bozulma – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 23 Mar 2022 14:39:13 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Küresel buğday pazarında bozulma riski yüksek https://www.muhasebenews.com/kuresel-bugday-pazarinda-bozulma-riski-yuksek/ https://www.muhasebenews.com/kuresel-bugday-pazarinda-bozulma-riski-yuksek/#respond Wed, 23 Mar 2022 04:00:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124575 Dünya Bankası, “Trade Watch” raporunun mart sayısında, Ukrayna’daki savaşın gıda ticareti üzerindeki potansiyel etkilerini analiz etti.

Küresel ticaretin geçen yıl yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını öncesi seviyelere döndüğü belirtilen raporda, küresel ticaretin dayanıklılığının Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşla yeniden test edilebileceğine işaret edildi.

Raporda, Rusya ile Ukrayna’nın dünya buğdayının dörtte birini ürettiği ve iki ülke arasındaki savaşın küresel gıda pazarlarında büyük bozulmalara neden olabileceği belirtildi.

Rusya’nın 15 Şubat’ta Avrasya Ekonomik Birliği dışındaki ülkelere buğday ve diğer hububat ihracatında kota uyguladığı anımsatılan raporda, Ukrayna buğdayının üretimindeki ve ihracatındaki aksamaların bu temel gıdanın tedarikini daha da kısıtlayacağı kaydedildi.

Raporda, “Küresel buğday pazarında bozulma riskleri özellikle yüksek.” değerlendirmesine yer verildi.

Bazı düşük ve düşük orta gelirli ülkelerin belirli temel gıda maddelerinin yüzde 40’ından fazlasını Ukrayna’dan ithal etiğine işaret edilen raporda, bu ülkelerin özellikle kısa vadeli arz kıtlığı riski altında olduğu vurgulandı.

Raporda, “Yüksek enerji maliyetleri ve ticaret kısıtlamaları nedeniyle halihazırda yükselen gıda fiyatlarının çatışma devam ettikçe daha da tırmanması muhtemel.” ifadesi kullanıldı.

Ukrayna’dan buğday ithalatına en çok bağımlı ülkelerin savaşın ticari sonuçlarıyla karşı karşıya kalacağı belirtilen raporda, Gambiya, Lübnan, Moldova, Cibuti, Libya ve Tunus için toplam buğday ithalatında Ukrayna’nın payının yüzde 40’ının üzerinde olduğu, bu ülkelerin hızlı bir şekilde alternatif kaynaklara geçmekte güçlük çekeceği ve muhtemelen kısa vadede arz sıkıntısı yaşayacağı aktarıldı.


Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kuresel-bugday-pazarinda-bozulma-riski-yuksek/feed/ 0
Bozulan, son kullanma tarihi geçen ürünlerimizi stoklarımızdan nasıl çıkartabiliriz? https://www.muhasebenews.com/bozulan-son-kullanma-tarihi-gecen-urunlerimizi-stoklarimizdan-nasil-cikartabiliriz/ https://www.muhasebenews.com/bozulan-son-kullanma-tarihi-gecen-urunlerimizi-stoklarimizdan-nasil-cikartabiliriz/#respond Mon, 17 Jan 2022 07:30:49 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121020 Bilanço usulüne göre tutulan şahıs firması kimyevi madde alış satışı yapmaktadır. Deposunda uzun süre durmuş ve bozulduğundan satamadığı malı nasıl zarara yazabilir. Fiilen yapması gereken ve muhasebesel olarak yapması gereken nedir?

Bahsettiğiniz malın gider olarak yazılabilmesi için; Vergi Dairesine müracaat ederek Takdir komisyonu kararı aldırmanız gerekir.

Takdir Komisyon nezdinde yapılması şartıyla, söz konusu malların VUK’un 278. maddesine göre ‘Takdir Komisyonu’nca değeri sıfır kabul edilmesi şartıyla, doğrudan gider yazılabilir.

Alışta ödenen ve Önceden indirilen KDV ise 1 No.lu KDV Beyannamesinin ‘İlave edilecek KDV’ satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir.

Özelge: Miadı dolan ilaçların takdir komisyonu olmaksızın imha edilmesi durumunda stok değerlerinin gider olarak kaydedilip kaydedilemeyeceği ve ödenmiş olan kdv nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hk. 

Sayı:  B.07.1.GİB.0.06.29-010-9

Tarih:  06/04/2012

T.C. 

MALİYE BAKANLIĞI 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI 

Sayı : B.07.1.GİB.0.06.29-010-9 06/04/2012

Konu : Miadı dolan ilaçların takdir komisyonu olmaksızın imha

edilmesi durumunda stok değerlerinin gider olarak

kaydedilip kaydedilemeyeceği ve ödenmiş olan kdv nin

indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

İlgide kayıtlı dilekçenizin incelenmesinden, depolarınızda yer alan miadı dolmuş, hasar görmüş, üretimden kalkmış ve insan sağlığını tehdit eden ilaçların ve ilaç hammaddelerinin tespiti için … Üniversitesi … Anabilim Dalına başvurarak bir bilirkişi raporu aldığınız, ayrıca imha edilecek ilaçlar ve ilaç hammaddeleri için …. Sağlık Grup Başkanlığı yetkilileri tarafından bir tespit tutanağının tarafınıza verildiği, ancak … İl Çevre ve Orman Müdürlüğü yetkililerinin iş yoğunluğu nedeniyle imha işlemine katılamayacaklarının tarafınıza bildirildiği, bahsi geçen ilaçların ve ilaç hammaddelerinin takdir komisyonu veya konuyla ilgili Bakanlıkların yetkilileri nezdinde olmaksızın … tesislerinde imha edilmesi durumunda söz konusu malların stok değerlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı ile söz konusu emtialara ilişkin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Takdir Komisyonlarının Görevleri” başlıklı 74 üncü maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak takdir komisyonlarının görevleri arasında sayılmıştır.

Mezkur Kanunun 278 inci maddesinde, yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi hâller neticesinde iktisadî kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia ile maliyetlerin hesaplanması mutad olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartaların emsal bedeli ile değerleneceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 267 nci maddesinde ise, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın emsal bedelinin, ortalama fiyat, maliyet bedeli ve takdir esası olmak üzere üç esasa göre tayin edileceği; ilk iki sıradaki usul ile belli edilemeyen emsal bedelin ilgililerin müracaatı üzerine takdir komisyonunca takdir yolu ile belli edileceği hüküm altına alınmıştır.

Mer’i mevzuata göre, bir mükellefe ait takdir işleminin mükellefin bağlı olduğu vergi

dairesinin bulunduğu il veya ilçedeki takdir komisyonunca yapılması gerekmektedir. Ancak özellik arz edebilecek bazı durumlarda takdir işlemlerinin başka mahalde bulunan takdir komisyonlarınca da yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.

Bu durumda, farklı bölgelerde bulunan ve kıymetleri düşen emtianın emsal bedelleri, bulundukları il veya ilçelerdeki takdir komisyonlarınca tespit edilebileceği gibi, emtianın bulunduğu il veya ilçelerdeki takdir komisyonlarınca emsal bedellerini belirleyici gerekli tespitler yapılarak mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin takdir işlemlerini yapmakta olan takdir komisyonuna veri olarak da gönderilebilecektir.

Emtiaların imhasında genel uygulama, imhaların takdir komisyonu nezaretinde yapılmasıdır. Ancak son kullanma tarihi geçmiş veya bozuk olan ilaç, tıbbi malzeme, gıda, atık vb. emtianın insan sağlığına zararlı olabileceği ve acilen imha edilmesi mecburiyeti bulunan bu ürünlerin emsal bedellerinin takdir komisyonlarınca muayyen bir zamanda takdirinin mümkün olamayacağı hususları göz önüne alınarak; takdir komisyonuna başvurulmaksızın ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde tutanakla tespit edilmek suretiyle imha edilebilmesi Başkanlığımızca benimsenmiştir.

Bu çerçevede imha edilecek emtianın niteliğine göre, ilgili mevzuat gereği görevli olan bakanlıkların veya yetkili kurumun görevlileri ve bu emtiayı imha etmeye yetkili müessese ile mükellefin temsilcilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde imha işleminin yapılması ve bu durumun komisyon tarafından tutanakla tespit edilmesi gerekmektedir.

Söz konusu ürünlerin yukarıda bahsedilen şekilde teşekkül ettirilen bir komisyon nezdinde imha edilmesi halinde, bu ürünlerin imhası aşamasına mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi görevlilerinin söz konusu komisyona katılımına gerek bulunmamaktadır.

Yukarıda izah edilen şekilde ilgili bakanlık ve yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı komisyon nezdinde imha işlemine ilişkin olarak düzenlenen tutanağın istenildiğinde ibraz edilmesi şartıyla muhafaza edilmesi gerekmekte olup, imha işleminin söz konusu tutanağa istinaden muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, son kullanma tarihi geçmiş veya bozuk ürünlerin imha edilmesi işlemine ilgili bakanlık yetkililerinin katılımının sağlanamaması ve imhaya ilişkin tespitin bu komisyon nezdinde tutanağa bağlanamaması durumunda, olayın mutlaka takdir komisyonuna intikalinin sağlanması gerekmekte olup, imha edilen ürünlerin takdir komisyonunca belirlenecek emsal bedel üzerinden kayıtlara alınarak işlem yapılması gerekecektir.

Diğer taraftan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29/1 nci maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler nedeniyle hesaplanan katma değer vergisi ile ithalat sırasında ödenen katma değer vergisini indirebilecekleri hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 30/c maddesinde ise, deprem ve sel felaketi nedeniyle zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait katma değer vergisinin indirim konusu yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Uygulamanın usul ve esaslarına ilişkin olarak yayımlanan 113 Seri Nolu KDV Genel Tebliğinin E Bölümünde de kullanım süresi geçen veya kullanılamayacak hale gelen mallara ilişkin yüklenilen KDV hakkında yapılacak işlemler açıklanmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalar uyarınca, kullanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelen ve imha edilen mallar, zayi olan mal mahiyetinde olduğundan mükelleflerce bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılması da mümkün bulunmamaktadır.

Zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin, imha tarihini

kapsayan vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesinin “İlave Edilecek KDV” satırına ilave edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir.

Buna göre, stoklarınızda bulunan ve miadı dolmuş, hasar görmüş, üretimden kalkmış ve insan sağlığını tehdit eden ilaçlar ve ilaç hammaddelerine ilişkin yüklendiğiniz KDV’yi, söz konusu mallar her ne şekilde imha edilirse edilsin, indirim konusu yapmanız mümkün olmayıp, indirim hesaplarına almış olmanız halinde çıkarmanız gerekmektedir.

Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin birinci fıkrasında, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan

değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı ve ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalara göre, resmi makamlar nezdinde imha edilecek malların Vergi Usul Kanununun 267 nci maddesi uyarınca belirlenecek emsal bedeli ile işletmenin kayıtlarında yer alan değer arasındaki farkın kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün olabilecektir.

Ancak, takdir komisyonu veya Sağlık Bakanlığı yetkilileri nezdinde olmaksızın imha edilen malların emsal bedelinin takdir komisyonu tarafından belirlenmemesi nedeniyle, söz konusu mal bedellerinin kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün olmayacaktır.


Kaynak: İsmmmo, GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bozulan-son-kullanma-tarihi-gecen-urunlerimizi-stoklarimizdan-nasil-cikartabiliriz/feed/ 0
Vadesinde ödenmeyen stok affı bozulur mu? https://www.muhasebenews.com/vadesinde-odenmeyen-stok-affi-bozulur-mu/ https://www.muhasebenews.com/vadesinde-odenmeyen-stok-affi-bozulur-mu/#respond Fri, 05 Nov 2021 03:30:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116439 Stok affından yararlanan mükelleflerin, KDV ödemelerini 30.09.2021’e kadar yapmak zorundalar mıydı?

Bu çıkan ödemeyi 30.09.2021 tarihinin dışında gecikme zammı ödeyerek stok affından yararlanmaları mümkün mü? 

Vergiler vadelerinde ödenir. Ancak vadesinde ödenmediği hallerde Gecikme zammı ile ödenir.
Vadesinde ödenmeyen stok affı bozulmamaktadır. 

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI

KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN

Kanun No:7326

Kabul Tarihi : 3/6/2021

MADDE 6 –

(3) Kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar ile bunlarla ilgili diğer işlemler hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:

a) Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2020 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini 31/8/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler.

b) Bu fıkranın (a) bendi kapsamında beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir.

c) Bu fıkra kapsamında ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz. Bu fıkra kapsamında beyanda bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle 2021 yılı geçici vergi beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri bu fıkrada öngörülen beyanname verme süresi içinde yapılır ve düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vadesinde-odenmeyen-stok-affi-bozulur-mu/feed/ 0
Adi ortaklık yapısı bozulursa ortaklık adına açılmış SGK dosyası kapanır mı? https://www.muhasebenews.com/adi-ortaklik-yapisi-bozulursa-ortaklik-adina-acilmis-sgk-dosyasi-kapanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/adi-ortaklik-yapisi-bozulursa-ortaklik-adina-acilmis-sgk-dosyasi-kapanir-mi/#respond Fri, 12 Mar 2021 14:30:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=106025 2 ortaklı adi ortaklı şahıs firması ortaklardan biri ayrılınca tek kişi kalıyor. Bu durumda şu an adi ortaklık adına olan sgk sicil dosyası devam eder mi? Tek ortak olan kişi üzerine mi yeniden sgk dosyası açılmalıdır?

Adi ortaklık Borçlar Kanunu’nun 620. Maddesine göre Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Adi Ortaklıkların tüzel kişiliğinin bulunmamasından dolayı gelir veya kurumlar vergisi mükellefi değildirler. 

Ancak adi ortaklıklar katma değer ve stopaj vergisi mükellefiyeti tesis ettirmek zorundadırlar. Adi ortaklıklarda dönem sonlarından ortaya çıkan kâr veya zarar, adi ortaklığı oluşturan ortaklar tarafından adi ortaklık içindeki hisseleri oranında kendi kazançlarına dahil ederek vergilendirmek durumundadırlar. Ortaklıktan bir ortağın çıkması ile adi ortaklık yapısı bozulmuştur. 

Bağlı bulunduğunuz SGM işveren birimi ile görüşüp devirlerinizi yapmanızı öneririm.


Yeni TTK’nın limited şirket sermayesinin asgari 10.000 TL’ye çıkarılması ile ilgili şart yerine getirilmediği için şirketin Ticaret sicilden kaydı resen silinmiş. Şirket faal durumda ve faaliyetine devam etmektedir. Tekrar ticaret sicile kaydetmek için nasıl bir yol izlememiz gerekiyor?

Ticaret sicilinden silinen şirket hukuken şirket değildir. Adi ortaklıktır.

Adi ortaklığın defterini tutmak da sakınca yoktur.

Tekrar Ticaret siciline yeniden kaydolunması ve diğer bürokratik işlemler için Ticaret sicili ile görüşünüz.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/adi-ortaklik-yapisi-bozulursa-ortaklik-adina-acilmis-sgk-dosyasi-kapanir-mi/feed/ 0
İthali yapıldıktan sonra kırılma, bozulma sebebiyle ihraç edilen veya imha edilen malların ÖTV iadesi https://www.muhasebenews.com/ithali-yapildiktan-sonra-kirilma-bozulma-sebebiyle-ihrac-edilen-veya-imha-edilen-mallarin-otv-iadesi/ https://www.muhasebenews.com/ithali-yapildiktan-sonra-kirilma-bozulma-sebebiyle-ihrac-edilen-veya-imha-edilen-mallarin-otv-iadesi/#respond Thu, 17 Dec 2020 15:18:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=98865

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

64597866-135[5-2014]-54

21/04/2014

Konu

:

İthali yapıldıktan sonra kırılma, bozulma sebebiyle ihraç edilen veya imha edilen malların ÖTV iadesi.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizce yurt içinde satış amaçlı ÖTV ödenerek ithal edilen cihazların kırılma, bozulma sebebiyle yurtiçinde satışı gerçekleşmeden yurt dışına ihracatı veya imhası durumunda, söz konusu malların ithalinde ödenen ÖTV’nin iadesinin mümkün olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Bilindiği üzere, 4760 sayılı ÖTV Kanununun (1/1-c) maddesinde, bu Kanuna ekli (IV) sayılı listedeki malların ithalatı veya imal ya da inşa edenler tarafından tesliminin bir defaya mahsus olmak üzere ÖTV’ye tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, vergiyi doğuran olayın ithalatta, 4458 sayılı Gümrük Kanununa göre gümrük yükümlülüğünün doğması, ithalat vergilerine tâbi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili anında meydana geleceği hüküm altına alınmıştır.

Ancak, aynı Kanunun (5/1) maddesinde, Kanuna ekli listelerdeki malların ihracat teslimleri, teslimin yurt dışındaki bir müşteriye yapılması ve teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkmış olması şartlarıyla ÖTV’den istisna olduğu; (5/2) maddesinde de, ihraç edilen malların alış faturaları ve benzeri belgeleri üzerinde gösterilen ve beyan edilen özel tüketim vergisinin ihracatçıya iade edileceği, Maliye Bakanlığının, ihraç edilen mallara ait verginin iadesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

Söz konusu yetkiye dayanılarak 1 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliğinin “ÖTV Ödenerek Satın Alınan Malların İhracı” başlıklı (5.1.2.) bölümünde, ihraç edilen mallara ait alış faturaları veya benzeri belgelerde gösterilen ve beyan edilen ÖTV’nin ÖTV Kanununun (5/2) maddesi uyarınca ihracatçıya iade edilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.

Buna göre, ÖTV ödenerek ithal edilen malların ithalatçısı tarafından aynen ihraç edilmesi kaydıyla, ihraç edilen malın ithalinde gümrüğe ödenen ÖTV’nin ithalatçı-ihracatçıya bahse konu Genel Tebliğle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde iade edilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak ÖTV ödenerek ithal edilen malların işlenerek, tadilat yapılarak veya imalat ya da sair sebeplerle kullanılarak veyahut niteliğinde meydana gelen değişme sonrasında ihraç edilmesi halinde, diğer bir ifade ile ithal edildiği haliyle aynen ihraç edilmemesi durumunda bu malların ihracına bağlı olarak, ithalde gümrüğe ödenen ÖTV’nin iadesi mümkün bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, ÖTV Kanununda, vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği safhadan sonra, ÖTV’ye tabi malların kırılma, bozulma ve benzeri nedenlerle kullanılamaz hale gelmesi ve imha edilmesi nedeniyle, bu mallarla ilgili olarak ithalde veya yurtiçinde imalatçılardan temininde ödenen ÖTV’nin iade edilebileceğine yönelik herhangi bir düzenleme yer almamaktadır.

Ayrıca, Kanunun (15/1) maddesi uyarınca, iade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olması, yersiz veya fazla ödenen verginin alıcıya iade edilmesi ve bu işlemlerin defter kayıtları, belgeler ile beyannamede gösterilmesi şartıyla Kanuna ekli (IV) sayılı liste kapsamındaki mallarla ilgili olarak malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi veya diğer nedenlerle matrahta değişiklik vuku bulduğu ya da yersiz veya fazla vergi hesaplandığı hallerde vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükelleflerin, bunlarla ilgili olarak borçlandıkları ya da ödedikleri vergiler için değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve meydana geldiği dönem içinde düzeltme yapabilmeleri, bu vergiden mahsup edebilmeleri ve iade talebinde bulunabilmeleri mümkün bulunmakta olup, gümrük idaresine ÖTV’si ödenerek ithal edilen malların imha edilmesi durumunun bu madde kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, firmanızca ithali yapılan söz konusu malların kırılma, bozulma ve benzeri nedenlerle yurt dışındaki satıcı firmaya iade edilmesi halinde, ithalde ödenen ÖTV’nin 4458 sayılı Gümrük Kanunu çerçevesinde düzeltilmesi ve tarafınıza iadesinin mümkün olup olmadığı hususunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı görüşüne de başvurulması uygun olacaktır.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ithali-yapildiktan-sonra-kirilma-bozulma-sebebiyle-ihrac-edilen-veya-imha-edilen-mallarin-otv-iadesi/feed/ 0
7020 sayılı yapılandırma kanunun son taksiti ödenmezse yapılandırma bozulur mu? https://www.muhasebenews.com/7020-sayili-yapilandirma-kanunun-son-taksiti-odenmezse-yapilandirma-bozulur-mu/ https://www.muhasebenews.com/7020-sayili-yapilandirma-kanunun-son-taksiti-odenmezse-yapilandirma-bozulur-mu/#respond Wed, 21 Oct 2020 07:30:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94687 7020 sayılı yasaya göre yapılandırma talebinde bulundum. Ancak 18 taksitten 2 taksit ödemedim. Son taksidi vadesinde ödemedim. Ancak ödenmeyen 2 taksitin Haziran 2020 de ödenmesi gerekiyormuş. Ben bunları ödeyemedim. Bu durumda yapılandırmanın tamamı bozuluyor mu?

Verdiğiniz izaha göre ne yazık ki yapılandırma bozulmuştur.

2015 yılı için KDV ve Kurumlar vergisi matrah artırımında bulunan ve taksitlerini zamanında ödeyen mükellefe KDV2 için vergi incelemesi yapılıp resen vergi tahakkuk edildi ve ceza kesildi. Müfettiş matrah artırımının yapıldığını da biliyor. Nasıl bir yol izlemeliyiz?

KDV 2’nin matrah artırımı olmaz.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/7020-sayili-yapilandirma-kanunun-son-taksiti-odenmezse-yapilandirma-bozulur-mu/feed/ 0
7143 sayılı kanun kapsamında KDV ve MATRAH artımında bir taksit ödenmezse artırım iptal olur mu? https://www.muhasebenews.com/7143-sayili-kanun-kapsaminda-kdv-ve-matrah-artiminda-bir-taksit-odenmezse-artirim-iptal-olur-mu/ https://www.muhasebenews.com/7143-sayili-kanun-kapsaminda-kdv-ve-matrah-artiminda-bir-taksit-odenmezse-artirim-iptal-olur-mu/#respond Fri, 28 Jun 2019 07:00:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=62252 7143 sayılı kanun kapsamında KDV ve MATRAH artımında bir taksit ödenmezse artırım iptal olur mu?

KDV matrah artırımında son taksiti gelmeden önceki taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi durumunda ihlal yapıldığı için iptal olur diyorsunuz.

Fakat aşağıdaki yazıda görüldüğü gibi; 7143 sayılı Kanunun 6. maddesinin 4/a fıkrasında aşağıdaki hükme yer verilmiştir. “(4) Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarına göre;

a) Matrah ve vergi artırımının bu Kanunun yayım tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bu maddede öngörülen şekilde yapılması, hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin, peşin veya ilk taksiti bu Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sürede başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami altı eşit taksitte bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şarttır. Kanunda belirtilen şekilde ödenmemesi hâlinde, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam olunur, ancak bu madde hükmünden yararlanılamaz. ” Yukarıdaki hükümde dikkat edilmesi gereken ifade “bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi” ifadesidir. Başka bir deyişle matrah/vergi artırımı sonucu oluşan taksitlerini 7143 sayılı Kanun’da yapılan düzenlemeler çerçevesinde ödeyen mükelleflerin matrah/vergi artırımının sağladığı avantajlardan yararlanmaması için herhangi bir neden bulunmamaktadır. Kanun’un ödemeye ilişkin düzenlememeleri ise “ortak hükümler” başlıklı 9. maddesinde yapılmıştır. Anılan maddenin 6 numaralı fıkrası aynen aşağıdaki gibidir. “(6) Bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisinin süresinde ve tam ödenmesi koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti (peşin ödeme seçeneğinin tercih edilmesi hâlinde ilk taksiti) izleyen ayın sonuna kadar.

 

Gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine söre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak seç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır. İlk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm her bir madde ve alacaklı idareler açısından t aksidendir ilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır. ” Kanun hükmü değerlendirildiğinde; – İkinci taksitin ödeme süresi sonuna kadar ilk iki taksitin tamamının ödenmesi halinde, Bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti (peşin ödeme seçeneğinin tercih edilmesi hâlinde ilk taksiti) izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi halinde matrah/vergi artırımı hükümlerinden yararlanılmasının mümkün olacağı sonucu ortaya çıkmaktadır. Buna bir yorum yapabilir misiniz?

7143 Sayılı kanun göre matrah /vergi artırımı yapanlar taksit süresinde ödenmemesi halinde kanun avantajlarından yararlanılmaz. Konu ile ilgili GİB yayımladığı broşür için aşağıdaki linki inceleyiniz. https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/yayinlar/7143/7143matrah.pdf

 MATRAH VE VERGİ ARTIRIMINDA ÖNEMLİ HUSUSLAR

  • Matrah veya vergi artırımı dolayısıyla verilen bildirimler için damga vergisi alınmayacaktır.
  • Artırılan matrahlar nedeniyle geçici vergi hesaplanmayacak ve tahsil olunmayacaktır.
  • Matrah ve vergi artırımına ilişkin ödenecek tutarlar, süresinde ödenmediği takdirde vade tarihi 30 Eylül 2018 olarak kabul edilecek ve aylık % 1,40 oranında gecikme zammı ile birlikte takip ve tahsil edilecektir.

ANCAK BU DURUMDA MÜKELLEFLER MATRAH VE VERGİ ARTIRIMI YAPTIKLARI DÖNEMLER İÇİN ARTIRIM HÜKÜMLERİNDEN YARARLANAMAYACAKTIR.

  • Matrah ve vergi artırımı dolayısıyla ödenen vergiler, gider veya maliyet kabul edilmeyecek, indirim, mahsup ve iade konusu yapılmayacaktır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

7143 sayılı kanun kapsamında yapılmış olan matrah artışının bir taksitini ödemesem taksitlendirmem bozulur mu?

7143 sayılı kanunun matrah artışı başvurusu için ek süre tanındı mı?

Kurumlar ve KDV matrah artışlarına ilişkin taksitlendirme ödemesini atlarsak matrah artışları bozulur mu?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/7143-sayili-kanun-kapsaminda-kdv-ve-matrah-artiminda-bir-taksit-odenmezse-artirim-iptal-olur-mu/feed/ 0