borca – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 08 Nov 2022 08:49:39 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Borca batıklık hesabında kur zararlarının dikkate alınmamasına dair düzenlenme 31 Aralık 2023 tarihine kadar uzatıldı https://www.muhasebenews.com/borca-batiklik-hesabinda-kur-zararlarinin-dikkate-alinmamasina-dair-duzenlenme-31-aralik-2023-tarihine-kadar-uzatildi/ https://www.muhasebenews.com/borca-batiklik-hesabinda-kur-zararlarinin-dikkate-alinmamasina-dair-duzenlenme-31-aralik-2023-tarihine-kadar-uzatildi/#respond Tue, 08 Nov 2022 08:47:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134287 Resmi Gazete’nin 8 Kasım 2022 tarihli sayısında yayımlanan Tebliğ ile; 1/1/2023 tarihine kadar, Kanunun Türk Ticaret Kanununun 376’ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararları dikkate alınmayacağına dair hüküm 31 Aralık 2023 tarihine uzatıldı. 
8 Kasım 2022 SALI Resmî Gazete Sayı : 32007

TEBLİĞ

Ticaret Bakanlığından:

6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUN 376 NCI MADDESİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

MADDE 1- 15/9/2018 tarihli ve 30536 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “1/1/2023” ibaresi “1/1/2024” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.

 


Türk Ticaret Kanununun 376’ıncı maddesi

3. Sermayenin kaybı, borca batık olma durumu
a) Çağrı ve bildirim yükümü

MADDE 376- (1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.

(2) Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.

(3) (Değişik: 26/6/2012-6335/16 md.) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Meğerki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun. Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur.


15 Eylül 2018 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 30536

TEBLİĞ

Ticaret Bakanlığından:

6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUN 376 NCI MADDESİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı maddesi kapsamında sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında uyulacak usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, anonim ve limited şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketleri kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 210 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 446 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Aktif: Şirketin sahip olduğu dönen ve duran varlıkları,

b) Ara dönem finansal tablo: 3, 6 ve 9 aylık dönem sonları itibarıyla hazırlanmış finansal tabloları,

c) Borç: Öz kaynaklar hariç şirketin aktiflerini finanse ettiği kaynakları,

ç) Kanun: 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununu,

d) Kanuni yedek akçe: Kanunun 519 uncu maddesinde düzenlenen yedek akçeyi,

e) Ortak: Anonim şirketlerin pay sahiplerini, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin ortaklarını,

f) Serbest yedek akçe: Kanuni yedek akçelerin sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşan kısmı ile kanun ve sözleşme gereği ayrılanlar dışında genel kurulca ayrılmasına karar verilen yedek akçeleri,

g) Şirket: Anonim ve limited şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketleri,

h) Sözleşme: Anonim şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin esas sözleşmesini, limitedşirketlerin şirket sözleşmesini,

ı) Yönetim organı: Anonim şirketlerde yönetim kurulunu, limited şirketlerde müdür veya müdürler kurulunu, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticiyi veya yöneticileri,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Sermaye Kaybı

Genel kurulun toplantıya çağrılması

MADDE 5 – (1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının ya da üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde yönetim organı, genel kurulu hemen toplantıya çağırır. Genel kurulun gündem maddeleri arasında, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının karşılıksız kaldığı belirtilir.

(2) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının ya da üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı durumlarda farklı bir gündem ile toplantıya çağrılmış olsa dahi bu husus genel kurulda görüşülür.

Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması halinde genel kurul

MADDE 6 – (1)  Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması halinde yönetim organı, bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.

(2) Yönetim organı, son bilançoyu genel kurula sunarak şirketin finansal yönden bulunduğu durumu bütün açıklığıyla ve her ortağın anlayabileceği şekilde anlatır. Bu hususta genel kurula rapor da sunulabilir.

(3) Yönetim organı, şirketin mali durumundaki kötüleşmeyi ortadan kaldırmak veya en azından etkilerini hafifletmek amacıyla, uygun gördüğü sermayenin tamamlanması, sermaye artırımı, bazı üretim birimlerinin veya bölümlerinin kapatılması ya da küçültülmesi, iştiraklerin satışı, pazarlama sisteminin değiştirilmesi gibi iyileştirici önlemleri alternatifli ve karşılaştırmalı olarak aynı genel kurula sunar ve açıklar.

(4) Genel kurul, sunulan iyileştirici önlemleri aynen kabul edebileceği gibi değiştirerek de kabul edebilir ya da sunulan önlemler dışında başka bir önlemin uygulanmasına karar verebilir.

Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurul

MADDE 7 – (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde, toplantıya çağrılan genel kurul;

a) Sermayenin üçte biri ile yetinilmesine ve Kanunun 473 ilâ 475 inci maddelerine göre sermaye azaltımıyapılmasına,

b) Sermayenin tamamlanmasına,

c) Sermayenin artırılmasına,

karar verebilir.

Sermayenin azaltılması

MADDE 8 – (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisi zarar sebebiyle karşılıksız kalan şirketin genel kurulu, sermayenin üçte biriyle yetinmeye karar verdiği takdirde sermaye azaltımı Kanunun 473 ilâ 475 inci maddelerine göre yapılır.

(2) Bu madde kapsamında yapılacak sermaye azaltımında yönetim organı, alacaklıları çağırmaktan ve bunların haklarının ödenmesinden veya teminat altına alınmasından vazgeçebilir.

Sermayenin tamamlanması

MADDE 9 – (1) Sermayenin tamamlanması, bilânço açıklarının ortakların tamamı veya bazı ortaklar tarafından kapatılmasıdır. Kanuni yedek akçelerin yitirilen kısımlarının tamamlanmasına gerek yoktur. Sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi halinde her ortak zarar sebebiyle karşılıksız kalan tutarı kapatacak miktarda parayı vermekle yükümlüdür. Her ortak, payı oranında tamamlamaya katılabilir ve verdiğini geri alamaz. Bu yükümlülük, sermaye konulması veya borç verilmesi niteliğinde olmayıp karşılıksızdır. Ayrıca yapılan ödemeler, gelecekte yapılacak sermaye artırımına mahsuben bir avans olarak nitelendirilmez.

(2) Sermayenin tamamlanmasında, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler bakımından Kanunun 421 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, limited şirketler bakımından ise 603 ve devamı maddeleri uygulanır. Sermayenin tamamlanamaması, bazı ortakların kendi istekleriyle tamamlama yapmasına engel oluşturmaz.

(3) Bilanço zararlarının kapatılması için getirilen yükümlülükler uyarınca yapılan ödemeler öz kaynaklar içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanır ve takip edilir.

Sermayenin artırılması

MADDE 10 – (1) Genel kurul tarafından;

a) Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması ile birlikte eş zamanlı olarak istenilen tutarda artırımına karar verilebilir. Sermayenin azaltılması işlemi ile birlikte eş zamanlı sermaye artırımında artırılan sermayenin en az dörtte birinin ödenmesi şarttır.

b) Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidilmeden sermaye artırımına karar verilebilir. Bu şekilde yapılacak sermaye artırımında sermayenin en az yarısını karşılayacak tutarın tescilden önce ödenmesi zorunludur.

Genel kurulun gerekli tedbirlerden birini almaması

MADDE 11 – (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurulun, 7 nci maddede belirtilen tedbirlerden birine karar vermemesi halinde şirket kendiliğinden sona erer. Bu şekilde sona eren şirketin tasfiye işlemleri, Kanunun 536 ncı ve devamı maddelerine göre yürütülür.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Sermaye ile Kanuni Yedek Akçeler Toplamının Tamamının Karşılıksız Kalması

Borca batık olma durumu

MADDE 12 – (1) Borca batık olma durumu, şirketin aktiflerinin borçlarını karşılayamaması halidir.

(2) Borca batık durumda olmanın işaretleri, yıllık ve ara dönem finansal tablolardan, denetime tabi şirketlerde denetim raporlarından, erken teşhis komitesinin raporlarından, yönetim organının belirlemelerinden ortaya çıkabilir.

(3) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim organı, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır.

(4) Yönetim organı, hem işletmenin devamlılığı esasına hem de aktiflerin muhtemel satış değerlerine göre çıkarılan ara bilânço üzerinden aktiflerin şirket alacaklarını karşılamaya yetmediğine karar vermesi ve 7 nci maddede belirtilen tedbirleri almaması halinde şirketin iflası için mahkemeye başvurur.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Ortak ve Son Hükümler

Esas alınacak finansal tablolar

MADDE 13 – (1) Şirketlerin sermaye kaybı veya borca batık olma durumları, Kanunun 88 inci maddesine göre hazırlanacak finansal tablolar esas alınarak belirlenir. Finansal tabloların düzenlenmesinde ihtiyari olarak Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulanmasının tercih edilmesi halinde, bahsi geçen durum bu şekilde hazırlanan finansal tablolar üzerinden değerlendirilir.

Sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında birleşmeye katılma

MADDE 14 – (1)  Sermaye kaybı veya borca batık durumda olan bir şirket, kaybolan sermayeyi karşılayabilecek tutarda serbestçe tasarruf edilebilen özvarlığa sahip bulunan bir şirket ile birleşebilir.

(2) Birleşmeye taraf olan bir şirketin, sermayesiyle kanuni yedek akçeleri kaybolmuş veya borca batık durumda olması halinde; birleşmeye taraf olan diğer şirketin kaybolan sermayeyi veya borca batıklık durumunu karşılayacak miktarda serbestçe tasarruf edebileceği özvarlığa sahip bulunduğu ve buna ilişkin tutarların, hesap şekli de gösterilerek doğrulandığı veya belirtilen durumların mevcut olmadığının doğrulandığı yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ile ortaya konulur. Devrolunan şirketlerin denetime tabi olması halinde bu rapor, denetime tabi şirketin denetçisi tarafından da hazırlanabilir.

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 1/1/2023 tarihine kadar, Kanunun 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararları dikkate alınmayabilir.

Yürürlük

MADDE 15 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 16 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.

 


Kaynak: Resmi Gazete, TTK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/borca-batiklik-hesabinda-kur-zararlarinin-dikkate-alinmamasina-dair-duzenlenme-31-aralik-2023-tarihine-kadar-uzatildi/feed/ 0
Sermaye kaybı ve borca batıklık durumunda sermaye azaltımı ve artırımı https://www.muhasebenews.com/sermaye-kaybi-ve-borca-batiklik-durumunda-sermaye-azaltimi-ve-artirimi/ https://www.muhasebenews.com/sermaye-kaybi-ve-borca-batiklik-durumunda-sermaye-azaltimi-ve-artirimi/#respond Sat, 10 Apr 2021 12:10:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=115209 SERMAYE KAYBI VE BORCA BATIKLIK

I- GİRİŞ

Türk Ticaret Kanununun 376 ncı maddesinde hüküm altına alınan sermaye kaybı-borca batık olma durumu ve bu madde ile ilgili 15.09.2018 tarih ve 30536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan söz konusu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar hakkında tebliğ ve bilahare 26 Aralık 2020 tarih 31346 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış bulunan değişiklik Tebliğinde yer alan hususlar yazının konusunu oluşturmaktadır.

Türk Ticaret Kanununun 376 ncı maddesinin birinci fıkrasında işletmenin son yıllık bilançosunda sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığının anlaşılması durumunda yönetim kurulunun derhal genel kurulu toplantıya çağıracağı ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunacağı, ifade edilmektedir.

İkinci fıkrada ise sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar dolayısıyla karşılıksız kalması durumunda toplantıya çağrılan genel kurulun sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirketin kendiliğinden sona ereceği belirtilmektedir.

Kanunun üçüncü fıkrasında, şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretlerin var olması durumunda alınması gereken tedbirler açıklanmaktadır. Buna göre,

Yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Eğer aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Ancak şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki borcun alacaklıları alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş olmaları halinde iflas ertelenebilir.

İfade edildiği gibi konu bu maddenin uygulaması tebliğlerle açıklanmış ve ilk tebliğde değişiklik yapan 26 Aralık 2020 tarih 31346 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış Uygulama Tebliği ile sermaye kaybı ve borca batıklık daha net olarak belirlenmiştir.

376/1 durumunda sermaye kaybının % 50 ye eşit ve bundan fazla fakat üçte ikiden daha az olması şeklini tanımlamakta, 376/ 2 ye göre ise sermaye kaybının üçte ikiye eşit veya daha fazla ancak % 100 den daha az olması halini açıklamakta, 376/3 yani borca batıklık ise sermaye kaybının % 100 den daha fazla olması halini ifade etmektedir.

II- TEBLİĞDE YER ALAN DÜZENLEMELER

TTK 376/1 ile ilgili düzenlemeler;

İlk tebliğde yer alan sermaye ile yedek akçeler toplamının en az ½ sinin karşılıksız kalması hali değişiklik tebliğinde açıklığa kavuşturularak zararın; sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısına eşit ve bundan fazla üçte ikisinden az olma halidir diye ifade edilmiş ve bu suretle daha belirgin duruma getirilmiştir.

Yönetim kurulu genel kurulu hemen toplantıya çağırır. Gündem maddeleri arasında bu husus belirtilir. Farklı bir gündem ile toplantıya çağrılmış olsa dahi bu husus genel kurulda görüşülür. Yönetim kurulu genel kurula uygun gördüğü iyileştirirci önlemleri ve bilançoyu

sunar. Yönetimin çok geniş iyileştirici önlemler sunma hak ve yetkisi bulunmaktadır. Finansal durumu tüm açıklığıyla anlatır. Bir rapor da sunabilir.

Yönetim Kurulu genel kurula;

  • Sermaye artırımı,
  • Sermayenin tamamlanması, Bunun yanında yan tedbirler olarak;
  • Bazı üretim birimleri ya da bölümlerinin kapatılması veya küçültülmesi,
  • İştiraklerin satılması, pazarlama sisteminin değiştirilmesi gibi önlemleri alternatifli ve karşılaştırmalı olarak sunar,

Genel Kurul sunulan iyileştirirci önlemleri aynen veya değiştirerek kabul edebilir veya bunlar dışında başka bir önlemin uygulanmasına karar verebilir.

TTK 376/2 ile ilgili düzenlemeler

Sermaye ile yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin veya fazlasının fakat %100’ünden az kısmının karşılıksız kalma hali olduğu daha önce ifade edilmiş idi.

Bu durumda da yönetim kurulu genel kurulu toplantıya çağırır ve iyileştirici önlemlerle ilgili önerileri ve genel kurula aşağıdaki iyileştirici önlemleri sunabilir.

2.1. Kalan sermaye ile yetinilmesine ve asgari sermaye tutarına kadar (A.Ş. lerde 50.000 TL ye kadar, Ltd. şirketlerde 10.000 TL ye kadar) sermaye azaltımı yapılması,

Bu halde sermaye ve yedek akçeler toplamının en az yarısının öz varlık içinde korunması şarttır. (2018 yılında yayınlanan ilk tebliğinde, sermayenin 1/3 ü ile yetinilmesine ve sermaye azaltımına karar verebilir şeklinde idi. 2020 yılında yayınlanan Değişiklik tebliği ile yukarıdaki gibi değiştirildi.)

İki tebliğ arasındaki değişikliği aşağıdaki örnekle açıklamak gerekirse;

Diyelim ki bir anonim şirketin sermayesi 600.000 TL zararı 500.000 TL bu duruma göre öz kaynak 100.000 TL olsun, İlk tebliğe göre sermaye azaltımı yapılması durumunda 1/3 oranında yetinilmesine ve en fazla 400.000 TL sermaye azaltımı yapılmasına karar verilebilecek 200.000 TL sermaye ile yetinilecekti. Bu durumda öz kaynak 100.000 TL olduğuna göre % 50 olarak bir korunma sağlanmış olacaktı. Yeni tebliğe göre asgari sermayeye kadar azaltıma gidilebileceğinden 550.000 TL sermaye azaltımı yapılabilecek ve sermaye 50.000 TL ya inecek, bu durumda öz kaynak 100.000 TL olduğundan yüksek oranda korunma sağlanmış olacaktır.

2.2. Sermayenin tamamlanması,

Sermayenin tamamlanması bilanço açıklarının ortakların tamamı veya bir kısmı tarafından kapatılması anlamına gelmektedir.

Bu durumda kanuni yedek akçelerin yitirilen kısmının tamamlanmasına gerek bulunmamaktadır.

Sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi durumunda her ortak zarar sebebiyle karşılıksız kalan tutarı kapatacak parayı vermekle yükümlü bulunmaktadır. Her ortak payı oranında zararın kapatılmasına katılır ve bu katılma sermaye veya borç para olmayıp, geri ödemesi de söz konusu değildir. Ayrıca ödemeler ileride yapılacak sermaye artırımına avans olarak da dikkate alınamaz.

Bu suretle tamamlanamayan sermaye isteyen bir kısım ortaklar tarafından tamamlanması engel bulunmamaktadır.

Gelir idaresi sermayeyi tamamlama fonunu bir gelir olarak kabul etmekte ve kurumlar vergisine tabi tutmaktadır. Bu konudaki 1.06.2012 tarih ve B.07.1.GİB.0.06.49-010.01-11 sayılı Özelgede,

-TTK’nda sermaye artırımı fonu ile ilgili bir düzenleme bulunmaması ve yedek akçe olarak kabul edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmaması,

-Ödemelerin sermayeye ilave edilmemesi nedeniyle ödemeyi yapan firmalarca iştiraklerin maliyetine eklenilememesi,

-Vergi mevzuatında sermaye artırımı fonu ile ilgili istisna olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmaması,

-Gelir Vergisi Kanununun 40 ve Kurumlar Vergisi Kanununun 8’nci maddelerinde gider unsuru sayılmaması nedeniyle gider veya zarar olarak kabul edilmemesi,

Nedenleriyle tarhiyata konu edildiği ifade edilmektedir.

Sermayeyi tamamlama ve KDV ilişkisine bakılacak olunursa;

KDVK nun 1/1 maddesinde Türkiye’de ticari faaliyetler çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu belirtilmiştir. Kanunun 4/1, maddesine göre hizmetin ” bir şeyi yapmak ve işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebile ceği ve KDV ye tabi olacağı hükme bağlanmıştır.

Ayrıca kanunun 6/b maddesine göre ise, bir hizmetin Türkiye’de ifa edilmiş sayılması için hizmetin Türkiye’de yapılması, hizmetten Türkiye’de faydalanılması şartlarından birinin gerçekleşmesi gerekir denildiğinden zarar telafi fonuna ilişkin gerçekleştirilen vergi incelemelerinde, bu fonun gerçekte fonu gönderen şirketlere verilen bir hizmet karşılığı olduğu iddiası ile fon tutarı üzerinden % 18 KDV hesaplanması gerektiği gerekçesi ile eleştiri konusu ve tarhiyatlar yapıldığı biliniyor. Bu yüzden sermayeyi tamamlama alternatifi pek kullanılan bir unsur olmamaktadır.

2.3. Sermayenin arttırılması.

376/2 kapsamında bir diğer tedbir de sermayenin artırımı tedbiridir.

585.Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması ile birlikte eş zamanlı olarak istenilen tutarda artırımına karar verilebilir. Nakdi sermaye taahhüdü 344 ve 585. maddelere göre uygun olarak ödenir. Anonim şirketlerin blokaj yapma zorunluluğu olmasına rağmen Ltd. şirketlerin blokaj zorunluluğu bulunmamaktadır. 

Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidilmeden doğrudan sermaye artırımına gidilmesine karar verilebilir. Tescil edilecek sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının öz varlık içinde korunmasını sağlayacak tutarın sermaye artırımının tescilinden önce ödenmesi zorunludur. 

Aynı genel kurul toplantısında, bedelleri tamamen ödenmek suretiyle (b) bendindeki koşul aranmaksızın sermayenin istenilen miktarda artırılmasına ve daha sonra azaltılmasına karar verilebilir. Bu şekilde gerçekleştirilecek işlemler sonucunda tescil edilecek sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının öz varlık içinde korunması zorunludur. 

Yukarıda belirtilen alternatiflerin birbirine göre üstünlükleri vardır. (a) bendi, sermayesi yüksek olan şirketler için daha uygun olmakta, (b) bendi düşük sermayeli şirketler için daha avantajlı bulunmaktadır. (c) bendi ise sermayesi düşük ancak zararı çok yüksek olan işletmeler için avantajlıdır. 

Genel kurul yönetim kurulunun önerilerini kabul edebilir veya değiştirerek kabul edebilir. Ancak önerilerden birine karar vermemesi durumunda şirket kendiliğinden sona erer.

376/3 ile ilgili borca batıklık hali

Borca batıklık hali TTK 376 ncı maddenin 3 ncü fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Borca batıklık, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının tamamının karşılıksız kalması halidir. Zarar miktarı % 100 den fazladır ve aktif toplamı zararı karşılayamamaktadır. Borca batıklık hali yıllık ve ara dönem mali tablolardan, denetim raporlarından, erken teşhis raporlarından ve yönetim organının belirlemelerinden tespit edilir.

Borca batıklık şüphesi varsa yönetim kurulu işletmenin devamlılığı esasına göre aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkarır. Çıkarılan ara bilançoya göre aktiflerin şirket borçlarını karşılamaya yetmediğine karar vermesi ve 7. maddede belirtilen tedbirleri almaması halinde şirketin iflası için Asliye Ticaret Mahkemesine başvurur. Eğer aktiflerin muhtemel satış fiyatları borçları karşılamaya yetiyor ise o takdirde iflas istemi içim mahkemeye müracaat etmeye gerek bulunmamaktadır.

Uygulamada Dikkate Alınacak Finansal Tablolar

TTK 88. maddesine göre hazırlanacak finansal tablolar esas alınarak sermaye kaybı veya borca batıklık hali tespit edilmektedir. Finansal tabloların hazırlanmasında TMS/TFRS, BOBİ-FRS ve MSUGT ilke ve tebliğlerine uyulur.

Türk Muhasebe Standartlarının ihtiyari olarak tercih edilmesi durumunda yani Muhasebe Standartları Uygulama Genel Tebliğlerinin uygulanmadığı durumlarda da bu tablolara uyulur.

Uygulama Kapsamında Birleşme Tedbiri

Borca batık veya sermaye kaybına uğramış olan bir şirketin bir başka şirket ile birleşmesi istenilmesi halinde, ancak kaybolan sermayeyi karşılayabilecek tutarda serbestçe tasarruf edilebilen öz varlığa sahip bulunan bir şirket ile birleşebilir. Serbestçe tasarruf edilebilen öz varlıktan amaçlanan, bağlı olmayan ve ortaklara dağıtımı mümkün hale gelebilen öz varlıktır. Bağlı yedek akçeler olmaması gerekir.

Birleşmeye taraf olan şirketin;

Sermayesiyle yedek akçeleri kaybolmuş veya borca batık durumunda olması halinde birleşmeye taraf olan diğer şirketin kaybolan sermayeyi veya borca batıklık durumunu karşılayacak miktarda serbestçe tasarruf edebileceği öz varlığa sahip bulunduğu ve buna ilişkin tutarların hesap şekli de gösterilerek doğrulandığı veya belirtilen durumların mevcut olmadığının doğrulandığı YMM veya SMMM raporu ile ortaya konur. Bu rapor denetime tabi şirket olması durumunda denetime tabi şirketin denetçisi tarafından da hazırlanabilir. Düzenlenen rapor borca batık durumda olan veya sermaye kaybı bulunan firmanın bu durumdan çıkacağına ilişkin hesaplamaların ve buna ilişkin tutarları gösterir.

Kur Farkı Ve Zararları İle Giderler 

Ocak 2023 tarihine kadar TTK 376 ncı madde kapsamında gerek borca batıklık gerekse sermaye kaybı hesaplamalarında henüz ifa edilmemiş yani realize olmamış kur farkı zararlarının tamamı 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamadan kaynaklanan giderler, amortisman giderleri, personel giderleri toplamının yarısı tebliğin geçici 1. maddesi gereğince dikkate alınmayabilir. Finansal kiralama giderleri de kapsama dâhil bulunmakta ancak personel giderlerinin yarısının dikkate alınabilmesi için personelin firma kayıtlarında görünmesi gerekir. Yani hizmetin dışarıdan alınması halinde bu gibi personel giderleri kapsam dışında bulunmaktadır.

Finansal tablolarda herhangi bir kayıt yapılmaz, dipnotlarda bilgi olarak gösterilir. Diğer taraftan itfa edilen borç taksitlerine tekabül eden kur farkı zararları dikkate alınmamaktadır. Örneğin 2018 yılında kredi alınmış 2021 yılında da sermaye kaybı veya borca batıklık hesaplaması yapılıyor ise 2021 yılından önce ödenmiş taksitlere ilişkin kur farkları hesaplamalarda dikkate alınmaz. Burada kümülatif bir hesaplama öngörülmemiştir.

Giderlerde ise tam tersi bir uygulama söz konusudur. Özel hesap dönemi dahil kümülatif olarak hesaplanan 2020-2021 yılı giderlerinin yarısı hesaplamaya dahil edilmeyebilecektir. Örneğin 2021 yılında 1. Ara Dönem bir mali tablo çıkarılıyorsa 2020 yılının tamamının yani dört geçici dönemi ve 2021 yılının ilk geçici dönemi giderleri toplamının yarısını hesaplamada dikkate almayabiliriz. Burada kümülatif bir hesaplama öngörülmektedir.

TTK 376/2 Durumu ve Tebliğin 10/b ye göre sermaye Artırımı

Özvarlığın artıda olup TTK 376/2 kapsamında sermayenin 2/3 kaybı halinde en az artacak sermaye miktarı aşağıdaki gibi ifade edilebilir.

Sermayeyi 2.000.000 TL, Öz varlık 100.000 TL Kanuni yedek akçeleri de 100.000 TL olarak kabul ediyoruz.

(Mevcut Sermayenin Yarısı-Öz varlık) X 2 + Kanuni Yedek Akçeler (1.000.000 – 100.000) X 2 + 100.000 = 1.900.000

(900.000 X 2)= 1.800.000 + 100.000= 1.900.000 En az 1.900.000 TL sermaye artırmamız gerekmektedir. Bu formülü aşağıda tablo halinde gösterebiliriz.

EN AZ OLMASI 331 NAKİT
GEREKEN HESAPTAN ARTIRIM
SERMAYE BLOKAJ
SERMAYE + 2.000.000 3.900.000 1.900.000 1.900.000
SERMAYE.DÜZ. OL. FARKLARI + 100.000 100.000
YASAL YEDEKLER + 100.000 100.000
OLAĞANÜSTÜ YEDEKLER + 0 0
GEÇMİŞ YIL KARLARI + 200.000 200.000
GEÇMİŞ YIL ZARARLARI 2.000.000 2.000.000
DÖNEM NET KARI + 0 0
BÖNEM NET ZARARI 300.000 300.000
ÖZ KAYNAK +(100.000) +(2.000.000)

 

Tabloda görüldüğü üzere sermayeyi 1.900.000 TL artırdığımızda 3.900.000 TL olmaktadır. Bu rakam ile yasal yedek akçe toplamının yarısı olan 2.000.000 TL öz kaynak olarak korunmaktadır.

1.900.000 artan sermayenin kanun gereği tescilden önce bankaya bloke edilmesi gerekmektedir. Bunun tek bir alternatifi var bloke etmemenin nakit artırım yapmak istenilmiyor ise 331 hesapta ortakların nakden koydukları bir tutar var ise ki bunlar iç kaynaklardan konulan tutarlardır, bu tutarlar nakdi ödeme olarak kabul edilmektedir. Bu durumun raporda ve alınan kararda belirtilmesi gerekir.

TTK 376/3 Durumu ve Tebliğin 10/b ye göre sermaye artırımı

Öz varlığın eksi olması durumunda TTK 376/3 kapsamında sermayenin tamamının kaybı halinde en az olması gereken sermaye miktarı aşağıdaki formülle ifade edilebilir.

(Sermaye + Öz varlık) x 2 + Kanunen ayrılan yedek akçeler (2.000.000+ 100.000) x 2 +100.000

2.100.000 X 2 =4.200.000 + 100.000= 4.300.000

Bu formülü aşağıda tablo halinde gösterebiliriz.

ENAZ
OLMASI
GEREKEN
SERMAYE
SERMAYE + 2.000.000 4.300.000 2.300.000. 2.300.000
SERMAYE DÜZ. OL. FARKLARI + 100.000 100.000
YASAL YEDEKLER + 100.000 100.000
OLAĞANÜSTÜ YEDEKLER + 0 0
GEÇMİŞ YIL KARLARI + 200.000 200.000
GEÇMİŞ YIL ZARARLARI 2.000.000 2.000.000
DÖNEM NET KARI + 0 0
DÖNEM NET ZARARI 500.000 500.000
ÖZ VARLIKLAR (-100.000) (+2.200.000)

 

Görüldüğü gibi en az olması gereken sermaye miktarı 4.300.000 TL yasal yedeklerle birlikte 4.400.000 TL ve öz varlık artan sermaye ile birlikte toplam sermayenin yarısı olarak 2.200.000 şeklinde korunmaktadır.

9.TTK 376/3 Durumu ve Tebliğin 10/c Kapsamında sermaye Artırımı/ Azaltımı

Aşağıda verilen örnekle durum izah edilmeye çalışılmaktadır.

İşletmenin sermayesi 100.000, geçmiş yıl karı 400.000, geçmiş yıl zararı da 3.500.000 olarak kabul edilmiştir.

Sermaye : 100.000 Mevcut Sermaye 100.000
Geçmiş yıl karı: 400.000 Sermaye artırımı I. Adım : 3.100.000
Geçmiş yıl Zararı: 3.500.000 Ulaşılan Sermaye: 3.200.000
Öz Varlık: -3.000.000 Sermaye Azaltımı II. Adım:3.100.000
Yeni Sermaye: 100.000
Öz Varlık: 100.000

 

Bu durumda öz varlık (-) 3.000.000 olmaktadır. 3.500.000 TL zarardan geçmiş yıl kârı düşüldükten sonra ilk adımda 3.100.000 artış yapılıyor. Ulaşılan sermaye 3.200.000 TL ye çıkıyor.

İkinci adımda artırılan miktar kadar azaltım yapılıyor ve bu kere yeni sermayeye ulaşılıyor. Böylelikle öz varlık 100.000 TL olarak ortaya çıkmaktadır. Diğer bir deyişle bire bir korunma sağlanmış olmaktadır.

Eğer işletmenin düşük bir sermayesi ve yüksek bir zararı varsa bu takdirde tebliğin 10/c maddesine göre artırım yapmak en mantıklı yol olmaktadır.

10.TTK 376/3 Durumu ve Tebliğin 10/b, 10/c maddelerine göre gereken sermaye tutarına toplu bakış

10/b’ye 10/c’ye Getirilmesine
göre göre gerek
ulaşılacak ulaşılacak kalmayacak
sermaye/ sermaye/ nakit sermaye
Gereken Gereken tutarı
nakit tutar nakit tutar
SERMAYE + 100.000 6.200.000 3.200.00 3.000.000
GEÇMİŞ YIL KARLARI + 400.000 GEREKEN GEREKEN
GEÇMİŞ YIL ZARARLARI 3.500.000 SERMAYE SERMAYE
6.100.000 3.100.000
ÖZ VARLIK (-3.000.000) 3.100.000 100.000

 

Örneğimizde firmanın sermayesinin 100.000 TL, geçmiş yıl kârının 400.000 TL ve geçmiş yıl zararının 3.500.000 olduğunu kabul ettiğimizde öz varlık 3.000.000 TL olmaktadır.

Bu durumda ½ korunmayı sağlayabilmemiz için 10/b ye göre sermayemizi yüksek oranda artırmamız gerekmektedir. Bu nedenle sermaye 6.200.000 TL ye çıkarılmaktadır. Bunun için de 6.100.000 TL sermaye gerekmektedir. Aynı işlem 10/c ye göre yapılmak istenirse sermayeyi 3.200.000 TL ye çıkarmak yeterli olacaktır. Ve gereken sermaye miktarı 3.100.000 olacaktır. Bu nedenle 10/c yüksek zarar düşük sermayelerde daha avantajlı bulunmaktadır. Örneğimizde 10/c uygulaması 3.000.000 TL avantaj sağlamaktadır.

III- DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Borca batıklığın tespitinde hangi bilanço esas alınacağı noktasında tereddütler olduğu görülmektedir. VUK ya göre oluşturulan bilanço mu yoksa TFRS ye göre oluşturulan bilanço mu esas alınacaktır. TTK 376/3 muhtemel satış fiyatları üzerinden oluşturulan ara bilançodan söz ediyor aynı zamanda bilanço işletmenin devamlılığı esasına göre hazırlanması gerekir deniliyor. Yani kaydi bilanço ile satış esasına göre oluşturulan bilançonun birleştirilerek karma bilançodan söz ediliyor. Tebliğin 13 maddesinde de “esas alınacak mali tablolar ” başlığı altında TTK 88′ e atıf yapılıyor. Yani bu maddeye göre hazırlanacak mali tablonun esas alınacağı ifade ediliyor. 88. madde de KGK nın hazırladığı standartlara göre oluşturulan bilançolardan söz ediyor. Yani TFRS ye göre hazırlanmış ise bu mali tablo, BOBİ FRS ye göre hazırlanmış ise o esas alınacak deniliyor.

Diğer yandan İİK 179. maddesi de şirketleri aktiflerinin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre düzenlenen, yani doğrudan rayiç bedel esasına göre oluşturulan mali tablolardan söz etmektedir. İİK 298. madde ise yasal değerlere oluşturulan bilançodan söz ediyor.

Yargı kararlarına bakıldığında duruşmanın yapıldığı tarihe en yakın tarihteki rayiç değerlere göre oluşturulan bilançolara göre borca batıklık tespit edilir denilmektedir.

Sonuç olarak işletmelerin TFRS veya BOBİ-FRS ye göre bilançolarını düzenlemiş olsalar da bu bilançoların kaydi bilanço olarak kabul edilip ayrıca borca batıklığın tespiti açısından rayiç bedel esasına göre bilançonun düzenlenmesi gerekecektir.

Bu durumun açıklığa kavuşturulması gerektiği gibi eğer rayiç bedel esası dikkate alınacak ise nasıl düzenleneceğinin de kalem kalem açıklanması gerekir. Örneğin maddi olmayan duran varlıklar, markalar, patentler nasıl değerlendirilecek. Örneğin kefalet nedeniyle ortaya çıkan borçlar dikkate alınacak mı bunların bir tebliğ ile açıklanması gerekir.

Ayrıca sermayenin azaltılması konusu her bir şirket için ayrı bir özellik arz etmektedir. Bir şirket kayıtlara göre iflas etmiş gibi görünebilir. Ancak şirketin amortismanları dolayısıyla iz değeriyle yer aldığı görünen aslında milyonlar değerinde bulunan gayrimenkulleri, makineleri bulunabilir. Söz konusu aktif değerlerin rayiç değerlerinin dikkate alınması durumunda şirketin mali durumunun ve sermaye artırımı/ azaltımı ya da borca batık durumlarının değişebileceği gerçeğinin dikkate alınması gerekir.

Ayrıca TTK nun 376 ncı maddesinin yorumlara meydan vermeyecek şekilde açık ve net olarak ve sade bir dille yazılmasında yarar bulunmaktadır.

Sunumda ifade edilen özelge ile ilgili olarak, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın, 01.06.2012 tarih ve B.07.1.0.06.49-010.01-11 sayılı özelgesinin ise tartışma yaratacak nitelikte olduğu açık olup bu konuda Platformun 2015 Şubat döneminde yazılmış bulunan “Teknik İflas Durumunda Sermaye Tamamlama Fonunun ( Zarar Tazmin Fonu) Vergi Kanunları Açısından Değerlendirilme” başlık makalesinde ayrıntılı açıklamalar bulunmaktadır.

Yine Platformun 2018 Eylül döneminde sermaye kaybı ve borca batıklık konusunda hazırlanmış bulunan makalede yer alan kur farkları ile ilgili hususların da dikkate alınması gerektiği vurgulanmaktadır.

 


Kaynak: İstanbul YMM Odası – https://istanbulymmo.org.tr/Data/PlatformYazi/2021_03mart/202103-02.pdf
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sermaye-kaybi-ve-borca-batiklik-durumunda-sermaye-azaltimi-ve-artirimi/feed/ 0
Borca batıklığın tespitinde kur farkı zararları dikkate alınmayabilir. https://www.muhasebenews.com/borca-batikligin-tespitinde-kur-farki-zararlari-dikkate-alinmayabilir/ https://www.muhasebenews.com/borca-batikligin-tespitinde-kur-farki-zararlari-dikkate-alinmayabilir/#respond Fri, 12 Feb 2021 10:09:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=102360 Borca batık olma durumunun hesabında dikkate alınmayacak kur farkı zararının kaynağı olan borcun başladığı tarihin ne olarak alınacağı hakkında.

Gaziantep Sanayi Odası’nın Ticaret Bakanlığı’ndan konu hakkında aldığı görüş

Sayın Üyemiz,

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’in Geçici 1’nci maddesinde  “1/1/2023 tarihine kadar, Kanunun 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararları dikkate alınmayabilir.” hükmü yer almaktadır.

Bununla birlikte, söz konusu hükmün 2018 yılı öncesinde oluşmuş ve henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülükleri de kapsayıp kapsamadığı hususunda tereddüt yaşandığından, konuya ilişkin olarak Ticaret Bakanlığı’ndan değerlendirmeleri talep edilmiş olup,  Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nden odamıza ulaşan cevap yazısı şu şekildedir:

“6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı maddesinin birinci fıkrasında, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığının anlaşılması halinde, yönetim kurulunun, genel kurulu hemen toplantıya çağıracağı ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunacağı; ikinci fıkrasında, son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurulun, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirketin kendiliğinden sona ereceği; üçüncü fıkrasında ise, şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulunun, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartacağı, bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulunun, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildireceği ve şirketin iflasını isteyeceği hüküm altına alınmıştır

İlaveten, anılan Tebliğ’in 12’nci maddesinin birinci fıkrasında borca batık olma durumu, şirketin aktiflerinin borçlarını karşılayamaması hali olarak tanımlanmıştır. İkinci fıkrada borca batık durumda olmanın işaretlerinin, yıllık ve ara dönem finansal tablolardan, denetime tabi şirketlerde denetim raporlarından, erken teşhis komitesinin raporlarından, yönetim organının belirlemelerinden ortaya çıkabileceği belirtilmiştir. Yine üçüncü fıkrada, şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim organının, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartacağı dördüncü fıkrada yönetim organının, hem işletmenin devamlılığı esasına hem de aktiflerin muhtemel satış değerlerine göre çıkarılan ara bilânço üzerinden aktiflerin şirket alacaklarını karşılamaya yetmediğine karar vermesi ve 7’ncimaddede belirtilen tedbirleri almaması halinde şirketin iflası için mahkemeye başvuracağı hüküm altına alınmıştır.

Anılan Tebliğ’in Geçici 1’nci maddesinde ise “1/1/2023 tarihine kadar, Kanunun 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararları dikkate alınmayabilir.” hükmü yer almaktadır.

Bu itibarla, anılan mevzuat hükümleri çerçevesinde, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarına ilişkin finansal tablolarda herhangi bir değişiklik yapılmayacak, diğer bir ifadeyle şirketin zorunlu veya ihtiyari olarak finansal tablolarını düzenlerken uymakla yükümlü olduğu TMS/TFRS, BOBİ FRS veyahut Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri esaslarına göre finansal tabloların düzenlenmesi ilkesine devam edilecektir. Yapılacak değerlendirmelerin ilgili dipnotlarda ve yönetim kurulu faaliyet raporunda gösterilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir. Yönetim organı şirketin sermaye kaybı veya borcu batık olma durumlarına ilişkin değerlendirmeler yaparken, henüz ifa edilmemiş olan yabancı para birimi cinsinden yükümlülüğün ilk defa kayıtlara girdiği tarih itibariyle değeri göz önünde bulundurularak cari kur ile arasındaki farktan kaynaklı zararlar şirketin bilanço zararından indirebilecektir. Söz konusu yükümlülüğün finansal tablolara giriş tarihine ilişkin olarak ise herhangi bir alt sınır bulunmamaktadır. Böylece, 376’ncı madde kapsamında yapılacak değerlendirmelerde henüz ödenmemiş yükümlülüklerden kaynaklı kur farkı zararının, yükümlülük hangi tarihte gerçekleşmiş olursa olsun özvarlıkları azaltıcı etkisi dikkate alınmayabilecektir.”

 

 


 

15 Eylül 2018 CUMARTESİ

Resmî Gazete Sayı : 30536
TEBLİĞ

Ticaret Bakanlığından:

6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUN 376 NCI MADDESİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı maddesi kapsamında sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında uyulacak usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, anonim ve limited şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketleri kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 210 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 446 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Aktif: Şirketin sahip olduğu dönen ve duran varlıkları,

b) Ara dönem finansal tablo: 3, 6 ve 9 aylık dönem sonları itibarıyla hazırlanmış finansal tabloları,

c) Borç: Öz kaynaklar hariç şirketin aktiflerini finanse ettiği kaynakları,

ç) Kanun: 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununu,

d) Kanuni yedek akçe: Kanunun 519 uncu maddesinde düzenlenen yedek akçeyi,

e) Ortak: Anonim şirketlerin pay sahiplerini, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin ortaklarını,

f) Serbest yedek akçe: Kanuni yedek akçelerin sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşan kısmı ile kanun ve sözleşme gereği ayrılanlar dışında genel kurulca ayrılmasına karar verilen yedek akçeleri,

g) Şirket: Anonim ve limited şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketleri,

h) Sözleşme: Anonim şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin esas sözleşmesini, limited şirketlerin şirket sözleşmesini,

ı) Yönetim organı: Anonim şirketlerde yönetim kurulunu, limited şirketlerde müdür veya müdürler kurulunu, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticiyi veya yöneticileri,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Sermaye Kaybı

Genel kurulun toplantıya çağrılması

MADDE 5 – (1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının ya da üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde yönetim organı, genel kurulu hemen toplantıya çağırır. Genel kurulun gündem maddeleri arasında, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının karşılıksız kaldığı belirtilir.

(2) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının ya da üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı durumlarda farklı bir gündem ile toplantıya çağrılmış olsa dahi bu husus genel kurulda görüşülür.

Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması halinde genel kurul

MADDE 6 – (1)  Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması halinde yönetim organı, bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.

(2) Yönetim organı, son bilançoyu genel kurula sunarak şirketin finansal yönden bulunduğu durumu bütün açıklığıyla ve her ortağın anlayabileceği şekilde anlatır. Bu hususta genel kurula rapor da sunulabilir.

(3) Yönetim organı, şirketin mali durumundaki kötüleşmeyi ortadan kaldırmak veya en azından etkilerini hafifletmek amacıyla, uygun gördüğü sermayenin tamamlanması, sermaye artırımı, bazı üretim birimlerinin veya bölümlerinin kapatılması ya da küçültülmesi, iştiraklerin satışı, pazarlama sisteminin değiştirilmesi gibi iyileştirici önlemleri alternatifli ve karşılaştırmalı olarak aynı genel kurula sunar ve açıklar.

(4) Genel kurul, sunulan iyileştirici önlemleri aynen kabul edebileceği gibi değiştirerek de kabul edebilir ya da sunulan önlemler dışında başka bir önlemin uygulanmasına karar verebilir.

Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurul

MADDE 7 – (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde, toplantıya çağrılan genel kurul;

a) Sermayenin üçte biri ile yetinilmesine ve Kanunun 473 ilâ 475 inci maddelerine göre sermaye azaltımı yapılmasına,

b) Sermayenin tamamlanmasına,

c) Sermayenin artırılmasına,

karar verebilir.

Sermayenin azaltılması

MADDE 8 – (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisi zarar sebebiyle karşılıksız kalan şirketin genel kurulu, sermayenin üçte biriyle yetinmeye karar verdiği takdirde sermaye azaltımı Kanunun 473 ilâ 475 inci maddelerine göre yapılır.

(2) Bu madde kapsamında yapılacak sermaye azaltımında yönetim organı, alacaklıları çağırmaktan ve bunların haklarının ödenmesinden veya teminat altına alınmasından vazgeçebilir.

Sermayenin tamamlanması

MADDE 9 – (1) Sermayenin tamamlanması, bilânço açıklarının ortakların tamamı veya bazı ortaklar tarafından kapatılmasıdır. Kanuni yedek akçelerin yitirilen kısımlarının tamamlanmasına gerek yoktur. Sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi halinde her ortak zarar sebebiyle karşılıksız kalan tutarı kapatacak miktarda parayı vermekle yükümlüdür. Her ortak, payı oranında tamamlamaya katılabilir ve verdiğini geri alamaz. Bu yükümlülük, sermaye konulması veya borç verilmesi niteliğinde olmayıp karşılıksızdır. Ayrıca yapılan ödemeler, gelecekte yapılacak sermaye artırımına mahsuben bir avans olarak nitelendirilmez.

(2) Sermayenin tamamlanmasında, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler bakımından Kanunun 421 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, limited şirketler bakımından ise 603 ve devamı maddeleri uygulanır. Sermayenin tamamlanamaması, bazı ortakların kendi istekleriyle tamamlama yapmasına engel oluşturmaz.

(3) Bilanço zararlarının kapatılması için getirilen yükümlülükler uyarınca yapılan ödemeler öz kaynaklar içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanır ve takip edilir.

Sermayenin artırılması

MADDE 10 – (1) Genel kurul tarafından;

a) Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması ile birlikte eş zamanlı olarak istenilen tutarda artırımına karar verilebilir. Sermayenin azaltılması işlemi ile birlikte eş zamanlı sermaye artırımında artırılan sermayenin en az dörtte birinin ödenmesi şarttır.

b) Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidilmeden sermaye artırımına karar verilebilir. Bu şekilde yapılacak sermaye artırımında sermayenin en az yarısını karşılayacak tutarın tescilden önce ödenmesi zorunludur.

Genel kurulun gerekli tedbirlerden birini almaması

MADDE 11 – (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurulun, 7 nci maddede belirtilen tedbirlerden birine karar vermemesi halinde şirket kendiliğinden sona erer. Bu şekilde sona eren şirketin tasfiye işlemleri, Kanunun 536 ncı ve devamı maddelerine göre yürütülür.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Sermaye ile Kanuni Yedek Akçeler Toplamının Tamamının Karşılıksız Kalması

Borca batık olma durumu

MADDE 12 – (1) Borca batık olma durumu, şirketin aktiflerinin borçlarını karşılayamaması halidir.

(2) Borca batık durumda olmanın işaretleri, yıllık ve ara dönem finansal tablolardan, denetime tabi şirketlerde denetim raporlarından, erken teşhis komitesinin raporlarından, yönetim organının belirlemelerinden ortaya çıkabilir.

(3) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim organı, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır.

(4) Yönetim organı, hem işletmenin devamlılığı esasına hem de aktiflerin muhtemel satış değerlerine göre çıkarılan ara bilânço üzerinden aktiflerin şirket alacaklarını karşılamaya yetmediğine karar vermesi ve 7 nci maddede belirtilen tedbirleri almaması halinde şirketin iflası için mahkemeye başvurur.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Ortak ve Son Hükümler

Esas alınacak finansal tablolar

MADDE 13 – (1) Şirketlerin sermaye kaybı veya borca batık olma durumları, Kanunun 88 inci maddesine göre hazırlanacak finansal tablolar esas alınarak belirlenir. Finansal tabloların düzenlenmesinde ihtiyari olarak Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulanmasının tercih edilmesi halinde, bahsi geçen durum bu şekilde hazırlanan finansal tablolar üzerinden değerlendirilir.

Sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında birleşmeye katılma

MADDE 14 – (1)  Sermaye kaybı veya borca batık durumda olan bir şirket, kaybolan sermayeyi karşılayabilecek tutarda serbestçe tasarruf edilebilen özvarlığa sahip bulunan bir şirket ile birleşebilir.

(2) Birleşmeye taraf olan bir şirketin, sermayesiyle kanuni yedek akçeleri kaybolmuş veya borca batık durumda olması halinde; birleşmeye taraf olan diğer şirketin kaybolan sermayeyi veya borca batıklık durumunu karşılayacak miktarda serbestçe tasarruf edebileceği özvarlığa sahip bulunduğu ve buna ilişkin tutarların, hesap şekli de gösterilerek doğrulandığı veya belirtilen durumların mevcut olmadığının doğrulandığı yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ile ortaya konulur. Devrolunan şirketlerin denetime tabi olması halinde bu rapor, denetime tabi şirketin denetçisi tarafından da hazırlanabilir.

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 1/1/2023 tarihine kadar, Kanunun 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararları dikkate alınmayabilir.

Yürürlük

MADDE 15 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 16 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.

 

 


Kaynak: Gaziantep Sanayi Odası
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/borca-batikligin-tespitinde-kur-farki-zararlari-dikkate-alinmayabilir/feed/ 0
Bir kısım kalan taksitlerini ödemediği için yapılandırması bozulanların ödedikleri taksitler eski borca sayılacak https://www.muhasebenews.com/bir-kisim-kalan-taksitlerini-odemedigi-icin-yapilandirmasi-bozulanlarin-odedikleri-taksitler-eski-borca-sayilacak/ https://www.muhasebenews.com/bir-kisim-kalan-taksitlerini-odemedigi-icin-yapilandirmasi-bozulanlarin-odedikleri-taksitler-eski-borca-sayilacak/#respond Mon, 07 Dec 2020 07:01:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=98006 Örnek – 2017 vergilendirme dönemine ilişkin olarak 26/3/2018 tarihine kadar (bu tarih dâhil) elektronik ortamda verilmesi gereken yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmemiştir. Yapılan inceleme sonucunda, 2017 dönemi için 90.000,00 TL gelir vergisi tarh edilmesi ve bir kat vergi ziyaı cezası ile 1.600,00 TL özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Vergi/ceza ihbarnamesi 19/6/2019 tarihinde mükellefe tebliğ edilmiştir. İnceleme sonucu yapılan bu tarhiyat 19/7/2019 tarihinde tahakkuk etmiş ve Kanunun yayımı tarihine kadar herhangi bir ödemede bulunulmamıştır. Bu tarhiyata göre tahakkuk eden vergi, vergi ziyaı cezası, özel usulsüzlük cezası, gecikme faizi ve gecikme zamları şu şekildedir.

Gelir Vergisi :

90.000,00 TL

Vergi Ziyaı Cezası :

90.000,00 TL

Özel Usulsüzlük Cezası :

1.600,00 TL

Gecikme Faizi :

21.240,00 TL

Vergi Aslına Uygulanan Gecikme Zammı :

24.205,68 TL

Vergi Ziyaı Cezasına Uygulanan Gecikme Zammı :

24.205,68 TL

TOPLAM :

251.251,36 TL

Bu Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, ödenecek tutar ile tahsilinden vazgeçilen alacak tutarları aşağıdaki gibi olacaktır.

Vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olan ve Kanun kapsamına giren vergi cezalarının Kanundan yararlanılarak ödenmek istenmesi hâlinde, Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince bu cezaların %50’sinin ödenmesi durumunda, cezanın geri kalan %50’sinin tahsilinden vazgeçilecektir. Vergi aslına uygulanan gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılarak, Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Buna göre, örnek olayda gecikme faizinin hesaplandığı süre, gecikme faizi tutarı, bu sürelere ilişkin toplam Yİ-ÜFE oranları ve Yİ-ÜFE tutarları aşağıda gösterilmiştir.

Gecikme Faizi Hesaplanan Süre Alacak Aslı Tutarı

(TL)

Toplam Gecikme Faizi Oranı Gecikme Faizi Tutarı (TL) Toplam Yİ-ÜFE Oranı Yİ-ÜFE Tutarı

(TL)

I. Taksit 1/4/2018 – 19/7/2019 45.000,00 %26,40 11.880,00 %5,25 2.362,50
II. Taksit 1/8/2018 – 19/7/2019 45.000,00 %20,80 9.360,00 %3,85 1.732,50
TOPLAM 90.000,00 21.240,00 4.095,00

Gecikme zammının hesaplandığı süre, gecikme zammı tutarı, gecikme zammı yerine uygulanacak toplam Yİ-ÜFE oranları ve Yİ-ÜFE tutarı aşağıdaki şekildedir.

Gecikme Zammı Hesaplanan Süre

Alacak Aslı

Tutarı
(TL)

Toplam Gecikme Zammı Oranı Gecikme Zammı Tutarı
(TL)
Toplam Yİ-ÜFE Oranı

Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)

20/8/2019 – 16/11/2020 90.000,00

(Gelir V.)

%26,8952 24.205,68 %5,2276 4.704,84
20/8/2019 – 16/11/2020 90.000,00

(Vergi Ziyaı Cezası)

%26,8952 24.205,68 —– —–

 

Ödenecek Tutar
Gelir Vergisi :

90.000,00 TL

Özel Usulsüzlük Cezası (1.600,00 x %50=) :

800,00 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Faizi Yerine) :

4.095,00 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Vergi Aslına Uygulanan Gecikme Zammı Yerine) :

4.704,84 TL

TOPLAM :

99.599,84 TL

 

Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar
Vergi Ziyaı Cezası :

90.000,00 TL

Özel Usulsüzlük Cezası (1.600,00 x %50=) :

800,00 TL

Gecikme Faizi :

21.240,00 TL

Vergi Aslına Uygulanan Gecikme Zammı :

24.205,68 TL

Vergi Ziyaı Cezasına Uygulanan Gecikme Zammı :

24.205,68 TL

TOPLAM :

160.451,36 TL

Yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan toplam 99.599,84 TL’nin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi durumunda, toplam 160.451,36 TL tutarındaki alacağın tahsilinden vazgeçilecektir. (Örnekte mali tatile ilişkin hükümler dikkate alınmamıştır.)

_____________________________

Örnek – Yukarıdaki örnekte yer alan mükellefin Kanuna göre belirlenen tutarı 18 taksitte ödemek istediğini, ancak 7 taksiti süresinde ödediğini, kalan 11 taksiti ödemediğini varsaydığımızda, bu mükellefin Kanun kapsamında yararlanacağı tutar şu şekilde hesaplanacaktır.

Mükellefin, 7256 sayılı Kanuna göre yapılandırılan borç toplamı [(90.800,00 + 8.799,84) x 1,15=]114.539,82 TL olup (114.539,82 / 18=)6.363,32 TL bir taksitte ödenecek tutardır. Buna göre, mükellef 7 taksitte toplam (6.363,32 x 7=)44.543,24 TL ödeme yapmıştır.

Ancak, mükellefin Kanun hükmünden yararlanacağı tutar bulunurken yapılandırılan borcun katsayı tatbik edilmemiş kısmı dikkate alınacaktır.

Buna göre, katsayı hariç olmak üzere yapılandırılan alacağa yönelik olarak taksitler içinde ödenmiş olan tutar, katsayının tatbik edildiği tutarın taksit sayısına bölünmesi ve ödenen taksit sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacaktır.

Taksitler içinde katsayı hariç ödenen tutar [(99.599,84 / 18=)5.533,32 x 7=]38.733,24 TL’dir.

Mükellefin Kanundan yararlanacağı tutarın yapılandırılan borçlarına mahsubunda Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğinde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir.

Mükellefin, Kanun gereğince vergi aslından yararlanacağı tutarın “A” olduğu varsayılmıştır.

A = Alacak Aslı (Vergi) x Ödenen Taksit Tutarı (Katsayı Tutarı Hariç)
               Toplam Taksit Tutarı (Katsayı Tutarı Hariç)

 

A =

90.000,00 x 38.733,24

                      99.599,84

A =

                      34.999,97 TL olarak hesaplanacaktır.

Bu tutar, Kanun hükümlerine göre Yİ-ÜFE aylık değişim oranı uygulanarak bulunan (34.999,97 x %5,2276=)1.829,66 TL ile birlikte (34.999,97 + 1.829,66=)36.829,63 TL olarak alacak aslı ve gecikme zammına mahsup edileceğinden, yıllık gelir vergisinin kalan (90.000,00 – 34.999,97=)55.000,03 TL’si vade tarihinden itibaren uygulanacak gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecektir.

Diğer taraftan, 90.000,00 TL vergi aslı için hesaplanan gecikme faizi yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranı uygulanarak hesaplanan 4.095,00 TL Yİ-ÜFE tutarına karşılık kısmi ödeme nedeniyle mahsup edilecek tutar ile takip edilecek gecikme faizi aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

Yıllık gelir vergisi kanuni süresinde beyan edildiğinde iki eşit taksitte ödenmektedir. Kanuni süresinden sonra tahakkuk ettirilen yıllık gelir vergisi için gecikme faizi, taksitlerin kanuni ödeme süreleri dikkate alınarak hesaplanmaktadır. Bu çerçevede örnek olayda gecikme faizi ve gecikme faizi yerine tahsil edilecek Yİ-ÜFE tutarının hesabında da yıllık gelir vergisi taksitlerinin kanuni ödeme süreleri esas alınmıştır.

Mükellefin, Kanun gereğince gecikme faizinden yararlanacağı tutar (F=F1+F2);

F1= Yıllık Gelir Vergisi 1. Taksit Tutarına İsabet Eden Gecikme Faizinin Kanundan Yararlanacağı Tutar: (34.999,97 / 2=)17.499,99 x %5,25= 918,75 TL’dir.

F2= Yıllık Gelir Vergisi 2. Taksit Tutarına İsabet Eden Gecikme Faizinin Kanundan Yararlanacağı Tutar: (34.999,97 / 2=)17.499,98 x %3,85= 673,75 TL’dir.

F= 918,75 + 673,75=1.592,50 TL olacaktır.

Mükelleften, 21.240,00 TL gecikme faizi yerine hesaplanmış olan 4.095,00 TL tutarında Yİ-ÜFE’ye karşılık 1.592,50 TL tahsil edildiği dikkate alındığında, bu tahsilata isabet eden gecikme faizi tutarı;

F = Gecikme Faizi x Ödenen Yİ-ÜFE (Gecikme Faizi Yerine)
Hesaplanan Yİ-ÜFE (Katsayı Tutarı Hariç)

 

F = 21.240,00 x 1.592,50
4.095,00
F = 8.260,00 TL olarak hesaplanacaktır.

(21.240,00 – 8.260,00=)12.980,00 TL gecikme faizinin takibine devam edilmesi gerekmektedir.

Mükellefin, Kanun gereğince vergi ziyaı cezasından yararlanacağı tutarın “C” olduğu varsayılmıştır.

C = Alacak Aslı (Vergi Ziyaı Cezası) x Ödenen Taksit Tutarı (Katsayı Tutarı Hariç)
Toplam Taksit Tutarı (Katsayı Tutarı Hariç)
C = 90.000,00 x 38.733,24
99.599,84
C = 34.999,97 TL olarak hesaplanacaktır.

Bu tutar, Kanun hükümlerine göre Yİ-ÜFE aylık değişim oranı uygulanarak bulunan (34.999,97 x %5,2276=)1.829,66 TL ile birlikte (34.999,97 + 1.829,66=)36.829,63 TL olarak alacak aslı ve gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir. Vergi ziyaı cezasından kalan (90.000,00 – 34.999,97=)55.000,03 TL’si vade tarihinden itibaren uygulanacak gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecektir.

Mükellefin, Kanun gereğince özel usulsüzlük cezasından yararlanacağı tutarın “U” olduğu varsayılmıştır.

U = Alacak Aslı (Özel Usulsüzlük Cezası ) x Ödenen Taksit Tutarı (Katsayı Tutarı Hariç)
Toplam Taksit Tutarı (Katsayı Tutarı Hariç)
U = 800,00 x 38.733,24
99.599,84
U = 311,11 TL olarak hesaplanacaktır.

Yapılandırılan 800,00 TL özel usulsüzlük cezasına karşılık 311,11 TL ödeyen mükellefin Kanundan ödediği tutar kadar yararlandırılmasında yapılandırma öncesi tutarın da dikkate alınması gerektiğinden, yapılandırma öncesi 1.600,00 TL tutarındaki özel usulsüzlük cezasına karşılık Kanundan yararlanılacak tutar (Y) aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Y = Yapılandırma Öncesi Alacak Aslı x Özel Usulsüzlük Cezasına Karşılık Ödenen Tutar
Yapılandırılmış Tutar
Y = 1.600,00 x 311,11
800,00
Y = 622,22 TL olarak hesaplanacaktır.

Borçludan özel usulsüzlük cezası olarak (1.600,00 – 622,22=)977,78 TL tutar takip edilecektir.

Yapılan tahsilatlardan bakiye 5.810,00 TL ise katsayı tutarı olup bu tutarla ilgili herhangi bir düzeltme yapılmayacaktır.

 

 


Kaynak: 7256 Sayılı Kanun 1 no.lu Tebliğ
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bir-kisim-kalan-taksitlerini-odemedigi-icin-yapilandirmasi-bozulanlarin-odedikleri-taksitler-eski-borca-sayilacak/feed/ 0
Bir firmanın borca batık olduğunu bilançodan nasıl anlayabiliriz? https://www.muhasebenews.com/bir-firmanin-bilanco-ya-gore-borca-batik-oldugunu-hangi-veri-veya-hangi-oranla-anlayabiliriz/ https://www.muhasebenews.com/bir-firmanin-bilanco-ya-gore-borca-batik-oldugunu-hangi-veri-veya-hangi-oranla-anlayabiliriz/#respond Sun, 08 Sep 2019 11:30:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=66487 Bir firmanın bilanço ya göre borca batık olduğunu hangi veri veya hangi oranla anlayabiliriz?

Belirlenmiş kalıp bir hesaplama tekniği yoktur. Bilanço analizi yapılarak sonuca ulaşılır.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bir-firmanin-bilanco-ya-gore-borca-batik-oldugunu-hangi-veri-veya-hangi-oranla-anlayabiliriz/feed/ 0
Sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında sermaye artışı nasıl yapılır? https://www.muhasebenews.com/oz-kaynak-negatif-olursa-sermaye-artisi-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/oz-kaynak-negatif-olursa-sermaye-artisi-nasil-yapilir/#respond Sat, 22 Jun 2019 07:20:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=61680

15 Eylül 2018 CUMARTESİ

Resmî Gazete Sayı : 30536

TEBLİĞ

Ticaret Bakanlığından:
6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUN 376’NCI MADDESİNİN
UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR
HAKKINDA TEBLİĞ

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 376’ncı maddesi kapsamında sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında uyulacak usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, anonim ve limited şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketleri kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 210 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 446 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Aktif: Şirketin sahip olduğu dönen ve duran varlıkları,

b) Ara dönem finansal tablo: 3, 6 ve 9 aylık dönem sonları itibarıyla hazırlanmış finansal tabloları,

c) Borç: Öz kaynaklar hariç şirketin aktiflerini finanse ettiği kaynakları,

ç) Kanun: 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununu,

d) Kanuni yedek akçe: Kanunun 519 uncu maddesinde düzenlenen yedek akçeyi,

e) Ortak: Anonim şirketlerin pay sahiplerini, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin ortaklarını,

f) Serbest yedek akçe: Kanuni yedek akçelerin sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşan kısmı ile kanun ve sözleşme gereği ayrılanlar dışında genel kurulca ayrılmasına karar verilen yedek akçeleri,

g) Şirket: Anonim ve limited şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketleri,

h) Sözleşme: Anonim şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin esas sözleşmesini, limitedşirketlerin şirket sözleşmesini,

ı) Yönetim organı: Anonim şirketlerde yönetim kurulunu, limited şirketlerde müdür veya müdürler kurulunu, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticiyi veya yöneticileri,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Sermaye Kaybı

Genel kurulun toplantıya çağrılması

MADDE 5 – (1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının ya da üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde yönetim organı, genel kurulu hemen toplantıya çağırır. Genel kurulun gündem maddeleri arasında, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının karşılıksız kaldığı belirtilir.

(2) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının ya da üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı durumlarda farklı bir gündem ile toplantıya çağrılmış olsa dahi bu husus genel kurulda görüşülür.

Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması halinde genel kurul

MADDE 6 – (1)  Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması halinde yönetim organı, bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.

(2) Yönetim organı, son bilançoyu genel kurula sunarak şirketin finansal yönden bulunduğu durumu bütün açıklığıyla ve her ortağın anlayabileceği şekilde anlatır. Bu hususta genel kurula rapor da sunulabilir.

(3) Yönetim organı, şirketin mali durumundaki kötüleşmeyi ortadan kaldırmak veya en azından etkilerini hafifletmek amacıyla, uygun gördüğü sermayenin tamamlanması, sermaye artırımı, bazı üretim birimlerinin veya bölümlerinin kapatılması ya da küçültülmesi, iştiraklerin satışı, pazarlama sisteminin değiştirilmesi gibi iyileştirici önlemleri alternatifli ve karşılaştırmalı olarak aynı genel kurula sunar ve açıklar.

(4) Genel kurul, sunulan iyileştirici önlemleri aynen kabul edebileceği gibi değiştirerek de kabul edebilir ya da sunulan önlemler dışında başka bir önlemin uygulanmasına karar verebilir.

Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurul

MADDE 7 – (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde, toplantıya çağrılan genel kurul;

a) Sermayenin üçte biri ile yetinilmesine ve Kanunun 473 ilâ 475 inci maddelerine göre sermaye azaltımıyapılmasına,

b) Sermayenin tamamlanmasına,

c) Sermayenin artırılmasına,

karar verebilir.

Sermayenin azaltılması

MADDE 8 – (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisi zarar sebebiyle karşılıksız kalan şirketin genel kurulu, sermayenin üçte biriyle yetinmeye karar verdiği takdirde sermaye azaltımı Kanunun 473 ilâ 475 inci maddelerine göre yapılır.

(2) Bu madde kapsamında yapılacak sermaye azaltımında yönetim organı, alacaklıları çağırmaktan ve bunların haklarının ödenmesinden veya teminat altına alınmasından vazgeçebilir.

Sermayenin tamamlanması

MADDE 9 – (1) Sermayenin tamamlanması, bilânço açıklarının ortakların tamamı veya bazı ortaklar tarafından kapatılmasıdır. Kanuni yedek akçelerin yitirilen kısımlarının tamamlanmasına gerek yoktur. Sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi halinde her ortak zarar sebebiyle karşılıksız kalan tutarı kapatacak miktarda parayı vermekle yükümlüdür. Her ortak, payı oranında tamamlamaya katılabilir ve verdiğini geri alamaz. Bu yükümlülük, sermaye konulması veya borç verilmesi niteliğinde olmayıp karşılıksızdır. Ayrıca yapılan ödemeler, gelecekte yapılacak sermaye artırımına mahsuben bir avans olarak nitelendirilmez.

(2) Sermayenin tamamlanmasında, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler bakımından Kanunun 421 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, limited şirketler bakımından ise 603 ve devamı maddeleri uygulanır. Sermayenin tamamlanamaması, bazı ortakların kendi istekleriyle tamamlama yapmasına engel oluşturmaz.

(3) Bilanço zararlarının kapatılması için getirilen yükümlülükler uyarınca yapılan ödemeler öz kaynaklar içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanır ve takip edilir.

Sermayenin artırılması

MADDE 10 – (1) Genel kurul tarafından;

a) Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması ile birlikte eş zamanlı olarak istenilen tutarda artırımına karar verilebilir. Sermayenin azaltılması işlemi ile birlikte eş zamanlı sermaye artırımında artırılan sermayenin en az dörtte birinin ödenmesi şarttır.

b) Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidilmeden sermaye artırımına karar verilebilir. Bu şekilde yapılacak sermaye artırımında sermayenin en az yarısını karşılayacak tutarın tescilden önce ödenmesi zorunludur.

Genel kurulun gerekli tedbirlerden birini almaması

MADDE 11 – (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurulun, 7 nci maddede belirtilen tedbirlerden birine karar vermemesi halinde şirket kendiliğinden sona erer. Bu şekilde sona eren şirketin tasfiye işlemleri, Kanunun 536 ncı ve devamı maddelerine göre yürütülür.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Sermaye ile Kanuni Yedek Akçeler Toplamının Tamamının Karşılıksız Kalması

Borca batık olma durumu

MADDE 12 – (1) Borca batık olma durumu, şirketin aktiflerinin borçlarını karşılayamaması halidir.

(2) Borca batık durumda olmanın işaretleri, yıllık ve ara dönem finansal tablolardan, denetime tabi şirketlerde denetim raporlarından, erken teşhis komitesinin raporlarından, yönetim organının belirlemelerinden ortaya çıkabilir.

(3) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim organı, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır.

(4) Yönetim organı, hem işletmenin devamlılığı esasına hem de aktiflerin muhtemel satış değerlerine göre çıkarılan ara bilânço üzerinden aktiflerin şirket alacaklarını karşılamaya yetmediğine karar vermesi ve 7 nci maddede belirtilen tedbirleri almaması halinde şirketin iflası için mahkemeye başvurur.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Ortak ve Son Hükümler

Esas alınacak finansal tablolar

MADDE 13 – (1) Şirketlerin sermaye kaybı veya borca batık olma durumları, Kanunun 88 inci maddesine göre hazırlanacak finansal tablolar esas alınarak belirlenir. Finansal tabloların düzenlenmesinde ihtiyari olarak Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulanmasının tercih edilmesi halinde, bahsi geçen durum bu şekilde hazırlanan finansal tablolar üzerinden değerlendirilir.

Sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında birleşmeye katılma

MADDE 14 – (1)  Sermaye kaybı veya borca batık durumda olan bir şirket, kaybolan sermayeyi karşılayabilecek tutarda serbestçe tasarruf edilebilen özvarlığa sahip bulunan bir şirket ile birleşebilir.

(2) Birleşmeye taraf olan bir şirketin, sermayesiyle kanuni yedek akçeleri kaybolmuş veya borca batık durumda olması halinde; birleşmeye taraf olan diğer şirketin kaybolan sermayeyi veya borca batıklık durumunu karşılayacak miktarda serbestçe tasarruf edebileceği özvarlığa sahip bulunduğu ve buna ilişkin tutarların, hesap şekli de gösterilerek doğrulandığı veya belirtilen durumların mevcut olmadığının doğrulandığı yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ile ortaya konulur. Devrolunan şirketlerin denetime tabi olması halinde bu rapor, denetime tabi şirketin denetçisi tarafından da hazırlanabilir.

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 1/1/2023 tarihine kadar, Kanunun 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararları dikkate alınmayabilir.

Yürürlük

MADDE 15 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 16 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.

 


Kaynak: Resmi Gazete – 15.09.2018
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/oz-kaynak-negatif-olursa-sermaye-artisi-nasil-yapilir/feed/ 0
Şirketiniz borca batıksa ortaklar alacaklarını sermaye tamamlama fonu hesabına aktarabilir – 15.09.2018 https://www.muhasebenews.com/sirketiniz-borca-batiksa-ortaklar-alacaklarini-sermaye-tamamlama-fonu-hesabina-aktarabilir-15-09-2018/ https://www.muhasebenews.com/sirketiniz-borca-batiksa-ortaklar-alacaklarini-sermaye-tamamlama-fonu-hesabina-aktarabilir-15-09-2018/#respond Sat, 15 Sep 2018 09:10:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=34138

15 Eylül 2018 CUMARTESİ

Resmî Gazete

Sayı : 30536

TEBLİĞ

Ticaret Bakanlığından:

6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUN 376 NCI MADDESİNİN

UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR

HAKKINDA TEBLİĞ

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı maddesi kapsamında sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında uyulacak usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, anonim ve limited şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketleri kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 210 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 446 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Aktif: Şirketin sahip olduğu dönen ve duran varlıkları,

b) Ara dönem finansal tablo: 3, 6 ve 9 aylık dönem sonları itibarıyla hazırlanmış finansal tabloları,

c) Borç: Öz kaynaklar hariç şirketin aktiflerini finanse ettiği kaynakları,

ç) Kanun: 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununu,

d) Kanuni yedek akçe: Kanunun 519 uncu maddesinde düzenlenen yedek akçeyi,

e) Ortak: Anonim şirketlerin pay sahiplerini, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin ortaklarını,

f) Serbest yedek akçe: Kanuni yedek akçelerin sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşan kısmı ile kanun ve sözleşme gereği ayrılanlar dışında genel kurulca ayrılmasına karar verilen yedek akçeleri,

g) Şirket: Anonim ve limited şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketleri,

h) Sözleşme: Anonim şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin esas sözleşmesini, limited şirketlerin şirket sözleşmesini,

ı) Yönetim organı: Anonim şirketlerde yönetim kurulunu, limited şirketlerde müdür veya müdürler kurulunu, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticiyi veya yöneticileri,

ifade eder.

 

İKİNCİ BÖLÜM

Sermaye Kaybı

Genel kurulun toplantıya çağrılması

MADDE 5 – (1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının ya da üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde yönetim organı, genel kurulu hemen toplantıya çağırır. Genel kurulun gündem maddeleri arasında, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının karşılıksız kaldığı belirtilir.

(2) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının ya da üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı durumlarda farklı bir gündem ile toplantıya çağrılmış olsa dahi bu husus genel kurulda görüşülür.

Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması halinde genel kurul

MADDE 6 – (1)  Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması halinde yönetim organı, bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.

(2) Yönetim organı, son bilançoyu genel kurula sunarak şirketin finansal yönden bulunduğu durumu bütün açıklığıyla ve her ortağın anlayabileceği şekilde anlatır. Bu hususta genel kurula rapor da sunulabilir.

(3) Yönetim organı, şirketin mali durumundaki kötüleşmeyi ortadan kaldırmak veya en azından etkilerini hafifletmek amacıyla, uygun gördüğü sermayenin tamamlanması, sermaye artırımı, bazı üretim birimlerinin veya bölümlerinin kapatılması ya da küçültülmesi, iştiraklerin satışı, pazarlama sisteminin değiştirilmesi gibi iyileştirici önlemleri alternatifli ve karşılaştırmalı olarak aynı genel kurula sunar ve açıklar.

(4) Genel kurul, sunulan iyileştirici önlemleri aynen kabul edebileceği gibi değiştirerek de kabul edebilir ya da sunulan önlemler dışında başka bir önlemin uygulanmasına karar verebilir.

Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurul

MADDE 7 – (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde, toplantıya çağrılan genel kurul;

a) Sermayenin üçte biri ile yetinilmesine ve Kanunun 473 ilâ 475 inci maddelerine göre sermaye azaltımıyapılmasına,

b) Sermayenin tamamlanmasına,

c) Sermayenin artırılmasına,

karar verebilir.

Sermayenin azaltılması

MADDE 8 – (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisi zarar sebebiyle karşılıksız kalan şirketin genel kurulu, sermayenin üçte biriyle yetinmeye karar verdiği takdirde sermaye azaltımı Kanunun 473 ilâ 475 inci maddelerine göre yapılır.

(2) Bu madde kapsamında yapılacak sermaye azaltımında yönetim organı, alacaklıları çağırmaktan ve bunların haklarının ödenmesinden veya teminat altına alınmasından vazgeçebilir.

Sermayenin tamamlanması

MADDE 9 – (1) Sermayenin tamamlanması, bilânço açıklarının ortakların tamamı veya bazı ortaklar tarafından kapatılmasıdır. Kanuni yedek akçelerin yitirilen kısımlarının tamamlanmasına gerek yoktur. Sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi halinde her ortak zarar sebebiyle karşılıksız kalan tutarı kapatacak miktarda parayı vermekle yükümlüdür. Her ortak, payı oranında tamamlamaya katılabilir ve verdiğini geri alamaz. Bu yükümlülük, sermaye konulması veya borç verilmesi niteliğinde olmayıp karşılıksızdır. Ayrıca yapılan ödemeler, gelecekte yapılacak sermaye artırımına mahsuben bir avans olarak nitelendirilmez.

(2) Sermayenin tamamlanmasında, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler bakımından Kanunun 421 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, limited şirketler bakımından ise 603 ve devamı maddeleri uygulanır. Sermayenin tamamlanamaması, bazı ortakların kendi istekleriyle tamamlama yapmasına engel oluşturmaz.

(3) Bilanço zararlarının kapatılması için getirilen yükümlülükler uyarınca yapılan ödemeler öz kaynaklar içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanır ve takip edilir.

Sermayenin artırılması

MADDE 10 – (1) Genel kurul tarafından;

a) Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması ile birlikte eş zamanlı olarak istenilen tutarda artırımına karar verilebilir. Sermayenin azaltılması işlemi ile birlikte eş zamanlı sermaye artırımında artırılan sermayenin en az dörtte birinin ödenmesi şarttır.

b) Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidilmeden sermaye artırımına karar verilebilir. Bu şekilde yapılacak sermaye artırımında sermayenin en az yarısını karşılayacak tutarın tescilden önce ödenmesi zorunludur.

Genel kurulun gerekli tedbirlerden birini almaması

MADDE 11 – (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurulun, 7 nci maddede belirtilen tedbirlerden birine karar vermemesi halinde şirket kendiliğinden sona erer. Bu şekilde sona eren şirketin tasfiye işlemleri, Kanunun 536 ncı ve devamı maddelerine göre yürütülür.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Sermaye ile Kanuni Yedek Akçeler Toplamının Tamamının Karşılıksız Kalması

Borca batık olma durumu

MADDE 12 – (1) Borca batık olma durumu, şirketin aktiflerinin borçlarını karşılayamaması halidir.

(2) Borca batık durumda olmanın işaretleri, yıllık ve ara dönem finansal tablolardan, denetime tabi şirketlerde denetim raporlarından, erken teşhis komitesinin raporlarından, yönetim organının belirlemelerinden ortaya çıkabilir.

(3) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim organı, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır.

(4) Yönetim organı, hem işletmenin devamlılığı esasına hem de aktiflerin muhtemel satış değerlerine göre çıkarılan ara bilânço üzerinden aktiflerin şirket alacaklarını karşılamaya yetmediğine karar vermesi ve 7 nci maddede belirtilen tedbirleri almaması halinde şirketin iflası için mahkemeye başvurur.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Ortak ve Son Hükümler

Esas alınacak finansal tablolar

MADDE 13 – (1) Şirketlerin sermaye kaybı veya borca batık olma durumları, Kanunun 88 inci maddesine göre hazırlanacak finansal tablolar esas alınarak belirlenir. Finansal tabloların düzenlenmesinde ihtiyari olarak Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulanmasının tercih edilmesi halinde, bahsi geçen durum bu şekilde hazırlanan finansal tablolar üzerinden değerlendirilir.

Sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında birleşmeye katılma

MADDE 14 – (1)  Sermaye kaybı veya borca batık durumda olan bir şirket, kaybolan sermayeyi karşılayabilecek tutarda serbestçe tasarruf edilebilen özvarlığa sahip bulunan bir şirket ile birleşebilir.

(2) Birleşmeye taraf olan bir şirketin, sermayesiyle kanuni yedek akçeleri kaybolmuş veya borca batık durumda olması halinde; birleşmeye taraf olan diğer şirketin kaybolan sermayeyi veya borca batıklık durumunu karşılayacak miktarda serbestçe tasarruf edebileceği özvarlığa sahip bulunduğu ve buna ilişkin tutarların, hesap şekli de gösterilerek doğrulandığı veya belirtilen durumların mevcut olmadığının doğrulandığı yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ile ortaya konulur. Devrolunan şirketlerin denetime tabi olması halinde bu rapor, denetime tabi şirketin denetçisi tarafından da hazırlanabilir.

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 1/1/2023 tarihine kadar, Kanunun 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararları dikkate alınmayabilir.

Yürürlük

MADDE 15 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 16 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.

 

 

 


Kaynak: Resmi Gazete – 15.09.2018
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER


A.Ş. Hissedarının Sermaye Ödeme Borcu Nedir?

 

Özsermaye Nedir?

 

Şirketlerde Sermaye Azaltımı İçin Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?

 

A.Ş.lerde Sermaye Azaltımı Nasıl Yapılır?

 

A.Ş. Şarta Bağlı Sermaye Artırımı Nasıl Yapılır?

Adi Ortaklığın Sermayesi olur mu?

Hangi Sermaye Şirketleri Kurumlar Vergisine Tabidir?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketiniz-borca-batiksa-ortaklar-alacaklarini-sermaye-tamamlama-fonu-hesabina-aktarabilir-15-09-2018/feed/ 0
TTK 376’ncı madde uyarınca borca batık olma durumu https://www.muhasebenews.com/ttk-376nci-madde-uyarinca-borca-batik-olma-durumu/ https://www.muhasebenews.com/ttk-376nci-madde-uyarinca-borca-batik-olma-durumu/#respond Mon, 10 Sep 2018 10:03:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=115204 6102 TTK

3. Sermayenin kaybı, borca batık olma durumu
a) Çağrı ve bildirim yükümü
MADDE 376- (1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının
yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen
toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.

(2) Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin
zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.

(3) (Değişik: 26/6/2012-6335/16 md.) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini
uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Meğerki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun. Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur.

 


Kaynak: TTK 376 Madde
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ttk-376nci-madde-uyarinca-borca-batik-olma-durumu/feed/ 0