Büyükşehir Belediyesi – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 07 Nov 2018 14:16:43 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Belediyeler Tarafından Akıllı Bisiklet Kiralama İşlerinde KDV Hesaplanır mı? https://www.muhasebenews.com/belediyeler-tarafindan-akilli-bisiklet-kiralama-islerinde-kdv-hesaplanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/belediyeler-tarafindan-akilli-bisiklet-kiralama-islerinde-kdv-hesaplanir-mi/#respond Sun, 11 Nov 2018 22:00:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15210 (GİB – ÖZELGE)
Konu: Büyükşehir Belediye Başkanlığının bisiklet kullanımının yaygınlaşması projesi kapsamında tahsil edeceği ücretlerin kurumlar vergisi ve katma değer vergisine tabi olup olmadığı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ……… Büyükşehir Belediyesi tarafından Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı 2012 Ar-Ge ve Yenilikçi Odaklı Sanayinin Desteklenmesi Mali Destek Programına ……… isimli projeyle başvurulduğu ve kabul edilen söz konusu proje kapsamında …….. Büyükşehir Belediyesi tarafından trafik yoğunluğunun azaltılması amacıyla bisiklet kullanımının yaygınlaşması için çalışmalar yapıldığı, bu doğrultuda ……. ilinde yeni yapılan ya da mevcut bulunan caddelerde bisiklet yollarının inşa edildiği ve Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından bu yolların onaylandığı belirtilerek Belediyeniz tarafından bu sistemin kullanıma açılmasıyla birlikte kiralanan bisikletlerin kullanıldığı süre kadar tahsil edilecek kullanım ücretlerinin kurumlar vergisi ve katma değer vergisine tabi olup olmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde; Belediyeler kurumlar vergisi mükellefler arasında sayılmamış olup, aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi ile iktisadi kamu kuruluşları kurumlar vergisi mükellefiyeti kapsamına alınmış, aynı Kanunun 2’nci maddesinde de Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadî kamu kuruluşları olduğu, bunların kazanç amacı gütmemelerinin, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunmasının, tüzel kişiliklerinin olmamasının, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği belirtilmiştir.

Anılan Kanunun “Muafiyetler” başlıklı 4’üncü maddesinin (ı) bendinde; “İl özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların oluşturdukları birlikler veya bunlara bağlı kuruluşlar tarafından işletilen;
   1) Kanal, boru ve benzeri yollarla dağıtım yapan su işletmeleri,
            2) Belediye sınırlan içinde faaliyette bulunan yolcu taşıma işletmeleri,
            3) Kesim, taşıma ve muhafaza işleriyle sınırlı olmak üzere mezbahalardın kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altını alınmıştır.

Bu hükme göre, Belediyelerin kendi yetki alanı içerisinde gerçekleştirdiği yolcu taşımacılığı kara ve deniz yolu ayrımı yapılmaksızın Kurumlar Vergisinden muaf tutulmuştur. Ancak Belediyelerin yolcu taşımacılığı faaliyetini kendi yetki alanı sınırları dışındaki yerlere de süreklilik arz edecek şekilde yapmaları halinde muafiyet şartları ihlal edileceğinden iktisadi işletme olarak Kurumlar Vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

Konuya ilişkin olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.10. İl özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların oluşturdukları birlikler veya bunlara bağlı kuruluşlar tarafından işletilen işletmeler” başlıklı bölümünde;
“…
Taşıma faaliyetlerinin belediye sınırlarını (büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde büyükşehir belediye sınırlarını) aşacak şekilde yapılması halinde muafiyetten yararlanılması mümkün değildir. Taşıma faaliyetinin belediye sınırları içinde olup olmadığı, kalkış ve varış noktalarına bakılarak değerlendirilecek, bu noktalardan birinin belediye sınırları dışında yer alması halinde muafiyet hükmünden yararlanılamayacaktır.

            Örneğin, Kırıkkale Belediyesinin belediye sınırları içinde gerçekleştirdiği yolcu taşıma faaliyetleri muafiyet kapsamında iken, anılan belediyenin Kırıkkale-Ankara arasında gerçekleştireceği yolcu taşıma faaliyetleri muafiyet kapsamında değerlendirilemeyecek, bu faaliyet nedeniyle söz konusu yolcu taşıma işletmesi nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

Taşıma faaliyetinin yük ve eşya taşıması şeklinde gerçekleşmesi halinde, belediye sınırlarının aşılıp aşılmadığına bakılmaksızın söz konusu taşımacılık işletmesi kurumlar vergisi mükellefi olacaktır.”
açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, …….. Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde gerçekleştirilecek olan akıllı bisiklet sistemi kapsamındaki faaliyetin büyükşehir sınırlarını aşmaması ve bu sistemin söz konusu faaliyet dışında başka amaçlarla kullanılmaması halinde Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi hükümleri çerçevesinde kurumlar vergisi muafiyeti kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/3-g maddesinde; genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerinin KDV’ye tabi olduğu; ticari, sınaî, ziraî faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre tayin ve tespit olunacağı hükme bağlanmıştır.

            Buna göre, …… Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde gerçekleştirilecek olan akıllı bisiklet sistemi kapsamındaki faaliyet nedeniyle Belediye Başkanlığınıza bağlı iktisadi işletme oluştuğundan, söz konusu akıllı bisiklet sistemi kapsamındaki faaliyet Kanunun 1/3-g maddesi uyarınca KDV’ye tabi olacaktır. Dolayısıyla bu faaliyetleri nedeniyle Belediyeniz bünyesinde oluşan iktisadi işletme adına KDV mükellefiyeti tesis edilmesi ve mükellefiyetle ilgili diğer ödevlerin yerine getirilmesi gerekmektedir.

Kaynak: Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
7 Mart 2017 Tarih ve 49327596-125[KVK.2014.ÖZ.7]-21824 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi,  gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/belediyeler-tarafindan-akilli-bisiklet-kiralama-islerinde-kdv-hesaplanir-mi/feed/ 0
Şirket Aktifine Kayıtlı Taşınmaz Parsellenerek Satılması Durumunda Kurumlar Vergisi İstisnasından Faydalanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifine-kayitli-tasinmaz-parsellenerek-satilmasi-durumunda-kurumlar-vergisi-istisnasindan-faydalanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifine-kayitli-tasinmaz-parsellenerek-satilmasi-durumunda-kurumlar-vergisi-istisnasindan-faydalanabilir-mi/#respond Sat, 10 Feb 2018 08:00:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17283 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Şirketin aktifinde kayıtlı taşınmazın ifraz işlemi yapıldıktan sonra satışının KV. ve KDV’nden istisna olup olmadığı
İlgi: … tarih ve… sayılı yazınız.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;
– Şirketinizin çimento üretimi ve satışı faaliyetiyle uğraştığı,
– 2006 yılında TMSF tarafından düzenlenen ihale neticesinde … Çimento Fabrikası ve … A.Ş.’nin satın alınarak … Çimento Grubu bünyesine katıldığı,
– Söz konusu satış ile … Çimento Fabrikası bünyesinde çimento üretiminin hammaddelerinden kil ve trasın sağlandığı kil ve tras ocağı ile fabrikaya su sağlayan su kuyularının bulunduğu parsellerin de devir alındığı ve gerekli işletme ruhsatları ile kullanma izin belgelerinin verildiği,
– Ancak, Büyükşehir Belediyesinin 2008 yılında yaptığı parselasyon sonucu kil ocağı ve su kuyusunun bulunduğu arazilerin ifraz edildiği, bu nedenle bazı arazilerin tras ve su çıkartma faaliyetlerinin sona erdiği, şehir yerleşme bölgesindeki kil ocağında faaliyetin durdurulduğu ve fabrika arazisinde açılan yeni su kuyularının kullanılmaya başlandığı,
– Diğer taraftan bahsi geçen taşınmazların satışının yapılmasının planlandığı
belirtilmiş ve 2006 yılından itibaren aktifte bulunan ve satış amacıyla değil üretim faaliyetinin devamı için tahsis edilen bu taşınmazlardan parselasyona tabi tutulmuş kil ocağı ve su kuyularının bulunduğu arsaların satışının Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e ile KDV Kanununun 17/4-r maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda Defterdarlığımız görüşü sorulmuştur.

Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (e) bendiyle, kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı vergiden istisna edilmiştir.
Mezkûr bent hükümleri gereğince bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler zıyaa uğramış sayılır.

Aynı bendin devamında, istisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin zıyaa uğramış sayılacağı, aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hükmün uygulanacağı, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

Konu ile ilgili olarak yayımlanan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin;

– “5.6.2.2.1 Taşınmazlar” başlıklı bölümünde, elden çıkarılacak taşınmazlardan doğacak kazancın bu istisna uygulamasına konu olabilmesi için taşınmazın Türk Medeni Kanununun 705 inci maddesi gereğince kurum adına tapuya tescil edilmiş olması gerektiği belirtilmiş,
– “5.6.2.3.4. Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ile uğraşılmaması” başlıklı ayrımında
da,

“Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.

İstisna uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.

Satışa konu edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmeyecektir. Aynı durum, satmak üzere taşınmaz inşaatı ile uğraşan mükellefler açısından da geçerlidir. Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilmeyecektir.

Örnek 1: Bir inşaat şirketinin şirket merkezi olarak kullanılmak üzere inşa etmiş olduğu bir binayı, en az iki tam yıl süre ile kullandıktan sonra satması halinde, bu satıştan doğan kazanç için istisna uygulanabilecektir. Şirketin satmak amacıyla inşa etmiş olduğu veya satın aldığı binaların satışından elde ettiği kazançlar için söz konusu istisna uygulanmayacaktır.” açıklamaları yer almıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, ana sözleşmesindeki esas faaliyet konuları arasında taşınmaz ticareti ve kiralanması bulunmayan ve fiilen de taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşmayan kurumların faaliyetlerinde kullandıkları taşınmazlarının satışından elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisi istisnasından yararlanabilecektir.

KDV Kanununun 17/4-r maddesine göre, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlerin KDV’den istisna olduğu, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin ise istisna kapsamı dışında tutulacağı hükme bağlanmıştır.

Bu çerçevede, özelge talep formu ekinde yer alan şirket ana sözleşmesinde, sadece “şirketin faaliyet alanı” ile ilgili taşınmaz işlemleri yapılması hususunda hükümler bulunduğu anlaşılmış olup çimento üretim faaliyetinde kullanılan kil ocağının ve su kuyularının bulunduğu parsellerin “faaliyetlerin yürütülmesine tahsis edilen” taşınmaz olarak değerlendirilmesi ve bu taşınmazların, taşınmaz ticareti oluşturmayacak şekilde satışına ilişkin olarak kurumlar vergisi ve katma değer vergisi istisnasından faydalanılması mümkün bulunmaktadır.

Kaynak: Siirt Defterdarlığı Gelir Müdürlüğü
18 Eylül 2014 Tarih ve 85632212-010.01-2 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifine-kayitli-tasinmaz-parsellenerek-satilmasi-durumunda-kurumlar-vergisi-istisnasindan-faydalanabilir-mi/feed/ 0
Restorasyon İşleri Ar-Ge Kapsamında Değerlendirilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/restorasyon-isleri-ar-ge-kapsaminda-degerlendirilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/restorasyon-isleri-ar-ge-kapsaminda-degerlendirilebilir-mi/#respond Fri, 09 Feb 2018 15:30:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17648 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Restorasyon işinin 4691 sayılı Kanun kapsamında Ar-Ge olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hk.
İlgi: 02.01.2014 tarihli özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin kuruluş amacının sanayi ve üniversite işbirliği ile yeni teknolojileri üretmek, bilgi ve beceriye dayalı yenilikler üretmek olduğu ve bu bağlamda… Üniversitesi öğretim üyeleri ile … Büyükşehir Belediyesi veya başka birçok resmi kuruluşun çalışmalarının bulunduğundan bahisle, mimari dokuyu bozmadan bir yerin araştırılıp, çalışmalarının yapılarak, başka bir yerde olmayacak farklı şekilde restore edilmesi işinin 4691 sayılı Kanuna göre Ar-Ge kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun amacı; üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin işbirliği sağlanarak, ülke sanayiinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması maksadıyla teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek, ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararları da dikkate alınarak teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkânı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamaktır.

Anılan Kanunun 12.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6170 sayılı Kanunla değişen “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinde,

c) Araştırma ve Geliştirme (AR-GE): Araştırma ve geliştirme, kültür, insan ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bunun yazılım dâhil yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmaları,
g) Yenilik: Sosyal ve ekonomik ihtiyaçlara cevap verebilen mevcut pazarlara başarı ile sunulabilecek ya da yeni pazarlar yaratabilecek; yeni bir ürün ya da mal, hizmet, uygulama, yöntem veya iş modeli fikri ile oluşturulan süreçleri ve süreçlerin neticelerini,
h) Üründe Yenilik: Teknolojik açıdan yeni ürün, önceki ürün kuşağıyla karşılaştırıldığında malzemesi, parçaları ve yerine getirdiği işlevler açısından öze ilişkin, teknolojik farklar gösteren bir ürünü,
ı) Üretim Yöntemlerinde Yenilik: Geleneksel üretim tesislerinde üretilemeyen, yeni ya da geliştirilmiş ürünlerin üretilmesinde veya halen üretilmekte olan ürünlerin yeni tekniklerle üretilmesinde kullanılan yöntemi,
l) Yazılım: Bir bilgisayar, iletişim cihazı veya bilgi teknolojilerine dayalı bir diğer cihazın çalışmasını ve kendisine verilen verilerle ilgili gereken işlemleri yapmasını sağlayan komutlar dizisinin veya programların ve bunların kod listesini, işletim ve kullanım kılavuzlarını da içeren belgelerin, belli bir sistematik içinde, tasarlama, geliştirme şeklindeki ürün ve hizmetlerin tümü ile bu ürün ya da mal ve hizmetlerin lisanslama, kiralama ve tüm hakları ile
devretme gibi teslim şekillerinin tümünü,
hükümlerine yer verilmiştir.

Diğer yandan, aynı Kanunun geçici 2’nci maddesinde; “Yönetici şirketlerin bu Kanun kapsamında elde ettikleri kazançlar ile bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım ve AR-GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31.12.2023 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır.”
hükmü yer almaktadır.

Buna göre, söz konusu maddede yer alan kazanç istisnası hükmünden yararlanılabilmesi için;
-Bu Kanunda tanımlanan teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösterilmesi,
-Kazancın münhasıran bu bölgedeki yazılım ve AR-GE’ye dayalı üretim faaliyetlerinden veya yönetici şirketlerin bu bölgelerin yönetilmesinden ve işletilmesinden elde edilen kazançlardan olması,
-Bölge içi ve dışı faaliyetlerden elde edilen kazanç ayırımının yapılması
gerekmektedir.

Diğer taraftan, konuya ilişkin olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununda yer alan istisna” başlıklı kısmının “5.12.2.2. Yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde edilen kazançlarda kurumlar vergisi istisnasının kapsamı” başlıklı bölümünde ise;

“Yapılan düzenlemeyle teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren mükelleflerin, münhasıran bu bölgedeki yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar, faaliyete başlanılan tarihten bağımsız olmak üzere, 31.12.2023 tarihine kadar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin bölge dışında gerçekleştirdikleri faaliyetlerinden elde ettiği kazançlar, yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde edilmiş olsa dahi istisnadan yararlanamaz.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, 4691 sayılı Kanun uyarınca, münhasıran teknoloji geliştirme bölgelerindeki yazılım ve Ar-Ge’ye dayalı üretim faaliyetlerinden elde edilecek kazançlar 31.12.2023 tarihine kadar kurumlar vergisinden istisna olup, mimari dokuyu bozmadan bir yerin araştırılıp, çalışmalarının yapılarak, başka bir yerde olmayacak farklı şekilde restore edilmesi işinin hem mezkûr Kanunun amacına uygun olmaması hem de bina restorasyon işinin teknoloji geliştirme bölgesinde ifa edilmeyecek olması nedeniyle, bu faaliyetin Ar-Ge kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Kaynak: Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı
22 Nisan 2014 Tarih ve 17192610-125[ÖZG-14/2]-130 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/restorasyon-isleri-ar-ge-kapsaminda-degerlendirilebilir-mi/feed/ 0
Büyükşehir Belediyesine Bağlı Su İdaresinin Ana Faaliyet Konusu Dışında Yapacağı Hizmetler Karşılığında Elde Edeceği Kazançlar Vergiye Tabi midir? https://www.muhasebenews.com/buyuksehir-belediyesine-bagli-su-idaresinin-ana-faaliyet-konusu-disinda-yapacagi-hizmetler-karsiliginda-elde-edecegi-kazanclar-vergiye-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/buyuksehir-belediyesine-bagli-su-idaresinin-ana-faaliyet-konusu-disinda-yapacagi-hizmetler-karsiliginda-elde-edecegi-kazanclar-vergiye-tabi-midir/#respond Mon, 24 Jul 2017 05:00:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16524 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Büyükşehir Belediyesine bağlı su idaresinin IGPS Sabit Referans İstasyonunu kullanımı karşılığında alacağı bedelin kurumlar vergisine tabi olup olmadığı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ….. Vergi Dairesi Müdürlüğünde katma değer vergisi ve stopaj yönünden mükellefiyetinizin bulunduğu ve kurumunuzun Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı tarafından geliştirilen, IGPS Sabit Referans İstasyonunun bedel karşılığında vatandaşların kullanımına açılacağından bahisle, ana faaliyet konusu dışında olan bu hizmet karşılığında kurumunuzun elde edeceği kazançların kurumlar vergisine tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, iktisadi kamu kuruluşlarının kazançlarının verginin konusu kapsamına alındığı; 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasında Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; aynı maddenin altıncı fıkrasında iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 4’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (ı) bendinin 1 numaralı alt bendinde de; il özel İdareleri, belediyeler ve köyler ile bunların oluşturdukları birlikler veya bunlara bağlı kuruluşlar tarafından işletilen kanal, boru ve benzeri yollarla dağıtım yapan su işletmelerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu hükme bağlanmış olup konuya ilişkin açıklamalara 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin  “4.10. İl özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların oluşturdukları birlikler veya bunlara bağlı kuruluşlar tarafından işletilen işletmeler” bölümünde yer verilmiştir.

Ayrıca, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.3.1.) bölümünde, iktisadi kamu kuruluşunun ticari, sınai veya zirai bir işletme oluşturup oluşturmadığı hususunda, bu Tebliğin “2.4. Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler” başlıklı bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

Söz konusu Genel Tebliğin (2.4.) bölümünde işletmelerin belirgin özelliklerinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi; diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu; Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek ya da vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı açıklanmıştır.

Genel Tebliğin aynı bölümünde, ticari organizasyonun sermaye tahsisi, işyeri açılması, personel istihdamı, ticaret siciline kaydolmak gibi unsur ve şartlardan tümü veya bir kısmının yerine getirilmek suretiyle belirli şekilde kurulmuş olacağı; bu takdirde bu organizasyon içinde bir takvim yılında veya iki veya üç yılda tek bir işlem yapılmış olsa dahi ticari faaliyetin varlığının kabul edileceği açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; Genel Müdürlüğünüzün ana faaliyet konusu dışında olan IGPS Sabit Referans İstasyonunun bedel karşılığında vatandaşların kullanımına açılması dolayısıyla oluşacak iktisadi kamu kuruluşu nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekmekte olup bu hizmet karşılığında elde edilen kazançlar kurumlar vergisine tabidir.

Kaynak: Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
17 Şubat 2016 Tarih ve 49327596-125[KVK.2013.ÖZ.2]-55 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/buyuksehir-belediyesine-bagli-su-idaresinin-ana-faaliyet-konusu-disinda-yapacagi-hizmetler-karsiliginda-elde-edecegi-kazanclar-vergiye-tabi-midir/feed/ 0
7020 Sayılı Yapılandırma Kanunundan Yararlanmak İçin Ne Zaman ve Nasıl Başvuru Yapılmalıdır? https://www.muhasebenews.com/7020-sayili-yapilandirma-kanunundan-yararlanmak-icin-ne-zaman-nasil-basvuru-yapilmalidir/ https://www.muhasebenews.com/7020-sayili-yapilandirma-kanunundan-yararlanmak-icin-ne-zaman-nasil-basvuru-yapilmalidir/#respond Fri, 23 Jun 2017 23:00:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17806 1- 7020 SAYILI YAPILANDIRMA KANUNUNDAN YARARLANMAK İÇİN NE ZAMAN BAŞVURU YAPILMALIDIR?
7020 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ilgili maddelerde yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanundan yararlanmak isteyen borçluların 30.06.2017 tarihi sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunması şartı getirilmiştir.

2- YAPILANDIRMA KANUNUNDAN YARARLANMAK İSTEYEN BORÇLULAR NEREYE VE NASIL BAŞVURU YAPMALIDIR?
7020 sayılı Yapılandırma Kanunundan faydalanmak isteyen borçlular;
2.1- Maliye Bakanlığına,
2.2- İl özel idarelerine,
2.3- Belediyelere,
2.4- Büyükşehir belediyelerine,
2.5- Büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine bağlı
tahsil dairelerine olan ve bu Kanun kapsamına giren borçlarını yapılandırarak ödemek isteyen borçluların, 30 Haziran 2017 tarihine (bu tarih dâhil) kadar borçlu bulundukları tahsil dairelerine yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir.

3- VERGİ DAİRESİNE BORCU OLANLAR YAPILANDIRMA KANUNUNDAN FAYDALANMAK İÇİN NEREYE BAŞVURU YAPMALIDIR?
Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlular, bağlı bulundukları vergi dairesine
3.1- Doğrudan başvurabilecekleri gibi,
3.2- Posta yoluyla,
3.3- Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden,
3.4- Motorlu taşıtlar vergisi ve/veya taşıtla ilişkili idari para cezaları için bulundukları ildeki/ilçedeki motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerine,
başvuru yapabileceklerdir.

***Bu takdirde, ödeme planları mükelleflerin bağlı oldukları vergi daireleri tarafından tanzim edilecek ve mükelleflere ödeme planları müracaat ettikleri vergi dairesinde imza karşılığında elden, gerekli şartların bulunması koşuluyla (www.gib.gov.tr) internet adresi üzerinden doğrudan verilebilecektir.

***Bu Tebliğ ekinde yer alan başvuru dilekçeleri (Ek:2/A, 2/B, 2/C, 2/D), Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine ödenecek kesinleşmiş alacaklar için Kanundan yararlanmak isteyen borçlularca kullanılmak üzere düzenlenmiş olup alacaklı diğer idarelerce örneğe uygun başvuru dilekçelerinin hazırlanarak borçluların kullanımına sunulması icap etmektedir.

NOT: Borçluların birden fazla vergi dairesine olan borçları için Kanundan yararlanma talebinde bulunmaları hâlinde, her bir vergi dairesine ayrı ayrı başvurmaları gerekmektedir.

4- KİMLER VERGİ DAİRESİNE YAZILI BAŞVURU YAPARAK YAPILANDIRMADAN FAYDALANABİLECEKTİR?
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu ile diğer kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle
4.1- Mirasçılar,
4.2- Kefiller,
4.3- Şirket ortakları,
4.4- Kanuni temsilciler,
gibi amme borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutarlar dikkate alınarak ilgili vergi dairesine yazılı başvuru yapmak suretiyle 7020 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

Dolayısıyla bu kişilerin Kanundan yararlanabilmek için Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi üzerinden başvurmaları mümkün bulunmamaktadır.

***Borçlular, Kanun kapsamına giren toplam borçları için Kanundan yararlanabilecekleri gibi talep ettikleri dönem ve türler açısından da Kanundan yararlanabileceklerdir. Ancak, motorlu taşıtlar vergisi mükelleflerinin, her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur.

***7020 sayılı Kanunun 2’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan hüküm gereğince, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği hâlde Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay Kararına Göre Vergi/Ceza İhbarnamesinin mükellefe tebliğ edilmemiş olması nedeniyle ödeme süresi oluşmamış alacaklar için maddeden yararlanmak isteyen mükellefler, başvuru dilekçesinde bu hususu ayrıca belirteceklerdir.

5- VERGİ DAİRELERİNDE GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞINA BAĞLI ALACAKLARIN YAPILANDIRMA BAŞVURULARI NEREYE YAPILMALIDIR?
6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanununun 5’inci maddesi kapsamında vergi dairelerince Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri adına niyabetten takip edilen alacaklar için vergi dairelerine başvurulması mümkün bulunmayıp, bu yöndeki taleplerin ilgili gümrük idaresine yapılması gerekmektedir.

6- YAPILANDIRMADAN YARARLANMAK İSTEYENLERİN AÇILMIŞ DAVALARI VAR İSE NE YAPMALARI GEREKLİDİR?
7020 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinin on beşinci fıkrası gereğince, Kanun hükümlerinden yararlanmanın şartlarından birisi de dava açılmaması,
6.1- Açılmış davalardan vazgeçilmesi,
6.2- Kanun yollarına başvurulmaması olduğundan, bu Kanundan yararlanmak üzere başvuran borçluların, takip ve tahsilat işlemlerinden dolayı açtıkları davalardan da (ihtirazı kayıtla verilen beyannameye konu alacaklar için Kanundan yararlanmak isteyenlerin alacağa ilişkin olarak açmış oldukları davalar dâhil) vazgeçmeleri gerekmektedir.

***Öte yandan, elektronik ortamda Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunan borçluların, yararlanmak istedikleri borçlarıyla ilgili davalar bulunması hâlinde ilgili vergi dairesine ayrıca yazılı olarak da başvurmaları şarttır.

Ek-2/A İçin Tıklayınız
Ek-2/B İçin Tıklayınız
Ek-2/C İçin Tıklayınız
Ek-2/D İçin Tıklayınız

Kaynak: Resmi Gazete (03.06.2017 – 30085)

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/7020-sayili-yapilandirma-kanunundan-yararlanmak-icin-ne-zaman-nasil-basvuru-yapilmalidir/feed/ 0
Büyükşehir Belediyelerinin Katı Atık Ücreti Alacakları 7020 Sayılı Yapılandırma Kanunu Kapsamında mıdır? https://www.muhasebenews.com/buyuksehir-belediyelerinin-kati-atik-ucreti-alacaklari-7020-sayili-yapilandirma-kanunu-kapsaminda-midir/ https://www.muhasebenews.com/buyuksehir-belediyelerinin-kati-atik-ucreti-alacaklari-7020-sayili-yapilandirma-kanunu-kapsaminda-midir/#respond Fri, 23 Jun 2017 20:00:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17797 7020 sayılı Kanunun 1’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (4) numaralı alt bendi ile büyükşehir belediyelerinin, 09.08.1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 11’inci maddesine göre, vadesi 31.03.2017 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olup, 7020 sayılı Yapılandırma Kanununun yayımı tarihi itibarıyla kesinleşmiş bulunmakla birlikte, ödenmemiş olan katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) Yapılandırma Kanunu kapsamındadır.

NOT: 7020 sayılı Kanunun 1’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (4) numaralı alt bendi:
4) Büyükşehir belediyelerinin, 09.08.1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 11’inci maddesine göre vadesi 31.03.2017 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacaklarından, kesinleşmiş olup bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacaklar (bu maddede vadeye ilişkin belirtilen hükümler saklı kalmak kaydıyla) hakkında uygulanır.

Kaynak: Resmi Gazete (03.06.2017 – 30085)

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/buyuksehir-belediyelerinin-kati-atik-ucreti-alacaklari-7020-sayili-yapilandirma-kanunu-kapsaminda-midir/feed/ 0