borç – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 25 Sep 2023 18:47:50 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Dövizli teminatlar için dönem sonu kur farkı değerlemesi yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/dovizli-teminatlar-icin-donem-sonu-kur-farki-degerlemesi-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/dovizli-teminatlar-icin-donem-sonu-kur-farki-degerlemesi-yapilir-mi/#respond Tue, 26 Sep 2023 01:00:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146566 Şirketimizden mal alımı yapan firmadan yabancı para cinsinden teminat için belli bir miktar alarak teminatlar hesabında izlemektedir. Teminat olarak alınan tutar herhangi bir şekilde kullanılmamaktadır. Bu işlemin herhangi bir şekilde yaptırımı var mıdır?

Teminat olarak döviz alabilirsiniz. Alınan dövizler geçici, gelir ve kurumlar vergisi dönem sonlarında kur farkı değerlemesine tabi tutulmalıdır


BENZER İÇERİKLER

Dönem sonu kur farkı değerlemesi, işletmelerin bilançolarında yer alan yabancı para cinsinden borç ve alacaklarının, dönem sonu kurundan değerlenmesi işlemidir. Bu işlem sonucunda, borç ve alacaklarda oluşan kur farkları, gelir veya gider olarak muhasebeleştirilir.

Dönem sonu kur farkı değerlemesi, Vergi Usul Kanunu’nun 280. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, işletmelerin bilançolarında yer alan yabancı para cinsinden borç ve alacaklarının, dönem sonu kurundan değerlenmesi zorunludur.

Dönem sonu kur farkı değerlemesi sonucunda oluşan kur farkları, gelir veya gider olarak muhasebeleştirilir. Kur farkının gelir olarak muhasebeleştirilmesi durumunda, işletmenin vergi matrahı artar. Kur farkının gider olarak muhasebeleştirilmesi durumunda ise, işletmenin vergi matrahı azalır.

Dönem sonu kur farkı değerlemesi, işletmelerin vergi yükünü azaltıcı veya artırıcı yönde etki eder.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dovizli-teminatlar-icin-donem-sonu-kur-farki-degerlemesi-yapilir-mi/feed/ 0
Mal Satışı Nedeniyle Oluşan Borç Döviz İle Ödenebilir Mi? https://www.muhasebenews.com/mal-satisi-nedeniyle-olusan-borc-doviz-ile-odenebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/mal-satisi-nedeniyle-olusan-borc-doviz-ile-odenebilir-mi/#respond Wed, 16 Aug 2023 23:00:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145482 Ticari borç alacak tahsilatları döviz cinsinden yapılabilir mi?

Emtia satışları nedeniyle oluşan alacak ve borçlar TL olarak yapılmalıdır.


TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN 2008-32/34 SAYILI TEBLİĞ’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR 2022-32/66 SAYILI TEBLİĞ’E İLİŞKİN DUYURU

21 Nisan 2022

Basın Açıklaması

Bilindiği üzere, 13.09.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 12.09.2018 tarihli ve 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’da Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri belirli sözleşme türlerinde sözleşme bedelinin ve diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenemeyeceğine ilişkin bazı düzenlemeler yapılmış olup, söz konusu düzenlemeler sonrasında Bakanlığımızca belirlenen istisnalara ise Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 sayılı Tebliğ’in 8’inci maddesinde yer verilmiştir.

19.04.2022 tarihli 31814 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 2008-32/34 sayılı Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2022-32/66 sayılı Tebliğ ile bahse konu 8’inci maddenin dokuzuncu fıkrasının sonuna “Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.” cümlesi eklenmiş, on beşinci fıkrasında yer alan “kararlaştırılması” ibaresi “kararlaştırılması, ödenmesi ve kabul edilmesi” şeklinde değiştirilmiştir.

Bakanlığımızca, Türk parasının kıymetini koruma amacıyla oluşturulan kambiyo mevzuatının temel amacına uygun olacak şekilde, serbest piyasa koşulları çerçevesinde Türk Lirasının kullanımını önceliklendirmeye ve dolarizasyonla mücadeleye yönelik çalışmalara kararlılıkla devam edilmektedir.

Bu kapsamda, söz konusu değişikliklerle; menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedellerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasına imkân tanıyan istisnanın piyasanın işleyişini ve ticaretin devamlılığını sekteye uğratmamak amacıyla korunması ancak bu sözleşmeler konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesinin ve kabul edilmesinin zorunlu hale getirilmesi, kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin ise bu zorunluluktan muaf tutulması hedeflenmiştir.

Diğer taraftan, Türkiye’de yerleşik kişilerin;

1) 19.04.2022 tarihinden önce kendi aralarında akdetmiş oldukları menkul satış sözleşmelerinin ifası kapsamında 2022-32/66 sayılı Tebliğ’in yürürlük tarihi öncesinde dolaşıma girmiş bulunan döviz cinsinden kıymetli evraklar kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartının aranmaması,

2) 19.04.2022 tarihinden önce düzenlenmiş faturalar kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartının aranmaması,

3) Borsa İstanbul A.Ş. Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nda döviz cinsinden gerçekleştirilen kıymetli maden ve kıymetli taş alım satım işlemleri ile bu işlemlerin takası kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartının aranmaması hususları Bakanlığımızca uygun bulunmuştur.

Ayrıca,

-Tebliğ’de geçen “menkul” ibaresinin gayrimenkul tanımına girmeyen her türlü mal ve eşyayı kapsadığının,

-Yapılan değişikliğin Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdettikleri/akdedecekleri menkul satış sözleşmeleri konusu ödeme yükümlülüklerine ilişkin olması sebebiyle, Türkiye’de yerleşik kişiler ile dışarıda yerleşik kişiler arasında akdedilmiş/akdedilecek menkul satış sözleşmelerine ilişkin ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunluluğunun bulunmadığının,

-Yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 19.04.2022 tarihi ve bu tarih sonrasında döviz cinsinden düzenlenmiş olan çek vb. ödeme araçlarının Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdettikleri/akdedecekleri menkul satış sözleşmeleri konusu ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde kullanılmasının mümkün olmadığının,

-Yapılan değişikliğin taşıt satış sözleşmelerinin mevcut durumunu değiştiren bir hüküm içermediğinin, 19.04.2022 tarihinde gerçekleştirilen değişiklik öncesinde olduğu gibi değişiklik sonrasında da Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri taşıt satış sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasının mümkün olmadığının,

-4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin olarak yapılan sözleşmelerin, Tebliğ’in 8’inci maddesinin on yedinci fıkrasına tabi olduğunun ve bu sözleşmelere ilişkin yükümlülüklerin 19.04.2022 tarihinde yapılan değişiklik kapsamında olmadığının,

-6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile bu Kanuna dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının (yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dahil olmak üzere) döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılmasının Tebliğ’in 8’inci maddesinin on sekizinci fıkrası uyarınca mümkün olduğunun ve bu işlemlere ilişkin yükümlülüklerin 19.04.2022 tarihinde yapılan değişiklik kapsamında olmadığının,

-Tebliğin 8’inci maddesinin diğer fıkralarında yer alan menkul satış sözleşmeleri dışındaki sözleşmelere ilişkin ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden kabul edilmesi ve yerine getirilmesine yönelik herhangi bir değişiklik yapılmadığının ve mevcut istisnaların geçerli olduğunun,

belirtilmesinde fayda görülmektedir.

Kamuoyuna duyurulur.


 

19 Nisan 2022 SALI Resmî Gazete Sayı : 31814

TEBLİĞ

Hazine ve Maliye Bakanlığından:

TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2008-32/34)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2022-32/66)

MADDE 1- 28/2/2008 tarihli ve 26801 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’in 8 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasının sonuna “Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.” cümlesi eklenmiş, on beşinci fıkrasında yer alan “kararlaştırılması” ibaresi “kararlaştırılması, ödenmesi ve kabul edilmesi” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.


TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: 2008-32/34)

Döviz Cinsinden ve Dövize Endeksli Sözleşmeler

MADDE 8 – (Mülga:RG-11/7/2009-27285) (Yeniden Düzenleme:RG-6/10/2018-30557) (Değişik:RG-16/11/2018-30597)

(1) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

(2) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

(3) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin veya bu maddenin on dokuzuncu fıkrasında belirtilen kişilerin alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(4) Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinin işletilmesiamacıyla kiralanmasıyla ilgili gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(5) Gümrüksüz satış mağazalarının kiralanmasına ilişkin gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(6) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; yurt dışında ifa edilecekler ile gemi adamlarının taraf oldukları dışında kalan iş sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

(7) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

a) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,

b) İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,

c) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,

ç) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan, yurtdışında başlayıp Türkiye’de sonlanan veya yurt dışında başlayıp yurtdışında sonlanan hizmet sözleşmeleri.

d ) (Ek:RG-30/1/2021-31380) Türkiye’de yerleşik kişilerin Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinde akdedeceği konaklama hizmet sözleşmeleri.

(8) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu

sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini dövizcinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmalarımümkündür

(9) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür. (Ek cümle:RG-19/4/2022-31814) Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.

(10) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt kiralama sözleşmeleri dışında kalan menkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.

(11) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile yurt dışında üretilen donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.

(12) 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda tanımlanan gemilere ilişkin finansal kiralama (leasing) sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(13) 32 sayılı Kararın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama (leasing) sözleşmelerine ilişkin bedellerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.

(14) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin taraf olduğu iş sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(15) On altıncı fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşlarının veya Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf olduğu gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak (Değişik ibare:RG-19/4/2022-31814) kararlaştırılması, ödenmesi ve kabul

edilmesi mümkündür.

(16) Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden veya dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası andlaşmaların ifası kapsamında gerçekleştirilecek olan projeler dahilinde; yükleniciler veya görevli şirketlerin ve bunların sözleşme imzaladığı tarafların üçüncü taraflarla akdedeceği veya bahsi geçen projeler çerçevesinde akdedilecek, gayrimenkul satış sözleşmeleri ve iş sözleşmeleri dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması

mümkündür.

(17) 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin olarak yapılan sözleşmelerde sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür. Bu işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden

kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(18) 32 sayılı Karar hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile bu Kanuna dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının (yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dahil olmak üzere) döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.

(19) Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan olarak taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

(20) Türkiye’de yerleşik yolcu, yük veya posta taşıma faaliyetinde bulunan ticari havayolu işletmeleri; hava taşıma araçlarına, motorlarına ve bunların aksam ve parçalarına yönelik teknik bakım hizmeti veren şirketler; sivil havacılık mevzuatı kapsamında havalimanlarında yer hizmetleri yapmak üzere çalışma ruhsatı alan veya yetkilendirilen kamu ya da özel hukuk tüzel kişiliği statüsündeki kuruluşlar ile söz konusu kuruluşların kurdukları işletme ve şirketler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayelerinde en az yüzde elli hisse oranına sahip olduğu ortaklıkların Türkiye’de yerleşik kişilerle döviz

cinsinden veya dövize endeksli bedeller içeren gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama ve iş sözleşmeleri haricindeki sözleşmeleri akdetmeleri mümkündür.

(21) Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayan sözleşmeler kapsamında düzenlenecek kıymetli evraklarda yer alan bedellerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkün değildir. Ancak, 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenmiş ve dolaşıma girmiş bulunan bu kapsamdaki kıymetli evraklar anılan geçici madde hükmünden istisnadır.

(22) Uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endekslenen ve/veya dolaylı olarak dövize endekslenen sözleşmeler, 32 sayılı Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında dövize endeksli sözleşme olarak değerlendirilir. Ancak, taşımacılık faaliyetlerine ilişkin hizmet sözleşmelerinde akaryakıt fiyatlarına endeksleme yapılması mümkündür.

(23) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışındaki; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, işlettiği veya yönettiği fonlar, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler 32 sayılı Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında Türkiye’de yerleşik olarak değerlendirilir. Ancak, sözleşmenin yurt dışında ifa edilmesi durumunda bu fıkra hükmü uygulanmaz.

(24) Bu madde uyarınca akdedilecek sözleşmelerde istisna kapsamına alınan, ancak 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan sözleşmeler de anılan geçici madde hükmünden istisnadır.

(25) 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, taşıt kiralama ve yolcu taşıma amaçlı ticari taşıt satış sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.

(26) 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.

(27) Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedellerin 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunludur.

(28) Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedeller 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamazsa; akdedilen sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, söz konusu

bedellerin 2/1/2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının 2/1/2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenir.

32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilen konut  ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller bu fıkranın ilk paragrafına göre iki yıllık süre için Türk parası olarak belirlenir. Ancak, Türk parası olarak belirlemenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren bir yıl geçerli olmak üzere; anılan paragraf uyarınca Türk parası olarak belirlenen kira bedeli, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, belirleme tarihinden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir. Bir sonraki kira yılı Türk parası cinsinden kira bedeli ise, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, önceki kira yılında geçerli olan kira bedelinin Türkiye İstatistik Kurumunun

belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir ve belirlenen Türk parası cinsinden kira bedeli bu fıkrada belirtilen iki yıllık sürenin sonuna kadar geçerli olur.

Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar ile gayrimenkul kira sözleşmeleri kapsamında verilen depozitolar ve sözleşmelerin ifası kapsamında dolaşıma girmiş kıymetli evraklar için bu fıkra hükmü uygulanmaz.


-19 Nisan 2022 tarihinde yayınlanan tebliğde firmaların kendi aralarında yapacakları döviz ödemeleri yasaklandı mı?
-Dövizli fatura kesip cari hesap tutanlar ödemeleri TL mi yapmalı? Bir de TL’ye çevirirken hangi kur dikkate alınacak?
-Her ne kadar değerlemeler alış kurundan olsa da genelde fatura kesilirken firmalar TL satış kurunu alıyor.

Kişiler sözleşmeyi Döviz ile yapabilir, ancak ödeme veya tahsilatlar TÜRK Lirası ile yapılacaktır. Kur MB döviz alış kurudur.

Aşağıdaki Bilgi Notunu İnceleyiniz.

19 Nisan 2022 tarihli ve 31814 sayılı Resmi Gazete’de Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (No: 2022-32/66) yayımlandı.

Tebliğ ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’in “Döviz Cinsinden ve Dövize Endeksli Sözleşmeler” başlıklı 8 inci maddesinin 9 uncu fıkrasının sonuna “Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.” cümlesi eklenmiştir.

Buna göre, TÜRKİYE’DE YERLEŞİK KİŞİLERİN KENDİ ARALARINDA AKDEDECEKLERİ; taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan MENKUL SATIŞ sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yapmaları mümkündür.

ANCAK; Sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden Yapılması zorunludur.

Ayrıca Tebliğ’de , herhangi bir istisna hükmü olmadığından, menkul niteliğinde olan TİCARİ MALLARIN da bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir.


19/04/2022’de yürürlüğe giren Türk parasını Koruma Yasası gereği Döviz cinsinden tahsilat ve ödemeler yasaklandı. Fakat vadesi henüz gelmemiş ve 19/04/2022’den önce düzenlenmiş döviz cinsinden çeklerin durumu nasıl olacaktır?

19.04.2022 tarihinden ÖNCE kendi aralarında akdetmiş oldukları menkul satış sözleşmelerinin ifası kapsamında 2022-32/66 sayılı Tebliğ’in yürürlük tarihi öncesinde dolaşıma girmiş bulunan döviz cinsinden kıymetli evraklar (ÇEK SENET ) kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ŞARTI YOKTUR.

19.04.2022 tarihinden ÖNCE düzenlenmiş faturalar kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi ŞARTI YOKTUR. TL ÖDEMESİ YAPILABİLİR.


19.04.22 itibariyle çıkan karara göre ödemelerin TL olarak yapılması zorunluluğu Serbest Bölge firmalarını da kapsamakta mıdır? Serbest bölge firmaları yurtiçi olarak mı kabul etmek gerekir?

32 Sayılı Türk Parasını Koruma Kanununa göre 19/04/2022 tarihinde yürürlüğe giren tebliği hükümleri Serbest Bölgede uygulanmaz. Serbest bölge yurt için bölge değildir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mal-satisi-nedeniyle-olusan-borc-doviz-ile-odenebilir-mi/feed/ 0
Sermaye taahhüt borcunu kısmen veya tamamen ödemeyen ortak hissesini devredebilir mi? https://www.muhasebenews.com/sermaye-taahhut-borcunu-kismen-veya-tamamen-odemeyen-ortak-hissesini-devredebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sermaye-taahhut-borcunu-kismen-veya-tamamen-odemeyen-ortak-hissesini-devredebilir-mi/#respond Thu, 06 Jul 2023 06:58:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=144126 Türk Ticaret Kanunu Madde 491’e göre şirket onayıyla devredebilir

Bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı paylar, ancak şirketin onayı ile devrolunabilir; meğerki, devir, miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebrî icra yoluyla gerçekleşsin.

B) Hamiline yazılı pay senetlerinin devri
MADDE 489- (Değişik:27/12/2020-7262/32 md.)
(1) Hamiline yazılı pay senetlerinin devri, şirket ve üçüncü kişiler hakkında, ancak zilyetliğin geçirilmesi suretiyle payı devralan tarafından Merkezi Kayıt Kuruluşuna yapılacak bildirimle hüküm ifade eder. Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirimde bulunulmaması hâlinde, hamiline yazılı pay senedine sahip olanlar, bu Kanundan doğan paya bağlı haklarını gerekli bildirim yapılıncaya kadar kullanamaz.

(2) Hamiline yazılı pay senedine bağlı hakların şirkete ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesinde Merkezi Kayıt Kuruluşuna yapılan bildirim tarihi esas alınır.

(3) Merkezi Kayıt Kuruluşu tarafından hamiline yazılı pay senetleriyle ilgili tutulan kayıtlar, ilgili kanunlar uyarınca yetkili kılınmış mercilerle paylaşılır.

(4) Hamiline yazılı pay senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirilmesi ve kaydedilmesine ilişkin usul ve esaslar ile bu kapsamda alınacak ücretler Ticaret Bakanlığınca çıkarılan tebliğle belirlenir.

C) Nama yazılı payların ve pay senetlerinin devrinde ilke

MADDE 490- (1) Kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı paylar, herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebilirler.

(2) Hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabilir.

D) Devrin sınırlandırılması
I – Kanuni sınırlama
MADDE 491- (1) Bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı paylar, ancak şirketin onayı ile devrolunabilir; meğerki, devir, miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebrî icra yoluyla gerçekleşsin.

(2) Şirket, sadece, devralanın ödeme yeterliliği şüpheli ise ve şirketçe istenen teminat verilmemişse onay vermeyi reddedebilir.

II – Esas sözleşmeyle sınırlama
1. İlkeler
MADDE 492- (1) Esas sözleşme, nama yazılı payların ancak şirketin onayıyla devredilebileceğini öngörebilir.
(2) Bu sınırlama intifa hakkı kurulurken de geçerlidir.
(3) Şirket tasfiyeye girmişse devredilebilirliğe ilişkin sınırlamalar düşer.


Kaynak: TTK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sermaye-taahhut-borcunu-kismen-veya-tamamen-odemeyen-ortak-hissesini-devredebilir-mi/feed/ 0
SGK Borç Yapılandırmasına Başvuru ve Ödeme Süresi 1’er Ay Uzatıldı https://www.muhasebenews.com/sgk-borc-yapilandirmasina-basvuru-ve-odeme-suresi-1er-ay-uzatildi/ https://www.muhasebenews.com/sgk-borc-yapilandirmasina-basvuru-ve-odeme-suresi-1er-ay-uzatildi/#respond Fri, 26 May 2023 08:18:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=143044 SGK Borç Yapılandırmasına  Başvuru ve Ödeme Süresi 1’er Ay Uzatıldı Başvuru ve Ödeme süresi 30 Haziran 2023 İlk taksit (peşin) ödeme süresi 31 Temmuz 2023 Tarihine kadar uzatıldı.  (Resmi Gazete/26.5.2023) (7440 Sayılı Kanun’un 7. Maddesi Kapsamına giren Kesinleşmiş Sosyal Güvenlik Kurumu alacakları  ile 8. Madde Kapsamına giren Ön değerlendirme, araştırma veya tespit aşamasında olan eksik işçilik prim tutarları ile kesinleşmemiş idari para cezaları işlemler) Tarih: 26.5.2023    

Kaynak: Resmi Gazete 26.5.2023 Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sgk-borc-yapilandirmasina-basvuru-ve-odeme-suresi-1er-ay-uzatildi/feed/ 0
Finansman gider kısıtlaması hesabında aynı işlemden kaynaklanan alacak ve borç tutarlarının birbiri ile mukayese edilmek suretiyle netleştirilmesi mümkün müdür? https://www.muhasebenews.com/finansman-gider-kisitlamasi-hesabinda-ayni-islemden-kaynaklanan-alacak-ve-borc-tutarlarinin-birbiri-ile-mukayese-edilmek-suretiyle-netlestirilmesi-mumkun-mudur/ https://www.muhasebenews.com/finansman-gider-kisitlamasi-hesabinda-ayni-islemden-kaynaklanan-alacak-ve-borc-tutarlarinin-birbiri-ile-mukayese-edilmek-suretiyle-netlestirilmesi-mumkun-mudur/#respond Thu, 06 Apr 2023 06:45:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141335

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar vergileri Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-62030549-125[2022]-166914

03.02.2023

Konu

:

Finansman gider kısıtlaması

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; … sayılı … hükümlerine tabi olarak sigorta ve reasürans brokerliği faaliyeti ile iştigal ettiğiniz, bu kapsamda müşterilerinizin sigorta veya reasürans şirketlerinden alacakları hizmetler için aracılık hizmeti verdiğiniz, ayrıca sigorta veya reasürans şirketlerinden almış olduğunuz yetki çerçevesinde prim tahsilatlarına da aracılık ettiğiniz, tahsilatına aracılık ettiğiniz işlemlerin şirket kayıtlarına bir taraftan müşteriden alacak olarak kaydedilirken diğer taraftan sigorta veya reasürans şirketine borç olarak kaydedildiği belirtilerek, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde düzenlenen finansman gider kısıtlaması uygulamasına yönelik olarak yabancı kaynak tutarının tespitinde kayıtlarda yer alan aynı işlemden kaynaklanan alacak ve borç tutarlarının ve aynı işlemden kaynaklanan alacak ve borç tutarlarının değerlenmesi sonucu oluşan kur farkı gelir ve giderlerinin netleştirilip netleştirilemeyeceği hususlarında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi Kurum Kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin bir hesap dönemi içinde elde edilen safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

Aynı Kanunun “Kabul edilmeyen indirimler” başlıklı 11 inci maddesinde ise;

” (1) Kurum kazancının tespitinde aşağıdaki indirimlerin yapılması kabul edilmez:

i) Kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan kısmı. Belirlenecek oranı sektörler itibarıyla farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı, bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

hükümleri yer almaktadır.

Cumhurbaşkanı söz konusu bentte düzenlenen yetkisini 4/2/2021 tarihli ve 31385 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3/2/2021 tarihli ve 3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla kullanmış olup bu Kararda 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmak üzere söz konusu gider ve maliyet unsurlarının %10’unun kurum kazancının tespitinde indiriminin kabul edilmeyeceği düzenlenmiştir.

Diğer taraftan, 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “11.13. Finansman gider kısıtlaması” başlıklı bölümünde:

6322 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle 1/1/2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere 5520 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen (i) bendiyle; kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan kısmı kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olarak kabul edilmiştir.

Ayrıca, bu oranı sektörler itibarıyla farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı, bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.

Cumhurbaşkanı bu yetkisini 4/2/2021 tarihli ve 31385 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3/2/2021 tarihli ve 3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla kullanmış olup bu Kararda 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmak üzere söz konusu gider ve maliyet unsurlarının %10’unun kurum kazancının tespitinde indiriminin kabul edilmeyeceği düzenlenmiştir.

Dolayısıyla, yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşmış olan kurumlar vergisi mükelleflerinin, aşan kısımla sınırlı olmak üzere, yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’luk kısmı, kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır.

Söz konusu gider kısıtlaması uygulamasında;

-Finansman giderleri: Yabancı kaynağın kullanım süresine bağlı olarak doğan her türlü faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı, faktoring kuruluşlarına verilen iskonto bedelleri ve benzeri adlar altında yapılmış olan gider ve maliyet unsurlarını,

-Yabancı kaynaklar: Bilançonun kısa vadeli yabancı kaynaklar ve uzun vadeli yabancı kaynaklar toplamını,

ifade etmektedir.” açıklamaları, 

“11.13.8. Finansman gideri yanında finansman gelirinin de bulunması durumu” başlıklı bölümünde de;

“Finansman giderlerinin yanı sıra finansman geliri de elde etmiş olan mükelleflerin gider kısıtlaması uygulamasında söz konusu gelir ve giderlerini birbiri ile mukayese etmek suretiyle netleştirmeleri mümkün olmayıp finansman giderleri toplamının gider kısıtlamasına konu edilmesi gerekmektedir.

1/1/2013 tarihinden itibaren sağlanan yabancı kaynaklardan doğan kur farkı giderleri 2021 yılı kazancının tespiti de dahil olmak üzere döviz kurlarındaki değişim dikkate alınarak hesaplanan gerçek tutarları ile finansman gider kısıtlamasına konu edilecektir.

Yabancı para kurlarındaki düşüş veya yükselişler nedeniyle, geçici vergilendirme dönemleri itibarıyla kur farkı geliri veya kur farkı gideri söz konusu olabilmektedir. Şu kadar ki aynı kaynağa ilişkin olarak bir hesap dönemi içindeki aynı veya farklı geçici vergilendirme dönemlerinde oluşan kur farkı gelir ve giderleri mahsuplaştırılarak işlem tarihi veya dönem sonu itibarıyla bu kaynağa ilişkin net kur farkı gideri doğması halinde bu tutar finansman gideri kısıtlamasında dikkate alınacaktır.

Aynı dönem içinde olsa bile farklı yabancı kaynaklara ilişkin olarak oluşan kur farkı gelirleri ile kur farkı giderlerinin birlikte değerlendirilmesi mümkün değildir.

Öte yandan, temin edilen yabancı kaynağın mevduat vb. şekillerde değerlendirilmesi sonucu doğacak kur farkı geliri şirketin bilançosunun aktifinde yer alan bir varlığın değerlemesi sonucu oluştuğu için, yabancı kaynağa ilişkin kur farkı giderinden mahsup edilemeyecektir.”

açıklamaları yer almaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, finansman gider kısıtlaması uygulamasında yabancı kaynak ve öz kaynak karşılaştırmasına esas yabancı kaynaklar bilançonun kısa vadeli yabancı kaynaklar ve uzun vadeli yabancı kaynaklar toplamını ifade etmekte olduğundan, yabancı kaynak tutarının tespitinde bilançonuzda yer alan aynı işlemden (prim tahsilatına aracılık vb.) kaynaklanan alacak ve borç tutarlarının birbiri ile mukayese edilmek suretiyle netleştirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Ayrıca, müşterilerinizden olan alacaklardan kaynaklanan ve bilançonuzda “Müşteriden Alacaklar” hesabında izlenen alacak tutarları ile “Sigorta Şirketine Borçlar” hesabında izlenen ilgili sigorta şirketlerine olan borç tutarlarının aynı kaynağa ilişkin olmaması nedeniyle, söz konusu borç ve alacaklara istinaden oluşan kur farkı gelir ve kur farkı giderlerinin birbirinden mahsubu da mümkün bulunmamaktadır.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/finansman-gider-kisitlamasi-hesabinda-ayni-islemden-kaynaklanan-alacak-ve-borc-tutarlarinin-birbiri-ile-mukayese-edilmek-suretiyle-netlestirilmesi-mumkun-mudur/feed/ 0
7440 Kapsamında Borç Yapılandırması İçin Son Başvuru Tarihi Nedir? https://www.muhasebenews.com/7440-kapsaminda-borc-yapilandirmasi-icin-son-basvuru-tarihi-nedir/ https://www.muhasebenews.com/7440-kapsaminda-borc-yapilandirmasi-icin-son-basvuru-tarihi-nedir/#respond Sat, 18 Mar 2023 08:51:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=140252 (16.3.2023 Tebliğ TASLAĞI‘NDAN Alınmıştır)

II.KESİNLEŞMİŞ ALACAKLARA İLİŞKİN HÜKÜMLER

7440 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine, büyükşehir belediyelerine, belediyelere ve YİKOB’lara bağlı tahsil dairelerince takip edilen kesinleşmiş amme alacakları ile belediyelerin ve büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin kesinleşmiş bazı alacaklarının yapılandırılmasına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

Madde kapsamına tür ve dönem açısından Kanun kapsamına alınmış olan ve bu Tebliğin “I- AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR” başlıklı bölümünde yer
verilen tüm alacaklar girmektedir.

Kanunun 2 nci maddesi kapsamında kesinleşmiş alacakların yapılandırılarak ödenebilmesi için bu alacakların Kanunun yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde
ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olması (Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç), (d), (e) ve (f) bendinde vadesi 31/12/2022 tarihi ve öncesi olarak belirlenen alacaklar için bu tarih ve öncesinin esas alınması) gerekmektedir.

A- BAŞVURU SÜRESİ VE ŞEKLİ

başvuru için son gün 31 Mayıs 2023

7440 sayılı Kanunun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ilgili maddelerde yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanundan yararlanmak isteyen borçluların 31/5/2023 tarihi sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunmaları şartı getirilmiştir.

“Başvurular vergi dairelerinden veya internet üzerinden yapılabilecektir”

Buna göre, Hazine ve Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere, büyükşehir belediyelerine, YİKOB’lara, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine bağlı tahsil dairelerine olan ve Kanunun 2 nci maddesi kapsamına giren borçlarını bu madde kapsamında ödemek isteyen borçluların 31/5/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) borçlu bulundukları tahsil dairelerine yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir.
Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için Kanunun 2 nci
maddesinden yararlanmak isteyen borçlular, başvurularını Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi (www.gib.gov.tr) ya da e-devlet (www.turkiye.gov.tr) üzerinden yapabilecekleri gibi bağlı bulundukları vergi dairesine doğrudan veya posta yoluyla ya da diğer vergi daireleri aracılığıyla da yapabileceklerdir.

Bağlı olunan vergi dairesi dışındaki vergi dairelerine başvuruda bulunulması halinde,
ödeme planları borçluların bağlı oldukları vergi daireleri tarafından tanzim edilecek ve
borçlulara ödeme planları müracaat edecekleri herhangi bir vergi dairesinde imza karşılığında elden, gerekli şartların bulunması koşuluyla (www.gib.gov.tr) internet adresi üzerinden doğrudan verilebilecektir.

Bu Tebliğ ekinde yer alan başvuru dilekçeleri (Ek:2/A, 2/B, 2/C), Hazine ve Maliye
Bakanlığına bağlı vergi dairelerine ödenecek kesinleşmiş alacaklar için madde hükmünden yararlanmak isteyen borçlularca kullanılmak üzere düzenlenmiş olup, alacaklı diğer idarelerce örneğe uygun başvuru dilekçelerinin hazırlanarak borçluların kullanımına sunulması icap etmektedir. Ayrıca, alacaklı diğer idareler alt yapılarının uygun olması hâlinde başvuruları elektronik ortamda da alabileceklerdir.

“HER VERGİ DAİRESİNE AYRI AYRI BAŞVURU YAPILMALIDIR”

Borçluların birden fazla vergi dairesine olan borçları için Kanundan yararlanma
talebinde bulunmaları hâlinde, her bir vergi dairesi için ayrı ayrı başvurmaları gerekmektedir.

“BORCUNU HİSSESİ ORANINDA YAPILANDIRACAKLARIN VERGİ DAİRESİNE BİZZAT BAŞVURMASI GEREKİYOR”

213 ve 6183 sayılı Kanunlar ile diğer kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri
nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutarlar dikkate alınarak ilgili vergi dairesine yazılı başvuru yapmak suretiyle 7440 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Dolayısıyla bu kişilerin Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi ve e-devlet üzerinden başvurmaları mümkün bulunmamaktadır.

Motorlu Taşıtlar Vergisi Yapılandırmasına Başvuru Her Bir Taşıt İçin Ayrı Yapılacaktır

Borçlular, madde kapsamına giren toplam borçları için madde hükmünden yararlanabilecekleri gibi talep ettikleri dönem ve türler açısından da madde hükmünden yararlanabileceklerdir. Ancak, motorlu taşıtlar vergisi mükelleflerinin, her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur.

Kesinleşen Mahkeme Kararları Borçluya Tebliğ Edilmemişse Bu durum başvuru dilekçesinde belirtilecektir

7440 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan hüküm gereğince,
Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup, bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği hâlde Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay Kararına Göre Vergi/Ceza İhbarnamesinin mükellefe tebliğ edilmemiş olması nedeniyle ödeme süresi oluşmamış alacaklar için maddeden yararlanmak isteyen mükellefler, başvuru dilekçesinde bu hususu ayrıca belirteceklerdir.

Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında vergi dairelerince
Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri (gümrük müdürlükleri) adına niyabeten takip edilen alacaklar için vergi dairelerine başvurulması mümkün bulunmayıp, bu yöndeki taleplerin ilgili idareye yapılması gerekmektedir.

Yapılandırmadan yararlanabilmek için dava hakkından ve açılmış davalardan feragat edilmesi gerekir

7440 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin on ikinci fıkrası gereğince, madde hükmünden
yararlanmanın şartlarından birisi de dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması olduğundan, bu maddeden yararlanmak üzere başvuran borçluların, takip ve tahsilat işlemlerinden dolayı açtıkları davalardan da (ihtirazi kayıtla verilen beyannameye konu alacaklar için Kanundan yararlanmak isteyenlerin alacağa ilişkin olarak açmış oldukları davalar dâhil) vazgeçmeleri gerekmektedir.

Öte yandan, elektronik ortamda madde hükmünden yararlanmak için başvuruda
bulunan borçluların, yararlanmak istedikleri borçlarıyla ilgili davalar bulunması hâlinde ilgili vergi dairesine ayrıca yazılı olarak da başvurmaları şarttır.


Kaynak: GİB – BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR 7440 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 1) 16.03.2023
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/7440-kapsaminda-borc-yapilandirmasi-icin-son-basvuru-tarihi-nedir/feed/ 0
A.Ş. Yönetim Kurulu Üyelerinin Kamu Borçlarına Karşı Olan Sorumlulukları Nedir? https://www.muhasebenews.com/a-s-yonetim-kurulu-uyelerinin-kamu-borclarina-karsi-olan-sorumluluklari-nedir/ https://www.muhasebenews.com/a-s-yonetim-kurulu-uyelerinin-kamu-borclarina-karsi-olan-sorumluluklari-nedir/#respond Sat, 11 Mar 2023 09:16:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=139763 Anonim Şirket imza yetkilisi müdürlerinin, Kamu borçları (Vergi, SGK..) borçları karşısından sorumlulukları nedir?

1- SGK borçları açısından, Müdürlükten ayrılan kişinin sorumluğu, Müdür olduğu ay/dönemlere ilişkin borçlarla sınırlı mıdır?

2- A.Ş. yeni çıkacak Vergi/SGK af kanunu göre tüm borçlarını yapılandırsa, mevcur Müdürler tüm borçlardan sorumlu olur mu? Eski müdürlere ait ay/dönem borçlarından dolayı eski müdürlerin sorumluluğu devam eder mi?

TTK Çerçevesinde YK Üyesi /Şirket Müdür Sorumluluğu

Kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülükleri ihlal edildiğinde, üyeler şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludur.

Yönetim Kurulu’nun atadığı ama temsil yetkisi olmayan YK üyesi veya sınırlı yetkiye sahip olan ticari vekil veya tacir yardımcılarının verdiği zarardan YK üyeleri müteselsilen sorumludur.

Kamu Borçları Sorumluluğu

Vergi sorumlusu şirketlerin mal varlığından tahsil edilemeyen vergi ve buna bağlı alacaklar, ödevlerini yerine getirmeyenler şahsi olarak sorumlu tutulur.
Şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen diğer kamu borçları kanuni temsilcisi şahsi sorumludur.
Sigorta primleri ve diğer alacaklar ödenmediğinde yönetim kurulu üyeleri ile üst düzeydeki yöneticiler ve kanuni temsilcileri şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.

Aşağıda açıklanan sorumluluk şirket müdürleri için söz konusu olup, şirket müdürün ortak olup olmamasının bu sorumluluğa bir etkisi bulunmamaktadır.

KAMU BORÇLARI ÇERÇEVESİNDE SORUMLULUK

Vergi sorumlusu olan şirketlere düşen ödevler şirketlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirilir. Bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden vergi sorumlusu şirketlerin varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır.

Bu hüküm Türkiye’de bulunmayan şirketlerin Türkiye’deki temsilcileri hakkında da uygulanır. Kanuni temsilciler bu suretle ödedikleri vergiler için şirketlere rücu edebilirler.
Şirketin malvarlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu borçları kanuni temsilcilerin şahsi malvarlıklarından tahsil edilir. Bu kural yabancı şahıs veya kurumların Türkiye’deki temsilcileri için de uygulanmaktadır. Kanuni temsilciler, şirketi idare edenler veya vekiller, ödedikleri tutarları şirkete rücu edebilirler.

Sosyal Güvenlik Kurumu sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu süreleri içinde ödenmez ise borçlu şirket müdürleri, üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.

Süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idari para cezaları, gecikme zamları ve katılım payları sosyal güvenlik kurumu alacağına dönüşecek ve bu alacakların tahsilinde borçlu şirket müdürleri, üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri kamu borçlarından müteselsilen sorumlu tutulacaktır.

Kamu alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanda kanuni temsilci veya şirketi idare eden müdür ve üst düzey yöneticilerin farklı şahıslar olması halinde bu şahıslar kamu borçlarından müteselsilen sorumlu tutulacaktır.

Şirketin tasfiyeye girmiş olması veya tasfiye edilmiş olması kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önce doğmuş sorumlulukları ortadan kaldırmaz.

Müdürler ile üst düzey yöneticilerin sorumluluğu, görevde bulundukları döneme ait kamu borçlarına ilişkindir. Ancak dikkat edilmelidir ki, bu kişilerin şirketteki görevleri sona ermiş olsa bile görevde bulundukları döneme ait borçtan dolayı sorumlulukları devam eder. Müdürler ile üst düzey yöneticiler, görevlerinin sona erdiği tarihten sonraya ait kamu borçlarından sorumlu tutulamazlar.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/a-s-yonetim-kurulu-uyelerinin-kamu-borclarina-karsi-olan-sorumluluklari-nedir/feed/ 0
Türkiye Bankalar Birliğinden 5 il ve 2 ilçedeki depremzedelerin borçları 6 ay faizsiz ötelensin tavsiyesi https://www.muhasebenews.com/turkiye-bankalar-birliginden-5-il-ve-2-ilcedeki-depremzedelerin-borclari-6-ay-faizsiz-otelensin-tavsiyesi/ https://www.muhasebenews.com/turkiye-bankalar-birliginden-5-il-ve-2-ilcedeki-depremzedelerin-borclari-6-ay-faizsiz-otelensin-tavsiyesi/#respond Thu, 16 Feb 2023 12:38:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=138673 Türkiye Bankalar Birliğinden 5 il ve 2 ilçedeki depremzedelerin borçları 6 ay faizsiz ötelensin tavsiyesi

Türkiye Bankalar Birliği, depremlerden etkilenen 5 il ve Gaziantep’in 2 ilçesindeki bireysel ve gerçek kişi ticari işletmelerin borçlarını 6 ay faizsiz öteleme tavsiyesinde bulundu.

Depremden Etkilenen Banka Müşterilerine Yönelik Alınan
Yönetim Kurulu Kararına İlişkin
Kamuoyu Duyurusu
15 Şubat 2023

Depremden Etkilenen Banka Müşterilerine Yönelik Alınan Yönetim Kurulu Kararına İlişkin Kamuoyu Duyurusu 15 Şubat 2023 Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu’nun 14 Şubat 2023 tarihinde yapılan toplantısında deprem bölgesindeki çalışmalar görüşülmüştür.

Yapılan görüşmelerde, bölgede hemen her noktada müşteri taleplerinin kesintisiz olarak sürdürülmesi amacıyla fiziki şube, ATM, mobil şubeler ağı ile hizmet verildiği değerlendirilmiştir. Hizmet ağının kısa sürede daha da genişletilmesi için kullanılabilir durumda olan şubelerin yeniden faal hale getirilmesi yönünde yapılan teknik çalışmalar ile geçici hizmet birimlerinin oluşturulması konusunda işbirliği imkanları konuşulmuştur.

Depremden etkilenen müşterilerimize yönelik olarak tavsiye niteliğinde aşağıdaki ek kararlar alınmıştır:

1. Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye illeri ile Gaziantep ilinin İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki bireysel ve gerçek kişi ticari işletmelerimizle ilgili olarak; (31 Ağustos 2023 tarihine kadar)

  • 06.02.2023 tarihinden önce kullandırılan ve 31.08.2023 tarihine kadar vadesi gelen; mevcut kredi borçlarının / taksitlerinin ve gayrinakdi kredi komisyonlarının (31.08.2023 tarihini geçmeyecek şekilde) 6 ay faizsiz (faiz/gecikme faizi) olarak ertelenmesi,
  • kayıp/zayi POS cihazlarına ilişkin üye işyerlerimizden herhangi bir tahsilat yapılmaması,
  • bankacılık hizmet komisyonu alınmaması
  • bireysel ve kurumsal kredi kart ücretlerinin 2023 yılı için tahakkuk ettirilmemesi,
  • üye işyeri/POS kullanım ücretlerinin 2023 yılı boyunca alınmaması,
  • haciz, icra, takip vb. idari uygulamalarla ilgili olarak (Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çerçevesinde)
    •   tüm alacaklar için takip başlatılmaması, haciz uygulanmaması, icra satış işlemleri vb. işlem yapılmaması,
    •   yapılandırılmış alacaklarda ödeme sürelerinin faizsiz olarak ertelenmesi,
    •   tahliye kararı alınmış ise bu kararın uygulanmaması, taahhüdü ihlal şikâyetinde bulunulmaması, borçlunun talebi halinde daha önce başlatılmış takiplerin durdurulması, satış günü alınmış dosyalarda satışların ertelenmesi,
    •   takipte olan alacaklı müşteriler için yapılan otomatik tahsilatın durdurulması,
    •   müşteri hesaplarında bulunan takip blokelerinin kaldırılması,
    •   vadesi geçen krediler için idari yollarla da olsa aktif bir tahsilat çabası girişiminde bulunulmaması,
    •   henüz takip hesaplarına intikal etmemiş, kredi geri ödemelerini zamanında yapamayan ve yapamayacağı öngörülen müşterilerimize yönelik iletişim ve tahsilat faaliyetlerinin durdurulması

2. Deprem bölgesinde yer alan diğer illerdeki bireysel ve gerçek kişi ticari işletmelerimizin kredi borçlarının/taksitlerinin ve gayrinakdi kredi komisyonlarının 1 ay faizsiz (faiz / gecikme faizi) olarak ertelenmesi

3. Yukarıdaki kapsam dışında kalan, deprem bölgesinde yer alan ve depremden zarar gören müşterilerimizin talep etmesi ve zarar gördüklerini belgelendirmeleri halinde müşteri bazında değerlendirilmek üzere, mevcut kredi borçlarına / taksitlerine erteleme imkânının sunulması (31.08.2023 tarihine kadar),

4. Depremde vefat eden bireysel ve gerçek kişi ticari müşterilerimizin kredi borçlarının, krediye konu sigorta ödemelerinin kredi borcuna mahsup edilmesi, sonrasında kalan borçlarının ise silinmesi Kamuoyunun bilgisine sunulur.

Saygılarımızla,

Türkiye Bankalar Birliği


Kaynak: istanbulticaretgazetesi.com, www.tbb.org.tr
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiye-bankalar-birliginden-5-il-ve-2-ilcedeki-depremzedelerin-borclari-6-ay-faizsiz-otelensin-tavsiyesi/feed/ 0
01.01.2023 öncesine ait GSS borçlarının silinmesiyle ilgili bir değişiklik var mıdır? https://www.muhasebenews.com/01-01-2023-oncesine-ait-gss-borclarinin-silinmesiyle-ilgili-bir-degisiklik-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/01-01-2023-oncesine-ait-gss-borclarinin-silinmesiyle-ilgili-bir-degisiklik-var-midir/#respond Thu, 19 Jan 2023 02:31:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=137381 Bazı muhasebe forumlarında, 01.01.2023 öncesine ait GSS Borçlarının silineceği yazılmış. Ancak Ben bunla ilgili bir değişiklik bulamadım. Genel sağlık sigortası 1/1/2023 öncesi borçların silinmesiyle ilgili bir değişiklik var mıdır?

GSS (Genel Sağlık Sigortası) ve Bağ-Kur prim borçlularına halen sunulmakta olan sağlık hizmetinin 2023 yılı sonuna kadar devam etmesine karar verildi. GSS borçlarının silinmesine ilişkin henüz yasal düzenleme bulunmamaktadır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/01-01-2023-oncesine-ait-gss-borclarinin-silinmesiyle-ilgili-bir-degisiklik-var-midir/feed/ 0
Sadece 7326 sayılı kanunla silinen Bağ-Kur primimi ihya edebilir miyim? https://www.muhasebenews.com/sadece-7326-sayili-kanunla-silinen-bag-kur-primimi-ihya-edebilir-miyim/ Sat, 14 Jan 2023 14:17:49 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=137181 7256 7326 sayılı kanunlarla Bağ-kur borç sildirmesi yaptım. İhya etmek istediğimde sadece 7326 sayılı kanunla silinen Bağ-kur primimi ihya edebilir miyim, yoksa bu zamana kadar çıkan birden fazla kanunla silinen tüm borçları mı ihya edip ödemek zorundayım?

Yeni ihya yasası çıkmadan hizmet canlandırmasına ilişkin işlem yapılamamaktadır.

BENZER VE İLGİLİ İÇERİKLER
_______________________________

YAŞLILIK TOPTAN ÖDEMESİ VE İHYA

Yaşlılık Toptan Ödemesi

a) Çalıştığı işten ayrılan veya işyerini kapatan,

b) Kanunda belirtilen yaş şartını (kadınlar için 58, erkekler için 60 yaş) doldurduğu halde malullük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan,

sigortalılara yapılır. Bunun için, hizmet akdi ile çalışan sigortalılar ile ve kamu görevlilerinin çalıştığı işten ayrıldıktan, köy ve mahalle muhtarları ile kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalıların işyerini kapattıktan, sonra Gelir/Aylık/Ödenek Talep belgesi  ile bağlı olduğu il müdürlüğüne başvurması gerekmektedir.

Kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası primleri toptan ödeme yoluyla ödenmez. Sigortalının, varsa hizmet borçlanmaları ile isteğe bağlı sigorta primleri de ölüm ve yaşlılık toptan ödemelerine dahil edilir.

Yaşlılık Toptan Ödemesinin İhyası

5510 sayılı Kanuna göre toptan ödeme yapılarak hizmetleri tasfiye edilmiş bulunanlardan, yeniden bu Kanuna tâbi olarak malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olanlar, yazılı olarak müracaat etmeleri halinde, aldıkları toptan ödemenin ödeme tarihi ile yazılı istek tarihi arasında geçen yıllar için her yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan tutarı, tebliğ tarihini takip eden ayın sonuna kadar ödemeleri halinde, bu hizmetler ihya edilir.

_______________________________

HİZMET İHYASI

5434 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Hizmet İhyası

Kesenek iadesi yapılan hizmetlerle toptan ödeme yapılan hizmetlerin yeniden emeklilikte fiili hizmet sürelerine eklenebilmesi için veya sonradan geçen sigortalılık halleri ile birleştirilebilmesi ihya edilmesi gerekmektedir.

5434 sayılı Kanuna tabi olarak geçen ve kesenek iadesi veya toptan ödeme yapılmak suretiyle tasfiye olan hizmetlerin 5434 sayılı Kanunun 102 nci ve 2829 sayılı Kanunun 5 nci maddeleri uyarınca ihya edilebilmesi için iştirakçilerin veya sigortalıların almış oldukları paraları aldıkları tarihten yatıracakları tarihe kadar hesaplanacak faizi ile birlikte,

–  İstekle emekliye ayrılacak olanlar istek tarihinden en az 6 ay önce,

– Yaş haddi veya maluliyet nedeniyle görevleriyle ilişkileri kesilenlerin görevleriyle ilişkilerinin kesildiği tarihten itibaren 6 ay içinde kendilerince,

Ölenlerin ise ölüm tarihinden itibaren 6 ay içinde dul ve yetimlerince Kuruma yatırılması gerekmektedir.

 5510 Sayılı Kanuna Göre Hizmet İhyası

Yaşlılık toptan ödeme ihyası

Toptan ödeme yapılarak hizmetleri tasfiye edilmiş bulunanlardan, yeniden 5510 sayılı Kanuna tabi olarak veya isteğe bağlı sigortaya devam ederek malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olanların, yazılı müracaat ederek aldıkları toptan ödemenin ödeme tarihi ile yazılı istek tarihi arasında geçen yıllar için güncellenerek bulunan tutarın kendilerine tebliğ tarihini takip eden ayın sonuna kadar ödenmesi hâlinde bu hizmetleri ihya edilecektir.

Ölüme bağlı  toptan ödeme ihyası

5510 sayılı Kanuna göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş süreler, borçlanılarak veya yurt dışı hizmetleri birleştirilerek ya da sonradan hizmet tespiti nedeniyle hak kazanılan sürelerin eklenmesi suretiyle ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli prim ödeme gün sayısının tamamlanması halinde, hak sahiplerinin yazılı isteği üzerine toptan ödemenin ödeme tarihi ile yazılı istek tarihi arasında geçen yıllar için her yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan tutarın ilgiliye tebliğ tarihini takip eden ayın sonuna kadar ödenmesi halinde ihya edilecektir.


Kaynak: SKG, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>