmayan,
  • Sigortalı olarak çalışmakla birlikte ay içerisinde 30 günden az çalışan ya da tam gün çalışmayanlar,
  • Kendi sigortalılıkları nedeniyle Türkiye’de sosyal güvenlik kanunlarına göre malullük ve yaşlılık aylığı almayanlar,
  • 18 yaşını dolduranlar.

Kanunun yürürlük tarihinden önce mülga kanunlara göre isteğe bağlı sigortaya devam edenler, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalılıkları devam ettirilecektir.

Nereye ve nasıl başvurulur?

  • İlk defa isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenlerin örneği Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ekinde yer alan “İsteğe Bağlı Sigorta Giriş Bildirgesi” ile ikametgahlarının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüklerine/sosyal güvenlik merkezlerine başvurmaları gerekmektedir.
  • Tekrar isteğe bağlı sigortalı olmak isteyen sigortalıların ise talep dilekçesi ile müracaatları yeterli olacaktır.
  • 5434 sayılı Kanunun mülga 12 nci maddesi uyarınca isteğe bağlı iştirakçilik başvuruları, Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Tescil ve Hizmet Daire Başkanlığı Mithatpaşa Caddesi No:7 Sıhhıye/ANKARA adresine yapılacaktır.

İsteğe bağlı sigortanın başlangıcı ne zamandır?

İsteğe bağlı sigortalılık, müracaatın Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi takip eden günden itibaren başlar.

İsteğe bağlı sigortalılar ne kadar prim öder?

İsteğe bağlı sigorta primi prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı tarafından belirlenen prime esas aylık kazancın % 32’sidir. Bunun % 20’si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, % 12’si genel sağlık sigortası primidir.

İsteğe bağlı sigortalılığın devamında belli süre prim ödememe halinde sigortalılığın sona ermesi uygulaması kaldırılarak, ait olduğu ayın primini en geç 12 ay içinde ödemeyen sigortalının o aya ait primini ödeme imkanı olmayacak, 12 ay geçmedikçe diğer aylara ait primlerini gecikme zammı ile ödenmesi imkanı ve talep veya ölüm dışında isteğe bağlı sigortalılık sonuçlandırılmayacaktır.

İsteğe bağlı sigorta nasıl sona erer?

İsteğe bağlı sigortalılık;

  • İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların, primi ödenmiş son günü takip eden günden,
  • Aylık talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden,
  • Ölen sigortalının ölüm tarihinden,

itibaren sona erer.

İsteğe bağlılık süresinin değerlendirilmesi

01/10/2008 tarihinden itibaren ilk defa isteğe bağlı sigortalı olanlar ile 506, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara tabi isteğe bağlı sigorta primi ödeyen sigortalıların 01/10/2008 tarihinden sonra isteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreleri 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilecektir.


Kaynak: SGK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kismi-sureli-calisanlar-ay-icindeki-geri-kalan-gunlerini-istege-bagli-sigorta-ile-tamamlarsa-bu-sureler-eski-adiyla-ssk-primi-olarak-degerlendirilir-mi/feed/ 0